![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Sevgilim Kozak (Bergama, İzmir)
Sevgilim Kozak Canım Kozak, Babamın, dedemin,atamın doğduğu, yattığı Kozak... Yeşiller denizi Kozak, Allah'ın bize bahşettiği cennet. Ama birkaç yıldır bu güzelim cennette karabulutlar dolaşıyor. O güzelim cennette geçirdiğim muhteşem yaz tatilleri hala aklımda, orman içinde uzun yürüyüşler, akan berrak sularında balık avlamalar, yüzmeler, ormanın içinde ata binerek cennetin içinde kaybolmalar, tan vakti dedemle dağların,çam ağaçlarının arasından güneşin doğuşunu izlemek sonra bağdan sabah çiği üstünde üzüm ve incir yemek... Çam kozalaklarından elde edilen künerden fıstıkları çıkardığımız güzel anlar... Ormanda özgürce koşan yılkı atlarının seyrine doyum olmazdı.Günbatımında çamların ardından Ege Denizi'nde batan güneşin şöleni... Akşamları dedemin tahta kerevetinde kardeşlerimle uzanarak,çam ve badem ağaçlarının izin verdiği kadar Samanyolu ve yıldızları seyrederken dedemin anlattığı Kurtuluş ve Çanakkale savaşlarının hikayeleri ile uykuya dalardık. Hala bunları yapan, yaşayan çocuklar var. Ama birkaç yıl sonra belki bu ağaçların hiçbiri kalmayacak,ormanda yaşayan hayvanlar,kuşlar, ceylanlar, belki de insanlar. Sular altın madeni için çekilecek, yeraltı suları yok olacak, ağaçlar kuruyacak. Bulunabilen sular siyanürle kirlenecek, ve bizlerin torunları bizim yaşadığımız mis gibi çam havasını ve temiz çevreyi bulamayacaklar... 5-7 yıl için maden ocağı oraları kullanacak işi bitince kirlettiği,yok ettiği doğayı tek başına bırakıp terkedecek... Bir daha asla eski haline gelmeyecek. Şimdi ormanın çamları kesilmeden önceki halinin fotoğraflarını sunuyorum sizlere, sonra da sırası ile katliamın başladığını haber veren fotoğraflar gelecek... Düzenleyen Fatoş : 16-03-2010 saat 23:04 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaç Dostu
|
Fotoğraflar iç acıtıcı... İlk 20 sene önce görmüştüm Kozak'ı, ilk mesajınızdaki ağaçlıklı fotoğraf gibi kaldı aklımda. Cennet olduğunu düşünmüştük oranın, cehenneme dönüşmez umarım. Not: Ummak işe yaramıyor ama. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
|
Hep birlikte kamuoyu oluşturup oradaki mücadeleye destek olalım. Sevgiler... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
|
Bu gördüğünüz alandan 500 dönüm kesildi, yani ortalama 7700 ağaç...Daha binlerce dönüm sırada.. Bu fotoğrafları bana ulaştıran Kozak yaylası, Kaplan köyü muhtarı Harun bey, Aşağıbey köyü muhtarı Sıtkı bey ve yeğenim Mustafa'ya teşekkür ederim... daha yüklemek istediğim 2-3 fotoğraf daha var ancak sistem kabul etmedi sanırım fotoğrafların formatları ile ilgili bir sorun oluştu, pazartesi tekrar deneyeceğim.... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 03-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 111
|
Doğayı mahvetmekte üzerimize yok. Ne yazık ki insanlar için para herşeyden daha önemli. Yazık, çok yazık. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-10-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,796
|
Bu güzel ülkeyi hakettiği anlamda ne zaman seveceğiz bilmemki. İçim acıyor. Nuri Bilge Ceylan' ın oscar ödül törenindeki sözleri geldi aklma, bu harika resimleri izlerken: "Benim yalnız ve güzel ülkem"....... Düzenleyen aygün : 13-03-2010 saat 19:34 Neden: yazım kuralları |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Didem,sevgili aygün, sevgili fatmadündar, ne yazık ki bu güzel ülkemiz de içimizi yakan bir çok olaylar oluyor, bu cennet vatanımız para uğruna harcanıyor, yarın büyük ihtimalle Kozak yaylasındaki gelişmeleri aktaracağım. Sevgiyle kalın... Düzenleyen gece : 16-03-2010 saat 17:15 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
|
Tarih: 3 Nisan 2008 Kaynak: Milliyet Yazan: Şükran Özçakmak İzmir Bergama sınırları içinde bulunan Kozak Yaylası’nda altın arama işleminin durdurulmasını isteyen köylüler, “Bizim altınımız toprağın altında değil, üstündeki çamlardır” diyerek sivil toplum kuruluşlarını yardıma çağırdı. 66 bin 500 dekarlık Kozak Yaylası, İzmir’in Bergama ilçesi sınırları içinde... Çamfıstığı ağacından Türkiye’nin yıllık 40 milyon doları aşan ihracat geliri var. Ancak köylüler altın arama çalışmalarının ağaçları kurutacağını söylüyor. Kaz Dağı ve Artvin Cerattepe’den sonra şimdi de İzmir Kozak Yaylası’nda altın madeni için sondaj çalışmaları başladı. Köylüler, doğal güzelliğinin yanı sıra Türkiye’nin organik çam fıstığı deposu olan Kozak Yaylası’nı, altın talanından kurtarmak için harekete geçti. İzmir Bergama sınırları içinde bulunan 66 bin 500 dekarlık Kozak Yaylası’nda başlatılan altın arama işleminin durdurulmasını isteyen 17 köy, Kozak Yaylası Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği çatısı altında birleşti. Helenistik çağdan bu yana ekolojik olarak yetişen çamfıstığı ağacından Türkiye’nin yıllık 40 milyon doları aşan ihracat gelirinin olduğunu belirten köylüler, altın madeni çıkarılması halinde 17 köyün geçim kaynağı olan çamfıstığı ağaçlarının kuruyacağını, tarımın ve doğal güzelliklerin yok olacağını düşünüyor. 5 milyon çamfıstığı ağacı 5 milyon ağacı ile Türkiye’nin organik çamfıstığı deposu olan Kozak Yaylası’ndaki altın arama çalışmalarının durdurulmasını isteyen köylüler, sivil toplum kuruluşlarını yardıma çağırıyor. Paneller düzenleyerek altın madenini tartışmaya açan Kozak Yaylası Çevre Koruma Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Taner Tekin, altın madenine karşı çıkma gerekçesini şöyle açıkladı: “Maden şirketleri öncelikle orman arazisini kiralayarak maden arama çalışması yapmaya başladı. Hatta sondaj çalışmasını da başlattılar. Maden Yasası elimizi kolumuzu bağlıyor. Altın madeni, Kozak Yaylası’nı kurutur. Altın madeni yalnızca bir doğa harikasını yok etmiyor, çevrede yaşayan köylülerin hayat damarını da kurutuyor. Çünkü bir ton cevheri işlemek için 10 ton suya ihtiyaç var. Su kaynakları kesilirse tarım yapamayız, yeraltındaki suyla beslenen çamfıstığı ağaçları kurur. 10 yıl sonra maden araması yapanlar gider bize de atıklarla zehirlenmiş, üzerinde çamfıstığı yetişmeyen kuru ağaçlar kalır. Üstelik devletimizin bu madenlerden aldığı pay sadece yüzde 2. Helenistik çağdan bu yana ekolojik olarak yetişen çamfıstığı ağaçlarına ve tamamen endemik bir yapıya sahip olan ve bölge ekonomisinin can damarını oluşturan, 300 binden fazla insana su sağlayan bu yayla feda edilir mi? Sondajdan çıkan atık, hem Ayvalık ve Altınova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Madra Çayı’na ve barajına karışıyor hem de yeraltı sularını kirletiyor. Sondaj için birçok ağacı kestiler. Bir de siyanür havuzu kurulursa yayla yok olur. Bizim altınımız toprağın altında değil, üstündeki çamlardır.” |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
|
Köylüleri kandırıyorlar” Yaklaşık 10 aydır süren çalışmalarda şimdiye kadar 20’ye yakın bölgede her biri 400-500 metreyi bulan sondajlar yapıldığını belirten Tekin, “TEMA’ya başvurduk. GÜMÇED’den yardım alıyoruz. Maden çıkaran firmalar ise orman arazisini kiraladıkları için yasal işlem yapamıyoruz. İşsizlere iş vererek köylüleri kandırıyorlar. Hatta bazı muhtarlara iş makinesi aldılar. Doğa tahribatı görülmesin diye tahrip edilen ormanların üzerini sürekli çalılarla kapatıyorlar. Bu işlem için köylülere para veriyorlar” dedi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Ağaç Dostu
|
Canim Kozak!...Bir zamanlar içinde özgürce dolaştığımız, koştuğumuz oynadığımız ormanlarına engeller,yasaklar kondu.Neler oluyor bu cennete,ne zaman bitecek üstüne yapıştırılan bu hüzün, bu acı?... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-04-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 265
|
Sevgili Fatoş, Mesajdaki ilk resim resmen öfkeden kanımı dondurdu .Sizden büyük tehlikemi var yaaa. İstanbul bitti zaten nereye baksan beton yığını ,küçücük balkonlarda teraslarda, saksılarda bitkiyle çiçekle uğraşmamız hep yeşile özlemden değilmi . Hadi İstanbul metropol dedik önüne geçilmiyor dedik içimiz yana yana ,ilk isyanım çocukluğumun piknik alanı yeniköydeki koruluğun villa işgaliydi , dallarına salıncaklar kurduğumuz çiçek demetleri toplayıp annemize sunduğumuz koruluğumuzla aramıza çekilen o duvarlardan nefretim hala taptazeymiş sadece uyuyormuş mesajdaki tehlike levhasını gördüğümde bütün nefretiyle uyandı. Bizi alıştırdılar ,siz alışmayın Kozak lılar siz lütfen susmayın , bize ne düşüyor , imzamı gereken yerlere mesaj bombardımanımı siz söyleyin yapalım gerçek bir karınca kardeşliği olsun bu gün bu konuyu gördük sayfayı okuduk ,üzüldük yandık ,yarın başka sayfalara bakarken unutmayalım ne düşüyor üstümüze lütfen bildirin yapalım sevgiler not tam alıntı yapamamışım 13. mesajdaki ilk resim Düzenleyen serpil özdemir : 02-08-2010 saat 18:49 Neden: mesajı belirtme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 |
Ağaç Dostu
|
