Ah bir Ocak gelse de şunlardan doya doya yesem.... dermişim.

Sevgili eşim kabaklarından hediyeler verdi, kendine ayırdıklarını da sıraladı.

Bu aralar Oğuz'un hamaratlığı üzerinde. Önce Osmanlı çileklerinden şaşırtmalar yaptı.
Hem eşe dosta vereceği hem de ihtiyat olarak tutacağı çilekleri saksılara aldı
Enginarlarını şaşırttı.
Sebze bahçesine gübre yayıp iyice çapaladı.

Damperli kamyon ile 4 seferde yanık hayvan gübresi geldi. Koca kamyon bahçeye giremediği için hemen bahçenin alt kapısının dışına boşaltma oldu.
Dağ gibi gübrem var. Bu da benim hazinem dediğimde millet bana gülüyor. Oğuz da herhalde 3-4 sene bana gübre lâfı etmezsin diyor.
Hemen içlerine 3 torba kadar toz kireç atıp kapatacağım, inşallah seneye baharda eletip, eletip bahçe içindeki yerlerine taşıtırım.

Nergisler topraktan başlarını iyice çıkardılar.
Tam onların fotoğrafını çekiyordum ki yeleğime bir şey takıldı, dönüp baktım ki kırmızı gülün dikeni. Sanki benim de fotoğrafımı çek der gibi dalını iyice dışarı doğru uzatmış.

Çocuklara, eşe dosta yemeleri için ayvaları gönderdik. Kalan ayvalardan da reçel yapacağım. Bir kısmını topladım ve reçel yaptım. Bu sabah da bir parti daha topladık.
Onları soymadan evvel fotoğraflamak istedim. Ne de olsa önümüzde kurban bayramı var. Kurbanlıkları süsler, kınalarlar sonra da keserler ya, ben ayvaları reçel yapmadan evvel süslemek istedim. :D (nasılsa adım çıktı, bari hakedeyim değil mi?)

Güler abla hangi birini yazayım her şey o kadar güzel ki, ama içlerinden birini seçtim sormadan edemeyeceğim.
Bu oğuz abinin kabağımı :D:D:D
Eklenti 253993
Baya güzelmiş :D:D:D
Başka dikkatimi çeken de var ama onu yazmayayım kendisine söylerim. :)

Bahçede halâ açmakta olan dahliyaları topladım, tepsinin etrafına dizdim. Ayvalardan sonra yerlerini narlar aldı.

Bahçemizde çekirdeksiz nar var. Meyvesi çok da iri oluyor. İçinde çekirdek yok değil, var ama ufak. Dişleri o kadar iri ve sulu ki. Renkleri de pembe oluyor. Soyup bir kâseye doldurarak kaşık kaşık yemek çok hoşuma gidiyor.
Bu sene bu narlarda çatlama oldu, nedenini bilmiyorum. Biz de toplayalım dedik.
Lezzetli mi lezzetli hımmmmm, bayılırsınız.

Nar böyle olur. :D:D
Eklenti 254000

Ha ha haaaa, sahi neden çatlamış olabilirler, normal narlarda çatlama yok.

Aaaa sen gel de bizdeki narları gör. Onları daha toplamadık.
Komşular " bizde bu sene nar çok az" diyor, ama bizimkiler formunda.

Sayın Moderatörüm.

Forum yeni üyeyim ve bahçemin geçmişten bu güne kadar ki seyrini elimden geldiğince özetleme hususundaki amacımı bir an önce tamalayabilmek için diğer üyelerin sayfalarına şimdilik çok zaman ayıramadım. Göz atabildiğim sınırlı sayıdaki bahçelerden birisi de sizinki idi ve her yönüyle hayran kaldığımı belirtmek istiyorum.

Çokluğundan dolayı sayfalarınızın tamamını henüz inceleyemedim. İçinde mutlaka yanıtı vardır ama bahçeniz nerede olduğunu çözemedim. Özellikle son sayfalarda hem kar yükünden hem nardan bahsetmişsiniz. Kar ile nar nerde buluyor, aydılatırsanız sevinirim.

Saygılarımla...

Teşekkür ederim sevgili arkadaşlar.

Sayın hocam, bahçeye yine bekleriz.

Sevgili Vildan Hanım, hocamız bir toplantı vesilesi ile buraya gelmişlerdi bahçeyi biliyor. Gönül ister ki sizin de yolunuz buraya bir düşsün. Biliyorum siz gezmeyi seviyorsunuz, bir sefer de Manyas deyin bari.

Valla sevgili smnunal, tohumları bana temcit pilâvı gibi hatırlatmanız gerekir, çok dağıtımım oluyor ve atlıyorum.

Sevgili Satı Uğurtan, hep dedim ki belki Yücel Bey ile birkaç arkadaş daha bir kaçamak yaparak ziyaretime gelirsiniz. İnşallah bahara artık.

