View Full Version : TCM / bahçe
Sayfalar :
1
2
3
4
5
[
6]
7
MeyveliTepe
22-05-2019, 00:56
...
Ben kimi bakliyatları direk solucan gübrelerinin içine koydum da acaba sorun olur mu aklım orada. :D
...
Çürütebilir. Solucan gübresi aşırı nem tutar, bu yüzden sadece solucan gübresi ya da solucan gübresi oranı yüksek karışım istenmeyen sonuçlara sebep olabilir.
Çürütebilir. Solucan gübresi aşırı nem tutar, bu yüzden sadece solucan gübresi ya da solucan gübresi oranı yüksek karışım istenmeyen sonuçlara sebep olabilir.
Farkettim ben de, torftan daha fazla nem oranı, ekimi şöyle yaptık; bir tam avuç ocağın içerisine döktüm, ocaklar geniş olduğu için (resimde de görülüyor) zaten gübre yayıldı, arkadan gelen eşim tohumları içlerine yerleştirdi, onun da arkasından gelen kayınpeder toprakla üzerini kapadı, tamamen gübre içerisine ekim yapılmadı ama bir hafta sonra kısa süreli fakat şiddetli yağmur yağdı, hafta sonuna kadar akıbeti belli olur bakalım :)
Kağıt, karton, mukavva, direk karbon :) Çok çabuk dekompoze olur, mikroorganizmalar ve solucanlar için zengin iftar sofrası.
Üstteki yazıyı sonradan gördüm, marketlerin renkli kartonlarından koysak (jelatinli-naylonlu olanlardan değil) o kadar çatlak su kaçırmaz değil mi?
MeyveliTepe
22-05-2019, 20:36
Üstteki yazıyı sonradan gördüm, marketlerin renkli kartonlarından koysak (jelatinli-naylonlu olanlardan değil) o kadar çatlak su kaçırmaz değil mi?
Plastik kaplı olmasın yeter, baskılı olması çok problem değil.
Bahçe ekim-dikim çalışmaları sona ermek üzere; ekilmeyen 10 m.kare kadar yer kaldı. Ekim sonrası iki kez yağan yağmur özellikle bakliyat çimlenmelerinde sıkıntı yaratmış gibi duruyor. Haftaya çıkmayan tohumların yerine yenilerini koymamız gerekecek. Mısır tohumlarının yağmur-çamur dinlediği yok, firesiz çıkıyorlar.
@Lonicera nın fideleri hala yerlerine alışma aşamasındalar. Bu tur önüme gelenlerin kök çevresindeki kaymak tabakalarını kırıp hafiften çapaladım.
Çiçeğinin cazibesi olmayan bitkiler genelde rüzgarla tozlanıyor, fındık gibi mesela. Biber, domates gibi sık ektiğimiz sebzelerin ise arılara ihtiyacı var tozlaşmak için. Bildiğimiz arılar haricinde daha düşük sıcaklıklarda ve daha yoğun ziyaretleri ile bu işin esas ustası bumble arıları var biliyorsunuz, vosvos arabalara benzeyen şişman daha koyu göz alıcı renklere sahip, hafiften de ürkütücü, yer altında yaşayan bumble arıları. Bu arılar tüm bahçeleri ziyaret etse de, sizin bahçeye daha fazla uğramalarını ilgilerini çekecek bitkileri ekerek yapabilirsiniz. Bunların başında kolay bulabileceğiniz ayçekirdeği, kekik vs. geliyor. Bu yıl bahçenin batı tarafındaki sınırına komple ayçiçeği ektim, çıkarlarsa görsel olarak ta güzel olacak. Geçen seneye kadar çekirdekleri yabana götürdük desek olacak. Geçen sene de çoğu küflendi gerçi de; biraz unlayıp, tuzlayarak fırında kavurmanın tadına varınca artık zayiat vermek istemiyoruz :)
Çapa makinamız iş başında; bahçenin kenarındaki bir metreye yaklaşan otları önce sırt tırpanı ile biçtim, tırmıkla otları toparlayıp bir de çapa makinesi ile daldım. İki tur sonunda fena olmadı, ancak ilerleyen dönemde kuruyan toprakta bunun olacağını sanmıyorum. Otları kenarda biriktirip daha sonra kompost yapmayı düşünüyordum ki baktım kayınpeder kızıyla bir olup çöpe atmışlar, organik tarımın önünde engel bu ikisi..
Deneme amaçlı domates aralarındaki yağmur sonrası çıkmak üzere olan otları çapaladım. Makinenin her iki tarafındaki birer bıçağı ve kenara taşmasını engelleyen silindiri çıkardım. Sorunsuzca işlem tamamlandı.
694027
694028
Dün mesai sonrası bahçeye uğradık eşimle. Ekim sonrası iki kez yağan şiddetli yağmur bizim aldığımız önlemleri dinlememiş. Bu konuda (yukarıda da belirtmiştim) narin olan taze fasulye tohumlarından neredeyse hiç topraktan çıkan yok. Çıkanların da yarısının ilk yaprakları yok, kimisi yenmiş gibi, kimisi bozulmuş gibi. Bu işin ticaretini yapanlara sordum; genel kanı, randımanlı olmaz baştan yap. Biz de bozuk olanların da yanlarına ilaveler yaptık. Ancak baktım toprak kuru, bu haliyle eksek büyük ihtimal çimlenme olmayacak. A101 toprağı (geçen ŞOK unkini denedim çok kötüydü, aklınızda olsun bu senekiler kesinlikle tohum ekmek için kullanılamaz) cocopeat, perlit karışımı hazırladım, güzelce nemlendirdim, avuç içi kadar açtığım çukurlara karışımı doldurdum, tohumları bu karışımların içerisine koydum, üzerini hafif kendi toprağıyla örttüm ve sıkılaştırarak nem kaybını azaltmak için üzerine hafiften bir fiske attım, böylece tohumun nereye ekildiği de belli oldu.
Yukarıda bahsetmiştim bizim organik tarımın katili baba kızın yaptıklarını.. Hadi kayınpeder tamam da bizim hanıma sürekli anlatıyorum halbuki. En son öğrendiğim bilgide bir avuç toprakta dahi milyarlarca organizmanın toprağı organikleştirmek için sürekli çalıştığı yazıyordu. Anlattım, eee n'olmuş dedi. Yav dedim işte atalım diye ısrar ettiğiniz ot ilaçları bu canlıları öldürüyor...Biz sadece gürlerin olduğu yere atacaz dedi. Olmayacak böyle, seneye amele tutacam..
Bu arada çapa makinemiz çalışırken birden durdu. Çapalara çok ot dolanmıştı ondan mı acaba diye temizledim, çalıştırdım bir kaç saniye sonra durdu. Bir daha denedim yine aynı şekilde durdu. Aldığım ustayı aradım, motor boğulmuştur yarım saat dinlendir sonra çalıştır dedi. Dinlendirdim çalıştırdım yine aynı. Bu kez çalıştığım yerin karşısındaki arkadaşı aradım, o da az önceki ustanın eski çırağı; abi yağ müşürü vardır bunlarda, yağ azaldıysa motoru korumak için çalışmasını engeller dedi..İşe bak arkadaş dördüncü kullanımda bozuldu alet..Neyse ben söylenirken hanım çıktı geldi çalıştığı yerden 'oooh dedi biz çalışalım sen burda dalga geç'.. Zaten burnumdan soluyorum, çalışsa çapayla çiğneyip geçecem üzerinden..Çalışmıyor dedim.. 'Benzini bitmiştir' dedi, döndü arkasını gitti..Benzin kattım, çalıştı...
Hân ımın yaptığı temizlik sonrası yedi sekiz ay önce diktiğimiz ortancalar, kekikler ortaya çıktı.
694167
694168
Geçen sezonda yani yaprakları üzerindeyken yanlış yerde kendiliğinden çıkan ceviz fidanını 'ya tutarsa' diye saksıya dikmiştim. İşte şimdiki hali...
694166
Musa Gündoğan
30-05-2019, 16:23
abi o saksıdaki cevizi kesip kaliteli bir aşı ile aşıla süper güçlü cevizleri oluyor
abi o saksıdaki cevizi kesip kaliteli bir aşı ile aşıla süper güçlü cevizleri oluyor
Kayınpeder göz koydu ona ama :) bakalım artık. Geçen sene ağaca çıkıp toplamasından ve toplatmasından korktuğum için iki tane chandler dikmiştim. Biri gitti gider ve bizim rakımda çok sağlıklı olmayacağını söylediler. Takipteyiz şimdilik. Öneri için teşekkürler, kestaneye de aynısını söyleyerek iki tane deli kestane fidesi vermişti. Geçen hafta aşılattım onları da, kendim iki yıldır beceremeyince :D
chelik26
30-05-2019, 21:06
Çalışmıyor dedim.. 'Benzini bitmiştir' dedi, döndü arkasını gitti..Benzin kattım, çalıştı...
:p:p:p:p:p
Sevgi Durul
30-05-2019, 21:15
Neyse ben söylenirken hanım çıktı geldi çalıştığı yerden 'oooh dedi biz çalışalım sen burda dalga geç'.. Zaten burnumdan soluyorum, çalışsa çapayla çiğneyip geçecem üzerinden..
İşte bunu duymamış olalım. :)
Çalışmıyor dedim.. 'Benzini bitmiştir' dedi, döndü arkasını gitti..Benzin kattım, çalıştı...
Hanım sözü dinleyen zarar etmez. :rolleyes:
İşte bunu duymamış olalım. :)
Hanım sözü dinleyen zarar etmez. :rolleyes:
...
Hân ımın yaptığı temizlik sonrası yedi sekiz ay önce diktiğimiz ortancalar, kekikler ortaya çıktı.
Kesinlikle haklısınız, her zaman dediğim gibi, O bizim Hân 'ımızdır, ne dese haklıdır, bize ancak Fok yemek düşer.. ;)
Önümüzden akıp giden, ölüp giden, eskiyip silinen, kaybolan güzelliklerin farkında olmamak, görmemek onların değerlerini bilmemek ne kadar kötü.
694330
694331
694332
694333
Yol boyu yaylanın zirvesine yakın yamaçlar farklı renklerde resimdeki gibi kekiklerle dolu. Kaç kişi bu güzelliklerin farkında bilmiyorum. Adına yaşam dediğimiz ve gittikçe zorlaştırdığımız süreç, zamanını bilemediğimiz sona doğru hızla çekiyor bizleri. Etrafımızdaki onca güzelliği göremeden, hissedemeden, bir garip nefret, şiddet ve öfkeyle ilerliyoruz biz de. Kalplere dokunabilecek fırsatları bulmak, yaratmak güzel şey..
Bize bağlı hastalardandı, sürekli kullandığı yıllardır değişmeyen ilaçlarını yazdırmaya gelirdi. Arkamdaki hediye edilen sepeti görmüş, geçen hafta kendi yaptığını getirdi, kargı ve hayıttan yapılmış pek güzel yayvanca bir sepet. Üç kişi vardı bu sepetlerden yapan, ikisi rahmetli oldu 10 yıl içinde, bu abimiz kaldı şu an. Küçük süs sepetlerinden büyük sırtta odun-sebze taşınan küfelere kadar boy boy.
Bir başka abimiz. Emekli, ayaklarından özürlü.. Sanayide küçük bir dükkanı vardı, geçenlerde yanına uğradım, baktım eciş-bücüş bir şeylerle uğraşıyor. Ortalık toz içinde, kabak kemane yapıyormuş meğer bizimki, ama kabaktan değil, kabak yerine ağaçları oyuyor, bu kadar mı güzel olur işçilik. Kabaktan yapılanların sesi bir tık daha güzel oluyormuş ve daha hesaplıymış. Bizimki yurt dışına satıyormuş tek tük, bu işi yapan beş - 10 kişiden biriymiş ülkemizde. Bu adamın böyle gariplikler yapacağını yıllar önce anlamalıydım. Belki 20 yıl önceydi, krem rengi serçesine doldurdu bizi, şehrin dışında ağaçların altına bir yere götürdü. Bagajından bir kutu çıkardı; küçük bir mangal, birkaç domates, biber, soğan, tereyağ, bir paket te soyulmuş karides. Bizim kartonla, saç kurutma makinesiyle zor yaktığımız mangalı tek kibritle yaktı, kısacık sürede öyle güzel bir şey hazırladıki, hala o tat damaklarımdadır..
İki ay kadar önce muayene esnasında nereden çıktıysa bahçedeki aşılayamadığım kestane ağacından bahsettim. Mayıs ortalarında aşılayalım abi beş dakikada dedi. Meğer Birgi – Bozdağ ın en becerikli aşıcılarındanmış. İş çıkışı aldım arabayla, Bozdağ dan aşı kalemlerini aldık, küçük çantasını aldı bizim bahçeye gittik. Ağacı altına oturdu, kalınlığı bacak kadar olan dallı budaklı ağacı zirvesinden saniyeler içinde testeresiyle kesti ve devrilmesine fırsat vermeden yere paralel omuzladığı gibi kaldırıp kenara koydu. Kalemleri çıkardı, boylarını ayarladı, ağacın kenarlarını gevşetti, yerleştirdi, aşı bandıyla sardı, macunladı, etrafını tekrar kalın kartonla sardı, içine toprak doldurdu ve tamam dedi. Yapılan iş ne kadar basit gibi görünse de ‘ustalık’ ayrı bir şey, hele yetenekle birleşirse seyretmeye doyamıyor insan..
Fasulyeleri ekmiştik bir kaç hafta önce. Üzerine torf-talaş-perlit karışımı koymuştum kaymak yapmasın diye. Aşırı yağmurlar karşısında kaymak tutmadı ama bu kez de eridi gitti tohumlar. Seneye tepe yapıp ortadaki boşluğa tohumları ektikten sonra üzerine ince naylon çekmeyi düşünüyorum. O kadar uğraşmaya gerek var mı derseniz, her ekim sonrası çıkmayan yerlere tekrar tohum koymaktan başka iş yapamaz oldum. Bu yağmurların da insanlar gibi artan dengesizliklerle sonraki senelerde de devam edeceği aşikar. Tek tük çıkanların yanına bir kaç tohum koymak için şeffaf bardaklar da etkili çözüm oluyor.
695351
Aradaki mesafe fazla olduğu için fide zarar görmüyor bir kaç gün geç gittiğinizde karşınıza böyle ilginç görüntüler çıkabiliyor. Azmin elinden bir şey kurtulamaz, bardağı topraktan çıkartıp kendine kalkan yapmış bizimki.
695352
Bahçeden haberler;
Domateslerin organikliğini bozduk; koltuk alırken baktım bir kaçının gövde dallarında siyahlaşmalar başlamış, mantara yakalanmışlar. Geçen sene de aynısı olmuştu ve kükürt atayım bakır atayım derken ilerletmiş üçte birini kaybetmiştim. Bu yıl sistemik etkili mancozeb beklemeden kullandım. Bir kısmında da yine geçen sene ki gibi meyve altlarında hafiften kararmalar var. Daha sulamaya başlamadığıma göre fazla sudan olamaz, muhtemel kalsiyum eksikliğine bağlı. Nasılsa organiklik gitti dün de kalsiyum nitrat aldım yarım kilo, sulandırıp yapraktan atayım, sıvı olmadığı için emilimi fazla olmazmış, biraz da damlamayı açıp su ile beraber gitmesi için damlamanın olduğu toprak kısımlarına dökeyim. 10 lt. suya 50 gr. katılacak.
Taze fasulye ekimi için yaylalarda son günler, haftaya kalırsanız yiyemeyebilirsiniz, çıkmamış ekilmemiş yeriniz varsa acele edin. (Çok soğuk yaylalar hariç, bizim tarafa yakın 1.000 rakım için söylenen böyle)
50 kere sormuştum sizlere nasıl olacak diye ya; sonunda damlama sistemine geçtik.. Büyük rahatlık ancak salma sulama gibi çok dayanmıyor, üç dört günde bir sulamak gerekecek gibi duruyor. Kimi yerlere de çok gidiyor gibi, mesela aşağıdaki biberler;
696216
Marullar;
696217
Taze fasulye;
696218
Bahçenin girişi; Kuru fasulyeleri bu kez girişe aldık, bu tarafa hiç azot birikmemişti. Çoğunluk ilk kez denediğimiz ve bu taraflarda çok sevilen küçük taneli sırık fasulye. Sırık başına üç tane tohum koy diyen oldu, dört diyen oldu, en son biri beş koy dedi :) Ben en fazla dört bıraktım. Sırıklar kışın aldığım 180 cm. lik ince bambular. Uçlarından yana yatmamaları ve fasulyelerin sarılması için ip çektim.
696219
Sağ tarafta ustası tarafından kalem aşı yapılan (yukarıda bahsetmiştim) kestanenin sünnet edilmiş hali var. :D Aşılar tutmadı maalesef, geçen görüştüm çoğunluk böyle olmuş bu sene. Kalemlerin olduğu yerlerden süğmüş yeşillikler çıkmıştı önceki haftalarda ama baktım hayat yok. Sadece resimde gözükmeyen daha küçük kestanenin yanından çıkan dalına göz aşısı gibi bir şey yapmıştı, o tutmuş.
696219
Çiçeklerimiz; 10 gün kadar önce gübreci komşumun verdiği karışık sentetik gübreden attım sulandırarak.
Bu arada üstte yazmayı unuttum tüm sebzelere geçen sene elime geçen sıvı solucan gübresi attım bir kez. Öncesinden de sulandırılan kükürt atmıştım.
İlk sarışın açtı, kırpık sarışın..
696220
Bu yıl da ortancalar süper, budayamadık bir türlü (çiçeklenme bitince budayalım ki seneye de açsın, baharda budarsak o yıl çiçeklenmez unutmayın) üzeri küçük küçük çiçek dolu.
696221
Bahçemizin tatlı belası, bakım istemeyen, çok doğuk bir kaç ay harici mutlaka bir taraflarda çiçek açmışı bulunan hercai menekşelerimiz..
696222
Dutlubahçe
03-07-2019, 21:08
Bahçeden haberler;
.................
50 kere sormuştum sizlere nasıl olacak diye ya; sonunda damlama sistemine geçtik.. Büyük rahatlık ancak salma sulama gibi çok dayanmıyor, üç dört günde bir sulamak gerekecek gibi duruyor. Kimi yerlere de çok gidiyor gibi, mesela aşağıdaki biberler;
Su çok giden hattın başında vana varsa biraz kısarsanız, yoksa oraya bir vana koyarsanız problem çözülür diye düşünüyorum.
Portakal Rengi
04-07-2019, 07:47
50 kere sormuştum sizlere nasıl olacak diye ya; sonunda damlama sistemine geçtik.. Büyük rahatlık ancak salma sulama gibi çok dayanmıyor, üç dört günde bir sulamak gerekecek gibi duruyor. Kimi yerlere de çok gidiyor gibi, mesela aşağıdaki biberler;
Salma sulamada her arık'a kaç ton su veriyordunuz ? Burada saatte 2 lt veriyoruz.
Bitkiler büyüdükçe sulama süresi uzamalı. Hem kök derinde olduğu için suyun aşağıya ulaşması gerekiyor hemde bitkinin su gereksinimi artıyor. Nem ölçer ile kontrol ettiğim için yazabiliyorum.
Akdeniz iklimindeyim. Havalar çok sıcak. Domatesler 3 günde, biber-patlıcan 2 günde, fasulye salatalık-börülce hergün su istiyor.
Fasulyeler umarım ölmezler. Çok güzel verimi varken, sıcak dalgası sonrası sarartıp sarartıp yaprak dökmeye başladı.
Sulamayı aynı zamanda kurduk ama benim bitkiler meyvede. Büyümede geciken fideler sorun oluyor. Sulamayı azaltsam büyümüyorlar ama meyveye zorlayamıyorum. Ona çözüm arıyorum.
@ Portakal Rengi, sizin resmi görünce sincabın renginden korksam da, kulaklarından iki elimle tutup sallaya sallaya sevesim geliyor. :D
Baktım size ait bahçe sayfası göremedim. Düzenleyin de arada oturmaya gelelim.
Bahçemiz yaylada, tam barbunya, fasulye zamanı şimdi yaylalar için. Ama ovada olmaz, çiçek olur meyve dökmez, o da olsa verimli olmaz, hastalık vs.vs.
Benim 16 mm. damlamalardan delik başına muhtemelen 2 lt. ye yakın su geliyormuş. Üç günde bir 1,5 saat sulamak gerekecek diye düşünüyorum. Nem ölçer şöyle bir şey (https://urun.n11.com/diger/toprak-nem-ph-metre-olcer-isik-olcer-P157431860?gclid=EAIaIQobChMI16m12-ma4wIVUqqaCh2WZgQ5EAQYASABEgKy_PD_BwE&gclsrc=aw.ds) mi? Veya daha ideali nasılsa ve nasıl kullanılacaksa anlatın ben de alayım bakalım. Bilgiler için teşekkürler.
Yaylada bamya olmazmış güya; gerçi kaç yıldır ekiyoruz az olduğu için randıman alamıyoruz. Bu yıl daha iyi olacak gibi.
696237
Muhat acı dolmalık biber..
696239
Bu nasıl bunea mulata, siyaha kaçmış iyice.
696238
Börülceler kötü başlamıştı ama şu an fena değil. Üstte minik bir kuş ölmüş kalmış, resmi çekerken değil de şimdi bakarken gördüm.
696235
Damla sulamayı gün aşırı 45 dakikaya ayarlıyorum. Bunu yıllardır uygulamaktayım. Sabah 05.30 gibi başlıyor sulamaya. Çok sıcaklara gelince süreye yarım saat ilave etmek iyi oluyor. Nem ölçmek için alete gerek yok gözle toprak ne durumda anlaşılıyor olmadı parmakla kontrol ediverin.
(sebzelerinizin hiçbir eksikliği yok maşallahları var....)
@ hosseda nın maşallahından sonra pek yakışmayacak ama, 'maşallah dediğiniz üç gün yaşamıyor' deyip suçu ona atarak mantar olmuş domatesleri göstereyim, bahçeyi de boş boş gezmemiş oluruz, görmemiş arkadaşlara ders olur diyecem ama sonuçta hastalıklı domateslerin sahibi ben olduğum için 'ders vermek' benim neyime :p Domateslerin solundakiler tigernut bu arada.
Önce toplamda iki buçuk uzun sıra 115 kökten oluşan domateslerimiz. Soldaki çoğunluk iki tam sıraya yaklaşanlar sırık domatesler. Dört kökte bir demire gerdirilen önlü arkalı ipin arasında duruyorlar. Sağdakiler de oturak domatesler; onları nasıl ağırlayacağıma hala karar verebilmiş değilim yıllardır. Bu sene kimsinin altına mukavva koyup üzerine yatırdım, kimisinin altına naylon sele, selenin üzerine budadığım leylandi dallarını koydum, kimisinin altına çuval çuval üstüne naylon delikli kasa ve yine üzerine dal parçaları koydum ki toprağa değmesinler.
696245
Yakın çekim sırık domateste mantar; siyahlaşan dallar ve meyveler, kuruyan dallar, sararan yapraklar vs. Bunları söküp atmak lazım bahçeden ama üzerindeki meyveler şu an iyi, sistemik ilaç ta attığım için bir kaç gün bakayım diyorum, gerçi düzeleceğini sanmıyorum. Bana katılmayan arkadaş olur mu bilmiyorum ama bu saatten sonra kükürt-bakır gibi yüzeysel ilaçlarla düzelmez, mancozeb (bildiğim ve geçen seneden elimde olan bu) gibi sistemik ilaçlar kullanmalı. Kimi saçma sapan, at gözlüğüyle olaylara bakan, facebook gruplarındaki öneriler gibi; odun külü, oksijenli bu aşamada fayda etmez. Bu sene çok da geç kalmadık ama demek ki yağmurlarla birlikte düzenli kükürt uygulamasına başlamamız gerekiyormuş, yine geç kalmışız.
696246
Çoğu hastalık oturak domateslerde daha sık görülüyor temas fazla olduğu için.
696247
Sıranın hemen başındaki oturak domateste (Bayındır ın dağ köyünde önceki sene edindiğim mavi omuzlu domates) özellikle sol taraftaki kurumuş rengi koyulaşmış dallara dikkat edin.
696248
Bu da son etkinlikte forumdan aldığım küçük, söbe pembe Ali nin domatesi miydi adı :) Dalları seyrek oldu, (sıra başındakilerin hafiften vişne ağacının gölgesinde kalmasının da etkisiyle sanırım) meyvelerini görünce sevinmiştim ancak kalsiyum eksikliğini andıran (mantara da benzeyen) meyve altlarındaki kararma (bir kaç sırık domateste daha var) canımı sıktı.
696249
Dün 10 lt. suya 50 gr. kalsiyum nitrat atarak erittim ve 115 kök domatesin diplerine damlama deliklerinin üzerine döktüm..
obabilgesi
04-07-2019, 16:20
@ Portakal Rengi, sizin resmi görünce sincabın renginden korksam da, kulaklarından iki elimle tutup sallaya sallaya sevesim geliyor. :D
Baktım size ait bahçe sayfası göremedim. Düzenleyin de arada oturmaya gelelim.
Bahçemiz yaylada, tam barbunya, fasulye zamanı şimdi yaylalar için. Ama ovada olmaz, çiçek olur meyve dökmez, o da olsa verimli olmaz, hastalık vs.vs.
Benim 16 mm. damlamalardan delik başına muhtemelen 2 lt. ye yakın su geliyormuş. Üç günde bir 1,5 saat sulamak gerekecek diye düşünüyorum. Nem ölçer şöyle bir şey (https://urun.n11.com/diger/toprak-nem-ph-metre-olcer-isik-olcer-P157431860?gclid=EAIaIQobChMI16m12-ma4wIVUqqaCh2WZgQ5EAQYASABEgKy_PD_BwE&gclsrc=aw.ds) mi? Veya daha ideali nasılsa ve nasıl kullanılacaksa anlatın ben de alayım bakalım. Bilgiler için teşekkürler.
Tabi toprak yapısı ve iklim önemli elbet, ama ben tüm sebzelere 4 lt damlatıcı memelerle gün aşırı iki saat sulama yapıyorum. Tabi memeler bu iki saat içinde tam kaç lt boşaltım yapıyor ölçmedim. Ama sebzelerin keyfi yerinde görünüyor. Domates, biber, patlıcan çiçekteler...
Çok sıklar ayrıca gölgelik alanda fazla gibi bahçenizde. Tam gün güneş görenlere dokunmadan bazı fidanları acımayın sökün atın. Bahçe rahatlasın güneş ve su var, yaylayı da bulmuşlar daha ne isteyeceklermiş...toparlamazlarsa bulun beni....
Çok sıklar ayrıca gölgelik alanda fazla gibi bahçenizde. Tam gün güneş görenlere dokunmadan bazı fidanları acımayın sökün atın. Bahçe rahatlasın güneş ve su var, yaylayı da bulmuşlar daha ne isteyeceklermiş...toparlamazlarsa bulun beni....
Bu yıl geçen seneye göre sıra aralarını 90 ar cm. e çıkardık, aralarını çapa makinesiyle sürebilmek için. Domateslerin araları ise sırıklarda 40, oturaklarda 50 cm. Sırıklarda budama da olduğu için iyice ferahladılar. Bahçede pek ağaç ta kalmadı. Arka taraflardaki gölge alanlar sabah erken saatler olduğu için evin gölgesi, yoksa gayet güneşlik bahçe. Fotoğrafların daha net gözükmesi için özellikle gölgedekiler çekmeye çalıştığım için size öyle gelmiş. Akşam üzeri ön taraftaki hasta oturakların dört kökü ile iki kök sırık domatesi kökledim. İnşallah mancozeb içeren ilaç iyi gelir. İlginçtir geçen sene hastalık yüzü görmeyen blue beauty de bile iki kök hasta, bulgar domateslerinde de tek tük hasta olan var. Demek ki diker dikmez 10 güne bir kükürt atıp, çiçeklenme artıncaya kadar da bakır atıcaz seneye. Toparlamazlarsa ibibikler öter ötmez ordayım..
Yaz yağmuru...14.07.2019
Bahçenin doğudan başlayarak dikey panoramik görüntüleri.. Ön tarafta bir sıra dahliya, tek tük açmaya başladılar, sarışınlar bir hafta oldu kendilerini göstereli. Yürüme yolundan sonra iki sıra biber, yanında börülce ve yanında iki sıra bamya. Devamında arkadaya doğru üç sıra barbunya, iki buçuk sıra domates, iki yarım sıra yer bademi, üç sıra patates ve en arka bahçe sınırında şekil yapsın diye yemeklik ayçiçekleri.
696637
Yan tarafa geçersek biberlerin devamında marul ve salatalıklar, hemen arkalarında 3 yarım sıra taze fasulye, arkasında barbunyaların devamı ve arkada sırayla patlıcan (domatesin devamı) domateslerin arkasında da kabak ve karpuzlar geliyor.
696638
Bahçenin kuzey tarafında ise dalyalar, arkasında oturak ve sırık kuru fasulyeler, arkalarında ise mısırlar var.
696639
Oturak kuru fasulyeler.
696641
İlk ekilenler epey büyüdü, daha büyüyecekler, sararacaklar ve toplanıp kurutulacaklar. Bu yıl ilk kez ektiğimiz sırık kuru fasulyelerde ise hala meyve görülmedi. Sanırım genel kural; oturak cinsler daha erken olur ama lezzet olarak bir kaç tık daha geriden gelirler.
696642
Forumdan gelen boşnak biberi. İri ceviz büyüklüğünde hafif acı, düzgün hatlı, sert yapıda.
696640
Barbunyalar, aralarında şu an ot yok ama az önce yağan yağmurlar sonrası bir haftaya ot dolar herhalde.
696643
Bu yıl beş çeşit patlıcan var.. İlk bayrak açan bu arkadaş.
696644
Kabak - karpuz - (diğer taraftaki salatalıklar da) bu yıl mantarsız gidiyor. Sorunsuz bir şekilde dört beş ayrı kök salatalığın meyvesini dahi yedik. Salatalıklara bir kez sistemik mantar ilacı attım, sonrasında da iki kez kükürt ve en son oksijenli su uyguladım koruma amaçlı. Karpuz kabaklara ise kükürt ve oksijenli su.
696645
Patatesleri kayınpeder ekti. Aralarında arıklar bıraktığı için sadece o bölüme vahşi sulama uyguluyoruz.
696646
Ayçiçeklerimiz, bir kısmı @ Zekoş tan, çok büyük kafa yapacakmış, bakalım.. Ortadaki örtülü 'şey' yerin altındaki küçük 'tandır'ım :D
696647
Çiçeklendiklerinde oldukça güzel duracaklarını düşünüyorum. Bahçenin arka tarafını 70 cm sıra arası ve 20-25 cm. aralıklarla komple doldurdum.
696648
Bahçenin arka taraftan çekilmiş son resmi.
696649
chelik26
14-07-2019, 21:31
Harika bir bahçeniz olmuş. Benim salatalıkları mantar mahvetti hala da kurtaramadım. Yeni sürgünleri çok parlak ancak günler geçtikçe mantar öldürüyor. meyveler 5 6 cm den sonra sararıp kuruyor. Fasulyelerim zaten doğuştan yaprakları kurudu. haziran başı 10 gün yağan yağmur mantar yaptı. Bal kabaklarım bir kısmı çok iyi oldu. şu an 10- 15 kilo olanllar var. Domateslerim cılız kaldı. EN iyi biberler ile patlıcanlarım. Seneye sadece patlıcan ekeceğim. Hastalık falan hiç bir şey etkilemiyor. Karpuzlarım fena değil.
Çok fazla ot ve ayrık var bahçede. Bu sene hiç bir şey yapamadım.
1. si evle uğraşmaktan bahçeye zaman ayıramadık, 2. si hava o kadar sıcak oluyorki saat 7 buçıktan sonra iş yapamıyorsunuz. taaki saat akşam 6 buçuğa kadar. Ev etrafında hiç ağaç vs olmadığı için ev bile çok sıcak ve oturulamaz durumda. Seneye yeni tedbirler düşünüyorum. Bu sene tecrübe oldu.
