View Full Version : Mine Pakkaner 'e soralım 2006-2009 (Zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj)
Sayfalar :
1
2
3
[
4]
5
6
7
8
9
10
11
Maalesef hiç bilmiyorum sayın Dortyuz. Sanırım ilaç Türkiye'de ruhsatlı değil.
Mine hanım,
bir ara size pamukçukla ilgili bir systemik insecticide sormuşdum sizde bana acetamiprid imidacloprid demiştiniz bunlardan biri zaten provadonun aktif maddesi
imidacloprid = provado
acetamiprid = mospilan
diye hatırlıyorum sanırım bu ilaçlar Türkiye'de değişik generik isimler arasında ruhsatlandırılmış olabilir.
saygılar
Mine Pakkaner
16-03-2007, 10:54
...sanırım bu ilaçlar Türkiye'de değişik generik isimler arasında ruhsatlandırılmış olabilir.
...
Mümkündür Sayın Praecox, bir yetkili tarım ilacı bayisine ulaşılırsa adı farklı olan, ancak aynı etkili maddeli ruhsatlı ilaçların listesinden bakılabilir.
Mine Pakkaner
16-03-2007, 11:03
Bayer'in Confidor® isimli ilacı imidacloprid etkili maddeliymiş şimdi baktım Sayın Praecox.
Ne diyeyim, günün yorgunluğu üzerine bu espri bana bir fincan kahve gibi geldi, keyiflendirdi, gülümsetti :D Çok yaşayın e mi? ;)
Sizin bilgi ve tecrubelerinize, sizin gibi insanlara cok ihtiyacimiz var.Sizde cok yasayin Mine Hanim:) Yoksa Guzin ablami demeliydim:) Aslinda size; nasil Sn.Hayrettin Karaca'ya "Toprak Dede" , Sn.Ahmet Mete Isikara'ya "Deprem Dede" diyoruz, sizede Guzin Abla degilde, Ekoloji Abla veya Zirai Abla diyebiliriz mesela:)Tabi izniniz olursa.
Iyi calismalar diliyorum.
Bayer'in Confidor® isimli ilacı imidacloprid etkili maddeliymiş şimdi baktım Sayın Praecox.
Mine Hanım, Türkiye'de Confidor satan bir tedarikçi biliyor musunuz?
Buradayım Sayın Balıkçı buradayım :)
Oh şükür.
Ben baktığımda yoktu. 10 dakika sonra gelmiş Güzin Abla.:D
Allah, daima sağlık içinde bulundursun, güzel günler ve güzel dostlar göstersin.
Mine Pakkaner
16-03-2007, 12:38
Sayın Dortyuz, herhangi bir zirai ilaç bayisinde olabilir. Ellerinde yoksa tedarik de edebilirler sanırım. Arzu ederseniz
Bayer Türkiye (http://www.bayercropscience.com.tr/form.asp)'nin iletişim sayfasından bir sorunuz. Ürün geniş spektrumlu olduğu için (yaprak biti, beyaz sinek, yaprak piresi) aslında pek çok bayide bulunabilir.
Mahmut Leventoğlu
17-03-2007, 10:20
Mine Öğretmenim STARBUC'S lar Arabic Kahve çekirdeklerin den üretilen filtre kahvelerin işleri bittikten sonra isteyen müşterilerine elde kalan posayı ÇOK İYİ GÜBRE VAZİFESİ GÖRÜYOR diye dağıtmaktadırlar. Bu bana mantıklı geldi fakat bir bilginiz varsa bu konuda aydınlanmak isterim. Çünkü kahveler yanma noktasına kadar kavruluyor. Kafam karıştı; eğer mantıklı ise üyelerimize de tavsiye edelim ,oralara uğradıklarında posaları alsınlar. Fakat bir yanlışlık varsa uyaralım. Selamlar
mine hanım lale ve sümbüller arasına ciçeklenme zamanı geçtikten sonra yapraklarını kesip başka cicek ekebilirmiyim sorusuna sizden cevap alamadım beni bilgilendirirseniz memnun olurum.
Merhaba
Dün Çeliği köklendirmek için iBA istedim.Fakat ondan bulamazsın dediler.Ve bana ATonik diye bir sıvı verdiler.Su da çözünen konsantre..
Bunu kullansam bir zararı olur mu?
Köklendirmeyi başarabilirmiyim?
.. sorusuna sizden cevap alamadım beni bilgilendirirseniz memnun olurum.
Mesut05 yeni gelen üye arkadaşların sorularına cevap alabilmesi için önce yeni gelen arkadalşar başlığında kendisini tanıtmasını istiyoruz..
Sorularınıza cevap verecek arkadaşlar önce sizin tanışma bölümüne bir uğramanızı bekliyorlar.
Sonra cevapların geldiğini göreceksiniz.
Gardenyalarımda bariz bir bozulma var,önce demir eksikliği olabilecegini düşünüp,demir sülfat verdim.Fakat bir değişim olmadı ,üzerinde çok tomurcuk var,bütün bunlara ragmen.
Mine Pakkaner
22-03-2007, 18:52
Daha net ve daha büyük , üzerinde bu kadar ışık parlamayan bir resim gönderebilir misiniz? Bir de bitkinin durduğu yer, ortam vs. bakım şeklinizi de anlatın.
sukranayalp
22-03-2007, 19:36
Sn Açelya, sanırım sulama suyunuz kireçli su veya toprağın ph değeri büyük (alkalen). Bu durumlar bitkinin kökleri ile topraktan demir alımını engelliyor olabilir. Yine de Mine hanımın cevabını bekleyelim.
Bir aydan fazla bir zamandır,gardenyalarımı içeri aldım,belki düzelme gösterirler diye.Direkt güneş ışığını az alan fakat aydınlık bir ortamdalar.kaynatılmış su ile suluyorum içeri aldığımdan beri,demir sülfat verdim,şerbet yaptım,sürekliyeni yaprak çıkartıyor ve çok tomurcuk,verdi.yaprakların uçlarında kurumalar devam ediyor.Yarın resimleri,gün işığında alır eklerim.
Sergüzen
22-03-2007, 20:22
Mine Hanım
Nitrikasit (HNO3) azotlu gübre olarak kullanılabilirmi?
Mine Pakkaner
23-03-2007, 21:55
Kullanılır, yalnız dozaja dikkat edin.
Mine Hanım merhaba,
Geçen yıl sizin yönlendirmenizle oya ağacımdaki küllenme için kükürt kullanmıştım.Tabi konuda oldukça bilgisiz olduğumdan, suda eriyen kükürtün varlığından habersizdim ve kayınbabamın çiftliğinden aldığım normal kükürtü kullanmıştım.Tabi kükürt tüm spreyleri tıkamış, bende kükürtlü suyu mümkün olduğunca homojen bir şekilde yapraklara dökmüştüm, çok fenaydı durumum.
Bu yıl geç olmadan Mart ayında kükürt uygulamak için ilaçcıya gittim ve suda eriyen wp kükürt istedim.O da ne için olduğunu öğrenince bana "Cornell Fungisit, suda ıslanabilir toz" verdi.Bu ilaç kükürtün yerini tutar mı, aynı şekilde 2 haftada bir uygulayayım mı oya ağacına?
Bir de benim mazı ve servilerim için NPK 10-8-6 oranında besin önermiştiniz, onu isteyince de bana "Compo Hakaphos 20-19-19 NPK fertilizer" verdiler.
Evde kutuyu okudum, elma, armut, kiraz, şeftali, pamuk, mısır, domates, patlıcan vs. için önerilmiş.Benim ağaçlara uygun mudur ve bunu ne şekilde uygulamalıyım? Suya karıştırıp, toprağına mı dökeceğim, spreyle mi sıkacağım?
Bir de bu zararlı bir ilaç mıdır? Mümkün olduğunca doğal ürün yemek için bu sene sizlerin de yardımıyla hummalı bir domates, salatalık, roka vs. yetiştirme çalışması içindeyim.Bu gübre gibi bir şey mi, zararsızsa bu domateslere falan da uygulasam mı, yoksa hiç karıştırmasam mı? Ben hiç atmayayım diyorum ama sıfır zararlı bir şeyse, meyve tutmaya faydası olacağı yazıyor üzerinde, belki kullanılabilir.
Desteğiniz için teşekkürler.
Sergüzen
24-03-2007, 15:27
Mine Hanım
Nitrikasit (HNO3) azotlu gübre olarak kullanılabilirmi?
Mine Hanım
Teşekkürederim.
Mine Hanım
Nitrikasit (HNO3) azotlu gübre olarak kullanılabilirmi?
Bence çok asidik bunu amatör bazda işlemek, seyreltemk vs. zor.
ama ilaa nitrik asit kullanıcağım deniyor ise de equivalent miktarlarda sudkostik veya en iyisi mi potasyum hydroxid (KOH) ile nötr'e yakın bir pH a getirelim derim.
bunu yapraken de çok dikkat her ikisi kendi başına tehlikeli ikisi birden derişik bir halde tepkimeye sokmak çok daha tehlikeli olabilir.
bu kadar asidik bir gübrlemeye dayanıcak bir bitki tanımıyorum.
ha toprak şayet gereğinden fazla alkalin ise belki.
yine bana sorulmadığı halde atladım konunuza Mine hanım ama benim bildiğim bu halk arasında kezzap denen asit.
saygılar
Mine Pakkaner
24-03-2007, 20:21
Sayın Praecox, nitrik asit hem topraksız tarımda besin solüsyonlarında azot kaynağı olarak kullanılmakta, hem de damla sulama sistemlerinde %0,2-%0.3 'lük dozajda kullanılmakta ve damlatıcıların kirecini çözmekte.
Aslında galiba bu gibi soruları detaylı ve teknik cevaplamalıyım ki boşluk kalmasın :) Sağolun bana bunu hatırlattınız.
Mahmut Leventoğlu
24-03-2007, 20:55
[QUOTE=Mahmut Leventoğlu;85597]Mine Öğretmenim STARBUC'S lar Arabic Kahve çekirdeklerin den üretilen filtre kahvelerin işleri bittikten sonra isteyen müşterilerine elde kalan posayı ÇOK İYİ GÜBRE VAZİFESİ GÖRÜYOR diye dağıtmaktadırlar. Bu bana mantıklı geldi fakat bir bilginiz varsa bu konuda aydınlanmak isterim. Çünkü kahveler yanma noktasına kadar kavruluyor. Kafam karıştı; eğer mantıklı ise üyelerimize de tavsiye edelim ,oralara uğradıklarında posaları alsınlar. Fakat bir yanlışlık varsa uyaralım.
Şey Mine Öğretmenim ....:(
Mine Pakkaner
24-03-2007, 21:01
Mahmut Bey merhaba http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif
Bunu atlamış mıyım çok özür dilerim.:o
Mahmut Bey kahve ve çay posaları kompostların karışımına giriyor. Bunları uygun bir şekilde biriktirip kompostlaştıktan sonra kullanmak mümkün. Bunu nasıl yapacağımızı http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2181 başlığındaa konuşmuştuk hatırlar mısınız? Bu arada siz otelin baçesinde arkalarda biryerde bir kompost çukuru mutlaka açmalısınız. Seneye organik gübreniz hazır olur.
Selam ve sevgilerimle.
Mine Pakkaner
24-03-2007, 22:34
Bu yıl geç olmadan Mart ayında kükürt uygulamak için ilaçcıya gittim ve suda eriyen wp kükürt istedim.O da ne için olduğunu öğrenince bana "Cornell Fungisit, suda ıslanabilir toz" verdi.Bu ilaç kükürtün yerini tutar mı, aynı şekilde 2 haftada bir uygulayayım mı oya ağacına?
Bu ilacı tanımıyorum dolayısıyla yorum yapamayacağım.
Bir de benim mazı ve servilerim için NPK 10-8-6 oranında besin önermiştiniz, onu isteyince de bana "Compo Hakaphos 20-19-19 NPK fertilizer" verdiler.
Evde kutuyu okudum, elma, armut, kiraz, şeftali, pamuk, mısır, domates, patlıcan vs. için önerilmiş.Benim ağaçlara uygun mudur ve bunu ne şekilde uygulamalıyım? Suya karıştırıp, toprağına mı dökeceğim, spreyle mi sıkacağım?
Etiketinde her bitki için kullanım bilgisi mutlaka yazıyordur, yoksa aldığınız yerden öğreniniz.Yapraktan ve topraktan uygulamak için ayrı ayrı formülasyonlar olduğu gibi her iki şekilde kullanılanlar da var.
Bir de bu zararlı bir ilaç mıdır? Mümkün olduğunca doğal ürün yemek için bu sene sizlerin de yardımıyla hummalı bir domates, salatalık, roka vs. yetiştirme çalışması içindeyim.Bu gübre gibi bir şey mi, zararsızsa bu domateslere falan da uygulasam mı, yoksa hiç karıştırmasam mı? Ben hiç atmayayım diyorum ama sıfır zararlı bir şeyse, meyve tutmaya faydası olacağı yazıyor üzerinde, belki kullanılabilir.
Gübreler zararlı değildir ancak doğal yetiştiricilik yapmak istiyorsanız kimyasal gübre ve ilaç kullanmayınız. Organik gübre, humik asit ve fulvik asitler, aminoasitler, deniz yosunu özütleri kullanınız. Özellikle deniz yosununu hiç unutmamanızı öneririm.
Desteğiniz için teşekkürler.
Cevapları sorunuzun içine dağıttım :)
Tamam, çok teşekkürler.Zaten organik gübre desteğiyle hazırladım tüm toprakları, en iyisi hiç bulaştırmayayım bu kimyasalları :)
Deniz yosunu nasıl kullanılır?
Bir işlemden geçmesi gerekir sanırım.
Denizden çıkan yosunu aynen bahçeye atsak, tuzlu olmaz mı?
Serde balıkçılık var ya,yosun bulmak kolay.:p
Mine Pakkaner
24-03-2007, 23:04
Yok bu dediğim deniz yosunu özütü, okyanuslarda yetişen makro alglerden elde edilen alginat tuzları diyebiliriz. İçinde amino asitler, bazı vitaminler de oluyor.
Aslında İskoçya'da köylüler okyanustan hasat edilen yosunları yıkayıp kurutup tarlalarına karıştırıyorlarmış.
Laminaria ve Ascophyllum en fazla kulanılanları. Bizdekiler olur mu bilmiyorum. Ancak tarımda kullanılan alginatların elde edildiği makro algler soğuk denizlerde yetişiyor.
Mahmut Leventoğlu
25-03-2007, 13:31
Mahmut Bey merhaba http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif
Bunu atlamış mıyım çok özür dilerim.:o
Mahmut Bey kahve ve çay posaları kompostların karışımına giriyor. Bunları uygun bir şekilde biriktirip kompostlaştıktan sonra kullanmak mümkün. Bunu nasıl yapacağımızı http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2181 başlığındaa konuşmuştuk hatırlar mısınız? Bu arada siz otelin baçesinde arkalarda biryerde bir kompost çukuru mutlaka açmalısınız. Seneye organik gübreniz hazır olur.
Selam ve sevgilerimle.
Örtmenim çok teşekkürler yanıtlarınız için. Bizim otelde bir kompost çukuru oluşturduk.Çok iyi olacak. Teşekkürler; işlerinizde kolaylıklar dilerim.:))
Yok, bu dediğim deniz yosunu özütü, okyanuslarda yetişen makro alglerden elde edilen alginat tuzları diyebiliriz. İçinde amino asitler, bazı vitaminler de oluyor.
Tüh be. Beleşten gübre mi bulduk acaba demiştim.:p
Yine de bir denesem ne olur acaba?
Tuzunu yıkar, akıtır, bir köşede denerim.:o
Ferda Ülkümen
02-04-2007, 14:27
Mine Hanım;
Her yıl yaptığım gibi çeşitli firmalardan,değişik çiçek tohumları alıp bir kısmını ektim,filizlendiler.Hepsi aynı mekanda,aynı toprağı kullandım,aynı suyu verdim.Üç firmanın fideleri gayet sağlıklı,diğer bir firmanın tohumlarından çıkan fidelerin renkleri tuhaf görünüyor,yapraklarında beyazlıklar var.Hiç rastlamadığım birşey.Acaba bu bir hastalıkmı? diğer sağlıklı fidelere de bulaşabilirmi?
Mine Hanım Merhaba,
Öncelikle dergideki yazınızı çok beğendim ve büyük bir ilgiyle okudum çünkü benimde bir tane yelken çiçeğim var. Şimdi üzerinde açmak üzere olan bir çiçeği var (tomurcuk deniyor mu bilemedim) ve oldukça sağlıklı görünüyor ancak saksısını değiştirmem gerekiyor. Aslında bir iki ay önceden değiştirmem gerekiyordu ama yapamadım. Şimdi çiçeği açamak üzereyken saksıyı değiştirmek doğru olur mu acaba?
Bir arkadaşım da yelken çiçeğini,hatta tüm çiçekleri, saksı tabağına su dökerek sulamam gerektiğini söyledi bu konuda ne dersiniz? Cehaletimi hoşgörün bu işlere yeni yeni merak sardım ben.
Teşekkürler...
http://www.atamer.gen.tr/adine.jpg
Bu çiçeğin adını öğrenmek istiyorum...
Ankarada herdem yeşil bir bitki.. kokulu..
bitki zaten sadece bu yapraklardan oluşuyor... bir apartmanın bahçesinde yerde yanyana bu yapraklardan oluşuyor...
sukranayalp
02-04-2007, 19:37
Yaprakalrı mı kokulu Sn Atamer? Tam bilgi vermemişsiniz.Sadece yaprakları kokulu ise kokusunun daha çok neye benzediğini söyleyebilir misiniz?
Mine Pakkaner
02-04-2007, 20:55
http://www.atamer.gen.tr/adine.jpg
Bu çiçeğin adını öğrenmek istiyorum...
Ankarada herdem yeşil bir bitki.. kokulu..
bitki zaten sadece bu yapraklardan oluşuyor... bir apartmanın bahçesinde yerde yanyana bu yapraklardan oluşuyor...
Atamer, bitkinin tek yaprağının değil tüm görünüşünün fotoğrafını görmek isterim. Bu şekilde ne yapıda olduğunu yaprak dizilişini, boyunu posunu vs. görebiliriz. Çiçekleri ne renk örneğin, hangi mevsim açıyor vs. Şu tek yaprakla bitkiyi tanımadım, diğer bilgileri de verirseniz el birliği ile buluruz umarım.
Mine Pakkaner
02-04-2007, 21:18
Mine Hanım;
Her yıl yaptığım gibi çeşitli firmalardan,değişik çiçek tohumları alıp bir kısmını ektim,filizlendiler.Hepsi aynı mekanda,aynı toprağı kullandım,aynı suyu verdim.Üç firmanın fideleri gayet sağlıklı,diğer bir firmanın tohumlarından çıkan fidelerin renkleri tuhaf görünüyor,yapraklarında beyazlıklar var.Hiç rastlamadığım birşey.Acaba bu bir hastalıkmı? diğer sağlıklı fidelere de bulaşabilirmi?
Ferda Hanım, resim parlamış net değil.Ama hastalık olduğu kesin. Sanki virüs hastalığı gibi. Ben olsam o fideleri hemen imha ederim. Ekim yaptığınız bulaşık harcı da az miktardaysa atın.
Mine Pakkaner
02-04-2007, 21:22
Mine Hanım Merhaba,
Öncelikle dergideki yazınızı çok beğendim ve büyük bir ilgiyle okudum çünkü benimde bir tane yelken çiçeğim var. Şimdi üzerinde açmak üzere olan bir çiçeği var (tomurcuk deniyor mu bilemedim) ve oldukça sağlıklı görünüyor ancak saksısını değiştirmem gerekiyor. Aslında bir iki ay önceden değiştirmem gerekiyordu ama yapamadım. Şimdi çiçeği açamak üzereyken saksıyı değiştirmek doğru olur mu acaba?
Bir arkadaşım da yelken çiçeğini,hatta tüm çiçekleri, saksı tabağına su dökerek sulamam gerektiğini söyledi bu konuda ne dersiniz? Cehaletimi hoşgörün bu işlere yeni yeni merak sardım ben.
Teşekkürler...
Köklerine zarar vermeden, sarsmadan saksıyı değiştirebilirsiniz.
Siz genel kural olarak saksıları üstten sulamaya devam edin. Son senelerde saksılarda sadece torf kullanılması ve ev yetiştiricilerinin de sulama suyunu iyi ayarlayamaması sonucu bu durum iyice yaygınlaştı. Kuruyan torf suyu hızla alta geçiiriyor ve tabaktan geri çekiyor. Anca bu durum bitkide strese yol açıyor veya kök hastalıkları başlıyor. Siz iyisi mi suyu kaçırmadan üstten sulama yapın.
Ferda Ülkümen
02-04-2007, 21:55
Ben de şüphelendim Mine Hanım.Onları üzülerek yok edeceğim.
Böyle bir sorun bahçemde de oldu.Tigemden üç yıl önce aldığım japon eriği fidanının mantari hastalığa benzer şekilde yaprakları buruşuyordu.Şakayıkları görmek için gittiğimde Ekayaya bahsettim,O fidanların virüslü çıktığını ve imha ettiklerini anlattı.Meyvaları da çok güzel,nektarine benziyor,bir ilacı yokmu?imha etmeye kıyamıyorum.
Mine Pakkaner
02-04-2007, 22:21
Ferda Hanım maalesef virüs hastalıklarının henüz tam bir tedavisi yok.
Aranıza henüz yeni katıldım. Birçok konuyu izleyip öğrenmeye çalışıyorum. Balkonumda kocaman bir begonvil ağacım var ondan çelikleme yoluyla çoğaltabilirmiyim. Geçen sene denedim olmadı. Bir de Yasemin de aynı yöntemle mi olması gerekiyor.
Ne kadar çok öğrenmem gereken şey var . Ama ne hikmetse elim mi uğurludur nedir 200 taneye yakın çiçeğim var.
Birde balkon çiçeklerine nasıl bir gübre kullanabilirim. Çok oldum biliyorum, Teşekkür ederim
http://www.atamer.gen.tr/adine.jpg
Bu çiçeğin adını öğrenmek istiyorum...
Ankarada herdem yeşil bir bitki.. kokulu..
bitki zaten sadece bu yapraklardan oluşuyor... bir apartmanın bahçesinde yerde yanyana bu yapraklardan oluşuyor...
http://www.atamer.gen.tr/budane1.jpg
Tam görünümüde bu...
Mine Pakkaner
05-04-2007, 14:52
Aranıza henüz yeni katıldım. Birçok konuyu izleyip öğrenmeye çalışıyorum. Balkonumda kocaman bir begonvil ağacım var ondan çelikleme yoluyla çoğaltabilirmiyim. Geçen sene denedim olmadı. Bir de Yasemin de aynı yöntemle mi olması gerekiyor.
Ne kadar çok öğrenmem gereken şey var . Ama ne hikmetse elim mi uğurludur nedir 200 taneye yakın çiçeğim var.
Birde balkon çiçeklerine nasıl bir gübre kullanabilirim. Çok oldum biliyorum, Teşekkür ederim
Begonvilya için http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1695&page=2&highlight=begonvilya başlığına, yasemin için http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3548 başlığına bakınız.
Mine Pakkaner
05-04-2007, 14:54
http://www.atamer.gen.tr/budane1.jpg
Tam görünümüde bu...
Atamer bitkinizi tanımlayamadım, diğer arkadaşlardan da destek alalım.
Bilen yok mu, arkadaşlar?
Merhaba,
Benim de gardenyamla ilgili sorunum var . Gardenyamın önce birkaç tomurcuğu sarardı, şimdide yaprakları sararmaya başladı .Sararma yapraklarda damarların arasından değil kenarlardan başladı. Mine Hanımın tarifinizi uygulayacağım ama toprağından çok emin değilim, toprağını değiştirmek istiyorum. Gardenyanın üstü tomurcuk dolu. Tomurcuklu iken toprağı değiştirmem durumu daha da kötüleştirir mi?
Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Mine Pakkaner
05-04-2007, 15:44
Sayın Tsrl hangi tarifimi uygulamayı düşündüğünüzü anlayamadım. Toprağı şu aşamada değiştirmeyiniz. Ancak bitkiyi sarsmadan, toprağını dağıtmadan saksı değiştirip taze toprakla destekleyebilirisiniz. Sararan yapraklar genç yapraklar mı, yaşlı yapraklar mı, bir fotoğraf çekip yollar mısınız? Yalnız bitki yaprakları üzerinde flaş parlaması olmamasına dikkat ediniz. Bir de Bitkilerde Fizyolojik Hastalıklar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=2981) başlığını dikkatle okuyunuz. Burada cevabınızı bulabilirsiniz.
Bitki ne kadar zamandır sizde. Nasıl bir yerde duruyor, nasıl bakıyorsunuz bunları anlatmanızı da rica edeyim.
sukranayalp
05-04-2007, 15:46
Sn Atamer
çiçekleri kokulu ve kahverengi bir sap üzerinde bir merkezden çıkmış, yaklaşık 5 adet pembe çiçekli bir yer örtücü mü?
Bu sorulara evet diyorsanız = Geranium .(Türkçe adını bilmiyorum.)
Mine Pakkaner
05-04-2007, 15:57
Şükran Hanım tek yaprağa detaylı bakmak isterseniz burada.
http://www.atamer.gen.tr/adine.jpg
Geranium ve Pelargonium aynı. Yani Türkçe'de sardunya çeşidi.
sukranayalp
05-04-2007, 21:26
Mine hn. Pelargonium ve Geranium aynı bitkiler değiller. Familyaları aynı sadece. Geranium 'un çiçekleri - eğer Malva çiçeğini biliyorsanız- Malva'nın çiçeğine benzer. Katmersizdir. Y da daha yakın tarif olarak yonca çiçeğini vereyim . Oxalis diğer adıyla. Pelargonium bitkisinde ise çiçekler yığın halindedir. Küme kümedir. Ayrıca Geranium 'un yeşil yaprakalrı sardunya (pelargonium) kadar tüylü değildir. Genel ortak özellik olarak söyledim. Alttürlere inince belki benzer özellikler görebiliriz. Yine de Geranium'un Türkçe karşılığını bilmiyorum. Eğer buna da sardunya diyorsak yanlış isimlendirmiş oluyoruz. Ayrıca Türk milleti olarak Sardunya'ya (Pelargonium'a) alışığız ama Geranium'a alışık değiliz.
Atamer bitkinizi tanımlayamadım, diğer arkadaşlardan da destek alalım.
Bilen yok mu, arkadaşlar?
Itır değil mi?:confused:
Eskiler yetiştirirdi, çiçek açar mı hatırlamıyorum ama yaprakları güzel kokardı.
Mine Hanım,
gardenyayı 31 Mart cumartesi aldım , yemyeşil tomurcuk dolu ve oldukça sağlıklı görünüyordu. Önce güneşliğin arkasından (güneşlik dediğime bakmayın oldukça aydınlık bir yerdi) kalorifere yakın bir noktaya koydum ama pazartesi günü itibarı ile sararmaya başladı.Sizin tarifiniz dediğim limon tuzu ile karıştırılmış su (şehir suyu değil içme suyu kullandım)ile biraz suladım, iki gün sonrada demirsülfatlı su ile suladım, yapraklarını da sulamayı ihmal etmedim. Ama hala sararma devam ediyor. Sararma önce tomurcuktan başladı sonra yaşlı yapraklara sıçradı. 'Yerini mi sevmedi' diye düşünüp mutfağa aldım orada aydınlık ama bizim mutfak camı sürekli açık acaba camdan mı etkilendi birtürlü çözemedim.Yaprakların altına üstüne baktım herhangi bir asalak bulamadım ama bazı genç yapraklarında şekilleri biraz bozuk (yaprak canlı parlak,tek tarafları büzüşmüş gibi)
Resimleri eklemeye çalışıyorum umarım başarabilirim, ilginiz için çok teşekkür ederim.
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=8933&stc=1&d=1175802147
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=8934&stc=1&d=1175802232
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=8935&stc=1&d=1175802307
sukranayalp
05-04-2007, 22:26
Sn Balıkçı Itır değil.
lerdemir
05-04-2007, 22:31
Sayın tsrl,
Sulama sıklığınız nedir?
Acaba sorununuz aşırı sulamadan kaynaklanıyor olabilir mi ki?
Sn Balıkçı Itır değil.
Benzemiyor mu?
Gerçi ıtır da sardunya sülalesindenmiş ya neyse.
Ustaların bilmediğini ben bilecek değilim ya.:p
Sn lerdemir,
çiçeği alalı henüz 6 gün oldu iki deya suladım . Aldığımda toprağı nemli idi , sararmaya başlayınca limon tuzu ve demir sülfatlı su verdim ama fazla değil.
Sanırım saksıda ufak çaplı direnaj mevcut içinde ufak taş parçaları var, ayrıca altı delikli olan saksılardan fazla vermediğim halde suyun fazlasını atabilir diye düşünüyorum.Yanılıyorda olabilirim tabii.
sukranayalp
05-04-2007, 22:46
Sn balıkçı 709 ve 805 nolu Atamer'in mesajındaki bitkiden bahsediyoruz. Bu bitki bir geranium. Pelargonium (sardunya) da değil, ıtır da değil. Fotoğrafa bakınca her ikisinin de olmadığını anlayacaksınız.
sukranayalp
05-04-2007, 22:54
797 ve 805 nolu yazılara bakın, (yanlış numara vermişim)
Mine Pakkaner
06-04-2007, 00:10
Mine hn. Pelargonium ve Geranium aynı bitkiler değiller. Familyaları aynı sadece. Geranium 'un çiçekleri - eğer Malva çiçeğini biliyorsanız- Malva'nın çiçeğine benzer. Katmersizdir. Y da daha yakın tarif olarak yonca çiçeğini vereyim . Oxalis diğer adıyla. Pelargonium bitkisinde ise çiçekler yığın halindedir. Küme kümedir. Ayrıca Geranium 'un yeşil yaprakalrı sardunya (pelargonium) kadar tüylü değildir. Genel ortak özellik olarak söyledim. Alttürlere inince belki benzer özellikler görebiliriz. Yine de Geranium'un Türkçe karşılığını bilmiyorum. Eğer buna da sardunya diyorsak yanlış isimlendirmiş oluyoruz. Ayrıca Türk milleti olarak Sardunya'ya (Pelargonium'a) alışığız ama Geranium'a alışık değiliz.
Şükran Hanım önce teşhisinize katılıyorum,sanırım bitki Geranium dalmaticum. Elimdeki kitaplar da öyle diyor. İnternette de arama makinaları ile bu ismi taradığımda aynı yaprak yapısına ulaşıyorum. Gerçi şu an baktığım kitabımda çok daha belirgin ve teşhisi kolaylaştıran bir resim mevcut.
Ancak geranium olarak geçen çeşitlerin pek çoğu birer Pelargonium. Pelargoniumun bütün çeşitlerinde çiçekleri küme halinde değildir. Bunu bilirsiniz, örneğin Pelargonium peltatum. Bu arada Pelargonium peltatum 'un İngilizce ismi de ivy leafed geranium.
http://www.herbsociety.org/pelargonium/ptaxonomy.php
http://hgic.clemson.edu/factsheets/hgic1164.htm
http://www.ces.ncsu.edu/depts/hort/hil/hil-8504.html
http://www.botany.com/pelargonium.html
Vallahi Şükran Hanım ben de tam olarak anlamış değilim. Geranium' ları da hep bu linklerdeki gibi sebeplerle sardunyalar içinde gördüm. Hatta tohum siparişi verdiğimiz kataloglarda bile öyle geçiyorlardı. S&G firmasının ve Benary'nin çok güzel sardunyalarını yetiştirdim zamanında.İzmir' deki spesyalist sardunya yetiştiricisi Avrupa çiçekçiliğin bana verdiği orjinal sardunya kataloğunda da Geranium's deyip yanına Pelargonium sp. şeklinde düşülmüş notlar var. Çelikleri yurtdışından getirtip burada yetiştiriyorlar.
Kısaca durum bu. :)
Ha bir de sardunyaların bazı çeşitlerine (Pelargonium grandiflorum) İzmir' de halk arasında ceren-ceran veya canan denir. Bunun da Geranium isminden geldiğini düşünüyorum.
Mine Pakkaner
06-04-2007, 00:35
Mine Hanım,
gardenyayı 31 Mart cumartesi aldım , yemyeşil tomurcuk dolu ve oldukça sağlıklı görünüyordu. Önce güneşliğin arkasından (güneşlik dediğime bakmayın oldukça aydınlık bir yerdi) kalorifere yakın bir noktaya koydum ama pazartesi günü itibarı ile sararmaya başladı.Sizin tarifiniz dediğim limon tuzu ile karıştırılmış su (şehir suyu değil içme suyu kullandım)ile biraz suladım, iki gün sonrada demirsülfatlı su ile suladım, yapraklarını da sulamayı ihmal etmedim. Ama hala sararma devam ediyor. Sararma önce tomurcuktan başladı sonra yaşlı yapraklara sıçradı. 'Yerini mi sevmedi' diye düşünüp mutfağa aldım orada aydınlık ama bizim mutfak camı sürekli açık acaba camdan mı etkilendi birtürlü çözemedim.Yaprakların altına üstüne baktım herhangi bir asalak bulamadım ama bazı genç yapraklarında şekilleri biraz bozuk (yaprak canlı parlak,tek tarafları büzüşmüş gibi)
...
Gardenya sudaki yüksek pH yüzünden bu kadar hızla sararmaz. Ayrıca bu şekilde sararmaz. pH yüksek olursademir eksikliği baş gösterir doğru ama burada demir eksikliği yok. Demir eksikliğinde sararma genç yapraklarda görülür ve damarlar arasıdır. Damarlar yeşil kalır.Sararma sizdeki gibi yaprağın bir bölgesiyle sınırlı kalmaz. Bütün yüzeyde olur.
Bitkinizin yeni yerine tepki verdiğini düşünüyorum. 3 gün içinde aniden bu duruma gelmesi başka birşeyi düşündürmüyor. Yerini sabitleyin ancak sürekli esintiye de maruz kalmasın. Nasıl bir ortamdan çıktığını bilmiyoruz, alıştırılması gerek. İzmir'de dış mekanda rahatça ve sorunsuzca yetişiyor ancak kuytu noktalarda olması şartıyla.
Aşırı veya az sulama, yetersiz ışık (aslında dış mekan bitkisi bir çalıdır, güneşli ortamı sever, iç mekanda doğu pencereleri idealdir.), sık yer değiştirme, yüksek gece sıcaklığı, gündüz yüksek sıcaklık veya ısı kaynağına yakın olma bitkiyi strese sokar. Sararma ve gonca dökümü başlar. Bitkiyi 1/3 torf, 1/3 bahçe toprağı ve 1/3 kompost içeren bir harca geçirin. Kökleri bozmayın. Çiçekli bitkiler için bir besin vermeye başlayın ve sonbahara dek sürdürün. İki sulama arasında saksı harcının hafif kurumasına izin verin. Çok ıslak toprak da bu sorunlara yol açar.
Mine Hanım,
verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim , yazdıklarınıza dikkat edeceğim umarım çiçeğim ölmeden evde sevebileceği bir yer bulabilirim.
bahadınlı
08-04-2007, 00:00
Merhaba... Güneş almayan bahçemde hangi bitkileri yetiştirebileceğime dair bilgi verirseniz çok sevinirim. Hele bir de çiçek açarlarsa değmeyin keyfime...
Merhaba Mine Hanım,
"Bitki hastalıkları ve zararlıları için yardım hattı" başlığına da yazmıştım ama cevap alamadım, doğrudan size sorayım dedim.
Bonsai yapmak için aldığım mazı fidanım yapış yapış olmuş, küçücük böcekler var. Ali Hocam' a da sordum ama emin olamıyorum, nedir bunun adı? Ona göre önerdiğiniz ev yapımı ilaçlardan faydalanırım belki.
Ali Hocam basınçlı suyla temizleyebileceğimi söyledi ama her yeri yapışkan olmuş bile. Ne yapacağım şimdi ben?
Teşekkürler.
ceviz ağacı
10-04-2007, 11:56
bu yıl çimlerim berbat durumda 6 tane köpeğim vardı ve kış boyunca çimlerimi mahvettiler şu anda onları kesinlikle bahçeye sokmuyorum ama çimlerim öldü ,sizce tekrar düzelirlermi?
Ben şu işlemleri uyguladım ama doğrumu yaptım bilmiyorum
1-ince tırmıkla bütün ölü çimleri temizledim
2-Tüm bahçeye azotlu gübre serptim
3-tamamen kelleşmiş yerlere yama çimi attim ve üzerine hayvan gübresi döktüm ama yabancı ottan korktuğum için bazı yerlere toprak attım
4-bolca suladım ve şimdi bekliyorum
,teşekkürler9089
ceviz ağacı
10-04-2007, 13:23
ben uzman değilim ama tecrübelerime dayanarak ortanca,çuha ,şimşir yetiştirebilirsiniz
abdulkerimsagay
10-04-2007, 23:09
ceviz ağacı, çimler için :
1-ince tırmıkla bütün ölü çimleri temizledim
2-Tüm bahçeye azotlu gübre serptim
3-tamamen kelleşmiş yerlere yama çimi attim ve üzerine hayvan gübresi döktüm ama yabancı ottan korktuğum için bazı yerlere toprak attım
4-bolca suladım ve şimdi bekliyorum
diyorsunuz, yaptıklarınız doğru. Hayvan gübresi hariç. Artık çok çeşitli hem de organik kompoze gübreler var. Bunları deneseydniz. Ayrıca çok bol sudan ziyade sık sık sulama yapmak kurtarılması düşünülen çimler için daha iyi olacaktır. Kurtaramadığınız noktalara yeniden çim ekiyormuş gibi çapalama işle
mi yapıp, mil toprakla toprağı zenginleştirin ve çim tohumlarını ekin. Başkaca bir şey yok. Ama durum fotoğraftaki gibi ise sanırım o çimler kurtulacaklar.
İyi geceler.
Mine Pakkaner
10-04-2007, 23:38
Eger o yanıklıklar idrar ve dışkı yanığıysa o noktaları önce çok bol sulayıp toprağı yıkadığınızı ve sonra yama yaptığınızı varsayıyorum. Yamalarınız çıktıktan sonra Turf-Set isimli çim aktivatörünü etiket dozunda kullanınız.
Mine Pakkaner
10-04-2007, 23:42
Merhaba Mine Hanım,
"Bitki hastalıkları ve zararlıları için yardım hattı" başlığına da yazmıştım ama cevap alamadım, doğrudan size sorayım dedim.
Bonsai yapmak için aldığım mazı fidanım yapış yapış olmuş, küçücük böcekler var. Ali Hocam' a da sordum ama emin olamıyorum, nedir bunun adı? Ona göre önerdiğiniz ev yapımı ilaçlardan faydalanırım belki.
Ali Hocam basınçlı suyla temizleyebileceğimi söyledi ama her yeri yapışkan olmuş bile. Ne yapacağım şimdi ben?
Teşekkürler.
Mazınız bitlerin salgısı dolayısıyla yapış yapış. Bunun üzerinde mantar hastalığı gelişip fumajine yakalanması da mümkün. Arap sabunlu bir terkibi 5 günde bir uygulayın. Ya da doğrudan bir insektisit kullanın.
çiçeksever
15-04-2007, 12:16
benim bahçedeki sümbüllerim şu anda yeni açtı.Yanında yavru soğanlar var, Onlar da yaprakta.Onları şimdi mi ayırayım yoksa çiçeği geçtikten sonra mı?
ceviz ağacı
16-04-2007, 09:11
sevgili abdülkerim sagay
ilginize teşekkürler ama bu mil toprağı nedir her yerde bunu görüyorum ,ne olduğunu bilmiyorum.
Mine Pakkaner
20-04-2007, 19:56
benim bahçedeki sümbüllerim şu anda yeni açtı.Yanında yavru soğanlar var, Onlar da yaprakta.Onları şimdi mi ayırayım yoksa çiçeği geçtikten sonra mı?
Çiçeği geçtikten sonra ayırınız.
Sevgili Mine Hanım,
Prof.Dr.İ.Suad ÜRGENÇ'in "Ağaç ve Süs Bitkileri Fidanlık ve Yetiştirme Tekniği" isimli İstanbul Üniversitesi Orman fakültesi yayınlarından olan kitabını satın almak istiyorum. Ama internet ortamında satış noktaları bilgisine ulaşamadım.Bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.Teşekkür ederim.
Mine Hanım merhaba.
Elimde dalından koparılmış kahve meyvesi var. Tohumunun ekimiyle ilgili hiç bilgim yok. Yardım edebilirseniz sevinirim. Çok teşekkürler.
