View Full Version : TCM / bahçe
Sayfalar :
1
[
2]
3
4
5
6
7
Geçen pazar yedi tanesini anca halledebilmiştik leylandilerin. Evden yaklaşık bir metre daha uzağa kanalın yakınına aldık. Aslında evin sınırı leylandilerin taşımadan önceki yeri. Ancak aradaki kalan yer çok az ve düzenli değil. Bizim evde aralığın mesafesi bir metre civarında iken yan tarafta bir karışa inip diğer tarafımızda ise iki metreye çıkabiliyor. Dolayısıyla arayı içeri alıp orayı sedumlarla doldurmayı düşünüyorum, tabi yapabilirsem. Dört çeşit sedum almıştım, planımı ve aldığım sedum çeşitlerini daha sonra aktarayım.
526725
526726
Bu da bitmiş hali...
526727
Yukarıdaki leylandilerin boşalttığı yere daha geriden başlayarak kürekle hafifçe bellemek ve üzerini siyah naylon ile (malçlama niyetine) örtmeyi düşünüyorum ki sedumları aktaracağımız zaman (muhtemelen mart-nisan ayları) toprak daha hazır olsun, dinlensin ve yabani otlardan mümkün olduğunca temizlenmiş olsun. Sedumları ektikten sonra da boşlukları çam kabuğu ile kapatabilirsem sanırım çapalamaya gerek kalmadan ön tarafın peyzajını tamamlamış olurum. Etrafımda çam kabuğundan ziyade kavak ve meşe ağaçlarının kabukları var. Çam yerine bunları kullansam olmaz mı?
Aşağıda çilekleri görüyorsunuz. Yan tarafını kürekle biraz kabartarak otları da ayıkladım. Önümüzdeki haftalarda yan kolla çoğalmış yavruları çıkarıp buralara dikmeyi planladım. Anaçlar mümkün olduğunca eski yerinde kalsın. Bunu yaparken eskilerin aralarını hem çapalayarak hem de hafifçe kazarak yukarıda kalmalarını sağlayıp siyah naylonla kapatmam gerek. Yoksa otların istilasından çileklerden yeterince verim alamıyoruz. Aslında çevremde bol miktarda çam ağacının iğnesinden mevcut. Siyah naylon yerine bolca bunları doldurursam yağmurlardan sonra rüzgardan fazla dağılma da olmaz, görüntü olarak ta gayet güzel durur. Şimdilik resimleri ekleyeyim, fikir jimnastiğini sonra yaparız.
526737
526738
Çileklerin arasındaki üç yerden kendiliğinden çıkan tohumlarını etkinlikte paylaşıma sunduğum yabani lupinler...
526739
Gece sağı solu inceledim. Malç olarak çam iğnelerini asidik ortamı seven çileklerde ve ortancalarda kullanmak öneriliyor. İkisini de bu sene düşündüğümüze göre hafiften dağ yollarında çam ağaçlarına yanaşacaz demekki. Çilek için dört tür dikim şekil ve zamanı yazılmış. Bu aylarda yavruları kesip yan tarafa aktarma artık çok tercih edilen bir yöntem olmasa da kışları daha ılık geçen yerlerde öneriliyor. Verim diğer aktarım yöntemlerine göre üçte bir daha düşük oluyormuş ancak diğer öneriler kafa karıştırıcı. Zaten bizim çilek yavruları yer değiştirdiklerinin farkına bile varmayacaklar. Sabah uyanmadan kürekle kucaklar hemen bir metre kenara koyuveririm. Toprak yağışlarla yumuşak, ruhları bile duymazzzz....
Üstte sorduğum sorunun cevabını buldum. Malç için çam yerine farklı ağaç kabukları daha faydalı bile olurmuş ancak tabi görünümleri çam gibi güzel olmayacaktır.
Toprağın su kaybını azaltmak, daha sıcak kalmasını sağlayarak kök gelişimini güçlendirmek, agaçların dondan zarar görmesini engellemek, yabancı otları engellemek ve toprak yüzeyinde solucan populasyonu için daha uygun ortam sağlayarak dönüşümü hızlandırmak amaçlı toprak yüzeyine dökülen malçın yüksekliği 3 cm. i geçmeyecekmiş.
Hani biz bekliyorduk ya pek sevdiğimiz ballıcalar kurusun da tohumlarını alalım diye. Meğer öyle olmuyormuş olay.
Sn. TCM, ballıcalarınız yıl boyu çiçekli mi yoksa çiçeklenme dönemi kısa mı? Bir de ilk seferinde tohumları doğrudan yere mi serptiniz yoksa fide yapıp, şaşırttınız mı?
Sn. Saygın, ballıcaları kendim evde plastik bardaklara sık bir şekilde ektim. Büyüyünce de biraz geç de kalmış olsam toprağa şu anki bulundukları yere geçirdim. Ayrıntıları önceki sayfalarda var. Ekimden bir ay sonra çiçeklenir yazıyor bilgilerde. Tabi ben bardakta çok süre geçirdim. Beş aydır çiçekli. Daha bir yıl olmadı, aşırı donlar harici sorun olmaz diyordu, yaylada artık havalar iyiden iyiye soğuyacaktır ve sanırım bizim ballıcalar ölür. Dökülen tohumlardan çıkar diyor ama bakalım. Kokusu, görüntüsü çok güzel. Bu sene nasip olursa soğuğa dayanıklı aubrieta ları da deneyeceğim. Şu sıralar ekmem lazım aslında ya bakalım artık. kırmızı aubrieta tohumu, sarkan aubrieta tohumu, yayılıcı abrieta tohumu, aubrieta cascade | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Kirmizi-sarkan-aubrieta-tohumu-cicekli-obrezya-cascade-tohumu,PR-654.html)
Çok teşekkür ederim. Ben fidanlıkta gördüm de kendim tohumdan yapsam, kolay ve ekonomik olur mu diye bakınıyorum :)
Çok teşekkür ederim. Ben fidanlıkta gördüm de kendim tohumdan yapsam, kolay ve ekonomik olur mu diye bakınıyorum :)
Çok kolay merak etmeyin, çabuk ta çiçekleniyor. Gelişmeye başlayınca sık olduğu için arada fazla ot da gelişemiyor. Misal hercai menekşelerde kendilerinden çok yabani ot var. Üstelik kokusu da bonus. :)
Yazışmayı alıntıladım. İleride aramayalım...
Yayladaki ortancaların uçlarından 10 gün kadar önce (9. ayın sonu) çelikler kestim ve bir gün sonra onları içerisine bire bir ince mil ve samra toprağı karıştırdığım plastik bardakların içine diktim. Ortancaların yaprakların uç kısımları ile ortadaki sürgünlerini keserek diktim. Şu an çatıda akvaryumun içerisinde duruyor. Havalar iyi olduğu için akvaryumun ağzını kapamadım. Bir arkadaş ortancaların yaprakları döküldükten sonra yapsaydın daha iyiydi dedi. Diğeri bahar başında yapsaydın dedi. Köklendiriciye batırmana gerek yok bir hafta sonra ben sana hümik asit (muhtemelen bunu kastetti) vereyim yukarıdan püskürt dedi. İnternetten bulduğum bilgilere göre zamanlama ve yaptığım işlem doğru. Siz ne dersiniz?
Ekım, kasım aylarında gul ve ortanca celıklemelerı yapılabılır fakat bıtkı dınlenme donemıne gırdıgı ıcın koklenme 15 gunde degılde 90 gunde olur. Baska bır yonu yok yanı, hepsının tutması dılegıyle :)
İsmail Bey, bilgi için teşekkürler. Ben koydum çatıya, gölge direk güneş almayan bir yere, arada kurursa sularım diye düşünüyorum. Peki işlerin yolunda gittiğini nasıl anlarım. Yani köklenmezlerse yerine yenilerini önümüzdeki aylarda koymak isterim, fakat neye dikkat etmem gerek?
Rica ederim sayın TCM. Gece sıcaklıkları düşük olduğu için en az 1-1,5 ay geçmeli. Kasım ayı gibi tekrar alabilirsiniz. En iyi zaman bence şubat ve mart ayları, köklenme bu zamanlarda daha hızlı oluyor.
Köklenme olduğu zaman bitki gelişimi hızlanmaya ve su tüketimi artmaya başlıyor. Özellikle genç filizler 1-2 gün içinde gözle görülür şekilde uzuyor. Diktiğiniz çelikleri mart ayına kadar koruyun, hiç ummadığınız çelik bile tutabilir.
Önceki haftalarda yaptığımız artık temizleme sırasında domatesin kök uzunluğu dikkatimi çekti. Bıçağın boyu olsun 20 cm.
527841
Dahliaları sökerken dikkatimizi son anda çekti. Muhtemelen nisan-mayıs aylarında ektiğimiz frezyalar yeni çıkıyor ;) Dahliaları dikerken onlardan umudu kestiğimizden gelişi güzel çapalamıştım . Çapa yaparken derinlere gidenler çıkamadı galiba.
527842
Dahliaları söktük. Çuvalda arabanın arkasında geziyor bir haftadır. Bodrumda güzel bir yere almalı.
527843
527844
@akçabardak tan adını öğrendiğim Sedum Palmeri yi dün köye gittiğimizde 10 dal olarak koparmıştım. Bugün elma ağacının altına diğer tek kök sarışın sedumun yanına diktik.
528932
528933
528934
Çileklerin yaprakları iyice pembeleşmiş. Kollarını koparıp yan tarafa aktaralım diye düşünmüştük ancak yabani otlardan bu pek kolay olmayacak gibi. Herhalde bizim iş nisan-mayısa kaldı.
528935
Sarımsaklarımızdan çıkmayan neredeyse yok gibi.
528936
Çakıl taşından malç malzemesi olmayacak. Her taraftan ot fışkırmış. Utanmasalar büyük taşları dahi kaldırıp altından boy gösterecekler.
528937
Geçtiğimiz hafta leylandileri ön tarafa almıştık. Resimde küreğin olduğu yerden demir bariyerlere kadar çam-ağaç kabuğu ile kaplayarak zamanı geldiğinde (sedumlar halen tohum olarak poşette duruyor :) ) buraları dört farklı sedum ile renklendirmeyi düşünüyorum.
1- Sedum ussuriense - Kızıl renkli - temmuz kasım arası çiçekli sedum tohumu, sedum ochroleucum | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sedum-ussuriense-tohumu-kizil-fener-odullu-varyete,PR-4675.html)
2- Sedum albüm - beyaz renkli - haziran ağustos arası çiçekli
sedum tohumu, sedum album | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sedum-album-tohumu-beyaz-cicekli,PR-4670.html)
3- sedum acre stonecrop - sarı renkli - sarı sedum tohumu, sedum acre tohumu, dam koruğu tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sedum-tohumu-sari-cicekli-sedum-acre-stonecrop,PR-1673.html)
4- sedum stoliniferum - pembe çiçekli ve haziran temmuz arası çiçekli
sedum tohumu, sedum album | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sedum-tohumu-pembe-cicekli,PR-4672.html)
Sınırı kırmızı tuğla bordürle çevreleyip yürüme yolunu ise (bir üst resimdeki gibi) çakıl taşı ve büyük beyaz doğal taşlarla döşemeyi düşünüyorum.
Cep telefonun çektiği resimler pek başarılı olmadı. Döktüğüm çam kabukları pek anlaşılmasa da fikir verecektir.
Öncelikli çam kabuğu bulayım diye birkaç keresteciyi dolaştım. Sadece biri palet yapımında çam kullanıyordu. Sağolsun çalışan işçiler beş çuval hazırlamışlar. Verin birşeyler deyince 20 tl. verip çuvalları zor da olsa binek arabaya tıkıştırarak yaylaya çıkardım. Çuvalları gelişigüzel doldurdukları için kabuk kadar talaş çıktı. Malç için talaş pek sorun olmasa da rüzgar ve yağmurla taşınacağını ve çabuk toprağa karışacağı için uzun vadeli olmayacak gibi duruyor. Görüntü açısından da kabuk gibi güzel durmuyor. Önümüzdeki haftalarda keresteciye gidip kendim toplasam daha iyi olacak. Yakmak için satılan ve odun kesimi esnasında dökülen meşe kabuklarının çuvalı (elenmiş halde) 7-8 tl. ye satılıyor. Olmazsa onlardan da ilave etmek lazım. 15 çuval daha lazım gibi.
Ben de hafta sonu yayladakilerin yavrularını ayırıp bulabilirsem malç niyetine çam iğnesi döşemeyi düşünüyorum köklerin etrafına. Bugün iyi yağmur yağdı, hava soğudu, yukarısı bulutlardan görünmüyor, hafta sonuna iyice soğuyacak bakalım artık.
Sayın TCM;
Çam iğnesi döşemenizi tavsiye etmem. Öncelikle çam iğnesi ne kadar dikkat ederseniz edin elinize batabilir. Çam ağaçlarının altında hemen hemen hiç ot göremezsiniz. Bildiğim kadarı ile çam ağacı yaprağı toprağı kaplayarak fazla asitli hale getirip başka bir şeyin yetişmesini önlüyor.
Bu yıl arkadaşımdan aldığım yediveren çilekler en verimli çilek cinsi çıktı. Halen çiçek açan var. Arkadaşım çatı kiremitleri ile yeni yer oluşturdu. Ben bulabilirsem çilek için satılan çuval gibi olan siyah naylonlardan yapmayı düşünüyorum. Benim çilekler de özellikle Osmanlı çilekleri her yeri kapladı. Çim gibi oldu. Onların da ayrılması gerekiyor.
@Muda, eldivenden geçemezki :) Malç naylonu kaplamalı ancak doğal ve güzel durmaz herhalde. Çam iğnesinin asiditesini çilek ve ortanca severmiş o açıdan söyledim. Yediverenlerin birkaç çeşidi var, sizin gördüğünüz hangisi acaba?
Sabahtan mavi ve kırmızı 90 ar kadar aubrieta tohumu plastik kaplara ekildi. Ayrıntıları sonra eklerim. Yaylada ise bakır-kireç karışımı ilaç yapraklarını tamamen dökmüş ağaçlara bol bol uygulandı. Çileklerin yavrularından yedi-sekiz kadarı yeni yerlerine alındı ancak daha çok var. Dahlia soğanlarını içine koymak için marangozdan aldığım kalın talaş (rendeden çıkan diyelim) ve gazete parçaları hazır. Bugün yayladaki son dahlia soğanlarını da aşağı indirdik.
Aubrieta mavi ve kırmızıdan 100, mor renkten ise 300 tohum almıştım. Resimdeki kapaklı plastiklerden beş tanesine, tekine yaklaşık 90 ar tane denk gelecek şekilde ektim. Hepsinden artan tohumlarla (100 kadar daha arttı) bir plastik daha doldururum diye tahmin ediyorum. Denk getirebildiğim kadarıyla her tohumun arası birer cm. oldu. Perlit, vermikülit, ponza vs ile uğraşmadım artık. Sene başında aldığım torfun içine ektim. Daha doğrusu ekim bilgisinde dediği gibi torfun üzerine görünür halde bırakıp spreyle su vererek kapaklarını kapadım.
529543
529545
529546
Dün (18.12.2014) ilk yapraklar gözüktü aubrietaların. Dördüncü günde.
Aubrietalar benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Üstte görülen 5 ayrı kabın birindeki çimlenme oranı yüzde 50 ye yakınken diğerleri oldukça vasat. Hatta birinde tek bir tohum çimlendi. Tek çimlenenin üzerini geç açtım çimlenme olmayınca, içindekiler mantardan bozulmuş olabilir diye düşünüyorum çünkü tohumlar hafif beyazlamış görünümdeydi üzerini açtığımda. Oda ısısı 22 derecelerde, gece üzerlerinde tasarruflu ampul yanıyor, gündüz pencere kenarında direk olmasa da güneş ışığını alıyor, sabah akşam su spreyledim. Tek eksik kalan kağıttaki bilgiye göre tohumların üzerine perlit koymadım, tohumlar üzeri açıkta torfun üzerinde kaldılar. Elimde kalan karışık renklerde 150 kadar daha tohum var. Bakalım bir ara bunları da ekelim.
Bunlar da ön tarafta yerlerini hafiften değiştirerek ön tarafa yaklaştırdığımız leylandiler. Çam kabuğu ile komple doldurmak istiyorum. Altında yabani ot tohumları, ayrık otları var (bir kısmını sökebildim) Toprağı hazırlasın, yabanileri öldürsün, biraz sıcak tutsun diye örtüyorum.Yukarıda yazmıştım çam kabuklarını palet yapan bir yerden aldığımız. Geçenki beş çuvalı çalışanlar toplamışlardı. Ancak dökerken farkettim ki talaş çoğunlukta kalmış. Bu kez gidince rica ederek kendim topladım. Dört büyük çuval sadece kabuk olacak şekilde. Kimileri ufaklı, kimileri ise oldukça büyük denk geldi. Hatta bütün olarak ağaçtan çıkanları şöminenin etrafına, duvara döşesem mi diye aklımdan geçirmedim değil. Resimde görüldüğü gibi küçüklü büyüklü oldu. Çok küçük oldu mu güzel durmuyor, büyük olunca daha güzel duruyor görüntü olarak ancak yoldan geçenler yakmak için toplayıp götürmezlerse iyi.
Aubrietalar benim için tam bir hayal kırıklığı oldu. Üstte görülen 5 ayrı kabın birindeki çimlenme oranı yüzde 50 ye yakınken diğerleri oldukça vasat. Hatta birinde tek bir tohum çimlendi. Tek çimlenenin üzerini geç açtım çimlenme olmayınca, içindekiler mantardan bozulmuş olabilir diye düşünüyorum çünkü tohumlar hafif beyazlamış görünümdeydi üzerini açtığımda. Oda ısısı 22 derecelerde, gece üzerlerinde tasarruflu ampul yanıyor, gündüz pencere kenarında direk olmasa da güneş ışığını alıyor, sabah akşam su spreyledim. Tek eksik kalan kağıttaki bilgiye göre tohumların üzerine perlit koymadım, tohumlar üzeri açıkta torfun üzerinde kaldılar. Elimde kalan karışık renklerde 150 kadar daha tohum var. Bakalım bir ara bunları da ekelim.
Reklamlar çok güzel. Sonuç o kadar iyi değil. Ben de aynı yerden her renginden ve başka tohumlar alarak denemiştim. Umarım siz başarılı olursunuz. Keşke ilkbaharda ekmiş olsaydınız. Büyüme olasılıkları daha fazla olurdu.
@Muda, ilkbaharda ekmeyi planladığım pek çok çiçek, sebze var. Bunları aradan çıkarayım dedim. Önümüzdeki haftalarda dört çeşit sedum var onların ekimine başlayacağım nasipse. Uyarsa ve zaman kalırsa ilkbaharda da ekeriz.
Sedum palmeri ...
530978
Ve sedum rupestre angelina... Keyifleri iyi gibi...
530979
@Muda, eldivenden geçemezki :) Malç naylonu kaplamalı ancak doğal ve güzel durmaz herhalde. Çam iğnesinin asiditesini çilek ve ortanca severmiş o açıdan söyledim. Yediverenlerin birkaç çeşidi var, sizin gördüğünüz hangisi acaba?
Fotoğraflara bakarken en verimli olanın sonbahar görüntülerini buldum. İlkbaharda dikmiştik. Sonbardaki fotoğrafları. Arkadaşımdan alarak sonbaharda yeniden diktim. Osmanlı çileği çimen gibi yetişmesine rağmen ilkbaharda çileğini verecek. Burada yerli olarak yetişen de aynı şekilde ilkbaharda sadece çilek veriyor. Başka bir arkadaşımdan aldığım iri olan da sadece ilkbaharda verimli. Ancak yanında bulunan büyük taş kırılırken zarar görmüşler. Çiçekçiden aldığım yediveren cinsi çilek de az da olsa büyüdü. Ancak onun çilekleri daha iri ve yassımsı. Fotoğraf yüklemede sıkıntı var nedense.
531147
531148
@Muda, ilkbaharda ekmeyi planladığım pek çok çiçek, sebze var. Bunları aradan çıkarayım dedim. Önümüzdeki haftalarda dört çeşit sedum var onların ekimine başlayacağım nasipse. Uyarsa ve zaman kalırsa ilkbaharda da ekeriz.
Sayın TCM; Ekeceğiniz tohumların tamamını aynı zamanda ekmemeniz çok iyi olur. Tohumların çimlenirken veya çimlendikten sonra başına bir şey gelip ölürlerse yeniden bulmak sorun olabiliyor.
Farklı zamanlarda ekilen tohumlar sonunda çiçeklenme veya ürün verme zamanı da uzatılabiliyor.
Haklısınız @ Muda, öğrenicez :)
11.01.2015 yayladan kar manzaraları...
Öndeki ayak izleri kimin ki?
Bu resimdeki dinginlik, sessizlik, huzur ve beyazlık üzerine tonlarca hayal kurulup, şiirler-hikayeler yazılabilir. Ne zaman kar görsem Hakan Peker in bu şarkısı aklıma gelirdi. Günahlar - Hakan Peker - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=HONgMYpolsw)
Ancak köprünün altından sular geçip yaş biraz ilerleyince hayallerin yerini gerçekler alıyor. Yolda giderken araba yolda kayar mı diye düşünüyorsun. Bahçeyi görünce de acaba çatı akmış mıdır, içeri su almış mıdır, su saati donmuş mudur, çiçekler, sarımsaklar sağ kalmış mıdır diye...
Sarımsakların hali böyle, iki haftadır karın altındalar. Karın altından çıkmayı başaranların ise toprak üzerindeki kısımları hafiften yamulmuş. Şimdi bunlar öldü mü, ölecek mi, yoksa numara mı yapıyorlar. Ölecek olsalar bu mevsimde dikilmezler di herhalde. Bilen varsa söylesin.
Demiştim ki araştırırken forumda bu yazıyı buldum. Numaracılar siziii...
ben saksıda sarımsak yetiştirmiştim. çok sıkıntısız büyümüşlerdi.
ben eylül gibi ekmiştim, kışın toprakta kaldılar, üzerlerine kar yağdı, o dimdik yeşil kısımlar bana mısın demedi bile. mart nisan gibi de üst kısımlar hafiften sararmaya başlayında çıkarmıştım topraktan. çok güzellerdi. evdeki sarımsağınızdan koparacağınız birkaç diş ile yapabilrsiniz. bu ay yine ekmeyi planlıyorum, bu sefer yazı toprakta geçirecekler
İsmail Kuzucu
19-01-2015, 15:46
Havalar biraz ısınsın hemen harekete geçerler. Bizim daha önce ekmiştik, bayağı toparladılar.
Gelelim sedumlara. Yukarıda vardı ya (http://www.agaclar.net/forum/1343821-post273.htm) iki tane. Biri sağlam sarışın olanı (sedum rupestre angelina), diğerinden ise toprağın üzerinde birşey kalmamış. Hani soğuğa dayanıklıydı bu arkadaş... Bakalım baharda yeşerecek mi?
533767
Menekşeler de ölmedi ama yatalak kaldılar.
533768
Kekikler muhteşem. Komşusu allysum (ballıca) lar ölünce sanki onların yerini ele geçirmeye çalışır gibi atağa kalkmışa benzerler.
533769
Uzun yıllardır bu şekilde kar yağışı olmamıştı. Muhtemelen kar altında kalan bitkiler için iyi olacak. Bir kısım kayıplarımız olsa da. Sedum palmeriyi ben bir saksısını dışarıya çıkarmıştım. Çiçek açmaya çalışıyordu. Soğuklardan etkilendiler. Daha her şey belli değil. Sizinkilerin sıkıntısı tam olarak köklenmemiş olmalarından kaynaklanabilir.
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/29240.htm ve
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/26568.htm 5. mesajda olduğu gibi üst kısımlar tamamen ölüp alttan filizleri görülüyor.
Sedum palmerinin bu şekilde olup olmadığını bu yıl görmüş olacağım. Diğer çeşitler geçen yıl bahçede kışı geçirmişlerdi. Bu yıl biraz daha sert ve karlı bir kış geçiriyorlar. O kadar karın altında muhtemelen ezilmişlerdir.
http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-kaktus-ve-sukulentleri/33025-3.htm 77 nolu mesajdan itibaren daha önceki kışı bahçede geçiren sukulentler. Bizim burada 1250 rakımda olduğuna göre başka yerde de olurlar muhtemelen.
Sarımsakları ben de önce ilkbaharda ekildiklerini düşünüyordum. Daha sonra komşumun uyarısı ile son anda ektim. Normal şekilde büyük olmasını istiyorsanız sonbaharda ekmek ve fazla sulamamak gerekiyormuş. Ben mümkün olduğu kadar iri dişli sarımsaklardan ekmeye çalıştım. Yanmış hayvan gübresi üzerlerine serptim. İlkbaharda ekilenler tek iri diş oluyor.
Ben kekik buldukça eklemeye çalışıyorum. Damlama sulama sıralarına ektiğim bitkilerin arasına çeşitli fesleğenler ile birlikte kekik de dikmiştim. Çok güzel büyümüşler. Limon kokulu kekik oldukları için onları indiğim merdiven benzeri yerin yanına diktim. Oldukça fazla sayıda kekik oldu. Gelecek yıl muhtemelen o bölgeyi kaplarlar. Normal doğal kekik olan yerlerden geçtiğim zaman nefis kokuları oluyor. Limon kokulu kekik daha güzel farklı kokuyor. Sularken bile kokusu geliyor. Çoğaltmak için bel ile toprağı ile kaldırıp beğendiğiniz yere aralarında biraz mesafe bırakarak dikin isterseniz.
@ Muda, sedumlarınız pek güzel, daha önce de bakmıştım. Amacım bu ve benzeri sedumlarla bahçenin ön tarafını (üst resimde demirlerin önünü) tamamen kaplamak.
78. mesajdaki sedum benim alta eklediğim seduma benziyor ancak sanırım aynısı değil. Benimkinin ismini biliyor musunuz? Bunu bir arkadaşta gördüm, eğer kışa dayanıyorsa kollarını kesip yukarı götüreyim.
Sarımsak ile benim de bulduğum bilgiler aynı. Ne kadar iri diş ve fazla sık dikmeme o kadar iri sarımsak demek. Toprak üstü yeterli büyüklüğe ulaştığında (sanırım birkaç ay sonra) çiğneyip gücün baş kısma gitmesini de öneriyorlar.
Yukarıdaki arkadaş sedum değilmiş... @A_NOMAD dan öğrendik sağolsun..
Sedum değil bu, crassula lycopodioides :)
Bahçedeki delikler çoğalmaya başladı. Köstebek veya tarla faresi, ama hangisi. İnternette görsellere bakınca ikisine de benziyor. İki grup deliğin biri evin girişinin hemen yanında, merdivenin altına doğru ilerliyor ve geçen sene hemen yakınlarında birkaç kez fare görmüştüm. Köstebeğin evin bu kadar yakınında işi olmaz herhalde. Sabah köyden gelen bir hastama fotoğrafları gösterdim o da fare deliği, zehir at dedi ama o da nasibini alsın ne kadar yiyecek ki dediğimde "meyve ağaçlarının kökünü yer bir tane bırakmaz" deyince gözüm korktu.
Haftasonu (25.01.2015) hava yukarıda oldukça soğuktu, fazla oyalanamadık. Deneme amaçlı (yöntemi bulmak için) fotoğraftaki gibi yaklaşık 3x1,5 m. lik yerde uğraştık. Birincil amacımız bahar yabani otlarla uğraşmamak. Toprağı aşırı soğuktan korumak, solucanların nispeten daha sıcak ve nemli yere hücumunu sağlamak vs. Aslında bahçenin bir kenarında duran tavuk gübresinden karıştırıp üzerini örtsek daha iyiydi ama, bir dahakine öyle yapalım artık. Malç naylonu bulamadım, bu daha kalın bir tarafı siyah bir tarafı yeşil bir naylon, yeşil renk estetik olarak ta fena durmuyor.
Fare deliği. Köstebek çıktığı yerde toprak biriktiriyor. Küçük toprak tepeleri varsa köstebektir.
Önceki sayfada plastik kaplara ekip fazla başarılı olamadığım aubrietaların fazla gelenlerini bu kez 104 lü viyollere 01.02.2015 tarihinde tek tek ektim, artan tohumları da arkadaşlarının yanına ekleyince kimi tohumlar çift ekilmiş oldu. Perlit, torf, cocopeat karışımı ilk kez uyguladım, bakalım nasıl olacak.
Dün akşam da 'sedum ussuriense' leri ektim, 100 tane... sedum tohumu, sedum ochroleucum | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sedum-ussuriense-tohumu-kizil-fener-odullu-varyete,PR-4675.html)
Üç çeşit daha sedum var, bakalım onlara ne zaman sıra gelecek.
Üstteki aubrietayı naylonun içine koymuştum. Bu ikisini yanyana getirince üzerine cam koydum artık. Soldaki sedum...
535781
Bu da yakın plan. Tohumları ekmeden yakın plan çeksem iyiydi. Özellikle zengarden in 'hazır ekim için kum gönderiyoruz' daki kumları görseniz hayret ederdiniz herhalde. Birer çimdik tohumların içine koymuşlar.
535782
Aralık sonunda ektiğimiz aubrietaların son hali. Geçen gün büyük kaplardakini toplu halde çimlenen tohumları tek tek veya çifterli olarak plastik bardaklara geçirdik. En çok çimlenen (sağdaki) büyük kap kaldı ki onu da en kısa zamanda halletmek lazım. Önce geniş kaplara ekim yapmak başlangıçta rahat oluyor ancak daha sonraki aktarmalar zahmetli. O yüzden son aubrietalar ile sedum tohumlarını direk tekli viyollere ektim, soğuğa da dayanıklı oldukları içim viyolün içinde kök salıp büyüdüklerinde tekrar büyük yere aktarmadan toprağa geçirebileceğim.
Bu ufaklığı Bayındır da yol kenarındaki çiçekçilerden aldım. 40 lı viyollerde satılıyor ve 5 tl. sadece. Kökünün tanesi 12 kuruş :) Tohumunu al, viyolü al, torfu al, perliti al karıştır ek, sula, bak, stres ol vs.vs. Adını bulmuştum ama unuttum. Soğuklarda sorun yok, yazın çiçekleniyor. Şimdilik apartmanın bahçesine küçük mavi ladinin altına koydum. Bir kaç haftaya yaylaya konumlandırırım nasip olursa. Böyle bir viyolde çatıda tırnak çiçeği var...
2014 ün 10. ayından kalan sorular. Kendi sayfama da aktaracaktım unutmuşum.
http://www.agaclar.net/forum/1323200-post794.htm
Yayladaki ortancaların uçlarından 10 gün kadar önce çelikler kestim ve bir gün sonra onları içerisine bire bir ince mil ve samra toprağı karıştırdığım plastik bardakların içine diktim. Ortancaların yaprakların uç kısımları ile ortadaki sürgünlerini keserek diktim. Şu an çatıda akvaryumun içerisinde duruyor. Havalar iyi olduğu için akvaryumun ağzını kapamadım. Bir arkadaş ortancaların yaprakları döküldükten sonra yapsaydın daha iyiydi dedi. Diğeri bahar başında yapsaydın dedi. Köklendiriciye batırmana gerek yok bir hafta sonra ben sana hümik asit (muhtemelen bunu kastetti) vereyim yukarıdan püskürt dedi. İnternetten bulduğum bilgilere göre zamanlama ve yaptığım işlem doğru. Siz ne dersiniz?
Ekım, kasım aylarında gul ve ortanca celıklemelerı yapılabılır fakat bıtkı dınlenme donemıne gırdıgı ıcın koklenme 15 gunde degılde 90 gunde olur. Baska bır yonu yok yanı, hepsının tutması dılegıyle :) Gece sıcaklıkları düşük olduğu için en az 1-1,5 ay geçmeli. Kasım ayı gibi tekrar alabilirsiniz. En iyi zaman bence şubat ve mart ayları, köklenme bu zamanlarda daha hızlı oluyor.
Köklenme olduğu zaman bitki gelişimi hızlanmaya ve su tüketimi artmaya başlıyor. Özellikle genç filizler 1-2 gün içinde gözle görülür şekilde uzuyor. Diktiğiniz çelikleri mart ayına kadar koruyun, hiç ummadığınız çelik bile tutabilir.
Aubrietaları çimlendikleri yerden plastik bardaklara aktarma işlemini sonunda dün gece tamamlayabildim. Bu grubun bardaklarında cocopeat & perlit karışımı var. Resimlerini daha sonra ekleyebileceğim fideler oldukça elastik. Çek, asıl, eğ-bük kırılmıyor kopmuyor. Tabi ekildikleri ve dikildikleri yerde de ayakta duramayıp yıkılacak yer arıyorlar. Viyolde renk farklılığından da anlaşılıyor, kimi gözlere cocopeat koydum, torftan farkı sanki daha çabuk kuruyor gibi.
537129
Alttaki resim 10 gün önce ekilen son aubrieta tohumları. Çimlenme oranı % 30 larda, ancak sonradan da bir bu kadar çıkabilir diye düşünüyorum. Sedum ussuriense lerin çimlenme oranı ise % 20 bile değil henüz. Sedumların resmi pek iyi çıkmayınca buraya aktarmadım.
Bugün yayladaydık. Ağaçları biraz budadım, biraz diyorum daha budamaya korktum yanlış bir şeye yaparım diye. Bolca fotoğraf çektim burada bir bilene soralım, yardım eden olmazsa kayınpeder gerisini hallader kendi biliğince artık. Adam iki hafta önce "bir gittiğimizde budayalım" diyordu, az önce ağaçları kestik biraz deyince "daha soğuklar var, keşke bir ay sonra yapsaydınız, kestiğiniz yerler soğuktan zarar görmezse iyi" dedi :D Öldürecek bu adam beni ...
Bayındırdan aldığımız iki 'kartopu' nun birini önceki haftalarda yukarı dikmiş, birini de ne olur ne olmaz diye balkona almıştık. Yukarıdaki neredeyse bir aydır sorunsuzca adına yakışır biçimde kartopu oynuyor. Bundan cesaretle arkadaşını da bahçenin farklı bir köşesine konumlandırdık.
Bahçenin her tarafı yine bembeyaz. Kimi yerlerde iki karışı geçkin kar var. Bu sene yağmur-kar kış kışlığını gösterdi. Evin dış duvarlarındaki boyalarda çok az da olsa dökülmeler olmuş.
Bahçenizi baştan sona inceledim emeğinize sağlık eksik bilgilerimi sizin detaylı anlatımlarınızla pekiştirme fırsatı buldum selamlar
Bahçenizi baştan sona inceledim emeğinize sağlık eksik bilgilerimi sizin detaylı anlatımlarınızla pekiştirme fırsatı buldum selamlar
Forumdaki ilk mesajınızı bahçeme yazmanız beni mutlu etti...
Üstte bahsettiğim aubrieta fidelerinin fotoğraflarını sabah çektim ve ekliyeyim. Yazdığım gibi 'yıkılmadım ayaktayım' pozisyonu yok. Sürünerek ilerliyorlar.
537225
537226
537227
Bu da viyolünden taşıma esnasında koparak düşmüş sedumlar.
537228
Geçen sene yaptıklarıma bakınca;
Hercai menekşe, ekinezya, bracyhcome ve lupinler için zaman gelmiş de geçiyor bile. Bir an önce çalışmalara başlamalı. Lupin ekmeyi düşünmüyorum bu sene. Direk toprağa olabilir. Brachycome ekimi de şimdilik ikinci planda. Geçen sene hayran kaldığımız hercai menekşe ile büyütmeyi başaramadığımız ekinezyalara başlayalım hafta içinde. Bir yılı geçkin tecrübemiz var artık, inşallah bu sene daha iyi olur. ;)
Nasip olursa viyol yerine tekli plastik bardaklara ekim yapayım. Nemlendirmesi, bakımı, takibi daha kolay oluyor.
http://www.agaclar.net/forum/1253350-post232.htm
http://www.agaclar.net/forum/1249149-post93.htm
http://www.agaclar.net/forum/1251737-post6.htm
http://www.agaclar.net/forum/1252376-post146.htm
Dün yayladaydık. İsmail Beyin müjdesini verdiği ( http://www.agaclar.net/forum/1358102-post902.htm ) cemre bizim yaylaya düşmemiş daha. Şöyle bir bahçede gezindik, komşudan bir kaç ortancanın dal uçlarından çelik yapmak için kestik mi desem, çaldık mı desem, budadık mı desem...Bizim bahçedeki karlar epey erimiş, o yüzden yine komşunun bahçesine girerek 'kar helvası' yapmak için kar aşırdık. [biraraya geldiğimizde çaldıklarımızı söylersek sorun olmaz herhalde :)]
Biraz pekmez ve vişne reçelinin suyuyla şifa niyetine karları erittik...
Geçen sene küçük birer kök olarak başka bir yayla köyünden çevrede bulduğumuz geniş yapraklara sararak getirdiğimiz kokulu bitkinin adını @aleydi sayesinde öğrenmiştik; Santolina chamaecyparis... Bitkide hiç bir bozulma yok, şu an dinlenme pozisyonunda olmalı. Muhtemelen bir kaç aya kadar atağa geçer...
538205
Buncağız, bir ay kadar önce diktiğimiz kartopu,
538204
Bu da geçen hafta diktiğimiz (net seçilmese de demirlerin yanında)
538206
Sn TCM Bende tohum takastan gelen ve kendi aldğım çiçek tohumlarının büyük bir kısmını ektim .3_4 Günde hemen hemen hepsi çimlendi . Ekinezya tohumunu yurt dışından getirtmiştim .8_9 gündür hiçbir belirti yok . Tohumun odunsu bir yapısı vardı . Acaba o yüzden mi geç çimleniyor . Ben tohumları suda bekletmiyorum direk torfa ekiyorum , su da bekletmem mi gerekirdi .
En çok istediğim çiçeklerdendi .Sizin tohumlar ne durumda siz 13 de ben 15 de ekmişim galiba .Umudu kesmelimiyiz sizce . Yeniden tohum almam lazım zira hepsini kullandım :)
Sn TCM Bende tohum takastan gelen ve kendi aldğım çiçek tohumlarının büyük bir kısmını ektim .3_4 Günde hemen hemen hepsi çimlendi . Ekinezya tohumunu yurt dışından getirtmiştim .8_9 gündür hiçbir belirti yok . Tohumun odunsu bir yapısı vardı . Acaba o yüzden mi geç çimleniyor . Ben tohumları suda bekletmiyorum direk torfa ekiyorum , su da bekletmem mi gerekirdi .
En çok istediğim çiçeklerdendi .Sizin tohumlar ne durumda siz 13 de ben 15 de ekmişim galiba .Umudu kesmelimiyiz sizce . Yeniden tohum almam lazım zira hepsini kullandım :)
@ aleydi, şubat ın 13 ü ama yıl 2014 . ;) Ben nasip olursa önümüzdeki günlerde ekeceğim. Geçen sene ilk ektiğim tohumlardandı ve acemiliğime geldi. Bu kez her tohumu ayrı plastik bardağa ekeceğim. Geçen sene çıkan yanlış hatırlamıyorsam 10. gün civarında çıkmıştı benim hatalarıma rağmen. İsterseniz mesajlarımın devamını bir okuyun, ekinezya sayfasında mevcut. Benim ekim esnasında nemi eksik kalmıştı sonrasında da büyütemedim. Bu sene azimliyim...
Bir gün soğuk suda bekletmek öneriliyor.
@ aleydi, şubat ın 13 ü ama yıl 2014 . ;) Ben nasip olursa önümüzdeki günlerde ekeceğim. Geçen sene ilk ektiğim tohumlardandı ve acemiliğime geldi. Bu kez her tohumu ayrı plastik bardağa ekeceğim. Geçen sene çıkan yanlış hatırlamıyorsam 10. gün civarında çıkmıştı benim hatalarıma rağmen. İsterseniz mesajlarımın devamını bir okuyun, ekinezya sayfasında mevcut. Benim ekim esnasında nemi eksik kalmıştı sonrasında da büyütemedim. Bu sene azimliyim...
Bir gün soğuk suda bekletmek öneriliyor.
Teşekkür ederim .Ekinezya sayfanızda ,ben sadece tohumların viyollere ekilip üstlerinin streçlendiği ,tek mesaj görebiliyorum .Devamını göremedim .
http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/18970-4.htm
Ekinezya sayfasındaki son mesaj bende :) Sonbaharda direk toprağa ekerim diye bırakmışım ama yine unuttuğumuz için zamanı geçirdik. Gerçi ekecek olsak çıkanı pek tanıyamayacağımız için toprağı çapalarken arada kaynardı herhalde. Bakalım dün akşam suyun içinde dolaba koydum 120 kadar tohumu. Nasip olursa bu akşam ekelim.
Akşam üç saat süren uğraş sonucu ektim ekinezyaları. 120 yi geçkin tohumun 90 kadarını tekli plastik bardaklara ektim. Kalanını uğraşamadım artık, zaten koyacak yer bulmada zorluk çektiğim için 30 kadarını ikişer ikişer ekerek tamamladım. Yer açabilmek için de aubrietaların bulunduğu viyolü dışarıdaki küçük akvaryumun içine aldım, yarıdan fazlası çimlenmemişti, dışarıda çimlensinler artık niyetleri varsa. (Resim daha sonra ekliyeyim)
Alta resimlerde de görüleceği üzere bardakları yarıya yakın cocopeat ve perlit ile sıkıştırarak doldurdum. Viyol boyutları ile düşünürsek 40-50 li viyol boyutlarının hacmine yakın oldu ve gelişim için yeterli gelecektir diye düşünüyorum. Daha fazla doldurmadım çünkü üzerini örttüğümde hava miktarı az olursa mantarlaşma sık oluyor, ayrıca malzemeden, az da olsa zamandan ve ağırlıktan da kar etmiş oldum :)
asmalıtepe
25-02-2015, 10:29
Sayın TCM , gerçekten akılcı bir tohum ekme kabı seçimi. En çok torf tasarrufu açısından iyi bir seçim. Kocaman saksı ve ya kasalara birsürü toprağı bloke edip en üstünde minicik tohumları çimlendirip şaşırtmayı beklemek ne israfmış.
Bir noktada takıldım toprak çok dipte olduğu için, çimlenen tohum ışığa uzak mı kalır acaba? Ama bundan böyle çimlendirmelerde az torf kullanacağımı biliyorum. Elinize sağlık.
@asmalıtepe, kuzeydeki pencerenin kenarında duruyor ve üzerlerinde de tasarruflu bir ampul yakıyorum. Ampul pek işe yaramaz gibi dursa da çimlenenler yönlerini ışığa çevirdiklerine göre yeterli olmasa da faydası dokunuyor gibi geliyor. Geçen sene sebzeleri bu yöntemler ekmiştim ve sorun olmamıştı. Biraz büyüyünce zaten dış ortam sıcaklıkları daha elverişli olacağı için balkona alabilirim.
Öğleyin fotoğrafladım.
Bunlar evin içinden dışarı akvaryumun içine transfer olan çoğu çimlenmemiş minik aubrietalar...
538429
538430
Bunlarda akvaryumun içinden dışarı çıkarılarak hayatın gerçekleriyle yüzleşmek durumunda kalan büyücek aubrietalar...
538431
1 numara içeride mantar olmuş, kök kenarına biraz daha torf koyup arkadaşlarından ayırdım, cezalı...
2 numara sera vazifesi gören akvaryum, kenardan el sallayan iki adet fide görünüyor.
3 numara saksının içinde geçen yıldan kalan yarım lt. lik su şişesi. İçerisine güvercin gübresi katıp su ile bekleterek sebze fidelerine vermek için kullanıyordum. İçerisinde az miktar su ile bütün kışı dışarıda geçirmiş. Yıllanmış şarap gibi ne kıymetlidir içindeki şimdi.
4 numara köklenmeyi bekleyen sedumlar.
5 numara abi aubrietalar...
Sistemimiz bu, ikinci katı yeni çıktık. Altlı üstlü 150 bardak alıyor yaklaşık. Şu an çimlenmeyi bekleyenler ekinezyalar. Tohumlar geçen yıldan kalma ve bir yıldır buzdolabında. Duble soğuk katlama oldular. Ekinezya için direk toprağa ekim daha uygunmuş ancak bu sene de kaçırdık. Elimde paketi açılmamış 110 civarı daha zengarden den alınma tohum var. Şu an onları ekmeyi düşünmüyorum. Unutmazsam bu yıl sonbaharda toprağa ekerim. Mevcutların yarısı 10 güne kadar çimlense yeter. Ha olur da brachycome lar gibi hızlı ve yoğun çimlenme olursa aşka gelip diğer paketi de açabilirim ama sanmıyorum.
Ekinezyaların çimlenme esnasında hercai menekşeler gibi fazla ışık ihtiyacı olduğunu düşünmediğim için ve yer de bulamadığımdan ikinci kata çıktım. Zamanım olsa birkaç ışık daha ekleyeceğim ama haftaya artık. Bu sistemde bardakların içinde yeterli hava kaldığı için mantar olayı az oluyor. Üzeri cam ile tamamen kapalı olduğu için iki günde bir spreyle su versem yeterli oluyor. En güzel tarafı da çimleneni daha uygun ortama alıp hem çimlenenin gelişmesine yardımcı oluyorsun hem de geride kalanlar aynı şartları sürdürdüğü için çimlenme ihtimalleri artıyor. Oysa genişçe bir kaba ekmiş olsaydım bir kaç tanesi çimlendiğinde üzerine açmak zorunda kalacaktım ve çimlenme oranı düşecekti.
Ben de plastik bardak almıştım . ilk önce tohumları ekmek için . Sonra streçle kapatmak zor olur diye vazgeçtim . Camı da düşündüm ,bardaklar camı taşıyamazlar diye vazgeçmiştim . Siz ikinci katı çıkmışsınız :) .
Kapalı plastik kapların avantajı , nemi hiç kaybetmiyor . Tohumlar çimlenene kadar hiç sulama yapmadım ve viyoller de mantar oluşmasına rağmen ,kapaklı kaplarda hiç bir mantar belirtisi olmadı.Çimlenme kaybı da yaşamadım . Ektiğim her tohum çimlendi .
Dezavantajı kapaklar açıldığında fazla yer kaplıyor .Tohum miktarını ayarlamadığınızda çok sık ve karmaşık olabiliyor . Şaşırtma yaparken bardağa göre daha zahmetli .
Bu pazar yaylaya çıkarken dolu, inerken aşırı sis, yukarıda yağmur çamur derken yanımızda bir abimizin verdiği üç nar fidanını eve gidemediğimiz için dikemedik. Kardeşimin ulaşımı iyi olan evinin bahçesine toprağa gömerek dikim işimi sonraya bıraktık.
Ve yayladan manzara...
Huzur...
Dün akşam (03.03.2015) yaklaşık 600 adet kekik tohumunu ( kekik tohumu, yayılıcı kekik tohumu, creeping thyme | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Yayilici-kekik-tohumu-creeping-thyme-limon-kokulu-cicekli,PR-661.html) ) 104 lü iki adet viyole ektim. Viyolün birine çifter diğerine üçer tohum koydum. Bir kaç sıra da tohum artınca dörderli oldu.
Torf - cocopeat ve perlit ile karıştırdım. Tohumlar zaten minik, ekmesi oldukça zor, ekim işlemi üç saatte tamamlandı. Tohumları karışımın üzerine koyunca hafifçe parmağımla bastırdım, üzerine sadece cocopeat serptim ve su püskürterek toprağa yapışmasını sağladım. Cocopeat daha ince kum gibi olduğu için tohumun üzerini daha güzel örtüyor sanki. Diğer türlü iri perlit parçalarının arasında kaybolabiliyor.
6. sınıfa giden kızımın fen derslerinin sorularına bakıyordum internetten biri soru dikkatimi çekti. Soru ve şıklar şöyle...
Tohumun çimlenmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli değildir.
a) Sıcaklık
b) Su
c) Hava
d) Işık
Doğru cevap yok diye düşünüyordum kendi adıma, tohumların çimlendirme bilgilerinde 'mutlaka ışık alacak bir yere koyun' yazıyor diye. Cevap D şıkkı. Muhtemelen tohum çatladıktan sonra ışık ihtiyacı hızla artacağı için 'çimlendirme bilgilerinde' ışığa koyun diye yazıyorlar. Üstteki tekrar hatırladığım bilgiye dayanarak viyolleri kapalı ahşap dolabın içine koydum. Üzerine de pamuklu ince bir örtüyü ( tülbent; bu civarda kadınların başa bağladığı yöresel bir örtü) ıslatarak örttüm. Ortam sıcaklığı 18-22 derece civarı. Sabah kalktığımda örtü kurumuştu, tekrar ıslatarak örttüm. Tohumlardan ilk çıkanları görünce örtüyü alırım.
Eskişehir 'de cocopeat almak için ,haftasonu bu tür şeyler satan bir yere gittim . Bana cocopeatin ,hindistan cevizi kabuğu rendesi olduğunu . Piyasada satılan 5_10 liralık cocopetlerin sahte olduğunu . Gerçeğini bulamayacağımı , bulsam da çok pahalı bir şey olduğunu söylediler .Siz nerden aldınız öğrenebilirmiyim .
Eskişehir 'de cocopeat almak için ,haftasonu bu tür şeyler satan bir yere gittim . Bana cocopeatin ,hindistan cevizi kabuğu rendesi olduğunu . Piyasada satılan 5_10 liralık cocopetlerin sahte olduğunu . Gerçeğini bulamayacağımı , bulsam da çok pahalı bir şey olduğunu söylediler .Siz nerden aldınız öğrenebilirmiyim .
Amaç, tohumların çimleneceği uygun ortamı bulmak. Piyasada satılanlar ile bu iş oluyorsa sahte olmasının benim için önemi yok. Hatta arkadaşın söylediğinden "gerçeği daha pahalı olur" anlamını çıkarıyorum ki, eğer öyleyse sahte olanı tercih ederim ben. Ki cocopeat tercih edilmesinin nedeni torfa göre daha iyi olması değil daha ucuz olması ve fazla yer kaplamaması (bildiğim kadarı ile) 20 liralık gerçek cocopeat alacağıma 20 liralık gerçek torf alırım :p
Cocopeat i büyüüük ve sağlam bir naylon torbanın içine koydum, ihtiyacım oldukça duyu döküp, suyu görünce şişen ve dökülen kısımları alıp etrafı kirletmeden kullanıyorum. Tipine, kokusuna (Hindistan cevizi (toz) ve çam reçinesi kokusu alıyorum) bakılırsa pek de sahte bir şeye benzemiyor.
