agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (http://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Uzak bahçelerin yakın işbirliği (http://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/20224.htm)

MeyveliTepe 08-04-2010 20:55

Uzak bahçelerin yakın işbirliği
 
Küçük üreticilerin birlik oluşturabilme ihtimali...

Lilium 09-04-2010 00:15

Uzak bahçelerin yakın işbirliği
 
Yıllar önce kurmuş olduğum zeytin bahçesini köklemek zorunda kaldım. Nedenleri çok hangisini sayayım ki, en birinci neden marmarabirlik bölgemizden üye almıyor, ihracat yapamadığı için alımlarını çok düşürdü, ikinci neden bir iki yılda bir don vuruyor, Tüccar alım yapmıyor, Yağlık yapsan yağlık olarak yaptığına deymez, para yapmıyor. Kısacası elle tutulur bir hiç bir yanı yok, ilerisi için de bir ışık göremiyorum her geçen gün maliyetler artarken fiatlar düşüyor.
Tarımın olmayan politikaları bakalım bu milleti daha hangi serüvenlere sürükleyecek.

qba1976 09-04-2010 00:26

Balıkesir gönen de ise yeriniz , elbette soğuk don olayı olur.
Ancak zeytini değerlendirememe olayına katılmıyorum . Şu an Irak İran pazarının açılması, doğu ve güneydoğu anadoludaki zeytin tüketiminin de olağanüstü artması sonucu zeytin çok değerli. En basiti toplanan mahsulünüzü balıkesir havrandaki Fora 'ya götürseniz alırdı.

qba1976 09-04-2010 00:28

Şu anda tek para kazanan çiftçi ,zeytincidir. Bunu kime sorsanız söylerler.
Bence sizde don ve soğuktan sürekli bir yılgınlığa düşmeseydiniz, sökmezdiniz ağaçlarınızı.

Zeytinci 09-04-2010 13:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 613433)
Sn. Zeytinci aslında geleneksel olanla modern olan arasında çok büyük farklılık yok.

Ben zeytinyağını ucuza satmaktansa bekletiyorum.

Demek istediğim;
Modernlik; sık dikim, küçük aynı formda tac yapısı, makine ile hasat, budama işleme ve ilaçlama.
Geleneksel; geniş aralık, büyük tac, elle toplama vb.

Geleneksellik para kazandırmıyor. Para kazanamayınca masraflar göze batıyor. Sonrası malum zeytinden vazgeçiliyor. Lilium'un mesajını iyi anlamak gerek. Burada sis var gibi.

Pazar avrupadan ibaret değil ki. gba 1976'nın dediği gibi yüzü doğuya çevirmek akılcı olabilir.

Yetiştirme tarafındaki uygulamalar takdire şayan. Diğerleri hayata geçirilmese de en azından tartışılmalı.

okay-55 09-04-2010 18:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Lilium (Mesaj 613617)
Sayın qba1976, yıllar önce kurmuş olduğum zeytin bahçesini köklemek zorunda kaldım. Nedenleri çok hangisini sayayım ki, en birinci neden marmarabirlik bölgemizden üye almıyor, ihracat yapamadığı için alımlarını çok düşürdü, ikinci neden bir iki yılda bir don vuruyor, Tüccar alım yapmıyor, Yağlık yapsan yağlık olarak yaptığına deymez, para yapmıyor. Kısacası elle tutulur bir hiç bir yanı yok, ilerisi için de bir ışık göremiyorum her geçen gün maliyetler artarken fiatlar düşüyor.
Tarımın olmayan politikaları bakalım bu milleti daha hangi serüvenlere sürükleyecek.

