Hımmm Ankara'lı üzümsü bitki severler olarak,

turfanda böğürtlen ve ahududunun tadına bakmaya size geleceğiz artık :)

Merhaba,

Önceki mesajlarda Bauhaus'la görüşme konusu geçmişti. Bu ya da başka konuda Bauhaus'la herhangi bir görüşme yapan oldu mu?

Ankara'lı agac.netliler olarak gelecek çeşitler, önceden haberdar edilmek, detaylı bilgilendirilmek vb noktalar için görüşmek yararlı olabilir. Koçtaş ve Praktiker için de önerim geçerli.

Bunlardan biri müşterileri için inşaat ile ilgili toplantılar düzenliyordu. Demekki böyle şeyler düşünüyorlar.

Ne dersiniz?

Denizakvaryumu, balkona çıkıp bakmadınız mı ne alemdeler diye?

Mart ayını beklememe gerek kalmadı. Ben aslında galiba kurtuluyor diye haber vermek için bekliyordum ama bu gün bir de baktım ki, Tayberry dipten yeni bir sürgün vermiş:)

İyi mi yoksa kötü mü yaptım soğuklardan korumakla bilmiyorum. Doğal gelişimlerine müdahale etmenin (gerçi Ankara'nın soğukları naylon falan da tanımıyor ya) sonuçlarını bu yıl meyve zamanı göreceğiz.

Balkondaki otuza yakın saksıda en ufak yaşam belirtisi yok :)

Sizin verdiğiniz lale soğanları başta olmak üzere dikili elliye yakın soğanda da bir belirti yok :)

Sadece calamondininin üzeri ful çiçekle dolu en iyi haber şimdilik bu :)

Sevgili arkadaşlar, böğürtlenimizin şu an ki durumu bu. Dibinden de yeni sürgünler veriyor. Budama, besleme konusunda yapmam gereken bir şey var mı?

Şükran'cığım bu (dikensiz) Loganberry'mi?

Aslında budama ve gübreleme işlemlerini Mart ayında yapmamız gerektiği yazıyordu ama bu dışardakileri ilgilendiriyor sanırım. Bizimkiler uyandığına göre gübreleme işini yapsanız iyi olur. Budamaya gerek olduğunu düşünmüyorum, bunlar zaten yeni fidanlar. Olsa olsa kuru yaprak ve dal varsa onlar temizlenebilir. Geçmiş sayfalardaki yazışmaları okudum. NTuran bir mesajında, böğürtlen ve ahududuların diplerinin, Şubat ayında kalın bir gübre tabakası ile kaplanması gerektiğini yazmış.

Kapalı yerde tutulanlar baharı erken getirdi. Benimkiler de sürgün verip duruyor. Benim galiba 6'da 6 olacak. Yani firem yok gibi görünüyor şimdilik. Japon, Tayberry, Loganberry, Evergreen, NT'uran'ın verdiği (Himalaya Giant olabilir) ve Alanya'dan getirdiğim yabani.

Sevgili Nevsun, evet tahmin ettiğin gibi Bahuas'tan sezon sonunda aldığım loganberry. seninde yazdığın gibi kuruyan yaprakları temizleyip; mart ayında da ( bana göre şu an erken gibi) saksısını değiştirip gübrelemek. Çünkü saksısı hem çok küçük hemde kök saçaklarından neredeyse toprak yok gibi. Buna uygulayacağımız gübre ne olmalı ?

Doğal gübre kullanın.:) Meyveler daha lezzet li olur .
Yanmış koyun ya da inek gübresi bulabilirseniz saksı değiştirirken toprağına karıştırın.
Siz şanslısınız büyük marketlerde hazır poşetli doğal gübreler varmış.

Sevgili Oğuzhan, çok sağol. Yanmış koyun **** inek gübresi bahçemizde bir çuval var ondan kullanabiliriz o zaman. Bahçedeki güller için her sene eşim tanıdık gübreciden alır.

Şükran Hanım böğürtleni saksıda tutmak yerine neden bahçenize dikmiyorsunuz?

******* Şükran Abla bahçede daha mutlu olur .:)

Sevgili deniz akvaryumu ve Oğuzhan, bende sizin gibi düşünüyorum. Yalnız şu an toprak malum don durumda, ancak mart sonu veya nisan başı gibi bahçeye aktarabiliriz. Zaten böğürtleni kışa girerken almıştıkve balkonda kışı geçirmesini bekliyoruz. Merak etmeyin onun mutluluğu benim mutluluğum demek ...Teşekkürler.

bahause
 

Bugün bahause bahçe reyonunda bögürtlen ve ahududulara rastladım.2 gün önce gelmişler.Ben şu meşhur sarı ahududulardan alsam ev koşullarında barındırsam bahar ayına kadar dayanır mı sizce gayet saglıklılardı.Bi de karbuz gibi taneleri olan başka bi üzümsü vardı.Bilginize çok hoş görünüyolar.Almayı düşünüyorum siz ne dersiniz?

