agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni544Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 09-07-2011, 13:53   #1
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ensar Mesajı Göster
Tüm kAOLİN İLE İLGİLİ arkadaşlar,


Yukarıdaki mesajın tercümesi, geldiğinde herkes OMRI listesindeki Sun-Guarda ulaşılabileceğini görecekler.

Gerçek adıyla, sertifika sahibinden. Onuda sağlıyoruz.

Fiyatını da merak ediyor olabilirsiniz. İnanın tahminlerinizden farklı olacak.

Sevgiyle kalın
Bu da iyi bir haber. Keşke çok önceden yapsaydınız. Hatta, bunu yapana kadar çıkardığınız ürün speklere uygun bir ürün olsaydı.

Bir de bu ürün hakkında tüketicilerin gözüne baka baka litresi 290gr veya 315 gr demeyip doğruyu söyleseydiniz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 11:18   #2
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Sarıcan

Hala Kaolin başlığında EM ile ve EM kullanıcıları ile uğraşıyorsunuz. El insaf!
Size ben yanıt vermiyorum. Ama şirket yetkilileri eminim burayı okurlarsa yanıt vereceklerdir. Daha önce sizi ciddiye almadığımı söylemiştim. Sizi artık Allah'a havale ediyorum. Belki muhteviyatını Tanrı söyler size! Siz de bize aktarırsınız. Aslında çok merak ettiğinizi de sanmıyorum maksadınız nasıl etsem de Doğasever'i alt etsem. Doğasever, ne sizinle ne de başkalarıyla uğraşmayacak. Sevgilerimle.


Düzenleyen Dogasever : 09-07-2011 saat 11:26 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 11:37   #3
Ağaç Dostu
 
Ozi'nin Bahçesi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-03-2010
Şehir: Istanbul / Karamürsel
Mesajlar: 202
Sn.Sarıcan,
Benim kimseden talimat aldığım filan yok, kendinizle karıştırmış olmayasınız.
Bu ürünlerle hiçbir ilişkisi olmayan birinin EM 'in içindekileri sorgulaması taktire şayan bir şey tabi, bu konuda size katılıyorum, ama bunu tüm ürünler için yapmak gerekmez mi? Mesela yediğiniz ekmek, içtiğiniz su için bunu yapıyormusunuz? Bana sanki bunu sadece EM ürünleri için yapıyormuşsunuz izlenimi verdiniz.
Bence sizin çelişkiniz zihniyetle filan değil , KENDİNİZLE.
Sizin EM ürünleri ile ilgili bir kuyruk acınız var ama nedeni nedir bilmem.
Sizin gibiler için harcayacak ne vaktim ne enerjim var.
Allah selamet , akıl , izan nasıp eylesin diyorum.
Forum üyelerinden de özür diliyorum vakitlerini aldığım için.
Saygılarımla.

Ozi'nin Bahçesi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 12:03   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Sizin EM ürünleri ile ilgili bir kuyruk acınız var ama nedeni nedir bilmem
Tesadüfe bakın! Bir yerlerden hatırlıyorum.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 12:28   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
Sevgili DOĞASEVER,

Biz sizi "EMEKTAR" olarak tekrar bekleriz.

Saygılarımla,KAYASTOP.

kayastop Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 12:52   #6
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kayastop Mesajı Göster
Sevgili DOĞASEVER,

Biz sizi "EMEKTAR" olarak tekrar bekleriz.

Saygılarımla,KAYASTOP.
Bu konuyu da burada halledelim isterseniz. Ve bir daha da karşıma çıkmasın Evet EMEKTAR bendim. Bu ikinci adı aldığım için forum yönetiminden ve üyelerden özür diliyorum. Bu ikinci adı almamın asıl nedeni, bir zamanlar hissedarı olduğum ve dolayısıyla DOĞASEVER adıyla eleştiremediğim kendi firmamı başka bir adla eleştirebilmekti.

Başka var mı karnında ağrısı olan?


Düzenleyen Dogasever : 09-07-2011 saat 12:55 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 23:41   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
yadırgadıklarıma devam 1

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Bu konuyu da burada halledelim isterseniz. Ve bir daha da karşıma çıkmasın Evet EMEKTAR bendim. Bu ikinci adı aldığım için forum yönetiminden ve üyelerden özür diliyorum. Bu ikinci adı almamın asıl nedeni, bir zamanlar hissedarı olduğum ve dolayısıyla DOĞASEVER adıyla eleştiremediğim kendi firmamı başka bir adla eleştirebilmekti.

Başka var mı karnında ağrısı olan?
Sn dogasever,

dün sizle yazıştık ve bir çok konuda paylaşım yaptık. Madem itiraf edim özür diliyorsunuz ve de bunun gerekçesini yazıyorsunuz Bence çok net ve saygın bir yaklaşım Ancak neden karın ağrısı gibi alt düzey bir yorum ile bitiriyorsunuz. Ne gerek var ki?

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 23:51   #8
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Soilless

Hiç konuyla ilgisi olmayan bir yerde durup dururken aylarca veya yıllarca önce olan ve kapalı bölümde tartışılmış bir konu sizin de önününüze durup dururken tekrar getirilseydi, inanın bana siz çok daha sert tepki verirdiniz. Ben karın ağrısı demişim sadece... Bunu ilgisi olmayan kimse üzerine almaz zaten. Sözüm meclisten dışarı. Saygılar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 13:07   #9
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,245
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kayastop Mesajı Göster
Sevgili DOĞASEVER,

Biz sizi "EMEKTAR" olarak tekrar bekleriz.

Saygılarımla,KAYASTOP.
Konuları iyice karıştırmaya başladınız...
Temizlik mi yapayım tekrar?

Çok istiyorsanız buraya buyurun:
Ergene Nehrinin temizliği Muratlı kolu üzerinde başladı

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 13:45   #10
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Ensar bey, bravo. Ben o kadar araştırmadıydım. Don Alusi'ye kadar yazmışsınız, ne güzel.

Benim bildiğim sunguard ABD'den ithal bir malzeme. Bir müşteri olarak elimde uzun bir süredir bu malzemenin spekleri var. Yani kimyasal ve fiziksel özellikleri. Bu gizli de değil, isteyen herkese gönderirler. Tarımda kullanılacak malzemenin OMRI olması değil uygun speklerde olmasıdır benim için önemli olan. OMRI mi diye sorgulayan da ben değildim, sizdiniz.

Yazdığınız gibi, sunguard omri belgelidir diye üç yıldır söylemekte olduğum bir şey de yok. Alıntıladığınız satır da 2 Temmuz Tarihl şu mesaja aittir;

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Alıntı:
Orjinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Birde aşağıdaki sözlere bakalım.

Zeytin hastalık ve zararlıları ile doğal mücadele – 299 Nolu Mesaj – 15 Mart 2010'da yayımlanmış.

Hadi Surround'u anladık. OMRI sertifikası var. Ya Sunguard ve Sabry Kaolin'in test belgeleri neden yayımlanmıyor. Meyvelitepe "bana gönderdiler" diyor.
Bunu anlamadım. Sadece Meyvelitepe sizler adına nasıl karar verebilir?
Meyvelitepe tescil kurumu mu? Neden bu belgeler sadece adı geçen üründen isteniyor? Meyvelitepe bu yetkiyi nerden alıyor?
Ne diyeyim biraz komik oldu. Bunu söyleyen bir satıcı. Sattığı ürünün özelliklerini yayınlamayan, sorulduğunda cevap vermeyen, tüketicinin sorduğunu görmezlikten gelen, ben sordum diye ilk defa burada benim ürünüm %95 kaolindir deyip ürünün sitesine bilgi koyan ama 315gr diyen, epey müddet sonra yahu bu 315 gr değil dendiğinde de hiç cevap vermeden alelacele sitede yazılı olanları silen mi soruyor başka ürünlerin analizlerini?

Ben tüketiciyim, aldığım ya da alsam mı diye düşündüğüm bir şeyin ne olduğunu sorarım. Satıcının tüketiciden belge sorduğu da burada görüldü.

Neden bu telaş? Ne olduğu belli, özellikleri iyi ve fiyatı çok ucuz yeni bir rakip çıktı diye mi? "Biz çok ucuzuz, kimse pahalı ürünlere mahküm değil, yerli malıyız, memleket ekonomisi, hem çevreci olcan hem pahalı satcan" gibi pazarlama söylemleri yıkıldı, aslında ürünün çok pahalı olduğu, ne olduğu da belli olmadığı için mi?

Bu arada Sunguard'da OMRI listesinde. AT-80'in de analiz sonuçları sitesinde zaten yayınlanmış durumda (ben sordum diye değil - yalan da çıkmadı). Elimde hem AT-80'in hem de Sunguard'ın ayrıca yazılı içerik ve analiz deklerasyonları da var. Önce sizinkini bir görelim, sonra belki yayınlarım.

Ensar bey, ben boroşürlere bakmam pek. Doğrulayacak başka yayınlar ararım.
Acemi_caylak'ın bahsettiği 15 Mart 2010'da yayınladığım mesaj da özellikleri uygun olan iki ürünün varlığından bahseder, omri lafı geçmez. Kaldı ki, kullanılan bir ürün olarak bu markadan bahsetmem tarımda kaolin kullanımının forumda ilk kez ortaya çıktığı Nisan 2009 ayından çok sonrasıdır. Benden önce başkaları bulmuştu bu markayı. O zamanlar siz kaolinden dahi haberdar değildiniz.

Buradaki satır ise, acemi_caylak sordu diye 2 temmuz 2011 günü ismi sorguladığımda omri'den gördüğüm kayıttır. Aynı firmadır ya da değildir ilgilenmedim. Türkiyedeki firma da benim malım omri listesindedir demiyor zaten. Burada bir hata varsa bana aittir.

Firmanın web sitesi şuyu buyu ısrarla bana soruyorsunuz. Atladığınız bir şey var. Ben size sorabilirim, çünkü satın almış müşteriyim. Ama siz bana soramazsınız. İstiyorsanız, diğer satıcılardan sorarsınız, beni ilgilendirmez.

Başından itibaren bu ürünün kullanılabilir sınıf bir malzeme olduğunun belgesi;
Name:  sunguard.jpg
Views: 1214
Size:  35.4 KB
budur. Zaten de mal meydanda.

Öteki sorduğunuz;
Name:  at_80_b.jpg
Views: 953
Size:  20.5 KB
Name:  at_80_a.jpg
Views: 990
Size:  17.5 KB

Müşterisine kendi malının durumunu söyleyebilmekten kaçınan bir satıcının, müşteriden, müşterinin beğendiklerinden bir diğer mala o mudur, bu mudur demesi de bir tuhaf. Böylelikle neyin üstü kapatılmaya çalışılıyor ki?

Bir müşteri olarak sizin sattığınız malzeme nedir diye sordukça, müşteriye yanıt vermek yerine rakiptir diye bellediklerinizi müşteriye soruyorsunuz. Ürünün içeriğinden emin olduktan sonra daha ötesine para verip satın alan olarak ihtiyacım yok.

