View Full Version : TCM / bahçe
Sayfalar :
[
1]
2
3
4
5
6
7
Bahçenin bulunduğu şehir : İzmir - Ödemiş - Gölcük Yaylası
Bahçenin büyüklüğü : 1.001 m.kare
Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları : Mevcut göl sebebiyle özellikle yazın oldukça nemli, mevcut yaylalarımız içerisinde en rüzgarlı olanı, yağış olarak tipik akdeniz iklimi diyebiliriz, tabi rakım dolayısıyla yazları çok sıcak değil.
Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki yeri : İl olarak bakarsak 9b, ancak yayla olduğu için bu şekilde değerlendirme sanırım pek doğru olmayacak. Tahminimce kışın sıcaklık -10 derecelere ancak düşüyordur.
Bahçenin türü (konut, işyeri, hobi, yazlık, özel uygulama vb) : Yazlık yayla evinin bahçesi
Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı? : Kiraya verilen tarla
Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz? : İki
Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı? : Hayır-hayır
Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş planı var mı? Varsa ekleyiniz :Yok
Bakımı nasıl yapılıyor? (profesyonellerce, kişisel): Yarı profesyonel kişiler ile birlikte.
Bahçede bulunan ek alanlar (limonluk, çardak, sebzelik, havuz vb.) nelerdir? Ev harici tüm alan ziraat yapılmaya müsait, ayrıca küçük bir kümes mevcut 10 m.kare civarı.
Bahçe için bir hayaliniz, idealiniz var mı? : Ekilen dikilen meyve, sebze ve çiçeklerin gelişimini tamamladığını görmek.
Bahçede bulunan bitkilerin listesi (ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler) : Büyük ceviz ağacı, randımansız armut ve miadını tamamlamak üzere olan elma ağacının yanında, son üç yıl içerisinde bizim diktiğimiz, vişne, kiraz, kestane, ceviz, armut(deveci), elma(fuji, doktor), erik, badem, şeftali, nektarin, kivi.
Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı? : Bu yıl içerisinde kendim tohumdan yetiştirmeye başladığım pek çok çiçek ve sebze.
Varsa çok özel bir bitkinizin adı? : Halen yok.
Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz? : Hayır.
Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl? : Sondaj suyu
Su tasarrufu için neler yapıyorsunuz? :İsraf etmemeye çalışıyorum.
Toprak özellikleri : Tarım toprağı.
Kompost yapıyor musunuz? :Hayır
Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu? : Olaya yeni başladık :)
Zirai mücadele yapıyor musunuz? Hangi hastalık ve zararlılara karşı, hangi ilaçları kullanıyorsunuz? :
Bahçeniz organik mi? : Kısmen
Hangi tip gübre kullanıyorsunuz? : ?
Bahçenizde fare, manas gibi zararlılar var mı? : Tarla faresi, birkaç kez görüldü.
Sulamayı (vahşi, yağmurlama, damlama, terleme) ne şekilde yapıyorsunuz? :Vahşi?
Bahçenizin yerleşim alanının sağı ve solu dağ mıdır? Bitkileriniz soguk alıyor mu? : Çevre dağlarla çevrili.
İyi ki yapmışım dedikleriniz neler? : ?
Tetanoz aşısı oldunuz mu? : Evet
sayın TCM sayfanız hayırlı bahçeniz bol ve bereketli olsun
Yaylanın yavaş yavaş zamanı geliyor. Geçen sene bahçe komşusundan aldığımız bir gün suda ve bir gün de ıslak olarak beklettiğimiz 200 e yakın yerli domates tohumlarını, dip tarafında toprak, ince mil, samra, üzerinde torf olan geniş viyollere ekmiştim.
Bir kısmı iki-üç gün içinde çimlendi ve akvaryumun içinde çatıda gelişmeye çalışıyor. Geçen ay zengarden den aldığım domates tohumlarını ise dün gece ısladım.
Geleneksel bahçe domatesi tohumu karışımı (içinde Tula - siyah, Oxheart - pembe, Black krim - siyah, Belgium pink - pembe, Ciliegia, Ponderosa pink - pembe, Ponderosa red beef steak - kırmızı, Brandywine black - siyah çeşitlerinin olduğu toplam 25 tohum) -
Rio grande domates tohumu (salçalık domates için 45 tohum- hiç denemediğimiz kurutmalığı da yapabiliriz belki) -
amish paste tomato (yine salçalık olarak deneyeceğimiz 41 tohum) -
Mini kiraz domates (hediye olarak gelen sırık tipi 16 tohum)
Büyük ceviz ağacının altına uyabilecek, yani sadece sabah güneşi alıp, gölgeye hayır demeyecek çiçek ararken piramit kampanula yı buldum. (campanula pyramidalis - campanula tohumu, kampanula tohumu, campanula pyramidalis | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Piramit-kampanula-tohumu-campanula-pyramidalis-mixed,PR-2981.html))
Bahçe sınırını oluşturan çitin önünü güzelce çapalayıp hafif mil, bahçe toprağı koyduktan sonra tohumu içine yerleştirmek için birer tutam torf serptim. Yayladaki ısının gece 3-4 derece civarında olacağını düşünerek minik kampanula tohumlarını 2-3 er tane gelecek şekilde torfun içine koyduktan sonra üzerlerini pet bardakla kapatıp çevresini hafif toprakla doldurarak rüzgardan uçmasını engellemek için ufak taşlarla kapattık. Toplam 16 adet oldu.
Bir kısım tohumu ayırdık. Birkaç hafta içinde çimlenme olursa diğerlerini de aynı şekilde ekeriz.
Yukarıdaki ceviz in altını yaklaşık 1,5 m. çapında büyük taşlarla çevreleyip ortasını toprakla yükselterek sarkan, yayılan ve nispeten gölge sevebilecek çiçeklerden ekmek istedim.
Geçen sene bahçemizde bulduğumuz ve oflaya puflaya dışarıya taşıdığımız büyük beyaz taşları eşimle birlikte tekrar içeriye taşıdık :rolleyes:
Geçen pazar (08.04.2014) daha önce gitti gidiyor aracılığı ile tohum dünyasından 400 adedini 4,90 tl.ye aldığım mor renkli aubrieta tohumlarını hazırladığımız yerin içine bir miktar serptiğimiz torfun içine ekerek üzerine naylon ile kapattık. Bu hafta gittiğimizde herhangi bir hareket göremedik.
Bahçenin üç-dört ay önce üst kattan çekilmiş resmi. Geçen pazar şok marketlerden aldığımız iki dahlia yı da diktik bu arada.
Ortanca da yetişir gölgede, çokta güzel olur.
sn.TCM bahçe sayfanız hayırlı olsun baharı heyecanla beklemiş olmalısınızki tohum stoğu yapmışsınız inşaALLAH firesiz bitkilerinizi yetiştirirsiniz herşeyin gölünüzce olması dileğiyle şen ve esenkalın
Dün uğradık bahçeye; ağaçların altını yapabildiğimiz kadarıyla çapaladık. Sarımsak ekmiştik birkaç ay önce, onları ikinci kez hafiften çapalayıp, otlarını temizledik. Sarımsakları birbirine çok yakın ekmişiz, kimisinin arasında 10 ar cm. anca var. Böyle arası az olanlar fazla 'baş' yapmazmış, ne yapalım seneye nasip olursa daha aralı ekeriz.
İki hafta önce ektiğimiz aubrieta ların kimisi çıkmış örtünün altından. Ektiğimiz tohuma göre çıkanlar epey büyük geldi bize ama başka da bir şey olamaz örtü altında. Tohumlar çok küçük olduğu için bir kısmını sanırım örtünün dışına da kaçırmışız ki benzer bir kaç yaprak çıkmış taşların kenarında. Aslında örtüyle falan uğraşmasak olacakmış herhalde. Piramit kampanula lardan ses yok, ancak bardaklar üzerindeki kimi taşlar düşse de sağlam, yağan yağmur ve hafif gelen çamurla iyice yerine oturmuş. Bahçede işlenirken 'çan çiçeğine' benzer çiçekler gördüm, ancak makinayı yanıma almadığım için fotoğraflarını çekemedim.
Yine geçen hafta soğanlarını toprak altına koyduğumuz iki adet 'dahlia' dan da ses yok.
Sarımsakların bir ay kadar önce çekilmiş resmini buldum.
Ekeceğiniz zaman sıralı ekerseniz çapalama işlemini daha kolay yapabilirsiniz. Karışık ekerek bakım işlerini zorlaştırırsınız.
Ekeceğiniz zaman sıralı ekerseniz çapalama işlemini daha kolay yapabilirsiniz. Karışık ekerek bakım işlerini zorlaştırırsınız.
Evet haklısınız, bu sene acemilik oldu, seneye hem aralı hem de sıralı inşallah...
Bu arada karıştırırken evin yapım aşamasından resimler buldum. Zaman çabuk geçiyor.
Elma Kurdu
22-04-2014, 19:17
Sayfanız hayırlı olsun :) Yeni resimleri dört gözle bekliyor olacağım :)
Evin son hali, geçen sene bitmişti, 11 ayda tamamlandı. Ancak hala eksikler var.
Bahçede gözüme çarpan ancak ne olduğunu bilmediğim kendiliğinden çıkmış çiçekler: İlk resimdeki çiçeği bir çocuğun elinde gördüm, 'yoğurt çiçeği' dedi.
Çiçeklerin ismini bilen varsa hemen alabilirim.
Üçüncü çiçek; 5-6 mm. çapında, mavi...
Cevizin altındaki aubrieta lar ile çitin önünde pet bardaklarla korunmuş piramit kampanulalar. Bu arada cevizin sağ tarafında iki sene önce traktörün kepçesiyle açılmış 20x50 cm ebadında elipsoid hasar görülüyor. Şu ana kadar sorun yok gibi ama, yapmam gereken bir şey varsa katkı alabilirim.
Bunlar aubrieta ise torbanın dışına saçmışım yanlışlıkla, veya içeri giren rüzgarla delik bulduğu yerden çıkmış. İlginci dışarıdaki çimlenen tohumlar içerdekinden fazla :)
Yabancı çiçeklerin sonuncusu...
Bugün evin önüne daha önce çimlenme süreçlerini ayrıntılı kendi sayfalarında anlattığım cüce lupin 'lupin dwarf' (acı bakla çiçeği) lerin iki tanesini, iri hercai menekşelerin iki tanesini, 'brachycome' lerin beş tanesini deneme amaçlı diktim. Ayrıca bunların arkasına aşağıda büyük poşetlere ektiğim yedi adet dahlia yı ve şok marketlerden aldığım iki poşet frezya soğanlarını (içinden küçük küçük 7-8 kadar çıktı) 7 cm. kadar yüzeyden aşağıya ve 5 er cm. arayla dahliaların yanına ektim. Yarın iki gün sağanak yağmur gözüküyor bakalım ne yapacaklar. Hafta sonu gittiğimde sorun olmadığını görürsem kalanları da dikerim.
Dahlia lar sekiz taneymiş.
Çiçeklerin arkasında, evin önündeki topraktan çıkan inşaat artıklarını görülüyor. Yaklaşık 10 cm. den sonra çıkmaya başlıyorlar ve bir sonraki resimde göreceğiniz gibi toprağın da yapısı bozulmuş hafiften. Az bir kısım olsa da insanı uğraştırıyor. Buralara fazla dibe inmeyen brachycome ve menekşelerle devam etsem sanırım uygun olacak.
Bugünün son resmi, çileklerden ilk çiçek...
Bu çileği geçen sene büyükçe bir saksı olarak almıştık. Geçen hafta yedi parçaya ayırdık. Daha doğrusu kendisi kollara ayrılmış. Fidesi 75 kuruştan 15 kadar daha alıp önümüzdeki hafta çoğaltmayı düşünüyorum.
Çileğin resmini koymayı unutmuşum, resimleri de sildiğim için hafta tekrar çekeyim :(
Yerli domatesler; iki haftalık...
Diğer çeşitli domatesler, pet bardaklarda, hepsi çeşitlerine göre numaralandı, 10 günlük, evin içinde birkaç gün ışık altında bekletildikten sonra balkonda akvaryumun içindeler...
Çok sık olanları ayırın, başla viyole ekin fideleriniz daha güzel olsun.
Çok sık olanları ayırın, başla viyole ekin fideleriniz daha güzel olsun.
@ h_dogan öneri için teşekkürler; aslında kendi tohumlarımdan ektiğim yerlileri viyol gözü başına üç tohum gelecek şekilde ayarlamıştım. Sonradan kuvvetli olanı bırakacak zayıf olanları çıkaracaktım içinden. Ama son kalan tohumları da atıverdik içine dolayısıyla kimisi beşerli oldu, kimisinden hiç çıkmadı (onlara sonradan yine ektim) Viyol gözleri büyük derinlik ve çapı 7-8 er cm. var. Viyol gözü başına ikişer tane fide kalsa sorun olur mu?
Fide olarak tarlaya ekeceğiniz için her çukura 1 fide dikerseniz daha iyi olur. Zaten bir fide yeterince yer kaplayacaktır hem elinizde fazla fide olması daha iyi olur. Bunun kurdu var tırtılı var. :) Eksilen, yenilen, kesilen, kırılan fideleriniz olacak. Olmadı fazlasını en son dağıtırsınız. :)
Sayfanız hayırlı uğurlu istediğiniz gibi dolu dolu olsun.
Bahçede gözüme çarpan ancak ne olduğunu bilmediğim kendiliğinden çıkmış çiçekler: İlk resimdeki çiçeği bir çocuğun elinde gördüm, 'yoğurt çiçeği' dedi.
Ben de ne olduğunu bilmeden ağaç dikmek için açılan çukurlardan dışarıda kalanları alıp dikmiştim. Her yıl açıyor. Akyıldız olarak biliyorum.
http://www.agaclar.net/forum/ege-bolgesi/3413.htm
Cevizin altındaki aubrieta lar ile çitin önünde pet bardaklarla korunmuş piramit kampanulalar. Bu arada cevizin sağ tarafında iki sene önce traktörün kepçesiyle açılmış 20x50 cm ebadında elipsoid hasar görülüyor. Şu ana kadar sorun yok gibi ama, yapmam gereken bir şey varsa katkı alabilirim.
Ceviz altında bir şey yetişmediği söylenir halk arasında. Bilimsel açıklaması da vardı.
Sayfanız hayırlı,bol çicekli ve bol ürünlü olsun inşallah..
Bu yaban çiçekleri de çevreden;
Çevredeki meyve ağaçları tam çiçek üzeri...
Bunlar da bizim bahçeden; geçen pazar (27.04.2014) yağmura yakalanmadan dikebildiklerimiz...
Bir önce diktiklerimize bir şey olmadığını görünce brachycome ların çoğunu diktik. Evde 20 şer menekşe ile brachycome ve dört tane lupin kaldı dikilecek çiçek fidesi olarak...
Fide olarak aldığımız 15 çileği yoldan geçen traktörlü birine drenajla kabarttığımız bahçenin köşesine, sondajın yanına diktik. Bahçenin ön tarafında geçen seneden çoğalan çileklerin yerini değiştirmiştik. Çok ayak altında olacak diye bir hafta arayla tekrar yerlerinden çıkarıp yenileriyle birleştirdik. Bizim gibi meraklı bir abimizin bir ay önce verdiği beş-altı salatalık fidesinin aşağıda çiçeklendiğini görünce zamanı gelmemesine rağmen yaylaya çileklerin yanına diktik, üzerini ise elyafla örttük. Salatalıkların yanında bir tane karpuz fidesini yanlışlıkla getirmişim onu da geri götürmedik. Yine aynı zamanda verilen domates fidelerinin de epey boylandığını ve köklerin birer karış torbalarından dışarı çıktığını görünce yarısını ( 10 kadar fide) 40-50 cm. arayla salatalıklar ile karpuzun yanına elyafın altına diktik.
Bahçeye genel bir bakış. Ağaçlarımız iki üç yıllık oldukları için diğer bahçelerdeki abileri gibi fazla çiçekleri yok, ama geçen seneye göre daha iyi. Geçen sene 4-5 tek vişne ile dört tane doktor elmasının dışında bir şey yiyememiştik. Tabi bahçenin eski kurtlu elma ağacı ile cevizini saymazsak...
Bu yaban çiçekleri de çevreden;
Merhaba, merhaba TCM. Sayfanız kır çiçekleri kokuyor mis gibi ellerinize sağlık.
Ayrıca minik, minik açmış olan beyaz kır çiçeği varya sizin resmini yüklediğiniz geçen hafta sonu bende kırlarda gezerken onlardan gördüm çok beğendim için 5/6 tane soğanlarıyla söktüm bahçeme ekecim inşallah seneye benim bahçemde açarlar:) size işlerinizde kolaylılar diliyorum
Merhaba, merhaba TCM. Sayfanız kır çiçekleri kokuyor mis gibi ellerinize sağlık.
Ayrıca minik, minik açmış olan beyaz kır çiçeği varya sizin resmini yüklediğiniz geçen hafta sonu bende kırlarda gezerken onlardan gördüm çok beğendim için 5/6 tane soğanlarıyla söktüm bahçeme ekecim inşallah seneye benim bahçemde açarlar:) size işlerinizde kolaylılar diliyorum
Bende deniyeyim tekrar bulabilirsem :)
Bu cumartesi bahçe drenajla sürüldükten sonra patozla adeta un gibi yapıldı.
Bahçemizde bu böcekleri gördüğümüzde kayınpederim kızarak ortadan ikiye bölüp eziyor; ürünlerimizi yiyor diye. Arkadaşı tanıyan var mı?
Bahçe için hazırlanan domateslerin çimlenmeyi son tamamlayanları. Topraktan son çıkanlarda sorun olma ihtimali günü geçtikçe artıyor sanki. Bunların herhalde bir ayı daha var toprağa girmeleri için. Şu an akvaryumun içindeler.
Bu arada dün, iki arkadaştan aldığım yerli karpuz ve az miktarda kavun çekirdeklerini 1-2 gün suda beklettikten sonra torfa ektim.
Genel bir zararlı olan "telkurdu".
Bahçemizde bu böcekleri gördüğümüzde kayınpederim kızarak ortadan ikiye bölüp eziyor; ürünlerimizi yiyor diye. Arkadaşı tanıyan var mı?
Nilüferce
08-05-2014, 14:12
Sayın TCM sayfanız hayırlı herşey gönlünüzce olsun.
Bende biber domates ve patlıcan fidelerini tohumdan kendim yetiştirmeye çalışıyorum. Ama 2 haftadır ne güldüler ne öldüler sabitler ... anlayamadım ne yapmalıyım ?
elif elif
08-05-2014, 18:27
çok sevimli bir bahçe tebrikler
Dün (09.05.2014) ise zengarden den aldığım 10 dan fazla çeşit karpuz ve kavun çekirdeklerini 1 gün suda ıslattıktan sonra plastik bardaklara ektim. Bardakları bu kez fazla doldurmadım. Üçte bir alt tarafını az torf-çok toprak koyup üst tarafını (bardağın yarısını az geçecek kadar-toplamda bardağın üçte ikisi diyelim) torf doldurarak tohumları parmağımın ucuyla açtığım yaklaşık 1 cm.lik çukurlara koyarak üzerlerini bastırmadan kapattım.
Bu arada dört gün önce ektiğim karpuz ve kavunlar topraktan çıkmaya başladı.
ametarasu
11-05-2014, 14:43
Evin son hali, geçen sene bitmişti, 11 ayda tamamlandı. Ancak hala eksikler var.
Şuradaki korkulukların neden yapıldığını anlayamadım, balkon yok ama korkuluk var.
Şuradaki korkulukların neden yapıldığını anlayamadım, balkon yok ama korkuluk var.
Üstte neden olduğunu şimdi hatırlamadığım bir çıkıntı oluştu. Burayı kırdırmaktansa (hem masraf edecektim, hem de ustalar muhtemelen burayı yıkarken başka yerlere de hasar vereceklerdi) Fransız balkonumsuya çevirelim dedim. Oysa kırdırsam daha iyiymiş; pencere silikonu iyi olmadığından yağmur hafiften içeri girdi ilk sene, çıkıntıya mermer ve korkuluk koymak zorunda kaldık ki masraftan kaçalım derken dört-beş kat daha fazla masraf ettik. Ancak görüntü olarak çok kötü durmadı, pencereyi silerken dışarı çıkıp siliyoruz birde. Aslında benim amacım komple çıkıntıyı camla çevirip sallanan koltuklarda manzara seyretmekti. Ancak bu kadar geniş olmaz sorun olur dediler ki, dedikleri gibi getirmesi çıkarması takması epey küçültmemize rağmen uğraştırdı. Aslında çok daha basık olsa daha iyi olacakmış
Binanın planlarını (teknik olarak değil tabi, kabaca) ben yaptım. İnsan ilk yaptığı evi satmalı, ikinciyi kiraya vermeli, üçüncüde kendisi oturmalıymış. Haklılar.
Evde çiçeklendiği için yukarı diktiğimiz salatalıklardan birinde sezonun ilk sebzesi görünmüş. Bu arada diktiğimizden beri durmayan yağmur ve kapalı hava sebebiyle salatalık, karpuz ve domatesler pek iyi durumda değil. Salatalık ve domateslerin birer kökü ölmüş. Çilekler oldukça iyi, sürekli çiçek ve meyve veriyorlar, hatta kızaran bir iki tanesinin tadına baktık. Sabah eşimle tv izlerken Anamur daki çilek tarlalarını gösteriyorlardı. ekilen bölüm topraktan bir karış yukarıda ve plastik toprak örtülü olduğu için meyveler toprağa değmiyor ve çürüme olmuyor. Bizde öyle yapsak iyiymiş dedik. Ben taş ile olur mu bilmiyorum ama çileklerin diplerini ufak taşlarla doldurup malçlama yaparak meyvelerin yerle temasını engelledim.
