![]() |
Bej direkler güzel olmuş Sayın ayazkentli.
Ve testi konusunda sayın ligustrum' a katılacağım. Bence de boyamasanız. Doğal görünüşü yok olmamalı. Kolay gelsin. |
Sayın Ayazkentli; çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim. Ben de testi ile ilgili mesajınızı okuyunca doğal haliyle kalıp, sadece zımpara ile şöyle bir hafif temizlense diye düşünmüştüm. Aynı fikirlerde mesajlar gelmiş zaten.
Bir de kapınıza sineklik teli gerilmiş tahta çerveli kapı yapıyorlar ya ( genellikle direk bahçeye açılan kapılarda ve balkonlarda sinek v.s. girmesin diye kullanıyorlar ) onu tavsiye ederim. Kayınvalidemin evinin kapısı da bahçeye açılıyor. Bir çok kişinin yazlığında da var. Bence çok daha sade ve pratik olur. Bir de kayınvalideme eski bahçelerin bir çok bitkilerini 18 kiloluk tenekelerde hatırladığımı anlatmıştım. Hemen uygulamış. Görüntü çok güzeldi. Bitkiler daha ortaya çıkmış, hem de beyaz temizlik hissi veriyor. Tenekelerde tavsiye ederim... |
2 Eklenti(ler)
Sevgili ligustrum, uzaylı ve aygün hanım,
testiyi boyamadan önce biraz daha zımparalayıp beyazlaşmış yerleri yok etmeye çalışayım (Kendi doğal eskimesine pek benzemiyor. Biraz yapay bir beyazlık var). Eğer beyazlıkları nispeten temizleyebilirsem, boyamayacağım. İnternet'te sanırım bu eski testilerin temizlenmesi ile ilgili bilgiler vardır. Araştırıp, usulüne göre temizlemeye çalışırım. (Boyama yapmak durumunda kalırsam'da, verniğin içine bir kaç çay kaşığı kahverengi boya ilave edip, verniklemek şeklinde olacak). Bunu, işyeri komşum olan marangoz arkadaşlarımdan görmüştüm. Bu renk eski eşyalara, eski oldukları ön plana çıksın diye -eskitme yapma- denilen bu yolu kullanıyorlardı. Ahşap eşyalarda ise, siyah renk atıp sünger ile üzerinin fazla boyasını alarak, çiziklerde ve oyuklarda siyah boya kalacak şekilde yapıyorlardı (tabii, kendi rengi siyah olmayan eşyalarda yapılıyordu). 4-5 yıl önce bu eskitme çok moda idi. Evinde'ki yeni ahşap eşyalarına bile eskitme yaptıran müşterileri olmuştu. Aygün hanım, direkleri şimdilik öylesine, artan boya diplerini sulandırarak boyadım (beton alışsın diye) ama bu renkleri bile hoş duruyor. Esas 2 kat krem renge yarın boyayacağım. Arka fonda'ki duvarıda özellikle bordo renge boyadım ki, krem renk çok daha güzel duracak. İyi'ki bu rengi önermişsiniz. Gri kapının bile eli yüzü açılıverdi. Sevgili uzaylı, tül perde şimdilik emaneten duruyor. Eski sinekliklerin yerine yenilerinin yapımı bitmek üzere. Duvar boyasını'da bitirince (bu gece ve yarın) sineklikleri takacağım. Yalnız ben kapıya bütün kapı tipi yaptırmıyorum. Sadece kapının penceresini kapatacak kadar yaptırıyorum. Çünki benim yeğen (fotoğraflarda'ki bıcırık), her iki dedesinin kapı biçiminde'ki sinekliklerini, açıp-kaptırken parçaladı. Bende onlardan ders aldım ve önlem olarak, sadece kapı penceresine yaptırıyorum. Özellikle teneke ve ince plastikten yapılan saksıların beyaz renge boyanması hem güzel oluyor, hem'de yaz sıcaklarında fazla ısınmayı önlüyor. Bir kaç tanesini beyaz renk yapmıştım. 1). Minyatür gül (teneke) ve Gazanya (şeffaf plastik idi). 2). Karanfil saksıları. (Yoğurt kabı, ince plastik). |
Aayazkentli gezerken başım döndü bu nasıl bir iştir dedim her yerlere bir şeyler ekmiş iliştirmişsiniz.
onlarda yerlerinden gayet memnun gözüküyorlar. başarılar dilerim.. |
Bahçeniz çok güzel insan nasıl hevesleniyor bir karış toprağa hasret kaldık ya hu :(
|
sevgili ayazkentli ankaradan ayazkente getirdin beni ne güzel resimlemişsin ne güzel ürünler alıyorsun kolay gelsin biz daha başındayız ileride bahçemizin bu hale gelmesi en büyük hayalim
|
Sn. Bahar hanım, teşekkür ederim.
Bir çok bitki çeşidi, sebze ve çiçekler yerlerini (toprak yapısını) sevdi. Sadece, taze soğan ve gül çeşitleri tam istediğim gibi gelişmiyor. Örneğin, sizin yetiştirdiğiniz güller çok güzel, sağlıklı ve gür (gelişmiş) görünüyorlar. Besin takviyesi işe yaramazsa, benim güllerin toprağını değiştireceğim. Birde öyle denemek istiyorum. Sn. zezu, benimki'de hevesle başladı sayılır. Her ne kadar geçmişte toprak ile uğraşmamızın çok faydası olduysa'da, sitede hiç toprak yüzü görmeyip heveslenen ve bir karış toprağı olmayıp'ta, balkon ve teraslarında harikalar yaratan üyelerimiz var. Zamanla onları tanıyacaksınız. Her şey ilk adımı atmaya bakıyor. Sonrası kendiliğinden geliyor zaten. Sevgili ayhan kardeşim, siz ilk adımı atmışsınız. Bahçenizin bir kaç yılda çabucak geliştiğini hep beraber göreceğiz. Ben ev bahçemde daha dün başladım ama 3 yıl gelip geçiverdi bile. Bağ'da ki bahçemizin ise, bir yılda ne kadar geliştiğini izlemişsindir. Sizin iklim biraz karasal olduğundan, hayal kırıklığına uğramamak için Ankara'ya özgü ya'da Ankara ikliminde sorunsuz yaşayabilecek türleri tercih etmeye dikkat edin. Böylece şevkiniz hiç kırılmaz. Bir çok kişi, yöresine uygun olmayan bitkileri dikiyor, olmayınca'da hayalkırıklığına uğrayıp vazgeçiyorlar. |
Sn ayazkentli güllerinizin toprağını değiştirmenizi öneririm.
Etrafını genişçe açarak birazda dibine inerek toprak değişimi yapabilirsiniz. Yanmış çiflik gübresi ile toprağı karıştırırsanız dahada verimli güller elde edersiniz. Başarılar |
2 Eklenti(ler)
Büyük ihtimal ile topraklaını değiştireceğim Bahar hanım.
Evin bulunduğu bölgenin toprak yapısı -KIR- denilen, kumlu ve çok geçirgen bir yapıda. Zaten bulunduğumuz bölgenin adına, ilçemizde'ki vatandaşlar tarafından (şehrin nerede ise merkezinde sayılır) -şeytan kırı- deniliyor. Bazı bitkilerim için daha önce yaptığım gibi, Bakırçay civarında'ki topraktan, güller için'de toprak getirmeyi düşünüyorum. Tadilat işlerimi bitirdiğim için, artık bitkilerim ile rahat rahat ilgilenebileceğim. Fotoğraflarda, son 1 haftadır açan ve rengi yavaş yavaş turuncu-sarı'dan, turuncu-pembe'ye doğru dönüşen gülün, 5 günlük değişimi var. Bu gül, yeri değiştikten sonra ilk kez açtı ve diğer güller gibi, sadece bir adet çiçek verdi. (Gövdeler henüz gelişmediğinden olsa gerek, ancak birer tane yapacak güç buluyorlar sanırım). 1). Fotoğraf, 1 hafta önce. 2). Fotoğraf, bu sabah çekildi. |
5 Eklenti(ler)
Hem ev içi, hem'de bahçede yaptığımız tadilat ve boya işlerimiz bitti.
Bahçede akşamları keyif yapacağız yapmasına'da, Haziran ayı bitti ama geceleri dışarıda oturmak nerede ise imkansız. Ömrüm boyunca, Haziran gecelerinin böyle soğuk olduğunu ilk kez görüyorum. Bu fotoğraflarda, evin giriş bölümünün tadilat öncesi ve sonrası görüntüleri var. İlk 3 fotoğraf: Ev girişinin tadilat öncesi ve sonrasının aşamaları. Son 2 fotoğraf: Aynı bölgenin devamı olan yan duvarlarının, öncesi ve sonrası görülüyor. Kapı bölümünün ilk hali. Eklenti 229947 Biraz tadilattan sonra'ki hali. Eklenti 229948 En sonunda bitmiş hali. Eklenti 229949 Yan tarafın ilk hali. Eklenti 229950 Tadilat sonrası. Eklenti 229951 |
5 Eklenti(ler)
Burada'ki 1. fotoğrafta, beton asma direklerinin krem yağlı boya yapıldıktan sonra'ki durumları var. Yağlı boya ile çok güzel oldular. Artık kolay kolay boyaları dökülmeyecek. Su ile çok rahat yıkanıp temizlenebiliyor.
2. ve 3. fotoğraflar, hurdacıda bulup aldığım soba altlığının boyadan öncesi ve boyandıktan sonra'ki durumu görülüyor. Soba altlığına ilk önce iri dahlia yumrusu ekmiştim ama o çıkmadı. Şu anda 3 adet biber fidesi dikilmiş durumda. 4. 5. fotoğraflar, yine hurdacıdan bulduğum testi'nin ilk hali ile zımparalanmış hali var. Testinin desenleri ortaya çıktı. Bu testinin içine'de petunya fidesi dikildi. |
2 Eklenti(ler)
Burası'da, bahçemin kapıaltı bölümde bulunan ve tadilat işlerinde beni en çok uğraştıran duvar. Oyalamasının nedeni ise, göçmen evlerinde genellikle böyle çamurdan yapılan, ek süslemeler (ya'da sergen denilen, raf yapılması).
İlk önce eski tip tuğla ile duvarlar yapılmış ve üzerine beton sıva yapılmış ama ek olarak, alt bölümüne taş örülmüş, sonra'da üst bölümü çamur (bir tür kil) kullanılarak, bu süs ya'da raf yapılmış. Bende ilk önce, alt tarafta bulunan taşlara beton ile sıva yaptım. Hem estetik görünmüyordu, hem'de araları boş olduğundan haşerelere yuva olmasını engellemiş oldum. Üst bölümleri ise toprak sıva olduğundan, en küçük nemde bile sararıp-dökülüyorlar ve çirkin bir görüntü oluyordu. Öncelikle, alçı ile bir çok yerine dolgu yaptım. Sonra, toprak sıvaya kompresör ile 2 kat sentetik beyaz astar attım ve en son olarak'ta, yeşil plastik boya ile dikdörtgen bölümleri renklendirdim. Raf gibi olan yerlere ise desenli muşamba alıp, yeşil boyalı dikdörtgenlerin hemen üzerine gelecek şekilde kesip, yapıştıracağım. |
3 Eklenti(ler)
Bu fotoğraflarda'ki bölüm ise, hemen üstte'ki mesajda görülen kapıaltı bölümü duvarının, bahçeye doğru uzanan devamı. Aynı toprak süslemeler ve alt tarafına taş döşeme işini burada'da yapmışlar.
Öncelikle, duvarın önüne beton atarak yol yaptım ve ardından, alt tarafta'ki taşların üzerine beton sıva yaptım. Üst tarafta'ki toprak sıvaya yine alçı ile dolgular yapıp, sentetik astar uyguladım. Yine, dikdörtgen süslemeleri yeşil boya ile renklendirdim. Ayrıca çanak anteni'de bu duvarın yanına monte ettirdim. Ortalık biraz düzeldi. 1. ve 2. fotoğraflar: Duvarın tadilat öncesi karşıdan görüntüsü. Eklenti 229991 Eklenti 229992 3. fotoğraf: Aynı duvarın tadilat sonrası görüntüsü. Eklenti 229993 |
5 Eklenti(ler)
Duvarların tadilat ve boya işleri bitince, saksıları boyamaya başladım. Domates ve biber fideleri diktiğim büyük saksılarımı, mavi ve beyaz renk ağırlıklı boyuyorum. Büyük varili boyadıktan sonra, 1 liracı'da (1 milyoncu) gördüğüm yapışkanlı süslemelerden alıp, yapıştırdım ve çok hoş durdu ama onları 10 dakika sonra yerde gördüm.:p
Ehh, 1 liralık çin malı süslemenin yapışkanı'da, bu kadar oluyor demek'ki.:confused: 10 dakika düşmeden durarak, fazla bile durdular sayılır.:p Daha sonra boyalı saksıları, çanak anteni söktüğüm yere sıraladım. ŞİRİNLER gibi oldular.:o Küçük saksılardan mavi renge boyadıklarımı'da, beyaz renkli saksılığa yerleştirdim. Mavi ile Beyaz renkler birbirlerine çok yakışıyorlar. |
İlk soba çekti dikkatimi. Ben sevdim bu sobayı. Çok farklı ve nostaljik duruyor. Bayıldım;)
Ve tabii ki küp... Olması gerektiği gibi. Çok hoş olmuş. Amma ve lakiiin; mavi güzel de acaba diyorum duvarın dikdötgen kısımlarındaki yeşile mi boyasaydınız:confused: Yalnızca duvara uysun diye...Yoksa renk olarak, hele de beyazla birleşince çok güzel olmuş. Tabi zevk sizin yine de;) |
Aygün hocam,
saksılığı, mavi renge boyadığım diğer büyük saksıların yanına yerleştireceğim için, üzerinde ki küçük saksıları mavi renge boyadım. Renk bütünlüğünü duvardan ziyade, diğer mavi saksılar ile yapmayı düşündüm. Elimde daha kullanmadığım 1 kutu yeşil boya duruyor. Duvara asmayı düşündüğüm küçük ve orta boy saksılar var. Onları beyaz-yeşil ve bej-yeşil renklere boyayacağım. |
3 Eklenti(ler)
Evin bahçesinde yaptığım tadilat ve boya işlerimin son bölümünü yayımlayıp, bu işler için aldığım malzemelerin toplam kaç lira tuttuğunu yazayım. Belki, bahçeli evlerinde bu gibi işleri yapmak isteyen ama maliyeti çok olur diye düşünüp, vazgeçen ya’da erteleyip duran dostlarımıza bir fikir versin.
Aşağıda’ki 3 fotoğraf ile bahçe duvarlarımın dört bir tarafının, tadilat öncesi ve sonra’ki durumlarının yayınlanması tamamlanmış olacak. Tüm bu işler için kullandığım malzemeler ve fiyatları şöyle: 2 kepçe elenmiş ince kum: 30 tl. 3 torba çimento: 21 tl. 2 torba 20 lt'lik sulu çimonto kaymağı: 5 tl. 4 kg alçı: 10 tl. 2 kg derz dolgusu: 5 tl. 5 kg yeşil plastik boya: 14 tl. 2 kg krem yağlı boya: 16 tl. 2 kg bordo plastik boya: 5 tl. 1 kg sentetik astar: 7 tl. 1 kg plastik astar: 5 tl. 1.5 kg yağlı boya (3 değişik renk, 500 gr.lık): 12 tl. 1 adet küçük rulo: 2 tl. 2 adet zımpara: 2 tl. Toplam: 134 tl. Görüldüğü üzere, çok fazla para harcamadan bahçenizde değişiklikler ya'da ilaveler yapabilirsiniz. Ben bu işleri yaptırmak için, 2 değişik usta ile konuştum ve biri 400 tl, diğeri 450 tl para istedi (Malzemeler hariç). Bende kendim yapmaya karar verdim. Ustalar, 1 hafta’da işi bitireceklerdi. Ben 2 ay uğraştım ve her ne kadar usta işi gibi olmasa da, bahçe eskiye nazaran oldukça değişti. Ayrıca iyi bir spor yapmış oldum ve daha önce hiç yapmadığım, beton atma ve sıva yapma işlerini bir nebze olsun öğrenmiş oldum. |
Aynen öyle sevgili ayazkentli. Bilmese de denemeli insan. Kazancınız küçümsenecek türden değil. 134 nerede, 450 nerede.:rolleyes:
Biz de kağıt yapacağız duvarları. Kendimiz...Boya ile uğramak istemiyorum bu yıl.;) |
Ustaların istediği ücretler gerçekten dudak uçuklatan cinsten.
