View Full Version : Mine Pakkaner 'e soralım 2006-2009 (Zirai danışma, bahçe tasarımı, peyzaj)
Sayfalar :
1
[
2]
3
4
5
6
7
8
9
10
11
Mine Pakkaner
11-06-2006, 16:40
Kağan Bey, bahsettiğiniz kitabı gördüm ancak okumadım.
Bitkisel artıklardan kompost yapılıyor, bu da bitkiler için sonsuz faydalı bir organik besin.
Bu tür bitkilerin kaynatılması ile elde edilen suya ise gübre demek doğru değildir.Bunlar olsa olsa tonik diye ismlendirilebilir. Her bitkinin farklı özelliklerinden faydalanılıyor olabilir.Örneğin kekikten elde edilen preparatlar nematodla savaşta kullanılmaya başladı.
Soğan, sarımsak, domates böcekler için kaçırıcı etkide vs. ama bunları tek tek besin olarak kullanabilme ile ilgili teknik bir çalışma olduğunu bilmiyorum ve amatörce deneyip güzel sonuçlar aldığı için yazarın ilettiğini düşünüyorum. Ya da bu bilgileri aldığı kaynakla ilgili literatür vermişse, bana da iletirseniz araştırabiliriz. Ben de araştırayım.Sebze sularının etksine bakayım. :)
Bitki suyunuzun saksılarınıza zarar vermeyeceğini düşünüyorum. Yarı yarıya bile verebilirsiniz. Belki hatta tamamını bile verebilirsiniz.
Yararını ise şu şekilde gözleyebilirsiniz. Aynı bitkiden 4 tane edinin. Hepsi aynı yerde ve şartta olacak. İkisine uygulamayı yapacaksınız ikisine normal bakacaksınız. Özel verdiğiniz solüsyon dışında herşey ama herşey aynı olacak. 1-2 ay sonra sonuca bakar, gelişme ve değişiklikleri izlersiniz. :)
Yararını ise şu şekilde gözleyebilirsiniz. Aynı bitkiden 4 tane edinin. Hepsi aynı yerde ve şartta olacak. İkisine uygulamayı yapacaksınız ikisine normal bakacaksınız. Özel verdiğiniz solüsyon dışında herşey ama herşey aynı olacak. 1-2 ay sonra sonuca bakar, gelişme ve değişiklikleri izlersiniz.
Bu tür deney yapan arkadaşların, başlangıç ve sonuç fotoğraflarını görmek iyi olur:)
Mine Pakkaner
11-06-2006, 21:25
Su, geniş ağızlı bir kapta (çamaşır leğeni gibi kap daha uygun olabilir) 1-2 gün dinlendirilirse klor konusuna çözüm gelmez mi?
Bu yöntemle kloru uçurman mümkün :) Eskiden defrostlu buzdolapları varken, ben buzu eritir, suyu çiçeklere kullanırdım :rolleyes:
Klimalardan akan su işe yarıyor mu?
Bunu bir yerde sormuştum ama cevabı hatırlamıyorum :)
Mine Pakkaner
11-06-2006, 21:37
Klimalardan akan su işe yarıyor mu?
Klima suyu kireçsiz, bitkiye verilebilir :)
[mine hanım merhaba.bu siteye yeni üye oldum.sizin deneyimleriniz bana yol gösterecektir.acaba çevre düzenlemesi yaparken nelere dikkat etmek gerekir?şimdiden teşekkürler
Mine Pakkaner
12-06-2006, 21:07
[mine hanım merhaba.bu siteye yeni üye oldum.sizin deneyimleriniz bana yol gösterecektir.acaba çevre düzenlemesi yaparken nelere dikkat etmek gerekir?şimdiden teşekkürler
Ezel29 hoşgeldiniz.
Sitemizden keyif almanızı dileriz.Yeni gelen üyeler başlığında lütfen kendinizi tanıtınız,
Çevre düzenlemesinde dikkat edilmesi şart olan bir kaç noktayı peyzaj mimarı moderatörümüz Plumbago aşağıdaki mesajda yazmıştı.
Selamlar.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1341&page=2
Mine hanım anladığım kadarıyla
bitkilerin 1. ve 2. sulamalarında
oksijenli su kullanılmasını öneriyorsunuz.
Bir de hatırladığım kadarıyla tohum ekmeden önce
toprağı oksijenli suyla bir kez sulamak faydalı diye
yazmıştınız.
Sürekli olarak oksijenli suyla sulamanın zararı var mı?
Bunu soruyorum çünkü oksijenli sulamadan sonra
bazı bitkilerimde bariz canlanma oldu.
Bir diğer sorum şu; Bazı bitkilerim olduğu gibi duruyor.
Filizleri var ama açmıyor. Boyları büyümüyor.
Solma da yok ama garip bir cansızlık hali var.
Sanki "bitkisel hayatta" gibi duruyorlar :))
Aloe gibi köklerde bir sorun mu var diye
düşünmeye başaladım ama sormadan da dokunmadım.
mine hanım çok ilginize çok teşekkür ederim.saygılar
mine hanım ben ziraat mühendisiyim.fakat uzun yıllar mesleğimi yapamadığım için biraz deneyim eksiğim var.şimdi bir belediyede park ve bahçe işlerinde çalışmaya başladım.bana serada yetiştirebileceğim birkaç dış mekan bitkisi ve yetiştirme tekniklerini yazarsanız çok sevinirim.tekrar saygılar.
Mine Pakkaner
13-06-2006, 21:05
ezel 29, siz hangi yöredesiniz? Ona göre birşeyler söyleyeyim.
mine hanım ben doğu karadeniz de yaşıyorum.burada yazları sıcak kışları ise oldukça soğuk geçiyor.3 aylık bir yaz mevsimiz var.yazın fazla yağmur yağmıyor.ondan dolayı acaba burada ne tür bir çevre düzenlemesi yapmalıyım.soğuğa dayanıklı hangi türleri kullanmalıyım.özellikle refüj çalışmalarında nasıl bir yol izlemeliyim.ilginiz için tekrar teşekkürler.
birtür sarmaşığım var.altı kırmızı etli yaprakları var. arakalamıştım bir dal ektim ,dört sene öyle durdu.sonra bir parçasını kardeşime verdim.ondakide öyle durdu.
bendeki sonunda kurudu.kardeşimden geri arakaldım bir parça.o parçada banamısın demedi.büyümek için bir çabası olmadı. iki sene.geçen sene birden inanılmaz bir hızla silkinip yaprak vermeye başladı.beş santimlik bir fidancıkken koca yaprakları olan bir bitkiye dönüştü.ne yaptımda ne oldu hiç anlamadım.
Mine Pakkaner
15-06-2006, 21:48
Çok merak ettim Memet ne olaki bu? Pazar günü bir yaprak filan getirsene :)
Mine Pakkaner
15-06-2006, 22:05
mine hanım ben doğu karadeniz de yaşıyorum.burada yazları sıcak kışları ise oldukça soğuk geçiyor.3 aylık bir yaz mevsimiz var.yazın fazla yağmur yağmıyor.ondan dolayı acaba burada ne tür bir çevre düzenlemesi yapmalıyım.soğuğa dayanıklı hangi türleri kullanmalıyım.özellikle refüj çalışmalarında nasıl bir yol izlemeliyim.ilginiz için tekrar teşekkürler.
Bu çok geniş bir soru oldu :) Bu durumda çok acil üniversitelerde ders kitabı olarak da okutulan kitaplardan edinmenizi şiddetle öneririm. Plumbago isim verebilir. Karadeniz'deki ziraat veya orman faültelerinin peyzaj mimarlığı bölümlerinden edinebilirsiniz.
Mutlaka doğal bitki örtüsünde yetişen bitkilere bakın ve onları örnekleyin. Etrafınızdaki park ve bahçelerde olan bitkilerin serada üretimiyle başlkayın. Halihazırda dikili olanları anaç gibi kullanıp çelikleyebilirsiniz.Mevsimlik çiçek bol miktarda yetiştirin yazın parkları donatın.Vapur dumanı, kadife, zinya, petunya, aslanağzı, alisyum gibi çiçekler bol gösterişe sebep olacaktır. İlkbahar ve sonbahar içinse hercai menekşeyi tercih edin.Kışın süs lahanası deneyin.
TÜRKİYE BİTKİLERİ VERİ SERVİSİ -TÜBIVES (http://www.tubitak.gov.tr/tubives/)sayfalarından yörenizde doğal olarak yetişen bitkilere bakın ve onların park bahçe bitkisi olarak kullanılanlarını tercih edin.
Selamlar.
İyi sabahlar Mine hanım,
221. mesajda bazı sorularım vardı.
Üzerine mesaj gelince atlandı sanırım.
Rica etsem bakabilir misiniz?
Mine Pakkaner
16-06-2006, 00:45
Mine hanım anladığım kadarıyla
bitkilerin 1. ve 2. sulamalarında
oksijenli su kullanılmasını öneriyorsunuz.
Bir de hatırladığım kadarıyla tohum ekmeden önce
toprağı oksijenli suyla bir kez sulamak faydalı diye
yazmıştınız.
Sürekli olarak oksijenli suyla sulamanın zararı var mı?
Bunu soruyorum çünkü oksijenli sulamadan sonra
bazı bitkilerimde bariz canlanma oldu.
Bir diğer sorum şu; Bazı bitkilerim olduğu gibi duruyor.
Filizleri var ama açmıyor. Boyları büyümüyor.
Solma da yok ama garip bir cansızlık hali var.
Sanki "bitkisel hayatta" gibi duruyorlar :))
Aloe gibi köklerde bir sorun mu var diye
düşünmeye başaladım ama sormadan da dokunmadım.
Arsakay merhaba, fark etmemişim soruyu :(
Oksijenli su aktivatör olarak da çalışıyor. Ancak her sulamada vermeyin.İlk birkaç sulamadan sonra her 3 sulamada bir tekrarlayın. B vitaminini de 15 günde bir verin.
Bitkileriniz dışarıya çıktı ve daha az sulanıyor değil mi? Yeni saksı harcınıza dikim yaptınız sanırım.
Genel olarak cansız duran bitkilere de şöyle bir uygulama yapalım;
Aspirinli suyla sulayın ve yapraklarına da ya sabah çok erken ya da akşam üzeri oksijenli sulu solüsyon verin.
Bir de siz bir Captan ve İSR 2000 alın isterseniz, ara ara dönüşümlü olarak onları da kullanmak durumunda olabiliriz. Bunlardan Captan fungusit, İSR 2000 ise bitki aktivatörüdür, daha önce belirtmiştim bağışıklık ve dayanıklılık mekanizmasını harekete geçirir.
Kolay gelsin :)
bonsaisever
16-06-2006, 20:44
Mine hanım bitki gelişitirmek için hormon olduğunu söyledikleri 100gr lık poşet içerisinde bir toz aldım.
İşin aslı bunu satanlar da 50 lt ye mi, 500 lt ye mi bu poşetin boşaltıldığını tam olarak bilmiyorlar.
İçeriği;
%0,5 Beta Indl. Buty.Acid :) (bu bizim köklendirme hormonu)
%0,21 Met Intl.A. Acid
%0,84 Alfa İntl.Acetam
%0,13 2Met.Intl.Acetam
Lt de kullanma oranı ve bu hormonların ne işe yaradıkları konusunda bir fikriniz var mı?
Mine Pakkaner
17-06-2006, 00:06
Hiç bu karışıma rastlamadım.
Üstelik 100 gr. Satan ne olduğunu bilmiyor, gramaj yüksek, kaça aldınız? :)
Bu arada kullanıma hazır, hiç bir işlem yapmayacağınız, sadece çeliği batırıp çıkarıp silkeleyip dikeceğiniz toz köklendirme hormonu İBA ( % 0.3 salonbitkileri ve yumuşak çelikler için, % 0.5 yarı odunsu ve odunsu çelikler için )ev kullanıcılarına uygun küçük boy ambalajda bir ziraatçi arkadaşım satıyor. Fiyatlar çok çok uygun bilginiz olsun.
mine hanım çok teşekkür ederim.saygılar
bonsaisever
17-06-2006, 13:08
Poşeti 10 Ytl
Fiyatı bana çok uygun geldi iki tane aldım.:)
Bunun nasıl kullanılacağı konsunda tam bir bilgileri yok.
Kovaya dökün ayran kıvamına gelene kadar su ekleyin diyorlar :))
Bir çorba kaşığı kadar kovaya döktüm bir litrede koyu ayran 10 litrede açık ayran oldu :))
5 lt de karar kıldım :)
Hazır hormonları arkadaşınız kaça satıyor?
Hormonu satan, benim İBA aldığım arkadaşınız mı?
Mayısın ortasında bir Onbiray Çiçeği aldım ve hemen yeni saksıya koyup bitkiyi torf işkencesinden kurtardım.
Mayısın sonlarına doğru evdeki bütün bitkilerimi Captan ile ilaçladım. İlaçlarken topraklarına da bir miktar verdim. Onbiray Çiçeği dışında diğer bitkilerde hiçbir olumsuz etki olmadı. Ancak Onbiray Çiçeği yapraklarını sararttı, sarkıttı, pörsüdü. Onbiray Çiçeği'nin kökleri tuza karşı duyarlı imiş; yoksa Captan, bitkinin köklerini mi mahvetti? Şu anda sadece küçücük ve yeni çıkarmış olduğu iki tane yaprağı var.
Bitkiyi atayam mı diye düşünüyorum; ama kıyamıyorum. Bir mantar hastalığı olmasından kuşkulandığım için öteki bitkilerden ayrı bir yere koydum. Şu anda ne ölüyor, ne de oluyor. Üzerindeki iki küçük yaprak sağlıklı gibi.
Bir süre önce yeni çelik almış olduğum Kasımpatı'nı atmak zorunda kalmıştım. O da hep yeni yaprak veriyor ama yapraklarını sürekli olarak sarkıtıyor ve kaybediyordu. Saksıdan söktüğümde kök bölgesinin siyah bir renk aldığını gördüm ve kasımpatını attım.
Acaba Onbiray Çiçeğini de atsam mı, yoksa bir süre daha beklesem mi?
Mine Pakkaner
17-06-2006, 17:45
Merhaba Kagan
Onbir ay çiçeğinin yaprakları hafif tüylümsü, bu gibi bitkilere yapraktan ilaç verirken çok dikkatli olmalı.Captan kök hastalıklarına iyi gelen bir ilaç , bitkinizin köklerini mahvetmez, ancak elbette hazırladığınız dozu, uygulama koşullarınızı ve sebebinizi bilmiyorum.
Bütün tarım ilaçları uygun dozda vermezseniz fitotoksite yapar. Her bitkinin uygun dozu da bir değildir.
Saksıdan kök çürüklüğü nedeniyle kasımpatı söktüğünüzde , toprağı boşaltmalı, bir küçük şişe oksijenli suyu da toprağa döküp karıştırmalı ,bir yere yayıp üzerini naylonla birhafta ötrmeli. Sonra açıp epey bir güneşlendirmeli, havalandırmalı.
Daha sonra yeniden kullanıma başlayabilirsiniz. Onbiraya bakın toplamazsa kendini atın. Yenisine sağlık :)
Mine Pakkaner
17-06-2006, 17:58
Poşeti 10 Ytl
Fiyatı bana çok uygun geldi iki tane aldım.:)
Bunun nasıl kullanılacağı konsunda tam bir bilgileri yok.
Kovaya dökün ayran kıvamına gelene kadar su ekleyin diyorlar :))
Bir çorba kaşığı kadar kovaya döktüm bir litrede koyu ayran 10 litrede açık ayran oldu :))
5 lt de karar kıldım :)
Hazır hormonları arkadaşınız kaça satıyor?
Hormonu satan, benim İBA aldığım arkadaşınız mı?
Bonsaisever, ayran gibi olmaz. Hormon kristtalleri solventte erir,sonra suya katarsınız, renksiz bir sıvı olur.
Bir de genelde indol 3 butirik asit kullanırız. Sizin aldığınızda beta indol butirik asit var. Etkisini bilmiyorum.Kuvvetli hormon solüsyonları çelikleri çürütür, yakar.
Sözünü ettiğim toz, kullanıma hazır, çelik çürümelerine karşı içine fungusit de katılmış hormonu daha önce İBA almanız için telefonunu verdiğim kişi değil, bir başka arkadaşım satıyor. Bayisi. O zaman elinde bu ürün yoktu. Ben de size diğer kişinin numarasını verdim. Fiyatı aklımda değil ama pazartesi sizin için öğrenirim.
bonsaisever
17-06-2006, 19:26
ayran gibi olmaz. Hormon kristtalleri solventte erir
E oldu mu şimdi yaa
Biz ne güzel ayrana alışmıştık :))
Mine Pakkaner
17-06-2006, 19:29
Bonsaisever ne menem birşey aldın vallahi merak ettim. :rolleyes: Demek satanlar da bilmiyor nasıl, ne oranda kullanacağını :D
bonsaisever
17-06-2006, 19:39
Anlama imkanınız varsa açılmamış bir paketini size gönderebilirim.
Kendi kendime kızdım şimdi.
Ne olduğunu bilmeden aldık kullanıyoruz.