Ben Bayındır da bir firmadan aldım (Vanlı Ticaret) Stres yapmayın, cocopeat e bence çok da gerek yok, en güzel torfun 70 lt. si 25 tl.
Amaç, tohumların çimleneceği uygun ortamı bulmak. Piyasada satılanlar ile bu iş oluyorsa sahte olmasının benim için önemi yok. Hatta arkadaşın söylediğinden "gerçeği daha pahalı olur" anlamını çıkarıyorum ki, eğer öyleyse sahte olanı tercih ederim ben. Ki cocopeat tercih edilmesinin nedeni torfa göre daha iyi olması değil daha ucuz olması ve fazla yer kaplamaması (bildiğim kadarı ile) 20 liralık gerçek cocopeat alacağıma 20 liralık gerçek torf alırım :p
Cocopeat i büyüüük ve sağlam bir naylon torbanın içine koydum, ihtiyacım oldukça duyu döküp, suyu görünce şişen ve dökülen kısımları alıp etrafı kirletmeden kullanıyorum. Tipine, kokusuna (Hindistan cevizi (toz) ve çam reçinesi kokusu alıyorum) bakılırsa pek de sahte bir şeye benzemiyor.
Ben Bayındır da bir firmadan aldım (Vanlı Ticaret) Stres yapmayın, cocopeat e bence çok da gerek yok, en güzel torfun 70 lt. si 25 tl.
Anladım , ben torftan daha iyi bir malzeme diye düşündüm .Çimlenme de sorun yaşamıyorum fakat sonra ki gelişimleri için faydalı olur mu diye düşünmüştüm .Torf çok çabuk kuruyor .Çok minik çiçek fidelerini çay kaşığıyla suluyorum . Yine de zarar görüyorlar .
Satıcı bana çok özel bir şeymiş gibi bahsetti .İyi deseniz ne kadar olsa da düşünmüycektim .Çünkü o kadar çok emek ve zaman harcıyoruz .teşekkür ederim .
Kurumaması için perlit eklersiniz torfun içine yeterli olur. Sulama zaman aralığını arttırmış olursunuz. Buradaki fidancıların perlit bildiği yok. Nem tutması için inşaatta kullanılan ince sıvalık mil kullanıyorlar.muhtemel daha hesaplı oluyordur.
Dün akşam (05.03.2015 - geçen seneye göre bir hafta gecikmeli oldu bu kez) hercai menekşelerin ekimiyle uğraştım. Üç saatten fazla sürdü. 90 kadar plastik küçük boy bardağın altını ince bir bıçak yardımıyla yuvarlayarak deldim. Belki tam ortada su göllenmez de kenarlarında kalırsa diye her iki kenarını da bıçağı sokarak ince bir yarık açtım. Sadece cocopeat ve perlit ile içini yarıdan fazla doldurdum, fazla bastırmadan üzerine her bardağa üçer tane gelecek şekilde hercai menekşe tohumlarını ektim, üzerine de sadece cocopeat serperek spreyle suladım. Toplamda 300 e yakın tohum ekmiş oldum.
Menekşeleri ekmek için ayrı bir sistem kullandım. Genelde manavların kullandığı kenarları kafes gibi ince plastikten yapılmış, altı tamamen kapalı yaklaşık 45 x 70 cm. lik ölçülerdeki kapların delikli yerlerini streç naylonla birkaç tur dolanarak kapadım. Tabana 30 bardak aldı, üzerine ince bir cam-plastik-röntgen filmi koyarak bir sıra daha bardak yerleştirdim ve kutunun üzerini kalın naylonla kapadım. Bunun gibi iki tane daha kutu var. Üstten geçmeli olduğu için kullanımı kolay, üç kapta toplam 180 plastik bardak yeterli havalanma da sağlanarak, etraf kirletilmeden çimlendirilme sağlanmış oluyor. (İnşallah olacak).
Bir üstte kekikleri çimlendirmek için viyolleri içine koyduğum ekmek kasası ise daha geniş ve yüksek. 104 lü viyolü içine rahat alıyor.
10 gün önce ektiğim ekinezyalardan hala ses yok. Geçen sene dokuzuncu günde topraktan çıkanlar olmuştu. Sanırım bu defteri kapatacağız...
Bence ekinezyalardan umudunuzu bu kadar çabuk kesmeyin .benim selluka , kardinal sarmaşığı , afrika zambağı 16 günden sonra çimlendiler .Bugün 20.gün tohumlar patladı ama hala toprağın yüzeyine çıkamadılar .Bazı tohumlar inatcı olabiliryor .İlk ektiğim haseki küpelileri 6-7 günde çıktı .ikinci ektiğim daha sağlıklı gözüküyordu ,16 günde çıktı .
30 a yakın tür ektim .Bir tek ekinezyalar kaldı ektiklerimden çimlenmeyen . Ben Çin 'den getirtimiştim tohumları eski olabilir diye düşündüm . Gerçi diğer çiçek tohumları, hepsi çok verimli olmasa da çimlendiler .
Benim de ekinazyalarla ilgili sıkıntım var. Benim tohumların büyük kısmı buzdolabındalar. Soğuk katlama isteyen tohumların çimlenmelerini sağlamak için gerekli olduğu için nerede ise hepsini koydum. Elimdeki ekinezya tohumları taze değil. Ancak çıkmalarını umut ediyorum. Umarım hepimizin tohumları çıkarlar.
Tohumları soğuk katlamaya tabi tuttunuz mu?
Dün kekikler topraktan çıkmaya başlamış, dört tam gün olmadı daha ekeli.
Ekinezyalardan da bir tanesi çimlenmiş. Soğuk uygulama olarak suyun içinde buzdolabında bir tam güne yakın beklettim. Bir yıldır da buzdolabında poşette duruyorlardı. Menekşelerden ses yok.
Dün (08.03.2015) yayladaydık...
Bizim işgalciler olayı abartmış, sürekli hemşehrilerini mi çağırıyorlar ne. Yakında golf oynayamayacağız bahçede. Bir kavalcı bulmalı en iyisi.
539944
539945
Sarımsaklar atakta. Aralarla üç haftaya yakın kar altında kaldılar. Sorunsuzca büyümeye devam. Havalar az daha düzelsin çapalayalım.
539946
Menekşeler kar-kış-kıyamet sonrası tek-tük kendini göstermeye başladı. Evde ekilen tohumlardan ses yok daha.
539947
Olurdu olmazdı derken bahçenin iki tarafına birer nar diktik. Yaylada hiç yok, donmasında, meyvesi olmazsa da çiçeği olsa yeter.
539948
[QUOTE=TCM;1361911]Dün (08.03.2015) yayladaydık...
Bizim işgalciler olayı abartmış, sürekli hemşehrilerini mi çağırıyorlar ne. Yakında golf oynayamayacağız bahçede. Bir kavalcı bulmalı en iyisi.
539944
539945
/QUOTE]
Benim bahçede de aynı şekilde hızlı bir şekilde ortaya çıktılar. Daha önce nerede ise hiç görmüyordum. Sağ alttaki delikte yeni faaliyet var. Toprak çıkardıkları hemen belli oluyor.
İlaç kullansam sıkıntı. Hepsini yok etmem mümkün değil. Zehirle ölenlerden yiyen doğal düşmanları da ortadan kalkacaklar.
http://www.yozgattarim.gov.tr/bilgidetay/tarla-faresi-mucadelesi
Yılanların ortaya çıkmasını bekleyeceğiz herhalde. Baykuş ve gelincik de gördüğüm kadarı ile yok.
Üç beş fare önemli değil diye düşünüyordum ancak olay pek de masum durmuyor. Öğleyin eve gittiğimde yılın 'pis' iyle karşılaştım. Kışa girmezden bembeyazdı bu kedi. Herhalde bizim bodrumda kışı geçirmiş. Anası babası hiç mi 'yalanmayı' öğretmedi buna bilmem ki.yılın 'pis' ini yukarı götüreyim desem bu havada hayatta çıkmaz farelerle mücadeleye. En iyisi deliklerin ağzına zehir koymalı mı acaba, haftada bir yukarı çıkıyoruz, bu pazar koysak haftaya kadar dışarıda bırakmazlar (linkte bugün zehri ver ertesi gün ölüleri topla yazıyor), aslında zehirli yemi alan fare yedikten sonra yuvasında ölür herhalde, ne yapmalı ki. ...Araştıralım biraz daha...
Yılın pis i...
539980
Diğer sorun 'ayrık otları'. Allah tan bahçenin her tarafında yok. Çıkar çıkar bitmiyor, tabi çıkarması da ayrı sorun.
539981
539982
Bu arada çapraz tarla satılık. Parselasyon olmadı daha. 1.000 m.kareden az arsa izni verilmiyor. Yol almaz, havaya uçmaz da iki arsa çıkarsa buradan fiyat fena değil. Yoksa şu anda çok da kelepir sayılmaz. 250 bin tl. istiyorlardı galiba son...
Komşu aranıyor ağaçlar.net sakinlerinden... :)
539983
Dün akşam (05.03.2015 - geçen seneye göre bir hafta gecikmeli oldu bu kez) hercai menekşelerin ekimiyle uğraştım. Üç saatten fazla sürdü...Sadece cocopeat ve perlit ile içini yarıdan fazla doldurdum, fazla bastırmadan üzerine her bardağa üçer tane gelecek şekilde hercai menekşe tohumlarını ektim, üzerine de sadece cocopeat serperek spreyle suladım. Toplamda 300 e yakın tohum ekmiş oldum.
...
Altı gün önce ektiğim menekşeleri sanırım tekrar ekmem gerekecek. Üzerine ektiğim cocopeatleri biraz fazla ıslatmış olmalıyım. Yeni hazırladığım ortam ile nem kaybı da olmadığı için, ince cocopeat tabakası tohumların üzerinde engel oluşturarak çıkmalarını engellemiş. 'Keçinin bilmediği ot başını ağrıtırmış' işte böyle. Üzerine torf eksem sorun olmazdı. Bundan sonra cocopeat i sadece alt kısımda kullanırım.
Bu duvardakiler ise ayın terbiyesizleri. Bir de yılın terbiyesizi vardı onun fotoğrafını çekemedim, evin bacasında çimlenmiş. Biz gözünün içine bakıyoruz çimlensinler diye, milletin tohumu duvarda bacada çimlenip büyüyor, bizimkinde tık yok...
Eşimle birlikte menekşeleri düzelttik dün akşam. Çimlenmiş, kök salmış, şişmiş tohumları (yani adam olacakları) ikişerli - üçerli aynı bardaklara aldık. Hiç kıpırtı olmayanları üçte iki çoğunluğa ise bu kez torf kullanarak tekrar tohum ektik.
Üstteki resim iki haftada bir gezici hizmet vermek için gittiğim köyden. Alttaki dere de aynı yerden. En güzel ses; insanın kendi parasını başkası sayarken çıkan sesmiş ama soğuk, hafiften yağmurlu, sisli bir kış gününde çağlayan derenin sesinden daha güzel olamaz herhalde.
Köy civarı bizim bölgenin serası gibi. Dağların arasında, don pek olmaz. Maydanoz, tere, roka vs. ihtiyacının çoğu bu bölgeden karşılanır bu sebeple. Önüne baraj yapılıyor içme suyu, sulama amaçlı. Birkaç seneye bu yerler sular altında kalacak, yüzlerce zeytin ağacı, verimli tarlalar, anılar, anıtlar vs.vs. İyi mi olacak kötü mü zaman gösterecek...
http://youtu.be/6nwpAjFSO8I
Aubrietaların son hali, kimisinin sanırım suyu fazla geldiği için rengi açıldı, sarardı. Üç-dört tanesini elime alıp altına kuru torf koydum.
540669
Geçen sene kadife çiçeklerini getiren ablamız bu sene kasımpatı çelikleri getirmiş sağolsun. Bir kaç dahlia (sarı-kırmızı olduğunu söyledi) yumrusu ile zambak da getirmiş. Çeliklerin küçük olanlarını bardaklara, büyükleri siyah poşetlere diktim.
540670
Yukarıda bahsettiğim sistem bu. Üst üste üç manav selesi (şu an en alttaki boş) etrafı streç film ile çevrilmiş. Nemi çok iyi muhafaza etti, öyle ki ilk ekilen menekşeler toprağı delemediği için yeni tohumları toprakla buluşturduk.
540675
Çıkmayı beceren menekşeleri ise daha derin ve geniş ayrı bir seleye koyup BİM den 9,5 tl ye aldığım sanırım 8 w tek LED ampul aydınlatıyorum. (LED ampuller fena değil ihtiyacı olan eve alıp kullanabilir, 10 m. kareye yeter beyaz ışık olanı)
540671
540672
Evin çatısındaki ortanca fidelerinin son hali. Çoğu 1 m. lik akvaryumun içerisinde. Sadece ön tarafta küçük bir açıklık harici kapalı. Bugüne kadar herhangi bir sorun yoktu. Az miktarda da merdiven boşluğunda. Ancak alttaki resimlerde bir araya koyduğum akvaryumun içerisindeki 10 tane fidenin yaprakları buruşmuş, pörsümüş. Hava almadığından mı acaba diye dışarıya koydum grup halinde bozulanları. Fideleri dikerken toprağı epey sıkıştırıyordum belki ondan olabilir diye düşünüyorum. Suyun az veya fazla gelme ihtimali pek yok aslında ama bakalım artık ne olacak...
Aubrettalar nasıl büyümüş . Benim çiçek fidelerim 1 aylık hala çok küçükler . İklim farkı mı etkiliyor bu kadarBen bir yerde hata yapıyorum galiba :) . Özel besin vs veriyormusunuz fidelere ?
Aubrettalar nasıl büyümüş . Benim çiçek fidelerim 1 aylık hala çok küçükler . İklim farkı mı etkiliyor bu kadarBen bir yerde hata yapıyorum galiba :) . Özel besin vs veriyormusunuz fidelere ?
Özel bir şey yok. Bunlar ilk tur ekilenler, ikinci tur ekilenler ufak daha. Beni ekinezyalarla sedumlar fıtık edecek. 120 tohumdan şu ana kadar çıkan ekinezya tohumu sayısı sadece üç. 100 sedumdan çimlenen ise 16-17 tane ve doğdu büyümezler, en büyüğü bir cm.
İsmail Kuzucu
14-03-2015, 19:37
Sayın TCM ortanca yapraklarında çürüme kokusu var mı?
İsmail Bey yarın bakayım kokusuna ancak çürüme olsa dış görünüşten de anlaşılır gibi geliyor. Nispeten kapalı ortam mantar oldu desem dış görünüşte susuz kalmış buruşma hariç bir sorun yok. Sorun olanlar özellikle iyi gelişmiş olanlar ve akvaryumun farklı köşelerinde tutulum var. Su sorunu olsa birden yüzde 10 tutulum olmaz üstelik toprağı iyice kurumuş olanlarda da sorun yok. İyi gelişim göstermiş çelikleri toprağa dikmek için erken herhalde. Köklerini bardak dışında görünce mi dikebiliriz.
YeniGine
14-03-2015, 23:16
Sayın TCM maşallah aubrietlarınız ne kadar güzel gelişim göstermişler, ortancalarınız ona keza çok güzeller çok. İnşallah hep birlikte çiçeklerini de görürüz. Rastgelsin, emeklerinize sağlık.
Sayın TCM ortanca yapraklarında çürüme kokusu var mı?
Az önce baktım İsmail Bey çürüme kokusu almadım çeliklerde.
Yakından foto,
Hanımla İzmir - Bayındıra gittik bugün. Gazania, bodrum papatyası, hercai menekşe, mine, alyssum vb. çiçeklerin küçük poşetteki fiyatları genelde 50 kuruş, 40 tane konduğu kasa fiyatı ise pazarlıkla 12-13-15 tl. arası değişiyor.
Sedum reflexum, tırnak çiçeği, kaz ayağı gibi sedumların 45 li viyol fiyatı 5-7,5 tl.arası. Bir yerde aşağıda ismini bilmediğim üç farklı renkteki sedumları buldum. Satıcı üçü de farklı dedi ancak bana pek öyle gelmedi. Saksısını 1 tl. den 10 saksı aldım. Forumda bir bilene danışıp cinsini öğreneyim artık.
Ortancaların saksı fiyatı büyüklüklerine göre 3-5-15 tl. Resimdeki 15 ortancayı ise 20 tl. ye aldım. Benim çatıdakilerle kıyaslayıp bu sene açacağını düşünürsek neredeyse bedava.
Daha önce dikkatimizi çekmeyen verbena çiçeğiyle tanışınca 21 küçük poşette 10 tl.ye alarak günü tamamladık. Soğuğa dayanıklı dediler ancak az önce araştırınca yarı dayanıklı olduğunu öğrendim. Hoşumuza giderse kışın üzerini örterek korumaya çalışırız artık.
Sedumlar ...
Ortancalar ...Şimdilik benim çeliklerle birlikte çatıda gölgede kalacaklar. Yayladaki arkadaşları yeşerip yaprak çıkarmaya başladıklarında bunları da toprağa dikebiliriz.
542270
542271
Verbenalar ...
542272
542273
Bayındır Türkiyenin önemli çiçek yetiştirme merkezlerinden, buna rağmen dört - beş çeşit sedum harici bu kadar yaygın çeşidi olan sedum olayını bilen eden yok. Kendi adıma daha çok çeşit bulacağımı düşünüyordum. Ancak bahçelerde sık gördüğümüz pek çok çeşitte uğraşıp, emek-vakit-nakit harcamaktansa (bunları daha özel türlerde harcamak kaydıyla) buralardan alıp geçmekte fayda var.
[QUOTE=TCM;1365075]Hanımla İzmir - Bayındıra gittik bugün. Gazania, bodrum papatyası, hercai menekşe, mine, alyssum vb. çiçeklerin küçük poşetteki fiyatları genelde 50 kuruş, 40 tane konduğu kasa fiyatı ise pazarlıkla 12-13-15 tl. arası değişiyor.
Sedum reflexum, tırnak çiçeği, kaz ayağı gibi sedumların 45 li viyol fiyatı 5-7,5 tl.arası. Bir yerde aşağıda ismini bilmediğim üç farklı renkteki sedumları buldum. Satıcı üçü de farklı dedi ancak bana pek öyle gelmedi. Saksısını 1 tl. den 10 saksı aldım. Forumda bir bilene danışıp cinsini öğreneyim artık.
Ortancaların saksı fiyatı büyüklüklerine göre 3-5-15 tl. Resimdeki 15 ortancayı ise 20 tl. ye aldım. Benim çatıdakilerle kıyaslayıp bu sene açacağını düşünürsek neredeyse bedava.
Daha önce dikkatimizi çekmeyen verbena çiçeğiyle tanışınca 21 küçük poşette 10 tl.ye alarak günü tamamladık. Soğuğa dayanıklı dediler ancak az önce araştırınca yarı dayanıklı olduğunu öğrendim. Hoşumuza giderse kışın üzerini örterek korumaya çalışırız artık.
Sera , ledler ,toprak , gübreler ,tohumlar , kaplar vs derken toplamda 250 _300 tl sadece tohum yetiştirmeye harcadım . Aldığım çiçekler hariç . Çünkü tohumların bu yıla yetişmesi baya zor olacak gibi ,çok minikler .Tohumların hepsinin çimlenip büyüyceklerinin garantiside yok :) . Bu fiyatlara bahçenin her köşesini çiçek doldura bilirmişim :) Bizde bir tek ortancanın fiyatı 25 tl :) Şanslısınız :) .
Hanımla İzmir - Bayındıra gittik bugün. Gazania, bodrum papatyası, hercai menekşe, mine, alyssum vb. çiçeklerin küçük poşetteki fiyatları genelde 50 kuruş, 40 tane konduğu kasa fiyatı ise pazarlıkla 12-13-15 tl. arası değişiyor.
Sedum reflexum, tırnak çiçeği, kaz ayağı gibi sedumların 45 li viyol fiyatı 5-7,5 tl.arası. Bir yerde aşağıda ismini bilmediğim üç farklı renkteki sedumları buldum. Satıcı üçü de farklı dedi ancak bana pek öyle gelmedi. Saksısını 1 tl. den 10 saksı aldım. Forumda bir bilene danışıp cinsini öğreneyim artık.
Sedumlar ...
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/16349.htm
Üç renklisini göremedim. Var ise.
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/16379.htm
Yeşiller kışın kırmızılaşıyor. Ancak tamamen kırmızı olan da olabilir.
sedum spurium voodoo
Pazar günü (29.03.2015) yayladaydık. Budaması kalan ağaçları tamamladık ve tamamını bordo bulamacı ile ilaçladık. Bir çıplak kök bodur kırmızı iri erik (10 tl.) altı yaşında poşetli aşılı kivi (20 tl. bir çift geçen sene dikmiştik) ve yıllardır unuttuğumuz poşetli fındık fidanını (10 tl.) da sonunda bahçemize misafir ettik.
544150
@Muda nın ismini söylediği sedum spuriumların altı tanesini bahçenin girişinde sağ tarafta kalan leylandilerin yanındaki hafif eğimli alana diktik. Mevcut bir kayanın yanına birkaç tane de biz ekleyerek kaya bahçesi havası yaratalım dedik. Şimdilik pek hoş olmasa da zaman herşeyin ilacı :)
544147
544148
544149
Bugün tekrar çıktım yukarı. Bir çuval biçilmiş çim bulmuştum, onu yayladaki odun talaşı ile birleştirip toprağa gömeyim diye. Evde viyolle birkaç ay önce aldığım sedum reflexumları da aldım, sedum spuriumların kalanları ile birlikte vakit kalırsa dikerim diye. İki günde yağan yağmur yolları çok bozmuş, arabayla evin önüne kadar gidemedim, çuvalı da sırtlayıp götüremedim, yol kenarında komşunun bahçesine bıraktım, pazar günü gittiğimizde eğer hala sağlam kalırsa alır toprağa gömerim. Bir haftada çürür veya bozulursa işer yarar mı bakalım.
Kalan sedum spuriumları, refleksumların ise sadece bir viyolünü dikebildim. Refleksumların kimi fazla yağmurdan köklerinden kararmaya başlamış. 45 göz birbiri içine giren kolları ile dikmek kolay olmadı, pek çok dal koptu, onları da geri getirdim, torfun üzerine koyayım da köklensin.
Bu kez ayrıntılı resimleri çektim, peyzaj açısından önerisi olan varsa alabilirim.
Bunlar da uzaktan görünüm.
loveforlife
31-03-2015, 20:55
@Muda nın ismini söylediği sedum spuriumların altı tanesini bahçenin girişinde sağ tarafta kalan leylandilerin yanındaki hafif eğimli alana diktik. Mevcut bir kayanın yanına birkaç tane de biz ekleyerek kaya bahçesi havası yaratalım dedik. Şimdilik pek hoş olmasa da zaman her şeyin ilacı :)
Sevgili TCM,
Bence de zaman içinde çok daha güzel olacaklardır... Benim naçizane birkaç önerim daha olacak. Sarıkız (Lysimachia nummularia) (http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/15586.htm) ve yazkarı, farekulağı (cerastium tomentosum) (http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-ve-yayilicilar/16357.htm) soğuklardan etkilenmeyen ve kolaylıkla yayılan türler olarak bahçenize güzellik katacaktır. Ben lysimachianın sarı sarı çiçeklerini de, yaz karının o harika gri rengini de çok seviyorum. Bir bahçem olsa kesinlikle bahçemde yer verirdim... Benimkiler ancak saksıda gösteriyor kendilerini...
544184
544183
Bugün tekrar çıktım yukarı. Bir çuval biçilmiş çim bulmuştum, onu yayladaki odun talaşı ile birleştirip toprağa gömeyim diye. Evde viyolle birkaç ay önce aldığım sedum reflexumları da aldım, sedum spuriumların kalanları ile birlikte vakit kalırsa dikerim diye. İki günde yağan yağmur yolları çok bozmuş, arabayla evin önüne kadar gidemedim, çuvalı da sırtlayıp götüremedim, yol kenarında komşunun bahçesine bıraktım, pazar günü gittiğimizde eğer hala sağlam kalırsa alır toprağa gömerim. Bir haftada çürür veya bozulursa işer yarar mı bakalım.
Kalan sedum spuriumları, refleksumların ise sadece bir viyolünü dikebildim. Refleksumların kimi fazla yağmurdan köklerinden kararmaya başlamış. 45 göz birbiri içine giren kolları ile dikmek kolay olmadı, pek çok dal koptu, onları da geri getirdim, torfun üzerine koyayım da köklensin.
Bu kez ayrıntılı resimleri çektim, peyzaj açısından önerisi olan varsa alabilirim.
Sn. TCM; Sedum refleksumları torf yerine direk toprağa dikin. İsterseniz torfla da karıştırarak daha yumuşak bir karışım elde edin. Ben gittiğim bir yerde satıcı elinde kalan sedum refleksumları sonbaharda keserek yeniden dikiyordu. Tabi kapalı sera ortamı vardı. Köklenmeme diye bir sorunları olmadığı için hepsi muhtemelen baharla birlikte bol miktarda satışa arz edilecekti. Bir kısmının üzerinde çıkmış kökleri görünüyordu.
Benim gördüğüm her ikisi de son derece dayanıklı çiçekler. Ağır toprakta sulu ortamda kalırlarsa nasıl olurlar bilemiyorum. Bende kuraklığa da dayanıklı çıktılar. Değişik renklerini bulursam edineceğim bitkiler soğuğa dayanıklı sedumlar.
