15-10-2010, 00:40 | #271 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sayın bozon, UBYİ felsefesi, amacı çok farklı. Satış olacaksa yine UBYİ çatısı altında olacak. Satış olacaksa bu insanları doğal tarıma özendirmek için olacak. Bahsettiğiniz ve ima ettiğiniz satış sitelerini ben ve kuşkusuz ki üyeler biliyor. Birbirimizden bağımsız bu kanalları kullanmak dağılmaktan başka bir şey olmaz. UBYİ aslında işlevini çok güzel yapıyor. Forum çatısı altında birbirimize kattığımız zenginlik para ile ifade edilemez. Benim üstüne basarak konuştuğum satış kelimesinin kendi sözlüğümde anlamı "özendirmek" yoksa sizin anladığınız anlamda değil. |
15-10-2010, 00:41 | #272 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ben bilemiyorum bu konuda bilgisi olan arkadaşlar bilgilendirirlerse sevinirim. |
|
15-10-2010, 03:29 | #273 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Bayındırmevki, ben, hemen uygulanabilecek bir seçenekten bahsettim. Değerlerden bahsediyoruz. Hayat, değerler ve sorunlar bütünüdür. Ben, bazı sorunları da düşünerek, böyle bir yol önerdim. Gerekirse bu sorunlardan da bahsedebiliriz. Sayın Lilium, bu yalnızca bir öneri. Gerekirse inceler, kesin bilgilere varırız. |
15-10-2010, 04:17 | #274 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Ürünün olması gerekmiyor zaten. UBYİ'nin üyelerinden birisi olarak açıkça belirteyim, geçmişte yapmış olduğun öneriyi çok fazla tartışmadığımız ortada. Zeytin mevsimi geliyor, benim fıstıklar tuzlu fıstıklarla aynı raflarda yerini almak üzere bekliyor. Henüz aramızda net bir karar olmadığı için ben buradan bile bir duyuru yapmamıştım. Kısacası bu işe bir çözüm bulmak gerekiyor. Aslında bu işin bu kadar sürüncemede kalmasının nedeni de, üyelerin çoğunun bu işi henüz tek gelir kaynağı olarak görmemesinden kaynaklanıyor. Çoğunluk şimdilik bahçeye ve bağa bolca para harcamakla meşgul. (Ayhan Kaptan gemiden kazandığı parayı, ben ve sen maaşımızı, Ensar fabrika parasını şimdilik bu işlere harcamakla meşgul. Tam bir "bas bas paraları Leylaya" durumu.) İçimizde bir tek Meyvelitepe'nin daha bu oluşum şekillenmeden kendi çabaları ile attığı adımlar var. Ancak Sn. Bozon gibi katılmaya niyetli arkadaşlar ve Sn. Kamil35 gibi üye arkdaşlar bizzat bu işi geçim kaynağı olarak yapıyor ve yapmak zorundalar. Bu konuda diğer arkadaşlarda görüşlerini yazdıkça konu olgunlaşır diye düşünüyorum. Şimdilik hiç bir alternatife hayır deme lüksümüz yok. Düzenleyen acemi_caylak : 15-10-2010 saat 08:47 |
|
15-10-2010, 06:20 | #275 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2010
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 339
|
ne kadar çok bilgiye sahipsiniz.sitede gezdikçe çok cahil olduğumu farkediyorum.bu arayı kapatmam lazım.neredeyse ziraatle alakalı okul düşüneceğim.bu yaştan sonra üniversiteye gidersem hiç şaşmayın. |
15-10-2010, 07:59 | #276 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Gelin şimdilik şöyle yapalım. Önümüzdeki 3 ay içinde kimin elinde ne miktarda ve hangi özelliklerde ürün olacak, bunun yaklaşık envanterini çıkaralım. |
15-10-2010, 09:45 | #277 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: Tire
