![]() |
|
![]() |
#1111 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-08-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 49
|
Sevgili Lalebruli, Gördüğüm kadarıyla Türkçe'yi kullanım hatanız var(yanlış anlaşılmasın,Türkiye'de yaşayan,hatta görevi bu dili öğretmek olanlar bile çokça yapıyor), sakın buna izin vermeyin.Örn.:sonuç edinilmez, sonuç alınır ya da sonuca varılır. Noktalama işaretlerine gelince;Malina'nın dediği gibi... Bu işaretler bütün dillerde aynı anlamda kullanılır, ve kendimizi doğru ifade etmemize çok yardımcıdırlar ancak bir dili bilmek demek, o dilin inceliklerini bilerek doğru bir şekilde sözlü olarak ifade(konuşma) edebilmektir.Türkçe'yi kullanacağınız zaman lütfen Türkçe düşünmeye çalışın. Türkçe konuşma olanağımız yoksa dilimizde yazılmış ''kaliteli'' yazılı yayınları izlemekte yarar var. Uzun oldu, kusura bakmayınız lütfen.Bu yazılanlar,sizin üstünüzden birçok kişiye göndermedir.Düşüncelerimi açıklamak için siz bir gerekçe oldunuz. Sevgiler,selamlar,sağlıkla kalın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1112 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-08-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 49
|
Sevgili Güler, İzninizle ufak bir animsatma yapacağım çünkü aynı konuya daha önce de dolaylı olarak değinilmişti(kim tarafından olduğunu anımsamıyorum). Devrik cümle,bir dili kullanım hatası değildir ve bütün dillerde çokça kullanılır(yabancı dil bildiğinizi tahmin ediyorum). Örneğin şiirlerde düz cümleye neredeyse hiç rastlanmaz. Umarım kızmadınız. Sevgiler,selamlar,sağlıkla kalın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1113 |
Moderatör
|
Sevgili Güzel Ülke'm, kızılacak bir şey yok ki, ayrıca devrik cümle kullanımının hata olduğunu nerede söyledim ben? Mesajlarımı okumuşsanız benim devrik cümleyi ne kadar çok kullandığımı görebilirsiniz. Benim değinmek istediğim daha ziyade noktalama işaretlerine uyulmasıydı. Eğer siz kızmazsanız, size hatırlatma yapayım; "Devrik cümle,bir dil... Sevgiler,selamlar,sağlıkla kalın." diye yazmışsınız, oysa virgüllerden sonra bir boşluk bırakmanız gerekiyordu. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, " (yabancı dil bildiğinizi tahmin ediyorum)." diye yazdığınız satırda da noktanın parantez yani ayraç içinde olması gerekiyordu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1114 |
Ağaç Dostu
|
Yahu bu konunun buralara gelebildiğine hatta üzerinde defalarca tartıştığımız konunun kendi anadilimiz ve kuralları olduğuna inanamıyorum. Yani ilkokul çocuklarının dahi daha yazı yazmaya başlarken öğrendiği temel kavramlar... Ne midir? - (.) nokta işareti cümle sonuna konur. Ardından büyük harf ile başlar yeni kelime. - (.) nokta, (,) virgül gibi noktalama işaretlerinden sonra gelen kelimeye bir boşluk bırakılarak başlanır. Bunun sebebi kolay okuyabilmektir. Bundan başka sanırım birşey söylenmiyor. Bunu da yapmak pek zor değil. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1115 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-03-2010
Şehir: Ukrayna
Mesajlar: 120
|
Alıntı:
Saygilarimla. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1116 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-08-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 49
|