@ chelik26, bulunduğunuz yerin bu kadar sıcak olması ilginç. Netten hızlıca bilgi arandım rakım bilgisi bulamadım. Resimlerinize bakınca yukarılarda gibi duruyor ama. Neyse, daha yolun başındasınız, evin içine oturabilmeniz bile büyük başarı. Her sene daha iyi olacaktır bahçe emin olun. Eksikler bitmiyor, zaten içimizdeki aşkı yaşatan, taze tutan da o değil mi. Bahçenin çoğuna buğday (sulama, fazla bakım istemiyor bildiğim kadarıyla, yine etrafınıza bir sorun) ekip kendinize seneye için 500 m.kare yer bırakın, duruma göre her sene çoğaltırsınız. Mantara yakalanan bitkilere sistemik ilaçlar atmayınca düzelmiyorlar. Biraz ilerlemiş olursa onlar da fayda etmiyor kendi tecrübelerim. Özellikle kabakgiller kötü etkileniyor. Daha önce de yazdım (geçen sene de yazmıştım ama uygulamaya erken başlayamadık) nasip olursa seneye sebzeleri diktikten sonra (özellikle domateslere) beş günde bir kükürt - oksijenli su - arada da bakır dönüşümlü atmayı düşünüyorum. Netten lt. si 6 liraya üç lt. oksijenli su aldım, 1/100 oranında sulandırıp kullanıcam sezon bitene kadar.
Kestane kabağı sanırım pek güzel büyümüş. Ayrık otlarına çare düşünmek gerek herhalde öncelikli olarak. Kullanmasını sevmiyorum ama çim ekmeyi düşündüğüm yerdeki (20-25 m.kare kadar) ot ilacı attım, beş günde epey sarardılar, bugün yağan yağmur sonrası yarın makineyle çapalıyayım diyorum, bakalım nasıl olacak.
Hocam bahçenizde panaromik olarak tura çıkarmışsınız ben ancak katılabildim. Küçük tandırınız dikkatimi çekti. Ekmek mi yoksa kebap yapımı için mi kullanılıyor? İçine giren lezzetlerin yapım aşamaları ve sonrasında gömme aşamalarından detay isteriz :)
Resimleri atayım da 'bıdı bıdısı' nı sonra yapalım, kalıp gidiyor sonra..
Salatalıklar tüm resimler birkaç gün önceden..
696826
Buena mulata,
696828
Adını unuttum,
696829
Cosmos, kekik ve sarı ıtırlı bitki karışımı
696827
Itırlı kalıcı aromatik otomatik
696830
Tırnak çiçeği,
696831
Mısırlarımız,
696833
Kimisi (forumdan almıştım) daha boyunu uzatmadan püsküllenmeye başladı.
696834
Mısırı oluşturmaya çalışan bile var, ancak püsküle, boya ve meyvesine baktığımızda pek başaracak gibi durmuyor, cinsi mi öyle acep
696835
...Kendimden kaçak
Yarim keskin bıçak
Nerde bende o yürek
Yardan cayacak
Hep köşe bucak ...
Tamamı olmasa da bazen bir tını, bir kaç kelime yakışıveriyor o zamana...
Yağmur damlalarının dalyaya yakıştığı gibi..
696837
Çim ekeceğimiz alanı (şimdilik 40-50 m. kare) hazırladık üç dört gün önce.
696838
Papatyalar,
696839
Her tondan ortanca, yok asit olunca şöyle olurmuş, yok bazik olunca böyle olurmuş... Peaahhh, hepsi yan yana :D
696840
696841
Arka tarafta BMW X6 cipim arada çıkıyor, kusura bakmayın artık, yeni aldım biraz pahalıca, nereye sokacağımı bilemiyorum bazen..
Hocam bahçenizde panaromik olarak tura çıkarmışsınız ben ancak katılabildim. Küçük tandırınız dikkatimi çekti. Ekmek mi yoksa kebap yapımı için mi kullanılıyor? İçine giren lezzetlerin yapım aşamaları ve sonrasında gömme aşamalarından detay isteriz :)
İki gündür resimleriyle bir yere yazdım nasıl olduğunu diyordum ki sonunda buldum (http://www.agaclar.net/forum/daha-iyi-bir-yasam-icin/11837-4.htm#post1545724). Linkteki düzen, iki kat yapınca olmadı; hava almadı için, eti koyduk bir saat sonra baktım içi soğumuş :D Sonra tek kat yaptım, bu kez oldu; içerisinde ateşi yakıp köz olunca içerisine tavuk koydum ve saatini hatırlamıyorum herhalde 1,5 saat sonra gayet güzel aldık. Bu yıl daha denemedik. Pek severim yemek yapmayı, özellikle et ürünleri.. Ancak ev halkının dördü de ayrı tellerden çaldığı için zevkle mangalın, fırının, ocağın başına geçilmiyor. Gömecek güzel bir şeyler bulursak zevkle paylaşırız. Dondurma nasıl yapılır başlığına geçen sene bir yazı yazmıştım, bir yıldır dört beş kez denememe rağmen hala buzlu yapıyorum. İlk yaptığım kazara güzel olmuştu ancak onu da nasıl öyle yaptığımı anlayamadığımdan hala yazının devamı gelmedi, ona benzerse gömme işi seneye kalabilir. :p
Adını hatırlayamadığınız bitki http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/15846.htm
Dondurma yapmayı ben de denemiştim. Dediğiniz gibi biraz buzlu oluyor. Buz olmasını engellemenin yolu mümkünse keçi sütü kullanıp süt içindeki su oranını düşürmek. Tabi gerçek salep kullanmak da gerekiyor. Uzun süre kaynatıp sütü salep kıvamına getirmek gerekiyor. Daha sonra da sürekli olarak karıştırıp soğutmak için dolaba koyup yeniden çıkarıp karıştırıp donuncaya kadar bu işlemi tekrarlamak gerekiyor. Tabi bir süre sonra bu işten insan bıkıyor. İki litre sıvıyı bir litreye kadar suyunu buharlaştırabilirseniz istediğiniz gibi bir dondurmaya sahip olursunuz.
Biz krem şanti biraz çilek ile marketlerde satılan dondurmayı elde ettik. Gerçek salep ile yapılan kadar olmasa da sanırım benzer bir teknikle yapıyorlar. Salep ile yapıp krem şanti ile daha güzel olur herhalde. Gerçek salep kalmayınca deneyemedik.
@ Muda, ilk yaptığımda sonrakilere göre daha çok kaynatmış ama kaynatırken ve buzluktayken daha az karıştırmıştım. Tariflerde daha çok karıştırmaya odaklandıkları için kerametin onda olduğunu düşünmüştüm. Geçenlerde pastane imalathanesinde çalışan biri geldi, konuşurken özel geniş tencerede hem çevirip hem karıştırıp hem de ısıttıklarını ve suyun üçte dörtte bir kadar kaybettirilmesi gerektiğini söyledi. Kendileri sütün özdeşleşmesi için 'emulgatör' kullanıyorlarmış. Son kez ben de bolca kaynatıp deneyeceğim, yine olmazsa ben de kötü yola sapmayı düşünüyorum. Gerçek salep kullanıyorum lt. ye 5 gr. kadar.
Arka tarafta BMW X6 cipim arada çıkıyor, kusura bakmayın artık, yeni aldım biraz pahalıca, nereye sokacağımı bilemiyorum bazen..
BMW X6 2018 Ağustos ayındaki fiyatı 2 milyon TL
:eek:
BMW X6 2018 Ağustos ayındaki fiyatı 2 milyon TL
:eek:
İnandığınıza inanmak istemiyorum. Eğer benim dahi inanamayacağım ifademe inandıysanız yarın da hanıma Mercedes-Maybach S 650 almayı düşünüyorum. ;)
Bu arada çimlerin ekimine sonunda başladık. Az önce deneme amaçlı (malzemelerin yetip yetmeyeceğini anlamak için) 5 m.kare yeri ekip suladık, kaldı 45 m.kare.
Bizim hiç duymadığımız, hayal bile etmediğimiz şeyleri buraya yazmak, sizin aklınıza nereden geliyor acaba diye düşünmeden edemiyor insan.
Sizce ?
Çim işimiz yılan hikayesine döndü iki yıldır. Yok birine yaptıralım, yok hazır rulo çim alıp kendimiz serelim derken, rulo çimleri satan kişiyle diyalog eksikliğimiz sonunda tüm işlemleri kendimiz yapmaya karar verdik.
Tesadüfen konuştuğumuz arkadaş elinde 10 yıldır açılmamış çim tohumu olduğunu, verebileceğini söyledi. Geçen yıl ekmişler sorun çıkmamış. Ben de bir tutam peçetenin içerisinde denedim ve üçüncü günde çimlenme başladı. % 20 lolium perenne + % 35 festuca arundinacea + % 30 Festuca rubra commutata + % 15 poa pratensis karışımlı üzerinde gölge çimi yazıyordu. Kısmı ekeceğimiz bölge, öğleden sonra binanın gölgesinde kaldığı için sanırım bizim için sakıncası olmayacak.
Yaklaşık 10 gün önce bölgede hızla yayılan ayrıklar için ot ilacı atmıştım. Üç gün önce çapa makinesiyle bir tur geçtim. Düzgün ilaçlanan yerlerdeki ayrıklar ölmüş. Çıkan tonla taşı temizledik. Dün çapa makinesiyle bir tur daha geçmeden önce leonardit, 15-15-15 gübre, iki buçuk çuval yanmış hayvan gübresi attım. Sürekli topluyoruz ama her işlemden sonra yine taş çıkıyor. Bir kaç yıl önce toprağın üzerine fazlalık bir buçuk çuval kadar yarım-bir cm. çapında taş dökmüştüm güzel görünsün diye. Birazını toplayabildik, kalanlar çim için sıkıntı yaratmaz herhalde. Kalın ve uzunca kalas ile toprak yüzeyini düzgün hale getirdik. Su birikmesini engellemek için orta kısmı biraz yüksekte bırakıp bordüre doğru hafiften eğim verdik.
İki kez çapalanınca yumuşacık hale gelen toprakta ekim sonrası çökmelerin oluşmasını engellemek için üzerini bastırmak gerekli. Bunun için içerisini kum doldurduğumuz çuvalı kullandık. Tüm alanın iki-üç kez çuvalla dolaştık.
Elimdeki malzemelerin yetip yetmeyeceğini anlamak için 5 m. kare yerde başlangıç uygulaması yaptım. Çimin üzerini örtmek için elimdeki malzemeler; 5 liraya marangozdan aldığım ince talaş + 5 liraya inşaat malzemeleri satan yerden aldığım bir çuval ince sıvalık mil + 23 liraya 200 lt.lik tarım perliti + kilosu 5 liradan 20 kilo cocopeat. (ne kadarı kullanılırsa artık) 5 kiloluk bir blok cocopeat bir el arabasını neredeyse dolduruyor.
Yaz ve karıncalar sebebiyle m.kareye biraz daha fazla çim tohumu atılıyormuş. Normalde 50 gr. yeterken biz 70 gr. attık. Tohumları attık, üzerine güzelce karıştırdığımız malzemeleri tohumlar hiç görünmeyecek şekilde serptik ve fıskiyeyle güzelce suladık. Sanırım sabah akşam sulamamız gerekecek. Peçetede üç dört günde çıktığına göre herhalde bir haftayı bulmayacak çimlenmeleri. Elimden geldiğince ayrıntılı anlatmaya çalıştım düşünenler için, şimdilik bu kadar.
İnandığınıza inanmak istemiyorum. Eğer benim dahi inanamayacağım ifademe inandıysanız yarın da hanıma Mercedes-Maybach S 650 almayı düşünüyorum. ;)
Hocam başta sizin nüktelerinizden biri olduğunu düşündüm ama "bu devletin doktorlarından biri bu araçlara binmeyecekse kim binecek sonradan görme müteahhitler mi" diye düşündüm. Biniyorsa da kazasız belasız binsin, gözü olanında gözü çıksın dedim kendi kendime. ;)
Sizce ?
Zeki insanların ortak özellikleri
Yeniliklere Açıklık
Ayrıntılara Önem Verme
Günceli Yakalama
Tesadüfe İnanmama
Gerçekçi Olma
Yeteneklerinin Farkında Olma
Mizah Yeteneği
Mizah yönü kuvvetli olan zeki insanlar olayların komik yönlerini daha kolay görerek olaylara mizahi açıdan bakabilirler. Espri anlayışı gelişkin olanlar etraflarında hazırcevap kişilikleri ile de tanınırlar.
Hocam sizden bahsetmişler.
musa_ekrem
23-07-2019, 10:56
merhaba,
bahçe sayfanızı baştan sonra inceledim.
Bizde Aydın/Nazilli'deyiz, siz Ödemiş'tesiniz sanırım. Bahçenizde Beydağ'da. Geçen sene Salihli dönüşü Beydağ üzerinden gelmiştim, çok güzel el değmemiş yerler vardı. Çok beğenmiştim. Evinizin ve bahçenizin geçirdiği değişim harika. Emeklerinize sağlık.
Bazı soru ve taleplerim olacak.
Tohum biriktirdiğinizden bahsetmişsiniz. Japon salatalığı, bolu börülcesi, kırmızı taneli börülce ve varsa dahlia yumrularınızdan satın almak isterim.
Birde şömineniz etrafına döşediğiniz taşları neyle yapıştırdınız. Sanırım 3-4 yıl olmuş herhangi bir atma söz konusu oldu mu ?
@ musa_ekrem, bahçe Ödemiş in Gölcük yaylasında, ama babam Beydağ lı :)
Üç tohum da yok maalesef, dahliya yumrularını hiç satmadım, mümkün olduğunca dağıtmaya çalışıyoruz. Ancak zamanla dahliya üzerine daha fazla eğilebilir ve fazlalık yumruları da uygun şartlarda koruyabilirsek satış düşünülebilir. Şu ana kadar isteyene verdik ancak onun da kötü tarafı kişi para vermeyince sanırım önemsemiyor ve heyecan da yoksa bizim özenle çoğalttığımız yumrular yabana gidiyor. Sorularıma cevaplardan örnekler; - Eee biz onları kışın topraktan çıkaracak mıydık... - Yav ekmeyi unutmuşum ben onları..(birlikte kutuyu bulup açıyoruz, talaş koy dediğim halde aldığı gibi koymuş kutuyu, gariplerim ikişer karış uzamışlar, kimisi ölmüş. - Bozuk çıktı verdiklerin,çürümüş toprakta (50 kere söylememe rağmen her gün sulamış öküz) - Hep bordo çıktı senin soğanlar (51 kere söyledim verirken, çoğu aynı renk soğanların ve hangisi hangisi olduğunu bilmiyoruz, çünkü kendimize ayırdığımız soğanları bile ancak toparlayabiliyoruz)... Önceki yıl tüm fazlalıkları dağıttık, elimizde sadece Nuh un Gemisine yolcu toplar gibi en fazla ikişer adet bıraktık, dolayısıyla bu yıl dağıtma imkanımız olmayacak gibi, ama şimdiden bir şey söylemek zor, kasım ayı gibi hatırlatırsanız değerlendiririz tekrar.
Bahçedeki değişimi fark edecek kadar dolaşmışsınız buralarda, çok sağolun. 'Alt tarafı bir dekar yer, her sene aynı resimler, niye bu kadar uğraşmalı' diye bazen düşünsem de, olaya yeni başlayanlar için çok değerli olabiliyor bu bilgiler. Forumda pek çok arkadaştan faydalandım beş yıldır. Mutlaka o arkadaşların bahçelerini de ziyaret edin. Arka arkaya üç yıl bir bahçenin domatesleri nasıl mantar hastalığına maruz bırakılır benden öğrendiniz :) doğrusunu da diğer arkadaşlardan öğrenin.
Bahsetmiş olmalıyım ama, es geçmişsem kusura bakmayın, niyetlenen arkadaşlar için küçük ayrıntıları da mutlaka yazmaya çalışıyorum; kalekim ile yapıştırdım taşları.
musa_ekrem
23-07-2019, 13:01
@ musa_ekrem, bahçe Ödemiş in Gölcük yaylasında, ama babam Beydağ lı :)
Üç tohum da yok maalesef, dahliya yumrularını hiç satmadım, mümkün olduğunca dağıtmaya çalışıyoruz. Ancak zamanla dahliya üzerine daha fazla eğilebilir ve fazlalık yumruları da uygun şartlarda koruyabilirsek satış düşünülebilir. Şu ana kadar isteyene verdik ancak onun da kötü tarafı kişi para vermeyince sanırım önemsemiyor ve heyecan da yoksa bizim özenle çoğalttığımız yumrular yabana gidiyor. Sorularıma cevaplardan örnekler; - Eee biz onları kışın topraktan çıkaracak mıydık... - Yav ekmeyi unutmuşum ben onları..(birlikte kutuyu bulup açıyoruz, talaş koy dediğim halde aldığı gibi koymuş kutuyu, gariplerim ikişer karış uzamışlar, kimisi ölmüş. - Bozuk çıktı verdiklerin,çürümüş toprakta (50 kere söylememe rağmen her gün sulamış öküz) - Hep bordo çıktı senin soğanlar (51 kere söyledim verirken, çoğu aynı renk soğanların ve hangisi hangisi olduğunu bilmiyoruz, çünkü kendimize ayırdığımız soğanları bile ancak toparlayabiliyoruz)... Önceki yıl tüm fazlalıkları dağıttık, elimizde sadece Nuh un Gemisine yolcu toplar gibi en fazla ikişer adet bıraktık, dolayısıyla bu yıl dağıtma imkanımız olmayacak gibi, ama şimdiden bir şey söylemek zor, kasım ayı gibi hatırlatırsanız değerlendiririz tekrar.
Bahçedeki değişimi fark edecek kadar dolaşmışsınız buralarda, çok sağolun. 'Alt tarafı bir dekar yer, her sene aynı resimler, niye bu kadar uğraşmalı' diye bazen düşünsem de, olaya yeni başlayanlar için çok değerli olabiliyor bu bilgiler. Forumda pek çok arkadaştan faydalandım beş yıldır. Mutlaka o arkadaşların bahçelerini de ziyaret edin. Arka arkaya üç yıl bir bahçenin domatesleri nasıl mantar hastalığına maruz bırakılır benden öğrendiniz :) doğrusunu da diğer arkadaşlardan öğrenin.
Bahsetmiş olmalıyım ama, es geçmişsem kusura bakmayın, niyetlenen arkadaşlar için küçük ayrıntıları da mutlaka yazmaya çalışıyorum; kalekim ile yapıştırdım taşları.
Değişik renkte ve türde bitkiler yetiştirmeyi seviyorum ancak tohumların olmamasına üzüldüm. Bu tür tohumları bulmak zor oluyor.
Dahliaları bu sene tohumdan yetiştirmeye çalışmıştım ancak hiçbirisi çıkmadı. Zengarden'den mix çeşitlerden almıştım. Neden başarılı olamadım bilmiyorum. Bu sene yine tohumdan deneyeceğim ama kasımda yumrular için sizin kapınızı çalacağım.
Hocam başta sizin nüktelerinizden biri olduğunu düşündüm ama "bu devletin doktorlarından biri bu araçlara binmeyecekse kim binecek sonradan görme müteahhitler mi" diye düşündüm. Biniyorsa da kazasız belasız binsin, gözü olanında gözü çıksın dedim kendi kendime. ;)
Ömürler görün, sizin gibi insanları devletimizin başında görmek isteriz, bu yazdıklarınızı meslektaşlarıma gösterdiğimde emin olun ki onlar da arkanızda lüzum halinde yanınızda olacaklardır.
Devletimizin hiç bir memuru (HİÇ BİR) yüksek düzeyde bürokratlar da dahil normal şartlar altında trilyonluk arabalara binemez. Özelde çalışan doktorlar 10-15 yıl önce kazanabilirdi, ama şimdi o da çok zor, tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Konu hakkında saatlerce karşılıklı oturup konuşabiliriz, eski sistem, yeni sistem, doktor-hasta açısından neydi ne oldu, hangisi iyiydi vs. ama yeri benim bahçem değil, bahçemi siyasete alet etmeyelim :p
Bizim BMW - Mercedes olayı nereden çıktı peki;
Son resimlerimde benim 2014 model honda civic sedan ın minik parçalarının çıktığını gördüm. Karga yavrusunu 'pamuğum' diye severmiş misali aynı BMW namıssız :D Sonra da önceki gün bizim arkadaşın X6 sında 'trafikte çile' konulu 'selfi'si aklıma geldi. Ama kendinden çok arabanın armasını, ekranını falan çekmiş cavur. Ben de matah bir arabamız yok ama millet yanlış anlar belki, 'çiçeği sebzeyi çekeceğine arabanı mı çektin' düşünmesin diye ilk yazıyı yazdım. Ne bileyim inanacağınızı :o Bunun üzerine 'artık buna da kimse inanmaz' diye mercedes maybach aldım ben de. :D
@ Dutlubahçe de, aşırı zenginliğime inananlardan olacak ki, vergi memuru gibi nereden çıktı maybach diye soruyor haklı olarak :) Mercedesi bilirdik te o modelini bilmezdik biz de. Meclisimizde kim bindi çok merak ediliyordu bir kaç yıl önce, hangi cemaat şeyhleri saf müridlerinin arasından bu arabalarla geçti duymadınız mı. O kadarını da siz araştırın artık, bir ton param varken sizle mi uğraşacam..
'Gada' sını aldığım, ömürler göresice sevgili @g.c. 3 trilyonluk araba binen adam 20 liralık cocopeat, 5 liralık kumla çim ekecem diye uğraşır mı, verir parasını yaptırır geçer. Forumda ne işi olur, domatesin mantarı, kamyon tekerinden tandırı ile mi uğraşır. Güzel dileklerin için tekrar teşekkür ederim, nasipse kiralık ev için önümüzdeki ay oradayız, malum oğlum Manisa da okuyor, buralardan istediğin bir şey olursa emret, yoksa ekşi mayalı ekmek yapıp getirecem sadece ona göre. Bu arada evin tepesinde helikopter pisti de olsun, bizim oğlan çok istedi kıramadık. :D
'Gada' sını aldığım, ömürler göresice sevgili @g.c. 3 trilyonluk araba binen adam 20 liralık cocopeat, 5 liralık kumla çim ekecem diye uğraşır mı, verir parasını yaptırır geçer. Forumda ne işi olur, domatesin mantarı, kamyon tekerinden tandırı ile mi uğraşır.
Hocam ben bilmiyorum tabi de böyle böyle zengin olunuyormuş(zengin arkadaşlarım dediydi) :p
nasipse kiralık ev için önümüzdeki ay oradayız, malum oğlum Manisa da okuyor, buralardan istediğin bir şey olursa emret, yoksa ekşi mayalı ekmek yapıp getirecem sadece ona göre. Bu arada evin tepesinde helikopter pisti de olsun, bizim oğlan çok istedi kıramadık. :D
Hocam ev işinde elimden geldiğince eş dost ahbaptan yardım alacağım. Umarım gönlünüze göre bir yer bulacağız. Artık evin üstünde havuz mu olsun pist mi olsun ona da oğlan karar verir :D
Arka tarafta BMW X6 cipim arada çıkıyor, kusura bakmayın artık, yeni aldım biraz pahalıca, nereye sokacağımı bilemiyorum bazen..
Bende diyorum üstad ne kadar iyi yapmışta X6 ya honda jantı takmış :p
Hemen uşak Aston'a seslendim sizin resmi gösterdim "Yanına Martin'i de al, Ortaköy'e galeriye gidin hemen bizim yoldaki X7 nin jantlarını böyle yapsınlar" dedim.
Sonra birden uyandım.. Meğer uyuyormuşum kendi kendime konuşurken :p
...
Dondurma yapmayı ben de denemiştim. Dediğiniz gibi biraz buzlu oluyor. Buz olmasını engellemenin yolu mümkünse keçi sütü kullanıp süt içindeki su oranını düşürmek. Tabi gerçek salep kullanmak da gerekiyor. Uzun süre kaynatıp sütü salep kıvamına getirmek gerekiyor. Daha sonra da sürekli olarak karıştırıp soğutmak için dolaba koyup yeniden çıkarıp karıştırıp donuncaya kadar bu işlemi tekrarlamak gerekiyor. Tabi bir süre sonra bu işten insan bıkıyor. İki litre sıvıyı bir litreye kadar suyunu buharlaştırabilirseniz istediğiniz gibi bir dondurmaya sahip olursunuz.
...
@Muda, dondurma sevdasından vazgeçmeli en iyisi :) İlk seferinde sütü aldım, muz ve kavun da aldım meyveli yaparken kullanırım diye, yolu yarıladık salebi almadığım aklıma geldi. Geçen akşam üzeri yaylaya çıkarken satıcıdan buzdolabında bekleyen sabah sütünü alıp çıktım, kaynattım, komşular okeye çağırınca ertesi güne kaldı, salebini şekerini vanilyasını kaıp tekrar kaynatmaya başladım ve yaklaşık birinci saatin sonuna doğru süt peynirleşmeye başladı..Dün de arkadaş süt bıraktı işyerinde öğleye doğru, az önce buzdolabında unuttuğumu hatırladım. Dondurma yapmamı istemeyen bir kesim var, bakalım nasıl olacak ;)
Hocam ben bilmiyorum tabi de böyle böyle zengin olunuyormuş(zengin arkadaşlarım dediydi) :p ...
Siz öyle deyince çuvalı 5 liradan sıvalık ince kumu da bahçemdeki toprağı, hanımın mutfak süzgüsüyle eleyerek elde ettim, hanıma çaktırmadan da yerine koydum, accuk çizilmiş ama anlamaz herhal.
Bende diyorum üstad ne kadar iyi yapmışta X6 ya honda jantı takmış :p
Hemen uşak Aston'a seslendim sizin resmi gösterdim "Yanına Martin'i de al, Ortaköy'e galeriye gidin hemen bizim yoldaki X7 nin jantlarını böyle yapsınlar" dedim.
Sonra birden uyandım.. Meğer uyuyormuşum kendi kendime konuşurken :p
Aston & Martin kardeşlerimin her ikisinin de gözlerinden öpüyorum :) Muhtemelen sansar, güzelim BMW x9 umun üzerinde fink atmış gece boyu. İlk gördüğümde tırnak izi de var sandım ama sorun yok.
697307
Ayın 23 ünde bahçenin küçük bir kısmına (5 m.kare) ne kadarlık bölüme tohumları nasıl atarız, üzerine atacağımız malzeme (ince kum, talaş, perlit, cocopeat) yeter mi anlamak için çim tohumlarını ekmiştik.
697313
Yardımcı malzemelerimiz; mastarı düzgün çekebilmek için biri büyük biri küçük iki tahta, tohum atmadan önce üzerine baskı uygulamak için için kum dolu çuval (bu çuvalı sürükledik) tohum ekim sonrası tohum ile toprağı kaynaştırmak için uygulanacak baskı için de kendimiz düzgün yüzeyli suntanın arkasına başka bir sehpanın ayaklarını çaktık. Tohumu ekip üzerini kapak malzemesiyle kapladıktan sonra suntayı koyup üzerine çıktık. Ardından sabah akşam, duruma göre günde bir kez, toprak kuru kalmayacak şekilde yağmurlama suladık.
697314
Ekimin üçüncü günü; eskiye göre o kadar düzgün hal aldı ki, çim ekmeden böyle bıraksak bile olacaktı neredeyse. İlave ettiğimiz perlit toprak yüzeyinde kaldığı için rüzgarla kenarlarda birikti ama görüntü açısından süper oldu.
697315
Az da olsa kimi yerlerde milimetrik çökmeler oldu. Sanırım arabanın tepesinde gezen sansar iki yeri eşmiş. Karıncalar sevdi çim tohumlarını ancak sirke gezdirince geldikleri yollara görünmez oldular. Toprağın ilk düzlemesinde çuval ile geçmeden önce biraz ıslayarak toprağın oturmasını sağlasak bir tık daha iyi olacakmış.
697316
Bu da dün sabahtan, çimin yeşilliği epey kendini gösterdi.
697317
Daha önce bir kaç kompost denemem oldu ama nereye yaptım, ne oldu anlamadan olay bitmişti. Bu yıl daha bilinçli yapmaya çalıştım. Çıkan toprağı da kullanmak için bir karış kazdım, 1,5x1 m. civarında oldu herhalde. Etrafına destek yapması için altı yıllık tuğlaları sıraladım. Hava alması için delikler içe baktı. En alta mukavva koydum ki sınırı az çok belli olsun. Üzerine 10 ar cm. kuru ot, yeşil ot, yanmış hayvan gübresi (olayı hızlandırsın diye) az da çıkan kumu serpip biraz suladım ve çuvallara örttüm. Bir kaç gün sonra iç ısı 45, ondan iki gün sonra da 60 ın biraz üzerindeydi. Bir hafta geçmeden komşunun biçtiği çimleri, evden mutfak artıklarını (tohum, kimyasal içermeyen artıklar) marangozdan aldığım talaşı, biraz da kum koyup hafiften alt üst yapıp sulayarak yine kapattım. Böyle böyle elime geçenleri atıyorum, sıcaklığı ölçmesem de yüksek seyrediyor. Bir iki tur daha atıp bırakacam artık. Biz aşağıya inerken o da hazır olur herhalde.
697383
Geçen sene denemiştim ama yine ilgi eksikliğinden olacak sonuç alamamıştım. Dahliya başlığında @Muda nın linklerini görünce yine içimde bir şeyler depreşti ve geçen seneye göre daha uygun zamanda yeni çıkan güzel çiçeklerin filizlerini torf perlit karışımına diktim. Arada spreyliyorum, ortamı biraz sıcak geliyor olmalı ki kimi yapraklarını düşürmüş. 10 tane yaptım deneme amaçlı. Kökler büyürse az daha büyük bir yere alıp yaşayanları daha ileride saksıya alırım diye düşünüyorum.
697384
Bahçenin arka sınırındaki ayçiçekleri maksimum boya ulaştı ve baş vermeye başladı. Asker gibi sınırı bekliyorlar. Aralarından geçerken kendimi ormanda hissediyorum hafiften.
697385
Askerlerin aralarına sızmaya çalışan karpuzlar. Şimdilik çok iyi gidiyorlar. Birer karış olanları var. Haftada bir kükürt ve oksijenli su atıyorum. Karpuzların hemen yanında kayınpederin ektiği patatesler. Baş tarafın suyu az geldiği için biraz da hastalıktan olacak yapraklar kurumaya başladı. İlaç falan atmadım, kükürt ve oksijenli su bunlara da uyguladım. Kayınpeder görse 'niye ilaç atmadın' diye fırçalayacak ya bakalım artık.
697386
Bumble (bombus) arılarını geçen haftaya kadar göremedik piyasada. Korktuk hatta başlarına bir şey mi geldi diye. Demek ki yer altındaki çoğalmaları yeni tamamlandı veya havaların biraz daha ısınmasını beklediler. Resimdeki hala uykuda gibi. Akşam üzeri böyle yatıyordu, hanım 'ertesi sabah baktım hala oradaydı' dedi. Bombuslarla ilgili belgesel seyretmiştim, daha ayrıntılı bilgi aradım hızlıca bulamadım.
697398
En sevdiklerimden; renk, koku, acılık.. Buena mulata biber;
697399
Bir kaç km. den dahi farklı tozlaşma olabiliyorken bizim gibi hem çeşit fazla hem de tüm arkadaşlar omuz omuza mücadeleye katılırsa işte böyle siyahi buena mulatalar da çıkabiliyor. Seneye hem sayıyı azaltmalı (her sene her sene laftan öteye geçemiyoruz gerçi) hem de bahçenin farklı köşelerine dikmeli en azından.
697400
Kurtlu kiraz, altında yer bademleri, sağında hastalıklı domatesler. 'İlaç atmayınca olmuyor' lafını sevmesem de iki senedir kiraz ve vişne kurt dolu. Seneye yemek istiyorum artık :) Geçen sene böğürtlenlerde dahi kurt vardı, bu yıl da ağaçlarda olduğunu görünce erken davranıp böğürtlenlere de iki kez ilaç attım.
