agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları > Egzotik Meyveler
(https)




Beğeni Düzeni589Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-12-2019, 22:28   #1
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
Bizim forumda Hindistan cevizi hakkında yanlış bilinen bir konu var. Nedir o? Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayabilir. Tuzlu suyu kullanabilir. Yav, yok öyle bir şey!

Bu fikir gittikçe yaygınlaşıyor ve forumda, farklı başlıklarda sık sık Akdeniz kumsallarında Hindistan cevizinin kendi başına hayatta kalabileceğine ilişkin yazılar okuyorum. Bunlara karşılık şimdiye kadar bunun neden olmadığına dair itirazlar var. İşi iklime bağlayıp milyarlarca yılda neden olmadı diyenler var. Okyanus akıntıları, kıtaların sürüklenmesi teorisi, buzul çağları gibi lisede, coğrafya dersinde öğrenilmiş olması gereken konuları yok sayan böyle yorumları tebessümle okuyorum. Coğrafya dersiniz boş geçiyordu da derse beden eğitimi öğretmeniniz mi giriyordu sizin?

Neden milyarlarca yılda Akdeniz sahillerinde bir tane bile Hindistan cevizi çimlenip hayatta kalmadı?

Düzeltilecek bir çok yanlış var. En başta şu coğrafi yanlışları bir düzeltelim. Aşağıdaki görsel bir dünya haritası. Üzgünüm ama bu kadar basitten başlamak gerekiyor.

Name:  images (8).jpg
Views: 853
Size:  39.9 KB

20. yy'ın başlarında Alman biliminsanı Alfred Wegener bu resme bakarak kıtaların hareket halinde olduğu ve günümüzdeki biçimini bu yolla aldığı fikrine kapıldı. İlerleyen yıllarda yapılan çalışmalar bu fikri destekledi ve bize biraz da sanatsal bir dokunuşla aşağıdaki görseli sundu.

Name:  images (9).jpg
Views: 759
Size:  67.5 KB

200 milyon yıl öncesine ait temsili dünya haritası ve efsanevi Pangea kıtası. Görüldüğü gibi ortada henüz Akdeniz diye bir yer yok. Akdeniz günümüzden yaklaşık 5.5 milyon yıl önce oluşmuştur.

İşin bir de Hindistan cevizi boyutu var. Bu Hindistan cevizi diyebileceğimiz en eski fosil ise 20 milyon yıl öncesine ait. Yani milyonlarca yıl önce dinozorlar çekirdek niyetine Hindistan cevizi çitlemiyordu.

İklim konusu da önemli. İklimler sürekli değişim halinde. Bu değişimin en keskin olduğu dönemler buzul çağları. Bize en yakın buzul çağı 10.000 yıl önce yaşandı. Bir de o kadar meşhur olmasa da mini buzul çağları var. Günümüze en yakını 20. yy'ın ortalarıdır. II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş gibi olaylar bu dönemde görülen sert kış koşullarını gölgesinde bırakır ve tarih kitapları bu durumu görmezden gelir. Ancak bu dönem dünyada kısa süreli bir buzul çağı yaşanmış hatta İstanbul Boğazı, 1954 yılında buz kütleleri nedeniyle gemi trafiğine kapanmıştır.

Sizin anlayacağınız okyanusta yüze yüze kendini Akdeniz kumsallarına bırakan bir Hindistan cevizinin önünde milyarlarca yıl değil en iyi ihtimalle birkaç bin en kötü ihtimalle 50 yıl var. Tabi Hindistan cevizi öyle bir navigasyon becerisine sahipse.

Hindistan cevizleri gerçekten okyanusları aşabilir. Ama bu maceraperest cevizler hem kör, hem sağır hem bilinçsizdirler. Bu yüzden yön bulma becerileri yoktur. Nereye yüzeceklerini Allah bilir. Yine dünya haritasına dönelim. Bu kez harita okyanus akıntılarını da göstersin. İşte bu akıntı yolları aynı zamanda Hindistan cevizlerinin göç yollarıdır. Gemiyle taşınmadığı sürece bir Hindistan cevizi Akdeniz'e ulaşamaz.

Name:  images (7).jpg
Views: 777
Size:  35.4 KB

Gulfstream akıntısı Hindistan cevizlerini Amerika'dan Britanya kıyılarına taşımaktadır.

Ulaşırsa sağ kalabilir mi? Hop, en başa döndük. Yanıt, tabi ki hayır. Hindistan cevizinin su gereksinimini denizden karşılaması fikri sanırım foruma palmtalk.org'dan taşınmış. Zaten forumdaki Hindistan cevizi konulu yazıların büyük kısmı buradaki yazılardan esinlenilmiş. Aynı görseller kopyalanıp kullanılmış hatta aynı cümleler Türkçe'ye çevrilip yazılmış. Tabi ki bilgi edinirken hepimiz interneti kullanıyoruz ancak internette ulaştığımız bilgilerin doğruluğunu kontrol etmeliyiz. Yoksa yanlış bilgiyi yayarız ve internet tabiriyle trollenmiş oluruz. Forumdaki yorumlara bakınca da ben bunu görüyorum. Birisi trollemiş, ötekiler trollenmiş, trollenenler bir daha trolü trollemiş. Kim balık, kim balıkçı belli değil.

Name:  images (10).jpg
Views: 753
Size:  40.9 KB

Hindistan cevizi tuzlu ortama karşı dayanıklıdır ve bu yeteneği sayesinde kumsallar gibi güneşi bol yerlerde yayılım gösterebilir. Hatta bazı ceviz ağaçları daha fazla güneş ışığı almak için denizin üzerine doğru yatar. Gerçekten hoş bir görüntüdür. Bu görüntüye bakıp hemen romantikleşmeyin. Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayamaz. Deniz suyuyla Hindistan cevizine sulama yapılamaz. Yapılan çalışmalar Hindistan cevizinin en fazla %0.6 oranında tuzlu suyu kullanabildiğini gösteriyor. Örnek olarak Akdeniz'in tuzluluk oranı %3,5 yani neredeyse azami oranın 6 katı.

Peki sahilde cevizler nasıl hayatta kalıyor? Tıpkı diğer ağaçlar gibi yağmur ve yeraltı sularıyla. Hindistan cevizi yetişen sahiller aynı zamanda bol yağış alan yerlerdir. Cevizler su gereksinimini yağmurdan ve yeraltı suyundan karşılayabilir. Bu sayede hayatta kalırlar. Akdeniz sahiline bırakılan çimlenmiş bir Hindistan cevizi içindeki besini kullanarak bir süre hayatta kalır. Ancak hazirandan eylüle kadar neredeyse hiç yağmur yağmadığından kuruyup ölür.

Name:  vcb vzc.gif
Views: 745
Size:  19.1 KB

Tropik bir adanın yeşil görünmesini sağlayan yeraltı suları

Ben Akdeniz sahillerinde, mikro iklim alanlarında Hindistan cevizi yetişebileceği fikrine karşı değilim. Denenebilir, zaten biliyorsunuz ben de deniyorum. Ama Akdeniz'de Hindistan cevizi yetiştirilmek isteniyorsa sulanması şart. Keşke yetişse. Hindistan cevizine Hindistan'da "gerekli her şeyin yetiştiği ağaç", Endonezya'da "1000 işe yarayan ağaç" denir. Meyve vermese de olur. Bize o ağaçları görmeye gelen turistler yeter. Ama sahile üç beş ceviz gömelim yok öyle olsaydı kendiliğinden olurdu zaten gibi romantik tartışmalarla bir yere varılamaz. Maalesef, bu haliyle forumumuz bilgiden çok fantastik kurguya göz kırpan trollük denemeleriyle dolu.

Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-12-2019, 10:25   #2
/
 
Giriş Tarihi: 12-12-2019
Şehir: Adana - Yumurtalık
Mesajlar: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eomer07 Mesajı Göster
Bizim forumda Hindistan cevizi hakkında yanlış bilinen bir konu var. Nedir o? Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayabilir. Tuzlu suyu kullanabilir. Yav, yok öyle bir şey!

Bu fikir gittikçe yaygınlaşıyor ve forumda, farklı başlıklarda sık sık Akdeniz kumsallarında Hindistan cevizinin kendi başına hayatta kalabileceğine ilişkin yazılar okuyorum. Bunlara karşılık şimdiye kadar bunun neden olmadığına dair itirazlar var. İşi iklime bağlayıp milyarlarca yılda neden olmadı diyenler var. Okyanus akıntıları, kıtaların sürüklenmesi teorisi, buzul çağları gibi lisede, coğrafya dersinde öğrenilmiş olması gereken konuları yok sayan böyle yorumları tebessümle okuyorum. Coğrafya dersiniz boş geçiyordu da derse beden eğitimi öğretmeniniz mi giriyordu sizin?

