agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bonsai > Yeni başlayanlar için yardım
(https)




Beğeni Düzeni48Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 30-10-2007, 23:48   #61
Ağaç Dostu
 
karaselvi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: denizli
Mesajlar: 464
Galeri: 12
Merhaba
İki tarafada haksızsınız diyemem. Başından beri benimde kafamı karıştıran bir konu bu.
Bence ortayı bulmak lazım bitkiler doğadada saksıdada buldukları besinlere göre büyür. Doğada aynı bitkinin devasa boyutlarınıda Çalı gibi kalmışlarınıda görmek mümkün. Şimdi kısa ağaçlar açımı çekiyor. Bazı ağaçlarında uzamaları da gölgede kalmamak içindir. Saksıya dikilen ağaçla çicek aynıdır. Çünkü ikiside bahçede olsa daha büyük olacaklardı. Ama saksıdaki çiceklere baktığımızda cabcanlı yapraklarından ve rengarenk çiceklerinden anlıyoruzki onlar mutlular. Annem menekselerini susuz bırakmaz. Mevsime göre güneşlerini ayarlar ve çok mutlular gerçekten doğasever biri bunu hissedebilir. Daha büyük olabilme ihtimalı hiçbir canlıya acı vermez. Ağaçlarında saksıdaki çiceklerden farkı yok bence. Onlarda gayet mutlular. Onlarında onları susuz gübresiz ve sevgisiz ilgisiz bırakmayan güneşlerini ayarlayan bir sahipleri(dadiları) var küçük kalmalarında bir mahsur görülemez japonlar kısa diye acımı çekiyorlar onlarında ırkları tabiata göre o şekli almış.......
Amma velekin bonsaiye büyük yaralar açmak kabuklarını soymak gövdelerini oymak benimde içime sinmış degil acı Çekmediklerini söyleyemem. Ağaçların sinirleri vardır acı çekerlerde deyemem. Bu bizi çok rahatsız ediyorsa bunlarsızda bonsai olur. Hemde çok güzel olur. Ben böle yapıyorum. Saten uzmanlaşmış olanlar harıcınde herkez bunları yapamaz.
Yav tel dediğin şey ne kadar duruyorki zaten dalda şekil alınca çıkarılıyor yara yok bere yok sadece dala yön veriyor. Benim ayağım da küçükken yamukmuş alcıyla düzeltmişler öle kalsa dahamı iyidi. Ha dalda tel ha ayakta alçı mantık aynı. Bu zaten tartışılmaz.
Küçük saksı meselesine gelince ; bir ağaç niye kök salar besinlere ulaşmak için ikincisi rüzgarda yıkılmamak için. Saksıdaki bonsainin toprağın en idealı seçilip gerekli zamanlarda besinleri veriliyor uzaklara kök salma ihtiyacı yok zaten. Rüzgarda görmüyorki kazık kökü olsun.

Formu başından beri takib ediyorum. Sonunda konuyu kafama böyle oturttum da kurtuldum. Tek dikkat çeken ağaca yara açılması oda olmasada olur yani. Bütün bonsailerde derin yaralarmı var ki.
Tüm canlıların yaratılış amacı insana hizmettir. Çicek acıyorsa insan içindir. yoksa arıların güzelliklerini çokmu taktığını sanıyorsunuz. Onlarda insana bal yapmak için uğrar çiceğe. Zaten bu bilimin ispatladığı bir konu. Bu dünyanın tek meyvesi insandır. Diğerleri yapraklar ve dallardır. Ve bu tesadüflerin eseri değildir.
konuyu kapatıyorum.(kendi kafamda ****** isteyen devam edebilir.)

karaselvi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 00:11   #62
Ağaç Dostu
 
bonsaisever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-08-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 3,775
Galeri: 48
Bonsai sevip yapana ve karşı olana söz hakkı veren bu konuda önemli olan; üslubunuzu koruyarak fikirlerinizi sunmak.
Yoksa tartışma yerine kavga eder gibi bir durum oluşuyor ki, hoş değil.

Her parasını verdiğimiz şeyi kendi malımız gibi görmemiz de ayrı bir tartışma konusu.
Bir Zeytin bahçesini veya Osman Hamdi Bey tarafından yapılmış Kaplumbağa Terbiyecisini satın almış olmamız, onu yakabileceğimiz anlamına gelmiyor değil mi?

bonsaisever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 09:23   #63
Ağaç Dostu
 
vyssera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,801
Galeri: 69
Kesinlikle Dün fazla galeyana geldim. Ama kızdığım nokta şuydu, bonsaici arkadaşlar, sanki suçlularmış gibi, hata yapıyorlarmış gibi, oturmuş, savunma yapıyorlar. Halbuki söylenecek tek şey var: HİÇ BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU ?

vyssera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 10:58   #64
Ağaç Dostu
 
sabah's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 2,922
Galeri: 11
Bu tartışma konusu bonsai denilince ilk akla gelebilecek konulardan ve aynı sorularla pek çok kişi buraya gelecektir.