697401
Kurtlu kirazdan sonra kurtlu vişne. Bu yıl reçelini yapmak için hanım tek tek ayıkladı işine yarayacak kadarını, çoğu meyve ağaçta kaldı geçen sene olduğu gibi. Sol taraftakiler benekli barbunya (panda yavrusu gibi olanlardan) etkinlikte de dağıttığım kısa barbunya ve şeker barbunya yan yana sıralardalar.
697402
Fatmagüller her yerde, dağda, bayırda, yol kenarında...Bu pembiş olanı..
697403
Yaz yağmuru, hava sisli... @Jezebel şefimin sevdiği kadar yok mu ayçiçekleri..
697404
İki yıldır ortanca sezonu, zahmetsiz, sorunsuz. Ne zaman ortancanın adı geçse (The Judge - Yargıç) filmi aklıma gelir, filmin hemen başında ortancaların sulanma sahnesi. En sevdiğim ilk 10 filmden..
697405
697406
Kokuları çıkmaya başladı lavantaların..
697407
Domateslerimiz hasta; mantar oldular, mantar etkenleri hasta bitki kısımlarında yaşamaya devam edip çabuk yayılıyor. Dolayısıyla ne yapalım; (daha doğrusu ne yapmamız lazımdı) ... kalanını sonra yazayım da resimleri ekliyeyim.
697415
Barbunya;
697413
Biberler;
697414
Karpuzun ikisi kafa kafaya vermiş, yata yata büyüyorlar;
697416
karpuzun bıyık kurumaya dönmüş gibi, geçmesin aman...
musa_ekrem
02-08-2019, 09:13
merhaba, çimleriniz hayırlı olsun ancak kullandığınız perlit vs. malzemeler oldukça lükse kaçmamış mı ? Çim uygulamalarında gördüğüm kadarıyla kum ve hayvan gübresi ile yatak ve kapak hazırlayıp iyice sıkıştırıp üzerine yeşil gölgelik fileden örtüyorlar.
karpuzun bıyık kurumaya dönmüş gibi, geçmesin aman...
Yok amcası, küççük o, ne sakalı-bıyığı, sütten kesmedik daha, yaşıtlarına göre azcık büyük duruyor, kemikleri iri.
Üstteki domatesin sağındaki solundakiler mantardan gitti. Bu arkadaş Bayındır ın dağ köylerindeki Bulgaristan kökenli köyden getirdiğim (esas pembesi bilinirmiş, @bahcedenn bile kıtalararasından bilirmiş, biz de O ndan öğrenmiştik) mavimsi omuzları olan irice oturak cins.
Yukarıda yarım kalmıştı; mantar etkenleri canlı dokularda daha güzel çoğalıyor. Dolayısıyla hastalığı gördüğünüz yerdeki bitkiyi (veya hastalıklı kısmını) hemen yok etmemiz gerekirdi. Peki biz ne yaptık, hemen sistemik etkili ilaçlamaya geçtik, bitkiye kıyamadık (aslında 115 kök vardı, üçünü beşini söküp atsak olurdu) ve hastalık üç kere ilaçlama, oksijenli su ve kükürte rağmen yavaş ta olsa ilerlemeye devam ediyor.
Daha önce de belirtmiştim; seneye biber türlerini, domates türlerini bahçenin farklı yerlerine dikeyim. Bizim kolayımıza geliyor hepsi bir arada ama hastalık durumlarında yayılmayı engelleyebilmek ve çapraz tozlaşma riskini azaltmak için daha önce yapmalıydık bunu.
Kükürt, çiçeklenme artıncaya kadar bakır ve oksijenli su düzenli aralıklarla fide dikiminden hemen sonra uygulanmaya başlanmalı ki ortam şartlarının mantar etkenleri için ideal olmasının önüne geçilebilsin ve tek tük baş kaldıranlar olursa başı ezilsin.
Sizlerin bulunduğu yerlerde durum nasıl bilmiyorum ancak buralarda düzgün domates yetiştirebilen yok. Yaylalardan kimle görüşsem çoğu mantari veya viral hastalıklardan şikayetçi. Ticari boyutta ziraat yapan biriyle görüştüm; aldığı hibrit domates fidelerin tamamında viral hastalık başlamış, dokunsan ağlayacak, satan yere gitmiş 'bunlar ne biçim tohum' diye. 'Seneye senin yerlilerden ekeyim, bana 4-5 kilo domates ayırıver tohumluk' dedi. Canımsın dedim ya, biz yiyecek domatesi bulamayacaz herhalde, sen tohumluk istiyon, bizim ince kabuklu domatesleri yayladan aşağı indiremezsin. Neyse İsmail Beye danıştım (Kuzucu) sağolun bir adres verdi, seneye ne yapacak bakalım.
Bizim fazla geçmişimiz yok; olanlarla konuştuğumuzda, ekşi vişnede, böğürtlende kurt bilmezlermiş, eski karpuzların tadı-domateslerin kokusu çok çok daha güzelmiş, bu kadar hastalık yokmuş, kükürtle her şey hallolurmuş vs.vs. Ve en kötüsü de ortak görüş; artık ilaçsız hiç bir şey olmuyor...
Neyse güzelliklere bakalım biraz.
697436
Üstteki ayçiçeğinin iyice açmış hali..
697437
Üstad karanlık bölgeye adım adım ilerliyor :p
Son birkaç yazısında sanki bolca "İlaçsız olmuyor" cümlesini gördüm..
Neyse belki mesleki hastalıktır, doktormuş sn TCM ondan ilaçta ilaç diyor belki :p
Üstad karanlık bölgeye adım adım ilerliyor :p
Son birkaç yazısında sanki bolca "İlaçsız olmuyor" cümlesini gördüm..
Neyse belki mesleki hastalıktır, doktormuş sn TCM ondan ilaçta ilaç diyor belki :p
..Ve en kötüsü de ortak görüş; artık ilaçsız hiç bir şey olmuyor...697437
Yok aman ha, yanlış anlaşılmasın. 'En kötüsü de' diyerek olayı benimsemediğimi anlatmaya çalıştım. Bahçemde şu ana kadar domateslere üç kez sistemik mantar ilacı böğürtlenlere de iki kez kurt ilacı attım sadece. Onun dışında kükürt, oksijenli su kullandım. Ama ne zaman çevremdekilerle muhabbet açılsa hemen hepsi aynı cümleyi söylüyor.
Portakal Rengi
03-08-2019, 08:30
Yok aman ha, yanlış anlaşılmasın. 'En kötüsü de' diyerek olayı benimsemediğimi anlatmaya çalıştım. Bahçemde şu ana kadar domateslere üç kez sistemik mantar ilacı böğürtlenlere de iki kez kurt ilacı attım sadece. Onun dışında kükürt, oksijenli su kullandım. Ama ne zaman çevremdekilerle muhabbet açılsa hemen hepsi aynı cümleyi söylüyor.
Hiç ilaç kullanılmamış olsa bile, mantar ve virüslerin çeşitlenmesi-değişmesi olanaklı. Çevre koşullarına dayanıklı türlerin ortaya çıkması olanaklı. Değişik bölgelere yayılması daha kolay. Bölgede görülmeyen tür ithalat-ihracat ile taşınıyor.
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu?
Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ?
Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ?
Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ?
Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak.
Sizi gidi siziler :D
Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz.
Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ? :p
Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz. :o
Sn.TCM,
Bizim gittiğimiz yollardan siz dönüyorsunuz:)
Baya ustalaşmışsınız , şapka çıkardım.
Bir de The Judge - Yargıç filmini izlemek gerek şimdi, izledim mi hatırlayamadım :(
Keyfli bahçe sefaları dilerim.
merhaba, çimleriniz hayırlı olsun ancak kullandığınız perlit vs. malzemeler oldukça lükse kaçmamış mı ? Çim uygulamalarında gördüğüm kadarıyla kum ve hayvan gübresi ile yatak ve kapak hazırlayıp iyice sıkıştırıp üzerine yeşil gölgelik fileden örtüyorlar.
200 lt. lik bir büyük çuval perlit 22 tl. Yarım çuval 50 m.kare yere arttı. Tohumlara faydasından ziyade görüntü olarak ta hoş ve değişik duruyor. Ama perliti üzerine değilde tohumları attıktan sonra üzerine incecik kapatacak şekilde atmak lazım. Rüzgarda üstte kalan perlitler uçuşup kenarlarda birikiyor. İki blok cocopeat (40 tl.) 50 m. kareye yetti. İnce talaş bedava veya ille para vermek istersen 5 tl. İnce kum bir çuval 5 tl. Bir daha ki ekim de ince kum yerine sırf cocopeat atayım diyorum, kimi yerde yüzeyde sırf kum kalıp suyu da görünce görüntü güzel olmadığı gibi tohumun çıkımını da engelliyor gibi geldi. Sonuçta sevdim bu çim işini :)
musa_ekrem
06-08-2019, 15:39
200 lt. lik bir büyük çuval perlit 22 tl. Yarım çuval 50 m.kare yere arttı. Tohumlara faydasından ziyade görüntü olarak ta hoş ve değişik duruyor. Ama perliti üzerine değilde tohumları attıktan sonra üzerine incecik kapatacak şekilde atmak lazım. Rüzgarda üstte kalan perlitler uçuşup kenarlarda birikiyor. İki blok cocopeat (40 tl.) 50 m. kareye yetti. İnce talaş bedava veya ille para vermek istersen 5 tl. İnce kum bir çuval 5 tl. Bir daha ki ekim de ince kum yerine sırf cocopeat atayım diyorum, kimi yerde yüzeyde sırf kum kalıp suyu da görünce görüntü güzel olmadığı gibi tohumun çıkımını da engelliyor gibi geldi. Sonuçta sevdim bu çim işini :)Sevdiyseniz sorun yok :-) hem o kadar ürünü tedarik etmek hemde karıştırıp homojen dagıtmak, hemde ödeme yapmak lüks olmuş diye düşünmüştüm. Bende evin etrafına yapacağım ama 1-2 yıla anca biter sanırım :-)
TA-1012 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Tıpkı bamya gibi ilk defa bu kadar randımanlı börülcemiz oldu.
697597
Çimlerimiz iki haftayı geçti; aralarında tonla çıkan otlar var, hangisi çim ile ilgili bilmediğimden bildiğim yabancı otları ve yuvarlağımsı oluşumları yoluyorum suladıktan sonra. İlk biçimin ne zaman yapılacağına dair '10 cm. olunca, yaklaşık bir aylık olunca' deniyor ama net bir şey yok. Benimkiler bir hafta demeden 10 cm. oldu zaten de üzerinde çim makinesinin yürüyebileceğini sanmıyorum hiç.
697594
Kimi yerlerde açıklıklar var, sanırım zamanla örtülür.
697595
Fotoşup kullanılmış sanki, bu ne ki böyle.
697596
Sn.TCM,
Bizim gittiğimiz yollardan siz dönüyorsunuz:)
Baya ustalaşmışsınız , şapka çıkardım.
Bir de The Judge - Yargıç filmini izlemek gerek şimdi, izledim mi hatırlayamadım :(
Keyfli bahçe sefaları dilerim.
Değerli şef' im, bu sözleri duymak pek güzel de yolun başındayız daha.. Öğrendiklerimizi yabana götürmemeye, uygulamaya çalışıyoruz sadece..
Bazı filmlerde kendini, geleceğini, yani kendinden bir şeyler görüyor insan..Oyuncular da kaliteyse film ne kadar basit olursa olsun izlerken içerisine alıveriyor.. 'The Judge' da bunlardan biri, yılda en az bir kez izlerim, filmi izleyip yazayım istedim, yoruma cevap vermem de gecikti.
Filmin başındaki ortanca - hydrangea ..
697804
Yılların, genlerin, kaderin, mesleğin, hayat şartlarının oluşturduğu değer yargılarını, kendi kurallarını ne zaman gözardı edebilir insan.. Büyük pişmanlıklarını telafi edebilmek için olabilir mi? Çocukları için, düştüğü zor durumdan çıkabilmek için..
697805
Neyse güzelliklere gelelim, ortancalar bahçede son demlerini yaşarken, dahliyaların da hala kendilerini göstermeyen oyuncuları sahne almaya başladı.
697803
Gıızz, bu ne güzellik bakem..
Hiç ilaç kullanılmamış olsa bile, mantar ve virüslerin çeşitlenmesi-değişmesi olanaklı. Çevre koşullarına dayanıklı türlerin ortaya çıkması olanaklı. Değişik bölgelere yayılması daha kolay. Bölgede görülmeyen tür ithalat-ihracat ile taşınıyor.
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu?
Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ?
Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ?
Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ?
Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak.
Sizi gidi siziler :D
Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz.
Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ? :p
Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz. :o
Sevgili narenciye kardeşim, yazında bana kızıyor musun, sövüyor musun yoksa seviyor musun anlamadım, ancak şu sincabın rengine, özellikle kulaklarına hastayım her türlü sorun yok o sebeple ;)
Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen.
Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi..
Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın.
Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ...
Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez.
Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda.
Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar..
Devam edelim birlikte...
@ Portakal Rengi nin yazdığı gibi; daha önce zar zor 10 lt. süt veren inek şimdi 40 kg. verebiliyor. Aynı bahçeden beş kat fazla mısır alabiliyor çiftçi. Ancak verim artsa da eline geçen artmıyor, dolayısıyla riske girmek en son düşüneceği şey. Ben 100 kök domates ekmişim, sorun olsa üzülürüm de geçimi buna bağlı olan çiftçi ne yapacak. Salatalığa üç günde bir, maydanoza haftada bir, domatese 10 günde bir ilaç atıyor. Parası varsa fazla fazla atıyor üstelik. Prospektüs bilgisi 100 lt. suya 600 gr. yazıyorsa ziraat mühendisi de yarı yarıya arttırıyor zaten, çiftçinin de eli bol oldu mu tanker tanker ilaç tarlaya, ilaç kutuları yol kenarlarına atılıyor.
Günlerce açıkta bozulmayan süt, ekşimeyen yoğurt, bağımlılığa yol açan gazlı içecekler, yıllarca raflarda bekleyebilen paket gıdalar.
Sağlık hizmetlerine erişim son yıllarda arttı. Çok rahat tansiyonunuzu, basit tahlillerinizi her yerde ölçtürebiliyorsunuz. Teşhis yeteneği yüksek görüntüleme yöntemleri neredeyse her hastanede var. Dolayısıyla zaten mevcut olan hastalıkları artık daha erken teşhis edebiliyoruz doğrudur ancak geçmişte seyrek görülen pek çok hastalığın sıklığının arttığı da aşikardır. Şeker hastaları parmakla gösterilirken artık karı-kocalar birlikte şeker hastası olup geliyorlar. Niye ki?
Sonuç: yazın yediğimiz hurmalar...
Sevgili narenciye kardeşim, yazında bana kızıyor musun, sövüyor musun yoksa seviyor musun anlamadım, ancak şu sincabın rengine, özellikle kulaklarına hastayım her türlü sorun yok o sebeple ;)
Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen.
Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi..
Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın.
Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ...
Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez.
Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda.
Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar..
Devam edelim birlikte...
Sn. TCM
Aşılı kabakgiller hakkında çok fazla bilgi kirliliği var özellikle karpuz bir tek Antalya'da değil bir çok ilde ekimi çok fazla yapıldığı için ilk akla gelen meyve oysa kavun,salatalık,domates,biber,patlıcan gibi bitkilerde çok yoğun aşı anacı kullanımı mevcut.Patlıcanın nasıl tadı iyi oluyorda karpuzun kötü oluyor anlamak mümkün değil :)
Karpuzla ilgili bir hurafe var herkes kabak aşılı karpuz ondan dolayı eski karpuz tadı yok diyor oysa tam tersine tat olayını daha doğrusu şeker oranını arttırır aşılama.Tatla ilgili sorunun kaynağı tohumdur,yine bununla ilgili hibrit tohuma suç atmayı uygun görüyorlar.Evet bazı hibrit karpuz tohumlarında tatla ve karpuzun dokusuyla ilgili sorunlar mevcut ancak bu durum bazı çeşitlerde mevcut yani bütün hibrit karpuz tohumlarının tatları kötüdür demek haksızlık olur, mesela bu tadı iyi olmayan çeşittede tonaj ve meyve tutumu üst düzeydedir.Yani hedeflenen özelliğe göre tat olayı değişebiliyor.
Elimizde o eski tatlı meyvelere sahip tohumlardan olsa ve shintoza üzerine aşılasak veya cucumis pustulatus üzerine aşılasak şeker oranı daha fazla karpuzlar elde ederiz bunun yanında kök hastalık ve nematod zararlılarına karşı koruma ve daha fazla ve ağır karpuzlar elde etmiş oluruz.Benim gözlemlediğim tek bir handikapı var o da karpuz meyvesi içinde ağsı yapıya sebep olabiliyor bazı aşı anaçları.
https://hal.archives-ouvertes.fr/hal-01284257/document
Mesela dökümanda karpuz/karpuz üstüne aşılanan denemede şeker oranı %11,9 ise karpuz/cucumis pustulatus üzerine aşılı çeşitte %12,1'dir.Yani aşı karpuzun tadını arttırmıştır.
Bahçenin 50 m.karelik yerine çim ekmiştik 7. ayın 23 ünde, tam bir ay sonra 35 m.karelik diğer tarafa geçtik. İlk yaptığımızda bir arkadaştan kalan 10 yıllık tohum kullanmıştık. Bu tarafta yeni tohum kullandık 5 li karışım. İlkinde m.kareye 70 gram ikincisinde karıncalardan ötürü 80 gr. kullandık. Ancak şunu gördüm; ekili alanın etrafına bir kaç kez sirke dökünce karıncalar uğramıyor. Bahçe komşumuzla birlikte kaç kez uygulayıp sonuç aldığımız kesin bilgi bu yayabilirsiniz. ;)
İkinci ekilen yerdeki çimin çıkımı çok daha güzel oldu, diğer taraftaki seyrek alanlar yok diyebilirim. İlkinde perlit ilave etmiştim 'kapak toprağına' ancak rüzgarla birlikte bahçenin yanlarında toplanıp bir işe yaramamıştı perlit. Bu sebeple ikinci ektiğim yerde bir bölümün yatağına perlit attım, ancak çok işe yarayacakmış gibi gelmedi, perlitin de tozu rahatsız edince sonraki bölümlerde kapak toprağı olarak cocopeat, marangoz talaşı ve kına gibi yanmış hayvan gübresi attım. 35 m.kare için üç buçuk blok cocopeat, yarım çuval talaş ve bir büyük çuval gübre gitti.
698233
698234
İkinci gün sonu,
698235
İlk ekilen yerde üçüncü günde çimler çıkmaya başlamıştı, ikincide ise dördüncü günde ve neredeyse büyük çoğunluğu bir anda çıktı. Böyle olunca (çoğunluk aynı anda) biçimde farklı büyüklükler fazla olmayacağı için daha iyi olacak.
Ekim sonrası beşinci gün;
698236
Sekizinci gün;
698238
Eylül ayına girdik, yayla sezonunun sonu yaklaşıyor. Okullar malumunuz bir hafta erken açılıyor, dolayısıyla bizim sezon da bir hafta erken bitiyor bu durumda. Söyleyecek tonla şey var ama biz işimize bakalım; bu yıl da dalından (sürgününden) dahliya çoğaltmayı (http://www.agaclar.net/forum/1572882-post1303.htm) beceremedik. Tam öğrenmeden bir daha uğraşmam.
Çim konusuna devam edelim; gündüz düzgün gözüken yer, gece ışıkla bakınca hatalarını belli ediyor. Sanırım çimde en önemli husus zemin; su beklemeyecek, ya eğimle yana gidecek, ya da altına suyu bekletmeyen zemin hazırlanacak, ikisi de sağlansa daha uygun tabi. Gece çekilen resimdeki engebelikler düzeltildi.
698282
İlk ekilen yerdeki yabani otlar kimi yerde neredeyse yönetimi ele geçirdi. Ot ilacı kullanmadım, resimdeki gibi yoğun yerleri yolup ilave tohum attım, olmazsa bölgesel sorunlu yerleri komple ekeriz, nasılsa işi öğrendik.
698284
İlk zamanlar yabani otları da çim sandım, ancak çimler ilk yaprakları olmadan direk kıl şeklinde çıkıyor, ikinci bölgedeki yabani otları erişebildiğim kadarıyla yoluyorum.
698285
Bu sabah yoğun çim altında 12. günündeki çimlerimiz, sanırım bir haftaya kalmadan biçilecek. Boyları 10 cm. e ulaşmış olacak. Biçmeden önce tohumların topraktan çıkarken yaptığı kabarıklıkları da düzeltmek için üzerinden ağırlıkla geçilecek. Biçtikten sonra da kardeşlenmeyi (tek kökten çoklu çıkım) arttırmak için tekrar ağırlıkla bastırılacak.
698283
Güzelliklere gelelim...
698287
698288
698289
698290
698291
Devam...
698292
698293
698294
698295
698296
Diğerleri de güzel de. Amaa bu çok güzel :)
698300
Aklım kaldı.
The Judge - Yargıç 'ı izledim.
Kan suya dönüşmezmiş.
Diğerleri de güzel de. Amaa bu çok güzel :)
Aklım kaldı...
Dört yıldır fazlalık soğanları dağıtıyorum, hatta geçen yıl il dışına çıkıp isteklilere kargoyla gönderdim. Bu yıl fazlalık bırakmadığımız için eskilerden bir en fazla ikişer kök ve yeniler var, dolayısıyla soğanları dağıtmadan gelecek yıla saklayacağız. Sanırım aklınızın kaldığı geçen yıldan, fazla soğanını bulursak mutlaka göndermeye çalışırım, koca forumda bir tane hem meslektaşım, hem hemşehrim hem de şefim var, emir telakki ederim :) Ancak İzmir in sıcağında resimdeki gibi olacağını sanmam, kandırır da erken ekip erken açtırırsak belki.
...Th e Judge - Yargıç 'ı izledim.
Kan suya dönüşmezmiş.
Filmi şimdiye kadar pek çok kez izledim ama ne 'kan suya dönüşmez' i hatırladım ne de buna uyacak sahneyi, şefim hakkını helal et, sen Slyvester Stallone nin 'Yargıç' ını izlemiş olmayasın.
Sn.TCM,
öyle bir cümle tabi ki hiç geçmedi.
Baba oğul arasındaki ilişkinin seyri bana bunu dedirtti.:)
Kan bağı, aile inkar edilemez tek gerçek.
Sn.TCM,
öyle bir cümle tabi ki hiç geçmedi.
Baba oğul arasındaki ilişkinin seyri bana bunu dedirtti.:)
Kan bağı, aile inkar edilemez tek gerçek.
Araştırırken gördüm; "Geçmişimizin sırları hayatlarımızın mahkemeleri olur…"
Teklifim geçerlidir unutturmayın lütfen.
Bu yıl 115 kök domatesten beş altı kök ancak sağlam kalmıştı. Aslında bir sorum olacak. Mesela aşağıdaki Hafize Baliç pembesi sağlam kalan köklerden biri. Şimdi bu arkadaştan alınacak tohum daha değerli değil mi? Sağındaki solundaki arkadaşları ölmüş ama bu dirençli ve hastalıktan etkilenmemiş. Misal onun resmini çekmedim daha kırmızı bulgar domatesinden de bir kaç kök sağlam ve birindeki tek salkımdaki dört domatesin toplam ağırlığı 2.5 kg. geldi. Ayrı kökteki tek domates ise tüm zamanların rekorunu kırdı ve 1.060 gr. geldi. Seneye özellikle bu sağlam arkadaşların tohumlarını ekmeyelim mi?
698537
698538
Etkinlikten gelen kırmızı mısır, tadı süper, fazla çıkmadı iki ayrı sefer közleyebildik, ilk yediğimiz grup daha güzeldi; tatlı, tane verimi-doluluğu güzel, rengi nar gibi, dişlere çok fazla yapışmıyor közleyince ancak tek sıkıntı közlenip közlenmediğini anlamak zor :D
698540
Bu da pişmiş hali; tabağın üstündeki mısır ise çok renkli tanelere sahip, kendini tam dolduramıyor, közlenmeye uygun değil, sanırım haşlamada da pek tat vermeyecek, zaten patlatmalık değil, muhtemelen kurutulup un yapılabilir. Ama renkleri gerçekten süper, kurutmalıkları ayırdım zaten daha sonra resimlerini eklerim. Hele biri var ki pespembe, yeme de yanında yat lafı bunun için söylenmiş, kurut duvara as.
698539
obabilgesi
12-09-2019, 11:04
“Enfeksiyon tohum yoluyla da yayılır” mi? Yoksa “öldürmeyen şey seni güçlü kılar”mı? Bu sorular beynimi kurcalarken, önce şu soruların cevabı bulunmalı.
Domatesleri yok eden ölet neydi? Ve bu öletin yayılış şekli nasıldır? Bence önce kesin tanı koymalı, sonra yayılış şekline göre karar verilmeli.
“Enfeksiyon tohum yoluyla da yayılır” mi? Yoksa “öldürmeyen şey seni güçlü kılar”mı? Bu sorular beynimi kurcalarken, önce şu soruların cevabı bulunmalı.
Domatesleri yok eden ölet neydi? Ve bu öletin yayılış şekli nasıldır? Bence önce kesin tanı koymalı, sonra yayılış şekline göre karar verilmeli.
Bizim hastalık etkeni 'phytophthora infestans' olan bir mantar hastalığı. Buradan öğrendiğim yanlış hatırlamıyorsam virüs hastalıklarının tohumla çoğalabileceği ancak kendi görüşüm mantari hastalıkların tohuma bulaşı (tohum alma aşamasında fiziki bulaş hariç) mantıklı değil.
Şimdi bir sorum daha olacak (tabi önceki sorum da yukarıda duruyor) Bahçemde bu yıl üç farklı kişiden aldığım jalapeno biberlerden bir kökü böyle iri çıktı. Orijinaliyle yan yana elimde duruyor.
(Bundan sonra yazdıklarım mantığıma doğru gelen düşünceler olup uzman görüşüne açıktır.) Böyle oluşma ihtimalleri; Farklı erkek-dişi organlarından tozlaşma ve döllenme olasılığı 1-Bu yıl benim bahçemde olmuş olabilir. 2-Geçen yıl tohum aldığım yerdeki arkadaşın bahçesinde olmuş olabilir ve 3-Bana tohum gönderen arkadaşın bahçesinde değil de daha önceki yıllarda ona tohum gönderenlerde de olmuş olabilir.
Sonuç olarak çapraz tozlaşma farklı ürünün görüldüğü yıl da dahil olmak üzere önceki yıllarda da oluşmuş olabilir.
Resimdeki büyük jalapeno biberin bu yıl benim bahçemde orijinal jalapeno ile iri emcelli biberin tozlaşmasından olduğunu varsayarsak (görünüş hoşuma gitti tadı da güzel) seneye bunları mümkün olduğunca koruma altına alır da bu yıl ki tohumlarından yetiştirirsek aynı büyük biberi elde etme olasılığımız nedir? Aynı biberi elde ettik diyelim; bunu bilerek yapmadık ama istediğim bir tür ortaya çıktı, ve bu böyle üç yıl beş yıl (süresini hatırlamıyorum) boyunca aynı resimdekinin standartlarında biberler elde ettik, artık bu yeni bibere saf yeni misal 'ağaclar.net biberi' diyebilir miyiz?
698549
Bahçe konusunda değil ama olasılık hesabı konusunda fikir yürütebilirim affınıza sığınarak. Olasılık sormuşsunuz ama olasılığı hesaplamak epey zor çünkü bilinmeyenler çok:
1.Büyüklüğe sebep olan gen tek bir gen mi birden fazla genin etkileşimi mi? Tek gen kaynaklı olduğunu varsaymak olasılık hesaplarımızı basitleştirir.
2. Büyüklüğe sebebiyet veren gen için baskın özellik emcelliden gelen mi jalapeno tarafından gelen mi? büyüklüğün baskın olması sonraki nesilde büyük biber elde edebilme olasılığını artırır
3. Yeni sezonda sadece bu hibrit üründen mi bir bahçe tesis edilecek yoksa 2 ebeveyn tür de ortamda bulunmaya devam edecek mi? Sadece hibrit ürününüzün olduğu varsayımı hesaplamayı kolaylaştırır
Yukarıdaki 3 varsayımla yeni nesilde %75 oranında hibrit biberinizden elde etmenizi beklerim. Sürekli büyük meyveleri seçerek devam ederseniz yıllar içerisinde bu olasılık yükselir.
Büyüklük özelliği çekinikse yukarıdaki olasılık %100 e çıkar. Ama büyüklük özelliği çekinik olsaydı emcelli ler arasında gözle görülür oranda küçük biberler elde etmiş olmanızı beklerdim.
@ gaseker, bilgiler için sağolun. Olasılık derken kesin matematiksel oranlardan bahsetmedim aslında; hani demiş ya 'ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim' işte benim ki öyle bir oran..
Eğer bu değişim bu yıl benim bahçemde olduysa yanında benzer boyutta emcelli var diye bunu yazdım. Emcellilerde değişme yok, normal nasıl olması gerekiyorsa öyleler; orta acılıkta, koyu yeşil, 10 cm. boylarında, uca doğru piramit şeklinde küçülen dolması da güzel olan bir çeşit.
Musa Gündoğan
12-09-2019, 16:31
sevgili TCM
biberlerde tozlaşma eğer yakındaysa hızlı bir şekilde oluyor ve meyve büyürken genellikle farkettiriyor. hatta bazen şu bile oluyor. güneş gördükçe renk değişen bitkiler yanındaki hemcinslerini de etkiliyor.
başıma gelen olayı aktarayım belki siz de çıkarım elde edebilirsiniz. siyah sivri biberlerin yanına çarliston ektim. siyah sivri biberler her şekilde simsiyah oldular ancak çarlistonlar da siyahlara bakan kısımlarda morluk oldu. üzüm üzüme baka baka kararmış olayı gerçekleşti. siyahlara bakan yüz mor diğer tarafı normal renginde oldu. aslına bakarsanız tozlaşmanın yanı sıra biberler birbirlerinden etkileniyor kanaatindeyim. file içerisinde yetişen biberlerde de bazı absürt olaylar gözlemledim.
benim sizin yazdıklarınızdan çıkarımım; sizin jalepona aslına bakarsanız doğru döllenmemiş ya da çapraz döllenmiş. sizden önce yanlış döllenmiş olsaydı boyut bu kadar değişim göstermezdi. yani ne olduysa sizde olmuş. biber boyunu ve iriliği etkileyen unsurlar fazla olabiliyor.
onun içinde örnek sarı dolma biberlerim. bazı fideler de bu sene minik minik meyveler oldu bazıları da olması gerektiği gibi büyüdükçe büyüdü. yan yana olsa da aynı tohumdan alsan da mutasyon olabiliyor.
Portakal Rengi
13-09-2019, 07:41
[QUOTE=TCM;1574609]Bizim hastalık etkeni 'phytophthora infestans' olan bir mantar hastalığı. Buradan öğrendiğim yanlış hatırlamıyorsam virüs hastalıklarının tohumla çoğalabileceği ancak kendi görüşüm mantari hastalıkların tohuma bulaşı (tohum alma aşamasında fiziki bulaş hariç) mantıklı değil.
Şimdi bir sorum daha olacak (tabi önceki sorum da yukarıda duruyor) Bahçemde bu yıl üç farklı kişiden aldığım jalapeno biberlerden bir kökü böyle iri çıktı. Orijinaliyle yan yana elimde duruyor.
(Bundan sonra yazdıklarım mantığıma doğru gelen düşünceler olup uzman görüşüne açıktır.) Böyle oluşma ihtimalleri; Farklı erkek-dişi organlarından tozlaşma ve döllenme olasılığı 1-Bu yıl benim bahçemde olmuş olabilir. 2-Geçen yıl tohum aldığım yerdeki arkadaşın bahçesinde olmuş olabilir ve 3-Bana tohum gönderen arkadaşın bahçesinde değil de daha önceki yıllarda ona tohum gönderenlerde de olmuş olabilir.
Sonuç olarak çapraz tozlaşma farklı ürünün görüldüğü yıl da dahil olmak üzere önceki yıllarda da oluşmuş olabilir.
