![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
-
|
Yazmayayım boşa, silinecek nasılsa diyorum ama nasıl görülmüyor anlayamıyorum... 53 numaralı mesajın tercümesi bile tam bir komedi. (Tercüme değil içeriği, tercüme için teşekkür ederim) Bu nasıl bir şarlatanlıktır. "Tespit edilen pestisitlerin maksimum yasal sınırlarının toplamı yüzde yüzün üzerindedir. " Yuh! diyorum. başka söze gerek yok. Yuh! Toplamı yüzün üzerindeymiş Anaokulundaki bebeler bile güler... Hadi ülen der. |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
|
Ben gülmüyorum. Alışveriş kılavuzunun başlığı: Food Without Pesticides (Kimyasalsız Gıdalar) Alışveriş kılavuzunun sağladığı bilgi:... This guide will **** you buy fruits and vegetables that have the lowest possible levels of contamination. (Bu kılavuz mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almanıza yardımcı olacaktır.)... Şimdi gülüyorum. Tartışma nerelere geldi diye, nerelere getirdiler diye. (Bu sözüm forumdaki yazışmalarla ilgili değil) |
|
|
|
|
|
#4 |
|
-
|
Unutmayalım, konu pestisit var mı yok mu değil... Konu miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu? 1-Tablodan başlayalım. 11. sıradaki pestisit sağlık için sakınca görülen sınırdan 500 kat daha düşük. 4.sıradaki Carbendazim 100 kat daha düşük. Zehirlenme sınırından ise 326 kat daha uzakta... Listenin geneli böyle gidiyor... Neymiş? Düşükmüş, ne kadar? Kiminde yüzlerce kat... Tabloyu çözemeyenlere yanıt olmuştur umarım. 2- Yapılan tercüme sadece kriterleri(!) ifade ediyor. Tabi buna kriter denebilirse! Elma ile armutun toplanıp veri diye yutturulması için saptırmaktan öte değildir. AB normunda her kimyasal kendi oranı kontaminasyon(pestisit kalıntısı, bulaşma) değeri ile değerlendirildiğine göre bunların toplamı ne ifade edebilir? Ben söyleyeyim ya KOCA BİR HİÇ ya da koca bir manüplasyon! 3- Dünyaya hizmet ettiği söylenen bir örgüt, rakamlar ve algılarla böyle oynuyorsa, 2 milyar dolardan fazla olan bütçesinin kaynakları halen tartışma konusuysa, kimi ülkede gıkının çıkmadığı konularda kimi ülkelerde nümayiş feveran bitmiyor, gündeme zank diye oturuyor, ülkenin Tarım bakanı bile (sanki "ülen ben bakanmıydım yav" dermişçesine şaşırarak) "ama 24 değil 4 diye" saçmalıyorsa inanın yanlış yapan da yanlış olan bilgiler de bir değil birden fazladır. 4- İlacı satan ile alanın aynı olduğunu bu durumda nasıl olur da manüplasyon yapılabilir diye düşünenler ise kalıntı bırakmayan daha pahalı tarım ilaçları ya da organik ilaçların fahiş fiyatlarını, bu ilaçların üreticilerini düşünsünler... Sanırım buldunuz! İyi polis kötü polis... Eskiden de konfeksiyonda bu yapılırdı. Yeni makine alınmaz ise konfeksiyon ihracatı sıkıntıya girerdi... Bence Hacivat ile Karagöz de bu yüzden öldürüldü zaten Hep verüş hep verüş...5- Bizim ne tarım ne de sanayii ülkesi olmadığımızı bu nedenle de elle gelen düğün bayram diyen üyemiz için şunu söylemek isterim. Beğenmediğiniz bu tarım ülkesi olamamış ülkede bir geziverin... İnsanlar 3-5 kg. meyve sebze üretip satıp karnını doyurmaya çalışıyor. Köylü ve çiftçi TV de gördükleriniz değil. Ege'nin yüz binlerce ton üzümünün %80'den fazlası ihraç edilir. Kaç aile bununla doyar bilir misiniz? Hiç bağda çapa yapan bir kadını seyrettiniz mi? Bu işler o kadar ucuz değil. Tarım denen olgu MMM'deki domates değildir! 6- Greenpeace bayram değil seyran değil, neden bizi öpüyor ki? Meyve sebzenin zebil olacağı bu ve sonraki aylarda insanlar Matrix'in sanal dünyasında sanal korku kahramanları ile çarpışıp dururken ne dalavereler dönecek? Yoruldum, arkası yarın... Düzenleyen Odeh : 07-04-2012 saat 02:15 Neden: İmla |
