09-07-2011, 23:47 | #511 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Soilles Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar. |
09-07-2011, 23:58 | #512 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın! Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak? Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu. Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor. U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor. Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler. Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek? Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni." Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim. |
10-07-2011, 00:11 | #513 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
İlgili üyelerin yorumlarından Kanserojen konusunu halletmiştik sanıyordum. hala mı teredüt var Sn Acemi Usta? |
10-07-2011, 00:19 | #514 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-03-2009
Şehir: Kdz Ereğli-ankara
Mesajlar: 524
|
Alıntı:
Bu konuda teredütünüz net ve maliyet kar hesabınız kesinse bunu konuşalım. bence daha yararlı olur. katma değer üretiminde çare tükenmez) yeter ki isteyelim. |
|
10-07-2011, 00:36 | #515 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Dediğiniz doğru ve siz yatırımı yaparsınız ve belirli bir satış fiyatı belirlersiniz ama enerjinin maliyetinin çok düşük olduğu ve hammaddenin de bol bulunduğu bir ülkeden bir ürün gelir ve sizin fiyatınızın çok altında piyasaya girerse ne olacak? Bu tür ürünlerde, bir firma genellikle tek bir ürün üretmez. Bakarsanız, kaolin üreten firmalar genellikle başka mineraller de üretmektedir. Siz bir tek kaolin üreterek onlarla baş edebilir misiniz? Çok zor... Gerekirse, kaolinden birkaç yıl zarar eder ve sizi batırabilirler. Acı ama maalesef böyle... Benim nacizane düşüncem, eğer çok güçlü değilseniz, güçlü global rakiplerin olduğu bir piyasaya hiç girmeyin. Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 00:39 Neden: ek |
10-07-2011, 10:38 | #516 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu. Alıntı:
Oysa yapmak gerekiyor. Yollara düşüp çiftçilere anlatmak gerekiyor. Uygulama ile göstermek gerekiyor. Kısaca Halep ordaysa arşın burada. Bundan sonra sadece teknik konularda zaman zaman yazarım. İşin ticari ve hukuksal boyutu ile ilgili yazışmalar Ensar tarafından götürülecek. Benim başından beri iddia ettiğim tezler aşağıdaydı. Kısa bir özet ve parçacık büyüklüğü ile ilgili yazım aşağıdadır. 1- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz. 2- Kaolin literatüre sadece Engelhard ile girmemiştir. Nitekim SUN-GUARD Chemical Company, 51 yıldır Kaliforniya'da kaolin üretiyor ve bu kaolin rüştünü ispatlamış bir ürün. Patent kurumu bile yanlış yaptığını anlamış ve daha sonra çıkan ürünlere izin vermiş. Ancak, hata yaptım diyemeyerek konuyu ortada bırakmıştır. 2- Sadece kalsine değil, her türlü kaolin kullanılabilir. Örneğin Cocoon. Hem de çakma değil, halis muhlis OMRI sertifikası var. Bu cümle yanlış anlaşılmasın. SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür. Bu vurgu sadece "kalsine olmak zorunda değil" üzerine. 3- Kaolin kanserojen değildir. 4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1.0 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir. Parçacık boyutuyla ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır. Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin Israrla tarımda kullanılan kaolinin, parçacık boyutunun 2 µ’dan düşük olması gerektiği iddia ediliyor. Oysa büyük kaolin üreticileri farklı düşünüyor. Önce dünyanın en büyük kaolin üreticisi IMERYS’in tarımsal uygulamalarda kullanılan Polestar 200P ürününün özelliklerine bakalım. Dikkat edilirse parçacık boyutunun 10 µ’dan fazla olduğu bölüm maksimum %12. Yani %88’i 10 µ’dan düşük. Bu demektir ki 10 µ’dan küçük olan ürünler kullanılabilir. Şimdide dünyanın en büyük ölçüm firması, Agilent Technologies’in “Particle Sizing of Kaolin Clays” (Kaolin Killerinin Parçacık Büyüklüğü) adlı dökümanına bakalım. Bu dökümandan aşağıdaki slaytları olduğu gibi alıyorum. Slayt 1: Bu slaytın çevirisi aşağıdaki gibidir. Organik Yetiştiricilik . Kaolin killeri insektisit gibi kullanılabilir: - Onlar meyvenin yüzeyinde toz bir film sağlayarak böceklerin meyve yüzeyinde yaşamasını zorlaştırır. Kaolin organiktir ve meyve yenildiğinde insan için zehirli ve zararlı değildir. - Meyve üzerinde oluşan koruyucu kaplama, meyveye yüksek ısı ve sıcaklıklara karşı esneklik (dayanıklılık) sağlar. Slayt 2: Bu slaytın çevirisi ise aşağıdaki gibidir. Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması: Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir. Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası. 100 nanometreden küçük. İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar. 1 mikrondan küçük. Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur. 10 mikrondan küçük. İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir. 10 mikrondan büyük. Slayt 3: 3. Slaytın çevirisi de aşağıdadır. Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir. Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur. Kozmetik uygulamalarında, orta büyüklükteki parçacıklar tercih edilir. Büyük parçacıklı kümelenmeler, ürünün etkisi ve kaplamasında problemlere neden olur. Not: Bir sonraki yazım, uygulama oranları ve uygulama aletlerinin performansı ile ilgili olacak. Çünkü bugüne kadar 1000 dönüm üzerinde alanın uygulamasında bulundum. Uygulama yapılan aletlerin ayarı parçacık boyutundan çok daha önemli. Üstelik işin birde ticari yönü var. %5 + %2.5 + %2.5'lik 3 kere uygulama mı Yoksa %3 + %3 2 kere uygulama mı yeterli? Bunun çiftçiye maliyeti nedir? Kaolin kimyasallara alternatif olabilir mi? Düzenleyen acemi_caylak : 10-07-2011 saat 13:23 |
|
10-07-2011, 11:24 | #517 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
|
Alıntı:
Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum. Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz? Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı? Teşekkürler |
|
10-07-2011, 11:41 | #518 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz. |
|
10-07-2011, 12:36 | #519 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Soruyu sorduğunuz için teşekkürler. Soru sayesinde, değerleri ters yazdığımı fark ettim. Bu katsayı, daha çok fungusitlerin yapraklara tutunması veya yapışması ile ilgili kullanılıyor. Bende biyolojik fungusitleri araştırırken karşılaşmıştım. Buna yapışma ya da tutunma katsayısı deniyor. İlaç uygulandıktan sonra, çeşitli testler yapılıyor. Örneğin 10 mm yağışta ne kadarı yıkandı, şiddetli yağmurda ne kadarı yıkandı gibi ölçümler yapılıyor ve buradan hesaplanıyor. Tıpkı sürtünme katsayısı gibi bir şey. Cam yüzeyde daha kolay kayarsınız, ama halı üzerinde daha zor kayarsınız. Yani ikisininde sürtünme katsayısı farklıdır. Parça küçüldükçe tutunma katsayısı yükseliyor. Ancak sizinde belirttiğiniz gibi, bu doğru orantılı olarak değişmiyor. Örneğin tam hesaplanmış bir değeri vereyim. Parçacık boyutu: 5.55 mikron ise tutunma katsayısı 0.37'dir. Parçacık boyut: 2.64 mikron ise tutunma katsayısı 0.45'dir. Dikkat ederseniz, parçacık boyutu arasında 5.55/2.64=2.10 gibi fark var. Ancak tutunma katsayısı arasında 0.45/0.37= 1.21 gibi fark var. Yani parçacık boyutları arasında 2 katına yakın bir fark varken, tutunma katsayıları arasında sadece 0.21 birim fark var. |
|
10-07-2011, 13:02 | #520 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Ben de tamamlayıcı nitelikte bir şey söyleyeyim: Bir parçacık bir yüzeye parçacığın dokunabildiği yüzey alanının, yine parçacığın toplam yüzey alanına oranı ne kadar büyükse o kadar iyi yapışır. (kendinizden düşünün, bir halıya üzerinde yatarken mi daha iyi yapışırsınız yoksa dikilirken mi?) Parçacıkların küresele yakın veya ovaloid şekilli olduklarını varsayarsak; parçacık boyutu küçüldükçe, bu iki değer de azalacaktır. Ancak, toplam yüzey alanındaki azalma, dokunan yüzey alanındaki azalmadan daha fazla olacağı için dokunan yüzey alanının toplam yüzey alanına oranında net bir artışa neden olacaktır. Simülasyon yaparsak, parçacık boyutu küçüldükçe bir insan dikilme pozisyonundan, yatar pozisyona daha fazla geçiyor olacaktır. |
10-07-2011, 13:04 | #521 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Aslında hep vurguladığım gibi tarımda kullanılabilecek evsafta kaolin piyasada var. (Hatta tartışmaların kaynağı bu doğruculuğumuzdu.) Basit bir üründü ve herkes tarafından ulaşılabilirdi. Ancak fiyatı çok yüksekti. Biz fiyatı düşürerek tekere çomak sokmuştuk. Engelhard yeni bir şey keşfetmemiş. Zaten kendilerinin tarımla fazla ilgisi yok. Engelhard bir mineral firması. Sadece bütçeden organik tarıma ayrılan pastadan kapabilmek için deneylere girişmişler. Para bol oluncada bolca test yapmışlar. Hatta bir ara Mister Glenn işi abartıp, fungusit olduğunu bile iddia etmiş. Ancak daha sonra bunun kaolin olmadığı, içeriğine pH'ının alkali olması için çeşitli katkılar katıldığı tespit edilmiş. Yoksa aynı evsafta kaolin boya, kozmetik vb. sektörlerde bolca kullanılıyor. Al onlardan birini kullan. Böyle bir ürün Engelhard'ın elinin altında zaten hazırda vardı. %95'i kaolin olan Surround'un %5'i ise çeşitli yayıcı ve yapıştırıcılardan oluşuyor. Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor. Bu nedenle, SunShader'de farklı olmak zorunda. Yoksa kaolini doğrudan ithal eden firmalarla hiç bir rekabet şansı kalmaz. SunShader sayesinde en azından kaolinin ne olduğu daha fazla tartışılır oldu ve katıldığı fuar, broşür ve dağıttığı ücretsiz ürünlerle çiftçiye ucuz bir girdi olabileceğini göstermiş oldu. Bundan mutluyum. |
|
10-07-2011, 13:40 | #522 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
sn Acemi Çaylak, Alıntı:
Düzenleyen Dogasever : 10-07-2011 saat 13:41 Neden: ek |
|
10-07-2011, 13:55 | #523 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Dogasever, Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz. 1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI 2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar) 3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri Daha buna benzer bir kaç döküman daha var. |
10-07-2011, 14:13 | #524 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Acemi Çaylak Bakın siz de ne güzel literatür araştırmaları yapıyorsunuz ve ne güzel denemeler kuruyorsunuz. Aynı şeyi Sn MeyveliTepe de yapıyor. Ve her şeyden öte, sizler bu çalışmaları yaparken insanlara çok değerli bilgiler de öğretiyorsunuz. Bunların hepsi takdire şayan şeylerdir. Bu çalışmaları yaparken siz bir ürün ortaya çıkardınız ve çok da iyi yaptınız. Kimse size niye böyle yaptınız diyemez. Özgür ve piyasa koşullarının işlediği ülkelerde girişimcilik serbestisi vardır. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ve şu aralar geliştirmekte olduğunuz ürünle böyle bir girişimciliğe başlamak üzeresiniz. Sizin nasıl böyle bir girişimcilik hakkınız varsa, herkesin de böyle bir hakkı vardır. Sn MeyveliTepe de buna dahildir. (Sn MeyveliTepe'nin herhangi bir girişimciliği olup olmadığını bilmiyorum) ama varsa da bunu yadırgamamak gerekir. İnsanlar, yaptıkları çalışmalar karşılığında maddi çıkarlar sağlayabilirler. Bunun fabrikada 8 saat çalışıp maaş alan bir işçinin yaptığından çok fazla farkı yoktur. Kısaca anlatmak istediğim herkes yaptığı işten maddi çıkar da sağlayabilir. Bu çok normaldir. Eğer Sn MeyveliTepe'nin de herhangi bir ürünle ilişkisi varsa (tekrar ediyorum bunu bilmiyorum) bunu kimse yadırgamamalıdır. Benim de bazı ürünlerle ilişkim var. Ama iyi ürüne iyi, kötü ürüne kötü demesini bilmeliyiz. Bazı ürünlerin yanlışlıkları veya eksiklikleri varsa, bunları rahatlıkla konuşabilmeliyiz. Bakın ben EM başlığını açtığımdan beri ne kadar fazla benzeri ürün ortaya çıktı. Yasal olan ve işe yarayan ürünlerin başımın üstünde yeri var. Ama yasal olmayanlarla da olabildiğince mücadele etmeliyiz. Anadoluda bazı kişilerin sulandırılmış melası bile EM etiketi yapıştırıp sattıklarını ve bizim belglerin fotokopilerini kullandıklarını tespit ettik. Maalesef durum böyle. |
10-07-2011, 22:38 | #525 | |||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Papa Newyork'a gider, büyük bir olay olduğu için bütün basın oradadır. Bir gazeteci "Newyork'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorar. Papa şaşırarak "Newyork'da genelevler var mı" diye sorar. Ertesi gün manşetlerde: "Şok!! Papa Newyork'a gelir gelmez genelevleri sordu" yazar. Alıntı:
Alıntı:
Burada bahsedilen M97+M3 formülasyonu ticari marka olarak Surround'dır. Sunguard isimli ürün ise analiz raporunda da görüldüğü üzere M97'yi birebir karşılayan bir malzemedir. Yani yazdığım üzere M97 formülasyonu için oluşmuş literatüre dayanmaya hakkı vardır. Bu formülasyonu tutturan her ürünün mevcut literatür ile ilişkilendirilmeye hakkı vardır. Alakasız olan ürünlerin yoktur. Onlar kendi literatürünü oluşturmalı. Yazılı olan budur. |
|||
10-07-2011, 23:13 | #526 | ||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Ne burada, ne başka bir yerde hiç kimse kaolin kanserojendir demedi. Alıntı:
Yani sizin bilmeden büyük bir memnuniyetle alıntı yaptığınız P.Harben, ham kaolinden silika kristallerinin ayrıştırılmış olması gerektiğini söylüyor. Ben değil. Size sordum, bu ayrıştırılma sizin ürünününüzde yapılmışmıdır diye, yanıt vermediniz, aksine zararı yoktur gibi bir şeyler söylediniz. Kaolinin, kullanmak isteyen insanlar tarafından yanlış anlaşılması en istemediğim bir şey. Bu konuda bu kadar yazmamın, ısrar etmemin sebebi de bu. Yoksa bana ne. Şimdi bakalım, bu yanlış anlaşılmaya kim sebep oluyor? P.Harben mi, ben mi, siz mi? |
||
11-07-2011, 01:36 | #527 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
|
|
11-07-2011, 01:47 | #528 | ||||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
İtiraf edeyim, şimdi anlıyorum bilmediğiniz bir işe giriştiğinizi. Doğru bir sonuç da çıkabilirdi bu girişimden. Ama çıkmadı. İnanıyorum ki, eski acemi_caylak ne yapar eder, okur, sorar, doğrusunu öğrenirdi. "Bilmek yetmiyor, yapmak gerekiyor" doğru bir laf. Fakat ön koşulu bilmekten geçiyor. Hele ki yapmaya soyunuyorsan herkeslerden çok bilmek zorundasın. Sonra mahçup olmak var. Yapayım derken, yapamayıp, pestisit kumpanyasından kurtulsun denilen çiftçiyi hepten bu kumpanyanın kucağına atmak, ucuz sandığın şeyi pahalı satar duruma düşmek de var. Bunca yazışmadan sonra bile iki konuda yanıt yok. 1. Neden ürününüz o kadar ağır olduğu halde hafifmiş gibi gösterdiniz? Hata mıydı, gözden mi kaçmıştı? Baskı altında kalıp öyle söylemek mecburiyetinde mi kalmıştınız? Müşteriyi bilerek mi yanıltmak istediniz? Hangisi? Yok mu bir özürünüz, açıklamanız? Günlerdir yazılan şeyler hep bunun etrafında. Niye bu direnç? Belki de önemsiz bir ayrıntı diye düşündünüz. Bu da yapmaya çalıştığınız şeyi bilmediğinizi gösteriyor ki yazık. Oysa kaliteden fiyatın yorumuna kadar bir çok şeyi belirliyor. Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu. 2. Neden, durup dururken olması gereken parçacık boyutu hakkında ARS bilim adamlarının söylemedikleri şeyi söylemiş gibi gösterdiniz? Hiç bir şekilde %50'si 2 mikron altında olsun yeter dememişlerdi. Ama sizin ürününüze öyle dediniz diye öyle aksettirdiniz. Bunun için de bir açıklamanız yok. Artık kaynaklar ortada, burada yazmayan bir sürü insan da okuyabiliyor o makaleleri. Beni geçelim, onlar nezdinde ne durumdasınız, farkında mısınız? Bakın #219 nolu mesajınızda; "Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü "Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. " diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok. Şimdi biraz da; Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin başlığının altındakilere bakalım. IMERYS'nin Polestar 200P ürününü örnek vererek, 10 µ ölçülü kaolinin tarımda kullanmak için yeterli olduğunu belirtmişsiniz. (Böylece ARS bilim adamlarının yanıldığını belirtmek istiyorsunuz). Peki, neymiş bu Polestar 200p, biraz bakmadan önce, yukarıda alıntıladığınız tabloda bir noktaya dikkat çekelim. Aerated Powder Density : 330kg/m3 deniyor. Yani 330gr/litre, 580 değil. Şayet bu ürün gerçekten tarımda kullanılan bir ürün olsaydı ilgilenmeden geçmezdim. Şimdi ürüne bakalım; Alıntı:
Bir de buna bakalım; In Agricultural applications employ a mixture of grades to provide a complete coating that reduces voids. Large aggregates can cause voids in the surface coating making it less effective Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır. Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor. Burada aynı sunumda atladığınız bir slide var. Alıntı:
Alıntı:
|
||||
11-07-2011, 07:43 | #529 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Çokça blog yazmamızın da sebebi oymuş iddia sahiplerine göre. Aklılları ve havsalaları alamadığı için anlam veremiyorlar, bu direnç niye diye. Olsa olsa böyledir demişler kendilerince. Fikir ve zikir meselesi. Sonuncusuyla beraber önerdiğimiz üç ürün ürün var. Formülasyonu uygun dördüncü, beşinci gelirse onlar da hoşgelir. Alakasız bir şeye "he" demedik diye diğerlerini pazarlar olmuşuz nedense. Kaolin kili, ülkenin pestisitlere mahkumiyetinin azaltılmasında bir mihenk taşı olabilir. Fazlasıyla stratejiktir. Esas saldırıyı zehir kumpanyalarından alacak. Buna, sadece doğru ürünler, neyi niye yaptığını bilen çiftçiler ve tabii ki olabildiğince ucuz maliyetlerle karşı durulabilir. Ucuzmuş gibi görünüp pahalı olan alakasız ürünlerle değil. Bunlar olsa olsa zehir kumpanyasının işini kolaylaştırır. Alçak Orfeteknik, ne daha önce ne de bunca şeyin üstüne bir torba bile bedava ürün göndermedi - hoş iki senedir bizim kooperatiften satın alıyorum Surround şirketinin haberi bile yok. Geçen sene Ensar bey iki torba bedava kendi imal ettiği malzemeden gönderdi. Bir kilo eksiği ile aynen duruyor. İade etmek boynumun borcu olsun. Bir sürü yer kaplıyor. Buralarda para verip Sunshader satın almış tek kişiyim sanırım. Bir de geçen ay gelen bir torba AT-80 ve RT-89 var. RT-89 bu iş için işe yaramaz. AT-80'in ilk 5 kilosunu test için harcadım. Ürün iyi, diğer 20 kiloyu bahçede kullanacağım. İlave istediğim ürünlerle beraber parası ödenecek. Zaten de yazsın Sabri bey, en baştan kendim için ne gibi şartlar koyduğumu. Biliyordum bu iftiranın da geleceğini, başka çarelerinin kalmayacağını. |
|
11-07-2011, 07:49 | #530 | ||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
