23-06-2015, 08:07
|
#11
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-04-2014
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 773
|
''Bana dokunmayan bin yaşasın,, (Yılan)
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi SDurul
Teşekkür ederim arkadaşlar. Buyurun, gelin pastalar, kekler, börekler küçük kızdan. Yemek de yapar. Bütün kışı gazeteleri parçalayarak yemek yapmakla geçirdi, epey ustalaştı.
Tam oturdum pazar gününün fotoğraflarını ekleyecem, ''hadi kalk gidiyoruz'' denilince apar topar evden çıktık. Bu kadar bahçe sevgisi gözüme görünecek vardı. Önce uzun zamandır peşinde olduğum çizgili kertenkeleyi yakından görüntüleme fırsatı yakaladım.
Çok hızlı hareket eden bu canlı ben üzerine doğru gidince dondu kaldı, yavruydu sanırım. Dilini uzatıp uzatıp yerden bir şeyler araması dikkatimi çekti. Yakın biraz daha yakın derken eklediğim en yakın halini görüntüleyebildim.
Eklenti 561068
Eşimin köklediği sarı ve kırmızı güller odun yığınlarının arasından yeniden doğdular. Buna çok sevindim.
Eklenti 561071
Eklenti 561072
Katmerli hatmi Pazar günü böyleydi.
Eklenti 561069
Bugün böyle.
Eklenti 561070
İyi ki bu fotoğrafları çekmişim, bakalım bir daha ne zaman giderim.
Sebebine gelince, biberlerin otlarını temizleyip, biraz fotoğraf çekip, elime bir kap alarak gidip dut toplayayım dedim. Bu arada fırının arkasındaki kalıcı ıspanakların tohumlarına da bakacaktım. Fırının arkasından bir kaç adım atmıştım ki arkamdan bir hışırtı geldi. Kertenkele sandım ama gayrı ihtiyari dönüp baktım. Ne göreyim fırının arkasındaki otların içine doğru bir şey gidiyor. Gidiyor gidiyor, bitmiyor. Bilek kalınlığında var. Dondum kaldım, sonra bağırmaya başladım, ''yılan var, yılan var''. Hemen evciğe koştum, kapısını kapatıp ışıkları açtım. Kepenkleri açmamıştık çünkü. Eşim bakmaya gitti, görememiş.
Dut falan kaldı. ''Hemen gidelim, hemen gidelim'', diye tutturdum, ''ben bir daha buraya gelmem'' falan ağzıma geleni söylüyorum.
Şeritli engerekten bu kadar hatta hiç korkmamıştım ama bu devasa boyutta bir şeydi, koyu gri ya da kahverengi, tuhaf bir rengi vardı. Aklıma geldikçe ürperiyorum. Eşim, yılan kovucu elektronik bir cihaz varmış, ondan alırız diyor fakat bilemiyorum bu korku ne kadar sürer. 
|
Hiç korkmayın, hiç bahçenizden soğumayın derim. Nacizane.
Hepimizin bahçelerinde hatta çook vardır. Ve dahi olsunlar kardeşim. Bu,doğanın dengesinin hala sürmekte olduğunu gösterir sevinelim.
O gelip geçiyormuş. Siz iyi ki ona zarar vermemişsiniz. İntikamları da romanlara, filmlere konu olacak kadar büyük olabilirmiş.
O bir daha yaklaşmayacaktır. Oraları ıssız sanmıştır.
Benim bağımın içinde deri değiştirip derilerini orta yerlerde bırakıyorlar.
Her yılan ve ya köstebek kapısı mağara gibi. Ama ben onları, onlar da beni hiç rahatsız etmiyoruz. Geçinip gidiyoruz.)))
İçinizde en küçük endişe bile duymayın rahat olun.
|
|
|