View Full Version : TCM / bahçe
Sayfalar :
1
2
3
[
4]
5
6
7
shawshang
25-05-2016, 10:07
Sayın @TCM patoz dediğiniz şey nedir acaba ?
Sayın @TCM patoz dediğiniz şey nedir acaba ?
Kaba yemleri, kültür yem bitkilerinin sap ve dallarını öğütmek veya fındığın dış kabuğunu ayırmak için kullanılan tarım makinesi.
http://www.demirellertarim.net/pakel/urun/saftli/05.jpg
Sayın @TCM patoz dediğiniz şey nedir acaba ?
Traktör arkası çapa makinası diyelim.
TRKAY MN BAHE APA MAKNASI*TRKAY TARIM MAKNALARI (http://www.remamakina.com.tr/TuRKAY-MiNi-BAHcE-cAPA-MAKiNASi-16-1355)
Kekiklerimiz coştu. Bu sene akıllandık, çiçeklenmeden budayacağız ki daha gür çıksınlar.
Kekikler çiçeklenmeden mi budanırmış :( Geç kaldım demek ki. Benimkilerin gelişmeme sebebini de öğrenmiş oldum.
Kekikler çiçeklenmeden mi budanırmış :( Geç kaldım demek ki. Benimkilerin gelişmeme sebebini de öğrenmiş oldum.
Tecrübem ve mantığıma dayanarak yazdım. Çiçeklenenlerin çoğunu budadım, bir kısmı kaldı, ve çiçekli kalanların çoğu sonrasında kurudu, cılız kaldı. Ancak çiçeklerini budadıklarım ve çiçeklenmesine izin vermediklerim ise gürleşmeye devam etti. Sanırım çiçeğini gösterenler 'benim işim bitti, ne kadar ekmek o kadar köfte' zihniyetiyle çalıştıkları için bir kenara çekiliyorlar. Çiçeğini verip tohumunu dökemeyenler de görevlerini tamamlamak için yaşama asılıyorlar ;)
Ekinezyanın resmi geçen haftadan, gözümden kaçmış...
614810
Doğal taşlarla yürüyüş yolu. Yağan yağmurlarla yerine oturacaktır. Altına üstüne yanına ilave bir şey yapmadım. Koyacağım toprağı yumuşatıp üzerine yerleştirdim sadece.
614811
Sınır belirleme işini de kilit taşlarla yapıyorum. Aralarına bir şey koymuyorum, döşemesi zor değil, hesaplı...
614812
Ekinezyanın resmi geçen haftadan, gözümden kaçmış...
614810
Doğal taşlarla yürüyüş yolu. Yağan yağmurlarla yerine oturacaktır. Altına üstüne yanına ilave bir şey yapmadım. Koyacağım toprağı yumuşatıp üzerine yerleştirdim sadece.
614811
Sınır belirleme işini de kilit taşlarla yapıyorum. Aralarına bir şey koymuyorum, döşemesi zor değil, hesaplı...
614812
Sn. TCM;
Taşların arasına bulabilirseniz limon kokulu kekik, bulamazsanız sizde olan yayılıcı kekikten, Biraz biraz dikerseniz zamanla taşların arası kekikle kaplanacaktır. Yürürken kokulu kekik kokusu çok hoş oluyor. Normal yayılıcı kekik de benim geçtiğim yerde var. O da hem başka otların çıkmasını engelliyor. Boyu da fazla uzamadığı için taşların arasında halı gibi oluyor. Kekiği suladığınız taktirde çok güzel gelişerek o bölgeyi kaplıyor. Mümkün olduğu kadar köklü olarak ayırararak olmasını istediğiniz yerlere dikerseniz daha kısa zamanda kaplar.
@ Muda, benim açımdan mükemmel fikir, çok sağolun. Zengarden den aldığım ürünlere baktığımda bendeki kekiğin limon kokulu yayılıcı kekik olduğu yazıyor. Sanırım kökleyip kökleyip aktarabilirim :)
kekik tohumu, yayılıcı kekik tohumu, creeping thyme | Zengarden Ev ve Bahçe (http://www.zengardentr.com/Yayilici-kekik-tohumu-creeping-thyme-limon-kokulu-cicekli,PR-661.html)
Dün sonunda elimizdeki fideleri (domates - biber - bal kabağı) hazır aldığımız patlıcan ve bahçıvan kabağı fidelerini, bakliyat tohumlarını (kuru-taze fasulye, kısa-beyaz(ispir) barbunya), @aleydinin salatalık tohumlarını, etkinlikten gelen ve viyol harici fazla olup elimde kalan mısır tohumlarının tamamını toprakla buluşturabildim.
Etkinlikten gelen 40 günlük fasulye, bolu fasulyesi, mısır çeşitlerinin tamamı, mor barbunya, beyaz barbunya tohumlarından bardak ve viyole ektiklerime ise sıra gelmedi, nasip olursa yarın sıra onlarda.
Mor barbunya - 40 günlük fasulye - bolu fasulyesi - şen fasulye tohumlarının plastik bardaklarda çimlendikten sonra toprağa aktarma işlemi geç kaldı; dolayısıyla kiminin boyu uzadı, kiminin ucu kırıldı, kimi yaylada balkonda kaldığı süre içerisinde kurumalı oldu vs. Elimizde kalanları toprağa aktardık, pek keyifli değiller, olduğu kadar ne yapalım.
616721
616722
Yine plastik bardaklardan toprağa aktarılan, kendi yetiştirdiğimiz etkinlikten gelen mısır çeşitleri. 45 li viyollere her çeşitten beşer tane ekmiştim. Kimisi firesiz çıkarken kimisi birkaç fire vermiş. Artan tohumları ise geçen çarşamba direk toprağa ekmiştik.
616723
Domateslerimiz. Etkinlikte iki yıldır en çok talep gelen yöremizin yerli oturak domatesi hariç diğerleri sırık tip. Sırık olanlar arasını 50 - 55 cm. arası, oturağın aralarını ise minimum 60 cm. civarı tuttum. Dikmeden hazırladığım ocakların içerisine birer avuç yanmış keçi gübresi de verdim toprağa
attığımızdan ayrı.
616724
Lastik verbenaları. Beyaz renkte olanlar kurudu.
616725
Lahana, mor lahana, pancar, kereviz, pırasa, karnabahar, brokoli, topan patlıcan toplam sekiz çeşit sebzeyi ise hazır fide olarak aldık ve 05.06.2016 pazar günü bir saatte toprağa kavuşturduk. Süre darlığı sebebiyle fide dikeceğimiz ocaklara gübre koyamadım.
616731
Pırasa dikim aralıklarını 15 cm. bırakırken diğer tüm sebzelerde 35 cm. civarı aralık bıraktık. Lahana-brokoli ve karnabaharda sanırım arayı biraz daha açsak iyiydi.
616732
616733
Lahana, mor lahana, pancar, kereviz, pırasa, karnabahar, brokoli, topan patlıcan toplam sekiz çeşit sebzeyi ise hazır fide olarak aldık ve 05.06.2016 pazar günü bir saatte toprağa kavuşturduk. Süre darlığı sebebiyle fide dikeceğimiz ocaklara gübre koyamadım.
616731
Pırasa dikim aralıklarını 15 cm. bırakırken diğer tüm sebzelerde 35 cm. civarı aralık bıraktık. Lahana-brokoli ve karnabaharda sanırım arayı biraz daha açsak iyiydi.
616732
616733
Bence karnabahar, mor lahana için o aralık çok az biraz daha açmanızı tavsiye ederim. Ayrıca brokolinin aralığını maksimum 30 cm yapın çünkü brokoli ne kadar çok mesafesi varsa o kadar çok yaprak yapıp yayılıyor baş yapımı azalıyor ama az mesafe olunca baş oluşumu daha büyük yaprakları çok yayılmadan dik dik duruyor. Benim sayfamdan bakabilirsiniz ^^
Ayın 20 sinde yaylaya taşındık. Önceki pazar diktiğimiz 15 kadar viyolde sırık salatalıkların tamamı kurumuş, dolmalık biberler de kurudu kuruyacak.
Yukarıda bahsettiğim bir önce diktiğimiz hazır fidelerde ise (karnabahar-brokoli-kereviz-pırasa vs.) tek tük zayiatlar haricinde sorun yok.
İlk dikilen biber-domateslerimizde ise; domateslerin gelişimi güzel zayiatsız, biberler zaten minikti sıcaklarla fazla gelişemediler diye düşünüyorum.
Lolaz ve diğer börülceler ise hallerinden pek hoşnut gibi durmuyorlar.
Bakliyatlardan özellikle fasulyelerden çıkmayan olmuş, onları tekrar aşılamak gerekecek ancak toprak kuru, zaman bulursam perlit-torf-cocopeat karışımı hazırlayıp avuç içi kadar içerisine tohumları koymalı.
Mısırlar, bal kabakları ve bahçıvan kabağı da halinden memnun.
Bu arada ekip-dikilenlere hiç su vermiyoruz daha. Hava sıcaklığına binaen arıklara su versek doğru olmaz di mi? Domates-börülce için meyveler görünmeden su verilmez ama diğerleri bize kızmasın sonra 'bu havada da susuz bıraktın ya bizi' diyerek..
Bahçeden son fotoğraflar;
Domatesler en güzeli,
619655
100 kök kadar domatesten bir kaç tanesi çiçeklenmiş, koltuk alma zamanı da gelmiş sanki.
619656
Tatlı kabakları bu sene mantarlanmazsa şimdilik güzeller.
619657
Altı çeşit kadar var, hepsinin yaprağı değişik.
619658
Barbunya ile komşular,
619659
Etkinlikten gelen altın çilekler fena değil,
619660
Tigernut (yer bademi) daha güzel ve iştahlı,
619661
Hazır aldığımız kızlık sebzeler de öyle,
619662
Ancak börülceler keyifsiz,
619663
Etkinlikten gelen bakliyatların gelişmemesi büyük ihtimal benim suçum, fire vermeyeyim diye viyollere, bardağa ekeceğime, direk toprağa eksem daha iyi olacakmış.
619664
Dahliyalar, ilk açan sarışın.
619668
Biberlerimiz, doğdu büyümezler,
619669
619670
Selma_321
24-06-2016, 12:04
Merhabalar.Domateslerin meyveleri görünmeden sulanmayacağını bilmiyordum. Çok şaşırdım sebebini merak ettim.
Merhabalar.Domateslerin meyveleri görünmeden sulanmayacağını bilmiyordum. Çok şaşırdım sebebini merak ettim.
Aşırı sulama bitkinin gereksiz büyümesine sebep olacak, meyve tutumunu azaltacaktır. Fide dikiminden sonra meyveler görülüp nohut büyüklüğüne ulaşıncaya kadar sulamaz iseniz, bitki pişkinleşecek, kök yapımını sağlamlaştıracak, çiçek açıp meyve tutumunu arttıracaktır.
Bu arada dikimden sonra sıra aralarını çapalayarak bitkide kök doldurması yapılması gerekir. Dün kayınpeder traktörle yapıvermiş sağolsun :D
Selma_321
24-06-2016, 15:11
Cevabınız için teşekkür ediyorum meyve tutumuna kadar sulamazsanız ölmüyor mu yoksa nemli mi bırakıyorsunuz
Şimdiye kadar hiç ölmediler :) Özellikle bu yıl bu sıcaklarla ölmezlerse bir daha ölmezler herhalde. Bu arada tabi toprağın yapısı, hava şartları da önemli. Şu an bahçenin bulunduğu yer yaklaşık 1.000 m. rakımlı yayla, dolayısıyla sıcaklık ova kadar değil ne kadar olsa da. Bu mevsimde ovada domates yetiştirmek zor. Geçen sene sezon sonu kökleri sökerken özellikle bakmıştım, domatesin kökleri 35 - 40 cm. kadar derine inebiliyor ve dün bir kaç tanesine çapa yaparken baktım yüzeyden 15 cm. kadar aşağısı nemli.
Sonuç; olağanüstü şartlar harici sulamıyoruz :)
Domateslerin üzerindeki sabah çiği - 27.06.2016 - Zaman geçtikçe artan bu çiğ, sebep olduğu mantar hastalıkları yüzünden son iki yıldır salatalık, karpuz, kavun yedirmedi bize.
620508
Koltuk alma aparatlarımız hazır. Kavanozun içindeki sulandırılmış çamaşır suyu, keskin bir bıçak, eldiven ve domatesler...
620509
Koltuk almak için ideal zaman sabah serinliği, özellikle bıçağa bile gerek kalmadan parmakla koltuklar kırılarak rahatlıkla alınabiliyor. (muş, benimkilerin çoğunu bıçakla almak zorunda kaldım)
Aşağıda koltukları temizlenmiş domates :)
620510
Gelelim bugüne (29.06.2016); önce bir kaç güzellik.
İlk açan sarışın dahliya idi, bu da ikincisi sıradaki dahliyamız, geçen seneden kalan kökleri ayırmadan olduğu gibi tekrar toprağa gömdüğümüz için oluşan çiçekler çok olsa da boy ve ebat olarak küçük kalmakta.
620511
Aynı renkteki bu dahliyayı bir arkadaşımız vermişti rengini bilmeden. Bunu tek soğan olarak saksıya önceden ekmemize rağmen neredeyse birlikte açtılar. Dikkat ederseniz bunun çiçeği daha büyük.
620512
Şeker pembemiz üçüncü sıraya yerleşti.
620513
En solda lastiğin içinde bodrum papatyası, en sağda henüz açmamış dahliyalar, ortada dallarını göğe kaldırmak yerine yanlara uzatmış ekinezya, yanında büyük boy süs ayçiçeği olmasına rağmen bodur kalmış ayçiçeği, ve yanında etkinlikten gelen ve sadece teki çimlenen ancak henüz büyüme aşamasındaki büyük beyaz papatya.
620514
Bugün kayınpederim geldi öğleye doğru. Biberlerin kaymak tabakasından dolayı büyüyemediğiniz söyledi. Önce biber, domates ve kışlık sebzelerin kök diplerindeki kaymak tabakalarını kırdık. Sonra traktörle sürerek arıkları derinleştirdi ve buradan çıkan toprakla kökleri doldurdu. Biberler boy sorunu yaşadığı için hafiften toprağa gömüldüler. El yordamıyla arayıp bularak gün ışığına çıkardık kaybolanları.
Tigernutları (yer bademi) yabani ot sanıp bir tanesini yolmuş bizimki, bakmış yabani ota benzemiyor tekrar geri dikmiş :)
Sürüldükten sonra biber, kışlık sebze, lolaz (börülce), altın çilek, tigernutların olduğu sol taraf...
620516
Domates tarafı. Hazır ayakkabıları çıkarıp toprağa basmış, elektriğimi aktarmışken güneşin bulutların arkasına saklanmasını ve arada gözyaşlarını bize aktarmasını fırsat bilerek domateslerin demir direklerinin çoğunu dikiverdim. Direkleri bir dolu bir boş diktim. Aralarına kargı dikmeyi veya iki demir arasına gerdiğim ipten aşağı tekrar ip sarkıtmayı düşünüyorum. Toprağın kuraklığını ve kargıların batmadığını düşünürsek ip sarkıtmak daha kolay olacak gibi. Ancak geçen sene bunu denediğimde sağa sola ipte oynamalar olmuştu, dolayısıyla ip bağlama tekniklerini gözden geçirmem gerekecek sanırım.
Ön sıradaki domateslerin arasında bir tane boşluk görüyorsunuz. İki gün önceye kadar bir şey yoktu. Asıldığımda kökün kesildiğini gördüm, kurtların oyunu; geçen sene biberlere dadanmışlardı bu sene domateslere mi geçtiler ki. Böyle devam ederse toprağı hafiften sulayıp kurtların toprak yüzeyine çıkmasını sağlayarak ilaçlı kepek atmalı.
Domateslerden biri de traktör ile bahçe sürülürken mefta oldu. İkisinin de uç sürgünü teker altında kalıp kopmuş. Kopan ucu toprağa gömerek köklenmesini ve uçtaki iki tane koltuğun esas sürgün görevi görmesini amaçladım ama bakalım nasıl olacak.
Koltuk alırken bu tip kaza ve olumsuzlukları düşünerek en güzel ve güçlü gelişen cinslerden olan @bahcedenn in Blue Beauty Domatesinin koltuklarından 10 adet ve kazada ölen Eva domatesinden de üç adet ayırıp iki gün suda beklettikten sonra bugün cocopeat-torf-perlit karışımına diktim. Muhtemelen çoğu köklenecektir.
620517
Bahçenin bakliyat grubu.
620518
Bakliyatlardan çıkmayanların (toprağın yağmurla sertleşmesi sonrası topraktan kafasını çıkaramayanların başında taze fasulyeler geliyor, barbunya grubu genelde kefeni yırtıyor) yerine yenilerini ektim bugün. Öncelikle gerektiği kadar bakliyatı plastik kabın içine yerleştirdiğim tuvalet kağıdının üzerine koyup üstünü de ıslak bez ile örttüm. Bugün taze fasulyelerin çoğu ile, kuru fasulyelerin de bir kısmının, mor barbunyanın ise çok azının süğdüğünü gördüm. Bunları toprağa ekmek için önce bir avuç kadar toprağı eşeleyip bir kaç avuç su döktüm, çamur olan yere fasulyeleri yerleştirerek üzerini cocopeat ile örtüp biraz daha ıslatarak kapattım.
620519
Mısırların olduğu kısım sürülmedi, az daha büyüsünler traktörün yaptığı işi kürekle kendimiz yapacaz artık. Her boy mısır var şekilde görüldüğü gibi..
620521
Salatalıkların çoğu kuraklık sebebiyle çıkmadı. Çıkanların keyfi şimdilik yerinde. Eksik yerlerin ekimlerini bugün yarın tamamlamayı düşünüyoruz. Bu sene salatalık, kavun, karpuz ve kabakları önceki senelerdeki gibi mantara yenik düşürmemek için bakır-kükürt ile haftada bir ilaçlamayı düşünüyorum.
620520
Kabaklar da bir haftada iyi gelişti. Padişah kavuğu şeklinde olan (adı aklıma gelmedi) tatlı kabağı şimdiden çiçeklenmeye başlamış.
620523
@birnefestoprağın kavunları ile çanakkale karpuzunu bahçenin daha önce ekim düşünmediğimiz ayrı bir bölümüne diktim. Sonunda viyoller boşaldı.
620522
İki hafta önce hazır çıplak kök fide olarak diktiğimiz dolmalık biberler hala keyifsiz. Ne öldüler ne güldüler. Oysa aldığımızda oldukça güçlü görünüyolardı.
620524
Etkinlikten gelen bakliyatlar ise (bolu fasulyesi, şenberber fasulyesi, 40 günlük fasulye, mor barbunya) yavaştan toparlıyorlar ancak geç kaldılar ve çok da bir şey beklememek lazım artık.
620525
Her şeye rağmen 40 günlük fasulyenin üzerinde bir tane fasulye gördüm bugün :)
620526
Bildiğim şeyleri okuyan arkadaşlara katkııs olması amacıyla ayrıntılı yazmaya çalışıyorum. Dolayısıyla olumlu olumsuz yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.
İsmail Kuzucu
30-06-2016, 06:12
Bereketlı olsun bu sene cesıtlerınız cok masallah :)
Bodurlasma ve gelısmeme olayı cogu bahcede mevcut. Asırı sıcaklar ve aksam olan anı sıcaklık dususu bıtkının gelısımını cok engellıyor.
Seradakı fasulye ve hıyarlar verım olarak bırden urun verdı ama hafta olarak yarı yarıya fark var. Dısardakı marullar ıse 2 defa ekmeme ragmen hemen tohuma kalktılar.
Bahceler bundan sonra anca yesıllenecek gıbı.
Emeklerinizin boşa çıkmamasını diliyorum.
Domatesleri susuz bırakmanızı anlayamıyorum. Ben gün aşırı bir saat süreyle damlama usulü su veriyorum. Sizin irtifa daha yüksek ve sebzelerin maruz kaldığı güneş etkisi çok fazla. Sizin benden az su vermemeniz lazım diye düşünüyorum. Ben sulamanın cebe zararı dışında olumsuz etkisini hiç görmedim. Daha öncede yazdım sebzeler iyi güneş görüyor ve susuz kalmıyorsa onları tutmak mümkün olmuyor. Lezzetlerinde de en ufak gerileme söz konusu değil.
Su kıt olan yerde susuz tarıma evet ama su olan yerde aşırıya kaçmamak şartıyla bitkiyi susuz bırakmamak lazım.
Geçen hafta sonu çektiğim fotoğraf. Bayram içinde epey domates toplanacak hale gelir umudundayım. Üç haftadır bir kere o da bir kaç saatlik uğrayabildim bahçeye ama otomatik sulama sayesinde sorun yaşamadık şükür...
heyyamola
30-06-2016, 22:00
Fasulye ve biberlere 1/1000 oranında sulandırılmış humik asitten kök başına bir litre kadar uygulayıp sonrasında adamakıllı bolca bir sulama yaparsanız, toparlanmalarına katkıda bulunabilirsiniz.
Fasulye ve biberlere 1/1000 oranında sulandırılmış humik asitten kök başına bir litre kadar uygulayıp sonrasında adamakıllı bolca bir sulama yaparsanız, toparlanmalarına katkıda bulunabilirsiniz.
Ekim öncesi granül leonardit atmıştık keçi gübresiyle birlikte. Dolayısıyla humik asit yerine yapraktan deniz yosunu (alginafol - 50 lt. ye 100 cc.) vererek bol miktarda suladım.
Emeklerinizin boşa çıkmamasını diliyorum.
Domatesleri susuz bırakmanızı anlayamıyorum. Ben gün aşırı bir saat süreyle damlama usulü su veriyorum. Sizin irtifa daha yüksek ve sebzelerin maruz kaldığı güneş etkisi çok fazla. Sizin benden az su vermemeniz lazım diye düşünüyorum. Ben sulamanın cebe zararı dışında olumsuz etkisini hiç görmedim. Daha öncede yazdım sebzeler iyi güneş görüyor ve susuz kalmıyorsa onları tutmak mümkün olmuyor. Lezzetlerinde de en ufak gerileme söz konusu değil.
Su kıt olan yerde susuz tarıma evet ama su olan yerde aşırıya kaçmamak şartıyla bitkiyi susuz bırakmamak lazım.
...
Keşke size verdiğim bilgiler, forumdaki diğer arkadaşlardan aldığım tecrübe - bilgiler ve google amcadan edindiğim veriler yerine deneyerek ulaştığım sonuçlar olsaydı.
Ancak bu şekilde bilgi (yılların tecrübesine dayalı) börülceye dair var. Çiçeklenme görülmeden yapılan sulamalar börülcede aşırı büyümeye (vejetatif büyüme) sebep olacaktır.
Domates ile ilgili ise bence seneye kendiniz deneyin. Bir kaç kök domatesi meyve görülene kadar sulamadan yetiştirin. Dikkat ederseniz susuz tarım yapalım demiyoruz, ilk meyvelerden sonra düzenli sulama yapılıyor zaten.
Bende börülce ektim geçen yıl. Size katılmıyorum o hususta, aynı sistemle sulandılar ve her hafta son derece taze ve lezzetli börülceler topladım ve buzluğa koyduklarımızı da kışın pişirdik. Bu durumda börülcenin cinsini sorgulamak gerekiyor kanımca. Domatesleri susuz büyütebileceğimi sanmıyorum ama nasip olursa seneye 3 tanesinin damlamasını kapatırım. Ancak dikildiği tarihten itibaren sulanan domates ( cinsi iyiyse) lezzet yönünden bir sıkıntı yaratmıyor. Ancak eğer sizin usulde domates fidesi kurumuyor ve meyveye dönüyorsa takdir edilecek bir yöntem olur. Su tasarrufu az mühim bir konu değil ki lezzette yükselecek diyorsunuz.
İsmail Kuzucu
04-07-2016, 11:38
Çiçeklenme öncesi fazla su verilmesi ayrıca bitkiyi haylaz duruma getirir. Bitki kökleri su ve besin bulabilmek için yayılabildiği kadar yayılır. Bazı bitkiler 1-2 metre arası kök atabilmektedir.
Siz erken dönemde sulama ve gübreleme yaparsanız bitki kökleri yayılmaya çalışmaz ve ileri dönemde ürün almakta sıkıntı yaşarsınız.
Amaç zaten hiç sulamamak değil, bitki meyve oluşturana kadar azar azar sulamak. Çoğu yeni başlayanlar çiçek ve meyve tutumu sorunundan bahseder, bu aşırı sulamadan kaynaklanmaktadır.
Birde şu var, ben bahçemi 3 günde suluyorsam bu benim bahçemin toprak yapısına, havanın sıcaklığına, su motorunun gücüne ve bitkinin cinsine göre değişir.
Sulamanın aşırı olmamasına bende dikkat ediyorum. Haziran ortalarına kadar ( fidelerin dikimini takip eden bir ay gibi bir sürede) sulama vakti yaklaşık yarım saate ayarlı oluyor ve damlalıklar tıp-tıp şeklinde. Sıcak dönemde zaman uzuyor ve damlalıklar tı-tıp-tıp oluyor... Çok sulama yok susuz bırakmama var. Fideyi dikeyim can suyu vereyim bırakayım kök yapsın diye kesin kururlar...