Ya zehir verseler :mad:
Mine Pakkaner
18-06-2006, 01:18
Paketin ve içindeki tozun bir fotoğrafını yollasan ilk olarak? Makinen tamirde biliyorum ama aklıma başka birşey gelmedi :)
Hepinize merhabalar :)
üyelerin çoğu maç seyrediyor sanırım.
Bir iki konuyu hatırlamak için uğradım.
Gelmişken ve sizleri de görmüşken
ne zamandır unuttuğum sorumu hatırladım.
uzun zaman önmce Seramis marka (Alman)
Ton-Granulat dedikleri birşey aldım.
Pişmiş seramik/toprak tanecikleri sanırım.
İçine çiçek dikiliyormuş. (Üzerindeki şekillerden
anladım çünkü almanca) Şimdiye kadar
sadece saksı altı fonu olarak kullandım.
Sonradan su tuttuğu için mantar üremesine
neden olur diye vazgeçtim.
Faydalı bir kullanımı var mı?
Toprağa karıştırılır mı?
Mine hanım verdiğiniz tariflerle zararlılarla
başaçıkmaya başladım. Bazı kayıplardan sonra
işler iyi gitmeye başladı. :)
Mine Pakkaner
18-06-2006, 17:24
Ton-Granulat dedikleri birşey aldım.
Pişmiş seramik/toprak tanecikleri sanırım.
İçine çiçek dikiliyormuş. (Üzerindeki şekillerden
anladım çünkü almanca)
Faydalı bir kullanımı var mı?
Toprağa karıştırılır mı?
Mine hanım verdiğiniz tariflerle zararlılarla
başaçıkmaya başladım. Bazı kayıplardan sonra
işler iyi gitmeye başladı. :)
Bitkilerinizin durumunun iyi gitmesi beni sevindiriyor. ;) Kontrollü suluyorsunuz değil mi?
Anladığım kadarıyla bir tür patlatılmış- fırınlanmış kil granülleri sizinki. Saksı harcı olarak kullanırsanız topraksız tarım gibi beslemeniz gerekir. Kendi başına mantara sebep olmaz. Çünkü toprak mantarı içermez.
Saksı harcınızda perlit, pomza gibi görev yapar. :)
Bitkilerinizin durumunun iyi gitmesi beni sevindiriyor. ;) Kontrollü suluyorsunuz değil mi?
Artık daha dikkatliyim. Aslında yıllardan beri evde çiçek
yetiştiriyorum ama bu işe daha fazla zaman ayırmaya
başladığımdan buyana sulama işinin dozunu kaçırdığımı
farkettim. Bunun en önemli nedeni de saksılarda torf
kullanmaktı. Saksı topraklarını değiştirdikten sonra
kuruma olmadan sulama yapmıyorum. Bitkiler halinden
memnun görünüyor.
Kullandığım karışımın oranı şöyle:
%60-70 Tarla toprağı
%20-30 Torf
%10 Çok ince kum
Mine Pakkaner
19-06-2006, 01:04
Güzel, duruma sevindim :)
Mine Hanim Merhaba Biberlerim Böceklendi Zirai Ilaç Dişinda O Böcekleri Nasil Uzaklaştirabilirim?
Selam ,Mine Hanım
kirazda doku kültürü olayından kitap yazarının çok zor olacağını belirtmesi üzerine vazgeçtim(ben çok ısrar ettim o olmaz dedi çok steril ortam lazım dedi çok masraflı olur dedi)yeşil çelik ile denemeğe karar verdim önceki yazılarınızda bir arkadaşınızda yeşil çelikte kullanılabilecek olan hormondan bahsetmişsiniz,arkadaşınızın adresini ve hormonun ismini verirseniz çok sevinirim.
cnn82, Mine hanım seyahatte sanırım cevap vermesi gecikecek.
ama zararlılar için evde hazırlanabilen ilaçlar tarif etmişti oraya bakarak uygun bir reçete hazırlayabilirsin
Hoşgeldiniz Mine hanım,
umarım ailece iyisinizdir. :))
Sellukalarım çok güzel boylandı.
Şaşırmalarının zamanı geldi!!!
İkisini de tek ama büyük ve derin
bir saksıya birlikte alınmasının
sakıncası var mı?
Selluka konusunu bulamadım
Mine Pakkaner
26-06-2006, 14:36
Hoşbuldum Arsakay :),
Selluka kökleri geniş yerleri pek seviyor. Bu yüzden iki ayrı saksıya dikseniz daha mutlu olurlar.Dikim sonrası can suyu işlemi daha öncekiler gibi :)
(Aİlece iyiyiz sağolun :) )
Mine Pakkaner
26-06-2006, 22:34
Mine Hanim Merhaba Biberlerim Böceklendi Zirai Ilaç Dişinda O Böcekleri Nasil Uzaklaştirabilirim?
cnn82, bu konuyu http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1166 bu başlıkta detaylı olarak işliyoruz.işinize yarayacak reçeteler bulacaksınız .;)
Mine Pakkaner
26-06-2006, 22:50
Selam ,Mine Hanım
kirazda doku kültürü olayından kitap yazarının çok zor olacağını belirtmesi üzerine vazgeçtim(ben çok ısrar ettim o olmaz dedi çok steril ortam lazım dedi çok masraflı olur dedi)yeşil çelik ile denemeğe karar verdim önceki yazılarınızda bir arkadaşınızda yeşil çelikte kullanılabilecek olan hormondan bahsetmişsiniz,arkadaşınızın adresini ve hormonun ismini verirseniz çok sevinirim.
Hormonun adı RADIX . Indol 3 butirik asit ve fungusit karışımı. Toz, kullanıma hazır hormon.Çeliğin dibini 1 cm kadar toza batırıp çıkarıyor ve sigara külü silkeler gibi fazlasını silkeliyorsunuz. Kemeraltı'nda Doğa Ltd.( Özel idare'nin karşısında) baş bayisi. Ancak şu anda ellerinde hiç kalmadı. 1 hafta 10 gün sonra gelecek. Size gelince haber veririm.
bonsaisever
26-06-2006, 23:00
Hümeyra hanım orkideyi nasıl ve ne zaman budamalıyım ?
2183
Orkide budama çiçeklenme durumuna bağlıdır. Bütün çiçekler bittikten hemen sonra çiçek sapı 2-3 göz üzerinden kesilir. Bu gözler bitkinin yeni tomurcuklar çıkarabilmesi için bırakılır. Yalnız sap tamamen sararmış ve kahverengileşmişse dipten kesin. Nasıl olsa yeni saplar çıkarmakta gecikmiyecektir.
Yukarıdaki çiçek size mi ait, hani şu Bauhaus'tan aldığınız? Cidden güzel maşallah..
Mine hanım dışarıdan aldığımız gübreler için
NPK oranlarıyla, ne nerede kullanılırı gösteren bir
tablo yaplması mümkün mü?
Mine Pakkaner
28-06-2006, 12:49
Bu çok zor Arsakay, çünkü her marka kendi NPK oranlarını düzenleyebiliyor.Böylece piyasada pek çok farklı bileşimde ürün bulabiliyorsunuz. Ürünün etiketini okumak daha kolay.
Ancak yapılmaz da değil.Aramızda bayi bir arkadaş varsa, şu anda elinde olan gübrelerin NPK oranlarını ve etiketindeki ne için nerede kullanılır bilgilerini tablolamasını rica edebiliriz.
Merhabalar herkese
öncelikle böyle bir paylaşım ortamanın kurulmasında ve yaşatılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.
Benim adına küpeli denilen (sanırım haseki küpelisi olarak geçiyor) bir çiçeğim var. Bu çiçeğin yapraklarında ve gövdesinde kireçli suyun kuruduğunda bıraktığı iz gibi beyaz izler var. bu formlarda okuduklarım ışığında evde bulunan oksijenli suyla solüsyon hazırladım ve yapraklarına püskürtmeye başladım. Bu acaba işe yarar mı ve de başka bir öneriniz var mı?
İkinci olarakta bu formda saksı bitkileirnde sadece torf kullanmanın bazı sakıncalar doğurduğuyla ilgli birşeyler okudum. 2 gün önce 2 haseki küpelisi, 1 begonya, 1 afrika menekşesi ve de 1 tane de petunya nın toprağını değiştirdim ve malesef sadece torf kullandım. Şu aşamadan sonra yapabileceğim birşey var mı? bu konuyla ilgili yardımcı olabilirseniz sevinirim.
Saygılarımla
Mine Pakkaner
30-06-2006, 11:07
Merhaba perre,
Sorunun ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ancak oksijenli su solüsyonundan fayda görebilirsiniz.Keşke torfu tek başına kullanmasaydınız ama olmuş birkere, önümüzdeki yıl güzel bir harç kullanın.Afrika menekşesi için torf iyi, onu ellemeyin.
Torf da besin olmadığı için hazır bir bitki besini alıp talimatı doğrultusunda kullanın.Sulamada kontrollü olun.
bonsaisever
30-06-2006, 11:20
Evet :)
Çiçekler döküldü ve yukarıdan aşağı doğru sararmaya başladı.
Üçüncü boğum daha yeşil.
Üçüncüden budayayım ;)
Merhaba perre,
Sorunun ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ancak oksijenli su solüsyonundan fayda görebilirsiniz.Keşke torfu tek başına kullanmasaydınız ama olmuş birkere, önümüzdeki yıl güzel bir harç kullanın.Afrika menekşesi için torf iyi, onu ellemeyin.
Torf da besin olmadığı için hazır bir bitki besini alıp talimatı doğrultusunda kullanın.Sulamada kontrollü olun.
sorunlu yaprakların fotoğraflarını aşağıdaki linkten görebilirsiniz. 5 numaralı mesaj
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=29163&posted=1#post29163
Mine Pakkaner
30-06-2006, 11:27
Bu yapraklarda öyle bir mantari hastalık var gibi görünmüyor.Ancak bir kırmızı örümcek kontrolü yapın(yaprak arkalarına mümkünse bir büyüteçle bakın, birşey görecek misiniz :) )
büyüteçle baktım birşey göremedim. herşey yolunda gibi
Mine Pakkaner
30-06-2006, 12:03
Güzel.
Aklınızda olsun fuşyalara kırmızı örümcek hemen musallat olur.Kontrollü olun.
çok teşekkürler yardımlarınız için
Mine, top akasya hakkında bir şey soracağım. Bahçeye bir tane diktik bundan. Fakat yeşerip büyümeye başlayınca bir problem çıktı. Ağaç eşit küre şeklinde büyümüyor. Biraz şekli bozuk. Bir tarafa doğru uzadı gitti.Baktıkça sinir oluyorum. Sanki hafifçe üstten budansa düzelecek gibi ama bunu yapmak uygun olur mu, olursa ne zaman budamalı? Şu an yazlıkta değilim. Gidince bir fotoğrafını yollasam belki de daha iyi olacak.
Mine Pakkaner
30-06-2006, 14:45
Fazla zaman geçirmeden uzayan dalları hemen kes Humeyra'cığım. Yoksa dallar alır başını gider, formu iyice bozulur. :)
Mine hanım ben top akasyayı ayrı bir tür olarak bilirdim fakat öyle olmadığını öğrendim normal yalancı akasya yetişkin bir hale geldikten sonra tepe tarafından kesilip ters aşı yapılıyormuş böyle bir şey varmı? Eğer varsa nasıl yapılıyor çok merak ettim.
Mine Pakkaner
30-06-2006, 16:37
Bunu hiç duymamıştım Oktars, bilen varsa anlatsın beraber öğrenelim :)
Geçen hafta köye gitmiştim . Bizim evin önünde üç adet akasya var fakat çok dağınık büyüyorlar babam ile bunları konuşurken istersen ters aşı yaptıralım top akasya olsun deyince şaşırdım bizim köyde bu aşılamayı yapan yaşlı bir amca varmış daha sonra İstanbula döndüğümde fidancı arkadaşa bu konudan bahsettim oda tasdik etti yani şu anda iki kişi böyle bir şeyin olduğundan bahsediyor...
Bana anlattıklarına göre basit bir şey çizdim bunun gibi olması gerekiyor.
akasya, erguvan ve zeytin ağacı (balkonda) saksıda yetiştirilirmi acaba?
Plumbago
01-07-2006, 11:27
Mine hanım ben top akasyayı ayrı bir tür olarak bilirdim fakat öyle olmadığını öğrendim normal yalancı akasya yetişkin bir hale geldikten sonra tepe tarafından kesilip ters aşı yapılıyormuş böyle bir şey varmı? Eğer varsa nasıl yapılıyor çok merak ettim.
Top Akasya'nın aşı ile üretildiğini biliyorum ama ters aşı olduğunu bende yeni duydum. Yalancı Akasya çiçek açarken Top Akasya'nın açmamasının açıklaması bu olabilir mi? Araştırmak lazım ;)
Merhaba
Mine hanım benim sorumun fazla önemi yok.Kişisel merakım diyebiliriz. 1977-78 yıllarında .Babam bir ağaç parçası eve getirdi.Yaklaşık dirsekten bileğe kadar mesafede ve 2 bilek kalınlığında yamru yumru bir dal.Bu dalın özelliği gece parlaması.Gece fosforlu tespihler gibi parlıyordu.Bu belli bir süre sürdü daha sonra fosforu kayboldu.Böyle bir durumla karşılaştınız mı ?veya açıklanır bir tarafı var mı?
Saol Mine, akasyamı traşladım, oldukça düzgün bir biçim aldı. Mevsim içinde bir iki rötuş yaparsam mesele kalmayacak.
Bu arada biraz araştırdım, Top akasya yalancı akasyalar içinde bir tür. Adı "Robinia pseudoacacia Umbraculifera " 2 metre civarında bir gövde üzerine 2-3 yerden normal kalem aşısı yapılarak üretiliyor. Ama gövde için ne cins akasya kullanılıyor, bilmem. Daha önceki bahçemde komşumuzun top akasyasının köklerinden yeni fideler çıkıyordu. Önce yeni top akasyaları olacak diye sevindiler ama bunlar incecik yapraklı, gösterişsiz fidanlar haline gelince söküp attılar. Gövdenin farklı bir tür olduğunu o zamandan biliyordum.
Mine Pakkaner
02-07-2006, 22:09
akasya, erguvan ve zeytin ağacı (balkonda) saksıda yetiştirilirmi acaba?
Yetişir ama, aslında her üçü de kaplı yetiştirmeye uygun fidanlar değildir.Tam güneş isterler, geniş kök yapıları vardır, buna uygun saksı ve yer seçin.Yoksa beklediğiniz sonucu alamazsınız. ;)
Mine Pakkaner
02-07-2006, 22:15
Merhaba
Mine hanım benim sorumun fazla önemi yok.Kişisel merakım diyebiliriz. 1977-78 yıllarında .Babam bir ağaç parçası eve getirdi.Yaklaşık dirsekten bileğe kadar mesafede ve 2 bilek kalınlığında yamru yumru bir dal.Bu dalın özelliği gece parlaması.Gece fosforlu tespihler gibi parlıyordu.Bu belli bir süre sürdü daha sonra fosforu kayboldu.Böyle bir durumla karşılaştınız mı ?veya açıklanır bir tarafı var mı?
Ben şahsen bu duruma rastlamadım. Ormancı arkadaşlarımıza da soralım bakalım ne diyecekler?
Mine Pakkaner
02-07-2006, 22:48
Bu arada biraz araştırdım, Top akasya yalancı akasyalar içinde bir tür. Adı "Robinia pseudoacacia Umbraculifera " 2 metre civarında bir gövde üzerine 2-3 yerden normal kalem aşısı yapılarak üretiliyor. Ama gövde için ne cins akasya kullanılıyor, bilmem.
Gövdede normal yalancı akasya yani Robinia pseudoacacia kullanılıyor. :) Aşağıda Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolu Genel Md.yapılan top akasya aşılama resimleri var.;)
Yalancı akasya parseli
http://www.agm.gov.tr/aindir/resimler/khamam6.jpg
Top Akasya aşısı yapılması
http://www.agm.gov.tr/aindir/resimler/khamam7.jpg
Ben şahsen bu duruma rastlamadım. Ormancı arkadaşlarımıza da soralım bakalım ne diyecekler?
ağaç parçası çürümüş ,katman katman bir durumda,İçi pamuk gibi olduğunu belirtmeliyim.Hemen dalından koparılmış olmadığını .epeyce bir süre toprakla teması olduğunu şimdi idrak edebiliyorum.Birde elma dalı olabilir üzerinde yosunumsu veya mantar da olabilir parçalar vardı.**** kabukları parça parça dökülmüştü.Abilerim böyle bişeyi hatırlamıyorlar.Senin hayalin diyorlar.Ama ınanın şimdi görmüş gibi aklımda resmetmişim. ormanda kaldığı yerde fosfora bulaşmıştır diyecem ama o konuda da bilgiye sahip değilim.Soralım ormancı arkadaşlara herhalde bir açıklama bulurlar .Teşekkürler
Demekki anlattığım olay gerçekten oluyormuş fakat kafam gövdeye aşılanacak kalemlere takıldı bunlar tersmi yoksa normal olarakmı aşılanacak
Aşısı mı düzgün yapılmamış bilmiyorum, ağaç sol tarafa doğru uzayıp gitmişti. Sağ taraf ise güdük kaldı. Budadıktan sonra bu hale geldi.
