agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 19-05-2008, 04:50   #1
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: New York
Mesajlar: 32
ithal domates tohumu alımında para kimin cebine giriyor?

www.nethaber.com/NewsDetails.aspx?id=5352
Bu konuda bir kac makale daha var internetde. Ben bir matametik hatasi mi yapiyorum, yoksa hic kimse hesaplama yapmadi mi?
Makale diyor ki 1 gr ithal domates tohumunun degeri yaklasik 30 ytl. Yani $24.43 Amerikan dolari. Ve yilda yaklasik 40 milyon dolar odendigi yaziyor.
https://growitalian.com/Qstore/Qstor...9&BACK=A0014A1
tomato red pear $3.10, 1gr, 200 tohum diyor.
tomato montecarlo F1 $3.10, 75 tohum.
1gr 200 tohum ise, 75 tohum 0.375gr. $3.10 ise 1 gr F1 hybrid montecarlo $8.267.
Bu tohumlar italya'daki bir sirketden geliyor buraya. Yani once o sirket kar koydukdan sonra, buraya tasima ucreti, gumruk vergisi, satis vergisi vsden sonra, buradaki sirket kar koyup perakende olarak 1 gr bu melez tohumu $8.267 ye satiyor.
Turkiye F1 hybrid domates tohumlarinin hangi cesit(leri)ni aliyor bilmiyorum ama, o ulkeden direkt olarak ve toptan fiyatina aldigini dusunursek, sanirim 40 milyon dolarin buyuk kismi tohum saticisi sirketlere degil de arada Turk tarafinda birilerinin cebine gidiyor.
Ben sahsen supermarketde yaklasik yarim kg $4'a satilan plastik domatesleri (F1 hybrid, diger adiyla degersiz tohumlar) boykot edip kendi arka bahcemde yetistiriyorum. Fazlasini da buzlukda donduruyorum.

YorkerJenny Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-05-2008, 11:10   #2
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Sadece Domatesde değil bütün tarımda aynı oyun var.

Merhaba,

Sn. YorkerJenny, çok iyi bir tahlil yapmışsınız. Büyük paralar olmasa zaten büyük şirketler bu işin peşine düşmezlerdi.

Ama olay bence daha da büyük. Belki 15 belki de 50 yıllık bir proje bu. Sömürücü ülkeler bazı ülkeleri zor duruma düşürüp tohumda kendilerine bağımlı hale getirebilmek için akla hayale gelmez yöntemler deniyorlar.

Basından Çanakkalede ve diğer birçok çeşidi ve türü barındıran Amasya , Trabzon, Antep gibi illerimizde bedava tohum dağıtıldığını izledik. Bu planın ilk ayağıydı ve başarılı da oldular.

Saf köylümüz bedava tohum bulunca bir sonraki yılın tohumluğunu ayırmaya gerek duymadı, dolayısıyla ortada kaldı ve toprağını zehirlediğini bile bile kendine sunulan tohumu kullanmak zorunda kaldı. Basınımızın da reklamını yaparak kullanıldığı bire 50- 80 veren tohumlar aslında ajan tohumlardı.

Şimdi olayın boyutu ortaya çıktı. Sanıyorum artık bu iş uydudan yapılıyor ve kimin ne kadar Buğday,Mısır,Yulaf,Arpa,Çavdar,Domates,Zeytin, Üzüm ve diğer ürünlerden üreteceği belirlenip tarımında hangi bölümün baltalanacağına karar veriliyor. Çok uluslu şirketler de bu işin ülke içindeki ayağını oluşturup birkaç saf bularak işi tamamlıyor.

Galiba bu işte hem büyük para var hemde kendilerine bağlanacak ülkelerden ömür boyu sömürü var.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2008, 16:34   #3
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 03-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Peki normal bir çeşit ile tohumu pahalı olan bir çeşidin dekara veriminin kaç kg olduğunu biliyormusunuz?

zegabon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2008, 16:37   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Yerli üretim yüksek verimli tohumlarda var.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-08-2008, 23:10   #5
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 03-08-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Elbette var. Bu konuda çok iyi çalışan yerli firmalarımız var. Ancak konuyu açan arkadaşımız F1 domatesler ile ilgili söylediğinden sonra bunu yazmak zorunda hissettim kednimi. Arkadaş yerli veya ithal ayrımından ziyade F1 ayrımına gitmiş. Çiftçi gözünden düşünmden hem de...

zegabon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-08-2008, 13:36   #6
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Tartışmasız en iyi Domates bizim ülkemizde.

Merhaba,

Dün Altınoluk Pazarındaydım. Benim sevdiğim pembe domateslerden bulunca bir kasa aldım. Biraz yumuşak, büyük, şekilsiz ve pembe ama domates bu. Her biri biş kilo gelebilir. Bol sulu ve ince kabuklu.

İsteyen en güvendiği domatesini alıp gelsin.

Tohumlarını biriktirip İstanbul Şiledeki prefabriğimin bahçesine ekmiştim geçen sene iyi verim aldım.

Bence Çanakkale yöresinin domateslerini araştırma ve geliştirme gibi bir birim kurulmalı ve verimini artırmaya çalışmalı.

Yabancı türler ve F1 filan hikaye. Elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-08-2008, 00:03   #7
Ağaç Dostu
 
Kudret's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-08-2006
Şehir: YALOVA--BOLU
Mesajlar: 493
Galeri: 52
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster

İsteyen en güvendiği domatesini alıp gelsin..
Oğuz bey, bende pembe domatesi çok severim. Ancak bu söz biraz iddalı geliyor bana. Neden mi? Pembe domatesi ben 12 km yoldan getirirken bile çoğu salça oluyor. Kısacası dayanıksız. Bu işin ticaretini yapanlar açısından düşünürsek onlar bu domatese pek güvenemezler sanırım.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster

Yabancı türler ve F1 filan hikaye. Elimizdekinin kıymetini bilmiyoruz...
Yabancı türler neden hikaye olsun ki. Değişik, verimli ve çok güzel türler var. Ayrıca hobi amaçlı olarakta çok zevkli.

F1 konusunda uzman değilim ve f1 tohum kullanma taraftarı da değilim. Ancak yerli tohumlarımız f1 tohumlar kadar verimli hale gelmedikçe f1 tohumların hikaye olmayacağı bir gerçek.

Kudret Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-08-2008, 22:47   #8
dkp
Ağaç Dostu
 
dkp's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-06-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,513
Ben de Oğuz Karsan Bey'in satınaldığı domateslerden aldım ,gerçekten muhteşemdi.Tohumlarını saklıyorum. F1 den anlamıyorum ve tarımımız için korkuyorum,bir fide domatesi bile yetiştiremediğimiz için , ilerde çocuklarımız bir adet domates yemek için kaç saat yabancılara çalışacak..

dkp Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-08-2008, 23:02   #9
Ağaç Dostu
 
berduray's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2007
Şehir: bodrum
Mesajlar: 3,153
Galeri: 72
Ben ektim bile ileride seraya alırım diye düşündüm...

İki günde çimlendiler, yerel tatlar gibisi yok.

berduray Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-08-2008, 03:02   #10
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Balık baştan kokar

Sayın oğuz karsan yazınızdan dolayı sizi kutlarım.
Bu sadece domateste değil diğer toğumlardada var. Saymama gerek yok.
Bizleri savaşlarla yıkamadılar, terörle yıkamadılar, ekonomiyle yıkamadılar, tarımla yıkamadılar, diyoruz ama, yan yatırdılar.

Bir kere önce suçu kişiselliğe atıyoruz, olmuyor çiftçiye atıyoruz olmuyor.

Şimdi düşünün ben çiftçiyim;
Domates fabrikası geliyor, çiftçi ile sözleşme yapmaya (tabi tek taraflı sözleşme) diyorki sana fideni vereceğim, gübreni vereceğim, çiftçi de bakıyor, iyibe fideyi veriyor gübre veriyor, avansta veriyor.
Fiat ne kadar (örneğin 50 kuruş Ama o sözleşmede yok, sözde var.) Çiftçi iyi be ekelim.

Birinci kırımı alıyor ikinci kırım da fiat 25 kuruş çiftçi bağırıyor, duyan kim, ekmissin dökeceksin. Dökeceğim diye sözleşmede yapmışsın. Bir kere burdan kandırılıyor.

Gelelim daha önüne, bazı çıkar sahibi hani bizlerinde yalakalığını yaptığımız zengin para babaları (tabi onlarıda yöneten dış güçler) geliyor şirket yöneticisine veya sahibine, toğumunu vereceğim, şu toğumdan şu kadar üretirsen şu kadar şu paradan malını alırım, her iki tarafın çıkarları doğrultusunda anlaşmalar yapılıyor.

Buraya kadar bir diyeceğim yok.

Senin devletinin bir tarım politikası yoksa, (ki onlara göre var) o tarımı kişisel çıkar sahipleri para babaları tarım politikanı yönetir.

Peki bu para babaların parmakları ile gösterdikleri kişileri bizler seçmiyormuyuz?

Benim zenginliğe bir düşmanlığım yok, zengin bir ülke kalkınmış bir ülke refah bir ülke olalım, bunu hepinizden fazla ben isterim.

