![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
-
Giriş Tarihi: 24-12-2014
Şehir: antalya
Mesajlar: 6
|
Alıntı:
Benim yazdıklarımı ilkokula giden okumayı sökmüş bir çocuğun dahi anlayabileceğini düşünüyorum ama okumak bile zor gelmiş size hemen saldırmışsınız,şirket broşürlerini okuyorum madem siz niye drt tarsanın ürününü ön plana çıkarıyorsunuz,kimin bilimsel olduğu ortada.ticari bir kaygısı olan şirket oraya leonardit yazsa ne olur yazmasa ne olur Türkiyede bunun ayırımını yapabilen varmı sence,linyitten bile olsa leonardit deyip geçiliyor,çünkü Türkiyedeki linyitler yasal sınırı sağlayacak kadar humik asit içermektedirler. Bak yapacağın iş humik asit pdf diye aratacaksın çıkan tezlerdeki bilimsel verileri inceleyeceksin, hepsi bu ondan sonra burdaki bu tip konulara aç olan insanları zehirlemeyceksin, bunu yapabilirsin değilmi dr bilmem ne varmı akedemik bir çalışması,isviçreli bilim adamları der gibi her konunun sonuna dr bilmem ne yaz,gerçekten bu işler böyle yürümüyor ama bir kez daha anlatayım, birçok organik madde humik asit içerebilir, talaş,hayvan gübresi, toprak,kompost,torf,linyit,taş kömürü vb, ancak hiç birisi okside olmamıştır, bunun için tamamen farklı bir maddedir diyebiliyorum,bitkisel olanların hiç bir etkinlikleri yoktur sıfır denemez toprakta belli bi reaksiyona sahiptir ancak leonardit kaynaklı olanlarla karşılaştırılması bile hata. ph 7'de 100 kg leonarditten ne kadar humik asit çözünür diye sormuşsunuz yazdıklarım işe yaramışki toprakta humik asit çözünmeye başladığında etkili olur gibi şeyler yazmamışsınız,aslında humik asitin çok kolay çözünmediğini başka bir etki mekanizması olduğunu anlamaya başlamışsıız tebrik ederim..sorunuza gelince tabili bunda etkili olaylardan biriside leonarditin kendi iç ph'ı kaliteli bir leonardit düşük ph'a sahiptir ve ph 7 gibi bir reaksiyonda yani nötre yakın,çözünürlüğü çok fazla olmayacaktır, ****** fulvik asitler her phta leonarditten çözünmektedirler ancak büyük bir kısım humik asit olduğu için az olacaktır.eğer düşük kalite dediğimiz bir linyit tozu yüksek ph 10-12 gibi olsa bike çözünürlüğü çok düşük olacaktırsenden rica ediyorum sen aktif birisin forumda gördüğüm kadarıyla lütfen burda bilgi vermeye çalışırken insanları yanlış yönlendrime,biraz araştırma yap bu kadar basit mi ya en sonda bir soru sormuşsun,öncelikle şelatın ne demek olduğunu öğrenmelisin bunu da bir araştır belliki ben ne yazsam boşa olacak seninle senli benli olmak için yazmadım o şekilde cahille sizli bizli konuşmayı doğru bulmuyorum sadece |
|
|
|
|
|
|
#2 | |||||||
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Alıntı:
Aynı şeyi senin için de söylemek mümkün. İspatsız delilsiz ezbere atan o kadar çok kişi var ki memlekette. Alıntı:
![]() DRT tarımın ürününü ön plana çıkartan ben değilim, hiç kullanmışlığım da yok, iyi okuyun, kim almış da nasıl kullanacağını sormuş. Yanıtı da ben vermemişim. Tek yanıt var, çamur atmak şeklinde seninki. Alıntı:
Sen bunu yapmış olsaydın, ya da doğru düzgün yapmış olsaydın gelip burada böyle iddialarda bulunmazdın. Ben yaptım bu araştırmaları. Yeni de değil. Birden fazla araştırmada bulduğum ise fulvik asitlerin bitkilerin bünyesine alındığı, iz elementlerin bitki içerisindeki translocation fonksiyonunda doğrudan rol oynadığı yönünde. Ha, "humik asit" diye aramayı tercih etmiyorum genelde. Bir konuda bilgiye ihtiyacım olduğunda çeşitli ülkelerdeki kaynaklara ulaşabilmek için uluslararası yayınları taramaya çalışıyorum. Sana da tavsiye ederim, yeni bilgiler edinmeni sağlar, farklı kaynaklardan aynı bütün konusunda tamamlayıcı bilgiler edinirsin. Alıntı:
Başka kimi verelim bilemedim. Bu "dr bilmem ne"nin sadece bu makalesi en az 20 bilimsel araştırmada referans olarak kullanılmış nedense. "humik asit" diye yazıp aratınca çıkmadı mı karşına? Halbuki bazı Türk araştırmacılar da referans vermiş o makaleyi ![]() Beğenmediğiniz, sizi yalanlayan makale bu: "Pettit RE (2004). Organic matter, humus, humate, humic acid, fulvic acid and humin: their importance in soil fertility and plant health" Referans olarak kullananlardan bazıları: Optimization of extraction method and characterization of humic acid derived from coals and composts - J. Asing, N.C. Wong and S. Lau The effect of different replications of humic acid fertilization on yield performances of common vetch - Veysel Saruhan, Alpaslan Kusvuran, Kagan Kokten Effect of humic acid and phosphorus on yield, nutrient availability in soil and uptake by peas - Sarwar M,Ehsan Akhtar M and Hyder SI Growth and Yield of Rice (Oryza sativa) as Influenced by Humic Acid and Poultry Manure - R Saha, M A U Saieed, M A K Chowdhury link filan vermiyorum, "humik asit" yazıp şak diye bulursun artık. Bulmuşken bir de okursan iyi olur. Alıntı:
Leonardit gibi yüksek oranlı bir kaynak varken hiç bir zaman bitkisel kökenli humik asit kullanımını önermedim, hatta elinde leonardit olup bahçesinde tarlasında humik asit kullanmak isteyenlere pratik usul ev yapımı humik asit tarifi bile verdim ki, vatandaş maliyeti çok ucuz bir şeye bir tepe para vermek zorunda kalmasın diye. Ha, leonarditten başka bir kaynaktan elde edilen humik ve fulvik asitler yazdığınız ve iddia ettiğiniz gibi değersiz midir, sıfır mıdır konusuna gelince fazlasıyla su götürür. Burada başka bilmem ne adamlarının bazı bilimsel olduğu söylenen journal'larda yayınlanmış makaleleri var, bak bakalım araştırmalarında kullandıkları humik maddelerin kaynakları ne? "The effects of fulvic acid and sugar cane molasses on yield and qualities of tomato - Saeed Samavat, Simin Samavat Humic Acids Isolated from Earthworm Compost Enhance Root Elongation, Lateral Root Emergence, and Plasma Membrane H-ATPase Activity in Maize Roots - Luciano Pasqualoto Canellas, Fabio Lopes Olivares, Anna L. Okorokova-Fac ̧anha, Arnoldo Rocha Fac ̧anha EFFECTS OF A SOIL FULVIC ACID ON THE GROWTH AND NUTRIENT CONTENT OF CUCUMBER (CUCUMIS SATIVUS) PLANTS - B.S.RAUTHAN M.SCHNITZE" Link vermiyorum, "humik asit" yazınca şak diye karşına çıkar nasılsa. Alıntı:
Alıntı:
Şelat ne mi imiş? Humik ve fulvik asitlerin metal bağlama özellikleri neler miymiş? Ben araştırmaları, biribirini doğrulayan makaleleri genelde ciddiye alırım, en azından bakarım ne yapmışlar, nasıl yapmışlar, hangi malzeme ve metodları kullanmışlar, ne sonuç almışlar filan diye. Devamında da (şayet ilgi ve ihtiyaç duyduğum bir şey ise) arazimde denerim, benzer sonuçları tesbit etmeye çalışırım. ABD Tarım bakanlığı denen cahiller(!) şöyle bir döküman yayınlamış nedense: Humic acids - Crops (buna link vereyim "humik asit" yazarak bulmak zor olur) hem kökler tarafından alımına hem de şelata gider ![]() İki tane daha cehalet(!) örneği vereyim (humik maddelerin metallerle kompleks oluşturma yetenekleri ile ilgili) Physiological effects of humic substances on higher plants - Serenella Nardia, Diego Pizzeghello Adele Muscolo, Angelo Vianello Influence of fulvic acid on transport of iron in soils and uptake by paddy seedlings - S.B.Pandeya, A.K.Singh, P.Dhar "Humik asit"den az biraz farklı bir şeyler yazman lazım bulup okumak için. Başka cehalet(!) örneği istersen haber ve buluruz. |
|||||||
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 336
|
Sayın MeyveliTepe, şu 1133 nolu mesajınızı okurken nedendir bilmiyorum ; milliyetini bilmememe rağmen İsviçreli olabileceğine kanaat getirdiğim bilim adamlarının türlü türlü kapakları inceledikleri görüntüler gözümün önüne geldi, geçti. Tabi biz mutfakta kavanozlar tencereler için olan kullanımına vakıfız, onun ötesindeki kullanımları bizi aşıyor. Ancak bilimin önünde de durmamak lazım tabi... Kişisel görüşüm, bir insan bir konuyu ne kadar iyi bilirse bilsin, bildiğini iletmeyi başaramıyorsa bu bilginin (kullanabiliyorsa şayet) kendinden başkasına faydası olamaz. Bir şiiri okurken ne kadar bağırdığı değil gerektiğinde vurgu yapabildiği ya da yapamadığıyla dinleyenlerini artı ya da eksi anlamda etkiler yorumcu. Hatta bazı yerlerde öylesine bağırmaz, öylesine çınlamaz ki sesi içiniz titrer. Sonuç olarak işin şakası dokundurması bir kenara, burada büyük bir hata var gerçekten ve bunu görüp, algılayıp, özür dilemek de hatta sükut edebilmek bile kişinin kendine katabileceği bir değerdir. Egosundan uzaklaşıp içsel anlamda zenginleşebilme şansıdır, böyle de görebilmek lazım sanırım. |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Alıntı:
Fulvik asitlerin;
Muhterem zatın "dr bilmem ne" dediği Dr.Pettit'in linkini verdiğim makalesi, Texas A&M üniversitesi bünyesinde 2004 yılında yayınlanmış, humik maddelerle ilgili detaylı bilgi içeriyor. Ben sadece fulvik asitlerle ilgili bir paragrafını çevirmiştim. Bu makale farklı araştırmacıların en az 20 başka çalışmasında referans olarak kullanılmış. Dr.Pettit bu makalesinde fulvik asitlerin yukarıda listelediğim fonksiyonlarından bahsetmektedir. ABD tarım bakanlığının dökümanı ise fulvik ve humik asitlerin bitkiler tarafından hem kökler hem de yapraklar tarafından alınabildiğini (köklerden alımın daha etkin olduğunu da belirtmişler), bu malzemerin aynı zamanda çok iyi iz element şelatlayıcısı olduğu yazmışlar. Bir çok dökümanda humik madde içeren leonardit, ahır gübresi, toprak, kompost gibi malzemelerden farklı oranlarda da olsa humik ve fulvik asit elde edilebileceği yazılıdır. Aynı mesajda adını verdiğim üç makale, leonardit kaynaklı olmayan humik ve fulvik asitler kullanılarak yapılan araştırmalara aittir ve görüldüğü kadarıyla sonuçları da gayet olumludur. Bütün bu makaleleri geçtiğimiz şubat ayında, yapacağım hidroponik denemelerinde metal şelatlayıcı olarak fulvik asit kullanıp kullanamayacağını anlamak için gözden geçirmiştim. Bitki fizyolojisini bir nebze olsun anlamada hidroponik uygulamaları herkese tavsiye ederim. En azından bitki beslemeyi kavramada çok didaktik. Yaptığınız bir şeyin etkisini çok hızlı görmenizi sağlar. Fulvik asitlerin metal şelatlamanın da ötesinde ilave potansiyel olumlu etkileri olabileceğini anladığımda hidroponikte iz element şelatlayıcısı olarak fulvik asit kullandım ve bitkiler hiç iz element eksikliği belirtisi göstermediler. Bu konudaki bilimsel bulgular yeni değil. Bazıları onlarca yıl önce yayınlanmış ve literatüre tam manasıyla girmiş. Konu ile gerçekten ilgili birinin bilmemesi mümkün değil. Tahmin edeceğiniz gibi, bilgi gökten zembille inmiyor. Biribiriyle ilişkili bulguların birikimiyle oluşuyor. Bu yüzden her araştırma, kullandığı tüm önceki bilgilerin referanslarını verir ki, neyin üzerine yeni bir bilgi konduğu izlenebilsin. Uzun lafın kısası, bir şeyi iyi bilen bir kişi bu bilginin nereden geldiğini, hangi birikimin sonucu olduğunu da ifade etmeye muktedirdir. Bildiğini söylediği şeyin tam tersi başka bir bilgi var ise ve bunların kaynağı da belirtilebiliyor ise, ya eşdeğer kaynak gösterir ve çelişen bilgiler objektif olarak ortaya konur, ya da yurdum usulü kişiselleştirilip bayağılaştırılarak saldırıya geçilir. Söylediğim gibi, ilk kez görmüyoruz maalesef. |
|
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-05-2007
Şehir: Manisa
Mesajlar: 29
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
![]() |
|
|