Adalet Hanım, meilland güllerini bilmiyorum, o yüzden ne desem yalan.

Yıllar önce okuduğum bir Tübitak kitabında havuz için serilen naylonun altına da eskimiş halı, kilim, vs parçaları koymayı öneriyordu. Naylon delinmesin diye. Bilginize. :)

Başla artık, geç kalıyorsun)) Çok memnun kalacağından eminim. Sök o asmaları dik başka yere. Sonbahara ne kaldı ki demi:))

Bizi bekleteceksen eğer , nurcan a destek için kazmaları sırtlanıp geri dönüverelim:))

Eser hanım ,
Nuri bey olaya profösyonel gözle bakıyor doğal olarak.Nuri bey'in affına sığınarak söylüyorum....çok büyük bahçe olmayınca ,geri dönüşümü zahmetli olduğu için beton bana doğru gelmiyor.Bahçe söz konusu olunca zevklerimiz sık sık değişiyor ,5-6 yıl sonra
ne hissedeceğimizi bilemeyiz.Bu yüzden en ucuz maliyetle hevesimizi alabiliriz.

Ahşap havuzda güzel olmuştur ,örneklerini görmüştüm sizinkinide görmek isterim.

Adalet hanım ,
asmaları sökünce çukur zaten hazır olacak ,sağdan soldan biraz genişlettinizmi tamamdır.
Bakın işçi sayısıda 3 'e çıktı.Siz brandanızı yarın gidip alın.Beni de brandacılarlardan prim
alıyorum sanacaklar :))

Gilan'ın dediğini de unutmayın lütfen.Saksıları koyacağınız yere düz taş koyun ,saksıyı üzerine oturtun.Kalın naylon kullanacaksanız çok katlı kullanın.Gelişmeleri merakla bekliyor olacağız :)

Ben de aynen sizin gibi düşünüyorum aslında. O yüzden de karar süreci uzuyor.
Nilüferlerle balıklar bir yerleşsinler yerlerine, resimleyip paylaşırım elbette..

Eser hanım, bende naçizane fikrimi söylemek istedim. Hem branda, hem de beton havuz denemiş biri olarak, oyum brandadan yana.
İlk yaptığımda brandadan yapmıştım havuzu. Sökmek zorunda kaldığımda, kolayca doldurup yeni bitkiler dikebildim. Beton oldu şimdi, sökmek ne mümkün. İnsan bir süre sonra değişiklik isteyebiliyor. İşte o zaman, ahhhhh keşke beton olmasaydı diyecek benim eşimde:)))

Kolaylıklar diliyorum size, sevgilerimle.

Nurcan cığım, nilüferler iç açıyor. Su sümbülü görüntülerini bekliyorum sabırla:))

Bence betonun düşündüren yanı sonradan sökmesi değil de baştan yapması olmalı. :D
Yoksa hazır yapılmış beton havuzu bence hiçbirimiz sökmek istemeyiz. :p

İsteriz, isteriz:)))

Şimdi, havuz ile duvar arasını daha geniş tutmadığım için keşkeleri yaşıyorum.
Branda olsaydı, boşalt suyu kaz, istediğin taraftan büyüt. Çiçek dikecek alan genişlesin. Bu şeklinden sıkıldım haydı yeni bir şekil atayım diyemiyor insan:mad:

Betonu gel de sök bakalım. Yapması külfet sökmesi külfet. Brandayı kaldır at için yanmaz:)))

Bu arada, yeşil yapraklı acer buldum Karşıyaka da gilan. Bakarsın birgün sarı yapraklıyıda bulur, aynı yere dikerim.:)))

Hmm... Havuzu kaldırıp atmak istemeyiz ama şekil ve yer değişikliği olabilir, haklısın. :)

Acer sarıyla bitmez, daha turuncusu, pembesi... :p
Bu arada yazın da sarı kalan türü sanırım yok. Baharda ve sonbaharda sarı olanlar yazın yeşile dönüyor. Tam cinsi yazıyor mu seninkinin?
Bir Acer deliliği de yaymaya başladım o zaman desene. :D
Bir fırsat bulsam da toparlasam o bilgileri...

