Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-12-2009
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,660
|
BERGAMA ALTERNATİF ÇED TOPLANTISI YAPILDI
Koza Altın'ın Ovacık Köyü'nde ÇED toplantısının olduğu saatte, Bergamalılar, Kozaklılar ve ülkenin diğer yörelerinden gelen yurttaşlar ve meslek odaları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı "Halkın gerçek bilgilendirme toplantısı" düzenlenmiş ve söz konusu proje değerlendirildi.
Kozak çevre derneği ve Bergama çevre platformunun ortaklaşa düzenlediği toplantıya divan'ın oluşturulması sonrasında başlandı. Divan başkanlığını Erol ENGEL, yardımcılığını Yukarıbey muhtarı İlhan ÇAKIR'ın yaptığı toplantıda ilk sözü hukuksal süreci anlatmak üzere Av. Arif Ali CANGI'ya söz verildi.
Av.Ari Ali CANGI: Danıştay 6. dairesi tarafından yeniden yürütmenin durdurulması kararı verildi. Ancak maden tarafından yeni bir süreç başlatıldı ve ovacıkta ÇED halkın katılımı toplantısı yapılıyor. Yargı kararının arkasından dolanılması için yapılan Hukuksuz yeni bir süreç başlatılmıştır. Biz bugün burada bu nedenle toplandık ve Gerçek anlamda Halkın Katılımı toplantısını yapıyoruz.
Şimdi Kozak Yaylası'nda bulunan cevher Ovacık altın tesislerinde işletilmek isteniyor. Bugün gerçekleştirilen Ovacık'taki ÇED toplantısı bu nedenle yapılıyor. Bu nedenle bu toplantı en çok kozaklıları ilgilendiriyor. Biz Bakanlığa bu sürecin iptali için başvuruda bulunduk ancak gelen cevapta sürecin devam edeceği bildirildi. Son derece hızlı davranarak yeniden madenin çalıştırılması isteniyor. Hukukun arkasından dolanmaya çalışılıyor. Bizler ve Kozak'lılar çığlığımızı yükseltmeliyiz. Herkesin toprağına havasına suyuna ve Ülkesine sahip çıkması gerekiyor. Biz burada bir ilki gerçekleştiriyoruz. Toplantı halkın katılımı toplantısıdır ve gerçek halk buradadır. Diyoruz ki; Her yer Bergama ve hepimiz Bergama'lıyız.
Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Yılmaz Kilim: Süreci uzatırız, hukuksal sürecin arkasından dolanırız ve madeni boşaltırız gideriz düşüncesi hakim. Artvin' deki mücadele sonucu madenciler çekip gitmek zorunda kaldılar. ÇED halkın katılımı toplantısı, yapılacak işlemin sonuçları konusunda halkın bilgilendirilmesi açısından önemli ve mutlaka halkın katılımı gereklidir. Bu nedenle bu toplantı çok önemlidir. Biz çevre mühendisleri odası olarak, haklı mücadelenizde her zaman yanınızda olacağımızı bildirir saygılarımı sunarım.
Prof. Dr. Ali Osman Karababa: Bergama sağlık açısından bir laboratuar. Çünkü altın madeninin sağlık açısından neler getireceğini Bergama'da yakından göreceğiz. Madencilik etkinliği sonucunsa toprakta yer alan ağır metaller aktif hale geçip sağlığı tehdit edecek şekilde yaşam ortamına karışıyor. Bergama'da alınan su örneğinden ölçtüğümüz arsenik miktarı izin verilen miktarın 25 katı kadardı. İzmir'de sularda bulunan ve pek çok insanın korku ile yaklaştığı arsenik miktarının çok daha fazlası Bergama suyunda olmasına rağmen hiç bilgi verilmiyor kıyamet kopmuyor. Bu suyu içmek zorunda bırakılıyoruz ve bu su ile beslenen bitkileri yiyerek alınan arsenik miktarı katlanıyor. Dolayısıyla çocuklar anne karnında gelişmesin düşsün, anomali doğumlar gerçekleşsin, bu bölgede yaşayan insanlar prostat, Akciğer, troid vs. kanseri olsunlar diyorlar. İnsan sağlının bedeli var mıdır? Üç kuruşluk altın karşılığında sağlığımız hiçe sayılıyor. Ben bir sağlıkçı olarak, bir Türkiye vatandaşı olarak bu uygulamaya karşıyım. Bağlı olduğum Tabip odası, Türk Tabipler Birliği' de karşıdır. Saygılar sunuyorum
Metalurji Müh. Genel Başkanı-Celalettin Küçük görüşlerini bildirmek üzere kürsüye çağrıldı: Bergama, Eşme, Gümüşhane ve dünyanın pek çok yerinde her defasında farklı şekilde bizi kandırıyorlar. Yargı karları uygulanamıyor. Biz Türk Mühendisleri ve Mimarları odaları olarak bu uygulamalara karşıyız. Başbakan diyor ki; odalar bizi engelliyor, evet engelliyoruz. Benim kozaklılara da lafım var; Topaklarınızı satmayacaksınız, topraklarınıza sahip çıkacaksınız. Bergama halkı neler olacağını çok iyi biliyorlar. Ve şimdi Kozak yaylası'nın ve Havran'ın topraklarına sahip çıkmasını istiyorum ve hepinize saygılarımı sunuyorum
İLHAN ÇAKIR (Kozak Yukarıbey Muhtarı): Kaplanda yapılan ÇED toplantısında 1 ton kayadan 4 gram altın alacaklarını söylediler. Yani 4 gram altın için kozak deşilmez. Durumumuz çok kötü. 10 sene çalışıp 20 milyon dolar Türkiye'ye girdi sağlayacaklarmış. Her yıl sadece fıstıktan 50 milyon dolar girdi sağlanıyor. Üzüm, şarap, elma vs. katmasak bile bu kadarını da mı bilmiyorsunuz? Kozak su deposudur. Balıkesir ve pek çok yer kozağın suyunu içiyorlar. Bunlar için felaket olacak. 800 metreye indiklerini duymuştuk ama daha kötü bir durumda. Ben araştırdım 4 aydır çalıştıkları yerde çok büyük bir su alanı bulmuşlar ve aynı zamanda aynı bölgede fay hattı olduğunu ve suyu aşağıya indirmeleri gerektiğini söylediler. 1000mx1000 m boyutlarında çukurlar açılacağı söyleniyor peki bu sular ne olacak, biliyorsunuz küresel ısınma ve susuzluk tehlikesi var. Kuraklık nedeniyle tasarruf sudan tasarruf edin deniyor, peki bunlar ne olacak. Biz daha fazla bilgi edinmek istiyoruz. Burada profosörler, Odalardan uzmanlar var. Lütfen su konusunu daha fazla işleyin. Hepinize teşekkür ediyorum.
SITKI BİLGİ (Kozak Aşağıbey Muhtarı) : Biz altın madenciliğinden son derece kaygılıyız. Bizim altınımız çam fıstığıdır. Dünyanın en kaliteli fıstığını yetiştirip, yılda 50-60 milyon dolar girdi sağlıyoruz. Şimdi altın madenciliğine ne gerek var. Her iş her yerde yapılmamalı. Bir çoban nasıl Ankara'nın İzmir'in göbeğinde hayvancılık yapamazsa, dünyanın ender yerlerinden olan kozak ta da madencilik yapılamamalı. Yalnız fıstığımızdan değil, yeraltı sularından da kaygı duymaktayız. Ben 20 yıllık muhtarım. Daha önce kozak'ı değerlendirmeye gelen bilim insanları suların iyi kullanılmaması halinde çöl olacağını söylemişlerdi. Şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü şimdi maden çalışması yapabilmek için yüzeydeki suyu indirmek için fay hattı arıyorlar. Biz kozağın endemik bitki örtüsünün bozulmasını istemiyoruz. Endişemiz büyük. Bize katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.