Mine Pakkaner
03-07-2006, 10:41
Çok güzel olmuş eline sağlık :)
Plumbago
03-07-2006, 11:01
Aşısı mı düzgün yapılmamış bilmiyorum, ağaç sol tarafa doğru uzayıp gitmişti. Sağ taraf ise güdük kaldı. Budadıktan sonra bu hale geldi.
Hakim rüzgar yönünün bir etkisi de olabilir ağacın bir tarafa doğru gelişmesinin...
Musluk sularımız genel olarak saksı bitkileri için uygun değil; kireç ve klor bakımından oldukça zenginler (!). Evdeki bitkilerimizi sulamak için en uygun su, yağmur suyu; fakat yağmur suyunu her zaman için elde etmek kolay değil (benim stoğum tükenmek üzere). Büyük plastik şişelerde satılan sular ise pahalıya gelmekte (hem onlar da uygun mu bilemiyorum). Bu durumda, musluk sularımızı
a) Kireçten
b) Klordan
c) Hem kireçten, hem de klordan
arındırabileceğimiz pratik yöntemler yok mudur?
Kaynaklar, musluk ve kuyu sularının kireçten arındırılması için - 1lt'ye 2 gr olmak üzere- FeSO4, KHCO3 veya K2CO3 katılıp oda sıcaklığında bir süre bekletilmesi gerektiğini yazıyor. Bunun -evde bulunan materyalleri kullanarak uygulayabileceğimiz- daha pratik yöntemleri yok mudur (ve tabi klor için de bir yöntem)?
Yelken Çiçeğim (Spathiphyllum wallisii) uçlarından kuruyup yaprak kaybetmekte. Ben başta sigara dumanına bağlamıştım. Ama hala yaprakları -ucundan- kuruyor. Şimdilik bunu, bir süre önce sulamada kullandığım klorlu musluk suyuna bağlıyorum (gerçi yaklaşık bir aydır yağmur suyu vermekteyim).
Mine Pakkaner
03-07-2006, 21:23
Klor için en uygun yöntem suyu havalandırmak ve bekletmek.Böylece klor uçuyor. Havalandırma için kaptan kaba birkaç kez aktarmak gerekir. Bu sayede su aynı zamanda oksijenlenir de. Kaynamış suyu kullanırken de oksijenlendirmek için havalandırmak gerekir.
FeSO4 yani demir sülfat kolayca bulup uygulayacağınız bir madde. Aktarlardan, zirai ilaç satıcılarından karaboya ismiyle de alırsınız. Tarımda Fe eksikliğini gidermekte de kullanırız. Sudaki veya topraktaki kireç bitkinin demir alımını engeller. Bu yüzden kullanılır. 1 lt suya bir silme çay kaşığı koyunuz. Yalnız bu suyu dikkat edin yerlere dökmeyin, pas lekesi gibi leke yapar.
Yelken çiçeğiniz klordan başka tuza da hassatır.Dolayısıyla fazla gübrelemeye de tepki verir. Besinini azaltın, hatta kesin.
Hakim rüzgar yönünün bir etkisi de olabilir ağacın bir tarafa doğru gelişmesinin...
Ağacı 2 ay kadar önce diktim. Epey yaşlı bir fidan. Yetiştiği yerdeki ortam dediğiniz gibi olabilir.
Mine hanım, verdiğiniz bilgiler için teşekkürler ve merhaba...
Yelken Çiçeğimdeki sorunlar aşağı yukarı başka bitkilerimde de var. Mesela Salon Eğreltimin de yaprakları kuruyor. Benjamin'de de benzer bir sorun var; onun da yapraklarının uçları kuruyor ve dökülüyor. Yaprak Güzeli'nde de (az da olsa) yaprak kenarlarında kuruma ve yaprak dökülmesi var; ama sanırım Yaprak Güzeli'ne az su vermem buna neden oluyor. Cam Güzeli'nde (Impatiens hawkeri) ise yaprak uç ve kenarlarında kuruma-yanma var, fakat epey az sayıda. Öteki bitkilerimde ise sorun yok, canavar gibiler maşallah.
Bu sorunların nedeni kullandığım harç mı diye düşünüyorum.
Kullandığım toprak kireçli mi bilmiyorum (kuruduğunda açık kahverengi bir renk alıyor) ama killi. Kullandığım torfun da pek kaliteli olduğunu sanmıyorum. Ahır gübresini köylüden aldım (köyde görevliyim); bana yanmış sığır gübresi olduğunu (en az bir yıllıkmış) söyledi. Rengi koyu kahverengi idi ve pek kokusu yoktu. Fakat saksıları sulamaya başladığımda koku yapmaya başladı. Kumu ise, yakınlardaki bir ırmaktan aldım.
Sorunlu bitkilerime kullandığım harçları şöyle hazırladım (sorunsuz bitkilerimde de aynı maddeleri değişik oranlarda kullandım):
+ Yelken Çiçeği (Spathiphyllum wallisii): 1 kısım toprak, 1 kısım torf, 1 kısım sığır gübresi, 1 kısım nehir kumu.
+ Yaprak Güzeli (Coleus blumei): Yelken Çiçeği'ndeki harcın aynısı.
+ Benjamin (Ficus benjamina): 1 kısım toprak, 1 kısım torf, 1 kısım sığır gübresi, 1 kısım nehir kumu; bir miktar odun kömürü.
+ Cam Güzeli (Impatiens hawkeri): Benjamin'deki harcın aynısı.
+ Salon Eğreltisi (Nephrolepis exaltata): 2 kısım toprak, 2 kısım torf, 1 kısım sığır gübresi, 1 kısım nehir kumu; karışımın her litresine yaklaşık 50 ml odun kömürü.
NOT: Çok soruyorum değil mi?
Mine Pakkaner
09-07-2006, 22:42
Kagan selamlar, sorunuza gecikmeli bir cevap oluyor bu kusura bakmayın.Ayrıca çok sormanızdan rahatsız değilim, cevaplarım iş yoğunluğum nedeniyle geç gelirse siz kusura bakmayın.
Sığır gübresini salon bitkilerinizde kullanmayın.Yanık keçi gübresini biz trecih ederiz. Madem köydesiniz bir çukur açın ve 10 cm gübre, 5 cm toprak,10 cm kalınlığında testere talaşı, yaprak, saman vs gibi bitkisel artık koyarak katmanlar halinde çukuru doldurun. Çukur 50 cm derinliğinde olsun.İyice sulayın ve en üste toprak örtüp bırakın 6 ay sonra açın boşaltın ve kullanın. Halis muhlis kompostunuz size hizmet etmeye hazır olacak. Saksılarınızda ve bahçenizde bu kompostu kullanın.
zottirik
10-07-2006, 06:06
Klimalardan cikan su oldukca damitik, yagmur suyuna yakin sayilir. Yazin klimasi olan bir yerden stoklanip bu da kullanilabilir.
Musluk sularımız genel olarak saksı bitkileri için uygun değil; kireç ve klor bakımından oldukça zenginler (!). Evdeki bitkilerimizi sulamak için en uygun su, yağmur suyu; fakat yağmur suyunu her zaman için elde etmek kolay değil (benim stoğum tükenmek üzere). Büyük plastik şişelerde satılan sular ise pahalıya gelmekte (hem onlar da uygun mu bilemiyorum). Bu durumda, musluk sularımızı
a) Kireçten
b) Klordan
c) Hem kireçten, hem de klordan
Mine Pakkaner
10-07-2006, 12:53
Klimalardan cikan su oldukca damitik, yagmur suyuna yakin sayilir. Yazin klimasi olan bir yerden stoklanip bu da kullanilabilir.
Haklısınız zottirikhttp://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon10.gif,bu konuyu daha önce de konuştuk, üyelerimiz klima suyunun kullanılabilirliğinin farkında. Bu vesileyle bir kez daha hatırlamış olacaklar.
Sağolunhttp://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif.
Klimalardan akan su işe yarıyor mu?
Klima suyu kireçsiz, bitkiye verilebilir :)
Bu arada yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=204)başlığında kendinizi tanıtırsanız seviniriz.
Katılımınızın sürekli olmasını dileriz. Lütfen bilginizi paylaşmaktan ve uygun başlıklar altında bilmediğinizi sormaktan çekinmeyin. El birliği ile ortak amaç doğrultusunda çalışıyoruz. ;)
mine hanım merhaba.ben ezel .umarım hatırladınız.size bir şey danışmak istiyorum.bazı bitkilerimizn bulunduğu bölgelerde fazlaca salyongoz kabukları mevcut.hatta birçok ağacın gövdesinde dahi bu kabukları görmek mümkün.acaba ne yapmalıyım?ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.SAYGILAR
inci gül
14-07-2006, 10:23
merhaba mine hanım
serada kekik yetiştiriyoruz toprak üstüne çıktılar ama büyümüyorlar. neden kaynaklanabir. fazla güneşten kaynaklandığını derslerden bilgi edinmiştim ama tam olarak ne yapılması gerektiğini bilemiyorum. yardımlarınız için teşekkür ederim.
inci gül
14-07-2006, 10:25
seramız kastamonu seydilerde orta karadeniz bölgesindeyiz.
Üçkuyular ,Urla dolmuş garajı çıkışında bambular var .
oradan bir kök almak istiyorum.
ne zaman ve nasıl almalıyım bir akıl verirmisiniz
Bitkilere yapılan Oksijenli Su uygulamasında oran 1 lt suya 2 tatlı kaşığı Oksijenli Su şeklinde. Buradaki 2 tatlı kaşığı ölçeğini ml cinsinden ifade edersek 10 ml mi oluyor?
burası mine hanımın köşesi ama kendisine saygısızlık olmazsa bu soruyu cevaplamak istiyorum. Sitede yeniyim, kuralları tam olarak bilmiyorum. Kusuruma bakmasın o yüzden. Arkadaşım salyangoz zararı mevcut mu? yapraklarda ince bir zar kalmış ve gerisi yenmiş mi? Böyle bir durum mevcut ise, Metaldehide %4-5 aktif maddeli pestisitler önerilir. İsim yazmak gerek ise, Kimtoks, Helimacide, Salyangosid vs vs..
Mine hanım bu aralar oldukça yoğun çalıştığı için ,arkadaşların bilgilerini paylaşmasından memnun olacaktır.
zaten hepimiz birbirimize bilgilerimizi aktarmaktan memnun oluyoruz...
daha fazla bilgini bizle paylaşman herkesi daha fazla sevindirir.
Metaldehide hem Salyangozları çeken bir maddedir hem de onlar için zehirlidir. Bahçenin uygun yerlerine (duvar kenarları, bitki araları) su görmeyecek şekilde ceviz büyüklüğünde parçalar halinde koyulur. doğrudan toprağa koymaktansa karton kutuyu açıp üzerine koymakta fayda vardır. Kokuyu alan salyangozlar mutlaka tadına bakacak ve nihayetinde öleceklerdir. Bunun yanısıra, geniş etkili sentetik piretroitler de önerilebilir. Ancak çevre açısından çok zararlı oldukları için ben önermiyorum. Bahçeniz küçük ise, salyangozlar etrafta dolaşıyorsa (yani toprakta beyaz parlak izler bırakmışlarsa) az miktarda tuz serperseniz etrafa etkili olabilir. Salyangozlar tuzla temasa geçince vücutlarından hızla su kaybederler. (merak eden deneyebilir. bir miktar tuzu salyangozun üzerine bırakın ve görün, ama işkence olduğunu unutmayın!) ve ölümlerine yol açar.
Mine Pakkaner
18-07-2006, 22:38
fmt79 desteğiniz için teşekkürler. Soruyu yanıtladığınız için çok memnun oldum :)
Mine Pakkaner
19-07-2006, 00:22
Bitkilere yapılan Oksijenli Su uygulamasında oran 1 lt suya 2 tatlı kaşığı Oksijenli Su şeklinde. Buradaki 2 tatlı kaşığı ölçeğini ml cinsinden ifade edersek 10 ml mi oluyor?
Evet Kagan, 10 ml oluyor.
Mine Pakkaner
19-07-2006, 00:24
merhaba mine hanım
serada kekik yetiştiriyoruz toprak üstüne çıktılar ama büyümüyorlar. neden kaynaklanabir. fazla güneşten kaynaklandığını derslerden bilgi edinmiştim ama tam olarak ne yapılması gerektiğini bilemiyorum. yardımlarınız için teşekkür ederim.
Gölgeleme yapmayı denediniz mi? Bir de havalandırmaya dikkat edin. Aşırı sıcak ve havalandırma eksikliği de bu tür sıkıntı yaratıyor.
Mine Pakkaner
19-07-2006, 00:26
Üçkuyular ,Urla dolmuş garajı çıkışında bambular var .
oradan bir kök almak istiyorum.
ne zaman ve nasıl almalıyım bir akıl verirmisiniz
Sonbahar ve ilkbahar en uygun zaman. Bir bel küreği ile köklü bir parça ayır ve ayırdığın bu parçayı dik.Çok büyükse rizomları parçalayarak fazla sayıda fidan elde edebilirsin Memet.
Mine hanım, merhabalar... İşleriniz bu aralar çok yoğunmuş; size kolaylıklar dilerim...
Dieffenbachia'nın fazla suyu geceleyin damlama (gutasyon) yoluyla yaprak kenarları ve uçlarından atma özelliği var. Bu olay, kışın gerçekleşiyor (edindiğim bilgilere göre).
Evimdeki Dieffenbachia (D. maculata) ise şimdi de (yazın) aynı işi gerçekleştiriyor. Bulunduğu odanın sıcaklığı 23-27 0C arasında. Sulamayı haftada bire kadar (Dieffenbachia yazın bol su istemekte imiş) indirdim ama yine de damlama olayı sürmekte...
Acaba bu normal midir? Yoksa güzel Dieffenbachia'm bana bir şeyler anlatmak mı istiyor?
Not: Bitki çok genç... Daha üç yapraklı... Aldığımda çok kötü durumdaydı (pazardan aldım). Yapraklarını budamak zorunda kaldım. Fakat sanırım yerini çok beğendi. Sürekli yaprak vermekte (şu an 3 güzel yaprağı oldu; bir yaprak çıkardıktan sonra hemen bir başkasını çıkarmaya başlıyor)...
Mine Pakkaner
19-07-2006, 00:33
Damlama fizyolojik bir olaydır. Bir sorun yok :)
çiçeksever
20-07-2006, 13:08
ben 1 ay önce küstüm çiçeği aldım.çok güzel bir çiçek.Biraz büyüdü.yaklaşık bir haftadır yaprakları önce kıvrılıyor,daha sonra düşüyor.yerini değiştirdim. fakat bir değişiklik olmadı,bir yaprak daha gitti,2 yaprağı kaldı,bitkiyi kaybetmekten korkuyorum.acil yardım
Mine Pakkaner
20-07-2006, 13:27
Sulama şeklini değiştirdiniz mi veya gübre verdiniz mi? Dal veya yapraklarda renk değişimi var mı? Işık durumu nasıl? Dal veya yapraklarda herhangi bir zararlı var mı? Kök boğazı sağlam mı? Saksıdan çıkarıp köküne baktınız mı(kökleri dağıtmadan tabii)? Toprağı nasıl? Tabakta su birikiyor mu?
Pek çok ama pek çok sebep olabilir. Hemen genel bakım yapın. Yine bu başlıkta daha önce benzer sorunlar için yazdığım yöntemleri acil uygulayın.
fmt29 çok teşekkür ederim.saygılar.
Mavi killi zemini olan 65 m rakimli antalyadaki bir tepeye zemini guclendirmek icin (erozyonu onlemek) ne tur agaclar dikebilirim..yardimci olursaniz sevinirim..tesekkurler..
ormanbotanigi
26-07-2006, 09:41
Yörede yetişen ağaçlardan özellikle kızılçamı tavsiye ediyorum ayrıca fıstık çamıda olabilir.
ormanbotanigi
26-07-2006, 09:43
Mine hanım bize kızmıyordur inşallah arada bir gelip sorulara cevap veriyoruz.
Yelken çiçeğiniz klordan başka tuza da hassatır.Dolayısıyla fazla gübrelemeye de tepki verir. Besinini azaltın, hatta kesin.
Temmuzun başından beri Yelken Çiçeği'ne gübre vermemekteyim. Ayrıca önerdiğiniz yöntemle toprağını bol suyla yıkayıp limon tuzu da verdim. Daha ne kadar süre gübre vermemeliyim?
Mine Pakkaner
26-07-2006, 10:48
Mine hanım bize kızmıyordur inşallah arada bir gelip sorulara cevap veriyoruz.
Orman botaniği hiç öyle şey olur mu? Hem bu zaten sizlere iletilecek bir soruydu.Konu ormancıların. :)
Bunun dışında hepimiz her soruyu cevaplayarak dayanışma da gösteriyoruz. Çok teşekkür ederim :)
Mine Pakkaner
26-07-2006, 10:50
Temmuzun başından beri Yelken Çiçeği'ne gübre vermemekteyim. Ayrıca önerdiğiniz yöntemle toprağını bol suyla yıkayıp limon tuzu da verdim. Daha ne kadar süre gübre vermemeliyim?
Şu anda durumu nedir?
Sevgili Tariuq,
Sorularımız sorarken tek bir başlığa yazarsak daha iyi olur. Ben sizin sorunuzu ilk burada (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=32388#post32388) görünce cevapladım ama daha sonra da bu başlığa yazmışsınız. Tek bir başlıkta sorarsak sorumuzu konu da dağılmamış olur.
Mine ben de özür diliyorum senden:)
Mine Pakkaner
26-07-2006, 12:14
Yılmaz sizler bu başlıktaki soruları cevaplamazsanız ben nasıl işe güce giderim gözüm arkada kalmadan?
Devam... :)
Şu anda durumu nedir?
Yelken Çiçeğim şu anda 4 yapraklı. En eski yaprağı hemen hemen gitti; uçlarından itibaren kuruduğu için 1/4'ünü kesmiştim, fakat kuruma sanki eskiye göre daha yavaş ilerliyor gibi. Bir sonra çıkarmış olduğu yaprağının ucunda kuruma var; yaprağın yaklaşık 4/5'i sağlam. Bir sonra çıkarmış olduğu yaprağın ucunda ise 1 cm'lik bir kuruma var. En son çıkardığı yaprağın ucunda belli belirsiz, ancak çok yakından dikkatlice bakılınca görülebilecek (belki yarım mm'lik) bir kararma var (fakat, bu son yaprak çok yeni).
Temmuz başından beri bitkiye gübre vermedim. Ancak geçen pazar bitkiye Çiçek Çoşturan'ın mikro bitki besin maddesi içeren tekli sıvı gübresinden (1 kapak=30 ml ölçüsünde) verdim ki bu gübre sadece % 2 oranında Fe içeriyor. Son çıkardığı yaprağın durumuna bakarsak kuruma azalmış gibi.
Not: Yelken Çiçeği'ni, Nisan'ın başında kökten bölme yöntemiyle üretmiştim.
Mine Pakkaner
27-07-2006, 00:14
Kagan besin vermemeye devam edin.Suyun da mümkün olduğu kadar kireçsiz olmasına dikkat ederek bakımı sürdürün.Bir oksijenli su uygulamasını yapraktan ve topraktan yapın. Formülü daha önceki mesajlarda bulacaksınız.
Selamlar.
Mine hanım kireçsiz sudan sözetmişken evlerde içme suyu için kullanılan filtreler çiçeklere kireçsiz su sağlamak ta uygun olurmu.
Mine Pakkaner
27-07-2006, 00:53
Evlerdeki filtrelerin tam olarak ne iş yaptığını bilemiyorum. Bir minik turnusol kağıdı ile baksana.Çeşme suyuna batır bir tane, bir de filtre suya. Fark var mı görürsün.;)
yılmaz ve ormanbotanigi dostlara tesekkurler,tavsiyeleriniz onemliydi,uyarilarinizada bundan sonra dikkat ederim...saygilar
bonsaisever
31-07-2006, 13:16
Mine hanım lime sulphur'ü (http://www.yates.com.au/Products/DiseaseControl/Concentrates/LimeSulphurSprayFungicide.asp)Türkiyede temin edebileceğimiz bir marka var mı?
Mine Pakkaner
31-07-2006, 20:19
Ben bilmiyorum. Bunu yarın zirai malzeme satışı yapan diğer arkadaşlarıma soracağım bonsaisever.
muhammed altan
02-08-2006, 00:54
merhabalar...aranıza yeni katıldım.Mine hanım, üyelere verdiğiniz cevapları ilgiyle izliyorum.Tebrikler size ...Benim 3-4 yıl süregelen bir sorunum var;:( Balkonumda yediveren limon yetiştiremiyorum.gübre-su-yer ini iyi sağladığımdan eminim.meyve alamadım-cılız kaldılar.acaba,balkonda iyi verim verebilen cinsleri varmı?**** ne yapmam gerekir?diğer arkadaşlardanda yardım bekliyorum& Teşekkürler..
İyi de bunu herkesin soru sorduğu konuda değil de burada sorma nedeniniz nedir? :)
Yani Burada:
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=905&page=11
Mine Pakkaner
02-08-2006, 22:46
merhabalar...aranıza yeni katıldım.Mine hanım, üyelere verdiğiniz cevapları ilgiyle izliyorum.Tebrikler size ...Benim 3-4 yıl süregelen bir sorunum var;:( Balkonumda yediveren limon yetiştiremiyorum.gübre-su-yer ini iyi sağladığımdan eminim.meyve alamadım-cılız kaldılar.acaba,balkonda iyi verim verebilen cinsleri varmı?**** ne yapmam gerekir?diğer arkadaşlardanda yardım bekliyorum& Teşekkürler..
Muhammed Bey hoşgeldiniz.
Turunçgiller tam güneş ister.Balkonunuzda bunu iyi sağlıyabiliyor musunuz acaba? Bir de gençlik kısırlığı dönemi vardır. Bunu geçirince meyve vermeye başlarlar. Cılız kaldıklarına göre beslemede bir sorun var demektir.
İlk gübreyi Kasım-Aralık aylarında fosforlu ve potaslı gübreler olarak verin.
Azotlu gübreler Şubat sonu-Mart başında verin. Azotlu gübre, ağaçların taç çevresinde serpilerek verilir. 2. azotlu gübre uygulaması ise Mayıs ayı ortalarından, Haziran ayının ilk haftasına kadar olan devrede, sulama suyuyla birlikte yapılır.
Bir de kışın zayıf olan dalları budayın.
Bu arada yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=218)başlığında kendinizi tanıtırsanız seviniriz. :)
muhammed altan
02-08-2006, 23:29
Çok sağolun.yeni bilgilerde alıyorum.güneşi yeterli derecede alıyor.,yalnız gübrelemeyi düzensiz verdim sanırım,**** çok..yeni sürgünlerin çıkmasını önledi,birde naylon örtü yapmayı düşünüyorum (havalandırarak),nem ortamı sağlamak için.bu arda biraz acemiliğim var,iletişimimde sorunlar oluyor.kusura bakmayın.
hümeyra hanım
bahçeye iki yıl önce şebboy fidesi dikmiştim
iki yıldır kışın yeşilliğinin baharda sarı çiçeklerinin keyfini sürüyordum ki
bu yıl yerinden kaldırılmak isteniyor.
tohumlarını ne zaman toplayacağım ve ne zaman dikeceğim konusunda
bir bilgi edinemedim.
bilgi verirseniz sevinirim.
Mine Pakkaner
07-08-2006, 14:51
Merhaba Eskimo,
Tohumları kapsüller iyice olgunlaştığı zaman toplamalısınız.Olgunlaşıp kurumalı olan kapsülleri patlamadan önce toplayın.
Gölge bir yerde gazete kağıdına serip kurutun. Kapsüller iyice kuruyunca tohumları alın. Gölge ve kuru biryerde saklayın. Tohumları ise bir sonraki mart başında ekin.
Önce bir tohum kasasına eker ve çıkan fideleri sonra yerine şaşırtırsanız bu işi kolayca başarırsınız. :)
Bu bölümü seninkiyle birleştirebilir miyim? Nasıl olsa hep sen cevaplıyorsun :)
Hümeyra, torun büyütmekle meşgül, pek uğramayacak sanırım :)
Mine Pakkaner
07-08-2006, 22:59
Nasıl istersen :)
muhammed altan
08-08-2006, 01:04
Sorulanız için burayı kullanabilirsiniz...
merhabalar...MİNE Hanım, size bir sorum olacak;bdg lerin bitkiler üzerine etkilerini araştırıyorum.Geçen sene çiçeklerime kinetin,gib.asit,iba,humik asit uygulamalarım oldu.çok değişikliler gözlemledim çok zevkli.yalnız çiçekli bitkilerde çiçeklenmeyi başlatmak için engelleyicilerden bursada hiç birini bulamadım.lütfen, bildiginiz temin edebileceğim (kargoyla) bir yer varmı.Teşekkür ederim.
Mine hanım benim de bir sorum var.
Bu sitede bunca zamandan sonra garip gelebilir
ama tam olarak ne yapmam gerekli bilmiyorum.
Bazı ev bitkileri hızla büyüyerek büyük saksı istiyor.
Hızla büyümeseler bile sonuç aynı. Her defasında
bir numara büyük saksıya alıyorum ama
bunun bir sonu yok. İşgal ettikleri yer sürekli artıyor.
Bazı bitkileri kök bölerek ayırıyorum ama kaybettiklerim
oldu.
Bonsai konusunda anlatıldığı gibi kök budaması yapıp
saksı büyütmekten kurtulabilir miyiz? Bu ne kadar sağlıklı?
Olursa ne zamanlar ve ne kadar arayla yapmalıyız?
Başka çözüm var mı?
Kök bölerken nelere dikkat edelim?
Eh bir soru olmadı ama ... :)
dulantes
08-08-2006, 09:00
selamlar
saksıda kasımpatı aldım
saksıda 3 tane yaklasık 30 cm boyunda bitki uzamıs.
diplerde de birkaç cm boylarında kesilmiş govdeler var.
kasımpatının bakımını nasıl yapacagım? sulama sıklıgı nedir?
internette bu aylarda koltuk almam gerektigini yazmıslar ama koltuk almak nedir?
bitkinin dibindeki kesilmiş gövdelerden yeni bitki çıkar mı?
ayrıca bu bitkiyi bahceye tasımak istiyorum. bunu nasıl yapıcam
son olarak, bitkinin kökleri biraz yuzeydeymiş gibi geldi, bu bir hastalık belirtisi midir?
dulantes
08-08-2006, 10:18
bir de kasımpatı ile ilgili internetten buldugum yazıları sus bitkileri bölümünde kasımpatı baslığı altında paylaştım.
sorularımın cevabını oraya yazarsanız en azından kasımpatı ile ilgilenenler de kolayca ulaşır
saygılar..
Mine Pakkaner
09-08-2006, 11:44
merhabalar...MİNE Hanım, size bir sorum olacak;bdg lerin bitkiler üzerine etkilerini araştırıyorum.Geçen sene çiçeklerime kinetin,gib.asit,iba,humik asit uygulamalarım oldu.çok değişikliler gözlemledim çok zevkli.yalnız çiçekli bitkilerde çiçeklenmeyi başlatmak için engelleyicilerden bursada hiç birini bulamadım.lütfen, bildiginiz temin edebileceğim (kargoyla) bir yer varmı.Teşekkür ederim.
Muhammed Bey, enggelleyiciler bodurlaştırma, çiçek dökümünü azaltma vs. amaçlarla kullanılır. Siz hangi bitkide ne için kullanmak istediğinizi tam olarak yazarsanız daha fazla yardımcı olurum. Örneğim viriesa, aechmea,guzmania gibi bromeliadlarda çiçeklenme başlatmak için bitki hunisini etilenle muamele etmek gerekiyor.
Genel olarak giberellinleri çiçeklenmeye teşvik için kullanabilirsiniz. Bursa'da mutlaka bulacağınızı düşünüyorum.Bir zirai ilaç satan yere uğrayıp oradaki mühendise giberellin sorar mısınız?
Bu arada bu konu ile ilgili başlığımızı mutlaka okumanızı öneririm.
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=27154&postcount=233
Mine Pakkaner
09-08-2006, 11:59
...
Bazı ev bitkileri hızla büyüyerek büyük saksı istiyor.
...
Her defasında
bir numara büyük saksıya alıyorum ama
bunun bir sonu yok.
...
Bazı bitkileri kök bölerek ayırıyorum ama kaybettiklerim
oldu.
Bonsai konusunda anlatıldığı gibi kök budaması yapıp
saksı büyütmekten kurtulabilir miyiz? Bu ne kadar sağlıklı?
Olursa ne zamanlar ve ne kadar arayla yapmalıyız?
Başka çözüm var mı?
Kök bölerken nelere dikkat edelelim ?
Arsakay, herkes bitkileri büyümüyor diye üzülür, maaşallah siz iyi bakıyorsunuz ki sürekli müdahaleniz gerekiyor.
Saksıları herseferinde bir numara büyütmenizi istememin nedeni şu, yeşil aksam ve kök gelişimi aynı olsun. Çok büyük saksıyı bulunca bitki hızla köke yöneliyor, büyüme dengesi bozuluyor.
Ben yine bir numara saksıda ısrarlıyım yani :)
Kök budaması yaparsanız yeşil aksamı da ona göre küçültmeniz gerekir ki dengeyi sağlasın. Biz genelde budama değil de terbiye yapıyoruz. Kuş yuvası gibi olanları, hasta olanları temizliyoruz.
Kökte açağınız her yara enfeksiyonlar için bir giriş kaynağıdır unutmayınız. Kök budamasıyla saksının aynı büyüklükte kalmasını sağlamak mümkün tabi ama ben yapmam. Büyüdüklerini görmek hoşuma gidiyor.
Kök bölerken her yeni bitkiciğin ana gövdeden çok keskin bir bıçakla, mümkünse birkaç kökle birlikte ayrılması gerek. Yara yeri hemen aspirinli ve oksijenli su ile muamele edilip odun kömürü tozuna bulanmalı ve öyle dikilmelidir.
muhammed altan
09-08-2006, 12:38
MİNE hanım teşekkürler.benim istediğim afrika menekşesi ve açelya için,gibb.lerin bir site yayının da yeşillik uzatma -geliştirme için kullanıldığını ;.engelleyicilerinde yeşillendirmeyi durdurup çiçeklenme başlattığını öğrenmiştim.galiba,eksik okumuşum.rica etsem bahsettiğim çiçeklerere ne- nasıl uygulayabilirim.bahsettiğiniz bdg ler var ama sadh bulamadım.
Mine Pakkaner
09-08-2006, 13:24
Afrika menekşesi ve açelyanın çiçeğe teşviki için özel olarak kullanacağınız bir kimyasal bilmiyorum. Bilen arkadaşlar varsa katkılarını rica edelim.
Mine hanım çok teşekkürler,
kök ayırmada ilk hatam ayırmayı keskin bir bıçakla
yapmamış olmam. İkinci hatam da herhangi ilaçla
yapmadan dikmem. Odun kömür tozuna bulama
yöntemini de ilk defa duydum :)
Mine Pakkaner
09-08-2006, 13:47
Odun kömürü tozu bitkiler için antiseptik yara tozu gibidir.
Bir parça odun kömürü veya diğer adıyla mangal kömürünü dövün toz haline gelince eleyin.Pudra kalınlığına gelince bir kutuda saklayın, elinizin altında bulunsun :)
Mine hanım, Leucaena leucocephala adlı bitki hakkında biraz bilgiye ihtiyacım var. Türkçe kaynak var mı acaba?
Mine Pakkaner
09-08-2006, 20:15
Ben bu konuda hiç Türkçe kaynağa rastlamadım. Sizin için araştırayım. Ancak ingilizce isterseniz (siz de bulmuşsunuzdur gerçi) nette çok güzel bilgiler var.
Hatta Purdue Üniversitesi kaynaklarında (http://www.hort.purdue.edu/newcrop/duke_energy/Leucaena_leucocephala.html)bilgiler oldukça geniş.
İyi günler.
Sanırım yeni üye olduğumu hemen anlamışsınızdır.Ben kuşburnundan şikayet eden birisiydim.Lakin kuşburnuna gülü aşılama beni baya şaşırttı
Bu yöntem kolaymı acaba.nasıl yapıldığını da bilmiyorum.beni bu müşkülden kurtarın.siteye henüz tam olarak hakim olamadığım için yeni başlıkta sormadım.
İyi günler.
Sanırım yeni üye olduğumu hemen çakmışsınızdır.
Some_at kimse uyarmadan seni hemşehrin olarak ben uyarmak istedim. Biz sitede bu tür kelimeler ve chat dili kullanmamaya özen gösteriyoruz.
Devam edip de daha sert bir uyarı ile karşılaşmaman için yazıyorum.
uyarı için çok saol Yılmaz abi.
Some at, konu başlığına uygun yazmamış olacağım ama
seni tebrik ediyorum.
Davranışın tüm üyelere örnek bir davranış. :)
Naciz iltifatınız için sonsuz teşekkürler.
Güzel gören güzel düşünür.
Mine Pakkaner
10-08-2006, 16:54
Some at,hoşgeldiniz. Kuşburnuna gül aşılamak isterseniz klasik gül aşısı yöntemleri kullanmalısınız.
Aşağıda detaylı bilgi bulacaksınız,selamlar.
Aşı İle Çoğaltma
Aşı ile çoğaltma tekniği çoğaltılması istenilen bitkinin bir parçasını anaç olarak kullanacağımız başka bir bitki ile kaynaştırarak tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir.
Bitkinin toprak üstü kısmını yani gövde ve dalları oluşturacak kısma kalem veya göz denir.
Bunlardan kalem üzerinde birkaç uyur göz bulunan dal parçasıdır. Bu parçanın göz olarak alınması halinde tek bir gözden oluşan bir parça söz konusudur.
Yeni bitkinin kök kısmını oluşturacak olan aşı kısmına ise anaç denir.
Aşılama yöntemleri kalem aşıları ve göz aşılarıdır. Türlere göre aşılamada başarı alanları çok farklılık gösterir.
http://www.konyatarim.com/genel/yetistiricilik/yaycep/susbitkileri/susbitkileri31.jpg
Resim 5. gül aşı parselinden bir görünüş
http://www.konyatarim.com/genel/yetistiricilik/yaycep/susbitkileri/susbitkileri32.jpg
Resim 6. Gülde Aşılama
a) Aşı bıçağı ile kalemden gözün çıkarılması
b) Kalemden çıkarılmış aşı gözü
c) Anaç üzerinde aşı bıçağı ile T şeklinde çizik açılması
d) Açılan T’ye gözün yukarıdan aşağıya doğru yerleştirilmesi
e) Anaca yerleştirilmiş göz
f) Aşı yerinin bağlanması .
