Bu kilise içinde Büyük Yekaterina’nın (bize hep Katerina olarak öğretmişlerdi, hani şu Baltacı’nın çadırından geçme öykülerini anlattıkları Katerina-bu arada yok öyle bir şey-) ve son olarak Rus Devriminin tüm aileyi ortadan kaldırdığı Çar Nikolay ve ailesinin mezarları da burada (foto 9). Bir fırsat yaratabilirseniz bu kalenin gece ışıkları yanınca çok güzel bir görüntüsü ortaya çıkıyor, Troçki (Üçleme) kö
prüsünden güzel fotolar alınabiliyor, tavsiye ederim (foto 10).
Petro-Pavel kalesinden sonra bu yakada gezilmesi gereken bir diğer yer Tatar cami ve Aurora zırhlısı. Tatar camii Avrupa da bulunan camiler arasında en büyüklerinden bir tanesi olmakla meşhur (foto 11). Bir de çok güzel çinileri var. Buraya gelmeden hemen önce Kşesinskaya Konağı var. Matilda Kşesinskaya meşhur Rus balerini ve Çar 2. Nikolay ile olan aşk ilişkisi ile sansasyonel bir isim. Bu konağın bir özelliği de Lenin’in Rusya ya dönüşünde halka hitaben yaptığı konuşmayı bu konağın balkonundan yapmış olması.
Gelelim Aurora zırhlısına. Hemen söyleyelim; Denizcilik okulunun karşısında olan bu kruvazöre ziyaret Cuma günleri hariç paralı ve saat beşte ziyaret bitiyor. Bu zırhlıdan Çarın sarayına doğru yapılan tek el kuru sıkı bir atışla Bolşevik isyanı başlıyor(foto 12-13). İkinci dünya savaşında bu gemi Almanların eline geçmesin diye batırılmış ve sonradan tekrar su yüzüne çıkarılıp müze yapılmış. Bizim hoşumuza gitti, tavsiye edip, görülmesi gerekli olanlar listesine dahil edebiliriz.
Bu gecelik bu kadar; yoruldum ve yarın iş var..
Gezekalın..