TBMM'ne sunulan, maden arama ile ilgili yeni bir yasa tasarısı, her zaman olduğu gibi, maden şirketlerinin işini kolaylaştırmaya yönelik. Bu tasarının özellikle bir yeri, orman alanları için çok kötü sonuçlar doğurabilir. Çünki arama faaliyetleri için orman idaresinin izni yeterli olacak. Orman idaresi, orman bakanlığına ve bakanlık'ta iktidara bağlı olduğundan, şirketlerin işi çok kolaylaşacak gibi duruyor. Her ne kadar - KISITLAMA - getirilebilecek dense'de, bizim ülkemizde işlerin nasıl döndüğünü! hepimiz biliyoruz. Aşağıda bu tasarının bazı bölümlerini yazıyorum. -Bu çerçevede, çevre ve madencilik faaliyetlerinin iç içe ve birbiri ile uyumlu bir şekilde sürdürülmesi zorunluluğu göz önünde bulundurularak bilinen tedbirlerin yanında teknik ve bilimsel ek tedbirler alınması amaçlanıyor. Tasarıyla, madencilik faaliyetleri yasaklanmadan faaliyetlerini yasal ve uygun şartlarda yapılması da hedefleniyor. Hükümetin Meclis’e sevk ettiği tasarıyla; Madencilik sektörü yeniden yapılandırılıyor. Sürdürülebilir kalkınma kavramı temel hedef alınarak, doğal kaynakların israf edilmeden, ekonomik, sosyal ve endüstriyel gelişmelerin, insan ve çevre sağlığına uygun şartlarda geliştirilmesi amaçlanıyor. Bu çerçevede, çevre ve madencilik faaliyetlerinin iç içe ve birbiri ile uyumlu bir şekilde sürdürülmesi zorunluluğu göz önünde bulundurularak bilinen tedbirlerin yanında teknik ve bilimsel ek tedbirler alınması amaçlanıyor. Tasarıyla, madencilik faaliyetleri yasaklanmadan faaliyetlerini yasal ve uygun şartlarda yapılması da hedefleniyor. Meclis Başkanlığı’na sunulan, “Maden Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına” dair tasarıyla; Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra ortaya çıkan yasal boşluğun giderilmesi ve madencilik faaliyetlerinin etkin bir şekilde devamının sağlanması amaçlanıyor. Tasarıya göre; bilimsel ve teknik değerlendirmelere göre çevresel etkileri, alınacak önlemlerle giderilebilecek düzeydeki madencilik faaliyetlerine izin verilirken, kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama, ancak kanun ile düzenlenebilecek. Maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılan yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, yeni verilecek ruhsat alanlarına Başbakanlık Müsteşarı başkanlığındaki Kurul tarafından kısıtlama getirilecek. -RUHSATLARA YENİ DENETİM- Madencilik faaliyetlerinde ruhsatlara da yeni düzenleme getiriliyor. Bu çerçevede, madencilik faaliyetleri için zorunlu ve temdit dahil ruhsat süresi ile sınırlı olan yol, su, haberleşme, enerji nakil hattı, şantiye binası, yemekhane, atölye, kantar tesisleri, maden stok alanı, pasa döküm alanı, atık barajı, trafo, patlayıcı madde ve müştemilatı deposu gibi geçici yapı ve binalar tesis kapsamına alınacak. Maden ruhsatının süresine bağlı olarak yapılan tesis ve altyapı tesisleri ise geçici tesis kapsamına dahil edilecek. Tasarıyla, bilimsel ve teknik değerlendirmelere göre çevresel etkileri, alınacak önlemlerle giderilebilecek düzeydeki madencilik faaliyetlerine izin verilebilecek. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama yine bu kanun ile düzenlenecek. Ancak, maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılan yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, yeni verilecek ruhsat alanlarına Kurul tarafından kısıtlama getirilebilecek. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak, Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılacak. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar aramalara açılabilecek. Ruhsat müracaatlarının hak sağlaması halinde onbeş gün içinde harç ve teminatın yatırılmasından sonra bu alanlara ilişkin ilgili kurumlardan izin alınması için müracaat sahibine bir yıl süre verilecek. Bu süre içinde izin alınması durumunda ruhsat düzenlenirken, izin alınamaması halinde müracaat reddedilecek. Müracaat alanının bir kısmının bahse konu alanlarla çakışması halinde, çakışan alan dışındaki serbest alana ilişkin olarak onbeş günlük süre içinde harç ve teminatla birlikte müracaatta bulunulması halinde ruhsat düzenlenecek. -ORMAN ALANLARI- Maden arama faaliyetlerinde, orman sayılan alanlarda yapılacak maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için zorunlu ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan geçici tesislere orman idaresince izin verilecek. Madencilik faaliyeti yapılan alanların, izne tabi alan olmaları halinde, ilgili olduğu kanun hükümlerine göre gerekli izinlerin alınması zorunlu olacak. Ancak, Genel Müdürlükçe işletme ruhsatı verildikten sonra, işletme ruhsat alanının diğer kanunlara göre izne tabi alan haline gelmesi durumunda ilgili kanunların öngördüğü yükümlülüklerin yerine getirilmesi suretiyle kazanılmış haklar korunarak faaliyetler sürdürülecek. Diğer kanunlara göre izin alınması gerekli alanlar ilan edilmeden önce Genel Müdürlüğün görüşü alınacak. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
|
Kozak Yaylası’nda Çam Fıstığı İşletmeciliği ve Altın işletmeciliği Bilanço Karşılaştırması Raporu Fıstık Çamı ve Kozak Çam Fıstığı Fıstıkçamı belki yarım milyon belki de daha fazla yıldan beri insanlar tarafından yetiştirilip kullanılan, hasadı yapılan ve çekirdeği yenilen ilk çam türüdür. Ortalama 12 farklı çeşit fıstık çamından elde edilen çam fıstığının en değerlisi, Akdeniz bölgesinde yetişen Latince ismiyle Pinus Pinea olarak bilinen fıstık çamından elde edilendir. Akdeniz bölgesine has bir ürün olması sebebiyle dünyada yoğun olarak en çok bu bölgelerde üretilir ve diğer bölgelere ihraç edilir. İspanya, İtalya, Türkiye ve Portekiz dünyanın başlıca Çam Fıstığı üreticisi ülkeleridir. Türkiye yıllık 1200-1300 tonluk Çam fıstığı ihracatıyla en büyük üreticiler arasında yerini almıştır. Türkiye genelinde ise en fazla Ege bölgesinde üretimi yapılır.Çünkü bölge fıstık çamının yetişmesi için en uygun koşulları sağlar. Kozak Yaylası-Bergama, Koçarlı- Aydın ve Muğla yöreleri çam fıstığı üreticisi bölgeler olarak bilinse de, bu bölgeler içinde en elverişli sahalar Kozak Yaylası’ndadır. Türkiye’nin fıstık çamı ormanlarının % 27’si Kozak’tadır.Toplam alanın küçük bir kısmını teşkil etmesine rağmen, ülkemizin yıllık 1200 tonluk çam fıstığı ihracatının yaklaşık 1000 tonunu bu bölge karşılamaktadır. Bu da üretim değerinin % 80’i demektir ki çok çarpıcı bir rakamdır. Kozak yöresinin bu ayrıcalığını sağlayan en önemli faktörler ise toprak yapısı ve iklim koşullarıdır. Fıstık çamının yetişme ortamı optimum şartların bir araya gelmesini gerektirir. Şöyle ki, Fıstık çamı kumlu toprakları tercih eder, yani iyi akan, kumlu ve çakıllı toprağı sever ve besinsel açıdan fakir toprakta yetişebilir. Aynı zamanda bitki asid, nötr ve alkalinli toprağı tercih eder. Gölgede büyüyemez. Şartlar bunlarla kalmaz. Güneşlenme süresi uzun,sıcaklığı genelde 10C’nin altına düşmeyen, rüzgar esiş yönlerinin etkili olduğu,%25 oranında nemli,uygun yağış rejimi ve de en önemlisi granit taşının bol olduğu bölgelerde (Kozak’ta ana kaya granittir) fıstık çamı en güzel şekilde yetişebilir. Belki de en çok bu yüzden Akdeniz çam fıstığı dünya pazarında “Stone Pine” yani “taş çam” olarak anılır. Fıstık çamı Kozak yaylasında çok eski çağlardan beri vardır. Elde edilen bulgular bunu kanıtlar. Bunlardan en ilginci ise Roma dönemi özelliklerini taşıyan çam kozalağı figürlü toprak vazodur. 1928 yılında Türkiye’nin önemli fıstık yetiştiricisi yöreleri arasında yapılan verim denemesinde, Kozak bölgesi, fıstık çamının en verimli yetiştiği yöre olarak gösterilmiştir. Yine başka bir araştırmada, Kozak yöresinde üretilen 1213 adet kabuklu fıstık 1 kg gelirken, İtalya koşullarında yetiştirilen 1300 adet fıstığın 1 kg geldiği belirlenmiştir.Yani Kozak Fıstığı daha iri ve dolgundur. Ayrıca damakta bıraktığı tat daha keskindir. Bu nedenle dünya ülkeleri tarafından özellikle tercih edilir bir konumdadır ve ülkemizde çam fıstığı satışı yapan birçok firmanın ambalajında “Tipi: Kozak” diye bir ibare bulunur. Çünkü Kozak Çam fıstığı aslında güven ve kalite açısından kendi markasını çoktan yaratmış ve dünya ekolojik ürün tanımını daha yeni yeni yapmaya başlarken, yani bundan 35-40 yıl önce, Kozak Yaylası ekolojik çamfıstığı ihracatına başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’nin onur tablosuna yerleşmiştir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
Ağaç Dostu
|
