23-10-2005, 15:30 | #1 |
botanist
|
Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu Sonuç Bildirgesi Yayınlandı
8-10 EYLÜL 2005 S.D.Ü. ORMAN FAKÜLTESİ ISPARTA SONUÇ BİLDİRGESİ Isparta’da, 8-10 Eylül 2005 tarihleri arasında gerçekleştirilen Korunan Doğal Alanlar Sempozyumunda ortaya çıkan görüşlerle ilgili olarak önemli konuların, özet halinde kamuoyuna duyurulması kararlaştırılmıştır. 1. Doğa korumaya ilişkin mevcut yasaların irdelenerek ülkemiz koşullarına uygun çağdaş ve doğa korumanın tüm ilkelerini içeren kapsamlı bir KORUNAN ALANLAR YASASI hazırlanması ve yürürlüğe konulması, 2. Ülkemizin tüm ekolojik ve biyolojik farklılıklarını temsil eden bir “Korunan Alanlar Ağı”nın oluşturulması, 3. Korunan alanlarla ilgili uluslar arası ilkelerle uyumlu “Uzun Devreli Gelişme Planları” ve “Yönetim Planlarının” yapılması, bu ilkelere uyumlu olarak yapılmış ve onanmış olanların, alanda uygulanmasına geçilmesi, 4. Bu alanların yerinden ve katılımcılık ilkeleri çerçevesinde yönetilmesi ve yöre halkının planlama aşamasından, uygulama aşamasına kadar değişen süreçteki etkinliklere katılımının sağlanması için gerekli teknik ve idari altyapının ivedilikle oluşturulması, 5. Kırsal kalkınma politikalarında, korunan alanlara ve çevresine öncelik verilmesi, 6. Korunan alanların araştırma, planlama/tasarım ve uygulama çalışmalarının eşgüdüm içerisinde gerçekleştirilmesi ve tüm korunan alanların tek kamu kurumu tarafından yönetilmesi, 7. Korunan alanlar için resmi kurum ve kuruluşlar, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları (STK) ve yöre insanları arasında işbirliğinin yapılması ve bu amaçla koruma hedefleri ve dayanaklarının belirlenmesi, 8. Doğa koruma bilincinin ve sorumluluğunun ülke ölçeğinde yaygınlaştırılması amacıyla eylem planları yapılarak hayata geçirilmesi, ziyaretçi merkezlerinin eğitim çalışmaları ve kaynak oluşturma çalışmalarında etkin hale getirilmesi, 9. Milli Parklar başta olmak üzere tüm korunan doğal alanlardan, koruma statüsü kazanmadan önce değişik nedenlerle doğal yapısı bozulmuş olanlar için, önceki yıllarda hazırlanmış ve hazırlanacak Uzun Devreli Gelişim Planlarında ve Yönetim Planlarında, zorunlu her türlü iyileştirme ve onarım çalışmalarına da mutlaka yer verilmesi, 10. Ülkemizin korunan doğal alanlarla ilgili bilimsel bilgi boşlukları bulunduğu gerçeğinden hareketle bu alanlarla ilgili özellikle biyolojik ve sosyo-ekonomik kapsamlı bilimsel araştırmaların özendirilmesi ve desteklenmesi, ülkemizin kısa ve uzun vadeli refahı için gerekli görülmekte olup doğal kaynaklarımızın yönetimi açısından şimdiki ve gelecek kuşaklara karşı yerine getirilmesi gereken ulusal sorumluluklarımız ve görevlerimiz arasında bulunmaktadır. Saygılarımızla arz ederiz. SONUÇ BİLDİRGESİNİ HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Adnan UZUN Prof. Dr. Aytuğ AKESEN Prof. Dr. İdris OĞURLU Prof. Dr. İlçin ASLANBOĞA Prof. Dr. Kani IŞIK Prof. Dr. Koray SÖNMEZ Prof. Dr. Musa GENÇ Prof. Dr. Muzaffer YÜCEL Prof. Dr. Mükerrem ARSLAN Prof. Dr. Osman GÖKÇE Prof. Dr. Sümer GÜLEZ Prof. Dr. Şenel ERGİN Prof. Dr. Türker ALTAN Prof. Dr. Uçkun GERAY Prof. Dr. Ünal ELER Doğa Derneği temsilcisi WWF-Türkiye Doğa Hayatı Koruma Vakfı temsilcisi Sempozyum Düzenleme Kurulu |
09-11-2005, 18:43 | #2 |
Ağaç Dostu
|
biraz geç oldu ama ekledim http://www.agaclar.net/index.php?id=2956 |
25-04-2008, 13:53 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Kral Hala çıplak !