Merhaba Güler hanım, '' Ben de biliyorum uzun seneler sonrası hele hiç Türkçe konuşma imkanı olmadığı durumda devrik cümlelerin kullanıldığını.'' Bu ifadeden öyle bir anlam çıkıyor. İmkan sözcüğünün 'a' sının üstünde sizinki gibi inceltme işareti olmalı ancak ben bilgisayar kullanma özürlüyüm,nasıl yapacağımı bilemedim. Orada noktanın parantez içinde olması gerekirdi evet.Siz yazınca farkettim ve kızdım kendime ancak aceleyle yazarken bu tür şeyler olabiliyor diğer bazı arkadaşların ifade ettikleri gibi... Virgülden, noktadan vb. sonra boşluğa dikkat ederim ama boşluksuz da yazdım baktım, hiç gözümü tırmalamadı. Aslında ben;giderek önem kazanan temel bir soruna değinmek istemiştim... Bazı arkadaşlar farklı gibi görünen konulara girilmesinden sıkıntı duyuyor gibiler ancak ben gerekli ve yararlı buluyorum. Kafamıza takılanları uygarca tartışabilmeliyiz. Selamlar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1117 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2010
Şehir: kırklareli
Mesajlar: 757
|
Sayın Güzel Ülke'm; Klavyede inceltme işareti oluşturmayı, anlatmaya çalışayım. Klavyede Ctrl'nin üzerinde büyük harf oluşturmada kullandığımız "ok işaretli" tuşu basılı tutup, 3 tuşuna bir kez vurulunca işlem tamamdır. Sonra istenen (a,e,ı,o,u) harfine vurduğumuzda; (â,ê,î,ô,û) harflerinden biri oluşuyor. Sağlıcakla kalın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1118 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-08-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 49
|
Sağolun.Aslında üst işaretleri çok kullanıyorum ama inceltmede çuvallamışım(sorun hizaya getirmek). İmkân. 'Olanak' tercihimdir. İyi geceler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1119 |
agaclar.net
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1120 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-08-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 49
|
Sağolun Malina, hepsini not aldım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1121 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
http://www.nationalgeographic.com.tr...nu.aspx?Konu=1 National Geographic bile paragraf kullanmıyor; bu biçimde çok zor okunabileceklerini nasıl bilmiyor olabilirler? Ben boşuna mı "paragraf, paragraf" diye dolanıyorum yoksa ![]() Üç yıl önce bir sonbahar günüydü... Meşe, gürgen, kayın, kestane ve dişbudak ağaçlarıyla kaplı, nemli bir ormanda, sepetleri rengârenk mantarlarla dolu bir grubun fotoğrafını gördüğüm anı çok net hatırlıyorum. Mutlulukları yüzlerinden okunuyordu. Kimbilir hangi sağlam bitkiden örülmüş sepetlerinin içinde irili ufaklı, çeşit çeşit mantarın verdiği heyecanı hissedecek, mis gibi toprak-yosun kokusunu burnuma çekecek kadar içine almıştı bu fotoğraf beni. Bu masalsı görüntüde ben de yer almalıyım, diye geçirdim içimden. Ve kendimi bir anda Türkiye'deki mantar gezilerini araştırırken buldum. Türkiye'nin mantarları konusunda anlayabileceğim, popüler dille yazılmış kapsamlı bir kaynak bulamayacağımı düşünürken, arkadaşım Damien Dessane'nin yolladığı bir poster, mantar sevdamın seyrini değiştirdi. İsviçre'de mantar konusunda eğitim görmüş ve sertifika almış mantar uzmanı Jilber Barutçiyan, İstanbul'da "Mantarlar Hakkında Bilmedikleriniz" başlıklı bir seminer veriyor, ardından da seminere katılanları ormanda mantar toplamaya davet ediyordu. Damien'le konferans salonuna adeta uçtuk! Mantarlar hakkında şaşırtıcı bilgileri paylaştığı iki saatlik sunumunda, Jilber'in ağzından çıkan her kelimeyi kaydettim. Birkaç gün sonra, Belgrad Ormanı'nda yapılan mantar gezisindeydik. O günden beri ormana her gidişimde, benimkine benzer öyküler anlatabilecek yeni insanlarla tanışıyorum. Doğa korumacılar, gurmeler, eğitimciler, doktorlar... Jilber'in seminerlerinin başladığı 2008 sonbaharından bu yana Türkiye'deki mantar meraklılarının sayısı giderek artıyor. Bu anlamda 2008 yılı Türkiye'de mantar kültürünün yaygınlaşması açısından bir milat olarak kabul edilebilir. İsviçre Sağlık Bakanlığı'nın mantar uzmanı sertifikasına sahip Türkiye'deki tek uzman olan Jilber Barutçiyan, bugüne kadar adı çoğunlukla, yedikleri yüzünden hastanelik olan ya da ölen insanlarla anılan mantarın, itibarını yeniden kazandığını söylüyor. Zehirli mantarlar konusunda ülkemizde yayımlanan ilk kitap olan Türkiye'de Mantar Zehirlenmeleri ve Zehirli Mantarlar'ın yazarı Prof.Dr. Afife Mat, Barutçiyan'ın İsviçre'den Türkiye'ye dönmesiyle mantarlara yönelik ilgi ve bilginin arttığını söylüyor ve bu konudaki bilgilendirme çabalarını çok önemli buluyor. Jilber Barutçiyan her ne kadar Indiana Jones şapkasıyla dolaşsa ya da maceracı bir kişiliğe sahip olsa da, mantar söz konusu olduğunda kesinlikle risk almıyor. Türkiye'ye döndüğünde kendi deyimiyle "mantar konusunda pek çok yanlış yapıldığını ve bunun da pek çok insanın yaşamına mal olduğunu" fark ediyor ve seminerler düzenlemeye başlıyor. Mantar gezileri, özellikle şehirde yaşayanlar tarafından büyük ilgi görüyor ve mantar kültürü hızla yayılıyor. Mantar dostları çoğaldıkça bazı zehirli mantarların yenebilen mantarlarla benzerliği, hayvanların yediği her mantarı insanların da yiyemeyeceği, bayatlamış kültür mantarlarının en az doğadaki zehirli mantarlar kadar tehlikeli olabileceği gibi pek çok gerçek de açığa çıkıyor. Barutçiyan'ı Türkiye'ye döndüğünde en çok şaşırtan şeyse mantar çeşitliliği. "Burada bir saatte toplayabileceğiniz bir sepet dolusu imparator mantarı veya porçiniyi Fransa'daki bir mikolog ancak rüyasında görebilir" diyor ve ekliyor: "Mantar konusunda dünyanın en zengin ülkelerinden biriyiz ama henüz farkında değiliz." Mantarlar için "hem melek hem şeytan" ifadesini kullansak yeridir. Aralarında öldürücü olanlar da yaşam verenler de var. Bazıları halüsinasyonlar görmenize neden olarak sizi başka bir boyuta taşıyor, bazıları da muhteşem lezzetiyle kendinizden geçmenize yol açabiliyor! Şapkalı, şemsiye gibi, bazen eciş bücüş, bazen fırfırlı, bir borozanı ya da bir ciğeri andıran çok farklı şekil, renk ve kokudaki bu yaratıklar ne bitki ne de hayvan! Sporlarını atarak ürüyor ama fotosentez yapmıyorlar. Buna karşın örümcek ağı gibi, milimetrenin 200'de biri kalınlığındaki incecik ağlarıyla (misel) binlerce kilometrelik alana yayılabiliyor ve "meyve" veriyorlar. Bazı uzmanlar 1 m3 orman toprağında 400 bin km misel olabildiğini söylüyor. İçinden alyuvar bile geçemeyecek kadar ince misellerin bazıları yüzlerce kilometrekarelik bir alanı kaplayabiliyor. Yazının devamını National Geographic Türkiye'nin Nisan 2011 sayısında okuyabilirsiniz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1123 | |
agaclar.net
|
Bu cümleyi anlamama yardımcı olacak arkadaşlar var mı? Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1124 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Alıntı:
"Solucan salgıları mikrobiyal enzim içerir. Bu şifalı enzimler bitki köklerindeki hastalıkların engellenmesinde etkilidir. Solucanların bitki köklerinde sağlıklı koşullarda varlığı, bu değerli gübrenin üretilmesini sağlar, ki bu da başarılı bitki ve sebze yetiştirmenin bir nedenidir." Yazılmak istenen bu, ama yazılan değil. Yazılan, Türkçe sözcüklerin Türkçe olmayan bir dilde bilinemeyen bir düşünce silsilesinin ifadesi. Nereden anladın derseniz; Türkçenin dil oluşumlarında sağlıklı ifadelerden ileri gelen olguları beynimizin içindeki enzimlerin yarattığı uyum sağlamasıyla ortaya çıkan cümlelerin malum yollardan beslenme oluşumlarından sağlanan başarılardandır. Ne demişler, bir dil bilen bir kişi, iki dil bilen iki. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1126 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-03-2011
Şehir: KARABÜK