çoban püskülü
29-04-2007, 22:08
sevgili Mine Hanım,ben bu soruyla değerli vaktinizi aldığım için çok üzgünüm ama ben bunu ilgili foruma yazdım fakat hiçbir cevap alamadım,sanırım zamanlamam yanlıştı veya kimsenin bu konu hakkında fikri yoktu.benim mum çiçeğimin toprağında mantara benzer oluşumlar var ama bunlar sudaki kireçten değil sanırım,ayrıca bunların üstünde beyaz küçük böcekler dolaşıyor ve topraktan kırkayak benzeri küçük böcekler çıkıyor.ne yapabilirim?hangi ilaç iyi gelir?ona çok zor sahip oldum öncekini yaşatamadım,yardımcı olursanız çok sevinirim.zamanınızı aldığım için ayrıca özür dilerim.yardımınız için şimdiden teşekkürler.saygılar.
Mine Pakkaner
29-04-2007, 23:08
Topraktaki böcekleri Malathion WP 25 ile öldürebilirsiniz. Ya da ev yapımı ilaçlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3062)ı bir okuyun. Topaktaki beyaz mantar gibi oluşumları üstten temizleyip toprağın 1 cm lik kısmıyla beraber atın ve taze toprak ilave edin. Suyunuzun çok kireçli oluğu kesin.
Mine Pakkaner
29-04-2007, 23:18
Sevgili Mine Hanım,
Prof.Dr.İ.Suad ÜRGENÇ'in "Ağaç ve Süs Bitkileri Fidanlık ve Yetiştirme Tekniği" isimli İstanbul Üniversitesi Orman fakültesi yayınlarından olan kitabını satın almak istiyorum. Ama internet ortamında satış noktaları bilgisine ulaşamadım.Bu konuda yardımcı olursanız çok sevinirim.Teşekkür ederim.
Maalesef bu eseri nette nereden temin edebileceğinize dair bir bilgim yok. Keşke yardımcı olabilseydim.
Mine Pakkaner
29-04-2007, 23:36
Mine Hanım merhaba.
Elimde dalından koparılmış kahve meyvesi var. Tohumunun ekimiyle ilgili hiç bilgim yok. Yardım edebilirseniz sevinirim. Çok teşekkürler.
Meyveyi 24 saat suda bırakıp yumuşatın sonra içinden tohumları çıkarın ve güzelce temizleyin, üzerinde hiç meyve eti kalıntısı olmasın. Sonra tohumu suya koyun, yüzenler çimlenmeyecek demektir. Dipte kalanları alın, havadar bir yerde 3-4 gün bekletin. Sonra tohumları torf ve kum karışımına ekin. Üzerine kendi kalınlığı kadar kapak serin. Sıcak bir yerde nemli tutarak çimlenmelerini bekleyin, yalnız çok ıslak olması çürümeye sebep olur.
Meyve zaten kiraz kadar taze. Dalından kopardık. Meyvenin kurumasını mı beklemek gerek? Çok teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
01-05-2007, 07:52
Meyve yeterli olgunluğa ulaştıysa eti şimdiden temizleyebilirsiniz. Sahi, olgun değil mi?
İri bir kiraz gibi. Eti temizleyip kurutuyorum o halde. Teşekkürler.
Penelophe
02-05-2007, 16:09
Sayın Mine Hanım
Aralık ayında ikeadan çiçeğine ve kokusuna vurularak gardenya almıştım. Üzerinde bir çiçek ve 18 tomurcuk vardı. Üzerinde yazan bakım talimatlarına (*yapraklarına düzenli olarak su püskürtün. *yerini sık değiştirmeyin.* direk güneş almayan ama ışıklı ortamda tutun. *Kireçsiz su ile sulama yapın.) uyarak bakmaya çalıştım. haftada 1 kez yapraklarına su püskürttüm.Sürekli konuştum onunla.. yani herşeyi yaptım ama; sonuç hüsran oldu. ilk önce tomurcukları diplerinden çürümeye başladı. çiçekli bitkiler için bitki besini verin dedi çiçekçi. verdim ama olmadı hiç tomurcuk kalmadı. sonrada o canlı yaprakları döküldü ve sonunda kurudu. tekrar ikeadan aynısından aldım. bu kez başka bir yere koydum. yine aynı şeyler oldu. bu kez birde yapraklarda büzülme meydana geldi. ve sonunda oda öldü. Bir arkadaşımda aldı aynısından ve oda başaramadı. sonunda pes ettim. ama geçen gün bir çiçek üretim yerinde tanesi 1 ytl gibi komik bir fiyattan (ikeadakine oranla),2 tane tomurcuklu ve plastik torbaların içine ekilmiş çelik aldım. Ve hala saksıya ekemedim korkumdan. bu seferde aynı hüsranı yaşamak istemiyorum. sizden ricam
*nasıl bir saksıya ekmeliyim?
*ne kadar sıklıkla sulamalıyım?
*yapraklarına ne kadar sıklıkla su püskürtmeliyim?
*tomurcuklarına su değmesi problem yaratır mı? Yaratırsa nasıl su püakürteceğim?
*koçtaşta satılan topraklar ekim için uygun mu?
*nasıl bir yerde durması gerekir?
isterseniz resimlerinide ekleyebilirim.şimdiden çok teşekkürler..
Sevgili Mine Hanım,
Mail adresime; Reply to post 'Mine Pakkaner'e soralım (zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj) konulu, agaclar.net gönderili ve "Dear uyartem" diye başlayan izgilizce-Türkçe karışık yazımlı mesajlar geliyor.
Bu durum site ile mi ilgili yoksa zararlı mesajlar mı? Site ile ilgili ise bu mesajları almamak için ne yapmalıyım.((Örneğin mesajlardan birinin içeriği sizin yazdığınız 841 nolu mesaj.))
Sevgili qxyl,
ben de geçenlerde bir gardenya aldım ama sizin tecrübelerinizi okuyunca gözüm korktu desem yeridir. Çok faydalı sorular sormuşsunuz teşekkür ederim ben de merakla Sevgili Mine Hanım'ın cevabını bekliyorum.
Sevgiler
Penelophe
03-05-2007, 08:11
Sevgili qxyl,
ben de geçenlerde bir gardenya aldım ama sizin tecrübelerinizi okuyunca gözüm korktu desem yeridir. Çok faydalı sorular sormuşsunuz teşekkür ederim ben de merakla Sevgili Mine Hanım'ın cevabını bekliyorum.
Sevgiler
Sayın Selenn,
Umarım sizinkiler benimkiler gibi olmaz. Ya aslında bende çok üzerine düştüm, olmazsa olmaz gibi baktım olaya, biraz da bana inadına yaptı gardenyalar sanki:) Birde şey var bazı yerlerde çok nazlı olduklarını, toprağın phsının çok önemli olduğu, gölgeden hoşlandığı vs.. yazıyor bazı yerlerde ise; arsız oldukları, güneşi sevdikleri vs.. yazıyor hangisi doğru bilemiyorum.. umarım Sayın Mine Hanım bu konuya bir açıklık getirecektir.
denizakvaryumu
03-05-2007, 08:44
Ödemişte Tire de gardenyaların dışarda yetiştiğini gördüm...ve çok da sağlıklılar..
Bu konuda benim tercihim bundan sonra yerli gardenya dan yana olacak...
Ancak büyük marketlerde hep ithal gardenya var...
Denizakvaryumuna katılıyorum yerli Gardenyalar daha dayanıllı.Görünüş olarak belki ithal olanlar kadar gösterişli olmayabilir ama hiç olmassa kanaatkarlar.Ayrıca marketlerde satılan çiçeklerin tüketiciye gelene kadar, yetiştirildikleri ortamda gerek gübre, gerekse başka bir şey adı altında ,ne kadar çok sentetik maddeye maruz kaldığınıda unutmamak gerekir.Bence bu yüzden evimize gelen bu bitkiler aynı şartları bulamadığından yaşamlarını sürdüremiyorlar
Uyartem, bu konuya abone olup, konuya gelen mesajları mail olarak alma seçeneğini şeçmiş olabilir misiniz?
Abone olduğunuz konular seçeneğinden bir kontrol edin.
Bendeki de yerli Gardenya. Bakalım nasıl olacak gelişimi.İnternette çok çelişkili ifadeler var. bazı yerlerde çok kolay bakımı olduğu yazarken bazılarında ise dikkat edilmesi gerektiği yazıyor. Galiba önemli olan ışık ve su kontrolü. Bunlara dikkat edersek neden çiçek açmasın:)
Penelophe
03-05-2007, 14:23
Sanırım şimdi aldıklarımın ikiside yerli gardenya. umarım bu kez başarırım. ama hala Mine hanımdan cevap bekliyorum. daha ekmedim korkumdan poşetlerinin içinde bekliyorlar Mine hanım.
yaramaz_tekniker
03-05-2007, 19:07
Evet sayın Klimanjaro yavaş salınımlı gübre...
ben eskiden reçine bazlı olanladan kulanmışdım sanırım bu zeolit bazlı bir ürün...
reçineler saksı harcı dışında hydroponik şekilde yani hydrokültürde batarya misali kullanmışdım ancak bu doğalmineral bazlı bir ürün olduğundan saksı harcına karıştırmak mümkün...MÜŞ...
saygılar
OSMOCOT RECİNE KAPLAMALI YAVAŞ SALINIM TEKNOLOJİSİNİ KULLANILDIĞI Bİ ÜRÜN http://www.agrium.com.tr/osmocoteexact.html
Uyartem, bu konuya abone olup, konuya gelen mesajları mail olarak alma seçeneğini şeçmiş olabilir misiniz?
Abone olduğunuz konular seçeneğinden bir kontrol edin.
Sizin belirttiğiniz gibi imiş.Düzelttim, teşekkür ederim.
Penelophe
04-05-2007, 08:36
Sonunda çektim resimlerini, bunlar yerli mi şimdi? Nereden anlayacağım?
Mine Hanım bu sefer önce teşekkür ediyorum. Onca işiniz arasında burada bizlere yardım etmeye çalıştığınız için.
Uzun uğraşla bulabildiğim GÜVEY FENERİ tohumlarını bir türlü çimlendiremedim. Sert kabuklu bir tohum olsa beceremedim diyeceğim ama tohumlar biber tohumlarına çok benziyor . İçten yardımlarınız için, içten teşekkürler.
http://bahcevan.com/?m=199810
bonjour40
06-05-2007, 19:58
Merhaba Mine hanim
Gullerimin bazilarina birseyler oldu bu sene.
Once havalar iyi gitti erken uyandilar o yuzden ilk cikan yapraklar "kavruldu" dedim ama sonradan baktim ki sonradan cikan yapraklar da ayni durumdalar
Problem cikan yapraklarin kuvvetsiz ve "yoluk" :dilli: ve cansiz olmalari
Allttaki yapraklar ise acik yesil renkteler. Bu bana azot eksikligini hatirlatiyor ama koklerinde bolca dogal ve yanik inek gubresi koymustum. ;)
Asagidaki resimlere baktiginizda siz birseyler goruyormusunuz
simdiden tesekkurler
Mesut Gunaydin
Mine hanım bu aralar başını kaşımaya vakit bulamıyor, belki cevabını almak için bir kaç gün beklemen gerekebilir.
bonjour40
06-05-2007, 20:52
Merhaba
Kaderimse beklerim:(
saka bir yana uygun bir zamanda cevaplar umarim
uyariniz icin tesekkurler
Mine Pakkaner
06-05-2007, 22:44
Sayın Mine Hanım
Aralık ayında ikeadan çiçeğine ve kokusuna vurularak gardenya almıştım. Üzerinde bir çiçek ve 18 tomurcuk vardı. Üzerinde yazan bakım talimatlarına (*yapraklarına düzenli olarak su püskürtün. *yerini sık değiştirmeyin.* direk güneş almayan ama ışıklı ortamda tutun. *Kireçsiz su ile sulama yapın.) uyarak bakmaya çalıştım. haftada 1 kez yapraklarına su püskürttüm.Sürekli konuştum onunla.. yani herşeyi yaptım ama; sonuç hüsran oldu. ilk önce tomurcukları diplerinden çürümeye başladı. çiçekli bitkiler için bitki besini verin dedi çiçekçi. verdim ama olmadı hiç tomurcuk kalmadı. sonrada o canlı yaprakları döküldü ve sonunda kurudu. tekrar ikeadan aynısından aldım. bu kez başka bir yere koydum. yine aynı şeyler oldu. bu kez birde yapraklarda büzülme meydana geldi. ve sonunda oda öldü. Bir arkadaşımda aldı aynısından ve oda başaramadı. sonunda pes ettim. ama geçen gün bir çiçek üretim yerinde tanesi 1 ytl gibi komik bir fiyattan (ikeadakine oranla),2 tane tomurcuklu ve plastik torbaların içine ekilmiş çelik aldım. Ve hala saksıya ekemedim korkumdan. bu seferde aynı hüsranı yaşamak istemiyorum. sizden ricam
*nasıl bir saksıya ekmeliyim?
*ne kadar sıklıkla sulamalıyım?
*yapraklarına ne kadar sıklıkla su püskürtmeliyim?
*tomurcuklarına su değmesi problem yaratır mı? Yaratırsa nasıl su püakürteceğim?
*koçtaşta satılan topraklar ekim için uygun mu?
*nasıl bir yerde durması gerekir?
isterseniz resimlerinide ekleyebilirim.şimdiden çok teşekkürler..
* Fidanınızı kendi torbasında 2-3 parmak daha geniş ve derin saksıya dikiniz.
* Çiçeklenme döneminde düzenli sulayın ancak iki sulama arası hafifçe kurumaya izin verin. Çok veya az su tomurcuk dökümü yapar.
*Yapraklara su illa püskürtmek zorunda değilsiniz.Tomurcuklara su değebilir, yeter ki açılmamış olsunlar. Su kireçsiz olmalı. Eğer uygulayacaksanız hergün püskürtmelisiniz.
* Koçtaşta satılan topraklar genelde torf. Bu yüzden harcınızı kendiniz hazırlayın. 1/3 bahçe toprağı, 1/3 torf ve 1/3 kompost katın. Sabah güneşi alan yerlere bayılır. İzmir'de artık balkonda bakabilirsiniz.
Mine Pakkaner
06-05-2007, 22:51
Sevgili Mine Hanım,
Mail adresime; Reply to post 'Mine Pakkaner'e soralım (zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj) konulu, agaclar.net gönderili ve "Dear uyartem" diye başlayan izgilizce-Türkçe karışık yazımlı mesajlar geliyor.
Bu durum site ile mi ilgili yoksa zararlı mesajlar mı? Site ile ilgili ise bu mesajları almamak için ne yapmalıyım.((Örneğin mesajlardan birinin içeriği sizin yazdığınız 841 nolu mesaj.))
Bu sorunuzun cevabını bilmiyorum. Mesajı teknik kadromuza iletiyorum.
Mine Pakkaner
06-05-2007, 22:54
Sanırım şimdi aldıklarımın ikiside yerli gardenya. umarım bu kez başarırım. ama hala Mine hanımdan cevap bekliyorum. daha ekmedim korkumdan poşetlerinin içinde bekliyorlar Mine hanım.
Resimdeki gardenyalar yerli üretim, çok daha dayanıklı olacaklar, güle güle büyütün, pamuklu bite karşı dikkatli olun.
lerdemir
06-05-2007, 22:57
Mine Hn'ın yoğunluğunda ben kendi deneyimimi aktarayım:
Mart'ın en başında minicik bir saksıda bolca goncalı, gösterişli bir ithal gardenya hediye etmişti bir dostum.
Ve hemen interneti taradım nedir ne değildir diye.
Gördüm ki, başıma bir bela almışım; zira bakımı çok ama çok zor, en nazlı çiçek vs yazıyordu hep.
Öncelikle subtropikal kökenli bir bitki olduğundan dolayı nemi seven bir yapısı var; ancak toprağının sulu, ıslak da olmaması gerekiyor.
Bunu temin etmek için ben sabah işe gitmeden önce ve akşam da yatmadan önce güzelce fısfıslıyorum yapraklarını iyi su ile (tercihen yapmur suyu).
Sabahın ilk güneşinden öğlene kadar direkt güneş alan doğu penceresine koydum. Çok seviyor bence. Öğleden sonra güneşi istemiyor. Öğleden sonralarında ise doğrudan ışık vurmasın ama aydınlıkta kalsın.
Tabağına hep iyi su koyarak bulunduğu ortamı nemli tutuyorum; ama toprağının da su içinde kalmamasına dikkat etmelisiniz; bunu saksının dibine bir sıra çakıl veya tabağa bir sıra çakıl koyarak temin edebilirsiniz.
Su püskürtürken goncalara da püskürtün sakıncası yok, ancak gonca açıp da çiçeğe dönünce bembeyaz çiçeğe su gelmemesine özen gösterin; bunu da kağıttan mini bir külah yaparak temin edebilirsiniz yazıyor internette ama ben kağıt bile değsin istemiyorum çiçeğe ve elimi siper ederek fısfıslıyorum.
Sulama sıklığım ise bu nem temini sonrasında haftada bir şu günlerde; toprağı kuru gibi tutuyorum anlayacağınız. Ancak şunu farkettim ki, susadığında goncaların dipleri hafifçe boyun büker gibi oluyor, o zaman anlıyorum ki acilen su verilecek.
Her 4-5 su verişimde bir suya limon tuzu katıyorum. mesela bir bardak suya 2minik parça limon tuzu.
Forumda gardenyaya özel konu başlığında arkadaşlar domates ve kabak kırıntılarının toprağa katılmasının gardenyaya çok faydalı olduğunu söylemişti. Bir başka arkadaş da demir tozu. Ben demir tozu temin ettim, henüz toprağa eklemedim. Domates ve kabak denemesi de yapacağım.
Geceleri 14 derecenin altından, gündüzleri de 26-27 derecenin üzerinden pek hoşlanmıyormuş.
Ben ayrıca gece nemi sağlamak için kuru temizlemecilerin verdikleri incecik şeffaf naylonu kullanıyorum. Gardenyayı çepeçevre saracak naylonu saksıya giydirip; içini de kendi nefesimle doldurarak bir balon haline getiriyorum (CO2 ve sıcak ortam iyi gelir sanırım) ve ağzını bağlıyorum poşetin.
Yaptıklarım bunlar ve Allah nazardan saklasın Gardenyam canavar gibi serpiliyor. Tam 2 ay geçti ve ilk halinin 2 katı kadar.
Haa, ayrıca kahve telvesi ekledim toprağına 3 hafta önce. Aklıma geldikçe de içtiğim kahvelerin fincanda kalan telveleri ekliyorum. Toplasam 5 fincandan kalan telveyi koymuşumdur. Daha fazla eklemeyeceğim.
Durumum bu. umarım aydınlatıcı olmuştur.
Mine Hn'a da Allah kolaylıklar versin...
Hepinize saygı ve sevgilerimle...
Sayın Mine Hanım
Aralık ayında ikeadan çiçeğine ve kokusuna vurularak gardenya almıştım. Üzerinde bir çiçek ve 18 tomurcuk vardı. Üzerinde yazan bakım talimatlarına (*yapraklarına düzenli olarak su püskürtün. *yerini sık değiştirmeyin.* direk güneş almayan ama ışıklı ortamda tutun. *Kireçsiz su ile sulama yapın.) uyarak bakmaya çalıştım. haftada 1 kez yapraklarına su püskürttüm.Sürekli konuştum onunla.. yani herşeyi yaptım ama; sonuç hüsran oldu. ilk önce tomurcukları diplerinden çürümeye başladı. çiçekli bitkiler için bitki besini verin dedi çiçekçi. verdim ama olmadı hiç tomurcuk kalmadı. sonrada o canlı yaprakları döküldü ve sonunda kurudu. tekrar ikeadan aynısından aldım. bu kez başka bir yere koydum. yine aynı şeyler oldu. bu kez birde yapraklarda büzülme meydana geldi. ve sonunda oda öldü. Bir arkadaşımda aldı aynısından ve oda başaramadı. sonunda pes ettim. ama geçen gün bir çiçek üretim yerinde tanesi 1 ytl gibi komik bir fiyattan (ikeadakine oranla),2 tane tomurcuklu ve plastik torbaların içine ekilmiş çelik aldım. Ve hala saksıya ekemedim korkumdan. bu seferde aynı hüsranı yaşamak istemiyorum. sizden ricam
*nasıl bir saksıya ekmeliyim? ALDIĞINIZ SAKSIDA KALSIN. SAKSINIZIN DİBİNDEKİ DELİKLERDEN KÖK ÇIKMAYA BAŞLADIĞINI GÖRDÜĞÜNÜZDE BİR BOY BÜYÜK SAKSIYA GEÇİRİRSİNİZ; KÜÇÜK BOY BİTKİ, KÜÇÜK SAKSIYA UNUTMAYIN...