Şimdi Kozak’ta fıstık üreticiliği ile ilgili resmi rakamlara bakalım: ÜLKELERE GÖRE İHRACAT DAĞILIMI Son Üç yılın Değerleri (Kaynak:Ege ihracatçı Birlikleri) BİRLİK ADI: KURU MEYVE TARİH: 01/01/2009-31/12/2009 arası ÜLKE: Bütün Ülkeler MAL GRUBU: ÇAM FISTĞI(İÇ) 01/01/2009-31/12/2009 ÜLKE ADI MİKTAR (kg) TUTAR ($) İTALYA 1.142.500,000 26.550.621,5400 ALMANYA 184.050,000 4.667.001,4100 AVUSTRALYA 113.200,000 3.263.235,6700 BİRLEŞİK DEVLETLER 84.572,700 2.341.279,0800 YUNANİSTAN 89.930,000 2.144.916,2700 İSPANYA 78.000,000 1.747.585,8300 EGE SERBEST BÖLGE 52.200,000 1.235.431,4600 FRANSA 17.395,000 536.944,9700 BELÇİKA 14.000,000 393.726,0700 SLOVENYA 10.000,000 193.628,0100 ÜRDÜN 11.000,000 192.200,0000 PORTEKİZ 5.000,000 121.294,7100 BİRLEŞİK ARAP EMİR. 4.250,000 103.430,0000 KANADA 2.820,000 76.748,3500 SUUDİ ARABİSTAN 3.050,000 64.777,7800 NORVEÇ 2.000,000 60.816,6700 İSRAİL 2.000,000 48.000,0000 İSVİÇRE 1.300,000 45.037,5900 MALEZYA 900,000 23.030,0000 MALTA 650,000 19.726,5500 MISIR 1.500,000 14.057,5000 JAPONYA 500,000 13.200,0000 KUZEY KIBRIS TRK.CUM 400,000 8.912,1700 BAHREYN 50,000 1.450,0000 Genel Toplam 1.821.267,700 43.867.051,6300 BİRLİK ADI: KURU MEYVE TARİH: 01/01/2008-31/12/2008 arası ÜLKE: Bütün Ülkeler MAL GRUBU: ÇAM FISTĞI(İÇ) 01/01/2008-31/12/2008 ÜLKE ADI MİKTAR (kg) TUTAR ($) İTALYA 946.551,000 33.789.538,2124 İSVİÇRE 70.800,000 2.658.692,4300 İSPANYA 41.500,000 1.445.277,1700 BİRLEŞİK DEVLETLER 43.165,540 800.933,7700 ALMANYA 15.300,000 646.649,0300 PORTEKİZ 13.000,000 431.996,9200 FRANSA 8.345,000 352.100,7000 AVUSTRALYA 7.995,900 149.683,1400 BİRLEŞİK ARAP EMİR. 1.750,000 56.731,0000 MISIR 500,000 16.966,2000 KANADA 200,000 8.500,0000 KUZEY KIBRIS TRK.CUM 60,000 1.714,0100 HONG KONG 40,000 1.585,0000 BELÇİKA 29,400 1.227,3400 EGE SERBEST BÖLGE 7,050 141,0000 Genel Toplam 1.149.243,890 40.361.735,9224 BİRLİK ADI: KURU MEYVE TARİH: 01/01/2007-31/12/2007 arası ÜLKE: Bütün Ülkeler MAL GRUBU: ÇAM FISTĞI(İÇ) 01/01/2007-31/12/2007 ÜLKE ADI MİKTAR (kg) TUTAR ($) İTALYA 689.733,380 19.833.599,8336 İSVİÇRE 76.700,000 2.434.214,2600 İSPANYA 62.000,000 1.848.803,0600 ALMANYA 32.000,000 1.063.611,0800 BİRLEŞİK DEVLETLER 44.887,720 782.329,0100 SURIYE ARAP CUM.(SUR 12.000,000 328.800,0000 FRANSA 5.707,500 231.011,9500 EGE SERBEST BÖLGE 5.000,000 189.616,7900 AVUSTRALYA 7.110,500 133.254,8000 MISIR 3.500,000 114.463,9900 KANADA 400,000 13.700,0000 JAPONYA 200,000 7.700,0000 KUZEY KIBRIS TRK.CUM 100,000 2.709,8200 BİRLEŞİK ARAP EMİR. 50,000 1.682,5000 HONG KONG 20,000 705,4000 BELÇİKA 1,680 78,4200 Genel Toplam 939.410,780 26.986.280,9136 Yukarıda belirtilen resmi rakamlar, Türkiye’nin çam fıstığı ihracat gelirinin son 3 yıla ait toplam verileridir. Ve Kozak Yaylası Türkiye’nin çam fıstığı üretiminin %80’ini sağladığı için neredeyse ihracatın tamamına yakını Kozak yöresine aittir. (Kaynak: Türkiye’nin Kozak Yöresinde Sahipli Fıstık Çamı Plantasyonlarının Yönetimi Üzerine Bir Araştırma, FAO Teknik Raporu,Sayfa 29.Dr.Melekber Sülüşoğlu. Mart 2004 Ankara). Bu arada Kozak Çam fıstığı satışlarının yaklaşık 2/3’ü kayıt dışı olarak sınır ticareti ile özellikle Gaziantep’ten aracılar vasıtasıyla ihraç edildiği için, yukarıda verilen rakamlar sadece kayıt altına alınmış 1/3’lik kısmı yansıtır. (Kaynak: Doğal Ortam-Ekonomik faaliyet ilişkisine bir örnek: Kozak Yöresi-Bergama,Turhan Çetin, G.Ü Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt 23 Sayı:1,2003/23-46). Hal böyle olunca, yıllık ortalama 40 milyon dolarlık ihracatın, % 80’ini taşıyan ve ortalama 32 milyon dolar olarak ifade edebileceğimiz, Kozak Çam fıstığı ihracat geliri, kayıt dışı ile beraber yıllık 100 milyon dolara ulaşmaktadır. Ayrıca Kozak yöresinin birincil geçim kaynağı Fıstık üreticiliği olmasına rağmen, diğer geçim kaynaklarının içinde % 60’lık bir dilimi kapsar. Yani geri kalan % 40’lık dilimde hayvancılık, tarım ürünleri (Üzüm, elma , domates, biber..vb) yetiştiriciliği, arıcılık gibi önemli faaliyetler yer alır. Kısaca, bu çam ağaçlarının yok olması demek, yöre insanının %60 fakirleşmesi demektir. Düzenleyen ayazkentli : 17-03-2010 saat 13:41 Neden: imla hatası. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 |
Ağaç Dostu
|
Şimdi de; Kozak’ta açılması planlanan altın madenciliği işletmesine ait verilere bakalım: Kozak Yaylası’nda Gelintepe ve Kaplan köyü mevkiinde açılacak Koza altın madenine ait ocakların işletme süreleri ortalama 7 yıl. (Kaplan ve Gelintepe ÇED olumlu raporunda belirtilmiştir) Kozak Gelintepe mevkiinde açılacak ocaktan elde edilmesi öngörülen net gelir 2.101.760 USD/yıl.(Kaynak:ÇED raporu) Kozak Kaplan Köyü mevkiinde açılacak ocaktan elde edilmesi öngörülen net gelir 87.000.000 USD/yıl.