Mesajlar: 337
|
Gülmekten gözlerim sulandı. Şu solucanlı yazıyı okuyunca. Bu arada güzel tercüme sayın Meyveli Tepe.. Elimden geleni yapıyorum ama Türkçem çok iyi değildir. Malum özümüz Matematik Öğretmenliği.. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1127 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-02-2011
Şehir: kanada
Mesajlar: 364
|
Cok gereksiz seyler yazipta, sizi bunaltmak istemem. Sadece sunu yazmak istiyorum. Turkce'mizi dogru kullanmisim kullanmamisim bu siteye gelene kadar acikcasi benim icin pek onem teskil etmiyordu. Ama burda unutmaya yuz tutmus imla kurallarini tekrar hafizamda yerini almaya sebep olan sizlere tesekkuru borc bilirim. Dort dort'luk olmasamda, ' Ne yapayim ben boyleyim, beni de boyle kabul etsinler ' yerine, faydali bir durum karsisinda, kurallara uymanin artilari eksilerinden daha fazla oldugunu dusunursek, oyunu kurallarina gore oynamak en dogru karardir benim icin. Sonuc olarak, gerek bilgisayar olsun gerek el yazim olsun, artik imla kurallarina uyarak yazmaya calisiyorum. Ilk baslarda ' Amannn hadi canim burasi baska site, burda kurallara uymadan yaziyordun simdide yazabilirsin devam et ' diye mirildaniyordum ama baktim ki elim ile, dilim ayni frekansta degiller. Dilim oyle desede artik elim sizler sayesinde gercegin yolunda emin adimlarla yuruyor. Laf aramizda artik nihayet dilimde yola geldi ![]() Burada emegi gecen herkeze cok ama cok tesekkur ederim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1128 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-04-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5
|
Bu güzel sitenin değerli yöneticileri, sizlere bütün Türk dünyası adına teşekkür ediyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1129 |
agaclar.net
|
Teşekkür ederiz ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1130 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-10-2011
Şehir: BANDIRMA
Mesajlar: 272
|
Kullanıcı isimlerinin türkçeye uygunsuzluğu.
Forum da türkçenin doğru kullanımı çok yerinde bir karar. Ancak; aynı hassasiyet kullanıcı isimlerinde de olmalı. Bırakın türkçeye uygunluklarını, başka dillere uygun olduklarını da sanmıyorum. Çoğu kullanıcı sanki şifrelerini kullanıcı ismi yapmış. Üye listesine bir bakarsanız altı sessiz harf peşpeşe, birkaç sesli ardından bir kaç sessiz harf vb. oluşan onlarca kullanıcı ismi yer almaktadır. Ne yazabilirsiniz, ne telaffuz edebilirsiniz, ne de akılda tutabilirsiniz. Böyle olunca da " Altı kebap, üstü şişhane " gibi oluyor sanki. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1131 |
Moderatör
|
Sayın YeniBON, hassasiyetinizi anlıyorum. " Forumda Türkçenin doğru kullanımı çok yerinde bir karar." demişsiniz. Üye sayımız hayli fazla, bu yüzden arkadaşlarımız isim bulmakta sorun yaşamaktalar. Örneğin: Bir üyemiz selen adı ile üye olmuş ise, yine aynı isimle başka biri üye olamıyor bu yüzden selenn adı ile yani son harfini iki kere yazarak üye oluyor. Son cümleniz acaba " Altı kaval, üstü şeşhane" mi olacaktı? Ben öyle biliyorum da. ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1132 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-10-2011
Şehir: BANDIRMA
Mesajlar: 272
|
Doğru söylüyorsunuz Güler hanım. Benim yazımım hatalı. Özür dilerim. TDK'dan kontrol etmeden, kafamda olanı yazıvermişim. Doğrusu sizin ve TDK'nın söylediği gibi " altı kaval, üstü şişhane (şeşhane) " giysilerini birbirine uygun düşüremeyen, yakıştıramayanlar için söylenen bir söz. Deyim Kullanıcıa isimlerine gelince size katılmıyorum. Tamam Selen veya başka bir isimli kullanıcı varken, aynı ismi kullanmak isteyen yeni üyeyi anlarm. Örnek veriyorum. " mlshmtz " ya da " lzbckss " kullanıcı isimlerine de katılıyorum diyorsanız zaten. Ben çok konuşmuşum. Sorun ben de o zaman. Saygılarımla. Düzenleyen YeniBON : 12-11-2011 saat 19:12 Neden: Alıntıyı becerememe. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1133 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-02-2006