Neden milyarlarca yılda Akdeniz sahillerinde bir tane bile Hindistan cevizi çimlenip hayatta kalmadı?

Düzeltilecek bir çok yanlış var. En başta şu coğrafi yanlışları bir düzeltelim. Aşağıdaki görsel bir dünya haritası. Üzgünüm ama bu kadar basitten başlamak gerekiyor.

Eklenti 701558

20. yy'ın başlarında Alman biliminsanı Alfred Wegener bu resme bakarak kıtaların hareket halinde olduğu ve günümüzdeki biçimini bu yolla aldığı fikrine kapıldı. İlerleyen yıllarda yapılan çalışmalar bu fikri destekledi ve bize biraz da sanatsal bir dokunuşla aşağıdaki görseli sundu.

Eklenti 701559

200 milyon yıl öncesine ait temsili dünya haritası ve efsanevi Pangea kıtası. Görüldüğü gibi ortada henüz Akdeniz diye bir yer yok. Akdeniz günümüzden yaklaşık 5.5 milyon yıl önce oluşmuştur.

İşin bir de Hindistan cevizi boyutu var. Bu Hindistan cevizi diyebileceğimiz en eski fosil ise 20 milyon yıl öncesine ait. Yani milyonlarca yıl önce dinozorlar çekirdek niyetine Hindistan cevizi çitlemiyordu.

İklim konusu da önemli. İklimler sürekli değişim halinde. Bu değişimin en keskin olduğu dönemler buzul çağları. Bize en yakın buzul çağı 10.000 yıl önce yaşandı. Bir de o kadar meşhur olmasa da mini buzul çağları var. Günümüze en yakını 20. yy'ın ortalarıdır. II. Dünya Savaşı, Soğuk Savaş gibi olaylar bu dönemde görülen sert kış koşullarını gölgesinde bırakır ve tarih kitapları bu durumu görmezden gelir. Ancak bu dönem dünyada kısa süreli bir buzul çağı yaşanmış hatta İstanbul Boğazı, 1954 yılında buz kütleleri nedeniyle gemi trafiğine kapanmıştır.

Sizin anlayacağınız okyanusta yüze yüze kendini Akdeniz kumsallarına bırakan bir Hindistan cevizinin önünde milyarlarca yıl değil en iyi ihtimalle birkaç bin en kötü ihtimalle 50 yıl var. Tabi Hindistan cevizi öyle bir navigasyon becerisine sahipse.

Hindistan cevizleri gerçekten okyanusları aşabilir. Ama bu maceraperest cevizler hem kör, hem sağır hem bilinçsizdirler. Bu yüzden yön bulma becerileri yoktur. Nereye yüzeceklerini Allah bilir. Yine dünya haritasına dönelim. Bu kez harita okyanus akıntılarını da göstersin. İşte bu akıntı yolları aynı zamanda Hindistan cevizlerinin göç yollarıdır. Gemiyle taşınmadığı sürece bir Hindistan cevizi Akdeniz'e ulaşamaz.

Eklenti 701560

Gulfstream akıntısı Hindistan cevizlerini Amerika'dan Britanya kıyılarına taşımaktadır.

Ulaşırsa sağ kalabilir mi? Hop, en başa döndük. Yanıt, tabi ki hayır. Hindistan cevizinin su gereksinimini denizden karşılaması fikri sanırım foruma palmtalk.org'dan taşınmış. Zaten forumdaki Hindistan cevizi konulu yazıların büyük kısmı buradaki yazılardan esinlenilmiş. Aynı görseller kopyalanıp kullanılmış hatta aynı cümleler Türkçe'ye çevrilip yazılmış. Tabi ki bilgi edinirken hepimiz interneti kullanıyoruz ancak internette ulaştığımız bilgilerin doğruluğunu kontrol etmeliyiz. Yoksa yanlış bilgiyi yayarız ve internet tabiriyle trollenmiş oluruz. Forumdaki yorumlara bakınca da ben bunu görüyorum. Birisi trollemiş, ötekiler trollenmiş, trollenenler bir daha trolü trollemiş. Kim balık, kim balıkçı belli değil.

Eklenti 701561

Hindistan cevizi tuzlu ortama karşı dayanıklıdır ve bu yeteneği sayesinde kumsallar gibi güneşi bol yerlerde yayılım gösterebilir. Hatta bazı ceviz ağaçları daha fazla güneş ışığı almak için denizin üzerine doğru yatar. Gerçekten hoş bir görüntüdür. Bu görüntüye bakıp hemen romantikleşmeyin. Hindistan cevizi su gereksinimini denizden karşılayamaz. Deniz suyuyla Hindistan cevizine sulama yapılamaz. Yapılan çalışmalar Hindistan cevizinin en fazla %0.6 oranında tuzlu suyu kullanabildiğini gösteriyor. Örnek olarak Akdeniz'in tuzluluk oranı %3,5 yani neredeyse azami oranın 6 katı.

Peki sahilde cevizler nasıl hayatta kalıyor? Tıpkı diğer ağaçlar gibi yağmur ve yeraltı sularıyla. Hindistan cevizi yetişen sahiller aynı zamanda bol yağış alan yerlerdir. Cevizler su gereksinimini yağmurdan ve yeraltı suyundan karşılayabilir. Bu sayede hayatta kalırlar. Akdeniz sahiline bırakılan çimlenmiş bir Hindistan cevizi içindeki besini kullanarak bir süre hayatta kalır. Ancak hazirandan eylüle kadar neredeyse hiç yağmur yağmadığından kuruyup ölür.

Eklenti 701562

Tropik bir adanın yeşil görünmesini sağlayan yeraltı suları

Ben Akdeniz sahillerinde, mikro iklim alanlarında Hindistan cevizi yetişebileceği fikrine karşı değilim. Denenebilir, zaten biliyorsunuz ben de deniyorum. Ama Akdeniz'de Hindistan cevizi yetiştirilmek isteniyorsa sulanması şart. Keşke yetişse. Hindistan cevizine Hindistan'da "gerekli her şeyin yetiştiği ağaç", Endonezya'da "1000 işe yarayan ağaç" denir. Meyve vermese de olur. Bize o ağaçları görmeye gelen turistler yeter. Ama sahile üç beş ceviz gömelim yok öyle olsaydı kendiliğinden olurdu zaten gibi romantik tartışmalarla bir yere varılamaz. Maalesef, bu haliyle forumumuz bilgiden çok fantastik kurguya göz kırpan trollük denemeleriyle dolu.
Bazı fikirlerinize katılıyorum. Bize en yakın umman denizi var ki, buradan akdenize akıntıyla yüzerek gelmesi afaki bir örnekle asırlar geçse de imkansız gibi görünüyor.

Türkiye'de hindistan cevizi yetiştirilmesi denenmişmi, Türkiye'de varmı soruları asıl merak konusu olsa da, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Mutlaka denenmiştir, çünkü meraklı insanlar azımsanmayacak kadar fazla.

Kıta hareketliliği ise insan ömrü içerisinde gözle görülür bir kayma bile değilken, bu çok uzun vadeli iklim değişimleri bitki mutasyonlarıyla birlikte gerçekleşen sayamayacağımız bir dönemdir, konumuz dışı. Belki astronomik olarak gezegenimizin ani eksen kaymaları ile günümüzde iklim değişikliği olması zaten söz konusudur...

Yeraltı suları, yağışlar ve tuz üçgeninde ise yaptığınız yorum kendi tahmininiz doğrultusunda bir yaklaşımdır, bu bağlamda bende kendi tahminimi ortaya koymak isterim, deniz kıyısında yetişen tüm halofit bitkilerde ister yer altı suları olsun, ister yağış olsun tuzluluğu gideremez, bence tuzlu su orada sulama için her daim üstünlük sağlayacaktır. Ama ülkemiz yaz aylarında bile yağışlı olduğu için çok risk söz konusu değil. Ama çöl kenarları için bile olsa bu yöntem ideal, arap yarım adasında buna eş değer yığınla örnek teşkil edecek bitki türleri var: https://www.google.com/maps/place/Se...3!4d54.1107505

En aşağıda paylaştığım görsellerdeki gibi tall palmiyelerin tohumlarından temin edilebilirse eğer, çimlenme kıyıya sıfır şeritlerde eminim rahatlıkla başarılı olacaktır.

Şunuda belirtmek isterim, onun dışında, isterse mikro iklim olsun, iç kesimlerin neresi olursa olsun hindistan cevizi asla doğal ortamda yetişmez, hiç boşuna emek zaman telef etmeyiniz. İç kesimlerde şöyle yetişebilir(belki): kıyıda adaptasyon sağlandıktan sonra meyve alınırsa, alınan meyvelerden anaç olarak klonlanma yapılabilir... Ancak, meyveye gelince, meyve alabilmek; işte o asla garanti değil, akdenizde zaten yetişmesi mümkün olmayan bir bitkiden meyve alabilmek imkansızdır, bildiğim kadarıyla bermuda adalarında mesela hindistan cevizleri yetişmektedir, ülkemizden daha sıcak iklimi olmasına rağmen hindistan cevizleri meyve üretemiyorlar: https://www.google.com/maps/place/St...8!4d-64.675827

Bu durumda, Karayiplerden falan, yetişkin, en az 10 metre uzunluğunda sağlıklı hindistan cevizi ağaçları ithal ederek kıyıya uyarlayıp bir kaç yıl ülke iklimini tanıdıktan sonra alınan meyvelerinden tekrar adaptasyon yapılabilir. Bu zahmetli aşamalar ile zaten kimse uğraşmaz, belki ispanya, italya, portekiz ya da israil bunlar üzerine kafa yorar ise eğer, biz onlardan hazır fidanlar temin edebiliriz )

Sadece mangrovlarda durum değişik, o da tuz ile bağlantılı değil, med cezir şarttır, sürekli kökler bataklığı sevmez, bir dönem kurak zemin, bir dönem ıslak bir zemin ortamı sağlanması gerekir, tabi bu değişmeyen bir kural ölçütü değildir, yinede denenmeden bilinemez: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE

Ayrıca: Trollük iddialarınız abartılı, bu site en son trollük yapılacak bir yer, kim kimi niye sazanlamak istesin ki, burada trollük yapanın ne menfaati olacak, zan altında bırakacak sözler sarf etmişsiniz.

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen Sıfır bіr : 12-12-2019 saat 12:02 Neden: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE
Sıfır bіr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-12-2019, 15:32   #3
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sıfır bіr Mesajı Göster
Bazı fikirlerinize katılıyorum. Bize en yakın umman denizi var ki, buradan akdenize akıntıyla yüzerek gelmesi afaki bir örnekle asırlar geçse de imkansız gibi görünüyor.

Türkiye'de hindistan cevizi yetiştirilmesi denenmişmi, Türkiye'de varmı soruları asıl merak konusu olsa da, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Mutlaka denenmiştir, çünkü meraklı insanlar azımsanmayacak kadar fazla.

Kıta hareketliliği ise insan ömrü içerisinde gözle görülür bir kayma bile değilken, bu çok uzun vadeli iklim değişimleri bitki mutasyonlarıyla birlikte gerçekleşen sayamayacağımız bir dönemdir, konumuz dışı. Belki astronomik olarak gezegenimizin ani eksen kaymaları ile günümüzde iklim değişikliği olması zaten söz konusudur...

Yeraltı suları, yağışlar ve tuz üçgeninde ise yaptığınız yorum kendi tahmininiz doğrultusunda bir yaklaşımdır, bu bağlamda bende kendi tahminimi ortaya koymak isterim, deniz kıyısında yetişen tüm halofit bitkilerde ister yer altı suları olsun, ister yağış olsun tuzluluğu gideremez, bence tuzlu su orada sulama için her daim üstünlük sağlayacaktır. Ama ülkemiz yaz aylarında bile yağışlı olduğu için çok risk söz konusu değil. Ama çöl kenarları için bile olsa bu yöntem ideal, arap yarım adasında buna eş değer yığınla örnek teşkil edecek bitki türleri var: https://www.google.com/maps/place/Se...3!4d54.1107505

En aşağıda paylaştığım görsellerdeki gibi tall palmiyelerin tohumlarından temin edilebilirse eğer, çimlenme kıyıya sıfır şeritlerde eminim rahatlıkla başarılı olacaktır.

Şunuda belirtmek isterim, onun dışında, isterse mikro iklim olsun, iç kesimlerin neresi olursa olsun hindistan cevizi asla doğal ortamda yetişmez, hiç boşuna emek zaman telef etmeyiniz. İç kesimlerde şöyle yetişebilir(belki): kıyıda adaptasyon sağlandıktan sonra meyve alınırsa, alınan meyvelerden anaç olarak klonlanma yapılabilir... Ancak, meyveye gelince, meyve alabilmek; işte o asla garanti değil, akdenizde zaten yetişmesi mümkün olmayan bir bitkiden meyve alabilmek imkansızdır, bildiğim kadarıyla bermuda adalarında mesela hindistan cevizleri yetişmektedir, ülkemizden daha sıcak iklimi olmasına rağmen hindistan cevizleri meyve üretemiyorlar: https://www.google.com/maps/place/St...8!4d-64.675827

Bu durumda, Karayiplerden falan, yetişkin, en az 10 metre uzunluğunda sağlıklı hindistan cevizi ağaçları ithal ederek kıyıya uyarlayıp bir kaç yıl ülke iklimini tanıdıktan sonra alınan meyvelerinden tekrar adaptasyon yapılabilir. Bu zahmetli aşamalar ile zaten kimse uğraşmaz, belki ispanya, italya, portekiz ya da israil bunlar üzerine kafa yorar ise eğer, biz onlardan hazır fidanlar temin edebiliriz )

Sadece mangrovlarda durum değişik, o da tuz ile bağlantılı değil, med cezir şarttır, sürekli kökler bataklığı sevmez, bir dönem kurak zemin, bir dönem ıslak bir zemin ortamı sağlanması gerekir, tabi bu değişmeyen bir kural ölçütü değildir, yinede denenmeden bilinemez: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE

Ayrıca: Trollük iddialarınız abartılı, bu site en son trollük yapılacak bir yer, kim kimi niye sazanlamak istesin ki, burada trollük yapanın ne menfaati olacak, zan altında bırakacak sözler sarf etmişsiniz.
Tekrar belirtmekte yarar var. Hindistan cevizine tuzlu su ile sulama yapılamaz. Halofit olması da bu gerçeği değiştirmez. %0,01 oranında tuza dayanıklı bir bitki de halofittir. Bu benim kişisel fikrim de değil. Alemin akıllısı ben değilim. Araştırmalar, Hindistan cevizi için yaklaşık %0,6'yı gösterir. Deniz suyu ise %3 ve üzeri oranında tuzludur. Önce ilgili yazıları şuraya bırakalım.

https://hort.purdue.edu/newcrop/duke..._nucifera.html

HS40/MG043: The Coconut Palm in Florida

Purdue Üniversitesi web sayfasında şu ifadeleri kullanmış.

There is no evidence that salt is beneficial as is sometimes claimed. They can withstand a degree of salinity, about 0.6%, which is lethal to many other crops.

Zaman zaman aksi iddia edilmesine rağmen Hindistan cevizleri için tuzun gerekli olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bir çok bitki için ölümcül bir değer olan %0,6 civarında tuzluluk oranına dayanabilirler.

Florida Üniversitesi de benzer ifadeler kullanmış.

The coconut palm is typically found along tropical, sandy shorelines since it can tolerate brackish soils and salt spray. However, salt is not required for the growth of healthy coconut palms, which can be successfully grown well inland. Coconut palms grow well in a wide range of soil types and in a wide pH range, from 5.0–8.0, provided the soils are well drained.

Tuzlu toprağı ve tuz spreyine dayanabildiği için Hindistan cevizi tropikal kumlu sahillerde sıklıkla görülür. Ancak Hindistan cevizinin sağlıklı büyümesi için tuza gerek yoktur ve iç bölgelerde de başarılı bir şekilde büyür. Hindistan cevizi su geçirimi iyi olan zeminlerde 5.0'dan 8.0'e kadar pH aralığında farklı toprak tiplerinde büyüyebilir.

Yine Florida Üniversitesinden, bu kez ıslak zeminlerle ilgili;

Coconut palms are tolerant of waterlogged or flooded soil conditions for a few days. However, trees may decline and die when exposed to prolonged flooding or waterlogged soils.

Hindistan cevizi çok ıslak ya da sel altında kalan zeminlerde birkaç gün dayanabilir. Ancak bu durum uzarsa ağaçlar zayıflar ve ölür.

Anlaşılan dalgaların ıslattığı kumsallara Hindistan cevizi dikmek berbat bir fikir. Türkiye'de bu şekilde ekilen bir Hindistan cevizi kısa sürede ölecektir. Hatta muhtemelen bu yöntemle Tayland'da bile başarılı olunamaz. Zaten paylaştığım her iki yazıda da Hindistan cevizinin dikiminin nasıl yapılması gerektiği uzun uzun anlatılmış ancak hiç birisinde kumsalda dikim yapılması önerilmemiş.

Türkiye'de mikro iklim alanlarında Hindistan cevizinin yetişebileceği fikri bana ait. Elimde bununla ilgili başarılı bir çalışma yok. Üstünkörü deneyen bir kaç kişi olmuştur ama bu bize bir fikir vermez. Ama iddiam mesnetsiz de değil. Florida Üniversitsi'ne göre Hindistan cevizi iklim istekleri ve soğuğa dayanımı;

Successful growth requires a minimum average temperature of 72°F and an annual rainfall of 30–50 inches or more. Coconut palms are not suitable for areas that regularly experience freezing temperatures. Coconut palms require full sunlight and are tolerant to wind and to temporary flooding.

Başarılı gelişim için en az 22°C ortalama sıcaklık ve yıllık 800 mm yağış gerekir. Hindistan cevizleri düzenli biçimde dondurucu soğuklar görülen yerlere uygun değildir. Hindistan cevizleri tam güneş ışığı ister. Rüzgara ve kısa süreli sellere dayanabilir.

Coconut palms will be injured and may be killed by temperatures below 32°F (0°C) and may show chilling injury symptoms of leaflet necrosis at temperatures as high as 40°F (5°C). Prolonged exposure to non-freezing temperatures in the low to mid 30s°F can result in permanent trunk damage and even death of the palm. More severe freezes can also result in death of the bud. Research has shown that the severity of cold injury is greatly reduced for these palms when they have been properly fertilized.

Hindistan cevizleri 0°C'nin altındaki sıcaklıklarda zarar görür ve ölebilir. 5°C'nin altındaki sıcaklıklarda soğuktan zarar görebilir ve yapraklarında kurumalar olabilir. 2-3°C'de, dondurucu olmayan uzun süreli soğuklar gövdeye zarar verebilir hatta ağacı öldürebilir. Daha da düşük sıcaklıklar tomurcuğun ölümüyle sonuçlanabilir. Araştırmalar, uygun gübrelemenin soğuk nedeniyle oluşan zararları önemli oranda azalttığını göstermiştir.


Elimde mikro iklim görülen yerlere ait iklim verileri yok ancak Alanya merkez için konuşmak gerekirse yıllık ortalama sıcaklık 18-19°C, yıllık yağış ise 1000 mm'nin üzerindedir. Sıcaklığın en düşük olduğu aylarda bile ortalama sıcaklık 11°C'nin üzerinde. Mikro iklimlerde bu oran daha da yüksek. Yağış yazın yok denecek kadar az olsa da bu durum sulamayla giderilebilir. Güneşe de diyecek yok. Birkaç yılda bir görülen kısa süreli donlara karşı da uygun gübreleme ve basit önlemler işe yarayabilir. Kısacası Türkiye'de, Hindistan cevizi yetiştirilebilir. Ama ıssız bir kumsalda değil. Geçirimi yüksek bir zeminde, soğuğa karşı korunaklı bir yerde ve uygun gübreleme ve sulama yapılarak.

Trollük iddiam hiç de abartılı değil. Birisi ortaya yalan yanlış bilgiler atıyorsa, saçma sapan, hiçbir bilimsel yanı olmayan ekim dikim yöntemleri öneriyorsa, bu yaptığını da ısrarla tekrarlıyorsa ortada bir trollük var demektir. Dikkat edin bunu yapanların hepsinin varsa 1-2 mesajı var. Neden? Şifresini unutmuş, yersen. Bundan ne menfaat elde eder onu da yapana sormak gerek. Haklısınız bu site trollük yapacak en son yer. Bu tip yazılardaki fikirlerin doğruluğuna kanıt olarak birkaç manzara resmi paylaşılacağına adam akıllı referanslı bilgiler paylaşılırsa kimse zan altında kalmaz.

Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-12-2019, 12:06   #4
/
 
Giriş Tarihi: 13-12-2019
Şehir: Balıkesir, Akçay
Mesajlar: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sıfır bіr Mesajı Göster
Bazı fikirlerinize katılıyorum. Bize en yakın umman denizi var ki, buradan akdenize akıntıyla yüzerek gelmesi afaki bir örnekle asırlar geçse de imkansız gibi görünüyor.

Türkiye'de hindistan cevizi yetiştirilmesi denenmişmi, Türkiye'de varmı soruları asıl merak konusu olsa da, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Mutlaka denenmiştir, çünkü meraklı insanlar azımsanmayacak kadar fazla.

Kıta hareketliliği ise insan ömrü içerisinde gözle görülür bir kayma bile değilken, bu çok uzun vadeli iklim değişimleri bitki mutasyonlarıyla birlikte gerçekleşen sayamayacağımız bir dönemdir, konumuz dışı. Belki astronomik olarak gezegenimizin ani eksen kaymaları ile günümüzde iklim değişikliği olması zaten söz konusudur...

Yeraltı suları, yağışlar ve tuz üçgeninde ise yaptığınız yorum kendi tahmininiz doğrultusunda bir yaklaşımdır, bu bağlamda bende kendi tahminimi ortaya koymak isterim, deniz kıyısında yetişen tüm halofit bitkilerde ister yer altı suları olsun, ister yağış olsun tuzluluğu gideremez, bence tuzlu su orada sulama için her daim üstünlük sağlayacaktır. Ama ülkemiz yaz aylarında bile yağışlı olduğu için çok risk söz konusu değil. Ama çöl kenarları için bile olsa bu yöntem ideal, arap yarım adasında buna eş değer yığınla örnek teşkil edecek bitki türleri var: https://www.google.com/maps/place/Se...3!4d54.1107505

En aşağıda paylaştığım görsellerdeki gibi tall palmiyelerin tohumlarından temin edilebilirse eğer, çimlenme kıyıya sıfır şeritlerde eminim rahatlıkla başarılı olacaktır.

Şunuda belirtmek isterim, onun dışında, isterse mikro iklim olsun, iç kesimlerin neresi olursa olsun hindistan cevizi asla doğal ortamda yetişmez, hiç boşuna emek zaman telef etmeyiniz. İç kesimlerde şöyle yetişebilir(belki): kıyıda adaptasyon sağlandıktan sonra meyve alınırsa, alınan meyvelerden anaç olarak klonlanma yapılabilir... Ancak, meyveye gelince, meyve alabilmek; işte o asla garanti değil, akdenizde zaten yetişmesi mümkün olmayan bir bitkiden meyve alabilmek imkansızdır, bildiğim kadarıyla bermuda adalarında mesela hindistan cevizleri yetişmektedir, ülkemizden daha sıcak iklimi olmasına rağmen hindistan cevizleri meyve üretemiyorlar: https://www.google.com/maps/place/St...8!4d-64.675827

Bu durumda, Karayiplerden falan, yetişkin, en az 10 metre uzunluğunda sağlıklı hindistan cevizi ağaçları ithal ederek kıyıya uyarlayıp bir kaç yıl ülke iklimini tanıdıktan sonra alınan meyvelerinden tekrar adaptasyon yapılabilir. Bu zahmetli aşamalar ile zaten kimse uğraşmaz, belki ispanya, italya, portekiz ya da israil bunlar üzerine kafa yorar ise eğer, biz onlardan hazır fidanlar temin edebiliriz )

Sadece mangrovlarda durum değişik, o da tuz ile bağlantılı değil, med cezir şarttır, sürekli kökler bataklığı sevmez, bir dönem kurak zemin, bir dönem ıslak bir zemin ortamı sağlanması gerekir, tabi bu değişmeyen bir kural ölçütü değildir, yinede denenmeden bilinemez: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE

Ayrıca: Trollük iddialarınız abartılı, bu site en son trollük yapılacak bir yer, kim kimi niye sazanlamak istesin ki, burada trollük yapanın ne menfaati olacak, zan altında bırakacak sözler sarf etmişsiniz.
Kıyılara dikim şekli banada mantıklı gelmiyor, herkes bir şeyi uyguluyor diye bu metot o uygulamanın doğru olduğu anlamına gelmez.

https://www.tripadvisor.com/Location...erto_Rico.html

Planting Coconut Trees on North Ambergris Caye ********

Sanırım arkadaş engelli bir vatandaş ona saygılı davranalım. Gerçekten engelli olduğu için saygı duyuyorum. Bu arada diğer tüm engelli insanlardan özür diliyorum, elbette engelli diye çoğu insan uyarılmaz yaftalanmaz, ancak bu arkadaş ucube bir engelli olduğu için onu açıktan uyarma gereği duydum.

Sıfırbir nedenmi? Araştırmadan etmeden kaynaksız sözler sarf etme lütfen, bermuda da yetişen cocos nucifera palmiyeleri meyve vermektedir, al sana gps adresi ve fotoğrafı: http://www.google.com/maps/place/St+...8!4d-64.675827

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen Akçay Εdremіt : 13-12-2019 saat 12:40
Akçay Εdremіt Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:52.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025