agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Kompost > Solucan Kompostu
(https)




Beğeni Düzeni111Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-02-2012, 14:44   #1
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Herkese tekrar merhaba. Yine hepiniz için önemli olabilecek bilgilerle karşınızdayım.

Öncelikle foruma yazmadığım süre içerisinde solucan kutusunun oldukça değişken koşullarda bulunduğunu belirteyim. Yani bu işe başlamak isteyen veya yeni başlamış arkadaşların aklında bulundurmaları şart olan bir durum bu. Saatler içinde çok şey değişebiliyor, o yüzden dikkati elden bırakmamak gerek. Solucanlara ölümcül olabilecek durumlarda kaçabilecekleri güvenli alanlar yaratmak gerekiyor. Ben şimdiye kadar bunu başaramadım. Çünkü başlangıçta seçtiğim kutu uygunsuzdu. Bahar ile birlikte geniş alana taşıyacağım solucanları, fakat şu an evimin içinde benimle birlikte aynı sıcaklıkta duruyorlar.

Geçelim solucan popülasyonu dinamiklerine;
-Yavru solucanlar (1-2cm olanlardan bahsediyorum) oldukça yüksek sayılara ulaştılar. Sayamasam bile 20 civarında olduklarını tahmin ediyorum. Toplamda ise 40a yakın olduklarını düşünüyorum.
-Solucanları son bir aydır çok az beslemem sonucunda vermikompostum vermikasta dönüştü. Adeta flow-thru sistemdeki gibi daha önce sindirim sistemlerinden geçmiş olan dışkılarını tekrar kullanmaları durumunda bıraktım. Böylece hem dipteki gübrenin kalitesi arttı, hem de solucanların iştahı.

Fakat son maddede belirttiğim açlığın önemli bir etkisi oldu. Daha önce başına böyle bir şey gelmemiş arkadaşlar ve yeni başlayan yetiştiriciler için önemli kısım burası, erişkin solucanlar clitellumlarını kaybetmeye başladılar. Küçük bir literatür araştırması sonucu bunun geri dönüşümlü olduğu ve ortamın besin içeriğinin ve neminin azalmasına bağlı olduğunu öğrendim. Bunun üzerine kompost kasamda bir miktar ayrışmaya maruz kalmış içerikten yüklü miktarda kasaya ekledim. Solucanlar birkaç günde inanılmaz bir şekilde tükettiler. Fotoğraflarda daha detaylı anlatacağım.

Şimdi fotoğraflarla bir ayın özetini ve ayrıntılı açıklamaları yapayım:

Name:  agaclar57.jpg
Views: 2173
Size:  71.9 KB
Gördüğünüz geçen sonbahardan kalma domateslerimden biri. Şahsi tüketimim için uygun görmediğimden solucanlara vermek istemiştim (31-01-2012). Ondan önce eser miktarda kahve ve yumurta kabuğuyla besliyordum. Domatesi olduğu gibi kutuya bıraktım ve solucanların tek başlarına kabuğunu delebilecek durumda olup olmadıklarına baktım. Günlerce herhangi bir zarar gelmedi kabuğa, solucanların olanca açlıklarına rağmen. Solucanları üzerine çekmek için domatesin üzerine yumurta kabuğu tozu döktüm. (son zamanlarda en çok tükettikleri şey yumurta kabuğu oldu. Bir gün içerisinde hepsini tüketiyorlar. Diğer fotoğraflarda da göreceğiz bunu.) Yarın kutuyu açtığımda bütün yumurta gitmişti fakat domates olduğu gibi duruyordu. Buradan kendimce çıkardığım sonuç, doku bütünlüğü olan canlılara solucanların herhangi bir müdahalesi olmuyor. Bunun üzerine domatesi parçaladım ve tahmin ettiğiniz sonuç oldu.. Hızla tüketildi.


Name:  agaclar61.jpg
Views: 1933
Size:  62.7 KB
Tabi bu arada sindirilememiş tohumlardan yeni domatesler çimlendi. Yazın bile bir haftayı bulabilen sürelerde çimlenirken, kutuda kısa sürede bu hale geldiler. Bana da küçük saksılara almak düştü tohumları. Bu sene erken hasatın tadını çıkaracağım gibi görünüyor..

Name:  agaclar59.jpg
Views: 1833
Size:  70.3 KB
Bahsettiğim kasa kompostu denemesi.. Kasadaki kompostun yanına son bir haftaya kadar sağlam olan, fakat soğuklardan kaybettiğim nohut bitkisini ve marulları ekledim. Görülen yeşillikler ona ait. Ortamın aşırı asidik olma ihtimaline karşı besin yatağını ve etrafını yumurta kabuğuyla örttüm.

Name:  agaclar60.jpg
Views: 1804
Size:  67.3 KB
Tam 4 gün sonra elimizdeki tablo buydu. Solucanların açlığı ve sayıca artmaları sebebiyle hızlı metabolize edildi besinler. Bahsettiğim clitellum kayıpları da yerine gelmeye başladı. Daha doğrusu clitellum'lu birkaç solucan görünmeye başladı ortalıkta.

mdfd ve rise_com beğendi.

Düzenleyen eflone : 11-04-2012 saat 12:28
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-02-2012, 17:29   #2
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Karlı bir 28 Şubat Ankara akşamında herkese merhaba. Bugün benim doğum günüm. Dışarı çıkabilseydim belki farklı şekillerde kutlayabilirdim, fakat evde kalarak bahar hazırlığı olarak tohumlarımı toprakla buluşturdum. Detaylarını uzun uzadıya anlatacağım. Şimdilik forumdan uzakta 17 günde yaşanan güzel olayları anlatacağım.

Öncelikle bu iki haftaya damgasını vuran olay aylardır hazırlığını yaptığım 'bitki evi' projemi hayata geçirip başarıyla bitirmem oldu. Bir sonraki entry'de ayrıntılı fotoğraflı anlatacağım. O yüzden daha eskilerden başlayarak anlatayım:

Name:  agaclar63.jpg
Views: 2180
Size:  59.8 KB
Kompost kasamın geçen hafta gibi öncesi bir zamandan görünümü. Kışın buz tutan organik atıkların ayrışmaları buzların çözülmesiyle hızlandı. Eski fotoğraflarıyla kıyaslanırsa ayrışmanın ne denli gerçekleştiği net bir şekilde görülebilir. Açtığım konunun kesinlikle en sağlam yönü de bu. Her şey ayrıntılı bir şekilde fotoğraflı dökümante edilmiş durumda ve kıyaslama mükemmel şekilde yapılabiliyor. Umarım bu özelliğinden yararlanıyorsunuzdur.

Name:  agaclar64.jpg
Views: 1732
Size:  43.2 KB
Solucanlara kürek kürek yediriyor olacağım ilerleyen günlerde. Hatta o zaman da vermiştim.

Solucanlar demişken, dün kutunun diplerine kadar didik didik edip demografik olarak incelemeye çalıştım. Erişkin sayısı oldukça artmış durumda. Daha önce eklediğim gazeteler hemen hemen bitmişler. Tahminimce selülozun mikroorganizmalar tarafından yıkılması bu hafta içine denk geldi. Çünkü hemen hiç gazeteye rastlamadım. Kutuya takviye olarak yeni aldığım çileklerden verdim.. Bir tanesi ilk zamanda küflüydü, diğeriyse nispeten sağlamdı.
Name:  agaclar66.jpg
Views: 1755
Size:  46.6 KB

Name:  agaclar67.jpg
Views: 1864
Size:  56.4 KB
Tam olarak iki gün sonra. Sağlam çileğin nasıl küflendiğini, küfün etrafının nasıl solucanlarca sarıldığına dikkat ediniz. Kompost kutusunda ilk saldırılan şey genelde küf oldu, böylece bir yandan besinlerini sağlamış oluyorlar, diğer yandan da oldukça yayılımcı karakterli bu mantarlardan kurtulmuş, ya da denge altına almış oluyorlar. Sonuç en geç bir hafta içinde tertemiz bir kutu oluyor her zaman.

mdfd beğendi.

