agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları (https://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/)
-   -   Greenpeace (https://www.agaclar.net/forum/doga-cevre-ekoloji-gida-hukuk-ve-politikalari/26917.htm)

syılmaz 05-04-2012 11:49

Greenpeace
 
Greenpeace en son meyve sebzelerde zirai ilaç kalıntısı ile gündeme geldi. Hazırladıkları raporda üzümde 24 ayrı kimyasal madde bulunduğunu belirtiyorlardı. Devlet yetkilileri ise üzümde kullanılan kimyasal madde (zirai ilaç vs.) sayısının 4 olduğunu bunun hepsinin de kullanılmadığıdı, iddianın düpedüz iftira olduğunu ve Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatına darbe vurmak amaçlı bir komplo olduğunu iddia ettiler.

Bu iddiadan sonra Greenpeace'in açıklaması ne oldu bilmiyorum, bilen varsa yazabilir.

Daha öncede 'Kaç santim' kampanyası ile küçük balıkların avlanılmasına (çinekop bu sınıftaydı) karşı kampanya yürüttü, televizyonda izlediğim bir programda Greenpeace yetkilisi ile balıkçılık sekörünün bir yetkilisi tartışıyordu, şu an ismini ve görevini tam hatırlayamadım, balıkçılık sektörüyle ilgili kişi, Greenpeace'in kampanya yürüttüğü balıkların sadece göçmen balıklar üzerine olduğunu, bu balıkların Türkiye'de avlanılmaması durumunda İtalya ve Fransa kıyılarında onların balıkçıları tarafından avlanacağını, sözkonusu ülkelerde lüferle ilgili Greenpeace'in talep ettiği boyutta bir kısıtlama olmadığını, o ülkelerde bu konu ile ilgili herhangi bir kampanya yürütmediğini, Greenpeace'in samimiyetsiz olup asıl amacının Türkiye'nin çıkarlarını zedelemek olduğunu iddia etti.

Bu konu ile ilgili daha detaylı bilgisi olan arkadaşlar varsa, yazarlarsa daha iyi olur.

Ayrıca internette çeşitli sitelerde Greenpeace ile ilgili aşağıda ki iddia sıkça yazılıyor, kelimesine dokunmadan alıntı yaparak ekliyorum.

----

İşte Greenpeace gibi taşeron organizasyonların nihai amacı Dünya’nın Petrole olan bağımlığını devam ettirmektir. Nükleer bu nedenle onlar için kabustur. Bir düşünün, Dünya Toplam enerjisinin %70 Nükleer diğer kalanını ise yenillenebilir enerjiden karşılamaya kalksa Petrol tekelleri iflas etmeye başlayacak. Asıl meselede budur. Bu nedenle bizlerin uyanık olması gerekiyor. Ekonomik bağımsızlığımız için Nükleer enerjiye ihtiyacımız var. Atatürk’ün de defalarca söylediği bir değiş vardır: Ulusal bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla mümkündür. Şuan için güçlü ekonomi için anahtar ucuz ve temiz enerjidir. Bunun ise gelecek yaklaşık 50 yıl içinde alternatifi Nükleer enerjidir.

Takım tutar gibi nükleer enerjiye karşı olmak ya da körü körüne desteklemek düpedüz aptâllıktır. Sanayileşmiş adam gibi bir ülke olmak için “şuan için” Nükleer enerji tek alternatiftir. Bırakalım rüzgar, güneş hikayelerini..

Sorgulamayı hiçbir zaman bırakmayalım. Unutmayalım Atatürk; fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere bu memleketi emanet etti.

Kaynak: “Çevreci(mi)” Örgütler ve Enerji Devleri – Nükleer karşıtları, neyin karşıtıdır? « Muratsplat's Blog

Linkte başka çarpıcı bilgilerde var, zamanı olanların okumasını tavsiye ederim, en azından karşıt görüşü de bir dinlemek gerek.

syılmaz 05-04-2012 13:14

Greenpeace ile ilgili başka bir iddia, yalnız eklemeden belirteyim, ben bu iddialar kesinlikle doğrudur demiyorum, bu iddiaları araştıralım, doğrusunu öğrenmeye çalışalım diyiyorum.

------

Turhan Çakar Boykota davet ediyor.
GDO hakkında Tüketici hakları derneği başkanı Sayın Turhan Çakar neler söylüyor?
Boykota davet ediyor. Ama şimdiye kadar kimsenin dikkatini çekemiyor.

Peki merak ediyorum, Turhan Çakar dâhil bir çok uzmanın isim isim saydığı ürünleri Greenpeace neden saymıyor?