Sayın Lilium yakarışına katılıyorum marmara birliğin yeni üye almamasıda zeytin yetiştiren arkadaşlar için bir handikap aynı sorunu bende tekirdağ şarköyde yaşıyorum fakat yinede zeytin gibi bir mahsulümün olması değerlendirmeyi en az düşündüğüm bir konu çünki şarköy mürefte ve civar köylerdeki çiftçi kardeşlerimizin şaraplık üzüm fiyatları ile mukayese edersek zeytin sadece yağı için bile yetiştirilmeye değer kaldıki artık bütün büyük şehirlerde organik olarak yetiştirilen meyve ve organik ürün satış yerleri var doğal olarak yetiştirilen ürünlere talep gün geçtikçe artıyor ayrıca ağaçlar net üyeleri olarak zeytini ve meyve çeşitlerini değerlendirmek için fikir jimnastiği yapabiliriz zeytin yetiştiren üye sayısı hiçte azımsanmayacak kadar her geçen gün de artmaya devam ediyor esen kalın

MeyveliTepe 09-04-2010 18:52

Uzak bahçelerin yakın işbirliği
 
Yazık olmuş. Geçmiş olsun sn.Lilium. Mutlaka çok düşünmüşsünüzdür. Çok güzelmiş ağaçlar.

Biz neden kendi birliğimizi oluşturmuyoruz? Zehirsiz, organik yetiştiricilik yapan küçük bahçeler üretimini ve işlediği ürünü ortak bir marka altında piyasaya çıkaramaz mı?

acemi_caylak 09-04-2010 21:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 613433)
Belki bu konuda da kooperatifleşme gibi alternatifler oluşturulabilir. Tartışmak lazım.

Sn. Meyvelitepe ve Sn. Okay-55 sizlerin bu işe olumlu bakması beni oldukça sevindirdi.
İkinci bir Lilium olayı yaşamamak için bir an önce pazarlama konusunda birlikte bir şeyler yapmalıyız bence. Geçmişte kooperatifleri veya birlikleri kuranların deneylerinden yola çıkarak bizde bir şeyler yapabiliriz diye düşünüyorum.

bayindirmevki 09-04-2010 21:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 614125)
Yazık olmuş. Geçmiş olsun sn.Lilium. Mutlaka çok düşünmüşsünüzdür. Çok güzelmiş ağaçlar.

Biz neden kendi birliğimizi oluşturmuyoruz? Zehirsiz, organik yetiştiricilik yapan küçük bahçeler üretimini ve işlediği ürünü ortak bir marka altında piyasaya çıkaramaz mı?

Katılıyorum.

Bir, iki acabam var. Amaç sadece zeytin mi? Küçük bahçe olması şart mı? Ve sertifika alınması düşünülüyor mu?

okay-55 09-04-2010 21:10

Sayın meyveli tepe benim düşünüp paylaşamadığımı yazıya döküvermiş pratik düşünüp uygulamaya geçmek bu olsa gerek tebrikler kutlarım meyveli tepe, bildiğim kadarı ile belli sayıda kurucu üye sayısı olan girişimlere devlet teşviğide
veriliyor ama önce bu fikir üzerinde çalışıp olgunlaştırmak lazım amatörce mi yoksa profesyonel olarakmı uygulamaya geçilecek
Zeytin severleri fikir jimnastiğine davet ediyorum . esenlikler dileğiyle

qba1976 09-04-2010 21:13

Kooperatif kültürü Türk ,özellikle köylülüğe tamamen ters.
Adamın 10 dönüm zeytinliği olur gider 50 milyarlık çift çeker traktör alır, ondan sonra da 10 dönüm yerini ve traktörünü satar anca borcunun faizini öder.
Paylaşma ve ortak kullanım gibi konularda köylü kültürünü bilenler varsa aramızda bu kooperatif olayının da tutmayacağını şıp diye anlar..
Haa böyle üç beş okumuş , bu işlerin bu şekilde yürümeyeceğini sezen arazi sahipleri birleşirler ortak malzeme ve satış kanalı kurarlar , ona eyvallah .

Zeytinlibahçe 09-04-2010 23:04

Sn lilium geçmiş olsun agaclarınız gercekten çok guzelmiş.Yukarıda yazılanların hepsinde az cok bir gerçeklik payı var

Şunu belirtmek gerekir ki ideal olan hiçbir bahce yok, ben zeytine meyilli arazileri çok yakıştırırım lakin genelde toprak biraz fakirdir, erezyona açıktır, setler yaparsınız, topragınızı zenginleştirecek katkılar ilave edersiniz gayet güzel zeytin yetiştirirsiniz.