Fakat siz hala bir açıklamada bulunmadınız, neden 315gr diye ilan ettiğiniz malınız 580 gr çıktı? Buna yanıt vermek için harcayacağınız vakti, size göre "rakibinizin ipliğini pazara çıkarmak için" harcamışsınız. Hoş, ona da itirazım yok, speklerde sahtekârlık olmadıkça beni çok ilgilendirir bir durum değil. Bu zamanı ucuz fiyatla iyi bir ürün çıkarmak için harcasaydınız daha iyi olmaz mıydı?

İtirazım iki noktadadır. Birincisi satıcı sattığı ürünün özelliklerini müşteriyi yanıltıp alım tercihini etkileyecek şekilde beyanda bulunuyor mu? Bu önemli bir kusur.

İkincisi, satılan ürünün özellikleri belirli içerik kıstaslarına uyuyor mu? Bu teknik bir konu.

Ben ne bir liderim ne de bir guru'yum. Kral hiç değilim. Öyle bir şey de iddia etmedim. Belki sadece meraklı bir müşteriyim.

İlan ettiğiniz özellikler buydu;
Alıntı:
SiO2: %56 ± 2.5
Al2O3: %39 ± 1.2
Fe2O3: %0.7 ± 0.15
TiO2: %0.4± 0.05
Özgül ağırlık. 2.6
Beyazlık: 90 ± 3 (El Repho)
Bulk Density: 315 ± 35
Nem: % 0.7 (max %1)
Tane Boyutu: Min % 50 ± 2 -2 µ, min % 90 ± 2 -5 µ, min 95 ± 3 -10 µ
pH: 6.5 ± 2
Bu özellikte halis yerli malı malzemeyi, çok ucuz fiyatla Türk çiftçisinin hizmetine sunduğunuzu söylediniz hep.

Sorduğum, bu özelliklerin hangilerinin doğru olduğu idi? Bir tanesinin çok büyük sapma ile doğru olmadığı meydanda idi.

Siz ne yaptınız? Düzeltmek yerine bunun üstünü kapatmaya.


Düzenleyen MeyveliTepe : 09-07-2011 saat 14:23
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 14:00   #11
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
"Kuşak değişiyor. Gidiciyiz yakında. Gelenler umut dolu. Merdümgiriz değil artık, gelenler için"

Bu sözün büyük bir yanlış anlaşılma ile bazılarında sevinç yarattığını görüyorum. Epey uğurlama meraklısı çıktı, sağ olsunlar, gittiğimiz yerde helalleşiriz belki

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 14:30   #12
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn MeyveliTepe
Allah gecinden versin. Daha yapacak çok şey var.


Düzenleyen Dogasever : 09-07-2011 saat 14:33 Neden: ek link
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 21:30   #13
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Ensar bey zaten telefonda görüşüyorduk ama madem burada da sormuşsunuz bende açıklayayım.

Öncelikle bir kaç ismi bir arada yazarak kutuplaşma yaratmıyormuyuz ? Ben bulunduğum yerdeyim, burdan da böyle gözüküyor, kendi adıma, kendi doğrularımı yazıyorum.

Eğer bir yerde olmam gerekiyorsa, orası doğal yetiştiricinin, köylünün , üreticinin yanındayım, dolayısıyla evsafı en iyi olan ürünü, en uygun fiyata temin edilmesinin yanındayım.

Önceki yıllarda sizler de, bizler de Sunguard kaolini kullanıp, fiyatı dışında memnun da kalmıştık.

Doğrusu ben sunguard kaolini, sun-guard la aynı sanıyordum. Şaşırdım mı ? evet şaşırdım.
Araştırmalarınız için kutluyorum.

Firma yetkilisi içeriği hakkında doğru beyanda bulunduğunu ve arkasında olduğunu, Amerikadan ithal ettiğini, sorsaydınız Sunguard ve sun-guard ın iki farklı ürün olduğunu, hiç bir zaman omri listesinde olduğunu söylemediğini,fakat kimsenin de bunları sormadığını belirtiyor. Dolayısıyla bu hepimizin kendi yanılgısı oldu. Keşke farklı bir isimde olsaydı.

Ürünün kendi sitesinde, başka bir ürün için var olan literatürü kullanması ise, daha önce atıfta bulunulan ürünlere yapılan iddaların aynısı, bu durumda bu ürünüde kapsar.

Sunguard şu an için kullandığım kendini kanıtlamış tek ürün. Tavsiye ederim. Aynı şekilde diğer ürünlerinde başarılı olması en büyük temennimiz. Öyle olmasaydı bahçemizde diğerlerine de şans vermezdik.

Sun-guardın ülkemize kazandırılmasını canı gönülden destekliyorum. Sun shaderin sonuçlarını aldıktan sonra buna karar versek daha iyi olmaz mı? belkide gerek kalmayacak.

Şaka bir kenara Surround, sun-guard ı kim ithal ederse, üstelik uygun fiyata ellerine sağlık, alkışlarım.

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2011, 23:04   #14
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
orjinal mesaj sahibi meyvelitepe
aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.

not: Bu yazının hazırlanmasında aşağıdaki yayınlardan yararlanılmıştır.

