![]() |
|
![]() |
#721 |
Ağaç Dostu
|
Mayalarla ilgili ilginç bir haber. Eşsiz sağlık iksiri maya Bağlantı verdiğim adreste değişiklik olması durumunda da ulaşabilmek için ilgili yazıyı buraya kopyaladım. ------------------------------------------------------------------ Eşsiz sağlık iksiri maya Evlerimizde kullandığımız mayanın eşsiz bir sağlık iksiri olduğunu biliyor muydunuz? Ekmek, hamurişi ve tatlılara düşkün bir toplum olduğumuzdan maya, hemen her evin mutfağında sık sık kullanılıyor. Mayayı belki sadece bir hamur kabartıcı olarak düşündüğüne kadar. Oysa o doğanın bizlere bir armağanı, sağlığımız için eşsiz bir nimet. Maya yüzde 50 oranında protein, B grubu vitaminler, demir, krom, magnezyum, fosfor, çinko ve selenyum gibi mineraller içeriyor. Japon ve Amerikalı araştırmacıların yaptıkları uzun çalışmalar sonucunda mayanın içindeki genlerin insan genlerine çok benzediği kanıtlandı. Bu önemli buluş sayesinde çok yakında insan DNA'sının daha iyi tanınacağı ve bugün çaresi olmayan pek çok hastalığın önceden teşhis edilip önlenebileceği tahmin ediliyor. Mayanın sağlık ve güzelliğimize katkılarını keşfederek ona hakkettiği değeri veren gelişmiş ülkeler, bu çok değerli besini sadece bir katkı maddesi olarak değil, tabletler halinde ilaç olarak da piyasaya sunuyor. Her yemekte kullanılıyor Uzmanlar mayayı sadece hamurişlerinde katkı maddesi olarak düşünmemek gerektiğini belirtiyor, normal öğünlerde de tüketilmesini öneriyorlar. Dengeli beslenerek mayanın zengin içeriğinden olabildiğince yararlanmak mümkün. Örneğin kahvaltı ya da ikindi öğünlerinde ılık süte ilave edilerek içilebilir. Öğle ya da akşam öğünlerinde salata veya mezelere eklenerek yenilebilir. Hatta meyve sularına karıştırılabilir. Ancak maya, kek, börek ve tatlı hamurlarını kabartmak için kullaılan kabartma tozu ile karıştırılmamalı. Karbonatı andıran ve beyaz bir toz şeklinde olan bu madde, mayanın kimyevi bir versiyonu olup aynı kabartma işlevini sağlıyorsa da mayanın içerdiği besin değerlerine sahip değil. Maya nedir? Maya, mantarlar grubunda yer alan tek hücreli canlılardır. Çıplak gözle görülmeyecek kadar küçük, yuvarlak ve renksiz hücrelerden oluşan maya, sıcakla temas edince çoğalır. Bira mayası olarak da bilinen bu madde, başta ekmek olmak üzere çeşitli unlu mamullerin, bira ve şarap gibi içkilerin üretiminde kullanılıyor. Piyasada toz (kur) ya da kalıp (yaş) halde satılıyor. Ekmek yapımı sırasında hamur maya ile kabartılıyor. Maya undaki nişastayı etkiliyor ve bir tür şeker olan glikoza dönüştürüyor. Sonra da glikozu alkol ve karbondioksite ayrıştırıyor. Oluşan karbondioksit gazı mayalanan hamur içinde baloncuklar halinde dağılarak hamurun kabarmasını sağlıyor. Pişirme işlemi sonunda hamura katılan suyun büyük bir bölümü, karbondioksit ve alkol uçuyor. Böylece ekmek gözenekli, kabarık ve yumuşak bir kıvam alıyor. Sağlığınız için Daha sağlıklı ve her dem enerjik olmak ister misiniz? Maya bu konuda size yardım edebilir.Çünkü o etkili bir stres atıcı. Karaciğeri temizliyor ve anne karnındaki ceninin gelişimini sağlıyor. Ayrıca bağışıklığı güçlendirerek hastalıkları önlüyor. Özellikle sporcular, hamileler, gelişmekte olan çocuklar ve nekahat devresinde olan hastalar bu değerli besini bol bol tüketmeliler. Sporcular: Maya, doğadaki en zengin aminoasit özleri, magnezyum, potasyum, krom, selenyum ve fosfor gibi mineralleri, B grubu vitaminleri içerdiği için özellikle spor yapanlara son derece yararlı. Bilim adamlarına göre maya, sağlığımız için çok yararlı bir besin. Organizmanın kimyevi aktivitelerini uyararak en iyi şekilde çalışmasını sağlıyor. Hücrelerin büyüme ve üremesine yardımcı oluyor. Yağ ve karbonhidrattan yoksun olduğu için hazmı kolaylaştırıyor. Bu nedenle sporcular mayalı yiyeceklerin ağırlıklı olduğu bir beslenme alışkanlığı edinmeli. Yağsız ve mayalı hamurişleri ve ekmeğe ölçülü miktarda yer veren bir beslenme programı uygulamalı, mayayı kahvaltıda süte ilave ederek ya da diğer öğünlerde salata veya mezelere ekleyerek yemeli. Anne adayları: Hamilelik döneminde vücudun gereksinimleri artıyor. Maya tüm bu ihtiyaçları karşılayacak kadar zengin nitelikler içeriyor. Mayadaki zengin B9 vitamini (folik asit) hamilelerde çok sık rastlanan anemiyi önleyip yeni hücrelerin (plasenta gibi) üretimini uyarıyor. Cenindeki sinirsel hücrelerin gelişimesini sağlıyor. Yetişkin bir insanın günlük folik asit gereksinimi 3 mg iken hamilelik döneminde bu miktar 7.5 miligrama çıkıyor. Bu nedenle hamile kadınlar mayalı yiyecekleri, bu dönemde beslenme programlarına almalı. Diyabet: Maya, sodyum ve şeker açısından yoksun olduğu için özellikle diyabet ve 'ipoglisemi'den (kan şekeri oranının düşmesi) yakınanlar için ideal. İçeriğindeki krom, kandaki yağ ve şeker düzeyini azaltan insülinin hareketini güçlendiriyor. Çinko minerali ise glisemi (kandaki yüksek şeker oranı) düzeyini düşürüyor. Stres: Maya, yoğun strese ilaç gibi geliyor. Zengin B vitaminleri sayesinde sinir sistemini dengeliyor. Sinir hücrelerinin yaşamını uzatıyor ve sinirlerin çevresindeki lifleri güçlendiriyor. Sinirsel uyarıların düzenli bir şekilde işlemesini sağlıyor. Örneğin kalp atışları, göz kırpma, nefes alma, kanı iterek kan dolaşımını hızlandıran damarların işlevi gibi. Ayrıca konsantrasyonu, fiziksel ve ruhsal randımanı artırıp yorgunluk ve asabiyeti önlüyor. Yoğun stres altında iken artan mide asidini önleyerek, sindirim sisteminin işlevine de yardımcı oluyor. Diyet: Sağlıklı bir diyette yer alan besinlerin vücudun tüm gereksinimlerine yanıt vermesi gerekiyor. Maya bu gereksinimlerin büyük bir bölümünü karşılayabilecek nitelikte. Zayıflama diyetleri bazen bağırsak bakterilerine zararlı olabiliyor. Maya bu durumda dengeleme görevini üstleniyor ve bağırsaklardaki yararlı bakterileri güçlendiriyor. Karaciğer: Karaciğer, önemli görevleri yerine getiren, en yoğun çalışan ve en stresli iç organlarımızdan biri. Besinlerden aldığımız maddeleri vücut için yararlı maddelere dönüştürmek için hiç durmadan çalışıyor. Kesintisiz faaliyet gösteren bir kimya laboratuvarı gibi... Bu nedenle sürekli yardıma ihtiyacı var. Maya karaciğerin yakın dostu olarak çift etkili hareket ediyor; birincisi karaciğeri toksinlerden arındırıyor, ikincisi onun düşmanlarına karşı savaşıp yağların bu organda birikmesini engelliyor. Ayrıca maya ?colina? denilen yağ dönüştürücü bir madde içeriyor. Bu madde, vücuda giren yağları organizma tarafından en iyi şekilde kullanılacak hale getiriyor ve karaciğerde birikmelerini önlüyor. Güzelliğiniz için Güzelliğin sırrı mayada saklı. Onunla saçlarınıza masaj yapın, sütte eriterek yüzünüze ve ellerinize sürün. Güzelliğiniz için ihtiyacınız olan tüm gereksinimleri karşılayacak kadar zengin olan mayayı mutfağınızdan eksik etmeyin. Vücut ve yüz: Yüzünüzü nemlendirmek ve dış etkenlere karşı korumak için mayadan yararlanabilirsiniz. Yüksek dozda protein içeren maya, cilt dokularının yeniden yapılanmasını sağlıyor. Cildin daha güzel ve pürüzsüz görünümüne yardımcı oluyor. Protein, ayrıca cildin oksijen almasını sağlayıp beslenmesine katkıda bulunuyor. Mayanın içeriğindeki yüksek potasyum miktarı, dokularda biriken toksinleri dışarı atarak cildin artık maddelerden arınmasını sağlıyor. Böylece cilt adeta yenileniyor. Maya, cildin mat ve pürüzlü görünümüne yol açan mide sorunlarını gideriyor. Bağışıklık sistemini güçlendirerek cilt alerjilerini önlüyor. İçeriğindeki B2 ve B6 vitaminleri sayesinde cildin yağ dengesini ayarlayarak akne ve sivilceye karşı etkili oluyor. Maya, deyim yerindeyse cildi hem içerden hem de dışardan besliyor. Saçlar: Maya özellikle stresli dönemlerde saçların dökülmesini önleyip sağlıklı uzamasını sağlıyor. İçeriğindeki B5 vitamini, saç sağlığı için çok önemli olan keratin oluşumunu uyarıyor. Keratin, saçların dökülmesini önleyip daha hacimli ve gür görünmesini sağlıyor. 4 çorba kaşığı toz mayayı 1 bardak ılık suda eritin. Saç diplerine früksiyon yaparak yedirin. Birkaç dakika bekledikten sonra bol suyla durulayın. Eller: Maya ellerin de dostu. Akşamları yatmadan önce 1 kahve fincanı ılık süte 1 tatlı kaşığı yaş maya ilave edip eriyinceye kadar karıştırın. Hazırladığınız bu doğal el kremini ellerinize masaj yaparak yedirin. 10 dakika bekleyip ılık suyla yıkayın. Ellerinizin yumuşacık olduğunu farkedeceksiniz. Özellikle soğuk havada çatlayan ellere iyi geliyor. Cilt: Mayanın cilde yararları antik çağlardan beri biliniyor. Antik Mısır?da kadınlar güzelleşmek için mayayı ciltlerine sürerlermiş. Ayrıca mayanın mikrop öldürücü özelliklerini keşfedip yara merhemi gibi kullanırlarmış. Yaraları dezenfekte etmek ve çabuk iyileşmesini sağlamak için yaranın üzerine maya sürerlermiş,Mayadaki vitamin ve mineraller cildin her türlü gereksinimi sağlayacak kadar zengin. Özellikle akne ve sivilceli ciltlere çok yararlı. Karaciğeri toksinlerden arındırıp, temizliyor ve ciltteki aşırı yağlanmayı önlüyor. Maya ile hazırlanan maskeler sorunlu ciltleri iyileştiriyor. 2 çorba kaşığı yaş mayayı bir kaseye alıp 1 çorba kaşığı ılık su ilave edin ve yoğun bir krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Göz ve dudak çevresi dışında tüm cildinize yuvarlak hareketlerle masaj yaparak yedirin. Kuruması için 10 dakika kadar bekleyin. Cildinizi hafif ıslatılmış bir parça pamukla temizleyip, önce ılık suyla sonra soğuk suyla durulayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın. Bu maskeyi 20'li yaşlardaysanız ayda bir kez, 30"lu yaşlarda iseniz on beş günde bir, 40'lı yaşlarda iseniz haftada bir, 50'li yaşlarda ise haftada iki ya da üç kez uygulayabilirsiniz. ----------------------------------------------------------------- Düzenleyen N.Hel : 23-03-2010 saat 15:37 Neden: ekleme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#722 |
Ağaç Dostu
|
Doğasever; 4 gün önce yaş gübreyle talaşı karıştırarak yaptığım EM uygulayarak üzerini naylonla örttüm. Bu gün açıp baktığımda, üst kısmı nemli, 10 cm altından itibaren orta kısımlarda duman çıkıyordu. Yine bu orta kısımlar yanmış, kül olmuş gibiydi ve nem kalmamıştı. Sorun mu var, doğru yolda mıyız? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#723 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Bonsaisever, Kompostunuzun iyi bir şekilde devam ettiğini düşünüyorum. Duman dediğiniz şey su buharı ve karbondioksit karışımıdır. Yanma ile ilgisi olduğunu sanmıyorum ancak yığının ortalarında sıcaklık çok yükselirse, yığını alt üst ederek karıştırmanızı öneririm. Kül gibi olduğunu söylediğiniz yer muhtmeelen kompostlaşmış halidir. Orası kuruduğuna göre mikroorganizma faaliyetlerinden ötürü nem kalmadı demektir. Bence yığını hem karıştırın hem de eğer nemi azsa, biraz daha nem ilave edin. İdeal nem oranını aşağıdaki (*) gibi anlayabilirsiniz. Kolay gelsin. (*) Pratik Nem kontrol yöntemi: Yığını avucunuza alıp sıkınız, su çıkarsa veya akarsa, aşırı nemlidir. Kuru malzeme ilave ediniz. Avucunuzu actığınızda, malzeme tamamen dağılıyorsa, nemi çok düşüktür. Eğer topaklanmış olarak duruyorsa ve parmağınızla dokununca dağılıyorsa, tam istediğimiz nemde demektir (%40 civarı). |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#724 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Verdiğiniz yararlı link için çok teşekkürler! Ayrıca, EM ailesine hoş geldiniz. EM ile olan deneyimlerinizi bizimle buradan paylaşmanız bizler çok mutlu edecektir. Kolay gelsin. Paylaşımlarınızı bekliyoruz. Verilen linkte, EM içinde bulunan mikroorganizmalardan yalnızca bir tanesinin insan sağlığına faydaları anlatılmaktadır! Düzenleyen Dogasever : 23-03-2010 saat 14:28 Neden: ekleme |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#725 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Benim çekincem orta kısımdaki beyaz kül görünümüydü. Belirttiğiniz oranda yine nemledirerek alt üst ettim. Ve bu işlemi devam ettireceğim anlaşıyor. Esas önemli olan, bu işlemin sonuçlandığını nasıl anlayacağız? ![]() |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#726 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#727 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-02-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 61
|
arkadaşlar istanbul bölgesinde hakan bey den EM alan varmı? **** mail atıp telefon açıp cevap alabilen? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#728 | |
Ağaç Dostu
|
Küflenmeye benzemiyordu. Ağacın kül olmuş hali gibiydi. Perşembe günü fotosunu çekeyim en iyisi. Alıntı:
Toplantıda değilse tabii.. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#729 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-02-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 61
|
birşeyi çok istersen olmazmış ya ona benzedi 15 günden beri EM gelcek bana. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#730 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Algul ve tum arkadaslar sizlerden ricam lütfen Em teminiyle ilgili konuları bu foruma yazmayınız. Bu konuları 716 nolu mesajda beirtmiş olduğum EM bayileriyle doğrudan görüşerek çözmeye çalışınız. Benim bu konuda yapabileceğim fazla birşey yok. Eğer bir bayiden temin edemediyseniz, başkasını arayınız lütfen. En azından www.yesiladim.com sitesi 24 saat açık ve kredi kartıyla satın alabilirsiniz. Bildiğim kadarıyla Özlem Hanım da elinden geldiğince hızla sorunlarınızı çözmeye uğraşıyor. Ayrıca, Ankara, Bursa, Adana ve Antalyadan da kısa sürede ürün temin edebilirsiniz. Şu anda bildiğim kadarıyla tüm bayilerden sorunsuz ürün elde edilebiliyor. Herhangi bir bayi ile herhangi bir nedenden ötürü bağlantı kuramıyorsanız, lütfen ürünü bağlantı kurabildiğiniz bayiden alınız. Ama lütfen buraya şu bayi ile bağlantı kuramadım diye mesaj yazmayınız. Teşekkürler. Çünkü bu forum yalnızca sizlere teknik açıdan yardımcı olmak içindir. Ürün temini için değil. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#732 |
Ağaç Dostu
|
Sn.Dogasever MeyveliTepenin son yaptığı uygulamayla "Trichoderma harzianum" dan tekrar haberimiz oldu, bazı konular zaman içinde unutuluyor ![]() Acaba EM ile Trichoderma harzianum birlikte kullanılabilir mi? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#733 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