Önemli olan yazı üslubunun konuyu saptırmasına izin vermeden tartışabilmek, görüş alışverişi yapabilmek.

Not: Tartışma sırasında ortaya çıkan Parasını ödediğimiz şeylerin ne kadar sahibiyiz? Tüm canlılar insan için mi vardır? gibi yeni tartışma konularına bu başlık içinde tartışılması uygun olmadığı için cevap yazmıyorum.

sabah Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 11:11   #65
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Bonsai bir sanattır. İster fidanlıktan alır bonsai yaparım, ister bahçeme dikerim. Parasını verdim mi? Verdim. Kimse karışamaz.
Böyle yazılmış olsa da aslında demek istenenin şu olduğunu düşünüyorum.

Alıntı:
Fidanlıktan satın aldığım bir fidanı, ister bahçeme diker, ister bonsai yaparım. Kimse karışamaz. Bonsai yapmak için doğadan fidan sökmüyorum.
Türkçeyi doğru kullanın diye boşuna yırtınmıyoruz.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 11:21   #66
Ağaç Dostu
 
vyssera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,801
Galeri: 69
Türkçeyi düzgün kullanmak konusunda gerekli özeni gösterdiğimi düşünüyorum. Sizin cümlenizdeki üslupla daha da hoş göründü. Teşekkür ederim.

vyssera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 12:03   #67
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-06-2006
Şehir: Melbourne Australia
Mesajlar: 4,550
Galeri: 232
Bonsaiye gonul vermis dostlarim, Turkiyede bonsai, yeni bilinmiye baslanan bir ugras ve yukarida tartisilan(zaman, zaman bagrisilan) konu belki daha uzun bir zaman karsiniza cikabilir. Bilincli bir sekilde bonsai yapan herkes biliyor ki bonsai yapmak agaclara bitkilere zarar vermek degil onlara severek bakip yetistirmektir. Bu konuda sizin yureginiz rahatsa, karsi taraftan soylenenler sizi rahatsiz etmemeli. Kimse kimseyi bonsai yapmak icin zorlayamiyacagi gibi, kimse de kimseyi bonsai yapmaktan men edemez.

Tum dunyada bonsaiye sanat gozu ile bakiliyor cunku gercekten bir sanat dalidir. Bir gun Turkiyede de bu sanatin en ust duzeye gelecegini biliyorum
Bonsaiye dogru kosarken yolunuz hep acik olsun.

Ali H. ALI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 12:48   #68
Ağaç Dostu.
 
tourkana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-11-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 2,494
Galeri: 21
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi vyssera Mesajı Göster
Ağacın sinirleri var da biz mi bilmiyoruz. Sanki hisseden bir varlık.
Merhaba Vyssera, ağaçların sinirleri var mı bilmiyorum ama çocukluğumda izlediğim bir deney vardı televizyonda.
Bitkilerin gövdelerini titreşimleri ölçmeye yaran bir alete verileri göndermesi için kablolar bağlanmıştı.Bitkilerin yan masasında duran akvaryumdan bir balık elle yakalandığında titreşimleri hızla artıyordu.
Bir bilgi daha ,oduncular baltaların uçlarını her zaman saklarlarmış.Üzerlerini bir kılıf falan geçirirlermiş,ağaçlar ürkmesinler diye.

tourkana Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 13:09   #69
Ağaç Dostu
 
vyssera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,801
Galeri: 69
Aslında ağaçlar.net'te olmamız bir avantaj. Bu konuları aydınlatabilirler. Ama şu bir gerçek, ağaçlar hormonlarla iç iletişimini sağlar. Bizim gibi hissetmezler. Beyinleri de olmadığı için, iletimin ulaştığı bir ana merkez de yoktur. İleti hangi hücreleri ilgilendiriyorsa o hücreler cevap verirler.

Mesela insanlar için düşünelim, bizim sadece benynimizdeki ağrı merkezi olmasa, ya da ağrıyı ileten sinir çeşidi olmasa, hiçbir acı hissetmezdik. Hatta öyle bir hastalık da mevcut. Bu hastalar da ağrıyı ileten sinirlerle ilgili sorun olduğu için, vücut tehlikelerden kendini koruyamaz, mesela yansa bile hissetmez. Ki balıklarda da bu sinir tipinden yoktur. Mesela oltaya vuran bir balık, ağrı duymaz.

İlk söylediğinize benzer bir olayı ben de duydum. Suyun yapısı ile ilgili. Mesela heavy metal müzik çalınan ortamda suyun yapısı farklı, klasik müzik çalınan ortamda farklıymış, ya da gürültüde farklı, güzel müzikte farklı davranıyormuş su. Belki canlılar olarak vücudumuzun çoğu su olduğu için bu tür etkileşimler bize de oluyordur. Ve ağaçlara da .