1. Encyclopedia of entomology, john l. Capinera
2. Horticultural reviews, john wiley & sons, ınc.
3. Journal of economic entomology
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sarıcan Mesajı Göster
sn. Meyvelitepe,

zannederim bu üç kaynaktan faydalanarak yazdığınız makalenin ana fikri bu paragrafta gizli. Yoksa yanılıyormuyum. Konuyu bilen birisi olarak yerli ürünler hakkındaki fikirlerinizi daha açık ifade ederseniz özellikle forum üyesi arkadaşların yanlış bir şey yapmasını engellemiş olursunuz. Yanlış ürün uygulayıp bu işin sonunda kanser olup ölmekte var. özellikle viski benzetmeniz hem güncel hem de dikkat edilmesi gereken bir husus.
Sn. meyvelitepe,

Bu sayfalardaki tartışma alıntı yaptığım 196 nolu mesajınızda özellikle "bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ( Sun Shader) ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur." cümleniz üzerine benim sizi ikaz etmemle başlamıştı.

Şimdi sizin Sunguard' ın sadece isim benzerliğinden ibaret olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim demeniz pek inandırıcı gelmiyor. Çünki bu kadar literatür karıştıran birinin bu ayrıntıyı atlaması mümkün değil. Hatta tüm ısrarlı sorularıma rağmen birde üstüne üstüne üstlük OMRI belgesi ısrarınız işin tuzu biberi olmuştur. Ne gerek vardı bunca tartışmaya? Değdi mi sizce?

Çünki buradaki anafikir Sun Shader isminin Sun Guard' a benzeşim sağlayarak bir pazarlama taktiği geliştirildiği yolundaydı. Hatta üstüne üstlük birde literatür olarakta hazır lop olarak bu literatürden faydalanacaktı. Bu hiçte etik değildi sizce. Ama gelin görün ki sizin favoriniz olan Sun Guard isim benzeştirmesi de yapmamış, nerede ise aynısını kullanmış, hecelere bölerek. Sun Shader ismi bu benzeşim yanında çok basit kalmış.

Umarım bu kadar hengameden herkes kendisi için gerekli dersi çıkarmıştır.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 23:38   #15
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Papa Newyork'a gider, büyük bir olay olduğu için bütün basın oradadır. Bir gazeteci "Newyork'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorar. Papa şaşırarak "Newyork'da genelevler var mı" diye sorar. Ertesi gün manşetlerde: "Şok!! Papa Newyork'a gelir gelmez genelevleri sordu" yazar.



Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan Mesajı Göster
Sn. meyvelitepe,
Alıntı:
orjinal mesaj sahibi meyvelitepe
aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
not: Bu yazının hazırlanmasında aşağıdaki yayınlardan yararlanılmıştır.

1. Encyclopedia of entomology, john l. Capinera
2. Horticultural reviews, john wiley & sons, ınc.
3. Journal of economic entomology

Bu sayfalardaki tartışma alıntı yaptığım 196 nolu mesajınızda özellikle "bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ( Sun Shader) ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur." cümleniz üzerine benim sizi ikaz etmemle başlamıştı.

Şimdi sizin Sunguard' ın sadece isim benzerliğinden ibaret olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim demeniz pek inandırıcı gelmiyor. Çünki bu kadar literatür karıştıran birinin bu ayrıntıyı atlaması mümkün değil. Hatta tüm ısrarlı sorularıma rağmen birde üstüne üstüne üstlük OMRI belgesi ısrarınız işin tuzu biberi olmuştur. Ne gerek vardı bunca tartışmaya? Değdi mi sizce?

Çünki buradaki anafikir Sun Shader isminin Sun Guard' a benzeşim sağlayarak bir pazarlama taktiği geliştirildiği yolundaydı. Hatta üstüne üstlük birde literatür olarakta hazır lop olarak bu literatürden faydalanacaktı. Bu hiçte etik değildi sizce. Ama gelin görün ki sizin favoriniz olan Sun Guard isim benzeştirmesi de yapmamış, nerede ise aynısını kullanmış, hecelere bölerek. Sun Shader ismi bu benzeşim yanında çok basit kalmış.

Umarım bu kadar hengameden herkes kendisi için gerekli dersi çıkarmıştır.
Neyin "aksi halde"si? Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.

Alıntı:
#196 nolu mesajdan anlam bütünlüğü bozulmamış halde:
...
Parçacık Film Teknolojisinde geliştirilen M97 formülasyonu ve M97+M3 olarak ticari ürün haline gelmiş formülasyon, Georgia'nın çökelti şeklinde oluşmuş kaliteli kaolin yataklarından elde edilen mineralin, yüksek seviyede rafine edilip tüm metal ve diğer serbest minerallerden arındırılıp 1100 derecede kalsine edildikten sonra %90 ölçüde 2 mikron altı (ortalama 1.4 mikron) boyuta getirilmiş malzemeden oluşmaktadır. Formülasyonda M3 olarak ifade edilen katkı ise bu ürüne özel yayıcı yapıştırıcı bir katkı olduğu, ve bunların da kabul edilen yiyecek katkıları listesinde olan malzemelerden olduğu bildirilmektedir.

Yapılan ve kayıt altına alınan bazı denemelerde, uygun boyutta, rafine edilmiş kaliteli kaolin ile uygun boyutta, rafine edilmiş, kaliteli ama aynı zamanda kalsine edilmiş kaolin arasında tarım uygulamaları bakımından büyük farklar belirlenmiştir. İlerleyen zamanda bunlardan söz edeceğim.