REVAETTİN YILDIZ (Kozak Karaveliler Muhtarı): Tüm katılımcıları selamlıyorum. Kozak havası suyu ve fıstık çamıyla özel yerlerden biridir. Ormanlar dünyanın akciğerleri olduğunu söylüyoruz . Peki neden ormanlarımızı yok ediyoruz. Tüm katılımcılara teşekkür ederim.
Mehmet Emin Demirtaş (Kozak Hisarköy muhtarı): Bizde tüm arkadaşlarımız gibi bu konulardan şikayetçiyiz. Devletimiz bize sahip çıksın. Saygılar sunuyorum.
SELİM DEMİRCAN (Kozak Çevre Derneği Başkanı) : Öncelikle bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Maden bizler üzerinde oynadığı oyuna devam ediyor. Sanki yargı kararı yokmuş gibi hala maden için işlemlere devam ediyorlar. Altın madeni halkın sempatisini kazanmak için madenci işi olmadığı halde, krizden de yararlanarak çam fıstığı kozalağı alıyor. Cam fıstığı için depo ve tesis kuracağını söylüyor. Neden tesis kuracakmış, çam fıstığı altıncıların işi mi? Bizim şimdiye kadar fıstığımızı altın madencileri mi alıyordu. Madenciler çaresizlikten her fırsatı değerlendirmeye çalışıyor. Yardım paketleri hazırlıyorlarmış. Yardımda bulunacaklarmış. Kozak yaylasının sadakaya ihtiyacı yok. Kurtuluş savaşında olduğu gibi madencilerin de oyunu bozulacaktır. Arkadaşlarımızdan bu konuda dikkatli olmalarını rica ediyorum. Kozak'ın işe de istihdama da ihtiyacı yok. Bizler madenciliğe karşı değiliz ama çevreye insana zarar vermeden yapılmasını istiyoruz. Her yerde her şey yapılmaz. Kozak'ta madencilik yapılamaz. Kimse 10 yılda 20 milyon dolar girdi için Kozak'ı feda etmesin, biz yılda 50 milyon dolar girdi sağlıyoruz. Saygıları sunuyoruz.
Berna Karabudak (yukarıbey köylüsü): Bize destek veren herkese teşekkür ederim. Altın madeni bizi yenemeyecek, mücadelemiz sürecek Kadınları yenemeyecekler, hepinize teşekkürler..
Muammer Sakaryalı (İnay Vicdan Hareketi sözcüsü): İnay'da bizim mücadelemiz bir yol aldıysa bu kadınlar sayesinde oldu. Kadınlar olmadan bizim çabalarımız beş para etmez. Kadınlar burada daha çok konuşmalıdır. Ben konuşulanları izledim gözledim halkın gerçek katılım toplantısı buradadır. Burada Kozaklı köylüler onların temsilcisi muhtarlar konuşuyorlar. Parayla tutulmuş insanların bulunduğu yer halkın katılım toplantısı olamaz. Ben bir ay önce ovacıkta yapılan ÇED toplantısına katıldım. Bir orkestra şefinin el işaretiyle oturup kalkan bindirilmiş kıtaların bulunduğu bir topluluk vardı, bu halk olamaz.
İnay'da bir zehirlenme vakası yaşadık. Araştırılmasını istedik. Doğum yapan kuzularda anomaliler vardı. Kuzunun bacağı, burnu, gözü yoktu. İnsanlar çocuklarımız da böyle mi doğacak korkusu içindeler. Kaygılıyız kaygılarımızı giderin dedik. Kimse bizi ciddiye almadı. Şimdi görüyorum Kozaklı kadınlar bu işin peşini bırakmayacaklar, biz bırakmıyoruz. Bize bir bakın biz de vatan haini suratı var mı? Toprağı, ağacı, arıyı, suyu sevdik. Onların vicdanını sorguladık diye bize saldırıyorlar. Umut ellerimizde..umut Kozaklıların kol kola girebilmesinde, Kozak ile Eşme ve Bergama'nın kol kola yürüyebilmesinde. Teşekkürler.