Geçen yıl bir arkadaşım, 130 metrekare olan dairesini boyatmak için, 4 değişik boya ustasına kaç paraya boyarsınız? diye sorduğunda, 500 tl ile 600 tl arası değişen fiyatlar istediklerini söylemişti (Zaten bir yerde, bir usta hangi fiyata iş yapıyorsa, diğerleride hemen hemen aynı fiyatı istiyorlar. Bu nedenle, aralarında pek fiyat farkı olmuyor). Ustaya verilecek para ile daha ne çeşit malzemeler alınıp, bahçede ya'da evde neler neler yapılır değil'mi aygün hocam? Size'de kolay gelsin. Bu yıl ağaçlar net üyeleri olarak, büyük bölümümüz inşaat, tadilat ve boya gibi işlere verdik kendimizi. |
2 Eklenti(ler)
Geçen sezon yaprakları buruş buruş olan mayer limonumun yapraklarından alıp, ziraat mühendisine göstermiştim ve besin eksikliğinden kaynaklandığını, toprağını değiştirmemi ya'da besin takviyesi yapmamı söylemişti
Bu sezon öncesinde, toprak değişimi yaptım (bir kaç sayfa önce'ki, takviyeli-zengin toprak karışımı ile). Yalnız, toprak değişimi yaptığım o günlerde üst bölümünü budamamıştım. 20 gün öncesine kadar, üzerinde'ki yapraklarda pek bir değişim yoktu ve ben'de, 20 gün önce ana gövdenin ortasından üst bölüme doğru 50 cm'ni kesip budadım. 1 hafta kadar sonra üst taraftan bir sürgün vermeye başladı. Bu görülen sürgün şu anda bu durumda ve yaprakları çok canlı, neşesi gayet iyi. Alt ve orta bölümlerde'de yeni sürgün oluşumları var. Biraz daha gelişsinler, ortaya doğru olanlardan 1-2 tanesini bırakıp, diğerlerini kopartacağım. |
5 Eklenti(ler)
Dün bol bol vaktim olduğundan, şaşırtılmayı bekleyen çok sayıda'ki zinya, biber ve domates fidelerinin şaşırtmalarını yaptım. Tadilat işleri arasında ara ara bazılarını şaşırtmıştım ama çoğu kalmıştı. Domates fidelerimin bazılarını 2. kez şaşırttım (gelişimlerini beğenmediğim 4 adet vardı). Asma yapraklanınca, fazlası ile yarı gölgelik bir alanda kalmışlardı.
Bu nedenle gelişmeleri çok yavaş oldu. Üstüne üstlük, bir'de Haziran geceleri oldukça soğuk geçtiğinden olsa gerek, yarı gölgede kalanlar biraz daha zayıf kaldı (aynı yarı gölgelik alanda'ki, aynı cins domatesler geçen yıl çok daha gelişmişlerdi). 1. ve 2. fotoğraflar: Çeşitli saksılarda şaşırtılmayı bekleyen biber fidelerinden bazıları. 3). Fotoğraf: Şaşırtılan biberler, yeni yerlerinde. 4). Fotoğraf: Şaşırtılmayı bekleyen zinya fideleri. 5). Fotoğraf: Daha önceden şaşırtılmış olan ve çiçek veren zinyalar. |
2 Eklenti(ler)
Burada'da zinyaların farklı bir cinsi olduğunu düşündüğüm sarı renkli ve çiçeği oldukça iri olan bir çiçek var. Gövde ve yaprakları tamamen zinya bitkisi. Bunun tohumlarını (bir'de turuncu renklisi vardı), geçen yıl kayınvalidemin evinde'ki çiçeklerin tohumlarından almıştım.