Merhaba, " Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu Sonuç Bildirgesi Yayınlandı " yazısını okuyunca önce sevindim ve heyecanlandım. Sonra Türkiyede yaşadığım aklıma gelince boşverdim ve hüzünlendim. Malum bu gün yok olmaya yüz tutmuş bir sürü doğal sit alanı ilan edilen yerimiz,beldemiz ve belediyemiz var. Bakın bakalım kanunlara ve bir sürü bildiriye rağmen korunabilmiş mi? Korunamadıysa sebepleri ne? Niye ve kimden korunamamış? Söyleyeyim. Ranttan korunamamışlar. Eğer bir yerde rant varsa oranın korunma altında olması veya korunacak olması veya üzerinde ağaç olması orayı kurtaramaz. Ağacı keserler,tarihi binayı yıkarlar veya yakarlar. Niteliğini değiştirirler olmadı planı değiştirirler o da olmazsa haritayı yeniden düzenlerler. Yeşil alan ilan ederler sonra bir holdinge satarlar, üzerinde yapılana ortak olurlar. Ama bir yolunu bulup oradaki rantı paylaşırlar. Adamını bulup kuruldan geçirirler, belki istimlak edip, sonra paylaşırlar. Belkide site yapıp paylaşırlar. Ama korumazlar.Siz de asla koruyamazsınız. Kimler mi? Seçtiğimiz yöneticiler ve onların işbirlikçileri. Bkz. Hür ve bağımsız işbirlikçi işinibilir basınımız. Saygılar. |
07-12-2008, 11:12 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Korunan Doğal Alanlar Sempozyumu Sonuç Bildirgesi ne imza atan kurulun sayın üyeleri. Ülkemizin koruma alanlarının birisinin içinde bulunan meşhur Ayder Yaylası için ne gibi bir çalışma yapmayı düşünüyorsunuz ?. Ayder Yaylasının artan betonlaşma yüzünden artık korunan alanlardan çıkartılması gündeme gelmişti Kısaca Ayder Yaylasını yapılaşmadan ve diğer tehlikelerden korumak için görev yapanlar, betonlaşmaya göz yumdukları çin bu sefer yeni bir skandal karar ile artık burası betonlaştı dolayısıyla korumaya gerek yok demeye başladılar. Sizin fikriniz nedir? Saygılar |
10-12-2008, 22:15 | #6 | |
Ağaç Dostu
|
Problem vatandaşta değil.
Merhaba. Sn nariçi, Toplumumuzun biraz duyarsız olduğu doğru. Ama toplumun ve insanımızın suçu bence yok denecek kadar az. Hangi toplum basın yoluyla bu kadar manüple edilip önüne sanal krizler ve yaşam engelleri çıkartılsa, böyle yolunu şaşırıp memleket meseleleri yerine palyatif işler ile uğraşır hale gelir. Asıl olan devlet iradesidir. Ülkemizde işlenebilen birçok suç, neden Avrupa Ülkelerinde işlenememektedir?. Cevabı basit. Oradaki irade izin vermez. Diyelim ki devlet iradesini kullananlar zaafa uğradı ve bir boşluk oluştu. Bu sefer de halk izin vermez. Sivil toplum kuruluşları hemen devreye girip açığı kapatırlar. Bizde ise birçok kurul, Siyasi kirlenme kendilerine de bulaştığından, kuruluş amaçlarının tersi işler yapanları adeta ödüllendirir hale gelmiştir. "Rize Çevre ve Orman Müdürü Sabit Kandemir Ayder’in doğal özelliğini yapılaşma nedeniyle kaybettiğini söyledi." Alıntı:
Araştırmaya korkuyorum. Belki de terfi etmişlerdir. Saygılar |
|
|
|