Üzerinde birkaç tomurcuk bulunan ve kalem adı verilen bir parçanın kullanılarak yapılan aşı çeşidine kalem aşıları denir.
Kalem aşıları daha çok iğne yapraklı bitkilerde değerli varyetelerin çoğaltılmasında kullanılır.
Bir çok kalem aşısı metodu vardır.
Üzerinde bir göz veya tomurcuk bulunan küçük bir kabuk parçasından alınan bir kalem kullanılarak yapılan aşılama yöntemine göz aşısı denir.
Bu yöntemle bir bireyden çok sayıda göz alma olanağı vardır. Bu nedenle göz aşısı metodu kıymetli bitkilerin ve güllerin üretilmesinde ekonomik ve amatör yetiştiricilerinde kolaylıkla uygulanabileceği aşı yöntemidir.
Göz aşıları da sürgün göz aşıları ve durgun göz aşıları olmak üzere 2 çeşittir.
Sürgün göz aşılarında anaca yerleştirilen göz o yıl içinde sürgün verir. Genelde Nisan- Mayıs aylarında yapılan aşılardır.
Durgun göz aşılarında ise gözler o yıl uyur halde kalırlar ve ancak ertesi yıl sürerler.
Haziran – Temmuz - Ağustos ve Eylül aylarında durgun göz aşısı yapılır.
Güllerde durgun göz aşısının yapım aşamaları şöyledir:
• Anaçta aşı bıçağıyla T şeklinde çizik açılır ve kabuk hafifçe kaldırılır.
• Kalemden aşı bıçağı ile göz (Yaprak sapı ile birlikte) çıkarılır.
• Çıkarılan göz anaçta bulunan T şeklindeki bölgeye yukarıdan aşağıya doğru itilerek yerleştirilir.
• Daha sonra aşı yeri düzgün bir şekilde aşı bağı ile bağlanır.
http://www.konyatarim.com/genel/yetistiricilik/yaycep/susbitkileri/susbitkileri33.jpg
Resim 7. Doğrudan torbaya dikilmiş anacın aşılanmış hali.
Kaynak: Konya Tarım İl Müdürlüğü Çiftçi Yetiştiricilik Teknik Bilgileri
Mine hanım bilgi için çok teşekkür ederim.
İşime yarayıcağına eminim.
Sonuçları haber edeceğim.
Ekim'i beklemekteyim.Aşı için lakin sonbahar iyi seçim değil gibime geliyor.diğer aşı günü sanırım 1 ay önceydi yoksa yanılıyormuyum.
denizakvaryumu
14-08-2006, 18:17
Mine Hanım
Tv de belgesel izlerken Afrika da bir ağaç tanıtıldı..Meyveleri yüksek oranda alkol içeriyor bu meyveyi yiyen maymunlar ağaçlardan sersemleyerek düşüyorlar hatta bu meyveyi yiyen filler bile etkileniyordu...
Geçenlerde bir arkadaşa bu olayı anlattım ama inanmadı benden ağacın adını istedi ...Belgesel izlerken adı aklımdaydı ama bu izleme 4-5 ay öncesine ait şimdi unutmuşum..
Bu ağacın ismini biliyormusunuz acaba?
Saygılar
Hakan bey,
benim bildiğim kadarı ile bu meyveler düşmeden evvel alkol içermiyor sadece yüksek oranda şeker düştükten sonra yerde sıcakda fermantasyon sonucu alkol oluşturuyor :rolleyes: ancak haklısınız o çevre şartlarına uyan vede yerdeki meyvelerinde fermantasyona mahal verecek oranlarda şeker içeren bir tek hurmaya benzer bir ağaç var.
sonuçda mantıken kendi kendimize soracak olursak bu tür bir fermantasyon her meyvede neden olmuyor diye işde önemli olan sanırım meyvenin şeker oranı ile sıcaklık ve diğer bir dizi faktörün bir araya gelmesi şartı var...:p
ama şunu diyebilirim ki ağaç alkollü meyve yapmıyor o sadece bildiğimiz türden şekerli meyveler yapıyor :cool:
umarım bu yazıma Mine hnm terrain'nine müdahalede bulunmuş bir ükala gözü ile bakmaz bu cevabıma... :rolleyes: sadece hoşgörüsüne sığınarak bir ek bilgi olsun diye yazdım ancak ağacın adını sanını bende bilmiyorum eh ne de olsa ne etobur bir bitki bu nede bir Orchide türü :cool:
Plumbago
15-08-2006, 11:11
Bu bitki Acı Yam (Dioscorea hispida) olabilir mi? Şekil olarak buna benziyor mu? Gerçi bu ağaçtan düşen bir meyveye benzemiyor ama ;)
3189
Eğer bu bitki ise detaylı bilgiyi burada (http://www.food-info.net/tr/products/rt/yam.htm) bulabilirsiniz....
Mine Pakkaner
15-08-2006, 11:32
umarım bu yazıma Mine hnm terrain'nine müdahalede bulunmuş bir ükala gözü ile bakmaz bu cevabıma... :rolleyes: sadece hoşgörüsüne sığınarak bir ek bilgi olsun diye yazdım ancak ağacın adını sanını bende bilmiyorum eh ne de olsa ne etobur bir bitki bu nede bir Orchide türü :cool:
Erkan Bey,
Benim alanıma müdahale etmiş olmadınız. :)
Bütün üyeler istisnasız bütün başlıklara bilgi katkısında bulunabilir, soru cevaplayabilir. Biz bunu sürekli teşvik ediyoruz.
Katkınız için teşekkür ederim.
aspirin kotiledon ömrünü nasıl etkiler? içeriği yüzünden uzatır galiba ama blgisi olan varsa cvplara sevinirim
Mine Pakkaner
15-08-2006, 14:50
pitts, hoşgeldiniz.
Öncelikle Yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=236)bölümünde kendinizi tanıtırsanız seviniriz. Lütfen Yeni üyeler için kullanma kılavuzu (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=487)nu okuyunuz.
Bu arada cvp, blgisi gibi mesajlaşma dilini sitemizde kullanmıyoruz. Bu kesin kuralımız, bilginiz olsun. :)
Bu arada aynı soruyu birkaç başlıkta tekrarlamamanızı rica ederiz.
bişey sormak istiyorum selluka çiçeğinin tohumunu nerden bulabilirim ulaşabileceğim telefon numarası veya bir adres verebilir misiniz?? yardımcı olursanız sevinirim...
Mine Pakkaner
15-08-2006, 18:32
SERAPX hoşgeldiniz.
Sellukaya ulaşmak için doğru yerdesiniz. :)
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1266
Forumdaki bu başlığı takip ediniz. Sonbaharda aktif katılımlı üyelerimize bir tohum çalışmamız olacak.
Yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=236) başlığına uğramayı unutmayın.
fidanımın bu hale gelmesine ne neden olmuş olabilir.
saksısı küçük,çok sulamış olabilir miyim?
Mine Pakkaner
21-08-2006, 19:32
Memet, çok ciddi bir besin eksikliği sorunun da var. Demir eksikliği had safhada. Biraz bekle, sıcaklar geçince buda, saksı değiştir, gübrele.
Mine Pakkaner
21-08-2006, 19:39
Merhaba.
Zakkumlardan çelik almak için en uygun zaman hangisidir?
Ayrıca, ağustos ayı içinde hangi bitkiler çelikle üretim için uygundur?
Şimdiden teşekkürler.
Merhaba Feyzan, zakkumlardan ay sonu çelik alabilirsin. Şu an çok sıcak.Çliklerde su kaybı hızlı olur. Ancak sera gibi yüksek rutubetli bir ortam sağlaman gerek. Yazın açıp çiçekleri açıp geçmiş olan pek çok çalıdan ay sonu çelik yapabilirsin.
Yazın çelik almak için,taflan, kelebek çalısı, oya ağacı,ispirya, manolya, leylak, eskalonya, ortanca,mürver, altınçanak, yaaprak dökmeyen kartopu bir çırpıda sayıverebiliceğim bitkiler.
Mine hanım,
demir eksikliğinin belirtileri nelerdir?
Hepsi fotoğraftaki gibi mi olur?
Bazı fidanlarım fotoğraftakine çok benziyor,
üstelik önceki mantar hastalığından farklı
görüntüleri var.
Mine Pakkaner
21-08-2006, 20:28
Demir eksikliği genç yapraklarda kendini gösteriyor. Yaprakta damar araları sararmaya başlar, damarlar yeşil kalır. Bir süre sonra eksiklik devam ederse damarlar da sararır ve yapraklar ölür. Çinko eksikliğinde ise damar araları beyazlaşır.
Evdeki saksılarda problem genelde demirle ilgili olur. Çünkü suyun kireci demirin alınmasını engeller.
Suyun kireçsiz olması için kaynatmak olurmu?
Veya hazır su kullanılırmı?
Veya suyu güneşte dinlendirsek olurmu?
kaynatmak kireci azaltmayabilir.
dinlendirmek kloru azalatır. kaynak sularını kullanmak en kolayı.şişelenmiş satılanlar
Heh işte bende onu hazır su diye niteledim...
Nedir bu çiçeklerden çektiğim..
çiçeklerden bir şey çekmiyoruz onlar bizden çekiyorlar...
Demir eksikliği genç yapraklarda kendini gösteriyor. Yaprakta damar araları sararmaya başlar, damarlar yeşil kalır. Bir süre sonra eksiklik devam ederse damarlar da sararır ve yapraklar ölür. Çinko eksikliğinde ise damar araları beyazlaşır.
Evdeki saksılarda problem genelde demirle ilgili olur. Çünkü suyun kireci demirin alınmasını engeller.
Bizler için çok önemli bir bilgi.
Çok teşekkürler.
uzakdoğu seyehatim sırasında begomvil dahil çeşitli çiçekli ağaç fidanları getirdim. Karantina gereği topraklı fidan çıkışı yasak. Toprağı temizlenmiş fidan köklerini ıslak pamuğa sararak getirdim. Durumları pek de fena olmamasına rağmen saksılara diktikten sonra biraz solma belirtileri başladı. Bu fidanları kurtarabilmem için tavsiyelerinizi bekliyorum.
Mine Pakkaner
27-08-2006, 21:39
Onurltd hoşgeldiniz,
Yeni gelen arkadaşlar bölümümüze uğrar ve kendinizi tanıtırsanız seviniriz.
Begonvilya için üzüldüm. Kökleri bir kez sarsıldıktan sonra düzeldiği nadirdir.
Bitkilerinizin neler olduğunu bilseydim daha çok yardımcı olma şansım olurdu.
Genel tedbir olarak hepsini sert budayınız. Ev yapımı bitkisel ilaçlar bölümümüzden oksijenli su ile hazırladığımız solüsyonun tarifini alınız. Saksıları bununla sulayınız. Bir hafta sonra da aspirinli su ile sulayınız. Tarifleri sadece bu başlığı okusanız bile alırsınız. Saksıları gölge bir yere alın.Geceleri üzerlerine de su kaybetmelerini önlemek için naylon torba geçirin.
Kolay gelsin.
altanguvenni
28-08-2006, 01:15
uzakdoğu seyehatim sırasında begomvil dahil çeşitli çiçekli ağaç fidanları getirdim. Karantina gereği topraklı fidan çıkışı yasak. Toprağı temizlenmiş fidan köklerini ıslak pamuğa sararak getirdim.
Farklı ülkelerden bitki getirmek oldukça tehlikeli bir iş. Doğaya yayılırsa kendi alanı içinde çağlar boyu gelişen ekolojik dengeyi çok kısa sürede alt üst edebilir. Dünyada bu tür büyük sıkıntılar yaşanmıştır. Türkiye bu konuda oldukça bilinçsiz. Pek çok ülkede canlı giriş, çıkışı kontrol altındadır. Bizde bildiğim kadarı ile ithalat dışında kontrol yok. Ekolojik denge bozulması konusunda en çok etki altında olan kıta Avustralya'dır. Endemik türlerin çoğu yokolmuştur. Ülkemizde pek çok gölde ticari amaçla balık aşılaması sonucu endemik türler yokedilmiştir.
Bir canlı türü kendi ekoloji alanı dışında bir bölgeye bırakılırsa doğal düşmanları olmadığı için kolayca ve kontrolsüz üreyebilir. Başka canlıların kaynaklarını tüketebilir ve onların yokolmasına neden olabilir. Lütfen başka ülkelerden bitki ya da başka canlı getirilmesi konusunda çok dikkatli olalım.
Merhaba Mine hanım,katlama nasıl yapılır,şartları nelerdir.Katlama usulune hangi sebeblerle ihtiyaç vardır..Teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
30-08-2006, 17:33
...katlama nasıl yapılır,şartları nelerdir.Katlama usulune hangi sebeblerle ihtiyaç vardır...
Katlamayı yaparken dikkat edilmesi gerekn nokta sıcaklıktır.Katlama Türlere göre değişemekle beraber 0-10 derece bir sıcaklık gerektirir. Eğer türe uygun katlama sıcaklığı bilinmiyorsa optimum sıcaklık 5 derece kabul edilir.
Önemli olan diğer unsur nemdir.Katlama nemli ortamda yapılır. Nemlendirilen ortama tohumlar konulur ve uygun sıcaklıkta yine tohumun ihtiyacı olan süre bekletilir.
Tohumda katlamanın yapılması sebebi ise dormansiyi kırmaktır. Bu da tohumun çimlenme engelini yok etmek işlemidir.
Konusu açılmışken bende bir maydanoz olayım dedim ;)
Tabii bu tabiri bundan önce hiç duymamışdım, lakin demek biz de "katlama" yapıyormuşuz. Tabi benim yaptığım etobur bitkilerde (=EB) zor çimlen ve ender tohumlarda iyice ıslatılmış (ancak fazlaca sulu değil) sphagnum yosunu ile karıştırılan tohumlar 1 ay süre ile 5C de tutulur ekim yosun ile beraber doğrudan torf üzerine yapılır üzeri asla torf ile tekrardan kapatılmaz ancak bir cam veya nylon ile kapatılmak sureti ile nemli ortam sağlanıp kurumaları önlenir. EB'lerin çimlenmesinde ışık faktörü önemli olduğundan ışığa güneşe konması gerekse de güneşde kapalı kapların aşırı ısınacağı da göz önünde bulundurur isek en iyisi uygun bir ışık saçan floresant ampul altına koymak olacaktır.
ekimdeki can suyunu % 0,1 lik Gibberelic Acid (GA3) ile yapmak çimlenme oranında artış sağlar.
Bazı EB'lerde (örneğin Darlingtonia californica'da) bir gün 24 saat su ile beraber donduruluduğunun ertesi dikim yapılır. bunlar EB'lerde benim deneyimlerimle göre ve diğer kaynaklardan da edindiğim türe özel "katlama" metodlarıdır.
Mine Pakkaner
01-09-2006, 15:01
Praecox bu katkı çok güzel oldu. Arkadaşların gözünde daha iyi canlanmıştır.
Gibberelik Asit (GA3) dormansi kırmakta ve çimlenme yüzdesi arttırmakta başarı ile kullanılmaktadır.
inci gül
09-09-2006, 18:25
*** arkadaşlar
başım tırtıllarla belada
Paulownia Ağacı ( en hızlı büyüyen ağaç) tohumlarını yastıklara diktik biraz boylanınca seralara şaşırttık. tam tuttu derken birde baktık ki serada hiç ağaç yaprağı gözükmüyo.biraz araştırdıktan sonra yastıklardaki torf da ve seranın içinde yeşil tırtıllara rasladım. internette araştırdım Trichoplusia ni yeşil tırtıl olduğunu ve bu sevimli zararlıyla herkesin başının belada olduğunu öğrendim.
yüzlerce ağaçtan 5-10 tane kaldı malesef tüm kafalarını yemiş köklerden yeniden verirmi bilmiyorum. benim asıl sorunum; sadece merak için ektiğimiz bu ağaçlardan kazanç için yetiştirmekte olduğumuz organik kekiklerede bulaştı. şu an 4 seramızıda sarmış durumda. organik tarım yapmış olduğumuzdan ilaç kullanamıyoruz. biraz araştırma yaptım ama elime Pyrethrin, Sarımsak yağ spreyi ve pire otundan başka birşey bulamadım. işin kötüsü bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum. yardımcı olursanız size minnettar olurum. yardımcı olan ve olamayan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Merhabalr Mine hanım,
başına gelmedik kalmayan
kestane fidanlarımın
yapraklarını transparan hale getiren bu canlıları
yaprağın altında suçüstü yakaladım.
Ne olduklarını bilmiyorum ama arapsabunu ve
sarımsaklı tarifle şimdilik kaybolmuş görünüyorlar.
Örnek olması için koyuyorum ve bilgi vermenizi rica ediyorum.
Cidden kısa sürede çok zarar verdiler.
Bir de daha yakın plan resim koyacağım.
acerpalmatum
09-09-2006, 22:32
Mine Hanım öncelikle merhbalar hemen hemen bütün yazılarınızı okumaya çalışıyorum. Özellikli olarak ilgi alanım Acer Palmatum ve bonsailer.
Benim sorum şu toprak karışımlarında zeolit kullanımı konusu sizin bu konuda görüşleriniz neler.tavsiye edermisiniz hangi oranda olmalı bir ağaç zeolite ekilip yatiştirilebilinir mi ?
(Bu konuya daha önce değinildimi bilmiyorum değinildiysede ben kaçırmış olmalıyım)
Teşekkürler
Uğur KANLI/ ANKARA
acerpalmatum
09-09-2006, 22:36
Biraz fazla oluyoruz belki ama birde bu sayfaya bakabilirseniz sevinirim. Bu sayfadan görüşleriniz bekleniyor.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=40034#post40034
Tekrar teşekkürler.
acerpalmatum
10-09-2006, 01:58
Mine hanım tekrar merhaba ardarda bu 3. soru olacak ama kusura bakmayın. Ben daha çok bonsai ile ilgilendiğim için ağaçlarım ağırlıklı olarak saksıda kök sistemi zayıf veya doğadan toplanmış ağaçlarda kök sistemini kuvvetlendirmek için köklendirme hormonu örneğin sulama suyuna katılarak veya toz olarak ekilerek kullanılabilinirmi ?
Teşekkürler
*** arkadaşlar
başım tırtıllarla belada
Paulownia Ağacı ( en hızlı büyüyen ağaç) tohumlarını yastıklara diktik biraz boylanınca seralara şaşırttık. tam tuttu derken birde baktık ki serada hiç ağaç yaprağı gözükmüyo.biraz araştırdıktan sonra yastıklardaki torf da ve seranın içinde yeşil tırtıllara rasladım. internette araştırdım Trichoplusia ni yeşil tırtıl olduğunu ve bu sevimli zararlıyla herkesin başının belada olduğunu öğrendim.
yüzlerce ağaçtan 5-10 tane kaldı malesef tüm kafalarını yemiş köklerden yeniden verirmi bilmiyorum. benim asıl sorunum; sadece merak için ektiğimiz bu ağaçlardan kazanç için yetiştirmekte olduğumuz organik kekiklerede bulaştı. şu an 4 seramızıda sarmış durumda. organik tarım yapmış olduğumuzdan ilaç kullanamıyoruz. biraz araştırma yaptım ama elime Pyrethrin, Sarımsak yağ spreyi ve pire otundan başka birşey bulamadım. işin kötüsü bunları nasıl kullanacağımı bilmiyorum. yardımcı olursanız size minnettar olurum. yardımcı olan ve olamayan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Merak ettiğim için soruyorum, organik tarım için sertifikanız var mı? Eğer varsa, konvansiyonel tarım ile organik tarımı yan yana yapamayacağınızı söyleyen olmadı mı acaba? Bunu merak ettiğim için soruyorum yanlış anlamayın. Pek çok üretici sertifikasız olarak, konvansiyonel tarımla iç içe, foseptiklere çok yakın, yol kenarlarında, fabrikaların burnunun ucunda Organik Tarım yaptığını sanıyor. Organik tarımın usüllerini bilmiyor. Her ilaçsız tarımı Organik Tarım sanıyor. Malesef...
Neyse asıl konuya gelelim. Tırtıllarla baş etmek çok kolay. Yeter ki belirli bir yoğunluğa gelince ilaçlama yapalım. Bunun için çok güzel ilaçlar mevcut. Ben Dow AgroSciences'in Dursban 4 (480 g/l Chlorpyrifos ethyl) ü öneririm. Bu işi ticari olarak yapmadığım için ilacın fiyatını bilmiyorum. Eğer fiyat olarak ucuz ise fidanın diplerindeki toprağı ve çevreyi de ilaçlamanızı öneririm.
Eğer organik tarım değil de ilaçsız tarım yapıyorsanız, o zaman çevre ve insan sağlığına en az zararı olan ilaçlardan önerebilirim. Mesela; Lances Link'in ilacı MVP Bioinsecticide (10000 IU/mg Bacillius thuringiensis). Ancak bir uyarı yapmak istiyorum; Bu tip biyolojik preparatların etkinliği diğer kimyasallara göre biraz daha düşüktür. Etkileme hızı da düşük olabilir. Ayrıntı isteyen ilaçlardır. Örneğin fazla sıcak **** soğuk havalarda etkinliği azdır. Çünkü en nihayetinde ilacın içindeki de bir canlıdır (bir bakteri).
Merhabalr Mine hanım,
başına gelmedik kalmayan
kestane fidanlarımın
yapraklarını transparan hale getiren bu canlıları
yaprağın altında suçüstü yakaladım.
Ne olduklarını bilmiyorum ama arapsabunu ve
sarımsaklı tarifle şimdilik kaybolmuş görünüyorlar.
Örnek olması için koyuyorum ve bilgi vermenizi rica ediyorum.
Cidden kısa sürede çok zarar verdiler.
Bir de daha yakın plan resim koyacağım.
Evet yaprağın alt kısmını yiyen ve üst kısmını bırakan tırtıllara tipik bir örnek. Bazı tırtıllar yaprağın üst kısmındaki mumsu tabakayı yemeyip bırakıyorlar. Bu tabaka da kuruyunca beyaz, şeffaf bir görüntü oluşuyor. İlaçlama yaparak bu tırtılardan kurtulabilirsiniz. İki tane mide etkili insektisit önerebilirim. Tercih size kalmış. Fiyata göre tercih edebilirsiniz.
1) Bayer'in Thiodan WP 35 (%32 Endosülfan)'ı
2) Hektaş'ın Hektavin 85 (%85 Carbaryl)'i.
Zararlı yoğunlaşmaya başlayınca ilaçlamanız yeterli.
Teşekkür ederim Fmt79,
açıkcası beniki sadece hobi.
Saksı sayım giderek artıyor.
Tabi biryandan da azalıyorlar.
Önce mantar şimdi de tırtıllar yüzünden
neredeyse tek kestane fidanım kalmadı.
(Meşeler daha dayanıklı çıktı.)
Yine de çok şey öğrendim bu sene.
Verdiğiniz bilgiler çok değerli :)
Önce mantar şimdi de tırtıllar yüzünden
neredeyse tek kestane fidanım kalmadı.
(Meşeler daha dayanıklı çıktı.)
)
Ben mantar sorununu Fmt 79 Bey'in önerdiği ilaçla çözdüm. Eğer sorununuz benziyorsa siz de deneyin derim.
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1557
Sorunum aynısıydı ama giden gitti.
Tekrar aynı sorunla karşılaşırsam deneyeceğim.
inci gül
12-09-2006, 17:08
yardımlarınızdan dolayı teşekkür ederim Fmt79
verdiğiniz bilgileri araştıracağım.
organik tarım ile ilgili sorularınızın cevabını bilmiyorum. yazmış olduğunuz
- "Pek çok üretici sertifikasız olarak, konvansiyonel tarımla iç içe, foseptiklere çok yakın, yol kenarlarında, fabrikaların burnunun ucunda Organik Tarım yaptığını sanıyor. Organik tarımın usüllerini bilmiyor. Her ilaçsız tarımı Organik Tarım sanıyor. Malesef..." benim yazmış olduğum sorudan bu tanıya nasıl vardınız anlayamadım. eğer sözünüz meclisten dışarı ise yazdıklarınıza katılıyorum organik tarım ile ekolojik tarımın iki farklı kelimenin eşanlamlı kullanılmasından ve eğitimisizlikten kaynaklanan sorunlar iş yapanı ve iş yaptıranı zor duruma sokuyor malesef...
Zaten sizin için söylemedim ki, sözüm meclisten dışarı. Bazı insanları görüyorum pazarlarda organik domates yazmışlar ürünün üzerine ama ne sertifikadan haberleri var ne organik tarımın esaslarından. Her ilaçsız tarımın organik tarım olmadığını dile getirmek istemiştim sadece.
http://www.tarim.gov.tr/uretim/organiktarim/organik.doc
Doğudaki şehirlerde tütün satan dükkanlar çoktur.Burada bir arkadaşla sohbet ederken bana kuru tütünü kaynatarak ağaçların dibine verdiklerini ve bunun iyi geldiğini söyledi.Ancak bu işlem neye iyi geliyor bunu bilmiyor.Böyle bir uygulamanın ağaca faydası olabilir mi?(meyve ağaçlarına verirlermiş)
Mine Pakkaner
14-09-2006, 22:57
Hydro23, tütünü kaynatarak elde edilen su insektisit etkisi dolayısıyla zararlılara karşı kullanılıyor. Hangi ağaca ne amaçla ve nasıl bir uygulama ile verdiklerini bilsek daha faydalı olurduk.
Mine Pakkaner
15-09-2006, 00:03
... Ben daha çok bonsai ile ilgilendiğim için ağaçlarım ağırlıklı olarak saksıda kök sistemi zayıf veya doğadan toplanmış ağaçlarda kök sistemini kuvvetlendirmek için köklendirme hormonu örneğin sulama suyuna katılarak veya toz olarak ekilerek kullanılabilinirmi ?
Kök sistemini kuvvetlendirmek için size deniz yosunları (Örneğin Maxicrop ) ve hümik asit kullanmanızı öneririm. Köklendirme hormonlarının sizin bahsettiğiniz şekilde bir kullanımı yoktur. :)
Mine Pakkaner
15-09-2006, 00:09
... toprak karışımlarında zeolit kullanımı konusu sizin bu konuda görüşleriniz neler.tavsiye edermisiniz hangi oranda olmalı bir ağaç zeolite ekilip yatiştirilebilinir mi ?
Toprak karışımlarında zeoliti bitkinizin çeşidine göre 1/3, 1/4 oranında dere kumu yerine kullanabilirsiniz.
Ağacı sadece zeolite dikip yetiştirirseniz çok ciddi ve özel bir besleme programı uygulamanız gerekir.
Selamlar.
acerpalmatum
15-09-2006, 00:46
Çok teşekkür ederim. Sadece zeolitte Acer Palmatum deneyeceğim. Olabilirliğini bilmek güzel. sonuçları iletirim.
acerpalmatum
15-09-2006, 00:58
Mine hanım Zeolitin çakılın aksine su-ve hava tutma gibi bir özelliğide var sanıyorum dere kumu yerine zeolit kullanarak toprak karışımındaki randımanı arttırabilirmiyiz. Aslında tam olarak sormak istediğim şu ;dere kumu yerine zeoliti tercih etmelimiyiz. Yoksa zeolit dere kumunu bulamamamız durumunda son çare olarak düşünülmesi gereken bir maden olarakmı toprak karışımlarında yer almalı. (Bu soruların cevabını hiç bir bonsai kitabında bulmam mümkün değil herhalde :))
Mine Pakkaner
15-09-2006, 01:16
Zeolitin pek çok üstün niteliği ile dere kumundan çok daha fazla fayda sağlayacağını düşünüyorum. Mutlaka olumlu sonuç alacaksınız derim.
Sebze fidesi satan yerlerde kabağa aşılı karpuz **** aşılı domates görüyorum. Aşılı domateslerden bu sene bi kaç kök diktim. Aynı satıcının söylediği gibi çok yüksek verim verdi. Fakat lezzet ve koku olarak oldukça zayıftı. Koltuk altı budaması yaptığımda çıkan bitkicikleri diktiğim zaman çok kolay köklendiğini gördüm. Bu kadar lafı şunun için söyledim. Pepinoya patlıcan aşılamak istiyorum. Tek yıllık bitkilerde aşılama nasıl oluyor. Bir ihtimal çok yıllık patlıcan yetiştirebilirim.
Bu tütün kaynatma işini tekrar burada ne maksatla yapıldığını sorup size yazmaya çalışırım.Fazla olmayacaksam şayet çocukluğumda dedemin bir uygulaması vardı.Meyve ağaçlarının dibine balık gömerdik.Maksat gübrelemekdi,bunu da yazayım dedim...
Mine Pakkaner
17-09-2006, 10:18
...Tek yıllık bitkilerde aşılama nasıl oluyor...
Todor sebze fidesine aşı yapmak için özel aşı aletlerinden yardım almak gerekir. Bu aletler olmadan yapılması imkasız gibi. Bir de el melekesi ve tecrübe gerektiriyor. Malum sebze fidesi çok minik ve ince gövdeli. Bir de hijyen tahmininizin ötesinde önemli.
Mine Pakkaner
17-09-2006, 10:22
...Meyve ağaçlarının dibine balık gömerdik.Maksat gübrelemekdi...
Balık unu, kemik unu, kan unu özellikle çok yüksek azot içerikleriyle günümüzde de işlenmiş halleriyle bütün dünyada gübre olarak kullanılmakta. ;)
çiçeksever
18-09-2006, 15:21
ben bir çiçeksever olarak evde 20-25 tane çiçeğim var.benim sorum şu?çiçekler camın önünde yanyana duruyor.bitişik olarak birbirine zarar veren çiçek olur mu?
cihan_as
18-09-2006, 21:16
merhaba mine pakkaner size sormak istedıgım otlarlabırlıkte yanmış kömür şeklinde yarısı normal gübre var kücük bır bahcemız var toprga karıştırırsak faydası olurmu kerevız havuç turp buna benzer sebzele yetiştirmeyi düşünüyorum faydası olurmu bukonuda hiş bır bılgim olmadıgı işin benı abilgilendirirseniz memnun olurum
Mine Pakkaner
18-09-2006, 22:07
ben bir çiçeksever olarak evde 20-25 tane çiçeğim var.benim sorum şu?çiçekler camın önünde yanyana duruyor.bitişik olarak birbirine zarar veren çiçek olur mu?
Ayrı saksılarda yan yana duran bitkiler aralarında yeterli ışıklanma ve havalanma mesafesi varsa birbirlerine zarar vermezler.
Mine Pakkaner
18-09-2006, 22:17
...size sormak istedıgım otlarlabırlıkte yanmış kömür şeklinde yarısı normal gübre var kücük bır bahcemız var toprga karıştırırsak faydası olurmu kerevız havuç turp buna benzer sebzele yetiştirmeyi düşünüyorum faydası olurmu ...
Hoşgeldiniz cihan_as,
Öncelikle kendinizi yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=157&page=271)başlığında kısaca tanıtmanızı rica ederiz.
"Otlarla birlikte yanmış kömür şeklinde yarısı normal gübre"den kastınızın tam olarak ne olduğunu anlamış değilim. Size yanmış koyun- keçi gübresini öneririm. Sebze yetiştirmeyi düşünüyorsanız sebzeler (http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=50) başlığına mutlaka uğrayın.
maydanoz çok kaprislidir. Bahçede bile yerini sevmezse büyümez. Bol gübreli ve yumuşak toprak ister. Bol su sever. Aşırı güneşten hoşlanmaz. Tohumdan çıkması haftalar alır. Her yıl yeniden ekmek gerekiyor tabii..
Yanılmıyorsam köküyle sökülmezse iki ya da çok yıllık bir bitki.
Neden her yıl dikiyorsunuz?
Mine Hanım,
Fabrikamızın yeşil alanlarında yaklaşık 10 sene önce dikilmiş olan bahçe süs bitkileri var. Sanıyorum dikilirken pek küçük oldukları için sık dikilen bitkiler zamanla büyüyerek birbirlerine karışmışlar.
Yeşil alan düzenlemesi için bugün görüştüğümüz bir firma yetkilisi, bu bitkileri nakletmenin mümkün olmadığını, fazla olanları ancak söküp atabileceklerini söyledi.
Oysa ben bu bitkileri fabrikanın başka alanlarına aktarabileceğimizi umuyordum.
Sorum bunun mümkün olup olamayacağı. Yanıtlarsanız sevinirim.
Mine Pakkaner
19-09-2006, 23:27
Fabrikamızın yeşil alanlarında yaklaşık 10 sene önce dikilmiş olan bahçe süs bitkileri var. Sanıyorum dikilirken pek küçük oldukları için sık dikilen bitkiler zamanla büyüyerek birbirlerine karışmışlar.
Yeşil alan düzenlemesi için bugün görüştüğümüz bir firma yetkilisi, bu bitkileri nakletmenin mümkün olmadığını, fazla olanları ancak söküp atabileceklerini söyledi.
Oysa ben bu bitkileri fabrikanın başka alanlarına aktarabileceğimizi umuyordum.
Sorum bunun mümkün olup olamayacağı.
10 sene büyük zaman. Bu süre içinde bitkiler çok gelişmiştir. Bütün bitkiler nakletmeye uygun değildir.
Ancak pek çoğunu nakletmek de mümkün olabilir.
Ancak öncelikle taşınabilecek ve taşınamayacak olanların tespiti şart. Çıkarılacak bitkilerin düzenlemeyi bozmaması ve yeni yerlerinin seçimi önemli.
Büyük firmaların ağaç söküm dikim makinaları var, çok büyük olanlar onlarla nakledilebilir. Belediyelerde de bu makinalardan var, kiralamanız mümkün olabilir. Bu iş için profesyonel,uzman bir ekiple çalışmanız şart. Bitkiyi iyi tanıyan, kök yapısını bilen, nakledilme şartlarını sağlayabilecek bir ekip olmalı. Yoksa bitkiler ziyan olur üzülürsünüz.
Kolay gelsin.
Mine Pakkaner
19-09-2006, 23:32
Yanılmıyorsam köküyle sökülmezse iki ya da çok yıllık bir bitki.
Neden her yıl dikiyorsunuz?
Maydonoz iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl yeşil aksam oluşturur, dallanır-yaprak verir, ikinci yıl generatif faza geçer,çiçek ve tohum verir. Bu yüzden de her yıl yenilenmesi iyi olur.
Mine hanım size sormuş olduğum tütün kaynatma işini bizzat gidip yerinde öğrendim.İhtiyar bir amcamız her yıl yapıyorum dedi.Sizin tespit ettiğiniz gibi böceklere karşı bir usulmuş.
bonjour40
23-09-2006, 19:37
Merhaba
bahcemdeki glayor soganlarini bugun yerlerinden soktum.
soganlarin yanlarinda bircok ama bircok kucuk sogan olusmustu
Eger sokmeseydim bunlar seneye kadar buyuyup glayor sogani olurlarmiydi:o
**** bu kucuk soganlari nasil buyutebilirim :confused:
selamlar
acerpalmatum
24-09-2006, 19:45
Mine Hanım bu soru bombardımanı karşısındaki sabrınızdan dolayı sizi tebrik etmek istiyorum.
Tüm yaz boyunca ege, doğu karadeniz ve iç anadoluda gezerek bonsai olmaya aday ağaçlar aradım. Balıkesir'de 1 adet Tokat'da 1 adet çam tespit ettim. Bu ağaçları sökerek saksıya almak istiyorum. Bu ağaçların türlerini bilmiyorum(kızıkçam, karaçam Vb.)
1_Bu ağaçları sökmek için en uygun mevsim sizce nedir ? Çam türleri için ortak bir dönemden bahsedilebilirmi ?
2_Daha önce hiç ibreli türlerde böyle bir şey denemedim özellikle tavsiye edeceğiniz dikkat edilmesi gereken püf noktaları varmı ?
Teşekkür ederim.
Mine Pakkaner
24-09-2006, 23:20
Merhaba
bahcemdeki glayor soganlarini bugun yerlerinden soktum.
soganlarin yanlarinda bircok ama bircok kucuk sogan olusmustu
Eger sokmeseydim bunlar seneye kadar buyuyup glayor sogani olurlarmiydi:o
**** bu kucuk soganlari nasil buyutebilirim :confused:
selamlar
Glayöl yumrusuna korm denir,o gördüğünüz küçük soğanlara da kormel.
Glayölde ertesi yılın yeni kormu, yaprakların yaklasık 20 cm boya ulastıgı zaman eski kormun üstünde meydana gelir.
Yapraklar 40-60 cm boya ulastıgında yeni korm eski korm kadar büyür ve köklenir. Eski korm ve yeni korm arasında kormeller oluşur.Yeni korm büyüyüp genislerken eski korm büzülür, dağılır ve parçalanır.
Glöyöl kormları her yıl sonbaharda bitkinin toprak üzeri aksamı kuruyunca sökülür, temizlenir. Kormlar bir kuru, karanlık, serin hatta soğuk bir ortamda saklanır. Kağıt torba veya kuru kum dolu kutu gibi bir ortamda saklanır. Yani kormları sökmekle doğru yaptınız. Kormellerin irilerini seçip saklayın.Onları kormdan ayırın. Ertesi yıl dikip büyütün. Sonbaharda yine sökün. Ancak normal bir korm büyüklüğüne gelip aynı irilik ve kalitede çiçek açmaları 2-3 yıl sürebilir. Kolay gelsin.;)
Mine Pakkaner
24-09-2006, 23:23
...Balıkesir'de 1 adet Tokat'da 1 adet çam tespit ettim. Bu ağaçları sökerek saksıya almak istiyorum. Bu ağaçların türlerini bilmiyorum(kızıkçam, karaçam Vb.)
1_Bu ağaçları sökmek için en uygun mevsim sizce nedir ? Çam türleri için ortak bir dönemden bahsedilebilirmi ?
2_Daha önce hiç ibreli türlerde böyle bir şey denemedim özellikle tavsiye edeceğiniz dikkat edilmesi gereken püf noktaları varmı ?
...
Acerpalmatum bu sorunuzu orman mühendisi arkadaşlarıma havale ediyorum. Onlar size çamlar konusunda benden çok daha sağlıklı bir yanıt vereceklerdir.
acerpalmatum
24-09-2006, 23:41
İlginiz için teşekkürler Mine hocam herşey gönlünüzce olsun.
Mine Pakkaner
25-09-2006, 08:51
Orman mühendisi arkadaşlar, soruya cevap verir misiniz rica etsem?
ormanbotanigi
25-09-2006, 09:31
Mine Hanım bu soru bombardımanı karşısındaki sabrınızdan dolayı sizi tebrik etmek istiyorum.
Tüm yaz boyunca ege, doğu karadeniz ve iç anadoluda gezerek bonsai olmaya aday ağaçlar aradım. Balıkesir'de 1 adet Tokat'da 1 adet çam tespit ettim. Bu ağaçları sökerek saksıya almak istiyorum. Bu ağaçların türlerini bilmiyorum(kızıkçam, karaçam Vb.)
1_Bu ağaçları sökmek için en uygun mevsim sizce nedir ? Çam türleri için ortak bir dönemden bahsedilebilirmi ?
2_Daha önce hiç ibreli türlerde böyle bir şey denemedim özellikle tavsiye edeceğiniz dikkat edilmesi gereken püf noktaları varmı ?
Teşekkür ederim.
Aday ağaçların resimleri sitemize eklerseniz hangi çam türleri olduğu konusunda size yardımcı olma imkanımız olur. Bütün ağaç türlerinde söküm işlemleri kışın yapılır. Çünkü bu dönemde ağaçlar aktif değillerdir. Ancak iğne yapraklı türlerde durum biraz farklı. örneğin çamlar az da olsa fotosenteze devam ederler. Dolayısyla söküm sırasında çok dikkat etmek gerekir. Çamlar kazık kök yaparlar yani derin kök salarlar. Bir kürek ve kazma yardımıyla mümkün mertebe derin kazarak fidanı çıkarmaya çalışın. Sakın elle çekerek çıkarmaya çalışmayın. Çıkarma işleminden sonra saksı içerisine girmeyi zorlaştıran kılcal kökleri bir budama makası yardımıyla kısaltın. Burdan sonrası size kalmış. teşekkürler
acerpalmatum
25-09-2006, 12:03
Sayın Ormanbotanigi
Zaman dilimini biraz daha sınırlandırmak için kış başı veya geç kış (Ağaçlar tam olarak uyanmadan örneğin mart ayı) gibi bir sınırlandırma yapabilirmiyiz.
Teşekkür ederim.
Merhaba Mine Hanım...
Benim kafama takılan ve sanırım kendimde yanlış uygulamada bulunduğum bir konu hakkında yardımınızı rica ediyorum...
Biz ağaçlar veya diğer bitkiler yeteri kadar su alabilsin diye, su tutma özelliği olan toprak kullanmaya ve bunun için de karışımlı toprak kullanmaya gayret ediyoruz. Burada bir sorun yok. Fakat fazla sulama sakıncalı diyoruz ve nitekim de öyle oluyor. Mantar oluşumuna neden oluyor ve hatta başka birçok olumsuzluğa neden oluyor.
Şimdi ben suyu tutacak toprakla, dışarıdan bol bol su verme arasındaki teknik farkı anlayamadım. Neden su tutan bir toprak olumsuz etki yapmazken, suyu biraz fazla verdiğimiz zaman olumsuz etki yapıyor. Her ikisinde de su nisbeti hemen hemen hep aynı olmuyor mu?...
Şimdiden teşekkürler...
Mine Pakkaner
25-09-2006, 13:49
TigerX, ağaçları dikerken eğer bitkinin aksine bir isteği yoksa süzek toprakları tercih ediyoruz.Toprakta fazla tutulan su köklerde boğulmaya neden oluyor. Bu yüzden ağır topraklardan genel olarak kaçınırız. çok fazla sularsanız da aynı şekilde kök çürüklüklerine, boğulmaya vs. neden olursunuz. Çok süzek bir toprağı çok sulamanız gerekebilir, ama ağır bir toprağı çok sularsanız vahim sonuçlar ortaya çıkar.
ormanbotanigi
25-09-2006, 14:02
Mine hanımın sözlerine ek olarak toprak isteği bitkiden bitkiye değişir. Örneğin kızılağaçlar ağır ve ıslak toprakları severler. Yani yetişebilmeleri için toprağın su tutma kapasitesi yüksek olmalıdır. Bunun tam tersi meşeler (Doğu karadeniz meşesi hariç) ağır ve nemli topraklarda barınamazlar. Yetiştirmede bitkilerin toprak istekleri her zaman dikkate alınmalıdır.
ormanbotanigi
25-09-2006, 14:04
Sayın Ormanbotanigi
Zaman dilimini biraz daha sınırlandırmak için kış başı veya geç kış (Ağaçlar tam olarak uyanmadan örneğin mart ayı) gibi bir sınırlandırma yapabilirmiyiz.
Teşekkür ederim.
Aralık-Şubat sonu bölgeden bölgeye değişmekle birilikte uygun zamanlardır.
Mine Hanım ve ormanbotaniği çok teşekkür ederim...
bonsaisever
25-09-2006, 19:34
Mantar oluşumuna neden oluyor
TigerX in bu yazısını görünce söylemeden geçemedim.
Mikoriza olarak bilinen kök mantarının da faydaları (http://www.alata.gov.tr/alatarim_pdf/Brosurler/mikoriza_kullanimi.pdf) varmış.
Bu kök mantarı tek çeşit mi? Yoksa her bitkinin kendine has kök mantarı mı var?
Ve son onlarak bu mantarın üretimi yapılıp satılıyor mu?
lerdemir
25-09-2006, 22:26
Merhaba,
Ne kadaar güzel bir ortam böyle... Merakı veya derdi olan soruyor... Bilenler ise sadece yardım etmek için yardımcı oluyorlar. Çok etkileyici. Bugünümüzde görmeye pek de alışık olmadığımız bir tutum...
Teşekkürler...
Benim balkonumda Kıbrıs'tan 1,5 yıl önce uçakta koltuğun önünde, bacakarasında getirilmiş bir aşılı KIBRIS LİMONUm var.
Meyveleri de büyümeye başladı ama bazı yaprakalrında arazlar olduğunu görüyorum. Ancak tam olarak ne olduğunu ve ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. Yardımlarınızı rica ederim...
Saygılarımla,
Levent.
lerdemir
25-09-2006, 22:42
Bu arada bir mesaja birden fazla resim yüklesem sıkıntı olur mu, yoksa aynı sorunla ilgili çektiğim 3-4 tane makro fotoyu da tek bir mesaja yükleyeyim mi?
Bir de bakın ne de güzel meyvecikleri oluşuyor limonumda...
Hergün bakıyorum büyümüşler mi diye?
Yakında bebek niyetine girdik eşimle, bakalım olursa -hayırlısyla tabii- bebişe de limonlara hergün baktığım gibi bakacak mıyım bugün ne yenilik var diye... :)
acerpalmatum
25-09-2006, 23:21
Sayın Ormanbotanigi ilginiz ve esirgemediğiniz bilginiz için size ve Sayın Mine hanıma çok teşekkür ederim.
Uğur KANLI / Ankara
Mine Pakkaner
26-09-2006, 17:03
Sorum doğrudan bitkiler ve ağaçlarla ilgili değil.
Umarım bu soru buraya uymazsa yöneticiler tarafından başka bir yere taşınabilir.
Sulama ile ilgili.
Örneğin; 32 lik (1 parmak) boru ile su geliyor, daha sonra bir kaç metre için 20 lik (yarım parmak) boru ile devam ediyor, sonra boru yine 32 lik oluyor ve su çıkış yapıyor.
Burada, arada kullanılan 20 lik boru suyun debisini ve basıncını ne ölçüde düşürür?
Başka bir deyişle,
1. Durumda su yukarıdaki şekilde akıyor,yani 32 + 20 + 32 ve çıkış
2. Durumda su doğrudan 32 lik boru ile geliyor ve çıkıyor.
3. Durumda su 20 lik boru ile akıyor ve bu borudan çıkıyor.
Her üç durumda debi ve basınç olarak ne farklılık vardır?
1. 1" motopomp çıkışında 32-20 32 durumunda debi de hız da azalır ,
2.Durumda motopomp çıkışına bağlı olarak suyun debisi değişir. Ancak motopomp çıkışının 1" olduğunu kabul edersek, 32 lik boruyla su optimum hızla ve en düşük sürtünme kaybıyla taşınır.
3. Durumda ,yine motopomp çıkışını 1" kabul edersek, bu motordan 20 lik boru ile çıkış verildiğinde hız artar debi düşer.
lerdemir
26-09-2006, 22:25
Mine Hn,
Affedersiniz, benim bir iki sıra yukarıda fotğrafını eklediğim limonumla ilgili bir görüşünüz var mıdır?
Çünkü çok endişe ediyorum...
%0.25 indolybutric acid.
amatörler için köklendirme hormonu olarak yeterli midir?.
Çiçeklere ve en fazla gülde işe yarar dediler satarken
Mine Pakkaner
26-09-2006, 23:05
Lerdemir, limonunuzun bazı yaprak görünüşü aklıma trips zararını getiriyor. Tripslerin emgisi sonucu da böyle kıvrılmalar oluşuyor.
Ancak yine de Fmt79 un fikrini alalım.Kendisi bitki koruma uzmanı çünkü.
Bu arada bir mesaja birden fazla resim yüklesem sıkıntı olur mu, yoksa aynı sorunla ilgili çektiğim 3-4 tane makro fotoyu da tek bir mesaja yükleyeyim mi?
Bir de bakın ne de güzel meyvecikleri oluşuyor limonumda...
Hergün bakıyorum büyümüşler mi diye?
Yakında bebek niyetine girdik eşimle, bakalım olursa -hayırlısyla tabii- bebişe de limonlara hergün baktığım gibi bakacak mıyım bugün ne yenilik var diye... :)
Görüntülerde iki farklı belirti var. Bir tanesinden birşeyler anlaşılıyor ama öteki için birşey söyleyemeyeceğim. Tam olarak anlayamadım.
Yaprağın üst epidermisini zar şekline getiren zararlıyı tahmin edebiliyorum. Ancak yanlış teşhis her zaman için mümkündür. Zira yapraklar yırtılmadan önceki görüntünüz yok, sadece tahmin ediyorum. Aslında bu belirtiler yaz başlangıcında ince zar şeklinde beyazlıklar olarak mı çıktı acaba? Sonra bu beyaz alanlar galeri şeklinde büyüdü, ve sonunda beyaz, içinde siyah noktacıklar olan ölü alanlara mı dönüştü? Çünkü tahmin ettiğim zararlı ise bu alanlar ileride kahverengileşir, buruşur, ve sonuçta yaprak bombeli-kıvrık bir hal alır.
Acaba 2-3 ay önce yapraktaki görünüm aşağıdaki fotoğrafa benziyor muydu?
http://img240.imageshack.us/img240/8790/peliang01ag1.th.jpg (http://img240.imageshack.us/my.php?image=peliang01ag1.jpg)http://img240.imageshack.us/img240/7386/pest68nn4.th.gif (http://img240.imageshack.us/my.php?image=pest68nn4.gif)
Erguvan Muhibbi
27-09-2006, 11:52
Mine Hocam,
Müsadenizle size artık hocam diyorum.
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=5359
linkinde daha önce sadece çiçeğini yayınladığım bitkinin
gövde fotoğrafını da yükledim. Gecikme için affınızı dilerim.
Ben buna kendimce mutluluk soğanı diyorum.
Durmadan üretip dostlarıma, evimi veya büromu
ziyaret edenlere armağan ediyorum.
Şimdiye kadar iki ayrı çiçek açan soğan oldu.
Bu bitkinin adı nedir hocam?
Mine Pakkaner
27-09-2006, 21:14
http://www.agaclar.net/gallery/agac.php?id=5359
linkinde daha önce sadece çiçeğini yayınladığım bitkinin
gövde fotoğrafını da yükledim...Şimdiye kadar iki ayrı çiçek açan soğan oldu.
Bu bitkinin adı nedir hocam?
Selamlar Hüseyin Bey,
Bitkiniz yalancı ada soğanı,Ornithogalum caudatum.
Çiçeğinin resmini ilk gördüğümde ada soğanı Urginea maritima mı yoksa değil mi diye tereddüt etmiştim. İyi ki sizi beklemişim.
Siteye ilk üye olduğum günlerdeydi.Hayranlıkla masa üstüme almıştım, bu resmi. İzin verirseniz e-kart yapıp dostlara yollayabilir miyim? Son derece güzel bir fotoğraf.
Mine Pakkaner
27-09-2006, 21:40
Mikorizadan başlayan ve gelişen konuyu burada kaybolmasın diye http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=1963&page=3 adresine ayrı bir başlık olarak aldık.
Mine Pakkaner
27-09-2006, 21:46
%0.25 indolybutric acid.
amatörler için köklendirme hormonu olarak yeterli midir?.