Kaolin uygulamaları şayet güneş yanıkları, fotosentez, zararlı engelleme vb. konularda bu güne kadar yapılmış saha deneyleri ve bilimsel makaleler baz alınarak yapılacaksa veya yapılması öneriliyorsa, ya da bu literatürü çağrıştırarak ürün öneriliyorsa , en azından M97 formülasyonunda belirtilen ağır metal, kanserojen olan olmayan tüm minerallerin ayrıldığı yüksek seviyede rafine edilmiş, kalsine, en az %90 oranında 2 mikrondan küçük tanecikli ve diğer saflık, beyazlık, parlaklık özelliklerine uygun formülasyona sahip malzeme olmalıdır. Formülasyonun buraya kadar olan kısmı gizli ve ticari sır değildir. Kaliteli hammadde, uygun üretim teknikleri, yeterli mühendislik bilgi ve yatırım ile herkes yapabilir.

Önerilen herhangi bir ürün bu özelliklerde değil ise, bu özelliklerdeki ürün için oluşmuş literatür ile bir bağlantısı kalmaz. Ne radyasyon tiplerine ait ölçüm değerleri, ne bitki ve zararlılarla ilgili yapılmış saha deneyleri ve bunlara ait bilimsel makaleler, hiç biri geçerli değildir. Gereken bilimsel deneyler ve raporların söz konusu yeni ürün için sıfırdan üretilmesi gerekir. Her türlü broşür, söylem ve yazı ile bu yeni ürüne atfedilen etkilerin hepsinin ürüne ve formülasyonuna özel, somut, ispat edilebilir dayanak ve belgeleri olmalıdır. Elbette, bunlardan da önce söz konusu yeni formülasyonların insan ve çevre sağlığı etkileri net ve tatmin edici derecede açık olmalıdır. Aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
Yazdığınız yine bir anafikir harikası mıydı? Yoksa, her ürüne ve herkese eşit mesafedeki forum üyesinin yerlerde sürünen algılama yeteneği mi? Yoksa başka bir şey mi? Yazılanı yukarıya çıkarttım, ilkokul öğrencisi bile anlar.

Burada bahsedilen M97+M3 formülasyonu ticari marka olarak Surround'dır. Sunguard isimli ürün ise analiz raporunda da görüldüğü üzere M97'yi birebir karşılayan bir malzemedir. Yani yazdığım üzere M97 formülasyonu için oluşmuş literatüre dayanmaya hakkı vardır. Bu formülasyonu tutturan her ürünün mevcut literatür ile ilişkilendirilmeye hakkı vardır. Alakasız olan ürünlerin yoktur. Onlar kendi literatürünü oluşturmalı. Yazılı olan budur.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 10:52   #16
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.
Bende aynı şeyleri size soracaktım. Siz iyide İngilizce biliyorsunuz. İnsanların kafasını karıştırmak için sunduğunuz OMRI belgesinin öne çıkarmaya çalıştığınız Sunguard isimli ürüne ait olmadığını anlamayacak kadar algılama yeteneğine sahip değilseniz bana bu suçlamaları getirecek bir değilsiniz. Ben sizin daha tartışmaya başlarken birilerini kötülemek için adım attığınızı algılayacak kadar önseziye sahibim ve bugüne kadar da çok az yanıldım. Yanıldığım anda da özür dilemesini bildim. Size anafikir sorarken ne demek istediğimi herkes gayet açıklıkla anladı ama siz anlamamakta ısrar ettiniz.

Belki ilk okuduğunuzda anlayamamışsınızdır, Sn. Ensar' a gelen e-mail' i bir daha okuyun ve forumda İngilizce bilmeyen arkadaşlar için tercüme edin. Ya da algılaması düzgün bir arkadaş tercüme etsin.

Ben artık sizinle tartışmaktan sıkıldım. Kimin kötü niyetli olduğuna bırakalım forumdaki insanlar kara versin.

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:36   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Dünkü mesajlarımdan da net anlaşılmıştır ki ben yerli üretimin yanındayım. Neden?

1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor
2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay
3-Ülkemin insanı madenden çıkarıp, maden tesislerinde işleyip, katma değeri yüksek bir ürün pazarlama şansı var. Teknolojik yatırım olarak kendi ülkemin mühendislerinin ve uzmanlarının 20 yıl önce neler yapamadığını ve 10 - 5 yıl önce neler yapabildiğine örnekler verebilirim.
4- Hiç bir ülke sadece başka ülke yapsın ben satın alayım deme lüksüne sahip değil. Neden benim ülkem katma değerden yararlanmasın ki? İster yerli ham hammaddeyi alır işler satar , ister yabancı ülkeden hammadeyi alır işler satar. Önemli olan katma değeri üretebilmek. Kim katma değeri üretmek istemez?
5- İthal de olabilir rekabetçi ise ama neden yerli de olmasın ki rekbaetçi ise
6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman
7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin.

8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz,
9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum.

Saygılarımla

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-02-2012, 23:14   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi soilless Mesajı Göster

1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor
2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay ----

6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman
7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin.

8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz,
9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum.

Saygılarımla
Bu mesajımı tekrar hatırlatmak isterim.

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:47   #19
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Sn Soilles

Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 01:19   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Sn Soilles

Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar.
Sn Doğsever, bu ülkede bir tarihlere kadar üretinm yapan sonra ithalata yönelen yani bu işin ticaretinin tam anlamıyla içinde olan Sn Sabry daha dün aylık 5.000 ton talbe bu yatırım yapılır dedi. Siz de verdiğm sadece zeytin ağacı örneğini basit çarpma ve eşitleme yöntemi ile uygun buldunuz.

Bu konuda teredütünüz net ve maliyet kar hesabınız kesinse bunu konuşalım. bence daha yararlı olur. katma değer üretiminde çare tükenmez) yeter ki isteyelim.