Büyüdükleri zaman nasıl olabilecekleri konusunda fikir vermesi açısından bir arkadaşımızın resimlerini ekliyorum.
http://www.agaclar.net/forum/463137-post17.htm
http://www.agaclar.net/forum/464639-post18.htm
@Muda, dün akşam artan cocopeat-perlit karışımının üzerine reflexumları hafifçe toprağa bastırarak diktim mi desem bıraktım mı desem, yerleştirdim. Sabah yazınızı gördüm :) Muhtemel bir aya, olduğu kadar kökleriyle yaylaya toprağa geçiririm inşallah.
Resimde karışık dikilince pek kendilerini göstermemişler sanki. Bakalım bizimki nasıl olacak. Tohumdan yetiştirmek akıl karı değil sedumları. Ekeli ne kadar oldu, daha boyları bir cm. anca.
Merhaba, bahçeniz ve çalışmalarınız çok güzel. Kısa bir soru sormak istiyorum. Bende evimde fide yetiştirmeye çalışıyorum. Fidelerim çok cılız oluyor. Bu konuda neler yapmak daha iyi olur. Genelde sadece torf kullanıyorum. Güzel paylaşımlarınızı her zaman bekliyorum.
bahçeniz çok güzel bizde aslen ödemişliyiz gölcüğe zaman zaman geliriz geldiğimde bahçenizi ziyaret etmek isterim. oldukça profesyonel görünüyor.
serdar1984
02-04-2015, 17:37
sayın tcm ortancalarınızı çok kıskandım ben bu sene çelik bulmakta zorlandım 6 tane çelik buldum 5 tanesinin durumu iyi anlıcanız . siz bir hayli ortanca bulmuşsunuz çok sevdiğim bir çiçektir ortanca :)
Merhaba, bahçeniz ve çalışmalarınız çok güzel. Kısa bir soru sormak istiyorum. Bende evimde fide yetiştirmeye çalışıyorum. Fidelerim çok cılız oluyor. Bu konuda neler yapmak daha iyi olur. Genelde sadece torf kullanıyorum. Güzel paylaşımlarınızı her zaman bekliyorum.
@heyyamola nın birkaç gün önceki iki yazısını buraya da kopyalayayım, güzel bir yazı birkaç yerde bulunsa iyi olur.
Sulama; çimlenme gerçekleşene kadar yüzeysel, çimlenme gerçekleştikten sonra kök bölgesinin hemen altına yönelik olarak yapılmalıdır. Aynı şekilde önceleri az ve sık yapılan sulama, kökler iyice gelişince bol ve seyrek hale gelmelidir. Bardakların altı delik olduğundan sorun oluşturmaz. Yine de mümkün olduğunca az sulama yapınız.
Tam dolu olmayan bardaklarınızı, içine biraz bahçe toprağı koyduğunuz başka bir bardağa şaşırtınız. (Fideyi torfu dağıtmadan kalıbıyla çıkarıp, topraklı olan diğer bardağın üzerine yerleştirin) Çok uzamış sapların boğaz doldurmasını, toprakla değil de torfla yapınız.
Toprak ilavesi olan bardaklar, asıl yerlerine dikilene kadar besin maddesine ihtiyaç duymazlar büyük ihtimalle... Sadece torfta yetişenler için sıvı halde satılan kompoze besinlerden sulandırarak kullanabilirsiniz. (Dozajı daima düşük tutunuz) Sıvı haldeki deniz yosunu da olabilir. (1/1000 oranında) Aslında ilave besin maddesine gerek kalmayabilir de.. Buna fidelerin gelişimine bakarak karar verebilirsiniz. Fidelerin büyümesinde gündüz sıcaklıklarından ziyade gece sıcaklıkları etkilidir. Gece sıcaklıkları 12 derecenin altında olursa fidelerin gelişmeyeceğini unutmayınız.
Taşıyacağınız zamana kadar yeterince gelişmiş olacaklardır...
Çok dikkatli kullanınız. Güvercin gübresi şerbeti iki tarafı keskin kılıç gibidir. Bu aşamada tavsiye etmem. (Daha gerçek yapraklar çıkmadan önceki halini kastediyor) Ben kullanırken 1 kg gübreyi, 20 litre suda 5-6 gün ağzı kapalı bir şekilde bekletirim. Sonrasında oluşan şerbetten kullanacağım kadar süzüp, onu da tekrar 100 misli su sulandırdıktan sonra kullanırım.
İşin sulama, besleme kısmı bu. Bir de tohumlar çimlendikten, toprak üzerine çıktıktan sonraki ışık gereksinimi var, direk güneş ışığı almadan birkaç gerçek yaprak çıkana kadar bol ışık almalı, biraz büyüyünce de alıştırarak (öğle güneşi hariç) sabah-akşam güneş ışığı altına almalısınız. Benim bu forumdan öğrendiğim ve kendi uyguladığım bu...
Siz fotoğraflarla ayrıntılı bilgi verirseniz alttaki adrese daha çok yardım eden olur.
http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/23363-44.htm#post1367996
sayın tcm ortancalarınızı çok kıskandım ben bu sene çelik bulmakta zorlandım 6 tane çelik buldum 5 tanesinin durumu iyi anlıcanız . siz bir hayli ortanca bulmuşsunuz çok sevdiğim bir çiçektir ortanca :)
Ben çiçeğe benim demem toprağa dikilip çiçeğini göstermedikçe :D
Forumdan bir arkadaşa yayladan bulabilirsem çelik göndereceğim, fazla bulursam size de gönderebilirim.
serdar1984
03-04-2015, 14:25
Ben çiçeğe benim demem toprağa dikilip çiçeğini göstermedikçe :D
Forumdan bir arkadaşa yayladan bulabilirsem çelik göndereceğim, fazla bulursam size de gönderebilirim.
valla şu an fazla bulun diye dua ediyorum mübarek cuma günü :D valla bende büyük bir özlemle bekliyorum bendekilerin çiçeklerini :p fazla buldugunuzda unutmayın beni :confused::p
bahçeniz çok güzel bizde aslen ödemişliyiz gölcüğe zaman zaman geliriz geldiğimde bahçenizi ziyaret etmek isterim. oldukça profesyonel görünüyor.
Beklerim her zaman. Profesyonellik bana uzak, son derece amatörüm :)
Cumartesi eşimle Bayındır a gittik tekrar. Geç kaldığımız için çok yer dolaşamadık. Üstelik yol yapım çalışmaları sebebiyle de önceden gittiğimiz satıcıları karıştırdık ve fazladan yol giderek zaman da kaybettik. Teyzenin birinden kasası (40 tane) 10 tl. ye gazania-verbena-bodrum papatyası karışımı, tanesi 1 tl. den 3 minik poşet çim karanfili ( çim karanfil fidesi, kokulu karanfil, yayılıcı karanfil, çim karanfil | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Yogun-kokulu-alpin-karanfil-dianthus-erinaceus-alpinus,PR-1866.html) ) aldım. Aynı yerde bakınırken aşağıdaki sedumları gördüm. (sedum resimlerine bakarken denk geldi; muhtemelen sedum sediforme ) Poşeti 50 kuruş, ama bir kasa dolusu alırsan 10 tl.ye veriyim dedi. Başka bir yerde rastlamadığım için aldım. Yoksa kimi poşetler boş, her tarafa yayıldıkları için çokmuş gibi duruyordu. Garibim sedumlara satıcıların hiç biri önem göstermiyor, sıcağa-soğuğa-susuzluğa dayanıyor yayılıyor diyerek salıyorlar çayıra.
Birbiri üzerine dolanmış-karışmış alttaki örtüyü dahi delerek toprağa kök salmaya çalışmış sedumları toprağa dikmesi pek zor oluyor. Oldukça kırılgan olan kök ve dalları telef etmeden yerleştirmek imkansız. Kırılanlardan hafiften köklenmiş olanlarını toprağa sokuverdim. Köksüz olanları da aşağı getirdim. Önümüzdeki beş gün yağışlı gözüküyor, diktiğimiz yeri yükselttik muhtemelen sorun olmaz inşallah.
Yaşlı elma ağacının altında göze hoş görünmesi, yayılımının kolay olması, yağmurdan etkilenmemeleri için ufak bir tepe oluşturduk. Çevrelemesini beyaz taşlarla veya kilit taşlarıyla yaparız.
545148
545149
545150
545151
Fiyat bilgilerini arkadaşların şimdi ve ileriki dönemlerde kıyaslama yapabilmeleri için yazıyorum, umarım yanlış anlayan yoktur.
Sayfanın üst tarafında bahsettiğim sedum spurium dan dün 15 saksı daha aldım. Satıcı kapatmış gitmiş, reklam panosundaki telefonu cevap vermez, özellikle bu sedumları almak için gitmiştim zaten. Etrafta dolanırken yolun karşısındaki benzinciye gittim. Allahtan araları iyiymiş, oğlunu aradılar, ben sedumları aldım parasını benzinciye verdim ve yüzümde güller açmış bir şekilde evin yolunu tuttuk.
Leylandilerin arka tarafına, önceki ektiklerimizin aralarına ve ön taraflarını doldurduk. Normal yayılma kabiliyetlerine bakarsak bu sezon komple eğimli alanı doldurmaları lazım diye düşünüyorum.
Bu sedumlar istediğim gibi yayılırsa seneye bahçenin ön tarafıyla uğraşmama gerek kalmayacak. Tabi denildiği gibi soğuklara tam dayanıklı iseler. Resimleri ayrıntılı göstermemin sebebi ekimi düşünen arkadaşların kafalarında daha iyi canlandırmayı sağlayabilmek. Bir de spuriumlar muhtemelen soğukta kızarıp havalar ısınınca yeşeriyorlar. Çünkü geçen haftanın resimlerinde yaprakları daha yeşil gibiydi. Haftaya nasip olursa bakalım bugün ektiklerimiz de kızaracak mı?
Bu iki arkadaşta geçen sene bahçemizin yıldız küçükler şampiyonları;
Hercai menekşeler ve alyssumlar (ballıca)
Menekşelerden sol taraftaki iki kök birkaç haftadır kıpırdanıyorlardı, bu hafta iyice düzelmişler. Üstelik onlara sağ taraftaki beş-altı kök daha eklenmiş. Özellikle sol taraftakiler kar-yağmur-dolu-kırağı dinlemeden başları dimdik dolaştılar bütün kış. Sağdakilerin mahsun kalmasında ise suç bizdeydi. Otunu çöpünü ayıklayıp, zeminden yükseltmemiz gerekirken biz tohumlarının peşinden koştuk. Denk geldiğinde hep söylüyorum, soğuk yerde yaşıyorsanız mutlaka hercai menekşe bulundurun bahçenizde.
545160
Eşimin dikkatini çekmiş, bizim mor ballıcalar yeşermeye başlamışlar. Aslında okuduğumuz bilgilere göre kar-don-soğuk havaya belli bir dereceye kadar dayanmaları lazımdı. Önümüzdeki haftalarda ne yapacaklar merak ediyorum. Ballıcaları da mutlaka deneyin, ekimi-dikimi-bakımı son derece kolay. Ekimden itibaren en geç birbuçuk ayda çiçekleniyor. Mis gibi kokusu da bonusu...
545161
Sayfanın üst tarafında bahsettiğim sedum spurium dan dün 15 saksı daha aldım. Satıcı kapatmış gitmiş, reklam panosundaki telefonu cevap vermez, özellikle bu sedumları almak için gitmiştim zaten. Etrafta dolanırken yolun karşısındaki benzinciye gittim. Allahtan araları iyiymiş, oğlunu aradılar, ben sedumları aldım parasını benzinciye verdim ve yüzümde güller açmış bir şekilde evin yolunu tuttuk.
Leylandilerin arka tarafına, önceki ektiklerimizin aralarına ve ön taraflarını doldurduk. Normal yayılma kabiliyetlerine bakarsak bu sezon komple eğimli alanı doldurmaları lazım diye düşünüyorum.
Bu sedumlar istediğim gibi yayılırsa seneye bahçenin ön tarafıyla uğraşmama gerek kalmayacak. Tabi denildiği gibi soğuklara tam dayanıklı iseler. Resimleri ayrıntılı göstermemin sebebi ekimi düşünen arkadaşların kafalarında daha iyi canlandırmayı sağlayabilmek. Bir de spuriumlar muhtemelen soğukta kızarıp havalar ısınınca yeşeriyorlar. Çünkü geçen haftanın resimlerinde yaprakları daha yeşil gibiydi. Haftaya nasip olursa bakalım bugün ektiklerimiz de kızaracak mı?
Sedum türlerinden ektiklerinizde herhangibir sıkıntı yok. Benim burada soğuğa dayanıyorlarsa sizin orada daha kolay dayanırlar. İyi tarafları çok da kolay şekilde çoğalıyorlar. Kesip direk toprağa dikseniz bile tutuyorlar. Bende bahçeye diktiğim sedum sieboldi muhtemelen yazın yeteri kadar su veremediğim için öldü. Onu ve sedum autumn joydan bu yıl bahçeye dikeceğim. Soğuklar konusunda onlarda da problem yok. Ancak daha fazla su istiyorlar.
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/26568.htm
http://www.agaclar.net/forum/yerortucu-sukulentler/29240.htm
Yaylaya kar yağmış bugün. Diktiğimiz sedumlar ne yapıyor acep. Kırmızılara birşey olacağını sanmıyorum ama bir kısmını köksüz olarak toprağa sokuverdiğimiz sedum sediforme ? lere birşey olmamıştır inşallah. Bu sene domates-biber fidelerini boşuna yetiştiriyoruz herhalde. Bu gidişle temmuzda diker ekimde kırağıya teslim ederiz.
Tohum paylaşım etkinliğinden gelen tohumlarla birlikte geçen seneden sevdiğimiz domates tohumlarının ekim işlemine 30 mart akşamında suya koyarak başlamıştık. Alttaki resimler iki haftalık, gerçek yapraklar çıkmaya başladı.
Bunlar da ekim işlemine 09.04.2015 tarihinde başladığımız kadife-cosmos ve alyssumlar. (ballıca)
24 saatini doldurmadan erken doğum yapanlar cosmoslar oldu. 6 lt. lik saksının dibini toprak-perlit karışımı, üzerini bir parmak cocopeat ve en üstünede sadece çimlenecek tohumları koyacak kadar torf koydum.
546466
Onu alssum takip etti. Çiçeği sevdiğimiz için 11 lt. lik saksıya 1 er cm. aralıklarla 300 adet tohumu yerleştirmeye çalıştım.
546467
Ve kadifeler 6 lt. lik plastik saksıdan dış dünyaya merhaba dedi.
546468
Benim cosmos tohumu siparişlerim yurt dışından , henüz gelmedi . Bu kadar kolay çimlenebildiklerine sevindim . Kadife çiçeğini komşum kendi kaldırımına ekmişti bir kaç kök . Ertesi yıl benim bütün bahçem kadife çiçeği oldu . Çok kolay çimleniyor . Aslında direk bahçeye ekebilirdiniz. Eskişehirin soğugunda kendi çimlenebildiğine göre . pek etkilemiyor galiba . Güle güle büyütün , kolay gelsin .
@aleydi, bir önceki sene arkadaştan köklü cosmos alıp bahçeye dikmiştik. Geçen sene de eşimle birlikte bahçeyi temizler, sürerken muhtemelen kendiliğinden çıkmış olması gereken cosmosları bulmaya çalıştık ama olmadı. Dolayısıyla her tarafı otlarından temizleyip geçtik. Yani kaldırımda olsa veya bahçenin kullanılmayan bir kesiminde olsaydı biz de ellemezdik. Kadifeler de aynı şekilde. Bu sene kadifeleri bahçe plakalarının (fayans) bittiği yerlere sırayla sınır oluşturacak şekilde ekmeyi planlıyoruz. Cosmosları da geçen seneki yerinden farklı bir yerde ve daha yoğun görmeyi istediğimiz için evde çimlendirdik.
Sizin kaya bahçesi için de; en altta taşlarla çevirdiğiniz yerden zirveye çıkarken iki-üç karış üstteki yeri de aynı taşlarla çevirin; en üste bulduğunuz soğuğa dayanıklı sedum cinsinden iki kucak, orta kısma nispeten daha az yayılan ama bulunduğu yeri dolduracak (bu sene aubrietayı deneyeceğim ben de, ortaya yakışır mı bilmem) en alta da alyssumlar. Bir değerlendirin, geçen dolaşırken evin bahçesinde gördüm, güzel olmuş ama seyredenleri sıkmaması için tepeyi biraz geniş tutmak gerekecek yoksa sizinki gibi tek halka yetecektir.
Üstteki üç silahşörün iki gün sonraki halleri; değişim özellikle cosmoslarda hızlı olmuş di mi?
Sıralama aynı; cosmos-
546526
Alyssum-
546527
Ve kadife çiçeği-
546528
özlemsoylu
13-04-2015, 15:10
sayın tcm peki bunları ne zman ayıracaksınız cosmos büyüklüğünde çimlenen çiçeklerim var **** fotolarını cekip ölemi sorsam :)
YeniGine
13-04-2015, 23:50
:) Maşallah çok güzel çimlenmişler Sayın TCM.
sayın tcm peki bunları ne zman ayıracaksınız cosmos büyüklüğünde çimlenen çiçeklerim var **** fotolarını cekip ölemi sorsam :)
Şaşırtma işlemi ile ayrıntılı bilgileri bu iki sayfada bulabilirsiniz.
http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/10285.htm
http://www.agaclar.net/forum/balkon-bahceciligi/12517.htm
Huzur - dinginlik - yalınlık - doğallık... Mezarlığa gittiğimde ilk bunlar geldi aklıma. Hava kararmaya yakın, kimse yok, aslında epey kalabalığız ama...
Çok sevdiğimiz eniştemizin (amca derdik ve amcamız gibi benimseyip sevmiştik) mezarı.
Yedi ay olacak gideli. Eğer yaşasaydı yaylada çalışmalara başlardı bugünlerde. Önceki yazılarımda paylaştığım ortanca çeliklerinin çoğunu onun bahçesinden almıştım. Bir çuvalı geçkin dahlia soğanlarını da.
Muhtemelen mezarını çocukları mermerle kaplatacaklardır ancak böyle de güzel görünmesi için yaylaya dikmek için birkaç ay önce aldığım tırnak çiçeklerinin bir kısmını üzerine diktim. Baş tarafına sedumlar koydum. Ara ara geri kalanını da elimden geldiğince işlemeyi düşünüyorum.
Bakalım tırnak çiçekleri ne kadar sürede göze hoş gelecek şekilde etrafı kaplayacak.
YeniGine
16-04-2015, 23:39
:( Allah rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun inşallah... Sayın TCM ellerinize, gönlünüze sağlık. Çok güzel düşünmüşsünüz, duygulandırdınız beni. :(
Geçen hafta yağan kar sonrası hasar tespit çalışmaları yapıldı;
Yağıştan önceki günlerde dikilen, kopmuş-köksüz olanları toprağa sokuşturuverdiğimiz sedum sediformeler (muhtemel tanı) en fazla hasar görenler. Toprak yumuşak olduğu için kimi kökler yamaçlara yuvarlanmış, köksüz olanlar ise soğuk-kar sebebiyle yamulmuşlar. Pek çoğunun önümüzdeki günlerde düzeleceğini umuyorum.
547695
Sedum spuriumlar ise soğuğu görünce tamamen kızarmış. bir önceki sayfada yer alan son resimlerinde bahsetmiştim yeşil diktiğimiz spuriumların soğuk sonrası kızardığını. Bu tarafta hasar yoktu.
547696
Sedum reflexumların durumu ortada; sonradan yağmur altında çamura dikilenler sediformeler gibi. Aşağıda baktığımız iki viyol reflexumu doldurduk kalan yere ve tam denk geldi. Birkaç gün sonra sıcaklıklar sıfırın altına inecekmiş yine, bakalım artık...
547697
Tam bahçeyi ekeyim hava ısındı diyorum .Hop bir hafta sonra -1 ler . Nisanın sonu geldi korkudan ekemiyorum . Bakalım bir hafta daha bekliyeceğiz. Dilerim Mayısta soğuk olmaz . Hiç belli olmuyor havanın sağı solu :)
Üstteki yazıya ekleme yapmak isterim; kıştan üzerine ağaç kabuğu (çam) örttüğüm yer ile hemen yanındaki toprak arasında çok belirgin fark var. Ayrık otları olan yerlerde otların gelişimleri daha yavaş olmuş, toprağın çapası-dikimi daha kolay, ot sadece kabukların seyrek kaldığı yerlerde var.
Gelelim dün (19.04.2015) yapılanların devamına:
Sarımsaklar çapalandı, otları yolunda yanlışlıkla bir-iki tanesi koparıldı. Nimetin ziraatini yapmalı sırf. Ekimi-bakımı kolay, hastalığı yok. :)
547722
Tırnak çiçeğinden kalan yedi-sekiz kök (onlarda çok iştahlı değil) cevizin altına dikildi. Geçen sene bir arkadaştan aldığımız bir kök epey kol atmıştı. Bunlarda gelişirse mor çiçeklerini gösterirler. Geçen seneden kalan don-kar derken yaşam belirtisi göstermediği için yolundu. Bu sene duruma göre üzerini örterek koruma altına alınabilir. "Cevizin altında bir şey olmaz" derler, çok fazla da ışık alamayacağına göre aslında evdeki kendi üretimim aubrietaları mı dikseydim acaba?
547723
547724
Malzemesi kucağıma düşünce kompost yapımına erken başladım. Cuma günü baktım çalıştığım yerin yan tarafındaki bahçenin çimlerini kesiyorlar. Arabamın bağajında sürekli taşıdığım çuvalı verdim çöpe atacaklarına benim çuvalı doldurdular. Traktörün başındaki sordu ne yapacaksınız diye, gübre yapacağım deyince tarla yakınsa hepsini boşaltayım bahçeye dedi. :)
Marangoz arkadaşın yanına gidiyorum ayda iki kez 'iş güvenliği' ziyaretleri için. Gittiğimde sırf talaş (kimyasal madde karışmamış) bulursam atıyorum bagaja. Resimdeki geçen seneden kalma olduğu için işlenmiş talaşta mevcut.
Bir kat çimen bir kat talaş az da toprak serpiyorum aralarına. Soldaki üstü örtülü olan iki hafta önce hazırlanmıştı.
547725
Dün esas yaylaya çıkma nedenimiz 'diskaro' ile tarlayı sürmek ve gübreleri atmaktı. Kayınpeder traktörü ve ekipmanı ile işin çoğunluğunu tamamladı tek başına. Arada iki tane meyve fidanını da "sık dikmişsiniz sizin yüzünüzden oldu" diyerek halletti sağolsun :( Fidanların kenarlarını sürttürüp ot-çöp-çamurla merhem yapıp sarmış. Tavuk gübresinin içinden çıkan fareyi de küreğin tersiyle götürdü.
Bir tane el arabası almak şart oldu bu sene...
547785
Bahçemiz geçen sene hasattan çıktığı haliyle durduğu için diskaro ile her tarafı birkaç tur geçilerek nispeten düzeltildi. Daha sonra yine geçen seneden kalmış üzeri naylonla örtülü yarım traktör kadar tavuk gübresini el arabası ile bahçenin her tarafına öbekler halinde dağıttık. Bunları kayınpeder kürekle dağıttı. Gübrenin üzerine İsmail beyin önerdiği bir torba biocan pellet katı toprak düzenleyici leonarditi atıp tekrar güzelce traktörle karıştırdık. 15-20-20 kimyasal gübreyi ise ekim öncesi patoz ile sürmeden önce atalım dedi ustamız.
547786
Sürüm işlemi bitince görüntü pek güzeldi.
547787
Şeftali çiçekleri ise daha güzel. Resmin arka tarafında beli sarılmış şeftali belli belirsiz görünüyor. Birkaç gün soğuklardan sonra haftaya çiçekler ne olur bilinmez.
547788
Bunu tanıması kolay da...
549272
Resimdeki kendiliğinden çimlenen hercai menekşeyi seçebildiniz mi?
549271
Haftasonu (26.04.2015) geçen sene brachycome diktiğimiz yerlere 'verbena-yer minesi' dikelim dedik. De aralarda kendiliğinden çıkan hercai leri tanıyalım, koruyalım, taşıyalım derken tonla zaman geçti.
Menekşelerin soğuğu bu kadar seveceğini tahmin etmezdim. Buradakiler çiçek açmış evde çimlendirdiklerimiz daha yeni yapraklanıyor.
Dün (08.03.2015) yayladaydık...
Bizim işgalciler olayı abartmış, sürekli hemşehrilerini mi çağırıyorlar ne. Yakında golf oynayamayacağız bahçede. Bir kavalcı bulmalı en iyisi.
539944
539945
Benim bu konuda en çalışkan işçilerim oldu nihayet. Şimdiye kadar hiç görmemiştik. Kaya aralarında gezmedikleri yer yok. Önce birini gördük. Dün ikisini bir arada fotoğrafladım. Diğer makina ile daha iyi fotoğraflar görebilirsem çekeceğim. Yılanlar henüz tam harekete geçemedi. Geçen hafta arkadaşım bir kayanın üzerinde görmüş sadece.
