agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Yabani Hayvanlar > Yabani Hayvanlar / Genel
(https)




Beğeni Düzeni59Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 12-09-2009, 11:19   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-08-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,299
Galeri: 5
Sayın Halil Bey; Bu bölümü yeni gördüm, nedeni de sitedeki konuları daha yeni yeni araştırmaya başladım.Ben bir avcıyım, arkadaşlar avcı olmayan kişilerle neden muhatap oluyorsunuz ki anlayamıyorum.Çünkü bu kişiler avcılığın ne olduğunu zaten bilemezler ki!....

kalambaklı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-09-2009, 15:01   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
Galeri: 225
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kalambaklı Mesajı Göster
"...." Ben bir avcıyım, arkadaşlar avcı olmayan kişilerle neden muhatap oluyorsunuz ki anlayamıyorum.Çünkü bu kişiler avcılığın ne olduğunu zaten bilemezler ki!....
Doğru söylüyor arkadaş,
İlkönce avcılar birbirlerine gerçek avcılığın ne olduğunu, nasıl olduğunu bir öğretsinler bakalım. Biz bir kenarda bekleriz...

Kendini avcı sananlar önden buyursun...

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-09-2009, 19:41   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kalambaklı Mesajı Göster
.Ben bir avcıyım, arkadaşlar avcı olmayan kişilerle neden muhatap oluyorsunuz ki anlayamıyorum.Çünkü bu kişiler avcılığın ne olduğunu zaten bilemezler ki!....
Sevgili avcı arkadaşım böyle bir yazı yazmamalıydın.

Bu avcı olmayan dostlarımızı kıracağı gibi, bizi de çok yoracaktır.

Sizden çok rica ediyorum bu sayfadaki tüm iletileri okur musun? Benim, diğer avcı dostların ve özellikle Sn. gece'nin neler anlatmak istediği üzerine bi düşünür müsün?

Böyle bir sayfa açıldıysa eğer elbette görmezden gelip kafamızı kuma gömemeyiz.

Aslında buradaki durum beş on doğa dostumuzun avcılığı bilip bilmemesi sorunu da değildir. Onlar bunları üç aşağı beş yukarı biliyorlar zaten ve birçok şeyi de bizlerden çok daha iyi biliyorlar.

Bu düşüncelerimi daha sonraları yazmayı planlamıştım ama şimdi yazmak zorunda kalıyorum ve başka tartışmaların içine düşeceğimizi de biliyorum.

Biz avlanırız bu kimseyi ilgilendirmez devri geldi geçti. Dedelerimizden babalarımızdan gördüğümüz gibi avcılık yapma artık günümüz koşullarına oturmuyor.
Yeni politikalar ve felsefeler üretmek zorundayız ki başka türlü varlığımızı sürdüremeyiz.

Sevgili avcı dostum, nasıl kuşatıldığımızı göremiyor musunuz.?

Başını kuma gömmüş, bu işi ticaret haline getirmiş avcı sitelerinin dışında, doğasever, hayvansever ve çevrecilerin sitelerine gir de ben avcıyım de bakalım başına neler geliyor.

Burada bazı hatırı sayılır dostlarımızın desteği var da, onların hatırına nefes alabiliyoruz da yoksa her yerde olduğu gibi bizi burada da duman ederler, dağıtırlar.

Derdimizi anlatamadan av ve avcılığı anlatamadan murdar gideceğiz de ona yanarım.


Sonra, Türkiye avcıları üzerine uygulanan politikaları nasıl göremiyorsunuz ki sanki kurbağa hikayesini andırıyor.

Bilirsin belki, kurbağayı kaynar kazana atarsın zıplar çıkar da, soğuk suya koyarsın yavaş yavaş ısıtırsın haşlanır ya işte öyle haşlıyorlar biz avcıları, nasıl göremezsiniz?

Son yıllarda, Doğaseverlerin, çevrecilerin ve yeşillerin desteklediği politikalarla, av alanları, yaban alanlarına dönüştürülmektedir ve bu felsefeye MAK* yöneticileri de katılmaktadır.

Sadece bu ve buna benzer sebeblerden dolayı, bürokratlardan oluşan MAK' ın kararlarına, azınlıkta kalan iki avcı temsilcisi her yıl protesto edip toplantıları terk etmektedir.

Av ve avcılığı bilmeyen 8 kişilik bürokrat MAK da her yıl avcılar aleyhine kararlar alınıyor ve yürürlüğe giriyor.

MAK' ın medya ayağını oluşturan çevreci sn. Bekir Çoşkun ve yine medya çalışanı tam bir çevreci ve hayvansever biyolog kızımızdan korkan MAK, avcılar lehine tek bir karar alamamaktadır.

Av alanlarını, yaban alanlarına çevirmekteki amaç, dar bir alanda pahalı avcılık yaptırmaktır. Tıpkı fi tarihinde üyesi olacağımız avrupa ülkeleri avcıları gibi.

Birde özgünlü değerleri öne sürerek, doğası gereği avcı olan insanı, doğa sevgisi adına köreltilmek istenmektedir.

Artık avlanma yerine, av hayvanlarını seyreden, fotoğraflarını çeken ehlileşmiş birer avcı yapacaklardır ki bizi bunları makro politikalar izleyen ve uygulayan CİTES* kararlarında açıkca görürsünüz.

Bak artık safariye gidenler bile artık av hayvanların fotoğraflarını çekiyor ve böylece bir tür av turizmi sektörü geliştiliyor.

Zira hayvan politikaları o kadar egemen oluyor ki, av köpeği ile av yapamayacak duruma geleceğiz.

Ayrıca yaban hayatı içinde yer alan bazı tür ya da türleri biz avcılar sahip çıkmazsak, üreyip çoğalmalarına üstlenmez ve katılmazsak , bu alanlarda yaşayan tür ve türler bahane edilerek, Yaban Hayatı Koruma alanları adına avlanmak tamamen yasaklanacaktır.

Bunu MAK ın her avlanmak isteyen avcıya gönderdiği yasaklı bölgeler haritasında görürsün ki avlanma alanları her yıl hızla daralmaktadır.

Ayrıca eskiden her gün serbest olan av günleri neden üç güne düşürüldü?

Av limitleri neden komik rakamlara düşürüldü sanıyor sunuz?
Yani buradan Trakya' ya ava gideceksin 10 adet üveyik vuracaksın ama yanındaki komşun Bulgaristan, Yunanistan limitsiz avlanacak.

4915 sayılı Kara avcılığı kanununa göre işlenen av kabahatlerine uygulanan idari cezalar neden rekor cezalara çıkarıldı.?

Artık avcılık zenginlerin özel avlaklarda avlandığı bir uğraş olacaktır ve bu sahnede bizler olmayacağız.

Devletin, kuşların göç alanları üzerindeki sulak alanları tarıma açarak nasıl kuruttuğunun, uçakla havadan zehirli tarım ilaçlarıyla keklik, tavşan popülasyonlarının kökünü nasıl kazıdığının hesabını soramadan tarihin çöplüğüne gideceğiz de ona yanarım.

Neden yazdım;
Artık nasıl ki doğada bir tek ağaç bile bizim için ne kadar önemli ise, bir tek avcı olmayan ama yanımızda olan bir dostumuz o kadar önemlidir.

Biz avcılar neden bir araya gelemeyiz de, neden tabela dernekciliğin ötesine geçemeyiz bir ona yanarım.

Sevgiler, saygılar, hoşgörüler.


MAK= Merkez Av Komüsyonu
CITES= Nesli Tehlike Altında olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararsı Ticarettine İlişkin Sözleşme


Düzenleyen Halil Önen : 21-11-2009 saat 10:35 Neden: s eksikti
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-09-2009, 21:53   #4
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 02-09-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 27
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Biz avcılar neden bir araya gelemeyiz de, neden tabela dernekciliğin ötesine geçemeyiz bir ona yanarım.
Avcılar bir araya gelemiyorda çevreciler gelebiliyormu?? Onlarda gelemiyor.
Hani nerede avcılığa karşı ses getirecek bir eylem yaptıklarını gördünüzmü?
Sadece konuşuyorlar, avcılarda konuşuyor. Ama avcılar bu arada avlarına devam ediyorlar. Avcılık yasal bir uğraş karşıtları istedikleri kadar konuşsunlar neticede avı durdurabiliyorlarmı durduramıyorlarmı ona bakın siz. Ben avıma devam ediyorum daha bir allahın kulu da avlanamazsın demedi. 30 senelik avcılık hayatımda sadece 2 kere güvenlik güçlerine av teskeresi gösterdim kimsenin birşey sorduğumu var? Fi tarihinde gece 3,5 da Eber gölüne inmeye çalışırken jandarmalar arabanın yolunu kesti. Bizim avcılarla işimiz yok kaçak kamış kesenleri ihbar ettiler onları arıyoruz dediler tezkerelere artık ayıp olmasın diye baktılar. Anadoluda hangi avcının tüfeğinin ruhsatı, av tezkeresi var? Adamın MAK dan MUK dan haberi bile yok. Avlanmak haftada 3 günmüş! Nerede 3 gün sadece şehirlerden ava gidenler için git köylere bak bakalım adamın kafası estimi alıp tüfeği çıkar avına. Bu kurallar büyük şehirlerde yaşıyorsan geçerli.

