Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Orhan Özbilgiç
Öyle ya! Benimde paylaşmamın hiç bir mantığı yok!
İşte, bizi; bizimle üç aşağı beş yukarı aynı frekanstaki dostlarımızdan koparıp elli bilmem kaç fraksiyona bölüp parçalayan ''ben bilirimci'' düşüncenin örneği bir yanlışlık. Farklı tezleri küçümsyerek dışlama.
Bu dalga geçercesine üslubunuzla, sizinle kafa yapıları aynı olan kaç kişiyi kendinizden ve düşüncelerinizden soğutmuş olabileceğinizi, hiç düşündünüz mü? "....." (
|
Ah işte anlamamışsınız...
Ben sizin yazınızdan alıntı yapmadım, ama yazdıklarınız bana bu kara fıkrayı anıştırdı sadece o kadar.
Ben sizinle dalga geçmeyi düşünmedim, şahsınızla asla...
En azından bunca üyenin olduğu bir sitede tuttunuz gecenin bir yarısı konuyla ilgilendiniz. Bunu kaç üye yaptı ki?..
Hep bildiğimiz şeyler deyip geçiyoruz.
Eğer bu bir dalga geçmekse evet, hepimizle dalga geçtim sadece sizle değil...,
E-postamıza düşen benzer videolara şöyle bir bakıp oturduğumuz yerden tıklayıp başka arkadaşlara yolluyoruz.
Başka ne yapıyoruz?
Hiç olmazsa konuyla ilgili iki satır kendi düşüncemizi bari altına yazsak ya...
Ne gezer.
Hazırlanmış, emek verilmiş benzer hazır bir videolar elbette paylaşılmalı...
Ama madem orada anlatılanları, gösterilenleri paylaşılmaya değer görüyoruz o zaman taşın altına elimizi sokmamız gerekir.
Katıldığım protestolarda çevremizden geçenlerin gözünden, beden dillerinden şunu anlıyorum:
- Hiç mi işi gücü yok bunların?...
Sivil toplum örgütleri eylemlerine aktif olarak katılmıyoruz; katılanlara ise çoğunluğun "bunların başka işi gücü yok mu?" gözüyle bakmaları bir yana, bir de "memleketi karışıklığa sürükleyenler" damgasını yiyorsunuz.
Hadi bunlara aldırış etmeyelim. Ama şu bir gerçek ki, tepkilerini ortaya koymak, seslerini duyurmak, yetkilileri harekete geçirmek için uğraş veren sivil toplum örgütlerine maddi, manevi destek vermiyoruz, yasal olan haklarımızın hiç birini kullanmıyoruz. Uyuyanları tutup silkelemiyoruz…
Ya ne yapıyoruz?
Sadece videoyu paylaşmakla üzerimize düşeni yaptığımızı sanıyoruz…
Çünkü riski yok, yorgunluğu yok, bedel ödemek yok, bir kaybımız yok...
Bu yetmez, daha fazlasını yapmazsak gelecek nesil yaşadığımız çağdaki aymazlıklarımızın hesabını sorar… Bu kara fıkrayla benim söylemek istediğim, altını çizmek istediğim bu.
(Eğer bir özür dilemek gerekiyorsa sizin gibi duyarlı bir dostumuzdan her zaman özür dilemeye hazırım, bunu da bilin…)