Şehir: izmir
Mesajlar: 30
|
"Altı kaval, üstü şişhane" demek sanırım daha doğru olacak. Öbür türlü, "şeşhane" olarak yazmak aslına uygun bir yazım olsa da, artık alışılmış, kanıksanmış olana aykırı bir yazım olur. Bu konu galat-ı meşhura girer. Galat-ı meşhur, yani bilinen yanlışlar. Mesela "elinin/ölünün körü" deriz ama aslı "ölünün gûru (ölünün mezarı)"dur. Yine mesela "bit pazarı" değil "bat pazarı" olmalıydı ama bunlar artık böyle yerleşmiştir. Dolayısıyla "şeşhane" yerine "şişhane" yazmanın da bir sakıncası olmamalı. Zaten TDK'nin sitesinde de bu deyim her iki biçimde de yer almış. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1135 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-02-2006
Şehir: izmir
Mesajlar: 30
|
Evet, ben "kaval-kebap" dönüşümünü farketmeyip "şiş-şeş" ayrımına takılımışım. Şimdi internette arama yapınca pek çok "altı kebap..." yazılışını gördüm. Demek nedense "kaval", "kebap"a dönüşmeye başlamış. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1136 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-11-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 33
|
Forumdaki mesajların çoğu düzgün bir Türkçe ile yazılmış. Buna gerçekten çok sevindim. Türk olup da Türkçe konuşmamayı, yazmamayı çok ama çok büyük bir ayıp olarak görürüm. Türkçeyi düzgün kullanma gibi bir takıntım da vardır. Gerçi takıntı demek pek doğru olmuyor, sevdiğim bir huyum demek daha doğru olur sanırım. Böyle biri olarak Türkçenin bu denli değer gördüğü bir sitede bulunup Türkçeye değer veren insanlarla birlikte bulunmaktan gurur duyuyorum. Düzgün Türkçe ile yazmayanları -yazamayanları değil- ise esefle kınıyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1137 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-12-2011
Şehir: Csaszartoltes
Mesajlar: 140
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1138 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-12-2011
Şehir: Ankara
Mesajlar: 11
|
"Biz" Türkçe'yi özensiz kullanıyoruz. Gündelik hayatta bir kaç yüz veya bin sözcükten ibaret bir dile sarılmışız. Oysa Türkçe'nin yaşayan söz varlığı yüzbinlerle ifade edilir, hele yaşamayan (unutulmuş veya kullanılmayan) söz varlığıyla birlikte Türkçe'deki sözcüklerin milyona yaklaştığını biliyoruz. Oysa, her zaman ve heryerde bu güzel (adeta evrensel bir dil, adeta matematik) dili özenli ve dikkatli kullanmayı, hem konuşurken hem de yazarken alışkanlık haline getirirsek, dilimize olan borcumuzu bir nebze de olsa ödemiş oluruz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1139 |
Moderatör
|
Sevgili teraryum.host., ben bin sözcük bile olmadığını düşünüyorum. Gerçi bu kültür seviyesini gösterir. Zaman zaman TV. de rastladığım bazı kişileri dinlerken, konuşmalarının- anlatımlarının güzelliği, doyurucu bilgileri vermeleri karşısında adeta büyüleniyorum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#1140 |
Ağaç Dostu
|
Forumda çok dikkatimi çeken, tabiri caizse gözüme gözüme sokulan yanlış bir kelime yazımı var. Üstelik o kelimenin doğru yazımı o kadar çok bilinen bir şey ki nasıl yanlış yazılır diye şaşırıyorum. Kelimemiz: Bazı (bu doğru yazım şekli) forumda bazı ![]() ![]() ![]() Düzenleyen Sûz-i Dilârâ : 05-02-2012 saat 21:20 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|