SDurul / Bahçe

[Sevgi Durul]

Sedumlar boyunlarını uzatmış, çiçeğe durmuşlar.







Kalıcı ıspanak epey tohum yapmış, dökülmeden alabilmeyi umuyorum.



Elti'cim, az da olsa istediğin papatyaları toplayıp kuruttum.

[Sevgi Durul]

kgursan'dan aldığım liliumların bu sene de ikisini yaşatabildim. Açacaklardı birinin çiçek sapını koparmışlar. Çok üzüldüm.

Kayıplar konusunda YeniGine bir, ben iki. Ama kesinlikle eşim koparmamış. Ayak altı bir yer değil, bir hayvan yapmış olabilir mi, diye düşündüm.



Diğeri.



Bu da sarı, iki soğan olarak arkadaşım vermişti, epey çoğaldı.



Beyaz zambaklar.

[münevver48]

[
Eklenti 559532

Boya otu, kökünden kök boya yapılıyormuş. İlçemiz halıcılığı ile tanınmış ve eskiden bu bitkinin kökü ile boya yaparlarmış.

Eklenti 559533

Boya otunda uğur böceği.

Eklenti 559534[/QUOTE]

sevgili SDurul, o boya otunun kendisini bilmem fakat kökünü iyi bilirim. bizde de halıcılık vardı bir zamanlar...... işte o kök boyası çok çok meşhur bir boya idi en güzel kırmızı ve tonları kök boyasından yapılır. kök boyasından yapılan halıların değeri daha yüksek fiyatlara satılırdı. ayrıca halı dokumasını da bilirim. bizim halılar Milas halısı diye bilinir.kök boyası ve pek çok otlardan boyanarak dokunan halıların rengi ve görselliği başka güzeldir. tabi değeri de öyle.yıllarca kullanırsın değerinden hiç bir şey kaybetmez. daha artar. şimdi kalmadı. hele elde boyama kök boyası yok denilebilinir. olanlarda kimyasal boya fabrikasyon hazır yün sadece dokuması el emeği oluyor. biraz bu konuda sayfanı meşgul etmiş oluyorum fakat bir zamanlar her evin ekmek teknesi olan halıcılık maalesef unutulmaya yüz tutmuş durumda. yazmasam kendimi suçlu gibi hissederdim. bende o halının parasıyla bir zamanlar aileme katkıda bulundum. ne güzeldi işsiz hiç bir hanım yoktu.her evin tezgahı geçim kaynağı halıcılık idi. inşallah sizin demirciler halıcığı unutulmamıştır. oraların halıları da bir başka güzeldir.emeğe her zaman saygı duyan birisi olarak bu konuyu es geçemedim.

ayrıca tarla sarmaşığının kokusu ve çiçeği çok hoş oluyor. bizde bağcık diyoruz. ele geçirmesin yanında bir başka bitkiyi sarıp sarmalıyor gelişimini de engelliyor.biraz arsız bir bitki barınmasına izin vermemek en doğrusu galiba sizin yaptığınız gibi. bu arada ellerinize sağlık cevizler kirazlar çok güzel görünüyor. sevgiler

[asmalıtepe]

Sevgili SDurul herşey muhteşem. Bahçeniz ilham kaynağımız. Adeta teşvik ediyorsunuz.

Ama ben size çok mahcubum, özel mesajları takibetmekteki yetersizliğim, dikkatsizliğim mesajınızı geç görmeme neden oldu. Çok özür dilerim. Yaşlılığıma tekolojik özürlülüğüme veriniz.

İlk gördüğümde de anında cevapladım ama gönderemedimmi yoksa sizin mesaj kutunuzdan mı kaynaklı mesajımın iletilmediğini gördüm çok üzüldüm bugün tekrar mesaj yazdım üzüntümü bildirmek için, lakin bu kere de mesajım ulaşmadığı ve ulaşmayacağı bildirildi.
Neyse sayfanızı daha fazla işgal etmek istemiyorum. Mesajınızın mahiyeti fotoğraf çekimi yardımınız için çok teşekkür ederim. Mesajınızı gördüğüm anda çok sevinmiştim ama bir türlü size ulaşamadım.

Sevgi ve selamlar efendim.

[Sevgi Durul]

Sevgili münevver48, maalesef burada da halıcılık ölmüş durumda. Çevremde dokuyan yok. Köylerde belki olabilir.

Ben Demirci'ye geldiğim yıllarda hemen hemen her evde halı tezgahı bulunur, evinde halısı bitmiş kadınlar yenisi kurulana kadar komşuya yevmiyeye giderlerdi. Hatta bebeğimi alır kayınvalidemin yanına iner, dokuyuşunu izlerdim. Ellerinin hareketi bile görünmezdi hızlılıktan. İlmek ilmeyi de öğrenmiştim bu arada ama kaplumbağa hızıyla tabii.

Köyde çalıştığım yıllarda da, teneffüslerde ev hanımı olan okul müdürümüzün hanımının yanına giderdim lojmana, hem izlemek hem de bir kaç ilmek atmak için. Eski günlere götürdünüz beni. Boya otu bize neleri hatırlattı.

Dün kirazlar toplanmaya başladı. Havaların düzensizliğinden hepsi olgunlaşmamış. Sadece olgunları toplandı, devam edilecek.

[Sevgi Durul]

Ekinezya açmak üzere, tohumdan yetiştirmiştim. Çiçek sayısını arttırmış bu sene. Bu halini de çok sevdim.



Hazeranlar açmaya devam ediyor.



Hatmi yapraklarında mantar, geçen sene de olmuştu.



Gaura çalısı.

[Sevgi Durul]

bahçedenn kardeşimizin gönderdiği değişik çiçekli zinnialar, sabırsızlıkla çiçeğini bekliyorum.



Hünnabın yanına arı vızıltısından ve kendine has güzel kokusundan yaklaşmak pek mümkün değil. Hünnap çiçeğinden bir yakın çekim.



Hüsnüyusufun bu rengi de varmış.



Sedumlar, tür adlarını karıştırdım artık, kısaca sedum diyorum.



Beyaz karanfiller de açtı ama geçen seneki kadar neşeli değil. Derin budama mı istiyordu acaba?

[Sûz-i Dilârâ]

Abla kirazları nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsun

Ben de sabırsızlıkla annemden gelecek haberi bekliyorum, haber şu, dutlar ve kirazlar oldu. Sonra Suzidilara vınn köye

[münevver48]

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul

Sevgili münevver48, maalesef burada da halıcılık ölmüş durumda. Çevremde dokuyan yok. Köylerde belki olabilir.

Ben Demirci'ye geldiğim yıllarda hemen hemen her evde halı tezgahı bulunur, evinde halısı bitmiş kadınlar yenisi kurulana kadar komşuya yevmiyeye giderlerdi. Hatta bebeğimi alır kayınvalidemin yanına iner, dokuyuşunu izlerdim. Ellerinin hareketi bile görünmezdi hızlılıktan. İlmek ilmeyi de öğrenmiştim bu arada ama kaplumbağa hızıyla tabii.

Köyde çalıştığım yıllarda da, teneffüslerde ev hanımı olan okul müdürümüzün hanımının yanına giderdim lojmana, hem izlemek hem de bir kaç ilmek atmak için. Eski günlere götürdünüz beni. Boya otu bize neleri hatırlattı.

Dün kirazlar toplanmaya başladı. Havaların düzensizliğinden hepsi olgunlaşmamış. Sadece olgunları toplandı, devam edilecek.

Eklenti 560059

Eklenti 560060

Eklenti 560061

sevgili SDurul, hangi el sanatlarımızı sürdürebildik ki hepsi bir bir unutulmaya yüz tutmuş olsalarda, arada bir kendilerini hatırlatıyorlar. iyiki boyacı otu (kök boyası) nın fotoğrafını paylaşmışsın bir kez daha teşekkür ederim.eskilere gittik birlikte ne zahmetli emek isteyen sabırlı ve bir o kadar da güzel günlerdi sizinde yakından ilgilenmiş olmanız ayrıca beni sevindirdi.
kirazlarda maşallah olgunlaşmışlar. afiyetle ve sağlıkla sevdiklerinizle tüketirsiniz. bu arada çiçekleriniz pek güzel açmışlarsevgiler.....

[Sevgi Durul]

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ

Abla kirazları nasıl değerlendirmeyi düşünüyorsun

Ben de sabırsızlıkla annemden gelecek haberi bekliyorum, haber şu, dutlar ve kirazlar oldu. Sonra Suzidilara vınn köye

Pek yakında anneden haber gelir Sûz-i Dilârâ'cım, bizim burada olduğuna göre orada çoktan olmuşlardır.

Kirazları eş dost, akraba, konu komşu beraber yeriz. Önceden konservesini yapmıştım, diğer meyveler gibi sevgili yenmedi. Derin dondurucuda da güzel olmuyor. Taze tüketim yapıyoruz yani.

İstersen kargo yapılabilir.

[YeniGine]

Sevgili SDurul'um zaten fotoğrafı görünce kimbilir ne kadar üzülmüştür diye düşünürken yorumunu okudum. Evet ben hem çok üzülüyorum, hem de sinir oluyorum. Onun için bu sene fazlaca ortalara ekip dikmedim.
Zinnialarının çiçeklerini ben de merakla bekleyeceğim.
Rastgelsin inşallah...

[Sûz-i Dilârâ]

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul

Pek yakında anneden haber gelir Sûz-i Dilârâ'cım, bizim burada olduğuna göre orada çoktan olmuşlardır.

Kirazları eş dost, akraba, konu komşu beraber yeriz. Önceden konservesini yapmıştım, diğer meyveler gibi sevgili yenmedi. Derin dondurucuda da güzel olmuyor. Taze tüketim yapıyoruz yani.

İstersen kargo yapılabilir.

Çok teşekkür ederim benim yerime de yersen yemiş kadar olurum. Yaptığın farklı bir yöntem varsa öğrenirim diye sormuştum. Senin sayfalarından birinde -herhalde bahçeydi-, kayısı, erik kompostosu fotoları görmüştüm. Onlardan ilham aldım ben de kayısı, tüysüz şeftali kompostosu yaptım çocuklara sırada kiraz var annemi bekliyorum. Geçen yıl yabanî böğürtlen kompostosu da yapmıştım bayıla bayıla yediler. Duttan da pekmez yapacağım, birazı da kurutulacak.

Çocuklara ilk ıhlamur yaptığımda "gelin size ballı çay vereceğim" demiştim. O gün bugündür bütün ballı ve pekmezli içecekler "ça ba" (çay-bal) oldu. Geliyorlar yanıma "anne çaa baa, çaa baa". Bu aralar dut pekmezini suyla şerbet yapıp veriyorum çok seviyorlar.

[Sevgi Durul]

Sûz-i Dilârâ'cım, gerçekten söylemiştim.

İşin çok, kolay gelsin, dut pekmezini nasıl yaptığını ilgili sayfada paylaşırsan sevinirim.

Kiraz konservesini önermiyorum, biz pek sevmedik. En güzeli şeftali, bizim küçük kız çok seviyor. Kayısı ve vişne de fena olmuyor.

Orijinal Mesaj Sahibi YeniGine

Sevgili SDurul'um zaten fotoğrafı görünce kimbilir ne kadar üzülmüştür diye düşünürken yorumunu okudum. Evet ben hem çok üzülüyorum, hem de sinir oluyorum. Onun için bu sene fazlaca ortalara ekip dikmedim.
Zinnialarının çiçeklerini ben de merakla bekleyeceğim.
Rastgelsin inşallah...

Hem de ne üzülmek ve sinir olmak, sevgili YeniGine. Orada çok yeşil kertenkele geziyor, bir de sincaplar çok fazla, onlar yapmış olabilir mi diye düşündüm. Herkesin günahını aldım kısacası. Eşime bile sen mi kopardın diye sordum. Onun yapmadığı belli zaten, kökünden sökülmemiş.

Zinniaların açmasına az kaldı, hep birlikte seyreyleriz umarım. Başlarına bir iş gelmezse.

[Sevgi Durul]

Kiraz toplama işi bitti. Dün, sepetiyle kiraz toplamaya gelen çok özel bir yardımcımız vardı. Annesi, babası, dedesi ile çabucak bitirdiler.





Sepetini kır çiçekleri ile süsledi.



Tarla sarmaşıklarını görünce, şemsiye çiçekleri diye çığlıklar atarak sepeti için kopardı. Tarla sarmaşığının adı şemsiye çiçeği oldu yani.



Kiraz işinden çabucak istifa edip toprak oynamaya başladı. Kucakta toplatması biraz zor oldu da.



Bu arada iyi ki kirazları kesmişiz dedik. Sıcaklarda toplaması hem zor hem de değerinden alıcı bulunamıyor. Bu sene alıcıları kirazı 1,5-2 liradan alıyorlarmış. Geçim kaynağı kiraz olan köyler var, çok yazık.

[Sevgi Durul]

Topraktan kek yapıldı.



Kek yaprak kırıklarıyla ve papatya parçaları ile süslendi.



Sonunda ortaya bir kiraz konarak süsleme bitti. Kek yenmeye hazır.



Bu arada sepeti süslerken papatyaları da unutmadı.



Bahçede olmaktan çok mutluydu, yere dökülen yaprakları da o topladı.

[samur]

Mimmmmm bir parca bana kaldi mi kekten, bahcede kahvenin yanina alırdım iftarda , bir de papatyadan tac istiyorum💕💕😍😍😍

[akçabardak]

Çocuk olmak ne kadar güzel, kendi kendine ne güzel şeyler yaratmış, sepeti de pek güzelmiş, süslemeler kekler filan, tarla sarmaşığına şemsiye çiçeği demesi de ayrı bir fikir kendi çapında, o çiçeği şemsiyeye benzetmek hiç birimizin aklına gelmezdi eminim.

[aleydi]

Kirazlar toplanmış, kekler yapılmış, sepet süslenmiş, harika olmuş. Çok becerikli bir yardımcı ,dünya tatlısı maşallah.

[Sevgi Durul]

Teşekkür ederim arkadaşlar. Buyurun, gelin pastalar, kekler, börekler küçük kızdan. Yemek de yapar. Bütün kışı gazeteleri parçalayarak yemek yapmakla geçirdi, epey ustalaştı.

Tam oturdum pazar gününün fotoğraflarını ekleyecem, ''hadi kalk gidiyoruz'' denilince apar topar evden çıktık. Bu kadar bahçe sevgisi gözüme görünecek vardı. Önce uzun zamandır peşinde olduğum çizgili kertenkeleyi yakından görüntüleme fırsatı yakaladım.

Çok hızlı hareket eden bu canlı ben üzerine doğru gidince dondu kaldı, yavruydu sanırım. Dilini uzatıp uzatıp yerden bir şeyler araması dikkatimi çekti. Yakın biraz daha yakın derken eklediğim en yakın halini görüntüleyebildim.



Eşimin köklediği sarı ve kırmızı güller odun yığınlarının arasından yeniden doğdular. Buna çok sevindim.





Katmerli hatmi Pazar günü böyleydi.



Bugün böyle.



İyi ki bu fotoğrafları çekmişim, bakalım bir daha ne zaman giderim.

Sebebine gelince, biberlerin otlarını temizleyip, biraz fotoğraf çekip, elime bir kap alarak gidip dut toplayayım dedim. Bu arada fırının arkasındaki kalıcı ıspanakların tohumlarına da bakacaktım. Fırının arkasından bir kaç adım atmıştım ki arkamdan bir hışırtı geldi. Kertenkele sandım ama gayrı ihtiyari dönüp baktım. Ne göreyim fırının arkasındaki otların içine doğru bir şey gidiyor. Gidiyor gidiyor, bitmiyor. Bilek kalınlığında var. Dondum kaldım, sonra bağırmaya başladım, ''yılan var, yılan var''. Hemen evciğe koştum, kapısını kapatıp ışıkları açtım. Kepenkleri açmamıştık çünkü. Eşim bakmaya gitti, görememiş.

Dut falan kaldı. ''Hemen gidelim, hemen gidelim'', diye tutturdum, ''ben bir daha buraya gelmem'' falan ağzıma geleni söylüyorum.

Şeritli engerekten bu kadar hatta hiç korkmamıştım ama bu devasa boyutta bir şeydi, koyu gri ya da kahverengi, tuhaf bir rengi vardı. Aklıma geldikçe ürperiyorum. Eşim, yılan kovucu elektronik bir cihaz varmış, ondan alırız diyor fakat bilemiyorum bu korku ne kadar sürer.

[YeniGine]

Geçmiş olsun sevgili SDurul, valla okurken ben irkildim, tüylerim diken diken oldu. Bu kaçıncı gitme sen de iyice öyle diplere, uzaklara, otluk yerlere...

Bu arada tabi yine kırmızı katmerli hatmi muhteşem...

[Sevgi Durul]

Teşekkür ederim, Sevgili YeniGine, uzak değil, evciğin arkası. Orada kalıcı ıspanaklar var tohum alacağım, çoktan çapalardı orayı fakat ben rica etmiştim çapalamamasını.

Bordo ve pembe katmerli hatmiler de tomurcuklu. Fotoğrafları çekilir mi bilmem.

Neyse diğer fotoğrafları da ekleyelim bakalım.



Birkaç sene önce komşumun verdiği bu menekşe epey yayılmış, çiçekleri çok minik. Tohumların kurumasını beklemeden biraz aldım. (Kuruyunca dökülüveriyorlar.) Saksılara serpiştiririm.



Yıldız çadırı.



Tradescantia andersoniana.

[Sevgi Durul]

Yukarı eklediğim tradescantia andersoniana jineop'un hatırası. Şimdi ekleyeceklerim de ondan gelenlerden.









Bunlar da kendiliğinden çimlenen ipek çiçekleri.

[Sevgi Durul]

Son görüntülerimiz. Pazar gününden.

Civanperçemi.



Domatesler.



Bugün de toplayacaktık, olmadı. Pazar gününden.



Lilium.



Sezonun ilk kelebeği.



Takip edenler için: Diğer bitkilerimi buraya ekliyorum.

[YeniGine]

Aslında sana söylerken (ya da yazarken) çok utanıyorum, o kadar çok tohumdan bir tanesi bile çimlenmedi sevgili SDurul.
Hem de inan ol çok üzülüyorum ve hâlâ hatmi fidesi arıyor gözlerim.

[A_NOMAD]

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul

...Bilek kalınlığında var...
...koyu gri ya da kahverengi, tuhaf bir rengi vardı. Aklıma geldikçe ürperiyorum. Eşim, yılan kovucu elektronik bir cihaz varmış, ondan alırız diyor fakat bilemiyorum bu korku ne kadar sürer.

Sevgili SDurul, fotoğrafını görmeden net yorum yapmak belki yanlış gelebilir ancak tarifiniz aynen annemin tarifini anımsattı bana ve bu tarif 'Boz yılan' ya da 'Hazer yılanı' diye bilinen ve aslen bir kobra olmasına rağmen zehirsiz olan ''Coluber caspius'' olmalı zira annemin tarifi de bu çıkmıştı

Bizim oralarda (Balıkesir) ve sizin oralarda çokça bulunur bu yılancağızdan. Hiç korkmayın ülkemizde zehirli yılan türü çok az, bunlardan karşınıza çıkabilecek olanlar ise çoğunlukla engerekler olacaktır ki onları tanıyorsunuz zaten

Boz yılana gelirsek, görüntüsünün rahatsız ediciliğine rağmen pek ürkektir, sizi fark edince 'sizden daha fazla paniğe kapılarak' kaçar gider. Otluk tarla-bahçelerde, su kenarlarında daha rahat yaşar.

Naçizane önerim bence kovmayın, bahçenizin zararlılarını büyük iştahla yer çünkü ve karşılaşmamak için de bahçede özellikle otluk alanlarda gezinirken hızlı hızlı değil, yavaş yavaş yürürseniz 'ödlek yılanınız' siz ona fazla yaklaşamadan sizi fark edip kaçmış olacaktır.

Böylece her iki taraf için de sevimli gelmeyen bu karşılaşma önlenmiş olur

Sevgilerle...

[asmalıtepe]

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul

Teşekkür ederim arkadaşlar. Buyurun, gelin pastalar, kekler, börekler küçük kızdan. Yemek de yapar. Bütün kışı gazeteleri parçalayarak yemek yapmakla geçirdi, epey ustalaştı.

Tam oturdum pazar gününün fotoğraflarını ekleyecem, ''hadi kalk gidiyoruz'' denilince apar topar evden çıktık. Bu kadar bahçe sevgisi gözüme görünecek vardı. Önce uzun zamandır peşinde olduğum çizgili kertenkeleyi yakından görüntüleme fırsatı yakaladım.

Çok hızlı hareket eden bu canlı ben üzerine doğru gidince dondu kaldı, yavruydu sanırım. Dilini uzatıp uzatıp yerden bir şeyler araması dikkatimi çekti. Yakın biraz daha yakın derken eklediğim en yakın halini görüntüleyebildim.

Eklenti 561068

Eşimin köklediği sarı ve kırmızı güller odun yığınlarının arasından yeniden doğdular. Buna çok sevindim.

Eklenti 561071

Eklenti 561072

Katmerli hatmi Pazar günü böyleydi.

Eklenti 561069

Bugün böyle.

Eklenti 561070

İyi ki bu fotoğrafları çekmişim, bakalım bir daha ne zaman giderim.

Sebebine gelince, biberlerin otlarını temizleyip, biraz fotoğraf çekip, elime bir kap alarak gidip dut toplayayım dedim. Bu arada fırının arkasındaki kalıcı ıspanakların tohumlarına da bakacaktım. Fırının arkasından bir kaç adım atmıştım ki arkamdan bir hışırtı geldi. Kertenkele sandım ama gayrı ihtiyari dönüp baktım. Ne göreyim fırının arkasındaki otların içine doğru bir şey gidiyor. Gidiyor gidiyor, bitmiyor. Bilek kalınlığında var. Dondum kaldım, sonra bağırmaya başladım, ''yılan var, yılan var''. Hemen evciğe koştum, kapısını kapatıp ışıkları açtım. Kepenkleri açmamıştık çünkü. Eşim bakmaya gitti, görememiş.

Dut falan kaldı. ''Hemen gidelim, hemen gidelim'', diye tutturdum, ''ben bir daha buraya gelmem'' falan ağzıma geleni söylüyorum.

Şeritli engerekten bu kadar hatta hiç korkmamıştım ama bu devasa boyutta bir şeydi, koyu gri ya da kahverengi, tuhaf bir rengi vardı. Aklıma geldikçe ürperiyorum. Eşim, yılan kovucu elektronik bir cihaz varmış, ondan alırız diyor fakat bilemiyorum bu korku ne kadar sürer.

Hiç korkmayın, hiç bahçenizden soğumayın derim. Nacizane.

Hepimizin bahçelerinde hatta çook vardır. Ve dahi olsunlar kardeşim. Bu,doğanın dengesinin hala sürmekte olduğunu gösterir sevinelim.

O gelip geçiyormuş. Siz iyi ki ona zarar vermemişsiniz. İntikamları da romanlara, filmlere konu olacak kadar büyük olabilirmiş.

