![]() |
|
|
|||||||
| Anket Sonuçlarını Göster: ÜÇÜNCÜ KÖPRÜ YAPILSINMI ? | |||
| EVET |
|
30 | 37.04% |
| HAYIR |
|
51 | 62.96% |
| Oy Verenler: 81. Bu ankete oy veremezsiniz | |||
![]() |
|
|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
Paradan daha çok insanların bencilliğiyle alaklı birşey bu. Yani İstanbul halkına kontrolsüz bir şekilde ormanı bıraksak, ne olacağını Allah bilir. Sadece piknik bile yapsak, çöplüğe döndürüveriyoruz. Bırakın doğayı düşünmeyi, bizden sonra gelecek nesilleri bile düşünmüyoruz. Bu sebeple ben hakettiğimizi düşünüyorum ormansız bir İstanbul'u. Bence İstinye Korusu, Fethipaşa Korusu boş(!) kalmamalı. Büyük büyük oteller dikilmeli ki insanlarımız mutlu ve mesud bir şekilde konaklama imkanı bulsun. Özellikle Beşiktaş'taki gökkafes örnek alınmalı. Bakınız adamlar zamanında allem edip kallem edip nasıl diktiler aslanlar gibi kuleyi tarihin ve yeşilin orta yerine. Helal olsun. İsteyince oluyor. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
|
Merhaba. 3.köprü yapılmasın, Ağaçlar kesilmesin, doğal çevre bozulmasın. Peki bedelini ödemek için ne yapmaya hazırsınız? Toplu taşıma araçlarını(vapu,tren,otobüs) şimdiye kadar kullandıklarınıza tercih etmeye razı mısınız? Bu sıraladıklarımdan birkaçını yerine getirmeye razıysanız, 3. köprünün yapılması gerekmeyebilir. Bu sorulara yapmamız gereken birsürü fedakarlık daha eklenebilir. Bir başka bölümde doğayı korumanın sadece laf ile mümkün olmadığını yazmıştım. Doğayı korumak için, hayatımızı kolaylaştıran ve alışkanlık haline getirdiğimiz bir sürü kolaylıktan vazgeçmemiz lazım gelecektir. Büyükşehirde yaşarken birçok şeyi yaparız bunların çoğu da doğaya zarar veren alışkanlıklarımızdandır. Aklımda kalan bir tanesi sadece kullandığımız klavyeleri yapmak için yüzlerce litre kimyasal ve bir o kadar da atık su kullanılmak zorunda olduğu. Sadece bu bilgi belki biraz fikir verebilir. Kimseyi suçlamıyorum. Aşırı tüketen, belli kolaylıklara alıştırılmış ve olmazsa olmazlarımız arasına doğaya zararlı birçok madde eklenmiş bir toplum haline geldik. Veya getirildik. Öyle yanlış işler yapıyoruz ki, doğaya zararı olup olmadığı hiç umurumuzda olmadan sadece hoşumuza gidiyor diye kullanıyoruz. Lafta çok sevdiğimiz Ağaçları kesip, yerine yılda sadece bir hafta veya 15 gün kullandığımız şaşaalı yazlıklar yapmıyor muyuz? Sabah yüzümüze sürmeyi alışkanlık haline getirdiğimiz kozmetiklerden tutun, şehir içinde lazım olmayan kocaman arazi araçlarına kadar, bir kez giyip dolabın bir köşesine attığımız pahalı giyeceklerden, marketimizden bilinçsizce satın aldığımız GDO 'lu ürünlere kadar her kullandığımız veya yediğimiz doğaya ve en başta bize zarar vermiyor mu?. Bazen farkına varıp gerçekleri görsek de alışkanlıklarımızdan vazgeçebiliyor muyuz? Koca koca jiplerimizi veya diğer araçlarınızı trafikten çekmeye razı mısınız? Özel araçlarımızı kullanmadan işe gitmeye razı mısınız? Toplum bilincini geliştirmek için çalışmalar yapmaya hazır mısınız? Hafta içi evimizin ihtiyaçlarını bisikletimiz ile görmeye razı mısınız? Toplum olarak alıştığımız şehir yanlışlıklarından vazgeçemediğimiz sürece, değil üçüncü köprü, boğazın üstüne asfalt döksek de bir gün gelip yine yetmeyecektir. Bu saydıklarından kaçından feragat edebildin? diye soracak olursanız, bazılarından belki, çoğundan hayır. Ben de alışmışım vazgeçemiyorum. Saygılar |
|
|
|
![]() |
| Etiketler |
| garipçe, köprü, oksijen, orman, rumelifeneri |
|
|