Sevgili Selahattin 67, kış eriğini nereden aldık tam hatırlamıyorum ama genelde meyve ağaçlarını Yalova'dan alıyorduk. Ben bir Akdoğa'ya sorayım.

Sevgili s.serdar, siz bizim yerlere yerleştiniz ben ise eşimin köyüne. Hani derler ya "hanım köylü oldu" diye, bizde bu ters işledi.

İkizce köyü (biliyorsunuz çerkez köyüdür) annemin köyüdür. Evlenince İstanbul'a yerleşmiş. Ben çocukken çok giderdim İkizce'ye. Dedem-anneannem ölünce artık gitmez olduk. Akrabalarımız halâ var orada. Bir kısmı da Haymana'ya, Ankara'ya taşındı.

İstanbul'da oturuyoruz, eşim Manyas'lı olduğu için burada 10.000 m² lik bir bahçemiz var. Uzun uğraşlar sonucu, dağı bağ yaptık. İçine de ufak bir çerkez evi kondurduk.
Burasını yapmaya başladığımızdan beri yazlığımızın (Silivri) kapısını ender açar olduk. Bütün yazı, hatta kışın bile bazı hafta sonlarını Manyas'da geçiriyoruz.
Evimiz Manyas-Hacıyakup köyünde. Köy 47 haneli ufak bir çerkez köyü. Havası-suyu, bakış açısı çok güzel. Manyas merkeze 13 dakika.
Bandırma'ya Ferry ile gelirseniz 45-50 dakika sonra bizim evdesiniz.
Buradan 25-30 dakikada Gönen'e gidersiniz.

Nar, bahçemde 6 ağaç var. Kar da kışın var. :D
Bahçenin iki duvarının önüne çit bitkisi olarak ligüstrüm ektik. Çok uzadılar ve yemyeşil bir çit(hat) oluşturdular. Dışarıdan içerisi görünmüyor, rahat hareket edebiliyorsunuz.
Onları biçmeyi pek düşünmüyordum ama o sene yağan yoğun kara dayanamayan pek çok dalları karın ağırlığı ile kırılmalar yapınca çirkin bir görüntü oluştu. O yüzden ben de aynı hizada budamaya başladım her sene.
Boyları 3- 4m den de uzun olduğu için ben budamakta zorluk çekiyorum. Merdiven üzerinde elektrikliyi kullanmak da maharet istiyor. O yüzden yardım alıyoruz. Budanan dalları da dal öğütmeden geçirerek malçlamada kullanıyorum.

Budanmamış ligüstrümleri daha evvel bahçemde göstermiştim.
Budama ve budanmış hali.

Son demler... bahçede kalan tek tük meyveleri toplayıp yemek hoş oluyor.

Hurma ağaçları karogaki için bekliyor ama bir ağacım var, her sene bir adet hurmayı hep erkenden bana yemem için veriyor. Bütün ağacın üstündeki hurmaların hepsi kaya gibi sert ama bu neredeyse yere düşmek üzere.
Ben de yerini öğrendiğimden yapraklarının arasından arayıp onu buluyorum ve..... afiyetle yiyorum.
Genelde ilk meyveyi Oğuzla yarı yarıya paylaşırız ama o hurmayı sevmez bu da benim işime yarıyor.

Hamaratlığım son hadde; komşular " Güler abla bayram gelmeden sana da erişte keselim" diyerekten geldiler. Beraberce erişte kestik.
Erişteler kurumaya bırakıldı.

Güler Hanım, yer fıstıklarını ne zaman söküyordunuz? Gönderdiklerinizi sebze adalarına dikmiştim ama domateslerden pek güneş alamadılar, neyse ki tadımlık ve biraz tohumluk alabileceğim.

Geçen gün bir kökü söktüm, altında bir kaç tane vardı ama yaprakları henüz yeşil.

Sevgili Kiraz, bildiğim kadarı ile yaprakları yeşilken daha meyve topluyor diye biliyorum, yapraklarının sararması gerekiyor. Sararıp solunca sökersin. Bugünlerde başlar artık sararmaya.

Ben de bu sene denemek için yer fıstığı ekmiştim. Geçen hafta yaprakları yeşilken söktüm. Çoğu olmuştu. Biraz daha beklersem çürür diye korktum. Yıkayıp kurusun diye balkona koydum. Antalyalı bir arkadaşımda yediğim fıstık değişik ve lezzetliydi. Sonradan ben de yaptım. Fıstığı kabuklu haliyle haşlayıp ılık ılık soyup yeniliyor. Denemenizi tavsiye ederim.

Güler Ablam, senin elinden zehir olsa içerim ama çok teşekkür ederim Zat-ı Alileri bizim evde pek rağbet görmeyen bir meyvedir

Sevgili Güler Hanım,bahçenizin hayranı ve devamlı müdavimiyim.Bahçenizde gezmek,yaptıklarınızı seyretmek büyük bir zevk. Öyle ki zaman zaman yanınızda canlı canlı izliyormuşum hissine kapılıyorum. Sayfanızın bir bölümünü Ağaçlar'a üye olmadan önce gezmiştim,şimdi köşe bucak her tarafını gezmekse bambaşka bir şey. Çok çalışıp bir çok zorlukların üstesinden gelmişsiniz, bir de üstüne tecrübelerinizi ve bahçenizin güzelliklerini bizlerden esirgememişsiniz. Kendi adıma teşekkür ederim, elinize, emeğinize ve gönlünüze sağlık.
Bu yıl da bahçenize yaptığınız bütün çalışmalarınızı büyük bir hayranlıkla ve zevkle takip ettim.Çeşit çeşit çiçekler, birbirinden güzel meyveler,sebzeler ve hoş sohbetler. Gıyabınızda eşimle de tanıştırdım sizi, terasta çalışırken ve ya evde sohbet esnasında benim;''Güler hanım bu gün gülleri böyle budamış,sisileri şöyle açmış, Güler hanımın lilyumları bir güzel açmış,bugün misafirleri varmış'' gibi gibi... söylemlerimi yakın bir komşudan bahsettiğimi sanıyormuş. Yine öyle bir sohbette ''Kim bu Güler hanım hep bahsediyorsun ama ben niye tanımıyorum?!''deyince bende oturttum bilgisayarın başına. Eşim de çok beğendi bahçenizi, o da merak ediyor artık yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı. :) Sevgiler.

Sevgili berçin, ne de güzel yazmışsınız, teşekkür ederim.
İstediğiniz kadar gezin bahçemde, hatta dilediğiniz meyveleri de rahatlıkla toplayabilirsiniz. ;)

İnşallah yolunuz bahar aylarında buralara düşer de beraberce güllü kameriyede çaylarımızı içer, patates böreğimizi yer ve bol bol sohbet ederiz.

Eşinize de selâmlarımı iletin lütfen.

Sevgiler.

En iyisi ben de gelip gezeyim.
agaclar.net'in kabesini ziyaret etmeden olmayacak bu iş.
Bekle beni Manyas. Geliyorum.

......... ve sevgili Cumhur Tonba ile lilium bugün ziyaretimize geldiler, bizi çok mutlu ettiler.

Dönüş hazırlığımız başladığı için biraz dağınıktık, çiçeklerimiz limonluğa kalkmıştı, bahçe aksesuarları-banklar, iskemleler, minderler de yerlerine yerleşmişti. O yüzden ev içinde oturmak zorunda kaldık, kusura bakmasınlar.

Biraz oturduktan sonra bahçedeki kış hazırlıklarını kontrol ettik beraberce. Bir ara Cumhur dayanamadı yaprak toplayıcısını aldı eline başladı yaprakları toplamaya.

Bahçeye iyiden iyiye sonbahar geldi....

Sevdiklerimizin bir kısmını, biraz toplantılarda, birde sizin bahçenizde görebiliyoruz. ''İkinci Adres'' adını hakeden bir bahçe. Hemde her yönüyle. Konukseverlik, zengin menü ve çok güzel bir ortamda, doğayla iç içe olmak. Baksanıza Tonba bile dayanamayıp, işe koyulmuş.:D

Sevgili lilium ve daha onlarca üyemizi bu bahçede görmüştük. Şimdide en son bombayı patlattınız valla. Sevgili Cumhur Tonba!

Onu Facebook' taki fotoğraflarından görebildiğimiz kadarıyla tanıyordum. Galiba sevgili dostumuzunda ilk ziyaret ettiği bahçe sizinki. Ve bizde bu sayede bu sıcak insan profilini daha yakından ve güncel görme şansını yakaladık.;)

Sağolasın Güler Hanım. İyiki varsın.

İnşallah sizin de yolunuz düşer sevgili Orhan Özbilgiç. Hanımefendiyi ve sizi de bahçemizde misafir etmek isteriz.

Benimle beraber seyahat eden saksı bitkilerim, Manyas'dan İstanbul'a da taşındılar.
Ancak yeni yerlerine intibak ettiler de yavaş yavaş çiçek açmaya başladılar.

Her sabah keyif çayımı alıp balkona çıkıyorum. Hem onlarla sohbet ediyorum hem de inceleme yapıyorum.

Catleyalar açmaya başladı, kokuları harika. Yeni yeni zarflarını açanlar da var, daha zarfları yeni yeni dolduranlar da.

Atlas da başkladı çiçeklenmeye.

Aloeveralar yine coştular, bu demektir ki en az 25-30 tane daha dağıtım olacak. ;)

Clivia çiçekleniyor.

Cattleyalar da açıyor.

Dağıtıma hazır aloeveralar....

Atlas'ın çiçeğinin güzelliği ve iriliği bambaşka. Daha da açacak pek çok tomurcuğu var.