Bundan böyle kafama tokadan başka bir şey takmamaya niyet ediyorum, dermişim. :D

Tespih gibi yap.;)

Tesbihi kafamda ne yapayım, elime aldım ya sabır, ya sabır diye çekiyorum.
Eğer sen böyle mini mini taşlar atmaya devam edip de kaçarsan bak bakalım sonun ne olacak? :p
Arkadaş, şu siteye doğru düzgün girip de yazsana, ne bu yaptığın?

Yeşil elmalar çok leziz görünüyor Güler hanım, keşke uğrasaydımda sen yokken çalsaydım onları ;)

''Hayatı tespih yaptım, bazen çekiyorum, bazen sallıyorum'' diyor gençler.;)

Perlit, p5a, vermulit, leonardit derken, araya arada bir inşaatlar da karışınca, bitkilere su verilmesi gerektiği gibi küçük ayrıntıları atladım.
Şimdilerde bitkilere su verme üzerine çalışmalar yapıyorum.
Bir de derin budama yaparken, aşılı dalları bitirip, yabani dalları bırakmamayı yaşayarak öğrendim. (Bekçi güldü ve öyle dedi, doğrudur her halde););)
Bir şeyi daha öğrendim ki, ben de insanın da , bitkilerin de dayanıklısını seviyormuşum.;) (altı çizil satırlar benzetmedir);)

Azıcık daha işler var, halledeyim, geleceğim.

Ben çekerken kopardım. Boncuklar toprak aralarına düştü, eğildim alayım diye bu sefer pantolon patladı :D:D Baktım olmayacak şimdi kadehleri diziyorum, çekmeye az kaldı. :D

Muhteşem üçlü, nihayet bir araya gelmişsiniz. Hem de arada kimse yok. Büyük bir mutluluk. Belkide ilk. Bunu kutlamalıyız.

Güler Hanım arkadaki çiçekli mor çalı nedir? Çok güzelmiş.

Bahçeniz herdem güzel, coşkulu. Ben çim alanınızı hep güzel görmüştüm, çim yokken bile, hala çok güzel. Yaz bitmeden keyfini çıkarın hepsinin, ara sıra bir çiçeği okşarken, koklarken, seyrederken benim yerime de yapın lütfen. Mesela bugün o güzel zambağı koklamak isterdim, koklarsınız yerime değil mi?

" Oya Ağacı" :)

O nasıl renkmiş oya ağacında:)

Oya'lar şu aralar çok coşkulu. O da güzel bir mor tonu. Kameriyedeki güllerle beraber hoş duruyor.

Beyaz zambağı hepiniz için doya doya kokladım.

Günaydin Güler ablacigim. Bak yine bahceyi gez, agaclar net i gez derken kahvalti yumurtami fazla hasladim. Kati yumurta hic sevmem halbuki. Bu bahcivanlik isi beni cildirtti. Güler abla berberisi budadim hatta yerini degistirdigim baska calilar vardi onlari da biraz budadim. Sende hanimeli varmiydi ablacigim? Varsa nasil buduyorsun? Ben bir türlü dallarini kesmeye kiyamiyorum ama artik cok salkim sacak oldu. Yukariya dogru bagladigim dallarin disinda alt dallari yerlere yayildi.

Sevgili ciceksever70, yumurtan pişti diye üzülme ben buradan sana henüz folluktan ellerimle aldıklarımdan yollarım. :D

Bahçemde hanımeli var. Bahçe duvarına sardığı ve çit gibi durduğu için pek budama yapmıyorum. Zaman zaman çok aşırıya kaçan dallarını kesiyorum.
Ama Silivri'de yazlıkta bize çok yakın oturan bir komşum pergolasının her iki tarafına da hanımeli ekmiş.O budama işini çok güzel halletmiş.

