![]() |
|
![]() |
#811 |
Ağaç Dostu
|
Adaletden yana olmak, adil olmak elbette büyük bir erdem. Buna itirazım olamaz. Ben birisine haksızlık yapar isem tepki görmeyi hak ederim. Fakat ben şunu bir türlü anlayamıyorum; Burada da bir takım kurallar var. Bu kuralların hepsi bir takım deneyimler sonucunda konulmuş kurallar. Üye olduktan sonra kuralların değiştirilmesini istemek çok mantıklı değil. Kuralları beğenmiyor isen, hiç üye olmazsın. İsrail vatandaşlığına baş vurup, başvurum kabul edilince de, tatil günü cumartesi değil çarşamba olsun deme hakkım var mı? Avatarım köpeklerimden biri. Sol üst köşede gözü, sağ üst köşede burnu var. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#812 |
Ağaç Dostu
|
Okumak bende tuhaf bir hastalık halindedir. Gözüme nerede bir yazı çarparsa okurum. Yolda giderken tabelaları okurum, vitrinlerdeki yazıları okurum, arabaların plakalarını bile okurum. Birşey gazete kağıdına sarılırsa o gazete kağıtlarını okurum. Bir zamanlar ne kadar siyasi slogan varsa hepsini ezbere bilirdim, çünkü duvar yazılarını da okurum. Eskiden poşetler icat edilmeden önce gazete kağıtlarından yapılmış kesekağıtları vardı. Bakkaldan, manavdan bir şey aldığımda o kesekağıtlarının yazılarını da okurdum. Bu kadar okumaya meraklıyken, kartel'in yazısını hiç okuyamadım. Benim gözümde o yazı, klavyeye rastgele basılmış karman çorman harfler topluluğundan farksız kaldı. Ciddiye almaya uğraştıysam da, ıııhhhh olmadı bir türlü. Bir şeye karşı çıkarken ne için çıkıldığı kadar, usul da önemli oluyor. Yoksa amaç ortada kalıp, komik duruma da düşebilir insan. Bizler agaclar.net olarak; güzel Türkçemize sahip çıkanların ve ne yazdığı anlaşılanların hiç de azımsanmayacak bir çoğunluk olduğu güzel bir grup üyeleriyiz. Diğerleri gelirler, giderler, biz yolumuza devam ederiz. Düzenleyen nevsune : 22-10-2008 saat 19:59 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#813 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: elazığ
Mesajlar: 120
|
Sayın Kartel; Burada dil, imla kurallarına uyulma uğraşını neredeyse " abesle iştigal" olarak yorumlamışsınız.Şahsen bu forumda dil hususunda en çok ikaz edilenlerden biriyim. Ancak ilerlemenin çağdaş uygarlık düzeyi ve düzenine ulaşmanın hem bedeli, hemde aşamaları var. Kabullenmesenizde bunların içinde "dil meselemiz" de var. (objektif bakarsak) Bu forumda olanlar, site mensupları "karınca kararınca" kurallara uymaya uğraşıyor.Taktir etmek gerekmezmiydi? Bazan bir çok husususa sitem edesimiz geliyor; ama yerini ayarlamak gerekiyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#814 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: elazığ
Mesajlar: 120
|
Sayın Nevsune; herşeye rağmen okumaya devam etmeliyiz değil mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#815 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili asker, okumadan nasıl yaşanılır, bilemiyorum ki ![]() O okuma ve okuyamama eylemleri tamamen kartelin yazısı ile ilgili kıyaslamalardı. Yoksa “Ben ne çok okuyorum” ukalalığı değildi. Aman yanlış anlamayın n’olur. Şaka bir yana da, okumaksızın; yazarken veya konuşurken dilin iyi bir şekilde kullanılacağını hiç sanmıyorum. Okumak, insana yazarken de, konuşurken de belli bir disiplin sağlıyor diye düşünüyorum. Okuduklarımızdan belleğimize yer edenleri ister istemez kullanmak durumunda kalıyoruz. Beynimiz onları bellekten çıkartıp bize kullandırtıyor zaten. Bu okuma konusuna bir girersem sayfalar yazarım. Kimsenin sabrını zorlamayayım şimdi. Konuyu “Okumak iyidir, iyidiiiir” diye kapatıvereyim ![]() Aslına bakarsanız, yukarda sözünü ettiğimiz o yazı biraz kışkırtmak