Resimdeki büyük jalapeno biberin bu yıl benim bahçemde orijinal jalapeno ile iri emcelli biberin tozlaşmasından olduğunu varsayarsak (görünüş hoşuma gitti tadı da güzel) seneye bunları mümkün olduğunca koruma altına alır da bu yıl ki tohumlarından yetiştirirsek aynı büyük biberi elde etme olasılığımız nedir? Aynı biberi elde ettik diyelim; bunu bilerek yapmadık ama istediğim bir tür ortaya çıktı, ve bu böyle üç yıl beş yıl (süresini hatırlamıyorum) boyunca aynı resimdekinin standartlarında biberler elde ettik, artık bu yeni bibere saf yeni misal 'ağaclar.net biberi' diyebilir miyiz?
----------------------
Bir kökü farklı çıktı ise ve verdiği biberlerin büyük çoğunluğu büyük ise "sizde olmuş" olasılığı çok düşük. Tek kök, diğer türün içinde olsa "belki" olasılığı var. Sizden önce olsa da bu türü sürdürmeye çalışmanızı öneririm. Ya tutarsa :D
Sn Gündoğan'ın belirttiği siyah sivri biberden bir kök yetiştirmeyi başardım. (2019 Etkinliğinden 5 tohum gelmişti.) Siyahın yakınındaki 2 kapya fidesi bir ara siyaha benzemeye başladı gerçekten. Hala gözlüyorum. Kapya büyüdükçe kendi özelliklerine döndü. Tohumluk almıştım. Bu nedenle izole de etmiyorum. Herkes kendi ürününü vermeye devam ediyor. (Siyah sivri biber çok verimsiz oldu. )
(Bu yıl arılarımız yok denecek kadar az. Çapraz tozlaşma olasılığımız düştü ama 30 cm arayla 3 tür yan yana dikmiştim. 1 er ay arayla büyütüp, farklı zamanda çiçeklensin diye. İlk çiçekleri yalıttım tohum için ayırdım. Ancak her biri kendi ürününü veriyor hala. )
Musa Gündoğan
13-09-2019, 07:54
bu sene siyah sivri biber verdiğim herkeste verim düşük. bunun sebebi siyah sivri biber sıcağı ve suyu çok seviyor. ancak yağışlar çiçeklerini çok çabuk döküyor. herkeste bu sene verim düşüklüğü söz konusu. ankarada şu an havalar tam da siyah sivri bibere göre verim ciddi anlamda arttı. tavsiyem seneye tohum alırsanız bol gübreli sulu ve güneş olan bir yere dikmeniz farkı göreceksiniz.
...Bu yıl arılarımız yok denecek kadar az. ...
Bu yıl benim de dikkatimi çekti, hatta önceki sayfada (http://www.agaclar.net/forum/1572896-post1304.htm) yazmıştım. Bal arıları vızıltısından durulmazdı, bumble arıları hem geç çıktı bu sene, hem de sayıları az, çoğu da linkte verdiğim resimdeki gibi tembel, eleman yattı dahliyanın üzerine iki gün kalkmadı.
Yine linkteki siyaha dönen buena mulatalara da bir göz atın, üstelik bu yıl siyah biberim yoktu, geçen sene de yoktu galiba :)
...siyah sivri biberlerin yanına çarliston ektim. siyah sivri biberler her şekilde simsiyah oldular ancak çarlistonlar da siyahlara bakan kısımlarda morluk oldu. üzüm üzüme baka baka kararmış olayı gerçekleşti...
Eşler zamanla birbirine benzer derdi bir ablamız, demek bitkiler de öyle..
Marina di chioggia kabak..
Tohumu yanılmıyorsam üç yıl önce forumdan gelmişti. İlk ektiğimde sık ekilen fazla çeşit ve sayıda kabak ile rekabet edemeyince küçük kalmıştı. Bu yıl ilk gelen tohumları ektim, aralar 50 şer cm. ve yanında bir çeşit daha kabak vardı, o da iki adetti.
698608
Kayınpeder dört sıra patates ekmişti kabakların yanına, aralarında da üç metre mesafe olmasına rağmen bizimkiler oralara kadar kol atmışlar. Patates hasadı sırasında (4 çuvala yakın da patatesimiz oldu bu arada) kayınpeder bizim kabakların en büyüğünü kucaklayıp yan tarafına taşırken gövde ile bağlantısını koparmalı olmuş. Ben de hafiften pansuman yaptım, artık ne kadar faydası olursa :D
698609
698610
Bu da diğer iki tek kabaktan biri, hanım misafirliğe gittiği komşuda ikram edilen kabak tatlısını çok sevince tohumundan ekmek zorunda kaldık. Allahtan komşu cimri çıkıp üç tek tohum göndermiş, onun da biri çıkmayınca sadece iki tek kaldı ;)
698611
Bu da kabakların koruyucusu... Ekrana fazla yaklaşmayın yine de...
698612
Damlama sulamayı dört dörtlük uygulayamasak ta pek sevdik. Ancak tasarruf konusuna pek aklım ermedi. Önceki senelerde haftada bir suladığımız yeri şimdi haftada iki suluyoruz, daha fazla su akıtıyoruz, daha fazla elektrik parası veriyoruz. E hani su tasarrufu yapacaktık.
Şimdi fişi takıp düğmeye basıyoruz tamam. Daha önceki sıra aralarını 90 cm. e genişletmiştik. Niçin; özellikle fasulye grubu hava alsın - çapa makinesi aralara girebilsin ki mümkün olduğunca işimiz azalsın - daha az ürün ekelim (yorulduk). Böyle yapınca ürün azaldı gibi ama kesilen ceviz ağacının yerine de patates karpuz ektik bu kez ve bahçenin kenarlarını mısır ve ayçiçeği ile doldurduk. Hortumun gittiği her yere bir şeyler ektik. Anlayacağınız azaltalım dediğimiz ekim-dikim işi arttı yine. Ancak iş yükü azaldı.
Ayçiçeklerimiz, tam zamanında ekmişiz, hepsi firesiz baş yaptı ve gözleri doldurdular. Sağdaki geniş ve beyaz olanlar favorimiz. Sanırım @ zekoş tan gelenler. Siyah olanlar da güzel ama parmakları boyuyor/muş :rolleyes:
698617
Tohumunu 2014 te zengarden den aldığım kongo karpuzu (muhtemelen) Daha olgunlaşmadan koparmıştık, gövdeye bağlandığı dal kuruyunca tadına bakalım dedik.
698613
Daha önce de yazmıştım, ancak karpuz pek yetiştiresim gelmiyordu çiy den mantardan dolayı, bu yıl nispeten düzenli kükürt - oksijenli su sonucu hastalık olmadan büyüyebildiler şimdiye kadar.
Bir karpuz ancak bu kadar tatlı olabilir. Resimdeki gördüğünüz kısma kadar kesip yedim, gerçekten harika. Bu yıl büyütebilirsem sonuna kadar (Daha önce çalmışlardı çünkü :D ) sırf bu karpuzdan ekerim.
698614
Bu mevsimde bunun işi ne ki, çıkmış oralarda bir başına..
698615
Yeni dalyamız..
698616
Sn.TCM ayçekirdeginin yüzümü kara çıkarmadığına cok sevindim😊
Her ne kadar eli boyasa da siyah cekirdekte bizim favorilerimizden..sanırım Sn.Muda'dan gelen kıbrıs ayçekirdeği...biz kurutmaya da gerek duymuyoruz benim ufaklikla bir oturusta bir başı götürüyoruz😋😃kurumadan daha lezzetli oluyor bence...
Bizimkiler de öyle, komşular falan pek sevdik. Kıbrıs çekirdeği daha ince uzun ve siyah oluyor, bunlar farklı. Biraz un-tuz ile harmanlayıp fırına atın (denemediyseniz) süper oluyor, sırf bu sebeple bu yıl çok ektik ayçiçeğini.
Sn. TCM bu sene 10 kök anca vardır.kuşlardan nasılsa yiyemiyoruz diye fazla ekmedik.Ama tarifinizi denicem..tesekkürler..
MeyveliTepe
13-09-2019, 23:49
Bizim hastalık etkeni 'phytophthora infestans' olan bir mantar hastalığı. Buradan öğrendiğim yanlış hatırlamıyorsam virüs hastalıklarının tohumla çoğalabileceği ancak kendi görüşüm mantari hastalıkların tohuma bulaşı (tohum alma aşamasında fiziki bulaş hariç) mantıklı değil.
Şimdi bir sorum daha olacak (tabi önceki sorum da yukarıda duruyor) Bahçemde bu yıl üç farklı kişiden aldığım jalapeno biberlerden bir kökü böyle iri çıktı. Orijinaliyle yan yana elimde duruyor.
(Bundan sonra yazdıklarım mantığıma doğru gelen düşünceler olup uzman görüşüne açıktır.) Böyle oluşma ihtimalleri; Farklı erkek-dişi organlarından tozlaşma ve döllenme olasılığı 1-Bu yıl benim bahçemde olmuş olabilir. 2-Geçen yıl tohum aldığım yerdeki arkadaşın bahçesinde olmuş olabilir ve 3-Bana tohum gönderen arkadaşın bahçesinde değil de daha önceki yıllarda ona tohum gönderenlerde de olmuş olabilir.
Sonuç olarak çapraz tozlaşma farklı ürünün görüldüğü yıl da dahil olmak üzere önceki yıllarda da oluşmuş olabilir.
Resimdeki büyük jalapeno biberin bu yıl benim bahçemde orijinal jalapeno ile iri emcelli biberin tozlaşmasından olduğunu varsayarsak (görünüş hoşuma gitti tadı da güzel) seneye bunları mümkün olduğunca koruma altına alır da bu yıl ki tohumlarından yetiştirirsek aynı büyük biberi elde etme olasılığımız nedir? Aynı biberi elde ettik diyelim; bunu bilerek yapmadık ama istediğim bir tür ortaya çıktı, ve bu böyle üç yıl beş yıl (süresini hatırlamıyorum) boyunca aynı resimdekinin standartlarında biberler elde ettik, artık bu yeni bibere saf yeni misal 'ağaclar.net biberi' diyebilir miyiz?
698549
Jalapeno hibridlenmiş. Fakat hibrid halini sevdiniz ise, tohum alıp seneye 10 kök civarında ekin. Bunlardan çıkan biberler yeknesak olmayacaktır. Bunlardan da resmini koyduğunuza en benzeyen ve bitkisini de beğendiğinizden tohum alıp bir sonraki yıl ekin. Böyle devam ederek, biber için 4-5 yıl sonra yeni bir stabil çeşit elde edersiniz. Yalnız bu süre içinde başka biberlerle bir daha hibridlemeyin ki, iş arapsaçına dönmesin :)
Jalapeno hibridlenmiş. Fakat hibrid halini sevdiniz ise, tohum alıp seneye 10 kök civarında ekin. Bunlardan çıkan biberler yeknesak olmayacaktır. Bunlardan da resmini koyduğunuza en benzeyen ve bitkisini de beğendiğinizden tohum alıp bir sonraki yıl ekin. Böyle devam ederek, biber için 4-5 yıl sonra yeni bir stabil çeşit elde edersiniz. Yalnız bu süre içinde başka biberlerle bir daha hibridlemeyin ki, iş arapsaçına dönmesin :)
Tamamdır, çok sağolun...
Dalyalara devam..
698750
698751
698752
698753
698754
698755
698756
698757
698758
698759
698760
698761
698762
698763
698764
698765
698766
698767
698768
698769
Portakal Rengi
19-09-2019, 08:00
Çiçekler çok güzelmiş. Nedense hepsinin fonunda çim görülüyor. :)
Çiçekler çok güzelmiş. Nedense hepsinin fonunda çim görülüyor. :)
Dün 20 tane dalya resmi koymuşum, bunlardan dokuz tanesinin (5-6-10-12-13-15-17-18 ve 19. resimler) fonunda çim yok. Siz benim çimlerimi kıskanıyorsunuz sanırım. Nazar değirmişiniz zaten, son ektiğim kısımda öbek öbek açılma olmuş, neyse onu çim bölümüne gösterelim.
Telefonum yenilerden değil; windows phone, yakında tüm aplikasyonlar desteğini çekecek telefondan, sadece *** deyebilcem sanırım. Kamera güzel ancak çözünürlük çok iyi değil, dolayısıyla her koşulda resim çekemiyorum. Denk gelirse çocukların telefonlarını kullanıyoruz.
Dalyaların dörtte üçü çimin yanında, yeni ektiğim için çimlere de basmamaya gayret ediyorum. Aslında fonda yeşil renk pek istenmez ama görüyorsunuz fazla seçenek yok. Hem ot çöp çıkacağına çim çıksa daha iyi değil mi, size de yaranılmıyor canım, ferrarimin resmini koyuyorum çene ediyorsunuz, çim koydum o da olmadı, çiçeklerini kesip betonun üzerinde çekecem bundan sonra.
Çimin çok ta masrafı olmadığını gösterip anlatmıştım. Ancak uğraştıracak gibi duruyor, dün sadece sulamaya çıktım yaylaya, bakımı, hastalıkları bakalım nasıl olacak, uzaktan görüntüsü güzel tabi de attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değecek mi.. Resim ikinci biçim sonrası tam üç haftalık çimin son durumu.
698777
Bi dalya daha, üstelik fonda çim de yok.
698778
Bu sene bir garip oldu, her sene oluyor garip şeyler de ne bileyim zamanla her şey mi garipleşecek ki.. Ep bu ormonların yüzünden be ya.. Hala açmamış dalyalarımız var :p İki hafta arayla ektiğimiz barbunyaların bir sırası daha yeni büyümeye başladı, abilerini toplayalı çok oldu, yedik bile :D
Komşunun köpeği de şaştı bu işe, nöbet yerine geçti, ağzında kemik, artık kış geliyor, giren çıkan olursa ondan soracaz. Çalışsın namıssız, bütün yaz çimin üzerinde laf dinledi.
698779
Sezonun son papatyası, şaşkın işte...
698780
Bunlar da yılın en şaşkın beş kuru fasulyesi, üç ay yat toprağın altında şimdi kuyruğu direlt, :D aslında imkan olmalı @ Jezebel teyzeleri almalı bu şaşkınları buradan kendi bahçesine götürmeli.
698781
Portakal Rengi
20-09-2019, 08:29
Çim diğer bitkilere göre 10 kat kadar fazla su tüketirmiş. Umarım çim aşkına diğerlerinin başına bir şey gelmez. :)
Çevreciler çimi sevmiyorlar, bu nedenle.
Siz onlara bakmayın. Süper model arabaya golf alanı yakışır. Bir delikten ne olacak ki ? ;)
İstanbul'da yaşarken, İsmek'in bahçecilik kursuna gitmiştim. Konulardan çim yetiştirme ve bakımına geldiğimizde, hocamız anlattı da anlattı. Yok su tüketimi, yok biçmesi, gübrelemesi, havalandırması... Zaten kentin kullanma suyu yetmeyecek diye endişelendiğimiz yıllardı.
İyice dolmuşuz demek ki, sınıfta bir homurdanma, bir itiraz havası oluştu. Herkes meşrebine göre bir nidâ ile seslenmeye başladı:
"Yasaklansın!"
"Vergi koyalım!"
"Caiz değil!"
Yaş ortalamamız 45-50 vardı, ama dersi sabote ettik.
O gün bugün çimden pek hoşlanmam.
Ama bu hoşnutsuzluk TCM'nin sayfasına olan muhabbetime gölge düşürmez.
Güneşiniz ve suyunuz bol olsun.
Evet ben de “Grow Food, Not Lawns” , yani “ Çimen değil gıda yetiştirin” diyen insan tiplerindenim.
Hatta çam ve servi yerine fındık, ceviz, meyve fidanı dikilsin isterim.
Yani ağaçlandırma yapılırken neden hep çam?! mana veremiyorum.
Bir hayvan, bir kuş , bir insanın karnı doysa fena mı olur?.
Sn. TCM nin çimi ufacık yer, hedef aslında golf sahaları, seçkin bir zümre orada keyif alacak diye devasa alanlar çimlendirilip sulanıyor.
Sn. TCM çime çıplak ayak basmak çok şifalı, bende 1x1m2 çim ekip basmayı düşünüyorum ;)
Kolay gelsin.
obabilgesi
22-09-2019, 00:13
Sevgili Jezebel, kuşkusuz yorumunuzun altına imzamı atıyorum!
Neden yollarda kayısı veya şeftali ağacı görmeyiz? Veya neden kiraz ağacı olmaz yollarda? İllâki bir bahçe içerisinde sahipli mi olması gerekir?
Düşünsenize yol boyunca elma ağaçları dikilmiş bir cadde, hatta adı elmalı cadde olsa... Veya ayva ile donatılmış bir sokak, üzüm salkımları ile bezenmiş bir site. Ne kadar güzel olurdu...
Çim diğer bitkilere göre 10 kat kadar fazla su tüketirmiş. Umarım çim aşkına diğerlerinin başına bir şey gelmez. :)
Çevreciler çimi sevmiyorlar, bu nedenle.
Siz onlara bakmayın. Süper model arabaya golf alanı yakışır. Bir delikten ne olacak ki ? ;)
İstanbul'da yaşarken, İsmek'in bahçecilik kursuna gitmiştim. Konulardan çim yetiştirme ve bakımına geldiğimizde, hocamız anlattı da anlattı. Yok su tüketimi, yok biçmesi, gübrelemesi, havalandırması... Zaten kentin kullanma suyu yetmeyecek diye endişelendiğimiz yıllardı...
O gün bugün çimden pek hoşlanmam.
Ama bu hoşnutsuzluk TCM'nin sayfasına olan muhabbetime gölge düşürmez.
Güneşiniz ve suyunuz bol olsun.
Evet ben de “Grow Food, Not Lawns” , yani “ Çimen değil gıda yetiştirin” diyen insan tiplerindenim.
Hatta çam ve servi yerine fındık, ceviz, meyve fidanı dikilsin isterim.
Yani ağaçlandırma yapılırken neden hep çam?! mana veremiyorum.
Bir hayvan, bir kuş , bir insanın karnı doysa fena mı olur?.
Sn. TCM nin çimi ufacık yer, hedef aslında golf sahaları, seçkin bir zümre orada keyif alacak diye devasa alanlar çimlendirilip sulanıyor.
Sn. TCM çime çıplak ayak basmak çok şifalı, bende 1x1m2 çim ekip basmayı düşünüyorum ;)
Kolay gelsin.
Sizden farklı düşünüyor değilim aslında. Hanım, eş-dost komşunun 'kilit taş yap' baskısına ancak buraya kadar dayanabildim de şimdiki aklım olsa çok önceden çim yapmam gerekiyormuş. Şu ana kadar çimlendirdiğim yerler yürüme yolları sadece, herhangi bir ağacı köklemiş, çiçeği yolmuş değiliz. Bahçeye ilk girişteki kısım boş kaldı, burayı seneye yapalım diyorum.
698884
Seneye üstteki resmin sağ tarafındaki kısmı çimlendirmeyi düşünüyorum. Az ileride aşılattığımız kestane ağacı var, sırık kuru fasulyelerin arkasında. Elma ağacı kesilecek, çok güzel meyveleri var ancak yaşlandı, bir yıl ürün verip diğer yıl vermiyor. Bu yıl verdiği ürünler de hastalıklı ve küçük. Sanki can çekişiyormuş gibi geliyor. Onun yerine mavi ladin güzel olur. Kayınpeder kızacak @Jezebel gibi 'meyve vermeyen ağaç niye dikilir ki' diyecek ama bahçede bir köknar bir de ladin olsun.
698885
Girişte sol tarafta (resimde leylandlerle dalyalar arasındaki alan) sedumlar vardı hatırlarsanız, iki yıldır ön taraflarına dalyaları ekiyoruz. Sedumları bu yıl kaldırdım-kaldırıyorum. Komple ortanca olacak orası da karşısı gibi. Bir ay önce diktiğimiz hazır fide ortancalar iki yıl kadar büyüyemezler ve önlerine yine dalya ekmeye devam edebilirim.
698886
Artık yapılan işlerde tekil birinci zamir kullanılacak, 'ben yaptım', 'ben ektim' gibi; hanım bahçe işlerinden istifa etti. :D
Neyse durum böyle; çimlere fazla su gitse de (üç beş kata varan sarfiyatın olacağını pek sanmıyorum) biçildiğinde elde edilenlerle kompost yapıyorum, seneye bunu daha fazla ve düzenli yapabilirim. Bu bölge kışın boş durup yağmurlarla aşınacağına, ayrık otları fink atacağına, komple kilit taşı olacağına seçimimizin yerinde olduğunu söyleyebilirim.
Ağaçlar net sayesinde tanıştığımız arkadaşlarımızın verdiği ak üçgül tohumlarını da çim niyetine bahçenin ön tarafına ekmeyi düşünüyorum.
Bu arada 'forumun bize kazandırdığı' demişken yine forumdan, ikinci gerçek arkadaşımız; @ g.c. ailesiyle tanıştık önceki haftalarda Manisa da. Güler ve güzel yüzlü, cana yakın, sevecen çekirdek aileye buradan da teşekkürlerimizi, sevgi ve saygılarımızı iletirim.
Karpuz olacak galiba..
Ay-yıldız (moon and star) karpuz 2014 te zengarden den aldığım üç karpuz tohumundan biri. Bu cins ekmemiştim aslında büyük olmuyor, tadında da çok fark yok diye ama bir kök çıkmış nasıl olduysa. Karpuzun özelliği yapraklarında ve meyvesinde yıldıza benzeyen minik ışıltılar ile aya benzetilen daha büyük sarılıkların olması. Küçük karpuzda olduğu gibi kimi 'ay' lar dolunay kıvamında olabiliyor. Büyüklük hiç bu kadar olmamıştı, aslında diğer çeşitlerde de hiç bu kadar olmamıştı. Sanırım ürünler arası mesafelerin açılması, damlama sisteme geçilmesi, nispeten öncekilere göre düzenli kükürt ve oksijenli su atılması, ekim-dikim esnasında çukurlara konulan solucan gübresi herhalde buna sebep olanlardan.
698906
Önceki sayfada yazdığım şeker gibi karpuzun (http://www.agaclar.net/forum/1574658-post1339.htm) en büyüğü bu. Daha kesmedim de olgunlaştıysa tohumları hepimize yeter.
698908
Bu yıl üç cins ekmiştim, arada karışan tek tük olanları saymazsam. Bu da epey güzel oldu; bölgemizdeki aldığım tohumlardan mı yoksa bu da zengarden in 2014 tohumlarından çarliston karpuza mı ait bilmiyorum. Bir tadına bakalım, ona göre sadece iki çeşit karpuz ekilecek bahçeye.
698907
22.09.2019 un karpuz ve ayçiçeği hasadı.
698909
Sarı-kırmızı cimbom da bile bu kadar güzel duramazdı..
698910
Tohumluk almaya başlayalım artık. Biberlerin renklerinin iyice kırmızı olmasını bekliyorum. Hatta hafiften pörsüyorlar. Sonra bıçakla yarıklar açıyorum üzerinde ki havalansın, çürümesin ve gölgede kurutuyorum. Buna rağmen ne hikmetse fireler de oluyor.
Sol üstteki iki tane tatlı dolmalık biber, hemen altındaki salçalık kırmızı biber ve sağdakiler de jalapeno biberler. Büyük jalapenoların hikayesini (http://www.agaclar.net/forum/1574609-post1331.htm) ve sizlerden gelen öneriler bir önceki sayfada (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/34328-45.htm). Büyüklerin hepsi tek kökten, küçükler de olması gereken boyları. Sürekli böyle büyüklerini önümüzdeki yıllarda da üretebilirsek adını 'ağaçlar.net' biberi koycez. Bu arada kırmızı salçalık biberleri kahvaltıda tüketmesi çatır-çutur pek güzel oluyor mutlaka deneyin.
698953
Bulgar domatesleri... 115 kökten kalan beş-altı kökten biri, çevresinde sağlam domates kalmayınca meydan bunlara kaldı. Hepsi böyle ayakta kalsa olmamıydı ;)
698956
698955
Blue beauty ... Canımsın...
698954
Bu senenin yenilerinden...
698957
Ölüler yaşayanlardan daha çok çiçek alır. Çünkü pişmanlık minnetten daha güçlü bir duygudur. / Anne Frank
@ Jezebel in bahçesindeki (http://www.agaclar.net/forum/1572312-post89.htm) convolvulus arvensis ten bizim bahçede de vardı, biz ehlileştirip kapıya bekçi yapmıştık (http://www.agaclar.net/forum/1572875-post95.htm) hatırlarsanız.. Ücretsiz izne ayırdık kendilerini, kollarını kesip kapımızı kapadık artık. Mırın kırın etti ama yapacak bir şey yok, bir sene sözüne güvenip kapıları açık bırakmıştık, uzak komşulardan biri koyunlarını sokup kışlık mahsüllerimizi yedirmişti.:D
698984
Sedumların yerine geçecek ortancaların (Hydrangea) daha yakından resimleri. Seneye değil de sonraki sene epey bulundukları yeri kaplarlar ve önlerindeki dalyalara fırsat vermezler artık. Karşılarındaki ortancalar budanacak bu yıl ilk defa. Yapraklarını döksün ondan sonra sert dalları iyice aşağıdan yeni dalları biraz daha yukarıdan buda dedi ortanca yetiştirici bir arkadaş. Baharda yapılan budamada o yıl çiçek vermiyor diye biliyorum. Çelik isteyen arkadaş olursa uzak mesafelere nasıl gönderileceğini de anlatırsa severek gönderebilirim. Aslında resimdekileri 2- 2.5 tl. ye almıştık hazır poşetli şekilde.
698987
Sizin gibi onlarca domatesimiz yok işte, elimizdeki beş altı kök domatesi allayıp pullayıp resmediyorum.. Hafize hanım..
698985
Bir çaprazlaşan biberimiz daha oldu. Buena mulata ebeveynin biri ama siyahı nereden buldu çözemedim. Siyah biberimiz yok çünkü, önceki sene vardı. Büyüklük bunea mulatadan az daha fazla, kıvrımları aynı onun gibi, acılığı daha fazla ve değişik süs acı biberlerin, habanero biberlerin aromasına benzer tat var. Bakalım, buna da TCM siyahı deriz. ;)
698986
tropikalist
26-09-2019, 15:35
Nekadar güzel bir şey değil mi ya birde bişey soracağım bende şimdi güncel konu 13 gösterip 6 konu açıyor bu normal mi
elifaydin
27-09-2019, 11:30
Şu blue beauty karşıdan çok fena göz kırpıyor bana... Seneye aklımda olanlardan.
Nekadar güzel bir şey değil mi ya birde bişey soracağım bende şimdi güncel konu 13 gösterip 6 konu açıyor bu normal mi
Olayı anlamadım maalesef güncel konu vs. :)
Şu blue beauty karşıdan çok fena göz kırpıyor bana... Seneye aklımda olanlardan.
Tohumluk çıkarsa da çok az olur herhalde, bu sebeple paylaşamayabilirim, ancak paylaşım zamanı siz hatırlatın özellikle isteyen üç beş kişiye mutlaka buluruz.
obabilgesi
27-09-2019, 15:49
Tohumluk çıkarsa da çok az olur herhalde, bu sebeple paylaşamayabilirim, ancak paylaşım zamanı siz hatırlatın özellikle isteyen üç beş kişiye mutlaka buluruz. Tamam:D
bahcedenn
27-09-2019, 17:09
Nekadar güzel bir şey değil mi ya birde bişey soracağım bende şimdi güncel konu 13 gösterip 6 konu açıyor bu normal mi
Olayı anlamadım maalesef güncel konu vs. :)
Ben tahmin ettiğimi söyliyeyim. :)
Güncel konu 13 adet gösteriyor. Çünkü 13 adet yeni mesaj yazılmış. Fakat bu mesajların sizin de gördüğünüz 6 adedi normal başlıklar içerisinde olduğu için görülebiliyor. Yeni mesajlar içerisinde görülen fakat siz açtığınızda açılmayan 7 adet mesaj ise çok büyük bir ihtimalle Alışveriş bölümü içerisinde yazılmış mesajlar. Ancak ilgili başlık içerisine girildiğinde görülebiliyorlar.
AkisSoftware
27-09-2019, 17:35
Ben bu sene o kadar istememe ragmen bu cesitten bir turlu yetistiremedim. Seneye nasip olur insallah
Şu blue beauty karşıdan çok fena göz kırpıyor bana... Seneye aklımda olanlardan.
Herşeyden 250 şer gr. Bu da eksik kalmasın :) Geçen seneye göre biraz daha arttırdık, üzümler bana bağlı köyden katkısız, ilaçsız, tamamen doğal..(dediler de satmıyorlar zaten, kalanını pestil vs. yaptılar)
1120 yoğunluk ile başladık, sekizinci günde (dün) 1015 yoğunlukla süzdüm.
699571
Bu resimler çekilirken (29.09.2019) daha açmayan dalyalar vardı, özellikle hanımın 'niye çıkmadı açaba, çürüdü mü acaba, kayboldu mu ki' diye celallendiği sarışın sonunda 'tek olarak' çıktı.
699572
Sanırım bu yıl alınanlardan
699573
musa_ekrem
10-10-2019, 18:03
Merhaba sayın TCM,
Bu seferki sorum bahçenizin dışından olacak. Umarım kızmazsınız.
Geçen sene Salihli dönüşü Nazilli'ye Beydağ, Ödemiş üzerinden gelmiştik. Doğası bir harikaydı. Kayak tesisi ve Gölcük adında bir göl var. Bu göle bir otel yapılıyordu. Tamamlandı mı acaba? Ayrıca kar yağdığında konaklayabileceğimiz ev veya pansiyon tarzı tanıdığınız insanlar var mı?
Bu sene bir hafta sonu o taraflara gelmeyi istiyorum.
TA-1012 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
@ musa_ekrem, estağfurullah, kızmak ne demek.
Kızılacak, sövülecek, dövülecek o kadar değerli insanımız var ki :( Bir kaç örnek vereyim...
Bozdağ a kayak merkezi yapıldı 1988 de, sonradan öğrendik ki tesis yanlış yere yapılmış, çığ riski dolayısıyla bir kaç yıldır kapalı...
Gölcük te girişte bir otel vardı, futbol takımlarının gözbebeği, iki üç yıl önce ne amaçla verildiğini bilmiyorum dolandırıcının birine verilmiş, eleman da devletten teşvik almış sonra vınnn...
Gölcük te hala kanalizasyon yok, rivayete göre rahmetli Demirel zamanından kalan proje bir başka elemana verilmiş 'hadi bakalım bizim oğlan buraya kanalizasyon yap' diye. Eleman da yaptı, iki yıl millet çalışmalar sebebiyle rezil oldu, milletin duvarını bahçesini 'kanalizasyon geçecek' diye yıktılar, yollar çamur deryası, neyse bitti dediler sevindik. Meğer sistem yanlış yapılmış, teslim almaya gelen resmi kurum 'biz böyle almayız' demişler o da öyle kaldı...
Sizin bahsettiğiniz otel için ihaleye çıkıldı 'yap, işlet, devret' yöntemiyle bilinen bir şirkete verildi. Bunlar da sanırım taşerona veriyor, taşeron şirkette batıp gidiyor, orası da bekliyor dört beş aydır, ne kadar beklenir belli değil...
Yani biri gelse dese ki 'bu cennet köşelere ne yapsam da buraların anasını bellesem', hah işte ancak bu kadar yapabilirdi herhalde :mad:
Neyse Musa Bey, bu yaz yeni bir yer açıldı motel-pansiyon kıvamında, sanırım kalınabilecek bir kaç odaları var. Denk gelirse yukarı çıktığımızda ayrıntılı bilgi alır size dönerim. Geldiğiniz hafta aşırı kar yağmazsa tanışmaktan zevk alırım..
musa_ekrem
11-10-2019, 12:53
Merhaba sayın TCM,
Ayrıntılı cevabınız için teşekkür ederim. Öyle güzel bir doğanın böyle trajediler barındırdığını bilmiyordum. Umarım telafisi olur.
Bende sizinle tanışmaktan zevk duyarım. Sizden haber bekliyorum.
İyi günler.
Sizden farklı düşünüyor değilim aslında. Hanım, eş-dost komşunun 'kilit taş yap' baskısına ancak buraya kadar dayanabildim de şimdiki aklım olsa çok önceden çim yapmam gerekiyormuş. Şu ana kadar çimlendirdiğim yerler yürüme yolları sadece, herhangi bir ağacı köklemiş, çiçeği yolmuş değiliz. Bahçeye ilk girişteki kısım boş kaldı, burayı seneye yapalım diyorum.
698884
Seneye üstteki resmin sağ tarafındaki kısmı çimlendirmeyi düşünüyorum. Az ileride aşılattığımız kestane ağacı var, sırık kuru fasulyelerin arkasında. Elma ağacı kesilecek, çok güzel meyveleri var ancak yaşlandı, bir yıl ürün verip diğer yıl vermiyor. Bu yıl verdiği ürünler de hastalıklı ve küçük. Sanki can çekişiyormuş gibi geliyor. Onun yerine mavi ladin güzel olur. Kayınpeder kızacak @Jezebel gibi 'meyve vermeyen ağaç niye dikilir ki' diyecek ama bahçede bir köknar bir de ladin olsun.
698885
Girişte sol tarafta (resimde leylandlerle dalyalar arasındaki alan) sedumlar vardı hatırlarsanız, iki yıldır ön taraflarına dalyaları ekiyoruz. Sedumları bu yıl kaldırdım-kaldırıyorum. Komple ortanca olacak orası da karşısı gibi. Bir ay önce diktiğimiz hazır fide ortancalar iki yıl kadar büyüyemezler ve önlerine yine dalya ekmeye devam edebilirim.
698886
Artık yapılan işlerde tekil birinci zamir kullanılacak, 'ben yaptım', 'ben ektim' gibi; hanım bahçe işlerinden istifa etti. :D
Merhaba Sayın TCM;
Bahçeniz çok güzel gözüküyor. Bana ilham verdi kendi bahçem için. Ben de yürüyüş yollarını yeşil apayım. Her ne kadar eşim ve kayınpeder bahçeyi betona boğsa da savaşım devam edecek :) Bu arada ben çim yerine üçgül yoncası ekmeyi düşünüyorum, tavsiye ederim size de. Bahçesinizin daha geniş plan fotoğrafları varsa görmekten çok mutlu olurum.
bilenyum
12-10-2019, 15:53
çok emek harcanmış bir bahçe. Ellerinize sağlık epey beğendim
Çok fena oynarız biz bu zeybeği... bu zeybeği...Hem de çokkk (https://www.haberturk.com/video/haber/izle/izmir-odemiste-2-bin-gonullu-cumhuriyetin-96-yili-icin-zeybek-oynadi/660007?fbclid=IwAR0tK-pESsBMkh6B8EBJqJSWf3tGviw65Ff32l_-UIUFJmrN7QG-qI6S19c)...Gözlerim yaşarmasa eyiydi...
Merhaba Sayın TCM;
Bahçeniz çok güzel gözüküyor. Bana ilham verdi kendi bahçem için. Ben de yürüyüş yollarını yeşil apayım. Her ne kadar eşim ve kayınpeder bahçeyi betona boğsa da savaşım devam edecek :) Bu arada ben çim yerine üçgül yoncası ekmeyi düşünüyorum, tavsiye ederim size de. Bahçesinizin daha geniş plan fotoğrafları varsa görmekten çok mutlu olurum.
Cevap aralı oldu ama;
Üçgül yoncasını forumdan tanıştığımız bir arkadaş getirmişti bana sağolsun, bahçenin bir kısmına ekme düşüncemiz var bizim de.
Bahçenin panografik görüntüsünü girişten ve arka taraftan ekledim.
700468
700467
Cevap aralı oldu ama;
Üçgül yoncasını forumdan tanıştığımız bir arkadaş getirmişti bana sağolsun, bahçenin bir kısmına ekme düşüncemiz var bizim de.
Bahçenin panografik görüntüsünü girişten ve arka taraftan ekledim.
700468
700467
Çok güzel, huzur dolu gözüküyor. Paylaştığınız için teşekkür ederim :)
Merhaba sayın TCM,
Ayrıntılı cevabınız için teşekkür ederim. Öyle güzel bir doğanın böyle trajediler barındırdığını bilmiyordum. Umarım telafisi olur.
Bende sizinle tanışmaktan zevk duyarım. Sizden haber bekliyorum.
İyi günler.
Orada çalışandan aldığım bilgileri buraya yazayım belki sizin gibi bu taraflara gelmek isteyen olur, o kişinin telefon bilgisini de özel mesaj ile size atayım.
Konaklı Butik Otel Ödemiş Gölcük Yaylasında, 8 odası mevcut konaklama için, odalarda wc-banyo-çift yatak-ısıtma (kalorifer) mevcut, kahvaltı dahil oda fiyatı 250 tl. yani iki kişi fiyatı bir odada.
musa_ekrem
07-11-2019, 10:04
Orada çalışandan aldığım bilgileri buraya yazayım belki sizin gibi bu taraflara gelmek isteyen olur, o kişinin telefon bilgisini de özel mesaj ile size atayım.
Konaklı Butik Otel Ödemiş Gölcük Yaylasında, 8 odası mevcut konaklama için, odalarda wc-banyo-çift yatak-ısıtma (kalorifer) mevcut, kahvaltı dahil oda fiyatı 250 tl. yani iki kişi fiyatı bir odada.
Merhaba,
İlginiz için teşekkür ederim. Kar yağdığında mutlaka geleceğim.
Az önce yeni bahçe sayfası açan acemi arkadaşın bahçesindeydim (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/43610.htm). Daha şimdiden işler yıldırmış gibi, biz de hanımla dama demek üzereyiz ;) hatta geçen bahsetmiştim hanım dedi bile. Allahtan kayınpeder geçen yıl kendi tarla bahçe işlerinden emekli olmuştu da şimdi bize yardım ediyor. Dolayısıyla işleri azaltmamız lazım. Seneye çiçeklerin dibine jütlü çuval gibi olan taban örtüsü sermek istiyorum. Yeni dikilen ortancaların dal kısımlarına gelen kısımlarını kesip boylu boyunca (60- 70 cm. lik genişlik yetecek gibi) uzatmalı. Dalyaların dalları topraktan çıkınca aynı işlemi ona da uygulamalı, böylece sezon boyu bir daha yanlarına uğramayız, nasılsa alttan damlamalar gidecek, plastikten daha iyi olur, hava aldırır, suyu aşağıya geçirir diye düşünüyorum. Peki bu uygulamayı fidelere de yapsam olmaz mı?...Fideleri toprağa dikince hemen bunları 50 cm. genişliğinde toprağa örtsem, daha sonra çapalama boğaz doldurmayı nasıl yaparız, yoksa çapalamadan sonra mı örtmeli. Taban örtüsünün arasındaki toprak alanı da çapa makinesiyle yaparız...Nasıl fikir...
Portakal Rengi
12-11-2019, 07:05
Az önce yeni bahçe sayfası açan acemi arkadaşın bahçesindeydim (http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/43610.htm). Daha şimdiden işler yıldırmış gibi, biz de hanımla dama demek üzereyiz ;) hatta geçen bahsetmiştim hanım dedi bile. Allahtan kayınpeder geçen yıl kendi tarla bahçe işlerinden emekli olmuştu da şimdi bize yardım ediyor. Dolayısıyla işleri azaltmamız lazım. Seneye çiçeklerin dibine jütlü çuval gibi olan taban örtüsü sermek istiyorum. Yeni dikilen ortancaların dal kısımlarına gelen kısımlarını kesip boylu boyunca (60- 70 cm. lik genişlik yetecek gibi) uzatmalı. Dalyaların dalları topraktan çıkınca aynı işlemi ona da uygulamalı, böylece sezon boyu bir daha yanlarına uğramayız, nasılsa alttan damlamalar gidecek, plastikten daha iyi olur, hava aldırır, suyu aşağıya geçirir diye düşünüyorum. Peki bu uygulamayı fidelere de yapsam olmaz mı?...Fideleri toprağa dikince hemen bunları 50 cm. genişliğinde toprağa örtsem, daha sonra çapalama boğaz doldurmayı nasıl yaparız, yoksa çapalamadan sonra mı örtmeli. Taban örtüsünün arasındaki toprak alanı da çapa makinesiyle yaparız...Nasıl fikir...
Örtü engeller ama yok etmez. Örneğin, ayrık otu alttan geçer gider. :D
Ekip dikeceğiniz alanı azaltmak daha iyi bir yol olabilir. Mantar hastalığı sahibi olmanızı da engelleyebilir.
10 - 12 yıl önce Dikili de tatil yapıyordum. 20 kadar öğretmen yaz-kış orada kalıyordu. Kulağıma küpedir :
"25 m2 alanda sırayla söküp ekerek yıllık gereksinimlerini karşıladıklarını söylüyorlardı. 50 m2 eken yazın denize gidemez diyorlardı."
Siz çeşit yetiştireceğim, tohum elde edeceğim peşinde dolandıkça 50 yetmez ama eldekini de küstürmemek gerekli. :D
Öncelikle taban örtüsünü (malç naylonu değil, hava aldıran su geçiren) resimdeki gibi çiçeklerin (dalya) altına sereyim diyorum, soldaki büyük ortancaların altında zaten ayrık bile gelişemiyor dibine ışık almadığı için. Bir de sol üst taraftaki yeni ortanca dikilen alana sermeli. Artacağını düşündüğüm az miktarda örtüyü de deneme amaçlı domateslerin altına sereyim.
Örtünün yabani otları (özellikle ayrığı) tamamen bitirmeyeceğini biliyorum, siz mi eklemiştiniz bir kaç ay önce ayrığın kabaklarla dansı vardı ;) bitmesinler zaten, doğayla niye zıtlaşalım ki; amacımız seneye daha az yabani ot ve tüm çıkan otları kompost olarak tekrar geri kazanmak. Bu yıl nispeten başarılı olduk, ama son dönem bahçeden de göçtükten sonra otlar alıp başını gidince bir kısmı çöpe, bir kısmı parçalanarak bahçeye az bir kısmı da gübrelerini çuvallarla aldığımız arkadaşın koyunlarına yem olarak gitti.
25-50 m.kare yerlerin insanı yıpratacağını düşünmüyorum, hadi ilk bir kaç yılda acemilikten tamam da, yıllardır uğraşan insan; '50 - 100 m.kare yere bakmaktan deniz giremedim' diyorsa tamamen bıraksın, hiç uğraşmasın :rolleyes:
Çeşit arttırma niyetim yok, iki yıldır yeni domates almıyorum sayılır, çok beğenirsem bir kaç kök ekiyorum, biberi de bu yıl oldukça azalttım mı tamamdır, ne kadar çok çeşit o kadar sıkıntı haklısınız.
Sezon sonuna doğru hanımla yeni hobimiz, eski sevdamız alevlendi.. Beş altı yıl önce bırakmıştık..
Kimseler yok, sessizlik, huzur, bir de bir kaç sazan yakaladık mı müthiş, ne demişler 'oltanın bir ucunda balık diğer ucunda ...'
700741
700742
feyzi_48
13-11-2019, 07:09
Benimde huzur bulduğum, her haftasonu zamn ayırdığım aktivitem.
Benimde huzur bulduğum, her haftasonu zamn ayırdığım aktivitem.
Burası için sezon kapandı sayılır artık, havalar hala soğuyamasa da, balıklar 'ayılar' gibi uykuya dalıp metabolizmalarını kapadılar (en azından ben öyle umuyorum) iki keredir tık yok çünkü ;)
Forumda var ise bana da gösterin ilgili sayfada yoksa bahçemizde deneyimlerimizi paylaşalım.
09.11.2019 tarihinde bahçedeki tüm sebzelerin artıkları çıkarıldı ve weima 1000N benzinli çapa makinesi ile iki tur çapalandı. İlk tur birinci viteste ikinci tur ise daha hızlı ikinci viteste. İçerisinde biraz benzin kaldı, o da hafta sonu kalan dalyalar çıkarıldıktan sonra ortaya çıkan alan için kullanılacak. Bu tip aletler uzun süre kullanılmayacak ise içerisinde benzin bırakılmaması gerektiği ve benzin bitinceye kadar çalıştırılması gerektiğini söylemişti bu işlerle uğraşan arkadaşım.
Tigernut - yer bademleri ile ilgili gözlemlerimiz sayfasında paylaştım (http://www.agaclar.net/forum/1577462-post94.htm).
700775
Bana göre ilginç gelen bir kaç gözlemimi paylaşayım.
Domatesin su bulmak için 1 m. uzayabildiği yazılır ve geçen sene 75 cm. lik kökün resmini paylaşmıştım. Bu yıl patlıcan ve bamya kökleri beni şaşırttı, özellikle patlıcanın kökü 50 cm. in üzerindeydi ve uç kısmını da asılırken kopartmıştım.
700774
Bamyaların kendi ve köklerinin boyları da takdir edilesi.
700772
Ayçiçeklerinin aralarını 30 ar cm. yapmıştık, gelişmede sorun olmadı ancak büyük çanak veren türlerde resimdeki köklere bakarsak biraz daha arayı açmak lazım anlaşılan. Herhalde çanağı çapı kadar düz hesapla ;)
700776
700773
Portakal Rengi
14-11-2019, 05:33
[QUOTE=TCM;1577498]Sezon sonuna doğru hanımla yeni hobimiz, eski sevdamız alevlendi.. Beş altı yıl önce bırakmıştık..
Kimseler yok, sessizlik, huzur, bir de bir kaç sazan yakaladık mı müthiş, ne demişler 'oltanın bir ucunda balık diğer ucunda ...'
oltanın bir ucunda balık diğer ucunda ZİL !
Buldum mu ;)
oltanın bir ucunda balık diğer ucunda ZİL !
Buldum mu ;)
Bingo...
baLık = ziL pek güzel uydu, sağolun. :D
@ Lonicera nın fideleri..
701170
701171
701172
701204
701205
701206
Yabani dikenli böğürtlenler de mevcut sınır telinin etrafında; baharda ilaç atmaya kıyamayınca kimisi çoğaldı, bir kaç fide öldü, sanırım önümüzdeki dönem baharda kim öldü kim kaldı belli olacak aşağıdaki çeşitlerden: (chester böğürtlen - aronia - Saskatoonberry - frenk üzümü - tayberry [bunun adı böyle değildi galiba ama :) ] - güz zeytini - heritage ahududu - Karakablack bogurtlen ve reuben böğürtleni)
Tabi @Lonicera gelip fırçalasa 'benim emanetleri ot bastırmışsın' diye, haklıdır diyecem de etrafındaki otlar biz aşağı göçünce olmuş benim pek kabahatim yok.
Forumdan edindiğimiz dostlarımızın Bozdağ da yaptığı ev tamamlanmış, epeydir görüşememiştik kendileriyle, geçen hafta sonu uğradılar sağolsunlar ve bu üç tek şirinleri bıraktılar bize. Resimdeki ufaklıklar bamya tohumu, büyüklüklerini kıyaslayabilmeniz için koydum. İki tanesiyle bir yemek kaşığı dolacak. Bu devasa arkadaşların süs bitkisini andıran bir sürü pespembe çiçeği olacağına inanabilir misiniz, bakalım artık nasip olursa önümüzdeki sezon takipteyiz çiçekleri görebilir miyiz, bu üçün üçünü mü yoksa birini mi alırız...
701207
Mısırları ekerken elime geçen cin mısırları da son sıraya dağıtıvermiştim. Kırmızı ve siyah olanlar önceki senelerden, krem olan ise yeni tohumdu. Böylece eskiler tazelenmiş oldu.
701208
Cin mısırları en güzeli kabuklarıyla alıp güzelce asarak kurutmak, yoksa patlamaları zor oluyor.
701209
Bahçenin tüm işleri geçen cumartesi tamamlandı. 23.11.2019
701210
Çapa makinesi ile son kalan yerleri de çapaladım ve içindeki benzini de bitirerek depoya kaldırdım. Tırpanı da öyle yapmıştım, özellikle yağlı benzin kullanan aletlerde karbüratörde kalan benzin uzun süre kaldığında sorun çıkarabiliyormuş. Çapa makinesinin seneye sezon başında yağını değiştirmek gerekecek sanırım.
Evin diğer yan tarafını da ortanca yaptık, malum bir kere dikiyorsun ve bir daha ellemiyorsun :) Büyüyor genişliyor üç dört senede bir metreye yakın çap oluşturuyor. Bu arada resimlerini çekmemişim ilk kez bu yıl ortancaları budadık komşuyla birlikte. Beş altı yıldır hiç budanmamış ve dallar yukarıda dediğim gibi bir metreye yaklaşmıştı. Yöremizden yetiştirici; eski kurumuş dalları dibe yakın, bu yılın yeşil dallarını ise biraz daha yukarıdan buda demişti, son aldığımız ortancaları satan ise hepsini aynı dipten budarsan daha iyi olur dedi, ben de aynı seviyeden budadım.
Çimleri sanırım son kez budadım, seviye olarak orta kademede bıraktım. İki hafta önce gübre atmıştım, bir daha da gübrelemedim.
Dahliya soğanlarını büyük kutulara yerleştirdik eşimle. Kutuların içlerine cocopeat-kavak talaşı döktüm ve üzerlerine kül serperek yumruları yerleştirdim, tekrar karışımla güzelce kapatarak evin içerisine koydum, havalar daha da soğuyunca kilim sereriz artık.
Kaç yıldır maviş tohumu alıp evde yetiştireyim diyordum, sonunda başardım, hanımında ağzından girip burnundan çıktım ve oğlanın odasına attım viyolleri ;)
Viyollerde perlit-cocopeat-çok az torf ve solucan gübresi var. Viyolleri çok gözlü ve derince olanlardan aldım. Evde çimlenince (çimlenirse :) ) üzerine lamba düzeneği kurup biraz daha büyüyünce de çatıya seranın içine atarım diye düşünüyorum.
701211
701212
703849
Sezon başlıyor. 09.02.2020 de bahçemiz yukarıdaki gibiydi, her taraf bir karış kar, Erzurum gibi olmasa da saçaklardan sarkan buzlar vs. Geçen hafta sonu bundan çok daha fazla yağdı/mış. Önceki gün ise kar göremedik tamamen erimişler.
Geçen seneden kalanlar; çimde sorun yok, yemyeşil duruyor. Çoğu yerde gördüklerim kış aylarında tamamen sararıp çok kötü hal almış. Sıcaklıkların artmasıyla tekrar yeşerecekler tabi. İlk ektiğim çimlerin uç kısmında fareler iki delik açmış, gezindikleri bir iki karış yeri de kurutmuşlar sanki. Bu alandaki yabancı otlarla başım hala dertte, çimlerden önce atağa kalmışlar, kimisi çiçeklenmiş bile. Forumda söylenen ince yapraklıları ilaçla kurutalım geniş yapraklıları elle toplayalım ama bitecek gibi durmuyor. Komşum ne zaman çimlerin içinde ot yolduğumu görse ‘yorulma hiç ot ilacı atıcaz, bizimkiler de öyleydi’ diyor. Bunu duyan hanım da gaza gelip ot toplamayı bırakıyor tabi. Diğer tarafta sonradan ektiğim kalfalık eseri çimlerim ise daha güzel, ot daha az..
Tavanlarda akan kokan yer yok, bu kışı da hasarsız atlattık gibi. Sadece kuzeye bakan dış duvarlar her geçen yıl biraz daha dökülüyor, sanırım birkaç seneye ‘siding panel’ kaplamak gerekecek. Minik bir hatırlatma; evlerinize sigorta yaptırın bence, yıllık 300 tl. gibi maliyet ile hırsızlık, yangın, komşuya zarar verme-alma, elektronik eşya kırılması-cam kırılması, deprem için ilave teminat, yılda iki kez çilingir hizmeti, yılda bir kez kombi veya klima temizliği ilk aklıma gelen faydaları.
Bu arada bir üst resimdeki zengarden den alınma maviş – kampanula tohumlarının hiç biri çimlenmedi. Bir aya yakın evde bekledi, yüzlerce tohumdan biri olsun yeşermez mi.
Geçen yıl mayısın 12 sinde fideleri dikmişiz. Bu yıl mayısın sonlarını görelim diyorum, güneş olsa da toprak ısınmadan ekip dikmenin artısı olmadığı gibi yağmurlu da geçerse daha zararı oluyor; hastalıklara davetiye çıkarması ve bakliyatların ekim sonrası topraktan çıkışını engellemesi gibi.
Geçmiş notlara baktım, arada hepsini okumak gerek çünkü bu yıla dair kendime önerilerimi bile unutmuşum. Solucan gübresi kullanımı, damlama sistemi kullanımı, ekim-dikim aralıkları, çapa makinesi, malçlama vs. vs. pek çok notlar almışız bahçeyi ziyaret eden sizlerle birlikte.
Öncelikle patlıcan tohumlarını 1-1,5 gün suda bekletiyorum, bir hafta sonra biber ve biberden bir hafta sonra da domates tohumlarını çünkü en geç patlıcan çimleniyor. Biber tohumunu bir gün domatesi yarım gün suda bekletmek yeterli.
2018 de 20 şubatta, 2019 da ise 28 şubatta ekime başlamışım. Geçen yıl fideleri toprağa diktiğimde fazla gelişmişlerdi dolayısıyla bu yıl bir hafta bu sebeple geç başlamam gerek, iki hafta da dikimi geciktireceğim için üç hafta ilave ettiğimde 10 gün sonra maç başlayacak.
Bu yıl dahliya soğanlarını yukarıda bıraktım, kalın mukavva kutuların içerisine bolca perlit-talaş-gübre döktüm, ortasına soğanlar yine karışım ve kağıtla örterek kutuları kapadım, üzerini de halı-battaniye ile kapadım. Bakalım açtığımızda nasıl manzara ile karşılaşacağız.
19.03.2020 gecesi patlıcanları suya koyarak ekim-dikim sezonunu açtık..Bu akşam tohumları sudan çıkararak tuvalet kağıtlarının arasına koyayım. Beyaz plastik bardaklarımı da aldım, onların da diplerini drenaj için deleyim, içine koyacağım karışımı hazırlayayım, çatıdaki seramın da naylonunu yenilemem gerek...
Bu arada iki gündür gece saat dokuzda herkes çılgınlar gibi alkış yapıyor ama sayfama gelip te iki el çırpan yok.. Yaş 49,5 daha 60-65 in altındayım ama biliyorsunuz en riskli meslek grubundayım şu an, 'hık' diye gidersem üzülürsünüz.. Akşam dokuzda burada yoklama yapcam, gelmeyenlerin yüzüne öksürürüm ona göre..
AkisSoftware
21-03-2020, 11:30
19.03.2020 gecesi patlıcanları suya koyarak ekim-dikim sezonunu açtık..Bu akşam tohumları sudan çıkararak tuvalet kağıtlarının arasına koyayım. Beyaz plastik bardaklarımı da aldım, onların da diplerini drenaj için deleyim, içine koyacağım karışımı hazırlayayım, çatıdaki seramın da naylonunu yenilemem gerek...
Bu arada iki gündür gece saat dokuzda herkes çılgınlar gibi alkış yapıyor ama sayfama gelip te iki el çırpan yok.. Yaş 49,5 daha 60-65 in altındayım ama biliyorsunuz en riskli meslek grubundayım şu an, 'hık' diye gidersem üzülürsünüz.. Akşam dokuzda burada yoklama yapcam, gelmeyenlerin yüzüne öksürürüm ona göre..Allah gecinden versin ustad. Hepimiz yolcuyuz ama zamansiz hepsinden aci olacaktir...
Alkis yapmasak bile takipteyiz.
Değerli Hocam işiniz gerçekten zor.
Buradan sizi, sizleri alkışlıyorum...
Ben risk gurubundayim brav brav on gündür evde oturuyorum.
Arada bi polis araclarından hoparlörlerinden şarkilar dinliyoruz Viyana'da.
Endemik bitkilerden fide ve çelikler almakla vakit geçiriyorum.
Niğde'de ki bahçeme dikim için.
30 cm kar var maşallah.
Tekbir konusuna gelince yat komutunda ben burda!
Portakal Rengi
22-03-2020, 10:04
19.03.2020 gecesi patlıcanları suya koyarak ekim-dikim sezonunu açtık..Bu akşam tohumları sudan çıkararak tuvalet kağıtlarının arasına koyayım. Beyaz plastik bardaklarımı da aldım, onların da diplerini drenaj için deleyim, içine koyacağım karışımı hazırlayayım, çatıdaki seramın da naylonunu yenilemem gerek...
Bu arada iki gündür gece saat dokuzda herkes çılgınlar gibi alkış yapıyor ama sayfama gelip te iki el çırpan yok.. Yaş 49,5 daha 60-65 in altındayım ama biliyorsunuz en riskli meslek grubundayım şu an, 'hık' diye gidersem üzülürsünüz.. Akşam dokuzda burada yoklama yapcam, gelmeyenlerin yüzüne öksürürüm ona göre..
Ben de riskli gurupta bulunuyorum ama gülümsemeye devam. Gideceksem de :)
Peki neden ?
Sizlere güveniyoruz. Bakmayın alkışlarımızı duymadığınıza. Gönüllü alkışcınızım.
Daha mısırlarınızı yemedim. Yerken fotoğraflayıp, göndereceğim. Hık lamaya kalkmayın.
...Sizlere güveniyoruz. Bakmayın alkışlarımızı duymadığınıza. Gönüllü alkışcınızım. Daha mısırlarınızı yemedim. Yerken fotoğraflayıp, göndereceğim. Hık lamaya kalkmayın.
Sıkı sıkı ama sımsıkı sarıldım sayın lütfen..
Kahraman43
06-04-2020, 19:21
@h_dogan, katkılarınız için çok teşekkür ederim. Bu sezon bahçeye gübre de dahil suni bir şey sokmak istemiyorum. Suni gübre geçen sene idi. Bu sene üstte yazdığım gibi hayvan gübrelerini arıklara yaysam diyorum, su arıktan geçerken faydası olmaz mı, veya arığın başına gübre dolu çuvalı koysam su hortumunu çuvalın içine koyup şerbet şeklinde versem.
Hümik asidi dediğiniz gibi her köke yarım cc gelecek şekilde enjektöre verip, toprağın içine köke doğru sıkabilirim.
Sayfanızı merakla inceliyorum sayin TCM, sizi 6 yıl öncesine ( benim suan ki halime ) götüreyim. Humik asidi enjektorle uyguladınız mı gercekten :))
Sizin o zamanki durumunuz bana hiç de garip gelmiyor, aynı tarz uygulamaları bende yapabilirim her an için...
@ Kahraman43, ömürler görün e mi... :) Yapmadım, ama üşenmem yaparım. Granül leonardit atıyorum dört yıldır, Sanırım ondan.
1 nisan gecesi domatesleri suya koydum, ertesi gün akşamüzeri tam da 24 saat dolmadan direk bardaklara ektim. Domatesi biber patlıcan gibi fazla suda bekletmiyorum, kimisi tahriş oluyor gibi geliyor süre uzayınca, zaten bir kaç günde kılıfı yırtıyorlar.
Kısa bir özet geçelim fikir vermesi açısından; kökler zarar görmesin diye plastik beyaz bardaklarımızı aldık, aslında kağıt aradım ancak çoklu satılan bulamadım, beyaz da olsa nispeten şeffaf oluyor plastik kağıt gibi değil. Diplerini drenaj için matkap ile deldim.
705654
Dibine köklerin sudan zarar görmemesi için hafif gözenekli yapıdaki cüruf ekledim biraz.
705655
Cocopeat ve perlit, orana bakmıyorum pek, perlitler belirgin görünecek şekilde ekliyorum.
705656
Geçen seneden kalma solucan gübresi vardı, kilosu 2.5 tu hala aynı fiyata veriyor bölgemizdeki eleman.
705657
Veee karışım, yeme de yanında yat..
705658
30 kök kadar patlıcan (topan - Eğridere [ bunların hiç biri çıkmadı, köyden gelecek olan tohumu almayıp şehirliden alırsan böyle olur ;) ] - ve kalanlar karışık mor-kırçıllı-siyah vs.) - 50 ocak (ikişerli diktiğimden 100 kök) kadar biber (daha önce yazdım mı bilmiyorum ama kurutulmuş biberin kızartması süper oluyor, her tarafı dolduracam :p) ekmiştim. Bunlar domatesleri ektiğimde çıkmış olan öncü patlıcanlar..
705659
Emektar paletlerden yapılma seramız, tepesindeki naylon parçalanınca uv dayanıklı yine geçen yıldan kalma naylon ile tamir ettim.
705660
Biber çeşitlerimiz aklımda kaldığı kadarıyla; jalapeno - çarliston - tatlı kıl - acı kıl - buena mulata - dolma - Emcelli - stocky red star - geçen yıl muhtemel bende çaprazlaşan ve forumda da dağıtılan iki çeşit biber daha...
Domates çeşitlerimiz; yaklaşık 100 kök olacak. Bulgar kırmızı (25) - blue beauty (20) ve Hafize Baliç pembesi (25) er tane ile en fazla çeşitler. Tohumları gençleştirmek için üçer tane heybetli ile maniye, fahrenheit blue - Margaret curtain - Bayındır Bulgar Köyünün oturak çeşit mavi ve pembe domatesleri 5 er kök - big cheef 5 kök..
14.04.2020 bahçenin hali; yabani otlar yeşermiş, çoğunun adını unuttum ama hatırladıklarım arasında papatya ve karahindibalar oldukça çok, tek tük tohumdan yayılmış menekşeler boy gösteriyor, yoğurt çiçekleri de menekşeler gibi tek tük topraktan çıkmış. Aslında o gün toprağın tavı daha iyiydi ve otlar fazla boylanmamıştı.
707244
Bir sonraki hafta benzinli çapa makinemiz ile (weima) sürdük, toprak yer yer nemini kaybetmiş, otlar da boylanmıştı. Dolayısıyla çapalamak daha zor oldu. Yeri gelmişken bir kaç bilgiyi sizinle paylaşayım, bir kaçını daha önce de yazmıştım. Toprağı sürekli dürtüp durmak pek istenen bir şey değil malumunuz. Yani aklımıza geldikçe makineyle çapalıyayım, traktörle süreyim diye toprağın yapısını bozmamak lazım. Ancak zamanında ve gereğince yapılan toprak işlemesi; misal bakterilerce alınan azotun bitkilerin kullanımına sunulmasını kolaylaştırır, köklere ve topraktaki bakterilere oksijen ulaşımını sağla, toprağı kabartarak tohum ekimine daha uygun hale getirir, zararlı larvaları dışarı çıkararak yok edilmelerini sağlar vs. Normalde toprak 15-25 cm. arası işleniyor. 4-5 yılda bir derin işleme yapmalıymışız, yoksa üst tabakada 'taban taşı' denen sert bir tabaka oluşarak köklerin derinlere gitmesini engellermiş. Bir sonraki sene bu işlemi yapsak iyi olacak demek ki.
Birinci viteste ve ikinci viteste birer tur ile iyi yapmışım canım. 20.04.2020
707245
Her yıl az çok yapıp bir türlü kullanmayı beceremiyorduk ama geçen yıl (http://www.agaclar.net/forum/1572882-post1303.htm) etrafını falan düzgünce çevirerek yerini de kaybetmeden iyi kötü kompost oluşturmayı becerebildim. Toprağı biraz kazdım altına dal parçaları koydum, marangozdan aldığım talaş + çim (ekerken kullandığım perlit te karışmış biçim esnasında) + biraz yolduğumuz otlar + toprak + mutfak atıkları + hayvan gübresi, sulayıp karıştırarak üzerini çuvallarla kapadım. Geçen yıl sıcaklığını kontrol ettiğimde 60 derecelere ulaşmıştı.
707247
Pek çok işin olduğu gibi kompostun da uzmanı @ Meyvelitepe gibi uğraşıp inceleyemesem de yakından bakınca fena olmamış gibi duruyor. Bu yıl domates ve biber fidelerini dikerken yatağa bundan koyayım diyorum. Biraz solucan gübresi, bulursam leonardit (bu yıl ilk turda bulamadım, umarım bir kaç hafta sonra fideleri dikmeden önce bulabilirim) üzerine de fideler..