Ama benim bildiğim, her zengin kişiden her parası olandan borç istenmez, borç alacağın kişiyi iyi tahlil edemessen, hangi tuzağa düşeceğini de bilemezsin?


Düzenleyen Lilium : 22-10-2008 saat 13:36
Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-08-2008, 09:36   #11
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Ben de doğal tohumdan yanayım. Ticari açıdan düşünülce F1 tohumları tercih edenler olabilir ama tüketici bilinçlenince, üretici de doğal tohumlara daha çok yönelecek diye düşünüyorum.

Domatesin içinde şu var, bu var, bize bu yararı var, bunu güçlendirir... gibi bir çok bilgiler alıyoruz ama bu yararlar doğal tohumla üretilmiş sebzeler için geçerli değil mi? Genetiğinle oynanan tohumlarda bu yararların çok azının kaldığı söyleniyor. F1 tohumlarla doğal ürünlerimizi kaybediyoruz.

Şahsen karnımı doldurmak, yemeğimi tam tarifle yapmak için mutfağıma malzeme almıyorum. Bulabildiğim kadarıyla doğal (pek bulamıyorum ama) ve mevsiminde tüketmeye çalışıyorum çünkü amacım çocuklarıma yedirirken onların sadece karnını doyurmak değil, sağlıklarını korumak.

Eskiden yaz kış domates alırdım, son yedi senedir kışın almıyorum, yazdan kaldıysa kullanıyorum, kalmadıysa da kullanmıyorum. Amacım sadece kırmızı renkli yemek yemek değil, domatesin tadını ve yararını almak. Bunu sadece domates için değil bütün sebze ve meyvelerde uyguluyorum.

Organik olanlar pahalıya satılıyor ama bir üründen 5 adet boş alacağıma, 2 adet dolu almayı tercih ediyorum.

Tabii ki bunu yapamayıp öncelikle karınlarını en ucuz yoldan doyurmaya çalışan, alım gücü çok düşük milyonlarca insanımız var, onlar için diyecek lafım yok ama alabilecekler bilinçlenince, üretici de talebi mutlaka değerlendirecek, şartlarını ona göre ayarlayabilecek diye düşünüyorum.


Düzenleyen Kiraz : 23-08-2008 saat 09:38 Neden: ekleme
Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-09-2008, 18:13   #12
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Pembe Domatesin Tohumları.

Merhaba,

Sayın arkadaşlar Cumartesi gününden beri Çanakkale, Bayramiçteydim. Dün Altınoluğa geldim. Bu gün de İstanbuldayım.

Edremit-Balıkesir yolunun 50.Km.sinden itibaren yolun sağı, solu her yer pembe domates satan çiftçiler ile dolu. Yolun kenarına kurdukları derme, çatma gölgeliklerde domates, biber, kavun vs. satmaya çalışıyorlardı. Taptaze Tabi bir kasa aldım hemen. Her biri bir kilo gelir.

Ayrıca sabah toplandıkları için taş gibiydiler daha yumuşamamışlardı. Ben saat 10.00 gibi geçtim oradan. Daha çok yeşillerini seçtimki hemen yumuşamasınlar.

Diyeceğim şu ki orada dünyanın en güzel domatesleri yetiştiriliyor. Ama malesef pazarlayamıyorlar. Onlara yardımcı olalım. Marketlerden aldığımız, hormonlu sera domatesleri hiç bir zaman bu lezzetin yerini tutamaz.

Çanakkaleden, Balıkesirden gelen veya gelecek arkadaşlarınıza ve yakınlarınıza domates ısmarlayın. Mevsim zaten bitmek üzere 10-15 gün sonra yüz milyon da verseniz yok. Şimdi bir milyonken alın afiyetle yiyin. Çekirdeklerini de kurutup seneye balkonunuzdaki saksılarda yetiştirin.

Değerlerimize sahip çıkalım. Önerilerinizi bekliyorum.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2008, 13:21   #13
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Tarımda bizi asla yıkamazlar.

Merhaba,

Sn. Lilium,

Endişeleriniz yersiz değil. Merak etmeyin bizi tarımda yıkamazlar.

Nasıl yıkılmayacağımızı anlatmaya çalışayım. Birkaç çok uluslu tohum firması ülkemizde bazı operasyonlar yaptı. Doğru, ama artık foyaları meydana çıktı. Köylümüz kendilerine bedava dağıtılan tohumların asıl amacını anladı.

Ayrıca bizim daha üzerinde tarım yapmadığımız milyonlarca dönüm arazimiz var. Köylümüzden bazıları büyükşehirlere gelmeye çalışırken benim gibi bazı şehirlilerimiz de köylülerimizden bayrağı alıyoruz. Merak edilecek birşey yok. Ama daima uyanık olmalıyız. Çünkü emperyalist ülkeler hiç vazgeçmezler. Başka hileler deneyecekleri anı kolluyorlardır.

Domatesimiz, Elmamız, Patatesimiz, Kavunumuz, İncirimiz, Zeytinimiz, Soğanımız, Kirazımız, Şeftalimiz, Üzümümüz, Hıyarımız, Kayısımız, Fındığımız, Çayımız, Tütünümüz ve işe yarar değerlerimizin kaybolmaması için zaten bilinçli halkımız elinden geleni yapıyor. Ama tarım il müdürleri de makamlarında oturacaklarına artık bazı şeylerin farkına varsa da yeniden kendine yeten nadir ülkelerden olsak.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2008, 16:19   #14
Ağaç Dostu
 
hüsnüyusuf's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-10-2007
Şehir: Karaman
Mesajlar: 315
Galeri: 15
Miras kalan domates tohumları

Geçenlerde haber bültenlerinde yer alan bu haber, türlerin korunması adına çabaların ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlattı sanırım.



Babasının sandığında bulduğu tohumlarla İsrail'e kafa tutuyor


Mustafa Gürkan'a babasından kalan en büyük miras, domates tohumları. İlaç ve gübre kullanmadan yaklaşık 2 kiloluk domates yetiştiren Gürkan, tohumları İsrail'in gen teknolojisine karşı dünyaya pazarlamaya hazırlanıyor.


Eskişehir'de bir vatandaş, babasının sandığında bulduğu tohumları ekerek yaklaşık iki kilogram ağırlığında dev domatesler yetiştirdi. 'Yürek' adını verdiği domatesleri tescil ettiren vatandaş, şimdi İsrail'in gen teknolojisine karşı Türk domates tohumunu piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Eskişehir'de turşuculuk yapan Mustafa İhsan Gürkan, 3,5 yıl önce ölen babasına ait sandığın içinde domates tohumu buldu. Fide haline getirdiği tohumları tarlaya diken Gürkan, yetişen domateslerin normalin çok üstünde bir büyüklüğe sahip olduğunu gördü. En küçüğü 1,5, en büyüğü ise 1,8 kilogram ağırlığındaki domateslere 'yürek' ismini veren Gürkan, dev domateslerden tohum elde etmek için çalışmalarını hızlandırdı.

Yıllardır baba mesleği turşuculukla uğraşan Gürkan, hayatında ilk kez bu büyüklük ve şekilde domates gördüğünü söyledi. Yaşadıkları karşısında hayrete düşen ve 1 dönüm arazi üzerine ektiği domatesleri ilaç ve gübre kullanmadan doğal ortamda yetiştirdiğini belirten Gürkan, "Yıllardır sebze meyve yetiştiriyorum. Bir fidenin bu ağırlıktaki domatesleri nasıl taşıdığına hayret ettim. Hatta eşimi dostumu çağırıp gösterdim, onlar da gördükleri karşısında çok şaşırdı." şeklinde konuştu.

Domateslerin renginin pembe olduğunu ve bir tanesiyle 6 kişinin doyduğunu kaydeden Gürkan, "Domateslerin çekirdeği çok az ve dana yüreğine benziyor. Bu sebeple domateslere 'yürek' ismini verdim. Domateslerin içi tamamen dolu ve tadı çok güzel. Yiyenler tadını çok beğeniyor." ifadesini kullandı. Babasından kalan tohumları bir mücevher gibi saklayan ve tescil ettiren Gürkan, İsrail'e karşı dünyaya Türk domates markasını yaygınlaştırmak istediklerini vurguladı. Proje üzerinde çalıştıklarını anlatan Gürkan, "İsrail nasıl Türkiye ve dünya ülkelerine kendi adıyla domates tohumu satıyorsa biz de dünyaya Türk adıyla domates tohumu satacağız. Önümüzdeki yıl hayata geçireceğimiz çalışma ile hazırladığımız tohumları Türk ve dünya çiftçisine vermek istiyoruz. Bu nesil kaybolmasın istiyoruz." diye konuştu.

Mehmet Kuru

Zaman Gazetesi

hüsnüyusuf Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2008, 20:23   #15
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba

Sn. hüsnüyusuf, teşekkürler.

Aktardığınız yazı Türk Çiftçisi' nin kaybettirilmeye çalışılan özgüvenini kazanmasında ilk adım olacaktır. Son yıllarda duyduğumuz mucizevi tarım başarılarının sadece İsraillilerin tekelinde olmadığını herkes görsün.

Bilim adamlarımıza şimdi iş düşüyor. Dünyada kabul görecek bu gibi ürünlerin raf ve yolculuk ömürlerini uzatacak metodları geliştirirlerse bizimle kimse rekabet edemez.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:14.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024