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Acaba farklı yazıları mı okuyoruz? Alışveriş kılavuzunun ingilizcesi burada. (Yazıda bahsi geçen Türkiye kaynaklı üzümlerin test raporunu da siz yayınladınız.) Yapılan araştırma 'miktarı ne kadar? Sağlık açısından sınırlar aşılıyor mu aşılmıyor mu?' konularını sizin bahsettiğiniz şekilde incelemiyor ki... Bir önceki mesajımda belirtiğim gibi çevreci bir örgüt "Kimyasalsız Gıdalar' başlığında bir kılavuz hazırlıyor. İçeriği 'mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almaya' yönelik. Eğer aynı yazıları okuyorsak lütfen bahsettiğiniz konuları nerede bahsetmiş, incelemiş gösterebilir misiniz? Düzenleyen üzüm : 07-04-2012 saat 09:44 Neden: ilave |
|
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
m.milliyet.com.tr Bu haberi okuyan heskes, eyvah der! Halbu ki haber sadece kara propaganda, iftira. Ve daha vahimi, hiççç kimsenin umrunda değil... |
|
|
|
|
|
|
#7 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Çevreci bir örgüt "Kimyasalsız Gıdalar' başlığında bir kılavuz hazırlıyor. İçeriği 'mümkün olan en düşük düzeyde kontamine olmuş meyve ve sebze satın almaya' yönelik. Milliyet'de bu araştırmayı yorumlamış. |
|
|
|
|
|
|
#8 | ||||||||
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Greenpeace'in Kurucuları | Greenpeace Akdeniz Alıntı:
Yukarıda üreticinin zararını kim ödeyecek denmişti, vatandaşın sağlığı ile oynamanın zararını kim ödeyecek? Ben cevap vereyim kimse ödemeyecek, biz mutlu mutlu tüketeceğiz, almanya aşırı bulduğu ürünleri geri gönderse bile bunlar dış güçlerin oyunu, biz yeriz, verin onları bize. Alıntı:
Alıntı:
Hatta greenpeace'den avukatlık ücretimi tahsil ettim, puket adasına gidiyorum, oradan devam edeceğim. Dış güçlerin oyunu bunlar, ben aslında yoğum. |
||||||||
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Siz öyle deseniz de greenpeace öyle demiyor. Üzümü tehlike sınıfına sokmuş. Bakınız bir yukarıda verdiğim haber linki. |
|
|
|
|
|
#10 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bu konuda sınırı geçenler olduğu için Sarı rengi almışız yani: Yellow: caution is advised (Sarı: dikkatli olunması önerilir) Ben kırmızılara takıldım... ![]() |
|
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaçsever
|
greenpeace veya diğer çevre örgütleri hepsi fasa fiso bu ülkede ve bütün dünyada kalkıp ikilem yaratıp çekiliveriyorlar.belkide bir amaca hizmet ediyorlar dünya ilaç firmalarının sömürgesi haline gelmiş.g.d.o yu bu ülkeye sokan aç gözlülere yazıklar olsun vatan hainleri.bilemiyorum belki insan tanrılar dünyanın nufusunu kendilerince dengelemeye çalışıyorlar ama doğa anamız dengesini her zaman kendisi ayarlamıştır insan müdahalesine gerek yok insanlık aç gözlü yöneticilerin kontrolünden kurtulmadıkça daha büyük sorunlar herzaman kapıda. |
|
|
|
|
|
#12 | |
|
Ağaç Dostu
|
Bu durumda "Kara propaganda, iftira" bunları yapan greenpeace değil gazete. En başta rapordaki rakamlar ile gazetedeki rakamlar birbirini tutmuyor, haberin kaynağı verilmemiş. Zaten çoğu konuda gazetelere güvenmiyorum. Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Konu sahibi olarak, konuyu Greenpeace ne kadar samimi? diye açtım. Konu başlığım önce Greenpeace oldu, şimdi de Greenpeace 'Kimyasalsız Gıdalar Kılavuzu' oldu. Yakında Yaşasın Greenpeace olursa hiç şaşırmam. Kim ne hakla, konu başlığımı kendi keyfine göre değiştiriyor? Vermek istediğiniz farklı mesajlar varsa, kendi başlığınızı açın. Düzenleyen syılmaz : 07-04-2012 saat 12:48 |