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 01:36   #21
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Dediğiniz doğru ve siz yatırımı yaparsınız ve belirli bir satış fiyatı belirlersiniz ama enerjinin maliyetinin çok düşük olduğu ve hammaddenin de bol bulunduğu bir ülkeden bir ürün gelir ve sizin fiyatınızın çok altında piyasaya girerse ne olacak? Bu tür ürünlerde, bir firma genellikle tek bir ürün üretmez. Bakarsanız, kaolin üreten firmalar genellikle başka mineraller de üretmektedir. Siz bir tek kaolin üreterek onlarla baş edebilir misiniz? Çok zor... Gerekirse, kaolinden birkaç yıl zarar eder ve sizi batırabilirler. Acı ama maalesef böyle...

Benim nacizane düşüncem, eğer çok güçlü değilseniz, güçlü global rakiplerin olduğu bir piyasaya hiç girmeyin.


Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 01:39 Neden: ek
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 00:58   #22
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!

Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak?

Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu.

Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor.

U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor.

Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler.

Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek?

Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni."

Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 00:13   #23
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!

Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak?

Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu.

Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor.

U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor.

Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler.

Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek?

Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni."

Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim.
Merdümgiriz konusuna hiç girmeyelim. Hasbelkader tanıdığınız biri ve merdümgiriz değildi maalesef. Tek umudu da yeni nesil.

Ne burada, ne başka bir yerde hiç kimse kaolin kanserojendir demedi.

Alıntı:
"Mevcut parçacık film teknolojisinin temel alındığı kaolin, beyaz, gözeneksiz, şişip kabarmayan, aşındırıcı olmayan, ince taneli, tabak şekilli, su içinde kolaylıkla asılı kalarak suspansiyon oluşturan, geniş bir PH aralığında inert olan alimünyum silikat (Al4Si4O10(OH)8) mineralidir. Kaplanabilir sınıf kaolin %85'den daha parlak ve %90'dan daha saf kalitededir. Ham kaolinin içerdiği iki iz element olan Fe2O3 ve TiO2'nin ayrıştırılıp uzaklaştırılması çeşitli endüstriyel uygulamalar için de gerekli olan %85 beyaz parlaklık kalitesi için gereklidir. Buna ilaveten insan sağlığı için solunduğunda kanserojen olan serbest SiO2 silika kristallerinin insan sağlığı için mutlaka ayrıştırılıp uzaklaştırılması gerekir (Harben 1995). "
Bu lafı hatırlıyor musunuz? Kısmen, değil mi? Okuduğunuz google book'da rastladınız. Kaplanabilir sınıf kaolinden bahsediyor diye de alıp kullandınız. Oysa google book bir özetti ve Mister Glenn(!)'nin makalelerinden alınmıştı. Mister Glenn de bu lafı Peter Harben'in 250 sayfalık, 50 tane mineralden bahseden 1995 baskılı kitabından almıştı.

Yani sizin bilmeden büyük bir memnuniyetle alıntı yaptığınız P.Harben, ham kaolinden silika kristallerinin ayrıştırılmış olması gerektiğini söylüyor. Ben değil.

Size sordum, bu ayrıştırılma sizin ürünününüzde yapılmışmıdır diye, yanıt vermediniz, aksine zararı yoktur gibi bir şeyler söylediniz.

Kaolinin, kullanmak isteyen insanlar tarafından yanlış anlaşılması en istemediğim bir şey. Bu konuda bu kadar yazmamın, ısrar etmemin sebebi de bu. Yoksa bana ne. Şimdi bakalım, bu yanlış anlaşılmaya kim sebep oluyor? P.Harben mi, ben mi, siz mi?

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 01:11   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
İlgili üyelerin yorumlarından Kanserojen konusunu halletmiştik sanıyordum. hala mı teredüt var Sn Acemi Usta?

soilless Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 11:38   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
Halep orada ise arşın burada...

Dostumuz Acemi ye teşekkürler;

eğer ürününe bu kadar güvenmeseydi taa buralara kadar gelip canla başla
severek ve inanarak çalışmazdı.
Sadece bu küçük ayrıntıyı vurguladıktan sonra, fazla da uzatmayayım. Kaolin ile ilgili, tartışmalar artık benim için bitme noktasına geldi. Daha yeni emeklemeye başlayan bir çocuğa bu kadar tekme niyeydi? Anlayamıyorum. Bu süreci sadece Sarıcan anlayabildi. Çünkü aynısını enzim konusunda oda yaşamıştı. Ama ben artık anlamakta istemiyorum. Çünkü burada çok fazla gereksiz enerji kaybettik.

Oysa yapmak gerekiyor. Yollara düşüp çiftçilere anlatmak gerekiyor. Uygulama ile göstermek gerekiyor. Kısaca Halep ordaysa arşın burada.


Bundan sonra sadece teknik konularda zaman zaman yazarım. İşin ticari ve hukuksal boyutu ile ilgili yazışmalar Ensar tarafından götürülecek. Benim başından beri iddia ettiğim tezler aşağıdaydı. Kısa bir özet ve parçacık büyüklüğü ile ilgili yazım aşağıdadır.

1- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz.

2- Kaolin literatüre sadece Engelhard ile girmemiştir. Nitekim SUN-GUARD Chemical Company, 51 yıldır Kaliforniya'da kaolin üretiyor ve bu kaolin rüştünü ispatlamış bir ürün. Patent kurumu bile yanlış yaptığını anlamış ve daha sonra çıkan ürünlere izin vermiş. Ancak, hata yaptım diyemeyerek konuyu ortada bırakmıştır.