Mesajlar: 1,489
|
Alıntı:
Nasıl yapıcaz? Mesela baharda bizim elimizde bolca erik olacağını ve yaz boyu devamının geleceğini umuyorum böyle bişey mi? |
|
15-10-2010, 10:56 | #278 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-10-2010
Şehir: Konya
Mesajlar: 194
|
S.A. Ben Tuğrul. Konyadan. Yaşım 30. Bu kısa girizgahı forumdaki ilk mesajım olması hasebiyle yazdım. Dikkatimi pek çok şey celbetti; lakin bu konuyu şöyle üstünkörüde olsa gözden geçirince üye olup bu hususta bir çift laf etmeden geçmenin haksızlık olacağını düşündüm. Öncelikle katılımcıların ekseriye çiftçilikten gelir elde ettikleri kanaatini taşıyorum. Bu minvalde diyeceklerim olacak elbet. Ben iç dekorasyon üzerine çalışıp kazanan bir insanım. Köklerime dönüp, insanların iki yüzlülüğünden kurtulmak, pislikten uzaklaşmak, yalanla dolanla ticaret yapan, haram yiyip helal gibi sunanlardan sıyrılmak için yakın zamanda sürekli pikniğe gittiğim bir güzergahtan arazi edindim. Öyle bir arazi ki, cennetten yeryüzüne bir parça düşmüş orası varolmuş. Tek eksik deniz. Şimdi bunların ne alemi var diyenler olacaktır. Niyetimi belli etmek adına bunları söylemek zorunda hissettim kendimi. Uzun lafın kısası yavaş yavaş çifte çubuğa dönüş yapmak azmindeyim. Elbette Allahın yardımıyla. Şimdi size şöyle anlatmak isterim. Burada hobi olarak başlayacağım bazı işler var. Zaman içerisinde profesyonelleşirmişim, tamamen bırakırmışım bunu o günün takviminde söyleriz, kararlaştırırız. Örneğin, saanen (zanen) ve şam keçisi yetiştirmek istiyorum. Ancak ormanlık araziye 500m. uzaklıkta olduğum için bu hayvanları otlatamam. Zira yasak. Lakin ağıl hayvanccılığı yaparsam bir umut. Arıcılık yapmaya çok müsait bir bölgedeyim. Dekar başına başlangıç olarak 2 adet kovan koymayı, hazır petek kullanmadan üretim yapmayı hedefliyorum. Üretmediğim balların müşterilerinin (kilosunu 30-40 liradan almaya) hazır olduğunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Bu hayvansal ürünleri satacak kapasitem var. Çünkü inşaat kökenli olduğum için çevrem oldukça geniş. Burada inşaatçılar arasında bir tabir vardır. Çok tanıdığı olanlar için (yaklaşık 2 milyon nüfuslu konyada) Konyanın yarısını tanır, diğer yarısıda onu tanır şeklinde. Bu teşbihe az buçuk uyuyoruz. Ama benim satabilmem çok mühim değil. Madem (gördüğüm ve anladığım kadarıyla) birlik olma gayreti var bu konuda neler yapabiliriz. - Hasatı, harmanı yapılan ürünlerin evsafınca ayrılması. (elma, armut gibi değil. elma başlığında starking, arapkızı, golden, arjantin gibi ; armut başlığında deveci, vs. gibi) - Her ne üretiliyorsa, hakikisi ( bugünlerde moda ismiyle organik) üretilmeli. Bu konuda arıcılık ve çilek gibi meyve türü tarımsal ürünler üzerinde duruyorum. - İnternet etkin şekilde kullanılmalı. Madem birlik olunacak, bu birliğin üyeleri 5-10 lira gibi sembolik sayılacak bir üyelik ayidatı ile kurulacak internet satış sayfasını finanse eder, tanıtım aşamasında reklamlarını PR 'ı yüksek sitelerde yayınlanmasını sağlayabilir. Zaman içerisinde trafiğin artmasıyla reklam gelirleri siteyi finanse etmekle kalmaz, sitenin vereceği reklamları da finanse eder. Böylece üyelik ayidatları başka işlere kanalize edilebilir. - Kurulduğunu farzettiğim bu birliğe, tedarikçi olanlar hem ürünlerini gerçek fiyatından satarlar hemde satın alan insanlar ( bu cepheden de düşünmemiz gerekir nalıncı keseri gibi hep bana hep bana anlayışından nefret ediyorum) karşılarında bir muhattap ve güvenilir bir cemiyet teşkilatlanması bulacakları için alımlarında (güvenden) devamlı olurlar. - e kardeşim 7.5 ton çilek internetten satılıncıya kadar çürür! der gibi olanlar vardır. Manavları kullancağız. Nasıl? Aradaki tüccarları refüze edeceğiz. Örnek: Çilek tüccar alım fiyatı: 50 krş. (en iyimser tahminim bu) Tüccarın piyasaya satışı : 1 tl. Piyasanın arzı: 1,5 tl. Arada en iyimser tahminle 75 krş ile 1 tl arasında bir fark var. Halbuki üretici sadece 50 krş aldı. Aynı çilek tüketiciye varıncaya kadar, bu işin meşakkatini çekmeyenler tarafından güzel karlarla satıldı. Bu bağlamda, üretici manava yukarıdaki örneklere binaen Üretici satış fiyatı: 75 krş Manav satış : 1- 1.5 tl olsa tüccarlar aradan çıkartılmış olur. - Mamül ürünlere yönelmek: Süt üreten kişi eski usül peynir, yoğurt üretmeli. Bu günlük üretimler siparişle satışı yapılmalı. Çilek, vişne, şeftali vs. meyve üretenler reçel, marmelat gibi mamül ürünleri pazarlayabilir aynı sistem üzerinden. Sebze yetiştirenler yine aynı şekilde turşu salamura gibi mamül maddelerle ürün portföyüne zengin katkı sağlayabilir. Bir noktada kooperatif bazında bir vahdet olduğu için sağlık bakanlığından bu tip üretimler için gerekli izinlerin alınmasında çok sıkıtı çekilmeyeceğini sanıyorum. Ayrıca maliyet bakımından bu tip üretimlerin yapılması kar marjını düşürecek olursa belli bölgelerde toplanma merkezleri tesis edilebilir. Hatta blgenizdeki diğer çiftçileri de bu birliğe katabilirsiniz. Bunlar birkaç dakikada aklıma gelen şeyler. Elbette eksiği gediği olan farklı görüşler almadan ortaya atılan fikirlerden oluşmaktadır. Her türlü eleştiriyi, eklemeyi merakla bekliyorum. Selametle. |
15-10-2010, 10:59 | #279 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-10-2010
Şehir: Konya
Mesajlar: 194
|
Bu başlığı tek tek okumadığımı göz önünde bulundurursanız sevinirim. Belki benden evvel bu başlıklar toplanmıştır. |
15-10-2010, 11:16 | #280 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
"bas bas paraları Leylaya" Acemi usta, Halil bey geçende "seni de güldürsünler" demişti. Duası kuvvetli imiş. Alıntıladığım cümleye çok güldüm. Benim durum aynen dediğin gibi. Maaş bahçeye gidiyor. Hanım da çalışmasa zor. Önerim halen aynı; Bir araya gelip konuyu enine boyuna konuşmak lazım. Zira konu ciddi. Yazışmalarla çok uzun sürecek ve sonuç çıkmayacak. Ürün var veya yok önemli değil. Önemli olan bir karar ve sonuç. Bunun dışında manevi ve bilgi açısından çok ilerledik ve zenginleştik. Şu ana kadar olanlardan çok memnunun. Tüm emeği geçenlere sevgiler. Düzenleyen bayindirmevki : 15-10-2010 saat 11:18 Neden: ek |
15-10-2010, 21:19 | #281 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: Tire
Mesajlar: 1,489
|
[QUOTE=bayindirmevki;705175]"bas bas paraları Leylaya" Acemi usta, Halil bey geçende "seni de güldürsünler" demişti. Duası kuvvetli imiş. Alıntıladığım cümleye çok güldüm. Benim durum aynen dediğin gibi. Maaş bahçeye gidiyor. Hanım da çalışmasa zor. Sayın bayindirmevki sizdeki durumun aynısı bizde de var biliyormusunuz? Benim eşim emekli olalı 3 yılı geçti. ben hala bir gün onun maaşına el koyacağım günleri bekliyorum zira maaşını aldığı gibi bahçeye yatırıyoruz kaldıki ben çalışıyorum yoksa halimiz sizin gibi duman mış |
16-10-2010, 06:25 | #282 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Meyvelitepe'nin kastettiği tahmini miktarlarında belirtilmesi. Ben kendimle başlayayım. Ayrıca sizi UBYİ üyeleri arasında görmek isteriz. Benim elimde 100 kg kavrulmamış, tuzsuz antep fıstığı. 100 kg da kabuklu antepfıstığı var. Aralık ayında 5-6 teneke zeytinyağı ve Mart veya Nisan'a doğru 5-6 teneke tatlandırılmış zeytin olur. |
|
16-10-2010, 06:34 | #283 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Tugrulbaba, Öncelikle hoşgeldiniz. Bahçeniz hayırlı olsun. Bir kez daha altını çizmek isterimki UBYİ, yetiştiricilik sırasında hiç bir kimyasal gübre ve ilaç kullanmamayı kendisine ilke edinmiştir. Toprak tahlili yaptırdıktan sonra elbirliği ile bütün üyelerimiz size yardımcı olacaklardır. Pazarlama konusunda sizinde söylediğiniz çeşitli alternatifler var. Ancak biz daha da öncede tartışmık, bu birliğe elbetteki çiftçilerde katılacak ve uzak hedeflerimizden birisi de bu. Ancak bunların tamamen doğal yetiştiricilik yapıp yapmadıklarını nasıl denetleyeceğiz? Henüz UBYİ bu denetimi yapabilecek mekanizmalara sahip değil. Yine de elbirliği ile bir yolunu bulacağız. Sizi de UBYİ üyeleri arasında görmek isteriz. |
16-10-2010, 08:02 | #284 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Arkadaşlar selamlar Sn tuğrulbaba aramıza hoş geldiniz. UBYİ çalışmalarına ilk başladığımızda planladığımız yerden çok uzakta değiliz, bahçelerin neredeyse tamamı yeni kurulan, önümüzdeki sezonlarda ürün verecek olanlardan oluşuyor dolayısıyla ilk çalışmaları ağırlıklı olarak doğal yetiştiricilik ve uygulamalara ayırdık bu konuda doğrusu hiçte fena değiliz. Şimdi rahatlıkla satış stratejilerini konuşabiliriz artık, daha önce belirtmiştik amaç yalnızca satmak değil yetiştirdiğimiz doğal ürünleri kendi adıma söylüyorum gerekirse daha düşük fiyatına fakat kesinlikle doğal ürün arayan, bu konuda titiz kitleye ulaştırmak,. Bizim Zeytinlibahçeden de önümüzdeki ay miktarını daha sonra bildireceğim zeytinyağı üretimi olacak. |
17-10-2010, 06:44 | #285 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-10-2010
Şehir: Konya
Mesajlar: 194
|
Selamlar. Hoşbulduk. Öncelikle samimi ifadelerden hoşlandığımı bir takım resmiyet barındıran sıfatların bana karşı kullanılmamasını rica ediyorum. Doğrudan tuğrul olarak çağırın lütfen. Bahçemde ne yetiştireceğim hususunda (ağırlıklı) kafamdakiler netleşiyor yavaş yavaş. Şu anda ceviz ve asma yetiştirmeyi düşünüyorum. Zirai ilaç konusunda ise, çok sert tedbirlerim olacaktır. Bu özellikle üzerinde durduğum bir konu. UBYİ iştirakinde benim de kendi çapımda rolüm olmasından mutluluk duyacağım. Şimdilik bahçem boş olduğu için herhangi bir tanıtımdan uzak duruyorum. Yakın zamanda çalışmalarım başlayacaktır inşallah. Not: Ayhan abi, zeytinyağının litre fiyatı hakkında bilgi lütfen. Buradaki yakınlarıma iletmem açısından. |
18-10-2010, 00:09 | #286 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Arkadaşlar; Bir öneride bulundum. Ama pek olumlu karşılanmadı herhalde. Olabilir, önemli değil. Ben bir emekli öğretmenim. Ama, çocukluğumdan bu yana tarımın içindeyim. Son yıllarda, pazarlama için düşüncelerim çabalarım arttı. En zor aşama, pazarlama. Ama pazarlamayı halletmeden istikrarlı bir üretim, kazanç mümkün olmuyor. Sağlıklı bir tüketim de mümkün olmuyor. Zaman, sürekli halkın aleyhine işliyor. Mevzuat, halkın aleyhine gelişiyor. Hareket alanımız sürekli azalıyor. Bir örnek vereyim: "Organik" sertifikası olan ürünlerin, sebze-meyve haline girme zorunluluğu yok. Yani bundan sonrası şirketlerin. Bize ne yedirmeyi uygun görürlerse, onları yiyeceğiz. Bu hareketten haberdar olunca çok ümitlenmiştim ama, şu anda aynı umudu taşımıyorum. Sanıyorum, dileklerimiz benzer olsa da, bakış açılarımız farklı. Özellikle, ülkemizdeki mevcut örgütlenme şekil ve işleyişleri sorunlarımızı çözmeye elverişli değil. Elimden gelen bir şey olursa katkıda bulunmayı isterim. UBYİ'ye başarılar dilerim. |
18-10-2010, 07:25 | #287 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Çok erken karar vermediniz mi? Ülkemizinde ne ilgisi varsa? Biz de bu ülkeden çıktık! |
18-10-2010, 07:50 | #288 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Bozon, Bence UBYİ daha doğum aşamasında. Bu nedenle daha doğmadan umutsuzluğa kapılmamak lazım. Belki sizin pazarlama ihtiyacınıza hemen cevap verebilecek örgütlenmeyi başaramadık. Ancak bunu da başarırız diye düşünüyorum. Öncelikle bu iş öyle hızlıca karar verilebilcek bir şey değil. Örneğin üyelerin bahçelerinin denetlenmesi, satış organizasyonun uzak bahçelerden ürün alacak kişileri üzmeyecek şekilde hızlı ve güvenilir olması. Bazı ürünlerin uzak noktalara ulaştırılamayacak kadar erken bozulacak olması vs. Öncelikle bunları çözmemiz lazım. Üstelik, pazarlamada sadece tek bir yöntem değil. Birden fazla yöntemin birlikte kulanılması gerekiyor. Örneğin Meyvelitepe tamamen butik üretim yapıyor ve kendi çapında zaten bir organizasyonu var. Ama Bayindirmevki'nin 30 dönüm tarlasından çıkan elmaları, ya da Ensar'ın 38 dönüm tarlasından çıkan hünnap ve güvemleri nasıl pazarlayacağız? Bunun için, bu organizasyonun içinde butik pazarlama yöntemlerinden, pazarlarda tezgah açma, yol boylarında satış ofisi oluşturma ve ihracata kadar varan yöntemlerin hepsi birbirine alternatif değil birbirini tamamlayan yöntemler olarak kullanılabilir. |
18-10-2010, 07:57 | #289 |
Ağaç Dostu
|
http://groups.google.com.tr/group/do...incli-beslenme Tüketicilerin, üreticileri organize ettiği bir yapılaşma. |