549330
İsmail Kuzucu
28-04-2015, 20:48
Bereketli olsun sayın TCM. Sizin bahçede de işler çok gibi duruyor. Bu sene yazdan birden geldi bugün hava 25 dereceydi.
Leonardit ve hümik asiti herkesin kullanması gerekli. Domates serasında 3 kök, hıyar serasında ise hiç eksik çıkmadı. Toprak sıkıştırıp bitkiye zarar vermiyor artık. Var olan gübreyide bitkinin almasını sağlıyor, domatesler 4 günde 3 katı köke ulaşmıştı. (Sayfama fotoğraf eklemiştim.)
Tekrardan bereketli olsun, kolay gelsin..
Yaz geldi gibi İsmail Bey, önümüzdeki iki hafta daha sıcaklar yüksek olacak. Aşağıda ortancalar çiçek açtı açacak. Yukarıya çıkarmaya korkuyordum ancak cuma günü götürsem iyi olacak gibi. Sebze ekim-dikimi için iki-üç hafta daha var. Maydanoz-tere-roka ve taze soğanları ekebiliriz. Haftaya birkaç gün izin alıp yukarı çıkmalı en iyisi :)
Sayin tcm alisyumlari ektikten kac gun sonra disariya aldiniz ve disariya dikerken aralarinda kac santim bosluk biraktiniz? Bunun disinda alisyumlar hakkinda tecrubeleriniz ne oldu?
Biraz fazla sordum galiba ama bende bu hafta ektigim icin tecrubelerinize ihtiyacim var...
Sayin tcm alisyumlari ektikten kac gun sonra disariya aldiniz ve disariya dikerken aralarinda kac santim bosluk biraktiniz? Bunun disinda alisyumlar hakkinda tecrubeleriniz ne oldu?
Biraz fazla sordum galiba ama bende bu hafta ektigim icin tecrubelerinize ihtiyacim var...
@622ali, alyssum ların bu sene çimlendikten sonra ışığı az geldi sanırım içeride. Boyları uzadı gitti. Ben de bir hafta-10 günlükken balkonda gölge bir yere aldım. Şu an fena değil. Havanın durumuna göre sıcaklık 10-15 derece olduğu sürece rüzgarsız güneş görmeyen bir yere balkona alabilirsiniz. Yaylada geçen seneden kalan ve nasılsa sağ kalmış kimi kökler şimdiden çiçeklenmiş mesela. Dışarıya ekerken birer karış ara ile (25 cm.) dikmiştim ve tamamen doldurmuş renk ve kokusuyla mükemmel bir görüntü oluşmuştu.
Üç ay önce viyollere 'sedum ussuriense' ekmiştik ya 100 ün üzerinde; http://www.agaclar.net/forum/1353409-post288.htm
Onlar ne oldu derseniz işte buradalar;
550611
550613
Birkaç hafta öncesine kadar 15-16 tane idiler, ancak minik olanlar yavaş yavaş ortadan kalktı. Geriye yedi tek kaldı. Anlayacağınız tohumdan sedum yetiştirmek iş değil :)
Şu ana kadar ekim yaptığımız tohumlar ne hale geldi göz gezdirelim kısaca...
Domatesler...
550615
Biber ve salatalıklar...
550616
Hercai Menekşeler...
550617
Çiçeklerden...
Kadifeler...
550618
Ballıcalar...Son yağmur üstlerine gelmiş biraz yamuldular ama bellerini doğrultabilecekler mi bakalım.
550619
Cosmos fideleri...
550620
Dünden kalan fidelere devam.
Yukarıdaki cosmosların viyole alınmış olanları...
550693
Çatıdaki çoğu kıştan gelen ortancalar.
550694
Kimisi çiçek açacak kök yapmadan. Ortanca işiyle uğraşan biri "çelik alırken en üst filizi alırsan çiçek açabilir" demişti...Ancak çeliklerde fire oranı yarıya yakın. Sanırım bunda direk toprağa dikmenin zararı çok oldu. Elimdeki samralı toprağa dikivermiştim kışın, eğer milli-torf-cocopeat-perlit karışımına ekseydim fire daha az olurdu. Fazla iyi bakamadım, bazen suyu fazla bazen eksik geldi vs. vs...
550695
Çatıdaki domates biber fideleri; çoğu ortancaların boşalttığı akvaryumun içinde, rüzgardan korunaklı ve tamamen gölgede.
550696
Domatesler yakından; birkaç tanesinde beyaz oluşumlar var, tırnağımla alayım dedim olmadı.
550697
Gelelim yayladaki duruma;
Üstte bahsettiğim hercai menekşelerin bulunduğu yeri temizleme, ayıklama işi sonunda bitti. Kendiliğinden çimlenen tohumlar dikkatlice yeni yerlerine aktarıldı.
550702
Üst taraftaki verbenaların uçta kalanları külleme gibi olmuş, biraz oksijenli su vereyim dedim ama lafta kaldı, zaman olursa haftaya artık.
550703
Ortaya üç kök 'çin/m karanfili' diktik.
550704
Menekşelerin sol tarafı;
Gazania, gazania ya benzer bir arkadaş daha (gazania diye satıyorlar, birşey gözü diyorlar ama...) ve bodrum papatyaları...
550710
550711
Evin yola bakan tarafına Bayındır dan aldığımız ve aldığımıza göre epey gelişen ortancaları dikmiştik birkaç gün önce, şimdilik sorun yok...
550712
Bu da kök olarak hediye edilen ve evde geçici misafir ettiğimiz kasımpatları, artık kalıcı yerindeler...
550713
Büyük olan muhtemelen yılda dört beş ay açan farklı bir kasımpatı türüymüş...
550714
Yola yakın taraftaki leylandileri iyice öne almıştık. Elektrik direklerinin yanında kalan iki tane leylandi ise eski yerinde kalmıştı. Leylandilerin altını büyük taşlar döşedim ve önünü tepe şeklinde kum yığdım. Üzerine ise hafif set şekline getirerek aubrietaları diktim geçen hafta (26.04.2015). En alta ise büyük köklerden dökülen sedumları sıraladık. Sorun olmadan gelişirlerse birkaç aya güzel bir görünüm olacak gibi ama bakalım artık...
550722
Aubrieta ve ortancalar fazla güneş ışığı sevmediği için öğleye kadar güneş alan yerleri tercih ettim. Cevizin altına da tamamen gölgede kalacak birkaç kök aubrieta dikmiştik geçen hafta...
550723
Geçen seneden kalan kekikler, ekildiği alanın iki katı hacme ulaştı...
550728
Bunlar da bu sene evde yetiştirdiğim minik kekik fideleri, nasipse yaz sonu L şeklinde kekik alanımız olacak. Kekik te tüm sezon yeşil kalan, güzel kokulu, sıcaktan soğuktan etkilenmeyen, dona dayanıklı mükemmel bir tür. Önümüzdeki aylarda çiçeklenmesi gerek.
550729
Kekiklerin hemen yanına park etmiş 60 tl. ye aldığımız yeni el arabamız...
İki çekeri, üç konarı, yumuşak süspansiyonları, yağmur sensoru (ıslandığında paslandığı için yağmurun yağdığını anlıyorsunuz), komple sunroof u, çelik jantı ve abs si mevcut. Koltuk güneşte kalırsa otomatik ısıtmalı. Gerigörüş kamerası-hidrolik direksiyonu ve airbag yok...
550730
Üsttekilere uzaktan bir bakalım;
550734
Çilekler bir haftada inanılmaz büyümüş. Artık kolaylıkla ayırt edilebilir hale geldiği için otlarını temizlemenin vakti gelmiş. Kökleri ayırıp düzenli yeni yerlerine geçireyim diye düşünmüştüm ancak zamanım olmayacak muhtemelen. Hepsini olduğu yerde bırakıp, otlarını temizledikten sonra toprağa değmeyecek şekilde altlarına çam iğnesi sermeyi düşünüyorum. Sularken zorluk çıkabilir ama olmazsa yağmurlama sularız artık.
550735
Ve son fotolar.Sarımsaklar tam gaz...
550736
Sarımsakların yanına maydanoz-roka ekim yeri hazırladım. Toprağı güzelce temizledim, üzerine geçen sene hazırladığımız kompostu serip (hazırdır herhalde) maydanozları ekmeyi düşünüyorum. Üzerine yağmur yağması ihtimaline karşılık ince şeffaf naylon örtüp alt tarafını açıp bırakacağım pişmesinler diye. Naylonu düzgün tutabilmek ve toprağın yayılmasını engellemek için biraz uydur kaydır da olsa tahta ve tuğlaları yerleştirdim. Maydanozlar çıkmaya başlarsa kaldırırım...
550737
Sayin tcm sayfanizin sıkı takipcilerindenim. Evinizin yola bakan tarafina diktiginiz ortancalar buyuyunce cok guzel duracaktir eminim. Ben sizin ortanca diktiginiz alana kendi evimde alisyum ya da buz cicegi dikmeyi dusunuyordum. Sanki ortancalar daha iyi fikir gibi geldi....
@622ali, ortancaların sıcak ve güneşle arası iyi değil. Misal bizim yaylada dahlia ve ortanca çok güzel olurken aşağıda aynı güzelliği yakalayamıyor. Yetişkin ortancalar boy-hacim olarak oldukça yer kaplar. İki-üç yıllık ortancanın boyu 1 m. yi rahat geçerken hacim olarak ta rahat karşılıklı iki kişiyi kucaklar. Alyssum (ballıca) sık dikildiğinde çok güzel görünüyor-kokuyor ve üç-dört ay çiçekli kalıyor. Ancak boyları birer karış. Dolayısıyla eğer şartlar uygunsa duvar tarafına ortanca, ortancaların önüne ise alyssumlar pek güzel olur.
Yarın nasipse yayladayız. Dahlialar için yer hazırlamayı düşünüyoruz. Ekeceğimiz yeri iki avuç kadar kazıp içerisine toprak-talaş-gübre-perlit karışımı hazırlayıp dahlia soğanlarını da içine koyalım ki serbestçe-ılık bir ortamda daha çabuk gelişsin. İçinden çıkan toprakla ekeceğimiz yerin etrafında bir tepecik oluşturup üzerine de ince naylon örtelim. Hem ortam ısısı artsın, hem fazla yağmurlardan korunsun, yeri de belli olsun.
Bu arada dahliaları bir gün önceden suda bekletelim ki şişsin.
YeniGine
06-05-2015, 00:57
Sayın TCM, maşallah maşallah, bahçeniz temizleniyor, renkleniyor, güzelleşiyor. Ellerinize sağlık, rastgelsin...
Bu arada çok özellikli el arabanız hayrlı olsun, güle güle kullanın inşallah!..
Fidancılık (çalı türü) yapan bir abimizden bir çuval sıkıştırılıp kurutulmuş hayvan gübresi aldım. Perlit + bahçe toprağı ve saf odun talaşı ile karıştırarak büyüklüğüne göre açtığımız çukurların dibine hafiften hazırladığımız karışımı serdikten sonra dahlia yumrularını üzerine yerleştirdim. Toprak seviyesine kadar kenarlarını toprak ile destekleyerek karışımla doldurdum. Toprak ile etrafını yükselttikten sonra bol su ile dahlia çukurunu suladım. Üzerine budamadan artan taze ağaç dallarını yay şeklinde destekleyerek ince naylon ile örttüm. Son resimleri nasipse yarın gittiğimde eklerim.
Karışımı el arabasında hazırladım.
551065
Dahlialar toplu halde...
551066
Çoğunluk soğanlar öbek halinde ve sürgün çıkarmaya başlamıştı. Aslında ayırıp dikmek lazımdı ancak olayı tam bilmediğimiz, fazla vaktimiz de olmadığı için öylece diktik. Kendiliğinden kopanları ise üçer beşer gruplar yaparak çukurlara ektik eşimle. Biraz daha ertelesek sürgün verdikleri için sanırım komple ziyan olma ihtimalleri doğacaktı.
551067
Sürgünleri dikkatlice toprağa yerleştirdik ancak arada kopan veya zedelenen oldu. Sanırım bu sürgünlerden dal vererek toprak yüzeyine çıkıp çiçek oluşturacak. İnşallah zarar gören sürgünlerin yerine yenileri gelecektir.
551068
Geçen sene direk gazete kağıdı ve meşe külüne sararak muhafaza etmiştik. Bu seneki talaş ve meşe külü çok daha güzel muhafaza etmiş soğanları. Kesinlikle kuruma, çürüme yok. Ancak geçen sene ekmeden sürgün veren hiç olmamıştı.
Bugün 20 ocaklık dahlia soğanı ektik. Sanırım bodrumda açılmayı bekleyen 50-60 kadar daha var. Yarın da izinliyim, bu yorgunluk sabaha kadar geçerse kalan dahliaları toprakla buluşturabilirim ;)
Dün devam ettik dahlia ekimine ve iki günde 50 çukur tamamlayarak üzerini örttük. Sanırım yarısı kadar daha var. Dahlia güzel de, bir de bunların bahar sonu topraktan çıkarıp bakımı olacak. Bu sene çıkanlarda renklerine göre seçim yaparak kalanını dağıtmalı. Yoksa tüm bahçeyi dahlia ile doldurursak olacak :)
Sonlara doğru, tek olup sürgün veren soğanların beşini bir çukura ektim. Sadece soğan dikimi olsa iyi, bunların ekileceği yerlerin komple çapalanarak temizlendiğini de hatırlatayım.
551419
Sıralı...
551420
Bahçenin diğer tarafında elma ağacının altına çapraz çifterli olarak ektik.
551421
Beyaz un zararlı, sucuk zararlı hele ki gazlı içecekler pek zararlı ama yorulmuşuz, acıkmışız, susamışız hanımla beraber ne yapalım...O kadar çatlak su kaçırmaz dedik ve üç-beş kuru dal parçası ile beş dakkada beşiktaş yaptık...
551429
Elma ağacının üzerine kayınbiraderin hediyesi çamdan yapılma kuş yuvasını dört gün önce koymuştuk. Şimdi yuvayı zor gördük çiçekten. Ağacın altında da arı vızıltısından durabilirsen dur...Akşamüzeri hava kararana kadar hasat yaptı arılar...
551430
Ben bu yıl ilk defa dahlia soğanı alıp ektim . Geçen yıl çiçekli olarak aldıklarımı boş bir kutuya koymuştum . ( Şimdi sizden saklama koşullarını öğrenmiş oldum ) .Yok olmuşlar adeta .Üzerlerini neden naylonla örttüğünüzü öğrenebilirmiyim . Nemli mi kalmaları gerekiyor . Bu şekilde çürümeden nasıl duruyorlar .
Dahlia ekim koşullarında; toprağa ekim yaptıktan sonra bolca sulayın ve topraktan çıkana kadar (ortam fazla kurak gitmezse tabi) sulamayın der. Yaylada havanın ayarı belli olmuyor, yağmurlar (her ne kadar önümüzdeki günlerde yağış pek gözükmese de) kuvvetli bastırabiliyor. Ayrıca gece gündüz arası sıcaklık farkı hala oldukça fazla olduğu için üzerini örtünce daha iyi gelişeceklerini düşündüm. Bir hafta 10 güne kadar aynı şekilde bakliyatları-karpuz-kavun-hıyarları ekmeyi düşünüyoruz. Topraktan çıktıkları anda naylonların rüzgar almayan taraflarını delerek hava almaları sağlanıyor. Torfa tohum ektiğimizde aynı ortamı sağlamıyor muyuz?
@aleydi, içime kurt düşürdünüz, bir yerde gördüğümden değil mantıken düşünerek üzerini örttüm. üç hafta sonra hepsi sizin hesap yok olmasın şimdi :)
Sayin tcm bugun hercai menekse basligini bastan sona kadar okurken sizin menekseleri gordum ve kafama birsey takildi.
Menekse tohumlarini viyole ektiginizi gordum ve hatta viyolde ciceklendiklerine sahit oldum. Ekmis oldugunuz viyolun bir gozunun tahminen olcusu nedir acaba? Sasirtma ile ugrasmadan direkt viyolden bahceye almak daha kolayima geldi.
@622ali, viyolün çapı 6-7 cm. olmalıydı. Şaşırtma için ayrıca uğraşmanıza gerek yok, ben birden fazla menekşenin olduğu viyol gözlerini ayırmak zorunda kaldığımdan şaşırtmıştım. Yine tekrarlayacağım ama hercai menekşe her bahçede bulunması gereken bir çiçek bence. Geçen seneki menekşelerin son halini bir önceki sayfada görüyorsunuz. Üzerine kar-buz-dolu-don ne varsa yağdı ama onlar aynen tüm güzelliklerini sergilemeye devam ediyorlar. Yakından yeni fotolarını çekip eklemeye çalışayım önümüzdeki günlerde. Tohumunu alması kolay, bakımı kolay, kendi tohumlarından devam ediyor, hastalığına ben denk gelmedim...
Bu yıl tek sıraya poşetin üzerine aktarayım demiştim olmadı. Baktım bu hafta çiçeklenmişler, altlarını hanımla temizledik, otlarını yolduk. Önümüzdeki hafta dağdan malç niyetine çam iğnesi toplayıp altlarına sermeyi düşünüyorum. Sularken zor olur herhalde ama çileklerin toprağa değerek çürümesini de engellemiş oluruz inşallah.
Ne demişler bakmazsan dağ olur...
552018
Bakarsan bağ olur, çilek olur, yabani lupin olur.
552019
Yukarıdaki kendiliğinden dört yerde çıkan lupini göremediyseniz sağ tarafa bakın.
552020
Evde saksıdaki anormal boy giden cosmosları evin balkon duvarının dibine ve kırmızı sedumların yoldan tarafına eşim dikti. Eğri-büğrü-çarpık-kambur toprağa batırdık. Biraz dik dursunlar diye fizik-tedavi niyetine inşaat artıklarından dolayı milli halen gelen toprakla üzerlerini iyice örttük. Haftaya bakalım kim öle kim kala.
552021
Bu da aynı sıranın diğer taraftan çekimi. Sıra başında phlox var. Geçen seneden kaldığı için tecrübeli tabi. Rahmetli amcamız vermişti, yanılmıyorsam bize verdiği tonla çiçeğin sonuncusuydu. İlk geldiğinde bunu niye verdi ki diye söylenmiştim içimden. Sonradan kalıcı olduğunu buradan öğrendim. Kışın tamamen kuruduğunu sanmıştım. Geçen seneye ve bana nispet yaparcasına toprağın altından gelişerek merhaba dedi.
552022
Bahçenin son hali...
Kayınpeder bir kaç hafta önce diskaro ile iki tur geçti, geçen yazdan beri bıraktığımız gibi durduğu için otlanma çok olmuş. Ertesi hafta saban ile tekrar geçti, tekrar diskaro ve dün sürgü ile düzelterek haftaya yapılacak patoza (öncesinde 20-20 toprak altı gübreleme) hazır hale getirdi.
Solda dahliaların küçük bir kısmı da poz veriyor. Toplam 100 e yakın dahlia ocağı yapmışız. İçlerindeki yumrulara göre hesaplarsak 600-700 adet dahlia soğanı eder neredeyse. Bu ocakların son dört tanesi hariç tamamının üzerini gece-gündüz ısı farkından ve yağmurdan korumak için ince şeffaf naylonla örtmüştüm. Resimdeki sona yakın dört taneyi artık daral geldiği, hava karardığı için üstünü kapamadan bıraktım, bakalım fark olacak mı?
Bir de daha önce bahsetmiştim bizim dahlia soğanlarının çoğu mis gibi odun talaşının, meşe külünün içinde bodrumda sürgün çıkartmaya başlamışlar. Öyle ki kutunun dibinde kalan bir tanesinde dört tane sürgün birer karış uzamışlar gün ışığını görelim diye. Ona benzer bir tane daha vardı. Hiç sarsmadan büyücek bir çukur kazdım içine oturttum, diğerlerine yaptığım gibi toprak-perlit-gübre-talaş karışımıyla doldurdum ama üzerini sadece talaş ile örterek naylon altına almadım sürgünleri bozulmasın diye. Merak ediyorum bakalım nasıl olacaklar.
Dün (16.05.2015) tarlayı sürmek, ufaktan ekim-dikim işine başlamak için yaylaya çıktık.
Kayınpeder her zamanki gibi önden çıkıp "nerede kaldınız" diye bizi fırçaladı :)
10-20-20 gübreyi klasik usül bahçeye serpti, 50 kg. lık çuvalın dibinde biraz kaldı. Kalanları dahlia-ortancaların dibine atarız.
553291
Daha sonra pulluk ile birkaç sıra açtı ancak toprak sert olduğu için "drenaj bulup toprağı kabarttıralım önce" deyip drenajı olan birini bulmaya gitti merkeze. Drenaj aratınca karşılığını bulamadım sanırım 'kültivatör' olmalı. Yarım saat sonra geldiğinde kahvedekilerin çoğu haftaya ekip-dikin havada ülker var demişler. Ayrıca ayın yenisi olmak üzereymiş, ekilenler kurtlanır, dikilenler olmazmış. İnternetten aratınca net birşeyler bulamadım. Eskiler demişse doğrudur, vardır bir bildikleri deyip olayı erteledik. Kayınpeder attığımız gübreler dışarıda kalıp etkisini kaybetmesin diye pulluk ile sürüp toprakla karıştırdı. Bu kez toprak kurumasın tavı gitmesin diye sürgü ile tekrar kapattı. Kayınpedere çok borçlandık, 'babalar günü' gelsin de helalleşelim...
Traktörü beklerken geçen sene yaptığımız kompost çukurunu açtım, tabi önce nerede olduğunu buldum. Sınırlarını işaretlemezseniz sonra benim gibi kürek saplayarak bulmaya çalışırsınız.
553292
Kompostun içi solucan dolu ve nemli.
553293
Üzerindeki solucanvari beyazlar marangoz arkadaştan aldığım tahta talaşındaki boya, kaplama gibi sanayi artıkları. İlk aldıklarıma dikkat etmediğim için böyle oldu. Sonraki aldığım talaşlar un gibi olmasa da sırf ahşap rendesinden oluştu.
553294
Yeni kompost çukuru açmak için etrafı kazarken ince sanayi artıklarından geçen sene açtığım ikinci kompost çukurumu buldum tesadüfen :D Ancak ilkine göre bunda solucan çok daha az ve kuru. Minik beyazlıklar olmasa kompost çukuru olduğunu anlamak zor. Tabi kazması daha kolay.
Neyse amacım kompost çukurundan alacağım toprağı maydanoz ekeceğim alana dökmek ve tohumları bunun içine ekmek idi. Tabi bizim iş haftaya kalınca aldığım kompostları tekrar yerlerine döktü, biraz suladım ve kapadım.
Büyük işler haftaya kalınca başladık bahçede dolaşmaya...
Menekşeler iyice çiçeklenmiş, tohum oluşturanlar dahi vardı içlerinde. Bunlar geçen seneden kalanlar, çiçek severler mutlaka hercai menekşe ekip-dikin...
553298
Çilekler de çiçek üzerinde...
553299
Çileklerin yanındaki yabani lupinler de çiçeklenmeye başlamış...
553300
Çileklerin altına sermek için deneme maksatlı bir çuval topladık, fena durmadı ancak beş-altı çuval daha ihtiyaç olacak.
Kendi yerli domateslerim ve etkinlikten gelen domates-biber fideleri yaklaşık 50. gündeler...
554262
Üç sulamada bir litreye bir çay kaşığı gelecek şekilde 15-15-15 gübresi eritip veriyorum.
554263
Nasip olursa hafta sonu topraktaki yerlerini alacaklar.
Ortanca fideleri. Kimi çiçek açmaya başladı. Bir yetiştiriciye söylediğimde "en üst daldan çelik yaptıysanız hemen çiçeklenir" demişti. Kökler bardağın dışından fark edilse de domates fidelerindeki gibi tamamen dip tarafı sardığı söylenemez. Yaylaya taşındığımızda köklenme daha da artarsa toprağa geçirmek lazım diye düşünüyorum. Yoksa sadece haftasonları sulama-bakım ile hayatta kalacaklarını sanmıyorum bu aşamada. Tek tük fidelerde külleme-mantar? başlamış. Ne zamandır oksijenli su-kükürt atayım diyorum fırsatım olmuyor.
Önerilerinizi beklerim. Domates-biberlere verdiğim gübreden ortancalara da veriyorum.
Ayın yenisiydi ülkerdi derken dün (24.05.2015) bahçeyi fide ve tohumlarla donatabildik. Birkaç sıra boşluk kaldı. Geçen seneden akıllandığımız için bu sene bakliyatları ekmeden önce bir gün yerine sadece 5 dk. suda beklettik. İkişer büyük sıra fasulye-barbunya tohumları, dörder sıra kuru fasulye ve beyaz barbunya tohumları, 20 kök topan ve kırçıllı uzun patlıcan (hazır fide) 20 kök sarı ve yeşil tatlı biber (hazır fide), bir kök hazır bahçıvan kabağı (yayılmayan) yaklaşık 100 tane yetiştirdiğimiz domates fideleri ve yine kendi yetiştirdiğimiz tohum paylaşım etkinliğinden gelen 20 kök kadar acı biber fidesi. Bir büyük sıra geçen seneden evde kalan ve çimlenen patates yumruları. Yine etkinlikten gelen 6-7 çeşit onlarca kabak tohumu, patlatmalık iki çeşit etkinlikten gelen darı tohumları toprakla kavuşturuldu.
