View Full Version : Mine Pakkaner 'e soralım 2006-2009 (Zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj)
Sayfalar :
1
2
3
4
5
6
7
8
[
9]
10
11
zooteknist
19-12-2008, 18:31
Sn Mine Hanım
Elma ağaçlarında dal kuruması, hatta gövdede kof haline geliş, ağırlık oluştuğunda o bölgeden kırılmalar oluyor. Bu duruma acil çözüm önerileriniz ne olur?
Kiraza şu an fosfor gübresi versem baharda da DAP versem üründe nasıl sonuç alabilirim? Budama yaptığım kirazlarda kesilen yere beyaz yağlı boya sürebilirmiyim? Tavsiyelerinizi bekliyorum. Teşekkürler.
Sn Mine Hanım
Önceden yazdığım mesajı farketmediniz herhalde.
Teşekkürler.
Mine Pakkaner
19-12-2008, 22:18
Zooteknist, mesajınız gözümden kaçmış, elma ağaçlarında dal kurumasının birkaç sebebi vardır. Bunlardan en önemlileri de ateş yanıklığı ve fitoftora etmenli hastalıklardır. Sizin ağacınızın sorununun hangi nedenden kaynaklandığını anlamak için, alacağınız örneklerle birlikte tarım il müdürlüğü bitki koruma şubesine başvurmanızı öneririm. Bu arada teşhis için örnek alır almaz hastalıklı dalları acil olarak kesin ve dökülen yaprakları da toplayıp hemen bahçenizden uzaklaştırın. Sonra da acilen önerilen ilaçları uygulayın.
Kiraz ağacınıza gübre vermeden önce neden bir yaprak ve toprak analizi yaptırmıyorsunuz? Bu sayede bitkinin ihtiyacı ve toprakta mevcut olan elementler açısından tam doğru sonuçları alır ve hem bütçeniz, hem toprağınız, hem de ağaçlarınız için en doğrusunu yapmış olursunuz.
Dalların kesim yerlerine yağlı boya veya silikon esaslı bir dış cephe boyası sürebilirsiniz.
Kolaylıklar dilerim.
zooteknist
20-12-2008, 20:52
Sn Mine Hanım
Çok teşekkür ederim.
Saygılar.
Mine Pakkaner
21-12-2008, 16:21
İyi günler Mine Hanım, üzüm fidesi hangi aylarda dikmemiz iyi olur? Teşekkürler.
Son baharda veya kış sonunda dikebilirsiniz.
Mine Pakkaner
21-12-2008, 19:15
... bu yörede sarı (hambeles) ve siyah murt çalısı var,
çoğaltıp isteyen arkadaşlara göndermek istiyorum.
....
çoğaltma şeklini sitede anlatma mümkünü varsa, resimli veya kaba çizimde olabilir, ifade edilirse boş zamanlarımda uğraşmak istiyorum...
Sorunuzun cevabını http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=333487#post333487 başlığında verdim. Kolay gelsin.
Sn. Mine Hanım;
Aslinda bu mesajimi Limon ağacım hastalandı basligininda altina yazmistim ama bir cevap alamadim ve cok endiseliyim. Birde buradan size ulasmaya calisayim dedim.
"Once herkese merhabalar dilerim. benim sorunum limon agacimla ilgili. tam olarak tarihini hatirlamiyorum ama bu senenin mart ya da nisan aylarindan birinde sapanca'ya piknik yapmaya gittigimiz gol kenarinda bir seradan limon agaci aldim. Satici gecen sene urun aldiklarini soyledi. Hakikatende uzerinde limonun sapi duruyordu. Eve getirdigimde cok az yaprak doktu ama hic cicek acmadi. Ben yer degisikliginden oldugunu ve ilk sene meyve vermeyebilecegini dusundum. Acikcasi pek arastirmada yapmadim. Ancak evim her yandan ve gunun her saati gunes aliyor dolayisiyla hem yaz hem de kis cok sicak oluyor. Limonu direk gunes almayan bir yere yerlestirdim ama dedigim gibi surekli gunes alan ve aydinlik bir ev. Suyunu da hafta da bir uzeri kuru gibi gorununce veriyorum. Gelelim simdiki sorunlarima ;
1- Aldigimda pek yaprak dokmedi ama o zamandan beri pek yeni surgun ya da yaprak vermedi. Gecen aya kadar uyuma devresindeydi sanki. Gecen ay budadim ve bir surgun verdi ama ondan cikan yapraklarda oncekilere benzemiyor. Sanki hormonlanmis gibi elim kadar yapraklari oldu ve bu yapraklarin rengide oncekiler gibi koyu yesil degil daha acik yesil ve daha ince.
2- Dun de yapraklari incelerken orumcek agi gibi biseyler gordum uzerinde. yakindan inceledim ve neredeyse gozle gorulemeyecek kadar kucuk kirmizi bocekler gordum. Bocek oldugundan da emin degilim gerci cunku, sadece benek seklindeydiler bacaklarini falan goremeyecek kadar kucuklerdi. Ama elimle hepsini temizledim. Fakat yapraklarimda yapiskanlik gibi bir durum yok.
Simdi bu durumda;
a- Yeni yapraklarin boyutlariyla ilgili ne yapmam gerekiyor,
b- Bu sene cicek ve meyva alabilecekmiyim? Bunun icin gubreleme yapmam gereklimi ? Burada bir suru gubre ismi verilmis ama ben bu konuda cok cahilim hangisini tercih etmem gerektigini nerden bilecegim ya da kisacasi hangisini tercih etmeliyim? (Agac hala aldigim yerdeki saksida duruyor. Gol topragi kullanmislar. Saksisi da kucuk olmadigi icin degistirme geregi duymadim.)
c- Yapraklardaki kirmizi boceklerin bir cogunu temizledim ama kesin cozum icin ne yapmam gerekiyor? Forumda okudugum yerlerde kukurt puskurtun demisler ama bunu nereden bulacagimi, kacta kac oraninda sulandiracagimi da bilmiyorum,
Bende sizlerin resimlerini gordugum gibi limonlarim olmasini arzu ediyorum. Kizima onlardan limonata yapmak istiyorum
Bu konularda bana yardimci olabilirseniz cok sevinirim.
Simdi size bahsettigim yapraklarin ve goremedigimiz kirmizi boceklerin resimlerini de ekleyecegim.
Simdiden emegi gecen herkese cok tesekkur ederim."
Resimleri diger basliga ekledigim icin buraya ekleyemiyorum .
Mine Pakkaner
23-12-2008, 18:38
Cevabınız sorunuzu asıl sorduğunuz yerde (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=334544#post334544).
Selamlar.
Mine Hanım, kasım ayında yerinden sökülüp saksılara dikilen bitkilerim var. Leylandi, lavanta, çeşme papatyası, afrika menekşesi, filbahri, çalı leylak, hedera, nar,...
Bahçedeki tadilat bitti ama bu soğuklarda yerine dikmek doğru mu (bu günlerde kar tutmasa da atıştırıyor)? Bir iki hafta bekleyip daha yumuşak havayı mı yakalayayım, kış sonunu mu bekleyeyim, heme dikebilir miyim?
Şimdiden teşekkürler.
Mine Pakkaner
26-12-2008, 00:07
Bu tadilat esnasında bitkilere nerede baktınız?, İç mekanda mı, dış mekanda mı? İç mekanda baktıysanız onları dışarıya çıkarmayınız. Dış mekanda baktıysanız yerlerine dikebilirsiniz. Ancak kar ve donun kalkmasını beklerseniz yerinde olur. Çünkü can suyu ile su vereceksiniz. Don da yaparsa canınız sıkılmasın.
deli_tay
26-12-2008, 12:44
***,
25 aralık 2008 de elime geçen Acer palmatum(Japon Akçaağacı) çeliğini acaba hangi aşamalardan geçirerek **** bekleterek köklendirebilirim. yoksa zamanı olmadığı için hiçbirşey yapamazmıyım. bununla ilgili acil bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Teşekkürler Mine Hanım, bahçedeydiler, hava durumunu takip edeyim.
Mine Pakkaner
30-12-2008, 12:41
***,
25 aralık 2008 de elime geçen Acer palmatum(Japon Akçaağacı) çeliğini acaba hangi aşamalardan geçirerek **** bekleterek köklendirebilirim. yoksa zamanı olmadığı için hiçbirşey yapamazmıyım. bununla ilgili acil bilgilendirirseniz çok memnun olurum.
Merhaba deli_tay,
Sitemizdeki arama motorunu keşke kullansaydınız, sorunuzun cevabını hemen alabilirdiniz. Ben sizi bekletmiş oldum. Bu konu çok konuşuldu.
Şimdi alacağınız çelik işe yaramaz. Nisan ile Haziran ayları arasında alacağınız yumuşak odun çeliklerini % 0,8 oranında toz İBA ile muamele ederseniz başarıya ulaşırsınız. Yoksa köklenme gerçekleşmez.
Dış Mekan Süs Bitkilerinde Çelik Alma Zamanı, Çelik Tipi, Kullanılan Hormon ve Konsantrasyonları
(http://www.agaclar.org/index.asp?sayfa=agaclar&pid=99)
Bu çizelgeyi de el altında bulundurun, çok işinize yarayacak.
Bu arada dil kullanımına da azami dikkat etme gayretindeyiz, *** gibi kısaltmalar kullanmamanızı ve temel imla kurallarına uymanızı rica edebilir miyiz?
merhaba Mine hanım elimde 3 yaşında 60 cm boyunda fıstıkçamları var bunları en az 2 sene daha büyütüp öyle doğaya dikmek istiyorum malum Ankara koşullarında doğaya ekmek biraz problemli oluyor ben geçen ağustosta o hataya düşüp 2 yaşlı fıstıkçamlarını kuruttum sizce büyük saksıya almamda bir sakınca varmı çamları
Mine Pakkaner
30-12-2008, 17:36
Merhaba Mine Hanım, elimde 3 yaşında 60 cm boyunda fıstık çamları var bunları en az 2 sene daha büyütüp öyle doğaya dikmek istiyorum, malum Ankara koşullarında doğaya ekmek biraz problemli oluyor. Ben geçen ağustosta o hataya düşüp 2 yaşlı fıstıkçamlarını kuruttum. Sizce büyük saksıya almamda bir sakınca varmı çamları?
Seaa, bir büyük saksıya dikmenizde hiç problem yok. Yeter ki köklerinin dağılmamasına özen gösteriniz.
Kolay gelsin.
deli_tay
31-12-2008, 14:45
forumda o tabloyu daha önce incelemiştim. belki bu zamanda belli bir yöntemden sonra ilkbahar mevsiminde de köklendirilebilir diye düşünmüştüm. Teşekkür ederim Mine hanım.
peyzajci_tasci
02-01-2009, 10:07
merhaba mine hanım.benim sorum bu ay içerisinde yaprak döken bitkilerin kökünü kesip taşımamızın bir zararı var mı **** hangi dönemde kökü kesilebilir.ve sizce budama için en uygun ay hangi aydır.teşekkürler
Mine Pakkaner
02-01-2009, 12:52
Eğer bitki yapraklarını tamamen dökmüşse havaların iyice soğumuş, bitkinin içinde su yürümenin de durmuş olduğu bu dönemde kökü kesip taşıyabilirsiniz. Antalya'da Artesa Ltd. 'ten mikorizza alınız ve taşımada kullanınız, bu sayede kayıplarınız da minimuma iner.
Genel olarak budamayı da bu dönemde yapın. Ay veremiyorum, taşıma için geçerli kriterleri budama için de kullanabilirsiniz.
halilaras
02-01-2009, 15:58
mine hanım.
terası olan bir evde çocukluğum geçtiği için, çiçekler ve bitkilerle ilgileniyorum.
fakat şimdiki evimizin terası yok, balkonları ise camla kapalı değil.
kendi odamda ve odamın güneye bakan balkonunda bu özlemimi gidermek istiyorum.
1)sizce evde bakmak için bu bitkiler uygun mu?
-schefflera, areka, guzmania, ficus benjamin, adenium, portakal :) , yukka, japon şemsiyesi, bambu, paulownia, drecena, sinameki, atlas çiçeği..
bu listeyi çok özenle hazırladım. aslına bakarsanız daha fazla bitki istiyorum ama hem mekan hem de bütçem kısıtlı.
2)bu bitkileri nasıl temin edebilirim? istanbul maltepe'de oturuyorum.
-eminönü, bauhaus, koçtaş, fidancılardan hangisini önerirsiniz kısa sürede bu listeyi tamamlamak için...
forumdan bakımlarını okudum, yine de bir sorunum olursa, ileride bu başlıktan sizi tekrar rahatsız edeceğim galiba..
teşekkürler.
Mine Pakkaner
03-01-2009, 15:20
Halil Bey, şeflera, areka, benjamin, yukka, japon şemsiyesi drasena, atlas son derece dayanıklı güzel bitkiler. Benjaminle önceleri biraz sorun yaşayabilirisniz adaptasyon problemi var. Sonra bir uyum sağlarsa değmeyin keyfine.
Guzmanya çiçeği geçtikten sonta bir daha ev koşullarında açmaz. Çiçekli satılır zaten. O da geçince çok da estetik olmayan yeşil aksamı kalır senelerce. Dolayısıyla tercih etmeyiniz. Bambudan kastınız şans bambusu dediğimiz drasenysa sorun yok, gönül rahatlığıyla edinin. Ancak normal bahçe bambusundan söz ediyorsanız unutun, asla bir salon bitkisi gibi kaplı yetiştirilemez.
İstanbul fidanlıklarını bilmiyorum. Yapı marketlerin bahçe bitkileri bölümleri bazen gerçekten çok ucuz oluyor, salon bitkilerini buradan alın. Dış mekan bitkilerini de, (japon şemsiyesi, kamkat gibi) herhangi bir fidanlıktan alabilirsiniz.
Adenium normalde Afrika'nın doğal ortam bitkisi, sıcak ve ışık sorun olmasın, dikkat edin.
Portakal ise ne diyeyim. Hani kamkatdan (kumkuat) bahsediyorsanız güneşli, ışıklı, ılık bir pencere önünden başka çareniz yok. Sinameki tam anlamıyla bir bahçe bitkisi eve nasıl uyum sağlar hiç bilmiyorum. Üstelik kışın yaprak döküyor. Haydi bir süre deneyin diyeceğim ama bitkiye yazık. Kaplı yetiştirmede uzun sürede sonuç vermez zaten. Ben olsam eve koymazdım.
Pavlonya ise hayatta olmaz. "paulownia" google gibi bir yazıp arama makinesinde görsellerine bakarsanız zaten beni anlayacaksınız. Dünyanın en hızlı büyüyen ağacı diye sunulan bu ağacı bir saksıda evde bakamazsınız. Zaten kaplı yetiştiriciliğe de uygun değildir.
Mine Hanım size bişey sormak istiyorum: Neden Ağaç Hastalıkları ve Zararlıları bölümüne yeterli ilgi gösterilmiyor? Bir çok kullanıcı, bitkisi ya da ağacında bulunan hastalık ya da zararlılar için bu bölümde şikayetlerini dile getiriyor fakat yanıt ya da çözüm bulanların oranının %40'ı geçtiğini düşünmüyorum. Bu bölüme biraz daha ilgi gösterebilir misiniz?
Mine Pakkaner
03-01-2009, 20:04
Soruları cevaplama gönüllü sistemine dayanıyor. Ben vakit buldukça cevap veriyorum. Diğer ziraat mühendisi üyelerimiz de bilgi ve tecrübeleri dahilinde arzu ederlerse cevap yazıyorlar. Bir de şu konu var ki bazı soruları özellikle cevaplamıyoruz. Soruların cevabını o kadar çok vermişiz ki, üyemizin de biraz araştırma yapması gerek. Saksıdaki kurt, yapraklarda bit, pamuklı bit, afit besin eksikliği hep cevaplandı, arama makinesini uygun sorularla kullanan bütün üyeler cevap bulabilir. Biraz başlığa göz gezdirmeleri de yetecek.
TuruncuHis
03-01-2009, 21:19
Merhaba Mine Hanım,
Benim sorum biraz farklı. Kendi çapında bir çevreci çabasına dayanmakta.
Ben çiçek yetiştirme konusunda henüz çok başarılı olamasam da, dökülen yaprakları, solan çiçekleri bir saksıda biriktiriyor, üzerine de toprak ekliyorum. Acaba buzdolabında çürüyen bazı sebze ve otları atmak yerine aynı saksıda biriktirmek anlamlı mı?
Bahçeli evde bir çukurda biriktirirdim organik atıkları küçükken. Saksıdaki kazancım, doğadan geleni çöp depolama alanı yerine yine doğaya geri göndermek olacak. Elde ettiğim humusu saksılara gübre olarak eklerim.
Yasal prosedürle zorunluluk kazanamamış ve gecikmiş çöp ayrıştırma işlemine kişisel bir yaklaşım olur gibime geliyor.
Teşekkürler...
Mine Pakkaner
03-01-2009, 21:54
Turuncu his aramıza hoşgeldiniz. Bu konudaki başlığa göz gezdirme şansınız oldu mu acaba?
Evde kompost hazırlama (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=339735#post339735)
Burada tecrübeli ve uygulamacı üyeler de bildiklerini paylaştılar.
TuruncuHis
04-01-2009, 00:14
Çok özür dilerim. Özenle aramama rağmen rastlamadığım için sormuştum. Hemen okumaya başladım tüm mesajları.
halilaras
05-01-2009, 15:43
Mine hanım çok doyurucu bir cevap, bir o kadar da akıcı yazmışsınız.
teşekkürden etmekten başka yapabileceğim birşey yok.. var mı?
teşekkürler..
Mine Pakkaner
08-01-2009, 23:59
Selamlar Mine Hanım..
Ben geyik elması hakkında bilgilere nerden ve nasıl ulasabilirim...Bunu aramamın sebebi kalp damar hastalıklarında tıkalı damarları kısmende olsa açma özelligini duyduyum için... Şimdiden teşekkür ederim..
Geyik elması veya diğer bilinen adıyla atelmasının botanik adı Eriolobus trilobatus. Önemli doğal bitkilerimizden. Gülgiller familyasından. 6-8 m boyunda, Çukurova, Doğu Akdeniz, Kahramanmaraş civarlarında doğada mevcut, ancak yakacak olarak kullanıldığı için tükeniyor.
Siz bitkinin kendisine ulaşmak istiyorsunuz sanırım. Eğirdir Orman fidanliğı ( son dönemde yabanıl meyve yetiştirmeye başladılar diye biliyorum), Isparta Eğirdir Orman Fakültesi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi de bu bitkinin yaygınlaştırılması ile ilgili çalışma başlatmış, Doğal Hayatı Koruma Derneği ile Kahramanmaraş Orman Müdürlüğü ortak proje geliştirmişlerdi. Bu durumda ellerinde fidan var demektir. Forumda da bitki ile ilgili mevcut şu bilgilere bilmem ulaştınız mı?
13. GEYİK ELMASI (Eriolobus (Pair) Roeme.)
Meyveler olgunlaşmaya başladıkları sonbahar aylarında toplanır ve toplanmayı takiben tohumlar çıkartılır. Tohumlar çıkarmayı takiben 5-10 gün 2-4 ºC sıcaklıkta suda bekletilir ve hemen ekilir. Ekim derinliği 4-6 milimetredir. Ekimi takiben telisle örtüleme uygulanır ve donlu günlerde yastıkların üzerine örme plastik örtünün örtülmesinde yarar vardır. Tohumlar 6-7ºC sıcaklıkta çimlenmeye başlarlar. Tohumların çimlenme oranı %78-97 arasındadır. Ekimlerde 5’li çizgi ekimi kullanılır ve metrekareye 10-15 gr tohum ekilir. Metrekareden 50-100 adet fidan elde edilir. Tohumların 1000 tane ağırlığı 25-33 gr. arasıdır. Ağaçlandırmalarda 1 **** 2 yaşlı tüplü fidanlar tercih edilmelidir. Geyik elması fidanları 1 yaşında; 30-50 cm boya, 5-10 mm çapa ulaşırlar.
(http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=6145)
Merhaba Mine hanım ben fidan viyolu arıyorum ama bir türlü bulamıyorum, bulduklarım da toptan satış yaptığı için bir sonuç alamıyorum. Bana kap derinliği 25 cm olan fide viyolu lazım acaba sizin bildiğiniz viyol üreten bir yer varmı? Saygılarımla
Mine Pakkaner
09-01-2009, 12:48
http://www.turkeypacking.com/fideviyolu_1_24.htm adresine baktınız mı?
can.tasan
10-01-2009, 21:51
Merhaba Mine hanım benim de bir sorum olacak izninizle.
Ben palamutların olgunlaşıp dökülme mevsiminde yaklaşık 80 tane palamutu pet bardaklara çiçek toprağı kullanarak ekmiştim yarıdan fazlası çimlendi ve aralarında botu 12-14 cm ye ulaşanlar var. Topraklarında çok dikkatli baktığım zaman anca görebileceğim çok çok küçük beyaz canlılar var. özellikle suladığımda yüzeye çıkıp su emilince hemen toprağa giriyorlar. Dediğim gibi çok çok küçük oldukları için fotoğraflarını çekme imkanım yok. Sormak istediğim, acaba bunlar zararlı mı ne yapmam gerekir. Başta sayıları daha azdı ama giderek arttılar. Sanırım belli bir aşamadan sornra daha da artmazlar. İnşallah yani =) İnşallak köklerine zarar vermiyorkardır. Bir tane de kestanem var onun saksısı baya büyük5 lt felan özellikle onda daha fazlalar.
Şimdiden teşekkür ederim saygılar.
Vildan Sönmez
11-01-2009, 17:26
Mine Hanım,Aralığın ilk haftasında dediğiniz gibi dikkatlice ektiğim gül çeliği,dipten birde sürgün verdi. Umarım geçici bir iyiylik değildir.Son halini paylaşmak istedim.
halilaras
14-01-2009, 13:09
Mine hanım,
kasımpatı için hızlı büyüyen bitki derler. kasımda çiçek açtığı için de kasımpatı adını almış sanırım. (yanlışım varsa düzeltin diye yazdım)
sorum şu: bauhaus'a gittim almak için, ama üzerinde ithal kasımpatı-tek yıllık bitki yazıyordu.
tek yıllık mı oluyor kasımpatılar?
Güngör Salman
14-01-2009, 16:06
sayın mine hanım bahçemi yeni yeni oluşturmaktayım geçen yıl diktiğim meyve ağaçlarım var mesela 1 armut 2 naşi 5 kaysı 1 alıç 1 erik 1 kiraz 1 muşmula 1 manolya 2 adet çam mor salkım v.s ama bunları ben birinden yardım almadan kendim diktim sizden ricam bunları dikerken iki ağaç arasındaki mesafe ne kadar olmalı.( umarım bunu sormakta geç kalmadım)
Mine Pakkaner
15-01-2009, 22:18
...Topraklarında çok dikkatli baktığım zaman anca görebileceğim çok çok küçük beyaz canlılar var...
