![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Türkiye'nin HES Gerçeği
Böyle gelmiş böyle gidecek mi demeliyiz ? 1700 H.E.S dile kolay, Bir komplo teorisi vardı. Planlanan H.E.S' lerin ortalama ömrü 20-25 sene imiş, / Bilimsel bir çalışma okumuştum bulursam buraya da eklerim. Şu anki uygulama; 49 yıllığına suyun bütün haklarını proje sahibi şirkete devretmek. Bu durumda, En az 25 sene oradaki su elektrik üretmeden, ilgili şirketin tasarrufunda olacak. Yani suyun kendisi bir MAL olarak o şirketin. İster şişeleyip satar, ister tarımda sulama amaçlı satar, ister D.S.İ' ye satar. Komplo/Düşünce teorisinde; Bu H.E.S projeler, elektrik üretme kisvesi altında ANADOLU / TÜRKİYE Sularını ele geçirme projesidir deniyordu. Politik/Ekolojik tartışmalara girmeden; sadece "49 yıllığına" suyun bütün kullanım hakkının bir şirkete devredilmesinin mantığını sorgulamak gerekir diye düşünüyorum. Bu konu başlığı özelinde ise; Tüm H.E.S lerin dışında ALAKIR' da yaşanan mücadele ( Orada yaşayan çiftlerin güzellikleri, yaptıkları yaşam alanları, hayata bakışları, pasif direnişleri, gözlerindeki ve sözlerindeki güzellikler ) hepimizin örnek alması ve sonuna kadar desteklenmesi gereken bir mücadeledir. Bana dokunmayan yılan, mutlaka çoğalacaktır ve eninde sonunda bana da ulaşacaktır. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Alıntı:
Ancak yukarıya alıntıladığım mesaj maalesef insanları yanıltıyor. Çünkü su kullanım hakkıyla ilgili yazılanların tamamı yanlış. 1.- Su kullanım anlaşması imzalayan firmaya sadece enerji üretmesi amacıyla Lisans verilir. O lisans için de ihale yapılır ve en yüksek bedeli veren firma lisans hakkına sahip olur. Su o firmanın malı olmaz. Hatta o kadar ki çevrede ortaya çıkacak içme ve sulama suyu ihtiyaçlarını da da yaptığı tesisten karşılamak zorundadır. Yani isterse suyu kendi içer isterse satar gibi komik iddialar doğru değil. Su Kullanım anlaşması sayesinde devlet ilgili firmaya her ne isterse yaptırabilecek güce de sahiptir. Firma suyu DSİ'ye satar hepten komik olmuş. 2.- Su kullanım anlaşması imzalayıp lisans alan firma öngörülen HES projesini öngörülen sürede (birkaç yıl)yapmazsa lisansı iptal edilir ve yatırdığı teminatlar yanar. Yani canı isterse yapar canı istemezse yapmaz da doğru değil. 3.-HES lerin ömürleri 25-30 yıl değildir. Minimum 50 yıldır. Bugün ülkemizde 50-60 yıldan daha uzun süredir çalışan HES ler vardır. Dünyada 100 yıldan uzun süredir çalışan HES örnekleri vardır. Şimdi çevrenin ihtiyaçlarına göre proje yapıp çevreyi korumak başka bir şey. HES lere kökünden karşı olup, insanları kendi düşünce tarafına çekmeye çalışmak için yanlış bilgileri yaymaya çalışmak pek yakışık alır bir durum olmasa gerek. Selamlar.. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Sn Serpent, ALAKIR' ın hikayesini bilseydiniz ya da merak edip araştırsaydınız, vicdanınızla yaşanan süreci de algılamakta çokta zorluk çekmezdiniz. Tabii kasıtlı başka bir niyetiniz yoksa ! Madem siz kendinizi maddeler üzerinden ifade ettiniz bende maddeler üzerinden yazdıklarınıza kendi yaklaşımımı belirteyim. 1- Suyun özelleştirilmesi/Su kullanım Hakkı ( 49 yıllığına suyun tüm kullanım hakkının ilgili şirkete devri ) , bir "komplo teorisi" içinde geçerken, Meclis gündeminde olmadığını, ve sunulan tasarının bunu desteklemediğini söylemek abesle iştigal olsa gerek. İlgilenirseniz 01.24.2012 tarihli bir haber de bununla ilgili detaylara ulaşabilirsiniz. 2- Sanırım yanlış/yanlı okudunuz. H.E.S yapmayı isteyen ve lisans alan şirket, projede gösterdiği şekilde inşaatını tabi ki tamamlar/zorundadır. Dikkat edilmesi gereken 20 yıl sonrası için böyle bir kontrol mekanizmasının ( kurulan santralin 20 yıl sonra elektrik üretip üretmediği ) olup olmadığıdır. Başka bir değişle, elektrik santrali işlevini yitirse dahi suyun kullanım hakkı halen o şirketin elinde olduğu gerçeğidir. 3- H.E.S ( Hidro Elektrik Santrali ) dendiğinde ilk aklınıza gelen yüksek debisi olan ya da su tutma kapasitesi yüksek akarsular üzerinde yapılan H.E.S ler olabilir. Ama 1700 H.E.S projesinin tamamının böyle olduğunu söyleyebilmek bence cahil cesareti ister. Sizin 50-60 yıllık örneklerinize daha basit bir örnek vermek gerekirse; Bir mühendis/şirket ideal şartlarda kullanım kılavuzu hazırlar. Fabrika çıkışı kontrollerde bir arabanın/buzdolabının vs. ömrü ile gerçek hayattaki ömrü arasındaki farkı sanırım siz de tecrübe etmişsinizdir. Şimdi; Eğer bu konu özelinde ALAKIR VADİSİ' nde yaşananlara biraz dikkat ettiyseniz ki etmemişsiniz, H.E.S altında yapılan usulsüzlükleri, kanunun verdiği karara rağmen fütursuzca kendi bildiklerini okumalarını görürdünüz. H.E.S genelinde ise, bu topraklar üzerinde tüm dünyanın odaklandığı alternatif enerjiler kaynaklarının ne kadar fazla olduğunu bile bile, Petrol' den daha fazla önem kazanmaya başlayan 'SU' yun özelleştirilmesi üzerine düşünmenin, önümüze sunulan sahte senaryoları sorgulamanın bir insanlık görevi olduğunu düşünüyorum. Ne enteresan tesadüf ki, siz bu düşüncelerinizi ilgili şirket hakkında verilen yürütmeyi durdurma kararının uygulanmasının hemen ardından dile getiriyorsunuz. Maalesef yine bildik oyunlarla karşı karşıyayız. Belki farkında değiliz ama SU' dan daha da önemli TOPRAK' larımız üzerine düşünce teorilerini de bir başka konuda konuşabilmek ümidiyle saygılar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 236
|
Bu ne şiddet bu ne celal! Alakır projesini incelemediğim için o konuda bir şey yazmak istememiştim. İnceler ve konuya vakıf olursam o zaman yazarım. Sayın ciroz, Su kullanım anlaşmasıyla ve HES lerin ekonomik ömürleriyle ilgili yazdıklarınızın doğru olmadığını yazmışım. Siz konuyu minder dışına taşımak istiyorsunuz. Benim amaçlarım ve düşüncelerimi biliyormuş gibi yorumlar yapmaya çalışmanızı da kınıyorum. Ben yazdığınız üç satır bilginin tamamının yanlış olduğunu söylemişim. Bir diyeceğiniz varsa bunlarla ilgili söyleyin. Arabanın/buzdolabının ekonomik ömründen dem vurmuşsunuz. Konumuz HES lerde Su Kullanım Anlaşması Araba değil. Yeni çıkacak su kanunu değil. Toprakların korunması değil. HES lerde ömrü en kısa olan malzeme Elektomekanik donanımdır ve 35. yılda yenilenmesi gerekebilir. İlle de yenilecek diye bir kural da yoktur. Yanlış üstüne yanlış devam ediyor: Yatırımcı isterse 20. yıldan sonra elektrik üretmezmiş. Peki o zaman taahhüt ettiği her yıl ödemesi gereken katkı paylarını nereden ödeyecek? Dahası hazır çalışan bir tesis, çalıştırmayıp niçin para kaybetsin? Böylesi iddialarda bulunurken biraz dikkatli olunmalı diye düşünüyorum. Daha önce de oldu. Bu forumda birinin bir yanlışlığını göstermeye kalk, hemen ne cahilliğin, ne aptallığın kalıyor. Sayın ciroz beni Cahil olmakla itham ediyor. Ben öyle bir şey yapmayacağım ve araştırmasını önereceğim. Sayın ciroz’un Su kullanım anlaşması ve HES’lerin ömürleriyle ilgili olarak yazdıklarının yanlış olduğunu hâlâ iddia ediyorum. Kendisi çıkarılması düşünülen yeni su kanununu bana tavsiye edinceye kadar üzerinde ahkam kestiği ve yürürlükte olan http://www2.dsi.gov.tr/ska/skha_yonetmelik.pdf yönetmelik linkini inceleyeydi, kendi yanlışlarını kendisi görebilirdi. Selamlarımla.. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,033
|
Sn Serpent, İlgili mesajda, bir komplo teorisi üzerine fikirler yürütmüştüm. Adı üstünde komplo teorisi... Yeni su kanunu tasarısı üzerine ya da H.E.S ler üzerine farklı düşüncelerin olması da normal değil mi ? Saygılar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|