2- Sadece kalsine değil, her türlü kaolin kullanılabilir. Örneğin Cocoon. Hem de çakma değil, halis muhlis OMRI sertifikası var. Bu cümle yanlış anlaşılmasın. SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür. Bu vurgu sadece "kalsine olmak zorunda değil" üzerine.

3- Kaolin kanserojen değildir.

4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1.0 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir.

Parçacık boyutuyla ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır.

Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin

Israrla tarımda kullanılan kaolinin, parçacık boyutunun 2 µ’dan düşük olması gerektiği iddia ediliyor. Oysa büyük kaolin üreticileri farklı düşünüyor. Önce dünyanın en büyük kaolin üreticisi IMERYS’in tarımsal uygulamalarda kullanılan Polestar 200P ürününün özelliklerine bakalım.

Name:  imerys polestar 200P.jpg
Views: 1936
Size:  35.4 KB

Dikkat edilirse parçacık boyutunun 10 µ’dan fazla olduğu bölüm maksimum %12. Yani %88’i 10 µ’dan düşük. Bu demektir ki 10 µ’dan küçük olan ürünler kullanılabilir.

Şimdide dünyanın en büyük ölçüm firması, Agilent Technologies’in “Particle Sizing of Kaolin Clays” (Kaolin Killerinin Parçacık Büyüklüğü) adlı dökümanına bakalım. Bu dökümandan aşağıdaki slaytları olduğu gibi alıyorum.

Slayt 1:

Name:  organic farming.jpg
Views: 1241
Size:  32.7 KB

Bu slaytın çevirisi aşağıdaki gibidir.

Organik Yetiştiricilik

. Kaolin killeri insektisit gibi kullanılabilir:

- Onlar meyvenin yüzeyinde toz bir film sağlayarak böceklerin meyve yüzeyinde yaşamasını zorlaştırır. Kaolin organiktir ve meyve yenildiğinde insan için zehirli ve zararlı değildir.

- Meyve üzerinde oluşan koruyucu kaplama, meyveye yüksek ısı ve sıcaklıklara karşı esneklik (dayanıklılık) sağlar.

Slayt 2:

Name:  particle size grades of kaolin.jpg
Views: 1300
Size:  37.9 KB

Bu slaytın çevirisi ise aşağıdaki gibidir.

Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması:

Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir.

Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası.
100 nanometreden küçük.

İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar.
1 mikrondan küçük.

Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur.
10 mikrondan küçük.

İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir.
10 mikrondan büyük.

Slayt 3:

Name:  particle size plays a critical role.jpg
Views: 1664
Size:  40.5 KB

3. Slaytın çevirisi de aşağıdadır.

Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir.

Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur.

Kozmetik uygulamalarında, orta büyüklükteki parçacıklar tercih edilir. Büyük parçacıklı kümelenmeler, ürünün etkisi ve kaplamasında problemlere neden olur.

Not: Bir sonraki yazım, uygulama oranları ve uygulama aletlerinin performansı ile ilgili olacak. Çünkü bugüne kadar 1000 dönüm üzerinde alanın uygulamasında bulundum. Uygulama yapılan aletlerin ayarı parçacık boyutundan çok daha önemli. Üstelik işin birde ticari yönü var. %5 + %2.5 + %2.5'lik 3 kere uygulama mı Yoksa %3 + %3 2 kere uygulama mı yeterli? Bunun çiftçiye maliyeti nedir? Kaolin kimyasallara alternatif olabilir mi?


Düzenleyen acemi_caylak : 10-07-2011 saat 14:23
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 12:24   #26
Ağaç Dostu
 
Çamtepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir.
Merhaba Sayın acemi_caylak,

Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum.

Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz?

Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı?

Teşekkürler

Çamtepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 13:36   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Çamtepe Mesajı Göster
Merhaba Sayın acemi_caylak,

Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum.

Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz?

Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı?

Teşekkürler
Sayın Çamtepe,

Soruyu sorduğunuz için teşekkürler. Soru sayesinde, değerleri ters yazdığımı fark ettim.

Bu katsayı, daha çok fungusitlerin yapraklara tutunması veya yapışması ile ilgili kullanılıyor. Bende biyolojik fungusitleri araştırırken karşılaşmıştım. Buna yapışma ya da tutunma katsayısı deniyor. İlaç uygulandıktan sonra, çeşitli testler yapılıyor. Örneğin 10 mm yağışta ne kadarı yıkandı, şiddetli yağmurda ne kadarı yıkandı gibi ölçümler yapılıyor ve buradan hesaplanıyor.

Tıpkı sürtünme katsayısı gibi bir şey. Cam yüzeyde daha kolay kayarsınız, ama halı üzerinde daha zor kayarsınız. Yani ikisininde sürtünme katsayısı farklıdır.

Parça küçüldükçe tutunma katsayısı yükseliyor. Ancak sizinde belirttiğiniz gibi, bu doğru orantılı olarak değişmiyor.

Örneğin tam hesaplanmış bir değeri vereyim.

Parçacık boyutu: 5.55 mikron ise tutunma katsayısı 0.37'dir.
Parçacık boyut: 2.64 mikron ise tutunma katsayısı 0.45'dir.

Dikkat ederseniz, parçacık boyutu arasında 5.55/2.64=2.10 gibi fark var.
Ancak tutunma katsayısı arasında 0.45/0.37= 1.21 gibi fark var.

Yani parçacık boyutları arasında 2 katına yakın bir fark varken, tutunma katsayıları arasında sadece 0.21 birim fark var.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 02:36   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
....
SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür.

.....
Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir.

Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur
Bilgi ve bize geldiğinde verdiğin hediye için Teşekkürler Sn.Acemi.

Name:  IMAG0005 [640x480].JPG
Views: 1153
Size:  45.2 KB

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-07-2011, 02:47   #29
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.
Ben de biraz duygusal, çokça da iç burukluğu ile yazayım.

İtiraf edeyim, şimdi anlıyorum bilmediğiniz bir işe giriştiğinizi.

Doğru bir sonuç da çıkabilirdi bu girişimden. Ama çıkmadı. İnanıyorum ki, eski acemi_caylak ne yapar eder, okur, sorar, doğrusunu öğrenirdi.

"Bilmek yetmiyor, yapmak gerekiyor" doğru bir laf. Fakat ön koşulu bilmekten geçiyor. Hele ki yapmaya soyunuyorsan herkeslerden çok bilmek zorundasın. Sonra mahçup olmak var. Yapayım derken, yapamayıp, pestisit kumpanyasından kurtulsun denilen çiftçiyi hepten bu kumpanyanın kucağına atmak, ucuz sandığın şeyi pahalı satar duruma düşmek de var.

Bunca yazışmadan sonra bile iki konuda yanıt yok.

1. Neden ürününüz o kadar ağır olduğu halde hafifmiş gibi gösterdiniz? Hata mıydı, gözden mi kaçmıştı? Baskı altında kalıp öyle söylemek mecburiyetinde mi kalmıştınız? Müşteriyi bilerek mi yanıltmak istediniz? Hangisi? Yok mu bir özürünüz, açıklamanız? Günlerdir yazılan şeyler hep bunun etrafında. Niye bu direnç?

Belki de önemsiz bir ayrıntı diye düşündünüz. Bu da yapmaya çalıştığınız şeyi bilmediğinizi gösteriyor ki yazık. Oysa kaliteden fiyatın yorumuna kadar bir çok şeyi belirliyor.

Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.

2. Neden, durup dururken olması gereken parçacık boyutu hakkında ARS bilim adamlarının söylemedikleri şeyi söylemiş gibi gösterdiniz? Hiç bir şekilde %50'si 2 mikron altında olsun yeter dememişlerdi. Ama sizin ürününüze öyle dediniz diye öyle aksettirdiniz. Bunun için de bir açıklamanız yok. Artık kaynaklar ortada, burada yazmayan bir sürü insan da okuyabiliyor o makaleleri. Beni geçelim, onlar nezdinde ne durumdasınız, farkında mısınız?

Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.

Şimdi biraz da;
Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin
başlığının altındakilere bakalım.



IMERYS'nin Polestar 200P ürününü örnek vererek, 10 µ ölçülü kaolinin tarımda kullanmak için yeterli olduğunu belirtmişsiniz. (Böylece ARS bilim adamlarının yanıldığını belirtmek istiyorsunuz).

Peki, neymiş bu Polestar 200p, biraz bakmadan önce, yukarıda alıntıladığınız tabloda bir noktaya dikkat çekelim.

Aerated Powder Density : 330kg/m3 deniyor. Yani 330gr/litre, 580 değil. Şayet bu ürün gerçekten tarımda kullanılan bir ürün olsaydı ilgilenmeden geçmezdim.

Şimdi ürüne bakalım;
Alıntı:
PoleStar 200P
Calcined kaolin giving high opacity, whiteness & scrub resistance
Key Benefits
Very high opacity, whiteness

Key Applications
Water based Decorative Paints, Solvent based Decorative Paints, Rubber Extrusions, Rubber Mouldings, Rubber Processing,Sealants, Plaster Board.
Bunu çevirmiyeyim ama ağaçlara atılır diye bir şey yazmamışlar. Bir sürü endüstriyel kaolinden biri. Kullanım amaçlarına göre farklı özelliklerde malzeme üretiyorlar. Kalsine kaolinin optik özellikleri sebebiyle de sera naylonunda kullanılmak üzere bir dizi ürünleri var.

Bir de buna bakalım;




In Agricultural applications employ a mixture of grades to
provide a complete coating that reduces voids. Large
aggregates can cause voids in the surface coating making it
less effective

Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.

Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.

Burada aynı sunumda atladığınız bir slide var.

Alıntı:
Kaolin Production Removal of LPCs
In the production of Kaolin products manufacturers employ
many different methods for LPC removal.
• Hydro Cyclones
• Filtration
• Flow Separation Methods
• Selected Separation
• Selected Selected Flocculation
Burada büyük parçacıkları ayıklamanın teknikleri listelenmiş.

Alıntı:
Aggregate Large Particle Counts
Large Particle Counts have a direct effect on the quality of
many products including Kaolin Clays products including Kaolin Clays.
Burada da özetle Büyük Parçacık Sayısının, kaolin dahil bir çok üründe kaliteye doğrudan etkisinin olduğunu yazıyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2011, 12:41   #30
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz.
Burada Sn Acemi Çaylak sanırım karışımlar üzerine vurgu yapmak istiyor. Bu şekilde bir saha çalışmasının son derece faydalı olacağı açıkça ortadadır. Sonuçta bu saha çalışmasında en iyi sonucu verecek "karışım" bir marka altında ticari boyuta taşınacaktır. Anladığım kadarıyla doğal olarak bu ticari boyuta taşınacak ürüne "kaolin" denmesi pek doğru olmayacaktır. (Belirli bir yüzdesi kaolin olsa bile....)

Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:00.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025