Fiyatları neydi?

syn dal sarı ahududunun gelişimi oldukça yavaştır, sarı meyve etine sahip, çok nadir bulunmakla beraber oldukça lezzetli bir çeşittir. Verimi çok düşük olduğu için yetiştiriciliği çok fazla yapılmamaktadır

17 ytl diye okudum yanlış görmediysem.Ama sağlıklı geldiler bana yeni filizlenmişlerdi ama odunsu kısımları gayet iyidi.Birsürü sarı olandan bir de kırmızı pembe gibi yuvarlakça olandan vardı.Bir küçük köşe ayırmışlar işte.Ama yani hava soğuk ya birden çarpılır kurur felan diye düşündüm aslında salon da 1 2 ay idare etse bahçeye dikerim.

Ahududu çeşitleri Koçtaş'da da yaklaşık aynı fiyattaydı. Ama Bauhaus'dakiler daha sağlıklı.
Bursa Osmanlı Köyü diye anılan Cumalıkızık köyünden bana verilen ahududum Ankara koşullarına uyum sağladı ve gayet verimli. Bu sene üçiüncü senesi olacak. Sağından solundan ha bire sürgün veriyor. Yani diyeceğim hayata karşı arsız... Aldığınızda toprağını dökmeden az büyük saksıya alır, aydınlık bir köşe de bulursanız sanırım sorun olmaz... Bahara ne kaldı ki?..

bauhause ve koçtaşı gezenlere sormak isterim bu yıl hangi çeşitler gelmiş; böğürtlen ve ahududu ve diğer üzümsüler hakında bilgilendirirseniz sevinirim.

Gözüme ilişenler frenk üzümü (bektaşi üzümü) çeşitleriydi. Kırmızı, sarı, siyah...
Koçtaş'a şimdilik zahmet etmeyin. Bugün baktım, dört tane falan kalmıştı ve hiç biri iç açıcı değildi...

Ben sonbaharda taybery almıştım.Geçenlerde yazdığım gibi bauhausa uğradım ve fallgold çeşidinden de almaya karar verdim.Ama nasıl seçeceğimi pek bilemedim gövdesi kalın tek gövdeli bir kaçtane örnek varken nispeten daha zayıfça dalları bulunan çok sürgünlü fideler de vardı.Sizce hangisi daha kuvvetlidir.Gövde önemli midir?

Sevgili Dal,
Hani derler ya bakmak gerek diye... Olanları görmeden şu doğrudur demek yanlış... Elbette çok ince gövdelilere de sürgün veriyor diye almak da yanlış.Ben ne yapıyorum biliyor musun?
Önce kendi aralarında ayıklıyorum. O muydu bu muydu derken bir tanesine ısınıveriyorum ve onu alıyorum. Diyeceğim içine sineni al... Yeter ki sağlıklı olsun. Ve benim gibi hata yapma.. Kök toprağını dağıtmadan, kalan boşluğu toprakla besleyerek büyükçe başka bir saksıya alıver...

Teşekkürler hassoman.Ben zaten 1-2 ay evde barındırıp havalar yumuşayınca bahçeye dikmek için alacağım.Sonbaharda yetişemediğim için fallgold kalmamıştı.Kısmet bugünlereymiş bakalım sizin dediğiniz gibi ben de içimden hangisi geçerse onu alıcam:)

Kış sonu böğürtlenlerin durumu
 

Kış başında balkonu naylonla kapatıp, küçük bir sera haline getirmiştim. O sera işlevini gördü. Sonbaharda aldığım ve çok ince gövdeli böğürtlen/ahududu çeşitleri bu serada kışı kolay geçirdiler. Isıtmak için fazla bir önlem almadım, sadece -10 ların altına düştüğünde bir süre geceleri elektrik sobası yaktım.

Bir ara tayberry kuruyor gibi oldu ise de, daha sonra sürpriz yaparak dipten bir sürgün çıkarttı, şu anda çok küçük ikinci bir sürgün görünüyor. Gövdeden mi yoksa, bağımsız bir sürgün mü ilerleyen günlerde belli olacak. Gövdenin üstten kuruması demekki yanıltıcıymış, umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. NTuran'ın daha önceki mesajlarında değindiği gibi sadece dal yanması olabilir, Mart ayındaki budamayla o yanık dalların temizlenmesi gerekecek.

Tadını beğenmediğim evergreen, adının aksine yaprakları kurudu ve döküldü. Şu anda en yavaş gelişmekte olan cins o. Tadı konusunda biraz erken karar verdik gibi geliyor. Aldığımda üzerinde çiçekleri vardı o çiçeklerin meyveye dönmesini görmüştük. Bu büyük olasılıkla hormon verilerek çabuklaştırılmış bir meyve olabilir. Çünkü o kadar genç ve küçük bir bitkinin meyve vermesi de şaşırtıcıydı zaten. Tadı konusunda kararı bu yıl verelim bence (meyve alabilirsek).

Phoenicolacius (japon), kışın en keyif süren cinsi oldu. Ne kadar naylon kapalı yerde olsa da dondurucu soğuklarda fazla önlem almadığım halde, en soğuk günlerde bile sürgün vermeye başlamıştı. Şimdi her tarafı yeşermiş durumda. Anlaşılan o ki, soğuklardan korkmayan bir cins. Tadı da yazıldığı gibi çıkarsa Ankara için ideal olacak.

Loganberry de soğuktan fazla etkilenmedi. Gövde ve dalları kurumadı. Şu anda her yerinden sürgün vermekte. Ankara için o da iyi bir seçim olabilir.

NTuran'dan aldığım dikenli böğürtlenin cinsini bir türlü öğrenemedim. Onun durumu da çok iyi. Yapraklarda bile fazla bir zayiat vermedi. Kışa girerken dipten sürgün vermişti, kışın durdu bekledi, hava ısınınca büyümeye başladı. Gövdeden sürgünleri çıkıyor. Ankara için bu da iyi bir seçim.(Zaten NTuran bunu belirtmişti)

Sonbaharda Alanya'dan getirdiğim yabani böğürtlen ise kurudu sanırken kışa doğru dipten sürgün vermişti. O da son günlere dek hareketsiz kaldı. Şimdi o sürgün büyüyor.

Sonuç olarak şimdilik kışı rahat geçirmiş böğürtlenler var ama yazın meyve konusunda ne yapacaklarını da o zaman göreceğiz. Yani kışı soğuklayarak mı, yoksa rahat geçirenlerin mi meyve oluşumu daha iyi olacak, gelecek yılın balkon yetiştiricilerine yol gösteren bu yaz olacak.

Nevsune Hn.sizin üzümsülerin maşallahı var.İnşallah bu rahatlık onları rehavete itip meyve vermemelerine yol açmaz :)

Bendeki 7 tür böğürtlen-ahududu , 4 tür frenk üzümü, 2 tür bektaşi üzümü,5 tür asmada ise hiç bir hareket yok.

Bu durumda balkonun kapalı olmasının etkisi açıkça görülmekte.

Sevgili arkadaşlar,benimde sezon bitiminde artık bu adam olmaz denecek görüntüde aldığım loganberry kışı camekanlı balkonda rahat geçirdi. Her sabah ve hafta sonları mutlaka balkonu havalandırdım ve şu an dipten yeni sürgünler veriyor. Üst dalları kurumuş asma görünümünde .Nevsune Hanım ın dediği gibi mart ayında budama gerekecek.Hafta sonu balkondakileri sizlere fotoğraflayacağım.

Evet kurumuş yerleri budayabilirsiniz artık, sürgün verdiğine göre bulunduğu ortamda donma tehlikesi yok.

Dayanamadım 2 hafta önce fallgold alıverdim çok sağlıklı hatta iki de sürgün verdi dipten.Bugün bi baktım tepe sürgünlerinde çiçek tomurcukları var.Ben Ankara'da oturuyorum.Aslında havalar ısınana kadar dikmeyi düşünmüyordum bugün babam çok zorladı bahçeye dikelim mi diye.Sizce çok erken degil mi sürgünleri ani soğuk(bilirsiniz geçdonlar)tan etkilenir mi?Ozamana kadar evde mi bekletiyim napmalıyım?Zaten çiçeklenmiş çok zayıf düşer sanırsam.

Bence bekletin,
mart ayında Anakara'da ne olacağı belli olmaz.

Bilmezmiyim.Geçen sene nisan başında bile kar yağdı.

Selamlar,
2009 yılında böğürtlen fidanı isteyen arkadaş olursa bildirsinler.
Şu aralar bahçemdeki köklü böğürtlenleri verecek kimse bulamadım, çoğunu attım yabana gitti, böğürtlen de gittiği yerde kök salıyor.