Dikkatlerimizi bir yerlerden kaçırtıp başka bir yerlere çekmek mi istiyorlar?
Örneğin Türkiye'ye GDO girişinin yasaklanması çözüm olabilir mi düşünelim.

Olmayacağı açıkça belli.

O halde Greenpeace neden ambalajın üzerinde GDO'ludur yazısının zorunluluk olması ve bunun için çok ağır yaptırımlar getirilmesi için kampanya düzenlemiyor da sadece GDO'ya karşıyım diyor?

Sonuçta hepimiz karşıyız ama 15 yıldır hepimiz ve çocuklarımız GDO'lu ürünlerle beslenmiyor mu?

Greenpeace sömürünün neresinde durmaktadır?
Neden kampanyasında bunları söylemez?

Haydi, bakış açımızı değiştirelim.

Farklı bir yönden sorgulayalım mı, ne dersiniz?

Madem 15 yıldır içimizde GDO taşıyoruz, hangi firmalar, hangi ürünler içimize giriyor yasal zorunluluk getirilse ya neden olmuyor?

Kaynak: Greenpeace, Cemaat, CIA, MI5 - ahmetdursun374 - Blogcu.com

syılmaz 05-04-2012 13:20

Ve bir başka iddia, bu sefer iddianın sahibi ilginç, başka bir doğa koruma derneği, ismi Doğa Savaşçıları ve Greenpeace'e yönelik ciddi iddialarda bulunuyorlar.

Doğa Savaşçılarından Greenpeace’ye sert tepki !!!

İSTANBUL-Kıbrıs açıklarında orkinos avlayan Türk balıkçılarını asbestli gemileriyle havadan ve denizden taciz eden Greenpeace, hem suçlu hem güçlü. Greenpeace balıkçıların kendilerine saldırdığını ileri sürerken, işin arka planında İspanyol balıkçıları olduğu ortaya çıktı.

Doğa Savaşçıları Çevre Örgütü Başkanı Zafer Murat Çetintaş, tacize uğrayan Türk balıkçı teknelerinin sahipleri ve İstanbul’daki balıkçı birliklerinin başkanları ile Ortaköy’de basın açıklaması yaparak, işin perde arkasında AB’li balıkçılar olduğunu ileri sürdü. Çetintaş, Karadeniz’de petrol kirliliği alarm verirken, asbestli gemi Otopan’ın yine Türkiye’ye gelmek için Akdeniz’de beklerken, AB’li balıkçılar Libya’nın Sidra körfezinde orkinos yavrularını yağmalarken, orkinos avında uçak kullanılması yasak iken, İspanya’nın kendi orkinos filosuna uçakla yön verirken, Greenpeace’nin Türk balıkçı teknelerine saldırdığını söyledi.

Haberin devamı için kaynak: Doga Savascilari

Odeh 05-04-2012 13:45

Küresel şirketlerin, emperyal hırsları tükenmemiş güçlü devletlerin ve ilgi alanında kalan ülkerde kendi yararına her türlü etkiyi yaratmak isteyen devletlerin vakıflar, dernekler ile her türlü dalavereyi sürdürdüğü bir gerçektir.

Bu kurumlar suret-i Hak'tan görünmekte hiç de zorluk çekmezler. Profesyonel psikolojik harp yöntemlerini, kara propagandayı dibine kadar kullanırlar. Medya da her zaman buna çanak tutmaktadır. Zaten bunların medya ile de doku uyuşması tamdır.

Böll Vakfının idamlık sabıka kaydının özeti dahi birkaç ciltlik külliyata anca sığar. Gavurun ekmeğini yiyen de gavurun kılıcını sallar. Bunu bilir bunu söylerim. Varın siz düşünün gerisini gari.

Greenpeace ise Türk gençlerinin heveslerini ve kendilerini aramakla geçirdikleri zamanları açıkça suistimal ederek önce gençlerin enerjilerini sömürür, sonra halkın algısını bozar, ardından küresel ya da yerel bir manüplasyonla milli kaynaklara bir emme hortumu daha taktırtıverir.

Bu kurtlar hep kuzu postundadır!

Odeh 05-04-2012 13:55

Bir de şunu eklemek lâzım: İlkeler! Bir çoğunun ilkelerini unutalı çok zaman oldu...

Kökü dışarıda olan yâni mllî olmayan, yâni gayri millî olan kurumlar ve hareketler aynı GDO'lu bitkiler gibi bu toprağı zehirler. Daha fazla "pestisit(!)" kullanma imkânı da bırakılmadığından bir süre sonra bu topraktan hayrına bir düşünce de filizlenemez olur!