*ne kadar sıklıkla sulamalıyım?
*yapraklarına ne kadar sıklıkla su püskürtmeliyim?
*tomurcuklarına su değmesi problem yaratır mı? Yaratırsa nasıl su püakürteceğim?
*koçtaşta satılan topraklar ekim için uygun mu? EVET, STANDART TORFTA DURUYOR BENİMKİLER DE...
*nasıl bir yerde durması gerekir?
isterseniz resimlerinide ekleyebilirim.şimdiden çok teşekkürler..
lerdemir
06-05-2007, 22:59
"Mine Hn'ın yokluğunda" demişim ama, ben uzun metni bitirip de mesajı gönderene kadar, arada kendisi hızır gibi yetişmiş... :)
Mesajı gönderdikten sonra farkettim... :)
Mine Pakkaner
06-05-2007, 23:02
Mine Hanım bu sefer önce teşekkür ediyorum. Onca işiniz arasında burada bizlere yardım etmeye çalıştığınız için.
Uzun uğraşla bulabildiğim GÜVEY FENERİ tohumlarını bir türlü çimlendiremedim. Sert kabuklu bir tohum olsa beceremedim diyeceğim ama tohumlar biber tohumlarına çok benziyor . İçten yardımlarınız için, içten teşekkürler.
http://bahcevan.com/?m=199810
Ada siz acemi bir yetiştirici değilsiniz, güvey feneri de yetiştirmesi zor bir bitki değil, çimlenme engeli de yok. Bu durumda bulduğunuz tohumların bayatlamış olabileceği endişesindeyim.
Mine Pakkaner
06-05-2007, 23:05
"Mine Hn'ın yokluğunda" demişim ama, ben uzun metni bitirip de mesajı gönderene kadar, arada kendisi hızır gibi yetişmiş... :)
Mesajı gönderdikten sonra farkettim... :)
Bu arada sizin de tecrübelerinizin ve gözlemlerinizin ne kadar doğru olduğunu görmek de sevindirici. pH konusuna değindiğiniz için teşekkürler. Limon tuzuu çok basit bir çözüm. 15 günde bir düzenli besin verme şartını da atlamayalım. En iyisi ben dergiye bir gardenya bakımı yazısı yazayım :)
Mine Pakkaner
06-05-2007, 23:10
Merhaba Mine hanim
Gullerimin bazilarina birseyler oldu bu sene.
Once havalar iyi gitti erken uyandilar o yuzden ilk cikan yapraklar "kavruldu" dedim ama sonradan baktim ki sonradan cikan yapraklar da ayni durumdalar
Problem cikan yapraklarin kuvvetsiz ve "yoluk" :dilli: ve cansiz olmalari
Allttaki yapraklar ise acik yesil renkteler. Bu bana azot eksikligini hatirlatiyor ama koklerinde bolca dogal ve yanik inek gubresi koymustum. ;)
Asagidaki resimlere baktiginizda siz birseyler goruyormusunuz
simdiden tesekkurler
Mesut Gunaydin
Mesut Bey, gülleriniz sanki gübre yanığı olmuş. Sanırım düşündüğünüz kadar yanık değilmiş ve kuvvetli gelmiş.
Penelophe
07-05-2007, 10:53
* Fidanınızı kendi torbasında 2-3 parmak daha geniş ve derin saksıya dikiniz.
* Çiçeklenme döneminde düzenli sulayın ancak iki sulama arası hafifçe kurumaya izin verin. Çok veya az su tomurcuk dökümü yapar.
*Yapraklara su illa püskürtmek zorunda değilsiniz.Tomurcuklara su değebilir, yeter ki açılmamış olsunlar. Su kireçsiz olmalı. Eğer uygulayacaksanız hergün püskürtmelisiniz.
* Koçtaşta satılan topraklar genelde torf. Bu yüzden harcınızı kendiniz hazırlayın. 1/3 bahçe toprağı, 1/3 torf ve 1/3 kompost katın. Sabah güneşi alan yerlere bayılır. İzmir'de artık balkonda bakabilirsiniz.
İlginize çok teşekkür ederim Mine hanım. Fakat cahilliğime verin, kompost nedir?
Penelophe
07-05-2007, 11:22
Resimdeki gardenyalar yerli üretim, çok daha dayanıklı olacaklar, güle güle büyütün, pamuklu bite karşı dikkatli olun.
Çok oluyorum farkındayım ama Mine hanım; Pamuklu bit nedir? ne gibi bir önlem almalıyım?
Teşekkürler Mine Hanım .Tohumlardan size ulaştırsam bunu anlamanız **** denemeniz mümkün olur mu?
bonjour40
07-05-2007, 20:44
Mesut Bey, gülleriniz sanki gübre yanığı olmuş. Sanırım düşündüğünüz kadar yanık değilmiş ve kuvvetli gelmiş.
tesekkurler Mine hanim
Gübre yanigi için ne tavsiye edersiniz?
etrafindaki gubreleri alip bol sulama yapayim mi?
Tesekkurler
Selamlar
Mesut GUNAYDIN
Mine Pakkaner
07-05-2007, 20:51
... kompost nedir?
...Pamuklu bit nedir? ne gibi bir önlem almalıyım?
Bu konulardan çok bahsettik, forum içi arama makinası ile bir bakarsanız işinize yarayacak pek çok bilgi bulacaksınız. :)
Mine Pakkaner
07-05-2007, 20:55
Teşekkürler Mine Hanım .Tohumlardan size ulaştırsam bunu anlamanız **** denemeniz mümkün olur mu?
Elbette denerim. Kemeraltı'na inerseniz Özel İdare'nin arkasında tohumcuların, zirai malzemecilerin sokağı var. Orada Doğa Ltd. 'e bırakın. Mine Pakkaner için deyin. Bana iletirler.
Mine Pakkaner
07-05-2007, 20:57
...
Gübre yanigi için ne tavsiye edersiniz?
etrafindaki gubreleri alip bol sulama yapayim mi?
...
Gübreleri hemen alın. Kök boğazını hafifçe boşaltın ve taze toprakla besleyin. Bitkiyi budayın, bol sulayın ve dinlenmeye bırakın.
lerdemir
07-05-2007, 21:12
İltifatlarınıza muhatap olmak, bizim gibi acemiler için çok değerli Mine Hn. Müşerref oldum.
Teşekkürlerimle...
Bu arada sizin de tecrübelerinizin ve gözlemlerinizin ne kadar doğru olduğunu görmek de sevindirici. pH konusuna değindiğiniz için teşekkürler. Limon tuzuu çok basit bir çözüm. 15 günde bir düzenli besin verme şartını da atlamayalım. En iyisi ben dergiye bir gardenya bakımı yazısı yazayım :)
Penelophe
08-05-2007, 07:04
Bu konulardan çok bahsettik, forum içi arama makinası ile bir bakarsanız işinize yarayacak pek çok bilgi bulacaksınız. :)
Çok teşekkür ederim Mine Hanım. Size sormadan araştırmadığım içinde özür dilerim.
Perşembe günü büyük ihtimalle bırakırım.
Teşekkürler
Sayın Mine Pakkaner,
yeni üye olduğum için bazı şeyleri bilmiyorum. Mesela dergileri yeni keşfettim, ve çok mutlu oldum. Birkaç sene evvel eskiden aradığım kış tatlısını chimonanthus praecox u Küçüksu Kasımoğlu serasında buldum 3 m boyunda bir ağaçtı biraz budayarak zar zor Manyas'a taşıdık ve hemen ektik.İlk sene sonuç güzeldi hele kışın aldığım çiçekler getirme zahmetine değmişti.İkinci sene yapraklarında bir hıtırlaşma oldu elime aldığımda kuru kuru dağılıyorlardı ve renkleri kahverengi olmaya başladı sonunda da öldü. Sonra tekrar aldım busefer daha kuytu başka yere ektim ama sonuç yıne aynı oldu yani ikinci sene de aynı hastalıktan kurudu. Dergide sayın Garo Mirzahanyan'ın bu bitki hakkında yazısını okudum sormak istediğim bitki nasıl bir ortam nasıl bir toprak seviyor, Manyas ıklim bakımından İstanbula benzer nerede yalnış yaptım da 2 sefer de de bu bitkiyi yetiştiremedim. Şimdi nereden bulabilirim eskiden aldığım sera da yok. Beni aydınlatırsanız size müteşekkir olurum. Teşekkürler
denizden
08-05-2007, 21:08
Başlık bahçe tasarımı ama balkon tasarımı sormamda mahzur yok galiba.Aslında ne istediğimi de pek bilmiyorum.
Sorunum, 8 m" dikdörtgen balkonuma çiçeklerimi sığdıramayışım.Cam balkon şeklinde.Dışarı sarkıtma yapamıyorum,rüzgar fazla.Geriye ne kaldı? Raflar ve duvara monte ve asılı düzenekler.Sorunumun cevabını da biliyorum farkında olduğunuz gibi.Ama yine çiçeklerimi bir oraya alıyorum bir buraya.Birbirleriyle sıkışpıkış yaşayıp gidiyorlar.
Aynı sorun benim balkonumda da var sevgili denizden.Rüzgardan askılıklara saksı koyamıyorum. Yerde sıralandılar duruuyorlar. Duvara monte edilen saksılar birazını kurtardı. Ama iş balkon yıkamaya gelince tek tek saksıları kaldırma işi deli ediyor. 10 dakikalık iş bir saati buluyor. Raf sistemi biraz çare olabilir.Hele sakız sardınyalar o raflardan sarkınca ...:)
biber2007
09-05-2007, 10:02
Plaj kumunu bahçemde kullanma şansım varmı?
adem korg
09-05-2007, 15:00
salon arokaryası hakkında mine hanımdan veya bilgisi olan arkadaşlardan bilgi edinmek istiyorum.bilgisi olanlar lütfen yazın.
Penelophe
09-05-2007, 15:32
Plaj kumunu bahçemde kullanma şansım varmı?
Evet bunu bende merak ediyorum. Yanıtlayan olursa sevinirim.
Mine Pakkaner
11-05-2007, 15:44
Plaj kumunu bahçemde kullanma şansım varmı?
HAYIR, sakın, aklınızdan bile geçirmeyin :) Özellikle dişli dere kumu diye hep belirtiyorum.
papatyam
11-05-2007, 15:47
Peki bu dere kumu satılıyormu? nerede bulabiliriz?
Mine Pakkaner
11-05-2007, 15:54
...Birkaç sene evvel eskiden aradığım kış tatlısını chimonanthus praecox u Küçüksu Kasımoğlu serasında buldum 3 m boyunda bir ağaçtı biraz budayarak zar zor Manyas'a taşıdık ve hemen ektik.İlk sene sonuç güzeldi hele kışın aldığım çiçekler getirme zahmetine değmişti.İkinci sene yapraklarında bir hıtırlaşma oldu elime aldığımda kuru kuru dağılıyorlardı ve renkleri kahverengi olmaya başladı sonunda da öldü. Sonra tekrar aldım busefer daha kuytu başka yere ektim ama sonuç yıne aynı oldu yani ikinci sene de aynı hastalıktan kurudu. Dergide sayın Garo Mirzahanyan'ın bu bitki hakkında yazısını okudum sormak istediğim bitki nasıl bir ortam nasıl bir toprak seviyor, Manyas ıklim bakımından İstanbula benzer nerede yalnış yaptım da 2 sefer de de bu bitkiyi yetiştiremedim. Şimdi nereden bulabilirim eskiden aldığım sera da yok...
Kış tatlınızın başına ne geldiğini görmeden anlamak zor. Bu kış Bursa'da Ziraat Meslek Lisesi'nde muhteşem örneklerini gördüm.
Bitki yavaş büyüyor, tohumdan yetişenler 5 senede ancak çiçek açıyor. Güneşli bir yere dikilmeli. Toprak da süzek olmalı. Kumlu- tınlı, organik maddece zengin bir toprak olmalı. Toprağı hep hafif nemli olursa daha hızlı büyür. Biz bir ara sitede Sn Selahattin Yılmaz vasıtasıyla tohumlarını dağıttık. Fidesini de kendisi size belki Bursa'daki bir fidanlıktan temin edebilir.
Penelophe
11-05-2007, 18:59
Peki bu dere kumu satılıyormu? nerede bulabiliriz?
:dilli: Dere kenarında mı acaba :)
Sayın pakaner.Gelin duvağını Küçük saksıya alırken Kalın köklerini kesmiştım. ben saksıya aldığımda tamamen köksüz kalmıştı.Acemilik işte.Yardımınız sonucu Megatonik uygulaması ile hayata dönmüş güzelleşmiş çiçek bile açmışfı.-Bonsai saksıya alma zamanı -bölümünde fotoğrafını yayınlamıştım.Megatoniği biraz çiçelere püskürttüğümde hepsi güzelleşiyordu.Son olarak biraz bonsai adayı toros sedirine püskürtmüştüm .Yaprakları dökülmiye başlayınca mega tonik yerine NKP furmatında başka gübreyi kullandığımın farkına vardım.Bütün gövdeyi yaktığını düşünüyorum.Belki yeniden yaprak çıkarmaz.Kökten başka bir sürgün verirmi acaba? Gelin duvağı için teşekkür ederim..
Mine Pakkaner
11-05-2007, 21:03
Peki bu dere kumu satılıyormu? nerede bulabiliriz?
Dere kumunu inşaatçılarda, hafriyatçılarda bulabilirsiniz. Kaba sıvalık kum deyin.
Mine Pakkaner
11-05-2007, 21:07
...Gelin duvağını Küçük saksıya alırken Kalın köklerini kesmiştım. ben saksıya aldığımda tamamen köksüz kalmıştı.Acemilik işte.Yardımınız sonucu Megatonik uygulaması ile hayata dönmüş güzelleşmiş çiçek bile açmışfı.-Bonsai saksıya alma zamanı -bölümünde fotoğrafını yayınlamıştım.Megatoniği biraz çiçelere püskürttüğümde hepsi güzelleşiyordu.Son olarak biraz bonsai adayı toros sedirine püskürtmüştüm .Yaprakları dökülmiye başlayınca mega tonik yerine NKP furmatında başka gübreyi kullandığımın farkına vardım.Bütün gövdeyi yaktığını düşünüyorum.Belki yeniden yaprak çıkarmaz.Kökten başka bir sürgün verirmi acaba? Gelin duvağı için teşekkür ederim..
Gelin duvağınız için sevindim.
Sediriniz kökten başka sürgün vermez. Yarı gölge bir yere koyup sulamaya devam edin. Toparlayabilir.
Penelophe
11-05-2007, 22:10
Dere kumunu inşaatçılarda, hafriyatçılarda bulabilirsiniz. Kaba sıvalık kum deyin.
Teşekkürler Mine Hanım.
papatyam
12-05-2007, 08:32
Teşekkür ederim :)
Dere kumunu inşaatçılarda, hafriyatçılarda bulabilirsiniz. Kaba sıvalık kum deyin.
alp özden
12-05-2007, 11:10
merhaba ben alp bizle uraştıgınız için teşekürler kavakcılık yapmaya çalışıyom fakat kavaklarım çok bakımsız ve kurt sardı iki yaşındalar. kavak acına azotsuz gübre öneriyonuz açık açık hangisini tavsiye etiginizi yazarmısınız ne zaman hangi gübreyi atalım senede kaçkere. ilaçlamada aynı çünkü burda kavaklarda kurtla ilaçla mücadele ediliyo şimdiden teşekürler
Mine Pakkaner
13-05-2007, 22:00
Alp hoşgeldiniz, sorunuza cevap almanız için önce bize yeni gelen arkadaşlar başlığında kendinizi tanıtmanız gerekir. Türkçe'yi de ağaçlar kadar korumaya değer buluyoruz. Yazım kurallarına lütfen uyunuz.
Teşekkürler.
Sayın Mine Pakkaner,
Verdiğiniz bilgi için teşekkürederim. En kısa zamanda BURSA ZİRAAT'A uğrıyacağım, tekrar teşekkürederım.
kamelyalar üzerine doku kültürü çalışması yapan varmı **** bilgisi olan varsa lütfen bana yazabilirmi teşekkür ederim...
mine hnm merhabalar. evimizde bir tane salon cami var ancak bu sene alt tarafindan baslamak uzere sapir sapir dokuluor zayifladi dokununca dusuyor dallari. su an boyunun yarisindan alt kismi tamamen govde yukarisi da giderek solgunlasiyor. bu bir zararlimi yoksa yetistirmeyle ilgili bir eksik mi var. ben agaclardan hic anlamadigim icin tesbit edemedim acikcasi ama sanki gubre istiyor gibi geliyor bana. fikirlerinizi bekliyorum
Mine Pakkaner
19-05-2007, 21:01
mine hnm merhabalar. evimizde bir tane salon cami var ancak bu sene alt tarafindan baslamak uzere sapir sapir dokuluor zayifladi dokununca dusuyor dallari. su an boyunun yarisindan alt kismi tamamen govde yukarisi da giderek solgunlasiyor. bu bir zararlimi yoksa yetistirmeyle ilgili bir eksik mi var. ben agaclardan hic anlamadigim icin tesbit edemedim acikcasi ama sanki gubre istiyor gibi geliyor bana. fikirlerinizi bekliyorum
Bitkiniz muhtemelen Araucaria heterophylla. Durduğu yeri ve bakım koşullarını beğenmezse böyle tepkiler veriyor. Aydınlık, güneşli, havadar yerde durmalı. Saksısı düzenli değişmeli ve güzel bir harç hazırlanmalı. Bahardan yaza kadar da düzenli gübrelenmeli. Azotu yüksek gübre verilmeli.
Bu arada forumda Türkçe karakter kullanabilirsiniz. I harfini gönlünüzce kullanın, ö'yü de,ü' yü de. Bir de yazım kurallarına azami dikkat ediyoruz, ağaçları olduğu kadar dilimizi de sevip koruyoruz. Cümlelere büyük harfle başlamanızı rica ederim. :)
Teşekkürler
Kullandigim yazilim ingilizce surum oldugu icin klavyem malesef ingilizce klavye ama buyuk harflere dikkat etmeye calisirim. Verdiginiz bilgiler icin tesekkurler
Merhaba,
Ben de birşey sormak istiyorum bazı çiçeklerin tenekede daha güzel yetiştiğine dair yazılar okudum forumda acaba galvaniz (boyasız)saksılarda aynı sonucu verirmi ve de galvaniz kovalarda sebze yetiştirmenin sağlık açısından bir zararı olur mu?
Teşekkürler
Mine Pakkaner
24-05-2007, 21:13
Galvanizli saksıda bitki yetiştirmenin sakıncası yoktur. Burada yetişen bitkilerin de insan sağlığı üzerinde bilinen bir zararlı etkisi mevcut değildir.
arkadaşlar bir başlık açtım ama yinede burayada yazayım dedim..istanbulda lambert fındıgı bulabileceğim bir yer bir adres istiyorum;(fidan olarak) yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
lerdemir
26-05-2007, 00:15
Merhaba,
Baktım ben, zaten doğru başlık altına açmışsınız konunuzu.
Oradan yeterli cevabı alacaksınızdır.
Bu mesaj ile mükerrer kayıt olmakta talebiniz...
çiçeklerim ve ben
27-05-2007, 23:18
:confused: :confused: :confused: :confused: :confused: :confused:
Dün Bauhaus' tan çiçek soğanı aldım. Bugün hemen ekiyim dedim, çünkü ambalajın içinde yeşermişlerdi. Yani bekleyecek vakitleri yok. Lakin ben soğanların tersiyle düzünü ayıramadım. Şekilleri havuca benziyor, ama havuç gibi tersi ve düzü belirgin değil. Bende tahmini olarak yuvarlak yerlerini aşağıya getirerek diktim. :o Eğer yanlış diktiysem LÜTFEN beni hemen uyarın düzeltiyim. Soğanlarımın ziyan olmasını istemem, ben onları almak için taa nerelere gittim.
