15-11-2007, 00:49 | #31 |
agaclar.net
|
İstanbul' da açık havada bu bitkinin yetişmesi riskli. Donlardan etkileniyor. İzmir'de bile genç ağaçlarda don zararı olabiliyor. Çevresini naylonla sarsanız bu sefer de ibrelere zarar verirsiniz, ama gövdeyi önce çuvalla sonra naylonla sarın, bu bir nebze etkili olabilir. |
16-11-2007, 22:27 | #32 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-11-2006
Şehir: Istanbul / Milas-Muğla
Mesajlar: 35
|
Alıntı:
Mine hanım, bu ağacın dallarının çapı ne kadar genişliyor acaba? |
|
20-03-2008, 09:22 | #35 |
Ağaç Dostu
|
Salon Çamımda Sorunlar Var. Teşhis ve Reçete Ricası
Merhabalar, Benim salon çamım yaklaşık 3 yıldır benimle yaşamakta. Genel bilgilerim dahilinde düzenli bakımım sonucunda her yıl muntazam şekilde büyüdü, boy attı. Halen de bu büyüme sürmekte. Ancak, konumunu hiç değiştirmemiş olmama rağmen -yani ışık alışında sert bir değişiklik yok- 1 ayı geçkin bir süredir sulama rejiminde aksatmalarım oldu. Temizlikçi kadın bir ara çok sulamış; ben toprağını kurumaya bıraktım; o ara çok kuruttum galiba; sonra onu gidermek için tekrar suladım, biraz da besin ilaveli su verdim derken vaziyet fena oldu. Fotoğrafladım ki teşhis kolay olsun. Bitkinin genel görünümünde büyük bir sorun yokmuş gibi görünmesine rağmen, bazı ana dallardaki kimi ara dalların merkezinde sararma ve sonrasında kuruyarak dökülmeler var. Son haftalarda bu eğilim arttı. Acaba besin ilavesini mi fazla kaçırdım da yanmaya mı sebep oldum onun da farkında değilim. Tam anlamıyla bir şaşkınlık içindeyim. Bilenlerden yardım istirham ederim. Aşağıdaki sararan dallara örnek. Bu ise sararma sonrası kurumaya örnek. Bu da kuruma... Bu da kuruma... Bu fotoğraftaki keskinlik ve karalık sizi yanıltmasın; görüntüyü netleştirmek ve keskinleştirmek için autocorrect'e tıkladıktan sonra oluşan görüntüdür. Yanıltmasın. Diğerlerinde böyle bir etki yok. Hepsi doğal... |
20-03-2008, 09:23 | #36 |
Ağaç Dostu
|
Genel görüntüleri de buraya ekliyorum... Bu fotoğraf elle kontrol yaptığım sırada ufacık bir dokunuşla kolayca dökülenlerin saksı dibindeki toplu görüntüsü... Bu ise çamın halen daha büyümeye devam ettiğini gösteren tepe sürgünü... Bu da çamın genel formunu göstermek için... |
21-03-2008, 12:37 | #37 |
Yeni Üye
|
Sayın lerdemir, Arokaryalar güneş ışığından mahrum kaldığında, az sulandığında ve su ile yaprakları fısfıs yapılarak yıkanmadığında yapraklarını bu şekilde döker. Kuru olan yaprakları elinize toplayınız böylelikle ağacın yeni filizleri büyütmesine yardımcı olacaksınız. Ama size tavsiyem dalları kesmemeniz yönündedir. Bir dalda hiç yaprak kalmasa da kesmeyiniz çünkü bir süre sonra yeni yapraklar çıkartmaktadır. Bir de arokaryanın yerini sevip sevmediğini,durumunun iyi olup olmadığını dallarının duruşundan anlayabilirsiniz. Eğer arokaryanın durumu iyi olursa dallar yukarı doğru kalkar. Üzgünüm ama sizin arokaryanın dalları aşağı doğru sallanmış. Benim bunları nereden bildiğimi düşünmüş olabilirsiniz. 15 yıldır bizde olan arokarya çamımız var. 5 sene önce bahçeye diktik. Ona bakarken elde ettiğimiz tecrübelerimizi size aktarmak istedim. |