517 nolu mesajımdaki orjinal cümleyi alalım. "In Agricultural applications employ a mixture of grades to provide a complete coating that reduces voids. Large aggregates can cause voids in the surface coating making it less effective." Bunu ben aşağıdaki şekilde çevirmişim. Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Üstelik bir önceki slaytta da parçacık boyutlarının derecelendirilmesinde zaten hangi sektörlerde kullanıldığı var. İşte aynı mesajdan o bölüm. Alıntı:
|
||||
11-07-2011, 08:13 | #531 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Alıntı:
İşte resimdeki orjinal cümlede kırmızıyla işaretlenmiş. |
||
11-07-2011, 08:27 | #532 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti. Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası. |
|
11-07-2011, 09:52 | #533 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Belki ilk okuduğunuzda anlayamamışsınızdır, Sn. Ensar' a gelen e-mail' i bir daha okuyun ve forumda İngilizce bilmeyen arkadaşlar için tercüme edin. Ya da algılaması düzgün bir arkadaş tercüme etsin. Ben artık sizinle tartışmaktan sıkıldım. Kimin kötü niyetli olduğuna bırakalım forumdaki insanlar kara versin. |
|
11-07-2011, 10:59 | #534 | ||||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Tartışma yanlış anlamalar üzerine devam edip gidiyor ve bence gereksiz. Çünkü aşağıdaki gibi yanlış anlamalar sizleri hep farklı noktalara götürecek. Yalnış anlamaya örnek: Sn Acemi'nin: Alıntı:
Alıntı:
Eğer "packout" sözcüğünü doğru algıladımsa, (mesela bir sinema salonu için "packed out" dendiğinde çok dolu iğne atsan yere düşmez, boşluk yok anlamındadır). Bu yüzden, bence "Güneş yanığı kaynaklı kayıpların yarı yarıya azaltılması ve yüzey kaplamasının %10-15 oranında artırılması (daha iyi ve dolu dolu (%10-15 daha az boşluklu kaplama elde edilmesi anlamında), materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder."şeklinde çevrilmeliydi. Sanırım, Sn MeyveliTepe de bu tümcenin yanlış çevrildiğini örnek olarak gösterip, Alıntı:
Ama sanirim Sn Acemi Çaylak bunu yanlış anlıyor ve diyor ki: Alıntı:
Aslında farklı ürünler tartışıldığı için bu tartışma gereksiz. İşin içine bir de kişisel bazı sataşmalar girince, daha da karmaşık hale geliyor. Kişisel sataşmaların olmamasını diliyorum. DÜZELTME: Bu iletiyi yolladıktan sonra epey düşündüm ve aslında benim de yukardaki tümceyi tam doğru çevirmediğimi anladım. (Demek ki çevrilmesi oldukça zor bir tümceymiş!) Doğrusu şöyle olmalı:"Güneş yanığı kaynaklı ürün kayıplarının yarı yarıya azaltılması ve meyve/ağaç sıklığının %10-15 oranında artırılması, materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder.". Böyle düşünmemin nedeni: eğer güneş yanığı zaten film kaplama nedeniyle yarı yarıya indiriliyorsa, tümcenin ikinci kısmında kaplama sıklığının artırılmasından bahsedilmesi doğru olmayacaktır. O yüzden başka bir sıklıktan söz edilmiş olmalı diye düşündüm. Burada kimse unutmamalı ki orijinal metni yazan kişi sadece sıklığın (packout) artırılması diyor ve neyin sıklığı olduğu konuyu bilenlere bırakılıyor. (Amerikalıların tipik "fiilden isim üretme" alışkanlığı!) Düzenleyen Dogasever : 11-07-2011 saat 12:45 Neden: EK düzeltme |
||||
11-07-2011, 11:47 | #535 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Konuya biraz ara verelim: Bu sabah TV'leri izliyorum. Kanal adı veya program adı vermeye gerek yok: Türkiye 70 milyon, 23 milyon kişi çalışıyor. Gerisi sadece tüketiyor. Bu 23 milyonun yarısı yasadışı, %60’ının belirli bir mesleği yok. Üniversitede okuyan her 10 kişiden 9'u sosyal bilimler (yani konuşmaya, yazmaya dayalı bilimler) konusunda eğitim alıyor. Bir başka deyişle, bu kadar çok çalışmayan nüfusun olduğu bir ülkede, ilerde de her 10 kişiden 9’u laf üretecek! Sanayimiz, daha çok otomobil, tekstil, harcı alem gıdalar gibi ederi fazla olmayan sektörlere dayalı. Katma değeri yüksek ürünler yok denecek kadar az. Kısacası, "çok konuşuyoruz ama az üretiyoruz." |