Forumda topra kurtları diye bir arama yaparsanız bu konuda ilaç önerileri dahil pek çok mesaj bulacaksınız. Gelişmiş aramada mesajlarda ara seçeneğini kullanınız. :)
Mine Pakkaner
15-01-2009, 23:10
Mine Hanım,Aralığın ilk haftasında dediğiniz gibi dikkatlice ektiğim gül çeliği,dipten birde sürgün verdi. Umarım geçici bir iyiylik değildir.Son halini paylaşmak istedim.
Güçlü görünüyor, böyle gitmesini dilerim ben de, ama ben olsam budarım ki o yeni çıkan kökler güzelce taze fidanı beslesin. :)
Bizim narlar neden çatlıyor acaba?
Mine Pakkaner
15-01-2009, 23:34
Mine hanım,
kasımpatı için hızlı büyüyen bitki derler. kasımda çiçek açtığı için de kasımpatı adını almış sanırım. (yanlışım varsa düzeltin diye yazdım)
sorum şu: bauhaus'a gittim almak için, ama üzerinde ithal kasımpatı-tek yıllık bitki yazıyordu.
tek yıllık mı oluyor kasımpatılar?
Bitkinin bazı tek yıllık hibrit varyeteleri mevcut. İkinci yıla kalınca formu bozulmakta.
Mine Pakkaner
16-01-2009, 00:22
sayın mine hanım bahçemi yeni yeni oluşturmaktayım geçen yıl diktiğim meyve ağaçlarım var mesela 1 armut 2 naşi 5 kaysı 1 alıç 1 erik 1 kiraz 1 muşmula 1 manolya 2 adet çam mor salkım v.s ama bunları ben birinden yardım almadan kendim diktim sizden ricam bunları dikerken iki ağaç arasındaki mesafe ne kadar olmalı.( umarım bunu sormakta geç kalmadım)
Keşke siz bu dikimleri yapmadan önce görüşseydik. Ağaçları nasıl diktiğinizi hiç bilmiyorum ama manolya ve çamlar zaten çok aralıklı dikilir, hele manolyanın etrafına hiçbirşey dikilmez, bitkinin kendi haşmeti ve görkemi sergilenir. Naşiler birer armuttur biliyorsunuz. 4x2,5 veya 3x 5 dikilir. Kayısı çeşit ve toprak yapısına göre 3x3,5, 5x5 8x8 dikilir.Alıç erik kiraz ve muşmula zaten tekmiş, ama yanına gelen ağaç en az 4 metre uzakta olsun.
Aslında bunları bir planlama ile diktirseydiniz keşke.
Mine Pakkaner
16-01-2009, 00:55
Bizim narlar neden çatlıyor acaba?
Sayın Balıkçı bunun pek çok nedeni var.
Çeşit özelliği, olgunlaşma gerçekleştiği halde hasat etmeme, az sulama, çok sulama, güneş yanığı, fazla azot verme vs.
Meyveler olgunlaşınca suyu kesinlikle kesmek gerek. Yoksa daneler şişip kabuğu patlatır. Çatlama fizyolojik bir sorun. Çeşidiniz genetik olarak çatlamaya yatkınsa siz ne kadar özenirseniz özenin sonuca ulaşmanız zor. Hızla çatlamayan çeşitler geliştirilmesi ile ilgili çalışmalar sürüyor. O zaman da "Ah o eski narlar." diyeceğiz :)
Teşekkür ederim.
En iyisi biz çatlayanları hergün kontrol edip yiyerek mücadele edelim.:p
Eski narlarımızı da kaybetmeyelim.
Ben kimyevi madde kullanmıyorum, sadece ahır gübresi ve aklıma gelince su veriyorum.
Çeşit özelliği galiba en doğru seçenek, ona da yapacak bir şey yok.
Güngör Salman
16-01-2009, 14:09
Mine hanım İlginize teşekkür ederim.
halilaras
16-01-2009, 19:39
teşekkür ederim Mine hanım,
evde veya balkonda, yemeklere katabileceğimiz şekilde (veya değil), baharat türlerinden büyütebileceklerimiz hangileridir?
şu an balkonda biberiye var. çörek otu, vs. (aklıma gelmiyor) da bakılabilir mi?
lavanta ve adaçayı yetiştirebilir miyim?
kaybol.2008
16-01-2009, 23:38
Şişen tabletlere tohumları yerleştirdikten sonra sulayınca tablet şişerek formunu alıyor. Ancak çok çabuk kuruyor.
Tabet şiştikten sonra küçük bir saksıya alıp kenarlarını torf ile doldurmak doğru olur mu?
Mine Pakkaner
17-01-2009, 00:56
Torf çok su tutar, ancak kurursa yeniden su aldırmak çok güçtür. Size sıkıntı yaşatabilir.
Mine Pakkaner
17-01-2009, 01:03
Teşekkür ederim Mine Hanım,
Evde veya balkonda, yemeklere katabileceğimiz şekilde (veya değil), baharat türlerinden büyütebileceklerimiz hangileridir?
Şu an balkonda biberiye var. çörek otu, vs. (aklıma gelmiyor) da bakılabilir mi?
Lavanta ve adaçayı yetiştirebilir miyim?
Elbette birçok mutfak bitkisi var evde veya balkonda bakabileceğiniz. Lavanta, adaçayı, kekik, mercanköşk, fesleğen, biberiye, zencefil, biberiye ilk anda hemen size önerebileceklerim.
Mine Hanım merhaba,
Terasta, kuzey cephesinde, bol ışık alan ama güneş almayan, üstü kapalı alanda iki büyük saksım var, yıllardır başıma bela olan :) Ne diksem bir süre sonra ölüyor.
Şİmdi aklıma Benjamin kauçuğu (ficus benjamin) geldi.Bunlar ev içinde bile oluyorsa orada da olsa gerek diye düşünüyorum, ışık ihtiyacı açısından.
Bir de ficus nidita var, bunu da çok beğeniyorum.
Özellikle ficus nitida, sokak bejamini, üstü kapalı, güneş almayan ama bol ışık alan yerde yaşar mı, ne dersiniz?
Sayın Mine hanım, nasılsınız?
Size birşey danışmak istiyorum.
Bahçemdeki güllerden hersene yığınla çelikler yapıyorum. Çelikleri yapış şeklim çentikli, genelde kalem kalınlığında ve eski dalları tercih ediyorum.
Site arkadaşlarına da çok dağıttım, ama dikkat ettim ki pek çoğu tutturamıyor, tutturanlar da yaprak verdi-tuttu bu, diye yer değişimi yapıyorlar ve çelikler ölüyor.
Ben, bugün elli kök budamışsam, aynı gün çelikleri hazırlayıp, uçlarını ıslak kumlu, çamura gömüyor ve bu kısma hemen yine ıslak gazete kâğıdı sararak naylona koyuyor ve aynı gün veya bir ertesi günü postalıyorum.
Kendime ayırdıklarımı da beşer onar büyük saksılara veya tarhlara ekerek iki sene yerlerinden oynatmıyorum. Benimkilerde de fire oluyor ama çok az.
Dışarıdan gelen güllerde mumlama olayı dikkatimi çekti.
Sanıyorum onlar sürmesini istemedikleri dalları mumluyorlar.
Acaba diyorum, ben de mumları eritsem ve arkadaşlara yollamayı plânladığım çeliklerin diplerini mumlasam (çeltikli kısımları) topraksız postalasam ki çok rahat ve az yorucu olur. Arkadaşlar da ellerine geçince bu mumlu kısmı ılık su ile yıkayarak temizleyip saksılara dikseler, başarılı olur muyuz?
Merhaba Mine Hanım, güllerimi budadım (çelikleri paylaşacağım) ama iyi budadım mı bilmiyorum. Şekilsiz büyümüşlerdi güller, mümkün olduğunca şekle şemale sokmaya çalıştım, sanırım derin budama yapmış oldum çünkü boylarının 3'te 2'si gitti. İyi olmuşlar mı?
Ve bu çelikleri postalayacağım zamana kadar buzdolabında bekletsem iyi olur mu?
Hocamız bilir tabii, ama bence biraz daha rötuş istiyor, meselâ o cılız dalları alırdım ben. Dal ucunda üç çatal bırakmazdım.
Ama siz yine de hocamızın dediklerini yapınız.
Güler Hanım haklısınız, ilk budadığımda eski hallerine nazaran gayet hoş görünmüşlerdi gözüme ama şimdi baktıkça hatalar görüyorum. Yarın özellikle o üçlü çatalı yok edeyim. Umarım güçlüce sürerler, bir de saksılarından çıkarıp altlarına toprak ve gübre eklemek istiyorum, budamadan sonra doğru bir uygulama mıdır? Toprakları az, takviye gerektiriyor.
Mine Pakkaner
21-01-2009, 00:27
..ficus nitida, sokak bejamini, üstü kapalı, güneş almayan ama bol ışık alan yerde yaşar mı...
Ben kesinlikle yaşayacağını düşünüyorum Mehmet Bey. Burada aspidistra, mor telgraf ( Tradescantia sp.), japon şemsiyesi ve kurdele çiçeği de hatta paşa kılıcı da olur, ayrıca şeflera veya aralya da deneyebilirsiniz. Neden yeriniz müsaitse bir kompozison yapmıyorsunuz? Harika ahşap işleri yaptığınızı biliyoruz. Şöyle bir çiçeklik modeline ne dersiniz?
59760
TuruncuHis
21-01-2009, 00:42
Mine Hanım, örnek çiçekliğiniz ahşap diye algılıyorum. Peki su alıp şişme riskine karşı ne ile izole edildi o ahşap acaba?
Bir ahşap saksımız var, izolasyon ve estetiği bir arada beceremedik bir türlü işin içinde olmamıza rağmen...
Mine Pakkaner
21-01-2009, 00:45
...
...dikkat ettim ki pek çoğu tutturamıyor, tutturanlar da yaprak verdi-tuttu bu, diye yer değişimi yapıyorlar ve çelikler ölüyor.
....Kendime ayırdıklarımı da beşer onar büyük saksılara veya tarhlara ekerek iki sene yerlerinden oynatmıyorum. Benimkilerde de fire oluyor ama çok az.
Dışarıdan gelen güllerde mumlama olayı dikkatimi çekti.
Sanıyorum onlar sürmesini istemedikleri dalları mumluyorlar.
Acaba diyorum, ben de mumları eritsem ve arkadaşlara yollamayı plânladığım çeliklerin diplerini mumlasam (çeltikli kısımları) topraksız postalasam ki çok rahat ve az yorucu olur. Arkadaşlar da ellerine geçince bu mumlu kısmı ılık su ile yıkayarak temizleyip saksılara dikseler, başarılı olur muyuz?
Güler Hanım merhaba, gerçi bu konuyu sizinle telefonda görüştük ancak arkadaşlarımızın da cevapları öğrenmeleri açısından buraya da yazayım dedim.
Çelikleri mumlamak güzel fikir bu şekilde erken sürmelerin önüne geçilecektir. Çelikler sürünce üyelerimiz sizin de dediğiniz gibi köklenme gerçekleşti sanıyorlar.
Bu arada hijyen en önemli konulardan evlerde eski saksı ve topraklar temizlenmeden yeniden kullanılıyor, bu da hastalık ve zararlıların yeni bitkiye de musallat olmasına sebep oluyor. Şubat ayında İzmir' de vereceğim eğitimde özellikle bu konuları anlatacağım. Bir de çeliklerin sulanması çok önemli, su rejimini düzgün ayarlayamıyorlar ve çelikleri çürütüyorlar.
Mine Pakkaner
21-01-2009, 00:52
Mine Hanım, örnek çiçekliğiniz ahşap diye algılıyorum. Peki su alıp şişme riskine karşı ne ile izole edildi o ahşap acaba?
Bir ahşap saksımız var, izolasyon ve estetiği bir arada beceremedik bir türlü işin içinde olmamıza rağmen...
Biz bu tür çiçekliklerin içini çinko kaplıyoruz veya içine iki kat sera naylonunu yekpare seriyoruz, toprağı sonra dolduruyoruz.
Mine Pakkaner
21-01-2009, 01:44
...güllerimi budadım (çelikleri paylaşacağım) ama iyi budadım mı bilmiyorum. Şekilsiz büyümüşlerdi güller, mümkün olduğunca şekle şemale sokmaya çalıştım, sanırım derin budama yapmış oldum çünkü boylarının 3'te 2'si gitti. İyi olmuşlar mı?
Ve bu çelikleri postalayacağım zamana kadar buzdolabında bekletsem iyi olur mu?
Çelikleri nemli bir gazete kağıdına sarıp buzdolabının sebzeliğinde saklayabilirsiniz.
Budamanıza gelince, gönderdiğiniz resimlere bakınca şöyle olmalı;
59770 59771
59772 59773
Saksılardaki toprağı da yenileyebilirsiniz.
Ben kesinlikle yaşayacağını düşünüyorum Mehmet Bey. Burada aspidistra, mor telgraf ( Tradescantia sp.), japon şemsiyesi ve kurdele çiçeği de hatta paşa kılıcı da olur, ayrıca şeflera veya aralya da deneyebilirsiniz. Neden yeriniz müsaitse bir kompozison yapmıyorsunuz? Harika ahşap işleri yaptığınızı biliyoruz. Şöyle bir çiçeklik modeline ne dersiniz?
59760
Çok teşekkürler Mine Hanım :)
Ficus nitida yaşar diyorsanız önceliğim onda olacak, bir de onu deneyeyim.İç mekan bitkilerinden daha çok, ağaç formunda dış mekan bitkilerini seviyorum, sokak benjamini ise son dönem favorim zaten.
İğne yapraklıları yaşatamadım orada.Bu sefer tekerlekli bir taban yapıp, ara ara güneşe de çıkaracağım sokak benjaminini.
Düşündüğünüz kadar iyi ahşap işleri yapamıyorum, bir de testereden korktum, büyük aletlerden uzak duruyorum :D Yalnız bu gönderdiğiniz örnek çok iyi oldu, tam da bu konum için böyle ahşap bir şey yapalım istiyordum.
Toprakla temas kısmını ise şöyle düşünmüştüm; bu sadece kabuk olacak, içinde plastik bir saksıda olacak bitki ama en üst yüzeyi kontraplakla kapatıp, üzerine beyaz çakıl sereceğim, içinde plastik olduğu görünmeyecek.Hem ahşap daha uzun ömürlü olur hem de içindeki bitkiyi değiştirmek kolay olur.
Eğer benjamini de beceremezsek, artık son çare şeflera :)
Merhaba Mine Hanım,
Toprak tahlili sonucu Sferosol (Sıvı Kükürt) kullanmam gerekiyor.Bazı yerlere sordum bulamadım,
Toz kükürtü sulandırsak olurmu, olursa karışım oranları kaçtır ve karışımı nasıl hazırlamalıyım? Şimdiden teşekkür ederm.
Bunu altuni mazı diye almıştık, üç dört senedir hep aynı halde, ne oldu ne öldü.:(
Güneye bakan tarafı bakır rengi, kuzeye bakan tarafı yeşil, yazın biraz yeşilleniyor, sonra yine bu hale geliyor.
Bu, gerçekten altuni mazı mı, gelişememesinde bizim hatamız var mı , ne yapmalıyız?
Teşekkürler.
Güya resimleri düzeltmiştim, yine yan olmuşlar.:(
Zeytinci
26-01-2009, 12:13
Elbette birçok mutfak bitkisi var evde veya balkonda bakabileceğiniz. Lavanta, adaçayı, kekik, mercanköşk, fesleğen, biberiye, zencefil, biberiye ilk anda hemen size önerebileceklerim.
Sayın Mine hanım,
Zencefil nasıl bir toprak ister? Su, ısı ve ışık isteği nedir? Kök yumrularını her yıl ayırarak çoğaltılabilir **** yenebilir mi?
Japon'lar çiğ balık ile taze zencefili ve taze hardalı çok tüketiyor.
Market'lerin soğuk hava bölümlerinden alınan taze köklerden üretimi mümkün müdür?
Forumda Zencefille ilgili başlıklarda fazla bilgi bulamadım.
Bilgi ve tecrübenizi lütfen paylaşabilirmisiniz?
Cevabınız için şimdiden teşekkür ediyorum.
Selamlar.
Mine hanımın affına sığınarak, zencefil, marketten alınan yumrulardan yetişiyor, yumrulardan çoğaltılabilir, gayet güzel yenir, salatanın üzerine rendesi iyi gidiyor.:p
Soğuktan hoşlanmıyor, çok su da istemiyor(zannediyorum), evde mükemmel yetişir.
Kolay gelsin.
Küçük viyollerdeki bitkiler saksı büyüklüğüne göre içinde besinsiz torf v.s. bulunmasına rağmen, bayağı boy verip büyümüş oluyor, bunları ne ile sulayıp besliyorlar ?
halilaras
26-01-2009, 19:59
merhaba Mine Hanım,
Sukulentler evde veya güneye bakan balkonda büyütülebilir mi?
adenium tohumunu dikmek için en uygun zaman nedir?
teşekkürler.
Mine Pakkaner
27-01-2009, 11:07
Merhaba Mine Hanım,
Toprak tahlili sonucu Sferosol (Sıvı Kükürt) kullanmam gerekiyor.Bazı yerlere sordum bulamadım,
Toz kükürtü sulandırsak olurmu, olursa karışım oranları kaçtır ve karışımı nasıl hazırlamalıyım? Şimdiden teşekkür ederm.
Sıvı kükürt zaten yok, ıslanabilir kükürt var. Sferosol da toprakta eriyebilir granül kükürt. Kükürt oranı % 87 İthalatçısına bu adresten ulaşabilirsiniz. http://www.tagemziraat.com.tr/
Başka bir dolu marka da var. Bulunduğunuz yerdeki büyük bir gübre bayisine gidip bunun eşleniği bir gübre istediğinizi de söyleyebilirsiniz. Etiket dozlarını ve tahlil önerilerini kullanımda göz önünde tutunuz.
Mine Pakkaner
27-01-2009, 11:19
[quote=Balıkcı;350983]Bunu altuni mazı diye almıştık, üç dört senedir hep aynı halde, ne oldu ne öldü.:(
Güneye bakan tarafı bakır rengi, kuzeye bakan tarafı yeşil, yazın biraz yeşilleniyor, sonra yine bu hale geliyor.
Bu, gerçekten altuni mazı mı, gelişememesinde bizim hatamız var mı , ne yapmalıyız?
.../quote]
Hiç endişeniz olmasın. Altuni mazıların güneşe ve mevsime göre renk değiştirirler. Işık altında tam sarı renklerini korurlar, ışık yetersiz geldiğinde yeşillenirler. Kışınsa bakır rengine bürünürler. :)
Mine Pakkaner
27-01-2009, 11:26
Küçük viyollerdeki bitkiler saksı büyüklüğüne göre içinde besinsiz torf v.s. bulunmasına rağmen, bayağı boy verip büyümüş oluyor, bunları ne ile sulayıp besliyorlar ?
İçindeki bitkinin ihtiyacına göre gübre verilir. Harcına yavaş salınımlı bir gübre katabilirsiniz, düzenli her sulamada verebilirsiniz, ihtiyaca göre yapraktan da uygulama mümkün.
Teşekkür ederim Mine hanım, Gübre adı verebilirmisiniz.
Mine Pakkaner
27-01-2009, 11:45
merhaba Mine Hanım,
Sukulentler evde veya güneye bakan balkonda büyütülebilir mi?
adenium tohumunu dikmek için en uygun zaman nedir?
teşekkürler.
Yetişirler, özellikle de güney pencereleri bu iş için idealdir.
Adenium tohumunu ben olsam Nisan- Mayıs gibi ekerim. Çimlenme için ideal sıcaklık 22-30 derece. Bol gün ışığı da istiyor. Bu durumda şartları zorlanmadan sağlayabileceğim zamanı seçerim. Çimlendirmeden önce 2-3 saattohumu suda bırakırsanız çimlenmei hızlandırırsınız. Çimlenme tamamlanıncaya kadar saksı harcını su püskürterek sulayın, saksı drenajı çok iyi ve harç çok süzek olsun. Çimlenme tamalanıncaya kadar harç kurumasın
Çimlenme sonrası sulamaya dikkat ediniz. İki sulama arası harcın yüzeyinin hafifçe kuramasına izin verin, yoksa mantari hastalıklarla uğraşırsınız. Çimlenmeden bir hafta sona suyu yavaş yavaş azaltın. 1 hafta sonra da gübrenizi verin.
Mine Pakkaner
27-01-2009, 11:56
Teşekkür ederim Mine Hanım. Gübre adı verebilir misiniz?
Nasıl bir bitkiye kullanacağınızı bile bilmeden size gübre adı vermem doğru olmaz. Her gübrenin azot-fosfor -potas içeriği farklıdır. Bunlar paketlerde NPK olarak gösterilir. Yazan 10-20-10 gibi değerler gübrenin sırasıyla besin içeriğini gösterir. Ek bir element varsa o da ayrıca belirtilir. Mn, zn gibi sembolle yazar.
Ancak gübre bayinizden dengeli ( NPK oranları eşit) yavaş salınımlı ozmokot gübre isterseniz bunu saksı harcına katar ve uzun süre üstten gübreleme yapma ihtiyacı duymazsınız.
Yeni taşındığımız işyerimizin kapısında iki iğde ağacı var. Ağaçlar çok bakımsız ve kötü budanmış. Birinin boyu 7 m civarında ama hiç yan dal bırakılmayacak şekilde budanmış, en üstte az miktarda cılız dallar bırakılmış. Diğeri de başka ağacın içine girecek şekilde yönlendirilmiş ve dallar oldukça cılız ve bakımsız.
Bu ağaçları, 3-4 m boy kalacak şekilde ana gövdeyi keserek budarsak yan dallar verip güçlenir mi, yoksa resmen ağacı kesmiş mi oluruz? Ya da nasıl budanmalı?
Mine Pakkaner
27-01-2009, 19:18
İğde ağacı eğer gövdesinde bir boşalma, hastalık vs. yoksa kesim yerinden yeniden patlatır, sürgün verir, endişe etmeyin. Ben de olsam bu kadar formsuz bir iğdeye kabaklama budma yapardım.
Gövde oldukça sağlam , uygun yükseklikten keseceğim. Teşekkürler Mine Hanım.
Merhabalar Mine Hanım
Benim bahçeme diktiğim kiraz ağacımın gövde kabuğuna soyulma oldu. Ne yapabilirim yardımcı olusanız sevinirim(resim ekleyecektim ama uğraşmama rağmen ekleyemedim)
Mine Pakkaner
31-01-2009, 20:02
Sayın Mahsuni, bu soyulma neden olmuştur diye bir fikir yürütemeyeceğim. Fikri olan arkadaşım varsa ben de duymak isterim.
Harun Parlak
31-01-2009, 20:38
Kiraz ağaçları zaten genelde soyulmazmı geliştikce kabuk değiştirir.
Bunu altuni mazı diye almıştık, üç dört senedir hep aynı halde, ne oldu ne öldü.:
Bu altuni mazı mı, gelişememesinde bizim hatamız var mı , ne yapmalı(
Sayın Balıkçı: Aklıma gelen birkaç ihtimalleri yazayım.
1. Dört sene önce dikilirken; mazının saksısı çıkartılırken toprağı kısmen dağılmış olabilir.
2. Dikim çok sıcak günlerde(yazın) veya donlu günlerde (kışın) yapılmışsa; kökleri kısmen zarar görmüş olabilir.
3. Saksı, poşet, teneke kap veya rutbol malzemesi ile birlikte dikilmiş veya
derin dikim yapılmış olabilir. Dikerken fazla kimyasal gübre verilmiş olabilir.
4. Dikim öncesi veya sonrası yıllarda, mazının yakın çevresi toprak yüzeyinde yabancıot mücadelesi yapılmış dolayısıyle etkilenmiş olabilir.
Bahçedeki diğer ağaçlar ilaçlanırken üzerine ilaç geliyor olabilir.
5. Dikilirken de mazının formu aynı gösterişsiz ise; daha önce saksısına koyarken de hatalar yapılmış olabilir. İlerlemiş yaştaki mazıyı kaba alma gibi.
Şimdi ne yapabiliriz?
Gübre ve ilaçtan uzak bir yıl geçirmesini sağlayıp,
Ha gayret mazı, ne hata ettiksek sen affet bizi, diyelim.
Belki bu sene olur.
Sağlıkla kalın efendim.
Melek Altınay
01-02-2009, 13:58
Merhaba Mine Hanım;
Gardenia başlığı altında size bir soru yöneltmiştim ama daha sonra buraya yazmanın daha doğru olacağını düşündüm ve aynen aktarıyorum.
-Gardeniamı budamalı mıyım?
- Mart ayında budamayı düşünüyordum ama şu an tomurcuklamaya başladı, martta muhtemelen çiçekli olacak? Benim gardeniam mevsimleri mi şaşırdı ki:)
Gardeniam ile ilgili düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim. Teşekkür eder, mis kokulu ve bol çiçekli günler dilerim...
61022
61023
61024
Mine Pakkaner
01-02-2009, 18:08
....Şimdi ne yapabiliriz?
Gübre ve ilaçtan uzak bir yıl geçirmesini sağlayıp,
Ha gayret mazı, ne hata ettiksek sen affet bizi, diyelim.
Belki bu sene olur.
Sağlıkla kalın efendim.
Sayın Polen, mazının birşeyi yok, Balıkçı'nın da bir hatası yok ki. Bu onun doğal kış rengi, sanırım siz Balıkçı' ya verdiğim cevabı okuma fırsatı bulamadınız.
Mine Pakkaner
01-02-2009, 18:49
...
-Gardeniamı budamalı mıyım?
- Mart ayında budamayı düşünüyordum ama şu an tomurcuklamaya başladı, martta muhtemelen çiçekli olacak? Benim gardeniam mevsimleri mi şaşırdı ki:)
Gardeniam ile ilgili düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim...
Melek hanım, gardenyanızın keyfi son derece yerinde bunu da tomurcuklanarak ve gösterili yapraklar vererek ifade ediyor. Sakın budamayın. Zaten şu anda budamaya ihtiyacı da yok. Gardenyalar çiçekleri geçtikten sonra yaz sonu, eğer ihtiyaç varsa budanır. Bu mevsimde acil bir müdahale gerekiyorsa ve şekli bozuksa onun için budama yaparsınız ama sizde böyle bir ihtiyaç yok.
halilaras
01-02-2009, 21:49
Mine hanım, koçtaştan fittonia aldım.
Durdukları yerden alınca saksının altından elime az az su damlıyordu.
Şu an odamda fakat neredeyse ilk günden alt yaprakları uçlarından kıvrılarak (çıtır çıtır) kurumaya başladı.
Yaprağın tamamı birden kurumuyor, uçlardan başlıyor ve tüm yaprak kuruyana kadar devam ediyor. (ben sonlanmasını beklemeden yaprağı kopardım)
Acaba ortamını mı beğenmedi?
Altlığında sürekli su mu bulunması gerekir? toprağı kuru değil.
Lafı çok uzattım, yardımınızı bekliyorum.
Mine Pakkaner
02-02-2009, 00:05
Fittonia başlığında aynı soruyu sormuşsunuz, orada cevapladım.
Gülbeşeker
02-02-2009, 00:52
mine hanım 18.18.18 gübre kimyasal gübremi oluyor organik tarımda kullanılırmı
Oğuz Alper
02-02-2009, 00:53
mine hanım 18.18.18 gübre kimyasal gübremi oluyor organik tarımda kullanılırmı
NPK N18 ,P18,K18 anlamındadır ve kimyasaldır.
Mine Pakkaner
02-02-2009, 20:19
Gülbeşeker cevabınızı Oğuz Bey vermiş gerçi ama be de yineleyeyim, 18 18 18 gibi NPK oranları verilen gübreler kimyasal gübrelerdir ve kimyasal gübrelerin hiçbiri organik tarımda kullanılmaz.
halilaras
03-02-2009, 16:19
Sayın Mine hanım,
Sayın çınaraltı, ücretsiz olarak sultaniye üzüm çeliği gönderdi (3 adet). Boyları yaklaşık olarak 40 cm.
Tutma şansını artırmak için neler yapmalıyız?
Ben balkonda büyük bir saksıya dikeceğim. (başka yerim yok)
Acaba şansı artımak için çelikleri ortadan tekrar kessem, nasıl olur?
Köklendirici kullanmalı mıyım?
Dikene kadar nerede bekletmeliyim? (köklendirici hormon almaya gidicem eğer gerekiyorsa)
Nasıl bir toprakta daha kolay tutar?
teşekkürler..
mine hanım resimleri gönderiyorum değerlendiripi sorunu ve çözüm yollarını bana yazarsanız çok sevinirim ayrıca budama ile ilgili resimli bir kay nak var mı
Mavi selvi tohumları kozalaktan çıkarmak için özel bir işlem gerekiyor mu?
Harun Parlak
04-02-2009, 19:37
Kozalakları kurumaya bırakmanız yeterli kendiliğinden açılıp dökülecektir. Bir çoğumuz Servi leri selvi diyoruz. Buda bu şekilde yeygınlaşıyor.
Mine Pakkaner
04-02-2009, 21:48
mine hanım resimleri gönderiyorum değerlendiripi sorunu ve çözüm yollarını bana yazarsanız çok sevinirim ayrıca budama ile ilgili resimli bir kay nak var mı
Mahsuni ağacınızın kök böğazındaki mekanik bir hasardan kaynaklanmış görünüyor, Fidan güneş yanıklığına da maruz kalmış olabilir. Ancak üst taraftaki görüntü yapraklara da bakınca bize bir hastalığı düşündürüyor. Bakteriyel bir etmen varsa durum çok cansıkıcı da olabilir. Çok acil tarım müdürlüğü bitki koruma şubesine başvurunuz. Kısaca yerinizde olsam öyle yaparım, çünkü ben size böyle uzaktan bakarak daha fazla yardımcı olamayacağım.
Bordo bulamacı uygulamayı ihmal etmeyin.
Kozalakları kurumaya bırakmanız yeterli kendiliğinden açılıp dökülecektir. Bir çoğumuz Servi leri selvi diyoruz. Buda bu şekilde yeygınlaşıyor.
Tekin bey merhaba.
Diğer İbrelilerin kozalaklarında bu durum var ama mavi servinin kozalaklarını soba yanına koydum yine açılmadı. Ya tam olgunlaşmamışlar! elle zorlayınca tohumlar dökülüyor, aslında dediğiniz gibi kendiliğinden açılması gerekir. Bu mazı türleri aniden açılıyor, altuni mazı bir baktım tohumlarını dökmüş. Halen pramidal ve boylu servi mavi servi kozalakları ağaç üstünde açılmadılar. Bir sabah, bir bakarım ki tohumları döküvermişler.
Mine Pakkaner
04-02-2009, 22:57
Sorunuzun cevabını kendiniz bulmuşsunuz nariçi. Kozalak olgunlaşınca ve içindeki tohumlar hazır olunca kendiliğinden açılır.
Mine Pakkaner
04-02-2009, 23:07
...sultaniye üzüm çeliği gönderdi (3 adet). Boyları yaklaşık olarak 40 cm.
Tutma şansını artırmak için neler yapmalıyız?
Ben balkonda büyük bir saksıya dikeceğim. (başka yerim yok)
Acaba şansı artımak için çelikleri ortadan tekrar kessem, nasıl olur?
Köklendirici kullanmalı mıyım?
Dikene kadar nerede bekletmeliyim? (köklendirici hormon almaya gidicem eğer gerekiyorsa)
Nasıl bir toprakta daha kolay tutar?
teşekkürler..
Çelikleri ortadan kesmeyin, muhtemelen o boy bir çelik zaten 3-5 göz içerir. Perlite dikip köklendirebilirsiniz. İBA kullanmak köklenme şansını, hızını arttırır.
Dikene kadar serin bir yerde nemli bir beze sararak bekletiniz. Çeliğin en üst ve en alt gözleri hariç ortadaki gözlerini körleyiniz.
Bu arada gerçi siz eviniz için birkaç fidan yetiştirmek istiyorsunuz ama yine de okuyuculara şu bilgiyi verelim, ticari yetiştiricilikte asla çelikten yetişmiş fidanla bağ tesis edilmez. Ülkemiz topraklarına filoksera zararlısı yüzünde aşılı fidanla yetiştiricilik yapılır. Anaç da amerikan asma anacıdır.
halilaras
05-02-2009, 12:26
Bauhaus'a gittim ve bana "naa" diye bir köklendirici olduğunu söyledikleri tozu verdiler.
Çeliklerin köklenmesini istediğim 5cm lik kısmını suda beklettim ve naa'ya daldırıp toprağa yaklaşık 10-15 cm kadar batırdım.
Şu an 3'ü de aynı saksıda, balkonda bekliyor. Acaba köklenmesini sağlamak için toprağı nemli tutmanın dışında üzerlerine naylon falan da geçirmeli miyim?
Ek: Gözleri körlemek nasıl oluyor?
Uçlarından keseyim mi?
merkezvv
06-02-2009, 21:55
mine hanım geçen günlerde elime manolya tohumu geçti forumdan aldığım bilgilerle tohumalara soğuk katlama yaptım (yoğurt kabının içine kum ve kokopit karışımıyla kum, tohum, kum, tohum) Benim sormak istedim 20 cm kadar bir yüksekliği oldu alt kısımlarda su birikmesi olurmu tohumlarım çürüme ihtimali var mı? Teşekkürler
kaybol.2008
08-02-2009, 16:49
Mine Hanım, forumda;
"3/4 birim kaynamış su + 1/4 birim bal karıştırılıp 8 saat bekletin" şeklinde, doğal, köklendirmeyi hızlandırıcı tarif okumuştum. Şimdi hangi başlık olduğunu bulamıyorum.
Sizin tarifiniz olıup olmadığı konusunda emin değilim ama, sorum şu:
- 8 saat beklettikten sonra tohumu bu karışıma batırıp ekecek miyiz?
- Yoksa bu karışım ile sulama mı yapacağız?
İyi günler.
TuruncuHis
08-02-2009, 17:24
Sayın kaybol.2008, ilgili link aşağıdadır. Foruma ilk katkım da bu oldu:)
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1429&page=5
Mine Pakkaner
08-02-2009, 18:16
Bauhaus'a gittim ve bana "naa" diye bir köklendirici olduğunu söyledikleri tozu verdiler.
Çeliklerin köklenmesini istediğim 5cm lik kısmını suda beklettim ve naa'ya daldırıp toprağa yaklaşık 10-15 cm kadar batırdım.
Şu an 3'ü de aynı saksıda, balkonda bekliyor. Acaba köklenmesini sağlamak için toprağı nemli tutmanın dışında üzerlerine naylon falan da geçirmeli miyim?
Ek: Gözleri körlemek nasıl oluyor?
Uçlarından keseyim mi?
Naa da bir köklendirme hormonudur ancak kullanımı iba kadar yaygn değildir. Bilimsel araştırmalara göre iba çok daha fazla sayıda bitki çeşidinde daha iyi sonuç vermektedir. Bazı bitkilerde ise iba ve naa karışımları köklenmede daha olumlu sonuç verir.
Köklenmenin temel şartlarından biri de ısıdır. Naylon geçirirseniz sıcağı kısmen daha fazla korur, sera etkisi yaratır.
Gözleri körletmek ise buralardan sürgün vermesini önlemek demektir. Bir bıçakla gözlerin üzerini hafifçe çiziniz.
Mine Pakkaner
08-02-2009, 18:35
Mine Hanım geçen günlerde elime manolya tohumu geçti forumdan aldığım bilgilerle tohumalara soğuk katlama yaptım (yoğurt kabının içine kum ve kokopit karışımıyla kum, tohum, kum, tohum) Benim sormak istedim 20 cm kadar bir yüksekliği oldu alt kısımlarda su birikmesi olurmu tohumlarım çürüme ihtimali var mı? Teşekkürler
Fazla su koymadınızsa sorun olmaz. Su fazlaysa kabın altına küçük bir delik açıp drenaj sağlayın. Bu işi tohumları nemli bir beze sarıp naylon poşete koyarak yapabilirdiniz. Poşeti de buzdolabınızın sebeliğinde muhafaza edecesiniz. Aklınızda olsun.
kaybol.2008
08-02-2009, 19:42
Sayın kaybol.2008, ilgili link aşağıdadır. Foruma ilk katkım da bu oldu:)
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1429&page=5
TuruncuHis,
Teşekkür ederim.
Selamlar,
Ortanca'nın budanacağını bilmiyordum. Geçen yıl adığım gelişmiş ortanca'yı şimdi budasam acaba olur mu?
Stefanotis imdat çığlıkları atıyor ama ben ne yapayım bilmiyorum.
Yok, tabii ki biliyorum, ben de Mine hanım, imdaat diye bağıracağım.:p
Bunun saksısını bir süre önce değiştirdim, toprağı kuruymuş, biraz dağıldı, ne tam çıplak kök ne de topraklı durumda yeni saksıya aktardım, niye küstü bilmiyorum, soğuk mu idi, vakit mi erkendi?:(
Durduğu yer, doğrudan güneş vurmayan, çok aydınlık, sıcaklığı 10 dereceden aşağı düşmeyen(genellilke 12-15C) ortalama nem %80 civarında olan kapalı balkon.
Hiç ellemeden sabırla toparlanmasını mı bekliyeyim, içeri, 20-22 C sıcaklığa mı alayım,....kısaca ne yapayım?
Teşekkürler.
Mine Pakkaner
10-02-2009, 12:41
Selamlar,
Ortanca'nın budanacağını bilmiyordum. Geçen yıl adığım gelişmiş ortanca'yı şimdi budasam acaba olur mu?
Ortancalarınızı hem yaz sonu çiçekler geçince budarsınız ( geçen çiçek kafalarını temizlersiniz), hem de kış sonu. Kış sonu üzerinde eski sezondan kalan çiçek kafası varsa onları alırsınız. Çok yaşlı dalları dipten çıkarırsınız, bitkiyi kompakt tutmak isterseniz daha sert budamanız da mümkün. Bir fotoğrafını yüklerseniz üzerinde konuşuruz.
Mine Pakkaner
10-02-2009, 13:51
...
Bunun saksısını bir süre önce değiştirdim, toprağı kuruymuş, biraz dağıldı, ne tam çıplak kök ne de topraklı durumda yeni saksıya aktardım, niye küstü bilmiyorum, soğuk mu idi, vakit mi erkendi?:(
Durduğu yer, doğrudan güneş vurmayan, çok aydınlık, sıcaklığı 10 dereceden aşağı düşmeyen(genellilke 12-15C) ortalama nem %80 civarında olan kapalı balkon.
Hiç ellemeden sabırla toparlanmasını mı bekliyeyim, içeri, 20-22 C sıcaklığa mı alayım,....kısaca ne yapayım?...
Toprak kuru ve dağılırsa saksı değiştirmede sizin de tahmin ettiğiniz sıkıntılar yaşanabiliyor. Her bitkinin bu duruma tahammülü eşit değil. kimisinin toprağını silkeleseniz çıplak köklü dikseniz umuru olmuyor, kimisi de azıcık silkeleseniz sorun çıkarıyor, heleki begonvil, o az toprağı dağılsa ölüyor.
Sizin bu güzelim bitkiniz zaten kışı sevmiyor, bir de şaşırtma sarsıntısı geçirince bu sıkıntı olmuş. 20 -22 derece sıcağa alırsanız daha iyi olacak ama mümkünse şimdiki yeriyle aynı ışığı yakalayın. Daha sıkışırsanız budama da yapabilirsiniz ama inşallah gerekmez.
Oksijenli su solüsyonu vermeniz iyi olur. Bu sadece dezenfektan değildir. Bitkiler stres anında peroksidaz enzimi salgılarlar, siz dışarıdan hidrojen peroksitli bu solüsyonu verince bitkiyi bu enzimi salgılamışcanına aktive edersiniz. Benim her derde deva kocakarı ilacı tariflerim sıktı ama aspirinli su da yeni kökler verip intibak etmesine destek olacaktır. Aynı şekilde B12 vitamini de dayanımını arttırır.
Elinizde deniz yosunlu bir preparat var mı? Varsa hemen kullanınız :)
Geçmiş olsun.
Çok teşekkür ederim.
Ben kocakarı ilaçlarının meraklısıyım:p, beni hiç sıkmaz, her okuduğumda Allah razı olsun diyorum.
Yazmayı unutmuşum, önceki saksıda başladı bu yaprak sararmaları, ben de toprağında hiç besin kalmadı, kökler de neredeyse kuş yuvası oldu diye biraz acele etmek zorunda kaldım.
Hemen tavsiyelere uyup duaya başlıyorum.:p
Oksijenli su, B12 ve aspirini peşpeşe veya aynı anda verebilir miyim, yoksa sulama gerektiğinde (ki an sık haftada bir olur) sırayla mı vereyim?
Deniz yosunlu müstahzarım yok,:( daha önce demiştim ya bende ancak hakiki deniz yosunu olur, tuzlu tuzlu.:p
Tekrar teşekkürler.
Mine Pakkaner
10-02-2009, 16:39
Sorun önceden başladıysa üşüme ilk akla gelenlerden.Sararma yaşlı yapraklarda daha mı çok acaba? O zaman bir açlık da mevzubahis olmuştur elbette. Kuş yuvası oluşumu için size bir şey tavsiye edeyim bu vesileyle üretici okurlarımın da yararına dokunsun. Eğer bir bitki bir kapta uzun süre kalmak durumundaysa ve kuş yuvası gibi kök sarmasın isteniyorsa ( ki istenmemesinin imkanı yok :) ) engel olmanın bir çaresi var. Saksının içine yani dibine bakırlı bir kimyasalı fırça ile sürüp kurutunuz. Kökler kenara doğru gelip kuş yuvası şeklinde sarmazlar.
Zeytinci
12-02-2009, 22:12
Soğuklama nedir?
Hangi bitkiler soğuklama ister? Soğuklama ihtiyacı sebebiyle her bitki her yere dikilemez midir?
Saygılarımla.
Sorun önceden başladıysa üşüme ilk akla gelenlerden.Sararma yaşlı yapraklarda daha mı çok acaba? O zaman bir açlık da mevzubahis olmuştur elbette. Saksının içine yani dibine bakırlı bir kimyasalı fırça ile sürüp kurutunuz. Kökler kenara doğru gelip kuş yuvası şeklinde sarmazlar.
Sararma alttaki yapraklardan başladı, yavaş yavaş sararıp dökülüyor. Yeni sürgün ucları da kuruyor.
Bir şey daha dikkatimi çekmişti.
Yazın sundurma altında bol ışıkta duruyordu, çiçek goncaları çıkarıyordu, onlar bir türlü açmadılar, öylece kaldılar, sonra galiba Kasım ayında 180 km kadar yolculuk yaparak dış mekandan kapalı balkona geldi.
Böyle yıllık git geller yaşıyor çiçeğimiz ama bundan çok rahatsız olduğunu söyleyemem.
Üşüdü ve aç kaldı herhalde, gerçi arada bir sıvı besin veriyordum.:(
Şimdi yön itibariyle aynı konumda ve içeride, inşallah toparlanır.
Kökler, bakırdan hoşlanmıyor demek ki, ilginç bir tespit.
Teşekkürler.
Mine Pakkaner
13-02-2009, 00:35
Sayın zeytinci,
Soğuklama bitkilerin 7,2 derece sıcaklığın altında geçirmesi gereken zaman ihtiyacıdır. Soğuklama ihtiyacı teknik olarak meyveler için çok önemlidir.
Soğuklama ihtiyacı yetiştiricilikte önemli ve belirleyici, kısıtlayıcı bir faktördür. Kış soğuklama ihtiyaçlarını karşılanmadığında zaman, çiçekler ve çiçek tomurcukları dökülür, çiçeklenme gecikir ve düzensizleşir. Meyve vermez, veya meyve kalitesi düşer.
Çeşitlerin de soğuklama ihtiyacı farklı olabilir. Bu da hangi yörede hangi çeşidin yaygınlaşacağını belirler. Floradsun şeftali 250 saat soğuklama ihtiyacı ile Akdeniz sahilinde yetişir, Rio-CSO-GEM Marmara'da yetişir soğuklama isteği 900 saattir.
Örneğin İzmir merkezde elma yetiştiremezsiniz. Çünkü soğuklama isteği +7oC nin altında 2300-2700 saattir. İzmir'deyse uzun yıllar sıcaklık ortalaması en soğuk ay olan ocakta bile 9,8 derecedir. Değil ki 3 aydan fazla süre ile 7,2 derece ve altında sıcaklık yakalasın, bu imkansız.
Umarım cevabım açıklayıcı olmuştur.
Süleyman Koçak
13-02-2009, 10:15
Beyaz alacalılık bitkinin o bölgesindeki pigment üretiminin eksikliğinden kaynaklanır. Turuncu, sarı alacalılık ise yeşil klorofil maddesinin az üretimi sonucu diğer sarıdaki ksantofil, turuncudaki karoten maddelerinin baskınlığından kaynaklanır, Kırmızı, mor, pembe ise antosiyanin sonucu oluşur.
Aşırı azotlu gübreleme bitkinin rengini yeşile döndürebilir. Işık yoğunluğu da etki eder. Karanlık ortamlarda alacalılık kaybolmaya başlar, bitki buna tahammül edemez çünkü fotosentez için az klorofil mevcuttur. Aşırı ışık ise ayrı bir sorun olabilir çünkü yaprağın renk durumunu koruyacak olan pigmentasyon bozulur.
Alacalı bitkilerde karşılaşılabilen en önemli sorun bazı alacalılıkların stabil olmamasıdır. Bu durumda bitki albino veya düz koyu yeşil sürgünler verebilir. Bunların kesilerek uzaklaştırılması gerek.
Ancak sizin sorununuz bu değil. Bu yüzden siz sakın dal kesmeyiniz. Bitkilerinizin ışık yoğunluklarını değiştirip fosfor ve potasyumlu besinler veriniz.
Mine Hanım; benim alaca benjaminimdeki sorun biraz geriler gibi oldu. Şöyle ki: Kış aylarının girmesi ile beraber NPK 20 20 20 ve güvercin gübresi vermeyi bıraktım, sulama periyodunu da seyrelttim. Daha önce çıkan yapraklar yeşile çok yakınken, bu dönemde çıkan yapraklarda hafiften bir renk açılması tespit ettim.
Şu aşamada bu sorundan tamamen ve kesin olarak kurtulmak için, hangi hazır besini tavsiye edersiniz. Mesela çiçekli bitkiler için kullanılan çiçek coşturan olabilir mi? Ya da bu tamamı yeşile yakın yaprakları uzaklaştırmalı mıyım?
Ayrıca şefleramın da alacalı yapraklı olması için bu uygulamayı ona da yapabilir miyim?
Saygılarımla..
halilaras
13-02-2009, 10:24
Merhabalar,
3 adet üzüm çeliğini naa'ya daldırıp saksıya koydum. Saksı da şu an balkonda. Dediğiniz gibi çeliğin ortasındaki gözleri körledim. Üzerine naylon geçirdim.
Fakat önümüzde şubat'ın yarısı ve malum mart ayı var. Nisana kadar üzerinde naylon geçirilmiş olarak ev içinde bir köşeye koysam, faydası olur mu köklenmesine?
Merhabalar,
Evde yetişen bitkilerin toprağı için torfa değişik şeyler (perlit,kum v.b.) eklenerek karışımlar hazırlanması gerektiğini şimdiye kadar öğrendim. Ben marketten aldığım poşetli toprakları kullanıyordum. Bunlara baktım üzerlerinde torf yazıyor. Acaba bunlar tamamen torf mu yoksa diğer topraklarla hazır karışım mı? Yani marketlerden aldığımız bu toprakları direkt kullanabilir miyiz?
mdidinir
13-02-2009, 15:51
Mine Hanım merhaba,
Uzun süredir siteyi takip ediyor ve sizi çok takdir ediyorum.
12 kök Yaban Mersini diktim. Yer İstanbul Silivri'de 150 Mt. rakım ve güneye bakan hafif eğimli bir yer, toprak yapısı kumlu ve PH 7 idi mevcut üst toprağa yanmış ahır gübresi, biraz çam talaşı, yakındaki bir çamlık altından çürümüş iğne yapraklı toprak, leonardit ve birazda perlitle hazırladığım karışıma yeteri kadar toz kükürt katarak Ekim ayında 80-90 Cm derinlik ve 1 Mt. genişlikteki çukurları doldurmuştum.
Geçenlerde yaptığım ölçümde PH 5.5 gibi çıktı ve saksılardaki fidanları diktim. Şimdi PH'ı 5 te sabit tutmak istiyorum bunun için sulama suyu PH değerleri ne olmalı? Suyun PH'nı düşürmek için hidroklorikasit, sülfirik asit, fosforik asit veya nitrik asit(Beyana bağlı olduğu için temini biraz zormuş) öneriliyor hangisini kullanmam daha sağlıklı? Zaman zaman kükürt takviyesi istermi?
Yaban Mersini yetiştiriciliği için başka tavsiyeleriniz nelerdir?
Saygılarımla,
Mine Pakkaner
13-02-2009, 21:29
...benim alaca benjaminimdeki sorun biraz geriler gibi oldu. Şöyle ki: Kış aylarının girmesi ile beraber NPK 20 20 20 ve güvercin gübresi vermeyi bıraktım, sulama periyodunu da seyrelttim. Daha önce çıkan yapraklar yeşile çok yakınken, bu dönemde çıkan yapraklarda hafiften bir renk açılması tespit ettim.
Şu aşamada bu sorundan tamamen ve kesin olarak kurtulmak için, hangi hazır besini tavsiye edersiniz. Mesela çiçekli bitkiler için kullanılan çiçek coşturan olabilir mi? Ya da bu tamamı yeşile yakın yaprakları uzaklaştırmalı mıyım?
Ayrıca şefleramın da alacalı yapraklı olması için bu uygulamayı ona da yapabilir miyim?
...
Şu aşamada hiçbir besin vermeyiniz. Daha sonra tamamı yeşile dönen dal varsa uzaklaştırın. Mart sonu çiçekli bitkiler için verilen besinden vermeye başlayın. Aşırı ışık almalarını engelleyin. Şefleranız kuzey pencerede durdukça alacası bollanacaktır.
Mine Pakkaner
13-02-2009, 21:36
...
3 adet üzüm çeliğini naa'ya daldırıp saksıya koydum. Saksı da şu an balkonda. Dediğiniz gibi çeliğin ortasındaki gözleri körledim. Üzerine naylon geçirdim.
Fakat önümüzde şubat'ın yarısı ve malum mart ayı var. Nisana kadar üzerinde naylon geçirilmiş olarak ev içinde bir köşeye koysam, faydası olur mu köklenmesine?
Elbette sıcaklık köklenmede önemli bir faktör. İçeriye alırsanız köklenme şansı artar. Yalnız lütfen havalandırmaya azami dikkat edin. Nemi muhafaza edin ama naylonun altında çeliği küflendirmeyin.
Zeytinci
13-02-2009, 21:47
Sayın zeytinci,
Soğuklama bitkilerin 7,2 derece sıcaklığın altında geçirmesi gereken zaman ihtiyacıdır. Soğuklama ihtiyacı teknik olarak meyveler için çok önemlidir.
Örneğin İzmir merkezde elma yetiştiremezsiniz. Çünkü soğuklama isteği +7oC nin altında 2300-2700 saattir. İzmir'deyse uzun yıllar sıcaklık ortalaması en soğuk ay olan ocakta bile 9,8 derecedir. Değil ki 3 aydan fazla süre ile 7,2 derece ve altında sıcaklık yakalasın, bu imkansız.
Umarım cevabım açıklayıcı olmuştur.
[/SIZE][/FONT]
Mine hocam cevabınız için teşekkürler.
Armut başlığında bilgi bulamadım. Deveci cinsi armut soğuklama ihtiyacını Karaburun iklim şartlarında temin edebilir mi? Bu bölgede diğer armut cinsleri yetişiyor fakat Deveci cinsi yok.
Yabani armuta (ahlat) Deveci aşılamıştım iki yıl oldu 2 metre boylandı. Ayrıca bu cinste tozlama sorunu olur mu?
Mine Pakkaner
13-02-2009, 22:09
...
12 kök Yaban Mersini diktim. Yer İstanbul Silivri'de 150 Mt. rakım ve güneye bakan hafif eğimli bir yer, toprak yapısı kumlu ve PH 7 idi mevcut üst toprağa yanmış ahır gübresi, biraz çam talaşı, yakındaki bir çamlık altından çürümüş iğne yapraklı toprak, leonardit ve birazda perlitle hazırladığım karışıma yeteri kadar toz kükürt katarak Ekim ayında 80-90 Cm derinlik ve 1 Mt. genişlikteki çukurları doldurmuştum.
Geçenlerde yaptığım ölçümde PH 5.5 gibi çıktı ve saksılardaki fidanları diktim. Şimdi PH'ı 5 te sabit tutmak istiyorum bunun için sulama suyu PH değerleri ne olmalı? Suyun PH'nı düşürmek için hidroklorikasit, sülfirik asit, fosforik asit veya nitrik asit(Beyana bağlı olduğu için temini biraz zormuş) öneriliyor hangisini kullanmam daha sağlıklı? Zaman zaman kükürt takviyesi istermi?
Yaban Mersini yetiştiriciliği için başka tavsiyeleriniz nelerdir?
Saygılarımla,
Sayın mdidinir, topraktaki pH yı bu dediğiniz şekilde sabit tutmak için su nötr olmalı. Ancak vereceğiniz gübreler de zaman içinde pH yı etkileyecektir. Suyun pH sını basit bir şekilde düşürmek için sulama suyuna MAP katınız. Bu gübre suyu asitleştirecektir. Ayrıca sitrik asit yani limon tuzu da bu işi görür ama o besin değil. Bu maddeleri kolayca temin edebilirsiniz. Zaman zaman PH yı ölçüp kontrolü elden bırakmayın. Yükselirse kükürt ilave edersiniz.
Mine Pakkaner
13-02-2009, 23:39
Mine hocam cevabınız için teşekkürler.
Armut başlığında bilgi bulamadım. Deveci cinsi armut soğuklama ihtiyacını Karaburun iklim şartlarında temin edebilir mi? Bu bölgede diğer armut cinsleri yetişiyor fakat Deveci cinsi yok.
Yabani armuta (ahlat) Deveci aşılamıştım iki yıl oldu 2 metre boylandı. Ayrıca bu cinste tozlama sorunu olur mu?
Deveci armudu daha çok Marmara'da iyi sonuç veriyor, Karaburun'da soğuk ihtiyacı karşılanır mı değerlendiremiyorum, çünkü soğuklama ihtiyacını saat olarak bilmiyorum, Karaburun'un iklim değerleri de elimde yok, ancak İzmir merkezden kesinlikle daha fazla olması gerek soğuk saatlerin.
Deveci armut ve diğer tüm armutlar kendilerine kısırdır. Tozlaşma konusunda sorun yaşarsınız. Meyve alamazsınız. Bu yüzden akça armudu da dikiniz. Akça armudu deveci armudunun tozlayıcısıdır.
Mine Pakkaner
13-02-2009, 23:55
Mine hanım merhaba
çimlerde meydana gelen sararma ve azalmadan dolayı yaptığım internetteki incelemede sizin yazılarınızı gördüm. Çok teşekkür ederim vermiş olduğunuz bilgilerden dolayı. Huwasan dezenfektanının satışını yapan firmada çalışıyorum. huwasan hakkındada bir çk şeyi biliyorum İstanbul başta olmak üzere bir çok yere pazarlamasını yapmaktayız bahsetmiş olduğum çim alanındada huwasanı uygulayacağız ancak birkaç ilaç önermişsiniz fungusid ilacı bu ilaçları huwasan ile dezenfekte ettikten sonra yapılacak ancak hangi sıklıkla yapmalıyım ve yağışların fazla olmasından dolayı ilaçın etki oranı nekadar bu konuda bana yardımcı olabilirmisini çok teşekkür ederim.
Saygılarımla
Önce Huwasan uygulayınız, arkasından 10 gün sonra fungusit uygulayınız. ıo gün ara ile iki fungusit uygulaması yapmanız gerek. Yağışlı günlerde ilaçlama yapmayınız. İlaçlama sonrası 24 saat kuru geçmesi olumlu olur.
Ancak önce sorunun hastalık olduğundan emin olmalısınız. Zirai ilaçları da artık kanun gereği reçetesiz alamazsınız. Yetkili ziraat mühendisi teşhis eder ve reçetesini yazar. Bayi de ilacı bu reçete ile verir. Bayilerdeki ziraat mühendisleri reçete yazamaz, reçete yazan bir mühendisle ortaklık kuramaz, reçetede yazılanı değiştirip başka etkili madde öneremez. Her yetkili mühendis sadece kendi ilinde reçete yazabilir. Bir bölgede yazılan ilaç başka bölgeden alınamaz.
Kısaca, daha önce söz ettiğim ilaçları alabilmek için reçete yazdırmak, bunun için de teşhis ettirmek ve hepsinden önemlisi reçete yazmaya yetkili bir mühendis bulmak durumundasınız.
halilaras
14-02-2009, 11:03
Elbette sıcaklık köklenmede önemli bir faktör. İçeriye alırsanız köklenme şansı artar. Yalnız lütfen havalandırmaya azami dikkat edin. Nemi muhafaza edin ama naylonun altında çeliği küflendirmeyin.
Toprak kurumadan arada bir sulamaya devam edeceğim sanırım.
Havalandırmayı nasıl sağlayacağım?
Mesela, naylonu günde 1 saat kaldıracak mıyım?
Yoksa pencereleri açarak toprakta hava sirkülasyonu olmasını mı sağlayacağım?
deren223
14-02-2009, 18:59
Bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim
Saygılarımla
kaybol.2008
14-02-2009, 22:40
Mine Hanım,
Bu çiçeklerin yapraklar niye böyle yana yatıyor acaba? (her ili saksı birbirinden farklı)
Aynı durum sümbülteberde de var. Sümbülteberin yapraklarında böcek olduğu için acı biberli tarifiniz ile ilaçlama yapmıştım. Ancak bunlara herhangi bir ilaç vs de uygulamadım. Sorun ne olabilir?
attaleia
14-02-2009, 23:35
****** mine hanım karadeniz gezisinde aldığım ve tohumlarını ekip bahçemde yetişen kabağın cinsini merak ettim merakımı giderirseniz sevinirim...bu konuyu yanlışlıkla sukulet sayfasına yazmıştım fakat orada tanıyan çıkmadı cevaplarsanız sevinirim resim orada var.
Halil Önen
15-02-2009, 00:15
Sayın Mine Hanım,
Badem çevirme aşısında aşı yapıldıktan sonra aşı bağı ile aşının tamamı mı yoksa sadece göz açıkta kalacak şekilde mi bağlanıyor?
Kabuklu bademe kabuksuz badem aşısı için en uygun aşı modeli ve tutma ihtimali nedir?Sayın Mine Hanım,
Badem çevirme aşısında aşı yapıldıktan sonra aşı bağı ile aşının tamamı mı yoksa sadece göz açıkta kalacak şekilde mi bağlanıyor?
Kabuklu bademe kabuksuz badem aşısı için en uygun aşı modeli ve tutma ihtimali nedir?
Halil Önen
15-02-2009, 00:17
Sayın Mine hanım.bazı göz aşılarında göz acıkta kalacak sekilde bağlanıyor,bazen ise tamamen sarılıyor.Badem çevirme aşında nasıl uygulanır diye sormuştum.Ama bademler çiçek açtı siz buralarda yoksunuz.
Halil Önen
15-02-2009, 00:56
Sn.Mine hanım,Bademde Çevirme Aşısı Yapma Tekniği konulu sayfa açmışsınız.Orada size yukarıdaki soruları sormuştum.Ama siz orda yoktunuz.Bende buraya taşındım.Şu günler zamanla yarışıyorum.Zira bademler çiçek açtı.Dallar yeni yeşermeye başladı.Geçen yıl böyle bir zamanlardı.Sanırım geç kalmış ve kabuk altı coban aşısı yapmış tutturamamıştım.İzmir-aliağa-menemen bölgesi için,çiçeklerin açması sorun yartırmı.Dallar yeni yeşeriyor.On beş gün önçe kesip buzdolabının sebzeliğinde beklettiğim çelikleri aşlıyacağım.Geçen yıl gibi başarısız olup bir yıl daha kaybetmek istemiyorum.
Mine Pakkaner
15-02-2009, 11:50
Halil Bey şu anda çevirme aşısı yapmanın tam sırası, ağaçlar uyanmak üzere ve siz kalemleri ise zamanında almış ve saklıyorsunuz. Uygun koşulda da sakladıysanız hiç sorun yok hemen uygulama yapın. Biz uygulamalarımızda aşı yerinin altını ve üzerini bantlıyoruz. Gözü açıkta bırakıyoruz.
Çevirme aşısında uygun aşı tekniği genelde yongalı göz aşısı ve yarma aşı. Tutma oranı diğer tüm aşılarda olduğu gibidir.
Kolay gelsin.
Mine Pakkaner
15-02-2009, 12:32
Mine Hanım,
Bu çiçeklerin yapraklar niye böyle yana yatıyor acaba? (her ili saksı birbirinden farklı)
Aynı durum sümbülteberde de var. Sümbülteberin yapraklarında böcek olduğu için acı biberli tarifiniz ile ilaçlama yapmıştım. Ancak bunlara herhangi bir ilaç vs de uygulamadım. Sorun ne olabilir?
Işık yetersizliğiniz olduğunu düşünüyorum, bitkileriniz pişkin değil. Sulamaya da özen gösteriniz, tabakta su bırakmayınız.
Mine Pakkaner
15-02-2009, 12:33
Toprak kurumadan arada bir sulamaya devam edeceğim sanırım.
Havalandırmayı nasıl sağlayacağım?
Mesela, naylonu günde 1 saat kaldıracak mıyım?
Yoksa pencereleri açarak toprakta hava sirkülasyonu olmasını mı sağlayacağım?
Havalandırma için gündüz saksıdaki naylonun bir tarafından az bir açıklık bırakın.
Merhaba Mine Hanım,
Bu sıvı satılan besinlerin kullanma talimatında yapraktan püskürtülebilir diyor. Ben menekşelerime denemek istiyorum. Faydası nedir. Kökle yapraktan verme konusundaki değişiklikler nelerdir.
Mine Pakkaner
15-02-2009, 15:58
Fayda açısından hiçbir farkı yoktur ancak afrika menekşesi tüylü yapraklı olduğu için önce bir yaprakta deneyip birkaç gün beklemenizi öneririm.
Tamam sağolun. Vereceği tepki **** olumsuzluğu yazarım...
Hacer Yılmaz
15-02-2009, 16:53
Merhaba Mine hanım
Benim evim saroz körfezine bakan Keşan tarafında. Bol rüzgarlı, az yağmur alan, kumlu toprak yapısına sahip. Gölge çok fazla yok etrafında. Diktiğim bitkilerle devamlı sorun yaşıyorum. Genelde geç gelişiyorlar. ilk olarak sizden ricam ne tür çiçekler, çiçekli ağaçlar ve çalılar dikmeliyim. Örn. ağaç hatmi olurmu, Mor salkımlarımdan 3 senedir doğru dürüst verim alamıyorum.neyse bende dert çok. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.Aşağıdaki resimler evimin etrafından bazı kareler.
Mine Pakkaner
15-02-2009, 21:02
Leylak, kartopu, ateş dikeni, gül, berberis, altın çanak, bahardalı, peruka çalısı, pembe ve beyaz inci çalısı, filbahri, kış tatlısı, kamelya, kış manolyası, yıldız manolya, katalpa, kızılcık, ispirya, kelebek çalısı, süs elmaıs, süs eriği, süs kirazı ve ıhlamur kullanabileceğiniz çiçekli çalı ve ağaçlardan örnekler.
Gelişme için fidan çukurlarını güzel hazırlayın. Kullanabileceğiniz bir çok ürün var, yanık hayvan gübresi kullanmayı ihmal etmeyin. Kıın fidnları korumaya alın. Sulama sistemi kurdurun. Rüzgarın çok geldiği yöne bir rüzgarkıran tesis edebilirsiniz. Üçüncü fotoğrafta arka planda görünen tel örgü veya çitin önünü çit bitkileri ile kapayınız. Örneğin leylandi servileri kullanabilirsiniz. Çiminiz sıkıntılı görünüyor bazı yerlerde açıklıklar var. Üstten tohumlama yaptırınız.
Hacer Yılmaz
16-02-2009, 16:10
Teşekkür ederim.
Gerçekten de bu kadar çok ekebileceğim şey olması güzel.Güllerim de geçen sene küllenme oldu hepsini kesip yaktık.şimdi filizlendi ama zayıf. Sanırım bazıları aşıların altından kesilmiş tekrar aşı yapılablirmi. Armut ağacının yanında olduğundn sanırım külleme oluyorlar.
Halil Önen
16-02-2009, 19:07
Sn.Mine hanım,bademde çevirme için yarma aşı uyguladım.Verdiğin bilgi için sağol.İncirdede yarma aşı modeliyle çevirme aşısı denedim.Yarılan alanı, ayrı yerden çıkardığım kabukla kapadım.Macunladım. Sardım..Sıkıca bağladım.İnçe telle bir tur bağladım.Zira sıcakta sürgün zamanı açılma oluyor.Ançak bir sorun var gibi.Yaşlı dalların ucundan aldığım (uclarını kesmedim) çeliklerin içindeki süngersi dokudan dolayı fazla inceltemiyom.Üçte bir kalınlık bırakabildim celikte.
Anacın kesilen yerinde (macunla kapadım)fazla aralık kalıyor.Eğer bu sorun yaratmıyorsa ve yaptığım doğruysa köyden getirdiğim suda beklettiğim çelikleri aşılayacağım.
Özür dilerim Mine hanım,inçir başlığı ile ilgili sitede yazını buldum.Orda herşey vamış.Çok çok teşekür.
Mine Hanım, geçen yazdan kalma saksıda bir ortancam var. Kışın kapalı balkona alıp okuduklarım doğrultusunda kökleri donmasın diye sulamayı kestim, öylece duruyor. Baharda tekrar sulamaya başlamam gerekiyor. Ama tam olarak sulamaya ne zaman başlayacağımı anlayamadım. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
malicetin
17-02-2009, 21:15
Mine Hanım, 5 adet phalaenopsis orkidem var. Saksıyı suya daldırdığımda saksı harcının üzerine hızlı hareket eden küçük açık renkli böcekler gördüm. Zararlı olup olmadığını bilmiyorum. Zararlıysa nasıl tedbir alabilirim. Yanıtlarınız için önceden teşekkür ederim.
Mine hanım kusra bakma, belki daha önce yazılmış olabilir ama yine de herkesin karşılaştığı bir konu olarak bende sorayım dedim.
Ev içinde bulunan narenciyelerin yaprakları tırtıl yermiş gibi oyuk oyuk günden güne yaprak ayalarında oyuntular meydana gelmektedir. Dikkat ediyorum bir canlı haşere de göremiyorum. Nedeni ve çaresi nedir :confused:
Sayın Mine hanım yaklaşık 1 yıldır çiçek açmayan menekşe bitkilerim var. Ne yaptıysam çiçek açtıramadım. Sizce nasıl bir besin takviyesi **** bakım yapmalıyım. Bu konuda bana uzman bilginizle acilen yardım ederseniz çok sevinirim...
Mine Hanım npk 10-52-10 cinsi gübre versek nasıl olur. Tekrar çiçeklenirmi?
Sayın Pakkaner,
15 gün kadar önce komşumun bahçesindeki gülden aldığım 20 adet çeliği birer metre ara ile doğrudan toprağa diktim. Şimde hemen hepsinin üzerinde 1-2 cm uzunluğunda filizler var, bir kısmı yaprak açtı.
Konuyu bilmediğim için dikmeden önce köklendirici kullanmamış, hatta bir müddet suda dahi bekletmeden çelikleri uygun şekilde kesip toprağa daldırmıştım.
Filiz vermiş olan bu çelikleri söksem ve diplerinden bir cm kadar kesip köklendiriciye buladıktan sonra tekrar toprağa diksem olur mu? Yoksa filizlenmiş çelikleri öldürür müyüm?
Selam ve saygılarımla.
Mine Pakkaner
19-02-2009, 22:16
...Güllerim de geçen sene küllenme oldu hepsini kesip yaktık.şimdi filizlendi ama zayıf. Sanırım bazıları aşıların altından kesilmiş tekrar aşı yapılablirmi. Armut ağacının yanında olduğundn sanırım külleme oluyorlar.
Külleme için özellikle kükürt kullanmanızı öneririm. Aşılarını yenilemeniz mümkün. Göz aşısı yapabilirsiniz.
Mine Pakkaner
19-02-2009, 22:22
Mine Hanım, geçen yazdan kalma saksıda bir ortancam var. Kışın kapalı balkona alıp okuduklarım doğrultusunda kökleri donmasın diye sulamayı kestim, öylece duruyor. Baharda tekrar sulamaya başlamam gerekiyor. Ama tam olarak sulamaya ne zaman başlayacağımı anlayamadım. Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Bahçelerde dikili olanı tabiat sulayıp duruyor, geç kaldınız :) Pelpel suyu tamamen keserseniz ortancayı öldürürsünüz. Sulamaya başlayınız, sürgün verme zamanı geliyor.
Mine Pakkaner
19-02-2009, 22:30
Mine Hanım, 5 adet phalaenopsis orkidem var. Saksıyı suya daldırdığımda saksı harcının üzerine hızlı hareket eden küçük açık renkli böcekler gördüm. Zararlı olup olmadığını bilmiyorum. Zararlıysa nasıl tedbir alabilirim. Yanıtlarınız için önceden teşekkür ederim.
Bu sorunuzu Orkidelerde zararlılarla savaş (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=3536)başlığında sorarsanız Orkide konusunda ülkemizdeki en yetki ağız olan Sayın Praecox size yol gösterecektir.
Mine Pakkaner
20-02-2009, 23:47
Mine hanım kusra bakma, belki daha önce yazılmış olabilir ama yine de herkesin karşılaştığı bir konu olarak bende sorayım dedim.
Ev içinde bulunan narenciyelerin yaprakları tırtıl yermiş gibi oyuk oyuk günden güne yaprak ayalarında oyuntular meydana gelmektedir. Dikkat ediyorum bir canlı haşere de göremiyorum. Nedeni ve çaresi nedir :confused:
Hiç bir etmen olmadan kendi kendine birşey olmaz. Neden olmazsa çare de bulunmamaz. Şu anlatımınız bana berşey ifade etmedi maalesef Sayın Nariçi.
yine de herkesin karşılaştığı bir konu olarak demişsiniz, bu kadar sık karşılaşılan bu sorunu ben bilmiyorum demek. Biraz daha iyi izleyin, mümkünse de bir resim yükleyin. Forumda da arama makinesi ile bakın. Bu kadar sık sorun olan birşeyse biri mutlaka cevap yazmıştır.
Mine Pakkaner
21-02-2009, 00:07
Sayın Mine hanım yaklaşık 1 yıldır çiçek açmayan menekşe bitkilerim var. Ne yaptıysam çiçek açtıramadım. Sizce nasıl bir besin takviyesi **** bakım yapmalıyım. Bu konuda bana uzman bilginizle acilen yardım ederseniz çok sevinirim...
Faruk Bey ışık yetersizliği veya çok fazla oluşu çiçeklenmeme de en önemli sebeptir. Fazla azotlu besin vermişseniz de bu sorunu yaşarsınız. Fosforu daha bol bir besin verin. Çiçekli bitkiler için olan besini kullanabilirsiniz.
Mine Pakkaner
21-02-2009, 00:09
Mine Hanım npk 10-52-10 cinsi gübre versek nasıl olur. Tekrar çiçeklenirmi?
Yeniden çiçeklenme için, bu problemi yaratan etmeni öncelikle ortadan kaldırmak gerek. Örneğin sebep eksik ışıklanma ise siz bitkinin ışıklanma süresini artırmadan fosforu yüksek besin vermekle sorunu çözemezsiniz.
Mine Pakkaner
21-02-2009, 00:15
Sayın Pakkaner,
15 gün kadar önce komşumun bahçesindeki gülden aldığım 20 adet çeliği birer metre ara ile doğrudan toprağa diktim. Şimde hemen hepsinin üzerinde 1-2 cm uzunluğunda filizler var, bir kısmı yaprak açtı.
Konuyu bilmediğim için dikmeden önce köklendirici kullanmamış, hatta bir müddet suda dahi bekletmeden çelikleri uygun şekilde kesip toprağa daldırmıştım.
Filiz vermiş olan bu çelikleri söksem ve diplerinden bir cm kadar kesip köklendiriciye buladıktan sonra tekrar toprağa diksem olur mu? Yoksa filizlenmiş çelikleri öldürür müyüm?
Selam ve saygılarımla.
Sayın Indomie, köklenme için hormon şart değil ki... Gül çelikleri köklendirme hormonu olmadan da kolay köklenenebilir. Köklenme için suda bekletmek ise zaten çok anlamsız olurdu. Yalnız filizleri kesiniz, çeliğin gücünü almasın. Çelikleri de yerinde bırakın, sökmeyin.
Kolaylıklar dilerim.
Teşekkürler Mine hanım...
Mine Hanım merhaba,
Daha önce sorduğum şu soruma (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=346585&postcount=2046) verdiğinizşu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=348065&postcount=2051) cevabınızı göz önünde bulundurarak sokak benjamini yerine Şeflera dikmeye karar verdik eşimle.
Ben bir süredir hemen tüm bitkilerimi yoğun miktarda çam kabuğu, hindistan cevizi torfu, kum ve biofarm organik gübre karışımından oluşturduğum harca ekiyorum.Dış mekan bitkilerinde çok iyi sonuç alıyorum ama şefleraya uygun olur mu size sormak istedim.
Teşekkürler :)
Mine Pakkaner
22-02-2009, 11:22
Şeflera hafif asidik toprağı sever, sularımızın da kireçli olduğu göz önüne alınırsa kazırladığınız karışımdan memnun olacak. Elinize sağlık.
Mine hanım,
Bahçemin bir bölümüne yer örtücü olarak verbana dikmiştim.Geçen bahardan bu yana çok güzel gelişti ve bütün alanı halı gibi kapladı.Geçen hafta verbanaların üzerinde kırmızı yuvarlak bir bölge gördüm uzaktan.Yakına gidip baktığımde ipliksi yapıda ,kırmızı,yer yer yeşil-sarı ve kol atarak alttan uzayan bir oluşum gözledim.O bölgeyi temizledim.Ayırmak güç olduğu için verbanaları da birlikte kopardım.Bugün aynı oluşumu iki yerde daha farkettim.Alttan ilerlediği için ne kadar yayıldığını farketmek güç.Geçen yıl aynı ipliksi yapı gazanyaları boğuyordu ve ben başa çıkamayınca o bölgedeki gazanyaları sökmüştüm.Gazanyaların kök boğazından yukarılara kadar sanki bir makara ipi dolamışsınız gibiydi.Lütfen nasıl başa çıkabileceğimi söyler misiniz?Yoksa bütün verbanalar ve bir yıllık emeğim gidecek.Şimdiden teşekkür ediyorum.
Mine Pakkaner
22-02-2009, 18:01
Küskütten bahsediyorsunuz. Maalesef çok zor bir asalak yabancı ot bu. Bir parça küsküt bir tarlayı heder eder.
O bölgedeki verbenayı sökün yakın. Toprağınızı bir süre boş bırakın bu arada çimlenme ve çıkşı olursa hemen müdahale edin. Bu ot tohumlarını toprağa döker, orada yeniden çimlenme başlar. Bu yüzden meyve bağlamadan temizlemek çok önemli. Bir parça bile bırakmamaya özen gösterin. Geçmiş olsun.
Süleyman Koçak
27-02-2009, 09:40
Merhaba Mine Hanım.
Genel olarak salon bitkilerinin Kasım-Mart ayları arasında dinlenme dönemine girdiklerini ve bu dönemde sulama sıklığının azaltılıp, gübrelemenin kesilmesi gerektiğini biliyoruz.
Ama benim (alacası azalmış)alaca benjaminim ve şefleram bu dinlenme döneminde ısrarla sürgün vermeye ve yeni yapraklar çıkartmaya devam ediyorlar. Benjaminimin toprağı (torf) çok çabuk kurumakta. Bu durumda yeni sürgünlerin sağlıklı olmasını sağlamak adına, kış döneminde de olsa vitamin takviyesi ve sulamanın normal sıklığa getirilmesi uygun olur mu? Yoksa herşeye rağmen bitkiyi dinlenmeye zorlamak mı gerekir?
Ayrıca sizin önleyici tedbir olarak önerdiğiniz, bir bardak suya bir çorba kaşığı oksijenli su karışımını hangi sıklıkta vermek icab eder. Bir kerelik bir uygulama mıdır, yoksa tekrar edilmesi uygun mudur?
Selamlar..
Mine Hanım bambu çubuklarımın iki tanesi böyle sarardı neden olabilir acaba?
Vildan Sönmez
27-02-2009, 14:37
Aynı dert benim bambuda da var. Bu kadar değilse de sararma başladı. Oysa çok güzel gidiyordu,hatta suyun içinde kalan kısımda köklere yakın yerden de yeni bir sürgün geliyordu.
Mine Hanım bambu çubuklarımın iki tanesi böyle sarardı neden olabilir acaba?
Mine Pakkaner
27-02-2009, 17:59
Merhaba Mine Hanım.
Genel olarak salon bitkilerinin Kasım-Mart ayları arasında dinlenme dönemine girdiklerini ve bu dönemde sulama sıklığının azaltılıp, gübrelemenin kesilmesi gerektiğini biliyoruz.
Ama benim (alacası azalmış)alaca benjaminim ve şefleram bu dinlenme döneminde ısrarla sürgün vermeye ve yeni yapraklar çıkartmaya devam ediyorlar. Benjaminimin toprağı (torf) çok çabuk kurumakta. Bu durumda yeni sürgünlerin sağlıklı olmasını sağlamak adına, kış döneminde de olsa vitamin takviyesi ve sulamanın normal sıklığa getirilmesi uygun olur mu? Yoksa herşeye rağmen bitkiyi dinlenmeye zorlamak mı gerekir?
Ayrıca sizin önleyici tedbir olarak önerdiğiniz, bir bardak suya bir çorba kaşığı oksijenli su karışımını hangi sıklıkta vermek icab eder. Bir kerelik bir uygulama mıdır, yoksa tekrar edilmesi uygun mudur?
Selamlar..
Süleyman Bey suyunu hafifletmekle ve besinini vermemekle bitkiyi zorlamış olmuyorsunuz. Kışın eviniz daha serin serin bir ortamda nemli, ıslak bir saksı harcı özellikle düşük gece sıcaklıklarında bitkilerin çabuk hastalanmasına sebep olur. Bu yüzden sulamaları azaltırız. Ama ortamınız gece gündüz çok sıcaksa zaten iki sulama arası toprağınız çabuk kuruyacak, bu durumda sulama sıklığını arttırırsınız. Kış döneminde yeni düren filizler, yapraklar eğer canlı ve güzel renkte iseler, besin eksikliği göstermiyorlarsa gübreleme yapmanıza da gerek yok. Gübrenin fazlası tuzluluk sorunu yaratacaktır.
Oksijenli su karışımını eğer bitkinin bir sorunu yoksa ayda bir kez uygulayabilirsiniz. Bionem gibi bir ürünü de uygulayabilirsiniz. Toprak kaynaklı hastalıkları önler, direnci ve gelişmeyi artırır.
Mine Pakkaner
27-02-2009, 18:13
Nazlı Hanım, hem o iki sarı dalı sudan alın, atın. Onlar ölmüş, geri dönüşü yok. Çıkarmazsanız sağlam olan da hastalanır ve ölür. Aklıma gelen sebepler şunlar, suyu değiştirmiyorsunuz veya sık değiştirmiyorsunuz, değiştirince çeşme suyu kullanıyorsunuz. ( Klor ve flor şans bambusunun baş düşmanı) Umarım sık sık besin vermiyorsunuz yoksa su tuzlanır, tuz da bu etkiyi yapar. Bu arada bir de iletim demetleriyle ilgili bir hastalığı var ki ona zaten ne tedbir alsanız ölüm gerçekleşiyor.
Vildan Hanım sizinki bu durumda değilse sarı kısmı tamamen çok keskin bir bıçakla kesin atın. Kesim yerine oksiyenli su sürün, sonra mum eritip dökün.Temiz kapta temiz bir suya koyun.
Merhaba Mine Hanım, okulda öğrencilerle birlikte tohumdan (ceviz ve kestane) fidan yetiştireceğiz.Öğrenciler kendileri yetiştirecek, köyde kestane ve ceviz yetişiyor bu nedenle köyün toprağı çimlendirme için uygun olur diye düşünerek, belli bir derinlikteki kabı örnek gösterdik ve öğrencilerden benzer kaplara bahçelerinden toprak doldurup getirmelerini istedik ama ceviz ve kestane üzerine okuduklarımdan sonra pek doğru yapmadığımızı düşünüyorum. Köy koşullarını da düşünerek bize önerileriniz nelerdir? Bütün tohumların çimlenmesini sağlamak için ne yapılabilir? Teşekkürler...
Merhaba Mine hanım,
Bir türlü çözüm bulamadığım KIRMIZI ÖRÜMCEK zararlısından lütfen beni kurtarın, bu canlının nasıl bir biyolojik yapısı var anlamıyorum -5 derece soğuk olsa bile banamısın demiyor ölmüyor, yaz kış musallat oldu tüm bitkilerime ve ben kurtulamıyorum bir türlü. Zonguldak'ta sadece 2 tane Zirai ilaç satan yer var üstelik bizzat ziraat mühendisi olan bir yetkilisinden istiyorum ilacı, KIRMIZI ÖRÜMCEK deyince suratıma bakıp kalıyorlar, verdikleri ilaçlardan kendilerininde emin olmadığını gözlerinden anlıyorum, nitekim hiçbiri bu zararlıyı öldürmedi verilen ilaçlar;
SARBAN4Etkili Madde Chlorpyrifos
CAPTAN 50WP
%50 Captan
MEGABAN 4 insektisit
Etkili Madde Literede 480 gr saf Chlorpyrifos
MOSETAM 20SP insektisit
Etkili madde Eriyebilir Toz %20 Acetamiprid
POWER SULPHUR'H 80WG
Aktif Madde %80 Kükürt
SAFA DDVP 550 ECLitrede 550gr ddvp(Dichlorvos)
Elimde Kırmızı Örümceği yok edicek diye verilen ilaçlar bunlar hiç biri yok edemedi birazcık Toz Kükürt olanından fayda gördüm ama o da sorunu tam çözmedi, Sayın Mine hanım bunların içinde gerçekten Kırmızı Örümceğe faydalı olacak bir ilaç varmı hangisini kullanmalıyım? Mecburen bu ilaçları kullanmak zorundayım sitenizde Kırmızı Örümcek ile mücadele için bir çok ilaç okudum fakat hiçbiri Zonguldakta yok. İnternetten Satış yapan varmı diye aradım ama bulamadım. Lütfen bana yarıdmcı olurmusunuz? Gerçekten KIRMIZI ÖRÜMCEK beni çok küstürdü.
2 Ay önce camın kenarına küçük bir saksıya yer menekşesi tohumu ekmiştim çok güzel filizlendi büyüyordu, bügün yapraklarında her zamanki gibi kırmızı örümceğin bıraktığı lekelenmeleri görünce yaprağın arkasını çevirip baktım iyice dikkat edince gördümki kırmızı örümcek sarmış anlamıyorum bu canlı diktiğim tohumların içinde mi yaşıyor nerden geliyor evin içindeki yapayalnız duran canlıya elimi bile sürmüyorum.
ciceksever70
01-03-2009, 16:52
Mine hanim merhabalar. Bahcemde sonbaharda diktigim bir helianthemum var. Kisin yapraklarini döktü su anda bitki tamamen kahverengi bir durumda. Sormak istedigim yesermeden budamam gerekir mi? Sitede cok arastirmama ragmen detayli bakim bilgilerine ulasamadim. Dikkat etmem gereken baska bir konu var mi? Simdiden tesekkürler.
Nazlı Hanım, hem o iki sarı dalı sudan alın, atın. Onlar ölmüş, geri dönüşü yok. Çıkarmazsanız sağlam olan da hastalanır ve ölür. Aklıma gelen sebepler şunlar, suyu değiştirmiyorsunuz veya sık değiştirmiyorsunuz, değiştirince çeşme suyu kullanıyorsunuz. ( Klor ve flor şans bambusunun baş düşmanı) Umarım sık sık besin vermiyorsunuz yoksa su tuzlanır, tuz da bu etkiyi yapar. Bu arada bir de iletim demetleriyle ilgili bir hastalığı var ki ona zaten ne tedbir alsanız ölüm gerçekleşiyor.
Vildan Hanım sizinki bu durumda değilse sarı kısmı tamamen çok keskin bir bıçakla kesin atın. Kesim yerine oksiyenli su sürün, sonra mum eritip dökün.Temiz kapta temiz bir suya koyun.
Mine hanım, çok teşekkür ederim. Doğru teşhis. Bugün suyu dere suyu olarak kullandık.
Merhaba Mine Hanım,
Gördüğüm kadarıyla mesajların çoğu iklim olarak rutubetin olduğu yerlerden geliyor. Bitkilerin her biri bir harika. Açıkcası Ankara'da yaşıyor olmak beni korkutuyor. Yazın balkonum sabah 9'dan itibaren güneş alıyor. Yaptığım denemeler sonucunda sadece balkonumda petunya ve sardunya yetiştirebileceğimi gördüm (gül, buz çiçeği, kedi tırnağı ve kadife çiçekleri de yaşamaya çalışıyor). Onları da her gün suluyorum. Yoksa hiçbiri bu sıcağa dayanamaz. Toprak olarak da ev-yapı merkezlerinden aldığım torfu kullanıyorum. Çiçeklerimi uzun dikdörtgen saksılara dikiyorum.
Size sorum ne tür toprak kullanırsam sulama sıklığını düşürebilirim ve ne tür çiçekler Ankara'nın kavurucu sıcağına dayanabilir?
Çok teşekkürler...
Crocus Şen
02-03-2009, 16:17
Merhaba Mine Hanım; Crotonumun bundan 2 ay öncesine kadar çok yaprağı vardı ne olduysa birden bire yapraklarını döktü,yaklaşık 3 haftadır oldukça tepkisiz,ne bir gelişme var,nede herhangi bir yaprak dökülmesi..Kış ayında olduğumuzdan vitamin takviyesi yapmıyorum,ama resimde de görüleceği gibi çok cılız ve cansız duruyor ,çiçeğimi direltmek ve gövdesinden sürgünler vermek için ne yapmalıyım?
Halil Önen
05-03-2009, 02:36
Sn. Mine hanım, İzmir'de 28 Şubat' ta Bitki Bakımı ve Eğitimi Toplantısının başarılı ve verimli geçtiğini, ağaç dostlarının yazıları, fotoğraflarından gördüm.
İlk gün sitede video gösterimi yayınlandı. Sonra kayboldu. Dilerim, yetkililer genişletilmiş biçimiyle tekrar yayınlarlar.
Şu anda kendimi, uzaktan gazel okuyan biri konumunda görsemde, soru sormaktan alamıyorum.
Gül budamada uyguladınız_ göz hep dışarıda kalır_ şeklindeki budama tekniği,
limon, portakal, mandalina ve zeytinde özellikle alt dallarda geçerli midir?
İkinci sorum, kiraz ağaçlarının dört yaşından sonra kuruma sebebi, başından,
fidanların derin dikiminden mi kaynaklanmıştır?
Son sorum, çelik köklenmesinde uygulanan söğütten yararlanma tekniği, dikilmiş fidanlarda uygulanırsa, kök gelişimini olumlu etkiler mi?
Benimkisi köylü kurnazlığı işte.! Teşekürler.
Mine Pakkaner
06-03-2009, 10:15
...Açıkcası Ankara'da yaşıyor olmak beni korkutuyor. Yazın balkonum sabah 9'dan itibaren güneş alıyor. Yaptığım denemeler sonucunda sadece balkonumda petunya ve sardunya yetiştirebileceğimi gördüm (gül, buz çiçeği, kedi tırnağı ve kadife çiçekleri de yaşamaya çalışıyor). Onları da her gün suluyorum. Yoksa hiçbiri bu sıcağa dayanamaz. Toprak olarak da ev-yapı merkezlerinden aldığım torfu kullanıyorum. Çiçeklerimi uzun dikdörtgen saksılara dikiyorum.
Size sorum ne tür toprak kullanırsam sulama sıklığını düşürebilirim ve ne tür çiçekler Ankara'nın kavurucu sıcağına dayanabilir?
...
Ankara Adana, Antalya, İzmir, Aydın, Manisa gibi illerle kıyaslanınca hiç sıcak sayılmaz. Rutubet örneğin Adana ve İzmir'de yazın çok düşüktür hatta yoktur. Buralarda da çok yüksek ve düşük sıcaklığa dayanamayan bitkiler yetişmez. Örneğin güllerde bile son yıllarda yazın üzerindeki gonca ve çiçekler, yapraklar alev makinasına tutulmuş gibi kuruma oluyor sıcaktan.
Forumda pek çok kez anlattım. Saksı harcında torf kullanırsanız sık sık sulama yapmak zorunda kalırsınız. Harcınıza 1/3 oranında iyi bahçe toprağı ve 1/3 oranında kompost ekleyiniz. İçine perlit veya vermikülit, zeolit katarsanız su tutma oranı artar, daha seyrek sularsınız.
Ankara' da yazın mevsimlik çiçeklerin hepsi yetişir. Yeter ki doğru zamanda dikin. Şimdi hercai, sonra aslanağzı, dalya, kadife, petunya, arkasından rozet yetişir. Baharda yetişeni yazın dikerseniz sonuç alamazsınız.
ninina84
06-03-2009, 12:15
Mine Hanım biliyorum forumda aynı resmi iki farklı başlığa koyup soru sormak pek hoş karşılanmıyor; fakat amaryllis başlığında sorduğum soruyu sizin görme ihtimaliniz de pek yüksek değil.
Resimdeki amaryllis yaprağının sorunu virüs olabilir mi? Bu çizikleri bir süre önce bir yaprağın arka yüzünde fark ettim. Hemen diğer amaryllislerimi de kontrol ettim. Hiçbir belirti yoktu. Fakat ben bunların ne olduğunu araştırana kadar geçen gün bir de baktım ki 4-5 amaryllise daha bulaşmış. Hasta olanlar karantinada şu an. Sağlamların yanından uzaklaştırdım onları. Çiziklerin rengi beyaza yakın çok açık yeşil ve sadece yaprağın arka yüzünde bulunuyorlar. Yapraklarda şimdiye kadar herhangi bir kuruma olmadı. Üst yüzleri gayet sağlıklı görünüyor.
Eğer buna sebep olan virüsse sorun yaprakları keserek çözülür mü; yoksa soğanları imha mı etmem gerekir? Lütfen korktuğum başıma gelmesin. Şu an bütün yaprakları kesmeye razıyım. Umarım çok geç kalmamışımdır. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Halil Önen
07-03-2009, 16:38
Sn.Mine hanım, nasılsınız? İşlerinizin yoğunluğunu tahmin ediyorum. Ama bela
geliyorum demez. İşte yine ben..!
Dün bir arkadaşın dörtbucuk beş yaşındaki trilyalarını budarken şu sorunla karşılaştık.(Zaten bu sorunu yaşayacağımızı az çok tahmin ediyorduk.)
Yaklaşık on gün önçe, yağan şiddetli yağmurlarla tarlalara su basmıştı. İyiçe yumşayan toprak ve arkasından gelen sert lodosla, fidanların diplerinde, parmak kalınlığında derin ve dairesel açılmalar oldu.
Ayaklarımızla bastığımızda dışarıya su çıkıyor.Bunun kökleri nasıl etkileyeçeğini bilemiyoruz.
Taban yer olmamasına rağmen, tarlanın on beş ağaçlık bir bölümünde bu sorun var. Gerçi, bu durum şu anda taban arazilerin, hemen hemen hepsinde yaşanıyor.
Önlem olarak, ağaçlarda sert budama yaparak rüzgarın etkisini azaltmaya çalıştık.
Şimdi; fidanların diplerine iriçe taşlar gömmeyi düşünsekte,bu da
çapalama ve otla mücadeleyi zorlaştırıyor. Ağaçların diplerine dere kumu yığmayı düşündük.
Halil Önen
07-03-2009, 17:58
Ancak, kiraz ağaçlarındaki boğulma ile kurumanın, gerçek sebebini tam olarak öğrenemediğimiz için kafamız karıştı.
Ayrıca, şu sıralar emekli olan birçok kişi, üç,beş dönüm tarla alıyor, genelde zeytin olmak üzere, meyve ağaçları dikiyor. Sonra da, fidanların diplerini, kışın su birikmesin, yazında toprağın nemi kaçmasın diye, öbek öbek toprak yığıyor.
2164 nolu mesajın yazılma sebebi de buydu.
Zayıf fidaların kök gelişimini hızlandırmak ve güçlendirmek için, doğal bir yöntem gibi gözüken, söğüt suyundan yararlana bilirmiydik, acaba.?
Çalışan ve aynı zamanda bir üretiçi olarak, acil çözüm ve cevap bekleyen bu yakıcı sorunlar yaşanırken, kendimi, kötü hissetmeme sebeb olan, konuların,gurupların dışında bırakılma düşüncesine kapılmama, lütfen izin vermeyin.
Zaten, saksıda badem **** zeytin olamamanın dayanılmaz hafliğini yaşıyorum.
Mine Pakkaner
07-03-2009, 21:20
Merhaba Mine Hanım; Crotonumun bundan 2 ay öncesine kadar çok yaprağı vardı ne olduysa birden bire yapraklarını döktü,yaklaşık 3 haftadır oldukça tepkisiz,ne bir gelişme var,nede herhangi bir yaprak dökülmesi..Kış ayında olduğumuzdan vitamin takviyesi yapmıyorum,ama resimde de görüleceği gibi çok cılız ve cansız duruyor ,çiçeğimi direltmek ve gövdesinden sürgünler vermek için ne yapmalıyım?
Krotonunuzun ciddi bir sorunu yok. Ani yaprak dökümü o an için geçirdiği ani bir ısı şoku, cereyan, su stresi olabilir. Bu ayla birlikte artık besiner başlatın. Gövdesinden sürgünler verdirmek için yeterli ısı, ışık, nem ve beslenme koşullarını sağlamak durumundasınız. Biri eksik olsa zorlaşır.
Mine Pakkaner
07-03-2009, 21:39
...
Gül budamada uyguladınız_ göz hep dışarıda kalır_ şeklindeki budama tekniği,
limon, portakal, mandalina ve zeytinde özellikle alt dallarda geçerli midir?
İkinci sorum, kiraz ağaçlarının dört yaşından sonra kuruma sebebi, başından,
fidanların derin dikiminden mi kaynaklanmıştır?
Son sorum, çelik köklenmesinde uygulanan söğütten yararlanma tekniği, dikilmiş fidanlarda uygulanırsa, kök gelişimini olumlu etkiler mi?
...
Budamada aksini gerektirecek bir durum yoksa hep dışarıya bakan gözün üzerinden keseriz. Bitkinin içi çok boşalmışsa güneş yanığı tehlikesi varsa veya o noktada bir dal gerekiyorsa içten gelen bir gözü sürdürmek amacıyla o göz üzerinden kesim yapabiliriz.
Özellikle kirazda ani ölümlerin sebebi derin dikim olabilir. Bu maalesef gözardı edilen ama sıkıntılı sonuçlar veren bir durum.
Çeliklerin köklenmesi için söğüt suyu kullanmak otsu çeliklerde ve genelde salon bitkileri için uygulanan bir yöntem olabilir. Zor köklenen bitkilerin çeliklerinde işe yaramaz. Dikili fidanlarda kök gelişimi istiyorsanız deniz yosunu (Maxi crop) veya Atonik uygulayınız. Hümik asit de kök gelişimine olumlu etki eder.
Mine Pakkaner
07-03-2009, 23:08
...
Resimdeki amaryllis yaprağının sorunu virüs olabilir mi? Bu çizikleri bir süre önce bir yaprağın arka yüzünde fark ettim. Hemen diğer amaryllislerimi de kontrol ettim. Hiçbir belirti yoktu. Fakat ben bunların ne olduğunu araştırana kadar geçen gün bir de baktım ki 4-5 amaryllise daha bulaşmış. Hasta olanlar karantinada şu an. Sağlamların yanından uzaklaştırdım onları. Çiziklerin rengi beyaza yakın çok açık yeşil ve sadece yaprağın arka yüzünde bulunuyorlar. Yapraklarda şimdiye kadar herhangi bir kuruma olmadı. Üst yüzleri gayet sağlıklı görünüyor.
Eğer buna sebep olan virüsse sorun yaprakları keserek çözülür mü; yoksa soğanları imha mı etmem gerekir? ...
Ninina probleminizin ne olduğunu tam anlayamadığım için kısa bir araştırma yaptım. Amarilliste genelde mozaik virüsü görülüyor. Onun da semptomları bu şekilde değil. Lezyonların şekline bakınca bana galeri güvesini hatırlattı. Ancak emin olamadığım bir durum için fikir yürütmem imkansız. Problemli bitkileri izole etmekle en doğrusunu yapmışsınız. Gözlemeye devam ediniz, bir de daha net ve makro bir fotoğraf yollarsanız sevinirim.
Fikri olan var mı, birlikte değerlendirelim.
Mine Pakkaner
07-03-2009, 23:23
...
Yaklaşık on gün önçe, yağan şiddetli yağmurlarla tarlalara su basmıştı. İyiçe yumşayan toprak ve arkasından gelen sert lodosla, fidanların diplerinde, parmak kalınlığında derin ve dairesel açılmalar oldu.
Ayaklarımızla bastığımızda dışarıya su çıkıyor.Bunun kökleri nasıl etkileyeçeğini bilemiyoruz.
Taban yer olmamasına rağmen, tarlanın on beş ağaçlık bir bölümünde bu sorun var. Gerçi, bu durum şu anda taban arazilerin, hemen hemen hepsinde yaşanıyor.
Önlem olarak, ağaçlarda sert budama yaparak rüzgarın etkisini azaltmaya çalıştık.
Şimdi; fidanların diplerine iriçe taşlar gömmeyi düşünsekte,bu da
çapalama ve otla mücadeleyi zorlaştırıyor. Ağaçların diplerine dere kumu yığmayı düşündük.
İşte bu gibi olası sorunlar yüzünden artık zeytin fidanları da sırta dikiliyor. Derin dikim hep sorun.
Geçici olarak taşlar çözüm olabilir ama sonra kaldırınız. Dere kumunu boşverin. Gerekirse fidanları çektirme ile sabitleyin. Topu topu 15 ağaç olduğu için zor olmaz. Rüzgar yükünü hafifletmek için budama kullandığımız bir yol. İyi yapmışsınız. Bahçenin o kısmında bir kanal açıp drenaj borusu döşeme şansınız yok mu?
Mine Hanım, yağmur yağdığında bu zamanlarda ve kışın bahçemiz çimle kaplı olduğu halde vıcık vıcık, basılması mümkün olmayan halde oluyor. Yanlış anlaşılmasın drenaj sorunu yok, su ile kaplı olmuyor sadece sanırım kullanılan toprakla ilgili bir durum bu. Çimle kaplı bu alana 5-10 cm kadar, daha sıkı yapıda bir toprak sersem nasıl olur? 5 cm kadar serilecek toprağın (yanlış hatırlamıyorsam) çimler için de faydalı olduğunu okumuştum daha önce? Ne önerirsiniz?
Bahçeciler toprağımızın çok güzel olduğunu, gevşek yapıda olmasının daha iyi olduğunu söylüyorlar ama tam çalışmam gereken bu günlerde bastığımda çimler ezilip çamurlanıyorlar diye rahat iş yapamıyorum.
Mine Pakkaner
07-03-2009, 23:54
Ancak, kiraz ağaçlarındaki boğulma ile kurumanın, gerçek sebebini tam olarak öğrenemediğimiz için kafamız karıştı.
Ayrıca, şu sıralar emekli olan birçok kişi, üç,beş dönüm tarla alıyor, genelde zeytin olmak üzere, meyve ağaçları dikiyor. Sonra da, fidanların diplerini, kışın su birikmesin, yazında toprağın nemi kaçmasın diye, öbek öbek toprak yığıyor.
2164 nolu mesajın yazılma sebebi de buydu.
Zayıf fidaların kök gelişimini hızlandırmak ve güçlendirmek için, doğal bir yöntem gibi gözüken, söğüt suyundan yararlana bilirmiydik, acaba.?...
Kirazda derin dikim ani ölüm sebebi olabilir bunu daha önce de söyledim. Fidanların diplerine toprak yığmak öyle yanlış bir yöntem ki, ne diyeyim nasıl anlatayım. Yazın nemi kaçmasın diye malçlamak yeter. Bunun için de otlu bırakın veya kestiğiniz otu alana yayın. Su tutan yerlere de drenaj yapın. Fidanları sırta dikin.
Mine Pakkaner
08-03-2009, 00:04
Mine Hanım, yağmur yağdığında bu zamanlarda ve kışın bahçemiz çimle kaplı olduğu halde vıcık vıcık, basılması mümkün olmayan halde oluyor. Yanlış anlaşılmasın drenaj sorunu yok, su ile kaplı olmuyor sadece sanırım kullanılan toprakla ilgili bir durum bu. Çimle kaplı bu alana 5-10 cm kadar, daha sıkı yapıda bir toprak sersem nasıl olur? 5 cm kadar serilecek toprağın (yanlış hatırlamıyorsam) çimler için de faydalı olduğunu okumuştum daha önce? Ne önerirsiniz?
Bahçeciler toprağımızın çok güzel olduğunu, gevşek yapıda olmasının daha iyi olduğunu söylüyorlar ama tam çalışmam gereken bu günlerde bastığımda çimler ezilip çamurlanıyorlar diye rahat iş yapamıyorum.
Aman sakın, biz o sıkı toprakları ıslah edelim diye uğraşıyoruz. Havalandırmaya engel, su geçirgenliği problem, çimi sıkıyor, her türlü sorun mevcut öyle alanlarda.
Hem zaten kaplama yapacak olsanız bile, 5 cm çok fazla, en fazla 0,5- 1 cm kalınlığında gübreli toprak serebilirsiniz. Onun da amacı farklı.
zooteknist
08-03-2009, 20:24
Sn Mine Hanım
Yaklaşık 2 yaşında bir mayer limon ağacı aldım. Sabah güneşini gören bir yerde kaloriferli evde duruyor. Ama geldiği günlerden beri hep yapraklarını döküyordu. Şimdi hiç yaprağı kalmadı. Dalların üst kısımlarından kurumaya başlamış. Bunu da öldürürsem yetiştiremediğim ikinci limonum olacak. Ne yapmalıyım? Tavsiyelerinizi bekliyorum.
Teşekkürler.
Halil Önen
09-03-2009, 00:24
Sn. Mine hanım, verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz.
Kahrımızı çekme sabrı ve olgunluğu göstediğiniz için de ayrıca sağolun. Zira bizimkisi, dert yanma gibi aynı zamanda.
Şu üç beş yıldır, verilen teşviklerle midir nedir. Bir zeytin dikme furyasıdır almış başını gidiyor. Zeytinler, sanki özellikle taban arazilere dikiliyor. Sonra da yukarıdaki benzer sorunlar yaşanıyor. Tabii iş işten geçmiş oluyor.
Çevremizde, rüzgarın yan yatırdığı, hatta yıktığı zetyinleri, yanlış ve hatalı budamadan yine rüzgarın bazen de fazla verimden kırılmış zeyti dallarını görseniz, inanın içiniz parçalanır.
Bu nasıl bir uygulamadır, bu nasıl bir başı bozukluktur, bu nasıl bir tarım politikasıdır ki, hiç bir yetkili önlem almaz?
Biz böyle mi yarışacağiz, İspanya, italya, Yunanistanla.?
Kahve köşelerin de söylenenleri burada söylemek, bu sitemizin formatına uygun düşmez. Zira..!!!
Bilgilendirdiğiniz için tekrar teşekkürler.Sağolun.
ninina84
09-03-2009, 00:37
Ninina probleminizin ne olduğunu tam anlayamadığım için kısa bir araştırma yaptım. Amarilliste genelde mozaik virüsü görülüyor. Onun da semptomları bu şekilde değil. Lezyonların şekline bakınca bana galeri güvesini hatırlattı. Ancak emin olamadığım bir durum için fikir yürütmem imkansız. Problemli bitkileri izole etmekle en doğrusunu yapmışsınız. Gözlemeye devam ediniz, bir de daha net ve makro bir fotoğraf yollarsanız sevinirim.
Fikri olan var mı, birlikte değerlendirelim.
Doğru teşhis Mine Hanım galeri güvesiymiş bunu yapan. Yardımınız için çok teşekkür ederim. Şimdi yapmam gereken sistemik bir ilaçla hasta bitkileri ilaçlamak sanırım. Amaryllis yaprakları da gerçekten dayanıklıymış. İçten içe yendikleri halde hala kurumadılar. Tekrar teşekkürler.
Merhaba Mine Hanım,
...ne tür çiçekler Ankara'nın kavurucu sıcağına dayanabilir?
Çok teşekkürler...
Mine Pakkaner'in affına sığınarak, gaillardia (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11417)'ya Ankara'nın sıcak veya soğuğunun vız geleceğini düşünüyorum.
Zira yetiştiği yerde yazın 38 derece C ve kışın toprak donuyor.:
Mine Hanım Merhaba,
Su ve emek tasarrufu için çim yerine kekik araştırdığımızı biliyorsunuzdur .
Geçen yıl yerörtücü olarak dene amacıyla sürücü ve bodur kekiklerden iki tür diktik ve bu kışı atlattılar(mesaj (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=343724&postcount=58) ).
Kekiklerden biri dallar çıkararak uzuyor ve o dallar üzerinde yeniden dallar çıkartıyor. Şimdilik yaklaşık 30-40 cmlik dallar uzatmış durumda. Diğeri göbekten yoğun çıkan dallar biçiminde. Yaklaşık 20 cmlik, sıkı yayılımı var. İlki daha hızlı ama daha seyrek alan kapatıyor gibi.
Sorularım:
- Fotoğraflar ve zayıf tanımlarımdan birşeyler çıkarabildiyseniz bu iki tür arasında sizin tavsiyeniz hangisi olur. İlki daha geniş yayıldığı için hoşuma gidiyor ancak uzun dalları sonra nasıl görünür bilemiyorum.
- Bahçenin toprağı ağır. Çim gibi kekik için de toprağı hafifletmek gerekir mi?
- Kekiğin kısa dönemde bakımı kolay ancak bir kaç yıl sonra nasıl olur? Odunlaşan dalları tazelerken zorlanır mıyız?
- Kekiğin çim gibi bakımlı, ferah etki yaratmayacağını biliyorum. Bunun dışında bizim göremediğimiz sakıncası var mı?
Teşekkürler
Crocus Şen
10-03-2009, 18:31
Krotonunuzun ciddi bir sorunu yok. Ani yaprak dökümü o an için geçirdiği ani bir ısı şoku, cereyan, su stresi olabilir. Bu ayla birlikte artık besiner başlatın. Gövdesinden sürgünler verdirmek için yeterli ısı, ışık, nem ve beslenme koşullarını sağlamak durumundasınız. Biri eksik olsa zorlaşır.
Yardımlarınız için çok teşekkür ederim Mine Hanım..
Kolay gelsin Mine Hanım,
Minyatür güllerimden birinde geçen sene külleme hastalığı oluştu ve sonbaharda 1-2 kez ilaçladığım halde geçmedi. Bu gül kışın yaprak da dökmedi, sürgün de çıkarmadı ve hastalığı hep üzerinde kaldı.
Şimdilerde sürgün çıkarıyor ama sürgünler sağlıksız, külleme etkileri ağır biçimde görülüyor.
Bir ay kadar önce bir kez daha ilaçladım, yine hiç etki etmedi. Diğer bütün güllerim ise çok sağlıklı, bunun yakınında olanlar bile. Diğerlerinin çoğu yaprk döktü ve baharla çıkan sürgünleri görür görmez onları da ilaçladım hasta olanla birlikte ve sağlıklılar.
Fotoğrafta kırmızı okla gösterdim, üzerindeki beyazlıkların tümü külleme değil, balkona çok toz geldiği için toz da var. Ama yine de büyük bölümü külleme.
Ne yapabilirim?
Mine Pakkaner
12-03-2009, 11:38
...
Yaklaşık 2 yaşında bir mayer limon ağacı aldım. Sabah güneşini gören bir yerde kaloriferli evde duruyor. Ama geldiği günlerden beri hep yapraklarını döküyordu. Şimdi hiç yaprağı kalmadı. Dalların üst kısımlarından kurumaya başlamış. Bunu da öldürürsem yetiştiremediğim ikinci limonum olacak. Ne yapmalıyım? ...
Limon için gerekli şartları sağlayamıyor eviniz anlaşılan. Bu durumda yapabileceğiniz çok fazla da birşey kalmıyor. Bitkinin ihtiyaçları malum. Onları sağlayamadıkça zorlamak anlamsız. Beklentinizi yüksek tutmayınız.
Sahip olduğunuz limonu budayın. Önünde kalorifer peteği olmayan bir pencereden bol güneşlenmesini (tam gün) sağlayın. 15 gün sonra azotlu gübre verin.
Mine Pakkaner
12-03-2009, 12:33
Mine Hanım Merhaba,
Su ve emek tasarrufu için çim yerine kekik araştırdığımızı biliyorsunuzdur .
Geçen yıl yerörtücü olarak dene amacıyla sürücü ve bodur kekiklerden iki tür diktik ve bu kışı atlattılar(mesaj (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=343724&postcount=58) ).
Kekiklerden biri dallar çıkararak uzuyor ve o dallar üzerinde yeniden dallar çıkartıyor. Şimdilik yaklaşık 30-40 cmlik dallar uzatmış durumda. Diğeri göbekten yoğun çıkan dallar biçiminde. Yaklaşık 20 cmlik, sıkı yayılımı var. İlki daha hızlı ama daha seyrek alan kapatıyor gibi.
Sorularım:
- Fotoğraflar ve zayıf tanımlarımdan birşeyler çıkarabildiyseniz bu iki tür arasında sizin tavsiyeniz hangisi olur. İlki daha geniş yayıldığı için hoşuma gidiyor ancak uzun dalları sonra nasıl görünür bilemiyorum.
- Bahçenin toprağı ağır. Çim gibi kekik için de toprağı hafifletmek gerekir mi?
- Kekiğin kısa dönemde bakımı kolay ancak bir kaç yıl sonra nasıl olur? Odunlaşan dalları tazelerken zorlanır mıyız?
- Kekiğin çim gibi bakımlı, ferah etki yaratmayacağını biliyorum. Bunun dışında bizim göremediğimiz sakıncası var mı?
Teşekkürler
Herşeyden önce kekiği hiçbir zaman çimle ikame edemezsiniz bunu bilmeniz avantaj. Çünkü beklentiniz de bu yönde olacak.
Kekik ağır toprakları sevmez, süzek bir toprak hazırlamalısınız. Toprağınızı en basit şekliyle dişli dere kumu ve hayvan gübresi karıştırarak hafifletebilirsiniz.
Kekik otsu yapıda değildir. Bir süre sonra dallar odunlaşacak. Sürekli olarak budama yapmak durumunda olacaksınız. Oysa çimi biçer geçersiniz, kekikte tek tek elle müdahale edeceksiniz. Dallar uzadıkça altlarını boşaltacak, birbiri üzerine gelerek hasırlaşma yapacak. Bu yüzden çimde verticut makinesi çekeriz. Kekikte nasıl bir yöntem uygulayacağınızı zaman gösterecek.
İhtiyaca göre hareket edeceksiniz. Bu arada basıma dayanıklı olmadıklarını da unutmayın. Bakım vs. işlemler için üzerinde sık ve uzun gezinmemelisiniz.
Sizin yerinizde olsam bahçemde 10 m2 kadar bir alanı ikiye böler ve her iki çeşidi dikerek denerim. Çünkü birkaç adet bitki ile yapılan denemeden alacağınız sonuç sizin için yanıltıcı olabilir.
