Bağlan

View Full Version : Enzim (Enzyme)




Sayfalar : [1] 2 3 4 5 6 7 8 9 10

Sarıcan
24-12-2009, 14:30
Sevgili Arkadaşlar;

Bu bölüme bir daha yazmayı düşünmüyordum. Fakat yaptığım araştırmalar sonucu edindiğim bulgular, hepinizin ilgisini çekeceğini ve bilmeniz gerektiğini umduğum bir konuya rastlayınca ve daha önce de tartıştığımız konuya çok yakın uygulamalar içeren bir konu olduğu için bilgilenmenizi istedim.

Uygulaması ve yapılması için hiç bir özel cihaz gerektirmeyen, tamamen evsel malzemelerden faydalanarak, kimseye muhtaç olmadan yapabileceğiniz bir çalışma. Bu konuda çok güzel bir internet sitesi buldum ama konunun biraz daha bilimsel olarak tartışılması en büyük arzum.

http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm

Sitede kendi evsel organik artıklarınızdan kendi enzimlerinizi nasıl yapabilirsiniz, elde edilen sıvının tarım dahil bir çok konuda ki uygulama alanları ve faydalarına dair bilgiler bulacaksınız.

Enzim üretiminden artan katı atıklarıda aynen fermentasyonla elde edilen katı atıklar gibi toprakla karıştırarak gübre olarak kullanılabileceği söyleniyor.

Bu arada 29.10.2009 da yoğurt kabından yaptığım fermentasyon kovasında sıvısı süzülen katı atıklar iki aydır bekliyordu. Tartışmalardan bıkkınlık geldiği için öylesine unutmuştum. Konu benim için tekrar güncel hale gelince yoğurt kovasını boşaltmak aklıma geldi. İki ay geçmesine rağmen katı atıkta en küçük bir bozunma emaresi yoktu. Kokusu ve görüntüsü kullanılabilir nitelikte olduğu için evde bulunan saksı toprağı ile karıştırıp iyice kompostlaşmasını sağlamak üzere gerekli işlemleri yaptım ve beklemeye aldım.

Çalışmayı ayrıntılı olarak resimledim ve yoğurt kovasınıda yeni bir operasyon için tekrar küçük bir değişiklik yaptım ve nargile şişesini küçülttüm. İlgilenen arkadaşlar içinde onunda imalat safhaları belli olsun diye tekrar resimledim.

Yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı bekliyorum. Saygılar.




Sarıcan
24-12-2009, 15:25
Aşağıda adım adım nasıl yapıldığını anlattığım yoğurt kabından yapabileceğiniz fermentasyon kabı için gerkli malzemeler;

1- Bulabildiğiniz en büyük yoğurt kabı (Kapağının sızdırmaz olması gerekli)
2- 1 Adet Pet su şişesi
3- 50 cm akvaryum hortumu
4- 1 Adet Akvaryum hortumlarında kullanılan vana
5- 4 mm lik matkap ucu veya 4 mm çapında zımba (Çivi bile olabilir)


Yapımı:

1-Yoğurt kabını tam tabanına teğet olacak şekilde 4 mm çapında deleceğiz. Daha sonra akvaryum hortumunu sıkarak sızdırmazlık sağlayacağı için matkaptan ziyade 4 mm' lik bir zımba veya hiç bulunamazsa 4 mm çağında bir metal çubuk ısıtılarak çapaksız olarak delinmesi gerekir.

2- Akvaryum hortumundan kasilecek 10 cm' lik bir parça ucu büzülerek delikten geçirilir. Deliğe dairesel olarak sarması ve sızdırmazlığı sağlayabilmesi için hortum delikten geçmiş vaziyette iken hortumun iki ucundan tutarak hortum çapının delik çapı ile eşit hale gelmesini sağlayın. Bıraktığınızda hortumun deliğe sıkıca sarıldığını göreceksiniz. Daha sonra hortumu kovanın dışındaki ucundan çekerek resimde görülen pozisyona kadar çekiniz.

3- Hortumun ucuna akvaryum vanasını takınız ve kova içine su doldurarak sızdırmazlık testi yapınız. Başka büyük musluk aramanıza hiç gerek yoktur, kova içindeki sıvıtı boşaltmak için bu düzenek işinizi rahatça halledecektir. Denenmiş çözümdür.

4- Pet şişenin kapağına yan yana iki adet ve yoğurt kabının kapağına 1 adet olmak üzere delik delme işlemlerini tekrarlayalım.

5- Arta kalan uzunca akvaryum hortumunun bir ucunu yoğurt kabının kapağına deldiğimiz deliğe geçirip sızdırmazlık sağlayabilmek için daha önce tarif ettiğim, hortumun iki ucundan tutarak delik çapına uydurma işini yapalım ve yoğurt kabına bakan kısımda yaklaşık 1 cm kalana kadar dışarı doğru çekelim.

6- Yoğurt kapağına taktığımız hortumun diğer ucunu pet şişe kağağına deldiğimiz deliklerden birine geçirelim ve yaklaşık pet şişenin dibine değecek kadar çekelim. Bu delikte sızdırmazlık o kadar önemli değildir. Çünki sistemde oluşacak karbondioksit gazını nargile gibi fokurdayarak çıkarmak için zaten kapağa ikinci bir delik daha açtık.

7- Şişenin içine yeterli miktarda su (Hortumun ucunun su içinde kalması yeterlidir. Sistemin içine oksijen girmesini engellemek için yapılmıştır.)doldurduktan sonra fermentasyon kovası kullanıma hazırdır.

Kullanımı:

Evsel organik atıkları parçalayarak (Ben blender' den geçirmiştim.) kova içine aralarında hava boşluğu kalmayacak şekilde yerleştirin ve fermentasyonu başlatmak için ister elinizde ticari EM1 varsa onunla, isterseniz benim yaptığım gibi evde bulunan kuru ekmek mayası, pekmez, yoğurt suyu, varsa peynir altı suyu gibi maddeler ilave ederek yoğurt kovasının kapağını hava geçirmeyecek şekilde sıkıca kapatın. Kovaya tekrar atık ilavesinde yine bir miktar aktifleyici ilave etmeyi ve kapağı sızdırmaz şekilde kapatmayı unutmayınız.

Sarıcan
24-12-2009, 15:28
İkinci resim hortumun delik içinde büzülerek deliğin şeklini nasıl aldığını gözlemlemeniz için konulmuştur.

Kolay gelsin.

Sarıcan
24-12-2009, 15:50
İki ay önce fermentasyona başlayan mutfak artıkları artık gaz çıkma işlemi durmuş, yani fermentasyonu tamamlamış olmasına rağmen bugüne kadar nasıl değerlendireceğime karar vermediğimden bekliyordu. Bu kadar beklemesine rağmen en küçük bir kokuşma olmaması onu çöpe döküp kurtulmamı engelledi. Bu aynı zamanda yaptığım amatör kovanın çok sağlıklı işlediğini gösteriyordu.

Bu yüzden evde kullanılmayan saksılardan birine yine evde kullanılmayan bir saksının içinde, içine bir miktarda perlit katılmış fakat besleyici özelliği kalmadığı için içindeki bitkisi kurumuş toprağı alarak, fermentasyon kovasındaki katı atıkla bu toprağı karıştırmaya karar verdim.

Saksıya koyduğum toğrak ve fermente katı atığı streç film ile sararak kompost işleminin tamamlanması için bir rafa kaldırdım. Bahara doğru yeni fidelerle denemeyi düşünüyorum. Sonuçlarını yine paylaşırız.

tabiat
25-12-2009, 13:43
Sn. sarıcan önce sizi tebrik etmeme izin verin. Asla ''bana ne , ne uğraşacağım bunlarla ''demiyorsunuz. Geri dönüşüm, sağlıklı yetiştiricilik söz konusu olduğunda hep en önlerde buluyorum sizi ve ilgiyle takip ediyorum. Ellerinize sağlık.

Şimdide son resimlerle ilgili fikrimi belirteyim. Resimler beni yanıltmadıysa 2 toprak katmanının arasına hazırladığınız karışımı sermişsiniz. Acaba toprakla tam harmanlayıp üzerini kapatsaydınız nasıl olurdu. Bunu söylememdeki sebep karıştırma tepkimeyi artıran bir etmendir ve kompostun toprakla temasını artırır diye düşünmemdir. Toprak temasının artması çürümeyi hızlandırmazmı acaba?

Sarıcan
25-12-2009, 14:02
Sevgili Tabiat,

İyi dileklerinize çok teşekkür ediyorum. Ben tarımcı değilim, onun için her türlü önerinize açığım. En kısa zamanda saksıdaki karıştırma işlemini tekrar yaparım. Uyarınız için teşekkürler, yanlış yapmamı engellediniz.

Diğer konuya gelince ben bu ülkeye ve kurana kendimi hep boçlu hissetmişimdir. Herkesin eteğindeki taşları dökmesi, ülkesi için bir şeyler yapması gerekir. Her şeyi para ile ölçmek ve değerlendirmek bizi bu günki açmazlara getirdi. Konu özellikle tarım olunca daha da heyecenlanıyorum. Mesleğim olmamasına rağmen içim içime sığmıyor. Çünki tarımı ülkenin bağımsızlığının temeli olarak görüyorum.

Tesadüfen bugün Sn. Lilium hisselerimi en güzel anlatacak bir sayfa paylaşıma açmıştı. O sayfayı herkesin okumasını ve paylaşmasını isterim.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=551738#post551738

Bu ülke için yapılacak daha çok şey var. Bizi çok fena uyuttular yıllar boyu. Herkesin şapkasını önüne koyup bütün olanları bir daha gözden geçirmesi lazım.

Yeni açtığım Enzim konusu bana özellikle çevre açısından paylaşılmaya değer geldi. Herkes evindeki çöpünü fermente ederek enzime dönüştürüp fazla uzağa gitmeden evdeki kanalizasyonuna dökse acaba Mogan Gölü kurtulur mu? Denemeye değer mi dersiniz? Ben evde deney bile yapmayı düşünüyorum.

Tarımda kullanılmasını da bahçesi olan arkadaşlara bırakıyorum.:D:D:D

Saygılar.

Sarıcan
28-12-2009, 12:32
Enzim yapımı ve kullanım yerleri ile ilgili güzel bir paylaşım.

http://www.youtube.com/watch?v=8oq1gdWMV14

sındırgılı
28-12-2009, 19:00
Sevgili Arkadasim Sarican, Bende en kisa zamanda senin uygulamani tatbik edecegim. Ayrica Linkini verdigin sitede enzimi siyah sekerle yapiyor. Bizdeki esmer seker bildigin gibi naturel degil.onun yerine pekmez kullanilir gibi geldi. Sen ne dersin?
Baska bir yerde pirinc yikama suyunu temiz kapali bir kapta bekletip organizma uretim yolu vardi. Adresi: http://bokashicomposting.com Senden yol bekliyorum...Sevgiler...

Sarıcan
28-12-2009, 22:24
Sayın Sındırgılı,

Bir haftadır kahverengi şeker arıyorum. Dökme olarak bulamadım. Küçük pakettekilerde çok pahalı geldi bana.

Konu benim içinde yeni, pekmez olur deyip yanlış başalamayalım bence. Pahalı da olsa ilk başlangıçı kahverengi şekerle yapacağım. Gerçi melasla olabildiğine göre pekmezle de olur gibi geliyor ama yine de tarife uyalım derim.

Prinç yıkama suyunu fermente edip Laktik asit bakterisi elde etmede kullanıyorlar. O konu enzimden ziyade ticari EM (Etkin Mikroorganizmalar) ' e alternatif olarak bukaşi kovalarında soğuk kompost u aktiflemek için kullanıyorlar. Ben bu adresin linkini verip Bokashi konusuna müdahil oldum diye tartışma çıktı. Mesajlarımın çoğu silindi.

Ticari EM konusunda bir şey söylemek istemiyorum. Ticari bir markadır ama Bukaşi veya Bokashi bir ticari marka değil, Japonca' da Organik Evsel atıkların oksijensiz ortamda fermente edilmesini anlatan bir teknik terim. Benim internetten yaptığım araştırmalarda Bokashi yapmak için ticari EM kullanmak gerekmiyor, kullanırsanız zaten adına EM Bukaşi diyorlar.

Bu yüzden evlerde amatör olarak soğuk kompost yani BOKASHI yapmak isteyen arkadaşların önünü kesmemek lazım. İnsanlar pahalı malzemelere mecbur kalmadan evde kendi yapabilecekleri ucuz Bokashi Kovalarında ucuz fermentasyon başlatıcılarla bu teknolojiyi tanımaları lazım. Hatta gerçekten arıtmada etkisi oluyorsa, sivil örgütlenmelerle kirli atıkların arıtılması için her eve bir Bokashi kampanyası açılmalı.

Hiç bir şey bilmiyorsan yap evde Bokashi Kompostunu suyunu kanalizasyona boşalt, nasıl olsa bir yerleri arıtarak gider. Artanı bahçede ki toprağa karıştır. Ne zararı var, evden daha az çöp çıkacak, daha az çevre kirlenecek. Enzim konusunu da bu konuda araştırma yaparken keşfettim. Bu metod Bokashi' nin akrabası gibi bir şey. Bokashi' de sıvı olsun istenmiyor, enzimde tamamen su içinde. Kullanılan bütün malzemeler aynı. Kullanım yerleri aynı. O zaman bu kadar tartışmaya ne gerek vardı diyesi geliyor insanın.

Kadıköy toplantısında tanışmıştık hatırlarsan. Meslekten bir arkadaşımın sesime kulak vermesine sevindim. Bir haftadır merakla bekliyordum. Evde Bokashi kovası için en basit uygulama Yoğurt Kovası uygulaması. Ama 20 litrelik kova ile yapmak lazım. Bu arada internette normal kovadan Bokashi kovası yapımı ile ilgili bir döküman ve video bulmuştum. Onuda paylaşayım sizinle.

http://www.youtube.com/watch?v=gFlh5yPGJJo&NR=1

Sarıcan
28-12-2009, 22:38
Ben yoğurt kovasından yaptığım Bokashi kovasını tekrar doldurdum. Ekmek mayası, fermente olmuş şekerli su, yoğurt suyu, fermente edilmiş prinç suyu ve buğday kepeği ile evdeki meyve kabuklarını blenderden geçirerek yeniden doldurdum. Bu ikinci deneme nasıl olacak bende merak ediyorum. Çıkan Bokashi suyunu bitkilerde kullanmadan sadece arıtma için kullanmayı düşünüyorum. Tabii ki becerebilirsem, önce kirli su bulmam lazım. İkinci resim prinç suyunun fermente olmamış hali.

sındırgılı
28-12-2009, 22:59
Ben portatif kiyma makinasi aldim. Mutfak atiklarini orda kiyma haline getiriyorum.Su anda solucanlarim icin besin uretiyorum. Ama en yakin surede bokashi ilede ilgilenecegim. Benim atiklar bana yetmiyecek, apartman sakinleri ile toplanti yapip mutfaklarindan cikan uygun atiklari ayri bir torbada biriktirmelerini saglayacagim. Yani apartmanin atik delisi olacagiz. Zaten bitki delisi olduk,basinada atik delisi eklenecek...Insallah bu uygulamada basarili oluruzda cevremize bir nebze katkimiz olur..Dusunsene: ilerde her apartmanda bu uygulamanin yapildigini !!!!

Sarıcan
28-12-2009, 23:12
Sn. Sındırgılı,

Yaptıklarınızı paylaşırsanız sevinirim. Sizin bahçenizde var, benden şanslısınız. Benim ki daha büyük delilik, balkonda ne yapacaksam çöpü. Çıkan gübreyide kullanacak yerim yok. Birinciyi bir saksı toprağını terbiye etmede kullandım. Bakalım bundan sonrakileri ne yapacağım. Ama elde edilen kompost sıvıların kirli suyu arıtabileceği düşüncesi beni cezbediyor. Kolay gelsin. Paylaşımlarınızı bekliyorum.

agozce
28-12-2009, 23:40
Sayın Sarıcan merhaba, pirinç suyunu nasıl fermente ediyorsunuz? Biraz açıklarmısınız?

Ayrıca fazla gübreyi bize gönderebilirsiniz :)

Sarıcan
29-12-2009, 07:29
Sayın agozce;

http://bokashicomposting.com/ bu sitede prinç suyunun nasıl fermente edildiğini anlatmış. Princi yıkadıktan sonra çıkan beyaz suyu karanlık yerde 5-8 gün bekletin. Bu bekleme sonunda ekşimsi olarak kokacaktır diyor. Daha sonrada bu prinç suyunu 1/10 yağsız süt ile karıştırıp 14 gün daha bekletip sarımtrak bir serum elde edildiğini anlatıyor. Bu sarımtrak serumun lactobacillus bakterilerini içerdiği yazıyor.

Uzmanlık alanım mikrobiyoloji olmadığı için kesin bir şeyler söyleyemiyorum. Zaten bu paylaşımdan amacımda tartışmanın bilimsel bir zemine taşınıp konuda bilgisi olan arkadaşların katkısını sağlamaktı. Bilgi sahibi arkadaşların paylaşımını bekliyorum.

Saygılar

epsody
29-12-2009, 09:56
Sayın agozce;

http://bokashicomposting.com/ bu sitede prinç suyunun nasıl fermente edildiğini anlatmış. Princi yıkadıktan sonra çıkan beyaz suyu karanlık yerde 5-8 gün bekletin. Bu bekleme sonunda ekşimsi olarak kokacaktır diyor. Daha sonrada bu prinç suyunu 1/10 yağsız süt ile karıştırıp 14 gün daha bekletip sarımtrak bir serum elde edildiğini anlatıyor. Bu sarımtrak serumun lactobacillus bakterilerini içerdiği yazıyor.

Uzmanlık alanım mikrobiyoloji olmadığı için kesin bir şeyler söyleyemiyorum. Zaten bu paylaşımdan amacımda tartışmanın bilimsel bir zemine taşınıp konuda bilgisi olan arkadaşların katkısını sağlamaktı. Bilgi sahibi arkadaşların paylaşımını bekliyorum.

Saygılar

Sayın Sarıcan senin bu çalışmalarına destek olabilecek arkadaşlar bu sitede mevcut, benim bildiğim bir üye arkadaş sans43, kendisinin uzmanlık alanı biyoloji, fakat hangi dalda olduğunu bilmiyorum, kendisini Kudret hoca daha iyi tanımaktadır.

epsody
29-12-2009, 10:14
Mukfak atıklarında hazırladığım enzimli sıvı gübre.

Dogasever
29-12-2009, 12:16
Ben bu adresin linkini verip Bokashi konusuna müdahil oldum diye tartışma çıktı. Mesajlarımın çoğu silindi.

Sn Sarican

Hala tartışmanın neden çıktığını anlamamış görünüyorsunuz. Tartışma EM kullanmadığınız halde, kullanmış gibi, Etkin Mikroorganizmalar (EM) başlığı altında yazı yazdığınız için çıktı. Size önerdiğimiz gibi yeni başlık açtığınızda tartışma da bitti. Tartışma sizin yukarda belirttiğiniz gibi, link verdiğiniz için çıkmadı. Lütfen doğruya doğru eğriye eğri diyelim. Buradaki çalışmalarınızı yakından takip ediyorum ve sizi destekliyorum. Çalışmalarınızın başarılı olmasını gönülden diliyorum. Ayrıca, şunu da belirtmeliyim: EM'nin içinde doğadan özenle seçilmiş 82 çeşit yararlı mikroorganizma var sadece laktik asit bakterisi değil. Saygılarımla.

Sarıcan
29-12-2009, 12:41
Bütün desteklere teşekkür ediyorum. Daha önceki mesajımda da belirttiğim gibi uzmanlık alanım mikrobiyoloji olmadığı için ahkam kesmek istemiyorum. Amacım bilen insanların çıkıp bizi aydınlatması idi. Bende şimdi ezbere diyorum ki bu enzim içinde tahmin ediyorum 1001 adet mikroorganizma vardır. Bunu analiz yapmadan kimse bilemez.

Tartışmanın bir sebebi de öğrenme merakımız dı. Bilen birileri açıklasada öğrensek diyorum. Benim burada ki amacım konuyu tartışmaya açmak, yapabilirsem de bir kaç küçük deneyle bu teknolojiyi çevre ve arıtma işlerinde kullanabilirmiyiz onu öğrenmek.

Konu ile ilgili teknik bilgisi olan herkesi konuyu tartışmaya çağırıyorum. Kırmadan, dökmeden sadece bilimsel ve deneysel bazda bir şeyler yapalım. Ucundan kıyısından herkes bir şeyler öğrensin ve evlerinde, işyerlerinde, bahçelerinde, çevrelerinde uygulamaya çalışsınlar.

Herkese saygılar.

sındırgılı
30-12-2009, 23:13
Sevgili Sarican, Linkini verdigin sitedeki gibi (esmer sekerli) yaptim.Dukkanin deposuna kaldirdim.3 ay sonra sonucu bildiririm. Pirinc suyuda fermantasyon icin evde karanlik bir yere kondu. Komik olan, benim kizim genetik Muhendisi ve cevre biyoteknolojisinde kati atiklar uzerine master yapiyor. Ama, agzindan kerpetenle bilgi aliyoruz ??? Ne olacak bizim halimiz? Her sey gonlunce olsun...

sındırgılı
30-12-2009, 23:18
Sevgili Epsody Kardesim, Senide izlemedigimi zannetme... Beni, solucan gubresi imaline sen soktun..Sessiz takipteyim...Sevgiler...

Sarıcan
31-12-2009, 07:47
Sayın Sındırgılı,

Benden hızlı çıktınız. Ben biriktirdiğim atıkları yoğurt kovasını doldurmakta kullandığım için henüz Enzim için bir hazırlık yapmadım. Başladığınıza çok sevindim, en azından paylaşacak bir deneyimimiz oldu.

Kızınızın genetik okuduğuna ve özellikle katı atıkların değerlendirilmesi konusunda ihtisas yapmasına çok sevindim. İki ay önce bu durumu bilseydim aşağıdaki sempozyuma katılması için silah zoru bile kullanmanızı önerirdim. Geleceğin teknolojisi, bu konuyu seçmekle çok isabetli bir seçim yapmış.

http://www.iw2es.com/iw2es/turkce/

Bir ara geleyimde kerpeten kullanırken yardımcı olayım size. Bizim genç beyinlere ihtiyacımız var. Saygılar.

MeyveliTepe
31-12-2009, 08:51
Sevgili Sarican, Linkini verdigin sitedeki gibi (esmer sekerli) yaptim.Dukkanin deposuna kaldirdim.3 ay sonra sonucu bildiririm. Pirinc suyuda fermantasyon icin evde karanlik bir yere kondu. Komik olan, benim kizim genetik Muhendisi ve cevre biyoteknolojisinde kati atiklar uzerine master yapiyor. Ama, agzindan kerpetenle bilgi aliyoruz ??? Ne olacak bizim halimiz? Her sey gonlunce olsun...

Pirinç suyunu fermente ettiğiniz kaptaki hava boşluğunu olabildiğince büyük tutunuz. Söz gelimi, bir bidona koydu iseniz, bidonun 2/3'ü boş olsun, kapağı da hava alabilecek gibi gevşek olsun.

Bir de sık sık PH ölçümü yapmak gerekir. İşlem tamamlandığında PH 4'ün altına inmiş olmalı. Tersine bir durum var ise üreyenlerin laktik asit bakterileri olmama durumu kuvvetle muhtemel olur.

Sarıcan
31-12-2009, 10:49
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler
120158
Kaynak : http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm
Devam edecek

Dogasever
31-12-2009, 12:48
YUkarda verdiği bilgiler için Sn Sarıcan'a teşekkür ediyoruz. Dikkat edilirse, Çöp Enzimleri denilen sıvının içinde "yararlı mikroorganizmalar" ve "enzimler" bulunmaktadır. EM'nin kullanım alanları ile tıpa tıp aynıdır. Yeşil adımın web sitesinde Bukaşi kovalarından elde edilen "Bukaşi Sıvısı"nın kullanım alanları yukardaki "Çöp Enzimlerinin" kullanmım alanları ile aynıdır. Aradaki tek fark, gerek Bukaşi Sıvısı gerekse "Çöp enzimleri" uzun süre dayanıklı değildir. Birkaç gün içinde kullanılmak zorundadır. Aksi takdirde kötü kokmaya başlar ve bozulur. Bunun nedeni, saf olmamasından kaynaklanıyor. (ZAten bakarsanız yukarda da Sn Sarıcan "bunun içinde 1001 çeşit mikroorganizma olduğuna inanıyorum" demiş. Söylediği doğrudur. EM çözeltileri ise, birkaç yıl bozulmadan dayanmaktadır. Hatta benim 3 yıldır hala bir köşede unutulmş bir şişe EM vardı. Kapağını açtım ve hala bozulmamış. İşte arkadaşlar, aradaki önemli farklardan biri bu. Ben bunun nedenini, EM'nin bulucusu Prof Teruo Higa'ya bizzat kendim sordum. Prof Higa, bana "EM'nin sırrı saf olmasındadır" dedi. Bu saflığı sağlamak da o kadar kolay değil.

Ama şu anda kadar çöp enzimleri konusunda gelinen noktada emeği geçen herkesi kutluyorum. Ben de elimden geldiğince, katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bu bile büyük başarıdır. Bakın insanlar Asya'da çöp sularıyla akarsu ve dereleri temizliyorlar. Biz ise, çöplerimizle onları kirletmeye devam ediyoruz.

memet
31-12-2009, 15:19
Sarıcan, verdiğiniz bilgileri bir yerden alınıtladınız sanırım. Aldığınız yerin linkini de vermeniz daha uygun olur.