18-10-2010, 23:35 | #290 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Bayındırmevki; 10 yıl kadar önce, toplam kalite yönetimi kursuna katıldım. Bizim hiç bir birikimimiz yok mu diye araştırdım? Ahiliği inceledim. Bu toplum, 700-800 yıl önce ahiliği yaratmış. Eğer merak edip inceleyen olursa, inanmakta zorlanacak (En azından ilkelerine bir göz atılabilir). Ben de inanamadım. Gerçekten hayran kalınacak bir örgütlenme. Ama şimdi, ne yapacağını şaşırmış bir toplumuz. Kendi kültürümüzden hızla uzaklaşıyoruz. Derneklerden partilere kadar tüm örgütlenmeler, başka kültürlerin anlayışlarıyla yürütülüyor. Herkes birbiriyle uğraşıyor. Liyakat bir tarafa itilmiş. Bizim yapmaya çalıştığımız da bir örgütlenme. Umutsuzluğum, mevcut rahatsızlıklardan burada da kurtulamamak. Rekabetin kaliteyi arttırdığını söylüyorsunuz; tam tersini düşünüyorum. Reklamlardan medet umuyorsunuz; ben kurtulunması gerektiğini düşünüyorum. Dönüp bir kere de kendi toplumsal birikimlerimizi değerlendirebilsek. Sorunlara çözüm oluşturabilecek birikimlere sahibiz. Söylediklerimden, yeniden ahilik örgütü kurmak anlaşılmasın. İlham almak yeter. Bunları yazmamın nedeni, UBYİ'yi ilk duyduğumda, ahiliği çağrıştırmıştı. Neyse, benim sözlerime takılıp da yapabileceklerinizden geri durmayın. Saygılar. |
19-10-2010, 00:26 | #291 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sayın bozon, Anlattığınız şeyler benim bildiğim değil. Bir yorumda bulunmam yanlış olur. Ama ruh halinizi anlıyorum. Geleneklerin, kuralları belli, güvenli yapısını özlüyorsunuz. O dünya bitti. Şimdi bireysellik ve mücadele ön planda. Hiç bir şey belli değil. Rekabet var. Ayakta kalan yaşar. Yapacak bir şey yok. Çağ bu. Hem, niye umutsuz olasınız? Sözlerim kendimi bağlar UBYİ'ni değil. Diğer üyeler benle aynı fikirde olmaya bilir. Toplum birikimi diye de korkutmayın beni. Toplum acı ve cahillikten başka bir şey biriktirmemiş. Ben o birikimin kirlerini temizlemek istiyorum, değerlendirmek değil. Savaşlar, yokluklar, tükenen ekosistem hep toplum denen çoğunluğun eseri. Bireyin değil. Saygılar |
19-10-2010, 13:30 | #292 |
Ağaç Dostu
|
|
19-10-2010, 17:03 | #293 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 388
|
ben meyvelitepe den zeytin almak isterim. |
19-10-2010, 17:25 | #294 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Teşekkürler denizakvaryumu; UBYİ bahçeleri olarak biz daha iyisini yapabilecek bilgi ve deneyime sahibiz. Kendi gübresini ve zararlılara karşı ilacını yapıyor olabilmemiz maliyeti de düşürecektir. Bu oluşumda sadece meyve, sebze ve diğer tüketilen ürünler olmamalı. Ev yapımı ürünler ile sanat değeri olan el yapımı ürünler (tablo gibi) olmalı. Bazen saçma sapan hayaller kurarak başımı derde sokmuşluğum çok olmuştur; geçenlerde gördüğüm rüyada UBYİ' nin kendisinin bir radyosu ve hatta kargo şirketi bile varmış. Rüya işte ne yapayım. Saygılar |
|
19-10-2010, 19:34 | #295 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Sevgili Hamak, bu yıl zeytin yok denecek kadar az maalesef. Arkadaşlar, satışa hazır ürününüz varsa, ürünü tanıtıp miktar da belirtirseniz, sizlerin bahçe isimleri ve iletişim bilgileriniz ile Uzak Bahçeleri meyvelitepe'den duyururum. Başlangıç olarak fena olmaz, üreten olarak sizlerle bu ürünleri mutfağında görmek isteyenler arasında bağlar kurulmaya başlar. Meyvelitepe sitesini sürekli takip eden bir kısım okuyucumuz için de heyecan verici olacağından hiç kuşkum yok. Bu konuda yapmak istediğim çok şey vardı, çok da zor şeyler değil ama yaz mevsiminin yoğunluğu içinde zaman olmadı. Kış boyunca daha bol zaman olur ve adım adım gelecek yaza hazırlanırız diye düşünüyorum. Sn.Bozon, yazdıklarınızı okudum ve anladım. Prensiplerde farklı düşünmüyoruz. Belki biraz yeni bir yorumla düşündüğünüz şeyler olabilir, ki bizler de öyle düşünüyoruz zaten. |