|
|
|
|
|
#15 |
|
agaclar.net
|
Greenpeace, Almanya "Meyve ve sebzeler için alışveriş rehberi" GPG_ConsumerGuide-Food Without Pesticides |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Size nesi benim konu başlığımdan? Benim açtığım konuyu manipüle etmeyin. Gerçi greenpeace gibi manipülatör bir örgütün taraftarının da manipülasyon yapmasından daha doğal birşey olamaz. |
|
|
|
|
|
#17 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Ziraat Odaları Birliği (TZOB) açıklaması Ziraatçılar Derneği açıklaması |
|
|
|
|
|
|
#18 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
İlk mesajınıza bu notu eklemişsiniz.Siz greenpeace'si de bu tarz yorumluyorsanız, yazdıklarınızı nasıl güvenilir bulacağız? Hadi diyelim, greenpeace ilk elden soru soramayacağınız kadar uzakta ama ben bir tık kadar yakındayım Sordunuz mu kim başlığı değiştirmiş? Bu tür işlerin neredeyse tümüyle ben ilgileniyorum. Bu konunun başlık değiştirmeleri de bana ait. Konulara tarafsız yaklaşılmasını daha sağlıklı buluyorum. Başlıkların konu içeriğini özetler nitelikte olmasını ise daha kullanışlı... |
|
|
|
|
|
|
#19 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Greenpeace'in kopardığı yaygara manipülsayondur. Belge ortada, analiz rakamları ortada, haberi duyuruş biçimleri ortada. Bu konu başlığın da bu rezaleti yokmuş gibi göstermekte ayrı bir manipülasyondur. Ben kendi adıma duyarlı bir vatandaş olarak, yapmam gerekeni yaptım, en azından vicdanım rahat. Gerisinin benim için bir önemi yok. Forum sizin, istediğinizi yapın. |
|
|
|
|
|
|
#20 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Bir şeyi anlamamda yardımcı olun lütfen. Bu ifade ile ülkemizde aslında aşırı pestisit kullanılmıyor, kullanıldığını söyleyenler doğru söylemiyor demek mi istiyorsunuz? |
|
|
|
|
|
#21 |
|
-
|
Pestisitin daniskası kullanılıyor. Bundan aklı selim kimsenin şüphesi yok. Ancak örgütün toptan bir güvensizlik yaratması, rakamları olandan çok daha fazla algısı yaratacak biçimdeki sözlerle medyaya servis etmesidir. Medya da mağribi bulmuş gibi sarılmıştır. |
|
|
|
|
|
#22 | |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Alıntı:
Yurt dışından fazla kalıntı sebebiyle geri dönen bir çok sebze meyve sevkiyatı olduğunu hatırlıyorum. "Yasal Sınır" diye belirlenmiş aktif madde sınırları konusu da çok göreceli. Hangi yasa ile kim belirlemiş. O listeyi bir kaç gün önce görmüş ama detaylı incelememiştim. Şimdi biraz daha detaylı baktım. "Yellow (contains pesticide residues): Pesticide levels of more than 0.01 mg/kg were found." Sarı kolonun tanımında şöye yazıyor: "Sarı (pestisit kalıntısı içerir): 0.01 mg/kg'dan daha fazla pestisit seviyeleri bulunmuştur." Deniyor. Bunun "yasal" denilen sınırlarla bir ilişkisinin olması gerekmiyor. Bu sınırlar pestisitlerin "akut" denilen tüketildikten hemen sonra ortaya çıkabilecek olumsuz sağlık etkilerine göre belirlenmiş değerler. Üstelik bu sınırlar biribirinden bağımsız değerler. Yani, birden fazlası bir araya geldiğinde oluşan yeni riskleri de dikkate almazlar. Bir zamanlar işin bu yönü, özellikle de çocuklardaki etkileri dikkatimizi çekmişti. Raporda sadece tablolara mı bakıyoruz bilmem. Fakat yazılı olanlara da bakmak gerek. Raporun ana temasını oluşturan yaklaşımı şöyle yazmışlar: "Greenpeace believes that legal limits for pesticides should be adjusted to provide a safe level of protection for the most sensitive population groups. For this reason, additional precautionary factors were incorporated into its 2012 evaluation system" "Greenpeace, pestisitlerin yasal limitlerinin en duyarlı insan toplulukları (çocukları kastediyor sanırım) için güvenli bir seviyeye getirilmesi gerektiğine inanır. Bu sebeple, 2012 yılı değerlendirme çalışmasına ilave ihtiyat faktörlerini dahil etti." Hazardous chemical cocktails All active pesticide agents are individually evaluated in the European Union. To protect people from doses that are too high, there is a legal maximum limit (MRL) set for each substance, as well as an ADI value. Acutely toxic substances have an additional limit value, the acute reference dose (ARfD). But too little attention has been paid so far to the risk posed by the combination of different chemicals, multiple contamination, and chemical cocktails. Official risk assessment has so far not derived total limits for foods. "Zararlı kimyasal kokteylleri Avrupa Birliğinde tüm pestisit ajanları bireysel olarak incelendi. İnsanları çok yüksek dozlardan korumak için ADI değerlerinin yanısıra her bir madde için yasal en yüksek sınırlar (MRL) belirlendi. Akut toksik maddelerin ayrıca akut referans doz (ARfD) sınır değerleri var. Fakat, farklı kimyasalların bir arada bulunması, çoklu kirlenme ve kimyasal kokteyllerin yarattığı riskler için çok yetersiz bir dikkat gösterildi. Bu güne kadarki resmi risk değerlendirmeleri yiyeceklerdeki toplam risk limitlerinden elde edilmemiştir. Rapordaki tüm tablolar da bu yaklaşımla hazırlanmış. Bunu açıkça söylemişler zaten. Peki, biz nasıl yorumlamalıyız? İçinde ülkemizden de giden bazı ürünler geçtiği için veryansın edip yerin dibine mi batırmalıyız? Kendi adıma, uzun bir zamandır yaptığım gibi takkeyi önüme koyup düşünürdüm. Bu arada, üzüm raporunda 7. ve 24. maddelerde belirtilenler, bireysel yasal sınırların iki mislinden fazla. |
|
|
|
|
|
|
#23 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Açtığım konunun silinmesi Antalya ormanları & yaylaları ile Antalya'dan manzaralar |
|
|
|
|
|
|
#24 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-01-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 405
|
Alıntı:
Kilitlenen konu 'Avcı Doğa Dostu mudur?', silinen konu da 'Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma' dır. Ayrıca kendimce 3 önemli konuyu belirtmiştim yoksa açtığım konu sayısı daha fazladır. |
|
|
|
|
|
|
#25 | |
|
agaclar.net
|
Alıntı:
Avcı doğa dostu mudur? Şimdi anlaşıldı Bireysel silahlanmanın önlenmesini avcılığınız yüzünden istemiyorsunuz... "Umut Vakfı & Bireysel Silahlanma" konusunda yazışmalarla ilgili size bilgi verdim olay nereye gidiyor anlattım sanırım. Yaşananlara bakınca endişemde hiç de haksız değilim. |
|
|
|
|
|
|
#26 | |||
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Ben okuduğumu anlamıyor muyum? Manipülasyon yapmakla suçlamanız gereken gazeteler değil mi? |
|||
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaç Dostu
|
İngilizcesi iyi oldu, üzümü görebildim, evet kırmızı ile işaretlenmiş, bu arada kendi ürünlerini de tavsiye etmemişler. Tuhaf bu almanlar, kendi ülkelerinin ve üreticilerinin itibarını hiç düşünmüyorlar. "Chile, Germany, India, Turkey" |
|
|
|
|
|
#28 |
|
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
|
Ben TV'de izlemedim ama dün gazetelerde yayınlandı. Bir program rastgele 10 sebze meyve alıp tahlile göndermiş 7'sinde "izin verilen"den (bu izin verilen ne demek asla anlayamayacağım, kimin adına kim izin veriyor) daha fazla zehire rastlanmış. Greenpeace'in yayınladığı rapor epey yumuşak imiş söylenene göre. Galiba, Greenpeace'den hariç bu TV prgramı da şaibeli, hatta böyle raporlar yayınlayan herkes şaibeli, belki de bu tahlili yapanlar da şaibeli, neymiş öyle zehir, pestisit filan Bir tek o zehirleri yiyeceklere bulaştıranlar şaibeli değil.Köylümüz bugün zehir atar yarın toplayıp satar. Yiyen 24 saat içinde ölmüyorsa sorun yok demektir. Salatalık her gün, fasulye iki günde bir toplanır. 10 gün bekleme süresi olan zehirler de bol bol kullanılır. Nereden biliyorsun denmesin sakın, her gün gözlerimin önünde. Greenpeace ile ilgili şaibe spekülasyonu yapılacak ise pestisit konusu gayet yanlış bir seçim. Anlaması da çok kolay, alırsınız pazardan üç beş bir şey, bir laboratuara gönderirsiniz, 300 aktif madde için tahlil ediyorlar, gözlerinizle görürsünüz. |
|
|
|
|
|
#29 |
|
-
|
Söz edilen rakamlar bu örgütün yayınladığı "Food Without Pesticides, Shopping Guide for Fruits and Vegetables 2012" adlı belgesindendir. Senin elinde belge bile yok ondan öğreniyorsun diye düşünenler var. Öyle değil, ben bu belgedekinin belki 10 katını belki de daha kötülerini iç tüketimde yediğimize eminim. Nasıl ve kimin ürettiğini çok iyi biliyorum çünkü. Şimdi bununla karıştırırsak çıkamayız içinden. Konu; yayınlanan bu belge, bu belgedeki rakamların yüksek olduğu iddiası. Belgenin adı zaten pestisitsiz gıda alış veriş rehberi. En küçük kalıntının dahi listeye gireceği açık. Bunda sorun yok. Sorun rakamları doğru okumamak, suç rakamları ifade ederken büyütüp, katlayıp saptırmak. Rakamlar tabloda, tablodaki rakamları karşılaştıramayacak bir kişiye diyecek bir sözüm zaten yok. Yasal olarak olmasında sakınca görülmeyenin binde biri kadar dahi olsa zehir zehirdir. Bu ayrı bir konu, bunun saptırılarak çarpıtılarak suistimal edilmesi ve buna çanak tutulması ayrı bir konu. Soruyu ve sorunu anlamamakta mecrasında tutmamakta direnirseniz bir yere varılmaz. Sayın Üzüm, sınırı geçtiği için sarı değil. Miktarı az da olsa pestisit olduğu için izlenmesi gereken rengi ifade ediyor SARI. Şimdi buraya kadar söylediklerimden ne anladınız merak ediyorum? Pestisit konusundaki düşüncemi ilk mesajlarda ifade ettim zaten. TV ye çıkıp halkı zehirliyorlar mealinde konuşulması çok sakat bir tutum, hatta suç. Çiftçi konusunda yorumlarım o kadar ağır olabilir ki ben söylemek istemiyorum. Belki şöyle söyleyeyim, şehirlilerle yer değiştirmelerini isterdim. Toprağı ellemesinler. Durumları da iyi değil biliyorum. Ancak cehalet, bilinçsizlik ve umursamazlıklarının sonuçları çok daha vahim. Başa dönersek; pestisit vardır ancak tablodaki rakamlar tüketilmesinde sakınca görülmeyen değerlerin altında mıdır? Değil midir? Altında ise bu örgüt tarafından spekülatif biçimde neden manüple edilmektedir? Bu sorgulanmalıdır. 66 numaralı mesajda güvenmeliyiz, onlar test ediyor biz neden etmiyoruz, sabıkalı olsalar yabancılar cezalarını keser vs..vs.. deniyor. Gülümseyerek okuyorum... İthal ürünlerde bu tür raporlar aranır. Ancak bizim ve onların iç piyasalarında nasıl bir uygulama var bilmiyorum. Bu tür örgütler halk hareketidir, 3-5 gönüllü aşık tarafından kurulmuştur, dev gibi büyümektedir diyorsanız size iyi uykular dilerim... |
|
|
|
|
|
#30 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Hala farklı yazıları mı okuyoruz diye düşünüyorum. Ben Almanca bilmiyorum, test sonuçlarını tam okuyamıyorum. Biraz google'dan yardım aldım. Sizin gönderdiğiniz test sonucunda 7 ve 24. maddeler yasal sınırı aşmamış mı? Raporun altında bu sütün için 'GELB' (sarı) ifadesi kullanılmamış mı? |
|
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|