707246
Bu arada 20-23 nisan haftasında dalyalarımızı ekmiştik. Bu yıl tüm soğanları korka korka yaylada bıraktık. Büyük kutuların içerisine cocopeat-talaş doldurup soğanları da içerisine bırakıp kapaklarına kutudaki yerlerini çizerek işaretledik. Üzerini battaniye ve kilim ile örttük, anlayacağınız kış uykusuna girerlerken bir ninnileri eksik kalmıştı. Korktuğumuz gibi olmadı, bir soğan çürümüştü sadece, bir kısmını süğmüş halde (yeşermiş-çimlenmiş-uyanmış) bulduuk ve önce onları ektik. Ancak işaretlediğimiz halde soğanların cinslerini çözemedik, çoğu birbirine karıştı, seneye file gibi bir şeyler bulmalı kış uykusuna yatırırken. Şunu da hatırlatayım; dalyaları sökünce değil ekerken bölüyoruz soğanların zarar görmemesi için, ilk ektiğimizde bolca sulayıp topraktan dallar görünüp bir karış oluncaya kadar da bir daha su vermiyoruz. Bu yıl da ekerken ocaklara 20-20 gübreden birer tutam, ikişer avuç yanmış hayvan gübresi, biraz talaş koydum. Geçen sene koyduğum perliti bu yıl uğraşmak istemediğim, leonarditi de bulamadığım için eklemedim. Dört gün önce gittiğimizde tek tük topraktan yeşilliklerin çıktığını gördük.
Kekikleri ön taraftan kaldırıyoruz bu yıl, kaç yıldır dengini tutturamadım, biçeyim, keseyim derken bir bakıyorum büyümüşler, çiçeklenmişler yine. Dolayısıyla üst taraflar kuruyor ve hoş bir görüntü ortaya çıkmıyor. Kekikleri küreklerle toprağıyla birlikte alabildiğim kadar aldım ve yan taraftaki yola döşedim. Zaten yolda, önceden aktardıklarım ile tohumdan kendiliğinden yayılmış kekikler mevcuttu.
707248
Ben de boşlukları doldurdum. Bir önceki hafta fazla görülmeyen yoğurt çiçeklerini görüyorsunuz her tarafta. Bir haftada aceleniz neydi böyle.
707249
Geçen yıla göre tohum ekim ve dolayısıyla fide dikimlerini ikişer hafta sarkıtarak mayıs sonunu bulmayı amaçlamıştım.
Domatesler 1 nisanda suya konmuştu. İki hafta sonra aşağıdaki gibi oldular.
707250
707251
707252
Yaklaşık bir ay sonra da böyle. Demek ki domates için şartlar iyi olduğunda bir ay patlıcan ve biberde bir buçuk ay sonra dikim yapılabilecek rahatlıkla.
707253
707254
Tohumlar toprak yüzeyinden çıkınca bir gün evin içerisinde tek led lambanın altında tuttum kendine gelsin, atamadıysa tohum kılıfından yardımımla kurtulsun diye. Sorunu olmayanları ertesi gün çatıdaki minik seraya koydum. 10 gün kadar sürekli serada kaldılar, sıcaklık öğleye doğru 25 dereceleri geçince kapıyı açtım, geçen hafta da artan sıcaklıklar ve büyüyen fideleri göz önüne alarak gündüzleri dışarıya çıkardım. İki gün de gölgede beklettim, bir haftadır da resimdeki gibi ince gölgeliğin altında duruyorlar.
707255
Resimde kırmızı yerlere geçen sene de olduğu gibi dahliyalar ekildi. Bu yıl pembe kısma da çim ekilecek (önümüzdeki haftalar da bu işe de başlamalı yavaştan) Pembenin sağ tarafında geçen yıl mısır ekiliydi, bu yıl oraya da dalya ektik. Ön tarafta elma ağacının yanında mavi renkli yerde dört adet ekinezya var, geçen sene tohumdan ekmiştik ancak çiçeklenmemişti. En üstte ve bahçenin dibinde (resimde daha yakında çıkmış) mor renkli yerde dalgıç var. Damlamaları dolayısıyla ekim-dikim sıralarını, çim sulamasın için ana boruyu nereden nasıl geçireceğimi bulamadım daha.
707256
Fideleri bu ayın sonuna doğru aktaracaktım toprağa ama domatesler hızlı büyüdü, kimisi iki karışa yaklaştı. Oysa geçen seneye göre daha geç ekmiştim bu sene, demek ki daha iyi bakmışım :) Seneye 7-10 nisan gibi domates tohumlarını suya koymalı, aynı şekilde biber ve patlıcanları da birer hafta daha sarkıtmalı.
Bu yıl ilginç bir şey yaşadım, forumdan bir arkadaş daha benzer şeyden bahsetmişti. Ektiğim 30 kadar patlıcan tohumundan sadece beş tanesi düzgün büyüdü, geriye kalanlar 'doğdu büyümez' şeklinde birer gerçek ama güdük yapraklarıyla öylece duruyorlar. İki üç tane de emcelli biber bunlara dahil. Tohumdan desem farklı kişilerden gelen farklı tür patlıcanlar bunlar. İlk aşamada suyunu az vermişim sandım, su verince kısa süreli bir büyüme olsa da devamı gelmedi maalesef. Etrafımızdan patlıcan desteği aldım artık.
Ekim yaptığım kimi bardakları büyüklerden seçtim, buradaki fideler daha kalın gövdeli, daha bodur ve canlı oldu diyebilirim. Kısa zamanda aktarım yapılacaksa küçük hacimli kap seçilebilir ancak hacim büyüdükçe burada yetişen bitki daha sağlıklı oluyor. Tabi zamanı geçirip bitkiyi gereksiz yaşlandırmamak gerek.
Neyseee önceki gün 12 mayıs ta sadece domatesleri toprakla buluşturduk. Biber ve patlıcanlar önümüzdeki günlerde..
708173
708174
Aktar dönder yaparken bu arkadaşın kafasını uçurmuşum... O da koltuk çıkarmış, sonra yapacağı işi önceye almış.
708172
alperfect
14-05-2020, 18:37
Sn TCM siz bu yıl mısır ekiyor musunuz, sizin gönderdiğiniz soltero morado mısırları ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu?
Ben de domates ve biberleri 29 martta ekmiştim ama tek gerçek yaprak çıkarttılar o kadar sizin fideler maşallah coşmuş. Kırşehirdeyiz hava İzmire göre daha kapalı o yüzden mi acaba yoksa ben mi yetiştiremedim bilmiyorum suyunu da eksik etmedim ama.
alperfect
14-05-2020, 18:39
Panda benekli barbunyayı kısmetse bu hafta sonu ekeceğim
Sn TCM siz bu yıl mısır ekiyor musunuz, sizin gönderdiğiniz soltero morado mısırları ekmeden önce suda bekletmek gerekiyor mu?
Ben de domates ve biberleri 29 martta ekmiştim ama tek gerçek yaprak çıkarttılar o kadar sizin fideler maşallah coşmuş. Kırşehirdeyiz hava İzmire göre daha kapalı o yüzden mi acaba yoksa ben mi yetiştiremedim bilmiyorum suyunu da eksik etmedim ama.
Nasip olursa ekerim, bir gün suda bekletiyorum mısırları. Domatesler genelde en sorunsuz olanlar, patlıcan yukarıda yazmıştım ve biberde sorun olabiliyor ama bir buçuk ay olmuş, şimdiye kadar epey büyümüş olmaları gerekirdi, varsa resim atın bakalım.
Kaç yıldır maviş tohumu alıp evde yetiştireyim diyordum, sonunda başardım, hanımında ağzından girip burnundan çıktım ve oğlanın odasına attım viyolleri ;)
Viyollerde perlit-cocopeat-çok az torf ve solucan gübresi var. Viyolleri çok gözlü ve derince olanlardan aldım. Evde çimlenince (çimlenirse :) ) üzerine lamba düzeneği kurup biraz daha büyüyünce de çatıya seranın içine atarım diye düşünüyorum.
701211
701212
Ben bu mavişlerin hikayesini merak ettim. Büyüdüler mi? Ben tohumdan beceremediğim için hatta aldığım ilk fideleri de yaşatamadığım umudu kesmiştim. Sizin tohumlar çimlenip büyüdüyse yeniden denemem için bir bahane olacak bana. :)
Ben bu mavişlerin hikayesini merak ettim. Büyüdüler mi? Ben tohumdan beceremediğim için hatta aldığım ilk fideleri de yaşatamadığım umudu kesmiştim. Sizin tohumlar çimlenip büyüdüyse yeniden denemem için bir bahane olacak bana. :)
Bir altındaki paragrafın sonunda yazmıştım, yüzlerce tohumun bir tanesi bile çimlenmedi. İlginç...
...
Bu arada bir üst resimdeki zengarden den alınma maviş – kampanula tohumlarının hiç biri çimlenmedi. Bir aya yakın evde bekledi, yüzlerce tohumdan biri olsun yeşermez mi.
Satır satır okuduğumu sanıyordum. Tekrar geri dönüp baktım, evet, ben atlamışım mavişlerin çimlenmediğini. Gözlerimle ilgili ciddi sorunlar yaşıyorum son aylarda. Telefondan bakınca atlamışım demek ki. Oysa bugün maviş tohumu atmıştım sepetime zengarden sitesinden. Siparişi tamamlamak için sizin yazmanızı bekliyordum.
alperfect
16-05-2020, 15:06
Nasip olursa ekerim, bir gün suda bekletiyorum mısırları. Domatesler genelde en sorunsuz olanlar, patlıcan yukarıda yazmıştım ve biberde sorun olabiliyor ama bir buçuk ay olmuş, şimdiye kadar epey büyümüş olmaları gerekirdi, varsa resim atın bakalım.
Fotoğraf yüklemeyle ile ilgili bir problem vardı.
Boyları bu kadar görünüş fena değil gibi ama daha küçükler.
Dediğiniz gibi fena değil ama küçükler, bu sıcaklarda da bir haftaya büyümeleri lazım.
alperfect
20-05-2020, 15:15
Bayram sonrasını bekleyeyim diye düşündüm ben de.
Bu yıl için 'fideleri haziran başında dikelim' planımız, önceki hafta ağustos ayına ulaşan sıcaklık değerleri, beklediğimizden hızlı büyüyen domateslerimiz sebebiyle sekteye uğramıştı ve ayın 12 sinde domatesleri 19 unda da biberleri dikmek zorunda kaldık.
Neyse domateslerin rahatı gayet iyiydi ancak evdeki hesap çarşıya doğanın hesabı ise hiç bir yere uymuyor maalesef.
Dün ve önceki gün çok şiddetli esen rüzgar ve serin hava sonrası domates fidelerini % 10 u belinden kırılmış olarak gördük, bir o kadarının da beli kırılmış ama tam kopmamış, onları toprağın altına gömdüm, zamanla oradan köklenip kaldığı yerden devam edebilir. Bunları iki tanesinin öğleye doğru su koyverdiğini görünce koltuk budamasında yaptığım gibi üstünü budayarak bardaklara diktim, biri yaşayacak gibi. Eksik yerleri koltuk budamasında kapatmayı düşünüyorum, tabi bundan sonra sorun olmazsa.
709185
Biberlerin bir kısmında da resimlerde de gördüğünüz şekilde; uç kısımlarda garip kurumalar olmuş, sanki rüzgar yakmış, kimi yerler dip kısımlarda görülen 'çökerten' mantar hastalığı gibi incelmiş, sanırım bunlar toparlamaz. En az % 15 hasar da biberlerde olacak gibi, belki daha fazla, dediğim gibi sebebini anlamadım kesinlikle. Fikri olan varsa...
709182
709183
Sezon sonunda geçirgen yapıda bez görünümlü naylon malç-toprak üstü örtüsü almıştım biraz. Sıra aralarını sonradan çapa makinesiyle çapalayabilmek ve biraz daha az ürün ekip-dikerek işi azaltmak için 105-110 cm. yapmıştım. Ancak biberlerin arasını 60 cm. yaptım, buraya makine giremez. Ben de bu örtüyü burada denemeye karar verdim ve deneme amaçlı bir sırayı yaptım. Önümüzdeki günlerde örtü uçmaz, kaçmaz, bozulmaz ise kalan sıraları da aynı şekilde yapmayı düşünüyorum.
709184
Portakal Rengi
25-05-2020, 09:21
Bu yıl için 'fideleri haziran başında dikelim' planımız, önceki hafta ağustos ayına ulaşan sıcaklık değerleri, beklediğimizden hızlı büyüyen domateslerimiz sebebiyle sekteye uğramıştı ve ayın 12 sinde domatesleri 19 unda da biberleri dikmek zorunda kaldık.
Neyse domateslerin rahatı gayet iyiydi ancak evdeki hesap çarşıya doğanın hesabı ise hiç bir yere uymuyor maalesef.
Dün ve önceki gün çok şiddetli esen rüzgar ve serin hava sonrası domates fidelerini % 10 u belinden kırılmış olarak gördük, bir o kadarının da beli kırılmış ama tam kopmamış, onları toprağın altına gömdüm, zamanla oradan köklenip kaldığı yerden devam edebilir. Bunları iki tanesinin öğleye doğru su koyverdiğini görünce koltuk budamasında yaptığım gibi üstünü budayarak bardaklara diktim, biri yaşayacak gibi. Eksik yerleri koltuk budamasında kapatmayı düşünüyorum, tabi bundan sonra sorun olmazsa.
Aynı dayağı yemişiz. Kopan dalları dikip, suladım. Kurtulacak gibiler. Yapraklarını azaltarak diktim. Fidelerimde hasar olmadı. Çünkü rüzgarın işine çomak sokmuştum. :p Etrafta ne kadar çubuk varsa gövdeleri destekleyecek şekilde toprağa sapladım. Mısırlar dahil. Mısırda dayanamadı fırtınaya. Geçmiş olsun.
Biberlerin bir kısmında da resimlerde de gördüğünüz şekilde; uç kısımlarda garip kurumalar olmuş, sanki rüzgar yakmış, kimi yerler dip kısımlarda görülen 'çökerten' mantar hastalığı gibi incelmiş, sanırım bunlar toparlamaz. En az % 15 hasar da biberlerde olacak gibi, belki daha fazla, dediğim gibi sebebini anlamadım kesinlikle. Fikri olan varsa...
Biber fidelerinde aynı yapıyı görüyorum. 20 cm boyundalar. Fasulyelerin küçük yapraklarında da var. Sıcaklarda toprağı doyuruncaya kadar sulamıştım oysa. Sıcaklardan olduğunu düşünüyorum. Yaprak kıvırcıklığı gibi görüntüsü. Fasulyelerden kısa boylu olan bir kaç tanesi öldü. Komşumun fasulyeleri daha büyüktü. Onları da kırmızı örümcek sardı. Ben sıvı kükürt attım beklemedeyim. :(
Sezon sonunda geçirgen yapıda bez görünümlü naylon malç-toprak üstü örtüsü almıştım biraz. Sıra aralarını sonradan çapa makinesiyle çapalayabilmek ve biraz daha az ürün ekip-dikerek işi azaltmak için 105-110 cm. yapmıştım. Ancak biberlerin arasını 60 cm. yaptım, buraya makine giremez. Ben de bu örtüyü burada denemeye karar verdim ve deneme amaçlı bir sırayı yaptım. Önümüzdeki günlerde örtü uçmaz, kaçmaz, bozulmaz ise kalan sıraları da aynı şekilde yapmayı düşünüyorum.
Sizin tarla büyük. Kolaylıklar diliyorum.
@ Portakal Rengi, sanırım sorunu anladım; muhtemelen benim biberleri soğuk vurmuş, nispeten ince olanlarda hasar var, bakalım nasıl olacaklar. Domatesler dayanıklılıkları, kuytuda ve büyük olmaları sebebiyle soğuktan yırtmışlar anlaşılan.
obabilgesi
25-05-2020, 13:11
Aynen rüzgar, üstüne soğuk...
Sosyal ağ gruplarını takip ediyorum da, milletin bağı-bahçesi talan olmuş :( Havalar bu sene toprakla uğraşanları çok üzdü, Allah herkesin yardımcısı olsun. Özellikle geçimini toprakdan sağlayanların...
Biberlerin bir kısmında da resimlerde de gördüğünüz şekilde; uç kısımlarda garip kurumalar olmuş, sanki rüzgar yakmış, kimi yerler dip kısımlarda görülen 'çökerten' mantar hastalığı gibi incelmiş, sanırım bunlar toparlamaz. En az % 15 hasar da biberlerde olacak gibi, belki daha fazla, dediğim gibi sebebini anlamadım kesinlikle. Fikri olan varsa.
Biber yetiştiren birinin videosunda gördüğüm bir uygulamayı ben de deneyip görmek istedim. Fideleri şaşırtma sırasında onun yaptığı gibi fidelerin uç kısımlarını tamamen kesip/koparıp attım. Hatta deneme için bir kısmını fidenin yarısına kadar kestim. Bu son yaptıklarım biraz gecikti ancak hepsi kesilmeyenlerden çok büyük ve verimli oldular. Aynı uygulama domateslerde hiç başarılı olmadı. Tabi çok uzadıklarında uç alma domatlarda da uygulanıyor.
Hatta buradan bir arkadaş büyüyen biberlerde kök budaması ile birlikte gövde budamasının ömür uzattığını yazmıştı.
Selamlarımla
elifaydin
27-05-2020, 08:00
Sanırım benzer bir rüzgar bizi de vurdu daha öncesinde. İrice olanları dikip biraz daha büyüsün diye sonraya bıraktığım ve dikim öncesi balkona çıkardığım fidelerin %15 kadarını şiddetli esen soğuk rüzgarda kaybettim. Aynı rüzgar, keyfi gayet yerinde olup kırağıdan yakasını kurtarmış taze fidancıklarımı da hiç gözünün yaşına bakmadan kavurdu. Hele de bazı çiçek fidelerimi tamamen kaybettim. Bu sene rüzgardan gözümüzü açamadık.
İşin kötüsü biberleri örtecek kadar elyafım da boşta duruyordu, bir önceki hafta 40 derece sıcakları görünce aklımdan dahi geçmedi soğuk vurabileceği.. Tecrübe herşeymiş demek ki.
Mayısın son hafta sonunda salatalık, acur tohumlarını ortadan kestiğimiz büyük pet şişelerin altına ekmiştik, dün çıkmaya başlamışlar. Önceki gün de tüm ekimleri bitirdik bakliyat, karpuz, çekirdek ve mısırlar ile birlikte.
Biberler sıcaklar ile birlikte biraz canlandı ama tek tük kayıplarımız da olacak, domatesler de güzelleşti. Bu yıl domateslere sistemik mantar ilacı başladım artan sıcaklıklar ile birlikte ve bahçeye yerleşen muhtemel phytophthora infestans a karşı yapacak başka bir şey yok gibi.
Salatalık acurlarda sorun yok, pet altına ekilen fasulyelerde de tek tük fire var, dışarıya ekilen barbunyalardaki fire tek tükten biraz fazla.
Sınırlara tahta parçasıyla delik açıp içine sadece perlit doldurarak ektiğim mısırların tamamı çıkmış. Açığa ektiğimiz karpuzların çoğu çıkmayınca dün akşam üzeri yaylaya çıkarak mısırlara uyguladığım sistemi uyguladım, üzerine pet şişeleri de kapattım. Bakliyatlardan çıkmayanları süzgü ile sulamıştım. Öğle saatlerinde ovada şiddetli yağmur başladı, yaylada durum çok daha kötü gibi duruyor, dolu da yağdıysa pet şişe altındakiler hariç sağlam kalmamıştır. O sebeple önümdeki güzel resimleri şimdilik atmıyorum :) Karpuzlarda @ birnefestoprak tan gelen çekirdeği kırmızı karpuz tohumlarından maalesef hiç biri çıkmamış.
tropikalist
18-06-2020, 15:33
sayın TCM acaba yer bademi ekim zamanı geçti mi buralarda havalar daha yeni yeni ısınmaya başladı yani yeni eksem tutar mı ne zaman hasat etmeliyim birde ekerken direkt toprağa mı atalım yoksa suda bekletip ekelim teşekkürler
sayın TCM acaba yer bademi ekim zamanı geçti mi buralarda havalar daha yeni yeni ısınmaya başladı yani yeni eksem tutar mı ne zaman hasat etmeliyim birde ekerken direkt toprağa mı atalım yoksa suda bekletip ekelim teşekkürler
@ tropikalist, bu yıl arkadaşlardan gelen yer bademinden 60 kadar ektim ve sadece üç tanesi çıktı, bu tohumlar ne istiyor anlamış değilim, meraklısı bizim kız idi ve bu yıl da arkasını aramayınca bir daha ekmeyeceğim. Geç çimleniyor, toprağa direk ekerseniz hiç çıkmaz herhalde, özel bir tercihiniz değilse uğraşmayın.
tropikalist
19-06-2020, 11:25
evet özel tercihim yani ben köye götürdüm söyleyeyim o zaman 10 gün suda beklesin köşeye eksinler kendileri de bakmak istiyorlar onları bilerek aldım tadımlık olsa bile bana sıkıntı olmaz ama tek sıkıntı herhangi bir şey yapmayacaklar sadece toprak perlit veya cocopeat koymayacaklar
Bu yıl da önceki yılların hatırası mantari hastalıklar kabakgiller ve domatesi ziyaret etti demiştim(P.infestans). Domateste fidelerin boylanarak hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte harekete geçecek mantar sporları için 15 gün arayla iki kez ilaçlama yaptım. İlk ilaçlamadan sonra sürekli yağan yaz yağmurları bir kaç kökte hastalık başlattı. Birini söktüm diğerlerinin hastalıklı bölümlerini kestim. İkinci ilaçlamadan 15 gün geçti, sabah koltuk ve alt yaprakları budarken baktım iki kökte hafiften kararmalar başlamış, bir tur daha ilaçlıyayım birazdan. Ne kadar az ilaç o kadar iyi de ellemesem şimdiye yarıdan fazlası gitmişti, bu ilaçlamaların bir sınırı var mı? Satıcı etkisi 15 gün sürer demişti sadece, ben de sormamışım iki-üç-beş kaç kez ilaçlamak gerekir. İlaç demişken geçen pazardayım, satıcıyla konuşuyoruz kiraz-vişnede tek tük kurt var, iki kez ilaçlamıştım deyince 'önündeki ürünleri göstererek dedi ki, 'bunları üç günde bir ilaçlıyorlarmış'...
Tohumunu ve fidesini burada paylaştığım ağırlık rekortmeni (son üç yıl 970-980 ve 1.060 gr.) kırmızı sırık Bulgar domateslerimizden bu yıl da kiloluk meyveler bekliyoruz. Böylesine iri yapılı domateslerde beklenmemesine rağmen kimi köklerde sanki çeri domatesmiş gibi boş yok, tüm çiçekler meyve tutmuş. Taşınmaz ki böyle bu meyveler, rekor da gelmez. (NOT: domatesin aşırı sıcaklarda meyve tutumu çok azalır, ideal meyve tutumu için gece sıcaklıklarının 16-18 derece civarında olması ve gündüz sıcaklığının da çok olmaması gerek)
711756
Domateslerin en önünde Bayındır ın yine Bulgaristan kökenli köyünün oturak domatesi var. Altısı kırmızı, altısı mavimsi olmak üzere 12 kök var. Tohumları alalı üç yıl oldu ancak hastalıktan tohum alamadık. Elimdeki tohumlar azalınca kaybetmemek için bir kaç kişiye de dağıttım. Şu an sorun yok gibi. Altına bir çuval samanı yettiği kadar serdim, yanına geçen seneden kalan kurumuş yer bademi (tigernut) köklerini (yastık yapacaktım ya, uğraşamadım, sağlıklı ve rahat yastıklar yapılıyormuş :) ) ve kekiklerin kuruyan kısımları serdim. Amaç; nemi ve toprak ısısını korumak, yabani ot tutumunu engellemek vs.
711757
Geri kalan 90 kök ise sırık cins. Desteklemek için geçen yıllardaki sistemem devam. Biraz uğraştırıyor ama sorunsuz.
711758
Biberleri soğuk vurmuştu (http://www.agaclar.net/forum/1589351-post1413.htm) ya hafiften, bir kaç kök hariç hepsi düzeldi, demek ki domates kadar olmasa da biber de kaldığı yerden devam edebiliyor.
711760
Bu yılın kompostu... Geçen yılın (http://www.agaclar.net/forum/1587168-post1399.htm) ki katı büyüklüğünde ve sanırım bu gidişle bu kadar daha çıkacak.. Çim alanı arttı, köklediğimiz yabani otları, budadığımız kısımları, ev atıklarını komple atıyoruz, hanım bile artık çöpe atmıyor :D Bu yıl geçen yılın kompostunu ekim dikimde kullandık.
711759
Evin dibinde roka, nane ve çıkmayan maydanoz bölümü. Bizim ikinci ekişimiz yine çıkmadı, komşu pes etmedi sanırım beşinci denemede tek tük maydanozlara ulaştı
711761
Marul, taze soğanlar ve tek tük reyhan..
711762
Ve en uçta da mısır ve patates... Geçen yıldan dökülen tohumlardan çıkan beş kök ayçiçeğini dikim hattında sorun oluşturmadığı için ellemedim. Dahliyaların arkasına ektiklerimiz gölgede kalınca pek gelişemedi, sanırım bunlara dounmadığımız iyi olmuş.
711763
Zemin örtüsü denedik bu yıl, önce biberlerin altına, sonra salatalıklara, biraz karpuza ve kenardaki vişne-elma ağaçlarının altına. Sebzelerin altındakileri sezon sonu kaldırırız ancak bu kesimdekiler kalıcı olur işlevini yitirene kadar. Ürün güzel, hava ve su geçiriyor, naylon gibi değil. En büyük sıkıntı kenarlarındaki sarkan naylon lifleri, kesince sarkıyorlar kenardan; mumla tütsüleyip kullanınca iyi oluyor ama uğraştırıyor.
711764
Karpuzlar tek cins; @ birnefestoprak ın ABD den gönderiği şeker oranı yüksek karpuzlar. Bir kısmının altına bahsettiğim örtüden serdim, çoğunun altında marangoz arkadaştan aldığım kartonlar var...
711766
Bakliyatlar..
711765
Ekinezyalar geçen seneden @Zekoş un ekinezyaları. Bu yıl çiçek açtı, pek güzeller...
711767
Bu aleti de geçen sene almıştım, nem-ph-ışık ölçer. Nem için kullanıyorum, damlamaları üç günde bir saat açıp cihazla kontrol ediyorum. Fena değil. Ucuz, netten almıştım.
711768
Ortancaları sezon sonu hemen budarsak bir sonraki sezonda açar demişlerdi. Açmadı, arada bir kaç tanesi açtı o kadar. Bi daha budamam, çiçeksiz kaldık, veya ön tarafı bırak arka tarafı buda şeklinde, zaten beş altı yılda bir budansa yeter herhalde.
Bu önceki sene dikilenlerden, beyazı çok güzel çıktı, tam hanımın sevdiğinden..
711769
Dahliyalar bu sene daha güzel geçen seneye göre..
711770
İki örnek. Hepsini eklemiyeyim nasılsa yeni ekleme yok, tamamı önceki sayfalarda var. Uğraştırıyor sök-tak-sakla ama değiyor doğrusu..
711771
Lavanta... Yanında posof elması vardı, hepsinin arasında gelişemiyor, kışın söküp başka yere aktarmalı.
711772
Ve bahçemizin girişi; geçen seneye (http://www.agaclar.net/forum/1577497-post1377.htm) göre değişim süper. Tek sorun yeni ektiğimiz çimlerin büyük bölümü yabani otlara teslim oldu. Ben de bu yıl ellemeyeceğim, seneye bakalım artık. Hatamız; toprağı düzelttikten sonra çim tohumlarını ekmeden yabani otların bir tur çıkmasını bekleyip onları halledecektik. Öğreneceğiz...
711773
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :) Seneye aşçılık okuyasım var...
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :) Seneye aşçılık okuyasım var...
Tebrikler. Herkesin başarabileceği bir şey değil. Mesela ben. Şu anda hiç bir engelim olmamasına rağmen, yıllardır mazeretlerim hep hazırdır. Yürekten alkışlıyorum sizi.
Portakal Rengi
26-07-2020, 08:07
Uzun erimli hedef :
Üretmeyi okuyup, bitirdik. Ürünleri pişirmeyi de öğrenelim. Ne olacak pişenler ? Pazarlamayı da öğrensek, internetten halleder miyiz ?
Kolaylıklar. :)
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :) Seneye aşçılık okuyasım var...
Çok iyi fikir. Portakal rengi ne katılıyorum. Bir sonrakinde de benim bu yıl bitirdiğim 'Fotoğrafçılık ve Kameramanlık' bölümü espirili ve akıcı yazılarınızı kitap haline getirdiğinizde satış ve pazarlama işine yarar:)
İşlerinizde kolaylıklar diliyorum.
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :)
https://www.samandagaynahaber.com/wp-content/uploads/2018/05/hqdefault-300x225.jpg
Tebrik ederim hocam.. ;)
Nedir bu doktorlardan çektiğimiz!
Zaten meslekleri sebebiyle genelde bizde minnet duyguları oluşturmaları yetmiyormuş gibi, bir de çeşit çeşit işlere burunlarını sokup, hobilerimiz, sanat, kültür ve daha pek çok konuda toplumumuzun kendilerine borçlanmasına sebep olurlardı. Yetmiyordu bir de salgın hastalık çıktı. Hala tatmin olmayıp ömür boyu öğrenme hususuna da el atıp, örnek oluyorlar.
Yeter kardeşim!
betülduman
27-07-2020, 09:39
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :) Seneye aşçılık okuyasım var...
Tebrik ederim. Ben de bu yıl aşçılığı bitirdim tarım okumayı planlıyordum :)Aşçılık çok keyifli bir bölümdü kesinlikle tavsiye ederim.
elifaydin
27-07-2020, 09:48
Tebrik ederim. Ben de bu yıl aşçılığı bitirdim tarım okumayı planlıyordum :)Aşçılık çok keyifli bir bölümdü kesinlikle tavsiye ederim.
Aşçılık, tarım, iş sağlığı ve güvenliği bu sene bitirdiğim lojistik sonrası listemde olan bölümler. Birini seçeceğiz bakalım.
Arkadaşımızın size bir sorusu var nerede soracağını bilemediği için benim bahçemde sormuş
http://www.agaclar.net/forum/1593302-post9219.htm
tropikalist
05-08-2020, 12:00
Arkadaşımızın size bir sorusu var nerede soracağını bilemediği için benim bahçemde sormuş
http://www.agaclar.net/forum/1593302-post9219.htm
güler hanım çok affedersiniz yer şaşırınca sizin bahçeye yazmışım kusura bakmayın biraz dalgındım :o
güler hanım çok affedersiniz yer şaşırınca sizin bahçeye yazmışım kusura bakmayın biraz dalgındım :o
Sanmıyorum, benimkiler de yeni meyve dökmeye başladılar, şu an en geç meyve verenler onlar.
Arkadaşımızın size bir sorusu var nerede soracağını bilemediği için benim bahçemde sormuş
http://www.agaclar.net/forum/1593302-post9219.htm
Görmüştüm, hatırlatma için çok sağolun. Cevabını verecektim nerede olduğunu bulamadım. Hatta sizin de benim çimlerle ilgili sorulu cevabınız vardı, resimleri falan çektim ama imkanım olmadı, o konuya daha sonra dönerim, tekrar teşekkürler..
alperfect
01-09-2020, 08:14
Bu arada arkadaşlar iki yıllık Anadolu Ünv. Açıköğretim Tarım Bölümünü bitirdim :) Seneye aşçılık okuyasım var...
Tebrik ederim Sn TCM
Domatesler mildiyöden ( domates geç yanıklığı - p. infestans ) altı - yedi kök hariç kurtuldu. Toplamda dört kez sistemik ilaç ile (syngenta - quadris) ilaçladım. Bu yıl da istediğim domates düzenine kavuşamayacağım sanıyordum ama şimdilik fena değil.
100 den fazla kökte çoğunluk bulgar - Hafize Baliç pembesi ve blue beauty idi.