Yazılanlar yaşanmış tecrübeler. Mutlaka her yer için aynı hususlar söz konusu edilmemeli.
Yazlıkta güzel bir zeytinimiz var altında karpuz bitmiş geçen hafta. Suladım bir kaç gün sonra döndük işimize. Hafta sonu geldim iki yaprak kurumuş tek yaprakla kurtardım gibi. Bu hafta sonu gelmesek gittiydi zavallı. Bayram sonu dönerken mecbur yanına suyla dolu 10 litrelik bir peti oturtacağım. Dibini iğneyle delip, delik kısmı toprak içinde bırakırsam uzun süre idare ediliyor( şişenin kapağı sıkıca kapalı olmazsa su bir saatte bitiyor).
Bende börülce ektim geçen yıl. Size katılmıyorum o hususta, aynı sistemle sulandılar ve her hafta son derece taze ve lezzetli börülceler topladım ve buzluğa koyduklarımızı da kışın pişirdik. Bu durumda börülcenin cinsini sorgulamak gerekiyor kanımca...
Börülce konusunda sayfamda geçen senede yazmıştım, yeri çok olmasa da yıllardır işin ticaretini yapanların görüşü bu. Ben iki yıldır ağız tadıyla börülce yetiştiremedim zaten :D İlk yıl az ekmişiz aynı anda da hasat denk gelmeyince bizim börülceler bir şeye benzemedi, geçen sene de salatalık ile beraber aynı bölgeye ektiğimizden bol sulandığı için muhtemel büyüdü gitti, hastalık oldu vs. Bu sene sizin, @uss ve @birnefestoprak ın gönderdiğiniz tohumların sayesinde kendi börülcemizi tadacağımıza inanıyorum. ;)
...Domatesleri susuz büyütebileceğimi sanmıyorum ...
Bahçeniz çok kurak bölgedeyse yetişmez zaten, domateslerin yaprakları susuzluktan günün erken saatlerinde dahi kıvrılmaya başlamışsa sulamak gerek. Benim bir dekarlık bahçenin bile kimi bölgelerinde toprak susuz kaldığı için ektiğimiz tohumların bir kısmı hala çimlenmeyi bekliyor, buraya ekilen ürünleri az da olsa sulamak gerekiyor.
...Ancak dikildiği tarihten itibaren sulanan domates ( cinsi iyiyse) lezzet yönünden bir sıkıntı yaratmıyor...
Sanki bir kaç yıldır her iki şekilde de domates yetiştirerek olayı tecrübe etmiş gibi yazmışsınız.
... Ancak eğer sizin usulde domates fidesi kurumuyor ve meyveye dönüyorsa takdir edilecek bir yöntem olur. Su tasarrufu az mühim bir konu değil ki lezzette yükselecek diyorsunuz.
Usül benim değil. Lezzet ile ilgili iddiam olmadı. Size ilk etapta buluğum üç resmi web sitesi adresini vereyim.
http://adana.tarim.gov.tr/Belgeler/SUBELER/bitkisel_uretim_ve_bitki_sagligi_sube_mudurlugu/sebze_yetistiriciligi_ve_mucadelesi/Domates.pdf
http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/bahcecilik/moduller/domates_yetistiriciligi.pdf
http://megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Yemeklik%20Dane%20Baklagiller%20Yeti%C5%9Ftiricili %C4%9Fi%20(Fasulye%20Ve%20B%C3%B6r%C3%BClce).pdf
@hosseda, bahçeniz resimden anladığım kadarıyla eğimli, dolayısıyla su tutma sorunu olabilir ve bu sebeple teknik açıdan haklı olabilirsiniz, ancak yine de yazıları okumanızı öneririm.
Bu arada İsmail Bey in yazısından sonra dikkat ettim fasulye zayıf kök yapısına sahip olmasına rağmen bir metreye ulaşabiliyormuş kökleri.
Geçen yıl diktiğimiz domatesler için dikiminden itibaren önceki yıllardan farklı bir uygulama yapılmadı. Fidelerde aynı yerden alındı. Bir garip durum daha yazayım. Geçen sene ilk toplanan üründe sonradan bizi ve komşuları şaşırtan lezzeti de hatırlamıyorum ama ağustos başından itibaren toplanan domatesler harika lezzetteydiler. Neden böyle oldu çözemedim. Fideleri aldığım köylüye sordum, tohumları başka bir dağ köyünden pazara getirilen domateslerin akşam tezgahta kalan satılamayacak durumda eriyik olanları toplamış onlardan tohum çıkarmış. Bence tesadüfen geleneksel bir tadı yakalamış olduk. Lezzeti susuz-sulu domates yetiştirme tecrübesinden anlamışım gibi ifade etmek istemedim önceki yılların kıyaslaması ve damak zevkimize güven sebebiyle yazdım. Daha lezzetli domatesi yakalasam şarkı bile söyleyebilirim. Lezzet için her zora katlanırım. Yaptığım kebaplar için sarfettiğim emeğe şaşarsınız. Ama sakın yanlış anlaşılmayayım, sosla terbiyelerle işim olmaz. Malzemeyi doğru seçmek ve doğru yerden almak ve en sade yolla en iyi lezzeti yakalamak tek çabamdır. Et-pide-soğan üçlüsüne birazda tereyağ eklendiğinde yanında da közlenmiş 2 domates-biber harikalar yaratmaya yetiyor.
Bahçemizde eğim haddinden fazla. 11 metre uzunluğa sahip evimizin ön kısmında su basman 30 cm. ise arkada 150 santim vardır. Bahçede de aynı durum söz konusu toprakta su durması mümkün değil.
... Et-pide-soğan üçlüsüne birazda tereyağ eklendiğinde yanında da közlenmiş 2 domates-biber harikalar yaratmaya yetiyor...
Ramazanın son gününde iftara kalmış bir buçuk saat ettiğiniz muhabbete bakın şimdi. Et-pide-tereyağıymış, töbe töbe..
Domateslerin üzerinde hafta başından beri meyveler görünmeye başladı. Üç gün önce de tüm bahçeyi domates dahil güzelce suladım. Bu arada üstte bahsettiğim biberler deniz yosunu ve sulamadan sonra epey toparladı. En hızlı olanlar @bahcedenn in Blue Beauty leri. Mavi renk sanki şimdiden oturmaya başlamış. :)
621190
Bugün dolaşırken dikkat ettim, blue beauty lerin iki tanesinin uçları körelmiş. Acaba koltuk alırken yanlışlıkla ana dalı mı kestim diyorum da kolay kolay yapılacak bir hata da değil. Traktör sürerken götürdü desem.. Sanırım alttan gelen koltuğu ana dal olarak bırakmam gerek.
621191
621192
Az önce eksik kargıları fasulye ve barbunyaların diplerine çaktım. Toprak çok kuru olduğu için epey büyücek demir çivi ile önce yolunu açıp, hafiften açılan deliğe su dökerek kargının yolunu açtım ve kargıyı yerleştirdikten sonra da küçük taşlarla çukurun içindeki kargıyı destekledim.
Bugün sabah domateslerde ikinci tur koltuk alma işlemleri yapıldı ve eğri büğrü duranlar direklere sera ipiyle bağlandı. İşleme devam etmek üzere akşam üzeri ikinci kez çıktığımda hanım yılan gördüğünü söyleyerek havaya sıçradı. Evin yanındaki kertenkeleleri avlamaya gelmiş olmalı ki birini yakalamaya çalıştı ancak başaramadı. Duvarın dibindeki üzeri örtülü demirlerin arasında gözden kayboldu. Korkarak uzun bir demirle bulunduğu yeri karıştırınca dışarı çıkıp üzerime doğru hamle yaptı ve yan tarafta çam fidanlarının bulunduğu bahçeye doğru hızlıca seyirtti. Kalınlığı üç parmak uzunluğu ise iki metreye yakın koyu bozumsu renkte bir yılandı. Google amcadan araştırıyoruz zehir durumu, yılan kaçırmak için ne yapmalı vs.
YeniGine
09-07-2016, 23:45
Sayın TCM :( geçmiş olsun. Daha önce sayın Tolga Özmeral'in bahçe sayfasında okumuş idim ( :) Okumuşum valla) siz de bir ilgilenin isterseniz.
http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/27478-3.htm
Sayın TCM :( geçmiş olsun. Daha önce sayın Tolga Özmeral'in bahçe sayfasında okumuş idim ( :) Okumuşum valla) siz de bir ilgilenin isterseniz.
http://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/27478-3.htm
@ YeniGine; teşekkürler link için, sanırım gördüğümüz bozyörük (hazer) yılanı, Hazer Ylan, Bozyrk*/*Caspian Whipsnake*(Dolichophis*caspius) @ AdaMerOs Herptil Trkiye (http://www.turkherptil.org/IcerikDetay.asp?TurID=562&IcerikKatId=39)
Nereye baksam dediğiniz gibi toz kükürtten bahsediyor, deneyelim bakalım.
Bahçemizin ekip-diktiklerimiz içerisindeki ilk hasadımız; hazır fide olarak diktiğimiz bahçıvan kabağı, iki farklı kökte birer tane. Önceki sene tek kök ile dünya kadar ürün almıştık ve pek bereketliydi. Geçen sene ise mantara yakalanmış ve ürün verememişti.
621548
Sedum reflexumların bu kadar arı çekeceğini tahmin etmezdim. Uzanan çiçek dallarının üzerlerinde yüzlerce arı.
621546
Geçen sene yeni dikildiği için tek tük olan çiçekli uzun dallar bu sene her tarafı kapladı. Minik sarı çiçeklerin tamamen açılma işlemi neredeyse tamamlandı. Sanırım bir aya yakın böyle çiçekli kalacaklar. Yakından bakınca yıldızvari minik çiçekler pek hoş gözükse de, uzaktan çok ta albenisi olduğu söylenemez bana göre. Yani hercai menekşe, alyysum ile kıyaslamak zor. 10 üzerinden 6 diyelim. Ancak bakıma ihtiyaç duymayan, zahmetsiz kolay bir çiçek olduğunu da belirtmeliyim.
621547
Sedum reflexumları bir de bu köşeden çekelim. Bal arılarının yanında bumble arıları da cazibesine dayanamıyor.
621784
Bir üstteki yazıda hakkını yemiş gibi hissettiğim için bir kaç farklı resmini daha ekledim.
621785
Bulunması, üretimi, bakımı kolay olduğu için bahçesine, çatısına ekip dikmek isteyen arkadaşlar için fikir verir.
621786
Domateslere genel bir bakış atalım. Aralarına koyduğum demirleri birer atlayarak diktim. İki demir arasına da küçük bambuları (80-100 cm.) veya ufak kargıları yol göstermeleri ve ipleri domatesin köklerine zarar vermeden bambuya bağlayabilmek için yerleştirdim. Demirlerin üstlerinden sera iplerini geçirdim ve demir olmayan köklere yukarıdan ipleri indirerek bağladım. Yaklaşık 100 kök yedi sekiz çeşit domates var.
621787
Geçen sene koltuk alma olayında geç kaldığım için sonradan dallanıp budaklanan domateslere hakim olamamıştım. Bu sene baştan restimi çektim. Ancak yine de koltuk alırken kafama takılan kökenler olmuyor değil. Bu arkadaş gibi mesela; şimdi sağındaki dalı almalı mı almamalı mı? Soruyorum ama sonuçta aldım, buna benzer bir kaç kök daha vardı. Kendimce çiçeklenme olmayan dalları ve çiçeklenme olsa da domates meyvelerinin olduğu dal haricindekileri kesiyorum.
621788
Kimi kökenlerde yaprak kıvrıklığı var. Suyla alakası olmadığını düşünüyorum, çünkü çukur olduğu için daha kurumamış yerde olan kökende de var bu durum. Muhtemelen fizyolojiktir diyerek geçiştiriyorum ;)
621789
621790
Günü güzel dahliya topluluğu ile kapatalım, yılanımız bu dahliyaların dibindeydi :)
621791
Sayın TCM; sera ipini domateslerin gövdesine bağlamışsınız sanki ipe yük bindikçe domatesi kesti kesecek gibi...
ayrıca demirleriniz varsa neden bu tarz yapma gereği duydunuz keşke Amerikalıların yaptığı gibi yapsaydınız daha sağlıklı olurdu...
Amerikan tarzı; domateslere belli aralıklarla direk dikip yatay olarak ip çekiyorlar bu sayede domatesler yıkılmadan ayak da tutuyorlar... araştırırsanız daha güzel sağlıklı şeyler yapabilirsiniz...
@dongyul; kökenlerin yarıdan fazlasında demirler var ve iple demirlere sadece yatmasını engellemek için halka şeklinde bağladım resimdeki kırmızı gibi. Plastik aparatlar var ancak çevresi dar, teller varmış iplerden pek farkı yok gibi, üstelik ip neyse de bahçede gözden kaçan olacaktır sağda solda tel bulmak pek hoş olmayacak.
621990
Resimde öndeki gibi köken en fazla beş tanedir. Köke zarar vermesin diye yukarıdan indirdiğim ipi en son bu dal parsına bağlıyorum ve domatesi sarark yukarı ilerliyor.
Demir olmayan yerlere baktım elimde fazlalık bambular var, küçük dal parçası yerine bambuları kullandım, boyları bir metrenin altında ancak ince olduklarından sert olsa da toprağa batması kargıdan daha güzel ve sağlam. Boylarının yettiği yere kadar hem ipe hem bambulara sardırıyorum domatesleri mavi çerçevedeki gibi.
Geçen sene baştan bakamadığımız için sırık domateslerin çoğu dallandı, budaklandı ve almadığımız küçücük koltuklar bize büyük kanepeler çekyatlar olarak geri döndü. Onları bile aynı sera ipiyle yukarılara sardırdığım halde zedelenen domates olmadı diye hatırlıyorum. Bu sene dal-budak olmayacağı için (inşallah bakabilirsek olmayacak) ipe binen yük ve domatesin zarar görme ihtimali daha da az olacaktır diye düşünüyorum. Aksi bir durum olursa haber ederim.
Amerikan tarzı dediğiniz sanırım resimdeki gibi olacak. Aslında bana gayet uygun ancak böyle devrilir gibime geliyor. Neyse sıranın bir tarafına vaktim yetmemişti, orayı böyle yapayım bakayım nasıl olacak. Beni de deneme tahtası yaptınız ya hayırlı olsun artık :D
621989
Demirlerin çoğunu domateslere harcadım. Bir kısmını bakliyat grubunda sıraların başına ve sonuna yerleştirdim. Aralarında kargılar var, bu kargıları da iple birbirine bağlayıp daha sonra da sıranın başındaki ve sonundaki demirlere bağlayacağım ki sağlam olsun. Ancak sıranın başından sonundan bağlamak yetmiyor bu kez yanlara devriliyorlar. Bunu da önlemek için dama tahtası gibi enine de bir kaç yerden bağladım mı tamam :p Yani demirlerin hepsi domateslere yetmiyor, tamamına demir alsam demirci ustası gibi sezon başı-sonu taşı bakalım, yerleştir bakalım..
Sayın TCM; ipler yatay ve içli dışlı olduğu için domateslerde devrilme olmuyor bu tarzı bir yıl yaptım memnun kaldım ama küçük bahçeler için kullanışlı değil ^^
"Bahçeniz küçücük" demek istiyorsunuz sanırım, mesaj anlaşılmıştır. ;)
Küçücük ama dün komple sulayayım dedim, su mu azalmış yoksa suyun önüne setler yapmıştım onlar mı yüksek geldi ne dört saat sürdü.. Resimlere bakınca su fazla mı gelmiş ne :)
Biberler atakta ama yükseklerdeki forumdaşların çoğu yemeğe başladı bile bizimkilerde üzerinde çiçeği görünce sevindik.
622071
Yörenin oturak yerli domatesinin üzerinde de sonunda meyvesini görebildik.
622073
"Çiy" resimleri güzel de, bir de hastalıkları (mantar) arttırmasa.
622072
Yine dahliyalarla kapatalım. Bahçemizin renk ve duruş olarak ağır abisi, geçen sene tekti, bu sene en güzel yere denk gelmiş şans eseri.
622074
Bu da geçen sene yoktu, soğanlı çiçekler değişir mi ki öyle kafasına göre.
622075
@dongyul; kökenlerin yarıdan fazlasında demirler var ve iple demirlere sadece yatmasını engellemek için halka şeklinde bağladım resimdeki kırmızı gibi. Plastik aparatlar var ancak çevresi dar, teller varmış iplerden pek farkı yok gibi, üstelik ip neyse de bahçede gözden kaçan olacaktır sağda solda tel bulmak pek hoş olmayacak.
621990
Resimde öndeki gibi köken en fazla beş tanedir. Köke zarar vermesin diye yukarıdan indirdiğim ipi en son bu dal parsına bağlıyorum ve domatesi sarark yukarı ilerliyor.
Demir olmayan yerlere baktım elimde fazlalık bambular var, küçük dal parçası yerine bambuları kullandım, boyları bir metrenin altında ancak ince olduklarından sert olsa da toprağa batması kargıdan daha güzel ve sağlam. Boylarının yettiği yere kadar hem ipe hem bambulara sardırıyorum domatesleri mavi çerçevedeki gibi.
Geçen sene baştan bakamadığımız için sırık domateslerin çoğu dallandı, budaklandı ve almadığımız küçücük koltuklar bize büyük kanepeler çekyatlar olarak geri döndü. Onları bile aynı sera ipiyle yukarılara sardırdığım halde zedelenen domates olmadı diye hatırlıyorum. Bu sene dal-budak olmayacağı için (inşallah bakabilirsek olmayacak) ipe binen yük ve domatesin zarar görme ihtimali daha da az olacaktır diye düşünüyorum. Aksi bir durum olursa haber ederim.
Amerikan tarzı dediğiniz sanırım resimdeki gibi olacak. Aslında bana gayet uygun ancak böyle devrilir gibime geliyor. Neyse sıranın bir tarafına vaktim yetmemişti, orayı böyle yapayım bakayım nasıl olacak. Beni de deneme tahtası yaptınız ya hayırlı olsun artık :D
621989
Demirlerin çoğunu domateslere harcadım. Bir kısmını bakliyat grubunda sıraların başına ve sonuna yerleştirdim. Aralarında kargılar var, bu kargıları da iple birbirine bağlayıp daha sonra da sıranın başındaki ve sonundaki demirlere bağlayacağım ki sağlam olsun. Ancak sıranın başından sonundan bağlamak yetmiyor bu kez yanlara devriliyorlar. Bunu da önlemek için dama tahtası gibi enine de bir kaç yerden bağladım mı tamam :p Yani demirlerin hepsi domateslere yetmiyor, tamamına demir alsam demirci ustası gibi sezon başı-sonu taşı bakalım, yerleştir bakalım..
Ben de tam bizim bahçedeki demir meselesini yazacaktım:)
C. 'The President' sarılabilsin diye bir sarmaşık merdiveni yaptım sazlardan. Sazlar çok esnek olduğu için de... ne olur ne olmaz diyerek gözüme kestirdiğim bir demir çubuğu, merdiveni sağlamlayacak ve pek görünmeyecek şekilde sapladım.
Lakin neymiş efendim? Demir lazımmış, niye almışmışım? (Eşim söylüyor tabii bunları.) Bir tanecik demir filizi üstelik.
O demir çubuk sökülemedi tabii oradan, duruyor şimdilik. Durması da şart, bütün bayram o sarmaşık merdivenini yapmakla uğraştım. :cool:
Akşam akşam 'The President' aradım sizin bahçede :)
Malımız kıymetli olur bizim cinsin, ne yapalım. :D
Güllerimizin ilk senesi, bu yıl bu kadar olur;
Bu arkadaş önce sarı açıyor, sonra pembeleşiyor, beyazlaşıyor karışık bir renk alıyor.
622294
Sarı gülümüz, pek kibarcık;
622295
Kendiliğinden çıkan fatmagül (bizde böyle derler);
622297
Kırmızı beyaz dahliyamız, her çiçeğindeki kırmızı ve beyaz yaprak sayıları farklı farklı,
622296
Yazın açan kasımpatı,
622298
Kışlık sebzelerimiz; hangisi hangisi çıkaramıyoruz daha :) Hazır fide olarak alıp dikmiştik. Gelişimleri nasıldır, (kiminin yaprağı delik delik [karınca mı yapıyor acep] mesela) iyi midir, değil midir bu sene ilk tecrübemiz sayılır. Geçen sene karnabaharlar erken tohuma kaçtı eciş-bücüş bir şeyler olmuştu. Brokoliler iyiydi ama. Bu sene dikimler kontrol altında..
Brokoli-karnabahar-lahana üçlüsünden hangisiyse artık, üç resim ekliyorum.
Bu sanırım brokoli;
622299
Diğer ikisi;
622300
Bunların üçü de aynı mı yoksa :D
622301
Lolaz (@birnefestoprak tan)
622302
Kereviz;
622303
Mücevher Çalısı
19-07-2016, 11:19
... (kiminin yaprağı delik delik [karınca mı yapıyor acep] mesela) ...
Brokoli-karnabahar-lahana üçlüsünden hangisiyse artık, üç resim ekliyorum.
Bu sanırım brokoli;
622299
Diğer ikisi;
622300
Bunların üçü de aynı mı yoksa :D
...
Bence hepsi "Karalahana" (iyice kafanız karışsın:D)
Karalahananın yapraklarına salyangoz ve tırtıllar nakış işler bildiğim:)
birgecelikgelin
19-07-2016, 15:40
Sayın TCM bizimde buralarda fatmagül deriz .
bahcedenn
19-07-2016, 21:31
Kendiliğinden çıkan fatmagül (bizde böyle derler);
622297
Bizim buralarda ise Fatmagül'ün yanında Fatmaşıl da derler. :)
Dutlubahçe
20-07-2016, 13:06
Bizim buralarda ise Fatmagül'ün yanında Fatmaşıl da derler. :)
Annem (kendisi Tekirdağlıdır) gülfatme diyordu.
Demek adı çoğu yerde adı aynı ancak soyadı farklı ablamızın..
Bu hafta rüzgar fazlaydı. Yemeklik ayçiçeklerinin kimisi yatış pozisyonuna geçmiş. Kimisini tek olarak iple demire sabitledim.
622530
Kimisini de çoklu olarak önüne ip ile set çektim.
622531
Bunlar işyerimizin bahçesindeki kuruma verdiğim süs ayçiçeği çekirdeklerinin son hali. Seyrek ekip, damlama suyu da verince gelişmeleri gayet güzel oldu. Kimilerinin boyları neredeyse benim üstteki yemeklik ayçiçeklerinden daha uzun.
622532
Ayçiçeklerinin hemen önündeki salatalıklar. Şimdilik mantar yok, geçen biraz sararma görünce sulandırılan kükürt, mantar ilacı topas atmıştım deniz yosunuyla birlikte.
622533
Kuru fasulyeler,
622534
Taze fasulye (sağ taraf) ve mor-kısa-beyaz barbunyalar,
622535
Üstteki resmin arka taraftan çekilmiş hali, barbunya grubu,
622536
Barbunya-kuru fasulye ve balkabakları. Balkabakları bahçenin son sırasında, dolayısıyla kolları cevizin gölgesine doğru uzanıyor.
622537
Balkabaklarına yakından bakalım. Bu sene onlarda da sorun yok şimdilik ya inşallah böyle devam eder.
622541
O da ne? Kız sen meyve mi tuttun bakiim, yirim seni şimdi..
622542
Hazır çıplak kök olarak diktiğimiz sebzelerde son durum;
İlk kez diktiğimiz kırmızı lahanalarda zayıf olan dört-beş kökün üzerindeki böcekler gitmek bilmedi. Daha önce farklı bir ilaç kullanmıştım ancak ziraat mühendisi arkadaşım ACETAMIPRID içeren Silver 20 SP önerdi, bu kez onu attım bakalım.
622560
Pırasalar,
622561
Pancar (ilk kez ektik),
622562
Patlıcan (çiçekleri gözüktü sonunda),
622564
Ve karnabahar-lahana-brokoli üçlüsünden biri, tek-tük böcekler bunlara da geçmiş,
622563
Adı gibi kendi de güzel, Blue Beauty Domates; @ bahcedenn in paylaşımıydı. Paylaşım etkinliği sayfasına koymama rağmen bir tane de buraya atıverdim.
622570
Bizim heybetli, geçen yıl da yetiştirdik ya 'bizim' oldu hemen ;) Demire sürtünmüş, dikkat etmemişiz.
622571
İlk tecrübemiz, Altın Çilek veya Yer Kirazı, tek tük neyveleri görünmeye başladı özel saklama kutularının içerisinde.
622572
Dahliyaların yarısı açtı hemen hemen, boyu kısalar da tomurcukta...
622888
Sezon boyu açması, gösterişi, mantar harici pek hastalığının olmaması, yer kaplaması dahliyalar için bence tercih sebebi..
622889
Olumsuz tarafları ise, sezon sonu yumrularının muhafazası ve sök-dik her sezon uğraştırması.
