Çook güzeller maşallah diyorum elinize emeklerinize sağlık.

Güler hanım, gülleriniz her zamanki gibi mükemmel. Benim merak ettiğim, sizin güller sıcaktan etkilenmiyor mu? Baharda nasılsa, yazın ortasında da aynı formda. Hem de her cinsi ve her rengi. Maşallah.

Sardunyalarınızda böyle sıcaklarda verimli mi? Bol çiçekli mi?

Güller açmaya devam ediyor, yurt dışından gelenlerde çok olmasa da buradan elde ettiklerimin çiçek ebatları biraz küçüldü. Sulamayı sabah erken saattlerde yapıyorum. Gübrelemeyi yapraklardan yapıyorum bu mevsimde.
Çok sıcaklarda aşırı güneş alan yerlerdeki güllerin tepelerine öğle saatlerinde gazete kağıdından külah yapıyorum, hatta gazeteleri de hafifçe ıslatıyorum. Bu sene bu işi ilk başlarda bir defa yaptım. Şimdilkerde ısı 30 dereyi pek geçmiyor.

Sardunyalar da öğleden sonra saat üçe doğru güneş alıyor, baktımki çok sıcak onların saksılarını da geriye doğru çekiyorum. Daha önce tente kuruyordum.

Bu güzelliklerin her birinin arkasında ayrı ayrı emek var, bize saygıyla şapka çıkartmak düşer.

Kargom geldi değerli büyüğüm.

Sizin oralardan geçersem sırf sizin için yolumu değiştirip ellerinizi öpmeye geleceğim.

Güler Hanım gerçekten bu kadar güzel bir bahçede çok fazla emek olduğu o kadar belli ki. Bahçenizin ilk sayfalarından itibaren bakıldığında yılların çalışması ve emeği olduğu zaten anlaşılıyor. Benim bahçenin daha bu yıl ikinci senesi. Ama her hafta sonu yabani ot yolmaktan parmaklarım patladı. Her hafta sonu sürekli bahçede çalışıp pazartesi günleri iş yerinde kendimde kıpırdayacak gücü bile bulamıyorum.Allahtan yaz tatilindeyiz ve işlerimiz yoğun değilde iş yerinde dinlenebiliyorum:)). O yüzden sizi ve binbir emekle ortaya çıakardığınız bahçenizi maşallah diyerek hayranlıkla izliyorum. İnşallah bir kaç yıl sonra bizim bahçemizde sizin ki kadar güzel olur.

Çok daha güzel olacaktır yeter ki sevginiz bitmesin.

Töbeler olsun...Sevgili büyüğümüzde sizden sonra sıkıntı olursa sizden biliriz ona göre, sosyal mesafeyi-maskeyi unutmayalım, ne demek el öpmek, uzaktan çak yapcez gari :D ... Çimin içinde geniş yapraklı yabaniler bitti ince uzunlar doldu bu kez, seneye kadar böyle kalsın, seneye ne yapalım onu soracam daha kendisine..

Sayın TCM size soru soracağım eğer müsade ederseniz ( arkadaşlar üzgünüm yazacak yer değil ama nereye yazacağımı şaşırdım :D ). Sizden aldığım jalopenolar çiçeklerini döküyor be ben bu saksıya önceden çok biber ektim toprak eksikliği olamaz besin de veriyorum artık acaba tohumlar mi kibritti diyorum acaba siz de öyle bir sıkıntı oluyor mu nasıl geçer bu sıkıntıM yardım edin lütfen

Şimdi teşekkürler :D

Sevgili TCM ince uzun dediğiniz su otları mı? Bir fotoğraf gönderseniz.