vyssera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 15:50   #70
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-03-2007
Şehir: bursa
Mesajlar: 134
Bir kanalda cok eskiden birseyler izlemistim. Hangi agac oldugunu tam hatirlayamadigim bir agac cinsi ile kapli ormana giden bir grup oduncunun olmesi hikayesi idi. Oduncular agaclara balta ile vurmaya baslayinca agaclar aralarinda haberlesip bir hormon salgiliyorlar ve ormancilar bayiliyor **** oluyorlardi. Daha sonra termal kameralarla falan ormana gidip inceleme yapan bilimadamlari ; agaclarin birine vurmaya basliyorlar ve agac kizarmaya basliyor. Daha sonra cevresindeki diger agaclarda kizarmaya basliyor ve hepbirlikte tepki veriyorlar. Ve dahasi zehirli bir gaz salgiliyorlar. Cok eskiden izledigim icin agac cinside dahil olmak uzere hicbir ayrintiyi hatirlamiyorum

seckayn Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-10-2007, 16:11   #71
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Oduncular ağaçlara balta ile vurmaya başlayınca, ağaçlar aralarında haberleşip bir hormon salgılıyorlar ve ormancılar bayılıyor ya da ölüyorlardı.


Aradaki 350 bin farkı bulun

Öyle olsa, bu tür haberlere gerek kalmazdı...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2007, 15:09   #72
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-04-2005
Şehir: Ankara
Mesajlar: 132
Galeri: 24
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi karaselvi3 Mesajı Göster
Merhaba
İki tarafada haksızsınız diyemem. Başından beri benimde kafamı karıştıran bir konu bu.
Bence ortayı bulmak lazım bitkiler doğadada saksıdada buldukları besinlere göre büyür. Doğada aynı bitkinin devasa boyutlarınıda Çalı gibi kalmışlarınıda görmek mümkün. Şimdi kısa ağaçlar açımı çekiyor. Bazı ağaçlarında uzamaları da gölgede kalmamak içindir. Saksıya dikilen ağaçla çicek aynıdır. Çünkü ikiside bahçede olsa daha büyük olacaklardı. Ama saksıdaki çiceklere baktığımızda cabcanlı yapraklarından ve rengarenk çiceklerinden anlıyoruzki onlar mutlular. Annem menekselerini susuz bırakmaz. Mevsime göre güneşlerini ayarlar ve çok mutlular gerçekten doğasever biri bunu hissedebilir. Daha büyük olabilme ihtimalı hiçbir canlıya acı vermez. Ağaçlarında saksıdaki çiceklerden farkı yok bence. Onlarda gayet mutlular. Onlarında onları susuz gübresiz ve sevgisiz ilgisiz bırakmayan güneşlerini ayarlayan bir sahipleri(dadiları) var küçük kalmalarında bir mahsur görülemez japonlar kısa diye acımı çekiyorlar onlarında ırkları tabiata göre o şekli almış.......
Amma velekin bonsaiye büyük yaralar açmak kabuklarını soymak gövdelerini oymak benimde içime sinmış degil acı Çekmediklerini söyleyemem. Ağaçların sinirleri vardır acı çekerlerde deyemem. Bu bizi çok rahatsız ediyorsa bunlarsızda bonsai olur. Hemde çok güzel olur. Ben böle yapıyorum. Saten uzmanlaşmış olanlar harıcınde herkez bunları yapamaz.
Yav tel dediğin şey ne kadar duruyorki zaten dalda şekil alınca çıkarılıyor yara yok bere yok sadece dala yön veriyor. Benim ayağım da küçükken yamukmuş alcıyla düzeltmişler öle kalsa dahamı iyidi. Ha dalda tel ha ayakta alçı mantık aynı. Bu zaten tartışılmaz.
Küçük saksı meselesine gelince ; bir ağaç niye kök salar besinlere ulaşmak için ikincisi rüzgarda yıkılmamak için. Saksıdaki bonsainin toprağın en idealı seçilip gerekli zamanlarda besinleri veriliyor uzaklara kök salma ihtiyacı yok zaten. Rüzgarda görmüyorki kazık kökü olsun.

Formu başından beri takib ediyorum. Sonunda konuyu kafama böyle oturttum da kurtuldum. Tek dikkat çeken ağaca yara açılması oda olmasada olur yani. Bütün bonsailerde derin yaralarmı var ki.
Tüm canlıların yaratılış amacı insana hizmettir. Çicek acıyorsa insan içindir. yoksa arıların güzelliklerini çokmu taktığını sanıyorsunuz. Onlarda insana bal yapmak için uğrar çiceğe. Zaten bu bilimin ispatladığı bir konu. Bu dünyanın tek meyvesi insandır. Diğerleri yapraklar ve dallardır. Ve bu tesadüflerin eseri değildir.
konuyu kapatıyorum.(kendi kafamda ****** isteyen devam edebilir.)

İşte doğaya böyle bakarsak bir mavi balinanın da penguenin de bir bonsainin de insana hizmet ettiğini düşünürüz ki bu yanlıştır.. Bu dünyanın tek meyvesinin de insan olduğu yine insani bir bencilliktir. Bu söyleminiz biraz dini imgeler taşıyor gibi de görünse, yaradılanı yaradan dan ötürü severiz kavramına çok uzakta kalmış..