Sarıcan
31-12-2009, 15:46
Birinci sayfada konu başlığını açarken alıntı yaptığım linki vermiştim. Bu yüzden her seferinde tekrarlamadım ama emeğe saygı açısından her sayfaya ayrı bir link bağlamaya çalışırım.

Bu arada Sayın memet ben 55 yaşındayım. Sizde bu sayfanın moderatörü. Ben her türlü hatamı telafi ederim ama karşıdan beklemekte en doğal hakkım. Saygılar.

Sarıcan
31-12-2009, 15:56
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

120188

Kaynak : http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm
Devam edecek

Sarıcan
31-12-2009, 16:43
YUkarda verdiği bilgiler için Sn Sarıcan'a teşekkür ediyoruz. Dikkat edilirse, Çöp Enzimleri denilen sıvının içinde "yararlı mikroorganizmalar" ve "enzimler" bulunmaktadır. EM'nin kullanım alanları ile tıpa tıp aynıdır. Yeşil adımın web sitesinde Bukaşi kovalarından elde edilen "Bukaşi Sıvısı"nın kullanım alanları yukardaki "Çöp Enzimlerinin" kullanmım alanları ile aynıdır. Aradaki tek fark, gerek Bukaşi Sıvısı gerekse "Çöp enzimleri" uzun süre dayanıklı değildir. Birkaç gün içinde kullanılmak zorundadır. Aksi takdirde kötü kokmaya başlar ve bozulur. Bunun nedeni, saf olmamasından kaynaklanıyor. (ZAten bakarsanız yukarda da Sn Sarıcan "bunun içinde 1001 çeşit mikroorganizma olduğuna inanıyorum" demiş. Söylediği doğrudur. EM çözeltileri ise, birkaç yıl bozulmadan dayanmaktadır. Hatta benim 3 yıldır hala bir köşede unutulmş bir şişe EM vardı. Kapağını açtım ve hala bozulmamış. İşte arkadaşlar, aradaki önemli farklardan biri bu. Ben bunun nedenini, EM'nin bulucusu Prof Teruo Higa'ya bizzat kendim sordum. Prof Higa, bana "EM'nin sırrı saf olmasındadır" dedi. Bu saflığı sağlamak da o kadar kolay değil.

Ama şu anda kadar çöp enzimleri konusunda gelinen noktada emeği geçen herkesi kutluyorum. Ben de elimden geldiğince, katkıda bulunmaya çalışıyorum. Bu bile büyük başarıdır. Bakın insanlar Asya'da çöp sularıyla akarsu ve dereleri temizliyorlar. Biz ise, çöplerimizle onları kirletmeye devam ediyoruz.

Sn. Doğasever,

İlgi ve yardımlarınıza teşekkür ederim. Ben 1001 çeşit mikroorganizma var derken elimizde deneysel analiz sonuçları olmadığını vurgulamak için söylemiştim. Birazda olayı karikatürize etmek etmek istemiştim. Dilin kemiğimi var bende 1001 adet mikroorganizma var derim olur biter. Benim akıl danışacak Prof. Higa' m da yok ne derseniz haklısınız.

Enzimlerin saflığı ve dayanıklılığı konusunda hiç bir şey söyliyemiyeceğim çünki henüz Enzim yapmaya başlamadım bile. Şu an araştırmalarımı tamamlamaya çalışıyorum. Yalnız eklediğim resimlerden gördüğüm ve tahmin ettiğim kadarıyla pek de dayanıksız şeyler değiller gibi. Raflar dolusu enzim şişeleri bir iki günde tüketilemez çünki sizinde bildiğiniz gibi minimum 1:100 ila 1:1000 katılarak kullanılıyor. Raflardaki enzim şişelerini saf meyve suyu olarak içseniz iki üç günde bitiremezsiniz.

Bu yüzden soyut kavramlar üzerinde tartışıp, yapmayı düşünen arkadaşların kafasını karıştırmayalım isterseniz. Benim bugüne kadar ki yaşam tecrübem gerekli deneyleri yapmadan konuşmanın insanı sonradan telafisi güç yanılgılara sürüklediğidir. Bu yüzden deney yapmadan konuşmayı pek istemiyorum.

Enzimlerin şu ana kadar gördüğüm kadarıyla hiç bir sır tarafı yoktur. Dileyen herkes enzim yapabilir ve gönül rahatlığı içinde kullanabilir. Buradaki tek sır glikozun (kahverengi şeker) fermentasyonu sırasında oluşan kimyasal reaksiyonların sıvı içindeki organik atıklarıda parçalaması sonucu atıkların doğasında bulunan binlerce faydalı unsurun içinde bulunduğu sıvıya geçmesidir.

Aslında bu da sır değildir ve kapsamlı bir labaratuarda en ince ayrıntısına kadar analiz edilebilir ama bizim amacımız şu an enzim fabrikası kurmak değildir. Herkes evde günlük enzimini yapsın, ne kadar dayanırsa kullansın arta kalanıda kanalizasyona döksün.

Hatta sizden aldığım esinle insanlar enzimleri üretip saklamasınlar hemen çevrelerinde bulunan en yakın göl, gölet, koku ve pislik üreten yerlere döksünler ve oraların temizlenmesine katkıları olsun. Böylece enzimin raf ömrüylede ilgilenmemiş olurlar. Evde atık üretimi bitmeyeceğine göre saklamanın da bir mantığı yok zaten.

Dogasever
31-12-2009, 17:32
Çok haklısınız keşke bu şekilde herkes sizin yaptığınız gibi çöp suyu veya benim yaptığım gibi EM kullanarak Bukaşi sıvısı yapsa da çöplüklere, kirlenmiş derelere dökse.

Ben, EM'nin sırrı derken, enzim üretme sırrından bahsetmemiştim. Sanırım yanlış anlaşıldı. Tabii ki su muhteşeme bir madde ve içinde herleyi çözebiliyor. Enzimleri de mikroorganizmalar yapınca bize fazla bir iş kalmıyor. Anlatmak istediğim şey, EM'nin veya sizin ürettiğiniz enzimlerin bitkiler üzerindeki olumlu etkilerinin ve kirli atık sulardaki olumlu etkilerinin mekanizmalarından bahsetmek istemiştim. Neyse, bunlarla sizin de söylediğiniz gibi herkesin kafasını karıştırmamak daha iyi olur.

Saygılarımla iyi çalışmalar diliyorum.

akinselcuk
01-01-2010, 00:40
Güzel bir başlık olmuş.

Benim anladığım şey burada yapılan organik maddeden elde edilen humik madde. Yani ev artıkllarıyla elde edilecek kendi humik maddemiz.

Kompost yapmakla aynı kategoride değerlendirilebilecek bir eylem. Humik madde organik maddenin bir alt seviyeye indirgenmesi. Alt molekül seviyesine indirgenen organik madde imalatı.

Fakat Sayın Sarıcan bir makine mühendisi olarak harikasınız. Ulaşabildiğiniz noktalar mükemmel. Sizinki gibi bir algılama yeteneğine sahip olmak isterdim.

Çocukluğumuzda ilkokul kitaplarında lağım sularının ulaştığı bir lahana tarlası resmini içeren bir kitap vardı. Tifonun sebebi budur denirdi. Meğerse ne kadar yanlış bir bilgiymiş. Lahanaların asıl ihtiyacı olan zaten lağım suyuymuş !!!

İtici ama doğru . . .

Sarıcan
01-01-2010, 11:00
Sevgili akınselcuk,

Beni mutlu ettiniz ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ben agaclar.net' le ilk tanıştığımda etkin ve insanlara bir şeyler vermeye çalışan paylaşımı sizden öğrenmiştim.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=9631&page=4

Üzerinden tam bir sene geçmiş ve paylaşımlarınız hala bana ışık tutuyor. Bir eğitim sevdalısı olarak öğrencilerinize uygulattığınız topraksız çilek ağaçlarını bu forumu takip edenler hep büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla izlediler.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11897

Forumda paylaşımın ne demek olduğunu anlamak için sizin konu başlıklarını takip etmek yeterlidir sanırım. Hiç bir şey saklamadan, gizlemeden. Tek amaç topluma bir şeyler verebilmek. Forumun sizin gibi yüreği paylaşıma açık bir kaç arkadaşa daha ihtiyacı var. Bunlardan biri olabilirsem kendimi mutlu hissedeceğim.

Saygılar...

epsody
01-01-2010, 11:11
Sevgili Epsody Kardesim, Senide izlemedigimi zannetme... Beni, solucan gubresi imaline sen soktun..Sessiz takipteyim...Sevgiler...

Arkadaşım Sındırgılı, buyurun solucanlarla kompost başlığına bu konudaki sizin çalışmalarınızı öğrenelim, son gelişmeleride karşılıklı güncelliyelim, size çalışmalarınızda başarılar diler, 2010 yılında sağlık ve esenlikler içinde olasınız, sevgiyle kalın.

nirengi
01-01-2010, 14:18
Şahane bir konu açmışsınız sayın Sarıcan. Bugün itibari ile müdavimiyim...

Saygılar, sevgiler...

Sarıcan
02-01-2010, 23:30
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

120371

Kaynak : http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm
Devam edecek

sındırgılı
03-01-2010, 22:37
Sevgili Sarican, MeyveliTepe nin dedigi gibi pirincsuyu fermantasyonunda PH i nasil kontrol edecegim ? Elimde Toplam sertlik test kiti var.O yeterli olurmu? Ayrica o3enzyme.com dakine ilave kapaktan bir delik acip akvaryum hortumu daldirip, yine baska su dolu bir kaba hortumun ucunu suya koysak gaz cikisini saglarmiyim? Her gun kapagi acmak (3 ay boyunca) zor geliyor. Sevgili Meslekdasim, ne dersin?

MeyveliTepe
03-01-2010, 23:02
Arkadaşlar, mikroorganizma üretmek ne kadar tariflere bağlı kalınsa da bazı riskler içeriyor. Malesef, üretilenleri mikroskop altında bakarak tanımlama imkanımız da yok. Bu noktada elde ettiğimiz solusyonların asitik veya bazik olup olmadığı ve PH değişimleri en önemli kontrol noktası olacaktır. Piyasada muhtelif cep tipi PH ölçerler var. Onlardan uygun birini edinmek yararlı olur.

sındırgılı
03-01-2010, 23:24
Sn.MeyveliTepe elimde Calgonun verdigi sutest var. Yetmezse kizima verip I.T.U de sertlik olcturmem lazim.

Sarıcan
03-01-2010, 23:26
Sayın Sındırgılı,

Kavanoz içindeki basıncı elimine etmek ve bu arada oksijenden etkilenmemek için en basit metod daha önce tarif ettiğim nargile metodu. Uygulaması basit ve pratik. Kapak açıp kapatmak zorunda kalmazsınız.

pH ölçümü için en basit metod pH kağıdı ile test yapmak. Ben topraksız tarımda akvaryumcuların kullandığı damlatma metodu ile yapılan pH kitlerini kullanıyorum ama burada kontrol edilen sıvıda renkli olduğu için renk tayini yapmak çok zor oluyor.

En sağlıklısı Sn. meyvelitepe' nin bahsettiği digital cep pH metreleri. Muhtelif fiyatta ve kalitede olanlar mevcut. Onda da tek zorluk zaman zaman kalibrasyon sıvısı ile kalibre etmeniz ve kaliteli olanın biz üretim yapmayan amatörler için lüks sayılabilecek kadar pahalı olması.

http://www.ph-metre.com/catinfo.asp?cid=2

Saygılar.

Sarıcan
03-01-2010, 23:35
Arkadaşlar, mikroorganizma üretmek ne kadar tariflere bağlı kalınsa da bazı riskler içeriyor. Malesef, üretilenleri mikroskop altında bakarak tanımlama imkanımız da yok. Bu noktada elde ettiğimiz solusyonların asitik veya bazik olup olmadığı ve PH değişimleri en önemli kontrol noktası olacaktır. Piyasada muhtelif cep tipi PH ölçerler var. Onlardan uygun birini edinmek yararlı olur.

Sn. meyvelitepe,

Kimyasal veya biyolojik materyaller içeren her malzemede satın aldığınız ürünlerde de aynı risk var. En azından raf ömrü veya saklama koşullarından dolayı bozunma riski var. Koku ve küf rengi basit bir kontrol yöntemi olur zannediyorum. Bu şartlarda hiç bir kimsede mikroskop bulunmasını düşünmek hayalcilik olur. pH ve EC kontolü kolay, onun dışında başka bir şey düşünemiyorum. Hıfz-ı sıhha gibi bir labaratuarda analiz yaptırmanın dışında.

Ekşimiş yoğurdu veya küflenmiş ekmeği nasıl ayırt ediyorsak aynı metodla kontrol edebiliriz, bir de pH kontrolü yaparsak yeterli olur diye düşünüyorum.

MeyveliTepe
03-01-2010, 23:39
Sn.Sındırgılı, sutest sertlik ölçüyor sanırım. Asitlik seviyesi için PH ölçmemiz gerek. PH kağıtları kullanmadım ama yeterince hassas olduğunu sanmam. Cep PH ölçerleri hassas ölçüm yapabiliyor. Uçlarındaki elektrodlara iyi bakılırsa kalibrasyon da gerekmiyor. Bendekini üç yıldır kullanıyorum, henüz kalibre etmem gerekmedi. Sn.Sarıcan'ın söylediği gibi çok çeşiti var. Sanırım hepsi iyi kötü iş görüyor.

Hazırlanan enzimlerde beklenen PH seviyesine ulaşılıp ulaşılmadığı, günden güne PH'ın azalıp artması, solusyondaki faydalı zararlı dengesi, hakim bakterinin beklendiği gibi olup olmadığı vb. bakımından size hakimiyet sağlayacaktır. Aksi halde, söz gelimi pirinç suyundan laktik asit yaptığınızı zannederken patojenlerlerden oluşan bir sıvı elde etmek de mümkün.

MeyveliTepe
03-01-2010, 23:45
Sn.Sarıcan,
Yapım yöntemi ve kullanılan malzeme, koku (tam olarak nasıl kokması gerektiğini ayırd eder duruma geldiğinizde) ve detay PH seviyesi, doğruya yakın bir şekilde size yön verebilir.

Söz gelimi, aynı zamanda zeytin salamurası da yaptığım için, laktik asit kokusunu nerede olsa tanırım. Hatta yoğunluk durumunu dahi kokusundan ayırd edebilirim :)

Sarıcan
03-01-2010, 23:58
Sn. meyvelitepe,

Ben sizin bu konuda bilgi birikimizin olduğunu tahmin edebiliyorum. Önemli olan bunları yeni başlayan arkadaşlara ipucu olarak verebilmek. Yoksa herkes deneme yanılma yolu ile bir şeyler buluyor sonunda ama bilen arkadaşların yol göstermesi süreci kısaltıyor. Benim istediğimde bu idi zaten.

MeyveliTepe
04-01-2010, 00:10
Laktik asidi hazırlanan enzimlerde koruyucu ve fermente edici olarak kullanmak istiyorsanız pirinç suyu ile hiç uğraşmayın derim. Pirinç suyu kullanmak hem çok zaman alıyor, ki bu sebeple riskli, hem de çok dolambaçlı. Bunun yerine yoğurt suyu kullanın (kendi mayaladığınız veya çabuk ekşiyen türden yerel yoğurt). Ekşi yoğurdun suyunu ayırıp pekmez ile 10-15 gün beslerseniz garantili olur.

Sarıcan
04-01-2010, 09:31
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

120595

Kaynak : http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm
Devam edecek

Dogasever
04-01-2010, 12:25
Sn Sarican
Herseyden once guzel katkiniz icin sizi kutluyorum. Ancak bazi uyarilarim olacak. Burada benim dusunceme gore, mutlaka taze çöp kullanılmalı. Aksi takdirde, beklemiş çöpler oksidasyona başlamışlar demektir ve üzerlerinde zararlı mikroorganizmalar üremeye başlamıştır. Daha doğrusu kokuşma başlamış demektir. O yüzden, bahsettiğiniz enzim üretimi yönteminin başarılı olabilmesi için mutlaka taze çöplerle yapılması gerektiğini düşünüyorum. (Nasıl turşu yapmak için analarımız taze sebze kullanırsa, yine aynı mantıkla!) Bir de, verdiğiniz tüm referanslar, hep aynı web sitesinden. Sadece bir tek web sitesi mi var? Halbuki enzim üretimi önemli bir konu. Bir tek web sitesi olmamalı diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum? Saygılar.

Sarıcan
04-01-2010, 14:30
Sn. Doğasever,

Gerçekten çok haklısınız, enzim konusu araştırdıkça hergün yeni bir bilgiye ulaşılan bir konu. Fakat çöp enzimle başladığım ve web sitesininde çevre konularına duyarlı bir site olmasından dolayı herkesin tanımasını istedim.

Yabancı dilimin yettiği kadarda sitedeki üretim ve kullanım bilgilerini de İngilizce bilmeyen arkadaşların faydalanabilmeleri için tercüme etmeye çalışıyorum. Bu da hızımı biraz düşürüyor.

Elbetteki tek referans kaynak değil, araştırırken ulaştığım yeni bilgileri en yakın zamanda paylaşacağım ama ulaştığım bilgileri önce kendim özümlemeye çalışıyorum. Nerede ise yeniden organik kimya ve mikrobiyoloji çalışmaya başlayacağım.

Tazelik konusuna gelince, başta verilen 5 litrelik bir kavanoz için verilen tarife bakılırsa 3 litre suya 300 gr kahverengi şeker veya melas ve 900 gr meyve ve sebze atığı öneriliyor.

Görüleceği üzere bu işe başlamak için fazla bir çöpe ihtiyaç yok, nerede ise her evin iki üç günlük atığına denk geliyor. Belki güleceksiniz ama hava sızdırmazlığı çok iyi olan yoğurt kovasında oksijenle teması kesilirse çıkan çöpler hiç bir bozunmaya uğramadan bir kaç gün taze kalabiliyorlar. Önemli olan hava ile temasını kesmek.

Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.

Henüz bende enzim üretimine başlamadım, bende temiz meyve ile başlamayı düşünüyorum ve sağlığım için içmeyi düşünüyorum. Daha sonrada çöp enzim yaparım herhalde. Çünki enzim konusu gerçekten çok ilginç bir konu. Ben sizin ürünlerinizi de en çok EM-X Gold serinletici içeceğe ilgimden dolayı araştırmaya başlamıştım. Zannederim EM-X Gold da bir enzim içecek. Bir çok hastalığa ve bağışıklık sistemine iyi geldiğini okumuştum.

Bu konu ile ilgilenmeye başladıktan sonra bütün fermente ürünlere olan ilgim arttı. O kadar çok araştırılacak konu var ki. Bazan gün yetmiyor. Saygılar.

MeyveliTepe
04-01-2010, 16:06
Dün bir kısım zeytini salamuradan çıkardım. Salamura suyu, zeytinden aldığı renkle kırmızı pancar suyu hoş bir renkteydi. Kokladığımda da "iç beni" diyen turşu suyu kokusu. Fazla tuz da kullanmamıştım. Şunun bir tadına bakayım dedim. Sonra kocaman bir bardağa doldurup içmeye başladım. İkinci bardakta eşim durdurdu :)

Dogasever
04-01-2010, 16:17
Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.

Çok isabetli bir görüş! Hatta üzerinde hiç pestisit kullanılmamış meyveleri tercih etsinler dersek daha da iyi olur. Benim az önceki uyarıyı yapmamın nedeni, insanların gidip sokaklardaki çöplerden böyle bir şey yapmalarını önlemek içindi. Mikrobiyal uygulamalar, çok temiz olmayı gerektirir. O yüzden, bu konuya hevesli arkadaşların dikkat etmeleri gerekir. Hele hele ticari amaçla böyle birşey yapmaya kalkarlarsa, karşılarında Tarım Bakanlığı yetkililerini bulacaklarını unutmamalılar.

denizakvaryumu
04-01-2010, 17:42
Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.



Bu karışıma sirke de diyebilir miyiz?

egetropical
04-01-2010, 18:02
Enzim üretimi sirasında malzemenin hava ile teması kesildiğinden sirkeden çok şarap yapım tekniğine benziyor. benim evde şarap yapma tekniğimi kullanarak sanırım içilebilecek düzeyde enzim elde edebilirim.
bitkilerin üzerine yaprak gübresi şeklinde yapılacak uygulamada bazı zararlıları kovacak ve temizleyecektir diye düşünüyorum.
elde edilecek enzimin günlük hayatta uygulama alanı epey fazla olacağa benziyor.

sn sarıcan kolay gelsin. konunun diğer sahifeden beri takipcisiyim. Enzim ögrencisi olmaya adayım:D

yapılacak enzimin nelere faydalı olacağı sade bir liste ile açıklama yapabilirmiyiz. İşin tekniğinden uzak olan bizler konuyu daha iyi kavrayabilecektir.
bitki yetiştirmesinde tohum ekiminden fide oluşumuna kadar gecen sürede bitkinin sağlıklı gelişimi için çok faydalı olacağını düşünüyorum. daha dogrusu beni ilğilendiren öncelikli konu bu.

nariçi
04-01-2010, 18:13
İyi bir konu benimde ilgimi çekti. Kimya konusunda bilgim yok ama pratik yöntemlerle amatörce birşeyler öğrenebiliriz. Bizim evsel gıda atıklarının çoğunluğunu zaten tavuklar yiyor. Bu işe tavukların yemediği çeşitler kalıyor. Kış gününde bir hafta da kalsa meyve kabuklarına birşey olmaz. Bu nedenle narenciye kabuklarını geç çürümelerinden dolayı çevreye döküldüğünde kirlilik yaptıklarından nefret ederim. Bu işe çok uygun atık oluşturacaklarından eminim.

Sarıcan
04-01-2010, 19:09
Sn. Meyvelitepe,

Afiyet olsun,tahmin ediyorum bundan sonra fermente ettiğiniz hiç bir sıvıyı ziyan etmezsiniz. Zeytin bir doğa mucizesi, salamura suyuda öyledir herhalde.

Sn. doğasever,

Evde hanımlar yemek pişirirken ne kadar titizdir bilirsiniz. En temiz meyveyi bile en az iki su yıkamadan soymazlar. Evde kendimize bile yapsak belirli sterilizasyon işlemleri yapılabilir. Bizim şu an tarım bakanlığı ile işimiz yok ama temizlik bu işin ön şartı bence de. Ticari amaçla yapmak isteyen arkadaşlar da fabrika veya atölyelerinde gerekli sterilizasyon hattını oluştururlar herhalde.

Sn. denizakvaryumu,

Henüz enzim üretimi konusunda hiç deneyimim yok ama fermentasyon süresini iyi ayarlayıp belirli bir pH değerinde fermentasyona son verilmezse, ya da şarapta olduğu gibi fermentasyon koşulları tam oluşturulmazsa sonuçta sirke gibi asidik bir içecek veya tam karışık meyve sirkesi elde edilebilir herhalde. Deneyip göreceğiz, belki ilk yaptığımız enzimi içemeyiz ama kullanım yeri oldukça bol bir şekilde değerlendiririz.

Sn. egetropical,

Enzimin kullanım alanlarını 23 nolu mesajda (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=18541)liste şeklinde ilk kullanım yerleri resminde tercüme etmiştim. Siz evde şarap yaptığınıza göre benden bir adım öndesiniz. Belki biz size öğrenci oluruz. Paylaşımlarınızı esirgemezseniz memnun olurum.

Sarıcan
04-01-2010, 19:21
Sn. Nariçi,

Bu sene balkonun tadı yok. Pembe domates yaptım, hastalandı. Çilek ağacını yazın tatile giderken sökmüştüm. Güzelim çilekleri sökmek zorunda kalınca bu sene çilek ağacınıda kurmadım. Halbuki olsaydı ne güzel olurdu, çilek enzimi yapardım.

Anlayacağınız bu sene balkonda işler kesat. Bende kendimi araştırmaya verdim. Bu arada bu konuya takılıp kaldım. Belki de iyi oldu, balkondaki fidelere bakım yapmak bütün günümü doldurmuyordu. Şimdi okumaktan gözlerim şişiyor. Paylaşan arkadaşlara bir nebze katkım olursa çok sevineceğim. Saygılar.

nariçi
04-01-2010, 19:45
Saygılar benden Sayın Sarıcan, Bizimki geçen yıl bir deneme idi. Kış için güneş çok önemli. Ben kendi çileğim olduğu halde mevsim gözetmesin diye yediveren aldım, sizinkinden önce çürüdü. Eniyisi siz bu konuda yazın yapabileceklerinizle daha verimli sonuç alırsınız diye düşünüyorum. Her ne kadar hobi olsa da her şeyin bir de maliyet hesabı olması lazım. Balkon geniş se daimi yeşil saksı narenciyeleri veya tropikal meyve ve üzümsü bitkiler de denemeye uygun gibi.

Bu başlıktaki gibi teorik ve küçük pratik teknik yöntemlerle uğraşmakta güzeldir. Karşılıksız vermenin en basit yöntemi olsa gerek. Şimdi bu konuyu takip ediyoruz.

Bakalım enzimden bir sonuç alacakmıyız.
Nargile - hortum düzeneğini yapmadan sakıncası ne olur. Bu düzenek bidon ağzının devamlı kontrol ve açılmasını mi telafi etmiş oluyor?

Sarıcan
04-01-2010, 19:59
Sn. Nariçi,

Nargile düzeneği kavanoz içinde fermentasyon sonucu çıkan gazın (Karbondioksit) yarattığı basınç ile sisteme zarar vermesini engellemenin yanında kavanoz içine oksijen girmesini engelleyip oksidasyona meydan vermemesi için düşündüğüm bir öneri idi.