Düzenleyen eflone : 11-04-2012 saat 12:27
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-02-2012, 18:42   #3
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Uzun uzadıya anlatmak isterdim, ancak fotoğrafları bir araya getirip hoş bir etki bırakmanın daha doğru olduğunu düşündüm. Buyrun fotoğraflar
Name:  agaclar68.jpg
Views: 2163
Size:  45.9 KB
Name:  agaclar69.jpg
Views: 2103
Size:  39.5 KB
Hazırlığı aylar sürse de 3 güne tamamlandı.Termostatlı ısı kontrollü, şu an pencerelerini yapmadığım için tam 'ev' sayılmaz, ama yeni ektiğim tohumları çıkaracak sıcacık bir yuva..İleride deneme amaçlı olarak solucan da barındıracak ev.. Sıradaki hedefim steril bir ortam yaratıp doku kültürü yapmak.. Ama kaç sene sonra ya da aylar sonra mı gerçekleşir göreceğiz. Sizlere tavsiyem, konuyu takip etmeye devam edin, arada da takip ettiğinizi belli eden yorumlar yazın. Okuyucu sayısı artıyor olsa da sizler için gerçekten yararlı olduğunu düşünmem için yorumlarınızı değerlendirmem gerekir. Zaten tüm olay sizlerle bilgi paylaşmak için, bütün fotoğraflar anlatılanlar bu işlerle uğraşmak isteyip tecrübe etmiş birilerinden yardım almak isteyenlere..
Soğuk havalarda kendinize iyi bakın. Bol bol ıhlamur için, ya da benim gibi ıhlamur nane hatmi karışımı yapın

mdfd ve rise_com beğendi.
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 12:51   #4
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Bir buçuk aylık bir aradan sonra tekrar merhaba. Baharın gelmesiyle birlikte daha çok iş yapıp daha az forum bakar oldum. Yazamadığım zaman önemli şeyler olmadı sanmayın, aksine kışın bir birkaç ayda olacak şeyler bir haftada oldu. Öncelikle en son çileğin küflenmesi konusunda kalmışız, hemen fotoğraflarla devam edelim.

Name:  agaclar70.jpg
Views: 1707
Size:  50.2 KB
Küflü fotoğraftan 3 gün sonrası. Küfün kontrol altına alındığı, makroskopik ölçüde yok olduğuna dikkat ediniz.

Name:  agaclar71.jpg
Views: 1786
Size:  72.2 KB
Çilek parçası kaldırıldığında adeta kaya kaldırmış gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. İlk gördüğümde çok sevinmiştim.

Name:  agaclar73.jpg
Views: 2590
Size:  38.9 KB
Parçanın küçüklüğünden olsa gerek, çileği içten içten tüketenlerin yavru solucanlar olduğu görülüyor. Ya da aslan sürüsünde olduğu gibi büyükler mikroorganizma yoğunluğu en yüksek katmanları yedikten sonra kalanları mı bırakıyorlar?

Name:  agaclar74.jpg
Views: 2001
Size:  37.0 KB
Aylar öncesinde yavruyken clitellumuyla birlikte erişkin hale geçmiş bir solucan.

Efektif solucan sayısının 100ü geçtiğini tahmin ederek bundan sonra deneyler yapmaya başladım. Geçen sene ölümlerine sebep olan şeyi tam olarak öğrenemedim ve merakım devam ediyordu.O yüzden farklı ortamlarda farklı maddelere maruz bıraktım. Bir sonraki entry de ayrıntılı bahsedeceğim.

mdfd beğendi.
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 13:03   #5
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Öncelikle denemek istediğim şey kokonları izole bir çevrede bekletip solucanların kaç günde çıktıklarını anlamak oldu.

Bu yüzden topladığım kokonların gelişmişlik düzeylerini ortaya koymak için fotoğraflarını çektim.

Name:  agaclar75.jpg
Views: 2460
Size:  16.9 KB
Kesin bilgim yok fakat tahminim şu ki, ilk kez kokon üreten erişkin solucan kokonla birlikte derisini de atıyor.
Şeffaf kuyruğumsu yapıya yalnızca mukus diyebilirdim fakat yeni erişkin hale geçmiş bir solucanı içine
alabilecek içi boşluklu bir yapıdaydı ve kokonun üzerini de tamamen deri gibi örtüyordu.

Name:  agaclar76.jpg
Views: 3023
Size:  26.8 KB
Fazla manüplasyon sebebiyle susuzluğa ve darbelere maruz kalmış farklı evrelerdeki kokonların görüntüsü.
Yeni oluştuklarında daha açık renkli iken çıkmaya yaklaştıkça koyulaşıyorlar.

Ancak sabırsızlığım ve ortamın yeterli olmadığını düşünmem yüzünden kokonları bekletemedim ve diğer denemelerle devam ettim.

mdfd beğendi.
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 13:25   #6
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Solucanları öldüren sebebi ararken diğer yandan da yazın kasadan beslenecek olan solucanların kasadaki ortama cevaplarını merak ediyordum. O yüzden on beş kadar her dönemden solucanı küçük bir kapta kasadan aldığım içeriğe aktardım.

Name:  agaclar77.jpg
Views: 2217
Size:  47.7 KB
İlk zamanlar kış boyu kasada kalıp kısmi çürüme geçirmiş yapraklar ve nispeten yakın zamanda eklediğim 3 mukavva parçası görülüyor. Eklemem gerek ki, mukavva gazete kağıdından birkaç sebepten dolayı üstün. Her şeyden önce gazete gibi üst üste yığılma yapmayarak bozulma için yüzey alanını arttırırken solucanlar için de erişimi ilk andan itibaren mümkün oluyor. Ayrıca içindeki oluklarda gününün büyük kısmını geçirmek isteyen solucanlar oluyor.

Name:  agaclar79.jpg
Views: 2140
Size:  63.2 KB
15 gün sonrası. Gözle görülen büyük farklar olmamasına rağmen solucanlar ilk zamana göre ortama alışmışlardı. Tabi hepsinin öncesinde hiçbiri ölmemişti. Yani kasa şimdilik ölümcül olmaktan uzaktı.

Name:  agaclar80.jpg
Views: 2017
Size:  54.4 KB
25 gün sonra. Genel olarak bakıldığı zaman ayrışmanın belirli miktarda olduğu görülebilir. Daha çarpıcı olan ise mukavva parçalarının yer yer deliklerle görüldüğü üzere parçalanmaya başladığıdır.

Name:  agaclar83.jpg
Views: 2060
Size:  36.6 KB
28 gün sonra Mukavvadaki parçalanmanın parabolik olarak artışı görülmekte.

Name:  agaclar85.jpg
Views: 2012
Size:  22.6 KB
Tek bir fotoğrafta 1 aylık serüven.. Ölümcül olmaktan çıkan kasa, solucanların kompostlaştırma yeteneklerinin ortaya konduğu bir arena haline gelmiş.

eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 13:41   #7
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 15-05-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 85
Galeri: 7
Bir diğer denemeye geçmeden önce, baharı havuç suyuyla mı kutlamaktandır, birkaç hafta önce bol bol havuç suyu tüketir olmuştuk evde. Posalarını yiyebilir ya da çöpe atar durumdayken solucanların varlıklarını fırsat bilip kompostlamaya karar verdik. Bunun için sayıları çok yetersiz olduğu için ancak bir kısmını direkt verip diğerini bekletmeyi düşündüm. Direkt eklenen havuç iki gün içinde tüketilirken diğer kısmı dışarda kokuşmaya başladı. Bu halde kompost kasasına kokan havuç posalarını aktardım. Küf yoğunluklu kasada anaerob bakterilerin poşet içindeki kadar kolay yaşayamayacaklarını varsaydım. Fakat yine de bir hafta kadar dayanılmaz kokular balkonu, oradan evi sarmaya başlamıştı Kasayı eskiden olduğu gibi yine boşaltmayı göze alamazdım. En azından solucanları öldürecek bir ortam yoksa..

Bu sırada oluşmaya devam eden yeni ortama solucanların nasıl tepki vereceklerini merak ettim. Belki yine ölecek ve geçen seneki toplu ölümlerin sebebini açıklayacaktı. Ya da ölmeyecek ve anaerob mikroçevrenin solucanları öldürmediği sonucunu ortaya çıkaracaklardı. Eskiden kullandığım kompost kabını hazırladım ve içine iki adet erişkin bir adet yavru solucan yerleştirdim.

Name:  agaclar81.jpg
Views: 2209
Size:  44.2 KB
Saat 3 yönünde iki solucan görülmekte.
Ortamın bu kadar vıcık olmasının sebebi kokuyu gidermek için yaptığım garip faaliyetler.. Çay suyu dökmek gibi Havuç posası görmemenizin sebebi ise yarım kilo kadar kahve artığı eklenmiş olması ve önceki kasa içeriğiyle karışmış olmaları. Kasa içinde bol miktarda torf eklenmişti baharın başında. Çünkü solucanlar kasaya alınırsa yalnızca ayrışmayı bekleyen atıkların etrafında yaşamaları fikri beni korkutuyor hala. Yeni ölümlere sebep olmasın diye yaşam alanları oluşturmak üzere bolca torf eklenmiştir.

Kutunun gelişimi ile ilgili başka fotoğraf yok ancak sözel aktarabiliyorum; haftalardır gayet sağlıklı yaşıyorlar. Demek ki onları öldüren şey anaerobik ortam da değildi.

mdfd beğendi.
eflone Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
balkon, çiçek, eisenia fetida, kompost, solucan


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025