View Single Post
Eski 12-12-2019, 14:32   #198
Eomer07
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sıfır bіr Mesajı Göster
Bazı fikirlerinize katılıyorum. Bize en yakın umman denizi var ki, buradan akdenize akıntıyla yüzerek gelmesi afaki bir örnekle asırlar geçse de imkansız gibi görünüyor.

Türkiye'de hindistan cevizi yetiştirilmesi denenmişmi, Türkiye'de varmı soruları asıl merak konusu olsa da, ben bunlarla ilgilenmiyorum. Mutlaka denenmiştir, çünkü meraklı insanlar azımsanmayacak kadar fazla.

Kıta hareketliliği ise insan ömrü içerisinde gözle görülür bir kayma bile değilken, bu çok uzun vadeli iklim değişimleri bitki mutasyonlarıyla birlikte gerçekleşen sayamayacağımız bir dönemdir, konumuz dışı. Belki astronomik olarak gezegenimizin ani eksen kaymaları ile günümüzde iklim değişikliği olması zaten söz konusudur...

Yeraltı suları, yağışlar ve tuz üçgeninde ise yaptığınız yorum kendi tahmininiz doğrultusunda bir yaklaşımdır, bu bağlamda bende kendi tahminimi ortaya koymak isterim, deniz kıyısında yetişen tüm halofit bitkilerde ister yer altı suları olsun, ister yağış olsun tuzluluğu gideremez, bence tuzlu su orada sulama için her daim üstünlük sağlayacaktır. Ama ülkemiz yaz aylarında bile yağışlı olduğu için çok risk söz konusu değil. Ama çöl kenarları için bile olsa bu yöntem ideal, arap yarım adasında buna eş değer yığınla örnek teşkil edecek bitki türleri var: https://www.google.com/maps/place/Se...3!4d54.1107505

En aşağıda paylaştığım görsellerdeki gibi tall palmiyelerin tohumlarından temin edilebilirse eğer, çimlenme kıyıya sıfır şeritlerde eminim rahatlıkla başarılı olacaktır.

Şunuda belirtmek isterim, onun dışında, isterse mikro iklim olsun, iç kesimlerin neresi olursa olsun hindistan cevizi asla doğal ortamda yetişmez, hiç boşuna emek zaman telef etmeyiniz. İç kesimlerde şöyle yetişebilir(belki): kıyıda adaptasyon sağlandıktan sonra meyve alınırsa, alınan meyvelerden anaç olarak klonlanma yapılabilir... Ancak, meyveye gelince, meyve alabilmek; işte o asla garanti değil, akdenizde zaten yetişmesi mümkün olmayan bir bitkiden meyve alabilmek imkansızdır, bildiğim kadarıyla bermuda adalarında mesela hindistan cevizleri yetişmektedir, ülkemizden daha sıcak iklimi olmasına rağmen hindistan cevizleri meyve üretemiyorlar: https://www.google.com/maps/place/St...8!4d-64.675827

Bu durumda, Karayiplerden falan, yetişkin, en az 10 metre uzunluğunda sağlıklı hindistan cevizi ağaçları ithal ederek kıyıya uyarlayıp bir kaç yıl ülke iklimini tanıdıktan sonra alınan meyvelerinden tekrar adaptasyon yapılabilir. Bu zahmetli aşamalar ile zaten kimse uğraşmaz, belki ispanya, italya, portekiz ya da israil bunlar üzerine kafa yorar ise eğer, biz onlardan hazır fidanlar temin edebiliriz )

Sadece mangrovlarda durum değişik, o da tuz ile bağlantılı değil, med cezir şarttır, sürekli kökler bataklığı sevmez, bir dönem kurak zemin, bir dönem ıslak bir zemin ortamı sağlanması gerekir, tabi bu değişmeyen bir kural ölçütü değildir, yinede denenmeden bilinemez: youtube.com/watch?v=bl9QiAqwhCE

Ayrıca: Trollük iddialarınız abartılı, bu site en son trollük yapılacak bir yer, kim kimi niye sazanlamak istesin ki, burada trollük yapanın ne menfaati olacak, zan altında bırakacak sözler sarf etmişsiniz.
Tekrar belirtmekte yarar var. Hindistan cevizine tuzlu su ile sulama yapılamaz. Halofit olması da bu gerçeği değiştirmez. %0,01 oranında tuza dayanıklı bir bitki de halofittir. Bu benim kişisel fikrim de değil. Alemin akıllısı ben değilim. Araştırmalar, Hindistan cevizi için yaklaşık %0,6'yı gösterir. Deniz suyu ise %3 ve üzeri oranında tuzludur. Önce ilgili yazıları şuraya bırakalım.

https://hort.purdue.edu/newcrop/duke..._nucifera.html

HS40/MG043: The Coconut Palm in Florida

Purdue Üniversitesi web sayfasında şu ifadeleri kullanmış.

There is no evidence that salt is beneficial as is sometimes claimed. They can withstand a degree of salinity, about 0.6%, which is lethal to many other crops.

Zaman zaman aksi iddia edilmesine rağmen Hindistan cevizleri için tuzun gerekli olduğuna dair bir kanıt yoktur. Bir çok bitki için ölümcül bir değer olan %0,6 civarında tuzluluk oranına dayanabilirler.

Florida Üniversitesi de benzer ifadeler kullanmış.

The coconut palm is typically found along tropical, sandy shorelines since it can tolerate brackish soils and salt spray. However, salt is not required for the growth of healthy coconut palms, which can be successfully grown well inland. Coconut palms grow well in a wide range of soil types and in a wide pH range, from 5.0–8.0, provided the soils are well drained.

Tuzlu toprağı ve tuz spreyine dayanabildiği için Hindistan cevizi tropikal kumlu sahillerde sıklıkla görülür. Ancak Hindistan cevizinin sağlıklı büyümesi için tuza gerek yoktur ve iç bölgelerde de başarılı bir şekilde büyür. Hindistan cevizi su geçirimi iyi olan zeminlerde 5.0'dan 8.0'e kadar pH aralığında farklı toprak tiplerinde büyüyebilir.

Yine Florida Üniversitesinden, bu kez ıslak zeminlerle ilgili;

Coconut palms are tolerant of waterlogged or flooded soil conditions for a few days. However, trees may decline and die when exposed to prolonged flooding or waterlogged soils.

Hindistan cevizi çok ıslak ya da sel altında kalan zeminlerde birkaç gün dayanabilir. Ancak bu durum uzarsa ağaçlar zayıflar ve ölür.

Anlaşılan dalgaların ıslattığı kumsallara Hindistan cevizi dikmek berbat bir fikir. Türkiye'de bu şekilde ekilen bir Hindistan cevizi kısa sürede ölecektir. Hatta muhtemelen bu yöntemle Tayland'da bile başarılı olunamaz. Zaten paylaştığım her iki yazıda da Hindistan cevizinin dikiminin nasıl yapılması gerektiği uzun uzun anlatılmış ancak hiç birisinde kumsalda dikim yapılması önerilmemiş.

Türkiye'de mikro iklim alanlarında Hindistan cevizinin yetişebileceği fikri bana ait. Elimde bununla ilgili başarılı bir çalışma yok. Üstünkörü deneyen bir kaç kişi olmuştur ama bu bize bir fikir vermez. Ama iddiam mesnetsiz de değil. Florida Üniversitsi'ne göre Hindistan cevizi iklim istekleri ve soğuğa dayanımı;

Successful growth requires a minimum average temperature of 72°F and an annual rainfall of 30–50 inches or more. Coconut palms are not suitable for areas that regularly experience freezing temperatures. Coconut palms require full sunlight and are tolerant to wind and to temporary flooding.

Başarılı gelişim için en az 22°C ortalama sıcaklık ve yıllık 800 mm yağış gerekir. Hindistan cevizleri düzenli biçimde dondurucu soğuklar görülen yerlere uygun değildir. Hindistan cevizleri tam güneş ışığı ister. Rüzgara ve kısa süreli sellere dayanabilir.

Coconut palms will be injured and may be killed by temperatures below 32°F (0°C) and may show chilling injury symptoms of leaflet necrosis at temperatures as high as 40°F (5°C). Prolonged exposure to non-freezing temperatures in the low to mid 30s°F can result in permanent trunk damage and even death of the palm. More severe freezes can also result in death of the bud. Research has shown that the severity of cold injury is greatly reduced for these palms when they have been properly fertilized.

Hindistan cevizleri 0°C'nin altındaki sıcaklıklarda zarar görür ve ölebilir. 5°C'nin altındaki sıcaklıklarda soğuktan zarar görebilir ve yapraklarında kurumalar olabilir. 2-3°C'de, dondurucu olmayan uzun süreli soğuklar gövdeye zarar verebilir hatta ağacı öldürebilir. Daha da düşük sıcaklıklar tomurcuğun ölümüyle sonuçlanabilir. Araştırmalar, uygun gübrelemenin soğuk nedeniyle oluşan zararları önemli oranda azalttığını göstermiştir.


Elimde mikro iklim görülen yerlere ait iklim verileri yok ancak Alanya merkez için konuşmak gerekirse yıllık ortalama sıcaklık 18-19°C, yıllık yağış ise 1000 mm'nin üzerindedir. Sıcaklığın en düşük olduğu aylarda bile ortalama sıcaklık 11°C'nin üzerinde. Mikro iklimlerde bu oran daha da yüksek. Yağış yazın yok denecek kadar az olsa da bu durum sulamayla giderilebilir. Güneşe de diyecek yok. Birkaç yılda bir görülen kısa süreli donlara karşı da uygun gübreleme ve basit önlemler işe yarayabilir. Kısacası Türkiye'de, Hindistan cevizi yetiştirilebilir. Ama ıssız bir kumsalda değil. Geçirimi yüksek bir zeminde, soğuğa karşı korunaklı bir yerde ve uygun gübreleme ve sulama yapılarak.

Trollük iddiam hiç de abartılı değil. Birisi ortaya yalan yanlış bilgiler atıyorsa, saçma sapan, hiçbir bilimsel yanı olmayan ekim dikim yöntemleri öneriyorsa, bu yaptığını da ısrarla tekrarlıyorsa ortada bir trollük var demektir. Dikkat edin bunu yapanların hepsinin varsa 1-2 mesajı var. Neden? Şifresini unutmuş, yersen. Bundan ne menfaat elde eder onu da yapana sormak gerek. Haklısınız bu site trollük yapacak en son yer. Bu tip yazılardaki fikirlerin doğruluğuna kanıt olarak birkaç manzara resmi paylaşılacağına adam akıllı referanslı bilgiler paylaşılırsa kimse zan altında kalmaz.

Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön