![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,910
|
Sayın Kuru bu seyehat yazınızı zevkle okudum .başka gittiginiz yerler varsa yazmanızı arzu ederim Petersburg hatıra olarak veya enteresan ne alınabilr . belki yolumuz düşer selamlar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Ahmet Bey, Bu sitede Peru, Küba , Devrek, Düzce ile ilgili yazılarım vardı. Arama bölümünden (geziler bölümü) bu başlıkları yazarsanız çıkacaktır. Küba ise dergi içinde vardı. St Petersburg yazısının devamı gelecek. St Petersburg dan sedef ve amber taşı ile kolye ve yüzükler, el işi tahta oyuncaklar (matruşkalar dahil) Kitap, CD ve tabii ki merak varsa votka alabilirsiniz. Smirnoff lar 100 Ruble (yaklaşık 5 USD ) civarında. Votkanın aromalısı var; kızılcıklı, kırmızı biberli en meşhurları. Pulkova havaalanının yanında büyük bir hipermarket var. Burada ne ararsanız var. Bahçe malzemelerinin fiyatlarını görünce yerim olmadığına üzüldüm. Bazı arkadşlar buradan DVD player ve video kamera aldılar. Fiyatlarının ucuz olduğunu söylediler. Pulkova havaalanının freeshop u bizimkinden kesinlikle ucuz. Buradan ihtiyac var koku ve diğer seyleri alabilirsiniz. Yalnız bilginiz olsun; havaalanı dışından aldığınız sıvı malzemeleri mutlaka bavula koymalısınız yoksa orada bırakırsınız. Yeme içme kültürlerni ayrıca yazacağım Selamlar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,910
|
SAYIN KURU diğer seyehat yazılarınızı da okudum ifade şekliniz ayrıca Türkcenizin temizliği beni memnun etti.ilerde cıkacak yazılarınızı okuyacağım o yaylalarda değişik bitkilerin bilhassa salep orkidelerin resimlerini cekerseniz ilgi ile bakarız TEŞEKKÜRLER SELAMLAR |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi 2
Kalacağımız otelin yeri Vasilyevski adasının batısında. Vasilyevski adası, St Petertsburg’un en büyük adası. Bu ada, St Petersburg’un 70 km kadar doğusundan Ladoga Gölünden Neva nehrini ikiye ayırmakta; Malaya (küçük) Neva, Bolşaya (büyük)Neva. Irmaklar ve kanallar şehri St Petersburg’da 350 kadar irili ufaklı köprü var. Bu arada unutmadan söyleyelim ki, bu köprülerin bazıları birer sanat şaheseri; Aslanlı Köprü, Mısır Köprüsü, Aniçkov Köprüsü, Lomonosov Köprüsü ve Üçleme Köprüsü benim gördüklerim. Vasilyevski adası 4 köprü ile ana karaya bağlı. Neva nehri, nisana ayına kadar donduğundan kanaldan gemiler denize açılamıyorlar. Ama nisan ayından itibaren buzlar eridiğinden kanallardan ve ırmaktan küçük gemiler geçmeye başlıyorlar. Bu nedenle de köprüler gece yarısından sonra belli saatler de açılıyor. Bu adadan ana karaya geçişler belli bir saatten sonra problem oluyor. Gece yarısı dedim de bildiğiniz gibi St Petersburg’a Temmuz ayında “beyaz geceler” adıyla turlar düzenlenir. Aslında benim de fantezim bu zamanda orda olmaktı. Ancak Mayıs ayı ortasında da kısmi bir beyaz geceler yaşanıyor. Gece saat 12 olmuş hava hala karanlık olmuyor. Bu şehrin takımı olan Zenit (bizim Fatih Tekke’de burada oynuyor ve Türklere karşı Rusların tüm yargılarını değiştirdiğini söylüyorlar. Türk olduğumuz öğrenen tüm Rusların ortak lafı “Fatih Tekke, Zenit” şeklinde oluyordu. Kendisi ile dönüşte aynı uçaktaydık ve elini sıkıp tebrik ettim kardeşi) UEFA kupasını kazandığı gecenin ertesi gece kutlamalar yapıldı. Hava fişekler atılıyordu ama gündüz gözü ile bir şey belli olmuyordu. Neden gece atmadılar derken saate baktığımda saatler 22:30 u gösteriyordu. Bunun Temmuzu amma asap bozucu olur!! Bu adaya dönüşlerde hep taksiye bindik. Ama metro imkanı var. Bu ayrı bir konu. Bunun dışında bizim minibüsleri ben Avrupa’da bir orada gördüm. St Petersburg’da damalı taksi bulmak bazen zor oluyor. Yoldan gecen her araba birer taksi olabiliyor. Yol kenarında el edin, hemen duruyorlar. Sonrası pazarlık gücünüze kalmış. Ama normal taksilerden daha ucuza geliyor. Gelelim Vasilyevski adasına; Adanın batısı Finlandiya Körfezine bakıyor. Adetim olduğu üzere bu denize bir parmağımı (çoğunlukla ayaklarımı denize sokarım ama çok soğuktu!!) soktum. İlginçtir dallarda, yeşilliklerde gezen kuyruk sallayan denize gire çıka geziniyordu, hemen deklanjöre bastım tabii ki. Bu adanın gezilecek en önemli yerleri adanın doğusunda bulunuyor. İlk durak Rostral sütünlar. Eskiden bunlar Petersburg Limanının deniz fenerleriymişler. Otuz iki metre yükseliğinde olan bu fenerler artık bu amaca hizmet etmiyorlar. Sütunları süsleyen gemi pruvaları eski bir Roma adetiymiş. Kaide üzerinde bulunan figürler ise Rusya’nın 4 büyük nehrini temsil ediyorlar:Neva , Volga, Dinyeper ve Volhov. Bu sütunların önünde yeşillik bir alandan çok güzel St Petersburg panoraması var. Güzel fotolar yakalayabilirsiniz. Yakında bulunan su üstündeki büyükçe siyah kitle meğerse şu anda çalışmayan fıskiye sistemine aitmiş. Sütunların arkasında denizcilik müzesi var. Binayı fotoğrafladım ama gezmedim (hangisini gezeyim ki, topu topu üç gün var). Burada Petro’nun gemicilik becerilerini öğrenirken kullandığı ahşap gemi “Botik” varmış. Petro kim gemicilik kim dediğiniz duyar gibiyim.. Petro, Büyük Petro olmadan önce Avrupayı geziyor ve burada eğlenmekten çok öğreniyor. Ciddi ciddi gemicilik eğitimi alıyor. İyi bir marangoz. 2.04 Metre boyunda ama küçücük ayaklara sahip Petro (bu nedenle dengeyi sağlayabilmek için iç içe geçmiş çift ayakkabı giyermiş) mühendislik ve hatta doktorluk (kendisinin hastalarından çektiği dişler bile sergileniyor) ile kıyısından ucundan ilgileniyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
|
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi 2
Bu yakada gidebilseydim Deniz Müzesi değil ama Zooloji müzesine gitmek isterdim. İçinde bulunan 1,5 milyon parça ile dünyanın en büyük doğa müzesi. Kunstkammer ise büyük Petro’nun ilginç biyoloji koleksiyonuna ev sahipliği yapıyormuş. Petro Avrupa da iken bir doktorun bu koleksiyonunu satın alıp burada sergiliyor. İlginç bir adam şu Petro; anomalili bebeklerin koleksiyonu ile senin ne işin olabilir? Bu da deli tarafımıdır ne? Bence öyle değil gerçi… Bundan başka Oniki Kolej (Mendeleyev, İvan Pavlov burada hocalık yapmışlar) ve Menşikov (St Petersburg’un ilk valisi, Büyük Petro’nun yakın arkadaşı, Petro’nun karısı 1. Yekaterina’nın ilk sevgilisi !!) Sarayı bu yakada görülebilir. Sarayları gezme ücreti konusunda bir fikir vermek için, gezi ücretinin 400-700 Ruble arasında olduğunu söyleyelim. Çok pahalı sayılmaz, kendi halkına göre biraz pahalı ama Avrupa’nın diğer müzelerine göre ucuz geldi bana. Evet bu gecelik bu kadar, yarın gece devam.. Gezekalın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|