19-10-2010, 20:56 | #296 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Halil Önen; Düşünmek bir marifet. Ama düşündüklerini anlatabilmek, daha da büyük bir marifet. Düşünceleriniz ve özellikle ifade şekliniz için sizi kutlarım. Öyle kolay anlatıyorsunuzki... Darısı benim başıma. |
19-10-2010, 22:24 | #297 |
Ağaç Dostu
|
Ürünün az oluşundan marmara birlik kota sınırlamasını kaldırmış. Evet bu yıl zeytin üreticisinin yüzü gülebilir, tabi ki, bu fırsata da dönüştürülmemeli. |
19-10-2010, 23:38 | #298 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Değerli üyeler, Kaç zamandır bu konuyu fırsat buldukça takip ediyorum. Burada tereciye tere satacak ne konumda ne de benzer meslek erbabıyım. Fakat okuduklarımdan çıkardığım sonuç şu ki; sizler gibi heyecanlı, alanında birikimli ve en önemilsi hayalleri olan iyi niyetli girişimcilere güzel ve yalnız ülkemin şiddetle ihtiyacı var. Şimdi değilse ne zaman? Sayın Halil Önen, Lütfen saçma sapan hayaller kurmaktan vaz geçmeyin. Bizi bu günlere akıllı hayaller getirdi ve ben onlardan çok sıkıldım. Böylesine ışık saçan bu oluşumda emeği geçen sizleri kutluyor ve adım attığınız bu yolda başarılar diliyorum. Saygılarımla... |
20-10-2010, 07:03 | #299 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Demo ya da AR-GE çalışması da diyebiliriz. İşin aksayan yönleri görülür ya da olunabilirliliği test edilmiş olur. Sonradan http://www.toprakana.com.tr/index.ph...obje=ciftciler linkteki gibi bir yapılanmaya gidilebilir ya da aynı blogda devam edilir. |
|
20-10-2010, 09:03 | #300 |
Ağaç Dostu.
|
Merhaba Sevgili dostlar; Uzun zamandır yazamıyordum ama yazdıklarınızı takip ediyorum.13 dönümlük tarlamda yanmış hayvan gübresi dışında organik veya kimyasal ilaçlar dahi kullanmayan birisi olarak bu yıl ilk kez iki yıldır nadasa bıraktığımız tarlanın yaklaşık yedi dönümüne buğday dikeceğiz.İki yıl önce hasattan sonra kalan buğday saplarını (anız) tarlayı sürdürüp tamamen toprakla karışmasını sağladık. Bir acemi olarak öğrendiğim birşeyde artık çevremde bulunan çiftçilerinde üretilen tüm zehirli ilaç ve ürünleri kullanmaları.Tohumluk buğdayı zararlı böcek ve otlar için ekmeden önce ilaçladıkları.Şayet bu ilacı kullanmadığınız taktirde hem yabani otlar çoğalırmış,hemde böcekler ve diğer hayvanlar buğdaya zarar verir ayrıca ürün hasadında buğdayın renginin siyahlanacağı söylendi. Tabi ürününde az olacağı. Bunları bile bile yinede tohumluk buğdaya bahsedilen ilacı uygulatmadım. Tamamen doğal yöntemle ekilecek.Buğday belli bir boya geldiği zaman ayrıca 1-2 kez üre gübre uygulandığını öğrendim. Kesinlikle üre gübre kullanmadan toprağımda yetişecek tahılın sonuçlarını sabırsızlıkla bekleyeceğim.Bana bire bir üründe verse razıyım.İlaç veya Üre gübre kullanmamaya kesin kararlıyım. Saygılar Düzenleyen bahtiyar02 : 20-10-2010 saat 09:05 Neden: ekleme |
Etiketler |
baltaç, doğal çiçek balı, karakovan balı, meis balı, seksiyon balı |
|
|