amacıyla yazılmıştı sanırım. Yazan; aslında dil kurallarını iyi biliyor ve istediğinde oldukça da iyi kullanıyor ama bize bir ders verme amacını güdüyor gibiydi. Yine de içindeki fikirler ne olursa olsun, öylesine gelişigüzel harfler topluluğu şeklindeki bir yazı, okunamadığı için bir anlam taşımıyor. Eğer düşüncelerini düzgün bir yazıyla anlatmış olsaydı, daha ciddiye alınıp gerçek tartışma ortamı doğacaktı. Fikirleri havada kaldı. Haaaa, kimse bu forumlarda bir edebiyatçı titizliği beklemiyor ama en azından çok genel kurallar var. İlkokulda öğretilen; bir cümleye büyük harfle başlamak, noktalama işaretleri kullanmak, ara vermek, “ismin de hali” olan de, da’ların bitişik, “dahi” anlamına gelenlerinin veya soru eki olan mı, mi, mu, mü’lerin ayrı yazılması, yazının paragraflara bölünmesi bu kadar mı zor? Bize çok mu zaman kaybettirir? Sanki zaman kadar bol harcadığımız başka bir şey var da. Başka bir tartışma konusu da, Türkçe yazım kurallarının ne gereği var? Var kardeşim. Bu sitenin kuralları var. Sen bu siteye üye olurken, sitenin kurallarını da kabul ediyorsun. Bu sitenin kurallarına uyacaksan kalırsın. Beğenmiyorsan, başıboş yazılan bir yığın web sitesi var, git oralarda yaz. Hem kuralları kabul et, sonra da tartışma çıkar. Ne yapalım, zaman zaman oluyor bu tartışmalar ama kervan, hep yoluna devam ediyor ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#816 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-10-2008
Şehir: Silivri / İstanbul
Mesajlar: 114
|
Merhaba Sn. Kartel, Yukarıdaki yazılarda da görmüş olacağınız gibi, yazım kurallarına uymak konusunda çok katı olmamak gerektiğini savunanlardan biriyim. Yine de sizin yazınız hakkında birşeyler yazmam gerektiğini düşündüm. Bir süredir siteye gelemediğim için yazınızı yeni gördüm. Önce şunu belirteyim ki, yazınızda hiçbir kurala uymama konusunda tutarsızlık göstermiş ve beş tane hata yapmışsınız, Bir yerde soru işareti kullanmışsınız, Bir yerde parantez açmış ve kapatmışsınız, İki yerde tırnak kullanmışsınız, Dört yerde nokta koymuşsunuz ve son olarak da Paragraflar kullanmışsınız. Bunları ya el alışkanlığından ya da daha iyi bir anlatım için yapmışsınız. Aslında şöyle bir bakınca, noktalama işaretlerini kullansanız, yazdığınız yazı gayet güzel ve akıcı bir dil ile yazılmış. Hiç sanmıyorum, fakat dediğiniz gibi gerçekten ilkokul mezunu iseniz, çok güzel bir yazım ve anlatım diline sahipsiniz. Yazınızın içeriğinin çok büyük bölümüne katılmıyorum. Politik görüşlerinizi hiç tartışmayacağım fakat Türkçe ile ve yazım kuralları ile ilgili yazdıklarınız hakkında birşeyler söylemeden edemeyeceğim. Dediğiniz gibi: Alıntı:
Bu kurallar, yazana eziyet olsun diye ortaya atılmamışlar, tam tersine, yazan derdini doğru anlatabilsin ve okuyan da kolayca anlayabilsin diye kullanılagelmişler. Tabii ki hiçbir kurala uymadan istediğiniz gibi yazarsınız, fakat buna ancak kişisel not denebilir, çünkü ancak siz kendiniz, ne yazdığınızı bildiğiniz için, fazla zorlanmadan o yazıyı tekrar okuyabilirsiniz. Bu başkalarının onu okuyup anlamasına yetmez. Eğer yazınızı şimdi yazdığınız gibi yazarsanız, sizi ancak benim gibi, ne kadar kötü yazılmış olursa olsun onu anlamak konusunda deneyim kazanmış olanlar dışında kimse anlamaz. En azından böyle bir yazıyı anlamak için kimse zaman ayırmaz. Bu nedenle gelin siz yine yazdığınız yazılarda yazım kurallarına uyun. Böylece, sizin yazılarınızı okuyan insanlar neden bahsettiğinizi daha kolay anlarlar ve bakarsınız sizin ilgi gösterdiğiniz projeye onlar da ilgi gösterirler. Bence, sadece okuyan birisi olarak da kalmayın, yazmaya devam edin. Eminim bu sitede ya da başka bir sitede anlatacağınız çok şey vardır. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#817 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-06-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 361
|
Merhabalar; Bence, Türkçe'yi düzgün kullanmaya dikkat ederken, yazım kurallarının yanısıra başlık ile yazılan yazının içeriği ve yazılanların mantıksal tutarlılığı gibi unsurlara da dikkat etmekte fayda var. Bunların da bir şekilde denetlenmesi gerek. Ben şahsen Sn. kartel'in yazısında, dilbilgisi ve yazım kurallarına dikkat etmekle, Atatürk'ün kendi zamanında bir dönem eski sözcükler kullanmış olması (ki kendi gerçekleştirdiği dil devriminden öncedir); tecavüzcü olup da dilbilgisi kurallarına dikkat etmeyen üniversite mezunu insan sayısı; başörtüsü sorunu ve belediyelerin içki satımını yasaklaması ile İran'ın bizi bilim ve teknolojide geçecek olması arasında herhangi bir mantıksal bağlantı göremiyorum. Tabii ki herkesin her türlü görüşe sahip olmaya hakkı var, ama bunları ilgili yerlerde belirli bir bağlam içerisinde tartışmak kaydıyla. "Yazım kurallarına dikkat edelim ki insanlar bizi anlayabilsin" dendiğinde, "başörtüsüyle uğraşıyorsunuz ama İran bizi geçecek, ortalıkta yığın yığın dilbilgisi kurallarına uyan tecavüzcü var, zaten Atatürk de 85 sene önce eski sözcükler kullanırdı" diye yanıt vermek bence tam da "ben diyorum bayram haftası sen anlıyorsun mangal tahtası" deyişine uygun bir cevap olmuş. (Kaldı ki Atatürk kendi dönemi gereği, dil devriminden önce elbette eski dilde yazıyordu ama, şahsen dilbilgisi kurallarına aykırı yazılmış, başı sonu beli olmayan hiçbir yazısını hatırlamıyorum). Saygı ve sevgilerimle. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#818 |
Ağaç Dostu
|
Aslında yazının farklı bir ana fikri var yine de Türkçemize dair bir yorum getirmekte. Üstelik de benim eğilimime ters bir görüş olmasına rağmen. İlginize. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...rid=249&gid=61 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#820 |
Ağaç Dostu
|
Bu başlık yalnızca Türkçe'nin değil, aynı zamanda kavramların da doğru kullanılması konusunun işlenebileceği bir başlık sanırım. Öyle olduğunu düşünerek bir katkı da ben yapmak istiyorum. Burada ekmek-dikmek filleriyle sürekli haşır neşiriz ama bu kavramların bu güne kadar büyük bir çoğunluk tarafından yanlış kullanıldığını gözlemledim. Bir çok arkadaş ya tohum dikiyor, ya da fide-fidan ya da çelik ekiyor. Muhtemelen büyük bir çoğunluğu dikkatsizliktendir ama yine de tohumları ekelim, fide-fidan ya da çelikleri de dikelim derim ben. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#821 |
Ağaç Dostu
|
Türkçenin doğru kullanımına dikkat çeken bir yazıdan alıntılar. "Burası Türkiye mi?" diye sorulan afişin sol alt kısmında Türk Dil Kurumu yazıyor. Burada dikkat çekilen konulara sitemizde zaten dikkat ediliyor ama üye adları konusunda da aynı hassasiyeti gösterirsek daha iyi olacak sanırım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#822 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkürler Sayın Malbman Bir çok arkadaş ya tohum dikiyor, ya da fide-fidan ya da çelik ekiyor. Muhtemelen büyük bir çoğunluğu dikkatsizliktendir ama yine de tohumları ekelim, fide-fidan ya da çelikleri de dikelim derim ben. Bir kavram kargaşasıda küspe ve posa kelimelerinde yaşanıyor. Küspe: Yağlı tohumların artıkları( Ayçiçek, mısır, kolza vs.) Posa. Pancar, elma, üzüm vs. artıklarıdır. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#824 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Türkçe kelime düzeltme programı olabilir mi?