21-03-2008, 14:17 | #38 |
Ağaç Dostu
|
Fatmairmak, Tecrübeler benim için çok değerli. Zahmet edip de aktardığınız için teşekkürlerimi sunarım. Lakin, verdiğiniz bilgiler ışığında kafamda oluşan bir şüphe var. Bu çam, yaklaşık 3 yılı aşkın bir süredir aynı noktada durmakta ve düzenli olarak büyümekte bugüne kadar. Hani, yerinden memnun olmasa bugüne kadar böyle bir performans göstermezdi diye düşündüm. Ama sulama rejimini bozduğum muhakkak. Fısfıslamadım da nicedir. Çok büyük bir saksıda, çok ağır. Ahşap parkenin de üzerinde olduğu için fısfıslayamıyorum... Direkt günışığı görmeli mi? Ona göre bir yere alayım mı dersiniz? |
25-03-2008, 08:04 | #39 |
Yeni Üye
|
Sayın lerdemir, Düzenli olarak büyümesine sevindim. Bir yıl içinde kaç santim uzadığını iki dal arasındaki mesafeden anlayabilirsiniz. Fotoğraftan kaç santim olduğunu anlayamıyorum. Ama şunu belirtmek isterim eğer yerini severse bunun iki katı daha büyür ve bu kadar çok yapraklarını dökmez. Bitkiniz sağlıksız durmuyor. Size tiyo vereyim mutlu olduğu yerini sevdiğinde önce yapraklar yere paralel oluyor sonra da yaprakları havaya kaldırıyor. Biz nereyi sevdiğini yaprak durumundan anlıyorduk. Direkt gün ışığına koymayın. Gölgeli olsun. Balkona taşıyıp bolbol fısfıslarsanız hoşuna gidecektir. Bizimki saksıdayken annem bol bol su veriyordu. Bir de her bahar saksısındaki toprağı değiştirip bol hayvan gübresi koyuyorlardı. O zaman keyfi yerine geliyordu. Bizim arokaryamızı da görmeniz için bir fotoğrafını ekledim. |
25-03-2008, 13:16 | #40 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-03-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 30
|
Nasıl araucaria üretebilirim?
Merhabalar, Araucaria üretimi için tepe çeliği almanın uygun olduğunu okudum ancak bu konularda çok acemi olduğumdan sormak istiyorum bu ay çelik almak için ne derece uygun?(marmara bölgesi için) Ve tepe çeliği derken en üstteki dalı mı almalıyım? (çok küçükler) Alt dallardan alırsam enine büyüyeceğini de okudum, hangisini nasıl almalıyım? Çeliği aldıktan sonra direk torfa ekmem yeterli olur mu yoksa suda bekletmem gerekir mi? Kendi araucariamı üretmek istiyorum beni bilgilendirirseniz çok sevinirim sevgiler... Düzenleyen chaenomeles : 31-03-2008 saat 13:03 Neden: Harf hatası |
25-03-2008, 13:32 | #41 |
Ağaç Dostu
|
Fatmairmak çok teşekkür ederim. Uzama ölçümünü yapıp yazacağım; bakalım sizce de normal mi? O zaman hazır mevsimi gelmişken ben bir toprak değiştireyim; humuslu toprak, torf ve kompost karıştırayım. Arokarya için ideal saksı harcı karışımı hakkında bilgisi olan var mı? Ne tür toprak sever, ne oranda ne karıştırmalıyız? Elimde torf var, az bir miktar biofarm humus var; az bir miktar Arsil var, bir miktar da ev yapımı kompost var. Onları karıştırıp iyi bir harç yaptıktan sonra hem toprağını hem de yerini değiştirmeyi düşünüyorum. |
04-04-2008, 10:37 | #42 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-12-2007
Şehir: konya
Mesajlar: 16
|
Arokaryo (Araucaria excelsa)