Çiçeklere ve en fazla gülde işe yarar dediler satarken
Toz hazır karışım aldın sanırım.Yüzdesi özellikle otsu çeliklere iyi. Güllerde sonucu hızlandırır. Gül zaten köklenme sorunu olmayan bir bitki, süreyi kısaltır. Çelik diplerini hormona batırmadan önce nemlendir. Batırıp çıkarınca tozun fazlasını bir fiskeyle silk sonra dikim yap Memet.:rolleyes:
lerdemir
27-09-2006, 22:50
Mine Hn ve fmt79,
O yırtılmalar öncesi o bahsettiğiniz beyazlıklar ve/veya güllerdeki KÜLLEME benzeri bir doku hiç ama hiç olmadı... Sonrasında da siyah noktacığa hiç dönüşme olmadı haliyle de...
Aslında bu yapraklar dışında Kıbrıs Limonum son derece canlı ve sağlıklı görünmekte gibi geliyor bana, hatta bakın uzak ama komple bir görüntüsünü ekleyeyim hemen aşağıya; üzerinde küçüklü büyüklü bir sürü meyve var ve halen de iki tane açmak üzere çiçek tomurcuğu mevcut... Mis gibi kokacaklar yine açınca bu iki ufaklık...
Bu verilerle hastalık için ne denebilir dersiniz?
Levent.
Görüntülerde iki farklı belirti var. Bir tanesinden birşeyler anlaşılıyor ama öteki için birşey söyleyemeyeceğim. Tam olarak anlayamadım.
Yaprağın üst epidermisini zar şekline getiren zararlıyı tahmin edebiliyorum. Ancak yanlış teşhis her zaman için mümkündür. Zira yapraklar yırtılmadan önceki görüntünüz yok, sadece tahmin ediyorum. Aslında bu belirtiler yaz başlangıcında ince zar şeklinde beyazlıklar olarak mı çıktı acaba? Sonra bu beyaz alanlar galeri şeklinde büyüdü, ve sonunda beyaz, içinde siyah noktacıklar olan ölü alanlara mı dönüştü? Çünkü tahmin ettiğim zararlı ise bu alanlar ileride kahverengileşir, buruşur, ve sonuçta yaprak bombeli-kıvrık bir hal alır.
Acaba 2-3 ay önce yapraktaki görünüm aşağıdaki fotoğrafa benziyor muydu?
lerdemir
27-09-2006, 22:55
Hatta, bakın en büyük iki meyvesini ayrıca fotoğrafladım sevgili limonumun...
İlginize, sabrınıza ve cevaplarınıza çok çok teşekkürler...
Levent.
acerpalmatum
28-09-2006, 00:13
Sayın Mine Hanım
Sayın fmt79
Sayın Ormanbotanigi
Bizler konudan konuya atlıyoruz sizlerde sabırla cevaplıyorsunuz. Sabrınız için öncelikle teşekkür etmek istiyorum.
Ağaçları bonsai saksılarına alırken bazen çok ağır budamalar yapmamız gerekebiliyor. Ben geçen yıl Huş ağacınının nerdeyse gövde kalınlığındaki ana kökünü kestim ve sadece saçak kökleri bıraktım. Kendimce bu kadar açık bir yaranın ağaca zarar vereceğini düşünerek kesilen bölgeyi toprağa dikmeden önce aşı macunu ile kapattım. Sonuçta ağaç hala yaşıyor. Bu yıl benim için değerli birkaç Acer Palmatum türünü saksıya almayı düşünüyorum. Nasıl bir kökle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ağır budamalarda kesilen ana köklerin aşı macunu veya tavsiye edeceğiniz başka bir şeyle kaplanması gibi bir uygulama varmı ? Huş ağacı ile ilgili sonuç olumlu olduğu için bu konu aklıma takıldı. Belki hiç bir şey yapmasaydım da sonuç yine olumlu olacaktı bilemiyorum. Belkide budanan ana köklere köklendirme hormonu sürmek daha faydalı olacaktır. bu konuda bizleri aydınlatırsanız sevinirim.
Tekrar teşekkürler.
Mine Pakkaner
28-09-2006, 09:34
Hatta, bakın en büyük iki meyvesini ayrıca fotoğrafladım sevgili limonumun...
Maaşallah, çok sağlıklı görünüyor. Keyfi yerinde. Bu durumda yaprakta yırtılma gibi olan hasarın mekanik olduğunu düşünsem de kıvrılmış olan yaprağın bir zararlı eseri olduğunu düşünüyorum. Ancak meyveler ve genel olarak yapraklar pırıl pırıl.
Şu anda müdahale edecek birşey yok .Ancak gözünüz üzerinde olsun. Bir minik mavi boncuk takın bu güzele.
Mine Pakkaner
28-09-2006, 12:47
...
Ağaçları bonsai saksılarına alırken bazen çok ağır budamalar yapmamız gerekebiliyor. Ben geçen yıl Huş ağacınının nerdeyse gövde kalınlığındaki ana kökünü kestim ve sadece saçak kökleri bıraktım. Kendimce bu kadar açık bir yaranın ağaca zarar vereceğini düşünerek kesilen bölgeyi toprağa dikmeden önce aşı macunu ile kapattım. Sonuçta ağaç hala yaşıyor. Bu yıl benim için değerli birkaç Acer Palmatum türünü saksıya almayı düşünüyorum. Nasıl bir kökle karşılaşacağımı bilmiyorum. Ağır budamalarda kesilen ana köklerin aşı macunu veya tavsiye edeceğiniz başka bir şeyle kaplanması gibi bir uygulama varmı ? Huş ağacı ile ilgili sonuç olumlu olduğu için bu konu aklıma takıldı. Belki hiç bir şey yapmasaydım da sonuç yine olumlu olacaktı bilemiyorum. Belkide budanan ana köklere köklendirme hormonu sürmek daha faydalı olacaktır...
Acer palmatum,
Kendi adıma huş ağacının kök yapısını bilmiyorum. Bonsai ile de hiç uğraşmadım, ancak bazı fifanlarda repikaj yaparken ağır kök budaması yaptığımızda mutlaka köklendirme hormonu ve fungusit kullanıyorum.Kökün hava almamasına çalışıyorum , harca deniz yosunu katıyorum. Çok geniş bir yarayı ilaçlayıp,enfekte olmaması için kapıyorum. Orman mühendisi arkadaşlar huşun kök yapısı ile ilgili bilgi verirlerse daha net sonuca ulaşmak mümkün olur. Bonsai ustalarının da tecrübelerini alabiliriz.
Ali H. Ali soruyu gördünüz mü acaba?
Merhaba ardıç için çubuk dikmek gerekli mi?
Mine Pakkaner
28-09-2006, 13:41
Ardıca destek vermek için mi diye soruyorsunuz? Çubuktan kastınız nedir?
Yani demek istediğim ekilen bir sürü ardıç var ve onlar şu anda yan yatmış şekilde duruyo
Çubuk derken onları dik tutmak için herek gibi ?
Mine Pakkaner
28-09-2006, 13:47
Aylin, ardıcın cinsine bağlı bu eğer ardıcını yayılıcı ardıç veya sabin ardıcı gibi bir türse zaten yatarak gelişecektir.
Mine Pakkaner
28-09-2006, 13:48
Aylin, ardıcın cinsine bağlı bu eğer ardıcını yayılıcı ardıç veya sabin ardıcı gibi bir türse zaten yatarak gelişecektir. Yalnız bir soruyu tek başlığa sorunuz. Diğer başlıktaki sorunuzu sileceğim.
Teşekkürler,bir de palmiyeler ile ilgili sorum olucaktı,ekilen palmiyelerin dış yaprakları sararmış duruyor.(Palmiyeler kapalı duruyor.)Bu kurudukları anlamına mı geliyor? Bunlar nasıl sulanmalı? Bir de vegelyalar ve berberisler bu mevsimde ekilmişse kuruyan yapraklar mevsimsel mi yoksa bitki kuruduğu için mi ?
Mine Pakkaner
28-09-2006, 14:16
Aylin bu arada öncelikle yeni gelen arkadaşlar (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=42194#post42194)başlığına uğramaya ne dersiniz? Sorularınıza cevap vermeye devam etmemiz için sizi biraz tanımamız gerek değil mi? http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon11.gif
Ali H. ALI
28-09-2006, 14:35
Herkese merhaba.
Acerpalmatum, akcaagaclarini bonsai saksisina gecirirken, yapacagin kok budamasinda, budadiginiz kokler basparmaginizdan kalinsa, asi macunu surunuz. Budadiginiz kokler ince ise macun surmeye gerek yoktur[ben kok budamasinda kestigim kok kalin deyilse macun kullanmiyorum ve bir sorun da yasamadim] Keseceginiz kokun, kesik yuzu asagiya topraga baksin.Agacinizda yeterli sacak kok yoksa ve daha fazla kok salmasini istiyorsaniz koklendirme hormonu kullanabilirsiniz.
Bonsaide ana kok istenmiyen koktur ve her bonsai yapilacak agacta ana kok budanir sebebi de sig olan bonsai saksisina kolay dikilebilmesi icindir. Dogada agacin dikili oldugu yerde sabitce kalabilmesi icin derinlere inen ana koke ihtiyaci vardir. Bonsaide ise bu sabitlestirme saksinin altindan baglanan tellerle saglanir. Sacak kokler ise dogada oldugu gibi, bonsaidede ayni gorevi ustlenip agaci besliyor
Bonsailerinize kok budamasini kis sonu baharin gelmesine yakin yapiniz,
simdi yaparsaniz onunuzdeki soguk kistan olumsuz etkilenebilir.
agacli gunleriniz bol olsun.
Mine Pakkaner
28-09-2006, 14:45
..bir de palmiyeler ile ilgili sorum olucaktı,ekilen palmiyelerin dış yaprakları sararmış duruyor.(Palmiyeler kapalı duruyor.)Bu kurudukları anlamına mı geliyor? Bunlar nasıl sulanmalı? Bir de vegelyalar ve berberisler bu mevsimde ekilmişse kuruyan yapraklar mevsimsel mi yoksa bitki kuruduğu için mi ?
Palmiyelerinizin söküm palmiye olduğunu düşünüyorum. Bu durumda bağlı olmaları normal. Dıştaki kapalı sararmış yaprakları kesmeyiniz. Palmiyenizin kapalı olan yaprakların ortasından yeşil ve taze gelen varsa problem yoktur.
Berberis ve weigelia lar ( gelin tacı) ise (hangi bölgede iş yaptırdığınızı bilmiyorum) hafifçe yaprak döküyor olabilir.
Bahçenizi sonbaharda yaptırıyorsunuz, sonucu ilkbaharda göreceksiniz.
Sulamalarını ihmal etmeyin, ancak gece sulama yapmayın,çünkü havalar serinledi, gece çiğ yağmaya başladı.
Güzel , keyifli bir bahçe olsun.
Çok naziksiniz teşekkür ederim cevaplarınız ve dilekleriniz için.
Bir sorum daha olucaktı :) weigelia,ateşdikeni ve kartopu da uzun oldukları için yere düşmüş durumdalar acaba onlara herek gerekiyor mu ? yine teşekkürler..
Mine Pakkaner
28-09-2006, 15:07
Çok uzunlarsa ve pişkin değillerse herek gerekir.Nasıl bir tasarım yapıldı bilmiyorum, bitkileri de görmeden afaki cevap veriyorum.
Şimdilik herek koyun, ilkbahara girerken budama yaptırısınız. Yeni sürgünlerin pişkin ve formlu olmasını sağlarsınız (bu mevsimde formlu bitki bulmanız zor olabilir, bu yüzden sorun yaşıyorsunuz sanırım).
Bize kışı yumuşak ve don olmayan bir yerden yazıyorsanız budamayı ehil bir ele şimdi yaptırın. Ancak don riski varsa elletmeyin.Çünkü taze gelen sürgünler dona dayanamaz.
Erguvan Muhibbi
28-09-2006, 15:46
Mine Hocam,
****** Fotoğraflarımı ağaçlar net teki tüm fotoğraflarımı
kartpostal yapıp dostlara yollayabilirsiniz.
Sağlık ve esenlik dualarıyla...
Mine Pakkaner
28-09-2006, 15:55
Teşekkür ederim :)
acerpalmatum
28-09-2006, 20:33
Mine Hocam ilginiz için teşekkürler.
ALi Hocam tavsiyeleriniz için teşekkürler aynen uyguluyorum.
Mine hanım Bonsaiden anlamadığınızı söylüyorsunuz. Açıkçası ben 2 yıldır uğraşıyorum bende anlamıyorum. Ortada bir gerçek varki siz ve Ali bey sayesinde yıllarca tecrübe ederek kazanacağımız deneyimlere, bilgilere hazır kavuşuyoruz. Türkiye'de bonsainin gelişmesine olan faydanız çok büyük.
Tekrar teşekkürler.
lerdemir
28-09-2006, 21:16
Mine Hn, çok teşekkür ederim; içim rahatladı. Ancak dediğiniz gibi yaprak kıvrılmasına dikkat edeyim çoğalır mı çoğalmaz mı diye...
Acil bir durum olursa yine canhıraş yardım aranırım burada :)
Size ve fmt79'a şükranlarımı sunarım...
Meyveler olgunlaştıkça da yeni fotoğraflarını eklemek üzere.
Not: Bu arada, foruma eklediğim fotoğraf boyutlarında bir sorun var mı forum yöneticileri açısından? Ben kurallara baktım o boyutlar ve inch değerlerine indirgiyorum orijinal fotoğrafı ama yine de forum sayfasında gözüme çok büyük göründüler. Umarım bir sorun yoktur...
[quote=lerdemir]Hatta, bakın en büyük iki meyvesini ayrıca fotoğrafladım sevgili limonumun...
quote]
Maaşallah, çok sağlıklı görünüyor. Keyfi yerinde. Bu durumda yaprakta yırtılma gibi olan hasarın mekanik olduğunu düşünsem de kıvrılmış olan yaprağın bir zararlı eseri olduğunu düşünüyorum. Ancak meyveler ve genel olarak yapraklar pırıl pırıl.
Şu anda müdahale edecek birşey yok .Ancak gözünüz üzerinde olsun. Bir minik mavi boncuk takın bu güzele.
Mine Pakkaner
28-09-2006, 21:21
Şu anki boyutlarda bir sorun yok. Özeniniz için teşekkür ederim. :)
lerdemir
28-09-2006, 21:40
Mine Hn,
Çok büyük tevazu gösteriyorsunuz; esas bizler teşekkür ederiz. Bizler sadece gereğini yapıyoruz; sizlerin ki ise bir "lütuf" bizim gibi amatör hevesli/gönülverenler için...
Levent
Şu anki boyutlarda bir sorun yok. Özeniniz için teşekkür ederim. :)
lerdemir
01-10-2006, 13:21
Merhabalar,
Ben balkonumda saksıda ve büyük peynir tenekelerinde limon, salon çamı, hanımeli, gül ve daha bir kaç bitki daha yetiştiriyorum. Salonumda da salon çiçekleri var büyük saksılarda. Her saksımın ve de tenekelerimin altlarında tabakları veya altlıkları var.
Şimdi çok merak edip de bir türlü forum içeriğinde ulaşamadığım sorum şu:
Bitkilerimizi sularken tabaklarından mı su vermeliyiz yoksa saksının üzerinden toprağa mı su vererek sulamalıyız?
Bana hep toprağın üstünden sulama yaparsam toprağın vitamininin zaman içinde topraktan aşağıya doğru süzülüp gideceği söylenmişti. Hatta, Bauhaus'taki bitki bölümünün yetkilisi bile saksı çiçeklerini hep büyük bir kovaya daldırma yöntemi ile alttan suladığını söylemişti.
Şimdi; altlarına çivilerle delikler açmış olduğum tenekelerimi de, saksılarımı da hep böyle tabaklarına/altlıklarına su doldurma yöntemi ile mi sulamalıyım yoksa üstten mi sulamalı. Çünkü, tabakların su ile dolu kalması halinde toprağın alttan hava alamayacağını, ya da köklerin çürüyeceğine dair bilgi de okudum bu forumda... Ne yapmalı, nasıl yapmalı? Bir bilene sormalı... ;)
Mine Pakkaner
01-10-2006, 23:57
Lerdemir siz saksı ve tenekeleri üstten sulamaya devam edin. Tabakta biriken suyu ertesi gün dökün o gün değil. Çünkü saksı harcınız örneğin torfsa ve kuru kaldıysa hızla alta geçer. Sonra onu tekrar geri alır. Bu yüzden ertesi gün dökün.
Ancak ertesi gün hala tabakta su varsa bunu dökmeden önce bilin ki fazla su vermişsiniz. Toprağınızın doygunluk noktasını aşmışsınız.
Hipermarketlerde saksıları kovaya batırarak sulama yöntemine gelince...
Bunu daha önce birkez foruma yazmıştım.Sadece torfa dikilen bitkiler düzenli sulanmadıklarında suyunu kaybediyor ve bu suyu torf geriye zor alıyor. Siz veriyorsunuz o hemen akıp gidiyor. Tek şansınız var, büyük kova içine veya küvetlere saksıları koyup su doldurarak sulamak. Bu esnada gübrede verebilirsiniz. Saksı önce yüzüp devrilebilir (torf kuru olduğu için) kovada 2 saat kadar tutun , sonra çıkarıp süzülmeye bırakın ve tabağına alın. Bu arada yapraklarını da yıkayıverin :)
lerdemir
02-10-2006, 00:10
Mine Hn,
Açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.
Üstten sulamaya devam.
Saygılar
Levent
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.