![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
|
Avcılık Zaafımız
AVCILIK ZAAFIMIZ Avcılık, bizde kökü derinlere giden bir gelenektir. Türk sultanlarının çoğu avcılıkla uğraşmıştır. Selçuklu sultanı Melikşah’ın, av hayvanlarının kafalarından bir gözetleme kulesi yaptırdığı kaydedilir. Fatih’in emrinde yedi binden fazla doğancı ve köpek bakıcısının olduğu bilinmektedir. Dedem Korkud’un kitabında Salur Kazan, oturmaktan sıkılan Oğuz beylerine: “Yürüyelim a beyler! Av avlayalım, kuş kuşlayalım, sığın geyik yıkalım…” der. Köroğlu’ndan sonrası malum. Delikli demir icat edilmiş ve yürürden, uçardan ne varsa peşine düşülmüştür. Avcılık folklorumuza da girmiştir. Kara gözlü ceylanlara, alageyiklere yakılan türkülerimiz az değildir. Böylesine teşvik edilen avcılığın yaygınlaşması doğaldır. Erkeklerimizin çoğunun az veya çok avcılık yönü vardır. Evlerimizde ruhsatlı-ruhsatsız bir av tüfeği bulundurmak adettendir. Av malzemeleri sektörü hızla gelişmekte, vitrinleri birbirinden farklı av tüfekleri süslemektedir. Av kanunları, avcı derneklerinin yaptırımları içimizdeki avcıyı yıldıramamaktadır. Avcılığın bazen vicdansızlığa varan yöntemleri de vardır. Far ışığıyla tavşan, elektrik şokuyla balık, siyanürle tilki avlama gibi. Son yıllarda yol kenarı avcılığı da yaygınlaşmıştır. Kar her yeri örttüğünde kuşlar yol kenarlarına yaklaşarak araçlardan atılan yiyeceklere muhtaç olurlar. Bunu fırsat bilen avcılar da onları avlamaktadır. Avcılık aslında bir spordur. Yoğun iş ve şehir yaşantısından uzaklaşıp doğaya çıkmak, temiz hava alıp yeşillikler içinde akşama kadar dolaşmak ruhumuzu dinlendirir. Bazı avcılar için bir şeyler vurmak ikinci planda kalmaktadır. Hayvanları öldürmek yerine elimize bir dürbün alıp kuşları, memelileri doğal ortamlarında gözlesek; onların hareketlerini, yavrularını beslemelerini canlı bir belgesel gibi izlesek, herhalde daha mutlu oluruz. Yakında Afyonkarahisar’ımıza kar yağacak ve her yeri beyaz bir örtü gibi kaplayacak. Artık sığırcıklar, güvercinler kümeler halinde yiyecek peşine düşecektir. Göllere, sazlıklara ördekler, balıkçıllar, mekeler doluşacaktır. Yaban kazları ekili tarlalara yayılacak, tilkiler, tavşanlar karda kendilerine has izler bırakacaktır. Gelin onları bu hayatta kalma çabalarıyla baş başa bırakalım. Evde çayımızı yudumlarken çocuklarımıza zaman ayıralım. Düzenleyen omereser : 15-05-2011 saat 22:08 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 33
|
ben avlanmanın tamamen yasaklanması ve para cezalarının ciddi şekilde arttırılması taraftarıyım. Avcılığı heyecan ya da cesaret olarak görenlere de bir tavsiyem eğer gerçekten cesaretleri varsa mızrakla ayı ya da yaban domuzu avlamaya gitsinler. Yerse... Düzenleyen delidumrul : 11-08-2008 saat 14:48 Neden: eksik cümle |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
Kendi adıma konuşmak gerekirse, ava gitmeyi severim. Önceleri tüfek ile ördek ve kuş avına giderdim ama saçmayı yiyen kuşun can çekişini gördükten sonra tüfekle avcılığı bıraktım, o gün bugündür sadece cansız hedeflere ateş ederim. Şimdi sadece kıyıdan balık avlıyorum, özellikle mırmır sezonunun açılmasını heyecanla bekliyoruz (2 hafta kadar kaldı). Ömereserin de belirttiği gibi bu işin spor yanı oldukça baskın ve çoğu avcı, avlarını potensiyel et olarak görmezler, ben yakaladığım balıkları daha ziyade dağıtırım. Kurallara uygun şekilde avlanma ile doğal yaşamı ve popülasyonu koruyarak avlanmalıyız, onun için her avcının bilinçlendirilmesi gerekir... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Eski bir mesaj ama,sonuçta bu konu silinmediyse illaki birileri okuyordur. Mızrakla değil ama biz o işi 40cm pala ile yapabiliyoruz.İlgilenirseniz gerekli linkler verebilir,fotoğraflar paylaşabilirim. ![]() Ek olarakta; Bir yaban domuzunun bulunduğu bölgede 5 yıl av yapılmaz ise,5 yıl sonra o bölgedeki domuz sayısı inanılmaz olur.Bir yaban domuzu 3-8 arası yavru çıkarır. Domuz yavru da olsa,ülkemizde büyük yırtıcı hayvanlar olmadığı için,dolayısiyle düşmanıda yoktur.Bu sebepten doğan her yavru neredeyse hiç eksilmeden büyür gelişir.1,5-2 yaşına geldiğinde üremede yapabilir.Gelişimleri fareler gibidir.Bolca,sıkça çoğalırlar. 5 yıl sonra o bölgede insan sayısını geçer. Zıraatçi toplumuz ya,hani 10bin sene önce avlanmayla beslenmek tarih oldu,ziraat toplumları olduk ya,işte ozaman siz zıraat yapacak arazi bulursanız,beslenirsiniz.Bulduğunuz arazide yaptığınız tarım,eğer 1 hafta dayanırsa ne güzel.Aksi takdirde o yaban domuzları o tarlayı size birşey kalmayacak hale getirirler. Yaban domuzu denen mahlukat,etçildir,leşçildir.Defalarca koyun ve keçi yavrularını yedikleri bilinmektedir(yöremizden tescilli bilgidir).Dağda ayağı kayıp bir tepeden düşüp,orada ölen çobanın leşini yedikleride bilinmektedir. O yasak geldiği anda,20-30-40 yıl sonra sokakta parkta oynayan çocuğunuz,bir yaban domuzu tarafından mideye indirildiği anda sizden büyük avcı olmayacaktır ![]() Sanırım bol kepçeden bilir bilmez atmak hoş olmuyor.Madalyonun diğer yüzünü bilmekte gerekiyor. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
|
Katkılarınız için teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
|
Karikatürler çok hoş. Gecenin on birinde beni güldürdünüz. Teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-04-2008
Şehir: ankara
Mesajlar: 33
|
Sporu bende severim , kimseyi de hobilerinden dolayı yargılamaya hakkımız yok ancak bir canlıyı öldürmek bir spor değildir. O canlı size karşı kendini koruyacak durumda değil, umarım herkes avlanmayı bırakır ve avlanmak tamamen yasaklanır. Yaban hayvanların geleceğini avcıların bilinçlenmesine ya da vicdanına bırakamayız. Her dağın başına da bekçi dikecek halleri yok. Yarın birgün şuursuzun tekinin nesli tehlike altındaki türleri avlamaya kalkışmayacağını nerden bilebiliriz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
Merhabalar, hayvanları öldürmek spor değildir, bu fikrinize katılıyorum, fakat yapılan eylem (şehir stresinde uzakta, dağlarda, ovalarda, yemyeşil alanlarda günü geçirmek, gezinmek, trekking sporu ile birebir uyuşur.) sonuç olarak sportif faaliyettir. Ama yaban nesillerini tehlike altına sokan aslında avcılar değildir, bilinçsiz yapılaşma, avlak alanların tesis amacıyla kurutulması veya sistemli olarak işlevlerinin yitirilmesi, küresel ısınma ve en son biliçsiz avlanmadır. İyi bir avcı, herhangi bir av hayvanını, yılın hangi ayında birim veya kilo olarak **** erkek ve dişi olarak olmadı boyutlarına bakarak ayırır ve kıstaslarına uymuyor ise tetik çekmez. Saygılarımla... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu
|
Avcılık
[QUOTE=kiwici77;267767]Merhabalar, hayvanları öldürmek spor değildir, Sayın kiwici 77.Merhaba. Çok güzel ve doğru konulara değinmişsiniz. Duyarlı ve sorumluluk sahibi bir kişi olduğunuz belli. Fakat sorarım size? Sizin gibi avcılar nerede? Hoş. Zaten dğerlerine avcı demek, avcı'lara hakaret sayılır. Kalın sağlıcakla. Düzenleyen Cumhur Tonba : 27-08-2008 saat 13:31 Neden: noktalama |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
[QUOTE=Cumhur;271378] Alıntı:
Öncelikle ben ''avcıyım'' diyebilen kişi bu bahsettiğim kurallara uyar, yok eğer uymaz ise yakın gelecekte avlayabilecek birşey bulamaz zaten, ki; bu sebepten avcı avını bitirmez, bitirmemeli. Birde yabancısı olduğunuzun belli olduğu bir deyim var, biz ''avcılar'' tarafından kullanılan: bohçacı deyimi. Bohçacı demek tüfeğini dolu taşımak demek, emniyeti açık dolaşmak demek, herkesi tehlike altına atmak demek. Yavrulara ateş etmek demek. Dinamitle balık avlamak demek. Tepe lambasıyla bıldırcın avlamak demek, tırıvırıyla (hayalet ağ) ile balık avlamak demek. Bu şekilde avlananlara emin olun sizlerden daha fazla tepkili ve etkiliyim. Birde açmayacaktım konuyu ama tutamadım kendimi, biz avcılar için (ki ben kuşu bıraktım demiştim) çulluk veya bıldırcın eti, ya da denizden çekmeyi hasretle beklediğim mırmırlar ![]() Saygılarımla, Emrah Not: Benimle özellikle bu konuda aynı fikirleri savunan kafkas arkadaşıma selamlar... |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Avcı, öldürmek için avlanmaz, avlanmak için öldürür
[QUOTE=Cumhur Tonba;271378] Alıntı:
Günümüz koşullarında tüm dünyada geçerli, yaban hayatın korunması hakkındaki uluslararası yaklaşım; yabani flora ve faunanın gelecek kuşaklara aktarılması gerekli, estetik, bilimsel, kültürel, ekonomik ve özgün değerlerde doğal bir miras oluşturduğudur. Bu durumda avcı toplumun diğer bireylerinden daha fazla sorumluluk taşımaktadır. Çünkü toplumun tamamına ait doğal kaynakların önemli bir bölümü sadece toplumun bir kısmını teşkil eden avcılar kullanmaktadır. Dağdaki bir keklik ovadaki bir bıldırcın toplumun malıdır avcı, orman, maliye, içişleri bakanlıklarına ödediği ücret karşılığında bu doğal kaynaklardan yararlanır(avlanır). Gerçek bu ise ''faydalanan karşılar'' prensibine uygun bir durumdur. Yine de gün olur ki karşılama arzusu ne denli içten olursa olsun ''faydalanamama'' gibi bir durum ile karşı karşıya kalınabilir. Avlanma hakkını savunan bilincli avcıların evrensel sorumluluklarını da yüreklerinde hissetmeleri, onu her yerde yüksek sesle seslendirmeleri gerekmektedir. Peki avcılık eğiliminin uygulanması sırasında, yasaların avcılara koyduğu sınırlar, evrensel sorumluluklarımızı yerine getirmeye yeterli midir? Yoksa yasalardan öte, avcılığın yazılı olmayan kuralları var mıdır? Bu sorunun cevabı belki de pek çok avcı tarafından bilinmesine rağmen ne yazık ki sıkça seslendirilmemiştir. Avcılığın yazılı olmayan kaidelerininin, (örf, adet ve geleneklerimiz, avcı ahlakı ve avlanma etiği) sürdürülebilir avcılık bağlamında bir şekilde yazılı hale getirilmeli, avcılık eğitimlerinde ön plana çıkarılmalı nesnel gerçeklere dayandırmak suretiyle uyum içinde gelişme görevi üstlenen felsefe yönünün eksikliği giderilmelidir. Jose Ortega Y Gasset ''Avcılık Üstüne'' adlı kitabında şöyle diyor; Kendisini büyüleyen hayvana ölüm getirecek olan davranışlardan önce her gerçek avcı, vicdanının derinliğinde bir sızı duyar. Avcılık bir canlıyı öldürmenin diğer canlıya zevk verdiği tek normal durumdur. Avcılığı bir spor olarak bir düzen getirip yönlendiren o kaçınılmaz eşitsizlik faktörünü kabul etmek bana daha ince bir gerçeklik gibi geliyor. Ölçü olmayan yerde hiçbirşeyin erdemi yoktur. Avcı öldürmek için avlanmaz avlanmak için öldürür. Doğanın büyüleyeci gizi, avcılığın gerçeğinde, canlılar arasında, önlenemeyen hiyerarşide saklıdır. Katılmamak mümkün değil. Bir canlının ölümünden bu denli keyif alınan başka bir uğraşı yoktur yeryüzünde. Öldürülen bir canlının yanında ölüm sonrası, bir fotograf karesiyle tespit etme alışkanlığı ise, hemen hemen yok denecek kadar azdır. Bu denli çelişkilerle dolu avcılığı kabul edilebilir değerlerle sürdürebilmek, eylemin her safhasına olağanüstü özen göstermekle mümkündür., Başlangıçtan bu yana her aşamasında teknik açıdan dikkat isteyen, sorumluluk dolu bu uğraşı, aynı zamanda bu eylemi gerçekleştiren avcının belirgin ölçüde üstün değer yargıları ile donatıldığı takdirle savunulabilir. Avcı ve av bir dere yatağında bir ormanın derinliğinde yalnız başına kalabilirler. İşte hiçbir yasanın veya kuvvetin müdahale edemeyeceği kritik an budur. Burada avcı ve av arasında, yani yaşamla ölüm arasında sadece avcının davranışlarını düzenleyen değer yargıları vardır. Bu değer yargıları doğru olduğu gibi, yanlış da olabilir. İşte bu an, avcılığın yazılı olmayan kaidelerin yürürlükte olması gereken zaman dilimidir. Kendisine tanınan limitler dahilinde olsa bile, avcı, yerde yürüdüğü bir uçara, yavru, dişi veya damızlık için en verimli yaşında bulunan bir erkek memeliye silah doğrultmuyorsa örf, adet ve töreler, yani avcılığın yazılı olmayan kuralları yürürlükte demektir. Arzulanan da budur. SAYGILAR... RASTGELE... Düzenleyen Halil Önen : 21-11-2009 saat 09:49 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
|
Sn.Halil Önen ; Avcı ve av bir dere yatağında bir ormanın derinliğinde yalnız başına kalabilirler. İşte hiçbir yasanın veya kuvvetin müdahale edemeyeceği kritik an budur. Bu durum da her an avcı da av olabilir!!! Ormanın derinliklerinde Avcı ve Ayı ![]() Avcının tüfeğide tetik düşürmesse ; Ayı avcının tüfeğini alıp yere bırakıp ve ........ ![]() Ayı için ;Mutlu Son ! Peki ya avcı için ? Saygı ve Sevgilerimle |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
üçkez
Alıntı:
Ava çıkmış adam, başına geçenleri anlatıyormuş: Ormanda ilerlerken, karşıma kocaman bir ayı çıkmaz mı? Çifteyi doğrultum, tetiğe bastım o da ne ateş almadı. Ayı dibime kadar geldi. Bir daha tetiğe bastım, yine yok. Ayı tüfeği elimden çekti aldı. Baktım ayının niyeti kötü, tabana kuvvet kaçmaya başladım. Fakat ayı peşimde! Benden hızlı koşuyor. Bir ara ayının sıcacık nefesini ensemde hissettim. O kadar yaklaşmış Derken ayının ayağı kaydı, yere düştü... Fırsat bu fırsat, yine tabana kuvvet arayı açtım. Ama ayı toparlandı, kalktı, bana yetişti. Yine nefesi ensemde...Tam pençesini uzattı ensemden yakalıyacak, yine kaydı, düştü... Hızımı arttırabildiğim kadar arttırdım, yeniden arayı beş yüz metre kadar açtım. Tanrı size inandırsın arkadaşlar, ayı yine bana yetişti. Yine nefesi ensemde... Şansa bakın... Ayının tekrar ayağı kaydı, düştü... Serüveni dileyenlerden biri dayanamamış; ''Sen de çok yürekliymişsin kardeşim! Ayı bana üç defa nefesi enseme gelecek kadar yaklaşacak, çok ayıptır söylemesi, ben korkumdan altıma ederdim.'' Avcı dönüp ters ters sözünü kesene bakmış; '' Lafı karıştırma yahu! Ayı üç kez neyin üstüne bastıda ayağı kayıp kayıp düştü sanıyorsun.'' Rastgele Düzenleyen Halil Önen : 24-08-2009 saat 21:16 Neden: o fıkrayı rütük izin vermez |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu
|
Kişi İstanbul'dan Artvin'e gider. Öncesinde gerekli izinler alınmış ve yorucu bürokrasi tamamlanmıştır. Uzun menzilli sniper tüfeğide vardır, gözü gibi bakar zaten silahına. Bİr yaban keçisi vurur. Boynuzunu ölçer 140 cm. Boynuz kafatasından ayrılır, duvara asılır. Gelen geçen hayran olur. Bu spor mu? Teksas dogo argentino klubünden, 2 adet dogo argentino alınır. Öyle herkese satmazlar. Araya adam koyarsınız 10.000 dolar çiftine para verirsiniz. 3 aylık dogo yavrularınız elinize geçer. Rusyaya eğitime gönderirsiniz yavruları, 8.000 dolarda oraya. Eğitim bittiğinde elinizde 2 adet öldürme makinası vardır. Ama yetmez. Bu kadar masraf yapıldı, makinaların garantiye alınması lazım. Dogolara zırhlar alınır ki vucudu zarar görmesin, çelik tasmalar alınır ki, boynunu kaptırmasın. Boluya gidilir ve 650 Kg.lık yaban domuzu bu dogo argentinolara öldürtülür. Kavga uzun sürer, çünkü domuzun canı kolay çıkmaz. Dogolar kavgayı bacaklarındaki küçük sıyrıklarla atlatır. Domuzun dişleri kolye yapılır. Daha zengin olanlar domuz değil yurtdışında puma avlar. Ülkemizde vakti zamanında benzer hayvanlar varmış ama bugün kalmamış. Peki bu spor mu? 10.000 sene önce insanlık avcılığı bıraktı, tarım toplumuna geçti. Bazısı geçemedi demek ki. Aynı benim sanayi toplumuna geçişi beceremem gibi. Konu ile ilgili resimler: http://www.angusbrownsafaris.co.za/P...ter/2005/6.jpg http://www.huntingdogos.com/images/H...27_450_pix.jpg |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
|
Sevgili Todor, son derece haklısınız. Bizim aman yok oluyorlar, nesilleri tehlikede diye üzüldüğümüz memeli hayvanlar maalesef zenginlere peşkeş çekiliyor. Adamlar parayı basınca doğanın kapıları onlara ardına kadar açılıyor. Yaban TV diye bir kanal var. Orada yapılan avları yayınlıyorlar. Ülkemizdekiler dahil, soyu tehlikede birçok hayvan acımasızca öldürülüyor. Bunları görünce insan umutsuzluğa kapılıyor ve boşa kürek çektiğini düşünüyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Hayvan kaçma