Mine Pakkaner
12-03-2009, 12:41
...
Minyatür güllerimden birinde geçen sene külleme hastalığı oluştu ve sonbaharda 1-2 kez ilaçladığım halde geçmedi. Bu gül kışın yaprak da dökmedi, sürgün de çıkarmadı ve hastalığı hep üzerinde kaldı.
Şimdilerde sürgün çıkarıyor ama sürgünler sağlıksız, külleme etkileri ağır biçimde görülüyor.
....
Ne yapabilirim?
Fotoğrafınıza bakınca hiçbirşey anlamak mümkün değil elbette, sadece ışığa alıp bitkiyi çekseydiniz keşke. Bu fotoğraf bitkinizi tanımlamıyor çünkü.
Islanabilir kükürt denediniz mi? Bir de budama yapın ki havalandırma artsın. Önce budama yapın sonra ilaçlama. 10 gün ara ile iki uygulama yapın. İlaçları doğru kullandığınızdan emin olun. Kapta artan ilacı sonraki ilaçlama için saklayıp kullanmayın, etkisi olmaz. Bir - iki ilaçlama demişsiniz. Bazen daha düzenli ve sık uygulama yapmak gerekir.
Siz ne kullandınız ilaçlama için?
ninina84
12-03-2009, 13:54
Mine Hanım tekrar yardımınıza ihtiyacım var. Resim çok net değil ama amarcrinum yapraklarının böyle katlanmış, buruşmuş gibi olması normal mi? Yapraklarda herhangi bir yumuşama veya bozulma yok.
..Kekik otsu yapıda değildir. Bir süre sonra dallar odunlaşacak. Sürekli olarak budama yapmak durumunda olacaksınız. Oysa çimi biçer geçersiniz, kekikte tek tek elle müdahale edeceksiniz. Dallar uzadıkça altlarını boşaltacak, birbiri üzerine gelerek hasırlaşma yapacak. ....
Sizin yerinizde olsam bahçemde 10 m2 kadar bir alanı ikiye böler ve her iki çeşidi dikerek denerim. Çünkü birkaç adet bitki ile yapılan denemeden alacağınız sonuç sizin için yanıltıcı olabilir.
Bakımla ilgili yazdıklarınız çok önemli. En iyisi önce arka bahçede dediğiniz gibi bir deneme yapayım.
Teşekkürler.
Bahçe düzenlemeyle ilgili bir sorum olacak. Japon bahçesi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=7775) konusunda da belirttiğim üzere bir japon bahçesi hayalim var. Japon bahçelerinde yerörtücü olarak kullanılan bitkilerden bize uygununu bulamadım.
Çimden de emin değilim, hem düzenli bir etki bırakıyor hem de alan sıkışıklığından bakımı zor olabilir.
(Yaklaşık 80m2 bir alan olacak, bodur ardıç ve japon akçaağac dikili, ek olarak bodur çam ve bir iki ufak çalı dikmeyi planlıyorum.)
Yerörtücü olarak sizin öneriniz ne olur?
Mine Pakkaner
12-03-2009, 21:03
Japon bahçelerinde yer örtücü olarak çalılardan faydalanabilirsiniz. Yayılıcı ardıç türleri çok kullanılır. Blue carpet, çin ardıcı, alacalı ardıç, sarı ardıç benim çok kullandıklarım. Yayılıcı kotonaster de güzel oluyor. Bunun dışında ajuga, cerastium, mavi çim ve siyah çim, bazı alanlarda kekik çok güzel kullanılıyor. Lavantini ve lavantayı da grup halinde diktiğinizde istediğiniz etkiyi yaratıyorsunuz. Yayılıcı biberiye de hoş oluyor.
Bakın bu uygulamada biz tüf de kullandık.
http://www.egesera.com.tr/images_view.php?fkey=80&type=gallery_big
http://www.egesera.com.tr/images_view.php?fkey=81&type=gallery_big
http://www.egesera.com.tr/images_view.php?fkey=82&type=gallery_big
Lavantin ve lavantada grup etkisinden bahsettiğimde ise şunu kastettim;
http://www.egesera.com.tr/images_view.php?fkey=75&type=gallery_big
Mine Pakkaner
12-03-2009, 21:20
Mine Hanım tekrar yardımınıza ihtiyacım var. Resim çok net değil ama amarcrinum yapraklarının böyle katlanmış, buruşmuş gibi olması normal mi? Yapraklarda herhangi bir yumuşama veya bozulma yok.
Hiç dert etmeyin, bazen yapraklar çıkarken bu tür mekanik etki sonucu oluşmuş katlanma, buruşma, yırtılma vs. olabilir.
Hacer Yılmaz
13-03-2009, 00:45
Mine hn.
Çim başlığı altında sormuştum ama gözünüzden kaçmış olabilir diye birde burdan sormak istedim.Çimlerimize ne kadar su vermeliyiz.Ve aşağıdaki aşamalar doğrumudur. Birde yer örtücü olarak yonca gibi veya çim kadar sorun çıkarmayacak mevcut çimin üstüne ne gibi bir şey(bakımı zor olmayan) ne önerebilirsiniz.
Sayın Mine Hn.
1000 metrekare bir alan,günlük 4 ton su veriliyor.Otomatik sulama sistemi ile sulanıyor. Yaklaşık olarak 1 sa. veya 45 dk. sulanıyor. Verilen miktarı depo yoluyla kontrol ediyoruz. Su sıkıntımız çok olduğu için ne kadar verdiğimizi tonaj olarak tutuyoruz. Şeker gübresi, toprak gübresi diye adlandırılan ziraatçilerde satılan gübrelerden verildi. Ama ne kadar aralıkla verildiğini tam olarak söyleyemiyorum. Çünkü bunlar yazın yapılan gübrelemeler, ekim ayından beri bir bakım uygulanmadı, sulamada yapılmadı.
Ben şimdiden sonra ne yapmalıyım diye araştırma yapıyorum. Sitedeki yazılanlardan okuduğum kadarı ile şöyle bir şeyler çıkardım bir inceleyebilirseniz çok memnun olurum;
1- Dezenfektan uygulaması (akşam yapılacak - Huwasan 10lt. suya/20 cc. karıştırılarak sırt pompası ile 20cm. yükseklikten uygulanacak.)
2- Sabah sulama yapılacak
3- 2 gün sonra Fungusit yapılacak(Sportak+Pilben veya Benlate uygulanacak. Sulama ne zaman ?)
4- 2 gün sonra Turfset + MAP uygulanacak (Gün battıktan sonra)
5- 1 hafta sonra tekrar Turset + Map uygulanacak
6- 2 gün sonra tekrar Fungusit yapılacak.
7- 2 gün sonra gübre uygulanacak (nasıl bir gübre ??)
Şimdi 1. sorum Huwasan karışımı 1000metrekare için uygunmu?
2. sorum bunları şu mevsimde yani mart başı uygulamak doğrumu?
3. sorum yoksa hiç uğraşmayıp ayrık tohumumu atalım? Çünkü 3 senedir artık yaka silktik.
İlginize şimdiden teşekkür ederim
zooteknist
13-03-2009, 16:33
Sn Mine Hanım
Teşekkür ederim.
ninina84
14-03-2009, 01:13
Hiç dert etmeyin, bazen yapraklar çıkarken bu tür mekanik etki sonucu oluşmuş katlanma, buruşma, yırtılma vs. olabilir.
Teşekkür ederim içimi rahatlattınız.
GAZİ0625
15-03-2009, 21:25
Mine hanım hafta sonu hoşuma giden bu bitkiyi aldım fakat tanımıyorum.Bir saksıda farklı büyüklüklerde 3 tane var.Farklı saksılara almalımıyım?(bu işlemi nasıl yapmalıyım?)sulama,bulunması gerekn ortamları hakkında bilgilendirirseniz sevinirim.
RESİM EKLİYORUM.
Sayın Mine hanım ,
14 şubatta hediye olarak gelen çiçeğimin saksısını değiştirdim .
Çiçeğe iş yerinde baktığım için 2 gün sulanmadı .
Bu sabah çok kötü bir halde buldum ,hemen suladık ama durumunda bir değişiklik olmadı .
Kurtarmak için yapacak bir şey var mı ?
İyi akşamlar mine hanım, geçen yıl balkonunda saksıda domates yetiştirmeye çalıştım. İstediğim verimi alamadım. 15 fide dikmiştim her saksıdan 3 domates zor aldım. Saksılarım 25-30 cm lik. Duyduğuma göre domatesin kökleri saksının dibine deyince meyve vermezmiş. Bu yılda ekmeyi düşünüyorum. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Simdiden teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
18-03-2009, 21:22
Mine hn.
Çim başlığı altında sormuştum ama gözünüzden kaçmış olabilir diye birde burdan sormak istedim.Çimlerimize ne kadar su vermeliyiz.Ve aşağıdaki aşamalar doğrumudur. Birde yer örtücü olarak yonca gibi veya çim kadar sorun çıkarmayacak mevcut çimin üstüne ne gibi bir şey(bakımı zor olmayan) ne önerebilirsiniz.
Sayın Mine Hn.
1000 metrekare bir alan,günlük 4 ton su veriliyor.Otomatik sulama sistemi ile sulanıyor. Yaklaşık olarak 1 sa. veya 45 dk. sulanıyor. Verilen miktarı depo yoluyla kontrol ediyoruz. Su sıkıntımız çok olduğu için ne kadar verdiğimizi tonaj olarak tutuyoruz. Şeker gübresi, toprak gübresi diye adlandırılan ziraatçilerde satılan gübrelerden verildi. Ama ne kadar aralıkla verildiğini tam olarak söyleyemiyorum. Çünkü bunlar yazın yapılan gübrelemeler, ekim ayından beri bir bakım uygulanmadı, sulamada yapılmadı.
Ben şimdiden sonra ne yapmalıyım diye araştırma yapıyorum. Sitedeki yazılanlardan okuduğum kadarı ile şöyle bir şeyler çıkardım bir inceleyebilirseniz çok memnun olurum;
1- Dezenfektan uygulaması (akşam yapılacak - Huwasan 10lt. suya/20 cc. karıştırılarak sırt pompası ile 20cm. yükseklikten uygulanacak.)
2- Sabah sulama yapılacak
3- 2 gün sonra Fungusit yapılacak(Sportak+Pilben veya Benlate uygulanacak. Sulama ne zaman ?)
4- 2 gün sonra Turfset + MAP uygulanacak (Gün battıktan sonra)
5- 1 hafta sonra tekrar Turset + Map uygulanacak
6- 2 gün sonra tekrar Fungusit yapılacak.
7- 2 gün sonra gübre uygulanacak (nasıl bir gübre ??)
Şimdi 1. sorum Huwasan karışımı 1000metrekare için uygunmu?
2. sorum bunları şu mevsimde yani mart başı uygulamak doğrumu?
3. sorum yoksa hiç uğraşmayıp ayrık tohumumu atalım? Çünkü 3 senedir artık yaka silktik.
İlginize şimdiden teşekkür ederim
Hatice Hanım sizin bahçenizde hemen dezenfektan uygulayın. Huwasanı yukarıda yazdığınız dozda uygulayabilirsiniz.
Akabinde 2 gün sonra da ilaç verin. Turfset ve Map uygulamasını da bundan ikigün sonra yapın. Bir hafta sonra yeniden ilaçlama yapın. Sonrasında gübre vermeyin. Gübrelemeye 1 ay sonra başlayın.
Suyu sabah erken verin. Nemli havalarda ve çiğ düşerken su vermeyin.
Yalnız sizin suyunuz çok az, bir m2 ye 4 lt su veriyorsunuz demektir. Bu da yaz döneminde çimi strese sokar. Su stresi hastalığa da neden olur. Çok iyi bir toprağınız olursa ve bol s tutarsa o zaman ancak idare eder. Sizin bu sulama koşullarında bir dönümün hepsini çim yapmamanızı öneririm. Kışın ve baharda sorun değil ama yazın ne olacak. Biz ayrık türü çimlere bile yaz sıcağında 10-15 lt su veriyoruz. Siz daha serinde olsanız bile bu miktarı yazın 8-10 lt den aşağıya düşürürseniz sapsarı, yoluk, ölen zayıf bir çim alanınız olur.
Mine Pakkaner
18-03-2009, 21:54
...hafta sonu hoşuma giden bu bitkiyi aldım fakat tanımıyorum.Bir saksıda farklı büyüklüklerde 3 tane var.Farklı saksılara almalımıyım?(bu işlemi nasıl yapmalıyım?)sulama,bulunması gerekn ortamları hakkında bilgilendirirseniz sevinirim.
...
Bitkiniz yukka.
Farklı boyda olanları bu şekilde aynı saksıya dikilerek satılır. Ayırmayınız, tekli olarak çok zayıf dururlar.
Kanaatkar bitkidir. Çok su sevmez. Aydınlık yerleri sever ama gölgeye de tahammül gösterir. Tabağında su bırakmayın, toprağını nemli tutun, bu aydan başlayıp sonbahara dek 15 günde bir yapraklı bitkiler için olan besinlerden verin.
Mine Pakkaner
18-03-2009, 22:07
Sayın Mine hanım ,
14 şubatta hediye olarak gelen çiçeğimin saksısını değiştirdim .
Çiçeğe iş yerinde baktığım için 2 gün sulanmadı .
Bu sabah çok kötü bir halde buldum ,hemen suladık ama durumunda bir değişiklik olmadı .
Kurtarmak için yapacak bir şey var mı ?
Saksı suyunu kaybetmişse zor alır. Hemen ambalajı çıkarıp, su dolu bir kovaya saksıyı sokun ve hava kabarcıkları kalmayana kadar bekleyin, sonra çıkarın süzülsün. Yine düzelmezse yaprakları saksı yüzeyinden 10- 15 cm yukarıdan budayın.
Mine Pakkaner
18-03-2009, 22:18
İyi akşamlar mine hanım, geçen yıl balkonunda saksıda domates yetiştirmeye çalıştım. İstediğim verimi alamadım. 15 fide dikmiştim her saksıdan 3 domates zor aldım. Saksılarım 25-30 cm lik. Duyduğuma göre domatesin kökleri saksının dibine deyince meyve vermezmiş. Bu yılda ekmeyi düşünüyorum. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Simdiden teşekkür ederim.
Domates için 25-30 cm derinliğinde saksı sığ kalır. Daha derin bir saksı kullanın. Forumda domates yetiştiriciliği başlığını okudunuz mu? Hem topraklı hem topraksız yetiştiricilikte çok geniş bilgiler bulacaksınız. Üyelerimizin bu konuda çok geniş tecrübeleri var.
filozof.2007
18-03-2009, 23:10
sayın mine hanım benim trabzonda bir fıntık bahcem var içinde ceşitli dikenler ve fidanlar oluyor bunların kökünü nasıl kurutabilirim tavsiye edeceginiz etkili bir zirai ilac varmı saygılar
Mine Pakkaner
18-03-2009, 23:46
Sayın filozof aramıza hoşgeldiniz. Yabancı otla mücadele kolay değil. Hayvan gübresi kullanıyorsanız mutlaka bekletin, bekletmeden, yanmadan kullanmayın. Otları çiçeklenip tohum dökmeden önce biçin. Ot azsa elle mücadele edin, çapalattırıp söktürün. Ot fazla ise kimyasal mücadele gerekir. Bunun için birçok alternatif var. Örneğin glyphosate etkili maddeli bir ilaç kullanabilirsiniz. İl veya ilçe tarım müdürlüğüne başvurdunuz mu? Bölgenizde reçete yazmaya yetkili bir ziraat mühendisi size yardımcı olacaktır.
Mine Pakkaner
19-03-2009, 10:12
...
ev ilaçalrında(pamuklu bit mücadelesinde) arap sabunu ve z.yağı öneriyosunuz.burada zeytinyağının işlevi nedir.yapıştırıcı özelliğimi.pompamı ne kadar çalkalatarak vursam sıvaşıyor.kaynar suyla daih pompamı temizleyemedim.ve attım. eğer yapıştırıcı özelliği var ise kesme şekerinde bu görevi yaptığını okudum.bilgi verirseniz memnun olurum.iyi günler.
Fikret Bey, zeytinyağının buradaki görevi böceğin üzerini kaplayıp solunum yapmasına engel olmaktır, sabunu yapıştırmak değil. Acaba verilenden daha mı fazla yağ koydunuz. Aynı solüsyonu bizzat da uyguluyorum ve sorun da yaşamıyorum.
çiçeksever
19-03-2009, 14:44
Sayın Mine Hanım;Benim bahçe kenarında hanımeli var.Burada şu zaman hava soğuk ve karlı.Bunları ne zaman ve nasıl budamalıyım.Yardımınızı bekliyorum.
Hacer Yılmaz
19-03-2009, 16:08
Teşekkürler
Mine hn. verdiğniz bilgiler doğrultusunda işlemleri gerçekleştireceğiz. Tekrar ilginize teşekkürler.
Mine Pakkaner
19-03-2009, 18:35
Sayın Mine Hanım;Benim bahçe kenarında hanımeli var.Burada şu zaman hava soğuk ve karlı.Bunları ne zaman ve nasıl budamalıyım.Yardımınızı bekliyorum.
Bu aralar tam zamanı, kar kalkınca hemen budayın. Zayıf dalları, çıkarın. Yerden çoklu gövde çıkmışsa en yaşlıları seyreltmekte fayda var. Birbiri üzerine çok sarılıp boğulmuş dalları da ben çıkarıyorum ki tazelensinler.
Mine Hanım beni bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim.
filozof.2007
20-03-2009, 16:51
tesekkür ederim mine hanım
Sayın Mine Hanım
Difenbahya başlığında arkadaşlarımızla konuyu paylaştık ama sanırım hiçbirimiz net olarak bilemiyoruz.Difenbahyamda oluşan gözlerde bir sorun mevcutmudur öğrenmek istemekteyim ayrıca bakımında uymamız gereken kati konular varmıdır ? Saksısını yaklaşık üç hafta önce değiştirdim.Yardımınız için şimdiden teşekkürler.
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=380694&postcount=473
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=382726&postcount=484
Mine Hanım Bahceme 15 gün kadar önce havaları güzel görüp 6 adet melisa ciçeği diktim havaların soğuması ve aşırı yağmurlardan üzerindeki yapraklar döküldü acaba kendilerini toparlarlarmı.
Sayın Mine Pakkaner,
Bahçemde hızla yayılan yabani böğürtlenler var. İnternetten baktığım ve edindiğim bilgilere dayanarak yabani böğürtlen yazıyorum doğrumu emin değilim.
68281
Kimyasal kullanmak asla istemiyoruz, elle temizlemeye çalışıyoruz. Fakat bildiğiniz, büyümelerini engelleyecek doğal bir yöntem var mıdır?
Teşekkür ederim.
Chotanaq
23-03-2009, 22:48
Mine hanım, başka bir konuda yazdığım meselemi burada da paylaşmak istiyorum, sizin çare tavsiyesinde bulunacağınızı söylediler :)
Guzmanyam (http://img231.imageshack.us/img231/1614/1004091.jpg)
Soğan olarak diktiği guzmanya'nın 2 ay içerisinde ancak 5 yaprağı çıktı onunda 2 sinin ucu sararmıştı bende kestim, kestiğim yerle yetinmedi 2 yaprak döküldü. Sonra bir süre diklendi ve güzeleşti fakat şimdi yine yatıyor anlamadım :(
Bunu bir vitamin ayağa kaldırır mı, ve hep gölge de duruyor etkisi var mıdır? veya sulamasını diğerleri gibi yapıyorum. Bol su koymuyorum.
Bir yazınızı okudum Guzmanya geçtikten sonra evde açmaz diye. Yani evle dışarı arasındaki tek fark sıcaklık mıdır?
Ve Guzmanya dışarıda kış sıcaklıklarına dayanır mı, böyle mi anlamalıyım?
Zaten ben onu dışarıda yetiştirmek istiyordum aslında, mezarlıkta. Dışarısı evden daha mı uygundur?
2.Sorunum;
:( Merhaba; ben türünü bilmediğim bir turunçgil bitkisine sahibim.
Bir arkadaşımdan aldım, aldığımda perişandı. Eve gölge bir yere koymuştum 3 haftada iki katı yapraklandı fakat şu son 2 günde çöküşe geçti sebebini anlayamadım, yapraklar buruştu yeni yapraklarda gelişimini tamamlayamıyor.
Sizce sorun nedir? Daha önce bir konuda belirttim fakat burdan devam etmek istedim. Yeni resimler var.
Hastalık 1 (http://img231.imageshack.us/img231/6503/1004086.jpg)
Hastalık 2 (http://img209.imageshack.us/img209/8809/1004088.jpg)
Hastalık 3 (http://img440.imageshack.us/img440/4104/1004089.jpg)
Halil Önen
25-03-2009, 00:49
Sayın mine hanım, bir yıl önce diktiğim zeytin findanlarının yapraklarının uç
kısımlarından başlayan, genelde orta kısımlarına varan bazen de yaprağın
tamamına yakınında yanık şeklinde kızıl renkte kurumalar oluşuyor.
Bazı ağaçlarda birkaç yaprak, bazılarında yoğunlukta, bazılarında ise hiç yok.
Geçen yaz, gübreleme olarak fidan başı yarım kg organik gübre(organesen) kullandım, 1-1,5 ay önce her fidanın kökünden iki karış uzağına yanmış koyun gübresini karıştırarak gömdüm.
Zeytin hastalıkları konularını araştırdım bu sorunun cevabını bulamadım.
Bu bir hastalık mıdır? Yoksa aşırı yağışlardan kaynaklanan bir sorun mudur?
Acilen cevap bekliyorum.
Saygılarımla...Teşekkürler.
Mine Hanım Merhaba
Çanakkale'deki yazlığımızın olduğu bölgede asırlık meşe ağaçları var. Bunlar Anıt ağaçlar olarak değerlendirilip koruma altına alındılar çok şükür. Zaten çoğu da site sınırları içerisinde olduğu için, çoktandır bizim korumamızdaydılar. Ancak araştırmamıza rağmen çözüm bulamadığımız bir sorunumuz var. Karıncalar...
Meşelerin üzerine yerleşmiş olan büyük miktarda karınca sürüleri var. Ve meşelerde nedeninin karıncalardan mi yoksa başka birşeyden mi kaynaklandığını bilmediğimiz oyuklar oluşuyor. Bazı yaşlı ağaçlarda kova kova su doldurabileceğiniz hacimlerde boşluklar var. Meşe kendini iyileştirebilen bir ağaç gözlemlediğim kadarı ile ama bu boşluklar dolmuyor. Kabuğunu kaldırdığınızda içinden karıncalar çıkmaya devam ediyor. Karıncalar da enteresan, cinslerini bilmesem de bir şekilde elinizi ağaca dayadığınızda ve üzerinize geldiklerinde sizi ısırıyorlar. Görüntüleri bildiğimiz karıncalardan biraz farklı.