Osman Özgüven (Dikili Belediye Başkanı): Bergama faaliyete başladığından bu yana birileri para kazanmak için mücadele verirken, birileri de insanları zehirliyorsunuz diye mücadele veriyorlar. Burada bir çok bilim insanı var, onlar yıllardır koşturuyorlar . Ama onlara vatan haini diyorlar biz de onların yanındayız ve vatan hainliğine devam ediyoruz. Biliyoruz, Bergama'da da torbalar dağıtmaya başladılar. Ancak mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Midilli de yapılan bir toplantıya katıldık ve burada yapılan altın madeni nedeniyle adalara zarar vereceği endişesi içindeler. Adalarda ve Yunanistan'da bu nedenle faaliyetler sürüyor. Eninde sonunda bunun zararı Dikiliye de gelecek. Sadece Bergama ve Dikili'nin değil bu sorun tüm insanların sorunudur. Bu nedenle bilim insanları da, bizler de hep birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz ve bir gün hukuk doğadan ve bizden yana da işleyecektir.
SEFA TAŞKIN(Bergama eski belediye bşk.): Bu güzel toplantı ile birlikte şunu görüyorum ki, Bergama'nın başlattığı mücadele geleneği hala sürüyor. 18 yıl önce Bergama'da güzel kadınların ve erkeklerin uluslararası tekelci ve yerli işbirlikçilere karşı cesaretle başlattığı mücadele hala sürüyor. Burada altın buldular ve dünyanın en zehirli maddesi olan siyanürle çıkarmaya çalışıyorlar. Siyasetçilerin hoşgörüsüyle yıllardır, aleyhinde çıkan pek çok yargı kararına karşın madeni işletmeyi sürdürdüler. Ve 7-8 yıldır neredeyse Ovacık'ı bitirdiler ve orayı bir zehir çukuru haline getirdiler.Şimdi o havuzlardan zehirli maddeler sulara sızıyor e biz o suları kullanıyoruz. İnanıyorum ki 10 yıl sonra Bergama kanser Hastaneleri ile ünlenecek. Şimdi sıra Kozakta. Böyle bir bölgede siyanürün işi ne ? Orası doğal sit alanı olması gerekir. Ve 1-2 işbirlikçi dışında kimsenin karı olmayacak. Kozakta yapılacak altın madeni nedeniyle Bergama daha da zarar görecek. Çünkü oradaki kirlenen yeraltı suları Bergama'daki kirliliği katlayacak. Sadece Bergama'nın doğasını değil, insanlarını da gözden çıkardılar. Kozaklılar çok şanslısınız, çünkü dünyada görülmemiş bir mücadele örneğinin deneyimlerinden faydalanacaksınız. Burada bulunan bilim insanlarından korkmayın ve onlara yaklaşın vatan haini değillerdir. Burada olduğunuz için çok mutluyum. Görüyorum ki, Kozaklılar başlarına geleceklerinin farkındalar. Altın madeninden yana olan muhtarları seçmeyin, altına karşı olan muhtarları ödüllendirin. Madencilerin olanakları ve güçleri var, bakın Kanaltürk'ü aldılar, Bugün gazetesi onların. Ancak siz kararlı olmanız durumunda siz onlardan çoksunuz ve güçlüsünüz. Faklı partilerin insanları olabilirsiniz ama bu topraklara sahip çıkmak için yan yana gelin. Çevre mücadelesinde bilim insanları ile birlikte el-ele verin.
YEKTA ÜNSAL(Tema Vakfı Temsilcisi): Söylenebilecek her şey söylendi. Ben Türkiye'de bir ilkin yaşandığına tanık olduğuma inanıyorum. Burada gerçek halkın katılımı toplantısı yapılıyor. Hukuk insanlar için varsa, hukuk burada. Bu kadar kalabalığı görünce heyecanlandım. Herkese teşekkür ediyorum
GÜMÇED temsilcisi Bora Bey: Bizlerle yola çıkan herkes söylenecek her şeyi söylediler ben Anayasanın 56. maddesinde herke "Sağlıklı bir çevrede. Yaşama hakkına sahiptir" der. Peki kozaklılar böyle bir yerde yaşarlarken neden şimdi onları zehirle yaşamaya mahkum ediliyorlar. Dünyada Altın çıkan ülkeler değil, çıkaran ülkeler zengindir. 5177 sayılı Bu talan yasası yürürlükte kaldıkça bu mücadeleyi vermek zorundayız. Birlikteyiz, beraberiz, birlikten güçlük doğacaktır.
EGEÇEP SÖZCÜSÜ ERHAN İÇÖZ: Ovacık altın madeni tüm Ege'yi mahvedecek. ÇED raporunda diyorlar ki, 3.8 ton altın madeni kaldı, biz 7 yıl daha faaliyetimizi südüreceğiz diyorlar. 3.8 ton altın madeni 1 yılda biter. 7 yıl daha sürmesinin nedeni Kozak, Havran ve diğer bölgelerdeki altın madenlerini de işleyecekler, 7 yıl sonra 10 yıl daha diyecekler. Onlar altını savunuyorlar, biz yaşamı… İzin verecek miyiz? (KÖYLÜLER HEP BİR AĞIZDAN: HAYIIIR)… Ama korkuyorlar, günlerdir Kanaltürk'te bizi karalayan haberler yapıyorlar. Korkuyorlar.
Kozak yaylası su deposu, Kozak'taki su Balıkesir'den tutun da , Altınoluk, Dikili ve daha pek çok yere Kozak suları yayılıyor, bu nedenle sorun tüm Ege'nin sorunudur. Kozak yaylasının tamamı için altın madeni arama ruhsatı vardır. Şimdi birkaç yerde başlayıp, sonra sizin direncinizi kırdıkça diğer yerleri de delik deşik edecekler. Bizler ne zaman çağrılırsak bilim insanı hukukçular olarak yanınızdayız. Biz halkız, haklıyız ve kazanacağız.
EGE KİMYA MÜH. ODASI BAŞKANI ERTUĞRUL BARKA: Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Namusum üzerine yemin ederim vatanım için konuşacağım ve yalnızca gerçeği söyleyeceğim. Bu vatanımızın, hukukumuzun mücadelesi. Neden bunlar biz ve bizim gibi ülkelerin başına geliyor. Kapitalizm yine krize girdi ve bu krizi bizim üzerimizden aşmaya çalışıyorlar. Bunun için 12 Eylül oldu, 12 Mart oldu, iktidara kendi adamlarını getirdiler. Siz siyaset yapmayın dediler. Neden? Bizi sömürmek için yalnızca insanı değil, toprağını, suyunu, denizlerini, yeraltı kaynaklarını sömürmek için. Emperyalist şirketlere peşkeş çekmek için… Uyanın arkadaşlar vatandır tehlikede olan. Onlar altınsa biz üstünüz.