Domateslerin halini ortadaki resimde görüyorsunuz. Üzerini elyaf ile örtmemize rağmen sanıyorum yağmurlardan dolayı sararmış ve bitkin durumdalar. Geçen sene de biz ektikten sonra yağmurlar yağmış ve kayınpederim aynı resimdeki gibi olan domateslerin halini beğenmeyerek "bunlar adam olmaz" deyip yanlarına havalar düzelince yenilerini ekmişti. Ancak adam olmayacaklar da adam olunca kökenler çifter çifter olmuş domatesleri zor toplamıştık. Bu sene de geçen seneki gibi olur diye ümit ediyoruz. Tabi esas benim yetiştirdiğim yerli, salçalık, kurutmalık ve değişik tohumlar hala çatıda gelişiyor.
En alttaki resim bahçedeki yaban çiçeklerinden yeni gördüğüm.
Bu da cevizin altına ektiğimiz aubrieta tohumlarının bulunduğu yerin son hali. Ağacın altını yükseltmiş, etrafını taşlarla çevirmiş ve iki hafta sonları çapaladıktan sonra torfun içine yaklaşık 400 tohumu serpiştirmiş ve üzerini naylonla örtmüştük. Önümüzdeki hafta sonuna kadar yağmur gözükmediği için bahçedeki tüm örtüleri kaldırdım. Burada hangisi aubrieta anlamak zor. Popülasyonu çok olan iri arkadaşların aubrieta olma ihtimali az gibi geliyor çünkü taşların altına, poşetin dışına kadar bol miktarda yayılmışlar. Görsellere bakınca sitede bir arkadaşın resmine baktım, benziyor aslında ya, az daha zaman geçsin bakalım ne çıkacak. ( http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-balkon-ve-teraslari/18212-3.htm )
Aynı durum "campanula piramidalis" ektiğimiz yerde de var. Plastik bardakların altına birer karış arayla torfun içine üçer beşer serpiştirdiğim ve bu ana kadar (bir ay olmuştur herhalde) kapalı kalan tohumları açtım. Çoğunun altından bir şey çıkmadı, kimisinden etrafta da olan tohumlar çıktı, resimde ise olası bizim ektiklerimiz.
Hıyarları geç şaşırttığınız için meyve bağlamış. Onları hemen koparın ki bitkiler gelişsin, yoksa küçücük boyuyla meyveyi büyütmeye çalışır. Bir de mantar ilacı atarsanız iyi olur. Yağmurdan sonra hıyar ve domatesler çabuk hastalanıyorlar.
@h_dogan, ektiklerim bir abimizden hediye gelmişti. Yaylanın zamanından erken getirdiği için mecburen beklettim. Mantar için ne önerirsiniz? Oksijenli-sirkeli su karışımı gibi birşey mi yoksa hazır ilaç mı atayım.
Ev yapımı ilaçları pek bilmiyorum. Bakırlı bir ilaç kullanabilirsiniz.
ametarasu
13-05-2014, 23:47
Üstte neden olduğunu şimdi hatırlamadığım bir çıkıntı oluştu. Burayı kırdırmaktansa (hem masraf edecektim, hem de ustalar muhtemelen burayı yıkarken başka yerlere de hasar vereceklerdi) Fransız balkonumsuya çevirelim dedim. Oysa kırdırsam daha iyiymiş; pencere silikonu iyi olmadığından yağmur hafiften içeri girdi ilk sene, çıkıntıya mermer ve korkuluk koymak zorunda kaldık ki masraftan kaçalım derken dört-beş kat daha fazla masraf ettik. Ancak görüntü olarak çok kötü durmadı, pencereyi silerken dışarı çıkıp siliyoruz birde. Aslında benim amacım komple çıkıntıyı camla çevirip sallanan koltuklarda manzara seyretmekti. Ancak bu kadar geniş olmaz sorun olur dediler ki, dedikleri gibi getirmesi çıkarması takması epey küçültmemize rağmen uğraştırdı. Aslında çok daha basık olsa daha iyi olacakmış
Binanın planlarını (teknik olarak değil tabi, kabaca) ben yaptım. İnsan ilk yaptığı evi satmalı, ikinciyi kiraya vermeli, üçüncüde kendisi oturmalıymış. Haklılar.
Aslında o çıkıntı biraz daha uzatılsa imiş çok güzel bir cumba yakalanabilirmiş. Kolonlar o cumbayı taşırdı. Açık yahut kapalı da yapılabilir Fransız usulü yerine has be has Anadolu usulü bir şekil kazanırdı =) Bu haliyle de güzel, Allah güle güle oturmayı nasib etsin. Renk tercihleri binayı epey kotarıyor.
Yalnız ben olsam o pencereyi ortadan çift kanatlı yapardım. hem açılımı rahat olur geniş bir açıklık olur (130-140 cm) en önemlisi de temizliği rahat olur dışarıya sarkmadan silinirdi.
Aslında o çıkıntı biraz daha uzatılsa imiş çok güzel bir cumba yakalanabilirmiş. Kolonlar o cumbayı taşırdı. Açık yahut kapalı da yapılabilir Fransız usulü yerine has be has Anadolu usulü bir şekil kazanırdı =) Bu haliyle de güzel, Allah güle güle oturmayı nasib etsin. Renk tercihleri binayı epey kotarıyor.
Yalnız ben olsam o pencereyi ortadan çift kanatlı yapardım. hem açılımı rahat olur geniş bir açıklık olur (130-140 cm) en önemlisi de temizliği rahat olur dışarıya sarkmadan silinirdi.
Hatırladım şimdi; amacımız dediğiniz cumba yapmak, ve onu da yanları dahil komple cam yapıp etrafı seyretmekti. Havanın kapalı olduğu bir gün tuğlaların yapım aşamasındayken eşimle alt kata girdiğimizde mutfak tarafındaki ışıksızlık bizi rahatsız etti. Tabi ışık olmayınca içerisi de küçük geldi gözümüze. Yapılan tuğlaları yıktırarak mutfağı öteledik. Böyle olunca üst kattaki çıkıntı kayboldu. Bir de yandaki balkonun cumbanın altına giren dar çıkıntısını da kaldırmış olduk. Balkondaki küçülmeyi ön tarafa genişleterek hallettik. Aslında bu hareketler mutfak ve balkon işe yarar ve göze hoş gelecek şekilde büyümüş oldu. Resme bakınca yukarıdaki çıkıntı olmasa, yani dümdüz olsa güzel gözükmeyecekti. Beton atıldığı için çıkıntıyı da ileriye alamadık. Üstte yazdığım gibi yıktırabilirdik sadece ama şimdi bakınca dümdüz bir duvar da hoş olmayacaktı.
Yanlardaki kanatlar dışarıya açılıyor, o kanatlar olmadan komple pencerenin ortadan iki yana açılması büyük sıkıntı, çünkü penler bu ağırlığı taşıyamaz. Mesafe 1,3-1,4 metre değil. Sürgü olabilirdi ancak onunda yalıtımı çok iyi olmayacaktı. Şimdiki aklım olsaydı pencerelerin yüksekliklerini çok azaltırdım. Böylece dışarıdan görüntü daha güzel olacak, pencerelerinde büyüklüğü sorun olmayacağından istediğimiz ebatlarda yapabilecektik.
Dün (09.05.2014) ise zengarden den aldığım 10 dan fazla çeşit karpuz ve kavun çekirdeklerini 1 gün suda ıslattıktan sonra plastik bardaklara ektim. Bardakları bu kez fazla doldurmadım. Üçte bir alt tarafını az torf-çok toprak koyup üst tarafını (bardağın yarısını az geçecek kadar-toplamda bardağın üçte ikisi diyelim) torf doldurarak tohumları parmağımın ucuyla açtığım yaklaşık 1 cm.lik çukurlara koyarak üzerlerini bastırmadan kapattım.
Bu arada dört gün önce ektiğim karpuz ve kavunlar topraktan çıkmaya başladı.
Tohumlar 2-3 gündür topraktan başlarını kaldırmaya başladılar. Şu ana kadar üçte biri çıktı. Farklı tohumları bardaklara numaralandırarak ektim. Suda beklettiğimde bir bardaktaki 5 adet kavun tohumunun tamamı suyun yüzünde kaldı, hiçbiri dibe batmadı. Ben de onları özellikle işaretledim. Hani denir ya suya batmayan tohumların içi boş olur boşuna ekmeyin diye. Ancak ilk topraktan çıkan onlar oldu hem de firesiz :)
Bahçedeki cüce lupinler, ortadaki evde bıraktığımın akıbetine uğradı ve bozulmaya başladı. Sağ üst köşede brachycome lar, diktiklerimin hepsi sağlam.
Ve bu da bahçenin kenarında taşların arasında kendi kendine çıkmış lupin. Yapraklarına, büyüklüğüne bakınca bu cüce değil herhalde. Sen aylarca gözünün dibine bak, büyüt, gezdir o ise kurusun, ama kendi kendine olmayacak yerde çıkan alsın başını gitsin. Lupinler ile önceden tanışmamış olsam, bahçede gördüğümü söker atardım herhalde.
Tarla kayınpederim tarafından dikimin yapılması için sürülerek arıklar belirlendi. (18.05.2014)
Ve yetiştirdiğim domateslerin bir bölümü; plastik bardakta olanlar zengardenden aldığım yukarıda ayrıntıları yazılı domatesler. Diğerleri komşudan geçen sene aldığım arkası mühürlü ince kabuklu yerli domatesler. Önce dikilen ve böceklenen domates-salatalıklar için ilaç yapımında kullanılacak elma sirkesi ve oksijenli su. Dikim yerlerini ayrıntılı not ettim karışmasın diye. Sıralara 35-40 ar cm. ara gelecek şekilde ürünleri ek/diktik. İlk üç sıra kuru fasulye, üç sıra burada şeker barbunya dediğimiz beyaz renkte barbunya ektik. Beyaz barbunyanın tadı mükemmel olmasına rağmen renginden dolayı albenisi olmadığı için üreticiler pek rağbet etmiyor. Bu altı sıranın tamamı oturak cins. Domatesler toplam 5 sıra ve sıra başına yaklaşık 30 ar adetten toplam 150 kök ekilecek. Ektiklerimize göre gelişmesi geriden gelen evdeki kalan domatesler ise nasip olursa bu hafta sonu dikilecek. Domateslerin yanında iki sıra biber. Biber fidelerini hazır aldım. 10 ar tane kıl acı biber, çarliston sarı biber, dolmalık biber, salçalık biber ve frenk biber. Aynı bu kadar da önümüzdeki hafta sonu dikeriz.
Karpuz için altı sıra ayırdık. Birer sıra atlayarak ekeceğiz ki kollarını bu boşluğa salsın. Geçen seneden tadını beğendiğimiz kavun ve karpuz çekirdeklerinden bir sırayı ektik. Komşulardan ekim yaparken gönderilen ve çekirdeğinde de 'eski yazı' ya benzer işaretler olan sekiz adet çekirdeği diğer sıranın başına ektik. Evde yetiştirdiklerim ise halen küçük, birkaç haftaya kadar ancak dikilir. Karpuzların önüne sırık fasulya ektik üç farklı çeşitte ve iki sıra halinde. Bakalım gölgesinin karpuzlara zararı olacak mı?
Bahçenin girişindeki elma ağacının yanına iki sıra börülce, onun yanına 4 sıra salatalık ve arkalarına mısır tohumları ekildi. Bunların önüne bordör oluşturacak şekilde küçük boy ayçiçeği ile en arka sıraya çitin önüne büyük ayçiçeklerini ekmeyi düşünüyorum. Bu arada bamya, patlıcan ve unuttuklarımız nereye ekilecek bilmiyorum :)
Kafamdaki soruları sıralamaya çalışayım. Fikri olan olursa memnuniyetle kabul ederim.
Ekimden önce herhangi bir gübreleme işi yapmadım. Aslında hayvan gübresi bulsam atacaktım ancak olmadı. Hangi hayvan gübresini bundan sonra ne oranda ve nasıl versem uygun olur.
Barbunya, fasulye tohumlarını üçerli, karpuz ve salatalık çekirdeklerini dörderli ektik. Bunlardan fazla çıkan ikişer tanesini alıp geriye hepsi için ikişer sağlam kök bırakacağız. Bu fazla gelmez herhalde. Domates ve biberler ise birer kök.
Hayvan gübresini toprağı hazırlamadan önce verip toprağa karıştırırsanız daha iyi olurdu veya fideleri dikeceğiniz çukura önce yanmış hayvan gübresini koyup karıştırdıktan sonra fideleri dikebilirdiniz.
Bu vakitten sonra bence hayvan gübresi yerine hümik asit kullanın. Eğer damla sulama sistemiyle sulama yapacaksanız daha kolay verebilirsiniz.
Geçen sene yine hayvan gübresini ayarlayamadık. Kayınpeder biraz suni gübre bulmuş onu karıştırdık, daha sonra da gübre satıcısı bir arkadaşın önerisiyle iki çuval koyun gübresini arıkların önüne parça parça dökerek şerbet şeklinde verdik. Yine öyle yapıp çuvalı dökmeden içinden suyu geçirerek şerbet şeklinde versek aynı etkiyi yaratmaz mı? Bunu ne sıklıkla vermeli, yani her sulamayı böyle yapsak olur mu? Veya gübreyi arıkların içine yaysam su ile beraber faydası olmaz mı?
Bahsettiğiniz hümik asidi hızlıca okudum. Damlama sulama herhalde yapamam. Olayı tam bilmiyorum. Küçük bir dalgıçla alacağım suyun içindeki kil damlama borularını tıkar, işe yaramaz dedi birkaç kişi. Hümik asit uygulamasında genelde dekara iki kez 20 gün arayla 150 cc. diye yazıyor. Benim yer yarım dekar veya biraz fazla. Şimdi tüm alana toplam iki kez 100 er cc hümik asit mi vereceğim. Ekeceğim yerde kabaca 1.000 kök ürün olacak ve kök başına 1 dizyem (cc.nin 10 da biri) düşer ki bu az değil mi? Eğer hesabım doğruysa ve damlama sistemini uygulayamazsam kök diplerine uygulayabildiğim kadar tek tek elle 1 er dizyem hümik asit uygulayabilirim.
Biz damla sulama ile dekara 1 litre 2 sefer kullanıyoruz toplam 2 litre. Damlama yapmayacağınıza göre suyla karıştırıp diplerine dökebilirsiniz. Hem kullanacağınız suni gübrelerin yarayışlılığı artar.
Kaç litre suyla vereceğinizi bilemiyorm ama 1000 kök bitki için yarım litre kullanın. Diplerine döktükten sonra normal sulamanızı yaparsınız.
@h_dogan, katkılarınız için çok teşekkür ederim. Bu sezon bahçeye gübre de dahil suni bir şey sokmak istemiyorum. Suni gübre geçen sene idi. Bu sene üstte yazdığım gibi hayvan gübrelerini arıklara yaysam diyorum, su arıktan geçerken faydası olmaz mı, veya arığın başına gübre dolu çuvalı koysam su hortumunu çuvalın içine koyup şerbet şeklinde versem.
Hümik asidi dediğiniz gibi her köke yarım cc gelecek şekilde enjektöre verip, toprağın içine köke doğru sıkabilirim.
resimsel
22-05-2014, 09:13
Sn h doğan, ben 5litre hümik asit aldım ama nasıl kullanacağımı hatta nelere kullanacağımı bilmiyorum,meyve ağaçlarına olabilir mi?
Şerbet yapıp verirseniz elbette faydası olur.
Enjektörle uygulayan ilk siz olursunuz sanırım. :)
@h_dogan, katkılarınız için çok teşekkür ederim. Bu sezon bahçeye gübre de dahil suni bir şey sokmak istemiyorum. Suni gübre geçen sene idi. Bu sene üstte yazdığım gibi hayvan gübrelerini arıklara yaysam diyorum, su arıktan geçerken faydası olmaz mı, veya arığın başına gübre dolu çuvalı koysam su hortumunu çuvalın içine koyup şerbet şeklinde versem.
Hümik asidi dediğiniz gibi her köke yarım cc gelecek şekilde enjektöre verip, toprağın içine köke doğru sıkabilirim.
Tüm bitkilere uygulayabilirsiniz. Üzerinde yapraktan da uygulanabileceği yazar ama bence kök bölgesine verilmesi daha uygun. Biz köklerini geliştirmek için veriyoruz. Ben kendi domateslerime 10 lt'lik kapta sulandırıp vermiştim. Büyümeleri o kadar bakımsızlığa rağmen gayet iyi.
Damla sulama ile dekara 1 litre olarak düşünün. 2 uygulama yaparsanız daha iyi olur. Organik gübre olduğu için yakıcılığı yok, suni gübrelerde yanma sorunu yaşarsınız. Yeni diktiğiniz fidelere suni gübre verirseniz yakarsınız.
Sn h doğan, ben 5litre hümik asit aldım ama nasıl kullanacağımı hatta nelere kullanacağımı bilmiyorum,meyve ağaçlarına olabilir mi?
25.05.2014;
Geçen hafta eski dikilen domateslerdeki siyah sinekler attığım oksijenli su ve elma sirkesinden sonra tamamen kaybolmuş, üzerinde ölenler ise domatesin gövdelerine yapışıp kalmış. Geçen hafta diktiğimiz domates fidelerinde de tek tük sineklenmeler başlamış. Bu hafta vakti iyi ayarlayamadık. Onları da ilaçlayacaktım olmadı.
Lupinlerimin biri açmadan kurumuş. İkisi açmış ancak sonuç değişmeyecek herhalde. Geçen hafta tesadüfen gördüğüm yabani lupin ise çiçeklenmiş. Üzerinde 3-4 tomurcuk daha var. Bu arada bahçenin içinde tesadüfen bir tane daha buldu eşim çapalarken. Sulasak iyiydi ama unuttuk.
Çite yanı olan yerler ağaç arası da olduğu için çapalayamamıştık. Hallederiz diye düşündük. Ancak bir bölümünü çapalayıncaya kadar yorulduk. Bize kalırsa sezon sonunda çapala bitmiş olacak. Çapa makinası olan birkaç kişiyi aradık makine ile halletsinler diye. Muhtemelen bu hafta hallolacak. Ağaç araları çapalanınca tohum dünyasından aldığımız çiçek tohumlarını ekecektik. Ama ekemedik haliyle.
Sadece benim çapaladığım yere 'kokulu malcolmia' ektik. Toprağı birkaç sefer ters yüz yapınca un gibi oldu. İki kez süzgeçle suladım ve tohum ekeceğim yerlere (10-15 cm. arayla) torf döküp (öbek öbek) her öbeğe 4-5 tohum gelecek şekilde döktükten sonra üzerine yine torf serperek çok hafif elimle bastırdım ve öyle bıraktım. Tabi saati ayarlayamadığımı için bu ekim işini akşam saat 21 gibi, elimde torf-tohum fener ağzımda yaptım. Güzel tarafı nereye kaç tohum gittiğini gündüz yapılana göre daha net görebiliyorsun. Aslında bu ekimleri birkaç hafta önce yapabilsem daha iyi olacaktı. Çünkü yaylada dahi gündüz havalar sıcak oluyor artık. Torfun içinde de olsa çabuk kuruyacaktır tohumlar. Üzerine naylon örteyim dedim ancak bu sefer de naylonun kenarlarını açsam dahi içinde haşlanacak. Sürekli yukarıda kalsak her gün nemlendirebilirdik. Domatesleri içinden çıkardığımız dibi delik plastik bardakları üzerine örtsem belki mantıklı olurdu. Bakalım bir dahaki gidişimizde durum ne olacak.
Çatıda baktığım plastik bardakta dört farklı grup domateslerin tamamını diktik. Kimi fideleri nasılsa elimizde fazla var atmayalım diyerek çifter diktik. Ancak fideleri bitirdiğimizde sıranın birini tamamlamayı unuttuğumuzu gördük. :) Viyollere çoklu dikip şaşırttığımız boyu küçük kalmış fideleri dikime getirmemiştik hala çatıdalar. Haftaya kadar dikilecek boya gelir muhtemelen eksik kalan yerleri de tamamlamış oluruz. Geçen hafta diktiğimiz domateslerden Allah a şükür fire yok.
Bu arada işin ilginci yaklaşık 150 kök domates fidesini de dün arkadaşlara dağıttık. Bu sene ilk heves ile epey abartmışız olayı.
Beş sıra domateste (yaklaşık sıralar 30-35 li) 170 kök domates olacak.
Fotoğraf makinasını yanıma alamadığım için bu hafta görsel bir şey yok maalesef.
Dün diktiğimiz fidelerin dibine, bir arkadaştan aldığımız bir çuval iki yıllık keçi gübresinden koyduk birer avuç.
Bir haftadır toprakta yatan fasulye, barbunya, börülce, kavun, karpuz, salatalık, kabak ve darılardan toprağın üzerine çıkan olmamış henüz. Az önce gelen bir çiftçiye sordum barbunya ve fasulye için "10-11 günde yeşerirler" dedi.
Birkaç kez parktaki kurumuş çiçekleri ayıklayıp tohumlarını özenle ayırıp ektiğim gazanyaların bir tanesi bile çimlenmemişti. Eşim benim tohumlardan tüylü olan birkaç tanesini alıp boştaki bardaklara atıvermiş öylesine. Bana nispet yapar gibi, güneşin anlında, sudan bihaber azıcık kumun içinde çimlenenler...
497543
Direk viyollere ektiğim karpuzlar, en sağdaki ise kavun sırası. İki viyol var birbirine bitişik. Sağdakiler köyden bir üreticinin verdiği yerli tohumlar. Sağdakiler ise arkadaşımın yaz tatilinden gelirken tesadüfen denk gelerek yaşlı bir amcadan aldığı eski küçük siyah iri çekirdekli karpuzlar.
497544
Bunlar zengardenden aldığım ve ekimden itibaren üç hafta geçen karpuz kavunlar. Plastik bardakların üzerine asetat kalemleriyle numaraları yazdım. Karpuz kavun fidelerinin bakımı daha zor geldi bana, eğrilip yamuluyor, daha hassas sanki...
497545
Öndeki işaretli olanlar sonradan çıkanlar; karpuz-kavunlarda çimlenme başarım % 75 lerde kaldı. Domateste daha fazlaydı. Hatta zengardenin yolladığı [Top kavun tohumu (amerikan honeydew orange flesh)] altı adet tohumun hiçbiri çimlenmedi. Yazdım şirkete 'ciddi şirketler çimlenme garantisi vermez, sizin hatanız olabilir' gibilerden cevap verince ben de 'benzer şikayetler alırsanız değerlendirirsiniz diye yazdım' dedim ve bir daha cevap gelmedi.
Tohumların 15 kadarı ilk etapta çimlenmeyince topraktan çıkarıp elma sirkesinde biraz tutup tekrar gömdüm. Bu iki işaretli arkadaş o zaman çıktı ve boy olarak nedense diğerlerini geçtiler. Ama düzgün bir gelişme yok. Daha önceki domates tohumlarından da tecrübem sonradan çıkanlar yeterli gelişme gösteremiyor.
497546
Bu iki arkadaş ise çift çıkmış bardaktan. Hepsine birer adet tohum koyduğuma eminim halbuki.
497548
Bunlar ise 'ay & yıldız karpuzlar' yapraklarından da anlaşılıyor. Ancak çimlenmede yarıya yakını başaramadı. (Moon and stars karpuz tohumu geleneksel heirloom watermelon seeds)
497549
Bunlar zengardenden aldığım ve ekimden itibaren üç hafta geçen karpuz kavunlar. Plastik bardakların üzerine asetat kalemleriyle numaraları yazdım. Karpuz kavun fidelerinin bakımı daha zor geldi bana, eğrilip yamuluyor, daha hassas sanki...
497545
Öndeki işaretli olanlar sonradan çıkanlar; karpuz-kavunlarda çimlenme başarım % 75 lerde kaldı. Domateste daha fazlaydı. Hatta zengardenin yolladığı [Top kavun tohumu (amerikan honeydew orange flesh)] altı adet tohumun hiçbiri çimlenmedi. Yazdım şirkete 'ciddi şirketler çimlenme garantisi vermez, sizin hatanız olabilir' gibilerden cevap verince ben de 'benzer şikayetler alırsanız değerlendirirsiniz diye yazdım' dedim ve bir daha cevap gelmedi.
Tohumların 15 kadarı ilk etapta çimlenmeyince topraktan çıkarıp elma sirkesinde biraz tutup tekrar gömdüm. Bu iki işaretli arkadaş o zaman çıktı ve boy olarak nedense diğerlerini geçtiler. Ama düzgün bir gelişme yok. Daha önceki domates tohumlarından da tecrübem sonradan çıkanlar yeterli gelişme gösteremiyor.
497546
Selam TCM, Öncelikle size kolay gelsin diyorum fidelerinizi kendiniz yetiştiriyorsunuz gördüğüm kadarıyla bu çok güzel birşey,
Ama karpuz ve kavun fideleri bence yeterince güneş ışığı alamadığından boylarına vermiş gelişimini, halen kapalı bir yerdemi duruyor fideler acaba eğer öyleyse bir an önce dikseniz iyi olur gibi geliyor bana. Herşey gönlünüzce olsun saygılarımla
@06dilek, fideler balkonda sürekli ve ağzı açık akvaryumun içinde, sabah ve akşam hafif güneş alıyor. Dün öğleden itibaren sabah öğleye kadar direk güneş alacak yere geçirdim çünkü haftaya pazar aksilik olmazsa inşallah dikeriz. Bir kısmını bu pazar diksek olacak gibi ancak diktikten sonra üzerine birkaç gün yağmur yağabilir.
Sayın TMC; bahçenizde sağlıklı, keyifli zamanlar geçirmeniz dileğiyle, bol hasatlı bir sezon dilerim :)
Bu arada bir de sorum olacaktı:
Hıyarları geç şaşırttığınız için meyve bağlamış. Onları hemen koparın ki bitkiler gelişsin, yoksa küçücük boyuyla meyveyi büyütmeye çalışır. Bir de mantar ilacı atarsanız iyi olur. Yağmurdan sonra hıyar ve domatesler çabuk hastalanıyorlar.
Mantar ilacını hangi ölçülerde ve nasıl kullanmak lazım :confused:
Bahçe dolabının içinde buldum ben de 1-2 çeşit mantar ilacı; zamanında kullanmışız demek ki ama nasıl olduğunu hatırlayamadım şimdi :(
@peyker, dileklerinize teşekkür ederim. cümlemize inşallah...
Mantar ilaçlarının standart kullanımı olmaz herhalde, üzerinde yazan tarife göre kullanmak gerek diye düşünüyorum. Bu arada ben 1lt. suya birer tatlı kaşığı oksijenli su ve elma sirkesi kullanarak domateslerin üzerindeki sinekleri temizledim. Bu seçenek mantar için ancak sineklere de iyi geldi. Bence denenebilir...
İsmail Kuzucu
30-05-2014, 18:33
Sayın TCM bereketli ürünler dilerim. Tohumdan fide yetiştirmekte ayrı bir iş emeğinize sağlık.
@peyker, dileklerinize teşekkür ederim. cümlemize inşallah...
Mantar ilaçlarının standart kullanımı olmaz herhalde, üzerinde yazan tarife göre kullanmak gerek diye düşünüyorum. Bu arada ben 1lt. suya birer tatlı kaşığı oksijenli su ve elma sirkesi kullanarak domateslerin üzerindeki sinekleri temizledim. Bu seçenek mantar için ancak sineklere de iyi geldi. Bence denenebilir...
Pembe Domates yetiştirdiğim dönemde, "su+z.yağ+arapsabunu+(bazı durumlarda)acı biber" ile hazırlanan solüsyonu kullanıyordum; hem domateslere, hem güllere... Yazdığınız "oksijenli su+elma sirkesi" kesinlikle uygulayacağım bir yöntem. Kimyasal kullanmak istemiyorum çünkü...
Çok teşekkürler :)
Geçen hafta direk bahçeye torfa ektiğim malcolmia maritima ların ekim talimatı ile bahçedeki son hali. Çıkan yok bir haftada ve muhtemelen pek çıkacağa benzemiyorlar. Çünkü sadece haftasonu gittiğimiz için sürekli nemlendiremiyoruz. Tabi havalar biz ektikten sonra birkaç gün sıcak gitti. Bundan sonra birkaç tohum için daha deneme yapacağım ancak üzerini karton kutu ile kapamayı düşünüyorum. Dolayısıyla neme çok faydası olmasa da güneşin sıcaklığını kesecektir.
498436
Aslında bunların ekimi için geç kaldık. Nisan ayında toprağı sürdürüp ( mayısa kadar beklemek hata idi çünkü her tarafı ot sardı ve tek başımıza bunlardan kurtulmamız imkansız) havalar ısınmaya başlamadan naylon altına ekecektik.
498437
Kendi tohumlardan yetiştirdiklerim; lupin, brachycome ve menekşeler.
Arka sırada tomurcuklanan dahlialar var, Dahliaların yanındaki ŞOK marketlerden aldığımız iki dahlia ile 20 tek frezya soğanlarından daha
haber yok, sanırım olmayacaklar. Yaklaşık 20 menekşe var ve
neredeyse hepsinin rengi birbirinden farklı.
Brachycome lar açmaya başladı.
499066
Ve bu da uğraşarak yetiştirmeye çalıştığımız ancak üstteki resimdeki kadarını becerebildiğimiz lupinin doğada kendi halinde çıkanı. :o
499067
499076
Sıcak kompost hazırlamak için arka tarafta 1x0,5x0,5 lik küçük bir çukur kazdım. Etrafına bir veya iki sıra tuğlayı arasına harç koymadan (hava almasını sağlamak ve sonrasında boşaltması kolay olsun diye) yerleştireceğim. Böylece genişliği yaklaşık 1 m. küp gibi olacak. Altına bahçeden bulduğum 50 kadar solucanı attım, üzerine biraz gazete kağıdı elimle yırtarak koydum, yağmurla ıslanmış yapraklar, küçük dal parçaları, daha önceden topraktan çıkardığım ve bir haftadır bahçede bekleyen bitki kökleri ve aynı gün çıkardığım bitki köklerini yığdım. Üzerine 10 lt kadar yanmış tavuk gübresi koyup karıştırdım ve naylonla eğreti bir şekilde örterek bıraktım. Önümüzdeki hafta zamanım olur da ayarlayabilirsem talaş ve evdeki yiyecek atıklarını götürmeyi düşünüyorum. Dağlarda bol miktarda çam iğneleri var ve bahçede aynı gün biçtiğimiz biz gidene kadar ara ara yağmurda ıslanıp kuruyacak otlarımız da olacak. Biraz da taze inek gübresi eklersem düzeneği tamamlamış olurum herhalde.
499077
Domates ve biberlerin şimdilik keyfi yerinde. Domateslerin soldaki eksik kalan sırasını da doldurduk. Çok fazla ekmişiz diye elimizdeki domates fidelerini dağıtmıştık, birkaç tane eksik kaldı. :) Karışık domates tohumlarının kimisi çiçeklenmek üzere. Az sayıda sineklendiklerini görünce iki lt. su içine kattığım bir yemek kaşığı oksijenli su ve iki yemek kaşığı elma sirkesi ile ilaçladım.
499086
İki adet şeftali fidanımızın yaprakları yamuk yumuk olmuş, tümoral oluşumlar var gibi, sanırım mantar olmuşlar. Üstteki ilaçtan onlara da sıktım :)
499087
Darı tohumları arsız oluyor herhalde, hemen çıkmışlar.
499088
Darı lar hemen çıkmış ancak ayın 18 inde ektiğimiz barbunya, kuru ve yaş fasulyelerden tık yok. Tek tük fasulyeler çıkmış o kadar. Toprağı eşeledik tohumlarda kalmamış. Biz ekerken gören yoldan geçen köylülerden biri kayınvalideye söylemiş "siz ekiyorsunuz ama hiçbiri çıkmaz, havada ülker var" diye. Hadi ayın eskisini yenisini biliyorduk ama bir de 'ülker' çıktı başımıza. Nette araştırdım pek bir şey bulamadım. Gelen başka köylülere sordum onayladılar, biri "ayın 19 u ülkerdi ama 18 i değildi" dedi. Barbunyaları bir gün suda bekletmiştim üstelik.
Nasipse hafta sonu tekrar ekeceğiz. Bu kez üzerlerine büyükçe plastik bardak kapamayı düşünüyorum. Hem biraz daha sıcak tutsun hem de yağarsa nispeten yağmurdan korusun diye.
Cevizin dibindeki Aubrieta ların son hali...
İnternette aubrieta fidesi diye aratınca genelde bu forumdan karşımıza çıkan resimlere baktığımızda epey benzettik, herhalde doğru yoldayız.
499098
Campanula pyrimidalis ler için aynı şeyi herhalde söyleyemeyeceğim. Önceki sayfalarda da yazmıştım, plastik bardak altına epey ekmiştim ancak çıkanlardan istediğimiz bitki olabilecek tek görüntü bu.
499099
Şeftalinizdeki klok hastalığı. Bakırlı veya dodine ya da ziram içerikli bir ilaçla ilaçlayın. Küçük fidanınız ve baya da yayılmış.
Yukarıda da yazmıştım, önceki haftalarda bahçeye torf içine serptiğimiz ancak aşırı sıcaklardan dolayı muhtelemen çimlenmeyecek malcolmia maritima ların kalanlarını, Nemesia karnaval , alyssum sarı ve bordo çeşitleri ile parfüm kokulu kırmızı yonca tohumlarını genişçe plastik kapaklı kap ve plastik bardaklara ektim. Sonradan gerekli olabilir düşüncesiyle ekim bilgileri ile tohum resimlerini tek tek ekliyeyim.
Geniş plastik kaba dört çeşti tohumla birlikte 04.06.2014 tarihinde ekildi. Evin içinde tutuluyor şimdilik.
Alyssum sarı ve bordo renkli tohumlar plastik bardaklara bardak başına 30 tohum gelecek şekilde 3 er mm. aralıklarla ekilerek çatıdaki büyük akvaryumun içine konuldu. Ancak yukarısı sıcak, muhtemelen olumsuz etkilenecek gibi duruyor ya bakalım artık.
Plastik kap içinde evde çimlendirilmeye çalışılıyor.
Dördü bir yere ekilen sonuncu tohum.
Malcolmia, nemesia, alev çiçeği ve yoncaların bir arada ekildiği kaptaki yoncalar topraktan çıkmaya başlamış, halbuki daha ikinci gününde. Şimdi diğer üçünü ne yapacağız. Bugün de geçsin üzerini açıp sık spreyleyeceğiz artık.
Çatıya akvaryumun içine koyduğum alyssum ların morları ise çimlenerek birkaç mm. uzamış. Sarılardan ses yok. (Muhtemelen ayın üçünde ekmiştim)
Evde dörtlü kapta çimlenmeyen sadece nemesia lar kaldı. Çatıdaki bordu alyssumları aşağı balkona indirdim. 350 kadar var çimlenen, sarı olanlarında ise çimlenenler tek tük.
Bu sene yaz gelmeyecek herhalde...Sol üstte lupinlerin son zamanı, bu arada bahçenin diğer köşesinde üçüncü doğal lupini buldum. Hercailerin hepsi farklı renkte. Brachycomelar biraz daha güneş görse coşacak gibi. Dahliaların bir açmış üçü tomurcuğu üzerinde.
500515
Yağmura rağmen domates biberlerin keyfi yerinde, siyah sinekler hiçbirinde yok.
500516
Daha önce yazdığım hediye gelen ve sineklendiği için ilaçladığım domatesler epey kefeni yırttı, baktım biri çiçeklenmiş.
500517
Gün boyu yukarıdaki domatesleri çapaladık, atıkları bahçeden temizledik, kompost çukuruna evden getirdiğimiz yemek atıklarını ve bahçedeki ıslak kökleri doldurduk (üzeri tam örtülmediği ve havalar yağışlı gittiği için epey ıslaktı ancak sanırım bahçe solucanlarının sevdiği bir ortam olmuş) ve kendi ürettiğim 47 kavun ve karpuz fidesini yaklaşık 40 ar cm. arayla ve bir sıra atlayarak diktik. Can suyu verdikten sonra yağmurun çok yağma ihtimaline karşı kök kısmını düzleştirdim.
500519
Özellikle domatese koruma amaçlı bir mantar ilacı atmanızı öneririm. Yoksa benim domatesler gibi hastalanırlar.
Özellikle domatese koruma amaçlı bir mantar ilacı atmanızı öneririm. Yoksa benim domatesler gibi hastalanırlar.
Arada uğrayıp yardımcı oluyorsunuz, sağolun. Özellikle baktım domateslere, sorun yok gibi, yeni dallar verip gelişmişler. Sadece son diktiğim yerli domateslerin birer yaprakları hafiften sararmıştı. Ancak bir dahaki gittiğimde ev yapımı ilacı hepsine tekrar uygulayayım.
Dün tekrar çıktım yukarı, fasulye, barbunya ekeriz hava düzelirse diye. Fakat yine yağmur yağınca bizim iş olmadı. Viyollerdeki karpuz kavun fidelerini dikmek için dahi yerler ıslak. Uygun olan yerlere diktim artık, kimisi sık oldu, kimisini ise çift çift ayırmadan diktim.
Sondaja dalgıç pompa yerleştirmek için geldiler dün. Ev elektriğiyle çalışan mümkün olduğunca birkaç sene az masrafla idare edebilecek bir şey istedik. Eniştede kullanmadığı ufaktan varmış, bakımını yaptı etti dün taktık. Ancak ilk çalıştırmada gelen su milli olduğu için berraklaşıncaya kadar suyu akıtmak gerekiyormuş. Neyse elemanlar geldi, ilk başta kablonun yerleşimine dikkat etmediklerinden çıkarıp tekrar taktılar, bu arada uğraşırken kablolar sürekli yeni ektiğim kavun-karpuzların üzerlerinde dolaştı. Bereket yeni ekildikleri için boyları kısa, hafifçe eğilip büküldüler sadece. Ancak iki ay kadar önce ilk diktiğim domatesin en çiçekli ve güzel olanının üst çiçekli tarafını budamışlar. Suyu saatlerce akıtmak gerekmiş normalde, fazla akıtmadan ilk bulanıklık gitti, bizimde bahçenin kullanmadığımız dip tarafı ile karpuz ekeceğimiz az bir bölüm göl oldu. Kompost çukuru doldu, son attığım karpuz-patates atıkları yüzer pozisyona geçti, inşallah solucanlar başlarının çaresine bakabilmiştir. Sonuçta hangi işi yaparsan yap işi bilmen, işine dolayısıyla da hizmet alan saygı göstermen lazım. Ben bu işi ilk defa yaptırıyorum ancak sen sürekli yapıyorsun. Suyu akıtmadan önce naylon hortum istese (hemen bulabilirdik, veya sorunu söylese ona göre farklı çözüm bulabilirdik) suyu başka bir yere akıtsak olurdu.
Bakırlı bir ilaçla hepsini ilaçlayın derim. Mildiyö girdikten sonra birkaç günde bitkinizi yakabilir. Bakır bir çok mantari hastalığı ve bakteriyel hastalıkları önleyebilir. Mildiyö için ev yapımı ilaçlar zayıf kalır hava çok dengesiz.
Bakırlı bir ilaçla hepsini ilaçlayın derim. Mildiyö girdikten sonra birkaç günde bitkinizi yakabilir. Bakır bir çok mantari hastalığı ve bakteriyel hastalıkları önleyebilir. Mildiyö için ev yapımı ilaçlar zayıf kalır hava çok dengesiz.
Bakırlı ilaçlara kabaca bir baktım da içerik olarak sadece bakır olduğundan "benim domateslerim organik" diye kabarmamı engellemez herhalde. ;)
Bakırlı ilaçlar organik tarımda kullanılıyor ama siz organik tarıma inanıyor musunuz diye sorarsanız ben zaten organik tarıma inanmıyorum.
Bakırlı ilaçlar organik tarımda kullanılıyor ama siz organik tarıma inanıyor musunuz diye sorarsanız ben zaten organik tarıma inanmıyorum.
Organik tarım hakkında yorum yapabilecek kadar donanımlı değilim, bu yüzden yorum yok. Ancak insanoğluna kalıcı, sürekli ve yeterli inancım olmadığı için insan elinin değdiği pek çok şeyin çevresine ve kendisine zarar verdiğine inanıyorum.
Bakırlı bir ilaçla hepsini ilaçlayın derim. Mildiyö girdikten sonra birkaç günde bitkinizi yakabilir. Bakır bir çok mantari hastalığı ve bakteriyel hastalıkları önleyebilir. Mildiyö için ev yapımı ilaçlar zayıf kalır hava çok dengesiz.
Bugün "bordo mix walles" adlı ilacı aldım. Kalsiyum hidroksit+bakır 2 sülfat var içerisinde. 800 gr.ı tanıdıktan 10 tl ye aldım. 2 lt. suya bir yemek kaşığı olacak şekilde (lt. ye 6 gr.) ayarlayıp nasip olursa yarın vermeyi düşünüyorum. Tabi bizim domatesler yaylada halen duruyorsa. İki gündür görülmemiş yağmur yağmış yukarıda.
Dün akşamüzeri üstte yazdığım ilacı domateslere ve şeftali fidanlarına uyguladım. 5 lt. suya iki yemek kaşığı (tepeleme - silme arası) ilacı ekleyip karıştırarak 2 lt. lik aparat ile fidelerin her tarafına bolca spreyledim. İki gündür yağan yağmurlardan hafiften suyun biriktiği kesimlerdeki dört beş karpuz fidesi bayağı etkilenmiş yaprakları kapanıvermiş. Dört beş tanede de domates sanki belli belirsiz pörsümüş gibi. Çapa ile toprakları hafiften havalandırdım. Tamamen çamur olduğu için çapalamak şimdilik mümkün değil.
Aşırı yağmurda bitkiler sersemliyor. Çapalama iyi bir çözüm ancak havanın ve toprağın müsait olması şart. Ben de size o yüzden ilaçlama yapmanızı önermiştim.
Salı günü (11.06.2014) akşamüzeri 45 li üç adet viyole sırf torf doldurdum. Bir viyole kısa barbunya (içinde üç veya dört tane çıkan ve tadı oldukça lezzetli olan) iki viyolede kuru fasulye ektik. Yaklaşık iki cm. dibe gömerek spreyledim ve akvaryumun içine yerleştirerek çatıya koydum. Güneş iyice yükseldiği için çatıdaki en kuytu yer dahi kısa süreli de olsa akşam güneşini alıyor. Akvaryum içi öğle vakti 35 derecelerde geziyor. Bugün baktım birkaç tanesi toprağın üzerinden belli belirsiz görünmeye başlamış. Ancak akşam üzeri çıkan sert rüzgar akvaryumun kapağını attırdığı için torf kimi yerlerde kurumuş. Hemen spreyledim inşallah sorun olmaz. Bugün ise aynı şekilde üç viyole daha birine taze fasulye ikisine de beyaz barbunya ektik. Buralarda şeker barbunya diyoruz, tadı mükemmel, kurusu da yaşı da oldukça lezzetli. Rengi beyaz olduğu için üreticiler ekmiyormuş.