:( :( :( :( :( :(
Merhaba,
Bir süredir forumları takip ediyorum, çok faydalı bilgiler öğrendim. Öncelikle başta Mine Hanım olmak üzere, her türlü soru için zaman ayırarak cevap yazan herkese teşekkür ederim. Fuar'da da standınızı ziyaret etme şansım oldu.
Merak ettiğim konu ise; dün güllerimin dibinde mantar oluşumları farkettim. Kendi kendine çıkmışlar. Bunların diğer bitkilere (güllere) zararı olur mu? Toprağın hangi özelliklerde olması mantar oluşmasını destekler? Diğer bitkilere zararı varsa, önlem olarak ne yapmam lazım?
Mine Pakkaner
28-05-2007, 14:33
Bu mantarları temizleyin. Toprakta parçası kalmamasına dikkat ediniz. Kemeraltı'ndaki ziraatçilerden PERAS alıp etiket dozu gibi sulama suyu ile toprağa uygulayınız. Doğa LTD. 'te bulabilirsiniz.
merhaba Mine Hanım,
merhaba,
2 aya yakın bir süre önce 5 ortanca, 2 gelin duvağı çeliği almıştım, toz hormon da kullanarak.Hiçbirinde hayat yok gibiydi, geçen gün tek tek söküp baktım, 2 ortanca 1 de gelin duvağı çeliği köklenmiş.
Şimdiye kadar doğrudan güneş almayan ama ışıklı bir yerde duruyorlardı, şimdi tam güneşe alma vakti gelmiş midir? Kökler 1-2cm arası boyda.
Bir de tam bu dönemde, gübreleme gibi, yapılacak ek bir işlem var mı daha da kuvvetlenmeleri için?
Teşekkürler.
Mine Pakkaner
28-05-2007, 15:16
Özellikle gelin duvağı kökleri çok hassastır, incitmeden geri diktiğinizi umuyorum. Yeni köklenen fidanlarınızı önce köklerin gelişimi için bir tonikle sulayınız (Atonik gibi). Daha sonra düşük dozlu azotlu gübre vermeye başlayabilirsiniz. Ev bitkileri için kullanılan hazır solüsyonlar gibi. Fidanları güneşe almayın. Aynı yerde kalsın. Bir süre sonra gelin duvağını sabah güneşine çıkarmaya başlarsınız. Ortanca gölgeye bayılır.
Kolay gelsin.
Çok teşekkürler Mine Hanım, atonik nedir diye araştırayım sonra cevap yazayım derken unutmuşum teşekkür etmeyi :rolleyes: Aynen dediğiniz gibi yaptım ;)
Mine Hanım, malum kurak bir yaz geliyor ve barajlardaki suların ancak altı ay yetecek kadar olduğu söyleniyor. Bahçe sulamalarını azaltmamız gerekecek sanırım. Sorum şu: Susuzluk daha had safhaya ulaşırsa çimlerimizi sulamasak ve solsalar daha sonra sonbaharda yağışlar başlayınca (başlarsa eğer) tabiattaki gibi tekrar yeşerirler mi?
Mine Pakkaner
31-05-2007, 23:04
Bu ne derece susuz kalacağı ve çiminizin cinsi ile ilgili. Arada hayatiyetini devam ettirmesi adına sulamalısınız. Yoksa ölür ve yeniden dirilmez. Tabiatta çayırları oluşturan bitkiler tohum döküyor, onlar yeniden çimleniyor veya ayrık türleri, topalaklar vs. gibi otlar var. Ama kültür çimi öyle değil.
Ancak uganda,bermuda gibi ayrık türü bir çim veya paspalum olabilir. Bunlar kurağa en dayanıklı olanlar. Kısaca soğuk iklim çimlerini mutlaka sulamalısınız. Tabii suyu iyice seyrelteceksiniz. Gübre de vermeyeceksiniz. Sıcak iklim çimleri onlara nispeten daha dayanıklıdır.
referance
02-06-2007, 12:34
İyi günler,
Acaba bahçesine ahşap kulübe veya çardak yapma deneyimi olan biri varsa tecrübelerini ( proje-maliyet- tedarikçi-vb. ) paylaşabilir mi?
Teşekkür ederim.
Mine Hanım merhabalar.
Sizi yormayacaksam, bir iki sorunumum çözümlerini sorabilir miyim?
1- 1.30 mt. eninde, 2.70 boyunda, öğleden sonra güneşi alan küçük bir balkonumu, bu yıl sebze ve meyvelere ayırdım. Pepino, kaz üzümü, domates, biber ve yerelması fidelerim, bir de limonum var. Bunların hepsi de güneş istiyor. güneş alan duvardan da yararlanabilmek için , (www.duvartarimi.com) dakine benzer bir uygulama yaptım. Ancak oradaki kalıplar gözüme küçük geldiği için ben kalın poşetlere domates fidelerimi dikip duvara sabitledim. Bu naylon poşetlerde bitki gelişebilir mi, bir zarar görür mü?
2-Sebzelerim için nasıl bir gübre kullanmam konusundaki okuduklarım iyice kafamı karıştırdı. humikasit, leonardit, fulvikasit. (www.tarimtedarik.com/site/page.asp?dsy_id=4036) bu veya benzeri bir organik düzenleyiciden alsam, tüm bu gereksinimleri karşılayabilir mi?
Şimdiden teşekkür ederim.
Bu ne derece susuz kalacağı ve çiminizin cinsi ile ilgili. Arada hayatiyetini devam ettirmesi adına sulamalısınız. Yoksa ölür ve yeniden dirilmez. Tabiatta çayırları oluşturan bitkiler tohum döküyor, onlar yeniden çimleniyor veya ayrık türleri, topalaklar vs. gibi otlar var. Ama kültür çimi öyle değil.
Ancak uganda,bermuda gibi ayrık türü bir çim veya paspalum olabilir. Bunlar kurağa en dayanıklı olanlar. Kısaca soğuk iklim çimlerini mutlaka sulamalısınız. Tabii suyu iyice seyrelteceksiniz. Gübre de vermeyeceksiniz. Sıcak iklim çimleri onlara nispeten daha dayanıklıdır.
Çok teşekkür ederim Mine Hanım. Bizim çim 12 karışımdı ama çuvalını attığımız için çim türlerini bilmiyorum. Şu anda haftada 3 kez sulama yapıyoruz. Kuraklık daha vahim durumlara gelirse diye bilgilenmek istemiştim. Sevgiler...
aslanece
04-06-2007, 10:19
selamlar
arkadaşlar benim bir sorunum var sizlerlede paylaşmak istedim, yardımcı olabilecek bir arkadaşım olabilir. denizli'de küçük bir fidanlık kurmak istiyorum. kendi yapacağım uygulamalarda kullanacağım bitkiler için. mini fidanlığımın yeri pamukkale'de. yalnızca üst gölgeleme yapması için basit bir sistemle tente kullanmayı düşünüyorum, sanırım yeterli olur. (?) ancak uygun fiyatta denizli'de iklim koşullarına uygun fidanları en yakın nerden alabilirim? fidanların iyi kalitede ancak fiyatlarının yüksek olmaması lazım. biliyorum çok şey istiyorum, ama bana nasıl bir fidanlık kurmam gerektiği ve fidanları nerden alabileceğim konusunda yardımcı olursanız çok sevinirim.
şimdiden teşekkürler.:rolleyes:
sevgiler...
Çok teşekkür ederim Mine Hanım. Bizim çim 12 karışımdı ama çuvalını attığımız için çim türlerini bilmiyorum. Şu anda haftada 3 kez sulama yapıyoruz. Kuraklık daha vahim durumlara gelirse diye bilgilenmek istemiştim. Sevgiler...
Istanbulda olduğunuza göre sizin türleriniz de muhtemelen Lolium , Poa ve Festuca türlerinin varyeteleri.Mine Hanımın da belirttiği gibi güney zonu dışında serin iklim tohumları diye de adlandırdığımız bu türler hidrofil , yani suseverdirler.Doğada çayır veya mera diye adlandırdığımız örtü kendini her türlü olumsuz koşula göre adapte etmiştir.Bütün bir yaz su almasa da , sonbahar yağmurları ile birlikte tekrar yeşerir ve hayat bulurlar.
Ancak bahçelemizdeki çimler aynı arpa ,buğday gibi insanoğlu tarafından iyi tohumları seçilerek suni yoldan üretilmişlerdir.Onun için de yaşamlarının devamı için de yine insanoğluna ihtiyaçları vardır.
Su konusunda benim önerim az ve sık uygulama yerine bir defada yoğun ve seyrek sulama.Burada dozajı kullanıcı belirleyecektir.Böylece kök tembelliğinin de önüne geçmiş ve köklerin suyu veya nemi aramak için daha derin kısımlara yönelerek arzu edilen kuvvetli ve derin bir kök sistemini oluşturmasına yardımcı olmuş olursunuz.
Mine Pakkaner
04-06-2007, 21:55
Mine Hanım merhabalar.
Sizi yormayacaksam, bir iki sorunumum çözümlerini sorabilir miyim?
1- 1.30 mt. eninde, 2.70 boyunda, öğleden sonra güneşi alan küçük bir balkonumu, bu yıl sebze ve meyvelere ayırdım. Pepino, kaz üzümü, domates, biber ve yerelması fidelerim, bir de limonum var. Bunların hepsi de güneş istiyor. güneş alan duvardan da yararlanabilmek için , (www.duvartarimi.com (http://www.duvartarimi.com)) dakine benzer bir uygulama yaptım. Ancak oradaki kalıplar gözüme küçük geldiği için ben kalın poşetlere domates fidelerimi dikip duvara sabitledim. Bu naylon poşetlerde bitki gelişebilir mi, bir zarar görür mü?
2-Sebzelerim için nasıl bir gübre kullanmam konusundaki okuduklarım iyice kafamı karıştırdı. humikasit, leonardit, fulvikasit. (www.tarimtedarik.com/site/page.asp?dsy_id=4036 (http://www.tarimtedarik.com/site/page.asp?dsy_id=4036)) bu veya benzeri bir organik düzenleyiciden alsam, tüm bu gereksinimleri karşılayabilir mi?
Şimdiden teşekkür ederim.
1. Naylon poşette bitki yetişebilir, ancak büyüklüğü çok önemli. Domates derin kök yapısı olan bir bitkidir. Poşette iyi performans göstermeyecektir. Bir de, poşet içine ısı daha kolay işleyeceğinden toprak suyu hızlı kaybedecektir. Sulama zaman ve miktarınıza hep dikkat ediniz, kontrolü elden bırakmayınız.
2. Gübre dediğimiz zaman azot fosfor, potasyum gibi besin elementlerini bitkiye verecek besinlerden bahsediyoruz. Balkon yeteiştiriciliğinde saksı harcına kontrollü eriyen gübre karıştırınız. Yok karıştırmadıysanız NPK yani azot fosfor ve potasyum oranları dengeli bir gübre alıp sulama suyu ile beraber kullanabilirsiniz.
Mine Hanım
Ben dün şehire indiğim için zirai ilaç satan bir yerden "doğuş humate 15" adlı bir organik toprak düzenleyici aldım. Üzerinde hümik+fulvik asit 15, toplam organik madde 5, potasyum oksit 1,5 ph ve hammade leonardit yazıyor. Yanlış bir şey mi aldım acaba? Bunu kullanayım mı yoksa söylediğiniz azot, fosfor içeriğinde başka bir gübre mi bulayım? Tam ne soracağım konusunda bana yardımcı olursanız ben de satıcılara daha net anlatırım istediğimi.
Tekrar teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
05-06-2007, 20:42
Bu aldığınızı mutlaka kullanın. Ancak bu bir gübre değil, toprak düzenleyici, yani toprağınızın yapısını iyileştirici. İçerisinde bir miktar besin elementi var, ancak yeterli değil. Siz buna ilaveten ayrıca lütfen bir gübre alınız. Hipermarketlerin bahçe bölümlerindeki sıvı bitki besinlerinden alsanız da olur, sulama suyu ile verirsiniz. Ancak siz askılı bir sistem yaptığınıza göre yaprak gübresi alsanız belki daha kolay uygularsınız. Bir püskürtücü vasıtasıyla yapraktan gübrelersiniz.
Konuyu şimdi kavradım. Hemen dediklerinizi alıp, uygulayacağım. Hasatım iyi giderse, sebze- meyvelerim de, ben de size hep teşekkür edeceğiz.
Ferda Ülkümen
07-06-2007, 20:51
Mine hanım yardımınıza ihtiyacım var;
sellukamın boyu iki metreyi geçti! Bu kadar hızlı büyüme bana pek sağlıklı gibi gelmiyor.İstanbulda az güneş alıyordu,ondan uzadı sanırım.(adabayrakoğluyla da konuşmuştuk belkide bunun genlerinde birşey var çünkü diğer sellukalarımla yan yana duruyor ve onlar böyle uzamadı)Şimdi yazlıktayım ve alıştırarak güneşe çıkarmaya çalışıyorum.
Esas sorum şu:Artık saksı değiştirme zamanı geldi diye düşünüyorum ama doğrudan bahçeye mi yoksa büyük bir saksıya mı dikeyim karar veremiyorum.Bahçeye dikersem daha iyi gelişeceğini düşünüyorum ama toprak altı zararlılarından(kadı lokması) korkuyorum.
saksıya dikersem de kışın soğuklara dayanmayacak.Acaba Yıldızları dikerken yaptığım gibi önce toprağı endosülfanla ilaçlayıp dikeyim,belli aralıklarla devamlı ilaçlıyayım mı?
Mine Pakkaner
08-06-2007, 18:36
Kadı lokması probleminiz varsa mutlaka ilaçlamalısınız. Dediğiniz şekilde uygulayabilirsiniz. Saksıya veya bahçeye dikim konusunda seçimi acil yapmanız gerek :) Bitkiniz çok büyümüş. Bahçeye dikilince çok güzel sonuç vereceği kesin.
lerdemir
08-06-2007, 20:35
Mine Hn merhaba,
Benim 2 yıldır baktığım bambularım (lucky bambu denilenlerden) var.
Bir kaç önce koyu kahverengi bombeli alçak cam vazodan dar ve uzunca şeffaf cam vazoya aktardım.
Dibinde sürekli iyi su bulunduruyordum. Haftada bir suyunu değiştirmek yerine hep, suyu eksildikçe üzerine iyi su ilave ederek son derece güzel serpildiklerini tecrübe etmiştim... VE SUYUNDA DA HİÇ KOKU OLMUYORDU.
Ancak, eski iyice arapsaçına dönen köklerini geçtiğimiz ay kesip daha önceki kahverengi cam vazosunun yerine şu anki şeffaf cam vazosuan yerleştirdim.
ANCAK bu şeffaf vazoya geçtiklerinden beri SUDA KOKU oluşmaya başladı.
Sulama rejimimde herhangi bir değişiklik olmamasına karşın; acaba kökleri kısalttım diye mi birşey oldu?
Yoksa koyu renk camlı vazodan şeffaf cama geçiş mi sebep?
Bambularımdan da birkaçında yumuşama var sanki hava almışcasına.
Sürgünleri ve yaprakları sağlıklı gerçi henüz.
BU PİS KOKU gerçekten iğrenç. Vazodaki suyu döküp, içini gazete kağıtları ve bir miktar çamaşır suyu ile çalkaladım, duruladım ve bambuları tekrar yerleştirdim ve iyi su ekledim ama 1 hafta sonra sonuç yine aynı idi.
Nedendir acaba? Ne yapmalıyım? Ne dersiniz? Yardımmm...
Mine Hanım dün CONVOLVULUS CNEORUM (gündüz sefası) aldım. Fotoğrafları ekte. Google'dan araştırdım fakat bakımı hakkında pek bir bilgi bulamadım. Bir yerde de köpeklere zehirli olduğundan bahsediyordu. Ama gündüz sefası adında bir çok değişik çiçek var. Bu pek onlara benzemiyor. Güneş mi sever gölge mi? Sulamayı nasıl yapmam gerekli? Bahçemde nereye dikeceğime ona göre karar vericem. Dikerken dibine yanmış koyun gübresi koyayım mı? Şimdiden teşekkür ederim. Sevgiler,
1311913117
13118
Mine Pakkaner
11-06-2007, 11:49
Mine Hn merhaba,
Benim 2 yıldır baktığım bambularım (lucky bambu denilenlerden) var.
Bir kaç önce koyu kahverengi bombeli alçak cam vazodan dar ve uzunca şeffaf cam vazoya aktardım.
Dibinde sürekli iyi su bulunduruyordum. Haftada bir suyunu değiştirmek yerine hep, suyu eksildikçe üzerine iyi su ilave ederek son derece güzel serpildiklerini tecrübe etmiştim... VE SUYUNDA DA HİÇ KOKU OLMUYORDU.
Ancak, eski iyice arapsaçına dönen köklerini geçtiğimiz ay kesip daha önceki kahverengi cam vazosunun yerine şu anki şeffaf cam vazosuan yerleştirdim.
ANCAK bu şeffaf vazoya geçtiklerinden beri SUDA KOKU oluşmaya başladı.
Sulama rejimimde herhangi bir değişiklik olmamasına karşın; acaba kökleri kısalttım diye mi birşey oldu?
Yoksa koyu renk camlı vazodan şeffaf cama geçiş mi sebep?
Bambularımdan da birkaçında yumuşama var sanki hava almışcasına.
Sürgünleri ve yaprakları sağlıklı gerçi henüz.
BU PİS KOKU gerçekten iğrenç. Vazodaki suyu döküp, içini gazete kağıtları ve bir miktar çamaşır suyu ile çalkaladım, duruladım ve bambuları tekrar yerleştirdim ve iyi su ekledim ama 1 hafta sonra sonuç yine aynı idi.
Nedendir acaba? Ne yapmalıyım? Ne dersiniz? Yardımmm...
Levent Bey, ışık suda mikroorganizma faaliyetini arttırıyor bu yüzden diye tahmin ediyorum. Yeniden kahverengi vazonuza alın ve bekleyin, bakalım sonuç ne olacak. Bu arada yumuşayan ve bozulanları mutlaka uzaklaştırın.
Mine Pakkaner
11-06-2007, 12:04
Mine Hanım dün CONVOLVULUS CNEORUM (gündüz sefası) aldım. Fotoğrafları ekte. Google'dan araştırdım fakat bakımı hakkında pek bir bilgi bulamadım. Bir yerde de köpeklere zehirli olduğundan bahsediyordu. Ama gündüz sefası adında bir çok değişik çiçek var. Bu pek onlara benzemiyor. Güneş mi sever gölge mi? Sulamayı nasıl yapmam gerekli? Bahçemde nereye dikeceğime ona göre karar vericem. Dikerken dibine yanmış koyun gübresi koyayım mı? ...
Convolvulus son derece kanaatkar bitkidir. Hatta Convolvulus arvensis tarla sarmaşığıdır ve yabani ot mücadelesine konu olur.
http://plants.usda.gov/gallery/standard/coar4_002_shp.jpgConvolvulus arvensis (tarla sarmaşığı)
Convolvulus güneşli alanlarda daha güzel gelişir. Yanık koyun gübresi koyar ve bol sularsanız iyi sonuç alırsınız. Bu bitkiye gündüz sefası dendiğini ilk kez duydum. Sizin bitkiniz toplu bir form alacak, ancak çiçeklenme sonrası hafifçe budayın. Soğuğa hassas bir bitki. Kışın dondan koruyun.
Bilgilerinize çok teşekkür ederim Mine Hanım. Ben fotoğraftaki formda aldım bitkimi. Bu sarmaşık değil dediğiniz gibi toplu bir form halinde. Yabani ot mücadelesi dediniz, çimlere doğru yayılım gösterir mi? Bahçenin bir köşesine dikmeyi düşünüyorum çünkü. Aldığım fidanlığa da yeni gelmişti ve bitki hakkında pek bilgileri yoktu.
Mine Pakkaner
11-06-2007, 18:24
Benim bahsettiğim tarla sarmaşığı olan türü. Sizinki yayılıcı değil,top şeklinde. Dolayısıyla çimlerinize doğru yayılış göstermeyecek, güvenle dikebilirsiniz. Gri yeşil yapraklarıyla çiçeksizken de pek şık olacak.
Çok teşekkür ederim Mine Hanım.
saim ergin
12-06-2007, 14:11
Mine Hanım'dan rica ediyorum vermicülit kanserojen madde içerip içermediği şimdiden teşekkürler.
Mine Pakkaner
12-06-2007, 22:34
Saim Bey, vermikülit organik tarımda da bütün dünyada kullanılan bir kil mineralidir. Organik tarımda kullanım izinleri geniş araştırmalar sonucu verilmektedir. Bu yüzden kanserojen olmadığını düşünüyorum.
Penelophe
15-06-2007, 21:14
Mine Hanım Selamlar;
Ben bir hata yaprım.
Fullerimi kafama göre budadım:(
Fotoğraflarını yüklüyorum.
Yaptığım yanlışlıkları söyleyebilir misiniz?
Çok teşekkürler.
Mine Hanım yardımınıza ihtiyacım var;
Mayıs ayı ortalarında bir marketten frezia soğanı aldım,ambalajında Mayıs sonuna kadar dikilmelidir deniliyordu.
Elenmiş kum,toprak,torf ve ahır gübresi ile bir harç hazırlayıp bahçeye boyunun 2-3 katı derinliğe gömdüm,düzenli suladım.
Bir ay sonra bugün toprak üzerinde herhangi bir hareket görmediğim için toprağı kaldırdım,soğanlarda hiçbir kök faaliyeti yoktu ve soğanlar hafifçe yumuşamıştı.
Mine Hanım şimdi ne yapmalıyım?Soğanların durumu ne olacak,ne önerirsiniz?
Bulunduğu ortam yarı güneşli idi.
İlgilerinize şimdiden teşekkürler,iyi çalışmalar.
Mine Pakkaner
15-06-2007, 23:54
Mine Hanım Selamlar;
Ben bir hata yaprım.
Fullerimi kafama göre budadım:(
Fotoğraflarını yüklüyorum.
Yaptığım yanlışlıkları söyleyebilir misiniz?
Çok teşekkürler.
Penelophe yanlışlıkları veya doğruları söyleyebilmem için yaptığın işlemi değerlendirmem gerekirdi. Keşke kesmeden önce de resimleyip ikisinide koysaydın, burası böyle olmalıydı şurasını şöyle yapmalıydın derdik. Eski formunu bilmediğim için bu halini ona göre değerlendirmem imkansız.
Selamlar Mine Hanım,
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1346&page=4 sayfasındaki 113 ve 118 no'lu yazılarımda resimsiz olarak bahsettiğim limon ağacımın bir sorunu var. Bu sefer resimleri yolluyorum.
Sağdaki fotoğraf arkadaşların -fotoğrafsız sadece anlatımımdan yola çıkarak- rüzgar ya da doludan kaynaklanan delikler olabilir dediği yapraklar. Soldaki ise en tepedeki sararmış bir de kenarlarından kahverengi birşeylerin olduğu yapraklar...Bana yardımcı olabilirseniz sevinirim...
Teşekkürler, selamlar...
Mine Pakkaner
16-06-2007, 01:04
Mine Hanım yardımınıza ihtiyacım var;
Mayıs ayı ortalarında bir marketten frezia soğanı aldım,ambalajında Mayıs sonuna kadar dikilmelidir deniliyordu.
Elenmiş kum,toprak,torf ve ahır gübresi ile bir harç hazırlayıp bahçeye boyunun 2-3 katı derinliğe gömdüm,düzenli suladım.
Bir ay sonra bugün toprak üzerinde herhangi bir hareket görmediğim için toprağı kaldırdım,soğanlarda hiçbir kök faaliyeti yoktu ve soğanlar hafifçe yumuşamıştı.
Mine Hanım şimdi ne yapmalıyım?Soğanların durumu ne olacak,ne önerirsiniz?
Bulunduğu ortam yarı güneşli idi.
İlgilerinize şimdiden teşekkürler,iyi çalışmalar.
Biraz geç kaldığınızı düşünüyorum. Sizin soğanları ektiğiniz mevsimde çoktan çiçeklenmişlerdi. Yumuşamış olmaları çok da hoş değil. Acaba herhangi bir hastalık ya da zararlı var mı?
Mine Hanım merhaba,
Size kocaman tebriklerimi yolluyorum ve bilginizi, becerinizi, deneyimlerinizi sabırla aktardığınızı izleyip hayranlık duyuyorum.
Ekimine niyetli olduğum bir bitki için google'da arama yaptırırken tesadüfen girdiğim bu siteden hiç çıkamıyorum. Eşim, "sana artık ziraat masterı verecekler" diye takılıyor(aslında kadın-doğum uzmanıyım).
Tekirdağ'da 5-6 dönüm arazi aldım ve ne ekeceğime karar veremiyorum. Bodur elma, leylandi, kiraz arasında kararsız kaldım. Toprak analizi toprağın hafif alkali, kireçli ve organik maddeden fakir olduğu şeklinde geldi.
Başlangıç noktam ne olmalıdır?
Teşekkürler.
Selahattin Yılmaz
16-06-2007, 08:39
...Ben bir hata yaptım.
Fullerimi kafama göre budadım :( ...
Bence ilk saksıda soldaki bitkiyi bonzai yap. :)
...Eşim, "sana artık ziraat masterı verecekler" diye takılıyor(aslında kadın-doğum uzmanıyım)...
Tıp fakültesinden her meslekten adam çıkar arada sırada da doktor çıkarmış sizinkide o hesap olmuş. :p
Hiç sormayın....
Oldubitti doğaya ilgi duyardım ama, sanırım bu site artık beni daha aktif bir doğaya dönüş sürecine soktu. Meslek stresinden uzaklaşmamı da sağlıyor. Şu 2 aylık zaman içinde sadece teorik bilgilenme/araştırma aşamasında bile kendimi daha iyi hissediyorum. Sanırım bilfiil uğraşmaya başladığımda daha da zevkli olacak.
Penelophe
16-06-2007, 13:37
Selahattin Bey fulden bonsai olur mu?
Çokta benziyor cidden :)
Biraz geç kaldığınızı düşünüyorum. Sizin soğanları ektiğiniz mevsimde çoktan çiçeklenmişlerdi. Yumuşamış olmaları çok da hoş değil. Acaba herhangi bir hastalık ya da zararlı var mı?
Mine Hanım hastalık ve zararlı olduğunu sanmam.Üye olan bazı arkadaşlarımında
frezia konusunda aynı sorunları varmış.Çimlenmeme ve çiçek açmadan kuruma gibi.
Acaba soğanlarda bir problem olabilirmi?Bu soğanlar marketlerde satılan ithal
Frezia hibritleri,dikim ayı mayıs sonuna kadar çiçeklenme temmuz ayı olarak açıklama yapılmış.
Penelophe
16-06-2007, 21:16
Evet benim fresialarım da çiçek açmadan kurudular:( Bende soğanları bahçeye kaldırdım belki öenümüzdeki yıl açarlar diye.
Mine Pakkaner
16-06-2007, 22:13
Deportivo şimdiye dek hiç temmuzda çiçeklenen frezya görmedim. Frezya soğuk seven bir soğanlı bitkidir. Acaba hangi ülkenin, iklim koşulları neydi, soğan bayat mı, soğuklatma süreci geçmiş mi, akla bin türlü soru geliyor. Ben olsam beklerim. Ne kaybedeceksiniz? Madem hastalık da yok diyorsunuz.
Mine Pakkaner
16-06-2007, 22:17
Mine Hanım merhaba,
Size kocaman tebriklerimi yolluyorum ve bilginizi, becerinizi, deneyimlerinizi sabırla aktardığınızı izleyip hayranlık duyuyorum.
Ekimine niyetli olduğum bir bitki için google'da arama yaptırırken tesadüfen girdiğim bu siteden hiç çıkamıyorum. Eşim, "sana artık ziraat masterı verecekler" diye takılıyor(aslında kadın-doğum uzmanıyım).
Tekirdağ'da 5-6 dönüm arazi aldım ve ne ekeceğime karar veremiyorum. Bodur elma, leylandi, kiraz arasında kararsız kaldım. Toprak analizi toprağın hafif alkali, kireçli ve organik maddeden fakir olduğu şeklinde geldi.
Başlangıç noktam ne olmalıdır?
Teşekkürler.
Sadece topraka analizi yetmez, bahçenin konumu, su varlığı, etrafının çevrili olup olmaması, komşularda yapılan ziraat, pazar durumu, sizin buraya harcayacağınız emek, para ve zaman, uzun ve kısa vadeli beklentileriniz, bakım işlemleri için temin edeceğiniz işgücü gibi konuları da dikkatle değerlendirmelisiniz. Bu arada nazik sözleriniz için de teşekkürler.
Cevabınız için teşekkürler Mine Hanım.
Arazinin etrafı çevrili, su artezyenle bulundu, komşu tarlalarda da kiraz bahçeleri ve üzüm bağları hakim. Rakım 200 metre kadar, güneybatıya bakan hafif bir eğimi var, hakim rüzgar güneybatıdan esiyor, iklimimiz ılıman sayılır, kışın soğuk oluyor, emek ve masraf ise sorun olmayacak.
Beklentim para kazanmaktan ziyade, civardaki şarap fabrikalarının tekelci fiyat politikalarıyla sürünen köylülere alternatif tarım örneği göstermek. Çünkü maalesef köylü sadece gördüğüne inanıyor ve yeni fikirlere direnç gösteriyor.
Becerebilirsem, buraya örnek bir bodur elma bahçesi kurup civar köylere örnek olmak istiyorum. Zaten topu topu 4 dönüm kadarına ekebilirim (kalan 2 dönüme bahçe/peyzaj düzenlemesi yapacağım), yani buradan çook para kazanmak planım ve niyetim yok. Herkesin torpil yaptırıp gitmediği yerlere torpilleri teperek zamanında mecburi hizmet için gitmiştim, o zamanki idealistliğim az biraz depreşti anlayacağınız:)
Teşekkürler,
Mine Pakkaner
18-06-2007, 08:57
En yakın tarım il veya ilçe müdürlüğüne giderseniz gereken teknik desteği almanız mümkün olacaktır.
Tekirdağ'da 5-6 dönüm arazi aldım ve ne ekeceğime karar veremiyorum. Bodur elma, leylandi, kiraz arasında kararsız kaldım. Toprak analizi toprağın hafif alkali, kireçli ve organik maddeden fakir olduğu şeklinde geldi.
Başlangıç noktam ne olmalıdır?
Teşekkürler.
Merhaba
Uzman değilim, iyi niyete saygı duyuyor, insanlara faydalı olmak adına yapmak istediklerinizden dolayı sizi kutluyor ve gözlemimi aktarıyorum.
Son 5-6 senedir, yazları Tekirdağ Barbaros'ta geçiriyorum.
Gördüğüm, bu havalide en son dikilecek ağacın elma olduğudur.
Ağaç olarak düşünüldüğünde, topraklarınızın olduğu yerde en iyi gelişen, kayısı, kiraz, iğde, ceviz, badem ağaçlarıdır.
Bunlar da zaten belli oranda var olup köylü sayılarını artırmayı düşünmemektedir.
Bağ ise bu civarda çok iyi sonuç vermektedir, bu yüzden bağcılık diğerlerinin önüne geçmiştir.
Zaten burada bir Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün bulunması da buna işaret etmektedir.
Bu arada bir sohbetten kısa bölüm nakledeyim.
-Abi, üzümü toplayıp fabrikaya götürdüm, almadılar, Tekel fabrikaları sattı, özelleşti ya, üzümümüzü almıyorlar.:(
-Neden?
-Salkımlar çamurluymuş abi.:dilli:
...
Demek Tekel zamanında çamurlu mamurlu demeden elinize geçeni fabrikaya dayıyormuşsunuz ve biz de (Devlet kesesine vergilerimizle yaptığımız katkıdan dolayı) buna para veriyormuşuz.:mad:
Merhaba
Özür dileyerek birkaç soruyu peşpeşe sıralayacağım.
Yardımlar için peşin peşin teşekkür ederim.
1- Bu enginarın sıkıntısı ne? Susuzluk mu, zararlı mı, ne yapabilirim?
http://img75.imageshack.us/img75/6379/barbaroshaziran07020qj2.jpg (http://imageshack.us)
http://img264.imageshack.us/img264/7129/barbaroshaziran07022ek8.jpg (http://imageshack.us)
2- Taflanı saran bu beyazlar (kurt mu, bit mi ) nedir, bunlara karşı ne yapmalıyım?
http://img119.imageshack.us/img119/2060/barbaroshaziran07052qy7.jpg (http://imageshack.us)
http://img411.imageshack.us/img411/3412/barbaroshaziran07055pa0.jpg (http://imageshack.us)
3- Beyaz leylağımın yapraklarını kim bu hale getirdi, sonra da arkasına etti? :p
Ben onu ne yapayım?:mad:
http://img504.imageshack.us/img504/8082/barbaroshaziran07057ye5.jpg (http://imageshack.us)
http://img267.imageshack.us/img267/8698/barbaroshaziran07056bd8.jpg (http://imageshack.us)
En yakın tarım il veya ilçe müdürlüğüne giderseniz gereken teknik desteği almanız mümkün olacaktır.
Keşke buradaki Tarım İlçe Md. elemanları bu sitedeki ziraatçilerin yarısı kadar bilgili olsaydı. Birşey danışmaya gittiğinizde internete girip zaten bildiğim şeyleri tekrar ediyorlar..
İlginiz için teşekkürler Mine Hanım..
Mine Hanım Merhabalar;
Forum başlığı ile pek alakalı olmasa da sorum için en uygun yerin burası olduğunu düşündüm.
Küpe Çiçeği yetiştirme konusunda önceki yıllara uzanan bir merakım var. İnternette yaptığım araştırmalar neticesinde küpe çiçeğinin yaklaşık 16.000 çeşit cinsi bulunduğunu öğrendim ve inanamadım. Sonra merakım bir kat daha arttı ve bu kadar fazla sayıda cinsin nasıl elde edildiği konusunda bir araştırma içine girdim. Yabancı ülkelerde kurulan, Küpe Çiçeği yetiştiriciliği derneklerin sitelerinde baya bi dolaştım. Bu sitelerin bir kaçında "melezleştirme" işlemi yapan amatör insanların olduğunu gördüm. Yani iki farklı cinsin, adının biyolojide tozlaşma olduğunu sonradan öğrendiğim bir işlem ile bir araya getirilip, elde edilen tohumlardan farklı bir cins elde etme çalışmaları bana çok ilginç geldi ve heyecanlandım. Olgunlaşmış bir çiçeğin üzerinden alınan polenlerin, henüz yeni açmış ve polenlenmemiş başka bir bitkinin üzerine konulmasıyla bu işlemin gerçekleşebildiğini anladım. Yabancı dil bilgimde pek yeterli olmadığından detaylıca anlatılan konuları sadece resimler vasıtası ile çözebildim. Örnek olarak gülün melezleştirilmesi işlemi için bulduğum birkaç fotoğrafı ekliyorum. Bu arada o hevesle bir denemede yaptım. Benim size sormak istediğim;
1-) Bu işlemler bizler gibi amatör insanların ev ortamında yapabileceği işlemler midir ?
2-) Eğer yapılabiliyor ise dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
3-) İki farklı familyaya ait bitki birleştirilip melezleştirme işlemi yapılabilir mi?
4-) Bu tip çalışmalar konusunda deneyimi olan kurumlar ülkemizde yokmudur?
Şimdiden teşekkür ederim.
Bunlarda işlemin diğer görüntüleri..
Mine Pakkaner
18-06-2007, 18:28
Bu işlemleri ev ortamında yapabilirsiniz. Dikkat edeceğiniz konu hijyen, yabancı döllemeye engel olmak. Yani bitkinin sadece sizin istediğiniz şekilde dölleneceğinden emin olmalısınız, gerekli tedbirleri almalısınız. Kendine döllen bir bitki midir, yabancı döllenen bitki midir, bunlara dikkat edeceksiniz.Çiçeğinizi arı, sinek böcek, rüzgar vs. döllemesin diye gerekli tedbirleri alacaksınız.
İki farklı familyaya ait bitki melezlemesi başarılı değildir. Yani domatesi biber döllemez.
Ülkemizde bu tür melezleme çalışmaları elbette yapılmaktadır. Ancak süs bitkilerinde değil de genelde zirai ürünlerde çalışmalar yoğundur.
Mine Pakkaner
18-06-2007, 18:35
Merhaba
Özür dileyerek birkaç soruyu peşpeşe sıralayacağım.
Yardımlar için peşin peşin teşekkür ederim.
1- Bu enginarın sıkıntısı ne? Susuzluk mu, zararlı mı, ne yapabilirim?
2- Taflanı saran bu beyazlar (kurt mu, bit mi ) nedir, bunlara karşı ne yapmalıyım?
3- Beyaz leylağımın yapraklarını kim bu hale getirdi, sonra da arkasına etti? :p
Ben onu ne yapayım?:mad:
Enginarınızın mevsimi geçiyor.
Taflanınızda virgül kabuklu biti var. Baş belasıdır. Sistemik insektisit veya yazlık yağ uygulayın.
Leylağınızda şu ana zararlı var mı? Ona da bir ilaç atabilirsiniz. İnsektistler ve yazlık yağ ile ilgili Sayın Fmt79 hastalık-zararlı başlığında çok bilgi vermişti lütfen oradan okuyunuz.
Geçmiş olsun.
Cevabınız için teşekkür ederim.
Dikkat edeceğiniz konu hijyen, yabancı döllemeye engel olmak. Yani bitkinin sadece sizin istediğiniz şekilde dölleneceğinden emin olmalısınız, gerekli tedbirleri almalısınız.
Bir örnekte bitkinin üst kısmının şeffaf bir poşet ile sarıldığını görmüştüm. Bunun içinmiş demek.
Ben petunya, sardunya ve küpe çiçeklerinde deneme yaptım. Tabi her birini kendi cinsleriyle melezleştirmeyi denedim. Hijyen konusuna dikkat ederek tekrar deneme yapacağım. Sonuçlarını görmek için uzun bir zaman gerekli herhalde. Umarım başarılı olurum. Tekrar teşekkürler.
Enginarınızın mevsimi geçiyor.
Taflanınızda virgül kabuklu biti var. Baş belasıdır. Sistemik insektisit veya yazlık yağ uygulayın.
Leylağınızda şu ana zararlı var mı? Ona da bir ilaç atabilirsiniz. İnsektistler ve yazlık yağ ile ilgili Sayın Fmt79 hastalık-zararlı başlığında çok bilgi vermişti lütfen oradan okuyunuz.
Geçmiş olsun.
Çok teşekkürler.
Demek enginar için üzülmemeliyim.
Kabuklu bitleri, elimle bile temizlerim, inat değil mi? :p
Leylakta bir şey görmedim.
Tekrar teşekkürler.
Mine Hanım tekrar merhabalar.
Daha önce size bitki besini ve organik toprak düzenleyiciler hakkında danışmıştım.Aldığım bitki besini 4+5+6 10 günde bir topraktan veriliyor. bugün ikinci kez verdim. Organik toprak düzenleyicisi ise 1 kere verdim, 15 günde bir denildi aldığım yerden. İlkinde toprağa verdim, bundan sonra yapraktan vereceğim.
Benim kafama takılan şey şu: Bu maddeler tamamen kimyasal. Elbette toprağın bu kimyasallara gereksinimi var. Ben de normal hayvan gübresine erişemediğim için toprağı bunlarla güçlendirmek durumundayım. Peki ama ben şimdi organik sebze yetiştirme işini yapıyor muyum? Yoksa zararlı bir şeyleri de ekliyor muyum sebzelerime?
Bir de, bir meyve ağacım için yarıgölgede yetişir denmişti. Yarı gölgenin tam anlamı ne? Sabah saatlerinden 11.00 e kadar güneş alan bir yer uygun olur mu sizce?
Ferda Ülkümen
19-06-2007, 00:31
Mine hanım;
686 no lu mesajda adını daha önce arapsaçı olarak duyduğumu yazdığım için helxin'le karıştırılan yer örtücünün resmini nihayet çekebildim,yüklüyorum.
Merhaba
Uzman değilim, iyi niyete saygı duyuyor, insanlara faydalı olmak adına yapmak istediklerinizden dolayı sizi kutluyor ve gözlemimi aktarıyorum.
Son 5-6 senedir, yazları Tekirdağ Barbaros'ta geçiriyorum.
Gördüğüm, bu havalide en son dikilecek ağacın elma olduğudur.
Ağaç olarak düşünüldüğünde, topraklarınızın olduğu yerde en iyi gelişen, kayısı, kiraz, iğde, ceviz, badem ağaçlarıdır.
Bunlar da zaten belli oranda var olup köylü sayılarını artırmayı düşünmemektedir.