İZMİR ÇEVRE MÜH. ODASI BAŞKANI HALİL GEZER: Merhaba, tüm meslektaşlarım adına hepiniz selamlıyorum. Bu halkın katılımı toplantısıdır, altın madenciliği bilgilendirme toplantısı için buradayız. Ben Altın Madenciliğine karşıyım. Altın madenciliği çevreye, insana zarara vermeden yapılabilir ancak bu karlı bir iş değildir. Yani birisine altın madeni işlet ama çevreyi kirletmeden canlı yaşamına zarar vermeden yap denmiş olsa kimse yapmaz. Tekelci uluslar arası şirketler tarafından bu gün ülkemizde altın madenciliği yapılıyorsa bize değer verdikleri için değil, bizi değersiz gördükleri için yapılıyor. Biz altın madenciliğine karşıysak çevreyi, ülkemizi, insanı, yaşamı sevdiğimiz için istemiyoruz. Ülke girdisi artacak diyorlar. Peki kimin cebine girecek bu girdi? Kozaklılar söyledi biz yılda 50milyon dolar girdi sağlıyoruz diye, peki bu kimin cebine giriyor? Halkın cebine, işte bunu istemiyorlar. Bizler, sizler ülkemizi seviyoruz ne Bergama, Kozak, Efemçukuru, İnay ve tüm Türkiye'de altın madenciliğine karşıyız. Bu yalanlara kanmayalım. Tekrar ediyorum: Altın madenciliğinden ülkemizin hiçbir kazancı yoktur, çıkarılmasın istemiyoruz. Kayıtlara açıkça geçmesini istiyorum. Biz başaracağız bir geleceğimizi savunacağız, çam fıstığı, pamuk, vs.bize yeter. Altın toprak altında kalsın ileride yaşama uygun bir yöntem olması mümkün olursa, kendi altınımızı kendimiz çıkarırız. Saygılar sunuyorum.
ELELE HAREKETİ DÖNEM SÖZCÜSÜ MUSTAFA GÜL: Şimdiye kadar Bergama halkının yanındaydık ve bundan sonrada yanında olacağız. Mücadelemiz zor ancak, biz halkız bir gün mutlaka kazanacağız.
İDA ÇEV. DER. SİYAMİ DEMİR: Altınoluk'ta kurduğumuz çevre derneğimizden arkadaşlarımla size destek olmak üzere geldik. Ben neden çevreci olduğumu anlatacağım. Çelik işçisi olarak ciğerlerimin pek çoğunu kaybettim. Oksijenin bol olduğu Altınoluk'ta yaşamam gerektiğini söylediler. Buraya yerleştim, ama öğrendim ki buranında hava ve suyu kirletilecekmiş. Bu nedenle 50 yaşından sonra çevreci oldum. Saldırı yöresel değil küreseldir. Hepinize saygılar sunuyorum.
ORMAN MÜH. ODASINDAN FEVZİ YILMAZ: Değerli Bergamalılar ve kozak yaylasının cesur yürekli savaşçıları. Muhtarların konuşmaları bizi cesaretlendirdi. Çok teşekkür ederim. İSKİ'de yeşertilip DSİ'de da büyütülen ve bakan yapılan bir çevre bakanımız var. Turgut'lu Nikel madenlerini İngilizlere veren bir çevre bakanımız var. Biz Kozak'ı çamları temiz suları ve temiz havasıyla biliriz. Bu maden bana Gazze işgalini hatırlattı. Orada su kaynaklarını duvarla çevirip Gazze halkını felakete süreklenmesini isteyenlerle Bize bu maden yayasını dayatılarak ülkemizi talan etmek-ettirmek isteyenler aynı güçlerdir. . Tüm kozak ve Bergamalıları kutluyorum.