Sağdaki ABC butonu çalışmıyor. İngilizce metinlerde bunu kullanıyoruz. Kullanırken de doğrusunu öğreniyoruz. Bunun türkçe olanı var mıdır? ''Fesfese'' yazmışım ''vesvese'' galiba doğrusu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#825 |
Ağaç Dostu
|
Ben de forumda gördüğüm bir yanlışa dikkat çekmek istiyorum. Özel bir isim yapım eki aldığında bu tırnak işaretiyle ayrılmaz. Örnek; Van, yapım eki olan -lı, -li aldığında bu kelimenin kökü artık Vanlı olmuştur. Vanlı - doğru Van'lı - yanlış ![]() Bir başka yanlış ise özel isimlere çoğul eki eklendiğinde o artık özel isim olmaktan çıkmış, cins isim olmuştur. Burada da ek, tırnak işareti ile ayrılmaz. Örnek; Vanlılar - doğru Vanlı'lar veya Van'lılar - yanlış. Dil isimleri (Türkçe, Arapça, İngilizce), millet isimleri (Türk, Çeçen, Alman), din isimleri (Hristiyanlık, Müslümanlık, Budizm), şehir adları, dağ, dere, tepe, deniz, göl, ırmak vs. isimleri, büyük harfle yazılır. Örn; Ağrı Dağı, Van Gölü, Ege Denizi, Menderes Nehri vs. Bu konuda duyarlı olmak isteyip bilgi sahibi olmayan üyelere ve Türkçe'ye ufak bir katkım olsun. ![]() Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 03-04-2009 saat 11:40 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#826 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Örn; Ceviz (Arapça) - Goz (Türkçe), Mısır (Arapça ?) - Darı (Türkçe), Hala (Arapça) - Bibi (Türkçe), Bunun gibi örnekleri bir defter dolusu tutuyorum, kulağım özellikle yaşlılarda, yeni nesil gittikçe kimliksizleşiyor. Yön, renk, eylem ve deyimler hatta ünlemler vs. o kadar zengin ki şaşırıp kalıyorum. Tarihi boyunca sürekli hareket halinde olan bir milletin eylem ifade eden kelime sayısının çokluğu da normal. Durgun bir kültürün eseri olan Arap ve Fars dillerinin eylemleriyle kıyaslanamayacak kadar çok eylem köklü kelimemiz var. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#828 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yer adlarında ilk isimden sonra gelen deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: Ağrı Dağı, Aral Gölü, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Fırat Nehri, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi, Süveyş Kanalı. Benim de azıcık katkım olsun. ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#829 |
Ağaç Dostu
|
Celal Bey, inanın ben yazdığım şekilde biliyorum doğrusunu. Özellikle o kısma dikkat çekiliyor sadece isim olarak (Ağrı) verilen kısım büyük yazılır cins kısım (dağı) küçük harfle. ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#830 |
Ağaç Dostu
|
Emir büyük yerden. TDK böyle yazılacak diyorsa böyle yazarız. ![]() Peki Van kedisi hangi kısma giriyor? Çok iyi hatırladığım bir ÖSS hazırlık kitabında aynen yukardaki şekilde yazılması gerektiği yazıyordu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#831 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
02-03-2007 tarihinde konuşmuşuz ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#832 |
Ağaç Dostu
|
Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün. Kaynak |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#833 |
Ağaç Dostu
|
Verdiğim link Türk Dil Kurumunun, Yazım Kılavuzu bölümünün ''Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler'' alt başlığına ait. Bu foruma katılmadan evvel ben de farkında değildim böyle bir linkin varlığından. ![]() Yazım Kılavuzu Linki:http://www.tdk.gov.tr/TR/BelgeGoster...AC10DE3DF29AC6 UYARI: Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dekanlığına, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğüne, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Mavi Köşe Bakkaliyesinden, Gimanın. (''Türk Dil Kurumunun'' yazarken kesme işareti var mı diye yine aynı kaynağa baktım. ![]() İyi niyetli katkılarınız için kendi adıma teşekkür ederim. Yukarda verdiğiniz örneklerden bir bölümünü ben de yazınızı okuyunca öğrendim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#834 |
Ağaç Dostu
|
Çok enteresan. ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#835 |
Ağaç Dostu
|
18. Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde özel adlar büyük harfle başlar: Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi. ![]() Bunu da şimdi öğrendim: 28 Aralık 1982'de göreve başladı. Lale festivali 25 Haziranda başlayacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#836 |
Ağaç Dostu
|
Çok teşekkür ederim Celal Bey, şöyle kızarmış bir yüz ifadesi yok ki kullanayım. Bir de hassasım diye geçinirim ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#838 |
Ağaç Dostu
|
Sadece bu konu için değil, genel anlamda kastetmiştim. Böyle düşünmek istemiyorum ama gördüklerim ve yaptıklarım böyle düşünmeye sevkediyor. ![]() ![]() Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 03-04-2009 saat 11:36 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#839 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#840 |
Ağaç Dostu
|
Şiddete tandansım vallahi dertten Şiddete temayülüm vallahi dertten Şiddete meylim vallahi dertten Şiddete meyyalim vallahi dertten Şiddet eğilimim vallahi dertten Şiddete eğilimim vallahi dertten Şiddete yönelimim vallahi dertten Şiddete yönelmem vallahi dertten sayın cevviz'in önerisi Ne diyorsunuz arkadaşlar ? ![]() Düzenleyen seleste : 02-05-2009 saat 18:17 Neden: ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|