Topraktan çıkan iki ana dalı burgu gibi birbirine dolamış. Yerden 2,5 - 3 m gövde burgu gibi yükseliyor oralarda hiç dal yok. 3 metre sonra bütün dallar taç yaparak kocaman bir çanak halini alıyorlar ve pergola çatısına doğru iklerliyorlar.
Bunu diğer tarafta da yapmış.
Kokusu mis gibi geliyor ve döküntüsü de çok olmuyor. Zaman zaman pergola oluklarını temizletiyor.

Fotoğrafı olsaydı yüklerdim. Ama bulamadım.

Taze yumurtalari yemis kadar oldum cok tesekkür ederim. Kendi yumurtamin kazaya ugramasi bir sey degil de cocuklarinki de fazla kati olunca büyük oglum hemen yapistirdi lafi: Anne yine bahcede miydin? Adim cikti evde.

Sevgili Güler Hanım,
Toprak analizi sonucu ve bahçemdeki problemlerle ilgili konularda Mine Pakkaner'e yazmış olduğum mesaja gösterdiğiniz alaka için size teşekkür ederim.

Sanırım orada bir noktayı atlamışım. Bahçemizde daha önceki yıllarda böyle bir sorun yoktu. Ekilen her şey büyüyüp gelişiyordu. 2003-2007 yılları arasında çeşitli sebeplerle bahçe ile hiç ilgilenilmedi. Doğal olarak önceden mevcut olanlar da yok olup gitti. 2007 sonrasında da ben bahçeye el atma zamanı geldi dediğimde, Mine Hanım'a aktarmış olduğum o inanılmaz kısır döngüye girmiş olduk. Ama halen çözüm bulunacağı ümüdini yitirmiş değilim.

İlginize tekrar teşekkür ediyor, kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kaldığı o güzelim bahçenizde sağlıklı, huzurlu uzun yıllar diliyorum.

Sevgiyle kalın.

Sevgili zeynep dila, komşularımın bahçeleri güzel dememiş olsanız Bağfaş'dan mı diyeceğim ama, o da değil anlaşılan.

Bandırma'da oturan pek çok arkadaş bu durumdan şikâyetçi de.

İşlerinizde kolaylıklar dilerim, yolunuz düşerse çay içmeye beklerim.

Akşama doğru Oğuz elinde üç adet beyaz incirle geldi.

İlk incir hasadımız.

Tavuskuşu orkidem gayet güzel açtı ama ertesi günü baktım ki yaprsaklarında sararma var.
Sabahtan öğlene kadar güneş alan bir yerde ama sanırım bu sıcak hava ve sıcak sıcak esen rüzgar bozdu.

Bu sene bizim lisilerde pek hayır yoktu. Ablama gittiğimde selenn'in geçen seneden kalan lisilerini fotoğrafladım.

Sevgili Güler Hanım,
Eşime sorarsanız suçlu Bağfaş. Ben de diyorum ki sağımdaki, solumdaki, arkamdaki dururken Bağfaş'ın bütün çıkardığı pisliği paratoner gibi sadece bizim bahçe mi çekiyor. Mutlaka etkisi vardır ama sorun sadece ondan kaynaklanmıyordur diye düşünüyorum. Bakalım Mine Hanım'ın yorumlarını büyük bir umutla bekliyorum.

Çay teklifiniz için teşekkürler. O güzel bahçenizi dolaşmanın mutluluğunu yaşamayı arzu ederim. Sizin buralarda olduğunuz zaman yolumuz düşerse neden olmasın? Sevgiyle kalın.

Güler Hanım bahçemize uğradım. Bir saat çıkamadım.:) Hepsi çok güzel. Maşallah.

İki günlük uzaklaşmak bile bahçedeki çiçeklerin susuzluktan büzüşmelerine sebep olmuş.
Artık hemen hemen hergün su ister oldular. Bu sıcaklara dayanmaları gittikçe zorlaşıyor. Ben yine gazete külahları yapıp başlarına geçireceğim galiba. Nasılsa adım çıktı deliye.

Gelir gelmez hemen sulamaya niyetlenmiştim ki bir eşek arısının gazabına uğradım ve tabii geceyi hastanede geçirmek zorunda kaldık.

Sabahleyin hemern dört koldan sulama başladı. Bir yandan çimler sulanıyor, bir yandan fıskıyeler yer örtücülerini suluyor. 5 ayrı hortum devrede üçü gülleri, biri saksıları, biri ortanca ve clematisleri suluyor.
Oğuz da sebze bahçesinin damlalıklarını açtı.
Yani, hızlı bir koşuşturma içindeydik. Sağa sola koşup durduk.

Kameriyedeki cam güzelleri iyice büzüşmüş inşallah toprarlanırlar.
Yine giderken kameriyeye aldığım mavişler iyi durumda. Beyaz iyice çiçeklenmiş, mavişde de tomurcuklar yeniden açmaya başlamışlar.

Yeni ektiğim casablancalar coşmuş da çoşmuşlar. Tek tük açmaya bile başlamışlar. Ama saksılardaki tomurcuklanmayı mutlaka görmelisiniz. Bir dalda 5 ve 7 adet tomurcuk var.
Kokuları nefis mi nefis.
Üşenmeden saydım tam 103 tane acacak tomurcuğum var. Deliğe bayram ki bayram.

Oğuz da bu sene ilk defa ektiği kıl biberlerden toplamış getirdi. Onları görürdüm ama çok ince ve uzun oldukları için ekmezdim. Bu sene bir arkadaş ekmem için 7-8 kök getirdi.
Tatlı biber, ama insanın ağız çeperlerini doldurmadığı için pek sevmezdim. Yine de güzel olmuşlar. Bir ikisinin uzunluğunu ölçtüm 31-33 cm arası geliyor.

Ohhh, siz bir de balları çıkmaya başlamış incirleri bir görseniz.
Yok yok tadını anlatmama imkân yok. Böyle tat böyle aroma görülmemiştir.
İnanmazsanız bir bakın.....

Mavişler...

Casablancalar...

Sevgili Güler hanım, bahçeye kavuşmuşsunuz, gözünüz aydın. Ben şurada bir adım gidemiyorum, ama sahurdan sonra eşim sulamaya gidecek, ben de peşine takılacağım.

Bir şey dikkatimi çekti, 103 tomurcuklu bir çiçeğim olsaydı, herhalde temelli delirirdim.
Sihir sizde.

Maşallah biberler de çok güzel. Biz her sene kıl biber dikiyoruz. Acı ve tatlı çeşidinden. Elde yemesi ve turşusunu seviyoruz. İncirler imrendiriyor. Afiyet olsun.

Yok yok sevgili S.Durul 103 tane casablanca bir dalda değil, 3 saksı içinde.

Olsun varsın, saksı başına 34,3 çiçek düşüyor. Az mı? Maşallah.

Eklenti 166438
Eklenti 166439
Eklenti 166440

Güler Abla ,
Bahçe herzamanki gibi çok güzel.MAŞALLAH.
Bu bahçede güzel bir kahve içilir.Pastalar benden :)
Kendinize iyi bakın sevgiler selamlar...

Canımmmm, elfogi. Ne de çok özlettin kendini.
Sohbetini özledim, güzel tariflerini özledim, hâsılı seni özledim.
Neden gelmiyorsun siteye, işim çok deme fecebook ta seni görüyorum. Bizlere mi kırıldın?

Güzel pastaların için binlerce teşekkür ederim.

Güler Hanımmm,

Nasıl güzellik bunlar? İncirler ekrandan çıkıp masama düşecek gibi duruyorlar. ;) Oğuz Bey'in sebzelerine diyecek kelime yok zaten.
Bu sene kıl biber diye diktiğim tüm fideler etli ve sulu kalın tür bir sivri biber çıktı. Her sene kıl biber dikerdim ama bu türü de çok sevdim. Yazdığınız gibi insanın ağız çeperlerini dolduruyor. ;)

'Casablanca' ismini ne zaman duysam o siyah beyaz muhteşem film geliyor aklıma. Çiçeği en az o film kadar güzelmiş.