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel: Arkadaşlar, yüreğimiz yanıyor, bu güne kadar Kozak yaylasını güzellikleriyle andık. Piknik yaptık, yürüyüş yaptık, Kozağa gidince geri gelişimiz gelmiyor. Bu izinlere imza atan insanların kozağı götürüp hangi vicdanla imzalarını attıklarını sormak gerekiyor. Devlet Bergama'yı gözden çıkardı. 4 gram altın için 9996 kg toprağı ne yapacaksınız… 2. havuz yapmak için uğraşıyorlar, biz ona 2. doğa mezarlığı dedik. Orada Kozağı diri diri gömmek istiyorlar. Buna dur diyemezsek oradaki pasa dağları silsile halinde çoğalacak. Altınlar alınınca bu zehirli ve üzerinde ot bitmeyen toprak ne olacak…? Şimdi kozakta sondaj alanı var. Sen ne yapıyorsun diyen yok. MTA'yı göreve çağırıyoruz. Talanın boyutunu anlayamıyoruz. Burada çok zengin su kaynakları var. Eskiden 60 metreden su çıkarken şimdi 200 metreden çıkıyor. Bergama gözden çıkarıldı 2. atık havuzunun yanında bulunan seralarda pek çok işçi çalışıyor. Eğer 2. Atık havuzu yapılırsa seracılık bitecek. Altıncı Şirkete Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından çevre ödülü verildi. Onlara soruyorum; Yöredeki sulu tarım bitmek üzere, neredeyse bir şehrin tükettiği su kadar su tüketecekler, Kozağı Bergama'ya gömecekler bunun için mi ödülle teşvik ediyorsunuz. Amerikalıların gerçekleştiremediğini işbirlikçi tarikatçı Koza şirketi gerçekleştirdi. 2005 yılında çevre gününde, 2006'da Dikili'de festivalde, en son 28 Kasım 2008 da bizlere saldırdılar. Bu cemaatin yetkililerine soruyorum yeryüzünün cenneti Kozağı gömmek hangi vicdana sığar?
Kozaklı kadınlarımızdanNeziha Solak: Biz Kozak'ta altın madeni istemiyoruz. Biz fıstığımızı satıp paramızı kazanıyoruz. Kozaktan gitsinler. Ben korkuyorum bu gidişle her şey bitecek sıra kadınlara gelecek. Biz istemiyoruz, gitsinler.
Yasemin Safran: Muhtarlara sesleniyorum. Koza altın şirketine fırsat vermeyelim, Halkımızın yoksulluğundan faydalanıyorlar. Bunlara fırsat vermeyelim elele verelim.
SERKAN….(emekli işçi): Bizler ağaçların kesilmemesi için yol kesme eylemi yapmıştık. Ancak o mücadele içinde birileri bu işe siyaseti bulaştırmayın dedi, bu işin çevre işi olduğunu söyledi. Siyasetle topraklarımız kirlenirken siyaset yapmamak mümkün mü? Topraklarımızı havamızı suyumuzu kirletenlerle ilgili kararları biz değil, bu kararları siyasiler aldı. Bize seçtirilenlerin kararları ve bizim lehimize değil emperyalistlerin lehinedir. Burada her şey siyasidir bizi ve çevrimizi emperyalistlere peşkeş çeken siyasilerdir ve bunları başımızdan defetmek gerekir. Saygılarımız sunuyorum
ÖZGE CANDAN: Bergamalı bir kadın olarak konuşuyorum. Peyzaj mimarıyım. Gözlemlerimi paylaşmak istiyorum. Kanser vakaları giderek artıyor. Kadınlarda meme kanseri, erkeklerde beyin hasarı oluşuyor. Emperyalistlerin yalanlarına kanmayın. Oluşturulan suni tepeler, Zehirli topraktı, dikkat çekmemek için üzerlerine humuslu toprak atıp zeytin ektiler. Zeytinlere inanılmaz vitamin veriyorlar. Bu kandırmaca, oradaki dağlar nedeniyle rüzgar alınamıyor, bu nedenle nemden mantar oluşuyor. Orası(pasa dağlarının civarı) bamya yetiştiricisi ama mahsül alamadılar. Borca batmış durumdalar. Aynı şeyler Kozak'ın da başına gelecek. Tarih bize öğretti, direnen insanlar kazanacaktır. Birbirimize destek olmalıyız. Umut ellerimizde, teşekkür ederim.
|