Ovada yetiştirirseniz topragınız genelde cok kalitelidir, fakat neredeyse tüm kiş yagışlarla toprak agırlaşıp,agaclarınızı başta kanser, halkalı leke, mantari hastalıklara acık hale gelir.

En tehlikeliside yagışlar nedeniyle agırlaşmış topraktaki zeytinler, bu durumdaki agaçlara soguk daha çok vuruyor, gemlik,mudanya,guney marmaradaki zeytinler tüm kış boyunca dondurucu poyrazın etkisi altında meyilli bahcelerde olduklarından extreme yıllar hariç cok da etkilenmiyorlar,bir kaç yüzyıllık agaclar mevcut.

Herzaman yapacak birşeyler olduguna inanıyorum, bizimde bahcemizin biri ovanın neredeyse en alçak yerinde, toprak cok kaliteli,yagışlarla etkilenen topraga klinonun iyi yönde etki edecegine inanıyorum, kuzey ve poyraz yönunde çitler boyunca leylandiler diktik, ayrıca agaclar buyudukce, govdeleri kalınlaştıkça soguk etkisinin azaldıgını fark ettik, fidanları ektigimiz yıl sibirya soguklarının etkisi altında geçen bir kış olmuştu, neredeyse tamamı etkilendi, kurudu sandık tekrar toparlandılar, sıcaktı, soguktu,hastalıklarıydı derken bizede burada biraz kelam edecek tecrübesi kaldı, agaclar büyüdükce sorunlarda azaldı.

Pazarlama konusuna gelince, siz işinizi kaliteli,dogal yollarla yaparsanız insanların buna duyarsız kalmayacagına inanıyorum, eninde sonunda degerini bulacaktır, bir kısmını yag olarak.bir kısmını dogru salamura yöntemleriyle, kaliteli sofralık olarak hak ettigi yeri bulacaktır.

Bu yıl bizim agaclardaki zeytinlerin kendimize ayırdıklarımız hariç tamamı eş dost,konu komşu tarafından ''zehirsiz bunlar''denip kapışıldı,üstelik gelip kendileri topladılar, ileriki yıllarda mahsül arttıkça,(katlanarak artıyor) aklımızda çeşitli projeler var,ayrıca siz degerli arkadaşlarla işbirligine herzaman hazırım,

saygılarımla

Lilium 10-04-2010 00:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 614125)
Yazık olmuş. Geçmiş olsun sn.Lilium. Mutlaka çok düşünmüşsünüzdür. Çok güzelmiş ağaçlar.

Biz neden kendi birliğimizi oluşturmuyoruz? Zehirsiz, organik yetiştiricilik yapan küçük bahçeler üretimini ve işlediği ürünü ortak bir marka altında piyasaya çıkaramaz mı?

Sağolasın meyvelitepe, evet çok iyi düşündüm, üç yıl öncesi karar verdim tam bir yıl düşündüm. İnanırmısın kesiyorum ama kendi evladımı kesiyormuş gibi oluyorum çok zor çok acı.

Bahçeyi kurarken çok iyi düşüncelerle kurdum, birlik o zaman bölgemizden üyede alıyordu, hadi ağaçlar büyüsün verime yatsın o zaman üye oluruz dedim, bu zaman zarfında verdiler teşvikleri millete ekim yaptırdılar denedimsizce hatta bedava fidan dağıtıp ektirdiler. Ürün fazla olunca da kota koymaya başladılar, üyelikleri durdurdular.

Manisa tarafı üzümcüdür bağları kestirdiler zeytin ektirdiler. neden?

Nedeni bizim iş bilmez politikacılar, dış pazarlar bulamayınca günü kurtaralım bir şeyler verelim, bir şeyler vermek yetmiyor, hatta bir şey verme sen bu ürünün bağlantılarını pazarlamasını ihracat bağlantılarını kur o yeter. Bunları yapamayınca bağı kes zeytin ek, fındığı kes bilmemne ek, eehe işte altarnatif ürün ekin.