Bağ ise bu civarda çok iyi sonuç vermektedir, bu yüzden bağcılık diğerlerinin önüne geçmiştir.
Zaten burada bir Bağcılık Araştırma Enstitüsü'nün bulunması da buna işaret etmektedir.
Bu arada bir sohbetten kısa bölüm nakledeyim.
-Abi, üzümü toplayıp fabrikaya götürdüm, almadılar, Tekel fabrikaları sattı, özelleşti ya, üzümümüzü almıyorlar.:(
-Neden?
-Salkımlar çamurluymuş abi.:dilli:
...
Demek Tekel zamanında çamurlu mamurlu demeden elinize geçeni fabrikaya dayıyormuşsunuz ve biz de (Devlet kesesine vergilerimizle yaptığımız katkıdan dolayı) buna para veriyormuşuz.:mad:
Önerileriniz için teşekkür ederim,
Derya Yıldız
19-06-2007, 22:57
Mine hanım merhaba
Konunun yeri burası olmayabilir. Ama inanın bulamadım.
Benim bir sorunum var. Siteden heveslenip yetistirmeye calıştığım sonrada abarttığım biraz domatesim var. (biberler ve salatalıklar nedense olmadı) 3 haftalığına tatile gidiyorum ve susuz kalmasınlar diye bir yol bulduk eşimle. Doğrumu yapıyoruz:
Küçük balkonumuza naylon döşedik kenarlarını kaldıdık saksıları içine yerleştirdik.Suyu doldurduk ama saksılar öyle bir çekiyorki hergün sulamak gerekti. Bitki kendi ihtiyacı kadar su çekmez mi? Bu yöntem saçma mı olmuş?
Derya Özen
20-06-2007, 15:18
Mine Hanım, Ankara Yenimahalle de Susuz İlköğretim okulu öğrencileri ve okul öğretmeni Emin Yalçın Savlet Bey, okullarının bahçesine kokar ağaç dikmeyi düşünüyorlarmış.
Kokar ağacın ne olduğunu ben bilmiyorum. Benden konu ile ilgili bilgi desteği istedi. Anlattıklarına göre, okul bahçesinin toprağı kreçli ve suyu azmış, çabuk yetişen bir tür olarak da, Kokar ağacı tavsiye etmişler.
Bu konu ile ilgili bilgilerinizi yazabilirmisiniz lütfen.
lerdemir
20-06-2007, 15:54
Sn. Derya Yıldız,
Sizin sorunuza ilişkin olarak uzun zaman önce "Tatile Çıkıldığında Ev Bitkilerinin Bakımı" (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1077) başlığında yazılar yazmış ve örnek uygulamaları aktarmış üye arkadaşlarımız.
Altı çizili ve koyu renkli olan yere tıkladığınızda ilgili sayfa açılacaktır.
Oradaki bilgi yeterli gelmezse sorunuza yine buradan, veya dilerseniz o yönlendirdiğim bağlantıdan devam edersiniz.
İyi tatiller... ;)
Mine Pakkaner
20-06-2007, 21:24
Mine Hanım, Ankara Yenimahalle de Susuz İlköğretim okulu öğrencileri ve okul öğretmeni Emin Yalçın Savlet Bey, okullarının bahçesine kokar ağaç dikmeyi düşünüyorlarmış.
Kokar ağacın ne olduğunu ben bilmiyorum. Benden konu ile ilgili bilgi desteği istedi. Anlattıklarına göre, okul bahçesinin toprağı kreçli ve suyu azmış, çabuk yetişen bir tür olarak da, Kokar ağacı tavsiye etmişler.
Bu konu ile ilgili bilgilerinizi yazabilirmisiniz lütfen.
Derya Hanım,Ailanthus altissima kokarağacın botanik adı. Son derece arsız, hiç bakım istemeyen, zor koşulların bitkisidir. Ancak Ankara'daki performansını bilemiyorum. Orman mühendisi arkadaşlarımızdan da ağacın Ankara'daki başarısını soralım. Emin Yalçın Hoca orman müdürlüğünden de yardım isteyebilir bu arada. Belki fidan temininde de yardımcı olurlar.
Derya Yıldız
20-06-2007, 22:17
Sayın Lerdemır ilgi ve desteğiniz için teşekkürler. Hemen bakıyorum.
Bende tüm siteyi incelediğimi sanmıştım:)
Mine Pakkaner
21-06-2007, 09:55
http://www.agaclar.net/galeri/showimage.php?i=3235&c=192 adresinde ağacın çok güzel fotoğrafı mevcut. Kulakları çınlasın epeydir görmüyoruz aramızda, üyemiz Hasan42' nin bir çalışması.
merhaba Mine Hanım,
Bir kaç yerde bahsi geçen, harç karışımında da %30 kullanılmasını önerdiğiniz Biofarm humus tam olarak nedir, ne işe yarar, ticari sunumları hangileridir, biraz detaylı bilgi verebilirseniz çok sevinirim.Forumda pek detay bulamadım.
Tırnak içinde yapılan aramalarda("biofarm humus") yahoo arama motorunda bile bir şey çıkmıyor, saedece 2 ağaçlar.net sayfası var, o kadar.
Teşekkürler.
lerdemir
22-06-2007, 10:41
Ben de İstanbul'daki büyük mağazalarda ve de fidanlıklarda bulamamıştım Biofarm Humus'u.
Hatta, Moda'da, tam da Eski Moda denilen burundaki Moda Fidancılık'taki yetkili "artık öyle şeyler kullanmıyoruz; kimyasal kullanıyoruz bakın gelin" deyip, demir katkılarını; 20-20-20yi, iz element katkılarını, herşeyi ayrıntıları ile göstermişti sağolsun. Hepinize tavsiye ederim orayı...
Mine Pakkaner
22-06-2007, 12:10
Biofarm humus benim kullandığım bir marka Yaşar Holding'e bağlı Çamlı Grubu üretiyor. Grup besicilik yaptığı için atıkları da kompost olarak değerlendiriyor. http://www.camli.com.tr/yem.html adresinde ürünü görebilirsiniz. Çuvalda satılıyor. 20 kg sanırım. İzmir'de bayisi Doğa Tohumculuk Ltd. İsterseniz kendilerine ulaşmam mümkün. Ürün ayrıca organik belgeli, organik tarıma da ruhsatlı.
Bunun dışında Urla Flora'nın da kompostu var. Bu da bitkisel atıklardan elde edilmiş kompost.
http://urlaflora.com/organikhumus/
Teşekkürler :)
Ben iki siteyi de detaylı okuyayım.Muhtemelen Adana bayileri de vardır, ürün belli olduktan sonra bulurum ben burada.
Sayın Mine PAKKANER Hanımefendi,
Ben 1960 doğumlu Ordu Fatsa Nufusuna kayıtlı TSK. dan emekli bir ağaçseverim.
Kasrşılaştığım önemli bir sorun için yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla...
Sorunum; kendim aşılayarak yetiştirdiğim 15-20 cm çapında bir armut ağacımı domuzlar yer seviyesi ile 5o cm yükseklik arasındaki kabuğun % 85 kadarını soyarak zarar vermişler. Sözkonusu ağaçta kalan kabuk 5-8 cm kadar ve kesintisiz durumda ancak, kalan kabukda ağaçtan ayrılmış yani ağaca yapışık durumda değil ben elimle ağaca yapıştırmaya çalıştım. Bu ağacı kurtarmak için ne yapmalıyım? Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılarımla...
Mine Hanım, sakız sardunyalardaki tomurcuk kurumalarını ilgili başlıkta konuşmuştuk.
Benim sakızlarımda da kurumalar oldu. Tavsiye ettiğiniz gibi kuruyanları bitkiden uzaklaştırıp bakımına devam ettim. Ancak daha önce çiçekten görünmeyen sardunyalar şu an tamamen çiçeksiz ve tomurcuksuz kaldı.
Bir dönem çiçeksiz kalması çok da problem değil ama dikkatimi çeken şu oldu; bu kurumayla birlikte yeni çıkan yapraklarda 1/4 oranında küçüldü. Sanki yapraklar minyatürleşti. Bitkinin büyümesi yaprak uçlarında sıkışıp kalıyor. Daha doğrusu bitki serpilemiyor. Çıkan yapraklar büyüyemiyor. Gözlemlediğim kadarıyla herhangi bir zararlı ya da mantar da yok.
Daha önceki yıllarda bu şekilde sakız sardunyalarım kurumuştu.
Bu problem için siz ne önerirsiniz?
Teşekkürler...
Mine Pakkaner
27-06-2007, 23:42
Zenfree, aşırı sıcak ve yoğun güneş ışığı sakız sardunyalarda bu sıkıntıya yol açıyor.Çiçekli bitkiler için olan bir bitki besinini haftalık olarak düzenli veriniz.
Sayın Mine Pakkaner
Bahçemdeki çimin kenarına4 tane süs ağacı ekmiştim. Bunlar süs eriği, süs kirazı, süs elması ve süs şeftalisiydi. İlk 3 sene Nisan ve Mayıs aylarındaki çiçekleri görülmeye değerdi. Sonraki sene Kiraz kurudu. Bu sene de Erık ve şeftali çiçekten bol meyva verdi. Ben o tarafta meyva ağacı istemiyorum çünkü o tarafta Oya ve Japon manolyası gibi süs ağaçları var. Acaba süs ağaçları neden 3-4 sene sonra meyva ağacına dönüştü? Onları yine eskisi gibi süs ağacına dönüştürebilirmiyim? Saygılar.
Mine Pakkaner
28-06-2007, 20:47
Sayın Güler demek ilk seneler çiçekler döllenmemiş ve meyve bağlamamış. Ancak süs meyvesi ağaçları sadece çiçek verir, meyve bağlamaz diye birşey yoktur. Meyve verirler, bunlar ticari öneme haiz değildir. Baştan keşke bunu göz önüne alıp dikim yapsaydınız. Bu arada çiçekten bol meyve vermesi imkansız, çünkü döllenen çiçekler meyve verecektir.
Bu çiçeklerin döllenip meyve bağlamasını engelleyecek bir yöntem bilmiyorum. Fikri olan arkadaşımız söylesin.
Selahattin Yılmaz
28-06-2007, 21:09
Bu bitkiler büyük ihtimalle çiçek yapılarından dolayı meyve bağlamazlar. Çiçek yapılarını iyi anlayan birisine tespit ettirp dölleyici çeşit dikerseniz (varsa) belki meyve alabilirsiniz diye düşünüyorum.
Sayın Mine Hanım
İlginize teşekkür ederim. Yazımda herhalde birşeyi yalnış aksettirdim, çiçekten çok meyva verdiler demem, geçen sene çiçeği daha azdı bu sene ise çok meyva verdiler demek istemiştim. Halbuki ben onları süs ağaçları diye satın almıştım. Tekrar teşekkür ederim.
unalceleb
30-06-2007, 00:02
Öncelikle ikinci resimdeki renklerle biraz fazla oynamışım kusura bakmayın, bu benim balkonda saksıda yetiştirdiğim süs kabağım, yanlarından çıkan ince uzantılar nedir, bana sanki bir yere dolanmak istiyorlar gibi geldi, önerileriniz nelerdir?
Mine Pakkaner
05-07-2007, 00:32
Bunlar bitkinizin sülük tabir ettiğimiz tutunucu kolları. Eğer ipe alır ve desteklerseniz tutunup kendini yukarı çekecektir.
Selamlar,
Yaklaşık bir ay önce aldığım vinca (cezayir menekşesi) çiçeklerini döktü ve şimdi de tomurcukları çıktıktan sonra da hemen kararıyor ve çiçek açmıyor. Sebebi toprağını değiştirmem ya da yerini ikide bir değiştirmem olabilir mi? Yani çiçeği strese mi soktum acaba? Yoksa bu bir hastalık mıdır ve tedavisi var mı?
Saygılar, selamlar...
Mine Pakkaner
11-07-2007, 22:48
İkide bir yerini değiştirmeniz bitkiyi sarsar. Mevsim normalleri üzeri giden sıcaklıkların stresi ile birleşince durum daha ağır seyredebilir. Toprağını ve yerini artık değiştirmeyin, bekleyin, yerine bir uyum sağlasın, siz düzenli bakımı sürdürün.
Hastalık olduğunu şu söylediklerinizden sonra düşünmüyorum, ancak tedbir olarak bir oksijenli su uygulaması yapın.
Bu gerberayi nasil kurtarabilirim?
Kuflu yapraklari dibinden koparip attim. Topragini, (hic dokunmadan) oksijenli su
karisimiyla suladim. Bulundugu koyu golge ic ortamdan gunesin altina cikardim.:p
Baska ne yapmaliyim?
Tesekkurler.
http://img454.imageshack.us/img454/3081/sardunyacamgk007sx8.jpg (http://imageshack.us)
Shot with EX-Z750 (http://profile.imageshack.us/camerabuy.php?model=EX-Z750&make=CASIO+COMPUTER+CO.%2CLTD) at 2007-07-18
Mine Pakkaner
18-07-2007, 23:43
Hemen sistemik bir fungusitle ilaçlayınız. Havalandırma ve nem kontrolüne azami dikkat edin.
Bir fungusit satın alıncaya kadar evde 1 lt suya 1 silme çay kaşığı içme sodası, 1 çay kaşığı sirke ve 1 tatlı kaşığı sıvı yağ karıştırıp iyice çalkalayınız ve çok ince püskürten bir başlıkla sislercesine bitkiye verin.
Hastalık olduğunu şu söylediklerinizden sonra düşünmüyorum, ancak tedbir olarak bir oksijenli su uygulaması yapın.
Selamlar,
Dediklerinizi yaptım. Ancak daha sonra yapraklarda gezinen, çok çok küçük, ince uzun ve siyah böcekler keşfettim. Hemen arapsabunlu karışımla ilaçladım ve kararan tomurcukları kestim. Sanırım şu anda biraz daha iyi durumda ve sanırım bir adet tomurcuk büyümekte...Böceklerin resmini çekmem imkansız çünkü çok küçükler. Sadece tomurcukların kararmasına sebeb olan bu böcekler ne olabilir ve yaptığım işlem doğru mudur sizce...
Teşekkürler...
Vallahi, Mine Hanim kardesime ne desem az.
Bu kadar isinin arasinda hepimizin derdine Hizir gibi yetisiyor.
Allah razi olsun, baska ne diyeyim.
Sayın Mine Hanım;
Nisan ayında bahçeme yeni toprak aldım ve üzerine bol miktarda yanmış inek gübresi attık ve toprakla belleyip karıştırdık.
Bahçe olayına yabancı olarak yeni bahçe hazırlamaya başladım.Ahşap bordürler yaptım ve çeşitli soğanlar alıp diktim.Ancak,10 adet Dahlia soğanından sadece 2 tanesi büyüdü onlarda yaşamla ölüm arasındalar.
Belki 10 adetten fazla Canna soğanı diktim onunda sadece üç tanesi büyüdü onlarında durumu iyi değil,yaprak uçları kuruyor.Frezyalarımın tamamı çürüdü.
Salon bitkilerine sığır gübresini önermiyorsunuz,bahçemde kullandığım inek gübresinin olumsuz etkisi olmuşmudur ? olmuşşa bundan sonra dikeceğim kışlık soğanlarım için ne yapmalıyım?
Bordür haricindeki alana çim yapacağım,çim'ede olumsuz etkisi olurmu?
İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
25-07-2007, 16:11
Deportivo, eğer gübre gerçekten yanmışsa yabancı ot çıkışı dışında bir sorun görmememiz gerek. Elbette toprağınıza sadece 1/3 oranında karıştırdığınızı varsayıyorum. Eğer bu şekilde kullandıysanız sorun olmaz. Tabii soğanları da söküp bakın. Ne olmuşlar.
Soğanlı bitkiler için son derece sıcak bir sene yaşıyoruz. Ani ve tüm hızıyla giren bir yaz gördüler.
Çimde inek gübresi çok bol yabancı ot sorununu birlikte getirir, bu aklınızda bulunsun. Sonbahardan önce de asla tohum ekmeyin.
Eğer bulabilirseniz yanık keçi gübresi tercihiniz olsun. Onu da bulamazsanız kompost kullanın.
Mine hanım merhaba,
Meyve bahçesinde keçi gübresi sığır gübresine üstün müdür?
Teşekkürler,
Mine Pakkaner
25-07-2007, 20:12
Hayvanların cinsine göre, ahır gübresi içindeki bitki besin maddeleri dağılımı şöyle,
Hayvanın Cinsi Azot% N Fosfor% P2 O5 Potasyum% K20 Kalsiyum % CaO
Sığır 0.29 0.17 0.10 0.34
Beygir 0.44 0.35 0.35 0.15
Koyun- Keçi 0.55 0.31 0.15 0.46
Tavuk 1.70 1.40 0.90 2.0
Çizelgeden de anlaşıldığı gibi keçi gübresi sığır gübresinden daha zengindir.
Mine hanım işinizin yoğun temposu içinde vakit ve beyin eforu ayırıp sorularımızı bıkmadan cevapladığınız için teşekkür ederim.
Bilenlerden fikir alarak bir işe başlamak gerekir diye düşündüğüm için, başlangıçta elma mı kiraz mı derken Tekirdağ'daki 11 dönüm bahçemize Alara fidan yetkilileri ve ilçe tarım müd. elemanlarının önerisiyle japon eriği (black amber) dikmeye karar verdik. Dönüme 5 ton karışık (keçi+sığır) gübresi attık ve derin sürdürdük. Sizin diğer forum sayfalarında bahsettiğiniz gübreleme formülleri gene geçerli mi? Yani artık yeni gübreleme yapmadan direkt dikebilir miyiz fidanları dersiniz? (toprak analizi sonuçlarına göre 50 kg/da toz kükürt önerildi, onu dikimden önce uygulayacağız). Sıfırdan bahçe kurduğumuz ve bu işin acemisi olduğumuz için çok soru soruyoruz, lütfen kusurumuza bakmayın, teşekkürler..
Mine Pakkaner
07-08-2007, 16:35
Rica ederim, bilgim dahilinde ve vakit buldukça soru cevaplamaya çalışıyorum.
Black amber çok güzel, verimli bir çeşit, ancak kendine verimsiz, bu durumda bahçeniz tesis edilirken mutlaka tozlayıcı çeşitlerin de dikilmesine özen gösterin. Sanırım fidanları Alara'dan alacaksınız, onlar zaten dikkat eder ama sizin de aklınızda olsun. Toprak analizi yaptırmanıza çok memnun oldum. Dönüme 5 ton gübre dikim için yeterli gelecektir.
Hayırlı olsun, sağlıklı, bereketi bol ürünler alın.
Mine hanım çabuk ve sıcak yanıtınız için teşekkür ederim.
Belki yeri değil ama, son 4 ayki amatör çiftçilik sürecimin içinde, bazı gözlemlerim oldu, onları da paylaşmak istedim.
Önce manzaralı küçük bir arsa alıp prefabrik bir ev yapayım, güzel şaraplar eşliğinde güzel müzikler dinleyip kitap okuyayım diye başladığım serüvenin sonunda, 500 ağaç civarında hedeflenen bir erik bahçesi girişimine yönelmiş durumdayım.
Bu süreçte, güzel ülkemin neden bir türlü ilerleyemediğini bir kez daha üzülerek gözlemledim.
Bence toprak sahibi olmak en büyük zenginlik. Bu çevre kirletme hızıyla çook uzun olmayan bir süreçte doğal besinlerin teknolojik ürünlerden çok daha fazla para edeceği günler uzak değil. Belki ben göremem ama, bir elma verip karşılığında bir televizyon alınacak günler çok uzak değil.
Hal böyleyken, dünyanın meyve-sebzecilik açısından en verimli olabilecek bölgesinde olan ülkemizin bu zenginliğini güce çevirememesi inanılmaz.
Bunda sadece hükümetler suçlu değil, maalesef insanımız da yeterince araştırmacı ve çalışkan değil. Çiftçimiz yeniliğe kapalı ve maalesef çoğu tembel.
"Mağduruz devlet baba nerede?" söylemi herkesi eline geçirmiş vaziyette. Yapılan onca teşviğe, 0 faizli sulama kredilerine, destek avanslarına, sigorta kolaylıklarına rağmen çiftçimiz kahvede oturuyor. En kolay tarım neyse onu seçiyor (üzüm, ayçiçeği vs)..
Kendi araştırmalarım sonucu vardığım, ve bilgili eksperlerin onayladığı mantıklı projeleri köylülerle paylaşmaya çalıştığımda asla denemeye bile yanaşmıyor, görmeden inanmıyorlar. Hatta birisi "eski köye yeni adet getirme doktor bey, biz o işleri yapsak bu kahveci nerden para kazanacak?" dedi, inanamadım..
Eşim (kadın hakları savunucusu ve bu konuda faaliyet gösteren bir vakfın kurucusudur) köy kadınlarına birşeyler aktarmak istediğinde asla destek bulamıyor. Üstelik bu gibi girişimlerimiz tamamen gönüllülük esasıyla ve iyiniyetle yapıldığı halde..
Basit bir hesapla, ortalama bir devlet memuru yılda 12 milyar maaş alıp büyükşehir cangılında mücadele verirken, köylülerimizin çoğu baba mirası evlerinde oturup yılda toplam 30 gün çalışarak daha çok para kazanmayı istiyor ama bunun için hiçbir şey yapmıyor, ve devletten "iaşe" bekliyor.
Ben hevesimi yitirmeden köy nezdinde girişimlerimi sürdürmeye kararlıyım, umarım köye bir faydam olur.
Başınızı şişirdiysem kusura bakmayın:)
Selamlar, sevgiler..
Mine Pakkaner
08-08-2007, 11:06
Çok yerinde bazı gözlemleriniz var. Bizim çiftçimiz geleneksel yapıdan ayrılamıyor, görmeden inanmıyor, güvenmiyor, ha, buna neler sebep olmuş diye temeline inersek , orası ayrı mevzu.
Sonuç olarak önce devletin düzgün tarım politikaları üretip sonra da iyi ve güçlü yayım çalışmaları ile bunu çiftçiye ulaştırması gerekiyor. Tarımsal yayım son derece ciddi, önemli bir konudur. İstediğiniz kadar çalışıp proje üretin, metodolojik bir yayım çalışmanız olmazsa bunu çiftçiye indiremezsiniz. Bu yüzden ziraat fakültelerinde konu ile ilgili çalışan bölümler, kürsüler mevcuttur. Hatta yeni yönetmeliğe göre tarım danışmanlığı yapacak olanlara tarımsal yayım eğitimi verilecek.
Çiftçi ancak görür ve kazanacağına inanırsa sizi taklit eder, riske edilecek birşey olmadığına emin olursa sizi dinler. Bir de elbette miras yoluyla arazilerin çok parçalanması, kişi başına yeterli gelir elde edilecek parsel büyüklüğünden de uzaklaşılıyor. Pazarlama sorunları da cabası, sadece kooperatifleşmeyi becerenler güçleniyor.
Köylü size ancak aralarına çok gidip gelip, meyvecilikten para kazandığınızda yanaşacak. Onlar yokmuş gibi yapıp projelerinizi köyün lider çiftçisi ile birlikte ortaya koyun. Yavaş yavaş etrafınızda toplanacaklardır.
Kolay gelsin. ( Bu arada eşinizin işi daha kolay, kadınlar daha kolay yeniliklere adapte oluyor, ama zaman tanımak gerek. )
Merhabalar !
Yukarıdaki yazılanları okuyunca bende bir şeyleri sizlerle paylaşma gereği hissettim. Bunlar benim tamamen kendi gözlemlerim.
Bir kurban bayramında bundan yıllar önce kendi köyüme bir kaç günlüğüne tatile gitmiştik. Bizim köy 1978 yılından beri belde. Hoş her yıl gidip geliriz ancak o yıl bir başka benim niyetim bir kuş burnu bahçesi oluşturmak. Fidanları sökeceğiz getirip dikeceğiz. Gitmeden telefonla her şeyi hazırladık proje hazır. Biz uygulayacağız. Gittiğimiz ilk gün belediyenin lokalinde oturuyoruz sohbet hoş. Projeden ve benim çalışmalarımı bilmiyorlar tabii. Köyde görev yapan doktor arkadaş ve İstanbuldan bir diş doktoru arkadaş bir masada sohbet koyulaşmış durumda tabii herkes akraba veya yakın olduğu için masa oldukça kalabalık. Herkes her şeyi yapıyor. Öyle sohbetler kimisi hayvancılık yapıyor insanımızın kimisi bahçe oluşturuyor. Kimisi modern tarıma geçiyor neyse ben kuzu kuzu zevkle dinliyorum tabii. Yalnız değilim hissiyle sessizce. Ber ara doktor arkadaş hemde yüksek sesle aynen şunları söylüyor.
- Ben burda üç yıldır görev yapıyorum hiç bir şey yapmazsınız sizler üzülerek söylüyorum hayel görüyorsunuz. Şimdi yarın kalkın birinizin tarlasına gidelim bir şeyler yapalım desem hepinizin işi çıkar **** çok meşkulsünüzdür. Veya o gün kahveye bile gelmezsiniz.
O köyün uzaktada yaşasam bir ferdi olarak doktorun sözlerine bozulmadım değil tabii. Bende kalkıp planladığım tarihi vererek doktor arkadaşımızı çalışmaya davet etmekten geri kalmadım tabii. Herkesi davet ettim. İnanmadılar tabii bıyık altından gülenlermi ararsın neler neler. Neyse biz planladığımız gibi fidanları Niksarın yine bir köyünden söktük. Brodvaya anamdan aldığım çul çuval örtüleri serdik içine bir güzel yığdık 3600 adet kuş burnu fidanı. Ön koltuk ve şöför koltuğuna zor oturuluyor ilçede bir yere uğramamız gerekti. İster istemez indik bizim ihtiyarı alalım diye ön koltuğa. Bu arada bir tanıdık geldi hoş beş hayırdır bu çalıları nereye götürüyorsun diye yarı şaka yarı ciddi takılmalar oldu. Bunuda sineye çektik biz köye fidanları ulaştırıp ertesi gün için hazırlığı yaptık. İki kişide parayla bulup eşim ve ben başladık sabahtan çalışmaya. Öz amcam rahmetli geldi tarlanın baş ucuna kolay gelsin diyor. Buyur ettik. Bu dikenleri nerden aldın yeğen diye oda dalgasını geçti tabii. Biz azimle çalışmaya devam. Önceden hazırlanan yerlere dikim yapıyoruz. Bir ara meyilli arazinin üst tarafında baktım bizim doktorlar gelmişler bize doğru iniyorlar. Geldiler sağolsunlar eşime ve bana teşekkür ettiler. Yapılan çalışmayı hep beraber yerinde gezdik. Proje başarılı oldu ancak pek verim aldığımız söylenemez hiçte önemli değildi zaten. Biz amacımıza ulaştık. Toprağımız yerinde kaldı ortalık yeşillendi anamda ara sıra toplayıp bize kuş burnu marmelatı yapar gönderir.
Bunları şunun için yazdım sakın yanlış anlaşılmasın. Yukarıdaki yazılanlar o kadar güzelki birde işin laf üretip iş üretememe boyutunu dile getireyim dedim. Nasıl aşılır önüne düşeceksiniz. Aralarından lider bulacaksınız ve sizi takip edecekler. Yoksa kahveci parayı nerden kazanacak aslında o amcamız haklı. Bu yazılanları kahveciler okursa ne düşünürler bilmem. İşte kanayan yaramız üretimden düşme bu diyorum bilmem katılırmısınız? Hep hazır hep hazır nereye kadar bilinmez.
Saygılarımı sunuyorum.
Merhaba,
Forumlarda seralarla ilgili başlıkları inceledim. Anlamadığım birşey var: sera yapılınca ortam aydınlık oluyor ama direkt güneş ışığı bitkilerin üzerine düşmüyor. Buradan yola çıkarak aydınlık fakat günde 2 saat kadar güneş alabilen balkonlarda yetiştirdiğimiz sebzelerin verimi düşük olur mu olmaz mı? İlla bitkiye güneş değmek zorunda mı?
Teşekkürler...
Mine Pakkaner
13-08-2007, 13:19
Seralarda güneş ışığı doğrudan btki üzerine düşmektedir. Hatta bu yüzden ürüne göre gölgeleme örtüsü kullanıldığı da olur. Günde 2 saat güneş gören balkonda yetişen sebzede verim düşüklüğünden başka fizyolojik problemler de olur. Sebzeye illa güneş değmek zorundadır.
Meraba Mine Hanım,
Özlem ben.Siteden okuyup npk 20-20-20 gübresi aldım.1 litreye suya silme 1 çay kaşığı karıştırıp yapraklarına püskürttüm.Sabah baktım canlı duruyorlardı.Bende menekşe,difanbahya,dua çiçeği çeşitleri,benjamin var.En önemlisi menekşelerim.Bu gübreden ne kadar ve ne sürede vermeliyim.Menekşelerimin durumu pek iç açıcı değil canlansın çiçeklensin istiyorum.Yardımcı olursanız çok memnun olurum.
İyi çalışmalar...
Mine Pakkaner
16-08-2007, 15:20
Özlem merhaba,
Hazırladığınız solüsyondan menekşelere 10 günde bir sulama suyuyla verin. Bir de menekşe başlığını okudunuz mu? Tecrübeli üyeler çok detaylı bilgiler paylaştı burada.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1402
Aramıza hoşgeldiniz. :)
Teşekkür ederim Mine Hanım...
Mine hanım tekrar merhaba,
Size daha önce meyve bahçesi tesisi girişimimi nakletmiştim. Alara fidancılıktan erik fidan siparişini verdik. Black amber yerine black diamond (tozlayıcı olarak da Obilnaja ve Santa Rosa) vereceklermiş.
Bu arada, başka bir bahçe için araştırma yaparken, bir ilan vasıtasıyla tanıştığım İzmir'li bir fidan üreticisi bana enteresan gelen denemelerinden bahsetti. Aşı üstüne aşı diyebileceğimiz bir yöntemle, M106 yarı bodur anacı üzerine M9 bodur anacı, onun üzerine de Granny_Smith aşılamış.. Bu yöntemle tel/direk desteği gerekmeyecekmiş ve yüksek verim alınacakmış.. Bu deneme bahçeye uygulamaya değer mi ne dersiniz?
merhaba
bahçemdeki vişne ağaclarından biri hertarafından tırtıl gibi reçine salgılamış ve kuruyor birkaç kayısı ve şeftalide kurudu ne problem olabilir ne yapmalıyım
teşekkürler
Mine Pakkaner
21-08-2007, 00:20
Hazar 23, vişnenizle birlikte kayısı ve şeftali kurumasından da bahsettiğiniz için sert çekirdekli meyvelerde görülen bakteriyel kanser ve zamklanma hastalığı akla geliyor. Tabii bu bir faraziye, çünkü ne ağacı gördük, ne anacı, ne çeşidi biliyoruz, ne bahçenizin toprak yapısını anladık, ne de dikim şeklinizden haberimiz var.
Bu arada cümlelerinize başlarken büyük harf kullanmanızı ve noktalama işaretlerine dikkat etmenizi rica ederim.
Mine Pakkaner
21-08-2007, 00:25
...Aşı üstüne aşı diyebileceğimiz bir yöntemle, M106 yarı bodur anacı üzerine M9 bodur anacı, onun üzerine de Granny_Smith aşılamış.. Bu yöntemle tel/direk desteği gerekmeyecekmiş ve yüksek verim alınacakmış.. Bu deneme bahçeye uygulamaya değer mi ne dersiniz?
Turkiss bu yöntem ile kurulmuş bir bahçe görmek isteyin, verim bilgilerini de bahçe sahibinden alın, ancak ondan sonra karar verin. Granny smith güzel çeşittir ama böyle çifte anaç aşısı tekniğini bilmiyorum. Bence merak ediyorsanız sadece birkaç fidan dikin ve deneyin.
Bu arada fidan satın alırken lütfen küçük fidanlar alın. Aşısı kök boğazından yükseğe vurulmuş olsun, asla derin dikim yapmayın. Kolay gelsin.
Sayın arkadaşlar,benim acilen bahçeye önce toprak bulmam lazım.Sizler nerden bulabilirim biliyormusunuZ?...Çok pahalı olmamalı,çünki ben bir apartman bahçesini kendi çabalarımla çiçeklendirmeye çalışıyorum malüm bir bahçede ne kadar iş vardır.Birde Üsküdar'a en yakın uygun fidanlık varmıdır?
peyzaj1974
24-08-2007, 15:27
Arkadaşlar selam.Bir peyzaj uygulamasında,yapılacak çim alan tesiisi için gerekli olan malzemeleri ,çim tohum karışımını,gübreyi,diğer aşamaları anlatmanız mümkünmü?İnternette çok araştırma yaptım aynı zamanda sizin bilgilerinizden de yararlanmak istiyorum.Teşekkür ederim.
Sn nacrun
Benim bu tarz aramalarda aklıma hep google gelir.Sizin içinde Üsküdar+fidanlık dedim sayfalarca bilgi çıktı.İsterseniz öyle bir deneyin hatta çoğunun telefonları da var.
mesut özdemir
26-08-2007, 10:48
izmir dikilide zeytin üretimi yapmak isityorum.arsa ve tarla alımı nasıl baslasak daha ıyı olur sizin ve diger kayıtlı arkadasların önerilerini bilgilerini ve yol göstermelerini diliyorum.
Merhaba,
İstanbul Akfırat'ta bahçeli bir evim var. Bahçemin bakımını kendim üstlendim. Ziraat eğitimin yok ama hem sorarak hem de okuyarak bilgimi geliştirmeye çalışıyorum.
Bu sene Mayıs ayında bahçemize rulo çim yaptırdık. Üç hafta kadar önce çimde kahverengi bölgeler oluşmaya başladı. İlk önce susuzluktan diye düşünürken kahverengi bölgeleri yakından inceleyince bazılarının belli belirsiz halka şeklinde olduğunu gördüm. Internet'te biraz araştırma yapınca 'fairy ring' adlı bir mantar hastağının varlığından haberdar oldum.
Bahçemden çektiğim fotoğraflardan bazılarını ekliyorum. Hastalığın teşis edilmesi (eğer hastalık var ise) ve tedavi konusunda yardımlarınızı rica ederim.
Saygılarımla,
Mehmet
Sayın MehmetC,
Aramıza hoş geldin. Hem de 2 defa. Birincisi sitemize hoş geldin. İkincisi çim hastalıklarına. Ahh Ah bizim de derdimiz var çimlerimizle, hem de büyük ölçüde. Arkadaşımız noname'in dediği gibi; çimin mi var derdin var.
Sitemizde hocalarımız bununla ilgili çok değerli bilgiler verdiler uzun uzun anlattılar. Lütfen sen de oraya bir gir laiki ile iyice oku. Mutlak faydalanırsın.
Sayın MehmetC,
Aramıza hoş geldin. Hem de 2 defa. Birincisi sitemize hoş geldin. İkincisi çim hastalıklarına. Ahh Ah bizim de derdimiz var çimlerimizle, hem de büyük ölçüde. Arkadaşımız noname'in dediği gibi; çimin mi var derdin var.
Sitemizde hocalarımız bununla ilgili çok değerli bilgiler verdiler uzun uzun anlattılat. Lütfen sen de oraya bir gir laiki ile iyice oku. Mutlak faydalanırsın.
Yönlendirmeniz için teşekkür ederim. İlgili bölümü okudum, gerçekten faydalı bilgiler var. Şimdi bahçemi biraz daha inceledikten sonra daha spesifik sorularım olacağını düşünüyorum.
Saygılarımla,
Mehmet
Mine hanım, bodur elma anacı M.9 NAKB 337 hakkında bulabileceğim kaynak var mı? Siz bu anacı tanıyor musunuz? m9'un virusten arı Hollanda klonu olduğundan başka bilgi bulamadım, ama merak bu ya, peşine düştüm:)
Sn. Mine Hanım,
Sellukamın yapraklarında oluşan kırmızı örümcek hastalığında, tüm geri kalan yapraklarını temiz bir makas ile kesip, dallarını amonyaklı su karışımı ile yıkayıp, toprağına da aspirin vererek 3 hafta önce balkondan içeriye almıştım.
Şu an yeni yaprakları var.
Sağlıklı görünmesine ragmen, tomurcuğa benzer oluşumları kuruyarak dökülüyor. Yapraklarda hiç bir şey yok. Ne yapacağımı bilemedim. Önerilerinizi bekliyorum. Teşşekkürler.
Mine Pakkaner
30-08-2007, 00:32
Mine hanım, bodur elma anacı M.9 NAKB 337 hakkında bulabileceğim kaynak var mı? Siz bu anacı tanıyor musunuz? m9'un virusten arı Hollanda klonu olduğundan başka bilgi bulamadım, ama merak bu ya, peşine düştüm:)
M9' un bu alt klonunu tanımıyorum. Ancak sizin için şöyle bir baktım, orta kuvvetli ağaç geliştiren güzel bir anaç.
Aşağıdaki bilgileri de muhtemelen araştırmanız sırasında siz de edinmişsinizdir.
M.9 NAKB 337
- Virus Free clone from Holland
- Currently dominates the M.9 strains available in U.S. (80%)
- Very little track record of performance in the U.S.
- Appears to be 5-10 % less vigorous than M.9 EMLA
- Only caution: We have noticed that it transplants slowly, especially if poorly treated in shipment/storage.
- Susceptible winter injury, as all M.9 clones.
-Not for N. Michigan: Unless spaced 2-3 ft X 12-13 ft in V or Super Slender Spindle system.
M-9-337 (NAKB 9)[30-35%]--- This is one of the most commonly propagated and available Malling 9 clones from Europe and the standard to which most Malling 9 type rootstocks are compared to. True dwarfing rootstock, 30-35% of standard. Early cropping and precocious. Requires support--- staking or trellising. Tends to produce large fruit. Tolerant of heavy soils. Should only be used in light soils if adequate moisture or irrigation is provided, as it can tend to put all its energy into producing the crop and little into saving itself under drought conditions. Found to be susceptible to fire blight damage. Under a severe infestation, blight can travel to the root in the fall, resulting in tree decline and ultimate death next year or thereafter. This is a great rootstock for high density planting in general, especially the highest densities. Good availability of most varieties on M9-337.
Mine Pakkaner
30-08-2007, 00:38
Sn. Mine Hanım,
Sellukamın yapraklarında oluşan kırmızı örümcek hastalığında, tüm geri kalan yapraklarını temiz bir makas ile kesip, dallarını amonyaklı su karışımı ile yıkayıp, toprağına da aspirin vererek 3 hafta önce balkondan içeriye almıştım.
Şu an yeni yaprakları var.
Sağlıklı görünmesine ragmen, tomurcuğa benzer oluşumları kuruyarak dökülüyor. Yapraklarda hiç bir şey yok. Ne yapacağımı bilemedim. Önerilerinizi bekliyorum. Teşşekkürler.
Kırmızı örümcek için kükürt uygulamanızı öneririm. Ya da forumdaki ev ilaçlarına bakın. Ancak amonyak ve aspirin kırmızı örümcek sorununu çözemez. Çiçekli bitkiler için olan fosforlu gübrelerden veriniz.
Sulamasına dikkat ediniz, az veya çok su vermeyiniz. Düzenli sulayınız. Şimdiye kadar tomurcuk kuruması ile karşılaşmadık hiç. Bu amonyağın toksik etkisi de olabilir. Bunu yaşayan başka arkadaşlar varsa onlar da bildirsin, izleyelim.
Söylediklerinizi uygulayarak, gelişmeleri bildireceğim. Vakit ayırdığınız için çok teşekkürler.
Arzu Kasapoğlu
02-09-2007, 12:41
Merhaba Mine Hanım,
Sardunyalarımda uzun zamandır pas hastalığı var.Geçen yıl sardunyalarımın sağlıklı yerlerinden çelikler aldım ve yeniden diktim.Diktiklerimin bir kısmı tutmadı ve bir çok rengi maalesef kaybettim.Tutmuş olanlar iki ay öncesine kadar çok güzeldi.Fakat birkaç gün sürekli yağan yağmurla beraber bu hastalık yeniden ortaya çıktı ve sardunyaların üzerine yağmur yağdıkça bu hastalık daha da ilerledi.
Ziraat ilaçları satan bir dükkana durumu anlattğımda bana topas isimli bir ilaç verdiler.Bu ilacı begonyalarımdaki beyaz küf hastalığı içinde kullandım, onlarda işe yaradı ama sardunyalarımda hiç bir etkisi olmadı.
Sardunyalarımı bu hastalıktan kurtarabilek bir ilaç varmı acaba?
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.