622890
Misal ortancalar da gösterişli ancak çiçeklenme süresi bir ay kadar, sonrasında ortaya çıkan görüntüleri pek güzel olmuyor ancak dahliya gibi de uğraştırmıyor insanı.
622891
Seneye her renkten dahliyaları ayırıp çok köken yerine az ama farklı kökene dönmeli.
622892
Sebzelere uzaktan bakalım, ilk sıradaki domatesler yörenin etkinlikte de en çok istek alan oturak yerli domatesi. İkisini muhtemelen kurt kesmiş, bir tane de sırık domatesi (heybetli) götürmüşlerdi. Geçen sene biberlerde epey zayiat vermiştik. Geçen hafta 'decis' ilacını attım sulama yaptıktan sonra arık içerisine direk toprağa sırt tulumbasıyla. Arkadaşlar gece çıkarlarmış ortaya.
Koltuk alırken ortaya çıkan dalları ihtiyaç olur diye köklendirmiştim. Neredeyse kayıpsız hepsi tuttu, ilginçtir kökleri çok kısa zamanda (belki 10 gün) tamamen 45 li viyolün içerisini tamamen kaplamış. Eksik olan üç yere bu fideleri diktim, iki tane daha ayırarak kalanları komşunun bahçesine diktim.
622966
Geçen seneden dökülen tohumlardan çıkan cosmoslar ile dahliya kardeşliği,
622965
Üstteki dahliyalara ilave iki tane daha
622963
622964
İsmail Kuzucu
26-07-2016, 09:45
Bız bu sene gec kalmısız daha yenı domatesler var uzerlerınde. :)
Fıde ekımınden sonra bır kapta kepek ve şekeri su ıle kardıktan sonra ıcıne bırazda decıs dokun. Zararlıları kendıne cekıp olduruyor.
Toprak ustune dırek koymayın yoksa solucanlarda kalmıyor.
Ortancalar binanın ön tarafındaydı, öğleye kadar güneş, öğleden sonra gölge. Ortancalar bilirsiniz gölgeyi, asit toprağı sever. Geçen sene altlarına otu azaltması, asidik ortam sağlaması ve toprağı dondan koruması, nemli tutması için çam iğneleri sermiştik. Bu sene önceden kalan tohumların çimlenmesiyle har taraf süs ayçiçeği ile doldu. Pek çoğunu seyrelttik, kimisine kıyamadık, kimisini ise aktardık. Bu ayçiçekleri ortancalara gölge yapıyor ancak bu kez de çiçeklerin saklanmasına yardımcı oluyor.
Bu arkadaşlar gibi ortancaları ara ki bulasın.
622967
622968
Bu köşeyi kapladığı için saklanamıyor garibim, cüsse de var.
622969
Çiçek kardeşliği;
Ön tarafta kadifeler, lastikte bodrum papatyası, kendiliğinden çıkmış tek kök süs ayçiçeği, hediye gelen ekinezya, etkinlikten gelen ve sadece bir tanesi çimlenebilen papatya arkaya saklanmış ve doğdu büyümez bir halde.
Az önce kızımın telefonunu ele geçirerek daldım bahçeye.
Börülce sayfasında da sorayım da bu sayfayı ziyaret edenlerden cevabı olan varsa sevinirim.
Börülcelerin (Lolaz - @birnefestoprak ın paylaşımıydı) yaprakları bu şekilde; mantar hastalığına yakalanmış gibi buruşuk.
623069
623070
Yakından bakınca ise küçük (2-3 mm. gibi) sarı renkli hep birlikte çok seri kayarcasına hareket eden daire içerisindeki böcekleri gördüm.
623071
Elimdeki iki adet böcek ilacını karıştırarak attım, sadece börülcelere. Yanındaki kış sebzelerinde ve bahçenin diğer tarafındaki börülcelerde sorun yok şimdilik. Sanırım börülcedeki sorunun sebebi bu böcekler.
Taze fasulyelerde de (resimde soldaki) kimi kökenlerde buna benzer yaprak buruşması var ancak dikkatli bakmasam da böcek vs. göremedim, hastalıktan ziyade sanki yaprak özelliği öyle gibi.
623073
623072
Çünkü gelişimi gayet güzel, üzerindeki meyveler görülüyor, bir haftaya kadar toplanabilir gibi.
623074
İsmail Kuzucu
26-07-2016, 20:35
Yeni yapraklarda da çıktığına göre virüs hastalığı, böcek yenmelerinde böyle kabarıklar oluşmaz. Süt tozu veya bakırlı ürünler kullanabilirsiniz.
Sabah işe gitmeden önce 3 lt. lik pompayla ilaçladım İsmail Bey dediğiniz gibi. Hatta ikisini karıştırarak yaptım :) Süt tozu yerine tam yağlı süt (200 ml.) bir tatlı kaşığı bakır toplamda 2,5 lt. karışım oldu, tüm börülcelere ve benzer sorun olan fasulyelere attım.
Süt ile bakırı önce ufak bardakta karıştırdım baktım sorun yok, homojenimsi bir karışım oldu. Ancak bu süt banyosundan sonra diğer sebzelerde kazan kaldırır 'bizde isteruk' derlerse size gönderecem onları.
Bu arkadaşı tanıyabilecek misiniz bakalım. Açık renkli uç kısmındaki farklılıktan bulacağınızı düşünüyorum.
623324
Yan sıradaki kuzeni..
623325
bahcedenn
30-07-2016, 00:27
Marina di Chioggia ya da Turks Turban olabilir mi?
Marina di Chioggia ya da Turks Turban olabilir mi?
Tebrikler, marina di chioggia balkabağı.
Bu sene balkabakları daha intizamlı ve güzel oldu. Olası mantara karşı düzenli ilaçlıyorum. Kabaklardan biraz irileşenlerin altına karton bile koydum rahat etsinler diye :)
Dahliyalar bahçenin mantar açısından erken uyarı sistemi gibi demiştim geçen sene. Bu senede öyle oldu. Önceki gün baktım bahçenin bir tarafındaki dahliyaların yaprakları bembeyaz külleme olmuş. Hemen 'topas' ile ilaçladım. İkinci gün baktım epey toparlamışlar. Bugün sabah süs ayçiçeklerinde de başlamış hafiften. Az önce bakır ile ilaçladım tüm bahçeyi sebzelerle birlikte. Daha sonra bakırın içerisine sulandırılan azot (şeker gübre) gübresi de katarak sadece çiçeklere attım. 17 lt. lik plastik ilaçlama deposuna yarım çay bardağı yerine bir çay bardağından fazla koymuşum :) Ayrıca sulama öncesi sadece çiçekler için toprağa atılacak akıllı gübre de verdi sağolsun gübre satıcısı komşum. Onu da bir kaç gün içerisinde atmayı düşünüyorum. Sebzelere fenni gübre yok ama.
ibrahimes
05-08-2016, 15:22
Merhabalar, Tohum paylaşımda sizden gelen karışık domates tohumlarından ekmistim. Bir domates o kadar çok lezzetli geldi ki hemen tohumunu ayırdım ama ismini de öğrenmek isterim. Fotoğrafta solda sarı domatesin hemen yanında keskin kırmızı, basık ve dilimli. Çok teşekkürler.
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160805/c6b31af07c5fb0f7bce35af54ec21749.jpg
Lenovo A7000-a cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ömürler görün e mi, bilsem karışık göndermezdim zaten :D
Maniye - heybetli veya hafize olabilir. Azcık yamru yumru gibi geldi, maniye (http://www.agaclar.net/forum/1345339-post2.htm) ler dilimli iri ve hafiften yamuk olmuştu, ancak lezzet bakımından süper ise heybetli (http://www.agaclar.net/forum/1309321-post2.htm) veya hafize olabilir. Dışı kırmızı ancak içi de kırmızı ise hafize değildir, çünkü hafizelerim içi pembe diye biliyorum. Yakın çekim fotoğrafını ekleyin de @ birneferstoprak uğrarsa bu taraflara yardımcı olur sanırım.
ibrahimes
05-08-2016, 17:04
Çok teşekkür ederim en azından fikrinizi öğrenmek istemiştim. Su an için olgunlaşan sadece bir taneydi içi ve dışı koyu kırmızı idi.
Lenovo A7000-a cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
birnefestoprak
05-08-2016, 21:11
Meyveyi hasat ettiğiniz bitkinin resmini gösterebilir misiniz?
Merhabalar, Tohum paylaşımda sizden gelen karışık domates tohumlarından ekmistim. Bir domates o kadar çok lezzetli geldi ki hemen tohumunu ayırdım ama ismini de öğrenmek isterim. Fotoğrafta solda sarı domatesin hemen yanında keskin kırmızı, basık ve dilimli. Çok teşekkürler.
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160805/c6b31af07c5fb0f7bce35af54ec21749.jpg
Lenovo A7000-a cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
ibrahimes
05-08-2016, 23:29
Meyveyi hasat ettiğiniz bitkinin resmini gösterebilir misiniz?
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160805/21864f834abc8e26f4da1a4af866e05f.jpg
Bu olması lazım ama kesin olması için diğerlerinin olgunlaşmasını bekleyecegim.
Lenovo A7000-a cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
birnefestoprak
06-08-2016, 01:30
Yaprak yapısına bakarak Heybetli olmadığını söyleyebilirim. Sözü geçen diğer çeşitler de çok değerli atalık domatesler. Tohumunu isim vererek dağıtacaksanız lütfen önce çeşit adından emin olun. Seçenekleri daraltabildiğimize göre, olgun meyvelerin yakından çekilmiş resimleriyle kesit resimlerini gösterebilirseniz ordan da sonuca ulaşabiliriz. Örneğin Hafize Baliç pembedir (meyve kabuğu şeffaftır), Maniye'yse kırmızıdır (meyve kabuğunun rengi sarının tonlarından oluşuyordur).
http://uploads.tapatalk-cdn.com/20160805/21864f834abc8e26f4da1a4af866e05f.jpg
Bu olması lazım ama kesin olması için diğerlerinin olgunlaşmasını bekleyecegim.
Lenovo A7000-a cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
...Tohumunu isim vererek dağıtacaksanız lütfen önce çeşit adından emin olun...
Durduk yere fırça yedik şimdi ;) Paylaşım şu (http://www.agaclar.net/forum/1415989-post31.htm) şekilde olmuştu.
Phylox.. Bir arkadaş mis gibi kokuyorlar demişti, çok yoğun ve güzel olmasa da koku var.
624144
Ama pek şirinler öyle değil mi? Üstelik zahmetsiz, kışın kuruyan çiçekler aynı kökten kaldığı yerden devam ediyorlar.
624145
Bu arkadaşların beyazı da oluyormuş öyle mi?
624146
birnefestoprak
06-08-2016, 19:35
Yok, estağfurullah. Siz zaten karışık dağıtmışsınız, önemli değil ama Sn ibrahimes sizden aldıklarından ayırarak tohum paylaşacaksa Maniye'yi Hafize Baliç diye paylaşmış olmasın. Maalesef Hafize Baliç'in tohumunun ilk dağıldığı yerlerden birisi olan Pembe Domates Ağı aracılığıyla günümüzde dağıtılan ana akım tohumun saflığı ciddi anlamda bozulmuş gözüküyor. Hem Maniye hem Hafize Baliç dolaşımı çok kısıtlı olan çeşitler. Sn ibrahimes'in tohumları ayırt etmesine elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
Durduk yere fırça yedik şimdi ;) Paylaşım şu (http://www.agaclar.net/forum/1415989-post31.htm) şekilde olmuştu.
Phylox.. Bir arkadaş mis gibi kokuyorlar demişti, çok yoğun ve güzel olmasa da koku var.
624144
Ama pek şirinler öyle değil mi? Üstelik zahmetsiz, kışın kuruyan çiçekler aynı kökten kaldığı yerden devam ediyorlar.
624145
Bu arkadaşların beyazı da oluyormuş öyle mi?
624146
Yok, estağfurullah. Siz zaten karışık dağıtmışsınız, önemli değil ama Sn ibrahimes sizden aldıklarından ayırarak tohum paylaşacaksa Maniye'yi Hafize Baliç diye paylaşmış olmasın. Maalesef Hafize Baliç'in tohumunun ilk dağıldığı yerlerden birisi olan Pembe Domates Ağı aracılığıyla günümüzde dağıtılan ana akım tohumun saflığı ciddi anlamda bozulmuş gözüküyor...
Sorun değil, varsa hatamız düzeltmek lazım.
Hafize nin son geldiği durumu herhalde siz bahsetmiştiniz. Koca pembe domatesler cherry domatese dönüşmüştü :D
Hayata tutunmak bu olsa gerek...
624241
Aşırı rüzgar ve bizim de suçumuz sonucu dalı kırılan armut ana gövdeye bağlandığı saçaklarla üzerindeki armutları besleyebiliyor hala.
624242
Mücevher Çalısı
07-08-2016, 11:19
Hayata tutunmak bu olsa gerek...
624241
Aşırı rüzgar ve bizim de suçumuz sonucu dalı kırılan armut ana gövdeye bağlandığı saçaklarla üzerindeki armutları besleyebiliyor hala.
624242
Canlı böyle bir şey, daima genetik kodunu nedeni bilinmez bir sebeple fani dünyaya bırakmak istiyor. Biz ise hayata tutunmak olarak yorumluyoruz, seviyoruz vesselam bu dünyayı:)
Aklıma bizim apartman bahçesindeki Kayısı ağacımızı (biz diktiğimiz için bizim diyorum) getirdiniz. Mevsimlerden bahardı, apartman sakinlerimizden bir kişi Kayısı ağacını keseceğini ve toprağına da beton dökeceğini söylemişti. Biz de o sıralarda üzerinde 5-10 kg meyvesi olan ağacı kesmeyeceğini, meyvelerini topladıktan sonra keseceğini biliyorduk. Kayısı ağacının meyvelerinin olgunlaşmasına 15 gün civarı bir süre vardı. Bu koşulda aklımıza en mantıklısı derin budama yapmak gibi geldi. Budadık dallarını ve meyvelerini hamken toplamış olduk. Şu sıralar Kayısımız eskisinden daha dallı-budaklı ve boyu da insan boyuna daha yakın mesafede. Seneye meyve verip vermeyeceğini, toprağında beton olup olmayacağını bilmiyoruz. Zaman gösterecek...
Dahliyalar bahçenin mantar açısından erken uyarı sistemi gibi demiştim geçen sene. Bu senede öyle oldu. Önceki gün baktım bahçenin bir tarafındaki dahliyaların yaprakları bembeyaz külleme olmuş. Hemen 'topas' ile ilaçladım...
Özellikle çiçeklerde 'topas' mükemmel bir ilaç mantar için. İki yıldır oldukça hızlı ve etkili olduğunu kanıtladı. Ancak sebzeler için kullanım yelpazesi pek geniş değil. Koruma amaçlı hastalık görülmeden veya hafif şiddette olduğunda uygulanacak bakır ve kükürt (sulandırılan) karışımı organik olduğunu da göz önüne alırsak mantıklı ancak ilerlemiş hastalıklarda İsmail Bey in önerisini (http://www.agaclar.net/forum/1475489-post1934.htm) de özellikle sebzeler için (Antracol) not edelim. Bir de kökleri kesen kurtlar için ilaç-şekerli su-kepek karışımını kapların içerisinde bahçenin çeşitli yerlerine koyarak solucanlara zarar vermeden halletmemiz gerektiğini öğrendik.
Konuyu bir demet dahliya ile süsleyip,
624457
siyah süs acı biber ile noktayı koyalım.
624458
10.08.2016 günü üç-dört saat, zaman zaman oldukça şiddetli, yer yer rüzgar ve küçük te olsa dolu ile karışık yağan yaz yağmuru bahçeye biraz zarar verdi. Eğreti, az daha büyüsün sonra düzeltiriz diye diktiğimiz kimi kargılar ve dolayısıyla barbunyalar devrilmiş. Yer kirazlarının büyücek olan bir kaç kökünün dalları sağa sola yatmış. Rüzgar doğudan gelince evin önündeki uzun dalyalar yere devrilmiş. Balkabaklarının yaprakları geniş olduğu için doludan az da olsa etkilenmiş. Süs ayçiçekleri içerisinde de devrilenler olmuş. Elimden geldiğince devrilenleri demirlerle ayağa kaldırdım. Pek sorun yok. Üç tane bahçıvan kabağı ile hemen yanında kendiliğinden çıkan kavunun yaprakları dün görmeliydiniz. Bir mantar hastalığı nasıl olur un görseli durumuna gelmişler. Rüzgarlı olduğu için ilaçlamayı sonraki güne bırakacaktım ancak dün akşamüzeri hasta yaprakları toplayarak ilaçlamak zorunda kaldım. Bir tanesinde neredeyse hiç yaprak kalmadı. Kabakları, kuru fasulyeleri, patlıcanı, az sayıda kavun-karpuzu ve yeni dikilen daha üzerinde ürün olmayan salatalıkları; sulandırılan kükürt+topas+sıvı deniz yosunu ile ilaçladım.
Bugün sabah ise domates+fasulyeleri sadece sulandırılan kükürt ve sıvı deniz yosunu ile ilaçladım.
Dün dolaşırken pırasanın birinin kökünün kesildiğini görünce İsmail Beyin dediği gibi kepek+decis+şekerli su ile oluşan bulamacı bahçenin beş-altı yerine kap içerisinde bıraktım kurtlar için.
Sonuç; Kul plan yaparken kader yukardan gülermiş. :) Onun tohumunu alayım, bunun resmini çekeyim, şu olsun da yutayım derken tüm planlar bir kaç saatte alaşağı olabiliyor. Çiftçinin işi zor, Allah yardımcısı olsun.
Sonuç 2; bugünün işini yarına bırakma. Kargıları zamanında ve düzgün dik. Yağmurdan sonra mümkün olduğunca erken mantara karşı önlem al. Domatesleri zamanında buda ve sırığa sık bağla yoksa aşağı kayıp domatesler toprağa değiyor.
Resim ekleyelim de sıkmasın,
Ayçiçeklerinin yağmur sonrası hali,
625099
Elma hasadı, ağaçtan topladık sanıyorsunuz ama değil, yerden.. Bu sene bu ağacın maşallahı var. Biz bunu 'doktor elması'sanıyorduk ama değilmiş. Doktor elması çok daha ekşi, büyük ve yeşil oluyormuş. Bu ise yöredeki adıyla mayhoşumsu 'yaz elması'..
Bu kadar elmayı ye dağıt bitmiyor. Aklıma geldi, kurutmalı bunları, biraz araştırınca 1/10 oranında kararmaması için limonlu suda 10 dk. beklet, üzerine tat, aroma vermesi (şeker düşürücü etkisini de ekleyelim) için üzerine biraz tarçın ve 100 derece civarında bir saat fırında beklet. Sanırım yarımşar saat arayla ön-arka yapmalı. Bakalım sonuç nasıl olacak. Taze hallerini ekleyelim şimdilik.
625098
Önceki sene @bahcedenn (http://www.agaclar.net/forum/1328101-post43.htm)in paylaşımı olan ve geçen sene benim de paylaştığım, bana göre sandviçlerin vazgeçilmesi 'Tobolsk domates'
625101
625102
Ve tobolsk ile ilk olgunlaşanlardan yine @bahcedenn den "çatlak" ama güzeller güzeli 'blue beauty domates' (http://www.agaclar.net/forum/1415607-post6.htm) Yağmur sonrası ve beklediğinden çatlıyor dense de benimkiler epeydir çatlaktı :)Tadı mükemmel, kabuğu ince, çatlak olması harici sorun yok. Şekli rengi ve tadıyla bahçenizde mutlaka bulunmalı..
625100
Tabi bana göre (gelen talep ve yazılanlara bakılırsa forumun da genel kanaati olmalı) gönlümüzün sultanı @birnefestoprak (http://www.agaclar.net/forum/1309321-post2.htm) ın 'Heybetli' si.
Farklı pozlarıyla karşınızda,
625106
Zemindeki otlar yağmurlardan sonra kendini gösteren yabaniler. Üç-dört günde ne çabuk büyüdüler.
625107
625108
Bir tanesi olgunlaştı sayılır. Küçükleri saymazsak erkencilikte ilk üçte. Tohumluk için onu beklemeli.
625105
Süs ayçiçeklerinin o kadar farklı çeşitleri var ki. Boy, renk, çiçek dizilimi vs.
Süslü kokona olanı mı ararsınız,
625109
Filinta gibi olanı mı,
625112
Yoksa şişko göbekli olanı mı,
625111
Alın bu da zayıfı,
625110
Bu garibim son demlerini yaşıyor, yakında kelleşecek,
625116
Bu tam tersi bonus kafa,
625117
Arabalara pasta cila yaparken kullanılan aparat gibi,
625118
Ama ne olursa olsun bumble ların vazgeçmediği çiçekler, Orta kısımlarında resimde de az çok görülüyor çam reçinesi gibi reçineleri var.
625119
Bir abimiz iki sene önce iki tane deli kestane fidanı vermiş ve "böyle daha dayanıklı olur, sonra üzerine aşı yaparsın" demişti. Bu sene google amcadan seyret seyret sonunda cesaret toplayıp işe koyuldum.
T göz aşısı yapmaya karar verdim. Etrafımda gördüğüm iki güzel ağaçtan gözler aldım. Alırken gözün devamı odunsulaşmış olanları değil de yaprak olup üzerinde de meyve taşıyan kalıncalardan seçtim. (misal kırmızı daire içindeki gibi ancak daha kalınlarından) Toplam aşılanması gereken beş altı dalın dördüne olasılığı arttırmak için çifter aşı yaptım. Resimleri ekliyeyim sonra tekrar konuşuruz.. ;)
Gözler yaklaşık 3 cm. boyunda, ölçek olması için koyduğum bıçak ufakça meyve bıçağı.
625734
625735
625736
625737
625738
Lonicera
22-08-2016, 16:45
Hadi hayırlısı, inşallah tutarlar. Bu arada içime bir kurt düştü almış olduğunuz gözün içindeki odun dokusunu çıkardınız değil mi? Yani nokta şeklinde, toplu iğne başı gibi bir tümsek kaldı değil mi sadece? Şöyle yani;
Mümkün olduğunca yukarı yakın ince kesit almaya çalıştım. Aldığım dallar taze olduğu için zaten içindeki odunsu doku çok ince kalmıştı. Odunsu doku kalın olanların odunlarını aldım veya mümkün olduğunca azalttım, alırken gözün gittiğinden şüphe ettiklerimi de attım. Aşı konusunda deneyimli bir arkadaş odunsu doku olsa da çok sorun olmaz, çünkü karşı kaynayacağı yer de odun doku değil mi dedi dün. Ben yine de almaya çalıştım. En üstteki resime dikkatli bakarsanız hafif kalmış odunsu dokuyu görebilirsiniz.
Taşlıbahçe
22-08-2016, 19:35
Mümkün olduğunca yukarı yakın ince kesit almaya çalıştım. Aldığım dallar taze olduğu için zaten içindeki odunsu doku çok ince kalmıştı. Odunsu doku kalın olanların odunlarını aldım veya mümkün olduğunca azalttım, alırken gözün gittiğinden şüphe ettiklerimi de attım. Aşı konusunda deneyimli bir arkadaş odunsu doku olsa da çok sorun olmaz, çünkü karşı kaynayacağı yer de odun doku değil mi dedi dün. Ben yine de almaya çalıştım. En üstteki resime dikkatli bakarsanız hafif kalmış odunsu dokuyu görebilirsiniz.
Göz alınan sürgün yeterince güçlü değilse odunsu dokunun kalması daha faydalı olurmuş bizim köydeki aşıcı İbrahim amcanın dediğine göre :)
Haaaahhh şimdi oldu, karıştırdıkça karıştırın bakayım kafayı... Bizim arkadaşın dediğine göre; özellikle meyveli yeni sürgün dalın ucundaki odunsulaşmış gözleri değil de, taze ama kalınca gözü almak önemli, nasıl derseniz örnek verdiğim resimde kırmızı daire içindeki göz alınabilir ona göre (ben de öyle aldım dün) ama o resmin hemen üzerinde resimdeki gözlerin tutma ihtimali daha az. Aynı resmi tekrar aldım, mavi dörtgenlerin içindekiler uygun değilmiş.
İfadelerimi kesin haklıymışım gibi yazmışım arkadaşın dediğini yazıyorum ki bana da mantıklı geldi.
Lonicera
23-08-2016, 05:51
Mümkün olduğunca yukarı yakın ince kesit almaya çalıştım. Aldığım dallar taze olduğu için zaten içindeki odunsu doku çok ince kalmıştı. Odunsu doku kalın olanların odunlarını aldım veya mümkün olduğunca azalttım, alırken gözün gittiğinden şüphe ettiklerimi de attım. Aşı konusunda deneyimli bir arkadaş odunsu doku olsa da çok sorun olmaz, çünkü karşı kaynayacağı yer de odun doku değil mi dedi dün. Ben yine de almaya çalıştım. En üstteki resime dikkatli bakarsanız hafif kalmış odunsu dokuyu görebilirsiniz.