Sen pazar aç pazar

Mudanya'ya git, erdeğe git, marmara adasına git herkes ürünü elinde kaldı diye bağırıyor.

Bu ülkede tütün, şeker pancarı, afyon, pamuk, domates, ekiliyordu (aklıma gelenler) Neden bazıları hiç ekilmiyor bazılarının da ekim kotaları düşürüldü bileniniz varsa yukarıdaki cümlelerimi de anlarsınız.

Hani bir zamanlar bir verip üç alacaktık. Aldık .... birini. Tarımı bitirdiler tarımı.

Mazot olmuş üç lira neyi ucuza çıkarıpta pazarlıyacaksın
Zeytini yağlık olarak değerlendirmeye kalksan aşağı yukarı beş kilo zeytinden bir kilo yağ çıkar yağın kilosu 7-8 lira bilemedin 10 lira, zeytinin kilosu gelir en fazla iki liraya, bunun en az bir lirası zeytini toplama ücretidir, bunun daha pazarlaması var, kimse kusura bakmasın ama bir liraya da bu iş yapılmaz.

Kendi birliğimizi oluşturma fikri güzel, güzelde nasıl olacak, siz karamürseldesiniz ben gönendeyim, bir diğer arkadaşımız atıyorum konyada, ürünü topladı ne yapacak ürün bir yeremi toplanacak yoksa herkes kendi ürününü salamurayamı koyacak, her ikisinin de farklı zorlukları var. Diyelimki bir yerde toplanacak ben ürünü sardım arabaya getirdim, ürün bozuk ne olacak, ürün yumşamış ne olacak, zeytin günlük olarak toplanır ve günlük olarak salamuraya basılır. Herkes kendisi salamuraya koysa herkes aynı teknolejiye ve aynı ustaya sahip olması gerekir.

Düşünceniz güzel ama bayağı zor.

Gerçekleştirilmiyecek gibi de değil, olur ama dürüst sağlam taşın altına elini koyacak üreticiler lazım, ve çok iyi bir yöneticiyede.

Düşüncenizi gerçekleştirmeniz benim en büyük sevincim olur, belki yeniden zeytin ekerim. :)

Lilium 10-04-2010 01:05

Alıntı:

bildiğim kadarı ile belli sayıda kurucu üye sayısı olan girişimlere devlet teşviğide veriliyor
Üreticiler olarak yanıldığımız noktalardan bir tanesi, arkadaşlar herşey teşvik değil, Asıl olay pazar ve ya pazar yaratmak ürününü iyi pazarlıyabilmek buda bir maliyettir.
Dış ihracatı hiç yazmıyayım çünkü o ülkeler arası anlaşma gibi bir şey, Güçlü ülkelerin güçlü tarım pilanları politikaları olur, Bizde güçlü olmak için bir pilan program görebiliyormusunuz avrupaya amerikaya ne kadar ihracatımız var, söyliyeyim yüzde beş, niye? o kadar izin veriyorlar.

Güçlü ülkeler tarım pilanlarını kurmuşlardır örneğin bizdeki gibi aklına gelen istediği ürünü ekemez, aklına gelen istediği gibi günü kurtarmak yaranmak için fidan dağıtamaz, devletin vereceği izinler dahilindedir, ihtiyaca göre ektirir ve değerlendirir, ihracat yapacaksa onun bağlantılarını yıllar önce kurur ona göre ektirir. Bizdeki gibi ver teşviği ektir sonrada ne yaparsan yap yapmıyorlar.

MeyveliTepe 10-04-2010 08:28

Kafamın içinde bir şeyler fırtına gibi esmeye başladı. Evet, olur bu iş. Hem de bu güne kadar hiç yapılmamış bir şekilde. Sadece zeytin için de değil, üretilen her şey için. Bence pazarı da hazır. Organik veya permakültür üretim yapan küçük bahçelerle yapılır bu iş. Bahçelerin bir arada olmayıp memleketin uzak yerlerinde olmasını bir dezavantaj olmaktan çıkarıp avantaja da çevirebiliriz. Asgari standartlara ihtiyacımız var. Yani, yetiştirme, toprak, zararlı mücadelesi, yetiştirilen çeşitler, bunların işlenmesi vb. bakımlardan. Bu standartların her yerde tutturulması işin en zor tarafı ama yapılabilir.

Hızlıca hayal ettiğim günün birinde gerçekleşirse yazınızda adı geçen birlikler bol bol nal toplar :)

fskandemir 10-04-2010 08:58

Organik sebze meyve(hatta tüm sebze-meyvelerde) satışındaki en büyük sorunlardan bir tanesi lojistikdir. Antalya' da üretilen taş gibi sert domatesler İstanbul' a Ankaraya sorunsuz nakledilmekte ancak lezzetli pembe domatesler 30-40 km yolda salça haline gelmektedirler.

Özellikle taze sebze-meyvede bu şekildeki bir kuruluş merkezi bir noktadan dağıtım yapmaya çalıştığında en büyük sorun lojistik olacaktır. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi(Diğer Anadolu şehirlerine göre üretim tarzımıza uygun ürünlere ulaşması nispeten zor olan illerimize) satınalımın nispeten çok olacağı illeri merkez alarak üretim bölgeleri ve dağıtım kanalı kurabilirsek dezavantajımız avantaja çevrilmiş olur.

Zeytinlibahçe 10-04-2010 12:21

Sn lilium devlet politikası ve zeytinciligin şu anki durumu hakkındaki görüşlerinize katılıyorum.

Konu tam buraya gelmişken şunu belirtmeden edemeyecegim, agaclarına yirmi dakikada zehir atıp, gecip karşısında mangal yapan genel hiç umurumda degil ama dogaya
saygılı, dogal yetişciricilik adına sırtına tulumbasını takıp EMA sını/delfinini/kalolinini vs.
atan umurumda.

Şu cümleyi çok severim ''huzur ve mutlulugu tek başına hedeflediginizde elde edemessiniz, sizden kaçar, cünkü hedeflenecek somut birşey degildir, siz sevdiginiz işi yaparsınız, o yan ürün olarak ortaya çıkar.Zeytinin pazarlama konusundada öyle biz dogal
yollarda kendi bildigimiz dogrularla hareket edelim insanlar iyişeylere layıktır, gelir bizleri kendileri bulur.

Kendi adıma birinci önceligim, agaçlar arasında dolaşmak,topraga dokunmak,dogru bildigimi yapmak ve her zaman biliyorum ki pazarlama konusunda hiçbirşey yapmasam dahi
kendiliginden masrafını çıkartacaktır.

Sn lilium bu sitede o kadar seveniniz varki, ürünlerinizi bu sitede pazarlamaya kalksanız dahi, güvenli bir yerden z.yagı arıyanlar inanıyorum ki sizin masraflarınızı çıkartmaya yeter.

Sn meyvelitepe, bende bu birlikteligin olabileceginine inanıyorum.

saygılarımla

Halil Önen 10-04-2010 14:01

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 613081)
Halil Bey merhaba
Kırptığınız göz hedefine ulaştı! EM5 + EM FPE kullanmanızda fayda var. Size birer litre ücretsiz gönderteceğim. Bana mesaj atarak adresinizi bildirin lütfen.
Bulaşmasını önlemek için 1 hafta - 10 gün arayla 2-3 defa kullansanız yeterli ama size de bulaşacak olursa, daha sık uygulamak gerekir. Uygulama yapmanızın hiçbir zararı yok!

Bu arada EM5'i köpeğinize de spreyleyebilirsiniz. Saygılar

Sn. Doğasever, teşekkür ederim.

