![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: aydın
Mesajlar: 7
|
Tabi açıklayıcı bir yazı yazmadığım için hata bende ilginize teşekkürler.Benim öncelikli amacım yabancı bitkilerle mücadele.Mevcut zeytinlikten elime iki kuruş para geçiyor o da çapalamaya gidiyor.Zehir atmak istemiyorum.Zehir de kullansam bu sefer gübre verirken yine bir dünya yevmiye gidecek.Arazide çapa makinesini bırakın traktör bile zor işliyor mecbur elle çapalatıyorum.Eğer fidan çevresini kum ile ponza taşıyla örtersem hem çapadan kurtulurum hem sulama masrafını azaltırım hem gübre vermeyi kolaylaştırırım diye bir fikir geldi aklıma tabi maddi açıdan bir fayda-maliyet araştırması yapmadım henüz. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sn.mustafa yılmaz, Konu anlaşılmıştır. amacınız bir çeşit malçlama yapmak. Fakat yansıtış biçiminiz toprak iyileştirme algısı veriyor. Çünkü; kum hariç anlattığınız malzemeler su tutucu özellikte. Ve çukur açma amacınız yanıltıcı. Amacınız yabancı ot mücadelesi ise, Doğal yöntemleri araştırınız. Bulunduğunuz bölgenin iklim şartları ve su olanaklarına göre en uygun bitkiyi zemin örtüsü olarak yetiştiriniz. Otun çaresi yine ottur. Ayrıca zeytin diplerine malçlama yapınız. Uygun zemin bitkisi zeytine zarar vermemeli ve diğer otlara baskın olmalı. Bölgeye ve şartlarınıza uygun otu bölgeyi bilen bir ziraatcıya sormanız iyidir. Uygulamayı capa yaptıktan hemen sonra uygularsanız, yabani otların büyümesine fırsat vermezsiniz. Kesinlikle zehir kullanmayınız. Zararlılar ile beraber yararlılarıda öldürür. Doğal dengeyi bozmayınız. Doğal tarım yöntemlerini araştırınız, işçilik maliyetinizi de azaltacak çözümleri içinde bulacaksınız. Saygılar |
|
|
|
|
|
#3 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,026
|
Bir zaman tartışılmıştı. Dikilir ve ona göre budamayla terbiye edilir denmişti. Bana mantıksız gelmiyor. Arbeguine gibi tuhaf, bize ait olmayan bir çeşit yerine bildik bir çeşit daha emin olur diye bir hissiyatım var. Üstelik de sofralık zeytininiz olur. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Merhaba Meyvelitepe Ben tüm fikirlere açığım. Keşke yerli çeşitlerden bir çözüm olsada okunuşunu bilmediğim şu yabancı ismi (Arbeguine) sürekli yazmak zorunda kalmasam. Amacım arazimin bir sınırı boyunca sıra halinde zeytin ağacı dikmek. Leylandi veya servi dikmişim gibi sık olsun diye kafayı taktım. |
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
sizin böyle düşünmenize anlam veremedim. Halbuki 1984 yılında sonra Ege'de ve Akdeniz'de İspanyol Manzanilla çeşidi ithal edildi. Bugün 200 bine ulaştığı söyleniyor bu ağaçların ve bulunduğu çevreye en iyi uyumu sağlıyor. Manzanilla ile Ege ve Akdeniz sofralık zeytinciliğinin gelişmesinde yararlanılmıştır. Buna rağmen Ege' de zeytin üretiminin kabaca % 80' i yağlık ve %20' si sofralıktır. Ben bodur zeytin olan Arbequena' nın Ege ve Akdeniz yağlığına çeşitlilik katacağına inanıyorum. Yoksa kimsenin Aliağa' nın Şakran' nını, Menemen' in Memeli' sini kazacağını ve yerine bodur zeytin dikeceğini sanmıyorum. Ancak bodur zeytinin yeri dar olan ve zeytinyağını kendisi temin etmek isteyen insanlar için bir fırsat olabilir diye düşünüyorum. Saksıda bile yetiştirilebilen bu zeytin çeşidi, yazlıkcıların dar ve küçük bahçelerinin, ya da emekli olmuş bir iki dönüm yeri olanlar için ideal diye düşünüyorum. Saygılar |
|