Demek ki doğru görmüşüm bu bozuk gözümle bile. İnşallah deneyimli arkadaşınızla aşıcı İbrahim amca haklı çıkar:)))
Acemi şansı da çok olur derler ya hadi artık hayırlısı diyelim:))
Demek ki doğru görmüşüm bu bozuk gözümle bile. İnşallah deneyimli arkadaşınızla aşıcı İbrahim amca haklı çıkar:)))
Acemi şansı da çok olur derler ya hadi artık hayırlısı diyelim:))
Hevesimi kırın bakalım, bi de acemi diye dalga geçin benimle, resimlerime de laf atmışsınız, göremiyorum bir şey anlaşılmıyor diye, ne yapayım piksel mi ekliyeyim sonradan, en sonunda da 'odun' demişsiniz...Hem resimdeki odun gibi demedim ben, accucuk odunumsu doku var, viskoelastik yastık kıvamında odun değil...Bana alıngan dediğinizi duyar gibi oluyorum, alıngan görmemişsiniz siz... ;)
https://www.youtube.com/watch?v=7lurhVClTzY
@Lonicera katkınız için çok teşekkür ederim, çok odunsu olanları attım. Fazla odunsu olanlarda o dokuyu çıkarmaya çalışınca kalması gereken gözler de zorlamayla çıkıyor genelde. Göz olarak aldıklarımın o tümseğin altındaki kısım sakız kıvamındaydı diyelim. Bir de göz alacağım ağaçlar komşu bahçede, sahibini bulamadım, kirayla başkası kullanıyor, gördüğümde söyleyeceğim ama fazla çelik kesmeye çekindim. Neyse bakalım sonuç ne olacak, iki haftaya belli olur herhalde di mi? (Üstteki takılmaların rahatsız etmediğini umuyorum)
Lonicera
23-08-2016, 13:02
Estağfurullah acemilikte kendi üstüme tanımam. Ama sizi görünce ilk yaptığım acemice aşılar geldi aklıma:))) İnanın o zaman neyin ne olduğunu tam kavramadan yaradana sığınıp yapmış olduğum aşılar bugünkülerden daha başarılıydı. Şimdi ''armudun sapını üzümün çöpünü '' hesap edip duruyoruz işte.
2 haftaya belli olur ak aşı kara aşı:)) Takılmalar mı ne ara takıldınız bana , atlamışım herhalde:))
Aşı gözü aldığınız ağacı ve anacınızı sulama imkanınız varsa çok iyi olur. Bir hafta boyunca suluyabilirseniz gözler çok daha rahat kabuk verecektir.
Taşlıbahçe
23-08-2016, 21:26
Haaaahhh şimdi oldu, karıştırdıkça karıştırın bakayım kafayı... Bizim arkadaşın dediğine göre; özellikle meyveli yeni sürgün dalın ucundaki odunsulaşmış gözleri değil de, taze ama kalınca gözü almak önemli, nasıl derseniz örnek verdiğim resimde kırmızı daire içindeki göz alınabilir ona göre (ben de öyle aldım dün) ama o resmin hemen üzerinde resimdeki gözlerin tutma ihtimali daha az. Aynı resmi tekrar aldım, mavi dörtgenlerin içindekiler uygun değilmiş.
İfadelerimi kesin haklıymışım gibi yazmışım arkadaşın dediğini yazıyorum ki bana da mantıklı geldi.
Biraz karışmış ortalık :) Arkadaşın dediği doğru. Odunsı değil, taze sürgünden tercih edilir pek çok ağaçta. Demek istediğim taze sürgünün gelişmesi çok iyi değilse, göz, arkasındaki odunsu kısmın bir miktarıyla birlikte alınarak aşılanırsa daha iyi olur. Ben de kesin yazmayım, aşıcı İbrahim amca öyle diyor :) Şaka bir yana, bahsettiğim kişi yılda binin üzerinde aşı tutturan biri. Yine de genelleme yapmamakta fayda var.
@ Lonicera, bahçedeki yani aşı yapacağım kestane ağacının kabuğu çok rahat kalkıyordu ki darı ve salatalıkların arasında, güzel sulanıyor. Şimdi bir veya iki güzel ağaç daha bulup çelik almam gerek.
Bu çarşamba (24.08.2016) ikinci yağmur-dolu-rüzgar ziyaretiyle karşılaştık. Bu ilkinden daha kötü oldu/muş. Domatesler hastalığa yakalandı, yaprakları zedelendi vs. Mısırların kimisi yerde, ayçiçekleri hafiften gerdan kırmış, dahliyaların rüzgar alan kısımları tekrar yatış pozisyonuna geçmiş (bu kez kaldırmayacam onları, kendi düşen ağlamaz) balkabaklarının yaprakları doludan daha fazla etkilenmiş. En çok emek verdiğim domateslerin geleceğini merak ediyorum. Sanırım bu sene tohum paylaşım etkinliğinde çok fazla etkimiz olmayacak :(
Neyse önceki haftanın fırtına öncesi güzel resimlerini ekliyeyim de...
Bahçenin nazar değmesin en sorunsuzları biberler. Bunlar etkinlikte de paylaştığım saksılık acı süs biberleri.
626225
Ayçiçekleri, yavaş yavaş olgunlaşmaya başladılar ve başları öne eğilir oldu ağırlaştıkları için.
626226
Yemeklik ayçiçeklerinin içinde de süs ayçiçeği gibi birden fazla çiçek verenler var.
626227
Ayçiçekleri, dahliya ve mısırlar...
626228
Mısırlar...
626229
Bahçenin ön tarafının fırtına öncesi hali...
626230
626231
626232
626233
626234
Kadifen var mı kafan rahat, hastalık yok, yıkıldı eğildi derdin yok, bu sene sökeyim, seneye tekrar uğraşayım derdin yok...Bahçenin her tarafını bundan doldurmalı :D
626235
Süs ayçiçeklerine bakın artık...
626236
Delibaşlar gibi her biri bir tarafa eğmiş kafalarını...
626237
Şunun şımarıklığına bakın gari...Çikin şey..
626238
Asterler sonunda yüzünü gösterdi.
626240
Aster - vapur dumanı - zinnia üçü bir yerde. Bunların kötü tarafı üçü de mantara meyilli...
626241
Bir grup dahliya
626242
Bu sene cosmoslarla fazla ilgilenemedik.
626243
Marina Di Chioggia kabağının hatları epey belirginleşmişti...
626244
Bakalım yağmur çamur sonrası muradına erebilecek mi?
626245
Diğer çeşit...
626246
Bir diğeri...
626248
Toplu bakış...
626247
Önde kabaklar, arkasında beyaz barbunya
626249
Bahçeninde bir köşesinde unuttuğumuz çilekler ikinci tura başladı tek tük
626250
Domateslerimiz yağmur öncesi...
626251
Birazdan yukarı çıkıp son hallerini resmedeyim de karşılaştıralım...
626252
626253
Phylox lar istim üzerinde. Kokularına alıştık artık pek güzel geliyor şimdi.
626255
Solda dahliyalar ve epey mesafe olmasına rağmen yolu kapatmak üzere olan oturak yerli domateslerimiz.
626254
Bahçe nin panoramik resimleri
626256
626257
Ve muhteşem Gölcük..
626258
Mücevher Çalısı
27-08-2016, 12:21
Phylox lar istim üzerinde. Kokularına alıştık artık pek güzel geliyor şimdi.
626255
...
Phlox'lara alıştınız mı, duyarsızlaştınız mı yoksa sezonu geçiyor diye duygulanarak kokusuna dair fikir değişikliği mi yaptınız:confused:
Daha önce hiç yetiştirmedim "Flox Çiçeğini". Bunun bodur bir türü var "Phlox drummondii 'Vegas Lights'" "Alev Çiçeği" diye geçiyor, bir zamanlar yetiştirmek istemiştim ama tohumunu bulamamıştım. Bakın şimdi "eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürdünüz", kokusu da güzelmiş, bunu tekrar aramak gerek:)
Phlox'lara alıştınız mı, duyarsızlaştınız mı yoksa sezonu geçiyor diye duygulanarak kokusuna dair fikir değişikliği mi yaptınız:confused:
Üçü bir arada herhalde. :D
Yağmur-fırtına-dolu sonrası bahçenin hali. En büyük hasar domateslerde. Oysa en önem verdiğim onlardı. Uzaktan pek bir şey yok gibi...
626466
Sağdakiler 'maniye domatesler', orta geri plandakiler 'blue beauty domates'.
626467
Bunlarda 'heybetliler'...
626468
Üzerinde olgunlaşmış olanları topladık, sert olanları yemeklik dolapta bekletiyoruz. Yumuşamış olanları şişe domatesi yaptık. Daha toplanacak epey var ancak çoğu aşağıdaki gibi dolu tarafından darbe almış. Özellikle heybetlilerin tadı bile değişmiş.
626469
Yukarıda belirtmiştim yağmurdan iki gün sonra bu durumlarını görünce bakır ve kükürt ile ilaçlamıştım. Bakalım zaman ne gösterecek.
Bu arada bugün bir komşum ilginç bir şey duymuş. Yağmur sonrası ürünleri tekrar sulamak gerekiyormuş ki yağmur suyunun zararlı etkileri gitsin. Sulamadığımız için hastalıklara yakalanma riski artıyormuş. İlk defa duydum böyle bir şey.
Bu sene ilk kez ektiğim üç adet domatesten 'blue beauty domates' görüntü ve tadıyla kendisine hayran bırakmıştı. Buna üçüncü meziyet olarak ince kabuğuna rağmen dayanıklılığını, çabuk yumuşamamasını eklemeliyim.
Diğer bir tür olan @birnefestoprak ın 'İtalian Heirloom' domatesi ise iriliği-düz kıvrımsız balon gibi yapısı, incecik neredeyse şeffaf kabuğu ve en önemlisi ise mükemmel lezzeti ile seneye ilk ekilecek domatesler arasına girmeyi başardı. Sanki üzerine şeker dökülmüş gibi etli, muhteşem bir tadı var. Üstelik bunda kolay kolay bir şey beğendiremediğimiz kayınpeder ile hanım da hemfikir. Bu sene etkinliğe bu olumsuz şartlardan dolayı muhtemelen geçen seneki gibi katılamayacağım. Ancak italian heirloom domates tohumlarından hepimize yetecek kadar topladım.
Üstteki iki tane yaklaşık 300 er gr. lık İtalian Heirloom, alttakiler karışık.
626470
Bunlarda kıvrım kıvrım yapıları 400 gr. civarı ağırlıkları ve italian heirloomdan bir tık aşağı tadıyla 'Maniye' domatesler.
626471
Fırtına sonrası bahçe resimlerine devam.
Süs ayçiçekleri ilk fırtına sonrası eğilmiş sağa-sola sallanmışlardı. İkinciden sonra ise tamamen iflas ettiler. Guns & Roses dinlemiş sanki her biri...
626472
Yemeklik olanlar daha dayanıklı, en azından yeri öpen yok şimdilik.
626473
Bu sene düzenli olarak mantar ilacı kullandığım balkabakları risk olarak en yüksek grupta olmalarına rağmen mantara yakalanmadılar ancak dolu etkisi kimi köklerin yapraklarını oldukça yıprattı.
626476
Balkabakları ve barbunyalar.
626474
626475
Biraz da fırtınaya kafa tutup gittikçe güzelleşen arkadaşlarımıza bakalım.
Bu yıl bahçemizi forumun sayesinde ilk kez ziyaret eden gençlerden zinnia ve vapur dumanları yerini asterlere bıraktı. Asterler yağmur-kar-buz dinlemeden seneye tekrar çıkacaklarmış, tohum sahibi öyle söyledi...
626477
Phyloxların önünde geçen seneden kalan tohumlardan çıkan açık ve koyu renkli cosmoslar.
626478
İki phyloxun arasındaki papatyamsı-phylox umsu arkadaşı tanıyan var mı?
626479
Şeftalimiz. Fırtına sonrası üzerine düşen ayçiçeklerle şaşkına dönmüş biraz.
626480
Beşinci fotoğraf olarak komşunun pratik ocağını göstereyim.
626481
Balkabaklarındaki bu reçine de ne ola ki?
626482
Ne kadar tatlıysa o kadar terliyor mu acaba...
626483
Kırmızı taneli börülce hazır fide aldıklarımız. Yeşil olanlar @birnefestoprak ın 'Lolaz' ı. Üstte demiştim ya hanım zor beğenir, pek sevdi bu börülceyi. Tohum alabilirsek seneye arttıralım. Üç yıldır ilk kez börülceyi toplayıp pişirebildik :) Hastalıktı, az ekimdi derken çarşıdan alıp karıştırıp yiyebiliyorduk.
626484
Üstte bahsettiğim papatyamsı arkadaşın yeni resimlerini buldum yakın plan.
626485
Belki tanıyan çıkar.
626486
YeniGine
29-08-2016, 23:34
Sayın TCM dediğiniz gibi fırtına-dolunun fotoğraflarda özellikle domateslerde pek zararı olmamış gibi. Geçmiş olsun. Yağmurdan sonra hemen sulama ben de ilk kez duyuyorum ve sanki yanlış bir bilgi gibime de geldi.
Komşunuzun pratik ocağı da harikaymış, ellerine sağlık. Sorduğunuz papatyamsı bitki de aster. Hemen şimdiden dibinde minik minik çimlenenler vardır, seneye daha da çoğalacaklar inşallah.
Yukarıda kestaneye T göz aşısı yaptığımdan bahsetmiştim. İkinci tur farklı bir ağaçtan aşı yapmadığım dallar ile aşılamayı tamamlarken daha önce yaptığım hatayı farkettim. Gözü alırken dalın kalın tarafından kesmeye başlayıp ince tarafında kesimi düz şekilde sonlandıracağım yerde tam tersini yapmışım. Dolayısıyla gözü ağaca ters takmışım. Bu şekilde aşı tutarsa gelişim nasıl olur bilmiyorum ancak toprağa doğru büyümeyeceğini ve doğru yolunu bulabileceğini tahmin ediyorum :) Ben her ihtimale karşı daha aşağı dallardan tekrar aşıladım.
Google amca, benim ve @Taşlıbahçe nin deneyimli arkadaşları (İbrahim Amca :) ) ve @Lonicera nın resimlerinden öğrendiklerimi toparlarsak; gözü odunsulaşmamış taze yaprak gözlerinden ve meyvesi olan dallardan almalı. Şekildeki gibi;
626591
Aşı yapacağımız dalın ise mümkün olduğunca dip kısmına aşı yapmalı. 'T' yi açarken dalın uç tarafından çizmeye başlayarak T nin kuyruğu dalın dibinde kalacak şekilde çizimi tamamlamalı ve diğer taraftan aldığımız gözü aynen buraya aktarmalı.
626592
Dikkat edilecek nokta gözün üst düz kısmı 'T' nin üst kısmına tam oturmalı. Yerleştirme tamamlandıktan sonra aşı bandı ile 'T' nin kuyruk kısmından başlayarak çok da sıkmayacak şekilde sarılmalı ve tam gözün olduğu nokta açıkta bırakılarak T nin düz kısmı da sarılarak bağlanmalı. İki hafta sonra gözün olduğu küçük dal parçası çabuk düşecek haldeyse aşı tutmuş ancak daha yeşilimsi ve zor kopacak şekilde ise aşı tutmamış oluyor.
Burada kafama iki soru takıldı. T yi açtığım yerde aşılanacak dalın çizdiğim kısmını gözü yerleştirmek için ayırdığımda kanadın bir kısmı az da olsa daldan ayrıldı, daha sonra bant ile güzelce sardım ancak kafama takıldı burası sorun olur mu?
Bir de daha önce dal aldığım ağaçtan tekrar göz almaya gittiğimde gözleri direk ağaçtan alayım dedim ve kestiğim gözleri yaklaşık 15-20 dk. sonra yeni yerine naklettim. Naklederken havayla temasa bağlı hafiften gözün karardığını farkettim, bu sorun olur mu?
Lonicera
30-08-2016, 11:37
Sadece 2 sorunuza kendimce yanıt vermek istiyorum.
T çiziminden sonra kabuğu kaldırırken hafifçe daldan ayrılması sorun olmaz, gözü taktığınızda o kalkmış olan iki yan kanat gözün çeperindeki dokunun üstüne gelecek. Aşı tuttuktan sonra o iki kanat kendi kendine kavlanıp kuruyacak zaten.
Göz aşısında en önemli konulardan biri ikinci sorunuza konu olan mevzuu. Kesinlikle gözü aldıktan sonra hemen yerine takmak zorundayız. O sebeple çok sıcaklarda ve rüzgarlı havalarda göz aşısı yapmaktan imtina ediyor aşıcılar. Hele hele sizinki renk değiştirmiş, bence imkanınız varsa yenileyin.
Bilmem aşı yapan ustaları hiç izleme imkanınız oldu mu? Genelde göz aşısını yaparlarken önce anaçta T yi çizip ardından gözü çıkarırlar. Ardından bu göz genellikle ağıza alınır ki nemli dursun. Ardından T ' nin kabukları kaldırılıp göz içine yerleştirilir. Alınmış olan gözün üst kısmı ile T' nin yatay çizgisi öpüştürülür:)) Daha sonra sıkıca bağlanır. Sıkıca olması önemli hava almaması açısından. Daha sonra 2-3 hafta sonra aşı boğulmasın diye bağ gevşetilir.
İnşallah kafa karıştırmamışımdır:)))
Sabah domates topladım. Akşamüzeri ilk defa mantar ilacı kullanacağım. Çiçeklerde ve kabakgillerde mükemmel etki gösteren ve daha önce de bahsettiğim topas ı domatese atayım bu kez. Domatesler toplu halde.
626596
Bunlarda 'Eva Domates' lerimiz, sol alt köşedeki iç arkadaş. Her koşulda mükemmel fiziği var, yağmur-çamur-dolu en ufak bir bozulma, eğrilik, büğrülük, girinti-çıkıntı yok, taş gibi. Tadı tabi heybetli, maniye, italian heirloom gibi değil. Sırf görünümünden dolayı yanılmıyorsam üç kök ekmiştim, bir kökünü kurtlar kesmişti.
626597
@ Lonicera tavsiyenize uyup yenileyeyim bugün, tutup tutmadığını anlayayım derken aşı zamanı geçecek. Ben dalı kesip ağacın yanında gözü alıyordum ancak meyveli dalı almaya çalıştığım için her seferinde bir meyvesini de yabana götürüryoruz ağacın diyerek ağacın yanında gözü alayım dedim ama hata etmişim demekki.
Ağza aldıklarını görmüştüm. Ben de temiz su dolu kabın içine atıyordum kestiğim gözleri.
Siz buralardayken hemen sorularımı sorayım. Kimi dalda beş aşı birden oldu uçtan dibe doğru, olur da tamamı tutarsa sorun olmaz herhalde de, hiçbiri tutmazsa ağaca arıza olur mu, kolu kanadı kırılmış insana döndürdük ağacı.
Bir de yeni aşıyı dalın ortalarından, yani eski aşı (dalın bir metre uç taraflarında kaldı) ile son yaptığım aşı ( dalın bir karış dibinden yapıldı) arasına yapayım di mi? O da dalın dibinden iki karış ucuna olmuş oluyor yaklaşık.
Lonicera
30-08-2016, 12:10
İnşallah dibine kadar tüm aşılarınız tutar:)), hiç bir sorun olmaz. Hiçbiri tutmaz ise de ağaç er ya da geç kendini toparlayacaktır merak etmeyin.
Vallahi hiç farketmez. Alt ya da üst, orta..Aşılar tutarsa daha formlu olur ağacınız dediğiniz gibi yaparsanız. Şuradaki (http://www.agaclar.net/forum/1470734-post1043.htm) çalışmayı bilmem gördünüz mü. Yaklaşık 35-40 cm lik anaç üzerinde 10 tane göz aşısı yaptım. Varın nereye yapacağınızı siz düşünün:))
Sonunda kestane aşılarını bitirdim. Ayrı bir konu açayım dedim baktım açılan bir kaç konu var onlar da pek verimli olmamış kestane ile ilgili, ben de buradan devam edeyim.
Önce gerekli malzemeler.. Soldan itibaren göz çıkarılacak dalları kesmek için budama makası, benim gibi 40 yaş üstü için yakın gözlüğü, aşı yapılacak ağacta 'T' hazırlamak için keskin meyve bıçağı, göz çıkarmak için bistüri ucu ve takmak için sapı ve aşı bandı.
626641
Göz alınacak dallar, mümkünse ucunda meyve olmalı ki en sağlıklı gözü alma ihtimalimiz artsın.
626642
Önce aşılayacağımız kestane ağacında 'T' açalım
626643
T yi açtıktan sonra hangi gözü alacağımızı belirleyelim. Resimdeki gibi ucunda yaprak olan, odunlaşmamış taze gözlerden alabiliriz. Unutmayalım kesmeye dalın gövdeye yakın yerinden başlayacağız, düz kısım dalın ince kısmında kalacak şekilde keseceğiz.
626644
Göz almak için bistürimizi alıyoruz. Sapına gerek yok, sadece ucunu da alabilirsiniz. T yi açmak için çok keskin aparata gerek yok bence ama göz almak için mümkün olduğunca keskin, ince bir bıçak lazım ki mümkün olduğunca yüzeye yakın kesip odunsu dokuyu almayalım ve tekrar odunsu dokuyu almak için zedelemeyelim.
626645
Bu ilk örneğimiz, neredeyse odunsu doku yok, bu sebeple çıkarır çıkarmaz hemen ağaca yapıştırdım.
626648
Bu örnekte ise odunsu doku az da olsa görülüyor.
626649
Farklı açıdan
626650
Daha farklı açıdan
626651
Ve odunsu doku alındıktan sonra. Dikkat ederseniz sağ taraftaki 'öz' yerinde duruyor. Oraları da odunsu dokuyla birlikte çıkartırsanız aşı tutmaz.
626652
Oyalanmadan kestiğimiz gözü, ağacımızdaki 'T' ye yerleştiriyoruz. Gözün düz kısmı T nin üst kısmına tam oturması lazım. Bu arada parmaklardaki en az beş tane kesiye de dikkat edin. 'İş güvenliği' önemli. Aşkla koşuştururken kazalar olabiliyor, aslında eldiveni hiç elden çıkarmamak lazım.
626653
Sonrasında aşı bandı ile T nin altından, kuyruğundan başlayacak şekilde sıkıca sarıyoruz. Ben iki karış kadar (45-50 cm.) kesiyorum ve rahat rahat yetiyor.
626654
Bir diğer örnek.
626655
Diğeri, burada sağdakiler geçen hafta yapılan aşılardı.
626656
Ve sonuç, ağacı maymun ettik, adak ağacına benzedi.
626657
Lonicera
31-08-2016, 13:57
Belgesel gibi olmuş vallahi. Şimdi sıra çaput bulup dilek tutmaya geldi:))
Bu kadar aşıdan tutan olur herhalde artık. Artık kestane kebaplar sizden.
1 hafta sonra ilk yaptıklarınızın saplarına çekiştirmeden hafifçe dokunun bakalım. Tuttuysa hemen düşecektir sap.Düşmezse o meftadır zaten.
Sayenizde, de aşılar tutarsa ne zaman sargıları çıkaralım, aşının önünü ne zaman keselim vs. devam edeceğiz. (Tam bilmiyorum ben de, öğrenir belgeseli tamamlarız :) )
Solda ortadaki dalı aşılamadım, sezon sonu kesmeyi düşünüyorum.
Bir de şunu duydum, ayın yenisi - eskisinde tohum ekilmez, ağaç kesilmez vs.vs. pek duyduk ama biri de aşı yapılmaz dedi dün. Dün ayın sonlarına doğruydu ya bakalım ne olacak. :D
Lonicera
31-08-2016, 15:27
Ay sonu geldiğinde benim bildiğim bel doğrulmazmış ama aşıyı yeni duyuyorum:))
Ben de nasipse cuma gününden sonra(yağış var gösteriyor) eldeki üç yapraklara kamkat aşılamak niyetindeyim. Bu arada bilerek mi yaptınız bilmiyorum ama tüm aşılarınız toprağa bakıyor( pek hayırlı sayılmazmış:))), böylece yağmurdan az etkilenecekler.
İlk yaptıklarımda gözü asıl ağaca ters aşılamışım. Yani Benjamin Button (http://www.sinemalar.com/film/4471/benjamin-buttonin-tuhaf-hikayesi) daki saat gibi oldu durum (Tersine çalışan saat) Ne olur bilmiyorum tutarsa, son yaptıklarım dallar yukarı uzarken ilk yaptıklarım toprakta salatalık-kabaklarla yayılır artık.
Aşı yaparken gözleri ağacın dışına doğru yapmamın sebebi; - kolayıma gelmesi - dış tarafına yaparsam daha güzel taç yapar ve ortası boşalarak güneşi daha iyi alır mantığıydı ama tecrübem olmadığından evdeki hesap çarşıya uydu mu bilmiyorum.
Lonicera
31-08-2016, 16:53
Uysada yaptınız uymasa da artık:)) Aslında ters aşı (http://www.agaclar.net/forum/fidan-ve-fide-bitki-uretim-tohum-cimlenme-celik-asi/18522.htm) diye aşı çeşidi bile varmış. Bu aşıyı çok yağmur alan bölgeler için öneriyorlar. Çok da mantıklı hani.
Hadi o kadar olsun...
Turkiyede yaygin bir inanc var. Agaclara yapilan asilar, agac uzerine ters vurulursa, dallar asagiya sarkik buyuyecek diye inaniliyor ve bu yuzden de dallari asagiya dogru uzayan agaclar icin de "ters asi" deyimini kullaniliyor.
Oysa dallari asagiya sarkik buyuyen agaclarin ters asi ile bir iliskisi yoktur.
Cenetik olarak dallari asagiya sarkik buyuyen bir agactan alacaginiz bir asiyi, anac uzerinde nasil asilarsaniz asilayiniz dallari hep asagiya dogru uzayarak buyuyeycektir.
Yine cenetik olarak dallari yukariya uzayip buyuyen bir agactan alacaginiz asiyi, anac uzerine ister ters ister duz asilayin asi donup yukari dogru buyuyeycektir.
...
İki yıldır etkinlikte paylaştığım ancak bu yıl ekmediğim (bir türlü beceremediğim için bu yıl karpuz kavun eski tohumlardan hiç ekmedim, sadece @birnefestoprak ın tohumları vardı onları ektim) kırçıllı çarliston karpuz (http://www.agaclar.net/forum/1320169-post2.htm) kendiliğinden çıkmış geçen seneki yerinde.
Baktım kulakçığı kurumuş kestim, biraz geç bile kalmışım. Tadı fena değildi. Üzerinde iki tane daha ufak vardı sanırım onlar olmayacak fazla.
626761
Küçük notlarla gözlem, tecrübelerimi paylaşmak ve farkındalık yaratmak istedim birden :)
Ufak tefek kıpırtılar şeklinde de olsa hayatınıza ekleyeceğiniz egzersiz maddi (düşen kötü kan değerleriniz, eriyen yağlarınız, artan kalp direnci, açılan ciğerler vs) ve manevi (psikolojik rahatlama) açıdan sizleri mutlaka olumlu etkileyecektir. Önerilen doz haftada 150 dakikalık (5 gün x yarımşar saat) sizi zorlayacak derecede yürüyüşlerdir. Yürürken gülebilecek kadar hızlı, rahat konuşabilecek kadar da yavaş olmamanız gerekir.
Daha sonra devam edeyim, şimdi yanlış tuşa basacam tüm yazdıklarım gidecek.
Son zamanların modası 'insülin direnci'. Kabaca vücutta üretilen insüline başkaldırı sonucu giderek şeker metabolizmasının bozulması diyelim olaya. Zamanla artan kilo, karaciğere yüklenme sonun yağlanması, bozulan şeker metabolizması yüzünden çabuk acıkma, çok yeme ve sürekli kedinin kuyruğunu yakalamaya çalışması gibi devam eden ve çapı gittikçe artan kısır döngü.
Biraz tansiyon, biraz şeker, ailesel yakınlık öyküsü, alkol-sigara, kötü beslenme, rahatlayan yaşama rağmen gittikçe kötüleşen insan psikolojisi, hareketsiz yaşam, artan yaş bunların hepsi insanoğlu için birer risk ve maalesef artan riskler kimimiz için ölümcül olaylara neden olabiliyor.
Kendi bir kaç gözlemimi aktarayım. Sadece unlu gıdalar+şekerler+pirinç üçlüsünü yaşamınızdan çıkararak bir ay gibi kısa bir sürede insülin diren sevyenizi normal seviyeye getirebilir veya yaklaşabilirsiniz. Geçen bir kişide sadece bu üçlüyü çıkarıp her öğünde birer dilim esmer undan yapılma ekmek kullanarak bu oranı yarı yarıya düşürdük. Çoğu insan bu tür kısıtlamaları yapamazken verdiğim örnekteki gibi kimisi rahatlıkla uygulayıp sonuca ulaşabiliyor. Adam oranlardaki ve kendi üzerindeki değişimi görünce kasılarak ne olacak ki ekmeği tamamen kaldırabilirim dedi. Ancak evde hanımla sorun başlamış bu kez, 'sana özel evde yamak mi yapacam ben' diye :) Bakalım ne olacak.
Nereden girdik bu konuya :p
Geçen hanımla akşamüzeri yürüyüşe çıktık sonrada kızdık kendimize, niye daha çok çıkmıyoruz diye. Küçücük beldede hiç görmediğimiz yolları, evleri gördük, epeydir karşılaşmadığımız insanları görüp konuştuk, birine yarım saatliğine misafir olduk, karşı bahçe komşumuzun evini öğrendik. Sözün özü nerede hareket orada bereket.
Eve yaklaştığımızda uzaktan yolda dal parçası gibi duran bir şey fark ettim. Biraz daha yaklaşınca tanıdım keratayı, hanım çıkaramadı önce ama kıpırtı olunca sincabı o da fark etti. Hemen yanındaki ceviz ağacından inmişti aşağı, cevizin önünde de yıllardır orada duran heybetli, hava kararınca ürkütücü duran kurumuş bir ağaç var.
Sırf bu ağacın resimlerini ekleme niyetim vardı aslında, ağaçtan yürüyüşe, yürüyüşten insüline nerelere gitti konu.
626762
626763
626764
Bu önemli bilgileri bir de 'Spor yaparken, bahçede çalışırken dikkat edilecekler' (http://www.agaclar.net/forum/uyeler-tanisiyor-tartisiyor-toplaniyor/34398.htm) başlığında paylaşsanız keşke... :rolleyes:
Bu önemli bilgileri bir de 'Spor yaparken, bahçede çalışırken dikkat edilecekler' (http://www.agaclar.net/forum/uyeler-tanisiyor-tartisiyor-toplaniyor/34398.htm) başlığında paylaşsanız keşke... :rolleyes:
Ayaküstü oldu bu. Amacım o değildi. Daha ayrıntılı başka bir yerde tekrarlanabilir. Bir ay üç beyaz tamamen yasak, kalanlarda kısıtlama yok, deneyip gözlemlerini paylaşabilir arkadaşlar. Tabi kronik rahatsızlığı olanlarda ayarlamalar gerekebilir ufak tefek. Göreceksiniz yemekten sonra yatıp uyumalar, acıktım veya çok yedim elim ayağım titrediler kaybolacak büyük ihtimal.
Ayaküstü oldu bu...
Pek güzel olmuş da onun için dedimdi ;)
Sırf bu ağacın resimlerini ekleme niyetim vardı aslında, ağaçtan yürüyüşe, yürüyüşten insüline nerelere gitti konu.
Ağaç da nefis, insülin direnci yazısı da. Yürüyüş yazısı mı demeli?
Çocukken böyle kurumuş bir ağaçta evcilik oynayalım derken, ağaçtaki bütün kurtçukları, çürük kısımları vs. temizlemiştik. Ertesi yaz gittiğimizde yine o ağaçta ev kuralım dedik ama ne görelim? Yemyeşil bir ağaç olmuş. Çocukluk işte, evimizi kaybetmiş gibi üzülmüştük:)
Pek güzel olmuş da onun için dedimdi ;)
Bundan sonra ayakta yazacam yazıları, biraz zor olacak ama, çiğ tavuk misali artık egzersizden sayarız.
Ağaç da nefis, insülin direnci yazısı da. Yürüyüş yazısı mı demeli?
Çocukken böyle kurumuş bir ağaçta evcilik oynayalım derken, ağaçtaki bütün kurtçukları, çürük kısımları vs. temizlemiştik. Ertesi yaz gittiğimizde yine o ağaçta ev kuralım dedik ama ne görelim? Yemyeşil bir ağaç olmuş. Çocukluk işte, evimizi kaybetmiş gibi üzülmüştük:)
'Bir de ne görelim komşu çocuklar bizden önce apartman yapmışlar ağacı' diyceniz sandım bir an :D
Sayın tcm öğretici kestane aşısından sonra birde gül aşı si veya çelik alma olayını paylaşsanız tadından yenmez olurdu..... Benim gibi acemiler için.
Daha önce de söylediğim gibi siz anlatınca öğrenmemem **** anlamam imkansıza yakın oluyor.
Öğretici ve aydınlatıcı anlatımınız için teşekkür ederim.
'Bir de ne görelim komşu çocuklar bizden önce apartman yapmışlar ağacı' diyceniz sandım bir an :D
Laf oraya gidiyordu neredeyse ama gerçeklere sadık kaldım:)))
Sayın tcm öğretici kestane aşısından sonra birde gül aşı si veya çelik alma olayını paylaşsanız tadından yenmez olurdu..... Benim gibi acemiler için.
Daha önce de söylediğim gibi siz anlatınca öğrenmemem **** anlamam imkansıza yakın oluyor.
Öğretici ve aydınlatıcı anlatımınız için teşekkür ederim.
@ 622ali, uğraşlarımın bir işe yaraması beni sevindirdi. Gül aşısını hızlıca baktım aynı yukarıda anlattığım T aşı gibi de oluyormuş.
Bahçemizden,
Bu sene ekim-dikimleri hafiften azaltmıştık ve faydası oldu. Seneye daha da azaltmayı düşünüyoruz. Misal bu sene 100 kökten fazla domates ektik, hep gözümüze az gelse de birden olgunlaşan domatesleri ne yapacağımızı bilemiyoruz. Salça yapsan zamanı denk gelmiyor, şişe domatesi yapsak geçen seneden 10 kavanoz arttırmışız zaten :o . Bu sene domateslerin kabuğunu soyup küçük küçük doğrayarak kimisinin içine biber de ekleyerek buzdolabı poşeti içerisinde birer pişirim olacak şekilde direk buzluğa koyduk. Buzluğun da kapasitesi belli. Domateslerden eşe-dosta akrabaya götürüyorsun millet alışmış kalın kabuklu şekilli bozulmayan çarşı domateslerine bizimkileri beğenmiyor. Üstelik uğraştığınla kalıyorsun.
Seneye domates kökenini italian heirloom - dester - heybetli - bizim yerli oturak domates çeşitleri ağırlıklı olmak üzere 40 civarıyla sınırlandırmalı.
Taze fasulyeyi yarıya indirip barbunyayı arttırmalı. Biber çeşitlerini domates gibi sınırlandırarak sayıyı az da olsa düşürmeli.
Dalından meyveleri koparmaya kıyamıyoruz biz, yere düşerlerse alıyoruz :D
Üç meyvenin de tatları mükemmel; nektarinle başlayalım..
626857
Şeftali,
626858
Armut,
626859
Bu sene son sarımsak ekişimdi, üç yıldır ekiyorum ama seyrek te eksem, gübre de versem, kafalarına göre de takılsalar minik minik sarımsaklarım oluyor hep.
626860
Önce en son yaptığımız ve üzerinden bir hafta geçmiş aşılara bakalım.
Gayet güzel gözüküyor, tecrübe zamanla öğrenilenler demek. Bir kaç kere olayı yaşamakla olmuyor tam. Son yaptıklarımıza bakarsak 'göz' mümkün olduğunca örtülmüş ve sıkıca sarılmış.
627041
Bu da kontrol zamanı gelmiş aşılar. Soldaki kurumuş hissi veren yaprak sapını parmağımın ucuyla dokunduğumda hemen düşüyor sağdaki gibi.
627042
Bunlar da tutmamış ilk yaptığım aşılardan iki tanesi, dikkat ederseniz gözleri de yanlış seçmişim herhalde. Göz oldukça açıkta kalmış ve sıkı sarılmamış. Yani bütün uyumsuzluklar var. Bu parçacığı parmağımla zorladığım halde yerinden oynamıyor.
627043
627044
Tutmuş aşı-aşıların farklı görüntüleri, düşen yerdeki yeşilliğe dikkat edin, sanırım esas gösterge bu. Bu arada yaptığımız belki 15 aşıdan şimdilik sadece resimdeki iki tanesi tutmamış gözüküyor.
627045
627046
627047
Bu yazdıklarım teyide muhtaç bilgiler, tekrarlamakta fayda var. Yani bunları yılların ve yaptığım binlerce aşının tecrübesiyle değil google amcanın ve buraya yorum yapan arkadaşların bilgileriyle ve mantığımla yazıyorum.
Biri geçen hafta kapımıza bir torba acı biber koymuş sağolsun. Bu minik bombaları evimizin önüne kimin yerleştirdiğini bulamadık, ancak turşu yapmamız lazım arkadaşları. Forumda onu araştırmaya gidiyorum şimdi.
Yukarıda tutan aşıların bantlarını ne zaman sökeyim, kimi yerde bandı söküp daha gevşekçe hava aldırmayacak şekilde tekrar bağlanması gerektiği yazıyor. Aşı sonrası uçta kalan dalları tamamen kesmem veya uç kısımları kısaltmam aşı gözünün daha iyi beslenmesi için gerekmez mi?
Lonicera
08-09-2016, 13:04
Sizin aşı bağlarınız zaten sıkı görünmüyor, aşı gözlerini boğacağını zannetmem. Ama illa da gevşeteyim diyorsanız çözüp daha gevşek sarın, yerleri belli olsun. Yeniden sarmaya lüzum yok aslında. Zaten kaynama olmuşsa tekrardan hava alıp bozulmaz. Fakat özellikle 40 yaş üstü aşıcıların , yaptıkları bir çok göz aşısını bir sonraki sezonda nereye yaptıklarını arayıp bulmak için debelenirken helak oldukları da dilden dile söylenegelmektedir.:))
Aşılardan sonraki üst aksamı şimdiden kesmenin pek bir yararı olacağını sanmıyorum, zaten kısa bir süre sonra dinlenmeye geçecekler. En azından şimdi kesip hastalık riski almayalım. Ama sezon başlamadan önce mutlaka kesip macun çekelim. Aşılar hele bir tutup gelişmeye başlasınlar nasıl koruyacağımıza da o zaman karar veririz artık.
İsmail Kuzucu
08-09-2016, 13:29
Durgun aşı olduğu için kesmemek gereklidir. Yoksa aşı tuttuğu zaman uyanır ve erken sonlarda soğuğa yakalanır.
...Fakat özellikle 40 yaş üstü aşıcıların , yaptıkları bir çok göz aşısını bir sonraki sezonda nereye yaptıklarını arayıp bulmak için debelenirken helak oldukları da dilden dile söylenegelmektedir.:))...
Allah iyiliğinizi versin, 20 dakikadır buna gülüyorum :D :D :D
Gülnur Yetkin
08-09-2016, 14:31
TCM ve Lonicera o kadar yalın ve anlaşılır bir aşılama kılavuzu olmuşki, ilk gördüğüm ağaca aşı yapmak istedim, hem de 40 yaş üstü olduğuma bakmadan... Tüm aşılarınızın tutması dileği ile.
...Fakat özellikle 40 yaş üstü aşıcıların , yaptıkları bir çok göz aşısını bir sonraki sezonda nereye yaptıklarını arayıp bulmak için debelenirken helak oldukları da dilden dile söylenegelmektedir.:))...
Aşı yaparken gözlük kullandım diye olayı abartmayalım lütfen. Tamam yaşım 45 olabilir ama aşı yaptığımız yeri de karıştırmayız herhalde. O kadar fotoğrafı boşuna mı çekip ekledim buraya, karışırsa resimlere bakarız adak ağacının.
... Aşılar hele bir tutup gelişmeye başlasınlar nasıl koruyacağımıza da o zaman karar veririz artık.
Tuttu işte bizim aşılar, elleyince düştüler ya, daha neye bakacaz, iş çıkarmayın artık...
Durgun aşı olduğu için kesmemek gereklidir. Yoksa aşı tuttuğu zaman uyanır ve erken sonlarda soğuğa yakalanır.
Tamam İsmail Bey sağolun uyarı için, malum arkadaşların dediği gibi yaş kemale erdi, unutmazsam kesmem. ;)
Allah iyiliğinizi versin, 20 dakikadır buna gülüyorum :D :D :D
Ömürler görün hepiniz, sabahtan beri yetişmeyen, unuttuğum işler, stres vs. derken sayfayı açıp sizleri görünce rahatladım, yüzüm güldü :D
TCM ve Lonicera o kadar yalın ve anlaşılır bir aşılama kılavuzu olmuşki, ilk gördüğüm ağaca aşı yapmak istedim, hem de 40 yaş üstü olduğuma bakmadan... Tüm aşılarınızın tutması dileği ile.
Siz 40 üzeriyseniz sorun yok ta, aşılayacağınız ağaç 40 ın üzerindeyse yukarıdaki 'göz aşı' olayı çıkmaza giriyor galiba :)
Taze fasulye yemeği;
Yazın en sevdiğim yemek. Salçasız, sadece domatesle,zeytinyağlı, bir de bahçenin domatesleri ve acı biberler varsa yanında yemede seyret. :)
İçindeki taneler geç topladığımız için (her zamanki gibi) kartlaşanların taneleri. Salça olmadığı için rengi soluk kaçsa da salçanın kokusu yerine yerli domateslerin tadı-kokusunu tercih ediyoruz.
627286
Karnabaharlar epey olmuş,
627287
Hele bu tam bir yemeklik, klasik zeytinyağında soğanı pembeleştir, biberi ekle, salçayla biraz kavur, beğendiğinde sebzeleri, havuç-patates-sarımsak vs. ekle tencerede karnabaharları tamamen örtmeyecek kadar su ekle ve pişmesini bekle.
627288
Kerevizler,
627290
Lahana,
627289
Brokoli ile geçen sene tanıştık, tanışıklık vardı da fiziksel temas geçen sene bahçemizde tesadüfen diktiğimiz hazır brokoli fideleri sayesinde oldu ve yıllarca çok şey kaçırdığımızı anladık.
627291
Üzerindeki yeşil harici görülen kahverengi-morumsu renk değişikliği güneşin yüzündenmiş, bu sene biraz erken ekmişiz, geçen sene daha geç yiyebilmiştik.
Dün koruk sarımsak zeytinyağı ile haşladığımız brokolileri harmanladık. Bunu salata gibi her yemeğin yanına yakıştırıyoruz biz. Yani taze faulsye yemeğinin yanına, et yemeğinin yanına veya et tabağının kenarına, veya tek başına rahatlıkla ve zevkle tüketiyoruz.
627292
Bu resmi çekerken deklanşör hızını oldukça azalttığım için ışık fazla gelmiş,
627293
Geçen hafta üst mesajlarda tuttuğunu tahmin ettiğimiz aşıların resimlerini vermiştim (http://www.agaclar.net/forum/1478651-post894.htm).
Bu aşıların bugünkü halleri,
627294
Önceki resimde yeşilimsi olan gözler şimdi koyulaşmış ve gözün etrafındaki ana ağacın gözü örten kabuğunun olduğu açıklık genişlemiş. Arkadaşların önerileri çerçevesinde aşıları-bağları bir daha ellemedim.
627295
Tutunca böyle mi olacak bilmiyorum, neyse, zaman her şeyi gösterecek :)
Mücevher Çalısı
11-09-2016, 10:04
Geçen hafta üst mesajlarda tuttuğunu tahmin ettiğimiz aşıların resimlerini vermiştim (http://www.agaclar.net/forum/1478651-post894.htm).
Bu aşıların bugünkü halleri,
627294
Önceki resimde yeşilimsi olan gözler şimdi koyulaşmış ve gözün etrafındaki ana ağacın gözü örten kabuğunun olduğu açıklık genişlemiş. Arkadaşların önerileri çerçevesinde aşıları-bağları bir daha ellemedim.
627295
Tutunca böyle mi olacak bilmiyorum, neyse, zaman her şeyi gösterecek :)
Sizin bu aşılar tutarsa pek "gözü kara" olacak anlaşılan:D
Sizin bu aşılar tutarsa pek "gözü kara" olacak anlaşılan:D
Benlen dalga geçiyorsunuz siz*. 10 sene sonra bu 'kara göz'lerin koskocaman dallarına salıncak kurup sallanırken kestanelerinden yiycem, size de 'umduğcuk**' yapcam.
* Bu dallarda olacak meyveleri hatırlatırsanız ömrümüz olur, gücümüz yeterse inşallah bu müthiş :p 'aşılama hikayesine' katkısı olanlara göndermek isterim
Umduğcuk** lafını buralarda 'kıskandırmak' anlamında kullanıyoruz ancak pek yaygın değil herhalde ki google amca ya sordum kahkalarla güldü. :o
buyukcicek.com dan sezon sonuna doğru aldığımız dahliyalardan biri daha açtı, pek güzel. Dört gözle beklediğimiz altı-yedi tane daha var. Onlar açana kadar biz göçecez aşağıya :rolleyes:
627299
Papatyamsı aster ve önünde cosmoslar.
627300
Daha önce resmini eklemiştim ancak asterin üzerindeki tomurcukların pek çoğu açtığı için bu yeni ve daha güzel halini eklemek istedim. Yanındaki phylox ise yavaştan kocuyor artık.
627301
Mücevher Çalısı
11-09-2016, 11:27
Benlen dalga geçiyorsunuz siz*.
...
Umduğcuk** lafını buralarda 'kıskandırmak' anlamında kullanıyoruz ancak pek yaygın değil herhalde ki google amca ya sordum kahkalarla güldü. :o
...
Estağfurullah dalga denizde olur bizler karada dolaşıyoruz:p
Sizin mesajdaki yıldızları da ben çözmeye çalıştım bulamadım anlamlarını, sonra aşağıdaki cümleleri okuyunca rahatladım:D
Bir üyenin mesajında *** işaretleri görürseniz merak etmeyin. Kendi mesajınızda görürseniz, lütfen girip düzeltin.
http://www.agaclar.net/forum/sik-sorulan-sorular-forum-kullanma-kilavuzu/16063.htm
İyi Bayramlar;)
Bu sene üç muhteşemden (heybetli - maniye - hafize) en güzel gelişme gösterip bizi memnun eden maniye oldu. Yamuk - yumuk olmasının haricinde sorunsuz, onu da kabuğunu soymaya uğraşırsanız zorlanıyorsanız. Heybetliler görünüm olarak güzel olsa da, hastalığa ilk yakalanan cins olmaları sebebiyle lezzet olarak sınıfta kaldılar bu sene. Görünümleri çok güzel olsa da tatları hafiften ekşimsi geldi bize. Geçen sene elde ettiğimiz tohumlarda mı sorun var (tozlaşma vs.) desem pek çok arkadaş gönderdim sorun olsa onlardan da yakınma olurdu herhalde. Bu sene tohum ekiminden sonraki gönderileri üzerinde durduğumuz veya durmamız özen göstermemiz gereken kimi cinsler için ayrı sınıflandırsak tohumun özelliğin devam etmesi, yaygınlaştırılması için daha mı iyi olur acaba. Misal domates için rağbet edilen beş tür, biber için rağbet edilen beş - altı tür gibi çeşitler arttırılarak ekilen tohumların sonuçlarını burada paylaşsak ve oluşabilecek sorunları tespit ederek müdahale edebilsek daha uygun olacak gibi geldi.
Maniyeler dalında;
627310
Domates hasadı, çoğunluk heybetli, pembe, omuzları açık yeşil olanlar, yamru-yumru olanlar maniye, sağ alt köşede ukrain ve black vernissageleri tanıyorsunuzdur zaten dalında koparılan minikler.
627311
Bu da bu senenin eskilerinden (yenilerden dester ve italian heirloom ların güzelliğini paylaşmıştım) olup bizi memnun eden, iki senedir tohum paylaşım etkinliğinde paylaştığım ve oldukça rağbet gören yöresel oturak domatesimiz. Oturak olmasına rağmen hastalık olmadı. Her sene ilgilenemediğimiz yere temas edenleri hasta olurdu, bu sene sırıklarda yaşanan sorunlar altına demir koyarak yerden yükseltebildiğimiz bu oturak domateslerde şükür ki yaşanmadı.
Resimde sabah topladığım mükemmele yakın oturak domateslerimiz. En büyüğü 350-400 gr. vardır en az. Sırtının mühürlerine dikkat edelim. İncecik kabuğu ağızda eriyen etli kısmı ve şeker gibi muhteşem tadıyla her türlü tüketilebilecek ideal bir domates çeşidi.
627313
Bu sene sağolsun pek çok arkadaştan etkinlikte balkabağı tohumu almış ve ekmiştim. Büyüklük rekoru resimde. Ancak tatlı kabağına benzemiyor, muhtemelen geçen sene arada büyüyebilen ve tadını sevdiğimiz bir kaç kabağın tohumundan ektiğimiz bu arkadaş. Kilosunu tahmin edemiyorum kıyaslama için 43 numara ayak koydum :)
627312
birnefestoprak
17-09-2016, 06:19
Son resimdeki kabak nerden geldi anlayamadim. Bir de yoresel dediginiz oturak domates Bozdag'a mi ait? Bir de Bayindir-Cinardibi'nin domatesinin tohumunu bulabilir misiniz?
Son resimdeki kabak nerden geldi anlayamadim. Bir de yoresel dediginiz oturak domates Bozdag'a mi ait? Bir de Bayindir-Cinardibi'nin domatesinin tohumunu bulabilir misiniz?