Bize göre yabanî ve tanımadığımız, görünce, "bu ne yahu" diyeceğimiz garip türler dikiliverir karşımıza. Yerel yâni millî hiç bir düşünceye yaşama şansı bırakmak istemezler, hastalık gibi hızla sarmaya kalkarlar çevreyi!

malina-x 05-04-2012 15:38

Alıntı:

bu iddiaları araştıralım, doğrusunu öğrenmeye çalışalım diyorum
Burada tartışarak, yazarak bir şey bulamazsanız, elinizde belge, bilgi varsa gidip kanuni yerlere başvurunuzu yaparsınız. Aksi durumda iddialar ile kurumu lekelemiş olursunuz.

Greenpeace bütün dünya ülkelerine karşı bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Neyi araştıracaksınız burada, yani forumda nasıl bir araştırma yapabileceksiniz söyleyin bileyim.

Konuyu okumadım (hatalıyım), konunun bir yere gitmeyeceğini ve kaldırılmasını düşündüğüm için hızlı bir ek yaptım (2. kez hatalıyım)

kelebek çalısı 05-04-2012 15:55

Greenpeace' i antipatik buluyorum. Dileyen destekleyebilir, dileyen Greenpeace' e üye olmadan da dünya için bir şeyler yapabilir. Ben hoşlanmıyorum tavır ve uslüplarından, samimi de bulmam söz konusu değil.

Nükleer konusunda ise karşıyım. Dünya' nın en ileri gelen ülkeleri vazgeçerken bu enerji yolundan, biz nükleer enerjiye geçmeye çalışıyoruz. Komik buluyorum sadece ve üzülüyorum geleceğimiz için. Ne için nükleer, ne uğruna nükleer, alternatifler mümkün iken...

Bu konuda tartışılacak birşey yok zaten. İsteyen destekler, istemeyen protesto edebilir. Ama bize kimse bir şey sormayacak zaten, biz seyirciyiz sadece.

syılmaz 05-04-2012 16:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941293)
Burada tartışarak, yazarak bir şey bulamazsanız, elinizde belge, bilgi varsa gidip kanuni yerlere başvurunuzu yaparsınız. Aksi durumda iddialar ile kurumu lekelemiş olursunuz.

Greenpeace bütün dünya ülkelerine karşı bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Neyi araştıracaksınız burada, yani forumda nasıl bir araştırma yapabileceksiniz söyleyin bileyim.

Konuyu okumadım (hatalıyım), konunun bir yere gitmeyeceğini ve kaldırılmasını düşündüğüm için hızlı bir ek yaptım (2. kez hatalıyım)

Konuşmak, yasak mı yani? Bu ülkede bir parti var, Atatürkçülüğü kendi tekelinde görür, bir parti var milliyetçiliği kendi tekelinde görür, bir parti var müslümanlığı kendi tekelinde görür.

Böyle bir toplumda yukarıda ki üyenin kendileri hariç kimseyi çevreci görmemesi çok normal, millet olarak zihniyetimiz böyle. Greenpeace'i savunuyorsan çevrecisin, savunmuyorsan çevreci değilsin, ne güzel.

kelebek çalısı 05-04-2012 16:43

Sn. uzaytek fikriniz elbette ki saygıdeğerdir. Soru sormak ve doğruyu öğrenmeye çalışmaktan zarar gelir mi, fikir beyan etmek her vatandaşın hakkı olabilmeli. Belgeli ve kanıta dayalı konuşmayı gerektirecek bir konu değil ki bu. Gündem kritiğini herkes yapabilir.

Odeh 05-04-2012 16:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941293)
Burada tartışarak, yazarak bir şey bulamazsanız, elinizde belge, bilgi varsa gidip kanuni yerlere başvurunuzu yaparsınız. Aksi durumda iddialar ile kurumu lekelemiş olursunuz.

GDO konuşuluyor ciddi iddialar değil belgeler var. Kaolinde fırtınalar koptu, bazı gübre şirketlerinin yanıltıcı bilgileri ifşaa edildi savcıya giden oldu mu? Ayrıca seviye bilindikten sonra tartışmak lekelemek olmaz.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941293)
Greenpeace bütün dünya ülkelerine karşı bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Gördünüz mü siz kendi görüşünüzü ne güzel savunuyorsunuz? Ya aksi düşünenler? Bu haktan mahrum etmek düşüncenizi nasıl açıklıyorsunuz?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941293)
Neyi araştıracaksınız burada, yani forumda nasıl bir araştırma yapabileceksiniz söyleyin bileyim.

Konuyu okumadım (hatalıyım), konunun bir yere gitmeyeceğini ve kaldırılmasını düşündüğüm için hızlı bir ek yaptım (2. kez hatalıyım)

Önyargı bu olsa gerek... Tartışmak, olumlu olumsuz düşünceleri paylaşmak araştırmaya sevk eder ve bilgi artar. Bakınız: Kaolin, GDO.

Bu konu konuşulmayacak ise yönetimin bu konudaki politikasını daha açık olarak bilmek hepimize daha yararlı olur. Mesela greenpeace konuşulamaz ise hangi ilkeye/kurala dayanarak konuşulamaz? Üye olarak bunu bilmek hakkımız, değil mi?

Üyelerin bu forumda yazmadıkları hiç bir konu yok neredeyse... Peki bu durumda neden konuşamayız? Sakıncası nedir? Suya sabuna dokunmayalım mı?

malina 05-04-2012 16:45

Alıntı:

Devlet yetkilileri ise üzümde kullanılan kimyasal madde (zirai ilaç vs.) sayısının 4 olduğunu bunun hepsinin de kullanılmadığıdı, iddianın düpedüz iftira olduğunu ve Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatına darbe vurmak amaçlı bir komplo olduğunu iddia ettiler.
Devlet yetkilerinin fi tarihinde, çaylarda radyasyon yok diye ekranda çay içtiklerini hatırlayınca her beyana inanmamak gerektiğini düşünmeye başlamadık mı?

malina 05-04-2012 17:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Odeh (Mesaj 941332)
Bu konu konuşulmayacak ise yönetimin bu konudaki politikasını daha açık olarak bilmek hepimize daha yararlı olur. Mesela greenpeace konuşulamaz ise hangi ilkeye/kurala dayanarak konuşulamaz? Üye olarak bunu bilmek hakkımız, değil mi?

http://www.agaclar.net/forum/doga-ce...alari/1007.htm

Yönetim politikamız belli değil mi? Tema hakkında eleştirilerde bulunuyorsak diğerleri hakkında da bulunuruz. Onu onu demiş, bu bunu demiş gibi dedikodu faslında kalmasın yeter ki...


http://www.agaclar.net/forum/agaclar...yurular/11.htm
Alıntı:

Eleştiri sınırları


Üyeler; kamu ve ticari kuruluşları, markaları vb. hedef göstererek, karalama, iftira, küfür boyutuna vardırmadan toplumun bir bireyi olma sıfatıyla eleştiride bulunabilir. Bu kurala uymayan eleştiriler silinir.


malina 05-04-2012 17:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Odeh (Mesaj 941332)
Üyelerin bu forumda yazmadıkları hiç bir konu yok neredeyse... Peki bu durumda Umut Vakfı'nı neden konuşamayız? Sakıncası nedir? Suya sabuna dokunmayalım mı?

Konuyu açan arkadaşa özel mesajla bilgi vermiştim. Birbirinden farklı konuları aynı başlık altında konuşmayın.

Size de burada açıklama yapmış olayım.

Odeh 05-04-2012 17:20

Bu durumda konunun sürdürülebileceğini düşünüyorum, sevindim.

Bu bağlantıda greenpeace in Almanya'da yapılan analiz değerleri görülebilir. Tek sayfa gayet açık...

Konu pestisit ve izin verilen sınır olarak değerlendirildiğinde hiçbiri kesinlikle hiçbiri izin verilen değerin üzerinde değil. Tüm değerler çok çok aşağıda. Bu nokta itibarı ile bu belge sadece kara propagandaya yarar. Yüzlerce bin ton üzümümüzü AB'de karalamaya da yetmez. Fiyatlarda olumsuz etki maalesef olacaktır. İşin bir diğer boyutu ile sıfır pestisit kalıntısı hedefi için ancak bir gösterge olabilir, o kadar.

İzin verilen sınırın altında pestisit kalıntısı taşımak iyidir. Sıfır kalıntı harikadır. Sıfır pestisit mükemmeldir.

Gönül isterki pestisit olmasın, ama bu öyle kolay bir iş değil...

Sakaki 05-04-2012 18:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941293)
Burada tartışarak, yazarak bir şey bulamazsanız, elinizde belge, bilgi varsa gidip kanuni yerlere başvurunuzu yaparsınız. Aksi durumda iddialar ile kurumu lekelemiş olursunuz.

Greenpeace bütün dünya ülkelerine karşı bir şeyler yapmaya çalışıyor.

Neyi araştıracaksınız burada, yani forumda nasıl bir araştırma yapabileceksiniz söyleyin bileyim.

Konuyu okumadım (hatalıyım), konunun bir yere gitmeyeceğini ve kaldırılmasını düşündüğüm için hızlı bir ek yaptım (2. kez hatalıyım)

Enteresan bir düşünce!
Sn uzaytek, o halde bundan böyle Türkiye'de açıkoturumlar yapılmasın, herşeyin tartışıldığı televizyon kanalları kapatılsın ve tek bir kanal kalsın elinde belgesi olan tek kanaldan randevu alsın, toplantılar yasaklansın, hatta millet meclisi de kaldırılsın öyle ya değil mi? Ne gerek var bazı şeyleri konuşup tartışmaya, başımıza bir diktatör koyalım olsun bitsin bu iş?
Toplumun bir şeyleri tartışarak öğrenmesi için gerekli makamlardan izin alalım, elimizde belge yoksa başkalarına sorarak veya tartışmaya açarak öğrenmeyi de unutalım?
Bundan sonra elinde belge olan konuşsun, olmayan veya bulamayan sussun otursun?
O zaman ben size soruyorum: siz şu anda neden bir "Forum" üyesisiniz? Forum size neden lazım olsun ki?

Saygılar

Zeytinlibahçe 05-04-2012 20:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz (Mesaj 941139)
Greenpeace en son meyve sebzelerde zirai ilaç kalıntısı ile gündeme geldi. Hazırladıkları raporda üzümde 24 ayrı kimyasal madde bulunduğunu belirtiyorlardı. Devlet yetkilileri ise üzümde kullanılan kimyasal madde (zirai ilaç vs.) sayısının 4 olduğunu bunun hepsinin de kullanılmadığıdı, iddianın düpedüz iftira olduğunu ve Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatına darbe vurmak amaçlı bir komplo olduğunu iddia ettiler.

Üzümde yaygın olarak kullnılan zehirli ürünler marka olarak 4 olabilir, aslında daha fazla. Unutmuyalım ki Greenpeace açıklamalarında kimyasallar dedi, dolayısıyla bir markanın içinde istenilen etkiyi sağlayabilmesi için onlarca kimyasallar var.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi syılmaz (Mesaj 941139)
Daha öncede 'Kaç santim' kampanyası ile küçük balıkların avlanılmasına (çinekop bu sınıftaydı) karşı kampanya yürüttü, televizyonda izlediğim bir programda Greenpeace yetkilisi ile balıkçılık sekörünün bir yetkilisi tartışıyordu, şu an ismini ve görevini tam hatırlayamadım, balıkçılık sektörüyle ilgili kişi, Greenpeace'in kampanya yürüttüğü balıkların sadece göçmen balıklar üzerine olduğunu, bu balıkların Türkiye'de avlanılmaması durumunda İtalya ve Fransa kıyılarında onların balıkçıları tarafından avlanacağını, sözkonusu ülkelerde lüferle ilgili Greenpeace'in talep ettiği boyutta bir kısıtlama olmadığını, o ülkelerde bu konu ile ilgili herhangi bir kampanya yürütmediğini, Greenpeace'in samimiyetsiz olup asıl amacının Türkiye'nin çıkarlarını zedelemek olduğunu iddia etti.

Her canlıya en az bir defa üreme şansını tanımamız lazım. Greenpeace in orkinoslarla ilgili kampanyayı yürüttügü sene hiç unutmuyorum Antalya körfezinin neredeyse tamamı orkinos ağlarıyla çevriliydi. Bir gece tam 150 balıkçı teknesi saydım. Her birinde en az 3 tane dünyanın en gelişmiş sonar sistemin bulunduğunu hatırlatmak isterim.

2003 yılında sonar ürünleri pazarlayan bir firmanın Amerikalı temsilcisine tercümanlık yapmıştım. Büyükdere de rastgele çıktığımız bir balıkçı motorunda gördüğü 3 dev gibi Japon malı balık bulucu karşısında adamcağız yutkunup, şaşkınlıkla tekneden inmek zorunda kalmıştı, hiç unutmam.

Önce İskenderun körfezinde avlanmaya başladılar, yavru balık sürüleri batıya doğru göç ettikçe onlarda peşinden avlanarak gidiyorlardı. normal olarak 350-500 kg. ağırlığa ulaşabilen orkinosların 3-5 kg iken avlanması sizce ne kadar doğru?

Yakalanan balıklar eko sistemin önemli bir parçası sayılarını artması da, azalması da önemli sonuçlar doğuracaktır. Kaldı ki, Greenpeace arkasında bilimsel bir çalışma olmadan körü körüne eylemlerine başlamıyor. Bizim sularımızın bir çok balığın üreme alanı olduğunu hatırlayalım.

Orkinoslar İspanya sahillerine ulaştıklarında bizim sularımızda olduğu kadar toplu halde olmadıkları gibi, kilo olarakta artık yavru olmaktan çıkmaktadırlar.

malina 05-04-2012 22:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sakaki (Mesaj 941397)
Enteresan bir düşünce!
Sn uzaytek, o halde bundan böyle Türkiye'de açıkoturumlar yapılmasın, herşeyin tartışıldığı televizyon kanalları kapatılsın ve tek bir kanal kalsın elinde belgesi olan tek kanaldan randevu alsın, toplantılar yasaklansın, hatta millet meclisi de kaldırılsın öyle ya değil mi? Ne gerek var bazı şeyleri konuşup tartışmaya, başımıza bir diktatör koyalım olsun bitsin bu iş?
Toplumun bir şeyleri tartışarak öğrenmesi için gerekli makamlardan izin alalım, elimizde belge yoksa başkalarına sorarak veya tartışmaya açarak öğrenmeyi de unutalım?
Bundan sonra elinde belge olan konuşsun, olmayan veya bulamayan sussun otursun?
O zaman ben size soruyorum: siz şu anda neden bir "Forum" üyesisiniz? Forum size neden lazım olsun ki?

Saygılar

Herkes fikir belirtiyor. Uzaytek de fikrini böyle belirtmiş...

Esas konuyu bırakıp birbirinizi sorgulamanın üstüne gitmeyin.

Uzaytek sadece forum üyesi değil. Forum admini... O olmasaydı agaclar.net'in alt yapısı olmazdı. Forum ona lazım değil ama uzaytek foruma lazım :)

Sakaki 05-04-2012 22:41

Sn Malina,

Zaten ben de fikrimi belirttim. Yani forum konseptine uygun bir konunun tartışılmasından yanayım. Eğer birisi yanlış birşey derse, bilen birisi çıkar o yanlışı işaret eder ve herkes bir fikir ve bilgi sahibi olur. Benim görüşüm bu.
Ancak dikkat ederseniz konunun herhangi bir tarafında değilim zira bu konuda yeterli bilgi sahibi olmadan konuşmak yersiz olur.

Ancak size birşey söylemek istiyorum: Bu konuyu açan üyenin açtığı bir başka yeni konu daha var, sanırım görmüşsünüzdür. Bu yeni konunun forum konseptine pek uygun olmadığını düşünüyorum?

Hepinize iyi geceler.

malina-x 06-04-2012 08:17

Okudum, "iddia etti, söyledi" lafından başka bir şey de göremedim, sizler gördüyseniz gösterin lütfen (belki ben taraflı yaklaşıyorumdur).

Alıntı:

Mesela greenpeace konuşulamaz ise hangi ilkeye/kurala dayanarak konuşulamaz? Üye olarak bunu bilmek hakkımız, değil mi?
Birisi sizin olmadığınız bir yerde, hakkınızda ileri geri konuşsa ne olur? Size söz hakkı doğar değil mi? Televizyonda sırf bu yüzden adamı konuşturmazlar, aynısı burada da geçerli.

Eleştirmek, tartışmak için konu açmak başka. İddia etmek, komplo teorileri ile suçlamak başka şeydir, sınırların düzgün çizilmesi gerekir.

Bir sürü iddia tek başlık altında açılıyor, konu greenpeace'den gelecek tek şikayet ile silinir.

syılmaz 06-04-2012 08:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941659)
Okudum, "iddia etti, söyledi" lafından başka bir şey de göremedim, sizler gördüyseniz gösterin lütfen (belki ben taraflı yaklaşıyorumdur).

Bu benim olaya objektif ve önyargısız bakmak istediğimi gösterir. Konuya Greenpeace şöyle hain, böyle kötü diye başlamam mı doğru olurdu?

syılmaz 06-04-2012 08:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941659)
Bir sürü iddia tek başlık altında açılıyor, konu greenpeace'den gelecek tek şikayet ile silinir.

Silerseniz, ne kadar bağımsız, tarafsız bir forum olduğunuzu ispatlarsınız. Greenpeace şikayet edeceğine, iddialara cevap versin. Haklı ise haklılığını ortaya koysun.

Ayrıca merak ediyorum, hükümet bir şikayetle medya da yapılan haberi kaldırtsa veya meyve ihracatçıları bir şikayetle greenpeace'in haberini yasaklatsa doğru olur muydu?

Yukarıda ki bakış açınızla doğru bulmanız lazım.

Sakaki 06-04-2012 09:02

Cevap verecek olsalar bile buradan cevap vereceklerini sanmam.
Zaten kendileri iddialardan çoktan haberdardırlar sanırım.
Yetkili makamların da eli kolu bağlı oturup izlediklerini sanmıyorum olup bitenleri.
Elbet somut bir şeyler ortaya çıkar. Ama o zamana kadar buradan iddialarla insanların kafasını karıştırmak bence uygun olmaz.

Bence önce iğneyi kendimize batıralım çuvaldızı beklemeye alalım, yani önce şunu tartışalım ve konuşalım: Greenpeace acaba doğru mu söylüyor? Bu sorunun cevabını tartışmak daha kolay çünkü etrafımızda ve hatta bazılarımızın gerek çalıştığı gerekse bir şekilde ilişkide olduğu tarımsal şirketler var. Bunların uygulamalarını, kullandığı ilaç ve dozlarını tartışalım.

Şunu da eklemek isterim sn. syılmaz; hatırlarsanız Greenpeace bu konulara değinmeden birkaç yıl önce bazı ülkelere yaptığımız meyve ve sebze ihracatları geri dönmüştü, sebebi de dozu limitlerin üzerinde kullanılmış mücadele ilaçları ve kimyasallardı.
Örneğin daha 1-2 sene önce Rusya Türkiye'den ithal edilen domatesleri geri iade etmiş ve yasak koymuştu. Önce herkes sebebi siyasal dedi ama adamların elinde 2 farklı laboratuardan analiz sonucu vardı. O zaman Türkiye'de kimse şu domatesleri bir de biz tahlil edelim acaba doğru mu diye ortaya çıkmadı. Neden?
Nedeni basit: çünkü o domatesleri Türk halkı da yiyor.
Zamanında radyasyonlu çay nasıl itiraf edilmediyse yine aynı şekilde sorun yok denildi, ve şimdi de yine aynı mantık.

Bence önce bunları tartışalım.

syılmaz 06-04-2012 09:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sakaki (Mesaj 941686)

Bence önce iğneyi kendimize batıralım çuvaldızı beklemeye alalım, yani önce şunu tartışalım ve konuşalım: Greenpeace acaba doğru mu söylüyor? Bu sorunun cevabını tartışmak daha kolay çünkü etrafımızda ve hatta bazılarımızın gerek çalıştığı gerekse bir şekilde ilişkide olduğu tarımsal şirketler var. Bunların uygulamalarını, kullandığı ilaç ve dozlarını tartışalım.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Odeh (Mesaj 941356)
Bu durumda konunun sürdürülebileceğini düşünüyorum, sevindim.

Bu bağlantıda greenpeace in Almanya'da yapılan analiz değerleri görülebilir. Tek sayfa gayet açık...

Konu pestisit ve izin verilen sınır olarak değerlendirildiğinde hiçbiri kesinlikle hiçbiri izin verilen değerin üzerinde değil. Tüm değerler çok çok aşağıda. Bu nokta itibarı ile bu belge sadece kara propagandaya yarar. Yüzlerce bin ton üzümümüzü AB'de karalamaya da yetmez. Fiyatlarda olumsuz etki maalesef olacaktır. İşin bir diğer boyutu ile sıfır pestisit kalıntısı hedefi için ancak bir gösterge olabilir, o kadar.

İzin verilen sınırın altında pestisit kalıntısı taşımak iyidir. Sıfır kalıntı harikadır. Sıfır pestisit mükemmeldir.

Gönül isterki pestisit olmasın, ama bu öyle kolay bir iş değil...


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sakaki (Mesaj 941686)
Şunu da eklemek isterim sn. syılmaz; hatırlarsanız Greenpeace bu konulara değinmeden birkaç yıl önce bazı ülkelere yaptığımız meyve ve sebze ihracatları geri dönmüştü, sebebi de dozu limitlerin üzerinde kullanılmış mücadele ilaçları ve kimyasallardı.
Örneğin daha 1-2 sene önce Rusya Türkiye'den ithal edilen domatesleri geri iade etmiş ve yasak koymuştu. Önce herkes sebebi siyasal dedi ama adamların elinde 2 farklı laboratuardan analiz sonucu vardı. O zaman Türkiye'de kimse şu domatesleri bir de biz tahlil edelim diye ortaya çıkmadı. Neden?
Nedeni basit: çünkü o domatesleri Türk halkı da yiyor.
Zamanında radyasyonlu çay nasıl itiraf edilmediyse yine aynı şekilde sorun yok denildi, ve şimdi de yine aynı mantık.

Bence önce bunları tartışalım.

Doğru, zirai ilaç kalıntılı meyve sebzeleri yediğimize dair bir haber ispatlansa hiç şaşırmam, bu tarz olayların üzerine gidilsin. Gerçekler her zaman ortaya konulsun, buna kimsenin itiraz edeceğini sanmıyorum.