(Kayınvalideme bu ne çiçeği diye sorduğumda -yaz çiçeği- demişti). Bunların gövdeleri normal zinya çiçeği gövdelerinden çok çok cüsseli ve çiçek sapları oldukça uzun oluyorlar. Büyük ihtimal bir zinya türü. Bunların tohumlarını, bende'kiler ile karışık ekmiştim. İlk çıkan zinya fidelerinin bazılarını şaşırttığım zaman, 3 tanesini mandalin saksısına dikmiştim. Biri bu iri cins çıktı. |
2 Eklenti(ler)
Bunlarda iri çiçekli dahlia'lar. Birisi saksıda, diğeri yerde. Yerde olan dahlia, 6 adet yumruyu kopartmadan bütün olarak ektiğim dahlia (8 adet vardı).
Bu 6'lık yumrudan sadece bir gövge filizlendi. Diğer 5 yumruya ne oldu bilmiyorum. Sezon sonunda öğreniriz. Saksıda'ki dahlia ise, 8 tane'lik yumrudan koparttığım, 2 yumrudan birisi. Diğer saksıya ektiğim yumru çıkmadı. Bu filizlendi ve her iki dahlia'da tomurcuklarını göstermeye başladılar. Yarın-öbür gün çiçeklerini açarlar. |
5 Eklenti(ler)
Çeşitli saksılara ve yere, çelik alarak diktiğim karanfillerin hepsi tuttu (15 adet çelik almıştım). 8 tanesini kayınvalideme vereceğim. Bizim ufaklık (yeğen) benden gördüğü yöntemi taklit ederek, kayınvalidemin evindeki açmak üzere olan çok sayıda'ki karanfili, çiçek dikme hevesi ile mahvetmişti. Kayınvalidem kendisine'de çoğaltmamı istediği için, bu kadar fazla çoğalttım.
Karanfiller çelik ile çok kolay çoğalıyor (muş). Bir kaç yıl öncesine kadar bende bilmiyordum, burada öğrendim. Şebboylarda, aynı karanfil gibi çelikten çok kolay çoğalan çiçeklerden (bunu'da burada öğrendim. Füsun hanım ve gece, nasıl yapılacağını anlatmışlardı). Saksılara diktiğim şebboy çelikleri şu anda tohum üretme durumundalar. Ayrıca, yerde olan büyük şebboy'u kökledim ve onunda tohum yapan dallarından bazılarını ayırdım (onu köklediğim yerde, şu anda çanak anten var). Şebboylar tohum ile'de çoğalıyor ama çiçek için 2 yıl beklemek gerekiyor. Eğer çiçek için 2 yıl beklemek istemeyen arkadaşlarımız olursa, çelikten çoğaltmaları daha mantıklı. Çünkü, çelikler 1 yıl önce'ki gövdeden alınacağı için, otomatikman o sezon 2 yaşında olmuş olacaklar (yani çiçek vermeye hazır halde olacaklar). Tabii, her yıl tohum ekerek 2 yıl sonradan itibaren, her daim çiçek açmaya hazır şebboylar'da elde edilebilir. İnanılmaz güzel kokan bir çiçek türü. Elbette çok çok güzel kokan çeşitli çiçekler (zambak çeşitleri, sümbül, karanfil, gül, petunya gibi...) var ama bu şebboyun kokusu, bir başka. 1). Fotoğraf: Çelikten çoğalan saksıda'ki karanfiller. 2). Fotoğraf: Çelikten çoğalan saksıda'ki şebboylar. 3. 4. ve 5.) Fotoğraflar: Şebboy tohumları. |
3 Eklenti(ler)
Bu sabah 2. pembe petunya'da ilk çiçeğini açtı. Hemen bir adet kırmızı renkli zinya fidelerinden birini söküp, petunya saksına diktim.