Geçen sene sık yağan yağmurlar yüzünden çimlenemeyen kabak tohumlarını sürekli yenilemek zorunda kalmıştık, dolayısıyla neyi nereye ektiğimizi bulamadık. Marina di chioggia hariç alabildiğimiz kabaklar bunlardı.
http://www.agaclar.net/forum/1417683-post656.htm
Bu yıl etkinlikten talep ettiğim kabakların ise tamamı tatlı kabağı idi ve beyazdan turuncuya değişen renkleri vardı (veya öyle olmalıydı :) ) Bu senenin büyük kabağı ya etkinlikte yanlışlıkla balkabağı yerine gönderildi veya geçen senenin soldaki yeşil kabağın tohumundan çıkan bu.
İzmir - Ödemiş - Bozdağ ın benim bildiğim veya duyduğum ünlü domatesi yok. Patates ile karıştırmadınız di mi?
Benim paylaştığım domates yıllardır duyduğum, yöremizdeki çiftçiler köylüler arasında meşhur ince kabuklu, oturak, sırtı mühürlü, kırmızı domates. Tadı gerçekten muhteşem, sizin benim ve bizimkilerin pek sevdiği 'italian heirloom' ile 'dester' arasında diyelim. Yetiştirme koşulları, hastalık etkisi vs. sebebiyledir muhakkak; birbirine komşu kökenlerdeki bu iki domates türünün tatları arasında dahi gelgitler olurken oturak domateslerin büyüğü de küçüğü de şeker gibi. Daha önce de yazmıştım bu sene benim heybetlilerde heybetten başka tat pek yok malum hastalık sebebiyle. Hafif ekşimsi olanlar bile vardı mor rus domatesleri gibi.
Bayındır daki bahsettiğiniz domatesi bulmaya çalışayım.
Bu bayramda hanımın akrabası yaşlı yengemizden dahliyanın dalından çoğaltılması yöntemini öğrendim :) Resimlerle ayrıntıları daha sonra paylaşırım.
birnefestoprak
18-09-2016, 16:59
İzmir - Ödemiş - Bozdağ ın benim bildiğim veya duyduğum ünlü domatesi yok. Patates ile karıştırmadınız di mi?
Bana birkaç sene önce Bozdağ'a ait olduğu söylenerek gönderilen bir çeşit var. Oturak, ince kabuklu ve çok lezzetli yalnız bence onun rengi mora çalıyor. Şimdi tekrar ekip tohumunu çoğaltacağım.
Bahsettiğim domates Çınardibi Köyü'nde (sanırım şimdi mahalle oldu) çokça ekiliyordu. Ekimi azalmıştır diye tahmin ederim.
Bir de burdaki karpuz (http://www.agaclar.net/forum/1320515-post7.htm)un ağırlığı 2 kg'ı geçiyor mu? Ağırlığına göre bunu sırığa almayı düşünüyorum.
Gölcük - Bozdağ birbirine komşudur, özellikle de mor domates Ödemiş te hiç duymadım ama sorayım eş - dosta.
Karpuzları hiç tartmadık :) Çapı 15-16 cm. civarında olan karpuzun ağırlığı en fazla 2,5 kg. olur diye tahmin ediyorum ama ne desem yalan. Bu sene sizi gönderdiğiniz kavun - karpuz harici hiç ekmedim. Biri bu küçük karpuzlardan olmak üzre, kendiliğinden çıkan iki kök karpuzda birer tek karpuzumuz oldu. Bir tane de kendiliğinden çıkan kavun onda da tek tatsız kavunumuz vardı. Sizin kavunlar hem geç kaldı hem de mantar oldu. Çanakkale karpuzunda ise bizim bahsi geçen karpuzlardan biraz daha küçük karpuzlar var dört-beş tane üzerinde, bakalım sağ-salim sonucu görebilecek miyiz?
Buyukcicek.com dan aldığımız dahliyaların dördüncü ve beşincisi de açtı.
Bu utangaç olanı,
628588
Bu ise şimdiye kadar gördüğümüz dahliyaların en koca kafalısı, tam 30 cm. çap var.
628589
Üstteki resimde önde kaldığı için diğerlerinden bir kaç kat büyükmüş gibi görünüyor. Uzaktan bakıldığında ortadakinin büyüklüğü belirgin.
628590
Sezon sonu yaklaşıyor yaylada...
Kışlıklar pek güzel bu sene; geçen sene komik komik karnabaharlarımız olmuş, pırasalar dona yakalanmıştı.
Karşıdan bakarsak; dahliyalar pek güzeller, gece sıcaklıkları 5 derecelere düşse de gündüzler hala yaylaya göre sıcak sayılır. Dahliyalardan daha güzel bodrum papatyaları var, resimleri olmasa da ikinci tur çiçeklenmeye başlamışlar bile.
Dahliyaların yanında önünde içinde kendiliğinden çıkan kadifeler sarımsı, turuncumsu renkleriyle koca öbekler halinde uzaktan dahi belli oluyor. Hep diyorum ya, bahçelerin benim bildiğim en sorunsuz çiçeği kadife.
Lahanalar göbeklendi iyice, sorun yok şimdilik. Hemen arkalarındaki biberler de öyle. Toplamaya devam. Kimi kızaranları tohumluk olarak bıraktık.
628661
Üstteki resmin hemen sağ tarafı; yer bademi, altın çilek karnabaharların arkasında resimde seçilebiliyor.
628662
Bu sene ön taraftaki heybetliler sonrada arka sıradakiler bozulmaya başlamıştı domateslerde. Biz yiyeceğimizi aldık, fazlasını dağıttık, şişeledik vs. de hastalık yukarısıyla bereaber toprak altını kökleri de etkiledi mutlaka. İşi biten domatesleri köklediğimde yumruk kadar köklerle karşılaştım, geçen sene daha geniş, uzun kökler vardı yine resimlerini koymuştum geçen sene.
628663
Bahçeye devam;
Bu sene ilklerden biri de börülceyi bir kaç kez yiyebilmemizdi. @birnefestoprak' ın 'lolaz börülcesi' nden tohumluk kalanlar, unutulup mecburen tohumluk olanlar,
628672
Kerevizler,
628671
Patlıcan,
628673
Lahana,
628670
NesliSezgin
28-09-2016, 16:04
Maşallah ne kadar güzel..Ben minicik balkonda ıspanak, tere, roka ve marul yetiştirmenin planını yapıyorum. Keşke bir bahçem olsaydı da sizin gibi güzel işler başarabilseydim.
Emeklerinize sağlık.
Sezon sonu yaklaşıyor, daha doğrusu pek çok bitki için yayla sezonu bitiyor, kimisi için hayat yeni başlıyor, bir kısmı dinlenmeye ayrılıyor. Hafta içi hafiften uyarı atışları gelmiş, tohum alabilmek için merakla kızarmasını beklediğim habanero nun üst kısımları ile bir kaç dahliyanın tepelerini soğuk vurmuş.
Bu yıl bahçemize gelen dahliyalardan biri daha açtı, çiçek çapı 25 cm. civarı.
629059
Geçen hafta verdiğim 30 cm. lik koca kafa ikinci çiçeğini açmış.
629061
Üç yeni bir yerde
629058
Verbenaların en güzel zamanı ancak bir soğukluk canları var maalesef.
629060
Lahanalarımız olmuş, hatta (her zamanki gibi) hafiften geçmeli olmuş. Beş kadar kopardık, akrabalara, komşuya dağıttık. Bir tanesi dolmalık olabilecek şekildeyken kalanları patır patır tam kısırlıktı. Bizim bahçeden diye öyle mi geldi bilmiyorum sulu ve tatlı oldukça güzeldi :)
Eve gelince turşu yapalım diye tarif arandım koca sitede pek lahana turşusu yapan olmadığını görünce sağa sola sardım, topladığım bilgileri birleştirip yaptım bir şeyler.
Kısaca ' lahana turşusu tarifi ' ;
Bir litre temiz suya bir çay bardağı ev yapımı elma sirkesi, iki buçuk yemek kaşığı iri kaya tuzu, bir tutam limon tuzu katıp karıştırdım. Kavanozun dibine yarım avuç nohut, iki lokma ekmek içi ve beş altı diş sarımsak attım. Bu arada lahanaları yumuşaması için yarım dakika kadar sıcak suda beklettim ve kavanozun içerisine bir kaç tane bütün biber ile birlikte iyice sıkıştırarak doldurdum. Üzerine suyu ekledim, yetmeyince oranlara bağlı kalarak su ekledim. İki saat sonra baktım lahanalar kavanozun içerisinde yüzüyor :p Öğleyin eve gittiğimde kırmızı lahana da atayım içine hem renk versin hem de kavanozu dolduralım. Yolum üzerindeki defne ağaçlarından da bir kaç yaprak koparıp sallıyayım, üzerine kapak yapmak içinde bulabilirsem kereviz yaprağı :D Sonradan yapılan müdahaleler inşallah turşuyu üzmez.
Bu arada benim yaptığım elma sirkelerinin neredeyse bir yıl olacak ama sanki bozulmuş gibi tat ve kokusu var. Oysa sürekli sirke anası oluşturup duruyorlardı.
Turşumuzun başrol oyuncuları lahana,
629063
Ve bu yıl ilk kez diktiğimiz kırmızı lahanalarımız,
629064
Seneye bulabilirsek kışlıkları tohumdan yetiştirmeli. Aldığımız hazır fideleri aynı anda diktiğimiz için haliye aynı anda olgunlaşıyor ve elimizde patlıyor. Birer hafta arayla ekip dikersek daha çok işimize yarayacak.
Mücevher Çalısı
03-10-2016, 12:43
... Sonradan yapılan müdahaleler inşallah turşuyu üzmez.
...
Aktardan alacağınız 'Hardal Tohumundan' bir tutam eklerseniz turşu hem daha lezzetli olacak hem de köpürmeyecektir. Böylece turşunuz üzülmeyecek ve sizi de üzmeyecektir:p
İsmail Kuzucu
03-10-2016, 13:09
Domateslerdekı sorun kök çürüklüğü olabilir. Bizimde reyhanların yarısında böyle sorun var. Thıram etkili ilaç kullanıyormuş. Bu ilaçtan sonrada sıvı fulvık asit uygulaması yapacagım.
Sanırım birde her sene olan bir hastalık, önceki senelerde aynı bölgede durum nasıldı?
Domateslerdekı sorun kök çürüklüğü olabilir. Bizimde reyhanların yarısında böyle sorun var. Thıram etkili ilaç kullanıyormuş. Bu ilaçtan sonrada sıvı fulvık asit uygulaması yapacagım.
Sanırım birde her sene olan bir hastalık, önceki senelerde aynı bölgede durum nasıldı?
Domateslere bu sene 'gözüm gibi baktım' denebilir. Geçen sene sırığa almakta geç kaldığımız için epey bir kısmı üst üste iç içe yarı sırık yarı oturak büyümek zorunda kalmış buna rağmen sadece son dönemde yamulmuşlardı. Bu sene geçen seneki yere ektim hemen hemen ve tamamı sırıkta, koltuk alma-leonardit-keçi gübresi-gelişme ve ürün evresinde koyun gübresi-arada kükürt-bakır yani kısaca 'ne istedilerse verdim'. Yine epey domates yedik, her çeşitten tohum aldık ancak bu sene daha çok ilgi göstermeme rağmen geçen seneye göre daha az ürün aldım ve kendimi 'kandırılmış hissediyorum' :rolleyes:
Sonuçlara bakınca dediğiniz gibi fungal hastalığa benziyor. Etken olur mu bilmiyorum ancak bahçede her sene fungal hastalıklar cirit atıyor. Kabakgiller-kavun-karpuz-dahliya hiç bir seneyi boş geçmiyorlar. Önümüzdeki sene kavun-karpuzu tamamen kaldırıyorum, nasılsa ürün alamıyoruz. Karpuz numunelik olsa da kavunda o da yok. Dahliyaları artık daha çok çeşit ama daha az sayıda ve seyrek dikmeyi düşünüyorum ki fungusları nispeten azaltacaktır bunlar. Ancak dediğim gibi bahçede her tarafta mantari hastalıklar az veya çok var şu an ki özellikle açık havada bunun sıfıra indirgenmesi bence imkansız. Seneye bu mikroplar şartlar müsait olduğunda sindikleri yerlerden tekrar açığa çıkacaklar ve eğer bizim durum kök çürüklüğü ise kolay kurtuluş yokmuş :(
Dün gece için sıcaklık değerlerinde minimum altı dereceye işaret ediyordu. Aşağısı için altı derece yayla için -3, -4 garanti demek ki bu da biberler, fasulyeler için sona işaret eder. Akşam üzeri hanımla elimizde lambalar yaylanın yolunu tuttuk. Kalan biber ve fasulyelerin çoğunu toplayarak aşağı indik.
Bu arada yayladaki eve hırsız girmişti önceki hafta içinde. Arkadaşların evine kafa dinlemeye gittiğimiz gün hadi dedim bizim eve de bakayım, şiddetli yağmur yağdı aşayiş berkemal mi diye. Eleman plastik pen çift cam kanadın birini zorlamış ve perdeleri açtırarak girmiş içeri, bir güzel her tarafı dolaşmış balkon penlerini içeriden açarak çıkıp gitmiş. Pencerenin önündeki koltukta ayak izlerini görünce uyandım yoksa balkon kapısını açık unutmuş diye hanıma saydırarak evin içine girdim. Hanımı aradım telefonla kapıyı açık unutmuşsun derken ayak izlerini gördüm. Çaktırmadan sadece bu izleri silip delilleri yok edip sesimi çıkarmasam iyiymiş, ağzımdan kaçırmış bulundum 'ayak izi, hırsız' diye. Şimdi eve 'gusül abdesti' aldırır artık :rolleyes: tüm halılar yıkmaya, her taraf silinmeye...Evde çalınacak hiç bir şey yok ki bir şey almadan çıkıp gitmiş zaten ama hanıma iş çıktı işte. :D
Penceredeki plastik penlerde çok hafif çizik şeklinde zorlama var, kilit sistemine bakmadım aklıma gelmedi, tahribat var mı bir dahakine bakmalı. Ama oldukça ilginç geldiği için paylaştım bu kadar kolay mı koca koca penleri açmak.
Lonicera
19-10-2016, 11:55
Gelip geçmiş olsun, '' bülbülün dili belası'' imiş. Verilmiş sadakanız varmış diyeceğim ama fırtına geçmemiş henüz.:D
Geçmiş olsun. Maalesef her yerde aynı sorun olabiliyor. Büyük penleri sistemi bilen bir kişi sadece bir tornavida ile açabiliyormuş. Benim büroda kapı menteşelerini kilit haline getirmişler. Ortasına demir orjinal gibi takınca o kırılmayınca muhtemelen girilmez. Ancak yapacak olan camı kırar zaten girer. Hırsıza kilit dayandırmak zor. Burada bağ evlerine kışın birileri giriyordu. Kapıdan giremeyince duvarı yıkmışlar. Arkadaş çözümü içeride hiç bir şeyi bırakmadan kapıyı kırmamaları için açık olacak şekilde bırakmasını istemiş. O kişinin yerine girip zarar vermeden çıkmışlar. Geçtiğimiz yıl giren olmadı. Gelenler dışarıdan kişiler. Burada herkesin her şeyi dışarıda. Kimsenin dönüp baktığı yok.
kerkenez
19-10-2016, 12:28
Sayın TCM çok geçmiş olsun. Plastikte olsa ağaçta olsa pencereleri açmak çok kolay. Bizim yazlıkta demir var en sağlıklısı o. Ha isterse onu da kırar belki ama içerde insan varken yapamaz gürültüye uyanılır, zaten önemli olan o zira evin sigortası var zaten.
Önceki hafta (30.10.2016) eşimin önceden renklerine göre ayırdığı dahliyaları topraktan çıkardık. Standart Dahliya Saklama Operasyonunu (SDSO) uyguladık. ŞOK - A101 - Bİm ve yöresel marketimizden çeşitli ebatlarda kutular bulduk, 'abi ne yapacan bu kadar kutuyu' diye soranlara meramımızı anlattık. Şömineyi bu yıl fazla yakmadığımız için kül de olmadı haliyle, hala fırınında odun (meşe odunu) kullanan fırıncımıza gidip kül aldık, O na da çiçek soğanları için aldığımızı kutulara koyup içerisine nemini alması ve mantardan koruması amaçlı biraz kül attığımızı anlattık. Marangozdan talaşımızı da aldık, O zaten olayı önceden bildiğinden bir şey sormadı.
SDSO nunda bu sene değişen; ayrıntılı isimlendirme var. Resimde göreceğiniz gibi isimler biraz 'garip' kaçsa ve bu operasyonun ciddiyetine uymasa da işe yarayacağını düşünüyoruz.
Toplam beş kutuyu (50x50 gibi) doldurduk. Gazete kağıdının içine biraz odun talaşı koyup soğanları koyduktan sonra hafiften sarıp içerisine ismini de yazdıktan sonra kutulara yerleştirdik. İlk etapta kül olmadığından külleme işlemini bir hafta sonra üstten yapabildim.
Soğanların kuruma ihtimalini azaltmak için ayırmadan topraklarını iyice silkeleyerek yapıyorum. Epeydir yağmur yağmadığı için kuru olan toprağı ayrıca kuruması için bekletmek zorunda kalmadık bu sene. Yoksa bir hafta kadar önce doldurduğumuz çuvalda bekletip biraz kuruyunca kutuya dolduruyordum.
Bu hafta sonu gittiğimizde iki çuval daha çıkardım topraktan. Çuvallar arabanın arkasında, aklıma gelenin evinin önüne gidip indiriyorum poşetle aşağı, kırmızı dahliyalandırıyorum. Elde kalanların ve eşe-dosta dağıtmayı düşündüklerimizin neredeyse tamamı kırmızı renkli. Yolu bu taraflara düşen olursa şimdiden söylesin ayırayım.
632580
Taza tüketemeyeceğimiz biberlerin bir kısmını geçen ay güneşte kurutup toz haline getirmiştik.
632720
Bir kısmını da turşu yaptık ancak hala elimizde kalan hafiften kartlaşmış biberler de vardı. Onları da fırına attım 70 derece civarında yaklaşık bir tam gün arada fanını da çalıştırarak kuruttum. Hanım olmaz böyle dese de fena olmadı. Güneşte kuruyanın rengi kırmızı, fırındakinin ise aşağıdaki gibi oldu.
632721
Biberleri toza çevirirken çeşidine bakmadım, belki bir urfa biberi gibi olmasa da tüm çeşitleri kurutup ufaladım, hiç birinin de itirazı olmadı. :cool:
Arka plandaki kırmızı bahçenin pancarı.
Eski resimler unutulmuş kalmış gitmiş telefonda.
Kabak hasadı; Açık renkli olan balkabağını geçen haftalarda yedik, tadı fena değil ama doğrarken sertçe, yerken yumuşakçaydı. Tohumunu almadım o yüzden.
633191
Yedikule miydi o, oyun vardı hani :)
633192
Alttan ikinciyi öğleyin kestik, kesimi kıvamı pek güzel bakalım tadı nasıl olacak.
633193
633194
Sayın TMC,kuru biberleri nasıl ufaladınız,ben mutfak robotu ile yapıyorum ama devamlı arıza yapıyor.
Sayın TMC,kuru biberleri nasıl ufaladınız,ben mutfak robotu ile yapıyorum ama devamlı arıza yapıyor.
15 yaşında mutfak robotumuz var, çok nadir kullanıyoruz. Muzlu süt yapma bölümünü kullandım toz haline getirmek için. Toz olmasa da epey ufalandı.
Çok teşekkür ederim iyi fikir deneyecegim :)
Sezon sonu kalan resimleri eklemeye devam.
Bu yıl domates kökenlerinin aksine patlıcan kökleri epey büyük çıktı.
633629
Bu da patlıcandaki yabani, oldukça tehlikeli yayılıcı bir arkadaştı ama forumda görmüştüm bir ara adını hatırlamıyorum. Sadece bu patlıcanda var, nasıl geldiyse, sanki patlıcandan türemiş gibi.
633630
...Bu da patlıcandaki yabani, oldukça tehlikeli yayılıcı bir arkadaştı ama forumda görmüştüm bir ara adını hatırlamıyorum. Sadece bu patlıcanda var, nasıl geldiyse, sanki patlıcandan türemiş gibi...
http://www.agaclar.net/forum/sebzelerde-hastalik-ve-zararlilar/24658.htm?highlight=verem+otu olur kendisi :(
http://www.agaclar.net/forum/sebzelerde-hastalik-ve-zararlilar/24658.htm?highlight=verem+otu olur kendisi :(
Sağolun linki inceledim, topladığımız köklerle birlikte yaktık, görünce de koparıp durmuştuk patlıcanın üzerinde ya inşallah tohum dökememiştir.
Ekim sonunda daha önce hiç meyvesini yiyemediğimiz üç yıllık armudun meyvelerini gördük. Tabi soğukları görünce yamuldu, hep böyle olacaksa değiştirelim biz bunu.
633635
Bu da armutlarımızdaki durum. Sadece benim bahçede değil komşunun armutları da böyle. Ne ki bu?
633638
633636
633637
Her şeye burnumu sokmuş oluyorum ama armutlarınıza musallat olan: Armut Memeli Pas Hastalığı (Gymnosporangium fuscum) :(
Biraz da güzelliklere geçelim.
Geçen sene giriş kapısının sadece bir tarafında iken, baharda kürekle ortadan ikiye kesip yarımşar bölüştürmüştük karşılıklı. Çekim pek göstermese de böyle güzel oldu, sorun da çıkmadı.
633639
Bu sene ektiğimiz güllerden sarı olanı,
633640
Bu da eflatun,
633641
Bu da bizim apartmanın yan tarafı. Bu kasımpatıların hepsi yayladaydı. Bu dönemler açtığı için hem açamıyorlardı soğuktan dolayı hem de olduğu kadarıyla bile göremiyorduk. Biz de hepsini söküp aşağı getirdik. Kasımpatının güzel tarafı dalını kırıp diksen dahi söğüt gibi naz etmeden gelişiyor.
633642
http://www.agaclar.net/forum/meyvelerde-hastalik-ve-zararlilar/22992.htm
Sezonu patlıcan tohumlarını suya koyarak başladık. Bir kaç gün
sonra da biberleri sulandırırım.
Pazar günü fazla ince dallara dokunmadan, yapabildiğim kadarıyla da büyük dalları ve boya giden uzayan dallarını keserek budamaya başladık. Budamadan sonra tüm agaçları ilaçladım.
.:: Büyük Çiçek | Türkiye'de Bir İlk ::. (http://www.buyukcicek.com) da sezonu açmış, bu senenin siparişlerini de verdik.
Guernica
27-02-2017, 09:02
Sayın TCM, bahçenizde gerçekleştirdiklerinizi baştan sona büyük bir keyifle, feyz alarak okudum. Emeğinizin karşılığını bahçenizden elde ettiğiniz ürünlerle alıyor olmak büyük bir mutluluk olsa gerek.
Sayfanızı büyük bir ilgiyle okumamın özel bir de sebebi var. Eylül ayında sizin bahçenize çok da uzak olmayan Bozdağ'dan bir bahçe aldım. İklimi yazın, kışın nasıldır, toprağının özellikleri nelerdir çok yakından bilgi sahibi olmadığım için o yörelerde neyi nasıl yapmalı sorusuna pek çok yanıtı sizin sayfanızda buldum, detaylı paylaşımlarınızdan ötürü size teşekkür borçluyum.
Umarım o bölgeye bundan sonra sıklaşacak ziyaretlerimizde sizinle tanışma fırsatı elime geçer. Bu arada yaşadığınız hırsızlık olayına çok üzüldüm, geçmiş olsun diyorum.
Dün gece biberleri de suya koydum. Ne açgözlülük yapmışım arkadaş...30 a yakın çeşit 40 a yakın kişiden (geçen senekilerle birlikte) tohum gelmiş. Çeşit denemek için kendi tohumlarımın çoğunu ekmeyeceğim. Toplamda 140 kök, ikişerli ektiğimizi düşünürsek 70 ocak biber ekeyim diye hesapladım nasip olursa. Bunun için de fireleri hesap ederek yaklaşık 180 tohumu suya attım. İki gün suda bekletip ekerim.
Geçen sene çoğunluk acı biberdi. Bu sene de çoğunluk acı ama tatlı biber ekimini de arttırdık.
Forumun ve beslenmede faydalı mikropların önemini keşfetmemizin sayesinde turşuya olan ilgimiz tavan yaptı bu sene. Daha önce aklımıza eserse hazır turşu alır, onun da yarısını beklemeden dolayı bozar ve atardık. Oysa bu sene çoğunluğu acı biberlerden oluşan turşularımızı hala zevkle yiyoruz. Forumda bahsi geçen ve pre/pro-biyotikleri kullanarak yaptığımız sirke vs. kullanmadığımız turşular + suyunu marketlerden hazır alıp malzemesini ekleyerek yaptığımız turşular ve suyunu da kendimizin hazırladığı turşuların tamamı sorunsuzca görevlerini tamamladılar ve hala sırasını bekleyenler var. Bir tane dahi bozulma olmadı.
Yeri ve zamanı geldiği için bir dip not ekleyip turşu OSCAR larını açıklayayım, turşunun en güzeli kırmızı lahana eklenmiş olanı, turşunun en güzel tarafı ise kırmızı lahana eklenmiş olan turşunun kırmızı suyu, en faydalı yardımcı turşu ise bu suyun ev yapımı yoğurdun bekleyip ortaya çıkan suyuyla karışımından ortaya çıkan muhteşem lezzet ve mikroorganizma buluşması...