(Kaynak:ÇED raporu) Toplam ortalama 89.200.000 USD/yıl eder.Yani Kozak Yaylası’nda kurulması planlanan bu iki ocaktan elde edilecek net gelir 89 milyon dolardır.Yedi yıl çalışacak olan ocakların 7 yıl sonunda elde edeceği gelir ise ortalama:624.400.000 USD’dır. Tabiî ki bu rakamların ardından üzerinde şiddetle durulması gereken en önemli konu, ocakların birer maden faaliyeti olması sebebiyle bıraktıkları atıklardan, yarattıkları kirliliğe, kesecekleri ağaçlardan, bozulan bitkisel dokunun yeniden oluşturulma maliyetine kadar hiçbir konuya yer verilmemiş olmasıdır! Yani bu rakamların içerisinde, ocakların yedi yıl boyunca bırakacakları atığın yarattığı kirliliğin yanında,bu atıkların taşınması veya yok edilmesi ile ilgili bir ıslah projesi maliyeti yoktur. Kesilecek 8000 ağacın hem maddi hem de ekolojik sisteme vereceği zarar maliyeti yoktur. Bir günde bir ocakta 33, diğerinde 100-120 sefer sayısı ile yapılacak nakliyenin, o yörenin yollarına vereceği zarar maliyeti ile bu yoğun seferlerin yaratacağı karbondioksitin çevreye ve doğaya vereceği zarar maliyeti yoktur. Daha bunun gibi onlarca zarar maliyetleri… Kısacası bu rakamlar asıl maliyetlerin hesaplanmadan verildiği rakamlardır. Bu maliyetleri de hesapladığımızda, madencilik faaliyetinden elde edilecek gelirin çok çok düşük seviyelere ineceğini net bir şekilde görebiliyoruz. Çünkü sadece atıkların yok edilmesi ve ocakların kapatılıp yeniden eski haline döndürülmesi bile, bu şirketin ürünü elde etmek için yaptığı yatırımın çok üstünde yatırımlar yapmasını gerektiriyor. Ve bu da bir şirket için kesinlikle rantabl olmayacağından, bu konu ÇED raporlarında ayrıntıları ile irdelenmeyip, üstünkörü geçilmektedir. Şimdi, Kozak’ta bu iki ekonomik değerin, yani Tarım ürünleri ve Fıstık İşletmeciliği ile Altın madeni işletmeciliğinin karşılaştırmasını net olarak ortaya koyalım: Tarım gelirleri ve Fıstık İşletmeciliği Altın madeni işletmeciliği Bir yılda oluşturduğu değer açısından; *170-180 milyon dolar *89 milyon dolar İstihdam açısından; *Tam zamanlı 300 kişi *Toplam 100 kişi Yevmiyeli 5 ay 5649,3 ay 4035 kişi Diğer tarım ürünlerinde yevmiyeli 650 kişi Yedi yılda elde edilecek toplam değer açısından; *1.190.000.000 USD *623.000.000USD Bıraktığı atıklar açısından; *Sıfır atık (Her atık yakıtta kullanılıyor) *Ağır metal ağırlıklı, devasa boyutlarda pasa yığınları Doğaya verdiği zarar açısından; *Az bir miktar tarım ilacı dışında sıfır zarar *Ağaç kesimi, bitki örtüsünün bozulması, ağır metallerin doğaya yayılması, pasa yığınları, ekolojik dengenin bozulması Geleceğe yönelik yatırım açısından; *300 yıllık geçmişi ve 30 yıllık ihracat * 7-8 yıllık bir yatırım mazisini baz alırsak, birkaç yüzyıl daha yüksek gelir getirecek bir faaliyettir. Ortaya çıkabilecek zararların yok edilme süreci ve maliyeti açısından; *Böyle bir zararı yok. *Zarar gören bölgenin yeniden ıslahı için 50-60 yıl ve çok ciddi maliyetler gerekiyor. Bölgede yaşayan insanların refahı açısından; *30 yıldır sosyal,kültürel ve ekonomik hayat- *Böyle bir etkisi yok. Fıstık çamı sayesinde en iyi düzeye gelmiş. *Türkiye’nin kendi kendine yeten pilot bölgesi. *8.000 kişinin tamamı ve çevre köylerden gelenler için en büyük gelir kapısı. Köyden kente göç yok. Gelecek için en büyük umutları. Ve son olarak, Madencilik etiği açısından; Bir madenin açılabilmesi için, o madenin topluma sağladığı fayda, üzerinde kurulduğu alanların sağladığı faydadan kat kat fazla olması gerekiyor! Yukarıdaki bilançoya bakarak hangi değerin, ne durumda olduğunu net olarak görüyoruz. İlgili tüm merci, kurumlar ve kamuoyunun bilgisine… Saygılarımla Gülden Karabudak Uluslar arası İlişkiler ve Dış Ticaret Uzmanı Kozak Yaylası Çev.Kor.Dern.Basın Sözcüsü Aralık 2009 Düzenleyen ayazkentli : 17-03-2010 saat 14:02 Neden: ilave. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#25 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili kardeşim ayazkentli, Gülden Karabudaklı'nın (Cam fıstığı ve altın işletmeciliği kıyaslaması) çalışmasını bizlere aktardığınız için teşekkür ederim , katkılarınızı bekliyoruz... Düzenleyen Fatoş : 18-03-2010 saat 10:19 Neden: imla hatası |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 |
Ağaç Dostu
|