Sn. malbman' ın tercüme yaptığı dökümanda görürseniz gaz çıkışının çok olduğu ilk günlerde kavanoz kapağının her gün açılarak gazın uzaklaştırılması isteniyor. Halbuki her kapak açışta içeri oksijende doldurmuş oluyorsunuz. Nargile her iki işi birden yapıyor, gazı dışarı atarken içeri oksijen almıyor.

egetropical
04-01-2010, 21:00
Sn. sarıcan ben tamamını daha önce defalarca okudum orjinal site dahil. benim istediğim daha çok uygulama biçimi, dozaj gibi. ör: yapraktan 10 litre suya 100 cc enzim karıştırılır gibi.

Sarıcan
04-01-2010, 21:08
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

120693

Sn. egetropical,

Zannederim bu sayfadaki bilgiler işinizi görür. Güle güle kullanın.

egetropical
04-01-2010, 21:31
teşekkür ederim. aradığım buydu. sınıf kalabalıklaşıyor bir süre sonra enzimleri üreteceğiz gibi geliyor. üretilen enzimlerde kullanmaya başlıyacağız, biliyorsunuz her şeyin azı veya fazlası zarar veya faydasızdır.
serada olgunlaşmamış pepinolar var evdeki meyve atıklarınıda ilave ederek en kısa sürede üretime başlıyacağım. tek sorun siyah şeker.

egetropical
04-01-2010, 21:40
Fermantasyon süresi 3 ay, uzun bir süre fermantasyonu hızlandırmak için içine kuru ekmek parçası ve bira mayası kullanılabilirmi? şarap üretiminde bu süre katkı maddeleri ile 15-20 güne kadar düşebiliyor.

Dogasever
04-01-2010, 21:47
Sn Sarıcan
Yaptığınız araştırmalarda çöp enzimi (bu adın ne kadar doğru olduğundan emin değilim) adını verdiğiniz sıvının üretimi sırasında ozon gazı çıktığına dair herhangi bir bilgiye rastladınız mı?

sındırgılı
04-01-2010, 22:07
Her gun, kapagi gevsetip tekrar sikica kapatmaktansa nargile sistemini yarin uygulamali. Yoksa 3 ay boyunca ne vida kalir ne kapak !!! Sn. Egetropical, ben esmer seker kullandim.

Sarıcan
04-01-2010, 22:29
Sn Sarıcan
Yaptığınız araştırmalarda çöp enzimi (bu adın ne kadar doğru olduğundan emin değilim) adını verdiğiniz sıvının üretimi sırasında ozon gazı çıktığına dair herhangi bir bilgiye rastladınız mı?

Sn. Doğasever,

Sorduğunuz soru ile ne yapmak istediğinizi tam anlamadım ama yine de cevap yazayım.

Web sitesinin adı

http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm

Ozon sitenin isminde bile geçiyor O3 olarak, web sitesini inceledinizse ozonla ilgili bir sayfada yazmışlar ve çevrimide anlatmışlar. İngilizcenizin de benden iyi olduğuna eminim. Atladığım bir konu varsa yardımcı olursanız sevinirim.

Enzim üretimi sonucunda oluşan (O3) ozon gazının havadaki NO2 Azot dioksit ve CO2 karbondioksit gazını redükleyerek (NO3) Nitrat ve (CO3 )Karbonat olarak dönüşümlerini sağladığını anlatıyor ve oluşan (NO3) Nitratında bitkiler için çok faydalı olduğunu anlatıyor. Konuyu bilen biri olarak bu sayfayı siz tercüme ederseniz sevinirim.

120696

Eğer her ev enzim yapar ve kullanırsa, o derece küresel ısınmanın azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Dogasever
05-01-2010, 01:23
Bu karışıma sirke de diyebilir miyiz?

Sn Denizakvaryumu
Bu karışım benim düşünceme göre sirke olarak değilde, içinde biyoaktif maddeler içerebilen hafif alkollü bir karışım olarak adlandırılabilir. Şekerli ortamda bazı mayaların üreyebileceğini ve bu mayalarında alkol üretebileceğini biliyoruz. Yalnız ne Sn Sarıcan'ın referans gösterdiği web sitesinde ne de diğer web sitelerinde hiçbir bilimsel veri ve yayınlanmış makaleye rastlayamadım. (Eğer rastlayan varsa lütfen bana bildirsin) Bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşadığımı belirtmeliyim. "Çöp Suyu Dünyamızı kurtaracak" hareketi, çevresel felaketleri önleyebilecek çok büyük iddialarla yaklaşık 3-4 yıl önce başlamış görünüyor. Ancak aradan 4-5 yıl geçmesine rağmen şu anda dahi yapılan bir bilimsel çalışma olmaması biraz şaşırtıcı. Ayrıca, ozon konusunda da bazı kuşkularım var. Bunları da yarın dile getireceğim. Şimdilik herkese iyi geceler.

acemi_caylak
05-01-2010, 05:56
Sayın Sarıcan,
Çevirisini yaptığınız sitede sadece çöp artığı ve kahverengi şeker veya melas kullanımından sözediliyor. Acaba melas veya şekerle birlikte Meyvelitepe'nin dediği gibi laktik asit kullansak fermentasyon sürecini biraz daha kısaltmak mümkün olabilir mi?
Sanırım Doğasever kastettiği bilimsellikte bu olsa gerek. Örneğin EM için birden fazla fermentasyonu hızlandıran ve içerisindeki yararlı organizmaların sayısını artıran çeşitli maddeler kullanılmış olabilir.

Sarıcan
05-01-2010, 10:07
Sn. acemi_caylak,

Ben sadece bana ilginç gelen bir web sitesi sizlerin de bilgi dağarcığınızda olsun, içinizde ki araştırma isteğini uyandırsın, uygulanıp güzel şeyler çıkarsa da bundan memlekete bir değer katılsın diye uğraşıyorum. Benim labaratuarım yok, bilimsel bir çalışma yaptığımı da iddia etmiyorum.

Tersine konuyu açarken de söylemiştim şimdi de tekrarlıyayım, konu ile ilgili bilgisi olan veya bilimsel olarak ilgi alanı içinde olan arkadaşlarımız varsa bizi aydınlatsın diye her hecemde tekrarlıyorum.

Ama bilmiyorum bu konuyla ne zamandan beri ilgileniyorsunuz, web sitesinde ister doğru ister yanlış ozon ile ilgili bir açıklama varken ilkokul çoçuğunu imtihan eder gibi ozonla ilgili soru sorulursa amacın ne olacağından kuşku duyarım. Amaç benim babam senin babanı döver tartışmasına tekrar girmekse, ben hemen baştan belirteyim benim babam yok. Benim kıyaslayacak bir ürünümde yok, çünki tartıştığımız konu tamamen benim dışımda.

Benim bir ürünüm olmadığına göre onun üstün niteliklerini ispatlamak gibi bir zorunluluğum da yoktur. Zaten belki de düğümlendiğimiz nokta bu. Bugün ister eczaneden bir ilaç alın, isterseniz marketten bir ürün alın reçete ve etiketine baktığınızda içeriğini yazmak zorunda ve bu kanuni bir zorunluluk. Ürünle ilgili patentiniz varsa onuda belirtirsiniz ve kimse sizi ticari anlamda kopyalayamaz. Benim şu anda öyle bir zorunluluğum olduğunu zannetmiyorum ki incelediğimiz web sitesininde satışa sunulan bir ürünü yoktur ve misyonumuz bölümünde aynen şöyle yazıyor.

"Our Mission

Our mission is to spread the importance of using enzymes to protect our environment and slow down global warming and its harmful effects. The purpose of this website is to educate the people of the world on how to produce and use enzymes in their homes and farms. We hope that more and more people will come to appreciate the usefulness of enzymes and each of us would do our part in using enzymes to reduce global warming for a healthier living environment."

"Misyonumuz

Misyonumuz, çevrenin korunması ve küresel ısınma ve onun zararlı etkilerini yavaşlatmak enzimleri kullanmanın önemini yayılmasını sağlamaktır. Bu web sitesinin amacı nasıl üretmek ve evlerine ve çiftliklerine enzim kullanımı dünya insanları yetiştirmektir. Biz daha fazla insanın enzimlerin yararını takdir ve her birimiz sağlıklı bir yaşam ortamı için küresel ısınmayı azaltmak için enzimler kullanarak üzerimize düşeni yapacağını gelecek umuyoruz."

Hiç bir ticari amacı olmayan bir çalışmadan hangi kanuni belgeyi bekleyelim. İsteyen yapar kullanır, isteyen de kullanmaz. Ama bu konuda bilgi dağarcığında bilimsel bazı kırıntılar olan herkesin bu dünyaya karşı olan sorumluluğundan dolayı eteğindeki taşları dökmesinin zamanıdır.

Yoksa kanser ilacı satan umut tacirlerine döneriz. Eğer kanser hastası iseniz ya varınızı yoğunuzu içeriği belli olmayan bir ilaca yatırırsınız ya da babaannenizden öğrendiğiniz gibi bir takım bitkilerle kendi ilacınızı kendiniz yaparsınız. Kansere iyi gelir mi? Onu bilemem, ama şunu biliyorum ki bugün tarifi yapılan meyve enzimlerinin çoğu hemen hemen her evde meyve likörü olarak yapılmış, içilmiş ve bugüne kadar kimse ölmemiş.

Çöp enzime sıra gelirse, onuda kimseye için demiyoruz, tersine kanalizasyondaki kötü kokuları arıtmak için kullanın diyoruz veya bitkilerinize gübre hazırlarken kullanın diyoruz. Bunu da denemenin kimseye bir sakıncası yoktur, ekonomik olarak bir külfetide yoktur.

Fakat ozon konusunda bende Sn. Doğasever gibi şüphe içindeyim. Çünki glikozun fermentasyonunda

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

bende ozon yerine karbondioksit gazı çıktığını biliyorum. Bu konu benim içinde araştırılmaya muhtaç bir konu. Eğer Sn. Doğasever bu konuya dikkatimi çekmek istiyorsa kendisine teşekkür ederim ama sorma biçimini pek beğenmediğimi söylemek isterim.

Saygılar.

MeyveliTepe
05-01-2010, 10:32
Sayın Sarıcan,
Çevirisini yaptığınız sitede sadece çöp artığı ve kahverengi şeker veya melas kullanımından sözediliyor. Acaba melas veya şekerle birlikte Meyvelitepe'nin dediği gibi laktik asit kullansak fermentasyon sürecini biraz daha kısaltmak mümkün olabilir mi?
Sanırım Doğasever kastettiği bilimsellikte bu olsa gerek. Örneğin EM için birden fazla fermentasyonu hızlandıran ve içerisindeki yararlı organizmaların sayısını artıran çeşitli maddeler kullanılmış olabilir.

Laktik asit ile ilgili yazdığım mesajlar pirinç suyunun fermente edilme gayreti ile ilgiliydi. Yoksa, yapılan enzimde kullanılır, kullanılmaz bir fikrim yoktur.

Sarıcan
05-01-2010, 10:50
Meyve enzimi yapma konusunda yeni bir kaç site; henüz inceleme yapamadım ama kullanımı, fayda ve sakıncaları ile ilgili bir takım bilgiler var. Zaman içinde tekrar tartışılabilir,

http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

http://www.ehow.com/how_5149311_make-fruit-enzyme.html

Yardımlarınızı bekliyorum.

nariçi
05-01-2010, 11:25
Sayın Sarıcan aşağı yukarı aynı bilgileri veriyor.

Sarıcan
05-01-2010, 11:44
Sn. nariçi,

Bunlar içilebilir nitelikte temiz enzim üretimi. Ama çöp enzimlerin kullanıldığı yerlerde de kullnılabiliyor. Bunları alternatif tıpta ilaç olarak kullanıyorlar. Hem serinletici içecek, hemde vücudun ihtiyacı olan antioxidan besin olarak öneriyorlar ve çok pahalı şeyler. Evde yapılanlardan da pek büyük farklılıkları olduğuna da inanmıyorum.

EM firmasının da buna benzer enzim içecekleri var.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4127

ama şu ana Türkiyede satışa sunuldu mu bilemiyorum? Enzimler bütün dünyada yeniden keşfediliyor sanki. Eczanelerde her gün yeni bir antioxidan ürün satışa sunuluyor ve hepside ateş pahası. Benim bu konuya olan ilgim de kanseri yaşamış olmamdan kaynaklanıyor.

nariçi
05-01-2010, 11:48
Geçmiş olsun.
Yani ben yapılma yöntemi olarak ve küçük ölçekli çalışmalar olarak demek istedim. Önemli olan toksit durum olmaması. Fayda derken zarar vermemesi. Ama bitkiler için fazla risk olacağını sanmam.