@ Guernica, sayfamın size yardımı olmasına çok sevindim. Bahçeme beklerim, karşılıklı konuşup fikir alışverişinde bulunmaktan memnun olurum.
Bozdağ Gölcük e az daha yüksek ve sertçedir. Çok olmasa da ekim - dikim zaman vs. nüans farkı olacaktır :)
Şu sazanlığımı da ekleyeyim de biber tohumunda açgözlülüğümün nereye vardığını siz düşünün artık. Geçen sene balık biber tohumunu aldım sizlerden ve ektim. Orta acılıkta çatır çutur tazesi turşusu derken hanımla hoşumuza gitti. Epey tohumunu da aldım ve bu seneki etkinlikte dağıtıma da açmıştım. Ama merkezin hatası mı yoksa benim mi bilmiyorum @kerkenez den bir poşet daha balık biber tohumu gelmiş :o
Resulgur
27-02-2017, 15:00
Dün gece biberleri de suya koydum. Ne açgözlülük yapmışım arkadaş...30 a yakın çeşit 40 a yakın kişiden (geçen senekilerle birlikte) tohum gelmiş. Çeşit denemek için kendi tohumlarımın çoğunu ekmeyeceğim. Toplamda 140 kök, ikişerli ektiğimizi düşünürsek 70 ocak biber ekeyim diye hesapladım nasip olursa. Bunun için de fireleri hesap ederek yaklaşık 180 tohumu suya attım. İki gün suda bekletip ekerim.
Geçen sene çoğunluk acı biberdi. Bu sene de çoğunluk acı ama tatlı biber ekimini de arttırdık.
Forumun ve beslenmede faydalı mikropların önemini keşfetmemizin sayesinde turşuya olan ilgimiz tavan yaptı bu sene. Daha önce aklımıza eserse hazır turşu alır, onun da yarısını beklemeden dolayı bozar ve atardık. Oysa bu sene çoğunluğu acı biberlerden oluşan turşularımızı hala zevkle yiyoruz. Forumda bahsi geçen ve pre/pro-biyotikleri kullanarak yaptığımız sirke vs. kullanmadığımız turşular + suyunu marketlerden hazır alıp malzemesini ekleyerek yaptığımız turşular ve suyunu da kendimizin hazırladığı turşuların tamamı sorunsuzca görevlerini tamamladılar ve hala sırasını bekleyenler var. Bir tane dahi bozulma olmadı.
Yeri ve zamanı geldiği için bir dip not ekleyip turşu OSCAR larını açıklayayım, turşunun en güzeli kırmızı lahana eklenmiş olanı, turşunun en güzel tarafı ise kırmızı lahana eklenmiş olan turşunun kırmızı suyu, en faydalı yardımcı turşu ise bu suyun ev yapımı yoğurdun bekleyip ortaya çıkan suyuyla karışımından ortaya çıkan muhteşem lezzet ve mikroorganizma buluşması...
@ Guernica, sayfamın size yardımı olmasına çok sevindim. Bahçeme beklerim, karşılıklı konuşup fikir alışverişinde bulunmaktan memnun olurum.
Bozdağ Gölcük e az daha yüksek ve sertçedir. Çok olmasa da ekim - dikim zaman vs. nüans farkı olacaktır :)
Sn. TCM Biberlerin çapraz tozlasmasını engellemek için bir çalışmanız olacak mı, ne düşünüyorsunuz?
Ayrıca bu şekilde yetişen biberlerden tohum alacak mısınız ? Kolay gelsin
Sn. TCM Biberlerin çapraz tozlasmasını engellemek için bir çalışmanız olacak mı, ne düşünüyorsunuz?
Ayrıca bu şekilde yetişen biberlerden tohum alacak mısınız ? Kolay gelsin
Az önce baktım 18 çeşit biber var. Bunlardan çok acı olup dünya sıralamasında önlerde olan beş çeşit biberi büyük saksılarda yetiştirip kendim tohum almayı, aldığım tohumları paylaşmayı ve lüzum halinde sezon sezonu yayladan aşağı indirerek maksimum verim ile faydalanmayı düşünüyorum. İki senedir bu tip biberler hep sona kaldığı için tatsam bile tohum alamadım. Diğer biberlerden elimde yeterince tohum var. Tozlaşmayı önlemek için saksıdaki biberleri farklı yerlere koymak harici ilave bir önlem almayacağım. Çok hoşumuza giden çeşitlerde sonraki ekimlerde farklılık olursa zaten elimizde bir önceki seneden tohumlar olacak. Paylaşımda bulunurken de geçen etkinlikte olduğu gibi mevcut sistemimi anlatıyorum, arkadaşlar ona göre istekte bulunur.
Guernica
28-02-2017, 07:12
Sayın TCM benim arazinin rakımı 1400 metrelerde, yani sizin iklimden epey sert koşullar var bizim toprakta. Bahçeyi aldığım amca ile irtibatımız sürüyor, neyi nasıl yapacağım konusunda bana yol gösteriyor sağ olsun. Onun dediğine göre, ıhlamur sizin o tarafta çok güzel yetişirken bizim tarafta soğuktan zarar görürmüş çok. Yerel bilgi ve zamana yayılmış gözlem bana yol gösterecektir. Bahçeyi alalı daha 6 ay olduğu için gözleme ve tecrübe sahibi kişilerin yol göstermeleri önemli.
Kısaca durumdan bahsetmek gerekirse, daha çok bostan olarak ekim yapılan 7.5 dönümlük bir bahçe benimkisi. İçinde 15 elma ve 85 ceviz ağacı var. Ben ağaç sayısını arttırmayı planlıyorum bu yıl için. Bu yıl yaklaşık 30 adet kestane ve birkaç meyve ağacı daha ekmeyi planladım. Torbalı Fidan Müdürlüğüne uğrayıp görüş aldım geçenlerde. Bana fidanlarımı Yeniköy'deki fidanlıktan almamı, böylelikle irtifa farkını azaltarak dikilen fidanların yaşama şansını arttırabileceğimi söylediler. Nisan'ı bekliyorum.
Paylaştığınız fotoğraflardan sizin bahçenizin yerini az çok çıkardım. Mevsim dönünce merhaba demek üzere size uğramayı çok isterim.
Fidancılık Bademli Beldesi ile revaçta burada biliyorsunuzdur. Son yıllarda çalı işi de mantar gibi çoğaldı. Bu bölgede bitkinin gelişimi diğer yörelere göre oldukça fazla oluyormuş. Bu sebeple özellikle yol kenarlarında daha önce alınıp satılmayan yerler kıymete bindi. Parası olan, parayı bulan herkes bu işe döndü. Geçen hafta boş olan yere bir bakmışsın İstanbul dan bir firma gelmiş, parası neyse fazla fazla vermiş yeri almış, çok daha fazla yatırım yaparak dayayıp döşemiş.
Gelmeden önce mesaj atın, zamanı ayarlarsak sizin tarafa da gideriz, fidan vs. konusunda tanıdıklarımdan da fikir alışverişinde bulunuruz. En olmadı gölün kenarında çaylarımızı içeriz. :)
Guernica
28-02-2017, 09:40
Gelmeden önce muhakkak sizi haberdar edeceğim sayın TCM. Eşimle bölgenin doğasını tanımak için her fırsatta o taraflara gezmeye geliyoruz, geldiğimizde de bir fırsat yaratıp Gölcük'te, özellikle de Karşıyaka mevkisinde dolaşıyoruz. Göl başı sohbeti şimdiden gözümde tüttü :)
Cumhur Tonba
28-02-2017, 09:46
Sayın TCM,
Turşu lar hakkında mesajlarınızı okurken, bahçeyi gezmeme fırsat kalmadı inanın. Hele biber maceralarınız.
Kolay gelsin. Bir daha ki gelişde bahçeyi de dolaşacağım.
İki gün suda beklettiğim patlıcan tohumlarını pamuk, tuvalet kağıdının içerisine koyup plastik kapaklı büyücek bir kabın içinde kalorifer peteğinin içine koymuştum. İçerisi maksimum 30 derece ve nem %95 lerdeydi. Bu sabah altıncı gününde topan patlıcanlar haliç tamamı çıtlayarak kök salmaya başlamışlar. Bunu görünce akşam üzeri hemen işe koyuldum, çünkü biran önce tohumları toprakla buluşturmam gerek.
Önceki senelerde şeffaf plastik bardaklara ekiyordum tohumları. @ Dongyul sayfasında bu tip bardakların köklere ışığı geçireceği için zararı olabileceğini söyleyince bende beyaz plastik bardak arayışına girdim ancak bulamayınca köpük bardaklarda karar kıldım. Geçen seneden kalan perlit, A101 ve BİM den aldığım torf, geçen hafta gittiğim köyden aldığım yanmış ve elenmiş keçi gübresi ve yine geçen seneden kalmış cocopeat i eşit oranlarda karıştırarak harcı hazırladım. Köpük bardakların altında 'havya' ile birer delik açtım. Alt kısmına keçi gübresini biraz daha fazla koydum ve eşit oranda hazırladığım karışımla da bardağın üçte ikisini doldurdum. Çıtlayan tohumları bu karışımların üzerine koydum ve üstünü sadece birer tutam cocopeat ile kapatıp güzelce spreyleyerek akvaryumun içine koydum, dereceyi de yerleştirerek kapağını kapattım. Gece iç sıcaklığın minimum 12 derecelerin altına inmeyeceğini gündüz ise 20 derece civarında olacağını tahmin ediyorum.
İki gündür suda bekleyen biberleri de az önce tuvalet kağıtlarına sardım. Tek tük çıtlayanlar olmuş, muhtemelen iki gün içinde onlar da bardakların içerisindeki yerlerini alır. Bu sene evin içine malzeme sokmayacağım üstteki sistem tutarsa. Sorun olursa üç hafta kadar sonra başlayacağım domates ekimini evin içinde tamamlarım :)
Sn. TCM küsküt (cuscuta) çözüm bulabildiniz mi?
Sn. TCM küsküt (cuscuta) çözüm bulabildiniz mi?
Geçen sene bir patlıcana sarılmış gördük onu. Daha önce hiç denk gelmemiştik bahçede. Muhtemelen hazır aldığımız patlıcan fidesinden gelmiştir diye düşünüp önemseyip güzelce temizleyerek öldürmüştüm, ancak böyle sorunca korktum şimdi ;)
...Gece iç sıcaklığın minimum 12 derecelerin altına inmeyeceğini gündüz ise 20 derece civarında olacağını tahmin ediyorum...
Minimum 9 derece - maksimum 21 derece ve nem % 89
Bu sene ekim-dikim çalışmalarını mümkün olduğunca evin içerisine sokmadan halletmeye çalışıyorum.
İki gün suda beklettiğim biberleri (1,5 gün yapsam iyiymiş, biraz fazla geldi gibi) ve bir gün suda beklettiğim patlıcan tohumlarını pamuk ve tuvalet kağıtlarının içine koydum ve spreyledim. Konu mankeni dolmalık kandil ve isot biberleri..
640375
Nemini ve ısısını kaybetmemesi için küçük kapaklı bir plastik kutu içerisinde kalorifer peteğinin üzerine koydum. İç ısısı 22-26 derece arasında nem ise % 95 lerdeydi.
640376
Beşinci günden itibaren patlıcanlar çatlamaya başladı.
640378
Geri plandakiler,
640379
Patlıcan tohumlarını köpük bardaklara tek tek ekerken, biberleri ise nasılsa toprağa ikili yanyana ekeceğimiz için bardağa da çift ektim.
640383
Köpük bardak ıslak olursa yazı yarım kalıyor,
640384
Bu tohumların üzerine birer çay kaşığı cocopeat döküp hafifçe bastırarak tekrar spreyliyorum.
640385
Bunları çatının altındaki akvaryumun içerisine koyuyorum. Kapısı kapalı olduğu için ısı kaybı fazla olmuyor. Nasılsa topraktan çıkana kadar ışığa gereksinimleri yok.
640386
İç sıcaklık 16 derece ile 21 derece arasında nem ise % 95 lerde yine. Bugün yağışla birlikte minimum sıcaklık 13 derecelerde.
640387
Çatıda karanlıkta topraktan başını çıkaranlar hemen kısmen güneş ışığını direk alan açık bölüme başka bir akvaryumun içine alınıyor.
640388
Biraz daha büyüdüklerinde sürekli akvaryum gibi nispeten küçük alanda sürekli nemin içinde durmak hastalıklara davetiye çıkaracaktır. Bu sebeple fideleri açığa alıp üzerini naylonla örterek sera oluşturmak istiyorum.
640389
Bu arada sezonu geçen haftalarda açan .:: Büyük Çiçek | Türkiye'de Bir İlk ::. (http://www.buyukcicek.com) dan geçen hafta yaptığımız sekiz adet siparişimiz geldi.
640391
Geçen sene file içerisinde koymuşlardı soğanları, bu sene renkli kutulara koymuşlar. Açıp kapaması biraz zor ama siteden sorunsuz ikinci siparişimiz oldu.
640392
Hazır vakit bulmuşken şu resimleri de ekliyeyim.
Turşularımızdan sondan bir önceki kavanozun sonları. Kırmızılığı veren lahana.
640395
Biberler tamam da domatesler dahi hala taş gibi,
640396
Ve bombaaaa, tam bir pre/pro/süpper-biyotik bombası...Üstteki turşunun suyu ve özel pre/probiyotik tozunu kullanarak mayaladığım yoğurdun suyunun karışımı. Mükemmel bir şey. Son iki yoğurdu bu şekilde yaptım, tat, kıvam ve dayanıklılık açısından çok güzel oldu.
640397
Sn TCM . Afiyet olsun. Şu pre/pro biotik tariflerinizi bizimle paylaşırmısınız ? Erimeyen turşu istiyoruz :D
Sn TCM . Afiyet olsun. Şu pre/pro biotik tariflerinizi bizimle paylaşırmısınız ? Erimeyen turşu istiyoruz :D
@ saleri, http://www.agaclar.net/forum/kiler/2693-9.htm
Turşular için özel uygulamam olmadı. Linkteki tarifleri uyguladım. Verdiğim sayfadaki sirkesiz probiyotik turşu tarifini de yaptım. Turşunun suyunu kendim de hazırladım, marketlerdeki hazır suları da kullandım ve hiçbir bozulma olmadı. Geçen sene ilk denemelerimizdi, bu sene daha bilinçli yapmayı umuyoruz.
Benim önerim yoğurdu mayalarken mutlaka pre/probiyotik tozlardan kullanın. Piyasada son dönemlerde çoğaldı. Bir arkadaşın diyeti için kullandığı paketlerden kullandım son iki mayalamada ve kıvam, tat ve dayanıklılık açısından belirgin derecede farkettiğini gördüm. En basitinden eczanelerde 'reflor saşe' edinebilirsiniz. İçerisinde 10 paket var ve 20 tl. civarı fiyatı.
Barsaklarımızda bulunan sinir hücrelerinin omuriliğimizdekinden fazla olduğunu hatırlatırım. Yani yıllardır laf anlamayanlara söylediğimiz 'lafı nerenle dinliyorsun' cümlesi değişecek gibi.
Domatesler de bu gece suya kondu. 13 çeşit domates 70 kök ekmeyi planladım. Geçen sene tohum dağıtım etkinliğinde oturak domatesleri kaybetmiştim. Bu sene de en çok beğendiğimiz @birnefestoprak ın 'italian heirloom' domatesinin kendi ürettiğim tohumlarını bulamadım. Her tarafı üçer kez aradım ama yok. Tam ortalığı dağıtacakken önceki sene gelen orijinal tohumlardan kalanları buldum :D
640823
Apartmanın terasına komşumun getirdiği paletleri kullanarak bir buçuk saatte uydur-kaydır bir sera yaptık. Ufak tefek eksik-hatalar olsa da işimizi görecek gibi. Hafiften ortaya koyup güneş ışığını üzerine alalım diye düşündüm ancak nasılsa bir aya kadar buraya da nispeten güneş gelecek.
640824
Naylon sera naylonu değil ancak epey kalınca, paletlere raptiye ile tutturup alt kısmına ve duvara değen kısmına köpük koydum. Dün soğuk gecede maksimum 17 minimum 6,5 derece ve nem % 75. Akvaryumun içinde nem % 95 lerdeydi.
640825
Erdal Hoca
16-03-2017, 21:50
Sayın TCM, sayfaların çoğunu okudum. Bir kez daha sabrınızı, azminizi ve emeğinizi takdir ediyorum. :cool:
Agaclar.net ailesinin hayatıma somut katkısı üç yıldır gelen tohumlar fideler vs. idi. Cumartesi günü Bozdağ daki yeni aldıkları bahçelerine giderken Ödemiş e de uğrayarak ziyaret etme nezaketinde bulunup zaman ayıran forum üyesi @ Guernica ailesi ile tanıştım. Hava, zaman uygun olmadığı için Gölcük te göl kenarında çayımızı içemedik ama nasip olursa zamanımız bol. Kocaman sevgi ve saygılarımı iletiyorum kendilerine...
Üstteki uydur kaydır yaptığım sera çatıda köşede durduğu için içerisi fazla ısınmıyor, sera etkisi oluşmuyordu. Pazar günü mevcut serayı komple söktüm, yeni aldığım sera naylonu, ilave çıtalar, raptiye yerine çiviler ve bunları naylona çakarken zarar vermemesi için küçük lastikler ile daha güzel seramsı bir şeyler yaptım. Yaptım derken tam işe başladığımda gelen kayınpederim ile yaptık demek daha uygun olacak :)
Üç adet paleti yine karşılıklı koyduk, duvara gelen ve boşta kalan kısma geçen aylarda evden çıkardığım kullanılmayan konsolun arka kısmındaki tahta kısmı çaktık. Paletleri içeriden ve köşelerden ufak plastik parçaları (resimde solda görülen kırık sandalyenin yerdeki parçaları) ile birbirine tutturduk. Üstlerden de çıtalarla sabitleyince sera taşınabilir hale geldi. Paletlerin çıtalarını yere paralel tuttum bu kez, bu sayede tohumlar, fideler yere sığmazsa karşılıklı bu çıtaların aralarına tahta ilaveleriyle rafa dönüştürüp 'kaçak katlar' çıkabilirim.
641363
Önceki serada üstte bombe yoktu, bu yüzden içerideki nem ve dışarıdan yağacak yağmur sorun oluşturabilirdi. Bu kez içeriden evde kenarları kırılmış plastik perde kornişini kullandım. Dikkat ederseniz kapı yok :D Kenardan naylonu kaldırıp girip çıkıyorum ancak zor oluyor, sanırım önceki kapıyı tekrar kullanmam gerekecek.
Gelelim teknik verilere; uzunluk 1,5 metre, genişlik 80 cm. yükseklik te orta bombeyi saymazsak 80 cm. Diğer tarafta maksimum iç sıcaklık 23 derecelerde kalırken burada 45 derecelere ve nem de % 80 lere çıkıyor. Minimum sıcaklık ise 12 derece civarı. Dün gece nette incelediğimde ideal sıcaklığın 35 dereceleri geçmemesi gerektiği ve minimum 10 derecenin iyi olacağı. Gerçek yapraklar yeni çıkıyor patlıcanlarda diğer biber ve domatesler yeni zaten. Seranın üzerine gölgelik alayım diyorum öğle arası eve giderken. Naylonun köşesini de sabahtan kaldırdım ki sıcaklık ve nem çok yukarılara çıkmasın.
Durum bundan ibaret, içerisi sauna gibi oluyor öğle vakti. Tohumların keyfi şimdilik yerinde gibi, diğer tarafta 10 gündür tık yoktu ama buraya gelince iki günde güzelleştiler sanki. Önerisi olan varsa beklerim.
641364
641365
Guernica
22-03-2017, 11:00
Sizi tanımaktan biz de çok mutlu olduk sayın TCM, umarım yakın zamanda Gölcük'te çayımızı birlikte yudumlayabiliriz. Önümüzdeki hafta Salihli Yeniköy fidanlığına gidip kestane fidanı işini halletmek için o taraflarda olacağız. Artık bir ayağımız Ödemiş yaylasında.
Plastik kornişle bulduğunuz pratik sera tavan bombesi çözümü güzel olmuş. Umarım bahar hepimiz için bereketli geçer.
Erdal Hoca
01-04-2017, 22:52
Sayın TCM, bardakların görüntüsü çok hoş. Hücuma geçecek asker gibi göründüler gözüme. Toprakla buluşmaları ve devamındaki macerayı da heyecanla bekliyorum . :cool:
Erdal Hoca m, askerlerden tek tük fire verenler oldu, özellikle bibere/üç tertipler sıkıntılıydı, patlıcana/dört tertipler tembel zaten ama geç te olsa düzene giriyorlar. Bibere/üç tertipleri ranzalara ikişerli yatırıyorum, sorunun ondan olacağını sanmıyorum çünkü domestosa/iki tertiplerin üç kişi tek ranzada kaldığı oluyor ve gıkları çıkmıyor. Önümüzdeki günlerde sabah içtimasında hepsini tek sıra düzene koyarım.
Ayın son günü (31.03.2017) gecesi etkinlikten gelen coreopsis (http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/24621.htm) (kız gözü) ve gaillardia (http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/15846.htm) (gayret çiçeği) tohumlarını genişçe plastik kaplara ektim. Her iki çiçekte soğuğa dayanıklı ve yayılıcı, yani tam yaylaya göre..
Dün gece de; yine etkinlikten gelen beyaz kadife ve küçük kadife ile hazır pakette komşularımızın verdiği ipek çiçeğini (http://www.agaclar.net/forum/bahce-sus-bitkileri/2881.htm) ektim.
Son ekimlerde tohumların üzerini @ Milla nın yaptığı gibi sadece perlit ile kapadım. Sonuçlar daha iyi gibi ancak benden kaynaklanan sorun var ki geçen sene süs ayçiçeği tohumlarını perlit poşetinin üzerine koymuşum ve tohumlarda poşetin içerisine dökülmüş. Şimdi nerede perlit varsa oradan ayçiçeği fışkırıyor. Ayçiçeği tohumları iri olduğu için topraktan çıkınca anlaşılıyor da koparıp alıyorum, yoksa başka tohum olsa gerçek yapraklar çıkana kadar olayı anlayamayacaz.
Ekim - dikim çalışmaları devam ediyor. Üstte ilk görüntülerini verdiğim (12 gün önce) fidelerin son hali ile bir hafta önce toprağa ektiğim çiçek tohumlarının son halleri.
Genel görünüm. Neredeyse tamamı gerçek yapraklarını çıkardılar, kimileri ikinci yapraklara da geçti. Kimi yapraklar kollarını havaya kaldırmış durumda oluyor öğle vakti. Özellikle seranın ortasındakiler. Sera içi sıcaklık güneşin yoğun geldiği yere yerleştirdiğim derecede 40 derecenin üzerine çıkıyor kimi zaman kapıyı açsam da, muhtemelen buna bağlı kimi fideler 'teslim oldum' pozisyonuna geçiyor. Akşam üzeri seranın kapının karşı tarafında ve tepeye yakın kısmına 12 cm. lik plastik boru koydum yere paralel, havalandırmayı daha iyi sağlaması için.
643214
Domatesler..Bir kaç haftaya kadar sigorta amaçlı bardaklara çift-üçlü ektiğim tohumları teke düşürüp boşa çıkan fideleri dağıtmayı düşünüyorum.
643215
Biberler..
643216
Çiçekler..
643218
Ve patlıcanlar..
643217
Önümüzdeki günlerde dahliyaları (netten yeni aldıklarımızı) orta boy siyah poşetlere alarak daha önce çiçeklenmelerini sağlamaya çalışacağım. Yoksa yaylaya çıktığımızda daha çiçeklenmemiş oluyor, aşağıya indiğimizde ise çiçeklenmenin devam ettiğini görüyoruz.
Ekmeden önce bir gün suda bekletiyorum soğanları..
Yeni gelenlerin listesini yazayım (8+3) bir tarafa da sonra nerede ne var karıştırıyoruz :)
- Emory Paul (http://www.jparkers.co.uk/3-dahlia-emory-paul-1012237)
- Mom's Special (https://www.longfield-gardens.com/plantname/Dahlia-Moms-Special)
- Hapet Blue Eyes (http://www.jparkers.co.uk/dahlia-hapet-blue-eyes-collection-1)
- Encore (http://davesgarden.com/guides/pf/go/138532/#b)
- Holland Festival (https://www.fluwel.com/dahlias/all-dahlias/holland-festival.html)
- Vassio Meggos (http://davesgarden.com/guides/pf/go/138933/#b)
- Merluza (http://www.brecksbulbs.ca/product/merluza-dahlia/Dahlias)
- Kelvin Floodlight (https://www.gardenia.net/plant/dahlia-kelvin-floodlight)
- Belle of Barmera (http://www.floretflowers.com/shop/dahlia-belle-barmera/)
- Sir Alf Ramsey (http://www.gardenersworld.com/plants/plant-finder/dahlia-sir-alf-ramsey/)
- Myrtles Folly (https://www.gardenia.net/plant/dahlia-Myrtles%20Folly)
Erdal Hoca
08-04-2017, 11:16
Çok titiz ve disiplinli bir çalışma. Kolay gelsin :cool:
Üstte bahsettiğim sekiz çeşit dahliya (dalya) siyah poşetlere ekildi. Poşet içeriği yine aynı diğer ekimlerdeki gibi; torf (çok kaliteli olmayan marketlerde satılan 10 ar lt.lik poşet torflar) + cocopeat + perlit + keçi-koyun gübresi ve sadece poşetlere biraz da bahçe toprağı karıştırdım.
Soğanları bir güne yakın suda beklettim. Bu arada iki tanesi süğmüş beklerken, onları yarım gün suda tuttum.
643592
Siyah poşetlere ektikten sonra üzerine az daha karışımdan koyup torbalardan sular iyice akacak şekilde suyunu verip köşeye koydum. Aşırı sıcak olup kurumaz ise topraktan başlarını çıkarana kadar su yok.
643593
Tabi geçen senenin soğanları bodrumda duruyor, geçenlerde baktım sorunsuzca kış uykusundalar hala, önümüzdeki bir hafta - 10 güne kadar uyandırmalı.
31.03.2017 de ekilen ipek çiçeğinin 10. gündeki hali. Biraz yoğun ekmişim sanırım :) Ancak buna rağmen perlitin hafifliğinin de etkisiyle büyümeye devam ediyorlar.
643876
643877
Bir traktör keçi gübresi :D Dün öğle arası yaylaya döküp geldik, içindeki pire vb. zararlılar için buharlaşarak etki gösteren tabletlerden atıp üzerini naylon ile örtecektim, zaman olmadığı için öylece bıraktım, nasipse hafta sonu devam ederiz artık.
Arkadaki ceviz ağacının dibinde üçüncü yılına giren aubrietaları görünüyor. Kendi ektiğim tohumlardan elde ettiğim fidelerin bir kaç tanesini de ağacın dibine dikmiştim, zamanla artıyor. Ön taraftakiler epey güzel olmuş, resimlerini sonra eklerim.
643878
Bunlar bizim değil, getirenler sağolsun..
643879
Bu arada sezonu geçen haftalarda açan .:: Büyük Çiçek | Türkiye'de Bir İlk ::. (http://www.buyukcicek.com) dan geçen hafta yaptığımız sekiz adet siparişimiz geldi.
640391
Geçen sene file içerisinde koymuşlardı soğanları, bu sene renkli kutulara koymuşlar. Açıp kapaması biraz zor ama siteden sorunsuz ikinci siparişimiz oldu.
640392
Güvenilir mi internetten aldınız değil mi
Evet iki yıldır alıyoruz, sorun yok..
Sedumlarla ortancaların arası böyleyken (http://www.agaclar.net/forum/1472678-post792.htm), şimdi böyle, bu kadar papatya olmamıştı hiç.
644689
Ortancalar yeşillenmeye başlamıştı bir kaç hafta önce
644690
Evin bahçeye bakan yüzündeki dahliyaların olduğu alan (http://www.agaclar.net/forum/1470352-post766.htm) ise şimdi bomboş :)
644691
Yabani papatyaların arasında geçen sene geç dönemde sadece köklenebilmesi için ektiğim papatyaları seçebilirsiniz. Göremezseniz sorun yok, biz bile iki hafta önce görmeden epey çiğnemişiz, neyse ki sorun yok gibi.
644692
Üç yıldır menekşelerin durduğu alanı bu sene fazla ellemedik.
644706
Geçen sene de tek başına çıkmıştı duvarın dibinden (http://www.agaclar.net/forum/1453296-post710.htm), hatta yazmıştım foruma da resmini çekip, biz o kadar özen gösterdiğimiz halde büyütemiyoruz kendiliğinden nasıl becerdin diye..
644707
Buradaki menekşeleri kökleyip lastiklerin içerisine taşıyacağız ki bir kısmına haftasonu başladık, sonra yağmur ve hafiften dolu başladı ve maç bitti. Sarı çember içerisindeki arkadaş geçen seneden kalan 'ekinezya' olmalı..
644713
Aşağıdaki laleler çoktan geçti, oysa buradakilerin tam havası.
644714
@ Mücevher Çalısı nın gönderdiği, hanımeli.. Geçen yıl geldiğinde saksıya dikip güzelce köklenmesini beklemiştik, haftasonu ise toprağa aktardık..
644715
Yeni gelen ayva mız...
644716
Değerli Guernica ailesinin hediyesi..
644717
Aşağıda serada ne var ne yok derseniz, patlıcanlar biberler iyi..
644722
Ancak domateslerde o iştah yok, anca mı acaba..
644723
@ Mücevher Çalısı nın gönderdiği, hanımeli.. Geçen yıl geldiğinde saksıya dikip güzelce köklenmesini beklemiştik, haftasonu ise toprağa aktardık..
644715
Yeni gelen ayva mız...
644716
Değerli Guernica ailesinin hediyesi..
644717
Aşağıda serada ne var ne yok derseniz, patlıcanlar biberler iyi..
644722
Ancak domateslerde o iştah yok, anca mı acaba..
644723
Sayın TCM; O domateslerde ısı farkından dolayı sorun var sanırım soğuktan etkileniyor haberiniz olsun ^^
Guernica
20-04-2017, 09:32
Sayın TCM umarım ayva yeni evini, toprağını sever, sizlere mutluluk getirir.
Benim balkonda yetiştirmeye çalıştığım kimi domateslerim de sizinkiler gibi cılız kaldı. Demek soğuktanmış. Bir kısmını içeride bir jelatinle sararak muhafaza etmiştik onlar daha iyi büyüdüler.
Sayın TCM; O domateslerde ısı farkından dolayı sorun var sanırım soğuktan etkileniyor haberiniz olsun ^^
AAAaaa, ne soğuymuşki o :D
Gece sıcaklıkları geçen hafta minimum 12-13 derecelerdeydi. İlk haftalarda ise 8-9 dereceleri gördüler minimum, sanırım içinde bulunduğumuz birkaç gün de 9-10 derece olur gece sıcaklıkları. Gündüz ise seranın ortası 35, kenarları 30 derecelerde. Geçen senenin resimlerine baktığımda aynı solukluk kimi fidelerde yine gözüme çarptı. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek, artık toprakları iyice kurumadan su da vermiycem onlara :) Sanırım bu sıcaklıklar sorun oluşturacak seviyeler değil.
japon salatalığı - fransız balkabağı - akkabak - acur - salatalık - bal kabağı ve kara/yeşil sakız kabaklarını bir gün suda beklettikten sonra 45 li viyollere 20.04.2017 tarihinde ektim. Viyolde boş kalan gözlere de bugün kırmız pancar ile boğa pancarından yaklaşık yedişer kök ektim. Pancarları iki hafta sonra bir o kadar daha ekeceğim. Yine dün bir arkadaşın verdiği ve Amerikadan akrabasının getirdiği minik ayçiçeklerini ekmiştim, ayçiçekleri çıkmaya başlamış. Üç dört gün önce de büyük saksıya zinnia çiçeklerini ektim topraktan başlarını kaldırmışlar. Tarihe not düşeyim de daha sonra resimlerini eklerim.
Bu arada Palmera yan tırpan aldım otları biçmek için. Pazar günü yağmurlarla birden boy gösteren otları devireceğim hava güzel olursa. Yazmayı unutmuşum etkinlikten gelen iki çeşit marulları da geniş plastik kaba ekmiştim, onlar da çıkalı epey oldu ki gerçek yaprakları bile çıkmaya başladı.
AAAaaa, ne soğuymuşki o :D
Gece sıcaklıkları geçen hafta minimum 12-13 derecelerdeydi. İlk haftalarda ise 8-9 dereceleri gördüler minimum, sanırım içinde bulunduğumuz birkaç gün de 9-10 derece olur gece sıcaklıkları. Gündüz ise seranın ortası 35, kenarları 30 derecelerde. Geçen senenin resimlerine baktığımda aynı solukluk kimi fidelerde yine gözüme çarptı. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek, artık toprakları iyice kurumadan su da vermiycem onlara :) Sanırım bu sıcaklıklar sorun oluşturacak seviyeler değil.
Sayın TCM; siz ne kadar kafanızda sıcaklıklar sorun olmadığını düşünsenizde durum şu... ben sıcaklıkların düşük olmasından bahsetmiyorum aslında benim demek istediğim gündüz ve gece sıcaklık farkı çok yüksek gündüz sıcaklık sera ortamında çok artıyor gece de aynı şekilde düşüyor ve sonuç olarak da fideler stress yaşıyor renk solgunluğu o yüzden :cool:
Sayın TCM; siz ne kadar kafanızda sıcaklıklar sorun olmadığını düşünsenizde durum şu... ben sıcaklıkların düşük olmasından bahsetmiyorum aslında benim demek istediğim gündüz ve gece sıcaklık farkı çok yüksek gündüz sıcaklık sera ortamında çok artıyor gece de aynı şekilde düşüyor ve sonuç olarak da fideler stress yaşıyor renk solgunluğu o yüzden :cool:
Bir kaç gündür havalar serin, dolayısıyla bu fark azalmıştır, ancak havalar ısınınca seranın naylonlarını iyice açayım.
Ayrıca stresi azaltmak için (biber ve patlıcanlarda stres yok gibi) her gün yatmadan önce beşer damla sakinleştirici ve doğal passiflora şurup vereyim. :cool:
22 Nisan gecesi kar yağmış yaylalara, Bozdağ a bizimkine göre daha fazla yağmış. İki yıl önce mayısın beşinde yağmıştı dolu dolu kar..
'Phylox'lar bu sene daha iştahlı gibi..
645613
'Aster'lerde öyle, hem kökleri de çoğalmış sanki.. Bu arada kenardaki minik beyazlıklar gece yağan kardan kalanlar..
645614
Elma ağacımızın bu sene maşallahı var.
645615
Geçen sene hiç elmamız yoktu, aksilik olmazsa kurtlu da olsa elmalarımız olacak gibi..
645616
Badem ağacımız reçinelenmiş bu sene.. Kim bilir ne derdi var..
645617
İki deli kestane ağacımızdan birisi gayet güzel gelişmiş ve geçen sene üzerine tonlarca aşı yapmıştım. Bu garibim ise fazla gelişememişti. Aksi gibi bu sene kar dalının birini de kırmış.
645618
Sanırım pek adam olmayacak. Tam yukarıdan kessem mi, yoksa temelli mi söksem karar veremedim.
645619
Bu sorun da evin içinden. Bizden sonra sanırım 'akrilik kapak' lar çıktı onlar nasıl bilmiyorum da 'vakum kapak' sakın yaptırmayın :(
Beşinci yılında böyle mi olur..
645621
Gelelim aşağıya, tüm resimler iki gün önceye ait..
Marullar, az daha büyüsünler üç hafta içinde direk toprağa aktarayım diye düşünüyorum.
645628
Maniye domates fidesinin içinde çıkmış bu arkadaş :D
645626
Coreopsis..
645625
Beyaz kadife..
645624
Malabar ıspanağı..
645627
Fidelerin son hali;
Patlıcanlar..
645635
Biberler..
645636
Ve kör-topal domatesler..
645637
Süs ayçiçekleri viyol gözlerinden merhaba dediler..
645634
bahçeci35
27-04-2017, 05:34
SN TCM hafta sonu arkadaşlarla şehrin gürültüsünden kaçmak için Birgi köyü ve Gölcüğe çıkalım dedik. Birgi de hediyelik eşyaları satmak için kurulan pazardaki amca aferin çocuklar buralara gelmek için çok güzel günü seçmişsiniz dedi. Gerçekten de hava çok soğuktu Gölcük gölünün çevresinde yer yer kar birikintileri vardı. Ancak havası tertemiz. Ciğerlerimize temiz orman kokusunu doldurup şehrin gürültülü ortamına geri döndük.Gölcüğe çıktığımızda aklıma gelmediniz değil. Gerçekten çok güzel bir yerde yaşıyorsunuz. kendinize çok iyi bakın. sayfanızı çok daha sık yazın :)
@ bahçeci35, sezonda tekrar bekleriz.
Ödemiş in etrafı kuzey-güney komple yaylalarla çevrili. Güneyde Hamamköy - Bademli, kuzeybatıdan başlarsak kuzeydoğuya kadar; Kayaköy üzerindeki Kızılca, Kerpiçli, Veliler üzerindeki nispeten yayla taklidi yapan yerler..Yanında Başova, Horzum ve Çamyayla Yaylaları, devamında Suçıktı, Ardıcak ve Subatan Yaylaları ve sonunda Gölcük ve Bozdağ Yaylaları. Kuzeydekiler hariç yaylanın birinden başlayıp sonuna kadar gidebilirsiniz. Ben gitmedim hiç, giden var, son durumu bilmiyorum, geçen sene binek aracıyla bir arkadaş yolu tamamladığını söylemişti ama Kerpiçli den yola çıkıp Çamyayladan yolunuz kapanırsa "ne oldu biladerrrr" diye sızlanmayın. ;)
Bu yaylaların içinde havası, suyu ve iki yıldır köy içi yolu en kötü olan Gölcük maalesef. Aracınızı ikinci viteste ve saatte 15 km. sabit hızla köy içinde süremezsiniz. İki yıl önce kanalizasyon çalışması yapıldı, her taraf kazıldı delindi, zaman-para-emek harcandı ama son söylenti yapılan işlerde teknik bir sorun olduğu ve hepsinin boşa gittiği. Geçen yaz elektrik hattını yer altına alma çalışması vardı her taraf yine kazılmıştı. Bu yaz değişiklik olmazsa yine toz kum içinde geçecek. İzmir in en güzel yerlerinden birinin bu halde olması ilginç geliyor bana.
Ancak diğer yaylalarda (sürekli yerleşimin olduğu Bozdağ dahil) Gölcük teki gibi gece hayatı (beldenin gece hayatı ne kadar olursa :) ) bulamazsınız. Gölün kenarındaki restoran, çay bahçeleri kahveler geç saatlere kadar açıktır, hele ramazan ayında, isterseniz sahura kadar oturun.
En güzel su Bozdağ da çıkar.
En güzel tandır Bademli nin üzerindeki Ovacık Yaylasındadır.
En güzel hava ve ekim için en ideal toprak ve hava ise Başova Yaylasındadır.
Guernica
27-04-2017, 13:22
Sayın TCM, yakın zamanda fidancıları dolaşırken ben Başova, Horzum, Çamyayla, Yeniköy, Subatan civarını tamamen dolaştım. Çok keyifli bir gezi oldu, hemen her yerde bir durup köy kahvelerine uğradık Bozdağ'dan bahçemizi aldığımız Hayrettin Amca'yla. Bozdağ'dan yola koyulup, Çamyayla'dan Lübbey Köyü tarafından sizin görev yaptığınız bölgeye indik. Lübbey'deki evlerin 40'tan fazlasının sit kapsamına alınıp İzmirli zenginlerce kapatıldığı filan söylendi köylerde. Baraj inşaatının Çamyayla'ya dek o yaylanın faunasını değiştireceğinden korktum açıkçası.
Çok güzel yerler gerçekten. Birkaç yola Bozdağa taşınma işini halledince arada fırsat yaratıp bisikletle keşfetmelik bir dünya yatıyormuş Ödemiş tepelerinde.
@ Guernica, siz bir de Subatan daki evleri göreceksiniz. Şehir efsanesi çok, efsaneleri nasip olur da bir araya gelirsek görüşürüz :)
Barajların nasıl etkisinin olacağı belli değil gerçekten. Dağın ön tarafında (Ödemiş e bakan sizin gördüğünüz) bir tane yapılıyor ve gövde inşaatı bitmek üzere (Rahmanlar Barajı). Diğer tarafına da yapılıyor veya yapılacak. Ayrıca o yaylaların devamında bir tane daha baraj var; Aktaş Barajı (Veliler-Kerpiçlik Köyleri üzerinde) Barajımız bol olaak, tabi getirisi götürüsünü zaman gösterecek. Sizin gördüğünüz Rahmanlar Barajının kurulduğu yer Ödemiş in serası gibiydi ve binlerce zeytin ağacı (diğerlerini saymıyorum) gitti gidecek. O bölge ucundan kıyısından kurtarılabilir miydi bilmiyorum. Uzaktan uzmanı olmadığımız konularda yorum yapmak doğru değil ama insan üzülüyor tabi.
Bisiklet turunu bilemem de yürüyüşe ben de varım :) En güzel yürüyüş, gezi, keşif vs. zamanı Eylül sonları; insanlar oldukça azalmış, hava serinimsi, güneş yok, yağmur ha yağdı ha yağacak, arada bir çiliyor, yapraklar her türlü renge bürünmüş ve tutundukları dalları bırakarak toprağa düşmeye başlamışlar..
bahçeci35
30-04-2017, 10:28
SN TCM izninizle size bir şey sormak istiyorum. Başka bir üyenin sayfasında biberleri ve diğer yazlık sebzeleri ikişer li dikmekten bahsetmiştiniz. Bunun nedeni nedir acaba? daha bol ürün almak içinmi. Birbirlerine destek olması içinmi. Ben genellikle fasulye ve börülce de bu yöntemi uyguluyorum diğer sebzelerde bu yöntemle hiç dikim yapmamıştım.
Biber domates gibi fazla toprak istemiyor. Dolayısıyla ikişerli ekip-dikerek yer tasarrufu da yapmış oluyoruz. Biber fideleri gelişince destek isteyebiliyorlar. Önceki sene böyle bir sorun yaşamıştık; kimi dallar kırılıp kimi biberleri de böcekler kökten kesince dengesi bozulan biberler rüzgarın da etkisiyle devrildi, kırıldı vs. İkişerli dikince birbirlerine destek oldular, böcek için ise İsmail Beyin (Kuzucu) önerisiyle tabaklar içerisine koyduğumuz ilaçlarla böcekleri hallettik.
Ben sadece biber için ikişerli dikimden bahsettim, diğer yazlık sebzelerde böyle bir uygulamadan bahsetmedim, eğer yazdıysam da yanlışlıkla olmuştur. Dediğiniz gibi fasulye barbunya da türüne göre ikişerli üçerli ekilir. Misal kısa barbunyayı en az üçerli ekeriz, taze fasulyeyi de ocağında üç köke kadar bırakabiliyoruz.
Bu arada fideleri üç gündür sera dışına aldım. Üzerlerine plastik pencereler için aldığımız ancak kullanmadığımız sineklikler ile örtüp sabahtan öğleyin ikiye kadar güneş altında bırakıyorum.
Dün yayladaydık eşimle; süğmüş dahiyaları ektik, ilk kez yan tırpanı kullandım. İlk dakikalardan sonra acemiliği attım, sonuç fena değil, nasipse birazdan şov devam edecek :) Süre yeterse de maydanoz ekmeyi düşünüyoruz.
646112
birnefestoprak
02-05-2017, 02:07
Bu tip bir soğuklama, fidelerin daha sağlıklı olmasını sağlar. Zararı yok, faydası var.
AAAaaa, ne soğuymuşki o :D
Gece sıcaklıkları geçen hafta minimum 12-13 derecelerdeydi. İlk haftalarda ise 8-9 dereceleri gördüler minimum, sanırım içinde bulunduğumuz birkaç gün de 9-10 derece olur gece sıcaklıkları. Gündüz ise seranın ortası 35, kenarları 30 derecelerde. Geçen senenin resimlerine baktığımda aynı solukluk kimi fidelerde yine gözüme çarptı. Bakalım önümüzdeki günler ne gösterecek, artık toprakları iyice kurumadan su da vermiycem onlara :) Sanırım bu sıcaklıklar sorun oluşturacak seviyeler değil.
Domates-biber-patlıcan fidelerinin kimisi oldukça iyi durumda..Fidelerin üzerine hafiften toz kükürt serptim kırmızı örümcek vs. için, sarımtırak şeyler.
647165
Kimisi doğdu büyümez, ancak yedekleri olduğu için şimdilik sorun yok, diğerleri durumu kurtarıyor.
647166
Salatalık, balkabağı ve sakız kabakları..
647167
Zinnialar uzun saksının içerisinde..
647168
En iştahlı olan da malabar ıspanağı, tek bardağa ekilen üç tohumda yeşerince ayırayım diye çıkardım. Kökleri mükemmel sarmış bardağı..
647169
Gelelim yaylaya... Önceki pazar...
'Alet işler el övünür'müş ya aynen öyle... Yan tırpan ne güzel bir şeymiş. Ortalık temizleniverdi, sanki çim ekilmiş.
647171
Hanım pek seviniyor etraftaki fazlalık ot-çöp temizlenince. Böyle işe yarayacağını bilsem ilk yıl alırdım :) Bu arada resimdeki 'çim ekilmiş' gibi olan boşluklara çim ekme düşüncemiz var ancak ben böyle hazır şeyleri de pek sevmiyorum. 'Çim gibi olur' dediğiniz ekim-dikim önerileriniz varsa alabilirim. Sürekli yeşil kalsın, donması vs...
647172
Geçen sene geç ekildiği için çiçeklenmeyen ama bu seneye hazır ve nasır papatyalarımız... Aralarındaki yabani ot ve papatyaları ayıklamak epey zor oldu ama sonunda ortaya çıkabildiler..
647174
Ortancalar da iştahlı... Bir üreticinin önerisini paylaşayım. Ortancaların çiçekleri geçip sezonu kapatınca yani yaz sonuna doğru hemen budayın, sezon başında asla budamayın, geçen sene budamadıysanız da sezona eski dallarıyla girsin yoksa çiçeklenmezler dedi. Gerçekten de ortancalarımız tek tük çiçekliydi. Aynı şekilde komşununkilerde bahar başında budandığı için fazla çiçeklenmemişti. Bu sene bakalım zaman ne gösterir.
647173
Aubrietalarımız geçen seneki gibi iştahlı değil, çünkü aralardaki sedumlar çoğalmış. Yeşile, çiçeğe kıyamadığımız için oraya buraya sokuşturuyoruz sonra işte böyle peyzaj bozuluyor. Çiçekleri geçince sedumları çıkaralım en iyisi..
647175
Şu mütevaziliğe (http://www.agaclar.net/forum/1477944-post872.htm) bakar mısınız, ordinaryüs profesor mübarek...
Kendinden emin tavırlar (http://www.agaclar.net/forum/1477947-post873.htm)...(Sanki 40 yıldır aşı yapardın)
İş güvenliği falan (http://www.agaclar.net/forum/1477949-post874.htm)...Tuzlayım da kokma...
Ve gerçekler...
647224
647225
647226
647227
647228
Aynı ağaca bir milyon tane aşı yap, o aşılardan 'Nagional Geographic' belgeseli oluştur ve hiç biri tutmasın... :o
Kayınpederle mevsim sonuna doğru armut ağacını kendi dalından aşıladık üç tane, ikisi tutmuş. Tutan iki aşının en az biri benim. Buradan şu sonuçlar çıkarılabilir: 1-beceriksizlik 2-göz aşısı yapılacak materyal mümkün olan en kısa sürede ana ağaca aktarılmalı, benim gibi göz olan dalı kes, 10 dk. yol git, 10 dk. hazırlan vs. derken zaman geçirince böyle oluyor...
...Aynı ağaca bir milyon tane aşı yap, o aşılardan 'Nagional Geographic' belgeseli oluştur ve hiç biri tutmasın...
Oyyy karnıma kramp girdi gülmekten :D
İlgiyle takip etmiştim belgesellerinizi, laf aramızda ümitliydim de ama kısmet, ne diyelim... Sizin lafınızı size satayım bari: Ömürler görün emi :D :D
İlave: Bu arada ben küçükken bana göz aşısı yapmayı öğreten rahmetli ustam, aldığı gözleri alt dudağı ile dişleri arasında yani ağzında tutardı, göz kurumasın diye böyle yapıyoruz derdi. Ben de hep öğrendiğim şekilde uygularım, belki işinize yarayabilir...
Evin bahçeye bakan arka tarafında sürekli hercai menekşe ektiğimiz yer vardı. Bu sene menekşeleri lastiklere diktik. Çember içinde iki parça halinde 'sedum spurium' var. Bunların esas arkadaşları bahçe girişinde yolun sağında duruyor. Bu garipler başka fideleri dikerken onların içinde gelmişlerdi. Kıyamadım sokuşturuverdim toprağa. Ancak iki yılda derya oldular. Bu iki arkadaşı da arkadaşlarının mahallesine götürüp menekşelerin olduğu bu alana maydanoz-tere-roka-dere otu familyası konuşlandırmayı düşünüyoruz.
647239
Sedum spurium un bir tanesi koca el arabasını doldurdu.
647235
Birini arkadaşlarının üst tarafına,
647236
Diğerini de alt tarafına toprağa yapıştırdık...
647237
Sonuç fena olmadı...Kürekle kaldırması ve yeni yerine kondurması (taşıması hariç) zor olmadı. Alt tarafına yeni yerine daha iyi oturması için torf koyup suladık. Ertesi gün de iyi yağmur yağmış. Geçen hafta gittiğimizde sorun yok gibiydi.
647238
vBulletin® v3.8.5, Copyright ©2000-2025, Jelsoft Enterprises Ltd.