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Sizin zeytin konusunda oldukça güzel tecrübeleriniz var. Hata buradaki diğer mesajlarınızda bu mesajınıza karşıt düşüncelerde var. Bu konuda bilimsel bir araştırma var mı? Uyum sağlayabildiğine, 5-10 yıllık denetimsiz bir üretimle karar verilemez diye düşünüyorum. Örneğin Vertisilyum hastalığının bu tür ile birlikte Türkiye'ye girdiği söyleniyor. Bunun aksini ispat edebilecek bir çalışma var mı? Yanlış anlaşılmasın karşı oluşum herşeyin yerlisi olsun şeklindeki kaba milliyetçi bir yaklaşımdan değil. Bir bölgede oluşan bitki florası milyonlarca yıllık evrimin ürünü olarak ortaya çıkmıştır ve o yöreye özgü türler, bu evrim sonucu, o koşullara uyum sağlamışlardır. Bu kadar kısa sürede, hele de ciddi bir gözlem olmadan yabancı türün o yöreye uyum sağlayıp sağlamadığına karar verilemez. Bence bu türler yerli türlerle karıştırılmadan önce, deneme amaçlı kurulacak bahçelerde tamamen izole edilmiş şekilde yetiştirilmeliydi. Bu bahçelerde yapılacak uzun süreli gözlemlerden sonra iklime uygunluğu ve verimi hakkında karar verilmeliydi. Size kendi deneyimi mi anlatayım. Atatürk barajından sonra Gaziantep'ten ötesinde Antepfıstığının kalitesinde düşme var. Verim azalıyor. Köylülerin gözlemi bu yönde. Bu konuda şimdilik ciddi bir araştırma yok. Ancak 10-20 yıl sonra geriye dönüp baktığımızda ekonomik ömrü 50-60 yıl olan bir baraj için neleri mahvettiğimizi anlayabileceğiz. Tıpkı 50 yıl sonra DDT'lerin zararını anladığımız gibi. Bu yüzden çeşit seçerken, konuya birde bu açılardan bakılmasında yarar var diye düşünüyorum. |
|
|
|
|
|
|
#7 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
İletilerimde bir çelişki olduğunu düşünmüyorum. İspanyolların geliştirdiği budur zeytin, Akdeniz havzasının aynı paralelinde binyıllardır var olan deliceden elde edilmiştir. Daha önce dediğim gibi belki de bu Ak delicedir. Keşke biz bodurlaştırabilseydik. Zeytin sisi ve yüksek nemi sevmez. Bir arkadaş sormuştu çiğ zeytini olumsuz etkiler mi diye. Etkilemez dedim. Çünkü böyle lokal yerler (hüçre bölge) buralarda da var. Çiğin sisten ve yüksek nemden farklı bir durum olduğunu düşünüyorum. Yanılıyor da olabilirim. Ancak unutulmaması gereken bir şey var. Karadeniz bölgesinde yüksek nem ve sisten dolayı ki buranın yaşlı ve verimsiz çeşitlerinin yanına dikilen Ayvalık ve Gemlik gibi soğuğa dayanıklı diye getirilip dikilsede iyi sonuç alınamamştır. Sonra unutulmaması gereken bir başka şey de, sis ve yüksek nem zeytin ağacının özellikle çiçeklenme döneminde en büyük düşmanıdır. İleride ürün azlığı, tane bozukluğu ve ayrıca ağaçta çeşitli hastalıklara yol acabilir. Bütün bunlar Akdeniz havzasında yaşanmaz. (bu bilgiler Zeytincilik Araştırma Estitüsü kaynaklarında sabittir.) Birde şu solgunluk hastalığını anlamış değilim. Bu hastalık bir kök hastalığı değil midir? Ben solgunluk hastalığının zeytin ağaçlarının derin sürülmesi sonucu köklerinin zarar görmesi ve topraktaki zararlıların köke ve ağaca bir türlü zarar vermesinden kaynaklandığını düşünenlerdenim. Tabii bu hastalık aşılı fidan yolu ile de taşınabilir. Saygılar |
|