Yarın öbür gün petunya dallanıp budaklandığında, kolları aşağıya doğru sarkacak ve kırmızı zinya saksının üst bölümde kalacak. Aşağıya doğru petunya, yukarıya doğru zinya kombinasyonu oluşacak. Yine bu sabah, minyatür gül'ü, dikili olduğu saksıdan söktüm (başka toprağa ekeceğim). Minyatür gülün olduğu saksıya, 2 adet biber ve 1 adet pembe zinya diktim. |
3 Eklenti(ler)
Patlıcanlar ürüne dönmeye başladılar. Patlıcan bitkilerinin her birinin ilk çıkan 3'er çiçeklerini koparttım. Devamlı çiçekleri kontrol ederek, çift çiçek olanları'da kopartıyorum. Şimdiye kadar 3 değişik kök'te, birer adet çift çiçekli oluştu.
Patlıcan yetiştiren acemi arkadaşlarımız var ise, onlara bir hatırlatmada bulunalım. Bu çift çiçekleri hemen kopartın. Tabii, yine her hafta iyice inceleyerek, çıkan koltukları'da ayıklamayı ihmal etmeyin. Patlıcanlar böylelikle çok daha fazla gelişirler. Biz Bergamalılar, özellikle bu alaca patlıcanları tercih ederiz (KIR PATLICAN). Çünkü, yaz aylarında Bergama'da hemen hemen her evde mutlaka yapılan "çığırtma yemeği" bu alaca patlıcanlar ile çok daha lezzetli oluyor. |
Merhaba Atilla'cığım evin bahçesinde çalışmalarının semersini görmeye başlamışsın, minyatür gülü ektiğin saksıya ne tür biber ektin eğer saksın küçükse minyatür gülünün gelişmesini engeller. Ben mümkün olduğunca minyatür gülleri tek olarak bırakıyorum, saksı büyükse kök sistemi az olan sarkıcı bitkileri ekliyorum.
Çığırtmadan bahsetmişsin uzun süre oralara gelemedim ama en kısa zamanda gelip yerinde ondan yiyeceğim:D Sevgilerimle kardeşim. |
Sevgili Fatoş ablacığım hoş geldin, safalar getirdin. Çok özlemiştik seni.
Umarım artık fazla ara vermez ve hep aramızda olursun. Gerek yaydıkları pozitif enerjileri, gerek'se yaşama ilginç bakış açıları ve düşünceleri olan bazı güzel dostlarımızın, ortadan uzun süre kaybolması çok boşluk yaratıyor bizlerde. Her birimizin ayrı ayrı, yoklularından dolayı boşluk hissettiği dostlarımız vardır. Örneğin benim için; sizin, sevgili mürvet hocamız, sevgili gece, sevgili hassoman, sevgili kalambaklı, sevgili nariçi gibi.. dostlarımızın uzun süre yazmamaları, bende böyle bir his uyandırıyor. Her ne kadar, bazı dostlarımızın neden aramızda olmadığını bilsek'te, bilmediğimiz diğer dostlarımızı haliyle merak ediyoruz. Tabii'ki herkesin, kendi özel dünyası, özel bir yaşam mücadelesi var. Kimi iş ya'da yaşam tarzını değiştirdiğinden, kimi sağlık sorunlarından dolayı net'e giremiyor olabilirler. Minyatür gül'ü bu saksıdan söktüm fatoş ablacığım. Onu daha büyük bir saksıya dikeceğim. Bu akşam üzeri bağ'a gitmeyi planlıyorum. Uzun süredir fırsat bulamadığımdan, bağ'a gidememiştim. Oradan toprak getirip, yeni bir saksı yapıp minyatür gülü o saksıya dikeceğim. |
Atilla'cığım, sevgili dünürüm yatalak durumuna düşünce onu Çanakkale'den alıp bize getirdik onun tedavisiyle uğraştık, çok şükür eskisi kadar olmasada sağlığına kavuştu, hepimiz derin nefes aldık. Birde bizi bu sıkıntılı anlarda yanlız bırakmayan dost ve akrabalarımızın yoğun ilgisi ve ziyaretleriyle bu zamanın nasıl akıp gittiğinin farkına bile varmadım, aklım sizlerdeydi ama fırsatım olmadı, birde evde kullandığım laptopun başına da kaza gelince hiç giremedim.
|
Geçmiş olsun fatoş ablacığım. Selamımı ve geçmiş olsun dileğimi iletirsiniz. Neyse'ki biraz olsun atlatmış.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 15:26. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025