Değerli bonsaiciler..
Ben fikrimi söyledim, kimi destek verdi, kimi uslubu farklı buldu. Kimi ben yapmayacağım vazgeçtim dedi.. Özetle yalnızca bonsai felsefesini haklı bulanlar yok, bulmayanlarda var.. Zaten bu dünyada da sürüp gelen bir tartışma..Bir dostum şöyle yazmış.."Kürtaj'da çok kötü bir olay, büyüyecek vatana faydalı bir insan olabilecekken öldürülüyor". Ben de ona şunu yazdım
"Büyüyecek vatana faydalı bir ağaç olabilecekken saksıda yetiştiriliyor"
Aradaki farkı anlamak biraz duygusal, biraz daha her yaradılana daha fazla saygıyı gerektiriyor.

Hepinize iyi günler..

Dev Sekoya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2007, 15:20   #73
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
Polemik yaratarak eğlenmekten başka bir niyetiniz olmadığı görülüyor yazılarınızda.
Ne site buna uygun, ne de bonsai başlığı.
Ciddiyet sınırları dışında dolaşmaya devam ederse, mesajlarınızı sileceğim. Bundan sonra.
Oltayla balık avlanarak balığa işkence edildiğini iddia eden zatın tezlerine benziyor sözleriniz.
Forumumuz başka üyelerin fikir, düşünce, dini görüşleriyle ilgili konuşmalar yapmaya uygun değil. Başka üyelere bu konuda kışkırtıcı sözler kullanmayın.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-11-2007, 16:59   #74
Ağaç Dostu
 
karaselvi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-09-2007
Şehir: denizli
Mesajlar: 464
Galeri: 12
Söylediklerim hem dini hem de bilimseldir. Hem bilimsel hemde dini olarak ispatlayabilirim. Ama bu forum fazla ısındı. konuyu burda konuşmak hiç hoş olmaz. O yüzden cevap veremiyecem.
İyi günler.

karaselvi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-11-2007, 19:08   #75
Yeni Üye
 
Sisyphos's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-11-2007
Şehir: izmir, güzelyalı
Mesajlar: 15
Aranızda pek yeniyim. Ve bu tartışmada söylemek istediğim birkaç şey var.
İnsanoğlu mağralardan çıkıp doğada bulduğu taşları dizerek ev yaptı ve içinde oturdu. Zaman içinde bu taşları kesti ve yonttuda.
Taş doğanın bir parçası. Doğa taş ile güzel ve doğada taş çok. Taşın bir sinir sistemi yok. Canlı değil ve yok. Faydası çok çünkü o olmazsa doğa da olmaz.
Daha iyi bir yaşam için insanoğlu doğayı kullandı ve ondan kendine bir ev yaptı. Bunda bir sorun yok.
Bitkiler bildiğim kadarıyla dna ya değil rna ya sahip ve bir sinir sistemleri yok. Yani bizim gibi acı çekmiyorlar. Nasıl doğadaki taşın doğanın bütülüğüne faydası varsa elbette ağaçlarında var. Bir süs yapmak için bir taşı kullanıyoruz **** ev yapmak için. Ve taşı birdaha yapamayız veya çoğaltamayız. Ağaçları ise çoğaltabiliriz. Fidan dikebiliriz. Bir dal parçasını köklendirip onu yaşatıyoruz. Onu yaşatmasakta kendimiz için kullanabiliriz. Çünkü fidan dikebiliriz. (Bu kavgalar dikmediğimiz için başlıyor galiba) Yani çoğaltmak gibi bir şansımız var. Ama taşı çoğaltamayız (niye taşa döndüm ben )
Tüm canlıların yaratılış amacı insana hizmet değildir. Neden insan olarak kendimizi doğadan farklı bir yere koyuyoruz? Biz doğal değilmiyiz? solucan nekadar doğalsa taş nekadar doğalsa ağaç nekadar doğalsa bize dokadar doğalız. SAdece yaptıklarımız doğal olmayabilir. Bu söz şöyle çevrilebilir. Tüm canlıların yaratılış amacı (bu canlıların içinde insanında olduğunu hatırlatayım) afrika dere kurbağalarına, komodo ejderine, hammsterlara, bıldırcınlara, dağlara, taşlara, dağlara-taşlara, ağaçlara, ....., hizmet etmektir. Doğa hepimiz içindir, hepimiz doğa içinizdir.
Ben ağaca olan sevgimden ve hasretimden dolayı "ben ağaca gidemiyorsam ağaç bana gelsin" diyerek başlayacağım bonsaiye. Benim ağaca ihtiyacım var ve şehirde bunun bir yolu yok. Şehiri terketmeninde bu sıralar hiç yolu yok.
Bir arkadaşımız vicdan sızlatmaktan bahsetmiş. Bir bonsai cüce diye okulda arkadaşları dalga mı geçicek? Peki bu ağacın canı mı acıyacak? Bir ağaçta bir dal eksik olsa bile ağaç bir süre sonra dengesini bulmak için yeni bir dal çıkarıyor. Ağacı mı eksilttik?
Bunu bir hayvana yapsaydık (akvaryum gibi) evet vicdan konusundaki tezlere katılacaktım. Merak ettiğim neden düşünülmeden bukadar karşı çıkılıyor? Neden düşünülmeden araştırlmadan önyargı ile yaklaşılıyor? ne bu şiddet bu celal?
Bonsai sanatı başlığında neden bu gereksiz kavgayı yapıyoruz?
Bonsai nin insanlara doğayı hatırlattığını düşünüyorum. Ve bu hatırlatmalar bence fidan dikme organizasyonları için etkili bir reklam.
Esenlikler efenim.

Sisyphos Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2008, 18:40   #76
Ağaç Dostu
 
serder's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-05-2007
Şehir: iST
Mesajlar: 227
Galeri: 3
Bonsai doğada mevcut. Doğayı taklit etmek bunu da onun parçaları üzerinden taklit etmek yanlış mıdır?
Şahsen "bonsai canlı hayatına bir müdaheledir" fikrine katılıyorum. Bu bir müdahele. Müdahelenin yanlış olduğuna katılmıyorum. Herhangi bir şekilde istek ve talep bildirmiyorsa (Görsel **** işitsel) sağlıklı yaşamasının ve hayatını sürmesinin bir cevap sayılacağını düşünüyorum. Akdeniz ikliminde yaşayan bir ağacı karadeniz ikliminde yaşatmak o ağaca eziyetmidir? Ağaca eziyet denince aklıma daha çok Yanlış ve acımasız budama, gereksiz ağaç kesmek geliyor. Çanak antenin önünü kesiyor diye ağaç kensen insanlar tanıyorum.

Ben topladığım ve asla filizlenmeyecek olan çam fıstıklarından ve atmayıpta çimlendirdiğim limon çekirdeklerinden bonsai yapmayı planlıyorum. Ben onları özellikle filizlendirmeseydim zağaç olma ihtimalleri yoktu. Doğaya müdahele ettim, onlar ağaç olmayacaktı. Şimdide ağaç ürettiğim için suçlu olurmuyum? Evimde ağaç bulunması mükemmel bir zevk. Bunun için birkaç ağaca eziyet etme fikrindeyim.
Kimseye değil cevabım. Şahsen düşündüklerim ve yapmak istediklerim sadece.....

serder Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-08-2008, 03:30   #77
Yeni Üye
 
ilyas2's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-08-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 12
Bonsai gerçekten ne soruyorum?

bonsai büyük metrelerce ağaçların küçücük hale getirilmesi..
Ne güzel değil mi..
Evinize asla sığdıramayacağınız ağaçları sığdıran sistem her ağacın farklı şekillerde yüzlerce yaşında ufak olarak gösterilmesi mi..

hııııı.....

öyle mi dostlar ..
alınan küçücük yavrunun dallarının kırılarak üzerine vurularak, ve hatta jiletlerle yüzlerinin kesilerek, darbelerle zarar verilerek filizlerinin kırılarak kesilerek büyümesinin engellenmesi değil mi...
iç organarına kadar hasarla yalnızca varlığını sürdürebilme yetisinde bırakılan küçücük bir çelik değil mi....

Siz ne derseniz deyin..
Siz ne kadar severseniz sevin..
bitkilerin eziyet görmesi değil mi bu durun..

ilyas2 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-08-2008, 14:09   #78
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Forumun başlangıcından bu yana, benzer tartışmalar yapılıyor. Konuyu ayrı başlıkta açmışsınız, buraya taşıdım. Önceki yazışmaları okuyabilirsiniz.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-08-2008, 14:46   #79
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-06-2006
Şehir: Melbourne Australia
Mesajlar: 4,550
Galeri: 232
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ilyas2 Mesajı Göster
bonsai büyük metrelerce ağaçların küçücük hale getirilmesi..
Ne güzel değil mi..
Evinize asla sığdıramayacağınız ağaçları sığdıran sistem her ağacın farklı şekillerde yüzlerce yaşında ufak olarak gösterilmesi mi..

hııııı.....

öyle mi dostlar ..
alınan küçücük yavrunun dallarının kırılarak üzerine vurularak, ve hatta jiletlerle yüzlerinin kesilerek, darbelerle zarar verilerek filizlerinin kırılarak kesilerek büyümesinin engellenmesi değil mi...
iç organarına kadar hasarla yalnızca varlığını sürdürebilme yetisinde bırakılan küçücük bir çelik değil mi....

Siz ne derseniz deyin..
Siz ne kadar severseniz sevin..
bitkilerin eziyet görmesi değil mi bu durun..
Iyi gunler Ilyas 2 Aramiza hos geldin.

Bonsai hakkindaki dusunce ve endiselerin, sadece bonsaiyi tanimamandan ve ya cok az tanimandan kaynaklndigini dusunuyorum.

Bitkilere eziyet eden birisi bonsai yapamaz. Bonsai yapmanin yolu sevmekten gecer sevmeyi bilmeyen icin bonsai uzak bir hayaldir.

Bonsai bir sanat dalidir ve diger sanat dallarindan ayrilan en onemli ozelligi canli olmasi yasiyor olmasidir. Bir bonsaiyi yasatmak icin bircok bilgiye sahip olmak gerekir. Bonsai yapmiya ugrasanlar da her ne sekilde olursa olsun bu bilgileri ogrenmiye calisiyor. Cunku uzerinde calisacagi agaci sevgi ile yasatmak zorundadir. Bir bahcivan nasil ki makasi ile gul agacini budarken, ona eziyet etmiyorsa, budadigi her dalin baharda nasil acilip gullerle bezenecegini dusunuyorsa ki mesleginiz geregi bu duygulari cok iyi bildiginizi dusunuyorum. Bonsai uzerinde calisan da ayni duygularla agacini budayip onun nasil bir sekil alacagini nasil guzellesecegini hayal ediyor.

Kisacasi bonsai ile ugrasanlar sizin dusundugunuz gibi bitkilere eziyet etmiyorlar. Onlar da bahcivanlar gibi duygu ve sevgi ile yaklasiyorlar uzerinde calistiklari agaclarina.

Sevgi ve saygi ile hosca kaliniz.

Ali H. ALI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-11-2008, 22:40   #80
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Neden bonzai ?

Bonzailer bende çok çelişkili duygulara sebep oluyor.

Bir yandan minyatür ağaçlar. Baktığınızda dünyayı küçülmüş gibi hissedersiniz. Hatta, ağaç ile orantılı boyda insanlar, hayvanlar hayal ederek minyatür ağacın altında hayali bir yaşam düşlersiniz.

Diğer yandan, az toprak, budanmış kökler ile büyümesine izin verilmeyen bir bitki. Sanki sürekli tahta pabuç giydirilip ayaklarının büyümesine izin verilmeyen kız çocukları, ya da boyunlarına bir sürü halka takılarak kaz boynuna benzer boyunlara sahip kadınlara yapılanlar gibi. Böyle baktığımda bitkilere uygulanan sadistçe bir işkenceymiş gibi geliyor.

Evde bir bonzai var. Çok da güzel. Fakat sanırım, saksısından çıkarıp bahçeye dikeceğim. Kafesten salınan saka kuşları gibi...

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-12-2008, 05:09   #81
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-06-2006
Şehir: Melbourne Australia
Mesajlar: 4,550
Galeri: 232
Sayin Meyvelitepe, "Neden Bonzai?"(Neden BONSAI?) diye baslik acip, dusunduklerinizi hissettiklerinizi yazmissiniz.

Asagidaki link benzer tartismalarin yapildigi bir yer. Okuduktan sonra umarim Neden bonsai? sorunuza yanit bulursunuz.
Iyi gunler.

Bonsai felsefesi

Ali H. ALI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-12-2008, 12:19   #82
Ağaç Dostu
 
vyssera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,801
Galeri: 69
Hayvanlarla bitkiler arasında karşılaştırma yapmak yanlış. hayvanlar çevresindekileri hissedip duygusal tepki veren canlılar. Bitkilere ne yaparsak yapalım, ve de onlar nasıl cevap verirse versin, olan bitenden haberlerinin olmasını sağlayan bir bilince sahip değiller. Bu nedenle bonsai ve diğer bahçe sanatlarının ahlaki ve vicdani bir sakıncası olmadığı bir gerçek.

vyssera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-04-2009, 09:20   #83
Ağaçsever
 
belki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-10-2008
Şehir: TRABZON
Mesajlar: 50
Sayın karaselvi3 telleme hakkında ben de sizin düşüncenize yakın bir örnek buldum. Diş teli kullanıyorum. İlk takıldıkları zaman ağzımın içini yara yapmışlardı yani acı çekmiştim baya. Sadece ilk takıldığı zamanda değil tellere ilave takılan lastikler çene ağrısı bile yapıyor zaman zaman.
Bu örneği niye verdiğimi düşünüyorsanız hemen cevaplıyayım: Bu konuda bitkilerle en rahat empatiyi ben kurabilirim.

Tellerden duyduğum acıdan bahsettim, çünkü benim acı algılayıcı sinir sistemim var...(1) Acıya katlanıyorum çünkü sonuç güzel olacak...(2) Tel takmasaydım, sadece 2 dişim yamuk olacaktı...(3)

Bitkilerin kanıtlanmış sinir sistemleri, acı algılayıcıları yok...(1) Telleme bitkiye şekil vermek için yapılır. Bu normal ağaçlara da yapılır [ parklarda ki ağaçlara dikkat edin, ben gördüm.Dalları telle sarmıyorlar ama telle bir yere bağlıyorlar.]...(2) Bonsai ye bunu uygulamazsak görsel bir fark olacak...(3)

Şunu da belirtmeliyim ki bitkilere algısız varlıklarmış gibi bakamayız. İnsanlar enerjileriyle cansız varlıkları etkiliyorlar. Bence; canlı ve enerjiye sahip bir bitki hem etkilenir hem de bizi etkiliyebilir.

Bu işi geliştiren Japonlar ki doğaya çok duyarlı insanlar. Bu yüzden bence bonsai ağaca acı çektirmiyor. Çektirse yapmazlarmış gibi geliyor bana.

Yine de tatmin olmayan arkadaşlar:
Babam da bonsaiye sıcak bakmıyor. Ona göre ağaç doğada olur, meyve verir, gölgesinde dinlenilir. O ağaç dikmeye devam edecek, ben de babama yardım etmeye. Aldığım bonsaiye çok iyi bakmaya çalışacağım, hazır bir bonsai, yeri gelince budayacağım, telleyeceğim de.
Bonsaiye karşı olanlar sanat karşıtı olmadığı gibi bonsaiseverler de cani insanlar değil.

Şunu da eklemek isterim ki: Doğa hiç birimizin oyun alanı değil. Bonsai de oyuncak değil. Belki kızacaksınız ama; özgülüklerine düşkün hayvanları nasıl evcilleştirmişsek bence bonsai de bitki evcilleştirmesi oluyor bir yerde.

belki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 16:07   #84
Ağaç Dostu
 
jokerkan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-12-2010
Şehir: ankara
Mesajlar: 105
aklıma takılan bir soru etik ile ilgili.

arkadaslar bende aslında hemen herkes gibi kendimi bitki dunyasına attım ve kacınılmaz olarak bonsai ile karsılastım. cok ilgi cekici ve bana hitap ediyor gibi bu sanat (suan ultra acemi olmama ragmen).

Aklıma takılan bir konuyu sizinle paylaşmak istedim bu işle ilgili üstadların fikirlerini ogrenmek istiyorum. Konu vede soru şu; bonsai etik mi? yani bir bitki buyumeye cogalmaya programlıdır. şartları yerindeyse yeni dallar yeni kokler yeni yapraklar verir, bu bir canlı olarak en dogal hakkı olmalıdır diye dusunuyorum.Bonsaide bitkiyi minicik bir hacime hapis etmiş olmuyormuyuz? ustelik öldürme riskine girerek? sürekli dallarını ve köklerini budayarak o bitkiyi mutlu mu ediyoruz gercekten? yoksa kendi zevkimiz icin o bitkiyi dar kalıplara mı sokuyoruz?
bonsai ye baslamadan once (ki bu buyuk ihtimalle hazır bir bonsai ile olacak) bu sorunun kafamda netleşmesini istiyorum aslında. degerli fikir ve dusuncelerinizi bekliyroum arkadaslar.

jokerkan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 16:38   #85
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
Bu konuya daha geniş bir çerçeveden bakılabilir. Yediğimiz bütün bitkisel ürünler bonsaicilerin ağaçlarında kullandığı teknikler kullanılarak biçimlendiriliyor. Ağaçlar budanıyor dalları şekillnediriliyor. Sebzeler belirli biçimde büyümesi için düzenleniyor.
Bonsaide tarımsal üretim teknilerinden farklı çok fazla uygulama yok.
Bonsaiye ilham veren doğadaki örneklere bakarsak, doğal nedenlerle büyüyemeyen ağaçlarla sıkça karşılaşırız. Bu bakımdan bonsai doğanın saksıdaki taklidinden başka bir şey değil.
Üstelik, bonsaici başka saksıdaki herhangi bir bitkiden çok daha fazla özenlidir ağacı için. Aksi olsa ağacın hemen tepki vermesinden anlayabilirdik. Bitki en ufak bir"mutsuzluk"da büyümesini durdurur. Bonsaide bunu görüyorsanız haklısınız. Bir meyve bahçesine dikilen fidanların da tümünün yaşayacağı garantisi yoktur.

Bonsainin saksıda yetiştirilen herhangi bir bitkiden bu bakımdan çok farkı yoktur.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 18:52   #86
Ağaçsever
 