Bu sene biber fideleri birbirlerine destek olmaları açısından ikişerli diktik. Sabahtan akşam hava kararana kadar beş kişi anca bitirdiğimiz için resimlerini çekmeye fırsat olmadı.
Karpuz-kavunların üzerini ince şeffaf naylonla örttük. Bakliyatlara da niyetimiz vardı ama olmadı. Çarşamba - perşembe yağmur varmış, bakalım nasıl etkilenecekler. Yağmur sonrası toprakta oluşacak kaymak tabakayı kırmak gerekecek.
Dahlia lar çıkmaya başlamış topraktan. Pekçoğu sürgün vermişti ve üzerlerini ince şeffaf naylonla örtmüştüm ( http://www.agaclar.net/forum/1377658-post398.htm )
Sürekli takip edemediğimiz için kimisi çıkmış, resimdeki gibi sanki sıcaktan haşlanmış, hafiften çürümüş gibi hal almışlar. Ortam çok sıcak olsa naylonun altında diğer yabani otlar-çiçekler de çıkamazdı herhalde, onlar maşallah coşmuş. Ben de tüm naylonları kaldırdım. Topraktan çıkanlara biraz gübre vererek suladım.
Cumartesi (23.05.2015) deneme amaçlı metrekaresi 13 tl. ye (1 m.karede 35 adet ve 7 m. yi sıralayabiliyoruz) ön yüzü yeşil boyalı kilit taşlardan aldım ve toprağı hafif kazarak, birbirine yapıştırmadan bordür niyetine yerleştirdim. Fena durmadı, devamını getirsek iyi olacak gibi...
555029
Ancak ön taraftaki ortancaların yapraklarında siyahlıklar, beyazlıklar var. Bir bilen çıkarsa yardım almak için ilgili sayfaya sordum.
Bu gece ve önümüzdeki iki gün sağanak yağışı duyunca yaylaya çıktım. Kavun-karpuzların üzerini naylonla örtmüştük ama bakliyatlar açıkta kalmıştı. Fazla vaktim olmadığı için sadece dört sıra kuru fasulye ile iki sıra beyaz barbunyanın üzerini örtebildim. Ancak karpuzlar gibi ön hazırlık yapılmadığı için direk tohumların içinde bulunduğu toprak, naylonla temas halinde. Yani tohumlar topraktan çıkmadan naylonları almak gerekecek. Cumartesi sabahtan itibaren yağış gözükmüyor ve en geç pazar günü naylonu kaldırmak lazım. Karpuz ve kavunların tohum ekilen kızım aşağıda kaldığı için tohumlar topraktan çıksa bile 10 cm. büyüyene kadar naylonu kaldırmaya gerek yok. Sadece rüzgar almayacak yönden naylonu yırtarak hava alması sağlanır.
En sağdakiler bir sıra ekilip bir sıra yayılmaları için boş bırakılan üç sıra karpuz- bir sıra kavun sıraları...
555322
Kalan zamanda bir büyük çuval çam iğnesi toplayarak çileklerin altına serdim. Çok az bir yer örtülmeden kaldı.
555333
İki tek çilek kızarmaya başlamış...
555332
Geçen pazar (24.05.2015) direk toprağa ekilen bakliyatlar, hıyarlar ve etkinlikten gelen kabaklardan ses yok. Bir kaç kuru fasulye ocağına baktık içeride faaliyet var, ancak yarından (02.06.2015) itibaren üç gün daha yağış gözüküyor.
Salı günü dört sırayı örttüğümüz naylonları kaldırdık, olur da birkaç gün içerisinde çıkarlarsa naylona yapışmasınlar.
Etkinlikten gelen Chocolate Habanero Biber leri (zaten dört kök vardı) toprağa aktardık. Elde kalan son kök Kara İsalı biber ile birkaç kök Arnavut ve Maraş acı biberleri de toprağa geçirdik. Evde plastik bardaklarda sadece iki kök Bhut Jolokia Biber kaldı.
Yerli oturak domateslerin de toprağa dikilmesi bitti. Bardaklarda 20 kadar daha domates var, haftaya kadar sorun olursa yedekte bekletip, zayiat olmazsa komşuya dağıtacağım.
Çilekler kızarmaya devam ediyor. Şu ana kadar toprağa temas sonucu çürüyen denk gelmedik. Zaten kopardığımız çilek sayısı bir elin parmakları kadar. :D
Saksıya toplu ektiğimiz ve toprağa geçirdiğimizin haricinde 104 lü viyole tek tek ektiğimiz cosmoslar da vardı. Dün nihayet onları da diktik. Kimisinin boyu 30 cm. e yaklaşmış.
Yine saksıya toplu ektiğimiz kadifeleri de bordür niyetine diktik. Herhalde 200 kök kadar vardı. Eşim ikişerli-üçerli eline ne geldiyse sıraladı plakaların kenarına. Artanları birkaç köşeye daha diktik. Elimizde şu an sadece alyssumlar kaldı saksıda bekleyen.
Dahliaların çoğu topraktan çıkmış, şimdilik sorun yok.
Ortancaları ve litreye birer kaşık elma sirkesi ve oksijenli su karışımıyla ilaçladım.
Dün yapılanlar ile ilgili resimleri bugün tekrar yukarı gidebilirsem çekip paylaşırım...
Verbena ve hercai menekşelerin araları yabani otlarla dolmuş. Otların bir bölümünü temizleyerek bardaklarda çimlendirdiğim menekşelerin dört tanesini diktim...
556480
Külleme gibi olan verbenalara da oksijenli su-elma sirkesi karışımından sıktım.
Geçen seneden kalan ve kar-buz-don şartlarından sağ salim çıkmayı başaran alyssumlar neredeyse eski alanlarını dolduracaklar. Sanırım evde saksıda beklettiğim fidelerin çoğunu başka yerlere dikmem gerekecek. Hemen yanındaki kekik ise büymeye devam ediyor. Yakında çiçeklenmeye başlarlar, çiçeklenmeden biraz üstlerinden nane gibi biçmeli.
Beğendiklerimi sık tekrarlıyorum ki faydalanan çok olsun.
Alyssumları (ballıca) ve hercai menekşeleri mutlaka bahçenizde bulundurun. Her ne kadar soğuğa çok da dayanıklı değiller diye bilgi olmasına rağmen alyssumlar bizim yayladan bu sene sağ kurtuldularsa çok soğuk yaylalar hariç her yerde olacaktır. Şimdiden her taraf mis gibi bal kokuyor, dahlialar gibi nazik değiller, hemen çiçeklenmeleri bitmiyor, iki yıldır hastalanan, bozulan tek kök hercai menekşe ve alyssum görmedim.
556481
Elma sirkesi - oksijenli su ile ilaçlanan ortancalardan bir kaç tanesinin resmini ekliyeyim. Haftaya karşılaştıralım bakalım fark olacak mı?
İş yerimin yanındaki bahçeden ortancalar. Geçen sene yanlışlıkla fazla budadıkları için çiçek açmamışlardı. bu sene acısını çıkarıyorlar sanki.
Benim bahçemdekiler de böyle olurlar mı acep bir gün. :)
Hepsi açtıklarında çok güzel bir görüntü olacak sayın TCM . Merakla bekliyoruz çiçekli hallerini :) .
Alyssumları (ballıca) eksi kaçlara dayandı? Yaylada en soğuk gün kaç derece oldu biliyor musunuz ? Bizde -20 , 25 derece olabiliyor .
Artık soğuga dayanıklı olmayan türleri çok fazla yetiştirmek istemiyorum . Kışın eve alıp , o ortamı sağlamak kolay olmuyor . O yüzden soruyorum .
Teşekkür ederim
@ Aleydi, burada da -20 dereceleri görmüştür. Üzerini elyafla örtseymişim demek hiç birşey olmayacakmış. Siz de öyle yapın, kaya bahçesinin üzerini elyaf veya naylon ile örtüverin. Aslında önce elyaf üzerine naylon mükemmel koruyacaktır.
Dün öğle arası yukarı çıkıp indim ve resim çekmeye fırsatım oldu.
Sonradan getirdiğim biber fidelerini seyrek gördüğüm önceden dikilenlerin aralarına marka-model gözetmeden serpiştirdim. Mesela hazır çarliston tatlı biberin arasında kara isalı oldu resimdeki gibi. Tabi tohum alınacakları diğerlerinden biraz ayırdık.
556710
Dahlia ların çoğu çıktı, bir kısmının diplerine 10-20-20 gübresi atabilmiştim ancak çoğu yarım kaldı.
556711
556712
Dahialarla ilgili sorumdan sonra, içinize kurt düşmüştü :). İnanın bende tedirgin olmuştum. Nihayet sağ salim yeşermişler. Diğer bir kısmı için vakit var belki de,hepsi aynı anda yeşermiyorlar. Ben kendiminkiler için öyle umut ediyorum en azından:).
Hepsinin çiçeklendiği zamanı ben bile heyecanla bekliyorum. İzmir de yaşasam sizinle beraber yaylaya gelirdim :) O görsel şöleni görmek için. Bir yandan da o kadar çiçekle nasıl baş ediyorsunuz. Uç alma yaptınız mı? ben yeni öğrendim de:). Kolay gelsin
...Nihayet sağ salim yeşermişler. Diğer bir kısmı için vakit var belki de,hepsi aynı anda yeşermiyorlar. Ben kendiminkiler için öyle umut ediyorum en azından:)...
Şimdiki şüphe; üzerlerini açtık, zaten ektiğimiz yeri perlit-gübre-toprak-talaş ile yumuşak hale getirmiştik. Yağmurlarla içindeki soğanlar çürümesin sakın :(
...Bir yandan da o kadar çiçekle nasıl baş ediyorsunuz. ...
Bahçe ev ile birlikte 1000 m. kare, evi, işlenmeyen yerleri çıkarırsak yine uğraşmamız gereken 750 m.kare yer var. Toprakla uğraşmayı seviyorum, sağolsun eşim de öyle, o da benim gibi sevmese, çabalamasa böyle olmazdı. Bazı pazarlar yayladan aşağı indiğimizde kıpırdayacak halimiz olmuyor, 7-8 saat sürekli çalışmışız, hadi diyorum şakayla karışık hadi ben de gariplik var, sana ne oluyor, yat mis gibi evinde... :)
Profesyonel destek almıyoruz, sadece kayınpeder traktörle sürüyor, kabartıyor o kadar. Olaya yabancı olduğumuz için o çapa makinasını alalım, bu ot kesme makinasını alalım da diyemiyoruz. Kimisi neyi alacağını bilir, nasıl kullanacağını, neler ilave edeceğini vs. vs. bizde o yatkınlık, bilgi ve tecrübe de yok şimdilik. Amacımız; ilk aklıma geliverenlerden @heyyamola, @SDurul, sn. Doğan nın şimdiki hali veya @telato nun birkaç sene sonraki hali gibi olabilmek. Emekli olunca da (tabi nasip olur da o günleri görebilirsek) sn. İsmail Kuzucu gibi olabilmek.
...Uç alma yaptınız mı? ben yeni öğrendim de:)...
Öğretirseniz yaparız :o
...İzmir de yaşasam sizinle beraber yaylaya gelirdim :) O görsel şöleni görmek için...
Sanal olarak bahçeme yaptığınız ziyaretler dahi şevk veriyor eksik olmayın. Gerçek anlamda ziyaretleriniz için bu taraflara yolunuz düşerse zevkle ağırlamaya çalışırız, artık mesafeler pek uzun sayılmaz... :)
Yayla yolunun kenarındaki yabani kekikleri takip ediyorum ne zaman çiçeklenecekler diye. Pazartesi baktım çiçeklenmişler. Arabadan inip baktığım 15-20 metrekarelik alanda dahi üç-dört farklı renkte çiçeklenmiş kekik gördüm. Kokuları mis gibi.
Kekiklere bakarken çiçeklerinden dolayı dikkatimi çeken kendiliğinden çıkmış sedumları gördüm.
556798
556799
556800
Ben 100 den fazla tohumu tek tek viyollere ekeyim sadece altı taneniz yaşasın, dağın başında burada fink atın siz...
556801
Söyleyin içinizden kimi bahçeme götüreyim ben.
Pozitif düşünelim iyi olsun:). Doğa bir şekilde kendini koruyor. Umarım çürümede olmaz.
Uç alındığını yeni öğrendim:). Nasıl alındığına henüz bakamadım sn TCM:). Sadece daha çok çiçek açtırdığını , goncaların daha büyük açtığını öğrendim:).
Üç kişiyle bu kadar güzellikler yapabilmeniz takdire şayan . Umarım her şey gelecekte de istediğiniz gibi olur.
Neden olmasın yolu bitki sevgisinden geçen herkesle bir gün bir yerlerde karşılaşırız diye düşünüyorum. Eskişehir'i görmek isterseniz, yolunuz buralara düşerse. Bizde sizi ağırlamatan mutluluk duyarız. Eşinize selamlar.
İşimize yarayacak şeyleri çalalım komşulardan...
Oturak tiplerde çiçek salkımları sürgün uçlarında, sırık tiplerde ise çiçek salkımları genel olarak iki yaprak arasında kalan bölümde oluşuyor. Bu sene domatesler telef olmasaydı fotoğraflardım. :)
@aleydi, uç almayı kim öğrenirse anlatsın. Sanırım benim biraz daha vaktim var uç almak için.
Bir tabak çilek ile bahçemizin ilk mahsulünü yemiş olduk. Çürüyen yok, çam iğneleri çileklerin toprağa değmesini engelleyerek görevini yapmış gözüküyor.
Üzeri naylonla muntazam örtülen karpuz- kavunlar çıkmaya başlamış. Öylesine örttüğümüz dört sıra beyaz barbunya-kuru fasulye ise fire vererek topraktan çıkıyor. Açıkta bırakılan hıyar, bakliyat ve etkinlikten gelen kabaklar sanırım topraktan çıkamayacak. Taze fasulye, börülceler tek-tük çıkabilmiş. Etkinlikten gelen darılarda ise neredeyse çıkmayan yok.
Çarşambadan itibaren yağmurlar bitiyor. (deniyor ama bakalım artık hayırlısı :) ) Aynı gün yayla evinin temizliği olacak. Duruma göre bahçede eksik kalan yerlerin ekim-dikimini zaman yettiğince tamamlamalı.
Ortancalara oksijenli su - elma sirkesi işe yaramamış gibi duruyordu. Baharda ağaçları ilaçladığımız bordo bulamacını görünce bir lt. suya çay kaşığının ucuyla karıştırarak ortancaları ilaçladım. Bir saat sonra yağmur yağdı :D
Dahliaları üşenmedim saydım, 90 tane ocak var, sadece üçünde toprağın üzerine çıkan bir şey yok. Daha önceden gübreleyemediğim çoğu dalyanın kenarlarını hafif çapalayıp gübrelerini verdim. (Şimdi aklıma geldi ön taraftaki 10 lu grup kaldı yine :mad: )
Yağmur birden bardaktan boşanırcasına yağmaya başladı. Granül gübre çuvalını kapının önüne koymuştum, üzerindeki balkon çıkıntısı sanki yokmuş gibi ıslanmış çuval, sanırım etkinliği azalacaktır. Yağmurla birlikte ufak tefek dolu da yağınca yüreğimiz ağzımıza geldi yan komşularla birlikte ama şükür ki devamı gelmedi.
Evdeki menekşe fidelerini de toprağa aktarabildik sonunda, birkaç bardak arada kalmıştır muhtemelen. Alyssumların kalanlarını aktaramadan saksısıyla geri getirdik.
Teşekkürler @sakagun...
Domateste koltuk alma işleminde yaptığımız gibi salatalık ve patlıcanda da yapıyoruz. Gereksiz yapraklar koparılıyor, bitkinin güçlenmesi sağlanıyor.
Salatalıkta çiçeğin hemen yanından çıkan küçük yapraklar koparılıyor. Eğer salatalığı iple kendiniz bağlıyorsanız, attığı ince tutunma kollarını da koparabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=TGkFJh5bKGg
Patlıcanda da en fazla üç ana dal kalacak ve orta boş kalacak şekilde bir budama yapabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=FMxGQjwTtK4
Domateslerin alt yapraklarını da kopararak toprağın hava almasını sağlıyorum.
Geçen haftadan kalanları halledelim önce...
Armut...
559323
Elma...
559324
Aubrietalar balkondayken bozulmaya başlamış, yere ilk aldığımda da bozulma devam etmişti. Sürekli kapalı hava ve yağan yağmurlar demek ki ilacıymış. İlk çiçeğini geçen hafta gördük...
Balkondaki ortancalardan çiçeklenenler. Daha önce yazmıştım sanırım şu ana kadar çelik alıp ta hala yaşayan ortanca oranı üçte bir. Onlarda da külleme var. Hafta sonu topas aldım ilaçlama için ancak vakit bulup ta ilaçlayamadım.
559328
Bu arada dün itibarı ile patlıcan - domates - marullar oldukça toparlamış. Biberler fena değil. Bakliyatların çoğu yağmur ve bizim ekibin çok dibe gömmesi sonucu çıkamamış. Naylon altına aldığımız karpuz ve kavunlardan da çıkmayan ocaklar vardı tek tük. Eksik kavun-karpuzlara ocaklarda fazla olanlardan dikkatlice aktardık. Etkinlikten gelen bardakta yetiştirdiğim ali baba ve çekirdeği oyalı karpuzları da toprağa aktardım. Bakliyatları da eksik kalan yerleri tekrar tohum koyduk. İşlerimiz hayli var daha...
Dahlialar maşallah çok iştahlı, gelişmeye devam ediyorlar.
En güzel renkli iki gazania mızı kökleyerek çalmışlar. Ne demeli bilemedim. İçimden dedim de... Hanım çok üzüldü, o renkleri hiç görmemiştik, genelde turuncu renk hakimdi etrafımızda gördüklerimizde ve bizdekilerde.
Sarımsakların toprak üstleri sararıp devrilmeye başlamış, sanırım oldular artık. Biraz daha bekleyelim de kış için iyice şişsinler toprak altında.
Az önce aklıma geldi, bardaklardan aktardığımız ve yer değiştirdiğimiz karpuz-kavunlara can suyu vermeyi unuttuk :( Toprağın tavı yerindeydi, köklerini de oynatmadık ama inşallah sorun olmaz...
Dün (17.06.2015) bahçedeydik; son kalan üç-beş domates biber fidelerini, üç hafta önce viyolde aldığımız 10 kök kadar bamya fidesini, çiçekçi amcamızın verdiği üç saksıdaki 15 kök kadar salçalık iri biber fidesini, eksik kalan yerlerdeki barbunya tohumlarını toprağa ekip diktik.
Dahliyalar birer kucak olmuş, evin kenarındaki unuttuğumuz 10 kadar dahliyanında dibine gübre verdik.
Aslan gibiydi, mis gibiydi derken hercai menekşeler külleme olmuş. Zaten külleme olan ortancaları, menekşeleri ve koruma amaçlı dahliyaları (bir bahçedeki mantarın alarm sinyali gibi oluyor dahliyalar, ilk onlarda başlıyor genelde) ve geçen sene mantara yenik düşen kavun fidelerini (daha birkaç yapraktalar) ve dört tek (beş idi biri yok olmuş) çengelköy hıyarını da elimde pompa varken ilaçladım. Kullandığım ilaç 'topas' 3 lt. lik pompaya 1 cc. koydum.
Aşağıda kökleri bardağın dışından epey belli olan ve iyi geliştikleri için külleme belirtisi göstermeyen plastik bardaktaki yedi tane ortancayı da diğer büyük ortancaların önlerine diplerine biraz gübre de koyarak diktik.
Üstte yazmıştım can suyu vermeyi unuttuğumuz ve topraktan çıkarıp yan tarafa aktardığımız karpuzlar tek tük de olsa zayiat vermiş.
Sebzelere topas yapılınca 15 gün yemeyin demişlerdi bize. Sn TCM Sizde öyle mi yapıyorsunuz.
Sayin tcm, hercai menekselerim yavas yavas topraktan kendini gostermeye basladilar. Yaklasik 2 cm kadar boy yaptilar. Evde gunde 1 2 saat gunes goren buyuk bir pencere onundeler. Sizce evde aldigi isik yeter mi yoksa bir isik sistemi kursam daha iyimi olur?
Ya da buara havalar serinken disari mi cikarsam ?
Isiksizliktan boy yapip olmelerini istemiyorum....
Sebzelere topas yapılınca 15 gün yemeyin demişlerdi bize. Sn TCM Sizde öyle mi yapıyorsunuz.
@Aleydi; özellikle çiçeklerdeki külleme için aldım 'topas' ı. Sebzelere toz bakır ve ev yapımı ilaçlar (oksijenli su, deterjan, sirke) harici bir şey vermeyi düşünmüyorum olumsuz bir şey olmazsa. Geçen sene kavun ve hıyarlardaki mantarın önüne geçememiştik. Şu an ise tohumdan yetiştirdiğim hıyarlar (dört kök) kötü gözüktüğü ve kavun-karpuzlarında halini beğenmediğim için ilaçladım. Yenir hale gelmeleri için zaten haftalar var, özellikle kavun-karpuzlar daha birkaç yapraktalar. Hafta sonu resimleyebilirsem eklerim. Bu arada dahlialar şimdilik pek güzel maşaallah, sorun yok, birkaç resim onlardan da eklerim.
Sayin tcm, hercai menekselerim yavas yavas topraktan kendini gostermeye basladilar. Yaklasik 2 cm kadar boy yaptilar. Evde gunde 1 2 saat gunes goren buyuk bir pencere onundeler. Sizce evde aldigi isik yeter mi yoksa bir isik sistemi kursam daha iyimi olur?
Ya da buara havalar serinken disari mi cikarsam ?
Isiksizliktan boy yapip olmelerini istemiyorum....
Bence dışarı çıkarın. Dıştan bakınca olacaklar kendini belli ediyor, resimlerini korsanız birlikte değerlendirebiliriz.
@622ali, yukarıdaki paragrafta "içeri - dışarı" derken cümle düşük olmuş. :)
Menekşeleri dış ortama alın. Hava serin de olsa gelişimleri daha iyi olacaktır.
Bir de menekşelerin resmini koyarsanız gelişimlerini değerlendirebiliriz. Baştan gelişimi kötü olanlar (belirgin olanları bakınca anlayabilirsiniz) üzerinde fazla zaman kaybetmezsiniz.
http://i.hizliresim.com/RYZn5n.jpg (http://hizliresim.com/RYZn5n)
http://i.hizliresim.com/qYkGrB.jpg (http://hizliresim.com/qYkGrB)
Sayin tcm durumlari bu sekilde. Topraktan boyunu kaldiran hemen uzama pesinde. Suanda disarida golge bir alanda.
Ali bey, sizinkiler minicikmiş daha, gerçek yapraklar çıkmamış. Evin içinde veya korumalı alanda dışarıda ancak direk olmamak kaydıyla bol güneş ışığı alan bir yerde tutun. Tekrar dikkat çekeyim kesinlikle direk güneş ışığı almasın. Belki sabah veya akşam üzeri birkaç saat olabilir. Şimdilik pek güzeller, inşallah böyle devam eder.
Ayın 20 sinde (beş gün önce) yaylaya göçtük.
Sürekli yağan yağmurlar otlara yaramış. Her taraf yemyeşil ot. İşlerin çokluğu ve aciliyeti sebebiyle bu hafta yıllık izin aldım. Düne kadar tarlanın neredeyse tamamını çapalayarak yabancı otları temizledik eşimle. Barbunya (kısa - beyaz ve kırmızı olmak üzere üç çeşit) ve kuru fasulyelerden çıkmamış olanların yerlerine, seyrek olanların yanlarına tekrar tohum ektik. İlave pancar, lahana, pırasa, karnabahar ve brokoli deneme amaçlı 10-15 er kök diktik.
Ayın 21 inde minik ayçiçeklerini ekmiştim. Dün de yemeklik olan tohum etkinliğinden gelenler ile büyük süs ayçiçeklerini ektim. Toprağın ekeceğim kısmı epey kuru olduğundan cocopeat-perlit ten oluşturduğum karışımı tohumun ekimine yetecek kadar kısmen bir avuç karışımı toprağa yerleştirerek ayçiçek tohumlarını ektim. İki günde bir hafif su döküyorum kurumasın diye.
Sedumlar, cosmos hafiften çiçeklenmeye başlamış. Dahlialar tomurcuklanmış. Hercai menekşelerdeki külleme ayın 17 sindeki ilaçlamadan (topas) sonra durmuş gözüküyor, yarın tekrar ilaçlamak gerek. Ortancalardaki külleme ise daha iyi gibi.
Fırsat bulduğumda resimleri eklerim.
Domateslerin erkencileri çiçeklendi. Koltuk alma zamanları geldi gibi. Gibi diyorum resmini ekleyin bildiğim kadarıyla koltuk almanın nasıl olması gerektiğini paylaşmak ve sizlerden destek almak istiyorum. Onaylarsanız ilgili sayfaya taşıyabilirim.
Kırmızı ile çizilenler hemen koltuk alınması gereken kısımlar. Maviler ise meyve oluşumundan ve biraz gelişim tamamlandıktan sonra budanması gereken kısımlar.
561717
Bu arada nasip olursa önümüzdeki sene için köklü değişiklikler yapmayı düşünüyoruz bahçede. Özellikle sebze ekimini kendimize yetecek kadar ile sınırlandırmamız gerek. Yoksa eşimle birlikte bahçe işlerinde telef olacağız :) Ekip-diktiğimiz alanı yarıya düşürerek işlerimizi oldukça hafifletmeyi planladık. Bu alana ise az bir bakımla, fazla sorunu olmayan ancak maddi açıdan da beklediğimize değecek çam türü dikmeyi düşünüyoruz. Sanırım bu konuda forumdan yardım alabileceğimiz arkadaşlar olacaktır.
Doğru işaretlemişsiniz. Kopardığınız kısımları toprağa dikerseniz yeni domates fideleriniz olur.
Resimler hazır önce sedumlardan başlayalım;
Mevcut sedumların içerisinde en güzelleri; dayanıklılık, yayılım, çiçeklerinin güzelliği vs...
561805
561806
Bir tanesi pespembe çiçeğiyle pek güzel...
561807
En büyük beklentim bunlardandı ama üsttekilere yetişemedi. Altlarındaki ayrık otlarını temizleme çabalarım zaman zaman köklerinin çıkmasına neden oluyor.
561809
Bir kaç tanesi boy attı ve tepeden sarı çiçeklerini gösterme arefesinde...
561810
Bunlar da üsttekilerin bir boy büyüğü olan sedum sediformeler... Onlar da sarı çiçeklerini hazırlıyor. Geçen gün üzerlerindeki küçük böcekler seferiyle ilaçlamak zorunda kaldım...
561811
Ortancalar, külleme sebebiyle iki tanesi çiçeklerini açamadı, ilacın nispeten faydası var, hastalıklı yapraklarını temizlemem lazımdı ama daha nasip olmadı. Mavi renkliyi bulamasak ta kırmızı-pembe-beyazımsı renkleriyle pek güzeller...
561812
Arka taraftaki iki sıra halinde bahçe boyunca ektiğim dahlialar, yaklaşık 70 tane...
561813
Ön taraftaki dahlilar, 15 kadar var...
561814
Çoğu geçen senden kalan karışık çiçekler; ön tarafta gazania, bodrum papatyası, arkada hercai menekşe, pek gözükmeyen verbenalar...
561815
İki pyhlox arasında cosmos ve kına çiçekleri...
561816
Arka taraftaki muhteşem alyssumlar ve son dahlia öbekleri...
561817
Son resimler...
Aslında karpu-kavunları bakırlı ilaçla koruma amaçlı ilaçlamalı mı ki? İsmail Bey buralara uğrarsa soralım bir...
Karpuzlar...
561818
Kavunlar...
561819
Bakliyatlar...Yağmur yağdı biz yeniledik, onlar topraktan çıkmadı biz inat ettik...
561820
Marul-lahana-karnabarlar...
561821
En arka sırada patates, hemen önünde taze fasulye ve kısa barbunyalar...
561822
Bu arada yarından sonra yine yağmur varmış...
Bu arada sonunda maydanoz, roka ve dereotunu ekebildik. Geçen sene kompost ile hazırladığımız toprağın üzerine tohumları saçtım, üzerine cocopeat serperek küçük tırmıkla şöyle bir karıştırıp güneşten koruma ve nemini muhafaza etmesi için kullanmadığımız salıncak tentesi ve çuvallarla örttüm, arada bir su püskürtüp çıkmalarını beklemekten başka yapacak bir şey kalmadı...
Domates ve biberleri unutmuşuz, üzülmesinler...
561828
Resulgur
26-06-2015, 02:32
Bu arada nasip olursa önümüzdeki sene için köklü değişiklikler yapmayı düşünüyoruz bahçede. Özellikle sebze ekimini kendimize yetecek kadar ile sınırlandırmamız gerek. Yoksa eşimle birlikte bahçe işlerinde telef olacağız :) Ekip-diktiğimiz alanı yarıya düşürerek işlerimizi oldukça hafifletmeyi planladık. Bu alana ise az bir bakımla, fazla sorunu olmayan ancak maddi açıdan da beklediğimize değecek çam türü dikmeyi düşünüyoruz. Sanırım bu konuda forumdan yarım alabileceğimiz arkadaşlar olacaktır.
Bu hastalık hocam tıp ta tedavisi var mı size sormalı , güzel bir yorgunluk bir uğraş insan için doğal tedavi yontemi kendisi zaten başlı başına .. Insanla doğa ve canlılar bir bütün olmuş ayrılmaz bir parçası deneyin bakalım olacak mı[emoji4]
@Resulgur; doğanın kendisini sevenler için, tedavi edici, rahatlatıcı etkisinin olduğu muhakkak. Önceki gün saat 10 a doğru çalışmaya başladım, öğleyin iki saat kadar ara verdim sonra iftara kadar devam. Oruçlu olduğum halde yorgunluğu fazla hissetmediğimi söylemeliyim. Sonuçta insan yaptığı işi sevmeli, hatta sevdiği işi yapmalı. Biz de bahçe işlerini sevdiğimiz için sıkıntı hissediyoruz artık. Çünkü her gördüğümüzü, duyduğumuzu, öğrendiğimizi uygulamaya çalışıyoruz. Dolayısıyla sonraya kalan işler kafada yer edip rahatsızlığa yol açıyor. Şu an bahçede küçük bir yürüyüş yolu yapmam gerek, ama koyacağım taşları topraktan çıkan ve uygun ebatlardaki beyaz taşlardan seçiyorum. Toprağı ona göre biraz kazıp, taşı yerleştirdikten sonra yerine oturmasını sağlıyorum, sonra ot ilacı döküp etrafını da kilit taşlarla bordür yapacağım. Bu işi parayla geçmeli parke taşlardan birine yaptırabilirsin ama sonuçta içime sinmez. Domates, bakliyatların kenarlarına sırıklar dikilecek. Özellikle domatesler geçen sene sırığa dayanmadığı için bu sene burgulu demir aldım. Elimde kendi yetiştirdiğim nereye dikeceğimi bulamadığım çiçek fideleri var. İlk aklıma gelen işler bunlar, bunların hepsine "olduğu kadar olsun" der ve sırtını döndüğünde kafan rahat ederse sorun yok. Ben aynı yaptığım bu işlerin sadece miktarını azaltarak hepsinin hakkını verebilmeyi planlıyorum seneye. Yoksa bahçe ile uğraşmaktan eşimle birlikte gayet memnunuz.
Bu sabah geçen seneki sincaplarımızı (muhtemelen onlardı :) ) gördük ceviz ağacının altında. 15 dakika boyunca seyrettik. Eşim bir avuç ceviz koydu ağacın altına. Takipteyiz...
Resulgur
26-06-2015, 15:14
Sayın TCM ; Aslında yapmak istediğiniz şey çok mantıklı komşunuz olsam size seve seve yardım ederdim. Işinizde uzman biri olarak takdire değer çalışmalarınız var. Sizlerden çok şey öğreniyoruz . Emeğinize sağlık efendim [emoji4]
birnefestoprak
26-06-2015, 18:54
Ne patlicanlarda ne hiyarlarda ne de domateslerde (alttaki videoda kavundan da bahsedilerek konu abartilmis) budama yapmanin meyve kalitesini/verimi arttirdigina dair bir bilimsel kanit gosterilmeden silsile halinde cekilmis videolarda bu uygulama israrla tavsiye ediliyor. Konu bir sehir efsanesinden ibaret.
Budama ve koltuk almanin, ozellikle yaprak ortusu yogun olan domateslerde, sirkulasyonu arttirmak, hastaliklarin yerlesmesini geciktirmek/yayilmasini durdurmak disinda bir katkisi bence yok. Domateslerde yogun malclama yapmak, bununla yetinmeyip topraga yakin olan dallarini/yapraklarini budamak, ozellikle yagmur damlalarinin topraga dustukten sonra o yapraklara sekerek hastaliklari bitkiye tasimasini zorlastirmak anlaminda faydali oluyor.
Teşekkürler @sakagun...
@birnefestoprak; geçen sene yarım yamalak koltuk alma uygulayabildim. Bu sene ise tarif üzere pek çok domatesi tek dalda bıraktım. Oturak olan yerli domatesleri ellemedim. Tamamen koltuk alamadığım/almadığım bir kısım domates iki, bir kısmı ise üç dalda devam ediyor. Aslında koltuk almada geçen seneki kadar olmasa da yine geç kaldım. Kimi kestiğim dallar iki karışa yakın olmuştu.
Koltuk alma ile ilgili bir gözlemimi paylaşmak isterim. Domateslerde yoğun olmayan ufak sineklenmeler vardı pek çoğunda, ve ilginçtir ki bu sineklerin neredeyse tamamı koltuk alınacak dallarda geziniyordu.
Koltuk almanın şehir efsanesi olduğu ve verimi etkilemediğine dair destek olacak veya itiraz edecek tecrübem yok maalesef. Geçen seneki gözlemlerim belkide beklenen budur , alınması gereken koltuklarda çok az sayıda meyvenin oluştuğunu söylemeliyim. Ancak koltuk almanın bitkiyi seyrelteceği, yükünü hafifleteceği dolayısıyla üreticinin işlerini kolaylaştıracağı muhakkak. Kalın kargıları kızılderili çadırı gibi üçgen bağlayıp domatesleri bunlara bağlamama rağmen çoğu ağırlık ve dengesizlik sebebiyle yıkılmış veya kırılmıştı. Oysa bunları tek dalda ilerletseydim böyle bir sorun olmayacaktı.
Geçen sene oturak tip domateslerin neredeyse tamamı sonlara doğru hastalığa yakalanırken, sırık tip domateslerde herhangi bir sorun çoğunlukla görülmemişti. Bunu bahsettiğiniz gibi toprakla teması azaltmaya bağlayabiliriz sanırım. Hele ki tek dalda olursa özellikle mantar hastalıklarının oluşma ihtimali çok azalacaktır.
Az önce şiddetli olmasa da yağmur yağdı. Sulandırılabilen kükürt aldım. İsmail Bey in önerisi koruma amaçlı bakırlı gübreleme idi, ancak teknik olarak uygulamam zor. Hem mantar ve nispeten bakteriyel hastalıklardan koruma hem de kırmızı örümcekten korumak için geçen seneden kalan bakırlı ilaç ile kükürdü karıştırarak yarın sabah atmayı planlıyorum.
Resulgur
27-06-2015, 21:19
@birnefestoprak; geçen sene yarım yamalak koltuk alma uygulayabildim. Bu sene ise tarif üzere pek çok domatesi tek dalda bıraktım. Oturak olan yerli domatesleri ellemedim. Tamamen koltuk alamadığım/almadığım bir kısım domates iki, bir kısmı ise üç dalda devam ediyor. Aslında koltuk almada geçen seneki kadar olmasa da yine geç kaldım. Kimi kestiğim dallar iki karışa yakın olmuştu.
Koltuk alma ile ilgili bir gözlemimi paylaşmak isterim. Domateslerde yoğun olmayan ufak sineklenmeler vardı pek çoğunda, ve ilginçtir ki bu sineklerin neredeyse tamamı koltuk alınacak dallarda geziniyordu.
Koltuk almanın şehir efsanesi olduğu ve verimi etkilemediğine dair destek olacak veya itiraz edecek tecrübem yok maalesef. Geçen seneki gözlemlerim belkide beklenen budur , alınması gereken koltuklarda çok az sayıda meyvenin oluştuğunu söylemeliyim. Ancak koltuk almanın bitkiyi seyrelteceği, yükünü hafifleteceği dolayısıyla üreticinin işlerini kolaylaştıracağı muhakkak. Kalın kargıları kızılderili çadırı gibi üçgen bağlayıp domatesleri bunlara bağlamama rağmen çoğu ağırlık ve dengesizlik sebebiyle yıkılmış veya kırılmıştı. Oysa bunları tek dalda ilerletseydim böyle bir sorun olmayacaktı.
Geçen sene oturak tip domateslerin neredeyse tamamı sonlara doğru hastalığa yakalanırken, sırık tip domateslerde herhangi bir sorun çoğunlukla görülmemişti. Bunu bahsettiğiniz gibi toprakla teması azaltmaya bağlayabiliriz sanırım. Hele ki tek dalda olursa özellikle mantar hastalıklarının oluşma ihtimali çok azalacaktır.
Az önce şiddetli olmasa da yağmur yağdı. Sulandırılabilen kükürt aldım. İsmail Bey in önerisi koruma amaçlı bakırlı gübreleme idi, ancak teknik olarak uygulamam zor. Hem mantar ve nispeten bakteriyel hastalıklardan koruma hem de kırmızı örümcekten korumak için geçen seneden kalan bakırlı ilaç ile kükürdü karıştırarak yarın sabah atmayı planlıyorum.
Sayın TCM ;
Benimde 11 kök oturak domatesim var . Toprağa temas eden yaprakların bazılarında sararma oldu alt kısımları koparıp seyreltsem olur mu tecrübeniz var mı? http://images.tapatalk-cdn.com/15/06/27/d37a9e8da5f91c82af7dbc99700b364c.jpg
İsmail Kuzucu
27-06-2015, 21:37
Ne patlicanlarda ne hiyarlarda ne de domateslerde (alttaki videoda kavundan da bahsedilerek konu abartilmis) budama yapmanin meyve kalitesini/verimi arttirdigina dair bir bilimsel kanit gosterilmeden silsile halinde cekilmis videolarda bu uygulama israrla tavsiye ediliyor. Konu bir sehir efsanesinden ibaret.
Budama ve koltuk almanin, ozellikle yaprak ortusu yogun olan domateslerde, sirkulasyonu arttirmak, hastaliklarin yerlesmesini geciktirmek/yayilmasini durdurmak disinda bir katkisi bence yok. Domateslerde yogun malclama yapmak, bununla yetinmeyip topraga yakin olan dallarini/yapraklarini budamak, ozellikle yagmur damlalarinin topraga dustukten sonra o yapraklara sekerek hastaliklari bitkiye tasimasini zorlastirmak anlaminda faydali oluyor.
Hıyar ve domateste gözlemlerimi yazayım;
Hıyarda koltuk alınmayan fidelerin meyveleri tam 1. sınıf olmuyor. Üst kısımdaki ve koltuktaki meyve aynı zamanda büyümeye çalışıyor bu yüzden hasad geçiktiğiiçin kartlaşma oluyor. Ürün renginin parlaklığı kaçıyor.
Domateste ise koltukları alınmayan fideler daha ince ve cılız ilerliyor. Böyle olunca meyveler daha ufak kalıyor. Tam bakımı yapılan fidelerin meyveleri ise daha iri ve dalları kalın oluyor. Böyle olunca bitki iyi bir gelişme sağlıyor.
Hastalık ve bakım konusuna katılıyorum, düzen olunca herşey rayında gidiyor.
Sayın TCM ;
Benimde 11 kök oturak domatesim var . Toprağa temas eden yaprakların bazılarında sararma oldu alt kısımları koparıp seyreltsem olur mu tecrübeniz var mı? http://images.tapatalk-cdn.com/15/06/27/d37a9e8da5f91c82af7dbc99700b364c.jpg
@Resulgur; sararanları kesseniz tabi ki daha iyi olacaktır ancak sizin domateslerin alt yapraklarında mantar var gibi, resmi domates hastalıkları sayfasına koyup yardım alsanız iyi olacak.
Dahlialar tomurcuklanmaya başladı,
562909
Darı... Arka taraftaki büyük olanlar etkinlikten gelenler, genelde patlatmalık darılar...
Ön taraftakileri kayınpeder sonradan etmişti haşlamalık darı diye...
562910
Kendi çeliklerim olan 50 kadar ortancayı sonunda plastik bardaklardan toprağa geçirebildim. Küllemeyi atlatacak gibiler. Resimde çıkmamış, açık pembelerden biri koca kafalı, diğerlerinin en büyüğünün iki - üç katı büyüklüğünde. Çeliklerden 10 kadarı ilk yılına gelmeden çiçek açtı. Yeni çiçeklerin bir tanesinin ise çiçeğinin yaprakları diğerlerinin iki - üç katı büyüklüğünde ancak toplam çiçeğinin ebadı aynı. Birinde ise sadece tek bir çiçek yaprağı patlamış. Ön taraftaki büyüklerden birinden kotu da üzerine geldi sanıp asıldım hafiften ancak elime gelmeyince anladım.
562911
562912
Ayçiçekleri; geçen sene ekimi geç olduğundan tohumlarını zar-zor alabilmiştim. Bu sene de erken oldu sayılmaz...
Darıların ön tarafına dahliaların hizasında elma ağacının yanına minyatür olanları birer karış arayla toplu halde ektim. Kalanları sedumların içine ve minik ortancaların aralarına da ektim. Toprak tavını kaybetmeye başladığı için hazırladığım cocopeat-perlit karışımının içerine ektim tohumları. Her gün az az suladım nemini kaybetmemesi için.
562919
Dün baktım koyu yeşil rengiyle birisi gülümsemiş minyatürlerin.
562920
Darıların hizasında eksik kalan yerlere ise büyük yemeklik ayçiçeğini ektim aynı yöntemle. Tohumlar etkinlikten @dagsa reklam dan gelmişti. Dört beş gün önce ektiğim tohumların bakabildiğim tamamı çıkmıştı. Dün eksik kalan yerlere geçen sene komşunun verdiği yine çerezlik ayçiçeklerini de ektik eşimle. Çerezlik olanlar demek daha çabuk çimleniyor.
562921
Bahçenin önceki gün yağan yağmurdan sonra tava gelen arka taraflarına ise @heyyamola dan gelen ve geçen seneden kendim alde ettiğim uzun süs ayçiçeklerini ektim görüntü yapması ve arıları cezbetmesi için.
Bugün eşimle yaylada biraz işlendik.
Önceki sayfalarda yazmıştım sene başında sarımsak ektiğimizi. Ancak sık ve düzensiz ektiğimiz, başta gübre kullanmadığımız için sarımsaklar lezzetli olmalarına karşın iri değillerdi. Bu sene ekim zamanını daha uygun olduğu için erkene aldık. Geçen sene ektiğimiz yeri çiçeklendirmeyi düşündüğümüz için evden daha uzağa, kullanmadığımız kümesin yakınına yaklaşık 3 metrekarelik yere ektik. Su göllenmesini engellemek için ekim yerini biraz yüksek tuttuk. Ekilecek yerdeki yağmurlarla artan yeşillikleri gerek sökerek, gerekse orakla biçerek uzaklaştırdıktan sonra yumuşak olan toprağı kürekle alt üst ettik. Hazırdaki yanmış tavuk gübresini metrekareye 1 kg. gelecek şekilde toprağa serperek çapayla toprağa karıştırdık. Ekimin düzenli olması için resimde görülen tahta parçası ile sıra aralarını yaklaşık 15 cm. olacak şekilde aralayıp sarımsakların aralarında ise yaklaşık 12 cm. bırakarak 5 tl.ye aldığım yarım kilo sarımsağı ektik.
524896
524897
Dikim araları...
524898
02.11.2014 tarihinde ektiğimiz sarımsakları hafta içinde çıkardık. Önceki seneye göre dikim araları seyrek olduğu ve hayvan gübresi verdiğimiz için daha iyi verim aldık.
"İşlendik" kelimenizi çok sevdim.. :) Bir saksıya sarımsak ekmek hep aklımda, bir türlü yapmadım.
Ürünleriniz bereketli, çiçekleriniz bol olsun..
Resulgur
29-06-2015, 22:18
@Resulgur; sararanları kesseniz tabi ki daha iyi olacaktır ancak sizin domateslerin alt yapraklarında mantar var gibi, resmi domates hastalıkları sayfasına koyup yardım alsanız iyi olacak.
tamam hocam çok teşekkür ederim. Yarın ilk işim o sararan yaprakları kesmek olacak ..;)
Dün bahçenin büyük bir bölümünü sulandırılabilen kükürt ile ilaçladım. 16 lt. lik tulumbaya yarım su bardağından biraz daha az (100 lt. ye 400 gr. önerilen) ilaç kattım. Domates-biber-bakliyatlar-kavun-karpuz-çiçekler (dahliya-ortanca-menekşe) kükürde bulandı.
Geçen senenin mesajlarına baktığımda ayçiçeği ekiminde 10 gün kadar öndeyiz bu sene.
Sayin tcm kukurt ile ilaclamayi neden yapiyorsunuz ve hangi durumlara care oluyor?
Sayin tcm kukurt ile ilaclamayi neden yapiyorsunuz ve hangi durumlara care oluyor?
Organik olması iyi, mantar ve böceklenmeye karşı kullanılıyor.
http://www.agaclar.net/forum/genel-bitki-koruma/17396.htm
http://www.organikoop.com/kukurt
Üstte bahsettiğim kocakafa ortanca...
563325
Kocakafa deyince Almanların özellikle kafa golleriyle ünlü sarışın futbolcusu aklıma geldi. Yaşı 40 ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. Hrubesch...
https://www.google.com.tr/search?q=hrubesch&biw=1680&bih=949&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=Q8-TVcvpKcOXsAHI06fgBw&sqi=2&ved=0CAYQ_AUoAQ&dpr=1
Sayin tcm bugun internetten 100 gr toz kukurt siparisi verdim. Yaklasik 2 gun icinde elimde olur diye dusunuyorum. Bahcemde suan 40 tane kadar dahliam icin kullanmayi dusunuyorum. Tahmini kac litre suya kac gr kukurt koyup ne sekilde ve ne sıklikta kullanmami tavsiye edersiniz?
Ilgi ve yardimlariniz icin simdiden tesekkurler...
Sayin tcm bugun internetten 100 gr toz kukurt siparisi verdim. Yaklasik 2 gun icinde elimde olur diye dusunuyorum. Bahcemde suan 40 tane kadar dahliam icin kullanmayi dusunuyorum. Tahmini kac litre suya kac gr kukurt koyup ne sekilde ve ne sıklikta kullanmami tavsiye edersiniz?
Ilgi ve yardimlariniz icin simdiden tesekkurler...
'Toz kükürt' deyince sulandırılmayan toz halinde atılması gereken kükürt anladım ben, eğer diğer türlü benim üstte yaptığım gibi sulandırılabilen kükürt ise 5 lt. suya katacağınız 20 gram kükürt (herhalde 3 tatlı kaşığını tepeleme şekilde doldurursak 20 gr yapacaktır) 40 dahliaya yetecektir. Ben bir kilo sulandırılabilen kükürtü 10 tl. ye almıştım, toz olarak atılanı ise 5 tl. idi. Temenni etmeyiz ama dahliayalar yatkın olduğu üzere kükürde rağmen külleme olursa "topas" mükemmel bir ilaç aklınızda olsun.
Keske topasi bulundugum yerde bulabilsem. Internette bir arastirayim turkiyeden alip getirtebilirsem bir deneyeyim. Buarada aldigim kukurtun sulandirilan cinsten olup olmadigini nasil anlayabilirim acaba.
Keske topasi bulundugum yerde bulabilsem. Internette bir arastirayim turkiyeden alip getirtebilirsem bir deneyeyim. Buarada aldigim kukurtun sulandirilan cinsten olup olmadigini nasil anlayabilirim acaba.
Etken madde 'Penconazole', bulursunuz herhalde. Sonuçta etken madde de, üretici de dünya çapında. Topas (http://www3.syngenta.com/country/tr/tr/urunler/ourproduct/Pages/topas.aspx)
Diğer konuyu atladım; sulandırılabilen kükürt suyla birleştiğinde hemen eriyecektir, diğeri ise erimez. İlginç, Fransa da 100 gr. kükürtü poşete koyup size göndermemişlerdir herhalde di mi? Kullanım şekli dozu vb. bilgiler yok mu?
Kukurt yarin geldiginde resmini burada paylasirim. Bugun normal kukurt ve suda eriyebilen kukurdu magazada buldum:D
http://i.hizliresim.com/2gAAgv.jpg (http://hizliresim.com/2gAAgv)
http://i.hizliresim.com/mPBB71.jpg (http://hizliresim.com/mPBB71)
Sayin tcm dun dayanamayip arap sabunlu ozel bir solusyon alip yildizlara uyguladim ve bugun sabah uzerinde ve kenarlarinda olen bir cok bocek ve sinek turu gordum.
Ayni zamanda almis oldugum ve suda cozulen olup olmadigini bilmedigim toz kukurt geldi.
Yildizlarimin gelisimi neredeyse durmustu. Her yeni filiz buyumeden acayip bir sekil alip neredeyse oluyordu. Umarim bu durum boceklerden kaynaklaniyordu ve cozulmustur. Yoksa yildiz cicegi goremeden sezon bitecek. :D
@622ali, hafta sonu foruma girdim ama mesajınızı görmemişim herhalde kusura bakmayın. Alt resimdeki toz kükürt. Kullanımı için genel öneri; sabah yağan çiğin üzerine (veya yapraklara hafiften su spreyleyerek aynı etkiyi yaratabilirsiniz) toz kükürtü ince bir süzgeç, tülbent ile serpin. Dahliya uzmanı değilim ama bence dahliyanızın resmini çekip ilgili sayfaya koyun, arkadaşlarla birlikte değerlendirelim. Geçen sene benimkiler mantar olmuştu. Bir de ne zaman toprağa ektiğinizi söylerseniz gelişimini değerlendiririz.
Domateste ilk meyvemizi gördük...Muhtemelen siyah chery domateste.
Dün akşam üzeri sıvı kükürt ve bakırı (hektaş 50 wp) karıştırarak tüm meyve ve sebzeleri ilaçladım.
