Saint Petersburg: Karanlıkların Prensesi
St. Petersburg’a THY ile 3.5 saatte varıyorsunuz. Pulkova havaalanı şehre yakın sayılır. Merkeze yaklaşık 20 km. Havaalanında pasaport işlemleri zahmetli. Dil sorunu var. İşin içine birde Kril alfabesi girince “yandım keten helva”. Havaalanında görevlilerin yüzü pek gülmüyor, şirinlik olsun diye merhaba demeyi öğreneyim dedim (zdarstvutye) . Defalarca tekrarladım ama kadının önüne gelince unuttum, pasaportu uzattım, olaylar olağan seyrinde devam etti. Yani bekledim. Yeşil pasaportlulara özel bazı işlemler yaptılar ama dertleri neydi anlamadık. Pasaport işlemleri sonrası otobüse bindik, kalacağımız otele doğru hareket ettik. Rusya da geçerli olan tek para Ruble, Ruble’nin küçüğü Kubik. Unutmadan Rusya ya gidiyorsanız yanınıza dolar almanız daha iyi olacaktır. Euro bozdururken daha düşük orana bozuyorlar. Bir dolar yaklaşık olarak 24 Ruble, 1 Euro ise 35 Ruble ediyor. Otellerde bozdurmak iyi değil. Şehirde az da olsa döviz büroları var, onları arayın. Tabii ki bir de ayaklı döviz büroları ama onlara biraz dikkat edin. Örneğin 1997 öncesi Rubleleri almamak gerekiyor.
Biz en son, dönüşte, havaalanına giderken gittik ama bu şehre saygının başlangıçta sağlanması için mutlaka şehre girerken gidilmesi gereken bir yer var: Savaş müzesi. Pulkova havaalanından sonra şehre giderken uğrayabileceğiniz bu müze insanı gerçekten sarsıyor. Girişte sizi Dmitri Shostakovich’in şehir halkının, şehrin kuşatılması sırasında gösterdiği kahramanlıkları yüceltmek adına bestelediği 7. Senfonisi karşılıyor. Yuvarlak bir alanda, kenarlarda yanan meşalelerin arasında kahramanlıkları anlatan kabartmalar ve tam ortada çok güzel bir heykel sizi derinden etkiliyor. İçeri girdiğinizde zengin sayılmayacak bir müze ile karşılaşıyorsunuz ama bir ekranda 20 dakika kadar süren siyah beyaz bir filmde, St Petersburg halkının kuşatma sırasında yaşadıklarını izleyince kanınız donuyor. Bir insan, diğer bir insana bunu nasıl yapabilir şaşıyorsunuz. 1941 yılından 1944 yılına kadar yaklaşık 900 gün boyunca karadan Almanlara, denizden de Finlandiya’lılara direnen bir halkın şehridir St Peteresburg. Onun için her türlü saygıyı hak ediyor.
Bu gecelik bu kadar..
Gezekalın.
Ümit Kuru
|