View Single Post
Eski 20-05-2008, 23:29   #7
kuru.umit
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi 2

Kalacağımız otelin yeri Vasilyevski adasının batısında. Vasilyevski adası, St Petertsburg’un en büyük adası. Bu ada, St Petersburg’un 70 km kadar doğusundan Ladoga Gölünden Neva nehrini ikiye ayırmakta; Malaya (küçük) Neva, Bolşaya (büyük)Neva. Irmaklar ve kanallar şehri St Petersburg’da 350 kadar irili ufaklı köprü var. Bu arada unutmadan söyleyelim ki, bu köprülerin bazıları birer sanat şaheseri; Aslanlı Köprü, Mısır Köprüsü, Aniçkov Köprüsü, Lomonosov Köprüsü ve Üçleme Köprüsü benim gördüklerim.
Vasilyevski adası 4 köprü ile ana karaya bağlı. Neva nehri, nisana ayına kadar donduğundan kanaldan gemiler denize açılamıyorlar. Ama nisan ayından itibaren buzlar eridiğinden kanallardan ve ırmaktan küçük gemiler geçmeye başlıyorlar. Bu nedenle de köprüler gece yarısından sonra belli saatler de açılıyor. Bu adadan ana karaya geçişler belli bir saatten sonra problem oluyor.
Gece yarısı dedim de bildiğiniz gibi St Petersburg’a Temmuz ayında “beyaz geceler” adıyla turlar düzenlenir. Aslında benim de fantezim bu zamanda orda olmaktı. Ancak Mayıs ayı ortasında da kısmi bir beyaz geceler yaşanıyor. Gece saat 12 olmuş hava hala karanlık olmuyor. Bu şehrin takımı olan Zenit (bizim Fatih Tekke’de burada oynuyor ve Türklere karşı Rusların tüm yargılarını değiştirdiğini söylüyorlar. Türk olduğumuz öğrenen tüm Rusların ortak lafı “Fatih Tekke, Zenit” şeklinde oluyordu. Kendisi ile dönüşte aynı uçaktaydık ve elini sıkıp tebrik ettim kardeşi) UEFA kupasını kazandığı gecenin ertesi gece kutlamalar yapıldı. Hava fişekler atılıyordu ama gündüz gözü ile bir şey belli olmuyordu. Neden gece atmadılar derken saate baktığımda saatler 22:30 u gösteriyordu. Bunun Temmuzu amma asap bozucu olur!!
Bu adaya dönüşlerde hep taksiye bindik. Ama metro imkanı var. Bu ayrı bir konu. Bunun dışında bizim minibüsleri ben Avrupa’da bir orada gördüm. St Petersburg’da damalı taksi bulmak bazen zor oluyor. Yoldan gecen her araba birer taksi olabiliyor. Yol kenarında el edin, hemen duruyorlar. Sonrası pazarlık gücünüze kalmış. Ama normal taksilerden daha ucuza geliyor.
Gelelim Vasilyevski adasına; Adanın batısı Finlandiya Körfezine bakıyor. Adetim olduğu üzere bu denize bir parmağımı (çoğunlukla ayaklarımı denize sokarım ama çok soğuktu!!) soktum. İlginçtir dallarda, yeşilliklerde gezen kuyruk sallayan denize gire çıka geziniyordu, hemen deklanjöre bastım tabii ki. Bu adanın gezilecek en önemli yerleri adanın doğusunda bulunuyor. İlk durak Rostral sütünlar. Eskiden bunlar Petersburg Limanının deniz fenerleriymişler. Otuz iki metre yükseliğinde olan bu fenerler artık bu amaca hizmet etmiyorlar. Sütunları süsleyen gemi pruvaları eski bir Roma adetiymiş. Kaide üzerinde bulunan figürler ise Rusya’nın 4 büyük nehrini temsil ediyorlar:Neva , Volga, Dinyeper ve Volhov. Bu sütunların önünde yeşillik bir alandan çok güzel St Petersburg panoraması var. Güzel fotolar yakalayabilirsiniz. Yakında bulunan su üstündeki büyükçe siyah kitle meğerse şu anda çalışmayan fıskiye sistemine aitmiş. Sütunların arkasında denizcilik müzesi var. Binayı fotoğrafladım ama gezmedim (hangisini gezeyim ki, topu topu üç gün var). Burada Petro’nun gemicilik becerilerini öğrenirken kullandığı ahşap gemi “Botik” varmış. Petro kim gemicilik kim dediğiniz duyar gibiyim.. Petro, Büyük Petro olmadan önce Avrupayı geziyor ve burada eğlenmekten çok öğreniyor. Ciddi ciddi gemicilik eğitimi alıyor. İyi bir marangoz. 2.04 Metre boyunda ama küçücük ayaklara sahip Petro (bu nedenle dengeyi sağlayabilmek için iç içe geçmiş çift ayakkabı giyermiş) mühendislik ve hatta doktorluk (kendisinin hastalarından çektiği dişler bile sergileniyor) ile kıyısından ucundan ilgileniyor.

Eklenen Resimler
   
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön