14-10-2008, 06:27 | #781 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: Silivri / İstanbul
Mesajlar: 114
|
Sn. Malina, Merhaba, Yazılarımın hiçbir yerinde "Türkçe kullanımına dikkat etme konusunda uyarı yapılmasın" demedim. Uyarıda bulunurken “daha hoşgörülü olunması iyi olur” dedim. Bir de “tutarlı olunmalı” dedim. Bir de Sn. Tudor'un bana söylediği gibi, “özenli olunmasını bekliyoruz” demişti, uyarı yaparken “özenli olunmalı” dedim. Şüphesiz, herkesin sıfır yanlış yapmasını beklemek anlamsız olur. Hele dil gibi hareketli bir yapıda... Böyle bir iddiam ve beklentim yok. Ben kendi yazdığım yazılardaki hataları görüyorum. Henüz kimse beni o hatalarım yüzünden uyarmadı ama her yazımdan sonra ortaokulda kompozisyon yazmış ve öğretmenin azarını bekleyen çocuk gibi hissetmek de istemem. Bu şekilde hisseden bazı kişilerin forumları tamamen terk edebileceğini düşünüyorum. Bazılarının ise sadece okuyucu olup hiç yazmayacaklarını. Bu iki durumun da istenen durumlar olmadığını düşünüyorum. Öyle olsaydı, forum girişinde “Yeni üyeler neden yazışmalara katılmıyor?” diye bir anket olmazdı. Bu arada ben de sorayım. Eski üyelerin hepsi yazışmalara katılıyorlar mı? Yoksa çeşitli çekincelerinin yanında bir de eleştirilmekten korktukları/çekindikleri için yalnızca izleyici olmayı mı seçiyorlar. Ben her zaman dili, güzel konuştum ve kullandım, fakat okulda tembel ve ilgisiz bir öğrenci olduğumdan, okul yıllarında yazma konusunda hiç iyi olmadım. Buna rağmen zaman içinde seçimlerim beni yazmak zorunda bıraktı, daha sonra da başkalarının yazdıklarını denetlemek zorunda... O zaman gördüm ki, adlarının önünde kocaman unvanları olan birçok kişi, birileri onların yazılarını elden geçirmese pek de okunur bir şeyler yazamayacaklar. Onların yazıları böyleyken, iddiasız birilerinin yaptığı hatalar gözüme daha kolay kabul edilebilir, daha kolay görmezden gelinir oldu. Herkesin dilimizi güzel konuşmasını, güzel yazmasını, duygularını, düşüncelerini güzelce anlatabilmesini ben de arzuluyorum. Yine de tüm eğitim sürecinde bu başarılamamışken, bunu burada birkaç yazı, bir iki eleştiri ve azarlamayla halletmeyi düşünmek çok gerçekçi gelmiyor. Toplumsal olarak eleştiriye açık olmayışımız ve haklı, haksız her eleştiriye muhakkak bir savunma ile karşılık verme alışkanlığımız durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor. Tüm bu nedenlerle daha tahammüllü, daha yavaş olmalı ve beklentilerimizi daha uzun zamana yaymalıyız diye düşünüyorum. Bunlar benim düşüncelerim. Kimsenin, bu düşüncelerimi kendisine yönelik eleştiri olarak görmesini ve karşısında savunma geliştirmesini istemem. Sevgilerimle. Ertuğrul A. |
14-10-2008, 17:52 | #782 |
Ağaç Dostu
|
Sn. ertugrula Bu forumda en çok dikkat ettiğim konu başlıklarından biri de bu olduğu için araya girmeden duramadım. Benim de aynı sizin gibi çabuk tahrik olma özelliğim var Son yazınızdan anladığım kadarıyla, tartışma artık yönteme gelip dayanmış. Site yöneticilerinden biri olan Todor'un yazısını (ki adı ister uyarı olsun, ister hatırlatma, ister bilgilendirme; kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz çünkü kurallardan söz ediyordu) defalarca okumama rağmen, sizin anladığınız şekilde okul çocuğunu azarlar bir görüntü bulamadım. Bir süre daha geçsin, biraz daha yazışmaları okuyun. Site yönetiminin; ne kadar tahammüllü, beklentileri ne kadar uzun zamana yaydığını ve her yeni gelen üyeyle aynı şeyleri ne kadar sıklıkla yaşadığını kendiniz çok daha iyi göreceksiniz. Kişilerin, eleştiri konusunda neden bu kadar tahammülsüz olduğunu hep merak etmişimdir. Hepimiz sadece iyi olduğumuzu mu duymak zorundayız? Egolarımız sadece iyi özelliklerimizi mi duymayı kaldırabiliyor? En önemlisi de yapılan bir yanlış üzerine gelen bir eleştirinin, yöntem yerine haklılığı tartışılsa daha iyi olmaz mı? Hele anadilimiz gibi bir konuda, hele bu konu forum kuralları içerisinde yer alıyor ve her başlıkta "üyeler bu kuralları okuyup kabul etmişlerdir" yazısı bulunduğu halde, hala ne tartışılıyor bunu da anlamakta zorluk çekiyorum. Adlarının önünde kocaman ünvanları olanların yazılarını, toplum önüne çıkmadan düzeltecek birileri var. Bu onları kurtarıyor mu, evet kurtarıyor. O kişilerin yazım kuralları için verecekleri zamanda, daha iyi işler yaptıklarını varsayıyorum. Ayrıca bu kişiler benim için bir kıstas da değil. Ben kendi sorumluluğumu düşünürüm. Yazdıklarımı düzeltmem için fazladan ayırabilecek zamana da sahibim. Kimse arkamdan kovalayıp da biran önce bu yazıyı baskıya vermemi beklemiyor. Harcayacağım zaman sadece birkaç dakika. *** ile selam arasındaki zaman farkı ise çok daha az. İlk üye olduğumdan bu yana hep yazıyorum, sonuna dek yazacağım. Anadilimi seviyorum. Elbette bir edebiyatçı değilim ama yazarken de özenli olmak zorundayım. Konuşmalarımız uçup gidiyor ama yazdıklarımız hele internet ortamında iseler bizden geri kalanlar olacaktır. Bir süre sonra ben olmayacağım ama belki bu yazdıklarım bir yerlerde benden sonraki nesillerin karşısına çıkacak. Mirasımı da temiz ve doğru bırakmam gerekir diye düşünüyorum. Sn. ertugrula. Türkçeyi sizin kadar güzel kullanan birinin aramızda olması beni çok sevindiriyor. Eleştiriler ve karşıt düşüncelerin çarpışması bizleri daha ileriye götürür diye düşünüyorum. Bu yüzden, lütfen hep aramızda ve sesli olun. |
14-10-2008, 20:30 | #783 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili nevsune, Ben ertugrula'yı, yazdıklarından hiç de "çabuk tahrik olan" bir üslup içinde algılamadım. Bir ikinci göz olarak algımı belirtmek istedim. Sayın ertugrula, Yazılarınıza bakıyorum da, yoksa siz de "dördüncü kuvvet" mensubu musunuz? |
14-10-2008, 21:39 | #784 | |||||||
agaclar.net
|
ertugrula Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Ne demiştim: Alıntı:
Alıntı:
Yani ya bırakacağız dağınık kalsın, kim şimdiye kadar ne öğrendiyse, o biçimde yazacak, ya da müdahele edeceğiz. |
|||||||
14-10-2008, 21:48 | #785 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Ne yapayım, cevap mı vermeyeyim? Ya da "tamam siz haklısınız" deyip, susayım mı? Bence, verilen cevapları, eleştiriye tahammülsüz olarak algılamak daha da büyük bir sorun; haklısınız, durumu daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor... |
|
15-10-2008, 03:33 | #787 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: Silivri / İstanbul
Mesajlar: 114
|
Merhaba, Bu mektup diliyorum son mektup olsun. Hiç değilse bu serinin son mektubu olsun. Ben tartışmaktan kaçmaya çalıştıkça inadına tartışma çeşitleniyor ve derinleşiyor. Ben konu bir an önce kapansın diye, örneklerimi genelden vermeye çalışıyorum. Tek tek örnekler verip üzerinde tartışmak istemiyorum. Burada şöyle davranılmış, şurada böyle davranılmış demek istemiyorum. Bu nedenle genellemeler yapıyorum. Gelen son cevaplara bir iki satır cevap verip bitirmeye çalışacağım. Her yazının bir bölümünü ele alıp ona istediğiniz gibi cevap verebilirsiniz fakat bu cevaplar hiçbir zaman yazının bütününü cevaplamazlar. Bence yazıların bütününe cevap vermek gerekir. lerdemir : Ben çabuk tahrik olurum dedim, üslubumu bozarım demedim. Bu konuda bir daha yazmayacağım dediğim halde dayanamadım ve yazdım. nevsune : Hangi mesajımda yazdım hatırlamıyorum fakat siteye üye olduktan sonraki günlerde birkaç yüz mesaj okudum ve bu hiç de azımsanacak bir sayı değil. Okumaya da devam ediyorum. Fakat ben Todor'un mesajında azarladığını söylemedim. Azarlar tonda mesajlar olduğunu söyledim. Bu da genele ait bir eleştiri. Farklı mesajlarda, farklı yazarların azarlar tonda mesajlarını gördüm. Yazılarına dikkat edecek zamanı olmayan unvan sahiplerinin bu zamanlarını daha iyi işler yapmak için harcadıklarına da inanmıyorum. Aynen dediğiniz gibi sadece birkaç dakikalarını alır. Ayrıca unvan sahibi olmayanların zamanlarını onlardan daha değersiz işler yaparak geçirdiklerini de sanmıyorum. Eminim herkesin zamanı değerlidir ve herkes kendince önemli ve yararlı bir iş yapıyordur. Ve malina : Yazımın sonunda da dediğim gibi, yazıma karşılık bir savunma yazısı yazmanız gerekmiyordu. Çünkü yazımda söz ettiğiniz bölüm sizi değil, sizin uyarı yazısı yazdığınız kişilerin tepkilerini eleştiriyordu. Sanıyorum benim yazıyı kısa tutmaya çalışmam da işin içinden çıkmayı zorlaştırdı. Aslında yazdıklarıma savunma penceresinden bakmazsanız başından beri yanınızda olduğumu da görürsünüz. Tartışmaya çalıştığımız bu konu burada yazışarak içinden çıkılmaya çok da uygun değil gibi geliyor bana. Yanlış anlamadıysam zaman zaman bazı üyeler toplanıyor. Belki bir gün böyle bir toplantıda yüz yüze konuşarak daha kolay anlaşabiliriz. Şimdilik bu mektubun son mektup olmasını umarak herkese güzel Türkçeli günler diliyorum. Ertuğrul A. |
15-10-2008, 08:53 | #788 | |
Ağaç Dostu
|
Sevgili lerdemir, o yazımdan ilginizi çeken sadece tartışılan konuyla ilgisiz o tek bir cümle miydi? Yazının sahibi benim yerime yanıtını vermiş. Sn. ertugrula, bu konuyu istediğiniz yerde uzatıp, istediğiniz yerde kesmeye kalkıyorsunuz. Dikkat ettim de yazılarınızın sonunda "bu son olsun" demeye gelen ifadeler kullanıyor ama bu arada birilerine de yazmaları için konu yaratıyorsunuz. O zaman yanıtların gelmesi kaçınılmaz olacaktır. Tartışmada son noktayı koymak istemek, pek de haklılığı sağlamayabilir. Alıntı:
Neyse, yanıt hakkımı kullanayım derken konudan uzaklaşmak, bu tartışmayı sündürmek de istemem. Ben bu başlık altında çok kereler "agaclar.net sitesi forumlarında kullanılması gereken Türkçe yazım kuralları" ile ilgili düşüncelerimi yazdım. Hep de yazacağım. |
|
15-10-2008, 10:33 | #789 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Evet nevsune, o tek cümle idi; o yüzden sadece o kısıma istinaden yazdım zaten. Üstelik, evet, dediğiniz gibi, yazının sahibi cevabını vermiş, okudum. |
|
15-10-2008, 10:46 | #790 | |||
agaclar.net
|
Alıntı:
Siz de başka bir durum yüzünden, bu kadar hassas davranıyorsunuz. Aşağıdaki mesajınızdan bunu çıkarıyorum. Alıntı:
Alıntı:
Tabii bu da "tutarsız olmak" diye eleştiriliyor Bu kez, ben de "son kez yazıyorum" diyeyim. Son cümlem: İmdaaattt! |
|||
15-10-2008, 21:51 | #791 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: elazığ
Mesajlar: 120
|
Yanlış anlamışsınız...
Alıntı:
|
|
15-10-2008, 22:12 | #792 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: elazığ
Mesajlar: 120
|
Latifeden sayarsanız bizzat Elazığda şahit olduğum bir olayı yazayım.Kuruyemişciden çekirdek alıyordum.O sırada dükkana bir tane amca geldi,sanırım yaşı 55-60 civarındaydı. Bu sigaraların üzerinede uyarı yazılarının yeni olduğu zamanlardı.Neyse bir tane sigara istedi aldı,tam kapıdan çıkarken geri dönüp, kuruyemişciye - Oğlum şunu al bunun sadece öldürenini ver dedi. Paketin üstüne baktık ki; "sigara içmek cinsel hayatınızı öldürür" yazıyordu. Aynı markanın üstünde aynı yazdığından, amcamız başka sigara aldı gitti... |
16-10-2008, 15:33 | #793 |
Ağaç Dostu
|
Fidan dikimi ve yanlışlık yapanlardan istenmesi. Bu ikisinin bir araya gelmesi cidden hiç hoş olmuyormuş. |
16-10-2008, 17:15 | #794 |
agaclar.net
|
08-08-2006 tarihinde yazılmış ve sonra hiç gündeme gelmemiş bir cümleyi mi buldunuz bula bula? |
16-10-2008, 18:45 | #795 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: Silivri / İstanbul
Mesajlar: 114
|
Merhaba, Ben dil konusundaki sözlerimi bitirdim. Sanıyorum ne demek istediğim anlaşıldı ve ben de cevaplarımı aldım. Daha fazla detaya girmenin ve uzatmanın gereği yok. Hepimiz burada olduğumuz sürece daha çok konuşacağız. Herkese sevgiler Ertuğrul A. |
16-10-2008, 19:05 | #796 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
Alıntı:
Yaptığımız, daha iyisini bulabilmek için karşılıklı fikir yürütmekti. "uzatma" fiilinde rahatsız edici bir tını var. Başka bir konu açıldığında, yazışmalara katılmaya istekli olmayı engelleyebilir. En azından bende bıraktığı etki bu... |
||
16-10-2008, 21:14 | #797 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Türkiye ve Dünyada Gündem. 02.09.2008 sayılı Elinize Sağlık Hakim Bey. Yazısı. Kulağa ters gelen bir şey yok mu? Ağaç dikme bir ceza olabilir mi? Başka bir şekilde yazılması gerekir. Demiştiniz. O aklıma geldi. Yoksa 2 sene önce sizin yazdığınız bir cümleyi gündeme getirmek amacı ile yazılmadı. Saygılarımla. |
|
16-10-2008, 21:23 | #798 |
Ağaç Dostu
|
3 saat öncede Gül Kahvehanesinde bir yazı yazdım. Yazımda buraya uğramadan önce Türkçenin doğru kullanımı yazılarını okuduğumu belirttim. Gerek sizin, gerek Mine Pakkener hanımefendinin ve gerekse Sayın Yücel Özlem'in bu kondaki hassasiyetinizi anlıyorum. Bu konuda yazı yazan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Öğrenmenin yaşı yoktur diyorum ve faydalanmaya çalışıyorum. |
16-10-2008, 21:29 | #799 |
agaclar.net
|
Bunu, o konunun altına yazsaydınız anlamlı olabilirdi. Burada yer almasına şaşırdığımı dile getirdim. Ayrıca benimki, çaresizlikten gelen, "ne yapsak acaba" sorusuna cevap arayan, durumla dalga geçen bir yazıydı |
17-10-2008, 17:16 | #800 |
agaclar.net
|
Buradaki konu dışı yazıları Politika Kahvesi başlığına taşıdım. |
22-10-2008, 05:41 | #801 |
/
Giriş Tarihi: 07-10-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1
|
siz hangi türkçeden bahsediyorsunuz neyi korumaya çalışıyorsunuz kelimelerin yazılış şekilleri yerine ne yazdığına odaklansanıza güzel ülkem ne hale geldi bu düşünceler yüzünden sınır kapıları açılsa yüzde 70 ten fazlası kaçar ülkemden bıktırılmış bir millet haline getirildik insanlara eğitim verecek yerde baş örtülerine taktılar öğrencilerine neyin yanlış neyin doğru olduğunu anlatmak yerine büyük harfle başla küçük harfle yaz gibi gerçekte hiç bir anlam ifade etmeyen boş konularla eğitim verdiklerini sanıyorlar diyeceksinizki ne demek boş konular sizce hapishanelerde ve dışarıda vahşice cinayetler işlemiş tecavüz edip öldürmüş binlerce insanın paralarını alıp kaçmış kaç üniverste mezunu var veya imla hatası yapmayan insanlar var hiç araştırdınızmı bu insanlara eğitim verirken büyük harf küçük harf muhabbeti yapacakları yerde henüz vakit varken düşünmeyi öğretselerdi ya türkçemizi koruyalım diyorsunuz ben of luyum atalarım vatanımın her değerini korumaya son damla kanlarına kadar vardılar ve bende varım ama dikkatinizi çekerim "değerlerini" diyorum birilerinin uydurduğu ve sürekli değiştirdiği boş şeyleri değil türkiye cumhuriyetinin çok ciddi bir geçmişi yok kaçıncı yıl dönümünü kutladığımızı hatırlayın ve bende size sorayım türkiye cumhuriyetinin kurucusu ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK şu an bulunduğunuz mekana gelse hanginizle iletişim kurabilir ne siz onun konuştuğu dilden anlarsınız nede o sizin konuştuğunuz dili anlar hadi bir kısmını anlasanız bile baya bir kelimeyi anlamıyacaksınız hemde aradan çok sene geçmediği halde bu kadar bozulan bir türkçeyi korumaktan bahsedeceksiniz hanginiz arabaya "oturgaçlı getirgeçli götürgeç" diyor biz uyutulmuş bir milletiz güzel ülkem elimizden gidiyor her dalda dışa bağımlı olduk tarımımıza bile karışıyorlar olsun biz türkçemizi koruyalım ne olmuş yani develüasyonlar yaşanmışsa tecavüz edip öldürmeyenler salınmadığı halde tecavüz edip öldürenler bir günde serbest bırakılmışsa ve sayıları binleri buluyorsa ve daha daha salınanların büyük çoğunluğu tekrar öldürüp içeri girmişse ne olmuş biz türkçemizi koruyalım bu linke iyi bakın ve yazılanları okumaya çalışın altındaki imzayada dikkatinizi çekerim http://img227.imageshack.us/img227/6043/gizli2wf4.jpg kaçınız bu yazıyı okuyabildi??? ne dersiniz ben salağın tekiyim yanlış konulara önem veriyorum ne nokta ne virgül insan oğlu neden yazı yazmayı icat etmiş bir düşünün cevap basit beyin unutur bilgiyse değerlidir kaybedilmemelidir kaybetmemek için bir yöntem bulunması gereklidir ve bulunmuştur benim eksiğim ney biliyormusunuz virgül nokta değil yazımın okunmaması yazdığım kelimelere değil yazış tarzıma önem veren bir okuyucu kitlesi olması malum slogan varya hani tükçeyi kaybedersek türkiyeyide kaybederiz anlamında olan canım ülkemi kaybedecek olmamızın tek sebebi öğrenmeye aç bir millet olacağımıza eleştirmeye atak bir millet olmamız eleştirmek gözüyle değilde öğrenmek gözüyle okuyanlarınıza soruyorum yazdığım hangi cümleyi anlamadınız gerçek dünyayla eğitim verenlerin dünyası aynı değil bunun kanıtı tarihte ap açık ortada birçok değerli bilim adamı ve mucitimiz eğitim verenlerin dünyasında başarılı olamadıkları halde gerçek dünyada tarih yazıp tarihin akışını değiştirdiler ve biz gerçek dünyadayız ben ilkokul mezunuyum istanbul iski de taşeron (21.yüzyılın kölelik sistemi) olarak çalışıyorum anlıyacağınız cahilin tekiyim tamam cahilim korumamız gerekiyor dediğiniz değerin varsa değerini bilemiyecek kadar cahilim ama gel görki 9 yıldır yapmakta olduğum bir projeyi bitirmiş bir cahil google ye "rov" diye yazıp görsellerde aratırsanız binlercesi çıkacak yaptığım aracın tanımı kamera ve kol sistemi taşıyan pc konrollü bir deniz altı bir konuya dikkatinizi çekeyim googlede bulduğunuz sonuçların hepsi yurt dışında niye türkiyede yok çünkü çok dertliyiz bir sürü sorunlarımız var çözülmesi gereken noktalar virgüller başörtüyle gelen öğrenciler ve aynı zihniyete sahip olduğu halde hepsini henüz tam olarak tespit edemediğimiz erkek öğrenciler bilmem neredeki içki yasağı biz bu sorunları çözmekle uğraşa duralım bağnaz gerici irticacı iran "NASA" ya rakip olmakla meşgul olsun böyle giderse gerici dediğimiz iran on yıla kalmaz ufukta kaybolmuş olur olsun biz yinede gerici iran diyerek kendimizi ilerici sanarız sorun kalmaz türk usulü çözüm işte. kalbinizi kırdıysam her hangi birinizi üzdüysem af ola ama dertlendim bu sayfaya girince. sadece okuyan ve bilgiye aç birisi olarak yetkililer tarafından izin verilirse şimdiden sonrada okuyan birisi olarak kalmayı tercih ederim. yok izin verilmezse varsın kovulacağım dokuz köyden biriside burası olsun. hakkınızı helal edin. |
22-10-2008, 06:38 | #802 |
Ağaç Dostu
|
Yerli ve yabancı bir sürü kaynak var iken, neden kurallarının sevilmediği bir foruma üye olunuyor, ben bunu anlayamıyorum. Üstelik forumda yer alan bilgilere ulaşabilmek için üyelik de gerekmiyor. Ama "Ben soru sormak istiyorum." diyorasanız bu kurallara uymanızı rica ediyoruz. Çünkü diğer bilgi veren ortamlara göre daha temiz ve anlaşılabilir bilgiler vermeyi hedefliyoruz. Ve bazı forum siteleri, bizim kurallarımızı aynen kopyalayıp yapıştırıyorsa, bu bizim doğru yolda olduğumuzu gösterir. Sonuçta bilgi hiç bir yerde karşılıksız değildir. Bizim istediğimiz bedel ise forum kurallarına uyulmasıdır. Kişilerin algıladığı gibi bu kurallar biz yöneticilerin egolarını tatmin için konulmamıştır. İnsanların bu kurallara uymalarını isteyerek, çeşitli yaptırımlar uygulayarak zevk alıyor değiliz. Unutmayın, beğenerek üye olduğunuz bu forumu, koymuş olduğumuz kurallar yüzünden beğendiniz. Bir kişi Türkçe kullanımı konusundaki kurallarımızı beğenmez, bir kişi saygı kurallarımızı beğenmez, bir kişi doğu konuda soru sorulması gerektiğine inanmaz ise, şeftali yetiştiriciliğinde karpuz çimleme ile ilgili bir mesaj görürüz ve tertip banda thm göndresne lan olm yazıldığı zaman bize bu forumu kapamaktan başka bir çare kalmaz. Çünkü ne aradığımız bilgiye ulaşabiliriz, ne insanlar bilgi vermek için şevk duyar. |
22-10-2008, 07:26 | #803 |
Moderatör
|
Sayın kartel, yazınızı okumak için, önce derin bir nefes alarak ''siz hangiden'' başladım ve ''bu yazıyı kaçınız okuyabildirdi'' de bitirdim. (itiraf edeyim, arada bir soluklandım). Sonra, ikinci bir nefes alarak, ikinci paragrafa geçtim. Netice; hiç birşey anlayamadım. Tam, ben geri zekâlımıyım ki anlayamıyorum diyecekken, sayın Todor'un yazısını okudum. Ama bu, güzel dilimizin, kurallara uyularak yazılmış metni çok da güzel anladım. Sebep neydi dersiniz? |
22-10-2008, 12:53 | #804 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
22-10-2008, 13:29 | #806 |
Ağaç Dostu
|
Oflu Kartel hemşehrim Karadenizli hemen pes etmez, bırakıp kaçmaz. Sana yapılan uyarıları daha iyi olmak için bir fırsat olarak değerlendir. Burada hepimizin kusurları, yazım hataları olabiliyor. Önemli olan iyiniyetle elimizden geleni yapmamız. Cümlelerine büyük harfle başla, nokta ile bitir. Bu çok zor değil. Bir de anlatmak istediğini bölüm bölüm paragraflar halinde anlat. Kimse bizden makale yazmamızı beklemiyor. Burada hiçkimse eğitim seviyesi, zeka seviyesi ya da maddi olanakları nedeniyle ayrıma tabi tutulmaz. Kartel kardeşim hemen sinirlenme yazdığın metne dön bir kez incele. Ondan sonra düzelt düğmesine basıp gereken düzeltmeleri yap. |
22-10-2008, 13:32 | #807 |
agaclar.net
|
Bir de şuna kafam basmıyor. Birbirinden çok farklı sorunlarımız var. Herkes birinin ucundan tutsa ya... Birini düzeltmeye çalışmak neden diğerleri için engel gibi algılanıyor? "Çok sorunumuz var, şimdi bunun sırası mı?" sorusu, ölüm dışında her şey için söylenebilir. O zaman hiç birşey yapmayalım öyle oturalım, çünkü kimine göre o, kimine göre bu önemli; diğerinin sırası değil... |
22-10-2008, 13:50 | #809 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Geçen bir sene içinde başka bir mesajı yok. Yani uyarı yapmama fırsat vermemiş. |
|
22-10-2008, 15:07 | #810 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Todor şimdi buradan mimiklerimiz görünmediği için hangi ruh haliyle ne yazdığımız da pek belli olmuyor bu da bazen yanlış anlaşılmalara neden oluyor. Mesela ben bunları yazarken gülüyorum. Sebebi de şu: Genetik midir bilmiyorum ama bölgemin insanları nerede olursa olsun ( Demek ki dış koşullar pek etkili değil ) birdenbire parlama ve anında sakinleşme özelliğine sahip. Hatta günlük hayatta normal bir şekilde sohbet eden iki Karadenizliyi kavga ediyor zannedip ayırmaya bile kalkabilirsiniz. Leb diyene Çorum demeyi biliyoruz, hazırcevabız, espriliyiz ama gereksiz bir damarımız var. Bu arada deminden beri avatarınızı inceliyorum hala bir sonuca varamadım Cumhur Bey yazdıklarınız için çok teşekkür ederim. Sayın Malina kesinlikle haklısınız. Somut olarak sorun çözen tüm site üyelerine saygılarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. |
|
|