Kimisi su otu diyor kimisi de topalak, büyük dert ve baş etmek neredeyse mümkün değil.
Mine Hanım bana inpull kullan demişti. O da çeltik içinde çıkan yabani otlar su otu gibi otlar için kullanılıyormuş. Önce deneyelim diye düşündük ama sonra baktık ki çim biçilince iş oluyor, bıraktık.
Görsellik çirkin oluyor yani çim 5 cm kadar uzuyorsa onlar 15 cm uzuyor. Siz de bizim gibi haftada bir biçerseniz çimi sorun kalmıyor.

http://www.agaclar.net/forum/462456-post295.htm

Bu ince köklerin devamına bakarsanız oralarda da bu toparlak yumrulardan görürsünüz.
İsterseniz alın bel küreğini kıyıdan köşeden bir yerden çıkarın bir tane kök yapısına bir bakın.

Bayram öncesi havaların sıcak gitmesi beni iştaha getirdi evdeki halıları yıkamaya koyuldum.
Balkon geniş olunca bu iş yorucu da olsa suyla oynamak hoşuma gittiğinden iki büyük 3 küçük halıyı bol sabunla yıkadım durulama suyuna da geçen sene yaptığım elma sirkesi katıp iyice duruladım. Bahçeye koyduğumuz iki büyük masaya sererek iki günde kurudular mis gibi oldular.
Ertesi günü hiç iş yapmadım uzun uzun dinlendim.
Ben dinlenirken Oğuz da uzayan otları kosaladı.

Hasad mevsimi iyiden iyiye başladı. Her gün bol bol kabak, bol salatalık, 5-6 tane patlıcan bol miktarda kahvaltılık biber ve sabah-akşam günde iki kere fasulye topluyoruz.

Kabaklar ve fasulyeler komşularla paylaşılıyor,
Bu sabah toplanan patlıcanlar arasında iki tane beyaz vardı. Yarın deneyeceğim.

Gün aşırı dolu bir kase de aşılı böğürtlen ve kızılcık yanında anjelik eriğimiz de var.

Şu tırpanın askılarını bir türlü düzgün yerleştiremiyoruz, hadi bende o tip kabiliyet yok ama hanım da yanımda. Üç yıldır ara ara kullanıyorum ama bir veya ikidir düzgün takabildiğim, her seferinde belim sırtım ağrır bir tarafa ağırlık yüklendiği için.

Anjelik erikler çok iri oldular. Ben çok olgun sevmediğimden içleri iyice kızarmadan koparıyorum. Çok sulu ve tatlı çekirdeği de minnacık.

Gülsüz olmaz

Güzelliklerle dolu bu bahçe bana iyi geliyor. Emeklerinize sağlık.

Bahçede bol su ile halı yıkamak çok güzel olur, bilirim. Güzel günlerde kirlensinler.

Ben de suyla oynamayı seviyorum ama yorulduğumu bilmiyorum. Oğuz da bu yüzden kızıyor.

Büyük yün halılar beşer metre kare, bir de ıslanınca iyice ağırlaşıyor.Yüzden yıka sonra ters çevir yıka sonra tekrar yüzden son sabunu yap, durula bir de tahta çekerek fazla suyu çek hakikaten insanın canı çıkıyor. İki gün kollarımın omuzlarımın ağrısı geçmedi, ama tertemiz oldu ....:D

Küçük halılar ertesi gününe kaldı. Ondan sonra da Güler havlu attı.... dermişim.

Sevgili Gulfatma size özelden bir mesaj attım cevap alamadım.
Lütfen adres bilgilerinizi gönderin.

Sevgili Gulfatma ve E.Kahraman kolilerinizi hazırladım yarın kısmet olursa Gönen'den Aras Kargoya teslim edeceğim. Kargo takip numaralarını aldığımda yazarım.