Bizi endişelendiren şey, meşelerin oyuklarının artarak bu yüzlerce yıllık ağaçları kaybetmemiz. Meşelerdeki bu durum karıncalardan mı kaynaklanıyor? Ya da meşedeki başka bir problem mi karıncaları çekiyor? Bu durum için ne yapabiliriz beni yönlendirebilirseniz çok sevinirim.
Saygılar
Saytın rohlfs.
İnsanın iştahı açılıyor. Olsada yesek.
Sayın Cumhur Tonba,
Biliyorum çok güzel ve lezzetli görünüyor bu minik meyveler, öyleler de inanın bazen toplayıp yiyorum. Bir de dondurmanın içine karıştırıyorum harika oluyor :)
Fakat bu bitki ile uğraşmak çok zor, çok çabuk yayılıyor ve büyüyor, her yerde de kökleniyor. Ağaçların üzerine tırmanıyor malesef.
En azından kontrol altına alabilsem çok faydalı olacak benim için.
Cumhur Tonba
26-03-2009, 10:43
Sayın rohlfs. Evet. Bu konuda haklısınız.
Ne yapabilr siniz? Aklımda kaldığı kadarı ile kimyasal kullanmak istemiyorsunuz.
Ya tamamı ile yok etmeniz lazım. Bu birinci şık.
**** elinizde budama makası ve sık sık yeni sürgünleri, uzayan dalcıklarını devamlı budayıp bitkiyi kontrol altında tutmanız gerekecek. Yani onunla devamlı uğraşmanız lazım.
Size kolaylıklar diliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Mine Pakkaner
27-03-2009, 20:00
...Difenbahyamda oluşan gözlerde bir sorun mevcutmudur öğrenmek istemekteyim ayrıca bakımında uymamız gereken kati konular varmıdır ? ...
Gözlerde bir sorun yok. Seradan çıkmadan önce sürgün vermek üzereymiş ama sonra birkaç sürgün izi koşullar uygun olmadığı için kurumuş, ama bu sıkıntılı bir durum değil son derece sağlam gözler de var.
Bakımı ile ilgili difenbahya başlığında pekçok bilgi bulabilirsiniz. Önemli olan mümkün olduğunca kireçsiz, klorsuz su, aydınlık, rüzgarsız, ılık bir ortam ve güzel bir saksı harcı. :)
Mine Pakkaner
27-03-2009, 20:07
... 15 gün kadar önce havaları güzel görüp 6 adet melisa ciçeği diktim havaların soğuması ve aşırı yağmurlardan üzerindeki yapraklar döküldü acaba kendilerini toparlarlarmı.
Hiç endişe etmeyin yeniden sürgün verirler, yapraklanırlar.
Mine Pakkaner
27-03-2009, 20:12
...
Kimyasal kullanmak asla istemiyoruz, elle temizlemeye çalışıyoruz. Fakat bildiğiniz, büyümelerini engelleyecek doğal bir yöntem var mıdır? ...
Dipten budayın, kökünü kazdırmaya çalışın, yeni sürgün verdikçe de prümüsle yakın. Aklıma gelen başka bir mücadele yöntemi yok maalesef. :)
Dipten budayın, kökünü kazdırmaya çalışın, yeni sürgün verdikçe de prümüsle yakın. Aklıma gelen başka bir mücadele yöntemi yok maalesef. :)
Teşekkürler Mine hn, mümkün olduğunca kökünden çıkarmaya çalışıyoruz fakat hala kontrol altına alamadık, haliyle çok vaktimiz olmadığından.
Prümüsle yeni sürgünleri yakarsak daha kolay kontrol altına alabiliriz sanırım.
İyi çalışmalar dilerim.
Mine Pakkaner
27-03-2009, 21:56
... zeytin findanlarının yapraklarının uç
kısımlarından başlayan, genelde orta kısımlarına varan bazen de yaprağın
tamamına yakınında yanık şeklinde kızıl renkte kurumalar oluşuyor.
...
Bazı ağaçlarda birkaç yaprak, bazılarında yoğunlukta, bazılarında ise hiç yok.
...
Bu bir hastalık mıdır? Yoksa aşırı yağışlardan kaynaklanan bir sorun mudur?
...
Fotoğraf eklemenizi rica ederim.
Mine Pakkaner
27-03-2009, 22:09
...
Bizi endişelendiren şey, meşelerin oyuklarının artarak bu yüzlerce yıllık ağaçları kaybetmemiz. Meşelerdeki bu durum karıncalardan mı kaynaklanıyor? Ya da meşedeki başka bir problem mi karıncaları çekiyor? Bu durum için ne yapabiliriz beni yönlendirebilirseniz çok sevinirim.
...
Orman müdürlüğüne başvurmanızı öneririm. Orman ağaçları ile ilgili bilgim kısıtlı, restorasyonları, korunmaları ayrı bir bilim dalı. Hele ki böylesine değerli, koruma altındaki ağaçlar, kesinlikle daha yetkin ağızlardan bilgilenmeniz gerek.
Mine Pakkaner
27-03-2009, 22:54
Mine hanım, başka bir konuda yazdığım meselemi burada da paylaşmak istiyorum, sizin çare tavsiyesinde bulunacağınızı söylediler :)
Bir yazınızı okudum Guzmanya geçtikten sonra evde açmaz diye. Yani evle dışarı arasındaki tek fark sıcaklık mıdır?
Ve Guzmanya dışarıda kış sıcaklıklarına dayanır mı, böyle mi anlamalıyım?
Zaten ben onu dışarıda yetiştirmek istiyordum aslında, mezarlıkta. Dışarısı evden daha mı uygundur?
2.Sorunum;
Guzmanya soğanlı bir bitki değil bir bromeliattır. Ana bitki çiçeği geçtikten sonra yavaş yavaş ölür, ölmeden önce yavrular, bu yavrulardan ayırma ile ürer. Tropik bir bitkidir, iç mekan bitkisi olarak düşünün, dışarıda, kabristanda yetiştiremezsiniz.
Evde çiçek açması zordur, çünkü rozet dizilişli yaprakların ortasından etilen gazı geçirilerek çiçek açtırılır. Bu durumda evde bitkinin harcı son derece nemli iken şeffaf bir poşete koyar ve poşet içine de olgun elma dilimleri, havuç parçaları, bütün limon koyun kapatın. Elma dilimlerini saksıya koyun. Bütün bu bitkiler etilen sentezleyecek. Guzmanya da bundan faydalanacak. Ayrıca içeride ihtiyaç duyduğu nem ve ılık hava oluşacak. Ancak yine de zor. Kendi adıma bunu sadece sera ortamında iki kez başardık.
Bu arada harcı da çok önemli, spagnum yosunu, kum, çam kabuğu ve az perlit iyi oluyor. Normal toprağa dikmeyin.
2. Sorununuz ise zararlı. Bir çeşit bit bu. Elinizde varsa ilaç uygulayınız. Yoksa bizim ev ilaçları tarifimizden arap sabunlu zeytinyağlı terkibi kullanınız.
Halil Önen
27-03-2009, 23:13
http://img7.imageshack.us/img7/3623/img0058aona.jpg
Sn. Mine hanım, resimler pek net değil ama idare eder sanıyorum.
Mine Pakkaner
28-03-2009, 20:53
Sn. Mine hanım, resimler pek net değil ama idare eder sanıyorum.
Bu fotoğrafı görünce besin eksikliği tablosu gözümün önüne geldi. Potasyum eksikliği görüntüsü gibi.
69469
Gözlerde bir sorun yok. Seradan çıkmadan önce sürgün vermek üzereymiş ama sonra birkaç sürgün izi koşullar uygun olmadığı için kurumuş, ama bu sıkıntılı bir durum değil son derece sağlam gözler de var.
Bakımı ile ilgili difenbahya başlığında pekçok bilgi bulabilirsiniz. Önemli olan mümkün olduğunca kireçsiz, klorsuz su, aydınlık, rüzgarsız, ılık bir ortam ve güzel bir saksı harcı. :)
Mine Hanım
İçimi rahatlattınız çok teşekkür ederim:p
Halil Önen
31-03-2009, 00:50
Bu fotoğrafı görünce besin eksikliği tablosu gözümün önüne geldi. Potasyum eksikliği görüntüsü gibi.
69469
Sn. Mine hanım verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Potasyum eksikliği olduğuna karar verdik.,
sitemizde ve başka sitelerde potasyum eksikliğiyle ilgili araştırma yaptım
Zeytin(oleo) forumunu baştan sona okudum.
Şimdi ne yapmam gerekiyor?
Üç yaşıdaki bir zeytin fidanı için;
Hangi potasyum gübresi kullanmalıyım.
Ticari gübre ismi verebilirmisiniz?
Yılda kaç defa, hangi aylarda vermeliyim?
Toprak altı mı? Yaprak gübresi olarak mı?
Toprak altı ise, ağaç başı kaç gram, yaprak gübrasi ise 100lt'ye
kaç gram vermeliyim?
Diyeceksiniz ki,toprak analizi yaptırdınız mı? Hayır.
On dekar da üç farklı toprak yapısı vardı maliyeti yüksek olunca tahlil yaptırmadım.
Teşekkür ederim.
Orman müdürlüğüne başvurmanızı öneririm. Orman ağaçları ile ilgili bilgim kısıtlı, restorasyonları, korunmaları ayrı bir bilim dalı. Hele ki böylesine değerli, koruma altındaki ağaçlar, kesinlikle daha yetkin ağızlardan bilgilenmeniz gerek.
Mine Hanım Teşekkürler
Soruşturduğumuz birkaç Orman müdürlüğünden ve Tema'dan soruma cevap alamadım. Anıt ağaçların restorasyonu ile ilgilenen bildiğiniz bir yerin iletişim bilgileri var mıdır?
Çünkü bizdeki durum ağaçları "anıt ağaç" olarak ilan edip, ondan sonra kaderlerine terk etmek şeklinde oldu. Bizler gözümüzün önünde onların bozulmalarına tanık olmak istemiyoruz.
Merhaba Mine Hanım ben bahçemde hobi amaçlı sebze ve çiçek yetiştiriyorum.2 yıldır biberlerime kalın yeşil ip gibi bir ot musalla oldu.Biberleri adeta boğuyor. Çevremden aldığım bilgilerle bu otu koparıp biberlerden uzağa atıyorum,ama nafile. Kökünü bulmam bile imkansız,zaten bulamadım. Biberden bibere atlayarak her tarafı sarıyor. Adını bile bilmediğim bu ota karşı mücadelede bana bir çözüm önerir misiniz? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Chotanaq
01-04-2009, 13:39
Guzmanya soğanlı bir bitki değil bir bromeliattır. Ana bitki çiçeği geçtikten sonra yavaş yavaş ölür, ölmeden önce yavrular, bu yavrulardan ayırma ile ürer. Tropik bir bitkidir, iç mekan bitkisi olarak düşünün, dışarıda, kabristanda yetiştiremezsiniz.
Evde çiçek açması zordur, çünkü rozet dizilişli yaprakların ortasından etilen gazı geçirilerek çiçek açtırılır. Bu durumda evde bitkinin harcı son derece nemli iken şeffaf bir poşete koyar ve poşet içine de olgun elma dilimleri, havuç parçaları, bütün limon koyun kapatın. Elma dilimlerini saksıya koyun. Bütün bu bitkiler etilen sentezleyecek. Guzmanya da bundan faydalanacak. Ayrıca içeride ihtiyaç duyduğu nem ve ılık hava oluşacak. Ancak yine de zor. Kendi adıma bunu sadece sera ortamında iki kez başardık.
Bu arada harcı da çok önemli, spagnum yosunu, kum, çam kabuğu ve az perlit iyi oluyor. Normal toprağa dikmeyin.
2. Sorununuz ise zararlı. Bir çeşit bit bu. Elinizde varsa ilaç uygulayınız. Yoksa bizim ev ilaçları tarifimizden arap sabunlu zeytinyağlı terkibi kullanınız.
Teşekkür ederim mine hanım guzmanyada fazla takılmamak gerekiyor o zaman ve 2.sorun için en uygun yöntem zeytinyağlı tarif.
YENİ SORUM;
Bahar gelince bazı şeyler değişmeye mi başladı bilmiyorum ama evimdeki horoz ibiği ve Bleu (Türkçesini bilmiyorum) solmaya başladı, ben suyu fazlamı kaçırıyorum yoksa güneşsizlikten mi oluyor anlamadım.
-Oda normal güneş alıyor yani yarı gölgeli sayılabilir.
-Oda hava almıyor
-Hergün tüm saksılara üstünü ıslatacak şekilde su veriyorum.
Toprağın üstü kuru olduğu için beni yanıltıyor dayanamayıp su veriyorum, fazla sudan mı yoksa daha fazla mı güneş istediklerini anlayabilir miyim?
Bunlara ek olarak cam güzeli aldım alır almaz 20 yaprağını kestim 1 gece evde kaldı 2.gün dışarı koydum yaprakları düştü. Alışır mı acaba?
Teşekkür ederim zaman ayırdığınız için.
(Guzmanya'yı yazgeldiği için mezarlığa diktim, sağlam guzmanya'yı evde bıraktım.)
Akşam resimleri eklerim yardımcı olur.
Sayın Mine hanım,
Kışın diktiğim Şeftali fideleri yapraklandılar fakat özellikle birisinde yoğun bir şekilde yapraklarında büzülme var fotoğraftaki gibi.
Besin eksikliği mi acaba ne dersiniz? Bir fikrim yok ne yapabileceğimle ilgili olarak.
70529
berduray
03-04-2009, 12:45
Captan isimli mantar ilacı kırmızı örümcek için de kullanılabilir mi? Bir fayda sağlar mı?
Bir bilen orman mühendisine soralım;
Asli orman ağaçlarında ve asli orman ürünü veren ağaçlarda imar ihya nedir?
Bu bozuk orman arazilerinde imar ihya yaparken elde ettiğimiz emval kime ait?
Şimdilik farklı cevaplar aldım. Kesin bilgi sahibi olan varsa sevinirim.
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:31
...
Üç yaşıdaki bir zeytin fidanı için;
Hangi potasyum gübresi kullanmalıyım.
Ticari gübre ismi verebilirmisiniz?
Yılda kaç defa, hangi aylarda vermeliyim?
Toprak altı mı? Yaprak gübresi olarak mı?
Toprak altı ise, ağaç başı kaç gram, yaprak gübrasi ise 100lt'ye
kaç gram vermeliyim?
Diyeceksiniz ki,toprak analizi yaptırdınız mı? Hayır.
On dekar da üç farklı toprak yapısı vardı maliyeti yüksek olunca tahlil yaptırmadım.
...
Potasyum sülfat fidan başına 500 gr topraktan verin, sulayın. Haziran, ağustos ve eylül aylarında da yapraktan 10 lt suya 30 cc potasyum tiyosülfat verin.
Analizi mutlaka yaptırın. Çünkü yaptırmadığınız sürece doğru element ve doğru miktarı verip vermediğinizi bilemezsiniz.
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:37
... Anıt ağaçların restorasyonu ile ilgilenen bildiğiniz bir yerin iletişim bilgileri var mıdır?
Çünkü bizdeki durum ağaçları "anıt ağaç" olarak ilan edip, ondan sonra kaderlerine terk etmek şeklinde oldu. Bizler gözümüzün önünde onların bozulmalarına tanık olmak istemiyoruz.
Çok haklısınız, bazılarının durumu gerçekten üzücü.
Maalesef ben de bu konuyla ilgilenen hiç kimseyi tanımıyorum. Bakalım burada okuyan birisi ses verir mi?
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:38
...2 yıldır biberlerime kalın yeşil ip gibi bir ot musalla oldu.Biberleri adeta boğuyor. Çevremden aldığım bilgilerle bu otu koparıp biberlerden uzağa atıyorum,ama nafile. Kökünü bulmam bile imkansız,zaten bulamadım. Biberden bibere atlayarak her tarafı sarıyor. Adını bile bilmediğim bu ota karşı mücadelede bana bir çözüm önerir misiniz? ...
Bu otun fotoğrafını çekseniz de bize yollasanız?
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:41
...
Bahar gelince bazı şeyler değişmeye mi başladı bilmiyorum ama evimdeki horoz ibiği ve Bleu (Türkçesini bilmiyorum) solmaya başladı, ben suyu fazlamı kaçırıyorum yoksa güneşsizlikten mi oluyor anlamadım.
-Oda normal güneş alıyor yani yarı gölgeli sayılabilir.
-Oda hava almıyor
-Hergün tüm saksılara üstünü ıslatacak şekilde su veriyorum.
Toprağın üstü kuru olduğu için beni yanıltıyor dayanamayıp su veriyorum, fazla sudan mı yoksa daha fazla mı güneş istediklerini anlayabilir miyim?
Bunlara ek olarak cam güzeli aldım alır almaz 20 yaprağını kestim 1 gece evde kaldı 2.gün dışarı koydum yaprakları düştü. Alışır mı acaba?
...
Hem fazla su hem de az güneş horoz ibiği için problem ama ana sorun fazla su olur genelde. Bleu nedir bilmiyorum. Horoz ibiği tam güneş seven bir bahçe çiçeği gölgeye adapte etmeye çalışarak hata ediyorsunuz.
Cam güzeli dışarıyı sever. Bekleyin başka problem yoksa toplar. Olmazsa budayın.
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:46
Sayın Mine hanım,
Kışın diktiğim Şeftali fideleri yapraklandılar fakat özellikle birisinde yoğun bir şekilde yapraklarında büzülme var fotoğraftaki gibi.
Besin eksikliği mi acaba ne dersiniz? Bir fikrim yok ne yapabileceğimle ilgili olarak.
70529
Bu bir hastalık, şeftali yaprak kıvırcıklığı veya diğer adıyla klok hastalığı. Bakırlı bir ilaç uygulanması gerek. Bulaşıcıdır.
Mine Pakkaner
04-04-2009, 20:49
Captan isimli mantar ilacı kırmızı örümcek için de kullanılabilir mi? Bir fayda sağlar mı?
Hayır Captan kırmızı örümceğe etki etmez. Captan uygulanırken dikkat edilmesi gereken noktaları gözden kaçırırsanız fungusit olarak da fayda sağlamaz.
Kesinlikle kireçsiz su kullanın, ya da 1 lt suya leblebi kadar limon tuzu atın. Az hazırlayıp tüketin, kalan ilaç birkaç saat içinde etkisini tamamen kaybeder.
Halil Önen
04-04-2009, 21:44
Sn.Mine hanım, verdiğiniz bilgilerden dolayı çok sağolun.
Sanırım, zeytini ve zeytin konusunu ciddiye almam gerekiyor.
Öyle, diktim bayıra mevlam kayıra ile olmuyomuş.
Saygılar.
Bu otun fotoğrafını çekseniz de bize yollasanız?
İnşallah biberler çıktığında fotoğrafını size yollarım.Bu otla erken mücadele etmek için bir tahmini fikriniz varmı acaba?
Mine Pakkaner
05-04-2009, 14:45
Hayır görmeden hiç fikir yürütemeyeceğim. Sarımsı ince deseydiniz küsküt derdim ama koyu yeşil ve kalın diyorsunuz...
berduray
05-04-2009, 15:19
Teşekkürler Mine Hanım.
Halil Önen
05-04-2009, 20:21
Sn. Mine hanım, rohlfs' un (bu kelimeyi yazmakta, okumakta ne zormuş) sorununu bende geçen yıl biraz yaşamıştım. Sn. rohlfs tam zamanında sorması, önlem açısından çok iyi oldu. Sağolasın sn. rohlfs.
Sn, Mine hanım, bakırlı ilaçtan, bordo bulamacını tarif ettiğinizi biliyorum.
Bu, bordo bulamacının hazırları çıkmış. **** ben yeni duydum.
Sanırım hazırları da bu klok hastalığı için uygundur.
Bende hastalık başlamadan uygulayacağım.
Soğolun dostlar.
Selahattin Yılmaz
05-04-2009, 22:40
Merhaba Mine Hanım ben bahçemde hobi amaçlı sebze ve çiçek yetiştiriyorum.2 yıldır biberlerime kalın yeşil ip gibi bir ot musalla oldu.Biberleri adeta boğuyor. Çevremden aldığım bilgilerle bu otu koparıp biberlerden uzağa atıyorum,ama nafile. Kökünü bulmam bile imkansız,zaten bulamadım. Biberden bibere atlayarak her tarafı sarıyor. Adını bile bilmediğim bu ota karşı mücadelede bana bir çözüm önerir misiniz? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Tarla sarmaşığı (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=393748&postcount=4). Kültürel mücadelesi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=9464)...
Hayır görmeden hiç fikir yürütemeyeceğim. Sarımsı ince deseydiniz küsküt derdim ama koyu yeşil ve kalın diyorsunuz...
Zannedersem tarifte biraz acemilik ve yalnışlık yaptım. Aynen sizin tarif ettiğiniz küsküt otu canavarı. Nasıl bişey bu bende anlamadım. Kökünü bulamadığım (belki de olmayan ) bir bitki. Bu sene gene biberlerime dadanmadan bir yol gösterirseniz sevinirim.
Tarla sarmaşığı (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=393748&postcount=4). Kültürel mücadelesi (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=9464)...
Selahattin Bey; yardımcı olmaya çalıştığınızdan dolayı size çok teşekkür ederim. Ama bu resimdeki sarmaşıktan bahçemde bol miktarda mevcut.Kökü çok sağlam olduğu için bellemekle çıkmıyor. Bizimde ellerimize kuvvet söküp atıyoruz.
Sn. Mine Hanım benim bir sorunum daha var. Bizim buralarda kulağa kaçan böceği denen bir böcek bütün bahçeyi sarmış durumda. Asmalardan,ağaçlardan evlere kadar giriyor. Hangi ağacın meyvasının içine baksak bu böcek çıkıyor.Bu böcekle mücadele için önerebileceğiniz bir ilaç adı ve uygulanılışı var mı acaba? Tüm yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
06-04-2009, 00:54
Gülüm küsküt parazit bir ot. Kökü filan da yok. Maalesef çıkmadan yapabileceğin bir şey yok. En azından benim bildiğim yok. Kulağa kaçana gelince ilaç tavsiye etsem de alamayacaksınız. Bu yüzden ilinizde yetkili bir ziraat mühendisi bulup reçete yazdırsanız iyi olur. Bu böcek bahçede kuytu yerlerde, boş saksılarda, otların arasında gizlenmeyi sever. Ancak yine bu böcek nar yaprak bitinin de doğal düşmanıdır. Onu baskılar.
Tabiat ne enteresan değil mi?
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.