TH de yararli mikroorganizmadir. Ben birlikte kullanmadım ancak pek bir sorun çıkaracağını sanmıyorum. Ama TH'den elde edilecek yararı EM zaten sağlayacaktır diye de düşünüyorum. Siz birlikte kullanır da iyi sonuç elde ederseniz, bize de bildirin lütfen. Saygılar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#734 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Trichoderma harzianum ve EM içeriğindeki organizmaların hepsi bitki ve kök gelişimine katkısı olan organizmalar. Ancak, amaçladıklarım açısından biribirlerinin yerine geçen şeyler değiller. Kendi de bir mantar olan Trichoderma harzianum, bitkinin ilk köklere sahip olması sırasında (tohumun çimlenmesi veya çeliklerin köklenmesi gibi), köklere yerleştiği taktirde, bitkinin ömrü boyunca bir dizi patojen mantara karşı köklere bağışıklık kazandırmakta, bir daha da herhangi bir TH uygulamasına gerek olmamaktadır. EM ise, var olan köklerin bulunduğu kök bölgesinde, köklerle simbiyotik ilişki sayesinde kök bölgesindeki toprakta ana işlevini yerine getirmekte, köklerin daha iyi beslenmesi, besinlerin köklere sunumu, topraktaki patojen bakterilerin bertaraf edilmesi vb. bir dizi işlevi yerine getirmektedir. Aslında, TH ile birlikte köklenme ortamına mikoriza da aşıladım. Beklentim, burada çoğalan bu mantarların, bitkiler yerlerine dikildiğinde, tüm yeni kök bölgesine yayılması. Simbiyotik çalışmayı teşvik için ilk köklenmeden itibaren EM ile takviye edilip, öyle de devam edilecek. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#735 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Meyvelitepe Hiçbir şeyi şansa bırakmamışsınız. Güzel ve yerinde çalışmanızdan ötürü kutluyorum. Herşey iyi giderse, tüm rekorları alt üst edecek bir verim alacağınızdan hiç kuşkum yok. Kolay gelsin. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#737 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
659 nolu masajda söz ettiğim kompostumuz 22 Mart tarihinde alt üst edildi. (Maalesef ben orada bulunamadım, bu işi kardeşim yaptı. Fotograflar elime bugün ulaştığı için bugün yazıyorum.) Resimlerden ve telefondan aldığım bilgilere göre işlem doğru gidiyor gözüküyor. Kompost içerisindeki yeşil otlar tamamen kahverengileşmiş ve parçalanmış. Ayrıca kullanılan koyun gübresi yanmış değildi ama yanmış gübreden hiç bir farkı kalmamış. Ayrıca kardeşimin anlattığına göre elinize aldığınızda un gibi dağılıyormuş. Açıkçası havaların soğuk gitmesinden korkmuştum. Bir kaç gece sıcaklık 0 derecenin altına (-3°C civarı) düştü. Ama EM sayesinde olacak kompost çok güzel gözüküyor. Kompostun üzeri yeniden kapatıldı ve 10-15 gün sonra yeniden açılacak ve elenecek. Daha sonra EMA ile birlikte ağaçlara uygulanacak. Resimde de görüldüğü üzere bağın bu tarafında toprak çok kötü. Kireç oranı %91,59. EM' nin içindeki yararlı mikroorganizmaların, bu topraklara hayat vereceği günler çok uzak değil diye düşünüyorum. ![]() Siyah naylon poşetlere henüz dokunulmadı. Onları bir süre daha bekledikten sonra açmayı düşünüyoruz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#738 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Bu da çok güzel. Hep birlikte bu işi başaracağız. Çoğu avrupa ve amerika ülkelerinde olduğu gibi, organik maddeleri ziyan etmeyip tekrar doğaya bahçelerimize kazandırmayı sıradan bir davranış ve düşünce biçimi haline getirebildiğimizde, doğrudan veya dolaylı pek çok sorunumuzu da aşmış olacağımıza inanıyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#739 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Acemi Sizi ve kardeşiniz dahil tüm emeği geçenleri kutluyorum. Herkese, yerinde ve en kısa sürede EM (yararlı mikroorganizma) aşılanmış kompostun en ekonomik şekilde nasıl yapılacağını ispatlamış bulunuyorsunuz. Elinize geçen her türlü organik maddeyi bu şekilde değerlendirerek topraklarınızdaki yüksek kireç oranı sorununu bu yöntemle kolayca aşabileceğinizden hiç kuşkum yok. Tekrar tebrik ediyor tüm işlerinizde kolaylıklar diliyorum. Otları değerlendir - Kendi gübreni kendin yap kampanyası (İçimden bir ses böyle bir kampanyanın tüm Türkiye'ye yayılmakta olduğunu söylüyor!) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#740 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Meyvelitepe ve Sn. Dogasever, bu kompostta sizlerinde emeği var. Sn. Meyvelitepe, sizin bu konudaki deneylerinizi yabana atmamak lazım. Bu kompostun yapımında, sizin sadece gübre (kahverengi malzeme yerine) ve yeşil malzeme kullanmanızdan ve malzemeleri kat kat yapmak yerine karıştırarak yapmanızdan esinlendim. Sn. Dogasever sizin "biraz hava alması gerekir aksi halde yeşil küfler oluşuyor" dediğiniz gün, ben kardeşimi hemen o akşam bağa göndererek naylon örtünün dört tarafından birer hava boşluğu açmasını sağladım. Hava boşluklarını yığının dört tarafına ikişer adet briket koyarak yaptık. Her yanda iki briketin arasına naylonu sıkıştırdık. Briketin delik olmayan tarafını da biz deldik. Böylelikle yığın briketin kocaman deliklerinden havalanmış oldu. Aşağıdaki briketi kulladık. Arkadaşlar bunu her yerde kolaylıla bulabilir. Ayrıca sizin dediğiniz gibi tuğla da kullanabilirler. ![]() Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#741 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-04-2007
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 130
|
EM (Etkin Mikroorganizmalar) ürünleri ile ilgili sipariş,teknik destek,şikayet ve aksilikler için şirket merkezinde olusturulan birimimize naturem@emturkey.com adresinden ulaşarak lütfen bildiriniz. Düzenleyen Alper Akman : 30-03-2010 saat 21:48 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#742 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 275
|
Elinize sağlık Doğasever çok aydınlatıcı ve açıklayıcı tam hap kıvamında bir bilgilendirme olmuş. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#743 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn NKoksal Beğendiğinize sevindim. Ama bu teşekkürü asıl hak edenler bu bilgilerin derlenmesini mümkün kılan Sn EM Çiftçilerimiz ve EM Agriton Ltd.'dir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#744 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
sn Dogasever Cok guzel yazmışsınız,ellerinize saglık, bu yazıyla bizimde işimizi kolaylaştırdınız,kücük bir manuel olmuş,bundan sonra EM hakkında bana soru soranı bu iki mesaja yönlendirecegim. Teşekkürler saygılarımla |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#745 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Ayhan Bey selamlar Teşekkürler! Buradaki bilgiler zaten yeni basılacak manuelimizden alınmıştır. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Saygılar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#748 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Sn Denizakvaryumu, Yetiştirmeye çalışıyoruz. Ama EMA olarak da aynı ürün zaten. Selamlar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#749 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Sn. Doğasever, bahar geldi ve ot keneleride geldi. Daha doğrusu baharla birlikte hızla çoğaldılar ve iki av köpeğime saldırıyorlar. Her yıl istemesemde kimyasallar ile savuşturuyorum. Deriye damlatılan ilaç bile zararlıymış diye duydum. Diyorum ki; 20 litreye 1 litre EMAktif koysam, köpeklerin kulubelerine, yatıp kalktıkları yerlere hatta tüylerine, ellerine, ayaklarına, kulaklarına sırt tulumbası ile atsam; ne dersiniz? Ve hatta girip çıktığımız, ara sıra oturduğumuz _dağ başındaki_ iş yerine de atsam diyorum. (iyice öğrenmişim mi? bir tecrübe edeyim.) Saygılar |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#750 |
Ağaç Dostu
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|