alpmoon's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2010
Şehir: AYDIN
Mesajlar: 75
Değerli arkadaşım Jokerkan,
Bonsai ye başlamayı düşünmüşsünüz ama başlamadan önce de kafanızdaki bazı soru işaretlerinin aydınlanmasını istemişsiniz. Aslında o soru işaretlerinin içine kendi kendini sokmuşsunuz. Bonsaiye, gerçek bonsai felsefesiyle, maksatlarıyla ve inancıyla başladıktan sonra bu soru işaretleri zaten olmayacaktır. Anlık ya da günlük heveslerle, tesadüf beğenilerle bonsai konusuna dalıvermek yakın zamanda zaten ağaçlar kadar o kişiye de mutsuzluk, sıkıntı vermeye başlar. Bu evimize bir kedi ya da köpek almaya karar vermek gibi birşeydir. Alınacak sadece bir hayvan değil, ihtiyaçlarıyla, sağlığıyla, eğitimiyle, sevgisiyle bir aile bireyi almaktır. Bu sebeple zaman, maddiyat, uygun ortam, ilgi gibi birçok yönden iyice düşünüp karar verip ondan sonra alınmalıdır. İşte bonsai de bunun gibi düşünülmelidir. Bonsaiyi minicik bir hacime hapsetmek olarak görerek çekinmek yerine, ne istediğine çok emin olup karar vermeden başlayıp, bir süre sonra bıkıp o bonsai ağacını ölüme ve bakımsızlığa terketmekten çekinilmelidir. Dikkat ederseniz bonsailer küçük hacimlerde de olsa çok sağlıklı ve titizlikle bakılmaktadırlar. Doğadaki cinslerinden çok daha iyi şartlarda (toprak, hava, sağlık konularında) yaşatılmaktadırlar. Aynı zaman da bir eğitimden de geçmektedirler. Dal budama, gövde ve kök budama, şekillendirme vs. hepsi doğada olanlarda da mevcut. Doğadakiler soru işaretiyken bonsailerin köklerinde kocaman kurtlar, solucanlar vs. olmasına asla izin vermeyiz değil mi?
Aslında bence konuya şöyle bakmalıyız. Bonsailer seçilmiş, farklı ve de kültürel ağaçlardır. Kültürel canlılarda, o canlıların doğal ortamlarıyla karşılaştırma yapmak çok da gerçekçi ve mantıklı olmaz. Akvaryum balıklarının bir çoğu aslında tropikal ortamlarda, farklı coğrafyalarda yaşıyan balıklar olduğunu, evlerimizdeki muhabbet kuşlarının, kanaryaların ya da papağanların da yine böyle olduğunu biliyoruz. Bu canlılar da kültürel canlılardır. Bunlarda da mevcut evimizdeki ortamlarla doğal ortamları kıyaslanamaz. Hatta bunlar yapay ortamlarda daha çok ve sağlıklı çoğalıp gelişmektedirler. İşte bonsailer de böyle. Eğer olması gerektiği şartları veriyorsak ve gerçekten bonsai mantığına uygun bakıyorsak bu ağaçlar da son derece mutlu bir ömür geçiriyor. Budanmak, kesilmek, kırılmak ve hatta donup ölmek, susuzluktan ölmek doğal ortamda da mevcut birer gerçek. Doğmanın, çoğalmanın olduğu yerde ölmek de son derece normal. Yeter ki biz yapmamız gerekeni gerçekten yapalım, bonsaimizin hakkını verelim, ona ilgimizi verelim görücez ki o da yaprak ve çiçek açıcak, yeni sürgünler dallar verecek. Bu da onun sorunsuz ve mutlu olduğunu gösterecek.
Her bonsaisever mutlaka bir doğasever ve ağaçseverdir. Hiç birimiz onlara eziyet etmek, işkence yapmak ya da mutsuz etmek istemeyiz. İşte bu sebeple " hiçbirşey gibi bonsai de karşıdan görünüldüğü kadar" kolay değildir. Sizin bonsaiye başlamadan önce ağaçları mutsuz etmekten sakınmanızı bir ağaçsever olarak taktir ediyorum. Ancak konuya ve amaca böyle bakarsak, doğru başlayıp doğru ilerlersek, bonsaiye dalıvermek için daha birçok sebep var bunları da görmüş oluruz.
Ağaçları bu kadar düşünüp sevdiğinize göre, eğer yer ve şartlarınız uygunsa bonsaiye hemen başlamanızı diliyorum. Eminim ki bu sevgi ile birleştireceğiniz, burada ki hepimize yardımcı olmaya gayret eden üstadların bilgi ve tecrübesi ışığında çok güzel bonsailer yetiştireceksiniz. Yeter ki kararınızı verin. Kararınızı verdikten sonra yanlış yapmaktan değil, yanlış kararı vermekten korkun.
Saygı ve sevgilerimle...


Düzenleyen alpmoon : 13-01-2011 saat 18:53 Neden: imla düzeltme
alpmoon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 19:15   #87
Ağaç Dostu
 
cemo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-04-2008
Şehir: kdz ereğli
Mesajlar: 5,237
Galeri: 13
Ben sırık domatesi bile sardırırken, ip keser diye çarşfalarımı yırtıp bez yapmaya çalışırken, asla bir dala tel saramam.

Ağaçlarin budanması ile bu aynı şeymidir, bilenler cevap verir.

Hediye bir bonsaim vardı, alıp bahceye diktim. Bakalım akıbeti ne olacak.

cemo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 19:20   #88
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
 
memet's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-02-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 13,948
Galeri: 11
Bu durumda giydiğiniz ayakabılar konusunu da düşünmeniz gerekiyor. Malum kesilen hayvanların derileri yüzülüyor bu iş için.

memet Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 19:26   #89
Ağaç Dostu
 
cemo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-04-2008
Şehir: kdz ereğli
Mesajlar: 5,237
Galeri: 13
Ben, yılan derisi ayakkabı giymiyorum.
Saygılarımla

cemo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-01-2011, 19:28   #90
-
 
Giriş Tarihi: 31-08-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 55
''...Doğadakiler soru işaretiyken bonsailerin köklerinde kocaman kurtlar, solucanlar vs. olmasına asla izin vermeyiz değil mi? '' Bildiğim kadarıyla solucanlar zararlı değildir.

öZNe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:20.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024