Siyah sarımsakla tanıştım çok enteresan geldi



Konuyla ilgili yazışmalarımız için bakınız:
http://www.agaclar.net/forum/bitkile...tm#post1593860

Fesleğen ve maydanoz tarhlarını sularken gözüm tellere sardırdığımız böğürtlenlere takıldı. Hemen yavaşça hortumu yere bırakarak başladım böğürtlen yemeğe. Baktım olmayacak sulamayı bitirip evden bir kase aldım önce kıpkırmızı olmuş ve yerlere düşmeye başlamış kızılcık ağacına yollandım. Önce kızılcık sonra da biraz böğürtlen topladım.
Sivri sineklerin hücumuna uğramasam daha da toplayacaktım ama her yerim kaşınmaya başladı.
Bu hayvancıklar neden Oğuz'u hiç ısırmaz da bana hücum ederler anlayamıyorum.
Yarın Oğuz'a kızılcık toplatayım da sorbe yapayım, dondurmada parfede çok güzel oluyor.

http://www.agaclar.net/forum/1591475-post9110.htm

Adres bilgilerini göndermeyenlere gönderemedim. Bu son partiydi, inşallah seneye devam ederiz. ;)

Kargomu aldım Güler hanım hepsi için ayrı ayrı teşekkür ederim

Güler Hanım size özelden mesaj atmıştım ama iletildi mi acaba?

Şimdi okudum, soğan dedikleriniz ne anlamadım. Size şimdilik kış tatlısı tohumlarından gönderdim. Birinci poşetteki açık tohum. ikinci poşettekiler kapsül içindeki tohumlar.

Daha ileride inşallah maviş de göndereceğim.

Güler Hanım bahçeniz ve çiçekleriniz harika lilyumlara bayıldım. Emeğinize sağlık diyeyim. Atlas bende de var ama baharda çiçek açıyor sadece. Sizinki yaz da açıyormuş ilk kez görüyorum. Sağlık ve çiçek dolu günler diliyorum

Kış tatlısı başlığını okurken paylaştığınız fotoğrafları görünce aklım başıma geldi, kapsül olduklarını anladım. :D Kendime çok güldüm. Ama çiçek soğanına çok benziyorlar ne yapayım. :rolleyes:
Birkaç tanesini toprakla buluşturdum bakalım ne zaman kavuşacağız...
Tekrardan çok teşekkür ederim. :)

Güler hanım banada maviş sözünüz vardı, eğer zamanınız olursa. Birde yıl sezon sonunda gül ve clematis çeliklerinize talibim. şimdiden çok teşekkür ederim.

Maviş dağıtımı yapacağım zaman yazarım siz de taleplerinizi o zaman bildirin

Bu arada hamaratlığım dorukta; bir yandan domates suyu kaynatıyorum, bir yandan harıl harıl ev temizliği... halılar yıkandı, perdeler yıkanıp ütülendi ama daha camlar-pervazlar silinmediği için asamadım. Cam deyip geçmeyin oldukça büyük 330x180. Buharlı makine olmasa silmek hayli zor. Salonda 3 tane odalarda ikişer tane kol mu dayanır. Zaten eski gücüm yok artık oda oda yapıyorum temizliği.
Bu arada akşam TV izlerken de derin dondurucuya kış için atılacak sebzelerin temizlenmesi yapılıyor.
Hakkını yemiyeyim bu işlemde Oğuz'un yardımı fazla, barbunyaları, taze fasulyeleri, bamyaları temizlerken yardımcı oluyor. Temizlenenler kilitli poşetlere yerleştirilip, tarihleri atıldıktan sonra derin dondurucuda yerlerini alıyor.

Üzüm bağlarının olduğu tarafa hiç gitmiyorum, inşallah daha olmamıştır diyorum içimden, yoksa Oğuz çocuklara pekmez kaynatalım demeye başlar.
Şu işleri biraz hafifletebilsem o da olur, bazen de şu covid19 yüzünden kimse kimseye gelip gitmiyor ya iyi diye düşündüğüm de olmuyor değil. Tabii yine de inşallah şu dert en kısa zamanda memleketimizden, dünyadan yok olup gider de yine eski yaşantımıza dönebiliriz.