Bunları daha önce yazmıştım yaklaşık üç hafta önce direk toprağa ekmiştik. Ancak üç-beş taze fasulye hariç toprağın yüzeyine çıkan olmadı. Kimisini bir gün kimisini de birkaç saat suda beklettiğimiz için toprak altında çürüdüğü için çıkmadığını düşünüyorum. Üreticilerle görüştüğümde hiç ıslatmadan ektiklerini söylemişlerdi. Bir bilenin lafını dinlemezsen böyle olur işte :) Aslında kalanları da direk toprağa ekecektik ancak hafta sonuna kadar yağış olmamasına rağmen toprağın yeterli tavı sağlayamayacağından korktuğum için ekecek olduğum tohumların yarısını her ihtimale karşı viyollerde çimlendirmeyi uygun gördüm. Çünkü birkaç hafta daha gecikirsek çıkan fidelerden ikinci ürünü almaya vaktin yetmeyeceğini söylediler. Bu pazar elimdeki tohumların kalanını da ıslatmadan direk toprağa ekeceğim.
Fasulyeyi tavlı toprağa ve çok derin olmayacak şekilde ekmek gerekir. Kotiledonları topraktan çıkarken çok hassas hemen kırılıyor.
Bence sizin tohumların çıkmaması sizin hatanız değil yağmurun fazla yağmasından dolayı tohumlar çürüdü. Fasulye için bence direk toprağa ekim daha iyi.
Fasulyeyi tavlı toprağa ve çok derin olmayacak şekilde ekmek gerekir. Kotiledonları topraktan çıkarken çok hassas hemen kırılıyor.
Bence sizin tohumların çıkmaması sizin hatanız değil yağmurun fazla yağmasından dolayı tohumlar çürüdü. Fasulye için bence direk toprağa ekim daha iyi.
Haklısınız, kayınpeder de öyle söylüyor, ancak önümüzdeki günlerde bir aksilik olmazsa tekrar toprağa ektiğimizde yine havalar bozarsa artık toprağa ekim için vaktimiz kalmayacaktı. Ben de garantiye almak için viyollere de ektim.
Sabah çatıdaki fasulye barbunyalara bakmaya çıktım. Akvaryumun içine viyolleri üst üste koymuştum yan yana sığmadığı için. Baktım ortadaki tohumların kökleri viyolden dışarı çıkıp boşluğa veya alttaki viyolün toprağına girmiş. Zamanım olmadığı için fazla bakamadım. Muhtemelen dışarı çıkanlar kırılacak. Şimdi bunları tekrar mı ekmeli yoksa kırılan kök kaldığı yerden devam eder mi?
Geçenlerde ektiğimiz bordo alyssum lar. Çimlenme yüksek oranda gerçekleşti.
501717
Alyssum ların sarı olanında ise oran düşük oldu. Oysa şartlar aynı.
501718
Karışık ektiklerimizden de nemesia lar çıkmadı. Malcolmia, kalifornia alev çiçeği ve yoncalar güzel görünüyor. Özellikle yoncalar pek şirin.
501721
Kekik güzel de burada da lavanta dan ses yok.
501720
Bu arada kekik ve lavanta ekim talimatlarını da ekliyeyim.
11.06 da viyollere ekerek çatıdaki akvaryumun içine koyduğum üçlüden biri tamamen (kuru fasulye) topraktan dışarı çıkmış. Diğer ikisinde ise topraktan çıkanlar yarı yarıya ve çıkmaya devam ediyorlar. 13.06 da merdiven boşluğunda viyollere ektiklerimde ise daha hareket yok.
Bugün yaylaya biraz geç çıktık. Haliyle işler yine yarım kaldı. Yağmurdan hemen sonra baktığımda sorun gözükmeyen karpuz fidelerinin bir kısmını bugün bozulmuş gördüm. Kimi tamamen toprağa gömülmüş, kiminin yaprakları bozulmuş. Kavunlardaki bozulma oranı daha az. Zengarden den aldığım kavun-karpuzlardaki bozulma ise sıranın bozulmasına sebep oldu (dolayısıyla hangi kökte hangi cins olduğunu anlamam oldukça zor olacak) belki de kimi çeşitlerin ölmesine sebep olacak. Domatesler gayet güzel, iki biber fidesi ölmüş.
Toprağın tavı gayet güzeldi. Elimizde tohumda olduğu için evdeki viyollerin yanında direk toprağa da ekim yaptık. İlk üç sıraya (sıra başına yaklaşık 30 kök gelecek, aralarında 30-35 cm boşluklar olacak ve her köke üç tohum gelecek şekilde) oturak kuru fasulye, iki sıraya yine aynı ölçülerde beyaz barbunya ektik. Domateslere kadar iki sıra ise viyollerden aktarmak üzere boş bıraktık. Bakliyatların yanında beş sıra domates ve iki sıra biber var. Yanında bir sıra biber+patlıcan ve iki sıra boş. Bugün yanına 12-13 kök eşek fasulyesi (?) ve devamına taze fasulye ekildi. İki sırada ise daha önce ektiklerimizden çıkan taze fasulyeler duruyor, bunlar yaklaşık birer karış olmuşlar. Devamında bir sıra karışık kavun, bir sıra yerli karpuz ve son sırada ise zengarden karpuzları var. Çit tarafındaki iki sırada ise iki ay kadar önce hediye gelen karışık halde diktiğimiz domates-hıyar-karpuzlar mevcut. Bahçenin giriş kısmına sıra uzunlukları diğer taraftaki kadar uzun olmayan dört sıra börülce ekildi, daha önce ektiklerimizin hiçbiri çıkmamıştı. Bu kez de çıkmazsa hazır viyollerde tanesi 25 kuruşa satılan fidelerden dikerim. Börülcelerin yan tarafına ekilen kabak ve mısırlarda ise arsız olduklarından hiç fire yok, tamamı topraktan birer karış uzamışlar. Bunlar ile karpuzlar arasına iki kez ektiğimiz hıyarlarda ise çıkanlar tek tük. Bugün eksik yerlere tekrar ekecektik ancak zaman yetmedi. Sıraların önlerine küçük ayçiçeği arkalarına çitin hemen önüne ise uzun ayçiçeklerinin tohumlarını ekecektik ona da zaman yetmedi.
Çatıdaki kuru fasulyeler..
503048
Bunlarda taze fasulyeler..
503049
tarla kuşu
18-06-2014, 22:29
Maşallah fideleriniz harika olmuş. Tohumdan yetiştirmek oldukça zahmetli ama en keyiflisi. Fasulyeyi geçen sene viyolde çimlendirip ekmiştim ,bir kaç gün sonrada toprağa direk tohum ekmiştim. Toprağa ektiklerim, viyolde çimlenip ektiklerimi geçmişlerdi. Sağlıkla kalın...
Yaylaya göç için hazırlıklar tamamlandı, nasipse bugün gece yukarıdayız.
Geçen hafta tohumları (15.06.2014) ikinci kez ekmiştik. Aynı gün kayınpeder domates ve biberlerin arasını sürdü. Fidelerin aralarındaki suyun geçeceği toprağın derinliği arttı ve buradan çıkan toprak ise fide köklerini-boyunlarını doldurdu. Tabi bu esnada iki sırık domatesin boynu uçtu, kalan yerden gelişmesini sürdüreceğini umuyorum.
Havaların sıcak gideceğini ve yağmurların olmayacağını ummuştuk. Dolayısıyla bizim ikinci kez ektiğimiz tohumlar bugün yarın topraktan çıkacaktı. Ancak perşembe günü oldukça fazla yağan yağmur beklentilerimizi bozdu. Dün ektiğimiz yerlere baktığımızda sağlam tohumların üzeri kaymak yapmış toprağı patlatabildiğini, çoğunun ise yağmurdan kötü etkilendiğini üzülerek gördük.
Üç sıra (yaklaşık 100 kök) taze fasulye arasında çıkmayanlara (30 kadar) viyolde yetiştirdiklerimi monte ettim. Daha önce tohumdan ekmediğimiz kısa barbunyaları 45 lik viyollerde yetiştirmiştim. Boş bıraktığımız fasulyelerin yanındaki sıraya (iki çeşitte sırık olacak) iki fide bir yere ve araları 50 cm. olacak şekilde 23 kök diktim, artan iki yere ise tohum ektim. İki kök arasını ortalayacak şekilde ve derine kazık dikip çevresindeki dört fideyi bu kazığa sardıracağım. Bunun ziraatini yapan çiftçilerin uygulaması bu şekilde.
Yağmur, karpuz ve kavunların olduğu sıralara göllenme yaptığı için daha fazla zarar verdi. Diktiğim fideler ilk hallerinden geriye gitmiş.
Tohum ekim aşamasında savrulmuş karpuz ve bakliyat tohumları topraktan başlarını kaldırmış ve bizimle dalga geçer gibi pek çok yerde karşımıza çıkıyor. Ekmediğimiz halde bir kök patatesimiz dahi var.
Dahlia ve brachcome lar oldukça güzelleşti. Hercai menekşeler ise harika, bu kadar güzel açabileceklerine ihtimal vermezdim. Fotoğraflarını önümüzdeki günlerde eklerim.
Üstteki üçlü paket aynı sıra ve 10 günlük büyüme farkı ile...
Alyssumlar...
504403
Malcolmia, alev ve yonca (nemesia dan hala ses yok)
504404
Kekik ve lavanta... Lavantaların içinden tek tük bir şeyler çıkıyor ancak tiplerine bakarsak onlar da kekik...
504405
Evde kalan bakliyatların (kuru fasulye-beyaz barbunya)
Pazar günü diktiğim taze fasulyeler; Yanındaki kısa barbunyalar gibi çifter dikmem lazımmış, arası fazla olanların yanlarına birer tane daha monte ettim :) Bu arada sadece taze fasulyelerin büyük olan yapraklarındaki beyazlıklar dikkatimi çekti. Bir iki günde mantar olmaz herhalde, diğer sürgün ve yaprakları güzel. Yaylanın güneşi mi çarptı acep.
504848
Domateslerde şimdilik güzel çiçeklendiler epeyce. Ancak ilk sıradaki zengarden den aldığım karışık yerli tohumların fidelerinin üzerindeki kimi çiçekler kuruyarak döküldü. (Muhtemelen ilk yağmurları yiyen, bozuk havaları çeken çiçekler herhalde, inşallah sorun yoktur.
504855
Kendi üretimimiz dahliya, brachycome, cüce lupin ve hercai menekşeler... Böyle giderse seneye hercaileri çoğaltırım...
Kendiliğinden çıkan lupin...İki kucak oldu neredeyse, tohumlarını alıp seneye bahçeye atıvermeli...
Kendi üretimimiz dahliya, brachycome, cüce lupin ve hercai menekşeler... Böyle giderse seneye hercaileri çoğaltırım...
Tohumdan çimlendirmeye başladığınız zaman amacınızın böyle diyerek misafirlerinize göstereceğiniz bir köşe oluşturmak olduğunu söylemiştiniz sanırım. Başarılı da oldunuz, tebrik ederim :) Cüce lupinler gerçekten çok cüceymiş ama, benim bildiğim lupinler nerdeyse bir metreye yakın boyda olup dev gibi, upuzun çiçek sapları çıkarıyordu :) İncecik brachycome'lar güzel papatyalara dönüşmüşler :) Hercailer de çok güzel olmuş ama biraz kaybolmuşlar diğerlerinin arasında, dilerseniz seneye onlardan bir öbek oluşturmayı deneyebilirsiniz. Çok daha güzel görünür bence.
Selamlar...
Tohumdan çimlendirmeye başladığınız zaman amacınızın böyle diyerek misafirlerinize göstereceğiniz bir köşe oluşturmak olduğunu söylemiştiniz sanırım...
Okuyunca birden "camı kırmış çocuk" pozisyonda hissederek suçluluk duygusuna kapıldım. Eski yazılarımı araştırdım pek göremedim. Takdir edilmek tabi emek verene mutluluk ve gurur verecektir ancak öncelikli amacım "kendi beğenimi kazanmak"...
Benim amacım sizi yapmak istediğiniz şeyi başardığınız için tebrik etmekti yalnızca, suçluluk veya mahcubiyet gibi duygulara kapılmanız için bir şey yazmak istemedim ama öyle anlaşıldıysa affola. Ben sizin öyle bir mesajınızı okuduğumu hatırlıyorum ama hangi başlıktaydı bilemiyorum şu an. Zaten bunda hiçbir kötülük yok ki, yetiştirdiğiniz bitkileri gurur duyarak çevrenize göstermeniz parayla satın alınan şeylerle gösteriş yapmakla bir tutulamaz. Bahçe oluştururken veya bir alanı çiçeklendirmeye çalışırken ne kadar çok emek veriliyor. Emek verilerek elde edilen şeylerle de gurur duymak hakkınız. Eş dost akrabaya gösterip bakın bunların hepsini ben bir bir uğraşarak yetiştirdim de diyebilirsiniz yani, ben olsam ben de derdim :)
Şu an ben de eski mesajlarınızı aradım. Acaba yanlış bir şey mi hatırladım, söylemediğiniz bir şeyi mi uyduruyorum diye çok rahatsız oldum ama hatırladığım mesajınız şuydu:
Nilgün Hn. işyerinde ufaktan bir seferberlik oldu ve "adamın uğraştığı şeye bak" havası da esmiyor değil :) Benim de ilk maceram olduğu için öncelikli beklentim; kendime ve çevreye mahcup olmadan hevesimin devam ederek hobi boyutuna tam anlamıyla geçebilmesi için çimlenmelerin sorunsuz olması ve ziyarete gelenlere "işte ektiğimiz çiçekler sol taraftakiler" diye gösterebilmek. Renk olayı şu an benim için işin fantezisi boyutunda ;)
Ayrıca tekrar belirteyim, böyle söylemeniz gayet doğal bir durum. Bütün hobi bahçecilerinin, bitki koleksiyonerlerinin ve sıradan, bitki yetiştirmeyi seven insanların mutluluklarının kaynağı yalnızca kendilerini beğenip başarılı hissetmeleri değildir, çevrelerine bitkilerini gösterip takdir kazanmaktan da büyük mutluluk duyarlar. Hatta çoğunlukla amaç budur ve bunda da hiç kötülük yoktur.
@ -Esin- , yazım yarım kalmıştı, öğleden sonra devam ederim diyerek üç nokta koymuştum. Yarıda bırakınca istemeden sizi üzmüşüm hakkınızı helal edin. Benim çiçekleri göstermek istediklerim ekim bakım aşamasında benim hafiften kafa bulan arkadaşlarım, yoksa esas benim sevmem gerek :) Menekşeler konusunda haklısınız, böyle giderse (yani çiçeklenmeleri biraz daha sürerse) seneye o bölgeyi komple menekşe doldurabilirim. Brachycomeların çiçek ebadı biraz küçük geldi. Beyaz harici olanlar (morun iki farklı rengi var) fena değil ancak beyaz papatyalardan önce de zaten orada bahçenin kendi papatyaları vardı. :) Bir türlü bahçeye geçirmeye fırsat bulamadığım alyssum lar bakalım büyüyebilirse nasıl olacak, hercailerin etrafını komple onlarla da kapatabilirim de nasip artık. Önerileriniz için teşekkürler tekrar. Yukarıda yarım kalan yazıyı dem ettirmeyeceğim alakasız yere çekmişim konuyu.
Domatesler...Beş sırada, yaklaşık 150 kök. Epeydir bakmamıştım, birkaç tanesinin üzerinde çiçekler sebzeye durmuş. Bu sabah çok fazla çiğ vardı, inşallah mantara çevirmez. Oksijenli su+elma sirkesi atayım biraz salatalık ve domateslere. Geçen hafta bir tur uygulamıştım kimi domateslerin üzerinde beyaz minik bir şeyler görünce. Sırıklarını yerleştirmek için geç bile kaldım bu arada.
505967
Sarılan çeşitler bir arada, ilk başta kısa barbunya, evde viyolde yetiştirdiğim 45 kök; dün baktım üç kök gövdeden kırılmış, üçü de kurumalı olmuş/kurumuş. Yerlerine zamanı yavaş yavaş geçse de tohumlarını ektim. Yanında 10 kök kadar "eşek fasulyesi" ve kalan iki buçuk sırada direk ekilen ve üçte biri benim viyolden çıkarttığım düz ve kırçıllı taze fasulyeler. İlk ekilenlerden çıkanların kolları bir metreye yaklaştı. Kargılarını diktik ancak yüzeyi düz olduğu için tam sarılamıyorlar daha.
505968
Yeni yeni kendilerine gelen karpuz ve kavunlar. Geçen hafta sadece gövde yanındaki 'kaymak tabakalarını' kırabilmiştim, dün biraz daha çapaladım ancak bir tur daha güzelce çapalamak gerek.
505971
505970
Salatalık (hıyar) lar. Yağmur, çamur derken sanırım üçüncü kez çıkmayanların yerlerine aşılama yaptık. Bu kez işlem tamam sanki.
505972
Darı, arkasında kabaklar. Bunlar ilk ekilenler, yağmurlardan etkilenmeyen arsızlar. Önlerinde kışın diktiğimiz kestane fidanı. Fazlalık dallarını kesmek gerek ancak olmadı, şimdi kessek olur herhalde. Sol alttan hıyar poz vermiş.
505973
Son kare de sarılanların sürünenleri, Yedi sıranın ilk üçü kuru fasulye, üçü beyaz barbunya ve son sıra boş. Fide olarak bulamadığım için (artık satılmaz zamanı geçti diye üretmiyorlarmış) cumartesi günü viyollere börülce ve bamya ekmiştim. Çıkanları son sıraya dikeceğim.
505974
Cumartesi viyollere ektiğim bamya ve börülceler topraktan dün çıkmaya başladı. Yani üçüncü gününde.
Bugün ilk ektiğim hediye gelen domates, hıyar ve karpuzların geçte olsa çapalarını yapabildik.
Bir amcanın yersiniz diye verdiği kavrulmamış çekirdeklerini de bahçenin çitleri boyunca yaklaşık 10 metre boyunca ektim.
Bu seneki verime göre seneye ekilenleri azaltma yapmak gerek, bir de imkan olursa çapa makinası almalı. Yoksa çok fazla zaman ve güç harcanıyor. Yarın yonca harici çimlendirdiğim çiçekleri dikmem gerek.
Sırık domateslerin ilk ekilenleri ise oldukça büyüdü. Koltuk almadığım için iki-üç sürgünde ilerliyorlar. Sanırım onları koparmadan ilerleteceğim. Bir hafta sonra ekilen ve nispeten halen tek dalda olanları ise tek dalda ilerletmeye çalışacağım. Üçgen kargı dikerek sırığa almak istiyordum ancak her köke bir kargı dikerek sardırsam daha iyi olacak gibi. Herhalde taşırlar.
Ön hatta ektiğim 11 adet ayçiçeklerinden sadece iki tanesi çimlenmiş. Üzerinde "dünyanın en kolay çimlenen bitkisi" yazıyordu. :) Arka tarafa ektiklerim büyüklerinde ise çimlenme biraz daha fazla. Toprağın tavı yok, kupkuru kaldıkları için çimlenmeleri olmadı sanıyorum. Güzel çimlensin diye bir parça torfun içine ekmiştim. Torf dışarıda daha çabuk kuruyor. Biraz ıslatıp direk toprağa eksem daha iyiymiş. Ara ara sulayıp, her gün üstteki kaymak tabakasını kırsam çimlenme daha yüksek oranda olurdu diye takip ediyorum.
Üstte resimlerini koyduğum bir arada çimlendirdiğim çiçeklerden Kaliforniya alev çiçeği ile kokulu malcolmiaları bugün toprağa diktim. 100 kökün üzerinde, dikimde geç kaldığım için ne kadarı yaşamaya devam eder bilmem. Daha önce diktiğim yonca çiçeklerinin (50 kök) çoğu hayatta.
Domateslerin tamamını, sırık olanların koltuk almalarını da yaparak üçgen kargılamaya devam ettim. Tamamı bitmedi. Fasulyeleri tekli sırığa almıştım. İki gündür süren rüzgarlar bugün sulama sonrası toprağın yumuşaması ile beraber birkaçı devrilmiş. En güzel sırık şekli üçgen olacak yani. Bu arada bir sorum olacak. Fasulye ve barbunyaların kimileri gerek boylarının uzunluğu, gerekse toprakta kavrulmaları sebebiyle kuruma ve kırılmalarla sürgünlerini kaybetti. Buralardan tekrar yeni sürgünler vererek yola devam ederler mi yoksa kökleri tamamen kaybetmiş mi oldum.
Bu arada beş sıra domatesin ilk iki sırasındaki kimi köklerde meyveler görülmeye başladı. "Domateste meyveler görülmeye başlanınca sulamaya geçilir" prensibine tam uymayan domateslerin sadece meyveli köklerini dipten bardak ile suladım. Bugün soruma cevap veren @İsmail Kuzucu nun 'yüzeysel sulama yapın' önerisini geç gördüğüm için ilk iki sırada meyveleri biraz daha artan ön sıralardaki domateslerin tamamına normal su verdim. Ayrıca tüm bakliyatları, darı, kabak ve biberleri de ilk kez suladım.
Sırık domateslerin koltuklarını almadan önce resimlerini çektim ancak şu an yükleyemiyorum. Aslında tam eğitici olacak şekilde güzelce çekmiştim. (Tabi kendim doğru yaptıysam :) ) Kimi dallar iki karışa yakın uzamış, içim gitti. Birkaç kökte ise gövdelerde siyahlaşma vardı. İyice kötü olan iki kökü tamamen topraktan çıkardım. İki kökte ise o bölüm gövdeleri iyice budadım. Koltuk alma sırasında kestiğim uzun dalları olur da köklenirse çıkardığım yerlere dikerim diye suya koydum. Domateslerde ilk meyvesi görünenler zengardenden aldığım karışım yerli domatesler. İkinci sırada sırık kurutma ve salçalık olmaya müsait 'amish domatesler'. Üçüncü sırada salçalık 'rio grande' ler. Hala meyvesi gözükmeyenler ise 'kiraz domatesler' ve 'bizim yerli domatesler'.
Topraktan ilk çıkan ayçiçeği, çoğunluk toprağın kuruluğundan dolayı çıkamayacak herhalde...
507298
Üstte bahsettiğim gövdede oluşan siyahlık. İlginçtir uç kısımlardaki renk değişikliği hafif kazıyınca çıkıyor. Yayılmış olanları komple söktüm, bunun gibi olanların ise dalını kestim.
507281
Kimi çiçekler kurumuş, sanırım sorun değil.
507282
İki güzel görüntüden sonra koltuk almaya geçelim.
Resimli soru olabilir herhalde.
Kaç tane koltuk budaması çıkar aşağıdaki resimden. Çizerek anlatınız. Bütünleme sorusudur, süre kısıtlaması yok. ( Bu arada çok bildiğimden değil, doğru mu yapmışım merak ediyorum)
İkinci soru, hangisi koltuk? (Ufak olanlardan bahsetmiyorum, ortada olan büyüklerden hangisi)
Bir de genel olarak susuzluk belirtileri pek yok di mi domateslerde.
İlk resimde ben dört+1 alınacak koltuk buldum. Dört kırmızıdan emin olduğum için kestim ancak maviyle işaretlediğim beşincinin kökleri toprak altında olduğu için tam anlayamadığımdan kesmeye de kıyamadım.
Merhaba, koltuk budamada çiçekli varsa çiçekliyi bırakıyorum. Her ikiside çiçekli ise gözüme sağlam geleni bırakıyorum. Aslında daha küçükken koltuk budama yapmak daha sağlıklı.
Sn. TCM, bahçenizi gezdim. Çok beğendim. Sayfanızda hayırlı olsun.
Merhaba, koltuk budamada çiçekli varsa çiçekliyi bırakıyorum. Her ikiside çiçekli ise gözüme sağlam geleni bırakıyorum. Aslında daha küçükken koltuk budama yapmak daha sağlıklı.
@guppy; daha küçükken yapmak tabi ki daha iyi de, bizimki acemilik. Bunlar yine sonradan ekilenler. Ön tarafta daha büyükler vardı. Onların büyük koltuk budamalarını yapmadım. Bakalım hangileri daha verimli olacak.
Geçen hafta ilk ürünleri (biber) yiyebildik. Bugünde kabak çiçeği dolmasını. Beş sıra domatesin son sırasındakilerde de (tohumlarını geçen sene aldığımız komşunun yerli ince kabuklu arkası mühürlü domatesleri) ilk ürünleri gördüm. Haftaya meyvesini tutanlar artarsa o sırayı da güzelce sulayayım. Hafta başında ilk dört sıradakileri sulamıştım. İlk çıkan ve büyüyenler amish salçalık ile rio grande salçalıklar. Daha sonra karışık yerli (zengarden mamülü) domatesler ve kiraz domatesler görünmüştü.
Fasulye ve barbunyaların ilk ekilip te yağmurlara rağmen çıkmayı başaranlarda tek tük çiçeklenme ve ardından ürünler göründü. Sonradan ektiklerimizin ise daha çok zamanı var. Pazarda bugün barbunya- fasulye ve börülcenin kilosu 5-6 tl. civarında. Bamyanın güzelleri ise 10 tl ye yakın.
Kavunların birkaç kökünün üzerinde de minik meyve tutumları başlamış. Karpuzlarda tık yok. Biraz incelediğimde her ikisi içinde meyveler 250 gr. a ulaştığında sulayın, mümkünse kavunu fazla sulamayın bilgisine ulaştım. Karıkların içlerine engel koymadan birkaç sulama yetecek herhalde kavun için. Karpuz için biraz daha fazla.
Viyole ektiğim bamyaların tamamını hafta başında diktim. Ürünlerini alabilecek miyiz bakalım. Viyole bamya ile birlikte ektiğim börülcelerin çoğunu geçen hafta dikmiştim. Son kalanları ise bamyadan artan yere diktim. Bol can suyu sonrasında bozulan şimdilik yok. Son durumda 100 kökten fazla börülce ile 30 yere ekilmiş 50 köke yakın bamya var.
Dün fasulyeleri ve bir sıra kısa barbunyayı kargılama işlemi bitti. Fasulyelerin kargıları biraz kısa kaldığı için uçlarından sera ipiyle bağladım. Hem fasulyeler ipten sarılmaya devam etsin hem de rüzgarda yıkılma ihtimali biraz daha azalsın diye.
Yukarıda yazılmıştı, bakliyat grubunu direk toprağa ekmek daha iyi diye. Viyole ektiklerim daha ince ve narin çıkıp rüzgarda eğilip bükülüyor, kimisi kırıldı, kimisi kurudu. Zayiat oranı % 15 lerde. Zayi olanların yanlarına nasılsa zor çıkar sıcakta diye toprağa ektiğim özellikle barbunyaların tamamı çıkmış. İki üç kökün çıkması gereken yerde şimdi beş altı kök birden büyüyor. Bir kısmını çıkarsam dikecek yer yok, söküp atsam içim acıyacak, hepsi büyüsün desem bir arada zor olur, verim alamam herhalde.
5-6 adet çıkanları bırakmayın en uygunu 2-3 adet olması her ocakta.
Uzun süredir plastik bardaklarda toprağa dikilmeyi bekleyen alyssum ların büyük kısmını toprağa geçirdim sonunda. 300 köke yakın vardı. İlk başta tekli ve 12-15 cm. arayla başladım, sonradan baktım olacak gibi değil çoğunluğunu çiftli küçük olanları da üçerli üçerli diktim. Daracık plastik kaba sığamayan kekik ise bozulmaya başlamış, kalanları nasipse yarın hallederim. Son anda çıkabilen kekiklerle aynı yerdeki 10 kök lavantayı ise bahçede dahliaların yanına gönderdim. Bu sene zor büyüyecekler herhalde ya bakalım artık.
Evin giriş kapısının önüne minik bir yürüyüş yolu yapmaya çalıştım. Yollardan topladığım büyük beyaz taşları toprağı biraz çapalayarak yerleştirdikten sonra aralarına çakıl taşlarını serptim. Aslında ince milin üzerine koyulması gerekirdi ancak olduğu kadar artık. Görüntü fena olmadı. Fotoğrafları daha sonra eklemeye çalışırım.
Dün tüm bahçeyi suladım. Kavun-karpuzların sulamam yönündeki baskıya daha fazla dayanamayarak sulamak zorunda kaldım :) Engel yapılmamış yanlarındaki karıklardan su göndererek tamamen suya doymalarını engelledim.
Bugün köylülerden bir teyzeyle konuşuyorduk. Kendince bahçesinde ufak tefek ürün yetiştirerek pazarda satıp harçlığını çıkarır. Börülcesi güzel olur, denk gelirsem alırım, malum bizimkiler büyüyesiye yazın çoğu geçiyor. "Börülce çiçekleninceye kadar su verilmez, yoksa kökü çok büyür fazla tane dökmez" dedi. Oysa ben şimdiye kadar iki kez suladım ki en büyüğü birer karış oldu. Netten araştırınca bununla ilgili bilgi de bulamadım. Ancak sulu tarım ile yetiştirilen börülcelerdeki verimin % 25 fazla olduğunu buldum.
Börülceye fazla su verirseniz vejetatif büyüme fazla oluyor. Teyze tecrübeli ki o yüzden size öyle demiş. Meyve tutmaya başladıktan sonra düzenli aralıklarla sularsanız verim artar. Aşırı suyu sevmez, kök çürüklüğü olur.
Acemi işi, bilmeden, tam öğrenmeden her yere yetişmeye çalışınca eksiklikler oluyor. Bu heves ve aşk kaybolmazsa önümüzdeki senelerde Allah ın izniyle daha ustaca çalışırız.
Karıklar uzun olunca birkaç farklı tür ekilip dikiliyor. Benim birkaç tanesi öyle oldu. Karığın her iki başında sürekli su istemeyen, meyve veya çiçeklenmeden sonra su verilecek olan kavun-karpuz ve börülce varken bu karıkların ortasında suyu seven kabak ve salatalık var. Seneye bunlara dikkat etmeli. Kavunun su ihtiyacı karpuza göre daha az olduğunu bildiğim için her ikisini ayrı sıralar ekmiştim oysa.
Menekşe ve lupinlerden tohum aldım. Hala da devam ediyor özellikle menekşeler. Brachycome lardanda almaya başlarız artık. Lupinleri özel bir yere ekmekten ziyade bahçenin kenarlarına atıvermeyi düşünüyorum. Menekşe ve brachycomelar kadar tatmin etmedi bizi.
Domatesler beş sıra halinde. Daha geniş açıdan güneş ışığı olduğu için çekemedim. Fazla gözükmeyen yerli domatesleri kargıya bağlamadım. Aslında sırık domates değiller ancak toplaması kolay olsun, domatesler yere-suya değip bozulmasın diye bağlasam iyi olacak. Dün bir arkadaş altlarına viyol tabakaları koy dedi.
510556
Hemen yanında biberler, 10 ar kök sarı-acı-dolmalık-salçalık biber. Bu sene çift dikmemekle hata ettik.
510559
Yanında soldan başlayarak bir sıra kısa barbunya ve yanında üç sıra taze fasulye. Geçen seneden kalma kargı, dal ne bulduysam sağlamca diktim. Bir kısmını üçgen kargı olarak bağladım. Aralarına 'sera ipi' diye aldığım ip ile hem yıkılma ihtimalinin azalması hem de kargısı kısa gelenlerin ipten devam etmesi için bağladım.
510560
Son resim ise bir sıra kavun ve iki sıra karpuz. Karpuzların en büyüğü limondan irice. Kavunlar meyve dökmeye daha erken başladı ve üzerlerindekiler limon kadar olmasa da cevizden büyük.
510561
Bugün resimler bol...
İlk olarak kavunlar, resimde de görüleceği gibi sabah yağan çiğ bölgede oldukça fazla, dolayısıyla sürekli ot ile mücadele etmek gerek.
510809
Kavunlarda uzak resimde de görüleceği üzere büyük yaprakların üzerinde lekelenmeler var. Muhtemelen mantar diye düşünüp bakır sülfat uygulaması yapacağım yarın.
510810
Yakın çekimde daha belirgin. Sabah çiğinin etkisi vardır mutlaka.
510811
Kompost yapımı için hazırladığım iki çukur.
Derinlik ve en 0,6 m. uzunluk 1 m. civarı. Büyük olanın içine ne bulursam koydum. Köküyle sapıyla yaşıyla kurusuyla tüm bitkileri küçültmeden, yemek atıkları, yaprak, eski gübre ve son birkaç hafta önce taze inek gübresi.
510824
Bu da daha ufağı ve özendiğim. İçerisinde yan komşudan kesilmiş çim, marangozdan iyice rendelenmiş tahta tozları, küçültülmüş yemek artıkları, taze inek gübresi ve eski keçi gübresi.
510825
Her ikisinde de sineklenme sadece üst kısımda biraz var, garip bir koku yok ve elimi soktuğumda orta taraf sıcacık.
1. fotoğraftakinin kavun olduğundan emin misiniz? Bana hıyar gibi geldi o yüzden diyorum.
Kavundaki ise yalancı mildiyö. Acil olarak ilaçlama yapmanız lazım yoksa 2-3 güne sökmek zorunda kalırsınız. Yarın bile geç eğer bugün ilaçlama yapabilirseniz yapın.
Bugün resimler bol...
İlk olarak kavunlar, resimde de görüleceği gibi sabah yağan çiğ bölgede oldukça fazla, dolayısıyla sürekli ot ile mücadele etmek gerek.
510809
Kavunlarda uzak resimde de görüleceği üzere büyük yaprakların üzerinde lekelenmeler var. Muhtemelen mantar diye düşünüp bakır sülfat uygulaması yapacağım yarın.
510810
Yakın çekimde daha belirgin. Sabah çiğinin etkisi vardır mutlaka.
510811
@ h_dogan, çiğ tanelerini göstermek için yan taraftaki hıyarlara kaymışım haklısınız.
Bugün aşağı indim maalesef yarın öğleden sonra ancak ilaçlayabilirim.
Bunlar birkaç sayfa önce çimlenmiş halini gösterdiğim Kaliforniya alev çiçeği, yonca çiçeği ve malcolmia lar toplu halde. Tabi soldaki cosmos ları da unutmayalım...
510828
İlk baştakiler ve en az gelişip en çok zayiat verenler malcolmia.
510829
Daha iyi olanlar alev çiçekleri,
510830
Ve en iyi sonuç yonca çiçeklerinde...
510831
Kendi imalatımız menekşe lupin ve brachycomelarda yavaş yavaş son demlerini yaşıyor.
Domateslerin yakından pozları
Zengarden in karışık yerlileri
510835
Amish
510836
Rio Grande
510837
Kiraz
510838...
Bayram öncesinden kalan resimlerin devamı...
Bahçede iki tane vişne ağacı vardı. Resimdeki geçen sene reçinelenmeye başlayan. Bu sene sarardı, sanırım olay bitti. Ballanmanın sebebi için geçen sene araştırdığımda ağacın hoşuna gitmeyen herhangi bir olayın buna sebep olabileceğini okumuştum. Sanırım pek yapacak bir şey yok. Diğer vişnede ise bir kaç dalda hafifteeen bir sararma oldu. Bakalım zaman ne gösterecek. Yan komşunun vişnesi de kurudu bu arada. Benimkilerin bu üçüncü senesi, komşununki bir veya iki yaş daha büyüktür.
511340
Vişnenin hemen arkasındaki aynı zamanda dikilen kirazın faal olmayan dalında da reçinelenme başlamış...
511341
İşyeri hekimliğini yaptığım ziraat mühendisi bir arkadaşla konuşuyorduk. Elmalar kurtlanıyor, armutların biri yenilmiş gibi oldu, birinin yaprakları delik deşik, diğerinin üzerindeki ufak armutlar ise dökülüyor, cevizin yaprakları delik-deşik, vişne kurudu, kirazda meyve yok vs.vs. Ne yapalım bunları diye sorduğumda. "Hepsinin farklı ilaçlama dönemleri, farklı ilaçları, gübreleri var, buna ne zamanın yeter ne de paran (fiyat-kazanç olarak) "demişti. Herhalde mantıklı olan bir kaç farklı tür harici bir şey yetiştirmemek ve olanlara da iyi bakmak.
Kızarmaya yüz tutmuş barbunya...
511342
Daha yüzü kızarmayan domates... Muhtemelen yerli siyah-siyahımsı domates...
511343
Eşimin dahliyacı akrabasının hediyesi uzun dahliyalar...
511344
Pek albenisi olmasa da uzuuun süre çiçekli kalan cüce lupin...
511345
Kına ve kadife çiçekleri (yanılmıyorsam)... Yanlarındaki sürekli yayılan ve her taraftan çıkan teröristi tanıyan var mı?
511351
Bahçenin en köşesinde kalan çilekler... Tek tük meyve verip kollarını uzatarak köklenip çoğalmaya çalışıyorlar. Uzayan dalların toprağa değdiği yeri yumuşatarak kök atmasını kolaylaştırmaya çalışıyorum.
511352
Seneye çileklerin kenarlarını yükselterek etrafını malçlamak gerek. Bu sene pek uydur-kaydır oldu...
Alyssum lara uzaktan bakış...
Çoğunluk sarı, çok az bordo var. Dikimden sonra kısa sürede çiçeklenir diye yazıyordu ya bakalım.
511354
Alyssum lar yakından...
511355
Ve aynı zamanda çimlendirileren kekik. Alyssumlar ve kekikleri ufacık plastik bardakların içinde çok beklettim. Bir ay önce dikilmeleri gerekiyordu. Son dönemde kekikler fazla sulama ve yer darlığından bozuldu, mantarlaştı. Kalanları da tek tek dikmem gerekirken tutam tutam dikiverdim. Amacım bu seneki verim, çiçeklenme, göz zevkine bakarak seneye çoğaltmak veya vazgeçmek.
511356
Karpuzlar... İşaretlediğim karpuz ay yıldız karpuzu. moon and stars karpuz tohumu, ekime hazır karpuz tohumu, karpuz tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Moon-and-stars-karpuz-tohumu-geleneksel-heirloom-watermelon-seeds,PR-884.html)
Yapraklarındaki desenler meyvelerinin üzerinde de var. Resmin üst tarafında kalan da en tatlık karpuzlardanmış, Kongo karpuzu... kongo karpuz tohumu, tatlı karpuz tohumu, karpuz tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Kongo-karpuz-tohumu-en-tatli-karpuz-congo-watermelon-seeds,PR-1587.html)
Resimde gözükmeyen boyuna uzun 'çarliston' karpuzunun resimlerini sonra eklerim. çarliston karpuz tohumu, bahçe karpuzu tohumu, karpuz tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Carliston-bahce-karpuzu-tohumu-charleston-gray-watermelon-seeds,PR-1586.html)
511364
Karpuzların yan tarafında hediye gelen ve bahçeye ilk ekilen yerli domatesler var. Yağmur çamur soğuk darbe... çok badire atlattılar ama her türlü zorluğa göğüs gererek dimdik ayaktalar...
511365
Kavunlar... Birkaç gün öncesi ilaçlama sonrası, yapraklarındaki lekelenmeler kaybolmadı ama daha iyiler...
Yine zengarden den aldığım kavun çeşitleri var. Altı çeşit almıştım, bir çeşitte çimlenme hiç olmayınca şirkete mail attım, çimlenme garantisi vermiyoruz, zaten kimse vermez sorun sizde olabilir diye geri mail attılar. Ben sadece sizi bilgilendirdim, benzer aynı tohumdan şikayet olursa ona göre davranırsınız diye cevap yazdım ancak daha geri dönüş olmadı... Kavunların ekim sırasını yazdığım listeyi bulamadığım için çeşitleri artık meyvelerine göre ayırt etmeye çalışacağız :)
511367
Bahçenin girişinde ise sağ tarafta (resmin solunda) darılar ve resimde seçilmese de arkasında kabaklar, kavunların yanında hıyarlar ve börülce. Tavsiye üzerine diğerlerini sularken börülceleri vejetatif büyümeyi engellemek için çiçeklenmeye kadar su vermemeye çalışıyorum. Ancak arıklardan taşan sular her zaman söz dinlemiyor. Resmin arka tarafındaki yığın, eskimiş tavuk gübresi. Üzerini naylonla örtüp seneye kadar saklamayı düşünüyoruz.
511368
Bunlarda en son üstte resimdeki börülcelerin çıkmayacağını düşünerek çimlendirerek ektiğim börülce ve bamya lar...Ebatları bozulmasın diye resmi çevirmeden ekledim.
511370
Kayınpederin artan patates tohumlarından biz düşenler...
511371
Bahçeye genel bir bakış...
Ve bugünün son resmi, kapımızın önü. Yol kenarlarından topladığım beyaz taşları toprağı kazarak içine yerleştirdim ve aralarını da çakıl taşıyla doldurdum. Çakıl taşları hem çamurlaşmayı nispeten engeller hem de aradaki büyük taşların oynamasını kısıtlamış olur. Görüntüye de katkısı oldu bu arada. Ön tarafa biraz daha ilerletmeyi düşünüyorum.
Aslında ince mil kullanmak lazımdı taşların altına, ancak tamamen düz görünmesine gerek yok, zaten taşların üzerleri düzgün değil. Böyle daha güzel ve doğal gözüküyor, üstelik masrafsız. Zamanla içeri çökmeler olacaktır ancak bence sorun yok şimdilik...
birnefestoprak
31-07-2014, 14:54
çimlenme garantisi vermiyoruz,
deme haklari yok. Ne kadar sacma, degil mi? "Cimlenme garantisi vermiyoruz ama tohumu yine de satiyoruz." "Bosuna ekmeyin, belki cimlenmez" de deselermis bari :) Yurtdisindaki sirketten toptan aldiklari tohumu bolerek tekli paketlerde size satiyorlar (kendi uretimleri degil). Eger stoklari eskidiyse, yenilemeleri gerek. Siz, kucuk uretici olarak zaten cok fazla ekmiyorsunuz. O yuzden, 1-2 tanesi cimlenmis olsa "hadi neyse, yeterli" derdim cunku bazen uretimden ya da saticinin/ureticinin tohum depolama sartlarindan kaynaklanan sorunlar olabiliyor ama hic cimlenmediyse, ya yerine yenisini gondermeliler ya da paranizi iade etmeliler.
zaten kimse vermez sorun sizde olabilir
Bu da dogru bir ifade degil. Cimlenme garantisi vermeyen tohum sirketi mi olur? Ticari anlamda bile mantik disi...
Paketteki tohum sayısı yanılmıyorsam beş-altı idi. Sayıları beş ile 10 arasında değişen 20 çeşit ürün aldım. (Mısır, ayçiçeği, kavun, karpuz) Ayrıca adet olarak fazla olan çiçek ve domates çeşitleri de almıştım. Domateslerin hiçbirinde sorun yok. Ancak bir çeşit çiçek tohumu ile mısırların hiçbiri çıkmadı. Ancak onlar için bir şey söyleyemem çünkü şartlar pek uygun değildi. Örneğin mısır için havalar ve dolayısıyla ekim yeri sıcaktı. (Gerçi benden sonra hanım kendi komşulardan bulduğu mısır tohumlarını ekip arada sulayınca hepsi çıktı :D) Ancak altı farklı kavun çeşidi ile üç farklı karpuz çeşidinin ekim koşulları aynı ve ideale yakın olmasına rağmen sadece bir çeşidi çimlenmedi. Benim beklentim para iadesinden ziyade 'sorun sizde de olabilir bizde de, benzer sorunlar olursa size dönüp memnuniyetinizi sağlarız' şeklinde bir cevaptı...
Altı çeşit almıştım, bir çeşitte çimlenme hiç olmayınca şirkete mail attım, çimlenme garantisi vermiyoruz, zaten kimse vermez sorun sizde olabilir diye geri mail attılar. Ben sadece sizi bilgilendirdim, benzer aynı tohumdan şikayet olursa ona göre davranırsınız diye cevap yazdım ancak daha geri dönüş olmadı...
deme haklari yok. Ne kadar sacma, degil mi? "Cimlenme garantisi vermiyoruz ama tohumu yine de satiyoruz." "Bosuna ekmeyin, belki cimlenmez" de deselermis bari :) Yurtdisindaki sirketten toptan aldiklari tohumu bolerek tekli paketlerde size satiyorlar (kendi uretimleri degil). Eger stoklari eskidiyse, yenilemeleri gerek. Siz, kucuk uretici olarak zaten cok fazla ekmiyorsunuz. O yuzden, 1-2 tanesi cimlenmis olsa "hadi neyse, yeterli" derdim cunku bazen uretimden ya da saticinin/ureticinin tohum depolama sartlarindan kaynaklanan sorunlar olabiliyor ama hic cimlenmediyse, ya yerine yenisini gondermeliler ya da paranizi iade etmeliler.
Bu da dogru bir ifade degil. Cimlenme garantisi vermeyen tohum sirketi mi olur? Ticari anlamda bile mantik disi...
Aynı şirketten geçen yıl ben de oldukça fazla tohumu hem kendim için hem de arkadaşım için satın almıştım. Bir kısmı çimlenmesine rağmen oldukça fazla kısmında hiç çimlenme olmadı. Tohum sayısında da sıkıntı olunca bu yıl unutulan bir çeşit tohum olmasına rağmen yeniden sipariş vermek içimden gelmedi. Reklamlar resimler çok hoş. İnsanı nerede ise bütün tohumları almaya teşvik ediyor.
Geçtiğimiz sezon etkinlikten gelen ve bu yıl ektiğim tohumlardan ise nerede ise hepsi çimlendi.
Kavun ve hıyarlardaki 'yalancı mildiyö' ilaçlamadan sonra durulmuştu ancak az önce kavunlara baktığımda ilerlediğini gördüm. Bakır ın dozunu az attım sanırım veya denk gelmedi.
Taze fasulyelerin iki kökünde ise böceklenme var. Simsiyah inci gibi dizilmişler. Zeytinyağ-arap sabunu ve biraz da toz acı biber suyu döktüm, bakalım olmazsa kayınpederin ilacına başvuracaz.
realramtha
01-08-2014, 08:51
İnşallah ilaca başvurmadan çözebilirsin durumu :)
Kavunlardan başlayalım solo çalışmalara... Mavilikler bakır ilaçlamasından kalanlar. Bu arada sadece bakır yetmedi, ayrı bir fungusit ile de ilaçladım cuma günü (01.08.2014). Demek ki bakırı özellikle sabah çiğini de düşünerek mantar başlamadan ilaçlamak gerekmiş. İnşallah durulur hastalık.
Ektiğim sıralama kağıdını kaybettiğim için resimlerinden türlerini bulmaya çalışayım...
fransız kavun tohumu, fransız gurme kavunu, kavun tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Fransiz-kavun-tohumu-charentais-petit-gris-de-rennes-geleneksel,PR-1575.html)
charentais petit gris de rennes ...
512077
fransız kavun tohumu, fransız gurme kavunu, kavun tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Fransiz-kavun-tohumu-charentais-gurme,PR-1573.html)
charentais ...
512078
top kantalup kavun tohumu, kavun tohum satışı, kavun fidesi | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Top-kavun-tohumu-cantaloupe-melon-top-mark,PR-1580.html)
cantaloupe melon top mark
512079
Burada kavunun türünü seçemedim. Az daha büyüsünler kalan iki çeşidin daha ismini çıkaralım. Üst paragraflarda bahsettiğim çıkmayan tohum ise 'yellow canary' kavun tohumu idi...
512080
Bunu unuttuk, mantardan en fazla zarar gören hıyarların komşusu. Gülme komşuna gelir başına, komşularla çok fazla sıkı-fıkı olmak iyi değil işte...Yaprakların çoğunu temizledim. Diğer kavunlara göre az 'dekolte' kaldı ama yapacak bir şey yok. Resme bakınca 'honeydew' veya 'sakata' türüne benziyor, büyüyedursun, tabi iyileşirse...
Sırada karpuzlar var...
Ay-yıldız karpuzu...Yaprağındaki desenler meyvesinde de var.
512083
Kongo karpuz, çok tatlıymış, inşallah görürüz.
512084
Çarliston. Dendiği gibi 20-25 kg. olur mu acep...
512085
Bunlarda eski iri çekirdekli küçük karpuzlar olmalı veya az daha iricesi karpuz :)
512086
tarla kuşu
04-08-2014, 16:38
Sn TCM , kavun, karpuzlarınız harika görünüyor, afiyetle yiyiniz....
Bahçıvan kabağı, diğerinden iyi tarafı yayılmıyor, yaklaşık bir metre çaplı alanda döküyor sebzelerini, hıyar gibi akşam 15 cm. ise ertesi gün bakmışsın 25 cm.
512196
Darılar...Dünkü rüzgardan sonra birkaçı yere yıkılmış. Bunlar ilk ekilenlerden. Son dönem zengardenden aldığım birkaç çeşit darının hiçbiri çıkmadı. Sadece havaların ısınmasını sebep göstersem eşimin benden sonra sağa sola saçtığı bir arkadaşın köyden verdiği patlatmalık darıların hepsi çıktı. Bu sene olayı çözemedik, seneye nasip olursa haşlamalık darı da bulup daha erken ekelim.
512197
Biberler... Açık kök ile alıp ilk dikilenlerden. Bu sene unutup tek kök olarak diktiğimiz için verim çok olmadı, üstelik birkaçı rüzgarla yıkıldı. Seneye mutlaka çifter dikelim. Cinsi ne olursa olsun yaylada yetişen biberlerin tadı daha güzel oluyor.
512198
Bir teyzenin hediyesi kadife ve kına çiçekleri, tam zamanları...
512199
Sırada taze fasulyeler...
İlk olarak Erzurum da görev yapmış yarı Erzurumlu bir arkadaşımın verdiği yaklaşık 15 kök kadar 'eşek fasulyesi'. Bizimkilere göre daha iri çiçeklenip, alt dallara yerleşiyorlar.
512200
Bizimkiler...Ön tarafta 'alman' ve arkasında 'sürmeli' ler... Bahçeye ilk ektiklerimizden bunlar. Allahtan bunları kayınpederler ekmişti. Bana kalsa yine suda beklettikten sonra ekip pişirecektim diğer barbunya ve kuru fasulyeleri yaptığım gibi. Zamanında geliştikleri için yağmurlardan çok etkilenmeden tabaklarımızı iki öğündür ziyaret ediyorlar... Aklınızda olsun bakliyatları ekerken direk toprağa, toprak tavındayken ve tohumları ıslatmadan ekin :)
512201
Buralarda 'basıra' denen taze fasulyenin zararlıları. Simsiyah inci gibi diziliyorlar. Sadece en gelişmiş iki kökte vardı. Gördüğüm günün akşamında zeytinyağı+acı biber tozu+arap sabunu karıştırıp attım. bir kök tamamen temizlendi diğeri epey azaldı. Yine hareketlenme görürsem bu kez ilaçlamayı düşünüyorum. Bu arada diğer sağlamları da yağladım tabi...
512202
Geçen haftanın fotoğraflarına devam. Bu arada soru, katkı, önerilerinizi beklerim...
Beyaz barbunya - şeker barbunya (fasulye) neyse artık. İçi dışı beyaz, yaşı kurusu güzel, sırığa bağlamasanız da oluyor ancak bu sene sardırınca daha güzel durdu.
512477
Kuru Fasulye - aralarındaki otları temizleyecektik, bugün yarın derken şimdi girebilirsen gir. Tamamen arıkları kapattığı için diğer arıklar gibi değil ama yine de temizlesek iyiydi.
512478
Bu da geçen sene üç elmasını yediğimiz 'doktor elması'. Bu sene döküm daha fazla ancak yine bakım olmadığı için hastalıklı. Yavaştan tadına baksak olacak sanki...
512479
Devam...
Kışın ektiğimiz sarımsakların biraz geç kalan hasadı. Sık ektiğimiz için yumruları küçük oldu, nasip olursa seneye daha aralı ve düzenli ekerek, çapasına ve gelişmesine izin vermek gerek.
512480
Arsız kabakların utangaç çiçekleri. Sabah erken yakalayıp arılardan fırsat bulur da toplarsanız dolmasını yersiniz.
512481
Yakalayamazsanız böyle sıcacık yayla havası ve suyuyla daha da bir güzelleşmiş nohut mayasından yapılmış 'taban gevreğine' talim edersiniz...
512482
Çoğu geçen brachycome ların erini biraz olsun doldursun diye buralarda 'bornova' diye bilinen çiçekleri aldık. Bana kalsa bir iki hafta daha beklerdi ama hanım sağolsun dün dikmiş artık. Yedi kök Bornova, üç kök te ne olduğunu bilmediğim top çiçekler...
512483
akçabardak
08-08-2014, 11:13
Sayın TCM yeni aldığınız rozetlerin renkleri çok güzelmiş, ne olduğunu bilmediğiniz 3 kök Medine çiçeği (Globe amaranthus) çiçekler de çok güzeller, çiçeklerini kesip baş aşağı olarak gölgede kurutursanız süs olarak vazoda kullanabilirsiniz, güle güle büyütün yeni çiçeklerinizi.
Bunlar sabahın getirdikleri ...
Sabah güneşi eşliğinde bahçeye genel bir bakış.
512511
İlk ekilen börülceler, daha çiçeklenen yok.
512509
Duvar niyetine geçen yıl dikilen leylandiler. Arada kuruyanın yerine açıklık fazla olduğu için iki minik köknar dikmiştim. Seneye bahar başı leylandilerin tamamını başarabilirsem bir metre evden öteye taşımam gerek ama köknarlar kalacak. Sabah sabah örümceğin inşaati gözüme takıldı ikisinin arasında.
512510
Bizim kavunlar düzelmeyecek herhalde, birer hafta arayla üçüncü kez ilaçlandı.
512516
Rio grande domatesler... Oldukça irileştiler de hala tüm domatesler içinde bir tane kızarayım diyen yok.
Bu arada üçgen çadır yapıp domatesleri buraya bağlamak sağlamlık açısından iyi de çok uğraştırıyor. Sürekli ip ve bıçak elimde üç-beş günde bir aralarında dolaşıp uzayıp sarkan veya gevşeyenleri tekrar bağlamak gerekiyor. Kimisinin altına kargı üzerine kullanılmış viyol koydum. Ancak onlarda yayıldığı için görüntüyü bozuyor.
512517
Sabah resmini koyduğum yeni çiçeklerin (@akçabardak a katkısından dolayı teşekkürler) yerlerini almış hali...
512518
Hediye uzun dahlialar açtı. Soldaki pek güzel...
512519
Sebxeleri afiyetle tüketin,çicekleride sıhhatle seyredin inşallah..
Son resim... Minik ayçiçeği ekimde olduğu gibi resimde de sona kalmış. Soğuklar gelmeden yetişir mi ki?
Bahçemizin yeni misafiri, komşulardan. Adını bilmiyoruz daha ama başımızın üstünde yeri var...
513375
Üçüncü ilaçlamadan sonra hıyarların hali, yeni yapraklar düzgün gibi. Kavunlarda böyle düzelse, sanki onların yeni yaprakları çıkmıyor..
513376
İlk kızaran domates. Karışık tohumların arasında çıktığı için siyah-mor domates olma ihtimaline karşı koparmadım. Eğer kırmızıysa tohum yaparız, malum tohum alınacaksa ilk domateslerden alınmalıymış...
513377
Veee tohumdan yetiştirip geç te olsa ektiğimiz alyyssum ların ilk çiçeklenenleri...
513378
Son kalan birkaç kök brachycome dan biri. Çiçeklenmeler başladığında önceki resimlerde de göreceksiniz pek güzeldi. Tamamen birbirinin içine girmiş üç farklı renk çiçeklerden zemin gözükmüyordu, da bunda gereğinden sık dikmemin de etkisi olmadı değil. Hatta ön taraftaki garibim menekşeleri bile engellemişlerdi. Farklı yerlerde brachycome ile ilgili edindiğim bilgilerde sürekli yeşil kalır sarkar diyordu ancak sanırım bizimkinin çeşidi farklı.
513470
Geçmiş olanların bir kısmından tohum aldım. Daha doğrusu almaya çalıştım. Resimdeki kurumuş olanların çoğunun tohumları dökülmüş. Ancak ortadakinin içinde okla işaretli yerde bir kaç tanesi kalmış.
513471
Gelelim brachycome lardan kurtularak rahatlayan menekşelere. Tekrar söylüyorum, seneye bu kesimi kesinlikle menekşelerle dolduracağım. Dikildiğinden beri çiçeklenmeleri geçmedi ve hala tazelenerek etrafı renklendirmeye devam ediyorlar. Neredeyse hepsinin rengi birbirinden farklı. Bu tip çiçekler aslında ayrı bir sayfada paylaşılmalı. Sitelerin verileri hatalı, yetersiz olabiliyor üstteki örnekte olduğu gibi. Yani fazla bakım istemeyen, uzun süre çiçekli kalan vs.
513472
Tohumları tomurcukların içinde. Bu aşamada koparıp evde bekletsek olur mu bilmiyorum. Ben her ihtimale karşı her gün kontrol edip açılanları, bulursam yere dökülenleri toparlıyorum. Biraz zayi oluyor haliyle.
513473
Bugün sabah çiğ ile birlikte kabak, hıyar, karpuz, kavun ve domateslere tülbentin içine koyduğum toz kükürt attım. Tülbent güzel taktikmiş. Delikler çok ince olduğu için dökülmez sanıyordum ancak gayet güzel sonuç veriyor. Tarım mühendisi arkadaşın dediğine göre çiğin üzerine atılırsa yapıştığı için daha iyi olur. Ayrıca toz kükürt sıvıya göre daha etkisiz olsa da etki süresinin daha uzun devam etmesi güzel tarafı.
İnternet bilgisi kükürtün faydaları: 1. Yüksek pH’lı topraklarda pH’ı düşürmek için kullanılır.
2. Kendisi tek başına bile iyi bir antiseptik (mikrop öldürücü) ve antifungal (mantar yok edici) etki gösterir.
3. Kireci kırar.
4. Tuzluluğu önler.
5. Besin elementidir.
6. Protein sentezi için gerekli bazı aminoasitlerin yapısında bulunur.
7. Bitkinin hastalıklara karşı direncini artırır.
8. Enerji, hormon ve bazı enzimlerin sentezinde yer alır.
Kavunlar anlaşılan düzelmeyecek, yeni sürgünler hasta olanlarda yok. Diğerleri dal-kol atmaya devam ediyorlar. Hafiften karpuzlarda da başlayacak gibi. Üç gün önce mantar için oksijenli su+elma sirkesi atmıştım domates ve kavun-karpuza. Bu arada dahliya külleme olmuştu, onlara da attım.
Zengarden domatesleri üç çeşitti. İkisi amish salçalık ve riogrande salçalık. Diğeri de karışık bahçe domatesleri karışımı. Salçalıklar olmaya başladı. İlk önce olan amishlerin tadı gayet güzel, kabukları dikkat etmezseniz hissedilmiyor. Riogrande ler daha irice ve dökümü daha fazla. En azından şimdilik öyle. Salçayı yetiştirdiğimiz domateslerden yapalım diye heveslenmiştik ancak hava şartları sebebiyle muhtemelen yetişmeyecek. Artık 'şişe domatesini' ve 'kurutmayı' bizimkilerden yaparız.
Zengarden karışık bahçe domateslerini ayrıştırmadan gönderdiği için çıkana göre tahmin ederek isimlerini yazayım.
-Siyah black krim domates. Dünyanın en lezzetli domatesi diye reklamı yapılmış. Rengi tutan olgunlaşmış, hatta hafiften çatlamış bir taneyi denedim. Boyutuna bakarsak muhtemelen cinsi bu. Aşağıdaki tula domatesi daha büyük oluyormuş. rus black krim domates tohumu, rus black krim domates fidesi, rus black krim geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Siyah-black-krim-domates-tohumu-Dunyanin-en-lezzetli-domatesi,PR-832.html)
- Tula siyah domates. Bu da en lezzetli diye geçiyor. 250-300 gr. boyutlarında oluyormuş. Daha ermedi. tula domates tohumu, tula domates fidesi, tula geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Tula-domates-tohumu-dunyanin-en-lezzetli-siyah-domatesi-geleneksel-black-from-tula-heirloom,PR-1502.html)
- Oxheart yürek domates tohumu, geleneksel pembe domates. Kokulu ince kabuklu 750 gr. a kadar çıkabilir yazıyor, bendekiler ermedi ancak o kadar büyük değil. Görünüş ismi gibi kalp şeklinde. yürek domates, oxheart doamtes, domates tohumu, tohumu alınabilir domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Oxheart-yurek-domates-tohumu-geleneksel-pembe-domates,PR-1359.html)
- Belgium pink. belgium pink domates tohumu, belgium pink domates fidesi, belgium pink geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Pembe-domates-tohumu-nadir-ince-kabuklu-ve-geleneksel-belgium-pink,PR-830.html) Tip olarak buna benzer kıvrım kıvrım birkaç tane kopardım ancak burada anlatılan kadar büyük değil ve yutulamayacak kadar kalın kabuklu.
- Bunlardan yok, ya koymadıkları şeyi yazdılar veya çimlenmedi. ciliegia domates tohumu, ciliegia domates fidesi, ciliegia geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Ciliegia-salkim-domates-tohumu-geleneksel-kiraz-tipi-ciliegia-tomato-seeds,PR-1897.html)
- Böyle iri domateste görmedim ama bekleyelim bakalım. iri ponderosa domates tohumu, iri ponderosa domates fidesi, iri ponderosa geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Dev-ponderosa-kirmizi-domates-tohumu-ince-kabuklu-ponderosa-red-beefsteak-heirloom-tomato,PR-841.html)
- Ve sonuncu...
brandywine domates tohumu, brandywine domates fidesi, brandywine geleneksel domates tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Siyah-domates-brandywine-tohumu-geleneksel-heirloom-brandywine-black-tomato-seeds,PR-1567.html)
Geçen haftadan kalan resimlerle bahçenin son hali;
Ayçiçeklerinin büyükleri de küçükleri de tomurcuklanmaya başladı.
Börülceler de geçen hafta çiçeklendi ve bugünlerde ilk meyveler görünmeye başladı. Dolayısıyla artık sulamaya başladım. Ancak viyollerde çimlendirip sonradan ektiğim börülceler daha beklemede, aynı anda viyollere ektiğim bamyaların üzerinde meyve tutumu başladı.
515331
Mantar sonrası kökenleri zarar gören kavunlardan birinin koptuğunu görünce kestik. Muhtemelen charentais petit gris de rennes cinsi. Kokusu mükemmeldi. Tadı ise oldukça güzel. Belki kökeni sağlam kalsa çok daha iyi olacaktı. Tatlı kaşığını koyarak resimledim ki ebat olarak fikriniz olsun. Tohumlarını aldım. Bakalım işe yarayacak mı?
515332
İlk toplanan domatesler; soldaki ikisi kiraz domates, ortadaki pembe kalp domates. Kiraz domateslerin iyi tarafı ilk toplananlardan olması, dolayısıyla biraz uğraştırsa da dışarıdan kilosu 2 tl ye domates almıyoruz artık. Kabukları ince değil ve soyması boyutları yüzünden oldukça zor. Kahvaltılarda görüntü olarak iştah açıyor. Üç-dört kök her bahçede olmalı.
515333
Domatesler toplu halde. Soldaki kızaranlar 'amish' sağdakiler ise 'rio grande' salçalık ve kurutmalıklar. Rio grande ler büyüklük, meyve tutumundaki fazlalık sebebiyle etkileyici. Biraz daha büyüyünce yan yana tatlarını da deneyerek seneye hangisine yöneleceğimizi bulalım. Tabi bu arada salça zamanı başladı. Bizim salçalık domateslerin ermesini beklersek salçasız kalacağız. Bu yüzden salı günü iki kasa (takribi 20 şer kilo kasası 13 tl domates ve yarım çuval kırmızı biber aldık. Bahçede olgunlaşanları ise şişelik domates yaparken kullanmayı düşünüyoruz. Şimdiye kadar hiç domates kurutmamıştık. Forumda memnun kalanları görünce geçen hafta tek tük olgunlaşanları kurutmaya başladım. Ortadan ikiye kesip üzerine rafine edilmemiş iri tuz döktükten sonra sırtları tabağa gelecek şekilde güneşin altına koyup üzerine tülbent ile örtüyorum. Neredeyse 10 gün oldu ancak ilk koyduklarım sanırım çiğ in etkisiyle tamamen kıtır kıtır olmadı daha. Kızaranların sayısı artıp ta iki tavayı dolduracak sayıya ulaştıklarında fırında deneyeceğim kurutmayı.