fırsatı bulamadan,gelişmiş silahlarla kim vurduya gidiyor. koskoca aslan,fil,geyik ne olduğunun farkına bile varamadan olduğu yerde yığılıyor. Aralık ayı yaklaşıyor bizim ülkemizde de koskoca 13 yağmacı(!) ayı kim vurduya gidecek. Ne uğruna spor.. İlçemizin kurtuluş bayramında bir geleneği var,Avcılar kulubü her yıl avladıkları bir domuzu kortejde sergilerler. Oysa zavallı domuzun bizim ilçemizin geçmişteki istilasından,kurtuluşundan bile haberi yok. Avcılar Kulubü başkanı yufka yürekli dayımı çok severdim ama o domuzun yanındaki, sevdiğim dayıma hiç benzemezdi... |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
|
National Geografik'de ''Avlanan Avcı'' belgeselini ilgiyle izliyorum. İnsanları avlayan hayvanlar adilce bu işi yapıyor.. Ya hayvanın yaşam alanı istila edilmiş oluyor, ya daha önce yavrusu öldürlmüş oluyor, Ya karnı açıkmış oluyor, ya da kendini savunuyor... Aynen biz insanların 100 bin yıl önce yaptığı gibi.... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar ben küçüklüğümden beri ava giderim son 8 sene hariç. Avcılık spor **** hobi o tartışılır bizler kimilerine göre katil, kimilerine göre sporcu, kimilerine göre ise sadece hobi olarak uğraşan kişileriz. Ben bura da tartışmak **** kimseyi kırmak istemiyorum, ancak ben fırsat buldukça ava giderim avlanırım ve bundan büyük zevk alırım. Avlanırım derken illa ki kuş **** geyik vurmak önemli değil Hazırlığımı yapıp gerekli malzemelerimi aldıktan sonra o havayı teneffüs etmek o heyecenı yaşamak temiz havayı ciğerlerine çekmek çok güzel birşeydir. Bir de ben avlanmam canlı hayatına kıymam ben katil değilim diyen bir çok insan var hayvanların canlarını o kadar çok savunurlar ki kendilerinin etrafa verdikleri zararlardan haberdar bile değildirler **** umurların da değildir. Bir kaç misal vermek gerekirse mesela sigara içenler sadece kendilerine zarar verdiklerini zannederler ama etraflarında ki herkesi zehirlerler. Hızlı araba kullananlar, içki içenler,çalılık alanları yakanlar, suyu israf edenler gibi diyebiliriz. Bir de bunların dışın da bu işi ( avcılığı ) Ticaret olarak yapanlar var bunlar kimler derseniz, hileli avlananları örnek olarak gereğinden fazla balık avlayanlar. Balık avlarken de yasal sınırın çok altın da kalanları bile avlayanlar ( yavruları bile ) Trol atıp deniz dibin de bulunan ne varsa süpürüp balık yuvalarını bozanlar. Karada ise fener **** traktörlerle avlanıp deniz de ise sürat tekneleri ile avlananlar daha hayvanlar uyanmadan **** ne olduğunu anlamadan toplu katliam yapanlar veya siyanürle tilki avlayanlar ben bu şekil de avcılığa karşıyım. Avcılık bence hobi **** spor hiç önemli değil önemli olan doğaya ve hayvanlara duyarlı olarak avlanılırsa bence bu olumsuz görüşler de azalacaktır. Benim görüşüm bu noksan **** fazla birşey yazmış olabilirim **** bazı arkadaşlar kırılmış veya alınmış olabilir benim demek istediğim biri **** birileri eleştirilmeden önce kendisine baksın kendisini 4x4 lük görüyorsa benim o kişiye diyecek bir sözüm yoktur. Avlanma yasal sınırlar için de olduğu sürece sorun yoktur. son olarak tüm TÜRKİYE çapın da tüm avcılığım 2 **** 3 sene yasaklanması