Bu yıl bizim yörede de zeytinin yok yılı.

Nerdeyse hiç zeytin yok.

Zeytini olan acemi arkadaşlar 1 yıl var, 1 yıl yok yılını dikkate alsınlar.

Siz istediğiniz kadar bakım yapın, her türlü ilacı, gübreyi, bin türlü bakım yapın bazen iklim koşullarından bazen de bu yok yılı nedeni ile hiç ürün alamadığınız yıllar olacaktır.

O nedenle... zeytinciliği kazanç sağlamak için değil de, yemek için yapmayı hedef belleyin.

(Binbir bakım yapıp, çeşitli gübreler, ilaçlar ve işçi kullandığınız zaman zaten verimin bol olduğu yılda bile zaten maliyeti yükseleceği için bunu kâr'dan düşerek, kâr-zarar hesabı yapmalısınız).

Uslu zeytin sofralık olarak tadını çok beğendiğim bir çeşit. Saruhanlı’da bulunan ağaçları yerinde görüp bu çeşidi incelemeye gittim. Bu yıl fiyatı en yüksek olan çeşit o imiş. Yetiştiriciden ve ticatetini yapan alıcıdan aldığım bilgi; her yıl verim alınabiliyormuş, iyi bakılırsa. Aşırı dikine büyüme huyu da olmazmış (budama işçiliği de az.) Bir seferde de toplanması mümkün imiş.
Bu zeytine sofralık olarak (yağlık değil) hak ettiği değeri vermek gerek. Yeni yetiştiricilere önerilir.
Teşviklerle Gemlik ve Ayvalık/Edremit çeşitlerine fazla önem verildi. Fiyatları düşük Usluya göre.

Trilye tipi zeytin
 

Merhaba, Kemalpaşa Bağyurdu nda 8 ton a yakın trilye tipi zeytinimiz var ancak fiyatlar inanılmaz düşük bu fiyatlara zeytinleri ne yaparız bilemiyorum. 4 - 5 liraya zeytin alıyorlar. Bu fiyatlara hepsini toplatıp yağ çıkarıp kendimizin satması lazım yoksa masrafları çıkaramayacağız. Sizin bilginiz dahilinde zeytin alım fiyatları nedir? çare bulan var mı? Zeytininizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kolay Gelsin.

Zeytin olarak saklamak çok daha zordur.

Yağ çıkartın ve öyle saklayın. Uzun süre bozulmadan durur.


Yağ fiyatları arttığı zaman da satarsınız.

Zeytin ve İncir ağacı
 

Merhaba yeri burası mı bilmiyorum. Facebook'ta bir bilgi gördüm. Doğruluğunu bilemiyorum. Belki faydası olabilir düşüncesiyle buraya linki vermek istiyorum.

https://www.facebook.com/photo.php?f...type=3&theater

Bilginin doğru olma ihtimali çok yüksek.. Zeytin tarımı yapılan bir bölgede bunu sordum..teyit ettiler...ama oran olarak kaç ağaca kaç ağaç dikilmeli? Bu iklimsel değişkenlikte etki ne kadar olur?Her incir türü aynı faydayı sağlar mı?Bunlar üzerine ciddi çalışmalar lazım...

Bu çalışmaların tarım bakanlığı zeytincilik araştırma enstitüsü gibi kurumlar tarafından yapılması gerekir. Neden bu tip bilimsel çalışmalar olmaz bizim ülkemizde tarım ile ilgili.

MI MAX cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sayın Zeytinci, uslu zeytini Akhisar'ın yerli çeşididir. Aroması/tadı çok farklıdır. Saruhanlı'ya kadar gelmişken, buralara da bekleriz. :)

Bu sene zeytinin yok yılı değil, zeytincinin yok olduğu yıl bence. Herkes haşat, zeytin çok az ama para da etmiyor.