Özlem Hanım ile görüştüm EM5 ve EM FPE ürünlerinin kendisine geleceğini(Yeşil adım) söyledi.Oradan alacağım. Bana yakındır. Zaten bedavaya ürün dağıtıyorsunuz, olmaz, bunu ücretli alacağım. Teşekkürler. (silinecek)

bayindirmevki 10-04-2010 22:26

Bazı şeyler gözden kaçıyor. Hatta benim sorum da gözden kaçtı. Günümüzün dünyasın da üretmek hiç bir şey, pazarlamak her şeydir. Marmarabirlik olayını bitiren de pazarlamada yetersiz kalmasıdır. Raf kirası denen bir şey vardır ya verirsin , ya verirsin.... Ötesi yok. Kapıdan ürününüzü sokmazlar.

Organik üretimi ne kadar doğru yapsanız da sizin doğrunuzu sertifika kuruluşu onaylamazsa ürününüz iyi tarım uygulamaları kapsamına bile giremez. 40 ton zehir püskürtülmüş ürünle aynı muameleyi görürsünüz pazarda!

Her İstediğiniz yerde satış yapamazsınız. Örneğin; İstanbulda ki organik semt pazarlarına sertifikanız olsada tezgah açamazsınız. Tezgah açmanız için semt belediyesi ile anlaşan Buğday Derneği'ne başvurmanız gerekir.

Pazar hazırdır da o pazara ulaşmak için açılması gereken kapıların anahtarları belli ellerdedir. Bu laflarım umutsuzluk gibi algılanmasın. Yapılacak beyin fırtınalarında amaç satış ise sertifika, market ve semt pazarı gerçeklerinin üretimden önce geldiğini düşündüğümü belirtmek istedim.

Konu satış olunca iş hobi olmaktan çıkar. Bu konu ciddi, bayağı ciddi bir konu. Ayrı başlık açılsa iyi olur.

qokhanyilmaz 11-04-2010 12:19

Bununla ilgili benim en iyi hatırladığım bir dönem kendimin de içinde bulunduğu köy-kop çalışmaları idi.İsteyenler yapılan çalışmaları http://www.koy-koop.org/ sitesinden izleyebilirler. Tabi konuşulduğu kadar kolay olmasa da yola çıkınca daha da kolaylaşıveriyor bir çok şey. Kervan yolda düzülür derler gerçekten de doğru bir sözdür. Hiç ummadığınız yerlerden hiç ummadığınız desteklerle birlikle beraberlikle mücadele ederek çok şey yapılabileceğini bire bir görmüştüm. Burada da yaşanılan sorunlar aynı sorunlar. Fakat sorunu tespit etmek gidilecek sonu da tanımlıyor aslında. Geçen hafta gelen bir maille Erdek'te bir permakültür çalışması olduğunu öğrendim ve eşimle beraber haftasonu etkinliği olması amacıyla aradık .Sonuç hüsran. Kişi başı katılım ücreti 350 ytl olduğunu duyunca iyi niyetle yola çıkılan bir çok şeyin bu ülkede orta sınıf insan eğlencesi olmaktan öteye gidemediği gerçeğini bir kere daha gördüm. Yani piyasa koşullarından , kapitalizmin kirli yüzünden şikayet edip fazla olanı paylaşmak , rekabetin yerine hep birlikte örgütlü davranmak gibi çok güzel kavramların kendi kişisel çıkar ve menfaat savaşlarına yenik düşen insanları görünce bu işin çok iyi kurallarla organize edilmesi gerektiğini bir kere daha görmüş oldum.

Amacım umutsuzluk yaratmak değil tam tersine .Elbetteki sitede çok iyi niyetli insanlar var. Ama bu işin çok iyi organize edilmesi halinde bir çok insanın şu anda hobi olarak yaptığı işler artık meslek haline gelecek hatta tek işi bu iş olabileceğini düşünüyorum. Bu da arzı yaratacaktır diye düşünüyorum.

Bir akrabamdan örnek vermek istiyorum. Kendisi imamdır. Mesleği gereği bir çok yerde görev yaptı ve en son görev yeri Bolu'da ufak ufak patates satmaya başlamıştı. Daha sonradan insanların onun görevinden dolayı kötü mal satmayacağını düşünmesinden dolayı çoğalan talep sonucunda şu anda orda yaşamamasına rağmen toplamda 16 kamyon patates satıyor. Bayramda memleketim Afyon'a gittiğimde konuşmuştum. Artık patatesi tarlasında alıyor ve üreticilerin hormonsuz doğal yollarla yetiştirmesini sağlıyor yani bütün bir sürece hakim olmaya çalışıyordu. Hayran oldum. Ama gözümden kaçmayan şey yetiştirilen tarım ürünlerinin bir imamın değil bu konuda uzman kişiler tarafından garantörlüğünde olması gerekliliğiydi.

Ben Türkiye'de tarımla ilgili bir sivil toplum örgütü **** kooperatif oluşturulabileceğini bunun da hem halkın hemde ülkenin faydasın da olacağını düşünüyorum.

Çok uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir proje olduğundan çok dağıttım kusura bakmayın...

acemi_caylak 11-04-2010 13:48

Konu iyice boyutlanmaya başladı. Zeytin üretimi ile ilgili bilgiler geri planda kalmasın diye bu konuyu ayrı bir başlığa taşımalıyız.

Öneriyi ilk yapanlardan biri ben olduğuma göre yeni konu açabilirim, ancak hangi ana başlık altında olması gerekiğine karar veremedim.

Sn. Malina yardımcı olursanız sevinirim.

Lilium 11-04-2010 17:59

Malina yardımcı olana kadar bir şey sormak istiyorum yüz ve üzeri yetişmiş verime yatmış gelir olarak bir şeyler beklediği zeytin ağaçı olan sitede kaç kişi var, olanlar ismini ve ağaç sayılarını belirtebilirlermi.

Zeytinci 11-04-2010 20:18

Uzak bahçelerin kardeşliği, sevdim bu fikri.
 
Zeytin çeşitleri ayrı.
Bölgeler ayrı.
Ürünler ayrı.
İşleme ayrı.

Bu yapılanma tutar gibi. Yetiştirme ile ilgili bilgiler olması gerektiği gibi. Herkes işini iyi biliyor. Ya da bilene ulaşılıyor.

Müşterinin güveni yaratılacak markaya olacak. Kalite denetimi nasıl olacak. Sertifikasyon, denetim ayrı bir masraf. Olmasa olur mu? Müşteri isterse fiyat farkına razı olur mu?

Satış internet üzerinden müşteriye teslim olmalı. AVM'ler üreticinin canına okuyor.

Zeytin işlemeye ve Yağ çıkarma için yeni teknikler geliştirelim.

Beyin fırtınasına devam...:)

MeyveliTepe 11-04-2010 20:28

Başlığın adını "uzak bahçelerin yakın işbirliği" koymuştum. Zeytinden geldiğimiz için Sn. Malina "uzak zeytin bahçelerinin .." diye değiştirmiş. Aslında aklımda olan zeytin ile sınırlı değil.

Birçok aile mevsim başladığında bizden taze sebze, meyve talep ediyor. Hatta şimdiden sıraya girmiş epey çok aile olduğunu söyleyebilirim. İnsaların istediği, çocuklarına hilesi hurdası olmayan, nerede, nasıl, kim tarafından yetiştirildiğini bildiği, lezzetli, sağlıklı, zehirsiz ürünleri yedirebilmek. Öyle ki, bu ürünleri hiç bir şekilde sanayileşmiş tarımın ürünleriyle ve onların yarattığı fiyatlarla da kıyaslamıyorlar.

Kimsenin sertifika endüstrisiyle de ilgilendiği yok. O, olsa olsa, bahçeyi ve üreticiyi bilmeyenlerin güvence arama aracı olabilir. Bizim de zaten bizi bilmeyenlerle işimiz yok :)

Ne var ki, bizim bahçeden alacağımız ürün hepsine yetmez. Yetiştirme alanımızı geçen yıla göre dört misli arttırmamıza rağmen, yetmekten çok uzak. Zaten en önemli handikap da lojistik meselesi. Bizim bahçeden İstanbul'a kutu göndermek anlamlı değil. Maliyeti (zaman ve bedel olarak) kimsenin işine yaramayacak şekilde arttırıyor.

Oysa İzmit'te gönderebilmem, ya da İzmitten gelip almaları çok daha basit. İstanbul'da, İzmitte, İzmirde, Bursada, Ankarada, Kırşehirde, Balıkesirde, Gaziantepte, ve daha pek çok yerde biribirinden uzak bahçeler var. Önemli olan, bu bahçelerin iş birliği.

Ha gayret, ilerliyoruz :)

omer.tuncer 11-04-2010 20:47

Zeytine birşey demem ama sebzeye bu sene başlıyorum garanti edemem. Ama varım bu güne kadar kooperatifçi, birlikçi bir babanın oğlu olduğum halde. O konulardan uzak durdum. Çünki yönetimdekilerin hakkaniyet adına kayıpları ve kendi işlerinin aksaması söz konusu oluyor.

Mademki örnek olacağız model yaratacağız türk gibi başlamayalım. Araştırıp tartışalım herhalde en iyisini bulacak insanlarız.

Zeytinlibahçe 11-04-2010 21:19

Arkadaşlar selamlar

Yazıları çok guzel bir başlık altında toplamışsınız,teşekkürler.

Çok güzel bir birlikteliğin, dayanışmanın temelleri atılmak üzere, ön yargı yok, pozitif
düşünmeye devam...Ticarette ön yargı olmaz , pozitif bir tutum sergilediginiz,başarma azmini koruduğunuz müddetçe başarırsınız.

denizakvaryumu 11-04-2010 21:34

http://groups.google.com.tr/group/do...enme/web?hl=tr

Bir örnek.

agozce 12-04-2010 01:23

Bu sorun tarımın bütün dallarında aynı. Ben Mersin-Anamurluyum. Yaklaşık 70 dönüm bahçemiz var. Toplam 1350 meyve ağacı. Elma, ceviz, üzüm, erik. Hepsinin durumu birbirinden beter. Geçen yıl 1.sınıf elma 300 kğ/kuruştan satıldı. Onunda parasını nasıl alıyor. İlk yarısını altı ay sonra, ikinci yarısı .....tüccar ne zaman isterse. Köylü tüccarın elinde oyuncak olmuş.

Diğer ürünlerde aynı durumda muz, çilek, limon, portakal, yer fıstığı, ... nohut, buğday....

Biz artık limon ağaçlarımızı toplamıyoruz. Eş dost yiyeceği kadar alıyor. Gerisi ağaçta kalıyor veya yere dökülüyor..

Buğdayın kilosu 350 krş...... 1 ton buğday 350.000 tl. Komik... ( Maliyeti en az iki katı)

Şimdi bir çok elma bahçesi sökülüyor, yerine ceviz ekiliyor. Aynı şeyler yarın ceviz içinde olacak.

Biz her yıl yaklaşık 10-15.ooo Tl harcıyoruz, kazancımız 7-8.000 tl. Eşek gibi çalışmamız hariç. ( abartısız söylüyorum)

Bir çözüm olmalı. Ama nasıl..?

agozce 12-04-2010 01:44

Geçen yıl Güneydoğu gezisi yapmıştım. Fıstık bahçesi olanlar anlatmıştı. Urfada, Antepte Tarım il müdürlükleri fıstık bahçelerini sökün, zeytin ekin tavsiyesi veriyorlarmış.

Aklıma pis politika oyunları geldi ama İnsan -mesleğini bırakın-ülkesine bu kadar düşman olması için ne yaşamış olması gerektiğini hala düşünürüm.

malina 12-04-2010 10:55

Alıntı:

Başlığın adını "uzak bahçelerin yakın işbirliği" koymuştum. Zeytinden geldiğimiz için Sn. Malina "uzak zeytin bahçelerinin .." diye değiştirmiş. Aslında aklımda olan zeytin ile sınırlı değil.
İçeriği konusunda bilgisi olmayanların da konuya bakacağı bir isim olması gerekir diye düşündüm. "uzak bahçelerin yakın işbirliği" adı biraz daha netleşmeli :)


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:26.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024