Arokarya botanik adı Araucaria excelsa olup Araucariaceae familyasından bir süs bitkisidir.Türkçe adı salon çamı denilmektedir. Doğada 18 türü bulunan Araucaria cinsinin bu türlerin yetişme istekleri şu şekilde; kışın en uygun sıcaklık 10-16 C dolayındadır.Ancak 5 C'nin altına düşmemelidir. Orantılı nem: %60-%70 yeterlidir. Işık isteği: aydınlık yarı gölge veya hafif güneşli yerlerde iyi yetişir. Doğrudan güneş ışığından korunmalıdır. Üretim Tekniği: tohum ve yeteri kadar anaç bitkinin bulunması halinde tepe çelikleri ile yapılır.Çelikler çok yumuşak veya sert olmayan sürgünlerden Aralık ayında alınır, reçinesi temizlenir ve odun kömürü tozuna batırılır.Daha sonra hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilir. Köklendirme ortamı sıcaklığı 13-16 C olmalı ve üzeri cam veya plastik örtü ile örtülmelidir. Bu şekilde 3-4 ay sonra köklenme işi gerçekleşir. Bakım önerisi: her 2-3 yılda bir Mart ayında saksısı değiştirilmelidir. Gübreleme: Mayıs- Ağustos ayları arasında 2 haftada bir 0.5-1 g/l açelya gübresi verilmeli Sulama: İlkbahar ve yazın kireçsiz su ile sulanmalı yapraklara su püskürtülmelidir.Kışın dinlenme döneminde ise 7-10 günde bir az miktarda su verilmelidir. Budama gerekemez. |
10-06-2008, 14:32 | #43 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-02-2008
Şehir: Erzurum
Mesajlar: 27
|
Beş gün önce salon arokaryası hediye aldım. Çok sevdiğim bir salon bitkisi olduğundan böyle bir çiçeğe sahip olmanın mutluluğunu yaşıyorum şu anda. Hemen bakımı konusunda yazılanları okudum. Bilgi ve tecrübelerini paylaşan arkadaşlara teşekkür ederim. |
26-06-2008, 13:49 | #44 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 26-06-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1
|
50-60 cm boylarında Arokarya arıyorum...Konuyla ilgilenen veya konu hakkında bilgisi olanların yardımlarını rica ediyorum... |
25-08-2008, 09:04 | #45 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Eşimin doğduğu gün babasının fide olarak getirdiği bir Araucaria var. 24 yıllık ve hala saksıda. 24 yılda, İstanbul'dan Muğlaya, Muğladan, Antalyaya, ordan İzmir'e taşınmış. Zamanla alt dalları kuruyup düşmüş. Tepe dalları duruyor. Alt dallar aşağıya sarkmış ve kuruma belirtileri gösteriyor. Tekrar canlılığını sağlamak için, saksının üstündeki toprağı yeniledim. Haftada bir tüm saksı sılanacak şekilde suluyorum. 15 günde bir sıvı besinli suyla suluyorum. Yaprakları uçlardan yeşerdi ve uzadı. Tepeden yeni bi filiz verdi. Bir de en alt dalın da altında yeşil bir nokta belirdi. Filiz gibi görünüyor ama kaybedilen dallardan sonra yeniden alttan filiz vermez diye biliyordum. Yanlış mı biliyorum acaba? Fotoğrafını da altta veriyorum. (bir alt mesajdaki 10 numaralı foto) Bu ağacı daha da toparlaması için, kuruma belirtileri gösteren alt dalları ve alt dal yapraklarını nasıl canlandırabilirim? Fotoğraflarını aşağıda ekliyorum. Yetmediği için 5i bu mesajda 5i de bi alttakinde. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Çeyrek asırlık bu koca oğlanı nasıl toparlatırım? |
25-08-2008, 09:06 | #46 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Sığdıramadığım diğer 5 fotoğraf da burada. |
25-08-2008, 09:49 | #47 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 937
|
Merhaba, benim de arokaryam var. Sizin ağacınızın dalları aşağı doğru, yerini sevmemiş olabilir. Uzman arkadaşlardan yardım gelmesini bekleyelim. Benim ağacımın dalları yukarı doğru. Gövdenin altından birkaç tane dal ucunu ben de kaybettim. |
25-08-2008, 10:23 | #48 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Alıntı:
Sanırım farklı bir alt tür. Yaprakları yukarı değil aşağı yönlü sarkık oluyor. Bu güne kadar da böyle olmuş hep. Ufak bi taramayla bizdeki türünün "Araucaria nemorosa" olduğunu sanıyorum. Aşağıdaki linkteki fotoğraf uygun görünüyor bizdekinin yaprak yapısına. http://www.flickr.com/photos/44464178@N00/349488972/ |
|
25-08-2008, 14:50 | #49 |
Ağaç Dostu
|
Selam Gravel, Ela'nın da dediği gibi farklı bir alt tür arokarianız var. Sorununuza cevap verebilmem için bir kaç sorum olacak yanıtlarsan yardımcı olmaya çalışabilirim. *En son ne zaman saksı değişimi yaptınız? *Sulu gübre kullanmayı hiç kestiniz mi ve ne kullanıyorsunuz? *Saksı toprağı olarak ne kullanıyorsunuz? *Gün içinde güneş alıyor mu alıyorsa güneşlenme süresi nedir? *Yapraklarına su uyguluyor musunuz?(sprey şeklinde yıkama) bunlara yaklaşık cevaplar vermeniz yetecektir sanıyorum. |
25-08-2008, 15:29 | #50 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Alıntı:
* Herhangibir gübreleme uygulanmıyordu, son 1 aydır sulu gübrelemeye başladım. * Sanıyorum son saksı değişiminden sonra toprak değişimi de olmamış. Ya da ilaveler yapılmış. 3-4 ay önce üst kısım toprağını kipadan aldığım torf ilavesiyle değiştirip, harmanladım. (Çok ayrıntısını bilemiyorum ama marketlerde satılan 10ltlik 20 ltlik poşetli torflardan. Heidi markaydı galiba). Bir miktar pomza ilave ettim ve onu da karıştırdım. * Gün içinde direk güneş almıyor ama saat 1den saat 6-7ye kadar direk güneş alan bir pencere önünde. Tülle direk güneşin girmesini engelliyorum. Aydınlık bir yerde bulunuyor diyebilirim. * Son 3-4 aydır oldukça sık spray uygulamaya çalışıyorum. Sabah 6-7 arası işe çıkmadım eşim uyguluyor. Akşam 7den gece 12-1e kadar 2-4 kez ben uyguluyorum. Kendisiyle aynı evde yaşamaya başlayalı yukarıda yazdığım şeyleri uyguladım, o da buna cevap verdi. Yaprak döküyordu durdu. Yeşillendi, yaprakları uzadı. Ama gene de bilen birisinden yaptıklarımın doğruluğunu ve başka yapabileceğim şeyler var mı diye öğrenmek istiyorum. İlginiz için şimdiden çok teşekkürler sevgili E®TY |
|
25-08-2008, 15:45 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Sanıyorum bakımsızlıktan kaynaklı ve saksı yetersiz geliyor bitkinize. Yapmanız gereken şuan bulunan saksısının en az 1,5 katı büyüklüğünde yeni bir saksıya değiştirmeniz. Değişim sırasında eski saksısından çıkarttığınızda göreceksiniz saksı içinde kök dolanmalarına rastlayacaksınız çok fazla müdehale etmeden ince olan kökleri uçlarından düzgün ve keskin bir makasla budarsanız. Bu bitkinizin stresini azaltacaktır. Saksı değişiminde yaklaşık 40 lt lik yeni bi torf almanızı ve tüm eski toprağı atmanızı öneriyorum. Ve kısa bir süreliğine sıvı gübre kullanımını azaltmanızı hatta kesmenizi öneririrm. Bu bitkinizi ve köklerini tembelleştirir. 15 gün arayla uyguladığınızı söylemişsiniz bu işlemi 30-40 günde bir uygulamaya çalışın. Daha güçlendiğini göreceksiniz. O yaştaki bir arokarianın desteksiz ayakta kalması gerekir. Işık konusunda sorun olmayabilir. yerini değiştirmeniz gerekmez şuan itibariyle. Bir de tavsiyem tam olarak kurumuş ibreleri (gövdedeki) parmaklarınızla nazikçe temizleyin. Gövdeye ve yeni çıkan sürgünlere (filizlere) zarar vermemeye dikkat edin. Uygulamayı rüzgarsız klima kapalı ortamda yaparsanız köklerin kurumasını engellersiniz. Çok uzun sire kökler açıkta kalmasın. Unutmamanız gereken bi şeyi hatırlatmak isterim. Bitkiniz yaşça epey yaşlı ve bakımsızlıktan strese girmiş durumda. Sizin yapmış olduğunuz ani ve sık tedbirler onu biraz toparlasa da bünyesi tamamen toparlanmış değil. Yapacağınız işlem riskli fakat dikkatli yaptığınız taktirde başarılı oalcağınızdan umutluyum. Şimdiden kolay gelsin ... |
25-08-2008, 16:14 | #52 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 937
|
Benim arokaryam evde duruyor. Sabahları işe gelmeden, akşam da iş dönüşü su spreyi sıkıyorum. Salonum sabahtan akşama kadar çok güneşli olduğu için bugünlerde tülü kapatıyorum. Pencerenin vazistansını 24 saat açık bırakıyorum. Arokaryamı 1 ay balkona çıkarmıştım. Balkonda alt dalları sarardı. Rüzgar sebebiyle mi yoksa aşırı güneşten mi çözemedim. Daha önce belirttiğim gibi şu anda dalların uçları yukarı doğru gidiyor. Yaklaşık 2 senedir saksısı değişmedi, önümüzdeki Mart ayında değiştirmeyi düşünüyorum. |
25-08-2008, 16:14 | #53 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Alıntı:
Şu an boyu yaklaşık 2m kadar ve yukarı doğru çok fazla gitmesini istemiyorum evin şartlarından ötürü ki kendi evimiz olmadığı için bir kez daha taşınacak ileride bir gün. Saksı değiştirme işlemini bahar ayında yapmanın daha uygun olacağını düşünüyorum. Risk almak istemiyorum şu an için. Baharla birlikte, mart nisan gibi, büyük bir saksıya geçireceğim sanırım. Hem belki o zamana kadar bu işlem esnasında bize yardım edebilecek deneyimli birisini de bulma ihtimalimiz olur diye düşünüyorum. İlk defa deneyeceğim için ve kaybedeceğimiz ağaç bizim için çok kıymetli olduğu için çekiniyorum açıkçası. Sıvı besini kesiyorum sizin öneriniz üzerine. Kipa'da çam gübresi görmüştüm. Katı, granüle bir ürün. Sıvı besin yerine kullanmalı mıyım? Kurumuş ibre dediğiniz, gövdedeki dikensi kurumuş şeyler mi? Bir de en alt dalında altından daha önce kaybettiği dalların yerine yeni filiz,sürgün verir mi? 10. resimde görünen yeşil nokta bir sürgün mü? İlginiz ve verdğiniz bilgiler için çok teşekkürler E®TY. |
|
25-08-2008, 16:41 | #54 |
Ağaç Dostu
|
Ewet onlar sürgün eğer bitkiniz onu besleyebilirse oralardan dallar çıkacaktır. Katı gübre kullanımı tavsiye etmiyorum özellikle yaz sıcaklarında bitki köklerini yakar. Ama çam gübresini toprağın üzerine serperseniz yıkanma ile toprağı besleyecektir bir sorun teşkil etmez. Söylediğim periyodlarda sıvı besinlerinizi kullanın. Temizlemeniz gereken dikensi şeyler kurumuş ibrelerdir. (bir ormancılık tabiri ) |
25-08-2008, 16:43 | #55 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Arokarialarınıza bol, sağlıklı yıllar diliyorum.. |