isyan çıglığı Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) 3. Bileşenler Kurultayı, yaşam alanlarında madencilik yapılanların isyan çığlığına dönüştü. Ege Çevre ve Kültür Platformu(EGEÇEP) 3. Bileşenler Kurultayı, yaşam alanlarında madencilik yapılanların isyan çığlığına dönüştü. Ege Çevre ve Kültür Platformu(EGEÇEP) 3. Bileşenler Kurultayı, yaşam alanlarında madencilik yapılanların isyan çığlığına dönüştü. 27-28 Şubat`ta gerçekleştirilen kurultayın özellikle ikinci günü, ülkenin dört bir yanından gelen yurttaşlar, yörelerindeki madencilik faaliyetlerinin çevreye, tarıma ve sağlıklarına olan etkilerini anlattılar. Kurultaya katılan TBMM Madencilik Sektörünü Araştırma Komisyonu üyesi 3 milletvekiline çığlıklarını duyurmaya çalışan yurttaşlar, milletvekillerinden, bir avuç sermayedarın değil canı yanan halkın sesini duymalarını istediler. Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi`nde 27 Şubat Cumartesi günü Dönem Sözcüsü Av. Berrin Esin Kaya`nın konuşması ile açılan EGEÇEP 3. Bileşenler Kurultayı`nın ilk gününde, platformu oluşturan bileşenlerin temsilcileri söz aldılar. EGEÇEP`in işleyişi ile ilgili tartışmaların da yapıldığı birinci gün, yeni yürütme kurulu ve komisyonların seçimi de gerçekleştirildi. Kurultayın ikinci günü, EGEÇEP Yaşam Savunusu Ödülleri`nin hak edenlere verilmesi ile başladı. Ödül töreninden sonra, Çepeçevre Yaşam programının Kışladağ Altın Madeni ile ilgili 19 dakikalık özet bölümünün gösteriminin ardından, Prof. Dr. Beyza Üstün geçtiğimiz yıl yitirdiğimiz Prof. Dr. Türkel Minibaş`la ilgili fotoğraflardan oluşan bir sunum gerçekleştirdi. MADENCİLİK TARTIŞILDI Belgesel gösteriminin ardından yapılan `Madenciliğin Yaşam Alanlarına Etkileri` konulu panele, TBMM Madencilik Sektörü Araştırma Komisyonu Üyesi AKP Muğla Milletvekili Mehmet Nil Hıdır, MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz ve BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da katıldı. Av. Arif Ali Cangı tarafından yönetilen panelde ilk olarak konuşan Yeşil Artvin Derneği Sözcüsü Bedrettin Kalın, Cerattepe`de yapılmak istenen altın madenine karşı verilen mücadeleyi `bir başarı öyküsü` olarak anlattı. Metalürji Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cemalettin Küçük, yargı kararlarının uygulanmadığını dile getirerek, `Çünkü hukuk güçlüden yana, biz hukuku toplumsallaştırırsak bu tür olumsuz etkileri o zaman ortadan kaldıracağız` diye konuştu. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaç Dostu
|
KİMLERİ DİNLEMİŞLER! Panelde konuşan Meclis Madencilik Sorunları Araştırma Komisyonu Sözcüsü MHP Çanakkale Milletvekili Mustafa Kemal Cengiz, komisyon olarak şimdiye kadar birçok kurum ve kişi ile görüştüklerini söyledi. Cengiz`in görüşüne başvurdukları bilim insanları arasında saydığı Prof. Dr. Caner Zambak ve Prof. Dr. Ali Esat Karakaya`ya, salondan yoğun tepki geldi. Salondan birçok kişi, `Dinlenecek en son kişileri dinlemişsiniz. Bunlar bilim insanı değil altın şirketlerinin adamı` derken, tepkilere şaşıran Cengiz, bu tepkileri `Herkesi dinleyeceğiz` diye yatıştırmaya çalıştı. Paneldeki konuşmaların ardından ülkenin dört bir yanından gelen yaşam savunucuları, bölgelerindeki alanlarla ilgili konuşmalar yaptılar. `Siyanürlü Altına Hayır`, `Ölüler Altın Takmaz` önlükleri giyerek kürsüye gelen İnay köylüleri adına İnay Vicdan Hareketi Sözcüsü Muammer Sakaryalı`nın, Kışladağ`da yok edilen doğayı, sakat doğan kuzuları ve zehirlenen insanları gösterdiği sunumu ve konuşması, salonda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. (İzmir/EVRENSEL) |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 |
Ağaç Dostu
|
KOZA ALTIN İŞLETMELERİ'NİN AYRICALIĞINA SON VERİLMELİDİR! Perşembe, 30 Temmuz 2009 10:36 Çevre ve Orman Bakanlığı'nın mahkeme kararlarını hiçe sayarak Bergama-Ovacık Altın Madeni‘nde faaliyetlerin devam etmesine izin vermesi nedeniyle Çevre Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Metalurji Mühendisleri Odası 29 Temmuz 2009 tarihinde ortak bir açıklama yaptılar. Koza Altın İşletmeleri‘nin Ayrıcalığına Son Verilmelidir! Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne bağlı aşağıda imzası olan meslek odaları olarak Çevre ve Orman Bakanlığı‘nı kuruluş amacına uygun davranmaya çağırıyoruz. Kozak Yaylası ve yörede geri dönüşü olmayacak yıkıma yol açacak maden ocaklarına izin vermeyiniz. Bergama-Ovacık Altın Madeni‘nin faaliyetlerini hukuka aykırı bulan onlarca mahkeme kararına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına, Anayasa Mahkemesi‘nin Maden Kanunu ile ilgili iptal kararına ve en son Danıştay‘ın Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hakkında verdiği Yürütmeyi Durdurma kararlarına rağmen, Çevre ve Orman Bakanlığı mevcut yasaları ve her düzeydeki yargı kararını yok sayarak başta Koza Altın İşletmeleri A.