11-07-2011, 12:58 | #536 | ||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Alıntı:
Şimdilerde başta Kezban hocanın yayınları olmak üzere az sayıda da olsa makaleye rastlanabiliyor. Gönül ister ki sayıları artsın, devletin IPM programlarına da girsin. Kaolinin güneş yanıklarına karşı önleyici olduğunu 2008 yılından buyana biliyorum. Fakat güneş yanığı konusu hiç önceliğim olmadı. |
||
11-07-2011, 12:59 | #537 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Dogasever, Aşağıdaki cümlelerde pack-out ile elmanın doluluğunu kastediyor. Tartışmaya konu olan cümlede ilacın kaplamasından söz ettiğini sanmıyorum. Bu cümlelere dikkat ederseniz daha iyi anlaşılacaktır. Yani artık iş inciği cinciğine döndü. Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık. |
11-07-2011, 13:06 | #538 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir." Bu cümle size ait değil mi? Bunu okuduğunuz yerde başka maksatla bile "50" geçmiyor. Nereden buldunuz ARS uzmanlarının %50'den fazlası 2 mikrondan düşük çapta öğütülmüş olmasını? O uzmanlar sadece 2 mikrondan küçük diyorlar, %50'si daha büyük olsa olur demiyorlar. |
|
11-07-2011, 13:15 | #539 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Çeviri konusunda yazdıklarınıza yürekten katılıyorum. Pack-out konusundaki düzeltmemi siz mesajınızı yazmadan önce 11:45'de yapmışım zaten. Ana sizin çevirinizin cümle yapısının dahi yanlış olduğu açıkça ortada. Lütfen yanlış anlamayın, sizin İngilizcenize bir şey demiyorum. Bu cümleyi yeminli çevirmenler bile yanlış anlayabilirdi. |
|
11-07-2011, 13:37 | #540 | |||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Siz alternatif oluşturmak üzere soyundunuz, güzel. Bir çok araştırma yapmış olmalısınız. Hatta aylar önce avsmineral ile de görüştüğünüzü de sonradan duydum. Onlardaki AT-80 ürününü görmediniz mi? Bakın, çok az sapma ile gayet iyi bir ürün. Fiyatı da şimdi sattığınızdan çok çok iyi. Hatta, yine bu firmanın getirebileceği AT-90 ürününü de öğrenebilir, sıfır sapmalı ve fiyatı yine şimdi sattığınızdan daha ucuz olarak getirebilirdiniz. Bu tartışmaların hiç biri olmazdı. Herkes size müteşekkir olurdu. Şimdi ne diye durup dururken AT-80'i buldun derseniz, sebebi basit. Çok az bir efor harcadım. Sabri bey zaten aylar önce foruma not bırakmıştı. Orada belirttiği ürün özellikleri uygun değildi ama belki başka vardır diye telefon ettim. Özellikleri uygun, kullanılabilir ve çok iyi fiyatla bir ürünleri varmış meğer. Dolayısıyla çiftçinin kaliteli bir ürünü çok ucuza kullanma şansı doğdu. Şayet çiftçi, tarım, maliyet vb. konularında samimi iseniz, alın size bir yol. Daha ileri götürün. Alıntı:
10 mikronluk kaolinin ya da doğru düzgün kalsine edilmemiş kaolinin ağaçlara atılması tavsiye edilecek ise, benim ve benim gibilerin yapacağı olsa olsa benzer denemelerin sonuçlarını yayınlamak olur. Sonunda herkesin aklı fikri var. Herkes bildiğini, inandığını yapar. Bir ilave not: Sunshader çıkana kadar değil. Sunshader'in (bana göre) uygun olmadığını anlayana kadar. Bunu siz de biliyordunuz. Bu yüzden hiç bir soruma doğru dürüst yanıt vermediniz, serbest yoğunluk konusunda bilerek veya bilmeyerek yalan bilgi beyan ettiniz. Parasıyla örnek göndermediniz, başka türlü satın aldım. O zaman gördüm, görünceye kadar da söylediklerinizin doğru olduğunu var saydım. 25 Mayıs 2010 #5 nolu mesajınız; Alıntı:
|
|||
|
|