O bir daha yaklaşmayacaktır. Oraları ıssız sanmıştır.

Benim bağımın içinde deri değiştirip derilerini orta yerlerde bırakıyorlar.

Her yılan ve ya köstebek kapısı mağara gibi. Ama ben onları, onlar da beni hiç rahatsız etmiyoruz. Geçinip gidiyoruz.)))

İçinizde en küçük endişe bile duymayın rahat olun.

[münevver48]

sevgili SDurul, sizin korkunuzu anlayabilen birisi olarak,size hak veriyorum. ben de çok korkarım.bu zavallı yaratıktan, bu yıl bende sizin yaşadığınız olayı evimin bahçesinde yaşadım. evim biraz doğayla iç içe. şimdilerde inşaat patlaması yaşıyoruz. bu nedenle yanımdaki ve diğer yakınlarımızdaki arsalar bine yapılmak üzere temel kazıları başlayınca doğadaki canlıların yaşam alanları daralmış oluyor. ne yapsın zavallı mahluk soluğu benim bahçede almış. belki yeni bir yuva ,belki dinlenmek biraz soluklanmak istemiştir. ama olanlar oluverdi biz bir karşılaştık nasıl koştum,merdivenlerden nasıl çıktım, ikinci katta evimin içine nasıl girdim birde, kapıyı kilitledim. bir süre sonra kahkahalarla güldüm kendime, sanki peşimden gelecek kapıyı açıp içeriye girecek gibi sinirlerim boşaldı o an. eşim okulda hemen telefon ettim söyledim. eşim ne dersin korkma o senden daha çok korkmuştur ben gelene kadar bahçeye inme sonra birlikte ineriz demesin mi? tabi ben bir hafta arka tarafa gidemedim. çok korktum. ama korkuma yenilmedim. bizler onlara zarar vermedikçe onlar bize niye zarar versin. tabi görüntüsü korkunç geliyor adı da biraz soğuk havalar estiriyor. ama sen yine de yukarıda mesajların da arkadaşların da dediği gibi onların birer zavallı olduklarını unutma. yılanlardan daha tehlikeli sessiz ve sinsi olan mahluklar var onlara karşı tedbirimizi almalıyız arkadaşım. umarım bu şoku atlatınca sende benim gibi kendine gülersin.sevgiler.

[mazda_ozan]

Vayy bee bence gayet güzel bir bahçe olmuş neredeyse olmayan ağaç yok

[Sevgi Durul]

Orijinal Mesaj Sahibi A_NOMAD

Naçizane önerim bence kovmayın, bahçenizin zararlılarını büyük iştahla yer çünkü ve karşılaşmamak için de bahçede özellikle otluk alanlarda gezinirken hızlı hızlı değil, yavaş yavaş yürürseniz 'ödlek yılanınız' siz ona fazla yaklaşamadan sizi fark edip kaçmış olacaktır.

Böylece her iki taraf için de sevimli gelmeyen bu karşılaşma önlenmiş olur

Sevgilerle...

Sevgili A_NOMAD, iki gündür gitmiyorum. Eşim otluk yerleri temizlemiş, bugün de amele bahçenin etrafını temizliyor. Yılan yokmuş, gitmiş sanırım ama yine gelebilir.

Evet epey zamandır fare görünmüyor ve eşime göre de zehirsiz ve zararsız bir canlıymış. Ben zehirinden, beni öldüreceğinden korkmuyorum. Görüntüsü ve cüssesi beni ürküten. Kısaca fobi diyelim.

Siz yazdıktan sonra boz yılanı biraz araştırdım, ağaçlara da çıkıyormuş, bunu duyduğum iyi olmadı. Ağaç altlarında çok vaktimiz geçiyor çünkü. Tedirginliğim biraz daha arttı.

Zaten yavaş ve dikkatli yürüyorum, ben daha ödlek. Bir daha karşılaşmamayı umuyorum. Sevgiyle...

Orijinal Mesaj Sahibi asmalıtepe

Hiç korkmayın, hiç bahçenizden soğumayın derim. Nacizane.

O gelip geçiyormuş. Siz iyi ki ona zarar vermemişsiniz. İntikamları da romanlara, filmlere konu olacak kadar büyük olabilirmiş.

O bir daha yaklaşmayacaktır. Oraları ıssız sanmıştır.

İçinizde en küçük endişe bile duymayın rahat olun.

Sevgili asmalıtepe, inşallah dediğiniz gibi olur, bir daha karşılaşmayız.

Zarar vermeyi ben de istemem, eşim zaten halinden memnun. Birbirimizi görmeden geçinip gideriz, boz yılanımızla. Yazarken bile ürperdim.

Orijinal Mesaj Sahibi münevver48

sevgili SDurul, sizin korkunuzu anlayabilen birisi olarak,size hak veriyorum. ben de çok korkarım.bu zavallı yaratıktan, bu yıl bende sizin yaşadığınız olayı evimin bahçesinde yaşadım. Soğuk havalar estiriyor. ama sen yine de yukarıda mesajların da arkadaşların da dediği gibi onların birer zavallı olduklarını unutma. yılanlardan daha tehlikeli sessiz ve sinsi olan mahluklar var onlara karşı tedbirimizi almalıyız arkadaşım. umarım bu şoku atlatınca sende benim gibi kendine gülersin.sevgiler.

Sevgili münevver48, beni anladığınıza sevindim. Eşim de aynen eşiniz gibi, ''o da senden korkuyor'', diyor. Tabii kendisi cesur yürek, hiç bir şeyden korkmaz. Ben biraz da şehir hayatında büyüdüğüm için galiba kimse duymasın ama solucandan bile ürperirim. Toprağı sadece saksıda görmüştüm.

Yılandan daha tehlikeli, sinsi ve sessiz yaratıklar uzak olsun hepimizden. Sevgiyle...

Orijinal Mesaj Sahibi YeniGine

Aslında sana söylerken (ya da yazarken) çok utanıyorum, o kadar çok tohumdan bir tanesi bile çimlenmedi sevgili SDurul.
Hem de inan ol çok üzülüyorum ve hâlâ hatmi fidesi arıyor gözlerim.

Sevgili YeniGine, geçen sene dökülen tohumlardan öyle çok ve olur olmaz yerlerde çimlenmişler ki yakın olsak verirdim. Kargoya değmez.

Utanacak bir şey yok özen gösterince olmuyor. Bu sene ben de tohum çimlendirmede hiç başarılı olamadım. Şimdi her saksıda bir şeyler çimleniyor, etiketler falan hak getire, araştır dur şimdi.

Kaktüs saksısında, önce domates gibi gelmişti, değil galiba, bakalım kimlerden çıkacak?



Tohum çok olacak, hatmi muhakkak bahçende açacak arkadaşım.

[aleydi]

Geçen yıl bende bisiklet binerken bizim sokakta gördüm. Uzun ince bir şeydi kaçıp gitti. Bizim burada ziraat fak var ya. Orada özellikle yetiştirip zararlılar için bu bölgeye bırakıyorlarmış. Ustalar inşaatı yaparken arka bahçede görüp. Eşime ( siz burada gerçekten oturcakmısınız) diye sormuşlar.

SDurul ablacım, bende tedirgin oldum, ben çok korkmam yılandan da. Zehirli olmadığı sürece tabi.Sizin alan geniş.Otlarda uzayınca görmek zorlaşır. Şu uzun plastik çizmelerden giysen, Koruyucu olur diye düşünüyorum. Otları biçip, yakmak tehlikeyi görmeyi kolaylaştırır. Uzun ucu çengelli bir sopayla dolaşmakta, her ihtimale karşı yardımcı olabilir. Çengelin ucuyla ittirebilirsin. Nacizane tavsiyelerim. Öncesinde yüzleşip korkuyu bertaraf etmekte de fayda var. Karşılaşma anındaki paniklemeye engel olur.Sevgiler