taraftarıyım neden diye kimsenin soracağını zannetmiyorum ![]() Not. Penceremin kenarın da 8_9 kumru, 10_ 15 serçe, 1 saksağan, bir kaç sğırcık ve köyde de 3 kovan arı bakıyorum ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Caucasuz. Aslına bakarsanız dünyadaki tüm canlılar birer avcı ve avdır. Mesala biz insanlar sivrisinek için kanı emilecek güzel bir av'ız.Yasal ve vicdani sınırlar ,çerisinde kaldıktan sonra ****** sizlere hiç bir kimse katil gözüyle bakamaz ve sizi yargılıyamaz. Hiç kimsenin soracağını zannetmiyorum derken neyi kastetdiniz anlamadım?Olumlu olduğu içinmi? ****** çok iyi olur. Sizler gibi kurallara saygılı müstesna avcılar dışında kalan doyumsuzlardan dolayı yeteri derecede üreyemeyen hayvanlar biraz rahat eder. Takdir edersinizki bizim avcıların çogunluğu kurallara uymaz.[B]ilhassa Trakya bölgesinde Güme ile yapılan avcılık Kaz ve Ördeklerin kökünü kurutmaktadır.Teyp ve Işık la yapılan avcılıkta öyle. Benim de niyetim sizi üzmek değil.Size vicdani kurallar içerisinde iyi avlar diliyor Selam ve sevgilerimi iletiyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
|
Sayın, cumhu022 : Trakya da değil aslın da tüm Türkiye' de yasal olmayan şekil de avlanmalar var ve bunun önüne geçmekte çok zor. İnsanlarımız ne zaman bilinçlenir **** kanunlarımız daha keskin olur, insanlar korkarlar o zaman hayvanlarımız rahat kalırlar.Diye düşünüyorum. Yabani hayvan neslimiz tükenme sınırın da bana kalırsa en az 2 sene tüm avcılık yasaklanmalı. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 |
Ağaç Dostu
|
Merak ettiği bir konu var. Avcıların geneli günlük yaşamlarında herhangi bir canlıyı incitmeyen kişiler galiba, en azından benim çevremde böyle. Eşimin ağabeyi,haftalarca yaraladığı bıldırcına evde bakmıştı. Bir tavuk kesemezler ama vurabilirler. Ayrıca birde şu dikkatimi çekmiştir,avcılar iyi aşçılardır çünkü avcıların eşleri genelde bu zavallı kuşları pişirmeye yanaşmaz,bu iş avcılara düşer... Alakasız gelebilir ama bir de mesleği icabı her gün onlarca hayvanı boğazlayan kasapları nereye koyalım.... Yabana yazık, evcile reva mı? Biraz dağıldım gibi. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
Sayın eskimo, laf lafı açtı da diyeyim dedim, bu sabah zeytin beklettiğimiz boş fıçıların içinde bir saka yavrusu buldum, ıslanmış uçamıyor. Tuttum onu eve götürdüm, hayvan korkmuş put kesilmiş vaziyette, dudaklarımla üfleyerek bütün tüylerini kuruttum, balkonun mermerine bıraktığımda arkasına bakmadan uçmaya başlamıştı bile. Birde bahçemde köpek ölüsü var, ne şekilde ölmüş bilmiyorum, kesinlikle dokunamam, belediye görevlilerini çağırdım ilgilendiler. Hayatımda tavuk kesmedim ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-10-2007
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 278
|
bağışlayın, bir canlıyı öldürmek asla bir hobi/spor olamaz...Çok üzülüyorum... ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#29 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-08-2008
Şehir: Altınova,Yalova
Mesajlar: 58
|
Biz şuan orda değiliz sayın ide, 10 nolu mesajda bitti o konu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|