Dalgıç pompa düzeneğini biraz daha pratik hale getirdim. İlave silikon hortum alarak istediğimiz (kısmen) yere suyu taşıyabiliyoruz. Başta dahliya ve ortancalar olmak üzere tüm çiçekler ile marul, patlıcan ve istemeden biraz darıları suladım.
Domateslerde ürün tutulumu artmış, yarıya yakınının üzerinde nohuttan, eriğe kadar çeşitli büyüklüklerde domatesler mevcut. Bakliyat grubundakiler ise ekim zamanı farklılığına bağlı birkaç yapraktan 1 m. kargıyı sarabilecek kadar uzamış farklı büyüklüklere sahip. Hava sıcaklıkları arttı, sanırım kavun-karpuz hariç küçük bakliyatlar da dahil aşır olmayan sulama yapsa iyi olacak.
Dün ihtiyacı olanların yanına bambu-kargı-demir sırıklar dikeyim dedim ancak toprak çok sertleşmiş. Öyle ki domateslerin yanına demir sırıkları dahi büyük uğraşlarla dikebildim. Elimle toprağa istediğim kadar girmedi, balyozla ayaklarımın altına iki büyük tuğla koyarak tepeden çakmak suretiyle çakabildim. Parmaklarıma da çaktım birkaç tane.
Kargıları dikmek için demirciden hayvanları yere sabitlemek için kullandıkları ucu sivri kalın bir demir aldım boyu 40 cm. kadar. Önce onu yere çaktım, demiri çıkarıp kargıyı sokana kadar toprak deliğe doldu, bu kez deliği suladım birkaç kez daha demirle yol açarak kargıyı sokabildim. Dün sadece deneme amaçlı üç-beş kökeni sırığa alabildim. Bakliyat ve domateslerdeki sırığa alma işi bu sene beni yoracak herhalde. Uyguladığınız pratik yöntemler var ise severek alabilirim.
Kavun; gece-gündüz sıcaklık farkını fazla sevmiyor diye biliyorum. Ayrıca mantara da yatkınlıkları fazla. Bu iki sorunu nispeten bertaraf etmek için dün bir kök kavunun altına yaklaşık 40x40 cm. ebatlarında oldukça kalın koyu renkli plastik serip kenarlarını rüzgarda kalkmayacak şekilde toprakla örttüm. Vaktim oldukça sayıyı arttıracağım.
Kargıları dikerken 45 derecelik açıyla kesiyorsunuzdur. Yoksa toprağa zor saplanıyorlar. Bir de çok sertse batıracağınız yerlere su dökün.
Kargıları dikerken 45 derecelik açıyla kesiyorsunuzdur. Yoksa toprağa zor saplanıyorlar. Bir de çok sertse batıracağınız yerlere su dökün.
@h_dogan; teşekkürler, bugün yarın ürünleri suladıktan sonra denesem herhalde daha kolay olacak.
Mübarek Ramazan Bayramınızı kutlar, sağlık-sıhhat-huzur dolu sevdiklerinizle geçireceğiniz nice bayramlar dilerim.
Bahçede işler devam ediyor. Oraya buraya derken kimi şeyleri yetişemediğim için gözden kaçırıyorum. Domateslerin bazısı epey büyümüş, yeni koltuk alma zamanı gelmiş de geçmiş. Ne çabuk büyümüşler hayret. Altı yedi kol çıkaran dahi var. Bu şekilde örümcek gibi kollananların küçük dallarını kestim, kalan dalları toparlaması yine de zor oldu. Tek dal devam edenleri kontrol etmesi kolay.
Daha önce bahsetmiştim, bu yıl spiral inşaat demirlerini özellikle domatesleri sırığa almak için kullanmayı düşünüyorum diye. Resimde de görüldüğü üzere yaklaşık 2,5 m. lik demirleri üç domateste bir, balyozla en az yarım metresi toprağın altında kalacak şekilde yere çaktım. Demire denk gelen domatesleri direk sera ipiyle demire bağladım. Demirleri yine üstten sera ipiyle bağlayarak arada kalan domatesleri bu iplere sardırmaya çalıştım. Şimdilik sorun yok gibi. Geçen sene ne kadar sağlam olursa olsun kullandığım kargılar ya devrilmiş ya da kırılmıştı. Demirlerin kırılması imkansız. Ancak sulama esnasında yumuşayan topraktan yana yatma olasılığına karşı dama tahtası gibi demirleri tepe kısımlarından olmak üzere, baş-orta ve sondan üç farklı yere denk gelecek şekilde dengede tutmak amacıyla birbirlerine sabitlemeyi düşünüyorum.
Güneşle ısınacak demirler bitkiye zarar verecek mi göreceğiz.
Domateslerin yarıya yakınında nohuttan cevize kadar değişen irilikte meyveleri görünce sulamaya karar verdim. Çok yoğun şekilde olmayan sulamanın hava sıcaklığını da göz önüne alırsak (yayla da olsa öğle güneşi yakıcı) domateslere zararı olacağını sanmıyorum. Domatesler ile birlikte kavun-karpuz hariç bahçedeki tüm ürünleri de suladım.
Bahçenin kuzey kısmına ikinci kattan bakış;
Daha önce de resimlerini koymuştum, gelişim sürecini takip etmek için faydası olacaktır.
Önde dahliyalar, arkasında sağ tarafta darı, solda salatalıklar. Arka bölümde ise darıların arkasında kabaklar, sol tarafta iki sıra barbunya ile üç sıra fasulye ve en arkada patates.
Kabakların neredeyse tamamı etkinlikten gelen tohumlardı. Ancak yağışlar yüzünden pek çoğu çıkmadı, tekrar ekildi derken hangisi sağlam hangisini çimlendiremedik ortaya çıkan meyvelerinden belli olacak. Ancak üzüldüğüm nokta bal kabakları büyük olasılık bu sene yok.
Bu da yaşlı elma ağacımız, geçen sene pek meyvesi yoktu. Bir önceki sene de olduğu gibi bu yıl da üzerinde çok elma var. Diğer fidanlar ile birlikte bakır-kireç (bordo bulamacı) vermiştim iki kez, tabi benim ilaçlamda kullandığım tulumba 16 lt. lik ufakça bir şey. Boyunun yettiği kadar elmayı da ilaçladı işte. Önceki sene çok kurtlanmıştı, bu sene kurtlanma daha az gibi. Eser miktarda da olsa ilacın faydası oldu mu bilmiyorum :) Tadı çok güzel ancak cinsini bilen yok. Yan tarlalarda da aynı cins elmadan var. Muhtemelen aynı sene aynı yerden alınan fidanları pek çok tarla sahibi bahçesine dikmiş. Yan komşu bu sene yaşlı olduğu için ağacı kesti, ben kıyamadım, kurtlu-murtlu ağaçtan düşen elmaların sağlam taraflarını yeriz biz.
566694
Sabah çiyi yok şimdilik. Dolayısıyla mantar da. İki kez bakır bir kez de kükürt ile ilaçlamıştım tüm bahçeyi. Dahliya ve ortancaları ise 'topas' ile. Sorun olmadığı için yakında ilaçlamadım. Dahliyalar kavun ve salatalık ile birlikte mantar açısından bahçenin erken uyarı sistemi demiştim. Tetikteyim.
Dahliyalar pek güzel, daha önce resimlediklerim çoğaldı, bunlara yenileri katıldı ancak pek çoğu tomurcukta. Bekliyoruz...
Üst kattan bahçeye devam.
Giriş tarafı, çit niyetine dikilen leylandiler. Önünde sedumlar ve aralarında tek-tük birer karış boya ulaşan şimdilik dikkat çekmeyen süs ayçiçekleri...
Leylandileri içiçe geçmesi, sıklaşması için ön-arkaya giden dallarını budayacaktım ama şu ana kadar yapamadım.
566699
Ortancaların çiçekleri yavaş yavaş geçiyor artık.
566700
Bordürler ve yürüme yolu yapım çalışmalarım devam ediyor. Vakit ve taş bulabilirsem yaz sonuna kadar tamamlarım herhalde. :rolleyes:
Güney tarafı;
En soldaki alanı kaplayan ballıcalar geçen seneden kalanlar. İkinci yılına girenlerin çiçekleri yavaştan geçmeye başladı. Ancak altlarından bu yıl dökülen tohumlardan çimlenenler geliyor. Yine ballıcalara kaynaşmış yine geçen seneden kalan kekik mevcut. Her ikisi de yayılıcı olduğu için birbirleriyle kaynaştılar. Fayansların sağ tarafındaki kekikler de geçen seneden kalanlar. Her iki kekiğin arasına bu sene evde yetiştirdiğim kekikleri dikmiştim, ön taraflarına da yine bu sene yetiştirdiğim ballıcaları diktim. Bahçenin batısındaki menekşelere kadar bir arada devam ediyorlar.
Kekikler çiçeklenmeye başladı. Taze olanlardan biraz keserek kurutmaya aldım. Yenen tür mü değil mi bilmiyorum. Ben yiyeyim de birşey olursa söylerim. Geçen bir arkadaş soruyordu hangi kekik yenir diye :D
Bu arada kekiklerin üzeri bal arısı dolu. Vızıl vızıl işleniyorlar...
Bahçenin güney tarafındayız;
Ballıca-kekiklerin önü; komşu bahçeyle aramızda iki sıra dahliya var toplamda 70 ocak kadar. İkisinin arasında, mayısın başında yağan kar nedeniyle hiç meyve veremeyen birer adet erik ve elma fidanları.
Kırmızı açan dahliyalar bodur olanlar...
Komşunun bahçesindeki iri papatyalar pek güzeller. Bir kaçını bizim taraf aktarmalı. Her sene kendiliğinden çıkıyorlar...
Gelelim bostan tarafına,
Üç sıra karpuz ve bir sıra kavun. Diğer sebze sıralarının aksine bunların arasına kollarını rahat uzatabilmeleri için ikişer sıra boşluk koyduk. Kavunlar çiçekte, karpuzlarda ise fındık kadar meyveler var tek tük.
566704
Geçen bahsettiğim olayı resimledim. Kavunlar gece-gündüz sıcaklık farkını sevmezlermiş, ayrıca biliyorsunuz (ben geçen seneki tecrübemden çok iyi biliyorum :D ) mantara yatkınlıkları var. Her ikisini nispeten önlemek için; bir tarafı siyah bir tarafı yeşil malç naylonuna göre oldukça kalın başka bir amaçla aldığım naylonu parçalara bölerek kavunların altına koydum.
Bu arada şu ana kadar sulamadık kavun-karpuzu. Meyveler elma kadar olsun da sulayalım. Aralarındaki karıklar her iki tarafın suyunu alabilmesi için geniş tutuldu.
566705
Ön bahçe, batı tarafı;
Bostanın yanında bir sıra 'elimize ne geçtiyse sokuşturduk' sırası. Fasulye - barbunya - börülce herşey çıkabilir.
Sonraki sekiz sıranın sırıklar çekilmiş dört sırası beyaz (şeker fasulye) barbunya ve kalan dört sıra da oturak tip kuru fasulye. Beyaz barbunya, domates gibi ağır, fasulye ve diğer barbunya gibi azman olmadığından küçük bambu kamışlarla kontrol altına alınabiliyor. Ancak domatesteki gibi dört tarafından demir sırıklarla ağırlık ve rüzgarla öne-arkaya ve sağa-sola devrilmelerini engellemek için iplerle sabitlemem lazım. Resimde yere 45 derece açıyla çakılmış iki demir görülüyor. Aynı şekilde yanlara da çakılacak. Geçen sene resimdeki gibi sadece ön ve arkaya sabitlemiştim. Rüzgarlı bir günde tüm sıraların birbirinin üzerine yan yattığını gördüm :)
Kuru fasulyelerin yanına hazır börülce - bamya fideleri dikmiştik ancak olmadı. Biz de lahana-karnabahar-pancar-pırasa doldurduk.
Bunların yanında iki buçuk sıra biber ve üç sıradan fazla domates geliyor.
Yine bir sıra kış sebzelerinin yanında barbunya ve taze fasulyeler var. Bakliyatların demirleri domateslere göre uzun oldu. Kimisi 3,5 metre var. En tepeye uzanan fasulyeleri nasıl toplarız bilmiyorum artık. :D
Anlatımlarınız çok güzel olmuş, çok faydalı oldu. Ben hastalanınca yapıyordum söylediğiniz ilaçları. Önceden önlem almak daha mantıklı.
Dahialar rengarenk açmaya başlamışlar. Sizin yöntem işe yaradı:).Gübre veyahut iklim farkı olabilir. ( ben bir yerde ekim anında gübre vermeyin diye okumuştum. Ne yazık ki nette bazen bilgi kirliliği olabiliyor). Siz gübre katılmış toprağa ektiniz diye hatırlıyorum.Henüz benimkilerde tomurcuk bile yok.Hepsi çok güzel görünüyor emeğinize sağlık.Size de iyi bayramlar, selamlar.
@aleydi, dahliaları perlit-toprak-yanmış hayvan gübresi-talaş tan hazırladığım karışımın içine yerleştirmiştim. Topraktan çıkınca da elimde bahçeye attığım 20-20 gübresinden çapalama esnasında kenarlarına birer yemek kaşığı kadar dökmüştüm.
Leylandilerin önündeki sedum reflexumlar. Kimi öbekler çiçeklenmeye başladı. Ayrık otlarıyla mücadelemiz de devam ediyor.
566716
Bunlar da elma ağacının altındaki sedumlar; reflexumların bir boy büyüğü.
566717
Elması - vişne veee ayvaydı galiba. :)
Geçen sene üç tek elma olmuştu, gelip gidip bakmıştık ne zaman olacak diye, erkenci sayılabilecek mayhoş güzel bir elma. Doktor elması dediler, bu sene oldukça fazla elma var, kışın fena budamamışım herhalde. Arada kurtlananlar yere düşüyor.
Vişne de fena değil ancak ayvada üç yıldır tık yok.
566718
Sedum reflexumun daha güzel resmini buldum araya sıkıştırayım...
566719
Önde badem fidanı, tek-tük badem oluyor üzerinde. Tabi tüm fidanların yaşlarının iki-üç-dört yıl arasında değiştiğini de söylemeliyim.
566721
Cevizin önünde de dört yaşında iki kiraz var. Şimdi ziyaretçilerime bir sorum olacak, dört yıldır bir tek kiraz yiyemedik biz. Normal midir dört yılda tek meyve vermemesi kiraz ın. Arka bahçe komşumuz komple kiraz yetiştiriyor ve ağaçlar gayet verimli.
566722
Veeee koca ceviz...Kollarının uzunluğu bahçenin dar kenarını neredeyse baştan başa kaplıyor. Uç kısımlarında kuru dalları çok. Yıllardır herhangi bir bakım ilaçlama olmadı. Kayınpedere kalsa çoktan kesecek veya dipten budayacak. Meyvelerinin kabuğu kimi yıl çok zor kırılıyor, kimi yıl ise parmakla kırılacak şekilde oluyor. Yıllara göre farklı ürün vermesini "tam aşı ceviz değildir" diye yanıtlamıştı bir bilen dostumuz. Geçen sene mantar yüzünden bir kaç avuç harici ceviz yiyememiştik. Bu sene fena değil. Ziyaretçilere bir sorum daha olacak; cevizi gerçekten derin budama yapmalı mı, veya ne yapmalı?
566723
Bir teyze getirmişti kasımpatını; önce aşağıya dikmiş sonra yaylaya getirmiştik saksıyla. Yere aktarınca yaprakları bozuldu önce, şimdi bir kucak oldu ve çiçeklerini açmaya başladı. Kasımpatı hakkında fazla bilgim yok, dona dayanıklı olduğu yazılıyor. Eğer öyleyse çoğaltmalı.
566743
Hercai menekşeler...Çiçekli olanların neredeyse tamamı geçen seneden kalanlar ve dökülen tohumlardan bu sene çıkanlar. Böyle çoğalacağını bilemediğim için evde de yetiştirmiştim. Sol taraftaki verbenaların yanına ektiklerim evden gelenler ve yeni atağa geçtiler.
566744
Tam ortadaki çin karanfili kirpi gibi çıkmış.
566745
Menekşelerin aralarında çıkan cosmos - kına ve kadife çiçeklerini eşim söküp şeftali ağacının yanında dahliaların bitiminde birleştirmişti.
566746
Bunlar da balkonun yanına evden yetiştirip diktiğimiz cosmoslar. Ön tarafında bir sıra kına çiçeği, sıranın başında ve sonunda ise phyloxlar. Ama cosmoslar için evde uğraşmaya gerek yokmuş. Tohumları baharda dikmek istediğimiz yere döküversek daha iyi olacakmış.
566747
Son resimler...
Solda beyaz barbunya (şeker fasulye) ve sağında kuru fasulye dörder sıra. Sürekli yağan yağmurlarla çıkmayanları yenileyip durduğumuz için kimi çiçek açıyor, kimi ise gerçek yapraklarını yeni çıkarıyor. Yanlışlıkla birbirlerinin sırasına ekilenlerde olmuş. Geçen sene burada domatesler dikiliydi. Muhtemelen onlardan kalan çeri domates tohumları iki yerden domates çıkarmış...
566748
Kapanışı balkondaki zarif, kibar kendi halinde bir güzelle yapalım...Maviş...
566749
Hafta başı bahçeden enstantaneler;
Lahanalar,
568968
Yaprakları su tutmuyor
568969
Üçüz karpuzlar, yakından çekildiği için büyük gibi çıksalar da daha portakal kadarlar.
568970
Bahçenin sınırında, komşu tarafında kendiliğinden çıkan ismini bilmediğim çiçek. Ancak arılar pek seviyor.
568971
Bahçede sırığa alınması gereken birkaç kök domates harici acil yapılması gereken bir şey yok. Ekili yerlerde toprak neredeyse görünmüyor artık. Onların resimlerini sonra koyalım ve dahlialardan devam edelim.
Kocakafa.
568972
Güzeller bir arada...
568973
Pembemsi...
568974
Düz sarı
568975
Ebruli
568976
El yordamıyla
568977
Kırmızı
568978
Gül kurusu kocakafa
568979
Kırmızı beyaz
568980
Sarıların arasında bir tane sarı-beyaz, artık nasıl olduysa...
568981
Bombus arılı dahlia, alacağı nektar olmadığına göre ya rengine kapılıp geldi ya da polen topluyor.
568982
Bu da komşudan, minyatür kıvrımlar ile oldukça ilginç geldi bize.
568983
Birbirinin aynı dahliyamız çok, aslında eş dahliaları ayırıp tohum takas etkinliğinde birbirimiz ile değişmeli.
Taşlıbahçe
30-07-2015, 22:26
Hafta başı bahçeden enstantaneler;
Lahanalar,
568968
Yaprakları su tutmuyor
568969
Üçüz karpuzlar, yakından çekildiği için büyük gibi çıksalar da daha portakal kadarlar.
568970
Bahçenin sınırında, komşu tarafında kendiliğinden çıkan ismini bilmediğim çiçek. Ancak arılar pek seviyor.
568971
Bir tür sığır kuyruğu olmalı. Arılar seviyor, geçen gün karıncalar da dökülen çiçekleri almış götürüyorlardı. Çok da arsızlar; yerelmaları pek çok bitkiyi baskılayabildiği halde onların bu baskıya aldırdığı yok :)
Öyleymiş @Taşlıbahçe,
http://www.agaclar.net/forum/karadeniz-bolgesi/4980.htm
Hafta başı bahçeden enstantaneler;
Bahçenin sınırında, komşu tarafında kendiliğinden çıkan ismini bilmediğim çiçek. Ancak arılar pek seviyor.
568971
Sığır Kuyruğu
Sıracagiller familyasından yüksek boylu, çok yıllık otsu bir bitkidir. Yurdumuzda 200 kadar türü var olduğu söylenmekte ve bazı kaynaklarda yazmaktadır.biz buna Konya hadim bölgesinde şalba türü diye biliriz.çok ince kısa ve sık tüylü bir bitkidir sarı çiçekli.Yaprakları bazılarının bitkinin taban kısmında özellikle gri yapraklı olanlar açık yeşil yapraklı olanlar bitkinin yarısına kadar çıkmaktadır . Çiçekleri çabuk dökülen bir bitkidir.
kaynak: Hasan Sayın (http://www.toroslardayasam.com/2014/02/sgr-kuyrugu.html)
http://1.bp.blogspot.com/-fenhHMiCan0/Uw-rpzURdhI/AAAAAAAABts/k6PIcaWBH_E/s1600/6304217+(8).jpg
http://3.bp.blogspot.com/-ZKFjb4s-wWg/Uw-r0C04cEI/AAAAAAAABuY/2W3M9zOOv3E/s1600/6304217+(7).JPG
Sayin tcm dahlia larinizin masaalahi var. Bu sene bana gormek nasip olmayacak artik seneye....
Dahlialariniz yanilmiyosam boylu olanlardan, ruzgardan etkilenmemeleri icin, yanibaslarina agac mi caktiniz yoksa file tarzi ip mi gerdiniz?
@622ali, sık diktiğim için herhalde, desteğe ihtiyaç sadece birkaç dahliada oldu. Onların da yanlarına ufak boylu bambulardan dikip yeşil sera ipiyle bağladım.
Bahçedeki ürünleri fotoğraflarken kuşlar dikkatimi çekti. Barbunyaların aralarına dalıp çiçeklerin kenarlarındaki beyazlıkları yiyorlar. Veya bana öyle geldi, bitkiye zararları olmuyordur herhalde.
Bahçede dolaşmaya devam edelim;
Karpuzlar, toplam üç sırada yaklaşık 90 tane ocakta ekmiştim. Çoğu ocakta birden fazla tohum gelişti ve koparmaya her zaman olduğu gibi kıyamadığımız için kollar, yapraklardan toprak görünmez oldu. Büyük karpuz yarışmasına girmeyecez ya sonuçta. Geçenlerde ilk suyumuzu vermiştik. Su yataklarına yanmış tavuk gübresi atcaktım, unuttum. İkinci suyu bir hafta sonra vermeyi düşünüyorum, gübreyi de o zaman atarım artık.
569143
Çarliston karpuzlar...
569142
Etkinlikten gelen kırkağaç kavunlar.
569144
Karpuz üç sıra iken kavunlar tek sıra. Bilgiyi paylaşmak adına tekrarlıyayım; kavun gece-gündüz sıcaklık farkını pek sevmediği için yaylada yetiştirmek zor oluyor. Ayrıca salatalık-kabak gibi türdeşleri gibi mantara yatkın olduğu için fazla ekmedim. Bu olumsuzlukları azaltmak için de kavunların kimisinin altına kare şeklinde 50x50 cm. ebadında naylon sermiştim.
569145
Beyaz barbunya veya şeker fasulye, ister taze ye, ister kuru, ister sırık yap, ister oturak, hastalıklardan fazla etkilenmeyen mükemmel lezzet. Etkinlikte epey dağıtmıştım ancak paylaşanlara rastlamadım.
569146
Taze fasulye ve diğer barbunyalara göre daha erken gelişti.
569147
Kuru fasulye ile yanyanalar,
569148
Kuru fasulyeler, oturak tipte, zahmetsiz, bana göre, bakliyatların içerisinde tat olarak en güzeli...
569149
Bahçede dolaşmaya devam edelim;
Karpuzlar, toplam üç sırada yaklaşık 90 tane ocakta ekmiştim. Çoğu ocakta birden fazla tohum gelişti ve koparmaya her zaman olduğu gibi kıyamadığımız için kollar, yapraklardan toprak görünmez oldu. Büyük karpuz yarışmasına girmeyecez ya sonuçta. Geçenlerde ilk suyumuzu vermiştik. Su yataklarına yanmış tavuk gübresi atcaktım, unuttum. İkinci suyu bir hafta sonra vermeyi düşünüyorum, gübreyi de o zaman atarım artık.
569143
Çarliston karpuzlar...
569142
Etkinlikten gelen kırkağaç kavunlar.
569144
Karpuz üç sıra iken kavunlar tek sıra. Bilgiyi paylaşmak adına tekrarlıyayım; kavun gece-gündüz sıcaklık farkını pek sevmediği için yaylada yetiştirmek zor oluyor. Ayrıca salatalık-kabak gibi türdeşleri gibi mantara yatkın olduğu için fazla ekmedim. Bu olumsuzlukları azaltmak için de kavunların kimisinin altına kare şeklinde 50x50 cm. ebadında naylon sermiştim.
569145
Sayın @TCM Karpuzlarda külleme mi var yoksa ışıktan dolayı yapraklar beyaz mı görünüyor.
Kavunlarınızda çok sağlıklı geç olur ama güzel olur siz ekmeye devam edin yayla yerinde hastalık daha az olmalı siz bizim uğraştığımız hastalıkları bir görseniz bir kova dolusu kimyasal ilaçla geziyoruz bahçenin içinde. :)
@sinbas; kükürt ve bakır atmıştım şu ana kadar iki kez, onun kalıntılarıdır. Karpuzların iki karış kadar alanında birkaç yaprak ve bir sürgün ucunda kuruma gördüm bugün, resimdeki alanların dışında bir yerinde. Takipteyim, devamını görürsem mantar ilacı atarım. Yaylada (bizimkinde en azından) sabah çiyi mantara zemin hazırlıyor. Geçen sene özellikle kavunlar çok etkilenmişti mantardan, sonrasında da salatalık ve dahlialar. O yüzden koruma amaçlı bu sene kükürt ve bakır atıyorum.
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.