Bulgar domates; hastalıklara, kalsiyum eksikliğine dayanıklı, oldukça irileşebilen, (son üç sezon rekoru 1 kg. ile kendisinde) düzgün hatlı, sulu, incecik kabuklu, omuzlarının üzeri açık-solgun renkte, kalanı kırmızı, dip kısımlarında sarımtırak beneklerin de olduğu tam yemeklik domates. Biraz da erginse kabuğunu bir taraftan hiç zorlanmadan sıyır, tencereye katmadan önce bıçakla dahi bölmeye gerek yok, parmaklarınla ayırabilirsiniz. Çiğ ağza attığınızda hemen dağılan, tatlı sayılabilecek lezzette müthiş bir tür. Ağızdaki o tat için tam karşılık bulamadım, lokum gibi desem... Tabi yaylada sepete, poşete doldurup eşe dosta dağıtayım olayı olmuyor bu domateste, arabada bir kaç sokak dönünce perte çıkabilir. Eeee her güzelin bir kusuru olacak. Bir kusuru da tohumu çok az ve içerilerde bir yerlerde saklanmış durumda. Yarım kiloluk domateste 10 tane çekirdek mi olur kardeşim...
712581
712586
Hafize Baliç Pembesi - 250 - 300 gr. ağırlığında, ince kabuklu, pembe, sert, düzgün hatlı, ekşimtrak, salatalarla çiğ yenmeye daha müsait tür. 25 kök kadar vardı ekilen, bir iki kökü hafiften çerileşmiş gördüm bu arada.. :)
712587
712582
Ve mavi güzelimiz, blue beauty... Çiğ tüketimde hanımın en sevdiği, sert, yamru yumru olmasa da ilk iki domates gibi düzgün hatlara sahip değil. Üç tür içinde en küçük olanı, en büyüğü 250 gr. kadar. Hafize Baliç gibi sert, ince kabuklu ancak oldukça tatlı. Her bahçede az çok olmalı, görüntüsü yeter zaten :D Sanırım bunun black beauty si de var, paylaşan olursa eşit oranda ikisini de ekebilirim.
712584
Bu yıl etkinlikten gelen yeni türümüz Big Chef - büyük şef.
712588
712589
Mavi çeri domatesimiz, o da yenilerden, ancak adını unuttum. Bilinen çeriler gibi bu da kalın kabuklu ancak çerilerin tersine ermek bilmedi bu arkadaş, verim de çok az oldu. Seneye ekmeyiz herhalde.
712592
Elimdeki eski tohumlardan bir kaçını bu yıl gençleştirmek için ekmiştim. Biri heybetliydi maalesef yine hastalıklardan başını kaldıramadı sanırım ektiğim iki üç kök te gitti.
Diğeri maniye. Eski resimlerine (http://www.agaclar.net/forum/1413772-post22.htm) baktığımda bu yıl ortaya çıkan arkadaş oldukça farklı geldi gözüme. Eski maniye daha kırmızı daha iri ve bol kıvrımlı. Ancak bu sene ortaya çıkan hafiften big chef renginde, daha küçük, düzgün hatlı ancak mükemmel lezzet ve kıvamda. Açıklama sonraki paragrafta...
712590
712591
Resimdekiler soldan Hafize Baliç - Maniye ve Big Chef...
712593
712594
Hafize iç ; bol çekirdekli, sert, ekşimtırak..
712595
Maniye iç ; bu arkadaş sanırım bizim eski maniye ile big chefin karışımı olmuş ve ortaya bana göre mükemmel bir tür çıkmış. Bulgar gibi çok tatlı lokum gibi ama çok ta yumuşak değil ve ince kabuklu. Seneye mutlaka fazla miktarda ekmeyi düşünüyorum, inşallah yeni çıkanlar da aynı bu özelliklere sahip olur.
712596
Big chef iç ; yumuşak, tatlı diğerlerinden farklı kabuğu biraz daha kalın, seneye ekmem herhalde.
712597
Arkadaşlar, öyle beğenip gitmeyin, lezzet, biçim, ekim-dikim-bakım vs. konuda bilgisi-tecrübesi-fikri olanların özellikle olumsuz olanların görüşlerini almak isterim. Amacımız her yıl bir tık ileriye gitmek, herkes beğenirse yerimizde sayarız. Yoksa sayfaya giriş bedava ama çıkış parayla uygulamasına geçecem.
Bu arada adını unuttuğum çeri @bahcedenn in Fahrenheit Blues uymuş...
mesuttgur
07-09-2020, 09:48
Güzel bahçe olmuş emeğine sağlık
Benim beğenme tuşum çalışmıyor zaten ne diyeceksem yazarak derim evvelden beri.
Bahçe on numara ama neden yoldunuz domatların yapraklarını. Bendekilerde kırmızı olmayan domatesi görmek mümkün değil. Domates güneş sever ama günün en sıcak zamanında o yapraklar şapka gibi onlara...
elifaydin
07-09-2020, 13:08
Eski resimlerine bakınca maniye evrim geçirmiş gibi duruyor sayın TCM, ben de bu sene bahçede oluşan yanıklardan sonra domates tohumu almayı bile başarabileceğimden emin değilken sizlerdeki ürünleri hayranlıkla izliyorum.
Köy domatesleri zaten daimi çeşidimiz, diğer çeşitlerden bazıları hiç olmadı. Kara domat ancak tohumluk biraz alabildik, annem bizim köy domateslerine göre çok da albenisi yok dedi ama bence çeşit olarak bulunmalı.
Çeri değişik çeşitler denemiştik ve bardak çeride karar kıldık ailecek. Lezzetini diğer çerilere göre açık ara önde buluyoruz, daha verimli ve daha dayanıklı, sulamaya bağlı olarak bazıları biraz daha irileşiyor onların lezzeti daha da güzel oluyor. Diğerlerini eledik bardak çeriden devam. (sizdeki çeriler üzerine yazma gereği duydum)
Benim beğenme tuşum çalışmıyor zaten ne diyeceksem yazarak derim evvelden beri.
Bahçe on numara ama neden yoldunuz domatların yapraklarını. Bendekilerde kırmızı olmayan domatesi görmek mümkün değil. Domates güneş sever ama günün en sıcak zamanında o yapraklar şapka gibi onlara...
Sırık olanları budadım, onu da meyvenin altındaki yaprakları buduyorum, meyve olan yerler kalıyor, dediğiniz gibi güneşten domatesleri de koruması için. Hastalık belirtileri çıkınca da salmıştım yakasını, sonradan toparlayınca da budamaya devam etmedim artık, kimisi aşırı uzayınca sağa sola devrilmeye başladı zaten.
Eski resimlerine bakınca maniye evrim geçirmiş gibi duruyor sayın TCM, ben de bu sene bahçede oluşan yanıklardan sonra domates tohumu almayı bile başarabileceğimden emin değilken sizlerdeki ürünleri hayranlıkla izliyorum.
Köy domatesleri zaten daimi çeşidimiz, diğer çeşitlerden bazıları hiç olmadı. Kara domat ancak tohumluk biraz alabildik, annem bizim köy domateslerine göre çok da albenisi yok dedi ama bence çeşit olarak bulunmalı.
Çeri değişik çeşitler denemiştik ve bardak çeride karar kıldık ailecek. Lezzetini diğer çerilere göre açık ara önde buluyoruz, daha verimli ve daha dayanıklı, sulamaya bağlı olarak bazıları biraz daha irileşiyor onların lezzeti daha da güzel oluyor. Diğerlerini eledik bardak çeriden devam. (sizdeki çeriler üzerine yazma gereği duydum)
Ben de ondan eskiyle karşılaştırın diye koydum eskileri. Domates kendine döllenen bitki aslında çaprazlaşma pek olmuyor ama olasılığı sıfıra indirmiyor. Ben (aslında hanım) eski maniyeleri pek sevmiyoruz zaten ki o sebeple ekmiyorum, kıvrım kıvrım yapısı ile soyması dert, sadece tohum yenilensin diye dört kök ekmiştim sadece. Ama dediğim gibi yeni türü çok sevdik eşimle. Ortadan kesince gurme etseverlerin hoşuna giden mermer gibi yağı dağılmış pirzola manzarası var, kıvamı da (yumuşaklık) bulgar dan bir tık aşağıda müthiş bir şey, inşallah seneye de devam eder.
Sizin bardak çeriyi de merak ettim. Çeriyi çok sever değiliz, erken oldukları için diğerleri gelinceye kadar işimizi görüyordu.
Ortadan kesince gurme etseverlerin hoşuna giden mermer gibi yağı dağılmış pirzola manzarası var, kıvamı da (yumuşaklık) bulgar dan bir tık aşağıda müthiş bir şey, inşallah seneye de devam eder.
Üfff, insanın canı antrikot/pirzola çeker bu tarife :)
elifaydin
07-09-2020, 16:52
Ben de ondan eskiyle karşılaştırın diye koydum eskileri. Domates kendine döllenen bitki aslında çaprazlaşma pek olmuyor ama olasılığı sıfıra indirmiyor. Ben (aslında hanım) eski maniyeleri pek sevmiyoruz zaten ki o sebeple ekmiyorum, kıvrım kıvrım yapısı ile soyması dert, sadece tohum yenilensin diye dört kök ekmiştim sadece. Ama dediğim gibi yeni türü çok sevdik eşimle. Ortadan kesince gurme etseverlerin hoşuna giden mermer gibi yağı dağılmış pirzola manzarası var, kıvamı da (yumuşaklık) bulgar dan bir tık aşağıda müthiş bir şey, inşallah seneye de devam eder.
Sizin bardak çeriyi de merak ettim. Çeriyi çok sever değiliz, erken oldukları için diğerleri gelinceye kadar işimizi görüyordu.
Açıkçası geçen sene kasım sonuna kadar ürün aldık bardak çerilerden, diğer domateslerin üründen vazgeçtiği zamanlarda bile sadık dostumuz oldular. Kabuklarının kalınlığı diğer çerilere kıyasla daha ince gibi, biz seviyoruz onları kısaca. bana hatırlatırsanız size tohumlardan gönderirim denersiniz.
Kıvrımlı domatesleri biz de çok sevmiyoruz soyması ve kullanımı dert oluyor. Ama sizin bu son hali çok başarılı görünüyor açıkçası.
Üfff, insanın canı antrikot/pirzola çeker bu tarife :)
Ama baksana abisi benzemiyor mu? Bu arada forumun en şirin çekirdek ailesi olarak aynı yerde oturuyorsunuz di mi, profildeki adres değişmiş.
712608
712609
Ama baksana abisi benzemiyor mu? Bu arada forumun en şirin çekirdek ailesi olarak aynı yerde oturuyorsunuz di mi, profildeki adres değişmiş.
712608
712609
Hem de nasıl benziyor hocam resmen ağzım sulandı :eek:
(Magnesia'dan Tralleis'e görevde yükselme sınavı sebebi ile taşındık hocam. Artık Aydın'lı(hanımköy) olduk anlayacağınız.)
alperfect
30-09-2020, 15:09
Arkadaşlar, öyle beğenip gitmeyin, lezzet, biçim, ekim-dikim-bakım vs. konuda bilgisi-tecrübesi-fikri olanların özellikle olumsuz olanların görüşlerini almak isterim. Amacımız her yıl bir tık ileriye gitmek, herkes beğenirse yerimizde sayarız. Yoksa sayfaya giriş bedava ama çıkış parayla uygulamasına geçecem.
Bu arada adını unuttuğum çeri @bahcedenn in Fahrenheit Blues uymuş...
Çok güzel olmuş bunlar ben yetiştiremedim ama bu yıl evde ekilen tohumlarda başarısız oldum.
Domatesin toprak altı kökü ne kadar uzayabilir... Kitabi bilgi iki metreye kadar, geçen sene 75 cm. görmüştüm. Bu yıl kökleri çıkarırken üşenmeden küçük çapayla takip ettim nereye kadar gideceğini, ancak sonunda pes ettim ve bir karış toprak altından giden kök sonlara doğru koptu. Bu haliyle 165 cm. idi.
714099
Bu yıl tek çeşit balkabağı ektik, yuvarlak patlıcan gibi olanlardan, ama iki tanesi böyle çıktı :) İki taneyi kompostun yanına ekmiştik dalları kompostun ve arkasındaki çalıların üzerine gitsin yer kaplamasın diye. Bir dal da komşu bahçeye gitmiş ve ondan aldığımız kabak ektiğimiz kabaktan. Bu iki tane farklı ama pek sevdiğimiz (komşumuz Sinderella nın kabağı mı bu dedi) kabak ise tek kökten mi çıktı yoksa yuvarlak kabaklar belli bir büyüklükten sonra bu şekle mi geliyor (yazarken bile pek mantıklı gelmedi) çözemedik. Büyük olan 26.1 kg. Tadı da iyiyse sadece bundan ekelim ve sizlere de dağıtayım.
714098
Bu hafta sonu yeşil domatesleri topladık, önceki gün kırağı yağmış zaten. Minikleri bir kaz kavanoz turşu yapalım, büyükleri de kendi halinde kızarmaya bırakalım diye düşünüyorum. Kızarırken üzerine su değmemesi gerekiyormuş bizim çiftçilerin dediğine göre. Blue beauty - bulgar - hafize baliç vs.
714097
Bu da bahçenin son hali, geriye diri patlıcanlar kaldı, sanırım onlar da kırağıya yenilmiştir. Geri kalan kısma @Meyvelitepe nin önerisiyle bakla ektim. Kilosu 10 liradan üç kilo aldım, kalan yarısına da ekerim ama ne zaman, soğuğa ne kadar dayanır ne zaman çimlenir bekleyip görelim. Niyetimiz büyüdükten sonra çiçeklenince üst kısmı biçip kompostta kullanmak ve ekim dikim zamanına kadar bakla köklerinin toprağa azot geçirmesini sağlamak.
714096
Bir sezon sonu fotoğrafı daha.. Nedense hüzünleniyorum ben bu fotoğraflarda. Bahçeler hep yeşil kalsın istiyor sanırım beynim. Koca bir sezonu iyisiyle kötüsüyle ardımızda bıraktığımızı ve bir sonra ki sezon için şimdiden hayaller/planlar kurduğumuzu hatırlatıyor.
Şimdiden önümüzde ki sezon için temennide bulunalım;
"Bereketli Olsun"
Domatesin toprak altı kökü ne kadar uzayabilir... Kitabi bilgi iki metreye kadar, geçen sene 75 cm. görmüştüm. Bu yıl kökleri çıkarırken üşenmeden küçük çapayla takip ettim nereye kadar gideceğini, ancak sonunda pes ettim ve bir karış toprak altından giden kök sonlara doğru koptu. Bu haliyle 165 cm. idi.
714099
Bu yıl tek çeşit balkabağı ektik, yuvarlak patlıcan gibi olanlardan, ama iki tanesi böyle çıktı :) İki taneyi kompostun yanına ekmiştik dalları kompostun ve arkasındaki çalıların üzerine gitsin yer kaplamasın diye. Bir dal da komşu bahçeye gitmiş ve ondan aldığımız kabak ektiğimiz kabaktan. Bu iki tane farklı ama pek sevdiğimiz (komşumuz Sinderella nın kabağı mı bu dedi) kabak ise tek kökten mi çıktı yoksa yuvarlak kabaklar belli bir büyüklükten sonra bu şekle mi geliyor (yazarken bile pek mantıklı gelmedi) çözemedik. Büyük olan 26.1 kg. Tadı da iyiyse sadece bundan ekelim ve sizlere de dağıtayım.
714098
Bu hafta sonu yeşil domatesleri topladık, önceki gün kırağı yağmış zaten. Minikleri bir kaz kavanoz turşu yapalım, büyükleri de kendi halinde kızarmaya bırakalım diye düşünüyorum. Kızarırken üzerine su değmemesi gerekiyormuş bizim çiftçilerin dediğine göre. Blue beauty - bulgar - hafize baliç vs.
714097
Bu da bahçenin son hali, geriye diri patlıcanlar kaldı, sanırım onlar da kırağıya yenilmiştir. Geri kalan kısma @Meyvelitepe nin önerisiyle bakla ektim. Kilosu 10 liradan üç kilo aldım, kalan yarısına da ekerim ama ne zaman, soğuğa ne kadar dayanır ne zaman çimlenir bekleyip görelim. Niyetimiz büyüdükten sonra çiçeklenince üst kısmı biçip kompostta kullanmak ve ekim dikim zamanına kadar bakla köklerinin toprağa azot geçirmesini sağlamak.
714096
Yalnız o eldiven ile domates sapının birleşmesi ilginç olmuş. Elm Sokağında Kâbus gibi o ne öyle, fırlamış topraktan çıkmış köküyle. :p
Elinize sağlık, süper olmuş.
Bu arada böyle bahçeleri görünce forum üyeliğini iptal edip alıp başımı bu diyarlardan gidesim geliyor. Kıskandım. :o
Bir sezon sonu fotoğrafı daha.. Nedense hüzünleniyorum ben bu fotoğraflarda. Bahçeler hep yeşil kalsın istiyor sanırım beynim. Koca bir sezonu iyisiyle kötüsüyle ardımızda bıraktığımızı ve bir sonra ki sezon için şimdiden hayaller/planlar kurduğumuzu hatırlatıyor.
Şimdiden önümüzde ki sezon için temennide bulunalım;
"Bereketli Olsun"
Biz plan yaparken kader yukarıdan gülermiş halimize, hayat bu işte. Her yıl yeni sezonu hayal eder bir an önce gelmesini diliyorken, aslında ömrümüzden yiyoruz fark etmeden.
Sevgili g.c. hep birlikte olsun mümkün olduğunca...
...
Bu arada böyle bahçeleri görünce forum üyeliğini iptal edip alıp başımı bu diyarlardan gidesim geliyor. Kıskandım. :o
@ halcur, ömürler gör inşallah ta forumda o kadar güzel bahçe varken sen gelip buraya mı demir attın :D
@ halcur, ömürler gör inşallah ta forumda o kadar güzel bahçe varken sen gelip buraya mı demir attın :D1425-1428 numaralı mesajlarda gördüğüm bahçe güzel bence. Ayrıca ben yapay güzelliği değil doğal güzelliği ve işlevselliği severim. Ayrıca gönül bu, nereyi seveceğini bana sormuyor ki.
SM-A750F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Yukarıda gübre amaçlı bakla ektiğimden bahsetmiştim, çıkmaya başlamışlar toprak altından, pek şirinler. Kimisini hafiften soğuk vurmuş, kimisini fareler kemirmiş...
716803
716804
Bu yıl ekimleri bir kaç hafta daha öteledik. Patlıcanları 31 mart gecesi suya koydum, biberleri yaklaşık 10 gün önce, domatesleri de geçen hafta. Patlıcanlar ile biberlerin çoğunu seraya koydum. Bir de bu yıl ilke kez dahliya - yıldız çiçeklerini tohumdan yetiştirmeye çalıştım. Resimde iri gözükenler onlar. Sol arkada viyolde olanlar da ekinezyalar. Ekinezyalar için tohumdan zor çıkıyor diyordum yıllardır, meğer sorun tohumdaymış. Bu yıl kendi tohumlarımı bolca küçük viyollere ektim ve yüzlerce fide oldu.
718314
Forumun diğer çimlenmesi zor dediğimiz sorunlu tohumları ise tigernut - yer bademleri. Bu kez resimdeki gibi dondurma kabında çimlendirmeyi deneyelim bakalım. Altına perliti bol cocopeat karışımından bir cm. kadar yatak yaptım, üzerine yer bademlerini yerleştirdim ve tekrar ince bir tabaka karışımdan serptim. Şimdi filizleneni alıp viyole veya bardağa ekeyim diyorum.
718315
718316
718317
EmineYıldız
21-04-2021, 11:01
Sn. TCM yazınızı okuduktan sonra size bir sorum olacak. Dahlia çiçeğini bende tohumdan yetiştirmek istedim ve 27 Mart' ta ektim fakat çimlenen olmadı, sorun tohumda mı yoksa zamana mı ihtiyacımı var?
Bereketli olsun.
Tesadüf bu ya az önce balkondaki bitkilerime baktım ve Ekinezyaların çıkmadığını gördüm.Ekinezya konusunda ben de sorun yaşıyorum. Belki benimki de tohum kaynaklıdır.
SM-A750F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Sn. TCM yazınızı okuduktan sonra size bir sorum olacak. Dahlia çiçeğini bende tohumdan yetiştirmek istedim ve 27 Mart' ta ektim fakat çimlenen olmadı, sorun tohumda mı yoksa zamana mı ihtiyacımı var?
Tohumdandır Emine hn. bir ayda çoktan çıkması lazımdı. Ben bir gün suda bekletip ektim, oda sıcaklığında yanlış bilgi vermeyeyim de bir haftada çıktılar herhalde, uzun süre beklemedim yani.
Bereketli olsun.
Tesadüf bu ya az önce balkondaki bitkilerime baktım ve Ekinezyaların çıkmadığını gördüm.Ekinezya konusunda ben de sorun yaşıyorum. Belki benimki de tohum kaynaklıdır.
SM-A750F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Tohum kaynaklı olabilir. Ancak yanlış hatırlamıyorsam ekinezya tohumlarının soğuklatılması gerekiyordu. Ben sezon sonu toplayıp direk buzdolabına koymuştum. Nasip olursa sezon sonu bol tohumumuz olacak, paylaşırım.
its_just_a_ride
21-04-2021, 21:49
Tohum kaynaklı olabilir. Ancak yanlış hatırlamıyorsam ekinezya tohumlarının soğuklatılması gerekiyordu. Ben sezon sonu toplayıp direk buzdolabına koymuştum. Nasip olursa sezon sonu bol tohumumuz olacak, paylaşırım.
Soğuklama olmaksızın da çimleniyorlar. Ancak sonrasında mantar enfeksiyonlarına çok dikkat etmek gerekli. Ben ekinezya tohumu ve fideleriyle mücadele etmeyi bırakalı çok oldu :). Bir ara yetişkin bitki temin edeceğim.
Soğuklama olmaksızın da çimleniyorlar. Ancak sonrasında mantar enfeksiyonlarına çok dikkat etmek gerekli. Ben ekinezya tohumu ve fideleriyle mücadele etmeyi bırakalı çok oldu :). Bir ara yetişkin bitki temin edeceğim.
Ekinezya sorunlu, tohum da ektim, canlı da getirdim, pembe ve beyaz.
Kesinlikle mutlu olmayıp öldü.
Zengarden sitesinde paylaştı, satışta var gibi oldu,
bana araçla 5 dk mesafedeler, öğlen yemek yemeyip onlara gittim.
"Çok küçükler, satamıyoruz, büyümüyorlar" dediler.
Aynısı bizim iklimde "Unutmabeni" çiçeği için de söylenebilir, bir kök yaşatamadım :(
718366
Bazı belediyeler parklarına dikiyor, yaşıyor, ben saksıda bile yaşatamıyorum.
Kusura bakmayın sayfanızda çok ağladım Sn.TCM.
Havalar da çok serin gitti, tam tatlı patates dikecekken 10 C :(
Kolay gelsin size.
Soğuklama olmaksızın da çimleniyorlar. Ancak sonrasında mantar enfeksiyonlarına çok dikkat etmek gerekli. Ben ekinezya tohumu ve fideleriyle mücadele etmeyi bırakalı çok oldu :). Bir ara yetişkin bitki temin edeceğim.
Yedi yıl önceye gittim, maceram (http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/18970-4.htm) 2014 te başlamış... Geçmişe gidince tohumla gelen bilgilerde yazdığını hatırladım ancak bölgemizde ekinezya yetiştiriciliği yaptığını söyleyen biriyle (hatta bir kök getirmişti saksıda) bilgiyi paylaştığımda 'ne soğuğu, kolay çimlenir o' demişti.
...
Havalar da çok serin gitti, tam tatlı patates dikecekken 10 C :(
Kolay gelsin size.
Şefim burada çiftçiler patatesleri ekeli çok oldu, birer karışı geçti ürünler, ekin artık siz de, sıcaklara kalırsa sıkıntı olmasın..
Şefim burada çiftçiler patatesleri ekeli çok oldu, birer karışı geçti ürünler, ekin artık siz de, sıcaklara kalırsa sıkıntı olmasın..
İşte o patates bu patates değil:) Tatlı patates.
O yüzden.
Yoksa geçen sene sökmeye unuttuğum yerli patatesler büyümüş, bir karış olmuş.:rolleyes:
Ekinezya sorunlu, tohum da ektim, canlı da getirdim, pembe ve beyaz.
Kesinlikle mutlu olmayıp öldü.
Zengarden sitesinde paylaştı, satışta var gibi oldu,
bana araçla 5 dk mesafedeler, öğlen yemek yemeyip onlara gittim.
"Çok küçükler, satamıyoruz, büyümüyorlar" dediler.
Aynısı bizim iklimde "Unutmabeni" çiçeği için de söylenebilir, bir kök yaşatamadım :(
718366
Bazı belediyeler parklarına dikiyor, yaşıyor, ben saksıda bile yaşatamıyorum.
Kusura bakmayın sayfanızda çok ağladım Sn.TCM.
.
Sn.TCM.
Unutma beni çiçeği olduğunu düşündüğüm çiçek bende doğal olarak kendi büyüyor. Ancak çıçekler çok minikler. sizin gördüğünüz çiçekler de minik mi?
İşte o patates bu patates değil:) Tatlı patates.
O yüzden.
Yoksa geçen sene sökmeye unuttuğum yerli patatesler büyümüş, bir karış olmuş.:rolleyes:
İyi mademse..
Sn.TCM.
Unutma beni çiçeği olduğunu düşündüğüm çiçek bende doğal olarak kendi büyüyor. Ancak çıçekler çok minikler. sizin gördüğünüz çiçekler de minik mi?
@Jezebel e niyetlenip bana seslendiniz sanırım.
Bakla ekmiştik kıştan tarlaya azot için, epey çıktılar ama çiçeklenmeye başladılar birer karışken, daha erken değil mi?
718586
Bunların ürettiği azottan ne olacak ki ;) Dört beş yılda bir bahçeleri dipten sürmek lazım daha önce bahsetmiştim. Zamanla su toprakta sert bir tabaka-set oluşturarak bitki köklerinin sulama suyunu almasını engelliyor ve kırılması gerekli. Önümüzdeki günlerde bir traktör bularak baklalarla birlikte toprağı derinden sürmeli.
718587
Geçen seneden kalan marul ve naneleri taze soğanların yanına topladık.
718589
Bu iki şaşkın marula ne demeli...
718588
Yıllaaaar önce bahçenin uzak köşesine diktiğimiz çilekleri yıllardır kendi hallerine bırakmıştık. İlk yıllarda bakmıştık aslında; meyveleri toprağa değerek bozulmasın ayrıca çilek asidik toprağı sevdiği için altlarına ormandan topladığımız çam iğneleriyle doldurmuştuk, işe de yaramıştı. Sonradan saldık yakalarını, gözden uzak olan gönülden de uzak oldu. Dal atıp çoğalara, buldukları kadar su ile tek tük te meyve vererek yaşamaya alıştılar.
Bir kaç yıldır yapacaklarımız arasındaydı; düzgün bir yere almak, altını örtmek ve yenilemek. Normalde çileklerin ticari ömrü üç dört yıl, sonrasında meyve verimi azalıyor.
Bayındır a gittiğimizde 40 tane küçük poşetlerde (2 tl.) yediveren çilek almıştık. Bu hafta sonu onların yerini hazırladık.
718590
Tablalar yaklaşık 50 cm. çileklerin karşılıklı ve yan yana birbirinden uzaklığı 30 cm. araya iki sıra damlama çektik.
718591
Üzerine de çuval tarzında alta su geçiren hava alan siyah sera örtüsünü yerleştirdik.
718592
Bu arada 23 Nisan da dahliyaları da ektik, yaklaşık 75 kök...
Çileklerin altına çam iğnesini ilk defa duydum. İlk fırsatta Topcam dağına çıkıp çam ignesi toplayacağım:)
Bu yıl ekim çalışmalarına (geçen seneye göre ikişer hafta daha erteleyerek) nisan başında başlamıştım (http://www.agaclar.net/forum/1605981-post1462.htm). Biber - domates -tigernutlarda sorun yok. Alttaki resimler üç hafta önceden, bugün tabi daha büyükler, bahçeye aktarsak olacak.
719260
Üzerlerine sineklikleri koyuyorum fazla güneşten etkilenmemeleri için. Bu yıl ekim daha geç olduğu için havalar da ısındığı için sera içerisinde fazla beklemelerine gerek kalmadı.
719261
Ancak benim domateslerde bi sorun var gibi. Nisan ortasına doğru, yani yaklaşık beş hafta önce tek tek uğraşmamak için büyükçe bardaklara 10-15 erli olarak ektim. Amacım üç dört yaprağa ulaşınca tek tek daha küçük bardaklara geçirmekti. Oysa hala aşağıdakiler, yani istenilen gelişmeyi gösteremediler.
719262
Ekim malzemesi aynı; cocopeat ve perlit, onunla alakası olamaz. Toplu ektiğim için desem o da olası değil çünkü bir kaç yeni çeşidi üç dört tane ektiğim halde onlar da aynı boyda. Acaba sıcağa mı kaldılar desem o da mantıklı gelmedi. Suyu az desem her gün az çok su veriyorum. İnşallah sonuç etkilenmez.
719263
its_just_a_ride
26-05-2021, 15:46
Ekim malzemesi aynı; cocopeat ve perlit, onunla alakası olamaz.
Ekim malzemesinde yalnızca cocopeat mi var? Besin yok gibi bir şey hindistan cevizi kabuğunda. Besini suyla mı veriyorsunuz ?
Sayın TCM aynı sorun bende de oldu. Domates ve biberlerimiz bir türlü büyümedi. Domates tohumlarını çimlendirip doğrudan bahçeye ekip fideyi bahçede açık alanda (sera değil) yetiştiriyoruz. Onlar daha sağlıklı. Hatta bir kaç güne kalıcı yerine alınacak boya ulaşırlar.
Ekim malzemesinde yalnızca cocopeat mi var? Besin yok gibi bir şey hindistan cevizi kabuğunda. Besini suyla mı veriyorsunuz ?
Sadece perlit ve cocopeat, belli bir boya gelinceye kadar ihtiyaç duymuyorlar, bu yıl ve önceki yıllarda da hep aynı şekilde ekmiştim.
Dutlubahçe
27-05-2021, 15:15
Sn TCM, bardaklardaki fide sayısı çok fazla ve içindeki malzeme az. Bir bardakta en fazla 2-3 adet olacak şekilde bir düzenleme yaparsanız faydalı olacağına inanıyorum.
Portakal Rengi
28-05-2021, 08:22
Sadece perlit ve cocopeat, belli bir boya gelinceye kadar ihtiyaç duymuyorlar, bu yıl ve önceki yıllarda da hep aynı şekilde ekmiştim.
Bardaktaki fide sayısı çok olması nedeniyle, ortam yeterli büyüklükte değil şeklinde düşünüyorum. Ne kadar su verebilirsiniz ki ? Bitkiler yeterli suya ulaşamıyordur.
Bardaktaki bitkiler köklerini nereye sığdıracaklarını düşünmekten, birbirleriyle didişmekten büyümeye zaman bulamıyor da olabilir. :)
@ its_just_a_ride, @Dutlubahçe ve @Portakal Rengi, sanırım haklısınız, aslında ben de haksız sayılmam çünkü amacım küçük yerde büyütmek değil biraz kendine gelince tek tek göçürmekti. Demek ki, çoklu olarak küçük yere ekince kendine gelmesi de yerine göre küçük oluyormuş. Domatesin kısa süredeki hızlı gelişimini göstermek için alttaki resimleri koydum. Tek olarak küçük viyollere aktarınca ilave olarak sadece solucan gübresi ekledim. Buradan çıkan sonuç; seneye nisan sonuna yakın domatesleri eksem gayet yeterli olacak. Tabi biber ve patlıcanları da ona göre domatesten bir hafta ve 10 gün önce ekmeli.
28.05.2021:
719808
Altı gün sonra 03.06.2021:
719809
Ve bugün, yani ilk aktarımdan iki hafta sonra. Bu durumda artık rahatlıkla toprağa aktarabiliriz.
719810
Bu yıl yağmur - soğuk vs. sebebiyle bahçeye geç dikildi sebzeler. Domateslerin geç kalması da isabet oldu haliyle. Şimdilik sorun yok hiç birinde; bir kaç yıldır bahçemde cirit atan ve attığı ciritlerle domateslerime zarar veren mantar sporları artan hava - toprak sıcaklığıyla açılıp saçılmadan ve domateslerimi ele geçirmeden bir tur sistemik mantar ilacımı attım. Domatesle birlikte patatese de etkili olan mantara karşı kayınpederimin ektiği patatesleri de ilaçladım. Yarın iyi bakamamışsın demesin. Sistemik ilacın devamını hastalık belirtileri görülmeden ilaçlamayı düşünmüyorum. Üzerine bugün yarın kaolin kili de uygulamayı düşünüyorum. Kaolin kilini patates - kabakgillerin tamamına ve patlıcanlara da uygularım.
En öndekiler kışlık grubu; sıra artınca pancar - lahana - karnıbahar - brokoli diktik. Arkada acurlar, devamında pırasa ve börülce (börülceyi iki yıldır ekmiyorduk hastalıklarıyla baş edemiyoruz verimli olmuyor diye de hanım bu yıl ısrar etti, bakalım nasıl olacak)
Arkasında iki sıra karpuz; sıraların genişliği 100 - 110 cm. civarı. arasına çapa makinesi rahat girsin, çok ta ekip - dikmeyelim diye geniş tutuyoruz bir kaç yıldır. Karpuzu dikerken de ortadaki sırayı boş bıraktık kollar yayılabilsin diye. Kök araları 50 cm. oldu. Dikerken birer kucak kompostun içine oturttum fideleri, mis gibi oldu. Daha önce ektiklerim diktiklerimi geçerdi, bu kez ektiklerimi daha küçük gözlü viyollere koydum ve sürekli güneş altında tutarak dal budak atıp yukarı büyümeden çabuk köklenmelerini sağladım. Dolayısıyla toprağa aktarınca sorun olmadı. Karpuzlardan sonra patlıcanlar, biberler, domatesler ve en arkada da patatesler. Biberler çift çift dikildi ancak seneye sık ve tek dikeyim diyorum. Domatesler de bildiğiniz gibi 50 cm. aralı, demirlerin arasında ve etrafından sera ipi geçirildi.
720709
Bakliyat grubunda; ilk iki sırada kuru fasulye, oturak ve iri taneli, en sevdiğim... Arkasında iki sıra taze fasulye çoğunluk alman olmak üzere ayşe kadın ile birlikte. Ekim sonrası yağan yağmur nispeten çıkımı engelleyince geçen hafta ilave yaptık, damlama sulama sonrası onlar da çıkmışlar. Bundan sonra ekim - dikim yapılmaz artık, zira olası donlar ürün almanızı engeller yayla şartlarında. Fasulye bakliyat grubu içinde en erken ürün aldığımız olduğu için ekebildik. Fasulye arkasında da toplam 5 sırada iki çeşit barbunya var.
720707
Üstte dikim resimleri olan çilekler büyüdü, tadım yapıldı, pek lezzetli. Arada tek tük kuruyan, gönülsüz büyüyenler de oldu. Solucan gübresi verecektim unuttum ;)
720708
Yabani otun kökü ne kadar olabilir ki demeyin.
720710
Bu da ailemizin yeni üyesi, o da bahçeden pek memnun değil gibi, aynı kayınpeder...
720711
GÜLe sorma, o bilmez aşkı, sevdayı, neş'eyi.
720716
Lâleye sor, çiğdeme sor, mor menekşeye sor.
FATMAGÜLe sor, belki o bilir...
720717
Pembe fatmagül olmayacak yerde çıktı, ben kestim o çıktı, ben kestim o çıktı... Sonuç böyle işte, pek güzel; üç kuruşluk aklın, sınırsız iştahın, tatminsizliğin, açgözlülüğün ile ne karışırsın doğanın - yaradanın işine...
720718
Her bahçeye lazım; çekici-parlak renkli-uzun süre açan çiçekleri ile sağlam destek-köstek istemeyen ve sürekli üzerine arı-kelebekleri çeken yapısı ile tıbbi bitki EKİNEZYA...
720719
Basmaya az çok dayanıklı, müthiş kokulu, arıları çeken, hastalık bilmez, çok su istemez, yayılıcı, şifalı KEKİK...
720720
Geçen yıldan söylemişti hanım; bu yıl bir bölgeye ZAMBAK ekelim diye. Bizimkiler minik daha yarımşar metrelik, komşudakiler 2 m.ye yaklaştı, onlar gibi olacak sanıyor garibim. Sonraki seneye bizimkiler de öyle olacak. Şu an gösterişli değil ama çoğalıp uzayınca onlar da güzel oluyor. Çiçekleri dahliya - ekinezya gibi çok uzun süre açmasa da, destek istemiyor, kokulu, görüntü güzel vs.
720721
Bi zahmetsiz çiçek daha; ORTANCA. Çiçekleri saydıklarım arasında en az kalanı, ama sök-tak derdi yok, dibinde bitki barındırmaz çapala-ot yol derdi yok, budamaya gerek yok, gölge yerde güzel olur, fazla güneş istemez, sürekli gölgede de olur ama bu kez yoğun çiçek açmaz. İki yıldır ortancadan yana pek yüzümüz gülmedi. Geçen sene budadığımız için çok az açtı, oysa denilen üzre çiçekler geçince sezon bitmeden budamıştık. Bu yıl da yeşillenmeye başlayınca gelen soğuklar erik çiçeklerini dondurduğu gibi ortancaların çoğunun ucunu da kuruttu; veya biz öyle düşünüyoruz.
720722
Ve en sevdiklerimiz; soğanlarını sök-depola-çıkar-tak her yıl uğraşsak ta, diplerindeki otları sürekli yolmak zorunda kalsak ta, devrilmesinler diye destek çubukları ile uğraşsak ta, her sezon sonuna doğru mantar hastalığıyla uğraşsak ta yapcak bi şey yok, gülü seven dikenine katlanır... DAHLİYA..
İlk açanlar;
720723
720724
720725
Hanımın en sevdiği renk; beyaz...
720726
720727
720728
720729
720730
chntskn06
09-08-2021, 16:04
Hanımın en sevdiği renk; beyaz...
720726
720727
720728
720729
720730
Ne kadar ihtişamlı :cool:
elifaydin
12-08-2021, 13:03
Bu kavuran güneş bizim dahliyaların tomurcuklarını yaktı. Garipler açmak üzereyken kapkara oldular. Seneye daha gölge bir yere dikme niyetindeyim. Sizinkilerin renklerine de hayran kalmamak mümkün değil.
Bu kavuran güneş bizim dahliyaların tomurcuklarını yaktı. Garipler açmak üzereyken kapkara oldular. Seneye daha gölge bir yere dikme niyetindeyim. Sizinkilerin renklerine de hayran kalmamak mümkün değil.
Çok sıcaklara kalmayacak şekilde erken ekmeye çalışın, dahliyalar sıcağı sevmez ama güneşi ister mutlaka. Erken filizlenmesini sağlayarak çiçeklenmelerini erkene alabilirsiniz.
Oturak domateslerin toprakla teması sonucu mantara yakalanma riski yüksek olduğu için tamamen sırık türler seçildi bu yıl. Sabah çiyi başta kabakgiller olmak üzere domates - patates - ve bazı çiçek türlerinin mantara yakalanma olasılığını arttırıyor yaylada. Üç yıldır domateslerde mantarla mücadelemiz sürüyor. Bu yıl bahçedeki yerini tamamen güneş gören, eski yerinden uzak yere aldım, fide dikiminde solucan gübresi, sonrasında bir kek kökten iki kez yapraktan hümik asit uygulandı. İki kez de damlama delikleri üzerine büyük ve küçük baş yanmış hayvan gübresi atıldı. Sulama 20 cm. lik delikleri olan saatte 2 lt. su verebilen damlama sistemiyle üç günde bir hava sıcaklığına göre 1-1,5 saat süreyle yapılmakta. Bahçede sadece domateslere koruma amacıyla hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte bir kez sistemik mantar ilacı uygulandı. Yoksa sporların bahçenin diğer taraflarında da yayılmasına izin verirsek bu tür ilaçları daha fazla kullanmak zorunda kalacaktık. Domates - patates - kabakgiller - biber - lahana - karnabahara iki kez % 5 ve % 1 (ağırlık ölçümü yanlış yapıldığı için, yoksa ikincisi % 2,5 oranında atılacaktı) oranında kaokil uygulandı. Patlıcan ve biberlerin köklerini keserek deviren tel kurtlarına karşı uzun süre müdahale edilmedi ancak fideler devrilmeye devam edince kimi köklere sadece bölgesel (hatta zararı minimuma indirmek için noktasal) insektisit uygulandı. Şu an başta domatesler olmak üzere oldukça iyi durumda bahçe.
Domates kök araları 50 cm. Aslında oturak 50, sırık cinste 40 cm. yeterli ama yer müsait olunca sıra aralarını da geniş tutarak 110 cm. yaptım. Bu sayede ilk çapayı çapa makinesiyle yapabildim. Artık sadece damlama borusunun etrafında çıkan otlar temizleniyor, nem olmadığı için diğer yerlerde ot çıkışı çok çok az.
Domateslere destek için spiral inşaat demiri kullanıldı önceki senelerde olduğu gibi. İki demir arasında üç kök var. Dipten itibaren yaklaşık 15-20 cm. de bir sera ipi fide gövdesi arada kalacak şekilde sarılıyor demire. Resimdekiler birer kilo üzeri domates verebilen kırmızı Bulgar domatesleri. Bu yıl kendi rekorumu kırmaya niyetliyim.
Biber; tatlı ve acı biber çeşitlerini bahçenin iki ayrı köşesine diktim. Biliyorsunuz biberde tozlaşma olasılığı son derece yüksek, bir kaç km. den dahi farklı türlerle tozlaşabiliyor. Bu şekilde bari tatlı acıyı ayıralım dedik.
Forumda bolca paylaşıp dağıttığımız diğer domates çeşidi olan Blue Beauty nin kardeşi Black Beauty. Üzerindeki beyazlıklar kaolin kili.
Bakliyatlar; Karadeniz den gelen @Zekoş un barbunyası, şeker barbunya, Alman fasulye, oturak irice kuru fasulye çeşitlerimiz. Tek tük fasulyeler olmaya başladı. Ekimde kök araları 35 cm. civarı, her ocakta cinse bağlı 2-3 kök bırakıldı. Bambu ve kargılar destek yapıldı, sıraların baş - son ve ortalarına domateste kullandığımız inşaat demirlerinden koydum ve uç kısımlarından tüm destekleri yine sera ipiyle birbirine bağladım. Bu sayede hem rüzgarda devrilme riski çok azalıyor hem de kısa kargılarda uzamaya devam eden kollar ipler üzerinden devam ediyor.
Karpuz; Bradford karpuzu.. Kök araları 50 cm. İi sıra ekildi, yaklaşık 50 kök, sıra arası bir boş bırakılarak 2 m. nin üzerinde açıldı, kollar bu arada uzuyor. İki yıldır tip olarak buna benzeyen Amerikan yerlilerine ait kırmızı çekirdekli Ireniwaki karpuzunu üretmeye çalışıyorum, tohum az olduğu için ortam şartları da uygun olmayınca arada kayboluyorlar. Karpuzlarımız halen yumruk büyüklüğünde..
Bu yıl olursa bir iki petek bal yeriz, olmazsa tozlaşmaya katkısı olsun diye bahçenin uç tarafına bir kovan arı koydum. Çalışıyor keratalar, özellikle kabakgillerin üzerinde uğultu ile dolaşıyorlar.
Bulgar domates
720980
Black Beauty
720981
Şeftali ve pembe çeri
720982
720978
720979
Hafize Baliç, yine her zaman ki formunu koruyor.
720983
Buena mulata,
720986
Arı kovanı; pek bal yok gibi, olsun; vızıltıları yeter, fazla yaklaşınca da uyarı atışları hala devam ediyor, "alışmak sevmekten daha zor geliyor" demek.
720984
Bakliyat grubu,
720985
Karpuz,
720987
Bu yıl salatalıklar direk toprağa ekimde çıkmadı, viyolde de taşınma-iş-güç derken uğraşamadık. Az miktarda salatalığa karşın bolca acurumuz var.
720988
Topan patlıcan, yiriz seni şirin şey..
720989
Geçen haftadan ilk hasadımız,
720992
İki güzellikle bitirelim,
720990
Kırmızıııı .... Beyaaaz...
720991
chntskn06
17-08-2021, 10:48
Bu yıl salatalıklar direk toprağa ekimde çıkmadı, viyolde de taşınma-iş-güç derken uğraşamadık. Az miktarda salatalığa karşın bolca acurumuz var.
720988
Topan patlıcan, yiriz seni şirin şey..
720989
Geçen haftadan ilk hasadımız,
720992
İki güzellikle bitirelim,
720990
Kırmızıııı .... Beyaaaz...
720991
Bölgenizin iklimi sıcakken hasatın geç kalmış olması geç dikmenizden ötürü mü farklı durumlar mı var Sn. TCM
Oturak domateslerin toprakla teması sonucu mantara yakalanma riski yüksek olduğu için tamamen sırık türler seçildi bu yıl. Sabah çiyi başta kabakgiller olmak üzere domates - patates - ve bazı çiçek türlerinin mantara yakalanma olasılığını arttırıyor yaylada. Üç yıldır domateslerde mantarla mücadelemiz sürüyor. Bu yıl bahçedeki yerini tamamen güneş gören, eski yerinden uzak yere aldım, fide dikiminde solucan gübresi, sonrasında bir kek kökten iki kez yapraktan hümik asit uygulandı. İki kez de damlama delikleri üzerine büyük ve küçük baş yanmış hayvan gübresi atıldı. Sulama 20 cm. lik delikleri olan saatte 2 lt. su verebilen damlama sistemiyle üç günde bir hava sıcaklığına göre 1-1,5 saat süreyle yapılmakta. Bahçede sadece domateslere koruma amacıyla hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte bir kez sistemik mantar ilacı uygulandı. Yoksa sporların bahçenin diğer taraflarında da yayılmasına izin verirsek bu tür ilaçları daha fazla kullanmak zorunda kalacaktık. Domates - patates - kabakgiller - biber - lahana - karnabahara iki kez % 5 ve % 1 (ağırlık ölçümü yanlış yapıldığı için, yoksa ikincisi % 2,5 oranında atılacaktı) oranında kaokil uygulandı. Patlıcan ve biberlerin köklerini keserek deviren tel kurtlarına karşı uzun süre müdahale edilmedi ancak fideler devrilmeye devam edince kimi köklere sadece bölgesel (hatta zararı minimuma indirmek için noktasal) insektisit uygulandı. Şu an başta domatesler olmak üzere oldukça iyi durumda bahçe.
Domates kök araları 50 cm. Aslında oturak 50, sırık cinste 40 cm. yeterli ama yer müsait olunca sıra aralarını da geniş tutarak 110 cm. yaptım. Bu sayede ilk çapayı çapa makinesiyle yapabildim. Artık sadece damlama borusunun etrafında çıkan otlar temizleniyor, nem olmadığı için diğer yerlerde ot çıkışı çok çok az.
Domateslere destek için spiral inşaat demiri kullanıldı önceki senelerde olduğu gibi. İki demir arasında üç kök var. Dipten itibaren yaklaşık 15-20 cm. de bir sera ipi fide gövdesi arada kalacak şekilde sarılıyor demire. Resimdekiler birer kilo üzeri domates verebilen kırmızı Bulgar domatesleri. Bu yıl kendi rekorumu kırmaya niyetliyim.
Biber; tatlı ve acı biber çeşitlerini bahçenin iki ayrı köşesine diktim. Biliyorsunuz biberde tozlaşma olasılığı son derece yüksek, bir kaç km. den dahi farklı türlerle tozlaşabiliyor. Bu şekilde bari tatlı acıyı ayıralım dedik.
Forumda bolca paylaşıp dağıttığımız diğer domates çeşidi olan Blue Beauty nin kardeşi Black Beauty. Üzerindeki beyazlıklar kaolin kili.
Bakliyatlar; Karadeniz den gelen @Zekoş un barbunyası, şeker barbunya, Alman fasulye, oturak irice kuru fasulye çeşitlerimiz. Tek tük fasulyeler olmaya başladı. Ekimde kök araları 35 cm. civarı, her ocakta cinse bağlı 2-3 kök bırakıldı. Bambu ve kargılar destek yapıldı, sıraların baş - son ve ortalarına domateste kullandığımız inşaat demirlerinden koydum ve uç kısımlarından tüm destekleri yine sera ipiyle birbirine bağladım. Bu sayede hem rüzgarda devrilme riski çok azalıyor hem de kısa kargılarda uzamaya devam eden kollar ipler üzerinden devam ediyor.
Karpuz; Bradford karpuzu.. Kök araları 50 cm. İi sıra ekildi, yaklaşık 50 kök, sıra arası bir boş bırakılarak 2 m. nin üzerinde açıldı, kollar bu arada uzuyor. İki yıldır tip olarak buna benzeyen Amerikan yerlilerine ait kırmızı çekirdekli Ireniwaki karpuzunu üretmeye çalışıyorum, tohum az olduğu için ortam şartları da uygun olmayınca arada kayboluyorlar. Karpuzlarımız halen yumruk büyüklüğünde..
Bu yıl olursa bir iki petek bal yeriz, olmazsa tozlaşmaya katkısı olsun diye bahçenin uç tarafına bir kovan arı koydum. Çalışıyor keratalar, özellikle kabakgillerin üzerinde uğultu ile dolaşıyorlar.
Bulgar domates
720980
Black Beauty
720981
Şeftali ve pembe çeri
720982
720978
720979
Sayın TCM, çok güzel bir anlatım olmuş. Keşke tecrübeli üreticilerimiz aşama aşama, hangi zaman aralığında ekilir, sulanır, ilaçlanır, gübrelenir... Bunları paylaşsa, bizim gibi acemiler de faydalansa...
Problem şu ki çok kişi çok şey yapıyor ve bunları da paylaşıyor ama binlerce sayfanın arasında kaybolup gidiyor. Kaolin ile EM.A, Gülleci, Hümik asit karışır mı? Oranları ne olmalı?İlaç kullandıktan sonra ne kadar zaman sonra organik katkı malzemeleri kullanılır? Hangi ilaç ne zaman kullanılır? Hangi gübre ne zaman ne kadar kullanılır?
Üretim takvimi gibi bir çalışma yapılsa yani. Sabit bir sayfa oluşturulsa, üyeler günlük/haftalık o sayfadaki/takvimdeki bilgileri takip ederek üretim yapsa. Ne büyük bir kolaylık olurdu.
İki senedir bostan yapıyorum. Geçen seneki "bismillah"tı. 4 garık üretim yaptım. Her garık 3 metre uzunluğundaydı. Bu sene 14 garık 4'er metre uzunluğunda. (Çapa makinesi çok faydalı bu arada.) Seneye Allah kerim.
Bu sene domateslerden fayda görmedim. Hastalandı. Söktüm hepsini. Şunu anladım "tam organik" üretim benim için çok erken. Seneye mildiyö, yeşilkurt, tuta için ilaç kullanacağım gibi görünüyor.
Yukarıdaki güzelim domatesleri ve onunla ilgili süreci anlattığınız yazıyı görünce ben de aklıma gelenleri yazayım dedim. Sürç-i lisan ettiysek affola.
akçabardak
17-08-2021, 11:55
Öncelikle arı kovanınız hayırlı bol bol ballı olsun Sn.TCM. Ürünlerinize gelince hepsi de çok neşeli görünüyorlar, e bu da yerleri geniş geniş olmasından kaynaklanıyor :) benim gibi yerim dar tepiş tepiş değiller.
Şaka bir yana, siz bu işi iyi biliyorsunuz ellerinize emeklerinize sağlık hepside çok güzeller, ağız tadıyla tüketin. Eşinizin beyaz dahliyası da çok güzel açmış hepsine maşallah, dahliyayı ben de çok seviyorum ama maalesef benim bahçem çok küçük olduğu için sizlerin kileri seyretmekle yetiniyorum. Kolay gelsin.
chntskn06
17-08-2021, 16:58
Sayın TCM, çok güzel bir anlatım olmuş. Keşke tecrübeli üreticilerimiz aşama aşama, hangi zaman aralığında ekilir, sulanır, ilaçlanır, gübrelenir... Bunları paylaşsa, bizim gibi acemiler de faydalansa...
Problem şu ki çok kişi çok şey yapıyor ve bunları da paylaşıyor ama binlerce sayfanın arasında kaybolup gidiyor. Kaolin ile EM.A, Gülleci, Hümik asit karışır mı? Oranları ne olmalı?İlaç kullandıktan sonra ne kadar zaman sonra organik katkı malzemeleri kullanılır? Hangi ilaç ne zaman kullanılır? Hangi gübre ne zaman ne kadar kullanılır?
Üretim takvimi gibi bir çalışma yapılsa yani. Sabit bir sayfa oluşturulsa, üyeler günlük/haftalık o sayfadaki/takvimdeki bilgileri takip ederek üretim yapsa. Ne büyük bir kolaylık olurdu.
İki senedir bostan yapıyorum. Geçen seneki "bismillah"tı. 4 garık üretim yaptım. Her garık 3 metre uzunluğundaydı. Bu sene 14 garık 4'er metre uzunluğunda. (Çapa makinesi çok faydalı bu arada.) Seneye Allah kerim.
Bu sene domateslerden fayda görmedim. Hastalandı. Söktüm hepsini. Şunu anladım "tam organik" üretim benim için çok erken. Seneye mildiyö, yeşilkurt, tuta için ilaç kullanacağım gibi görünüyor.
Yukarıdaki güzelim domatesleri ve onunla ilgili süreci anlattığınız yazıyı görünce ben de aklıma gelenleri yazayım dedim. Sürç-i lisan ettiysek affola.
Keşke dediğiniz gibi tecrübeli üstatlar böyle bir çalışma yapsa. Organik üretim yapmanın sizin için erken olduğu kanısında size katılmıyorum sayın halcur tam tersine bu sene yapılan hatalardan ders alıp seneye onları telafi etme yönünde sizi kamçılaması lazım bu kadar erken vazgeçmeyin derim. Emeklerin zayi olması moralleri bozuyodur elbet ama netice elde ettiğinizde de o denli mutluluk verecektir. Gayretinizi diri tutun derim...
Bölgenizin iklimi sıcakken hasatın geç kalmış olması geç dikmenizden ötürü mü farklı durumlar mı var Sn. TCM
Yayladayız: İzmir - Ödemiş - Gölcük yaylası, rakım 1.000 m. civarı, İzmir sıcaklığı ile karıştırmayın. Çevrede ekip dikenlerden domates -fasulye toplayanlar var, bizim bu yıl hava şartları ve bizim fidelerden kaynaklanan sebeplerle bir kaç haftalık gecikme oldu sadece, sonucu çok etkilemez yani.
Sayın TCM, çok güzel bir anlatım olmuş. Keşke tecrübeli üreticilerimiz aşama aşama, hangi zaman aralığında ekilir, sulanır, ilaçlanır, gübrelenir...
Ekim dikim zamanlarımı her yıl paylaşıyorum, çünkü kendim de unutup bakıyorum ;) Mümkün olduğunca da sadece resim değil de bilgi - deneyim paylaşmak istiyorum. Bunu yaparken de en sevdiğim; bahçeme ziyarete gelenlerin önerilerini okumak. Bazen aynı şeyleri pek çok kez paylaştığım da oluyor ve bu sebeple her şeyin resmini de aktarmak istemiyorum.
...Problem şu ki çok kişi çok şey yapıyor ve bunları da paylaşıyor ama binlerce sayfanın arasında kaybolup gidiyor. Kaolin ile EM.A, Gülleci, Hümik asit karışır mı? Oranları ne olmalı?İlaç kullandıktan sonra ne kadar zaman sonra organik katkı malzemeleri kullanılır? Hangi ilaç ne zaman kullanılır? Hangi gübre ne zaman ne kadar kullanılır?
Üretim takvimi gibi bir çalışma yapılsa yani. Sabit bir sayfa oluşturulsa, üyeler günlük/haftalık o sayfadaki/takvimdeki bilgileri takip ederek üretim yapsa. Ne büyük bir kolaylık olurdu. ...
Kaolini ilk kez kullandım ve şu ana kadar daha önce olan sorunları da görmedim. Ancak bu yıl sabah çiyi de az, belki esas faktör budur. Özellikle domatesler pek güzel gidiyor. Mantara kaolinin olumlu etkisi olmaz diye düşünüyorum. Benim de merak ettiğim sorular var, bir kaç yerde sordum cevabını bulamadım, araştırırken bulduklarım; fide dikiminde değil de biraz büyüyünce kaolin uygulanır, ilk atış için % 5 sonrakiler % 2,5 ağırlık oranıyla atılmalı. Misal 10 lt. suya yarım kilo kil hesabıyla. Kaolin kili çoğu ilaç gübre ile karışıyormuş, hümik asit ile de karışır herhalde ama ben her ürüne kil uygulamadığım için karıştırmadım. Gülleci ile karışmasa iyi olur diye düşünüyorum, önce hümik asiti uygulayıp sonra kil attım. Rüzgar vb. etki ile ayrıca yeni çıkan dal - yaprak - ürün için ara ara kil % 2,5 oranıyla tekrarlanırmış. Ben geçen attığımda oranı yanlışlıkla düşük tuttuğum için önümüzdeki hafta % 2,5 ile tekrar uygulasam iyi olacak herhalde. Mümkün olduğunca ilaç atmıyorum. Dediğim gibi sadece biber ve patlıcana az bölgeye DECİS uyguladım. Yeri gelmişken çiçeklerdeki mantar için de bir kaç kökte görülen hastalık için TOPAS kullandım, tek kullanımda tamamen düzeltti, mükemmel ilaç çiçekler için. Domateslere de bir kez sistemik ilaç attım mantardan koruma amaçlı. Bahçede hastalık belirtisi görülünce duruma göre sistemik olan ve/veya olmayan ilaçlar bir kez, önceden görülmesine bağlı iki üç kez kullanılabilir. Geçen sene domateslerdeki mantarı aynı ilaçla üç uygulama ile önlemiştim. Ancak çiftçiler gibi hastalık görülmeden tüm ilaçlardan ne varsa karıştırıp kullanalım mantığı bizim gibi hobiciler için geçerli olmamalı. Sonuçta doğaya başvurduğumuz için insan eliyle üretilen şeyleri ne kadar az kullanırsak o kadar iyi olacaktır. Fenni gübre kullanmıyorum hiç. Toprak yapısı bozuk değilse bence kimse de kullanmamalı.
...Bu sene domateslerden fayda görmedim. Hastalandı. Söktüm hepsini. Şunu anladım "tam organik" üretim benim için çok erken. Seneye mildiyö, yeşilkurt, tuta için ilaç kullanacağım gibi görünüyor.Yukarıdaki güzelim domatesleri ve onunla ilgili süreci anlattığınız yazıyı görünce ben de aklıma gelenleri yazayım dedim. Sürç-i lisan ettiysek affola.
Domatesler için kaolin kilini mutlaka kullanın derim, bir de geçen iki senedeki benim domateslere bakın bi, ilaç ismini de yazmıştım.
Sonuç: Amacımız her yıl bir kaç tık ileri gidebilmek. Benim bahçenin ilk resimlerine bakarsanız değişimi, acemiliğimi görürsünüz. Biz kalfalığa geçmek üzereyiz, forumda çok usta var, takip edin mutlaka. ;)
ekim dikim zamanlarımı her yıl paylaşıyorum, çünkü kendim de unutup bakıyorum ;) mümkün olduğunca da sadece resim değil de bilgi - deneyim paylaşmak istiyorum. Bunu yaparken de en sevdiğim; bahçeme ziyarete gelenlerin önerilerini okumak. Bazen aynı şeyleri pek çok kez paylaştığım da oluyor ve bu sebeple her şeyin resmini de aktarmak istemiyorum.
Kaolini ilk kez kullandım ve şu ana kadar daha önce olan sorunları da görmedim. Ancak bu yıl sabah çiyi de az, belki esas faktör budur. özellikle domatesler pek güzel gidiyor. Mantara kaolinin olumlu etkisi olmaz diye düşünüyorum. Benim de merak ettiğim sorular var, bir kaç yerde sordum cevabını bulamadım, araştırırken bulduklarım; fide dikiminde değil de biraz büyüyünce kaolin uygulanır, ilk atış için % 5 sonrakiler % 2,5 ağırlık oranıyla atılmalı. Misal 10 lt. Suya yarım kilo kil hesabıyla. Kaolin kili çoğu ilaç gübre ile karışıyormuş, hümik asit ile de karışır herhalde ama ben her ürüne kil uygulamadığım için karıştırmadım. Gülleci ile karışmasa iyi olur diye düşünüyorum, önce hümik asiti uygulayıp sonra kil attım. Rüzgar vb. Etki ile ayrıca yeni çıkan dal - yaprak - ürün için ara ara kil % 2,5 oranıyla tekrarlanırmış. Ben geçen attığımda oranı yanlışlıkla düşük tuttuğum için önümüzdeki hafta % 2,5 ile tekrar uygulasam iyi olacak herhalde. Mümkün olduğunca ilaç atmıyorum. Dediğim gibi sadece biber ve patlıcana az bölgeye decis uyguladım. Yeri gelmişken çiçeklerdeki mantar için de bir kaç kökte görülen hastalık için topas kullandım, tek kullanımda tamamen düzeltti, mükemmel ilaç çiçekler için. Domateslere de bir kez sistemik ilaç attım mantardan koruma amaçlı. Bahçede hastalık belirtisi görülünce duruma göre sistemik olan ve/veya olmayan ilaçlar bir kez, önceden görülmesine bağlı iki üç kez kullanılabilir. Geçen sene domateslerdeki mantarı aynı ilaçla üç uygulama ile önlemiştim. Ancak çiftçiler gibi hastalık görülmeden tüm ilaçlardan ne varsa karıştırıp kullanalım mantığı bizim gibi hobiciler için geçerli olmamalı. Sonuçta doğaya başvurduğumuz için insan eliyle üretilen şeyleri ne kadar az kullanırsak o kadar iyi olacaktır. Fenni gübre kullanmıyorum hiç. Toprak yapısı bozuk değilse bence kimse de kullanmamalı.
Domatesler için kaolin kilini mutlaka kullanın derim, bir de geçen iki senedeki benim domateslere bakın bi, ilaç ismini de yazmıştım.
Sonuç: Amacımız her yıl bir kaç tık ileri gidebilmek. Benim bahçenin ilk resimlerine bakarsanız değişimi, acemiliğimi görürsünüz. Biz kalfalığa geçmek üzereyiz, forumda çok usta var, takip edin mutlaka. ;)
Sayın TCM, içeriğinize zarar vermek istemem ama kendimi durduramıyorum. :D
Benim demek istediğim bu konularla ilgili ayrı başlık açılması.
Ana bölüm: TARIM TAKVİMİ
Alt Bölümler:
1-Domates
2-Biber
...vb şeklinde yeni bir yapının oluşturulması ve her bir bitki ile ilgili alttaki fotoda olduğu gibi takvim oluşturulması. Siz her ne kadar kendinize kalfa deseniz de biz sizin bilgi ve tecrübelerinizden çok faydalanıyoruz ama sadece sizin sayfanız 50 sayfa ve bu mesajla beraber 1500 mesajdan oluşuyor. Buna sitenin diğer üstadlarını da eklerseniz inanılmaz bir yekun tutuyor. Elimizden geldiğince okuyoruz ama Binlerce sayfayı on binlerce mesajı ayıklayıp bilgiye ulaşmak çok zor. "Amaç zoru başarmak." diyebilirsiniz ama ben site ve forumların amacının bilgiye ulaşımı kolaylaştırmak olduğunu düşünüyorum. Bu kadar laf kalabalığı yapmamın amacı bu.
720999
Bu forumda tarımla ilgili neredeyse her şeye bir cevap var. Bu bilgilerin sistematik hale getirilmesiyle herkes çok şey kazanır. Böyle bir takvim oluşturulması için bana düşeni de yapmaya hazırım, tamamen bedavacı değilim.:D
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.