Sevgili nurcanaybay'ın bahçesini de Bahçe sohbetleri kahvesine döndürdük. :p

Şimdilik kırmızı ve yeşili buldum, gerisi allah kerim;)

Konu, bahçeler ve bitkiler olunca, her bahçeyi kahveye çeviriveriyoruz:D

Burada olduğunuzu bilseydim ,gidip yatmazdım :))

Cemo acer'lere başlamışsın ,çok sevindim .Senin bahçene çok yakışacak .Ama Gilan'ın
dediği gibi diğer renkleride bulunca almalısın ...dikim yapacağın yeri ona göre ayarla .

Sevgili Nurcan hanım, bahçenizin ve nadide çiçeklerinizin güncel halini öyle merak ediyor ve heyecanlanıyorum ki, fotoğraflayıp bizlerle paylaşacağınız günü sabırsızlıkla beklediğimi bilmenizi isterim. :o Sevgiler, saygılar.. ;)

Not: Bu mesajı özelden yazmayı denedim ancak özeliniz kapalıydı, hadsizlik ettiysem kusuruma bakmayınız.

Merhaba nurcanaybay; birşeyler öğreneyim diye girerim siteye fakat üyelerin bahçelerine dalınca o güzellikler karşısında bahçeleri gezmemek mümkün değil. Bu gece Sudenur yazmış size ne yazmış diye bakayım derken İlk sayfadan başlayıp 3 e kadar geldim... Ve bu bahçe gezilir deyiip İlk sayfaya geri döndüm.
Gezeyim bahçenizi.

Sudenur hanım
hadsizlik ne demek memnum oldum ,hoşgeldiniz :)

Artık tekrara girmeye başlayınca ilgili başlıklara yöneldim ,ama işlerimi bitirince son halini
çekip severek paylaşırım .Böylece bu yılın bilançosunu da çıkarmış olurum :)


Sn.YeniGine ,

buyrun dilediğinizce gezin :))

Bence hiç tekrar olmuyor Nurcan Hanım. :) Aksine tanıdığımız, bildiğimiz bahçeleri daha bile çok merak ediyoruz. Şu bitki ne oldu acaba, bu ne kadar büyüdü, diğeri çiçek açtı mı diye aklımıza geliyor. :) Bahçe zaten yaşayan bir varlık, devamlı yeniliyor kendini. O yüzden emin olun bizi hiç mi hiç sıkmaz. Hele de sizinki gibi zevkli ve cıvıl cıvıl düzenlenmişse... :)

Sevgilerimle ;)

Yine yerinde bir tespit sevgili gilan. Bende tıpkı sizin gibi bitkilerin gelişmiş hallerini çok merak ediyor ve büyüyüp serpildiklerini gördükçe kendim yetiştirmişcesine mutlu oluyorum. ;)

Tekrarlama olması mümkün değil Nurcan hanım, havuz görüntülerinizi görmek ve aksesuar seçimlerinizden ilham almak için bile tekrar tekrar dolaşabilirim bahçenizde. Gözüm sayfanızda bekliyorum, misafirperverliğiniz için teşekkür ederim. Sevgiler.. ;)

Çok teşekkür ederim arkadaşlar , kaslarım bu kadar sızlamasa seyyar lambayı alıp
çalışmaya devam edeceğim...o kadar teşvik edici cümleleriniz :)

Gilan ,
bu gün birkaç bitki aldım , bunlardan biride acanthus mollis ( ayı pençesi ) fakat aklım

öyle karıştı ki ...okuduğum kaynakların bazıları güneşi sever -sudan hoşlanmaz derken diğeri gölge ve nemli toprak diyor .Bu bitki hakkında bilgi sahibi isen benimlede paylaşırsan
çok sevinirim.

Acanthus mollis :p

Kaç zamandır çevrede bu bitkiyi görüyorum. Bir fotoğrafını çekeyim de sorayım diyordum ki armut pişip ağzıma düştü. :)

Şimdi biraz araştırdım da Nurcan Hanım, anlaşılan bayağı dertsiz bir bitki. Tam güneşte yetiştirdiğini söyleyen de var, gölgede yetiştirdiğini söyleyen de var. Belki koşullara göre kendini yaprağa ya da çiçeğe vermesi değişiyordur.

İnsanlar genelde çok istilacı olduğundan, toprak altından yayıldığından şikayetçi olmuşlar. Hatta saksıya dikip gömün diyen olmuş. Sanırım az su-bol güneş ikilisinde daha az istilacı davranıyormuş.

Dona dayanıklılığı zone 7b (-14) görünüyor ama 5b bahçemde yetiştiriyorum diyen var. Demek ki -20'ye kadar da denenebilir.