Lenovo P2a42 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

İyi akşamlar zeytine gönül veren arkadaşlar, Bu yıl zeytin sineği çok yoğundu kalite çok kötü oldu Allahtan zeytinde yok yılını yaşadık önümüzdeki sene kaliteli zeytin alırız inşallah..
Zeytin hasatından sonraki bakım ve takviyeler var yılında kaliteyi belirleyecek, bence hayvan gübresi ile birlikte aralık ayında çinko bor takviyesi bu yıl için çok gerekli olacak..

Başka bölgelerde durum nasıl bilmiyorum ama Edremit körfezinde bu sene zeytin sineği etkili oldu, yüksek yerlerde zeytin hemen hiç yok, olanlarda vuruk yedi, asit oranı çok yüksek çıkıyor.Hava çok sıcak gidiyor ve zeytinler erken karardı. Zeytinlik sahipleri kendileri için yiyecek yeşil zeytin bile kuramadılar. Eskilerin dediğine göre hiç bu kadar kötü bir sezon olmamış.

erhaba arkadaslar
Blgenize göre yag fiyatlari nedir acaba yag sikimhanelerde.
Aydin cine bölgesinde 13.00 tl ye aliyorlar asit orani 0,5 dizem
lütfen yazarmisiniz.

Suriyeden asiri derecede zeytin yagi giriyormus, Fiyatlar ayaklar altinda Bizim buralarda...

Zeytin ağaçları bir harika, mitolojide ölümsüz ağaç diye geçmekte...

Aşağı yukarı rakamlar aynı 13-14 diyorlar. 1 dizem üstü daha da düşüyor.

Bu sene zeytin de pek yok ama zeytinyağı fiyatları 2 sene önceki mertebede. Bir sebebi olmalı mutlaka.


Bu gidişle zeytin üreticileri ağaçları odun yapacak herhalde.

Bakım maliyetleri çok fazla arttı. Gübre, ilaç, elektrik, aracı, toplayıcı, mazot, zeytin işleme malzemeleri. Çiftçi geçen sene depodaki malını satamadı, bu sene de ayni şey olur ise kendisini kolay kolay toparlayamaz ve işleri çok daha zorlaşır. Umalım ki ağaçlar kesilmesin.

Ayvalık Altınovada bahçemde birkaç zeytin ağacım var. madem az organik üretip kendimiz tüketelim dedim. ilaç kullanmadım, tuzaklar kurdum, tuzakları yeniledim ama malesef zeytin sineği, zeytin güvesi hepsi yukarı da diğer üyelerin de belirttiği gibi çok yoğundu bu yıl. kuracak yeşil zeytin bulamadık. yağı da iyi olmadı. 2019 nasıl olacak bakalım...

Sadece zeytin değil tüm meyvelerde üreticilik cambazlığa dönüyor her geçen gün....Bozulan iklimler,artan zararlılar-hastalıklar, maliyet,üreticinin pazar sıkıntısı,aracı stokçuların çakallığı,...Vesaire...Her geçen yıl öncekini aratıyor...Farklı alternatifleri bir arada bulundurmak,çok yönlü tarım ve hayvancılık şart oldu....Önümüzdeki yıllar pazarlarda ürünleri sebze meyveleri taneyle almaya başlayacak millet....Aklı olan şimdiden kendi bağını bahçesini çiftliğini ve ufak da olsa serasını kursun derim...Tüm bunları müşahede ettiğimiz için Ulaşabildiğim kadar insana ulaşıp bunları anlatmaya çalışıyorum...Felaket tellallığı gibi düşünülmesin....Zira mesele çok vahim...Manisa ,Hatay,Bursa,Balıkesir diğer bir çok il ve tarım merkezi bu yıl sular altında...Hayvancılık zaten can çekişiyor,Pazar fiyatları uçtu gitti...Dünya kadar tarım ilacı zehir kullanılıyor ve o kadar zehirli kimyasallı ürünü ateş pahasına alıyoruz...içler acısı,akıllara ziyan durumlar...Bütün bunların yanında yanlış politikalar....Zeytin gibi mucizevi ve o kadar kıymetli bir meyveyi her sene kaybedişimiz,Çağın gerisinde tarım ve hayvancılık anlayışlarımız,Gıda nın önemini halen kavrayamamamız,Hem devlet hem millet nazarında günü kurtarmalık anlayışlar.....Uzadıkça uzar...Tüm arkadaşlara naçizane bir önerim var...(bunu uygulayan biri olarak)...Şehirden kopamayanlar bile bu durum üzerine ciddi düşünmeli...D MAX ta,TRT belgesel de ve diğer belgesel kanallarında eğitici harika programlar çıkıyor...Kendi ÇİFTLİĞİMİZİ KURMAYA,PARASIZ (Olabildiğince tabii)yaşamaya odaklı bir hayata,sağlıklı bir hayata geçiş modeli üzerinde durmalıyız...Milletçe olabildiğince yaygınlaşmalı bu....Zaten bu sitenin amaçlarından biri de bu...Zira önümüzde çetin yıllar var...İnsanoğlu tabiata ettiği zulmün hasadına başladı bile....İlerisi için Toplumsal bilinç ve Aksiyon,yani harekete geçmek şart...