515334
Sonradan çimlendirilip ekimi geç kalan çiçekler.
Allyssum lar. Gerçekten bal kokusu var. Şimdilik hanım pek sevmedi. Az daha büyüsünler bakalım fikri değişecek mi?
515336
Alev çiçekleri. Ebat olarak allyssum lara benziyorlar.
515337
Kekik. Daha pek küçükler.
515338
Malcolmialar. Bunlar arkadaki cosmosların gölgesinde kaldı. Cosmosların arasında kalan sadece malcolmialar değil. Dikkatli bakarsanız sarı bir tek gazania yı görürsünüz. Gazania yı eşim çimlendirebildi. Ben tonla tohumu parklardan toplayıp farklı yerlere ekmeme rağmen olmamıştı. Herhalde tohumun olgunlaşması pamukçukların oluşmasından sonra oluyor.
515339
Ve yonca, kırmızı çiçeği gözükmeye başladı...
515340
Oturak kuru fasulye ve beyaz barbunyalar...
515342
En başta tek sıra kısa barbunya, yanında eşek fasulyesi ve iki buçuk sıra taze fasulyeler. Yüzümüzü en çok güldüren ve şu ana kadar karnımızı en çok doyuranlar zamanında ekebildiğimiz taze sırık fasulyeler oldu. Birkaç çeşit var içinde. Düz renkli burada 'alman' denilen çeşidi ve en tatlı olan kırçıllı 'sürmeli fasulye'. İlginçtir kimi kökte hem sürmeli hem düz renkte meyve tutumu olmuş.
515343
Şu ana kadar 20 kg. a yakın toplamışızdır. Ancak daha önce iki kökünde böceklenme olmuştu. Şimdi ise arka taraflardaki köklerde hafiften sararma ve resimde de görüleceği gibi hastalık başladı. Öndeki yapraklarda bozulma var, resimde arka tarafta görülen yaprağın arka yüzünde ise pas görünümü mevcut. Muhtemelen mantar olduğunu düşünerek antifungal ilaç ile ilaçladım.
515344
Ve çiçeklenmeye başlayan oturak tip börülce.
515345
Domateslerin, kavun ve karpuzların üzerine sabah çiğ ile birlikte toz kükürt atmıştım tülbent ile birkaç hafta önce. Yerli domateslerin üzerinde ise fazla durmamış ve şöyle uzaktan geçiştirmiştim. Ancak resimlerde de görüleceği üzere özellikle sırıklara yaslamadığım, yere yakın olan dört-beş kökende hastalık başlamış. Mantara benzettiğim için fasulyelerde olduğu gibi aynı gün aynı antifungal ilacı domateslere de attım.
515350
515351
515352
515353
Daha önce de yazdığım gibi resimleri ve yazıları eklemedeki amacım gelecek seneye aynı hatalara düşmemek için bilgi biriktirmek, bilenlerden yanlışlarımı öğrenmek ve her türlü fikri, öneriyi alarak ufkumu genişletmek. Bu yüzden tüm yorumlara açığım...
Domatesleri geçen hafta budadım. Daha önce gördüğüm koltukları almıştım ancak düzenli bir şekilde devamını getiremedim. Bu arada yeni öğrendiğim ve muhtemelen geç kaldığım (çünkü kimi sırıkların boyları 2 metreyi geçti) tepe budama ve dip dal ve yapraklarını kesme işlemlerini yaptım. Üstte boyu yeterince uzamış olanların sürgünlerin son çiçeklenmeden sonra kestim. Altta ise kökten itibaren ilk meyveye kadar olan tüm dalları kestim. Buradaki amacın bitkinin daha fazla gereksiz gelişmesin önleyerek gücünü meyvelerin daha iyi ve çabuk gelişmesini sağlamak olduğunu öğrendim.
Bu arada şunu merak ediyorum. Türüne göre değişmekle birlikte bir kökten yaklaşık ne kadar domates, fasulye, barbunya alırsam kendimi başarılı görebilirim.
Mildiyöye yakalanmış. Kükürt pek yaramaz, bakırlı bir ilaç kullanmış olsaydınız önüne geçebilirdiniz. Özellikle yağmurlardan sonra ilaçlama yapmak gerekiyor.
Domateslerin, kavun ve karpuzların üzerine sabah çiğ ile birlikte toz kükürt atmıştım tülbent ile birkaç hafta önce. Yerli domateslerin üzerinde ise fazla durmamış ve şöyle uzaktan geçiştirmiştim. Ancak resimlerde de görüleceği üzere özellikle sırıklara yaslamadığım, yere yakın olan dört-beş kökende hastalık başlamış. Mantara benzettiğim için fasulyelerde olduğu gibi aynı gün aynı antifungal ilacı domateslere de attım.
Mildiyöye yakalanmış. Kükürt pek yaramaz, bakırlı bir ilaç kullanmış olsaydınız önüne geçebilirdiniz. Özellikle yağmurlardan sonra ilaçlama yapmak gerekiyor.
@h_dogan , bakır sülfat atmıştım üç hafta kadar önce. Ancak bakır-kükürt ilaçlamalarına dediğiniz gibi yağmurlardan sonra koruma amaçlı atmak lazımmış. Yoksa hastalandıktan sonra pek çare olmuyor. Özellikle kavunda ve hıyarda benim için pek çare olmadı.
İsmail Kuzucu
29-08-2014, 19:52
Bahçeniz tam anlamıyla bahçe olmuş. Ekimde sıralı ve düzenli olunca insanın keyfi yerine geliyor :)
Domates havasız kalınca mantar hastalığı hemen yayılıyor. En iyi yöntem hep sırık olarak kuvvetlendirmek. O zaman mantar kapsa dahi yayılma olmuyor.
birnefestoprak
29-08-2014, 20:40
Burda (http://www.agaclar.net/forum/1315913-post187.htm) resmini gosterdiginiz kavun, Petit Gris de Rennes'e ait. Charentais'nin kabugu koyu renk olmuyor.
Burda (http://www.agaclar.net/forum/1315913-post187.htm) resmini gosterdiginiz kavun, Petit Gris de Rennes'e ait. Charentais'nin kabugu koyu renk olmuyor.
@birnefestoprak; Bir önceki sayfada ayrıntılı resimlerini vermiştim. http://www.agaclar.net/forum/1310638-post169.htm
Verdim derken tohumları aldığım zengardenin bilgilerini paylaştım. Charentais cinsinin Petit Gris de Rennes türü olduğunu yazıyor. Ayrıca Charentais de var ektiklerim arasında ve dediğiniz gibi rengi açık. Bu arada tekrar zengarden de incelerken zaten 1 kg. civarı olduğunu okudum. Demek bizimkilerin olmuş hali bu kadar :)
Yine bir önceki sayfada bahsetmiştim. 169 nolu mesaj...http://www.agaclar.net/forum/1310638-post169.htm
Üçlü gruptaki kavunlar 'top kavun-cantaloupe melon top mark' ...top kantalup kavun tohumu, kavun tohum satışı, kavun fidesi | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Top-kavun-tohumu-cantaloupe-melon-top-mark,PR-1580.html)
Aynı özelliklerde anlatıldığı gibi. Tat ve koku olarak üstteki Petit Gris de Rennes e 9 verirsem buna 7 vermem lazım. Benzer koku ve tat ancak diğeri gibi yoğun değil. Tüm kavunları kökenlerinden kopmuş toprak üzerinde durur bulduğum için aldık. İçlerinde özelliklerin boy ebat olarak uyan (15 cm. çap, renk vs.) en büyük olanı. İçindeki tohumların tamamını aldım ve kurumaya bıraktım. İsteyen olursa seve seve veririm.
Resimde solda duran kavun ise 'geleneksel sarı kanarya kavunu' - kanarya kavun tohumu, kavun tohum satışı, sarı kavun tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Sari-kavun-tohumu-geleneksel-canary-melon-seeds-heirloom,PR-1558.html) ...
Ben rengine bakınca 'honeydew green flesh ' honeydew kavun tohumu, geleneksel kavun tohumu, kokulu kavun tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Geleneksel-kavun-tohumu-honeydew-green-flesh,PR-3246.html) veya 'asya sakata kavunu' - tatlı kavun tohumu, asya kavun tohumu, kavun tohum satışı | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Asya-kavun-tohumu-geleneksel-sakatas-sweet-asian-melon-seeds,PR-1884.html) sanmıştık. Ancak şimdiki resimlerine tekrar bakınca yanıldığımızı sanıyorum. Sarı kanaryayı diğerleri gibi kökenden kopmuş olarak bulmadık. Üstündeki zedelenmeden dolayı kökenini oldukça zorlayarak kopardık. Bu sebeple ki daha erginleşmediğini kesince anlayabildik.
Ayçiçeği - günebakanlar ...
Minişettinler...
516178
İkisi bir arada...
516179
Bunlar uzunları...
516180
Salçalık iki çeşit domates almıştım: Amish ve Rio Grande.
Amish resimdekiler. En baştakiler ilk kızarmaya başladığı ve türünün özelliklerini şekil olarak en iyi yansıttığı için tohumu onlardan almaya karar verdim. Zaten sıradaki diğer amish ler resimde de görüldüğü gibi baştakilere benzemiyor. Domateste çapraz döllenme % 5 diye okumuştum ama bizim amish ler, yakın komşuları rio grandelere benziyor genelde.
Her iki salçalık-kurutmalık (ikisini de kurutuyorum şimdi) domatesin de tadına baktım. Rio grandelerde meyve tutumu daha fazla gibi, olgunlaşmaları daha erken ve daha iri olabiliyor. Ancak kimilerinin içini açtığımda susuz, saman gibi görünümleri var ve tatları da yok. Biraz daha çoğaldıklarında seneye hangisini ekeceğimize karar veririz. Bu arada iki çeşit daha varmış salçalık; san marzano ve polonyanın bir çeşidi ismini hatırlayamadım.
Diğer salçalık domates: Rio Grande...
Sırıklarda bu sene acemilikten budamaları zamanında ve yeteri kadar yapamadım. Üçgen kargıya aldım uzatırken ancak düzgün yapamadığım için (Üçgeni en tepede birleştirdim ve kimi kargılar ince kaldı, dolayısıyla ağırlıklar artınca ağır gelen tarafa doğru yattı dört beş tanesi) devrilenler oldu. Seneye inşallah daha güzel olacak. Bir de ipi yukarıdan bırakıp ona sardırmayı denemem gerek.
Bahçeniz tam anlamıyla bahçe olmuş. Ekimde sıralı ve düzenli olunca insanın keyfi yerine geliyor :)
Domates havasız kalınca mantar hastalığı hemen yayılıyor. En iyi yöntem hep sırık olarak kuvvetlendirmek. O zaman mantar kapsa dahi yayılma olmuyor.
Verdiğiniz bu gazla helikopter kiralayıp yukarıdan da bahçenin görünümünü çektim. Masrafa soktunuz beni ama sağolun.
Üç resmi birleştirdim yan yana, çekim açıları farklı olduğu için sağdaki resim tam çakışmadı.
Bugün hanımla iki çeşit salçalık domatesten ve tek tük fazlaca ermiş diğer yerli domateslerden şişe domatesi yaptık. Daha doğrusu ben sadece kabuk soyma işindeydim. Domatesleri iyice kaynamış suda üç dört dakika bekletince çok çabuk soyuluyor. Soyulan domateslerin fazla suyunu biraz alıp rendelermişçesine doğradıktan sonra kaynatıp rafine edilmemiş tuzla tuzlayıp, kapaklarını da kaynattıktan sonra kurulayıp konserve kavanozlarına doldurup kapatıp ters çevirip beklemeye aldık.
Eşim başta amish lerin görüntüsünü sevmişti ancak doğramaya başlayınca iki çeşidi de beğenmedi. Seneye bu çeşitleri ekmeyeceğiz anlaşılan. Bulursak başka çeşitleri daha az ekerek deneyebiliriz. İsteyen olursa elimdeki çeşitlerin tohumlarını alıp gönderebilirim.
Zengarden den aldığımız karışık yerli domateslerden çıkanlar;
Bu domatesleri ailecek oturup test ettik:
Siyah domateslerin iki çeşidi de büyük boyutlu olan burun farkıyla öne geçecek şekilde daha güzel. Değişik aroması, incecik kabuğu ile kahvaltılarda, yemeklerin yanında ideal.
Kıvrık yerli domates; Kalın kabuğu yüzünden tekrar ekilmez. Tadı da güzel sayılmaz.
Kiraz domates; Görüntüsü, diğerlerinden daha erken olgunlaşması ile üç dört kök her bahçede bulunmalı.
Kalp pembe domates; Kabuğu ince, görüntüsü ilginç ve diri, ancak değişik bir aroması yok, su gibi tatsız. Birkaç kök ekilebilir.
Pembe domates; Tadı kalp pembeden biraz daha iyi ve kabuğu onun gibi ince. Dolayısıyla kalp pembeden biraz daha fazla ekilebilir.
Küçük yerli domatesler; kıvrıklardan tat ve kabuk olarak biraz daha iyi ancak diğerlerinin yanında ekmeye değmez.
Sipariş ettiklerimin isimleri bunlarmış. Artık hangisi hangisiyse :)
Tula - siyah
Oxheart - pembe
Black krim - siyah
Belgium pink - pembe
Ciliegia Ponderosa pink - pembe
Ponderosa red beef steak - kırmızı
Brandywine black - siyah
birnefestoprak
07-09-2014, 22:41
Zengarden den aldığımız karışık yerli domateslerden çıkanlar;
Resmini gosterdiklerinizi "karisik yerli" domates adiyla mi satiyorlar?
Resmini gosterdiklerinizi "karisik yerli" domates adiyla mi satiyorlar?
Geleneksel bahçe domatesi tohumu diye satıyorlar...
bahçe domatesi tohumu, geleneksel bahçe domatesi tohumu | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Bahce-domatesi-tohumu-geleneksel-karisim,PR-4659.html)
Üstteki resmi tek tek göndereyim, ayrıntılar seçilmiyor.
Biraz evin içinden...
Şöminenin etrafını Antalya da deniz kenarından topladığımız irili ufaklı çeşitli renkteki taşlarla iki yılı geçkindir vakit buldukça kaplıyorum. Yapıştırmak için beyaz kalekim kullanıyorum. Şu ana kara sıcak veya soğuktan ufak tefek temaslardan dolayı dökülme olmadı. Sadece resimde gözükmeyen diğer tarafın yarıdan biraz fazlası kaldı kaplanmadık. Kolay gözükse de işlem oldukça zor. Çünkü taşlar arası minimum boşluk bırakmayı amaçlıyorum yaparken. Ev dışından artan boyalarla üst tarafını da kendim boyamıştım. Üst tarafta çeşitli ebatlarda ve boyanmış deniz yıldızlarını kondurduk.
Bamyaların dökümü arttı. Gerçi artsa ne olacak :) tek sırada kimi ikili-üçlü tek tük te tekli yaklaşık 50 kök Şimdilik iki avuç topladık. Bir kaç avuç daha olursa pişirebiliriz. :D
Aynı anda diktiğimiz börülcelerde ise tık yok.
Ay yıldız karpuzdan üç tane sağlam sona kalmış. Birini önceden koparmıştık, biri kökeninde bozulmuştu. Bu sene beş kök kadar ekmiştik zaten, demek ki her kökte bir tane olmuş. Resimdeki en büyüğü; en tatlısı bir kaç hafta önce yediğimiz tam olgunlaşmamış olandı. Kabuğu dahi tatlıydı.
517560
Bu da üstteki minişettinin geçen haftaki hali. İlk çıktığında niye güneşe bakıp dönmüyor demiştik. Meğer her tarafından güneşi görecek çiçeklerini açıyormuş. Üzerinde 10 dan fazla çiçek var. Üstte resmini koyduğum boyu uzun olanlarda da çiçek sayısı fazla. Seneye nasip olursa bunlardan ön ve arka tarafı doldurmalı. Hastalık yok, bozukluk yok, çiçeği güzel, görüntüsü hoş...
517561
Bu arada arkadaki börülceler bu sene pek olmadı, yapraklarının kimi yerleri sararıyor, üzerinde bir sürü sarım böcekler var ve meyveleri çıkarken sarı çıkıyor, yani yeşil çıkıp sonradan sararması lazımken direk yaşlanmış olarak doğuyor. Benjamin Button'ın Tuhaf Hikayesi - (The Curious Case Of Benjamin Button) gibi... Sn. İ.Kuzucu nun börülcelerinden olması muhtemel, sırık değil (geçen senekiler sırıktı, sanırım sırıkta olması pek çok hastalıktan da koruma sağlıyor), çeşitli renklerde çiçekleniyor.
Sezonu geçen hafta kapattık, hafta sonları nasip olursa gider kalırız. Hafta içi de arada akşam üzerleri gitmemiz lazım, çünkü domatesler, kimi barbunyalar istim üzerinde, kuru fasulyelerin olmasına az kaldı.
Aslında yaylanın en güzel zamanı şu an, hava çok serin değil (ramazanda daha serindi), gereksiz kalabalığın neredeyse tamamı göçtü. Ortalığa sessizlik hakim. Özellikle sabahları gölün üzeri mükemmel gözüküyor. Sis tabakasından bazen güneşin ışıkları dahi zor görülebiliyor. Hele yağışlar başlayıp havalar daha da serinleyip ağaçların yaprakları dökülmeye başlayınca daha bi güzel oluyor yayla. Yaprakların üzerinden akan damlalar, yerde ıslanmayan kuru dal ve yaprakların çıkardığı çıtırtı, tek tük sincaplar, kuşlar, yağmurun sesi, toprağın kokusu vs. vs...
Ve gölün sabah görüntüsü. Makine profesyonel olsa ve az daha zamanım olsaydı çekip duvara parçalı tablo olarak asmak lazımdı.
Tohum paylaşımına koymadığım domatesler. Zengarden den aldığım karışıklar içindeydi. Kıvrımlı, düz, minik yerli domatesler. Görüntüleri pek güzel, hele düz olan orta-iri boylu olanların albenisi çok fazla ancak tatları siyah, pembe ve bizim yerlilerin yanında pek yavan, ayrıca kabukları kalın. O yüzden seneye kendim ekmeyeceğim için sadece buraya resimlerini toplu bir şekilde ekliyeyim dedim.
Uzun ayçiçekleri. Renk olarak pek güzeller, mevsime yetişmez demiştik ancak büyüdüler. Kötü tarafı içlerini doldurmayacaklar büyük ihtimal. Yani seneye tohum yok, ancak bahçenin etrafını bunlarla donatmalı. Tek ve büyük ayçiçeğindense bunlar daha güzel. Bir tanesinin üzerinde 20 tane çiçek var.
Gelişimlerini baştan sona verdiğim alyssum - ballıca ların son hali. Önceleri bir şeye benzetemeyenler şimdi beğeniyor. Ortalıkta sanki petek petek bal var, öylesine kokuyor.
Hemen ön tarafında ise kekikler.
Hala bir kök lupin çiçeklenmeye devam ediyor. Diğerleri tohumlarını da dökerek olayı bitirdiler.
Tesadüfen tohumdan ürettiğimiz gazania arkada cosmosların gölgesinde kendini göstermeye çalışıyor. Tek çiçeklen(-e)meyen malcolmia lar. Kokulu Kaliforniya Alev Çiçekleri ise seyrek olmasına rağmen görüntüde mevcut. Eğilip kokmak ise aklıma gelmedi hiç.
518909
Parfüm kokulu yonca, bunu da koklayalım unutmazsak da pek seneye göresimiz yok bu arkadaşı. Sevemedik...
518910
Dün yayladaydık. Her an kırağı yağarak domates, kuru fasulye, biraz barbunya, biberleri yabana götürebilir.
Bahçede tadımlık ve tohumluk Kongo karpuzlarının en büyük iki tanesini (zaten fazla yoktu) çalmışlar. Şerefsizler, tadına bakacaksan niye en büyüklerini alıyorsun, madem yedin tohumlarını bari bıraksaydın ( :mad: )
30.09.2014 tarihinde yayladan getirdiğim ortanca çeliklerini ince mil + samra toprağına diktim ve akvaryumun içine yerleştirdim. Bakalım ne olacak.
Kurban Bayramı arifesinde (dünkü resimler) yaylanın son hali;
Hafiften kırağı yağmış ve domateslerin bir kısmını bitirmiş. Kuru fasulyelerde sorun yok. Üzerlerinde fazla olmasa da taze fasulye ve barbunyalar da iyi durumda. Minik ayçiçeklerinin uç kısımları erimiş. Karpuzların büyük çoğunluğunu topladım geriye beş altı küçük karpuz - kavun kaldı.
Menekşeler çiçek açıp tohum saçmaya devam ediyor. Yağmurlarla yeşilliklerin arasında kalmışlar.
519709
Yakından menekşenin biri; kırmızı yuvarlakta tohum kesesi açılmamış, sarının içinde ise tohumlarını saçmaya hazır.
519710
Hala göremediyseniz biraz daha yakından...
519711
Bir de kadife çiçeğine bakın. Menekşe gibi kibar ve zarif değil. Hızla büyümeye devam ediyor. Rüzgarlara aldırdığı yok, dimdik ayakta. Yağmurlarla fışkıran otlar kadifenin yanına uğramamış bile çiçeğin sıklığından...
519712
Ballıca lar (alyysum) gelişmeye ve etrafını bal kokusuna bulamaya devam ediyor. Havalar iyice soğuyunca üzerlerini naylonla kapayıp korumaya almalı, çünkü hak ediyor keratalar. Dona yarı dayanıklı yazıyordu. Hemen ön tarafındaki kekiklerde şöyle bir elimi gezdirince kekik kokusunu aldım. Dona dayanıklıymış bakalım ne kadar yayılacaklar. Resmin sağındaki arkadaşı tanıyamadım, tanıdık çıkarız diye de koparmaya kıyamadım.
519714
Diken topu gibi duran malcolmia lar yağmurlardan sonra çiçeklenmeye mi başlamış ne? Hemen yanındaki kokulu kaliforniya çiçeklerinde koku falan alamadım ben hala.
519715
Yoncalar gelişmiş.
519716
Bu arkadaş ta yeşermiş.
519717
Kadifenin yanında gelen, yaprakları hariç büyümesi, çiçeğiyle cosmosa benzeyen bu arkadaşın ismini öğrenmiştim ancak hatırlayamadım. Yayladaki daha çiçeklerin yeni açmaya başladı. Hemen ötesindeki cosmoslar ise istim üzerinde. Aşağıdaki akranları ise tohumlarını vermeye çoktan başladı.
519718
Cosmosun kurumuş hali. Şimdi tohumları bu sarı ile işaretlediğim ve avucumdaki (net çekememişim) dikenimsi yapılar mı?
519719
519720
Dikimi biraz geç kalan kereviz, karnabahar ve pırasalar...
Özellikle kerevizler otların arasında kalmış hafiften, çapalasak iyiydi ama...
519721
Karnabaharları eşim dikmişti, pek sık olmuş, bakalım aşağıda birbirlerine mi girecekler.
Pırasalar iyi, sık dikince destek olurlarmış. Fondaki patatesleri de unutmayalım bu arada.
519722
Lupin ve brachycome ların kendi tohumlarından çıkan yavruları. Dünden kalan son resimdi bu. Kurban Bayramının sabahında çok çalıştım. Mübarek Bayramımızı kutlar, forum ailesine ve dünyaya sağlık, huzur ve barış içinde nice bayramlar dilerim...
Geçen haftanın resimleri...
Ballıcalar (alyssum) her geçen hafta yayılıyor. İlk tohumları ektiğimde ve toprağa diktiğimde böyle olacaklarını tahmin edemezdim.
520698
Sonunda malcolmia çiçeklendi. Sağ taraftaki daha küçük olanlar Kaliforniya alev çiçeği.
520699
Ballıcaların yanındaki kekikler. Sağındaki bitki de büyümeye devam ediyor ve ben de koparmıyorum, bakalım ne çıkacak.
520700
Zeki MÜREN - Sevgimizin Aşkımızın Üstünden - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=DrV9nvcDvGI)
Mevsim geçti, yaz geçti, sezon bitti ve ortalık darmadağın oldu...
Birkaç ay önce yemyeşil değil miydi buralar?
522160
522161
Şimdi yukarıdaki yerler ilgi ister, herhalde ilaç ister (çünkü pek çok yerde mantar var en azından benim bildiğim), çapa ister, gübreyi şimdiden istemez herhalde de ne zaman ister... Sorular pek çok ta bunların cevabını nereden bulmalı? Forumda biraz dolaştım ve mevsimsel işler takvimi diye bir şeyler var ancak orada şu ayda ilaçlayalım diye yazıyor. Yol gösterecek biri çıkarsa sevinirim.
Kimileri kuruyup sürecini tamamlasa da yağmurlarla kendini geliştirenler de var bahçenin diğer köşelerinde.
Ballıcalar pek güzel büyüyorlar, dibindeki kekikte öyle. Ortadakini bu kez forumda bir bilene sorayım ilgili sayfasında. Ballıcaların tohumlarını alıp etkinliğe yetiştirsem olacak ta neresinden nasıl alınır ki?
522173
Bu arkadaşta yeni doğanlardan, kuruyup dökülenlere nispet yapar gibi...Safrana benzemiyor mu?
522184
522185
Ve çilekler, kök salıp çoğalıyorlar, tüm kökleri büyütüp ayırsak seneye 200 kök olacaklar ama o kadar da değil...Bu arada ekranın sol tarafındaki lupine dikkat, mevsimi değil sanki ama bakalım yabani lupin ne kadar büyüyecek.
522186
Arkada kadifeler...Önündekilerin adını unuttum. Adını unuttumlar cosmosa benziyor ancak onlar gibi çok ve renkli çiçekleri yok. Ancak güzel tarafı desteksiz olarak rüzgarda dahi ayakta durmayı biliyorlar.
522193
Bu arkadaşta yayladan değil, aşağıdan. Öğle vakti benim kız okul servisini beklerken görmüş bağırıyor 'baba hiç bu kadar büyük çekirge gördün mü' diye.
Peygamber devesini görünce yayladaki komşumun kızı aklıma geldi. Muhtemelen minik kertenkeleleri görmüş olmalı ki bağırıyordu 'gelin bakın bukalemun gördüm'...
522194
Bilenlerin cevapları... Burada da bulunsun, yardımı olacak...
...
Bahçede kış hazırlığı için öncelikle kurumuş, solmuş, soğuk vurmuş, verimden düşmüş bütün tek yıllık sebze ve çiçekler kökleriyle beraber sökülüp bahçeden uzaklaştırılmalı, taşıdığı hastalık ve zararlı etmenlerin bertaraf edilmesi amacıyla en iyisi yakılmalıdır.
Toprağın tavlı olduğu zaman yanmış çiftlik gübresi serilerek (http://www.agaclar.net/forum/1217775-post1066.htm)toprak işlemesi (http://www.agaclar.net/forum/1217828-post1067.htm)(sürme, belleme) yapılmalıdır. Güz döneminde yapılacak toprak işlemesi (http://www.agaclar.net/forum/1222727-post1069.htm)o kadar önemlidir ki; Bunu ormanlık alanda, hafif bir esinti eşliğinde dalınan derin bir uykuya benzetebiliriz. Bu uykunun sabahı, toprağın bahardaki uyanışıdır.
Bu dönemde meyve ağaçlarına (yaprakları döküldükten sonra) yapılacak olan yüzde 2 oranındaki bordo bulamacı (http://www.agaclar.net/forum/genel-bitki-koruma/14799.htm)uygulaması, ertesi sezon yaşanması muhtemel mantar ve bakteri kaynaklı hastalıkların önlenmesine büyük katkı sağlayacaktır.
Kolay gelsin.
Topraktakiler [hastalık etmenleri kastediliyor] için en iyi yapacağınız şey toprağı ters düz edip iyice güneşlenmesini sağlamak ve yapabiliyorsanız solarizasyon yapmak.
Ben yanmış keçi veya koyun gübresini, toprak donmadan önce (Kasım ayında) metrekareye 4 kg gelecek şekilde yayıp sürüyorum. Tavuk gübresi daha kuvvetli olduğundan 1-2 kg yeter sanırım. Kışa girmeden önce vermeniz daha iyi olur. Bahara kadar toprakla etkileşim sağlar. Faydalı mikroorganizmaların faaliyetine yardımcı olur.
Bu arada Ödemiş te 23-26 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenlenen "süs bitkileri ve fidancılık sergisinden" iki kök sedum rupestre Angelina aldım. Önümüzdeki günlerde yaylaya dikerim nasip olursa...
Ballıca lar, bahçenin hercai menekşelerle birlikte renkli köşeleri... Çiçekler kurusa da biraz tohum alsak...
Üstteki resimde "siemens" çiçeği dikkatimden kaçarak resme yansımış. Officeseus familyasının excelloid cinsinden olan bu çiçeğin en büyük özelliği dört mevsim açabilmesi. Hava-su-gübre-ilaç ve güneş beklentisi hemen hemen hiç yok. Sadece "tık" ını ihmal etmemeniz lazım. Herkes öneririm, tohumları etkinliğe yetişmedi ancak talep etmeniz halinde önümüzdeki bir ayda tohum oluşumuna göre değerlendirebilirim...
Bugün eşimle yaylada biraz işlendik.
Önceki sayfalarda yazmıştım sene başında sarımsak ektiğimizi. Ancak sık ve düzensiz ektiğimiz, başta gübre kullanmadığımız için sarımsaklar lezzetli olmalarına karşın iri değillerdi. Bu sene ekim zamanını daha uygun olduğu için erkene aldık. Geçen sene ektiğimiz yeri çiçeklendirmeyi düşündüğümüz için evden daha uzağa, kullanmadığımız kümesin yakınına yaklaşık 3 metrekarelik yere ektik. Su göllenmesini engellemek için ekim yerini biraz yüksek tuttuk. Ekilecek yerdeki yağmurlarla artan yeşillikleri gerek sökerek, gerekse orakla biçerek uzaklaştırdıktan sonra yumuşak olan toprağı kürekle alt üst ettik. Hazırdaki yanmış tavuk gübresini metrekareye 1 kg. gelecek şekilde toprağa serperek çapayla toprağa karıştırdık. Ekimin düzenli olması için resimde görülen tahta parçası ile sıra aralarını yaklaşık 15 cm. olacak şekilde aralayıp sarımsakların aralarında ise yaklaşık 12 cm. bırakarak 5 tl.ye aldığım yarım kilo sarımsağı ektik.
524896
524897
Dikim araları...
524898
Bizden başka işlenenler de olmuş...
Evin giriş kapısında epey çalışmışlar. Geçen hafta delikleri görünce bozmuştum. Ancak bu kez alternatif yolları da yapmışlar. Ben de ellemedim artık :) Tarla faresi herhalde diye düşünüyorum.
Üstte bahsettiğim minik sedumu yaşlı ve tecrübeli elma ağacımıza emanet ettik. Anlaşamazlarsa nisan ayında tekrar bakarız.
524911
524912
Toprağı kazarken halka şeklini almış bir tl. büyüklüğünde kıllı-tüylü bir arkadaş bulduk.
524913
Zaten geç ekmiştik ama birer tane olsun yesek iyi değil miydi?
Bu kerevizler...
524917
Sık dikilmiş, kimisinin yaprağı nedendir bilinmez delik delik olmuş bu karnahabarlar...
524918
Bu pırasalar olacak ta biz de tadına bakacaz...
524919
Bahçenin panoramik hali.
İlk resimde sol tarafta evin sağında hala aşkla etrafı renk ve kokuya boğan ballıcalar görülüyor. Bugün ektiğim yer ise sağ tarafta.
524925
Üstün devamı. Yazdan kalan kargılar toplanacak daha...
524926
12.11.2014 günü yayladaydım. Kargıları toparladım, bitkilerin kurumuş saplarını, topraktan çıkardığım köklerini, hastalık kalıntılarını mümkün olduğunca ortadan kaldırmak için yaktım.
Üstte resmini verdiğim minik sarışın sedumun üst tarafları soğuğa bağlı, bozulmalı olmuş gibi. Kereviz, karnabahar ve pırasalar aynen devam. Ektiğimiz sarımsaklardan da ses yok. Eve yakın olan çit görevi görsün diye diktiğimiz 25 kadar leylandiyi evden yaklaşık birer metre daha ileriye almaya karar vermiştik yazın. Geçen pazar eşimle birlikte yedi tanesini ancak alabildik. Taşıyacağımız yerde neredeyse kaya tabakaları olduğu için epey zor oldu. Niye o kadar uğraştığımız resimleri eklediğimde anlaşılır :) Haftasonu gittiğimizde ayrıntılı resimleyip kafamdaki planları aktarayım da üzerinde hep birlikte çalışalım.
Öncelikle ilk plan kargıların yerine metal şeyler kullanmak. Hem sayıyı azaltmış, hem daha az uğraşmış olacağız. En iyi tarafı da daha dayanıklı olacak. Diye ümit ediyoruz ancak ne kadara mal olur, dayanır mı bilmiyorum. Kafamdaki şekli kağıda dökebilirsem birazdan aktarayım.
Üstteki resimde "siemens" çiçeği dikkatimden kaçarak resme yansımış. Officeseus familyasının excelloid cinsinden olan bu çiçeğin en büyük özelliği dört mevsim açabilmesi. Hava-su-gübre-ilaç ve güneş beklentisi hemen hemen hiç yok. Sadece "tık" ını ihmal etmemeniz lazım. Herkes öneririm, tohumları etkinliğe yetişmedi ancak talep etmeniz halinde önümüzdeki bir ayda tohum oluşumuna göre değerlendirebilirim...
Bu nadir bitkinin bilgisi gözden kaçmış :D Gerçi nadir dedik ama benim ofisin masa üstü saksı saksı bununla dolu.
Bu nadir bitkinin bilgisi gözden kaçmış :D Gerçi nadir dedik ama benim ofisin masa üstü saksı saksı bununla dolu.
Excelloid cinsinden olanlar daha güzel, istediğin forma sokabiliyorsun, ister yapraklandır ister çalı formuna sok, sen ne istersen onu yapabiliyor da dilinden anlamak lazım. Ben biliyorum diye geçiniyordum meğer bildiklerim devede kulakmış. Elin oğlu neler yapıyormuş arada bakıyorum da...Wordoid cinsinden olanlar daha basit, güçlüpoint ler süs amaçlı göze hoş gelenler ve acccessss ler ise benim favorilerim...Daha önce yazdığım gibi bakım falan istemiyorlar ama "tık" a dikkat etmek lazım, ayarı kaçırdın mı sakat...
Karık araları 60 cm. üç karıktan ortadakine boy 2.20 m.lik demir çaksam bunun 40 cm. i toprak altına gitse yüzeyde 1.80 m. kalır ki bize yeter. Demirin üstüne "T" şeklini alacak şekilde boyu 60 cm. olan bir parça daha kaynattırsak uçları halkalı (resimde siyah renkli olanlar) ve bu halkalardan aşağıya ipleri (kırmızı renkli olanlar) sallandırdıktan sonra domatesi, fasulyeyi, hıyarı bunlara sardırsak olmaz mı? Tabi bu "T" demirleri kaç m. arayla dikmek lazım. Sıra boyları yaklaşık 15 m. 5 m. de bir diksek toplam sıra başına dört "T" yapar. Bu T direklerin aralarına galvanizli teller çekip (mavi renkli olanlar) ipleri bunlara bağlarım ancak fasulye ipi tırmanıp galvanizli tel üzerinden devam ederken güneşte ısınan telin ısısı fasulyeye zarar verir mi? Özellikle domatesin yükünü yiyen "T" ler bu kadar ağırlığı taşıyabilir mi?
İlavesi, önerisi veya komple daha iyi fikri olan varsa alabilirim.
5m fazla aralıklı olur. 2.5-3m daha uygun yük bineceği için. Yalnız T'leri sadece 40 cm gömmek yetmeyebilir. Toprak yumuşadığı zaman devrilme ihtimali var. Ya betonlamak lazım ya da 60-70 cm batırmak lazım ki devrilme olasılığı azalsın.
Telin ısınması konusunda ise bir fikrim yok ama zaten tepeye kadar iple sardıracağınız için pek sorun olmaz diye düşünüyorum.
İsmail Kuzucu
14-11-2014, 17:05
Ana direklerine sıra ile tel çekerseniz rüzgarlarda hiç sallanma olmayacaktır. Bu şekilde kök sallanmaları çok az olacaktır. Bu şekilde 2 sene önce dünya domates yetiştirmiştim. Yazın bende böyle bir sistem yapmayı düşünüyorum.
Aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Sırıkta tek dal pembe domates.. - YouTube (http://www.youtube.com/watch?v=F_3h3H7QpyU)
Sn. Doğan, üç metre arayla yapalım, ancak betonlama ile uğraşmak istemiyorum. Görüntünün hoş duracağını zannetmiyorum, üstelik sürekli demirler orada kalacağı için tarlayı traktörle sürmek mümkün olmayacaktır, kayınpederin dilinden düşemeyiz sonra. O zaman bir sıranın 15 metre olacağını düşünürsek her sıraya altı direk lazım ve 12 sıra sarılacak sebze ekeceğimizi varsayarsak ve üç sıraya bir direk dikeceğimizi hesaplarsak toplam 24 ana direk lazım. 60 cm. toprak altında 190 cm. üzerinde olsa 2.5 m.lik direkler olmalı. Ancak ilk hesaplamada "T" nin üzerini 60 demiştim, 60 değil sağı ve solundaki birer karığı da kapsayacağı için 120 cm. olması gerek. Demirci bir tanıdığa maliyeti hesaplatayım. Demirin alt tarafında toprağa çakabilmek için bir çıkıntı da olmalı.
Sn. Kuzucu, sizin gösterdiğiniz klipte her karığın direkleri ayrı ve ahşap. Aralarında üçer metre var gibi ve yanlış görmediysem direklerin alt orta ve üzerinden ipler birbirine bağlanmış. Sanırım sizin de "sallanmasın, sağlam olsun" dan kastınız bu. Benim yapmak istediğimde bir direk karığa dikilecek ve üzerine eklenen "T" yi oluşturacak 120 cm. lik üst parça her iki yandaki karıkların üzerine geleceği için ayrıca onlara direk dikmemiş olacağız ve tek direk ile üç karık halledilmiş olacak.
Aşağıya kabaca krokiyi çizdim.
Karıkların arası 70 cm. imiş ... Bu demekki T nin üst demirinin uzunluğu 140 cm. olacak. Bu arada T nin toprağa giren bölümünde toprağa girmesini kolaylaştırmak için bir çıkıntı yapmalı ki çekiçle falan vurarak daha derine gönderebilelim. Önerileri bekliyorum.
Plastik 16 lt. lik ilaçlama pompası aldım 50 tl.ye. Birde bordo bulamacı. Yarın hava güzel olursa ilaçlama zamanı.
İsmail Kuzucu
16-11-2014, 18:18
Tam olarak sistem budur bence. Ben öylesine sırıklardan yapmıştım. Haftada 6-7 kasa pembe domates çıkıyordu. Hiç o kadar beklentim yoktu, hatta bağladığım ipler kopmuştu rüzgar ve ağırlıktan. Ek olarak bağladığım ipler sayesinde sağlam kalmışlardı.
Ben ip olarak e-tartes.com adresinden bağlama ipi alıyorum. Sera ürünlerinde dahi 2 üründe kullanılabiliyor.
Hazır uğramış buralardayken sn. Kuzucu birkaç şey daha sorayım. Tohumlarını paylaştığım pembe-yürek pembe-tula ve black krimler sırık tip olarak geçse de salçalık amishler e benzemiyor yetişme olarak. Yani amishleri tek dal olarak büyütebilirsiniz ancak saydığım domatesleri tek dalda yetiştirmek pek mümkün değil gibi, çünkü yan dallanmaları oldukça çok ve güçlü. Bunları iki-üç dal şeklinde kökten yetiştirip, tepeden her dala bir ip sarsak, hem verim olarak daha verimli olacak hem de iplerin dayanıklılığı artacak gibi geliyor.
Tepeden sarkıtacağımız ipleri boşta bırakmıyoruz herhalde çünkü rüzgarda sallanması daha fazla olacaktır. Demirlerin tepesine gerdireceğimiz galvanizli telden toprak yüzeyinden de gerdirip tepeden indirdiğimiz ipleri buna bağlasak daha iyi olacak herhalde.
İsmail Kuzucu
16-11-2014, 23:19
Yan dal verimi çok ise ayrı ayrı ip çekmek mantıklı olacaktır. Eğer dallanma alttan olur ise bu dallar toprağa yatırılıp ipe alınabilir. Domatesler o yerden köklenecektir.
Alt kısıma ipte çekebilirsiniz illa tel olması gerekli değil. Ben serada dahi alt kısımlara ip çekiyorum. Bana göre daha kolaylık oluyor. Birde domates için özel klipsler var, önceden iple bağlamıştım bu sene onlardan almayı düşünüyorum.
Sn. Kuzucu ve Doğan sağolsunlar uğradıklarında yardımcı oluyorlar bahçeye...Öğrenecez biz de zamanla..
Hani biz bekliyorduk ya pek sevdiğimiz ballıcalar kurusun da tohumlarını alalım diye. Meğer öyle olmuyormuş olay. Biz çiçeklerin üzerindeki tomurcuklardan bekliyoruz tohumu. Oysa büyük resimde daha belirgin duran dalın sağında solunda sıralanan minik kulakçıkların içerisindeymiş tohumlar. Bende buzdolabı poşetlerinin içine tutam tutam soktuğum çiçekleri (tabi koparmadan) silkeleyerek tohumlarını poşet içerisine dökmeye çalıştım. Minik tohumları, içinde bulunduğu kulakçığın kendi yapısından, tozdan ayırmak zor olsa da epey becerdim. Bunları ayrıştırmada basit bir metodu bilen varsa alayım. Brachycome larda artık iyice zor oldu ayırmak, ben de ufak tefek ne bulduysam tohum niyetine topladım. Satanlar nasıl ayırıyor ki bunları?
Ballıca tohumları da bunlar...
akçabardak
17-11-2014, 16:10
Sayın TCM ben de sizin gibi bunların tohumları nerede bulunuyor diye sürekli bakıyordum ama bir tülü göremiyordum.
Siz olayı çözmüşsünüz yarın ilk işim ben de benim ballıcalarımı kontrol etmek olacak, inşallah bir şeyler bulabilirim.
Ayın 2 sinde ektiğimiz sarımsaklar toprağın yüzüne çıkmışlar...(16.11.2014)
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.