Burada çevrede gördüklerim hep tam güneş altında ama dikkatli olmak lazım. Buranın tam güneşiyle İzmir'in tam güneşi arasında uçurum var çünkü. :) Bence siz yine de hafif alacalı, yarı gölge bir yere dikin ve yerine alıştıktan sonra çok sulamayın. Sonra duruma göre adapte edersiniz.

Güle güle büyütün. :)

Aklım karışmakta haklıymış demek ki :)
Belki saksı da bırakıp gözlemlerim ..bilmiyorum .Aslında büyük bahçelere uygun bir bitki
ama ne zamanır istiyordum ,bulunca da alıverdim :)

Dün , Hülya hanımla Urla da buluşup seraları gezdik .Bahar da ki kadar çoşkulu değil ama her zaman
zevk veriyor.Acanthus Mollis'den başka Aralia , Aküba ( uzun süredir aklımdaydı ) , C.Ajania aldım.C.Ajania'nın gelişmiş halini gördüm, çok güzel tıpkı sukulentlerden birine benziyor.


Araştırdığınız için çok teşekkür ediyorum.Gözlemlerimi paylaşırım.

Acanthus mollis uzun süredir bahçemde var. Arkada betonlarla sınırlı olan bölgede. Bu sene büyük saksılara geçirip saksılarla boş kalan yerlere görüntü kapatıcı olarak kapatmayı deneyeceğim. Her toprakta büyüyebiliyor. Ama organik maddece zengin, süzek ve yumuşak toprakta hızla yayılıyor ve bol çiçekleniyor. Kendi haline bırakırsanız çok yayılacaktır. Arka fon bitkisi olarak düşünün. :)

Sevgili nurcan hanım, bu kadar uzun ara vermeyin bir daha olur mu?
Arkadaşlarımın ifade ettikleri gibi, bahçelerimiz yaşıyor, büyüyüp gelişiyor, yeni düzenlemeler yapıyoruz, hiç de tekrar olmuyor merak etmeyin.

Uzun zamandır düşündüğüm havuz konusundan vazgeçtim(Cemo duymasın).
Yazışmalarda suyun içine yılan girebileceğini okudum, zaten etraftaki bahçelerde ara sıra da olsa yılan görüyorlar.

Ben bahçemde görseydim bir daha çıkamazdım o bahçeye :)
Bu yüzden havuz yok ama havuz için düşündüğüm yerde tadilat var, saksılardaki tüm bitkilerimi rahatça toparlayabileceğim, ve gözlerimi yormayacak bir alan yaratmak istiyorum.

Henüz başlamadım, bitkilerin transferi için erken daha, Ekim başı gibi başlamayı düşünüyorum, havanın durumana da bağlı tabii.
Sıcaklar bu şekilde devam ederse daha da geç başlarım.

Yeni fotoğraflar istiyoruz...

Sn. Jineop ,
bu sabah diktim ...zeytin ağacının altında ki gölge bitkilerinin bulunduğu bölüme ,dediğiniz gibi arkada kalacak ,sabah güneşi alacak.Saksının altını çıkarıp ,biraz toprağa gömdükten sonra diktim .Beğenmezsem kolayca yer değişikliği yapabilirim :)

Adalet hanım ,
havuz için siz de başarılı olamadık ama iki komşum yaptı ,şimdi başından ayrılmıyorlar :)
Tadilata başladığınıza göre o bölge için bir karara vardınızı anlıyorum...sonucu merakla
bekliyeceğim .

Transferler için erken haklısınız ama bu yıl bana ne oldu bilmiyorum ....son iki haftadır
saksıda ki bitkileri toprağa geçirdim ,dikemiyeceklerimi komşulara dağıttım .Saksıları olabildiğince azalttım ,bir iki saksı mevsimlikler için ayırdım bir iki saksıda da ayrılmak istemediklerim kalacak .Bir yere yetişecekmişim gibi harıl harıl çalışıyorum ,zamansız bir sürü şey yaptım ...zavallı bitkiler '' ne yapıyor bu '' demişlerdir :))

Nurcan hanım, tadilat bölgesi için kafamda bir model oluştu, öyle radikal bir değişim olmayacak ama epeyce toparlayacağımı düşünüyorum.
Ortaya çıktığında mutlu olurum inşallah.

Ekim ayında tadilat bitsin istiyorum, transfer yaptığım bitkiler bahara kadar yerlerine alışırlar diye.

Siz biraz erken başlamışsınız, ama dikkatli bir bakımla hepsini de yaşatabilirsiniz, çıplak kök dikmedikten sonra sorun olmaz sanırım.
Yüzlerce saksıyı sulamaktan ben de usandım, saksıdakilerin hemen hepsi, sardunyalar hariç, toprağa geçecekler.

Adalet hanım ,
yapılan her değişiklik önceki halinden güzel geliyor önce ,sonra yine yeni arayışlar içine giriyoruz ...o süre içinde de mutlu oluyoruz ,güzel olanda bu sanırım.İstediğiniz gibi olmasada üzülmeyin ,yine bozar yine yaparız :)

Çimden vazgeçtiğimi yazmıştım ( şimdilik :) ) , çakıl bahçemden birkaç görüntüyü
paylaşacağım.Burası ince uzun yan bahçe , 4 tane çiçek öbeği oluşturup dere taşını serdim .Bitkilerin tümü kalıcı ,mevsimlikleri saksılar da kullanacağım .

Fotoğrafları girişten arkaya ve ters açıdan çekmeye çalıştım.Daha ortada kalkacak saksılar var ve fotoğraflar çok net değil , doğru ışığı yakalayamadım
maalesef ...

Çimle uğraşmak kolay değil tabii, hele geniş alanlarda.
Ama ben yine de bahçe denilince, "çim" diyorum, hep içimde kaldı, bir defa denedim, o zamanlar suyumuz iki günde bir 2 saat akardı, başaramadım.

Bahçenin yeni hali çok güzel görünüyor, gerçi eski hali de çok güzeldi ama değişiklik güzeldir.
Çiçek adaları çok hoş olmuş.
Ters s şeklinde döşenen bordürler hoş bir hava vermiş, çakıl taşları ıslandığında çok güzel görünüyorlar.(mış, sevgili Limon'un ifadesi)

Dergi fotoğraflarını aratmıyor Nurcan hanım, şahane görünüyor her şey... Ellerinize sağlık.

Bazı şeyleri bulmak ne kadar zor değil mi? Mesela ben kapı önüne deretaşı değil de hani yabancı sitelerde gördüğümüz örneklerdeki gibi daha sarıya kaçan bir tonda ince taş sermek istedim. Çok aradım sordum ama maalesef bulamadım. Kiremit rengi olandan buldum ama onu da istediğim miktarda bulamadılar. Biz epeyce araştırdıktan sonra deretaşının tonunu 200 TL ye aldık. (en ucuzu buydu)

Daha önce yazdığım gibi imkan bulan herkes kimbilir ne değişik uygulamalar ortaya çıkaracak. (Sanırım bu kadar yılda artık mezun olmuşuzdur.) Sırada Adalet hanımla sevgili Jineop var. :)


Bunu niye yazdım? :) Deretaşlarını katalogta görünce çok beğenip ısmarlamıştık ama bize bir kamyonet aynı mıcır renginde taşı döküp gitmişlerdi. Kaderimize razı olup yerlerine taşıyıp serdik taşları. İşler bitince akşam üstü taflanları sularken taşları yıkayayım, tozları gitsin diye düşündüm. Suyun değmesiyle muazzam bir renk cümbüşüyle karşılaştım, çok şaşırdım ve sevindim çünkü katalogtakinin aynısıydılar. :)

Bence de halı gibi bir çimin güzelliği başka , 10 yıl denedim olmadı ilerde tekrar denemiyeceğim anlamına gelmesin tabii :))

Yağmur yağdığında hoş bir görüntüsü oluyor Limon'un da dediği gibi...

Eline sağlık çok güzel olmuş :)
Sabah kahvesi içmek pek keyifli olur diye düşündüm.İşlerin bitsin :))))

Sevgili Limon ,
malzeme bulmak zor olduğu gibi seçimlerini bütçeye göre yapmak durumunda kalıyorsun.
Hele burda fiyatlar ikiye katlanıyor.Sınırlarda kullandığım küp taşlar dökme 50 krş , granitlerin tanesi 1 lira idi , yarım saat uzaklıkta ki Urla da ise granitler 50 kuruştu :)

Bahçe evden daha masraflı oluyor ama olsun uğraşmak bile zevkli :)


Hülya hanım ,
ne zaman isterseniz :)