View Single Post
Eski 04-10-2010, 19:22   #51
üzüm
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
4. Köprüye hazırlık

TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi'nin hazırladığı 3.Köprü Projesi Değerlendirme Raporu'nun sonuç bölümü:

SONUÇ:

İstanbul Boğazı’nın köprülerle geçilen yarım asırlık tarihi, çevresel sürdürülebilirliğin, toplumun sosyal ve adil yaşam düzenindeki dengenin, kentin fiziksel gelişimini belirleyen sağlıklı planları uygulamanın ve en çok da yakalar arasındaki erişim ve ulaşım sorunlarının karayolu köprüleri yaparak çözülemeyeceğini savunan akademik çevrelerin, yerel insiyatiflerin, sivil toplum örgütlerinin ve meslek odalarının iktidar-sermaye-rant ortaklığına karşı yaptığı köprü mücadeleleriyle geçmiştir. Bu mücadelenin haklılığı, geçmiş köprü tartışmalarında olduğu gibi bugün de geçerli ve bilimsel yollarla apaçık savunulabilir durumdadır.

Sorun, ekonomik getirisi nedeniyle kamu yararı geri plana itilen petrole dayalı ve karayolu öncelikli ulaşım politikaları ile çevresel ve kentsel gelişimin birbirini dengelediği sürdürülebilir bir ulaşım sistemi arasındaki tercih meselesidir. İstanbul’un geleceği dikkate alındığında tek seçenek sürdürülebilir ve dengeli bir ulaşım sistemi ve bu sistemin gerektirdiği boğaz geçiş çözümleri iken, yaşanan süreç bilime aykırı bir tercihi savunmaktadır. Bu tercihin, sadece ekonomik bir arka plan üzerinden açıklanabilir olduğunu ve asıl senaryonun köprülerle ulaşım sorunlarına çözüm geliştirmek olmadığını raporun ilgili tüm bölümleri kendi içinde ortaya koymaktadır.

Bu bölümde üzerinde durulacak asıl nokta, İstanbul’un geleceğini derinden etkileyecek asıl senaryonun birden çok yeni köprü yapımını içeriyor olması durumudur. Başta ulaşım konusundaki bilim insanları olmak üzere, kentsel politikalarda köklü birikimleri olan ilgili meslek odaları, STK’lar ve konuya duyarlı diğer kesimler, 3. köprü ile ilgili ilk açıklanan ve daha sonra vazgeçilen Tarabya-Beykoz güzergahı ile yapımına karar verilen Garipçe-Poyrazköy güzergahlarının birbirini tamamlayacak ardıl köprü projeleri olduklarını savunmaktadırlar. Garipçe-Poyrazköy güzergahının açıklanmasıyla birlikte, Tarabya-Beykoz arasındaki 4. köprünün ilk adımı da böylece atılmış olmaktadır. Geçmiş köprü tecrübelerine ve bilimsel değerlendirmelere dayalı bu öngörüye göre asıl tartışılan ve hükümetin tercih ettiği proje (Garipçe-Poyrazköy güzergahı) 3. Köprü Projesi olmaktan çok, mevcut köprülerin kuzeyinde (Tarabya-Beykoz güzergahında) 3. köprüye altyapı hazırlayan ve kısa bir süre sonra bu projeyi bir ihtiyaç olarak gündeme taşıyacak olan “4. Köprü Projesi”dir (Harita 23).

Hem geçmiş köprü projelerinde yaşanan ve tekerrürden ibaret ders alınmayan yanlışlıklar, hem de bu raporda 3. Köprü Projesi (artık 4. Köprü Projesi de denilebilir) ile ilgili yapılan kapsamlı değerlendirmeler, 1993’ten bu yana yapılan tüm karşıt mücadelelerin haklılığını yeniden ortaya koymakta ve ihtiyaç duyulan çözümün bütüncül bir ulaşım sistemi-kentsel planlama uyumu ile yeni köprüler gerektirmeden çözülebileceğini açıkça ortaya koymaktadır.

Günümüzde, basit bir dere taşkını ile onlarca yerleşim alanının sular altında kaldığı, kurak bir yaz mevsimi ile tüm yaşayanların susuz kalma riski taşıdığı, olası bir deprem senaryosunda onbinlerce insanın yaşam savaşı vereceği, tarihi ve doğal dokusunun yerini günden güne yeni ve daha büyük tüketim mekanlarının, yapılarının aldığı, varlıklılar ve yoksunlar şeklinde kutuplaşan bir sosyal dokunun giderek benimsendiği, dışlanan kesimlerin kent çeperlerine mahkum edildiği, sağlıklı plan kararlarının uygulanmadığı, kentsel dönüşümle kazanılması gereken kent kimliğinin yerine soylulaşan prestij alanları yaratmanın tercih edildiği ve bütün bu olumsuzlukları daimi kılan karayolu öncelikli ulaşım politikaları ve yeni köprü projeleriyle şekillenmeye devam eden bir İstanbul ile karşı karşıyayız. Kentin bir çırpıda sayılabilecek ve geleceğini etkileyebilecek bunca temel sorun alanı varken, 6 milyar dolarlık maliyetiyle yapımı düşünülen 3. Boğaz Köprüsü İstanbul’un geleceği için hangi temel sorun alanına çözüm üretebilir veya yarar sağlayabilir?

TMMOB ŞPO İstanbul Şubesi olarak bu sorunun yanıtını, bu raporu ilk kez ve özümseyerek okuyacak herkes gibi “hiçbir temel soruna çözüm olmayacak” şeklinde verebiliyoruz. Yukarıda sıralanan temel sorun alanlarını kapsayıcı kentsel politikaların ulaşım çözümlerini de kendi içinde barındırmasının, toplu ulaşım odaklı ve kentin ekolojik/doğal bütünlüğü ile yerleşim alanları arasında sürdürülebilir bir dengeyi gözetecek şekilde çözümler geliştirilmesini daha doğru buluyoruz. Bu çerçeveden bakıldığında İstanbul’un iki yakası arasındaki ulaşım sorununun (bir önceki bölümde de yinelendiği gibi) raylı sistemler üzerinden, yeni bir köprü yapılmadan sağlanmasını; kentsel planlama anlamında yakalar arasındaki istihdam-nüfus dengesini düzeltecek politikaların ulaşım ayağıyla birlikte uygulanmasını gerekli görüyor ve öneriyoruz.

Umuyoruz ki bu rapor ve sonrasında sürdüreceğimiz karşı mücadele ile sadece hükümet, yerel yönetim, bazı ekonomik örgütlenmeler ve büyük sermaye gruplarınca örtülü veya açık bir şekilde savunulan bu projenin, başta güzergah boyunca etkilenecek yerleşik halk olmak üzere, tüm İstanbul halkı, basın ve kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlayarak, kitlesel bir farkındalık ve çözüme yönelik daha sağlıklı bir bilinç oluşması sürecine katkıda bulunabiliriz.


Rapor:http://www.spoist.org/dokuman/Raporl...koprurapor.pdf


Düzenleyen üzüm : 04-10-2010 saat 20:09
üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön