agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni4Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 08-04-2011, 02:08   #1
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Şunun şurasında 12 Haziran' a ne kaldı ki. Kendi halkına bu kadar zulmeden ve kaynaklarımızı bu kadar hoyratça katleden ve hala %50 lerden bahseden zihniyetle hesaplaşmanın en kestirme yolu önümüzde. Ama insan sormadan edemiyor, bu eziyetlerin yapıldığı bölgelerde her iki kişiden biri bu zihniyete destek veriyor. Yoksa bizi mi kandırıyorlar? Günü birlik Saylonlular mı geliyor oy vermeye?

Videoyu izlerken vadilerin katledilişini ve ağaçların hunharca kesilişini gördükçe içim ezildi. Bir avuç yurtseverin hançerelerini yırtarcasına çırpınışlarını gördükçe koşup gidesim geldi yanlarına ama belkide iki köy ötesinde, nehirden birkaç kilometre ötede oturan yerleşik güruh, yarın iklim değişikliği ile başına geleceklerden habersiz hala bu zihniyetin peşine takılmış koyun sürüsü gibi gidip oy verecekler.

Kimisi üç kuruşluk çıkar için ruhunu satarak, kimisi saf ümmet duygusuyla. Bugünü gören ve yaşayan herkes 1946 demiyorum, 1938' den sonra biz ne yaptık? Neden bu işler başımıza geldi diye şapkayı önüne koyup tekrar düşünmelidirler. 55 yıldır bu ülkeyi hep bu ve benzeri zihniyetler yönetti demek biraz kolaya kaçmak oluyor. Oturup herkes özeleştirisini yapmalı ve 60 gün sonrası ve daha ileriki günler için aydınlama devrimini tekrar nasıl başlatabiliriz diye çıkar yol aramalıdır.

Yoksa eski cumhurbaşkanlarımızdan birinin dediği gibi "Yollar yürümekle aşınmaz.", "Bırakın yürüsünler, gazları alınmış olur." derler. Çok ileri giderlerse de (Toplumsal Olaylara Müdahele Aracı) TOMA' larda su bol, biber gazı da bol. Bu işin başka bir çıkar yolu olmalı. Bunun tek çıkar yoluda seçim. "Geldikleri gibi giderler."

Sevgili Nazım kurşun eritmeye çağırmış duyan olmamış, ben oy vermeye ve geleceğimizi nasıl şekillendireceğiz onu düşünmeye çağırıyorum. Ustanın affına sığınarak şiirin son mısrasını "Koşun oy vermeye çağırıyorum." diye duyarak okumanızı istiyorum. Sağlığım ve enerjim yerinde olsa idi yürüyüşe de seve seve katılırdım.

KEREM GİBİ

Hava kurşun gibi ağır!!
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum...
O diyor ki bana:
— Sen kendi sesinle kül olursun ey!
Kerem
gibi
yana
yana...
«Deeeert
çok,
hemdert
yok»
Yürek-
-lerin
kulak-
-ları
sağır...
Hava kurşun gibi ağır...
Ben diyorum ki ona:
— Kül olayım
Kerem
gibi
yana
yana.
Ben yanmasam
sen yanmasan
biz yanmasak,
nasıl
çıkar
karan-
-lıklar
aydın-
-lığa..
Hava toprak gibi gebe.
Hava kurşun gibi ağır.
Bağır
bağır
bağır
bağırıyorum.
Koşun
kurşun
erit-
-meğe
çağırıyorum.....

1930 Mayıs Nazım Hikmet RAN

Ek: Bu yazıyı yazdıktan sonra aklıma geldi. Geleceğimize ipotek koyma bakımından bugünlerde ülke gündemine bomba gibi düşen ÖSYM' deki şifre ve belirli çevrelere uygulanan pozitif ayrımcılık HES' ler ile Anadolunun genç fidanlarını susuz bırakmak kadar önemli diye düşünüyorum. Ne dersiniz? Geleceğimiz kurutuluyor farkında mısınız?


Düzenleyen Sarıcan : 08-04-2011 saat 10:30 Neden: Ekleme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-04-2011, 12:50   #2
Ağaçsever
 
warrior's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-02-2009
Şehir: Ankara
Mesajlar: 63
Anadolu’yu Vermeyeceğiz…


Dört bir yandan kervanlar yola çıktı…

İlk kervan Artvin’den, ikinci kervan Hasankeyf’ten, üçüncü kervan Sarıkeçililer develeri ile Orta Toroslar’dan..

Dördüncü kervan süslenmiş at arabaları ile Bodrum’dan…

Güney Ege kervanı İzmir’den…

Kuzey Ege kervanı Edremit’ten…

Trakya kervanı Edirne’den…

*

Yurdun dört bir yanından insanlar, kervanlar oluşturarak Ankara’ya yürümeye başladılar…

40 gün, 40 gece yol alacaklar…

Bu büyük yürüyüşün adı:

“Anadolu’yu vermeyeceğiz…”

*

(Google’dan yürüyüşün harita ve fotoğraflarını bulup izleyebilirsiniz.)

*

İstedikleri şey:

Çalınan, yağmalanan, yok edilen yurt…

Madencilere satılan ormanlar…

Holdinglere peşkeş çekilen dereler…

Kurutulan sulak alanlar…

Nükleer enerji…

GDO’lu üretim…

2-B yağması…

*

Kadın, erkek, genç, yaşlı…

Yüzü yanık, ayakları su toplamış, gözleri uykusuz, yorgun insanlar…

Ama yürekleri, savundukları dağlar kadar büyük… Yurt sevgileri, geri istedikleri ırmaklar kadar coşkulu…

Duyguları, özlemini çektikleri hava kadar temiz…

Gerçek yurtseverler köy köy, kasaba kasaba, il il yürüyüşe geçtiler…

*

Çünkü…

Çünkü Anadolu’yu düşman alsaydı bu kadarını yapmazdı…

Karadeniz’in kurumuş derelerini, Ege’nin taşocaklarına dönmüş ormanlarını, Akdeniz’in beton yığını olmuş koylarını görseniz…

Ağlarsınız…

Hiçbir vicdansız bunu yapamaz…

*

İşte her sorumlu ve bilinçli insan gibi “ağlamaktan ve dövünmekten başka yapılacak bir şey var” diyen o yürekli insanlar onlar…

Yollara düştüler…

40 gün, 40 gece…

Ankara’ya yürüyorlar…

Vicdansızlığa, soyguna, hırsızlığa, yağmaya karşı aslında…

*

Önünüzden geçerken çiçek atın onlara…

Üç adım olsun yanlarında olun…

Belki bir bardak su isterler…

Ama bu yurt bizim, mutlaka siz de haykırın:

“Anadolu’yu vermeyeceğiz.”


Bekir Coşkun - 10.04.2011

warrior Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 17:21.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025