Benim itirazım, yabancı menşeli bir derneğin her dediğine koşulsuz olarak doğru bakılması. Ne malum gerçek amaçlarının her koşulda doğayı korumak olduğu, belki üyelerinin çoğunun gerçek amacı saf bir doğa sevgisi olabilir ama bilerek ya da bilmeyerek başkalarının yönlendirmesine maruz kalmadıkları ne belli?

malina-x 06-04-2012 09:17

Biz bağımsız, tarafsız değiliz, yasalar ile bağlıyız.

İddiaları ortaya atan ispat etmek zorundadır, greenpeace isterse cevap verir.

Medyada yapılan hangi haberi? eğer haber karalama içeriyorsa dava durumunda bırakın kaldırtmayı tazminat ödersiniz.

Basılmamış kitap yasaklanıyor, gazete kapatılıyor. Bunlar doğru ya da yanlış konusu değil. Benim neyi doğru bulduğumun da bir önemi yok.

syılmaz 06-04-2012 09:23

İftira atarsak haklısınız ama iftira attığımız yok, ortada iddialar var ve bunu konuşmak yanlış olamaz. Greenpeace'in son iddiası üzerine belgenin aslını Sn. Odeh foruma eklemiş ve tüm değerlerin izin verilen değerlerin altında olduğunu söylüyor. Neden bunun hakkında konuşmuyoruz?

Sakaki 06-04-2012 09:32

Konuyla belki ilk bakışta alakasız görünebilir ama size ironik bir olay aktaracağım (yöre, şirket, kişiler ve isimler vermeyeceğim):

Yakın bir zamanda bir termik santral kuruldu, inşaat devam ederken yöre halkı ayaklandı "Termik Santrale hayır!"
Derken gündemden düştü konu ve bir süre sonra yöre halkının %60-70'i o termik santralde çalışmaya başladı, hatta bazıları inşaat görevinde çalıştı.
Derken ekonomik kriz belirdi ve işçilerin bir kısmı işten çıkarıldı haliyle.
Bir de ne göreyim? :)
Termik santrale hayır demesine rağmen o termik santralde çalışan yöre halkı bu sefer "işten çıkarılan işçilerimiz geri alınsın" diye grev yapmaya başladı. :)

Şimdi; Odeh bey dediki "...bazı şeyler kolay değil". Ben de ekliyorum: "Bazı şeyler kolay değil ve hiçbir şey de dışarıdan görüldüğü gibi değil".

Greenpeace bir kıvılcım atıyor, ateş yakmaya çalışıyor (belki doğru değil ve kasıtlı ama belki de gerçek) ANCAK bizdeki otlar ıslak olsa zaten yanmaz :) Malzememiz yaş mı kuru mu önce ona bakalım.

malina-x 06-04-2012 09:43

Çünkü hepsini tek başlık altında açtınız ve kullanılan dil eleştirmeye değil itibarını zedelemeye yönelik.

syılmaz 06-04-2012 09:50

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi uzaytek (Mesaj 941712)
Çünkü hepsini tek başlık altında açtınız ve kullanılan dil eleştirmeye değil itibarını zedelemeye yönelik.

Tamam, madem ben hata yapıyorum, siz doğrusunu yapın, iddiaların doğru olduğunu, insan sağlığının tehlike altına sokulduğunu ispatlayın. Ne de olsa belge ortada. Sizin yorumunuzu bir duyalım.

Ve eğer iddiaları gerçek dışı ise, kusura bakmayın ama ülkemizin itibarı, Greenpeace'in itibarından çok daha değerli benim için.

malina-x 06-04-2012 10:06

Bulunduğum noktayı anlatamadım. İddiaları ortaya atan bundan sorumludur.

Yazılar yüzünden biz de site olarak sorumluluk alıyoruz, neden kaldırılır dediğim anlaşıldı mı?

Odeh 06-04-2012 12:24

Greenpeace konusu yürümez, nedenleri yukarıda.

İnsanların her makam, kişi, kurumu sorguladığı, kemikleşmiş sistemleri bile didik didik ettiği bir dönemde Greenpeace hakkındaki şüpheler dile getirelemeyecek! Temsilcisi istenecek, tek şikayette konu silinecek. Vay be!

Forumda birçok kişi, firma, kurum, dernek, vb. hakkında zülf-ü yâre dokunan binlerce sayfayı ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Bence silin konuyu...

Bir de önerim var. Üyeler konu açmadan önce "konu temizdir kağıdı" almak için yönetime başvurmalı. Böyle aç, yaz, sildir... Olmuyor, insanın yazdıklarının silinmesi ağrına gidiyor.

Dediğim gibi, bence silin konuyu...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:10.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025