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Arbequina; 1-Bu kültür çeşidi katalan (Barselona) bölgesinde yaygın. Marmara bölgesi ile aynı paralelde. İklim uygunluğu. 2-Yağı avrupa'da tüketiliyor. Reklamı avrupa üyesi ülkelerde yapılmış. İspanya avrupa üyesi. İhracat şansı var. 3-Bakım ve hasatı mekanize. Rekabetçi. 4- Sadece yağlık. Sn. Bayındırmevki çit muamelesi de yapsa bu çeşidi dikmeli. ![]() Gemlik; 1- Cüssesi büyük sayılmaz. Bodur şekilde yapılandırılabilir. 2- Sofralık kalitesi üstün. Yarın avrupanın/asyanın bunu beğenmeyeceğini kimse söyleyemez. Yağ kalitesi söylenenler doğru olsa da subjektif (kişiye göre). Yağda kalite toplama, işleme ve muhafazası ile de yakından ilgili. Bunu becerdiğimiz söylenemez. 3- Bodurlaştırırsan (bana göre bu yetiştiricisine bağlı) rekabetçi olur. 4- Hem sofralık hem de yağlık. Pazarlaması çözülürse (Ülkemizin problemi) kim tutar seni Gemlik. Biri bunu denemeli. ![]() |
|
|
|
|
|
#9 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,026
|
Alıntı:
Buraya kadar tamamen mantıksal düşüncedir. Kendi adıma, kendimi bu konuda daha fazlası için fikir beyan edecek kadar bilgili görmüyorum. Boşluklara, orjinaline uygun olduğunu düşündüğüm mantıkla diktiğim 10-15 zeytin fidanı dışında, bizim bahçedeki zeytin ve kestaneler için benim ağaçlarım demek haksızlık olur. Olsa olsa, ben onların şimdiki insanıyım. Aşılar, ikiyüz yılı aşkın bir zaman önce Yunanistandan gelmiş. Sadece iki çeşit. Bu çeşitler başka hiç bir yerde yok. Tüm köy arazisine bakıyorum, her çeşit özel bir yere aşılanmış. kesinlikle rastgele değil. Bunun bir mantığı, hesabı olmalı. Bunu ne köyün şimdiki sakinleri ve onların yaşlıları biliyor, ne de ben anlayabildim. Onun için şuraya şu çeşiti dik, buraya bunu, ne desem uydurmuş olurum. Haa, bana kalsa ölü bir alana, rüzgar kessin diye zeytin dikmem zaten. Dikeceksem başköşeye dikerim ![]() |
|
|
|
|
|
|
#10 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Örneğin Ayvalık çeşidinin tozlarının Gemlik' in çiçeklerini döllemesi ve tanelerinin soğuğa karşı daha dayanıklı olmasını sağlaması yani çiçeklenme dönemi soğuk vurmasını engellemesi gibi bir durum olabilir. Saygılar |
|
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
sn bayındırmevki selamlar tanımadıgım icin arbeguine cinsini yazımın dısında tutuyorum.zeytin agacından sizin istediginiz gibi cit bitkisi gibi olmaz gunes agacıdır, mumkunse tüm dalları,yaprakları gunes gormeli,iri bir kus icinden rahatlıkla gecebilmeli,bu sekilde iyi ve kaliteli urun aldıgınız gibi bir cok hastalıktanda agacınızı korumus olursunuz saygılarımla |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
|
çit sistemi
arbeguine zeytini çit bitkisi oluyor bizim gemlik olmaz yok böylebişey şayet yapmak ister ve dal terbiyesi yaparsanız olur. Ayrıca arbeguine zeytininin verimi yazılanlar kadar fazla olduğunu sanmıyorum üstelik meyvenin saptan kopmama problemi var toplama işçiliği yüksek maliyetli oluyormuş bunlar benim değil bornova zeytin araştırma enstitüsünün verileri. |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
|
Sn. bayındırmevkii , Merhaba . Forumdan takip ettiğim kadarıyla arazinizin etrafına çit için dikmeyi düşündüğünüz arbequina çinsi zeytine angaje olduğunuzu anlıyorum. O cins hakkında yeterli bilgim yok , ama tahminimce akdeniz iklimine uygun sıcak ortamı seven bir çeşit olduğunu düşünüyorum. Tahminimce araziniz İstanbul veya çevresinde. Akdeniz ve bizim Ege bölgesine göre nispeten soğuk bir bölge. Bu nedenle kış soğuklarından etkileneceğini düşünüyorum. Bu nedenle Marmara bölgesi şartlarına uygun bir tür seçmeniz daha uygun olacaktır. Sn. demirgönenç , Sn. omer.tuncer , Sn. Meyveli Tepe ' nin görüşlerine katılmamak mümkün değil. Selamlar . . |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
sn.syıldıran, Arazim Çanakkale, Bayramiçtedir. Akdeniz geçiş bölgesi, karasal iklim özelliği gösterir.Çevrede yoğunluk Edremit çeşiti. Ben İstanbulda oturuyorum. Arbeguineye takmamım tek nedeni iş planıma uyması. Bunu uygun bir resim bulursam görsel olarak ifade edeceğim. Selamlar |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
sn.omer.tuncer, Çok iddialısınız. Gemlik çeşiti amacıma uygun form alabilecek ise görsel bulgular ile ispat edin. Ben hiç bir çeşitte ısrarlı değilim. İş planıma uygun ise yerli çeşitlerde olabilir. İş planım nedir derseniz ilk yazılarımdan itibaren okuyun. Ben ne beklediğime dair görsel malzeme bulunca forumda paylaşacağım. Ayrıca belirtmeliyim, Arbeguinenin olumsuz yanlarını iyi bildiğime emin olabilirsiniz. Saygılar |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
|
Sayın bayındırmevki: benim sizin istediğiniz gibi bir isteginizi ispat etmeme bir mecburiyetim yok. Siz ısrarla arbeguine zeytini yok çit yapacam diye tutturduğunuz ve benimde arbeguine zeytinini. Bize para hırsıyla dayatan fırsatçılara kızdığım için size önerimdi. Yoksa sizin yapacağınız gibi uçuk fikirler peşinde koşmaya ne yaşım müsait nede sokağa atacak param var. Ben bu sitede kolay fikir beyan edecek kadar kendimi bilgili görmüyorum. Her zaman geneleksel yöntemlerle ama daha bilinçli bakım yaparak ürünün artırılabilindiğini. ağaçların da doğal yapılarının özellikle görünümlerinin korunması taraftarıyım. Yanlış anlaşıldıysam herkezden özür dilerim. |
|
|
|
|
|
#17 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Proje ucuza üretip rekabetçi olmak ve ihracat ise; Arbequina veya benzeri çeşit, Ak delice, Gemlik,Kilis yağlık vb.olmalı. Tek gövde üzerinde mono koni tac budaması, ilaçlama, işleme, hasat traktöre bağlı ekipmanlarla niye olmasın. Proje geleneğe saygı ve keyif almak, butik iş yapmak ise; Herkes yöresine uyumlu çeşidi dilediği gibi yapar. Her ikisine de saygı duyulur. |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sn.Zeytinci, Yazdıklarınız biraz ilginç.''Tek gövde üzerinde mono koni tac budaması''. Nasıl bir şey. Gemlik çeşiti kontrol altında tutularak küçük hacim sağlanıp sık dikim yapılabilir mi? Zeytin üstüne hiç tecrübem yok. Gözümde canlandıramıyorum. Görsel bilgileri nerde bulabilirim? Projem sadece kişisel yağ ihtiyacımı karşılamak için arazimin ölü alanlarını değerlendirmek. |
|
|
|
|
|
#19 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Gemlik çeşidi sofralık, kaplık ya da yemeklik bir çeşittir. Onu meyvesinden (tanesinden) yararlanılır, yağından değil. Yağlık bir çeşit gibi (ayvalık, memeli) salatanın üzerine dökemezsin. Tabii sızma ile de yemek yapamazsın. Ayıp olur. Bu şuna benziyor. Sultaniye yemeklik bir üzüm çeşididir. Kurutmalık değildir. Üretici satamadığında, elinde kaldığında kurutur. Ama şekeri az olduğu ve kabuğu kalın olduğu için makbul değildir, hemde kilo basmaz. Sarı yuvarlak üzüm çeşidi kurutmalıktır. Ama aynı zamanda sofralık olarak da satılır. Kurutmalık olmasının sebebi içinde şekerinin Sultaniyeye göre fazla olması ve kilo basmasıdır. Yani Gemlik ile Memeli ya da Ayvalık arasındaki yağ farkı gibi. ( iyi benzetme yaptım mı? bilemedim) Saygılar |
|
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Halil bey, Benim bu mesajlardan iyice kafam karışıyor.Doğrusu zeytinden anlamıyorum. Anladığım sadece iş yapmak. Gemliğin yağlık olarak çok kötülendiğini görüyorum. Ve tatmış da değilim. Evime giren yağ Çanakkale, Bayramiçten geliyor. Sanırsam yağlık çeşit. Zeytinde yağ benim için sofralık olmasından daha önemli. |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Merhaba Arkadaşlar, Projem: Arazimin bir kanadına zeytin dikmek. Arazi sınırı boyunca ve tel çitin biraz içinden. İstedim ki fazla boylu olmasın ve sık dikim yapayım. Boylu olmasını istemiyorum meyve fidanlarımı gölgeler. Sık dikimden amacımsa araziyi perdelemek. Yoksa fazla ürün almak değil. Ticari beklentim yok. Kişisel ihtiyacımı karşılasın yeter. Bunun için en uygun seçenek Arbeguine gibi görünüyor. Arbeguine ile ilgili bir kaç resmi aşağıda sunuyorum. Eğer bizim yerli çeşitler ile bu resimlerdeki gibi bir sıra oluşturulabiliyorsa. Bu işi çözen arkadaşın yaşına bakmadan elini öpeceğim. Not: Lütfen, başka ağaç önermeyin. Konu zeytin. |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Sn. bayındırmevki, Monokoni senin ilk resmindeki ağaç tipidir. Tek ana gövde üzerinde büyük yan dallanmaya müsade etmeyeceksin. Deneyen olsa yazardı ama Arbequinaya alternatif siz Gemlik çeşidini monokoni ve çit biçiminde deneyebilisiniz. Projenize uyar. Hem sofralık hem de yağlık erken verimlidir. |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sn.Zeytinci, Önerinizi araştıracağım ve vardığım sonucu forumda dile getireceğim. Saygılar |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
sn.omer.tuncer, Yazıp, yazıp sonra özür dilemek yok. O uçuk fikirler peşinde koşamayan yaşınıza ulaşmama da az bir şey kaldı. Ayrıca uçuk fikirlerin yaş ile ne ilgisi var anlamadım. Sokağa atacak param olmadığı için de forumda bu konuyu paylaşıyorum ki olayı tüm yönleri ile göreyim. Ve para hırsı ile yabancı zeytin çeşitlerini bize dayatanlara para kaptırmayayım. Bilmem anlatabildim mi? Forumda fikir beyan edecek kadar bilgili olmaya bilirsiniz. Zaten bende çok bilgili değilim. Keyfinize bakın. Şu çit olayına gelirsek bir arkadaş dışında kimsenin beni anlamadığı belli. Genele mesaj ile bir daha açıklayayım. |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
|
yorumsuz ![]() |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Sn.omer.tuncer, Sanırsam canınız sıkılıyor. Tavsiyem kafe bölümüne uğramanız. Bol eğlenceler |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-01-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 45
|
Sn.Bayindir Mevki Pazarlama konusundaki görüşlerimi aktarırken bildiğim kadarıyla bu konuya ilgi çekmeye çalıştım. Zeytin ve bahçe konusundaki bir yoruma "romantik" nitelemesi yapmak nereden çıktı onu da anlamadım. "Hayal" demek istiyorsanız anlarım da "romantiği" çözemedim. "Romantik" saf ve hayal peşinde koşanlar için de kullanılıyor. Siz de bu kullanımını benimsemiş gibisiniz. Şimdi size buradan yola çıkarak bir yanıt mı versem, mesajınızın içeriğindeki konuları mı değerlendirsem bilmiyorum. Romantik değilim ama olmak isterdim. Bir de "romantik"in pek yabancı dil bilmeyen, kahve muhabbeti tarzında konuşanların, konuşmalarında arada bir yabancı kelime geçirmek isteyenler tarafından da kullanıldığını gördüm. 1970'li yıllarda böyleydi ama hala devam ediyor mu bilmiyorum. Telaffuzu kolay olduğu için sevilmişti. Neyse, bu başka bir konu değil mi? Sizinle ne ilgisi var neticede. Mesajınız içeriğine gelince, mevcut duruma bakarak çözüm yolları üretmemek bence doğru değil. Köylü de dediğiniz gibidir, gerçek pazar da. Peki böyle diye devam etmesine seyirci kalmak mı gerekir? Belki önerilen yöntem doğru değildir diye başka bir yöntem deneyerek sorunlar çözülebilir. Burada görüşler ille böyledir diye algılamamak lazım. Sonuçta forumda tartışmak da böyle birşey. Bu mesajıma tartışma yaratacak bir üslupla yanıt vermezseniz memnun olurum. Bilgi almaya geldiğim yerde, bazen Türkçe dersi vermek isteyenlere, bazen de Türkçe dersi alması gerekenlere yanıt vermek istemiyorum. Kolay gelsin. |
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
SN.demirgonenc, Romantik hitabımın hiç bir ard niyeti yoktur. Severek ve yazıya uyduğunu düşünerek kullandım. Bir zamanlar bende romantik duygular ile bu vatan ve insanları için iyi şeyler düşündüm. Sizin bu kelimeden çıkarttığınız, hiç aklıma gelmeyen onca yorumu gülümseyerek okuyorum. Yazmak güzel bir şey. Devam edin. Ama burda doğru olur mu bilmem? Konumuz zeytin! Dediğiniz gibi mevcut duruma seyirci kalmamak lazım da ben artık yoruldum. Seyirci olmayı tercih ediyorum. Siz isterseniz devam edin. Benim derdim dikmek istediğim 320 metrelik zeytin sırası. Tespitlerim tamamıyla deneyimimdir. Bir apartman çocuğu olarak hiç bilmediğim bir ortama girmiş. Onlarca dönüm arazi almış. Geçen yaz 15o ton domates üretmiş. Binlerce fidan dikimini yeni bitirmiş. Köyü, köylüyü, toprağı, üretmeyi yerinde yaşamış bir insanın deneyimi. Bu yazılar iyice konu dışına kaydı. Derdiniz zeytin ise buyrun sohbet edelim. Yok toplumu kurtarmak ise, daha uygun bir başlık altına geçelim ki kendime otokontrol uygulamadan yazayım. Saygılar |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-01-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 45
|
Arbequina, konusunun tartışılması devam ediyor gibi. Zeytinci'nin notlarındaki bazı bilgilere itirazım var. İspanyolların ve Amerikalıların sitelerinden mekanize hasada uygun olmadığını belirtir notları aktarmıştım. Kendileri bunun sorun olduğunu söylüyor. Bu zeytini üreterek pazar şansı bulamayız, çünkü zaten İspanyolların inanılmaz derece çok fazla ağaç ile pazarı ele geçirmiş durumda. Yağlık bir zeytin, tanesi küçük, sofralık olmadığını da kendileri söylüyor. Yağı içine taneleri ekleyerek bir türk "meze" yaratıyorlar. Tadına baktığımı hatırlıyorum. İspanya'da hangi restoranta gitsen bunu önüne koyarlar. Masanın değişmezidir, su getirir gibi getirirler. Demek ki ucuza mal ediliyor böyle sürekli ikram edildiğine göre. Keyifli bir yağ ama tadı o kadar da iyi değildi. Dikmek isteyen varsa dikebilir sonuçta. Bazen bu tür denemelerin ilginç ve şaşırtıcı sonuçları olur. Bu tür için değil ama böyle yurtdışından getirilen türlerin yaydığı hastalıklardan endişe edilebilir. 100, 200 adet dikmek sorun olmayabilir ancak ciddi olarak düşünenlerin İspanyolların başka neler yaptığına bakması gerekir. Sonuçta tartışma yağ, budama gibi bazı noktalara takılmış durumda. Gübresi nedir, hastalıkları nedir, bakılması lazım. Bir yerde okuduğum kadarıyla İspanya ciddi bir salgın geçirerek milyonlarca zeytin agacını yitirmiş. 20 30 yıl önce. Belki de bu nedenle deliceyi geliştirmiş olabilir. Dikmek isteyen dikebilir bana göre. |
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Alıntı:
Bir de buraya www.olint.com bakınız. İşleme, ilaçlama,budama ve ürün toplama makina ile. Bu sebeple yağ'da rekabetçi. ![]() |
|
|
|
|
![]() |
| Etiketler |
| ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|