250 agacim var. Beklentimiz 3 4 ton zeytin almakti ancak beklentimizin cok cok altinda oldu. Cikan yagin lt basina maliyeti beklentimizi karsilamadi. En buyuk problem calistiracak isci bulmakta. Yariciya verirseniz kandirilma ihtimaliniz cok yuksek yukarida da belirtilmis.
bu sene umarim cicek doneminde yuzumuz guler.. herkese kolay gelsin.

Merhaba forum a yeni üye oldum . Doktor Tarha nin deniz yosununu kullanan arkadaşlarımız varsa tecrübesi ni paylasabilirmi ? Birde deniz yosununu bordo bulamacı na karıştırıp verilmesi mümkün mü dür?

Borda bulamacı ile hiç bir şey karıştırılmaz.

Teşekkür ederim yanıt için Mart başında yüzde ikilik bordo bulamacı uygulaması yaptım yaklaşık 300 adet zeytin agacim var ikinci bir uygulama yı Nisan ayında çiçek ler açmadan önce yapacağım o sırada deniz yosununu da birlikte vermeyi düşünmüştüm

zeytin toprak analizi
 

merhaba ,
muğla fethiye gökçeovacık köyünde 4dönüm de 65 adet ve yaklaşık 40-50 yaşlarında ağaçlarımız bulunmaktadır.
arazide toprak analizi yaptırdık ve ;
ph 7,69
kireç 1,76
EC-iletkenlik 0,32
suyla doygunluk 60,72
organik madde 2,74
toplam azot 0,137
alınabilir fosfor 116,5
alınabilir potasyum 83,15
alınabilir kalsiyum 4493
alınabilir magnezyum 0,011 olduğu bildirildi. Bize gübre ve bakım konusunda yardımcı olur musunuz. Ne ve nasıl yapmalıyız?

Saygılarımızla

Tahlillerinizi ilçe tarıma götürün. Size gübreleme takvimi verirler.
Bana sorar iseniz hayvan gübresi verin, yeşil gübreleme yapın derim.

Merhaba, bu sene 3 dekar arazide 150 ağaç Trilye fidanı diktim. Manisa'da. Kasım'da diktiğim için erken donlardan da etkilendik ve sürgünlerde kırılma ve kuruma, dolayısıyla azalma oldu. Yani bir ağaçta misal 7-8 dal varsa 3-4 dal kaldı ve zayıf görünümlü birer fidana dönüştüler . Arazi ova'da. Damlama var. Fidanlarımızın tekrar bol sürgün vermesi ve dolgun bir görünüme kavuşması için şimdi ve yaz boyunca ne yapmam gerekir acaba?

Azot sürgün gelişimini teşvik eder. Zeytin çok su sevmez. Dondan etkilenen dalları kesip yakın. Yapraklara bakarak su ihtiyacı olup olmadığını anlarsınız. Biraz sık dikmişsiniz gibi.

Fidanları toparlamaktan ziyade zeytin ağacı gibi uzun ömürlü bir ağacın plantasyonunda dikim aralıklarını da çözmeniz gerekecek. Bizim dört dekardaki 120 ağaç dahi çok sık ve hem ağaçları, hem de beni her türlü aşamada zorluyor.

Hangi düzende diktiğinizi bilmiyorum ama birini almak, sıradakini bırakmak, sonrakini almak yoluyla bir şekilde yarıya indirirseniz uzun vadede ağaçlarla birlikte siz de rahat edersiniz. Veya bir ara yol olarak üç beş sene bu haliyle baktıktan sonra aynı mantıkla uygun mevsim fidanları sökerek başka bir yere dikebilirsiniz (Tabii ki gerekli budamaları ve dikim yöntemlerini usulünce yaparak).


Trilye çeşidi için sulama faydalı olur ama fidanlar kendilerini kurtardıktan sonra sık aralıklarla sulama yapmak yerine seyrek ama daha yoğun miktarda yapmak tercih edilebilir. Aksi takdirde köklenme büyük oranda yüzeye yakın gelişir ve sulama aksatıldığında bu köklere bağlı gelişen dallarda olumsuz etkilenmeler hızlıca meydana gelir. "Zeytini suya alıştırmayın" derler; nedeni bu.

Melih Bey'in de dediği gibi azotlu gübreler sürgün ve yaprakları teşvik eder ama az miktarda kullanmakta fayda var. Bölgenizde don zararı oluyorsa azottan dolayı hızlı gelişen sürgünlerdeki zararlanma yavaş gelişenlere göre fazla olabilir.

Sn. Bakırlıoğlu ve Sn. Taşlıbahçe alakanıza çok teşekkür ederim. 5X5 dikim yaptım. Civarda gözlemlediğim kadarıyla uygun bir aralık gibi. Ova yer aslında, kuvvetli yer yani. O bakımdan aslında 6 ya 6 dikseydim keşke diyorum ama neyse artık.

zeytin çekirdeği çimlendirme
 

Merhaba,
İstanbul Bakırköy'de oturuyorum. Kendime ait bir bahçem yok. bütün gün güneş gören kapalı bir balkonum var. Fakat Trakya'da LüleBurgaz'da köyde akrabalarımın tarlaları,bahçeleri var. Öncelikle onlarla konuşup 10 fidan kadar alıp dikmek istiyorum. ticari bir amacım yok. Kendi zeytinim olsun istiyorum. Çok bilgim yok. Fidanı nereden almalıyım, nasıl bir fidan almalıyım. Bakım için eğer trakyada yapabilirsem ne kadar sürede bir oraya gidip ilgilenmeliyim? damla sulamayla alakalı detaylı bir bilgi verebilir misiniz?, çok maliyetli midir? sabır ve emek işi olduğunu biliyorum. bir yerden başlamalıyım diye düşünüyorum. Beni fide, bakım ve maliyet konusunda yönlendirebilir misiniz?
Teşekkürler.

Merhaba,
İznik'te 1,5 da üzerinde 40 adet gemlik tipi (çoğu asırlık ak delice üzerine aşılı) ağaç bulunan ve damlama sulama imkanı olan bir zeytinlik sahibi oldum. Araziyi görmeye gittiğimde ağaçların 5 yıldır bakımlarının yapılmamış olduğu ve bu nedenle bu sene verim beklememek gerektiğini söylediler, hakikaten çoğu çiçeği dökülmüş ve yapraklı dallarda (pamuklu bit olduğunu düşündüğüm) örümcek ağına benzer oluşumlar vardı. Bu nedenle hem dal araları açılsın ve havalansın hem de hastalıklı dallar uzaklaşsın diye budama işlemi yaptım. Bu dönem hasattan verim alamayacağımı bilsem de gelecek yıla hazırlık olması amacı ile neler yapılabilir? Fikirleriniz benim için çok değerlidir. Teşekkür ederim, saygılar sunarım.

Sayın Barıican ve asklepios, cevrenizdeki çiftçilere danışır iseniz çözüme daha kolay ulaşabilirsiniz.

Zeytin fidanlarıımın tepeleri, sürgünler bu şekilde oldu. Hastalık mı bu yoksa aşırı sıcaklardan mı oldu. Pamuklanma ilacı da atmıştım baharda ama. Bilemedim. Yardımcı olabilir misiniz.

Tırtıl

Akdeniz Tavşanyüreği
Muğla Memecik
Marmara Bölgesi için hangi zeytin türünden almamız gerekli ?
Konum: Silivri

Trilye/gemlik cinsi, edremit cinsini de deneyebilirsiniz.

Çok teşekkürler ☺

Tercih meselesidir, çoğu Marmara civarının siyah zeytini daha makbuldür. Yağ olarak genelde kıyıya yakın olan kuzey ege tercih edilir. Yine pembe yanak olan çizik yeşil zeytinde ege tercih edilir. Hepsinin yeri ayrıdır, sahile yakın olan zeytin yağının kokusunda genzinize yansıyan deniz aromasını fark edersiniz.

Dünyada, zeytinin sayılı merkezlerinden olmamıza rağmen, özellikle de zeytin yağı tüketimi hassasiyetinde, sanırım son sıralardayız. Artık insanların çoğunluğu, gereksiz yere para yığıp durmayı, yahut sırf işlerine geldiği sükse yerlere savurmayı yerinde bir harcama olarak benimsemiş görünüyorlar.

Bir gün, paranın yenilmez içilmez bir şey olduğunu anladığımızda çok geç olacak. Çoğu kasaptan kıyma alıyoruz hileli, çoğu lokanta hileli, iyi olan azınlıkta olan işletmeleri tenzih ediyorum. Hileleri çoğu insan fark etmiyor bile, et tükettiğini zannediyorlar, neyse bu ayrı bir konu. Damak tadını unutan, hatta damak tadı hiç gelişmemiş bir ülkeyiz, halbuki insanın en iyi serveti boğazından geçen nimettir.

Zeytin yağı ve zeytin kültürünü yaygınlaştırmak gerekli. Mandıraya bir müşterim gelmişti, nereli olduklarını bilmiyorum, yeşil zeytin ikram ettim, adam elini bile uzatmadı, suratını büküp hakir gördü, birde üstelik; 'biz çiğ zeytin yemedik yemeyiz', deyip dükkandan çıkıp gitti... Daha buna benzer bir çok absürt insana tanık oldum. Mesela, yine bir gün biri, dükkana girdi, 'şu beş litre yağ ne kadar' diye sordu, bende fiyatını söyledim ve 'ben enayimiyim şu markette satılan 5 litre yağ seninkinin üçte biri fiyatı' demişti. Sonra anladımki yapılan kıyas ayçiçek yağı fiyatıymış.

Yine bir gün birine 5 litre en iyi kalitede olan bir zeytin yağı satmıştım, adam sanırım hayatında zeytin yağı hiç görmemiş; 'bu nedir yaa bizi mi zehirleyeceksin, bu ne biçim yağ tıpkı motor yağına benziyor' deyip, parasının iadesini istemişti.

Hep bu ve benzeri sığ davranışlar fazlaca mevcut, zeytin yağı kültürünü aşılayamadık, tanıtmaya anlatmaya dahi fırsat tanımadan, daha henüz, ön yargı ile, bize ağır geliyor bize zeytin yağı dokunuyor diyenler bile var.

Bu insanların çoğu uzaydan özel ithal edilmiş sanırım, bu ağacın kıymetini idrak edemeyen bir ülkenin akıbetini hayırlı görmüyorum.

Bu ülkenin tek sevdiği şey, para ve mal sevgisi, kimse sağlığını düşünmez olmuş, hatta insanlardan öyleleri var ki mal sevgisi evlatlarından bile üstün. Rusyaya ihraç ettiğimiz etler ve tarım ürünleri beğenilmedi ve geri çevrildi, sizce onlar çöpemi döküldü? Pazardan mutfaklarımıza geldi... Afiyet olsun

Hiç bir şey olmamış gibi davranamayız, bence forumda bu konular ile ilgili başlıklar olması gerekir.