Ş. olmak üzere madencilik faaliyeti yürüten şirketlerin isteklerini yasalardan ve yargı kararlarından üstün tutmaya devam etmektedir. Bergama ve Dikili yöresi, bölgesel ölçekte maden sahasına dönüştürülmeye başlanmıştır. "Bergama-Kozak Köyü - Gelintepe mevkiinde", Bergama-Yerlitahtacı Köyü‘nde" ve "Dikili-İlçesi, Çağlan Köyü- Uyuzyaka mevkiinde" "Altın Madeni Açık Ocak" işletmeciliği için Koza Altın İşletmeciliği A.Ş. tarafından 2006 yılında ÇED başvuruları yapılmıştır. Söz konusu maden ocaklarının ÇED süreçleri kapsamında yapılan halkın katılımı toplantısında, yöre halkından hiç kimse madenin açılması doğrultusunda görüş bildirmemiştir. Ocaklarda çıkartılacak cevherin işletileceği Bergama-Ovacık Altın Madeni işletmesinin kapasitesinin dolmuş olması ve kapasitesinin artırılmamış olması nedeniyle ÇED süreci durdurulmuştur. Fakat üç yıl sonra, her üç ocak için de yeniden başvuru yapılmış ve 29 Temmuz 2009 Çarşamba günü Çevre ve Orman Bakanlığında 1. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu Toplantısı yapılacaktır. Yine Kozak Yaylasında bulunan Bergama Kaplan Köyü ve Dikili- Çukuralan Köyü sınırları içinde bulunan yine Koza A.Ş.ye ruhsatlı Altın Madeni Ocağı için 6 Ağustos 2009 tarihinde 1.İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplantısı yapılacaktır. Yani Kozak Yaylasının delik deşik edilmesi için izin sürecinin son aşamasına gelinmiştir. Çağlan, Yukarıbey, Yerlitahtacı ve Çukuralan Köyü sınırları içinde bulunan 4 ayrı maden ocağının içinde bulunduğu, KOZA A.Ş.ye verilen ruhsat sahaların büyüklüğü yüz km2‘yi aşmaktadır. ÇED sürecinin başlatıldığı tarihte yürürlükte olan Çevresel Etki Değerlendirme Yönetmeliğinin(RG tarih ve sayısı:16.12.2003-25318) 10. Maddesine göre; " Proje sahibi özel formatın veriliş tarihinden itibaren bir yıl içinde Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunu Bakanlığa sunmakla yükümlüdür. Bu süre içinde Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu sunulmaz veya gerekçesi belirtilerek ek süre isteminde bulunulmaz ise başvuru geçersiz sayılır. Proje sahibinin süre uzatım talebi Bakanlıkça uygun bulunması halinde altı ayı geçmemek üzere bir defaya mahsus ek süre verilir." ÇED Yönetmeliği‘nin bu açık hükmüne, 2008 yılında ÇED Yönetmeliği‘nde değişiklik yapılmasına rağmen Çevre ve Orman Bakanlığı, eski başvuruları kabul ederek ve yeniden halkın görüşüne başvurmayarak yangından mal kaçırırcasına ÇED sürecini işletmektedir. Altın şirketlerine hukuki açıdan yol göstericilik yapmak Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın görevi değildir. Koza Altın İşletmeleri A.Ş. her defasında Çevre ve Orman Bakanlığı‘na başvurarak verilen yargı kararları ile yasalar ve yönetmelikler karşısında faaliyetine nasıl devam etmesi gerektiğini sormaktadır. Asıl ilginç olan ise Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın her defasında söz konusu şirkete hukuki yol göstericilik yaparak; izlemesi gereken yol ve yöntemleri bildirmesidir. Bu şekilde Koza Altın İşletmeleri‘nin Çevre ve Orman Bakanlığı‘na yaptığı ÇED başvuruları, Bakanlık tarafından çevresel etki değerlendirme sürecinin en başından usulen ve bir takım şekli formalitelerden ibaret olarak ele alınmaktadır. Koza Altın İşletmeleri A.Ş.ye yargı kararları ve yasalar karşısında tanınan ayrıcalıklar, kamuoyu tarafından çok iyi bilinmekte ve gelişmeler, ülkemizin doğal varlıklarının geleceği açısından kaygıyla izlenmektedir. Gelinen aşamada Koza Altın İşletmeleri A.Ş. kamuoyundan yükselen bu haklı tepkiyi susturmak için açılan davaların davacılarına, avukatlarına ve yaşanan hukuk tanımazlığı dile getiren gazetecilere karşı yüklü tazminat davaları açmaktan ve sahibi olduğu medya organları aracılığı karalama kampanyaları yürütmekten başka çare bulamamaktadır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği‘ne bağlı aşağıda imzası olan meslek odaları olarak Çevre ve Orman Bakanlığı‘nı kuruluş amacına uygun davranmaya çağırıyoruz. Kozak Yaylası ve yörede geri dönüşü olmayacak yıkıma yol açacak maden ocaklarına izin vermeyiniz. Çevre ve Orman Bakanlığı asli görevini yerine getirmelidir! TMMOB Çevre Mühendisleri Odası TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası TMMOB Kimya Mühendisleri Odası TMMOB Metalurji Mühendisleri Odası |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 |
Ağaç Dostu
|
Kozak'ı mahvedecek olan şirketin adının koza olması, ne kadar kötü bir ironi değil'mi? Koza şirketi, amerikan ürünü olan malum cemaatin yandaşlarından ve ne yazık'ki, şu anda ülkeyi bu zihniyet yönetiyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|