|
25-08-2008, 16:50 | #56 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Alıntı:
|
|
25-08-2008, 16:58 | #57 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-08-2008
Şehir: İstanbuL
Mesajlar: 2
|
Familyası:Arecaceae Anavatanı:Avustralyadır. Yaşlandıkça gövdesi kalınlaşan bir palmiye türüdür. İstekleri:Aydınlık fakat direk güneş almayan ortamları sever.Yıl boyu oda sıcaklığı ister fakat kışın sıcaklığın daha düşük olması gerekir.(10 santigrat derecenin altına düşmemelidir.) Kuru ortama dayanıklıdır.Aşırıya kaçmamak şartıyla toprağı sürekli nemli tutulmalıdır. Bakımı:İlkbahar ve yaz aylarında hafif dozda besin verilmelidir. Kalorifer ortamında yapraklarına sıkça su püskürtülmelidir.İlkbaharda eğer gerekli ise saksısı değiştirilebilir. Üretimi:Sıcak yastıklarda tohumlarından üretilebilir. Hastalık ve zararlılar:Sıcak ve kuru ortamda örümcek görülür. |
25-08-2008, 17:18 | #58 |
Ağaç Dostu
|
Ewet bunun faydası şudur. Hem kurumuş olan ibreleri gövdeden temizlemiş olacaksınız görüntüsel güzelliği değişecektir sizin içindir bu. Hem de bitkilerde kurumuş yaprak dal ve ibreler zarar verilmeden temizlenir. Bunun nedeni bitkinin kendisini daha az şartlarda zorlamasıdır. Kuru olan ve kurumakta olan kısımlar sürekli su ve besin ihtiyacı duyar. Bitki biolojisi gereği bu kısımlara bakma ve tedavi etme isteği duyar. Bu da yaşamsal fonkisyonlarını oraya yönlendirmesi demektir. Bitkinizde bunların olmaması bitkinin bu tip bi istek duymaması ve kendini iyi hissetmesini sağlar. Bitkilerde en çok kaynaklanan sorun strestir. Bu stres faktörlerini bitki uzaklaştıramazsa daha çok strese girer. Ayrıca kuru ibreleri temizlerseniz kendini (kuru ibre yerlerini) yenileme isteği doğacaktır. Bitkinin bu isteğini siz kimi yerlerde ibre kimi yerlerde sürgün olarak göreceksiniz. Ayrıca kurumuş ibreler arasında var olan yeni sürgünler daha iyi beslenme fırsatı yakalamış olacak. Bu da yeni çıkan sürgünlerin yaşama şansını ve bireysel kuvvetini arttırır. Soru sormanız konusunda bir sıkıntı görmüyorum yeter ki yardım edebileceğim konular olsun gerisini problem etmeyin. Çok klasik olacak ama bilgi paylaştıkça değerlenir. Hele ki aşığı olduğum bir bitki hakkında ise bu bana daha çok zevk verir. saygılarımla |
25-08-2008, 17:29 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 124
|
Çok çok teşekkür ederim Sn. E®TY . Dikenleri temizliyorum. Bakıma devam ediyor besin verme sıklığını azaltıyorum. Gördüğüm dğeişimleri de buraya yazarım. Unutmadan son bir soru daha sormak istiyorum. Şu an haftada bir suluyorum. Tüm saksı nemelenecek ve saksı altından bir miktar su verene kadar. Sonra 1 hafta sonra suluyorum tekrar. Eşim eskiden 2 günde 1, 1 bardak su veriyordu. Hangisi daha doğru acaba? Ya da ikisi de mi yanlış? Sulama için (özellikle şu yaz sıcağını da dikkate alırsa) sizin öneriniz nedir acaba. Saygılarımla |
25-08-2008, 17:35 | #60 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu arada msn adresinizi buldum ekledim(tabi eğer o adres ise) sakıncası yoktur umarım, çok sık siteye bakamıyorum. Gelişmeleri ordan takip edebiliriz. |
|
|
|