Çevreci arkadaşlar ve avcı arkadaşlar hiç boşuna kendinizi yormayın, herhangi bir eylem yapamayacağınızdan ve sonuç alamayacağınızdan da birbirinizi kırmayın. Bu işler bu memleketde düzelmez. Bu eğitim seviyesi ile kimseye birşey anlatmanız mümkün değildir. Türkiye'de avcılıkla uğraşanların eğitim seviyeleri çok düşükdür. Avcılar kırsal kesimde çoğunlukdadırlar. Çevreciler ve avcılar bu işlerin düzelmesini, memleketimizin doğasının kurtulmasını istiyorsanız
enerjinizi milletin eğitim seviyesinin artması için yapılacak çalışmalara harcayın bu olmadıkdan sonra sonuç alamazsınız.
Bir istatistik yapılsa eminim Türkiye'deki avcıların yarısından çoğu ilkokul ile lise mezunlarının arasında bir eğitim seviyesinden çıkacakdır. Hatta hatırı sayılır bir bölümünün hiç tahsili olmadığı görülecekdir. Gelir seviyeleride orta ve daha alt seviyeden çıkacakdır. Avcılığın gelişdiği, avın bol olduğu ülkelerde orta ve alt sınıf avcılığın yanından dahi geçemez çünkü yaban hayatını ve avı korumak maliyetli bir işdir. Dolayısı ile avcılık da pahalı bir uğraşdır. Herkes yapamaz. Biz bu konuda hem kel, hem de foduluzdur. Ne eğitmimiz, ne de paramız vardır.

pozitifköpek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-09-2009, 22:22   #5
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pozitifköpek Mesajı Göster
. Anadoluda hangi avcının tüfeğinin ruhsatı, av tezkeresi var?
Adamın MAK dan MUK dan haberi bile yok. Avlanmak haftada 3 günmüş!

Nerede 3 gün sadece şehirlerden ava gidenler için git köylere bak bakalım adamın kafası estimi alıp tüfeği çıkar avına.

Bu kurallar büyük şehirlerde yaşıyorsan geçerli. .
Sevgili dostum sonuna kadar haklısınız.
Sadece bu yılı ve bir ay bile olmamış bir yaşadığımızı anlatayım.

Çalıştığım işyeri baraj bölgesidir ve keklik avı için çok uygun bir yerdir.

Daha keklik avı açılmasına iki ay kala keklik palazlarını yakın bir köylü ve bir çoban adeta kazıdılar.

Sabahın erken saatlerinde ve ya güneş batmaya yakın birkaç silah sesi duyorsun, vuruyorlar ve kayboluyorlar. İki avcılar kulübü ve Jandarma bir türlü yakalıyamıyorsun. Gidecekleri kaçacakları yerleri çok iyi biliyorlar.

Alanma yasak olmasına ve sezonun açılmasına çok zaman varken bile bunu her yıl yapıyorlar.
Sadece bu sebebten dolayı kasabadaki bir çok avcı tüfeğini bıraktı.

Bu durum ülkemizin her yerinde kırsal kesimde sizinde dediğiniz gibi devem ediyor.

Ama yılmamak gerekiyor.
Avı ve avlağı en iyi yine biz avcılar sahip çıkmalıyız. Bizlerden daha iyi koruyan olmayacaktır.

Rastgele

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2009, 04:29   #6
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-10-2009
Şehir: Samsun
Mesajlar: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pozitifköpek Mesajı Göster
Anadoluda hangi avcının tüfeğinin ruhsatı, av tezkeresi var? Adamın MAK dan MUK dan haberi bile yok. Avlanmak haftada 3 günmüş! Nerede 3 gün sadece şehirlerden ava gidenler için git köylere bak bakalım adamın kafası estimi alıp tüfeği çıkar avına. Bu kurallar büyük şehirlerde yaşıyorsan geçerli.
.
Geçen seneki bıldırcın curnatasında samsun çinik bölgesinde avdayım karşıdan biri geliyor önüne bir poşet bağlamış içinde bir kaç av var , omzunda iste nerde ise tüfeğin namlu boyutunda uzatmalı otomatik tüfek var ( MAK kararına göre 3 Fişek ) o sıra önünden bir kuş havalandı aman allah kaçma şansı yok , tan - tan - tan - tan -tan 5 fişek attı ve kuş düştü bende tarladan çıktım yanına geldim .
Ben.-Rastgele abi nasıl durumlar

Köylü- İyi kuş var yeğenim

B- Sende mermi sınırı yok heralde dayı maşallah baya bi salladın kuşa

K- Evet yeğenim 8 li bu 8 tane sayıyor .... markalı şu kadar paraya aldık

B- Eee bide av vergisi falan da verdin tabi dayı baya para harcamışın sende bu işe

K- Ne vergisi yeğenim yav vergi mergi ne işim olur ha urda allahın bereketi 2 kuş var onu vuruyoruz
B- Dimi dayı av vurmak için bide paramı verilir...

Dedim ve yanından ayrıldım . Köylerde durum böyle gerisini siz düşünün

cmhndl Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:04.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025