Dogasever
05-01-2010, 11:50
"Ama bilmiyorum bu konuyla ne zamandan beri ilgileniyorsunuz, web sitesinde ister doğru ister yanlış ozon ile ilgili bir açıklama varken ilkokul çoçuğunu imtihan eder gibi ozonla ilgili soru sorulursa amacın ne olacağından kuşku duyarım. Amaç benim babam senin babanı döver tartışmasına tekrar girmekse, ben hemen baştan belirteyim benim babam yok. Benim kıyaslayacak bir ürünümde yok, çünki tartıştığımız konu tamamen benim dışımda."

Sn Sarican
Bu tür fikirleri nereden cikardiginizi anlamiyorum. Ben gercekten web sitesinin adinda ozon geçtigini farketmemiştim. Ve soruyu da gercekten ögrenmek icin sormuştum. Konuyu açan sizsiniz ve bir hayli de araştırma yaptınız. O yüzden, internette kendim araştırma yapmadan önce, sizin ozonla ilgili bir şeye rastlayıp rastlamadığınızı öğrenmek istedim. Bunda kızacak veya soruş şekli imtihan eder gibi diye darılacak bir şey yok ki. Sizin bir ürün sahibi olmadığınızı tabii ki biliyorum. Ben zaten bu konuda herhangi bir bilimsel çalışma yok derken, size karşı böyle bir şeyi dile getirmiyorum ki. Biz burada her konuyu enine boyuna masaya yatıracağız ki gerçeği öğrenelim. Eğer bir konuda abartma yapılmışsa, bunların da nedenlerini araştırmalıyız. Bu konuda teorik bilimsel anlamda ciddi bazı kuşkularım var ve sadece bunları dile getireceğim. Benim bunları dile getirme şeklim lütfen kimseyi rahatsız etmesin. Eğer ürün kimsenin değilse bundan kimse rahatsız olmamalı. Ben sadece görevimi yapıyorum.

Bazı arkadaşların burada belirttikleri gibi, laktik asit ilave ederek süreyi kısaltmaya çalışmak bir sonuç vereceğini zannetmiyorum. Kısaltsa bile ürünün yarayışlılığının EM ile kıyaslanamayacağını düşünüyorum. Çünkü EM önce tam bir ürün olarak üretilir ondan sonra bazı fermantasyon işlemlerinde kullanılabilir. EM, laktik asitten ibaret değildir. Bilimsel olarak konuyu tartışacak isek, tartışalım. Ancak, benim söyleyiş tarzımla ilgilenilecek ise, ve konu kısır tartışmaya girecek ise, ben yokum. Çünkü rahatsız oluyorum. Bilimi tartışmaya her zaman açığım.

Sn Sarıcan ciddi bir hastalık geçirdiğinizi bilmiyordum. Geçmiş olsun.

Dogasever
05-01-2010, 11:56
Geçmiş olsun.
Yani ben yapılma yöntemi olarak ve küçük ölçekli çalışmalar olarak demek istedim. Önemli olan toksit durum olmaması. Fayda derken zarar vermemesi. Ama bitkiler için fazla risk olacağını sanmam.

Sn Nariçi,
Bu işlem sırasında ozon çıktığını zannetmiyorum. Ama eğer işlem sırasında ozon çıkıyorsa, yeryüzü düzeyinde ozonun (İngilizcesi: ground-level-ozone) hem bitkiler hem de insanlar için zararlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bunu da ilave bir not olarak saklamakta fayda görüyorum.

Sarıcan
05-01-2010, 12:11
Sn. doğasever,
Fakat ozon konusunda bende Sn. Doğasever gibi şüphe içindeyim. Çünki glikozun fermentasyonunda

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

bende ozon yerine karbondioksit gazı çıktığını biliyorum. Bu konu benim içinde araştırılmaya muhtaç bir konu. Eğer Sn. Doğasever bu konuya dikkatimi çekmek istiyorsa kendisine teşekkür ederim ama sorma biçimini pek beğenmediğimi söylemek isterim.

Saygılar.


Ozon konusunda ki şüphelerimi belirttim ve ikaz ettiğiniz içinde teşekkür ettim. Sorunun soruluş biçimine alındığımıda belirtmek zorunda idim. Ben yıllarca yöneticilik yaptım ve çok sayıda da sorulara maruz kaldım. Bu yüzden sorulan soruyu analiz etme konusunda biraz tecrübem vardır.

Zaten 5 sayfalık bir web sitesi, siteyi açıp okumamanız mümkün mü? Çok ta büyük bir web sitesi değil ki girdim ama bilgi kalabalığı içinde boğuldum diyebilesiniz.

Evet o sitede Ozon ile ilgili bir çelişki gerçekten var. Bunu siz ikaz edince daha kapsamlı düşündüğüm zaman bende çözemedim henüz. Ama sanki sorularınızla beni çelişkiye düşürmek istiyor gibi geldiniz. Bunda da geçmişte yaşadığımız tatsız tartışmanın belki etkisi oldu diyebilirim. Bilmediğim bir konuyu bilmediğimi söylemekte hiç zora sokmaz beni.

Ama şunu bilin ki mikroorganizmalarla bizlerin tanışmasını sağladığınız için size hala teşekkür ediyorum ve gerçekten sizin dağarcığınızdaki bilgilere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bizi bu bilgilerden o veya bu şekilde mahrum edecekseniz o da sizin bileceğiniz bir iş. Sizin bu konuda sorumluluklarınız var, konu sizin konunuz. Bizim bu konuda sizden öğreneceğimiz çok şeyler var.

Geçmiş olsun dileklerinize çok teşekkür ediyorum.

Sarıcan
05-01-2010, 12:21
Ozon konusuna bir kaç yerde daha rastladım ama tam emin olamadım. Fermentasyon sırasında çıkması pek mümkün görünmüyor.

Web sitesinin birinde şöyle bir tabir kullanmış ama kimyasal oluşumu nedir bilemiyorum. Motor soğutma suyuna enzim ilavesi ile bir ozon tabakası yaratılmasından bahsediyor.

"14. Nature A
Coolant Auto Engine made from green leaf, 10 fruits and 10 herbs to get the essential natural acid which creates O3 layer to cool oxidation. Add 10 cc (2 spoons) of Coolant into water tank of auto engine. "

Acaba enzimlerin temizlik aracı olarak kullanılmasında veya çevre arıtma işlemlerinde kullanılmasında mı bir ozon teşekkülü oluyor bilemiyorum. Gerçekten araştırılması gereken bir konu.

acemi_caylak
05-01-2010, 12:48
Sayın Sarıcan,
Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Aslında bende enzimlerle ilgilenmeye bu foruma üye olduktan sonra başladım ve oldukça yeni sayılırım. Sizin uğraşılarınızı takdir etmemek elde değil.
Sorularım sadece bilgilenme amacına yönelikti. EM'nin bir ticari ürün olmasından dolayı daha bilimseldir şeklinde bir yaklaşımım olmadı. Sadece fermantasyona neden olan başka maddelerde kullanılabilir mi veya süreç nasıl hızlandırılır şeklinde öğrenme isteğimdi.
Ben aslında basit bir akıl yürüttüm. Amacım laktik asit veya hızlandırıcı etki gösteren katalizör görevi gören başka bir madde olabilir mi diye tecrübesi olanlardan, eğer varsa yaralanmaktı. Nitekim Meyvelitepe henüz denemediğini söyledi. Aslında deneme amaçlı 4 şişe hazırlanıp denenebilir. Bunlar:
1- Taze meyve, sebze karışımı ve kahverengi şeker (veya melas).
2- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve laktik asit.
3- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve sitrik asit.
4- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas), ekmek mayası ve sitrik veya laktik asit.
şekinde olacak.
Eğer taze meyve ve sebze kullanılırsa bunların içilmesinde de sakınca olmadığını düşünüyorum. Çünkü, zeytin tatlandırma olsun, turşu olsun veya kefir benzeri mayalı içecekler hep bu maddelerle hazırlanıyor diye biliyorum. Ancak amaç burada içecek yapmaktan ziyade bu dört sıvıyı aynı ortamda yetişen 4 farklı bitkiye uygulayıp gelişimlerini izlemek daha iyi bir sonuç verir diye düşünüyorum.

Dogasever
05-01-2010, 13:00
"Ozon konusunda ki şüphelerimi belirttim ve ikaz ettiğiniz içinde teşekkür ettim. Sorunun soruluş biçimine alındığımıda belirtmek zorunda idim. Ben yıllarca yöneticilik yaptım ve çok sayıda da sorulara maruz kaldım. Bu yüzden sorulan soruyu analiz etme konusunda biraz tecrübem vardır.

Zaten 5 sayfalık bir web sitesi, siteyi açıp okumamanız mümkün mü? Çok ta büyük bir web sitesi değil ki girdim ama bilgi kalabalığı içinde boğuldum diyebilesiniz.

Evet o sitede Ozon ile ilgili bir çelişki gerçekten var. Bunu siz ikaz edince daha kapsamlı düşündüğüm zaman bende çözemedim henüz. Ama sanki sorularınızla beni çelişkiye düşürmek istiyor gibi geldiniz. Bunda da geçmişte yaşadığımız tatsız tartışmanın belki etkisi oldu diyebilirim. Bilmediğim bir konuyu bilmediğimi söylemekte hiç zora sokmaz beni."

Sn Sarıcan
Öncelikle mesajınızda beni övdüğünüz için teşekkür ederim. Yukardaki düşünce kesinlikle sizin hayal gücünüz. Yöneticilik yaparken çok soruya maruz kaldığınız ve niyetleri sorularda çok defa aradığınız hemen belli oluyor. İşin aslı, ben gerçekten o web sitesini inceleme gereği duymamıştım. Sadece başka bir sitede ozon çıktığına dair bir bilgiye rastlayınca, sizin de böyle bir bilgiye rastlayıp rastlamadığınızı merak ettiğimden sormuştum. Ben önceki tartışmamızı çoktan unuttum ve size fikirlerinizden ötürü değil yanlış yerde tartıştığınız için kızmıştım. Sizi çelişkiye düşürerek elime ne geçebilir ki? İnsanların niyetlerini okuma konusunda yöneticiliğiniz boyunca bir hayli antreman yapmışsınız. Neyse, bu önemli değil.

Önemli olan bu kadar dünyayı kurtaracağız diye önemli bir savla ortaya çıkan bir hareketin (bu hareketin liderleri de var (2 medikal doktor) ve çöp enzimi üretimi de yapıyorlar ve şimdiye kadar 15000 litre ücretsiz dağıtmışlar! Ama ücretli satış yaptıklarından bahsetmiyorlar sadece iyi insanlar bize bağışta bulunuyor diyorlar), ozon konusunda neden böyle bilimsel açıdan temelsiz bir iddiayı ortaya attıklarıdır. Acaba başka temelsiz iddia da var mı sorusunu akla getirmiyor değil. Mesela, neden çöp enzimiyle temizlenmiş bir derenin önceki ve sonraki hallerinin fotoğrafları yok? Ya da bir dereden alınmış kirli bir suyu bir tanka koyup üzerine çöp enzimi dökerek arıtma yapmak ve sonra da arıtmadan önce ve sonra suların kirlilik analizlerini yapmak bu kadar zor mu?

Bu konuda biraz düşünelim isterseniz. O yüzden aslında ben bir şeyi üretip kullanmadan ya da ürünün içindeki enzimleri analiz ettirmeden birşey söylemenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Ama yazılanlar doğruysa, çöplerin bir şekilde değerlendirilmesi açısından son derece faydalı bir proje olacağını da belirtmeliyim ve bunu biz de EM camiası olarak kullanacağınız şeker fiyatına yapıyoruz zaten. Saygılar.

Dogasever
05-01-2010, 13:13
"Acaba enzimlerin temizlik aracı olarak kullanılmasında veya çevre arıtma işlemlerinde kullanılmasında mı bir ozon teşekkülü oluyor bilemiyorum. Gerçekten araştırılması gereken bir konu."
Bu mümkün değil! Kirlenmiş ve ötrifikasyona uğramış bir derede (Örneğin Ergene Deresi) zaten oksijen bitmiş demektir. Enzim koyunca, ozon oluşsaydı herkes bayram ederdi. Çünkü ozonun suyu emizlediği ve bakterileri, mayaları, bazı virüsleri öldürdüğü bilinmektedir. Yani, dereye ozon veya sıvı oksijen veya gaz oksijen ilave ederseniz, dereyi temizleyebilirsiniz. Nitekim İngilterede kazayla fabrika atığı bulaşmış bazı nehirlere canlıların ölmemelerini sağlamak için sıvı oksijen enjekte edilmektedir.

MeyveliTepe
05-01-2010, 13:19
Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.

acemi_caylak
05-01-2010, 13:23
Aslında Sarıcan'ın dediği gibi fermantasyon sonucu ortaya ozon çıkmıyor. Ancak Ozon çokta zararlı değil gibi .Ozon hakkında bir Türkçe kaynakta aşağıdaki bilgiler var. Döküman Ozonun Hepatit C tedavisinde tıpta kullanımıyla ilgili. Ancak içinde bold yaptığım yerler bizi ilgilendiren tarafı. Benim anladığım ozon ve enzimler su arıtmada kullanılabilir. Bu yüzden çokta zararlı değil. Linkini de en altta veriyorum. Sanırım internette araştırdıkça daha ayrıntılı bilgiler bulunabilir. Bunlar ilk gözüme çarpanlar.

Ozon: Ozonun (O3) fiziksel ve fizyolojik özellikleri: Ozon doğal olarak üç oksijen atomundan oluşur. Molekül ağırlığı 48 olup, molükülünün enerji yükü büyüktür. Molekülü 127 derecelik bir açı oluşturur ve birkaç şekilde görülür. Oda ısısında, ozonun yarı ömrü bir saat kadardır. Oksijene dönüşür. Güçlü bir oksidan olan ozonun biyolojik özellikleri değişik tıp alanlarındaki uygulamalarda araştırılmaktadır. Ozonun biyolojik dinamikleri ile ilgili temel araştırma, hücresel elementler (eritrosit, lökosit ve trombositler) ve serum komponentlerine (proteinler, lipoproteinler, lipidler, karbohidratlar, elektrolitler) olan etkilerine yoğunlaşmıştır. Tam kana verilen ozon dozu yavaş yavaş arttırıldığında belirli bir eşiğin üzerinde hemolizin hızlandığı görülür. Bu eşik, değişik parametrelere bağlıdır. Mililitrede 40-60 mikrogram ile başlar, daha yüksek değerlere erişildiğinde daha bariz duruma gelir. Bu nedenle ozonun tam doz kapasitesinin bilinmesi klinik ve deneysel uygulamalarda önemlidir.

Lökositler ozona karşı iyi direnç gösterirler çünkü onları oksidatif gerilimden koruyan enzimleri vardır. Bu enzimler; superoksid dismutaz, glutatyon ve katalaz olarak sayılabilir. Araştırmalar, trombositlerin de ozon uygulanmasından sonra bütünlüklerini koruyabildiklerini göstermiştir. Ozon tedavisinde kana uygulanan doz hücresel elemanlarına zarar vermeyecek ölçüde olmalıdır. Serum komponentleri ozon tedavisi sırasında canlı kalır. Ozon uygulaması sırasında az miktarda oluşan lipid ve protein peroksidlerinin saptanabilen antiviral özellikleri vardır. Ozonun lökosit fonksiyonlarını ve sitokin üretimini uyarması ilginçtir. Ozon eritrositlerdeki oksijen satürasyonunu (p02) ve onların katlanabilme özelliklerini arttırır, kılcal damarlardan geçişlerini kolaylaştırır.

Ozon: Antiviral özellikleri : Ozonun viral inaktivasyondaki rolü yeniden ilgi odağı olmuştur. Ozonun sulu ortamda bakterileri, virüsleri ve mantarları nötralize ettiği eskiden beri bilinmekte idi. Pekçok ülkede büyük şehirlerdeki su arıtma sistemlerinde ozon kullanılmaktadır. Ozonun antiviral özelliklerinden biyolojik sıvıların temizlenmesinde de teknolojik ve fizyolojik olarak uygun şekilde yararlanılabilir. Cidden , kanın hücresel ve yapısal elemanlarınıa zarar vermeyecek dozlarda ozon, pekçok virüsü inaktive edebilir.

Bazı virüsler, ozon etkisine karşı diğerlerinden daha duyarlıdır. Lipid zarflı virüslerin en duyarlı oldukları saptanmıştır. Bu grupta HCV, Herpes 1 and 2, Cytomegalus, HIV1 and 2 ve diğer bazı virüsler vardır.

Virüslerin zarfları, konakçı hücrelerine yapışmalarını, girmelerini ve çıkmalarını sağlar. Peplomerler, çeşitli konakçı hücrelerindeki reseptörlerin değişikliklerine kendilerini uydururlar. HCV genomunun E1 ve E2 bölümlerinin yönlendirmesi ile sürekli olarak yeni glukoproteinler üretirler. Zarfları kolay parçalanır, Ozon ve ürünleri bu parçalanmayı sağlar..

http://www.ozonterapiklinigi.com/main/news.asp?ID=41

Dogasever
05-01-2010, 13:34
Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.

Sn Meyvelitepe
Ben de çok aradım ama bulamadım.

Dogasever
05-01-2010, 13:43
ORİJİNAL METİN

Use Enzyme to Reduce Global Warming
What is Garbage Enzyme?

Dr Rosukon's Garbage Enzyme is a complex organic substance of protein chains and mineral salts and juvenile hormones.

Functions of Garbage Enzyme
- resolve / decompose
- transform / change
- compose / make up / combine
- catalysis
As a result of catalysis, ozone is produced which can reduce the amount of carbon dioxide in the atmosphere and this in turn reduces global warming.
This enzyme can be produced easily with the organic waste from our kitchens.
During enzyme production, O3 + NO3 + CO3 are generated and these could **** purify and whiten the clouds in the sky. Those clouds that trap lots of heavy metals appear dark. Those dark clouds cause more heat to be trapped on earth due to the greenhouse effect. O3 (ozone) from the garbage enzymes could reduce the heavy metals in the clouds and this would reduce global warming.
More NO3 (nitrite) in the air is useful as nutrients for the plants and soil.

If every household makes and uses enzymes, it would **** tremendously in the reduction of global warming.


TÜRKÇE ÇEVİRİSİ:

Küresel Isınmayı Azaltmak İçin Enzim Kullanın
Çöp Enzimi Nedir?

Dr Rosukon'un Çöp Enzimi, protein zincirleri, mineral tuzlar ve jüvenil hormonlardan oluşan karmaşık organik bir maddedir.

Çöp Enziminin İşlevleri
- çözümlemek / parçalamak
- değiştirmek
- biraraya getirmek / yapmak / birleştirmek
- katalize etmek
Kataliz işlevi sonucu ozon gazı oluşur ki, böylece, atmosferdeki karbondioksiti azaltarak küresel ısınmayı azaltır.
Bu enzim, mutfaklarımızdaki organik atıklardan kolayca üretilebilir.
Enzim üretimi sırasında, O3 + NO3 + CO3 üretilir ve bunlar gökyüzündeki bulutları saflaştırıp beyazlatmaya yardımcı olabilir. Bünyesinde birçok ağır metal hapsolmuş bulutlar koyu renkli görünür. Bu koyu renkli bulutlar sera etkisinden ötürü yeryüzünde daha fazla ısının hapsolmasına neden olur. Çöp enzimlerinden elde edilen O3 (ozon), bulutlardaki ağır metalleri azaltarak küresel ısınmayı azaltır. Havada daha fazla NO3 (nitrit) [orijinal metindeki sözcük yanlış “nitrat” olmalıydı!], besin elementi olarak bitkiler ve toprak için yararlıdır.

Her ev enzim yapar ve kullanırsa, küresel ısınmanın azaltılmasına son derece yardımcı olur.

Dogasever
05-01-2010, 14:34
Anaerobik fermentasyonda çıkan gazlar fermentasyonun türüne bağlı olarak CO2 veya H2 dir ya da iki gaz birden de çıkabilir. (Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Fermantasyon)

Çöp suyu üretiminde ozon çıktığını zannetmiyorum. Diyelim ki ben yanıldım ve bir şekilde ozon çıktı. O zaman da zaten çıkan ozon yeryüzü seviyesinde ozon olacağı için (stratosfer düzeyindeki ozon tabakasıyla hiç ilgisi yoktur!) insanlar ve bitkiler için zararlıdır. Bunun zararlarını Ayrı bir mesajda anlatacağım

Bu ozonun atmosferde 50 km yukarıya çıkarak bizi zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasına katılması da mümkün değildir. Çünkü bu mümkün olsaydı bazı sıcak yaz günlerinde havada ozon kirliliği yaşanmaz, Araba egzoslarından çıkan NOx ve VOC’nin tepkimeye girerek oluşturdukları ozon hemen yükselir ve bu yararlı ozon tabakasına katılırdı. Halbuki durumun böyle olmadığını ve TV'de hava durumunda, yazın sıcaklarda ozon kirliliğinin de verildiğini biliyoruz! Ayrıca bunun mümkün olmamasının bir diğer nedeni de, stratosferdeki ozon tabakasının altında düşey karışma olma olasılığını sıfıra indiren soğuk bir atmosfer tabakası da bulunmaktadır ki gravitasyon farkıyla gazların birbirlerinden ayrışmasını olanaksız hale getirir. SAdece ve sadece stratosfer tabakasının üzerinde UV ışınlarının etkisiyle ısınan atmosferde, gravitasyon farkına dayalı ayrışma söz konusu olabilmektedir ki, bu bölgede zaten gaz çok azdır. İyi ki, stratosferin üst ve alt tabakaları arasında karışma olmuyor yoksa, startosferin üzerine çıkıcak herhangi bir kirletici gazın doğuracağı sonuçlar çok ciddi olurdu. Sanıyorum bu da, doğanın veya Allah’ın bir sigortası!

Ayrıca, eğer ozon oluşuyorsa, fazla yükselemeden havadaki kirlilik (havadaki tozlar ve bakteriler) tarafından kullanılacağını düşünüyorum. Bu yüzden bulutlara ulaşması bana mümkün gibi gelmiyor.

Bulutlardaki ağır metallerin nasıl temizlendiğini (tabii buna temizlenmek denirse!) bugün iyi biliyoruz. Ağır metaller, bulutların içinde ilk su damlacıklarının çekirdeklenmeleri için düşük enerjili çekirdek noktalarını oluşturuyorlar ve yağmur damlalarıyla birlikte yeryüzüne inerek toprağı kirletiyorlar.

Ayrıca, yukarda bahsedildiği gibi NO2 veya CO2 ile tepkimeye girmesi ve NO3 ve CO3’e dönüşmesi olasılığı da yok denecek kadar az. Çümkü eğer ozon oluşuyorsa, atmosferdeki kirlilik tarafından kullanılacaktır ve aslında NO2 ve CO2 ile tepkimeye girebilmesi için bu gazlarla buluşması olasılığı teorik olarak çok düşük. Atmosferdeki gaz konsantrasyonlarına bakacak olursak, NO2: 0,02 ppm ve CO2: %0,033. Kirliliğe karşı afinitesi (tepkimeye girme isteği de diyebiliriz buna) yüksek olan bir gazın (Ozon gazı) un atmosferde bu kadar düşük konsantrasyonlarda bulunan CO2 ve NO2 gazlarıyla buluşup söz konusu tepkimelere girme olasılığı, benim bu yaşımda (47) ve bu 95 kiloluk gövdemle Dünya Atletizm Şampiyonasında 100 metre koşusunda dünya rekorunu kırma olasılığımdan daha düşüktür.

acemi_caylak
05-01-2010, 16:02
Bir ekte benden. Ozon hızla çözülüp oksijene dönüşen bir gaz. Yani atmosferin üstabakasına kadar ozon şeklinde ulaşması mümkün değil.

sındırgılı
05-01-2010, 16:13
Yapmaya çalıştığımız enzim operasyonu, ne boyutlara geldi :)

nariçi
05-01-2010, 16:23
Arkadaşlar adım adım pratik uygulama ve kullanım örneklerini veya denemelerini yapacağız.
Bizim şimdi birinci etapda enzim yapmayı öğrenmek,
Elde ettiğimiz ürünü bitkilerde kullanarak denemek ve gözlem yapmak.
İşi iyi öğrenince içecek olarak yapmaya yönelmek.

Bu etaplardaki malzeme ve maddeleri tedarik etmek.

Şimdi melas diyorsunuz, bu pancar melası mı olacak; şeker fabrikası veya besi ahırlarında bulunabilir. Başka türlü nasıl yapılacak, başka melas var mı?

Kahverengi şeker ilk kez burada duyuyorum, Anadoluda başka ilçelerde var mı bilmem.

Şimdi biz adım adım çalışmaya yönelmemiz lazım. Diğer kimyasal ayrıntılara daha sonra gireriz, tabi bir laboratuvar kurabilirsek.

Sarıcan
05-01-2010, 16:32
Konu başlığını daha fazla dağıtmamak için tartışma bıraktığımız yerde öylece kalsın. Bundan sonra her okuyanın değerlendirmesine kalsın.

Ozon konusu özellikle kanser ve astım hastaları için en az enzimler kadar önemli. Bir zamanlar ozon tedavisi alıp almama konusunda araştırmalarım olmuştu.

http://www.ozon.com.tr/index.php

Hatta bundan bir ay önce domuz gribi tartışıldığı sırada eve bir adet ozon jeneratörü almayı düşünmüştüm fakat ev tipi modeller bir kaç ay sonra çıkacağı için alamamıştım.

http://saboelektronik.com/default.asp?git=urun&urunid=41&cat_id=23

Ozon ve ozon tabakası tartışılırken hep iyi ozon ve kötü ozon tanımlamalarını duyardım ama pek araştırmamıştım. Bu sitede bununla ilgili bir tanım var ama yinede konunun derinlemesine tartışılmasından yanayım.

http://www.saboelektronik.com/default.asp?git=4&sayfa=8
http://saboelektronik.com/default.asp?git=4&sayfa=22

Sn. doğasever' in bahsettiği kötü ozon kısmı zannederim. Hava kirliliği ile ilgili olan bölümüde bu sitede teferruatlı olarak anlatılmış ama ne yazıkki bu siteyi çevirecek gücüm yoktur. İlgilenen arkadaşların google translate yardımı ile okumalarını öneririm.

http://www.epa.gov/air/ozonepollution/
http://www.epa.gov/air/ozonepollution/basic.html

Fakat hala enzim üretiminde ozonun nerede ortaya çıktığına dair bir şey bulamadım. Sn. Doğasever yazdıktan sonra hareketin öncüleri olarak bahsettiği doktoruda buldum herhalde ama yinede ozonla ilgili net bir bilgi edinemedim.

Zannederim alternatif tıp' la uğraşan uzakdoğulu bir doktor. Yazışmaların çoğu kendi alfabeleri ile olduğu için pek anlamadım ama bu sitede de ozonla ilgili teknik bir açıklama yok.

Ozon' un bizi şu aşamada enzimleri ve mikroorganizmaları bırakıp arkasından gidilecek kadar ilgilendirdiğini de sanmıyorum. Bu konu zaman içinde daha çok tartışılacaktır.

Bizim şu an önceliğimiz ister içilebilir, isterse çöp enzim yapıp, küçük küçük deneylerle gerçekten işe yarayıp yaramadığını keşfetmeye çalışmak. Çünki deney yapmadan bir şeyler konuşmak için çok erken.

Bu arada fermentasyonu başlatmak için Sn. Doğsever' in kahverengi şeker fiyatına sattığını söylediği ticari EM' den kullanmak isteyen arkadaşlarda EM kullanır.

Sarıcan
05-01-2010, 16:43
Sn. Sındırgılı,

Elinize sağlık, içimizde en hızlı siz çıktınız. Ama tarif ve reçete yazmayı unutmuşsunuz. Bende bugün evdeki meyvelerle yetinmedim markette gittim çeşitleme yaptım ama henüz enzimi kuramadım.

Ben ilk aşamada içilebilir enzim yapmayı düşünüyorum. bu yüzden meyvelerin kabuklarını soyayım mı soymayayım mı tereddütte kaldım. Youtube' da bir videoda limonu dairesel kestikten sonra kabuklarını soyup ayrı koyuyordu ama tam anlayamadım kabukları ne yaptığını.

Belkide mevyelerin içinden içilebilir, kabuklarından çöp enzim yaparım. Siz hangi meyva veya çöplerini kullandınız. Gaz üretimi fazla oluyor mu?

nariçi
05-01-2010, 17:17
Sn.Sındırgılı hiç doğrama yapmamış gibi. Halbuki ne kadar doğranırsa o kadar çabuk sonuç alınması gerekmez mi?

sındırgılı
05-01-2010, 19:13
Dogranmis,ya da kiyma makinesinden gecirdiklerimi solucanlara sakladigim icin Enzim e sadece tukettigimiz meyvalarin kabuklari ve Hanimin sebze atiklari ile basladim. Tarifide Linkte belirtildigi gibi 1 kg sebze ve meyva atigi, 400 Gram esmer seker ( Melas ihtiva ediyor) ve 3 litre kaynatilmis (sogutulmus) su;
27/12/2009 Tarihinde Dukkanin deposunda isleme basladim.Her gunde kapagi hafif gevsetip gaz cikisini sagliyorum. Aslinda 3 ay surecek bir operasyon...Aylar ilerledikce ne olacagini hep beraber gorecegiz. Ote yandan pirinc suyunda herhangi bir degisiklik yok ...

Dogasever
05-01-2010, 19:56
Mevsimi geldiğinde vişne ile yaparsanız, çok lezzetli ve içimi çok güzel bir şurup oluyor. (Çok hafif alkollü). Sağlık açısından da çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Rahmetli halam vişne zamanı yapardı ve yılbaşında ailece içerdik. Burada tarif edilen ile aynı yöntem. Dün gece hatırladım. Aslında bildiğim kadarıyla Anadolu'da bu yöntemle şurup yapımı biliniyor. Ancak mutaassıp aileler alkol içeriyor diye yapmayabilirler. İçerdiği alkol çok az.

denizakvaryumu
05-01-2010, 20:03
İçilebilir veya çöp enzimde kesinlikle beyaz şeker kullanılmaması gerekiyor.

Bizdeki marketlerde satılan kahverengi şeker, aslında beyaz şekerdir.Bu beyaz şeker melasla boyanıyor, oluyor kahverengi şeker.

Enzim yapımında kullanılan kahverengi şeker ise bizim marketlerde satılan kahverengi şekerden değil.

Bu nedenle melas bulunamazsa, pekmez kullanılması gerekir diye düşünüyorum.

denizakvaryumu
05-01-2010, 20:09
Mevsimi geldiğinde vişne ile yaparsanız, çok lezzetli ve içimi çok güzel bir şurup oluyor. (Çok hafif alkollü). Sağlık açısından da çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Rahmetli halam vişne zamanı yapardı ve yılbaşında ailece içerdik. Burada tarif edilen ile aynı yöntem. Dün gece hatırladım. Aslında bildiğim kadarıyla Anadolu'da bu yöntemle şurup yapımı biliniyor. Ancak mutaassıp aileler alkol içeriyor diye yapmayabilirler. İçerdiği alkol çok az.

Aslında mevsimindeki tüm meyvelerle olur gibime geliyor.

Vişne-elma-üzüm-kızılcık....

Melas yerine de pekmez kullanılırsa tam bir bomba olur.

Bu içeceğe; likör,şurup,serinletici,ferahlatıcı vs. gibi isimler yerine enzimi çağrıştıran bir isim verme zamanı geldi :)

Dogasever
05-01-2010, 20:18
Bu şurubu yapacak arkadaşlara benim naçizane tavsiyem hiç pestisit kullanılmamış doğal meyveleri kullanmalarıdır. Kurtlu olması önemli değil. Bir diğer nokta da meyveyi ağaçtan kopardığınız gibi hiç yıkamadan ve çok fazla elleçlemeden sadece kesip kaba yerleştirmeleridir. Çok ham veya çok aşırı olgunlaşmış meyve yerine tam kıvamında yenebilir olgunlukta meyve daha yararlı olacaktır (Çok hafif ham olabilir!).

nariçi
05-01-2010, 20:51
Adı benden "ensuma" enzim+su+mayalanma ben böyle kullanacağım, beğenirmisiniz?

MeyveliTepe
05-01-2010, 21:16
Rahmetli babaannem bahçedeki armutlardan küpte yapardı. Canı sıkıldığında da doldurur doldurur içerdi, neşesi yerine gelirdi. Çok da mutaassıptı ama, armuttan yapılı enzim(miş) nihayetinde :)

Sarıcan
05-01-2010, 21:57
Bugün nihayet enzim yapmaya fırsat bulabildim. Kahverengi şeker bir haftadır bekliyordu. İçilebilir enzimle başlamaya karar vermiştim fakat yapacağım ürün biraz çeşit içersin istediğim için evdeki meyvelerle yetinmedim.

Bugün marketten çilek, erik, kivi, mandalina, portakal aldım, evde bulunan elma ve limonuda ilave ederek tam bir kokteyl hazırladım. Bu arada muz koymayı unuttuğumu hatırladım.

Üretim Reçetesi:

1- On litrelik Erikli pet şişenin suyunun yarısını boşattım. Kalan 5 litre Su
2- 500 gr' lık kahverengi toz şekeri içine boşalltım ve erimesi için çalkaladım.
3- Bütün aldığım meyveleri temizce yıkayarak tarife göre 1,5 kg meyve koyacağım hesabı ile her meyveden eşit olabilecek gibi 200-250 gr lık partilere ayırdım.

Sonra portakal, mandalina, kivi, elma ve limonun kabuklarını soyarak daha sonra yapacağım çöp enzim için havasız saklama kabına (Yinemi yoğurt kovası seslerini duyar gibiyim:D:D:D) kaldırdım. Erik ve çileği ise normal hali ile dilimleyerek bütün meyveleri pet şişeye doldurdum.

Meyveler herhangi bir kirlenmeye uğramasın diye doğradığım meyve parçalarını hiç bir yere koymadan direkt şişeye bıraktım. Böylece yeteri kadar steril olmasını sağladığımı zannediyorum.

Şimdi bekleyip göreceğiz bakalım. Biriken meyve kabuklarından da çöp enzim yapmayı düşünüyorum. Onu daha sonra resimlerim. İşte resimler.

Nargile sisteminden bahsetmeyi unuttum. Yarım litrelik yavru pet şişesinide daha önce tarif ettiğim şekilde sisteme ilave ettim.

sındırgılı
05-01-2010, 23:32
Arkadaslar, Esmer seker yerine pekmezle deneyerek icilebilir enzim deneylerine benide imrendirdiniz.Bakalim sonumuz ne olacak ? Sevgili Narici nin dedigi gibi ismide "ENSUMA" olur...

sındırgılı
05-01-2010, 23:40
Yalniz meyvalar oyle dalindan toplanamayacak maalesef !!! (Deveci Armudu bile katilmayacak, cunki ilac kalintisi var!!!)

epsody
06-01-2010, 01:37
Arkadaşlar kolay gelsin diyelim de, bu işe baştan kahve rengi şekeri katmanıza mana veremedim, halbuki ben mehmet sarıcan arkadaşımızla görüşmelerimizde ben (ŞIRA) diye anlatırken şekeri sonradan katılması gerektiğini açıklamıştım.

Kendisinin de aklında kalmamış her halde, bu işe enzim düşüncesiyle devam ediyor, şu anda malzemeleriniz fermantasyon işleminde çok aktif olarak oluşacak içerek tüketimine yetişemiyeceksiniz.

Arkadaşlar açıklamalar getirmek isterdim ama, konu başlığına uygun yeri değil, konunun uzmanı olarak gelin bu konuyu üzüm şırası başlığında tartışalım, daha ilerleriye götürerek şırayı, bozayı da vede içilebilir turşu suyunun fermantasyonunu paylaşımlara açarak ata yadigari içilebilr tatlarımızı günümüze taşımış oluruz.

epsody
06-01-2010, 01:52
Adı benden "ensuma" enzim+su+mayalanma ben böyle kullanacağım, beğenirmisiniz?

Arkadaşım kusuruma bakma ama bu içkinin adını çok eskiden koymuşlardı, turşu suyu, halen balkanlarda bu adet sürmekte ve kullanılmaktadır.

Sarıcan
06-01-2010, 08:21
Evet, malesef yerleşim sırasını yanlış yapmışım. Bir sıra meyve biraz kahverengi şeker, bir sıra meyve bir sıra kahverengi şeker olarak yapmam gerekmiş. En üst sırada yine şeker olması gerekmiş.

Fakat aslında bulunabilse de aşağıdaki linkte verdiğim gibi büyük küp şekerler olsa, belki meyvaların su altında kalmasınıda sağlar.

http://enzymo.wordpress.com/2008/04/15/%e8%8a%92%e6%9e%9c%e9%85%b5%e7%b4%a0diy-mango-enzyme-juice/

Bir daha ki sefere daha iyisini yaparız. Tecrübe denilen şey bu işte.

nariçi
06-01-2010, 09:15
Turşu evde her zaman yapılan bir şey halende iki üç bidon var. Biz o zaman ne için uğraşıyoruz ki?

Turşu içine tuz koyuluyor oysa burada tuz adı hiç geçmedi!

Diğer taraftan bu enzimler gübre oluyor.

Bir dikkatimi çeken taraf oldu: içmek için karışık meyve değilde bir tür kullanılsa daha leziz bir içecek elde edilmez mi?

Aslında bu işe yazın başlansa daha iyiydi, buda geçen yıl ki çilekçilik gibi kışa denk geldi.

Sarıcan
06-01-2010, 09:36
Sn. Nariçi,

Elbette olabilir, zaten son gönderdiğim linkte sadece mango meyvesinden yapmışlar.

Ayrıca bu aşağıdaki linkte de sadece sarımsak ve portakal için yapılmış enzim denemeleri var.

http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

Ben biliyorum ki bugün çoğu evde mevsimine göre vişne ve ahududu likörü hala yapılmakta ve sevilerek içilmektedir. Tek farkı belki yapılan enzim içindeki alkol oranının çok az olmasından üzerine biraz da etil alkol ilave edilmesidir.

Meyve kokteylinin tek amacı zannederim her meyvenin özünden farklı bir lezzet ve vitaminin enzime katılmasını sağlamaktır. Yani bir nevi atom bombası yapıyoruz. Gençlik iksiri, yeni adına antiaging diyorlar, yabancı dille söyleyince daha havalı oluyor diye.

Tek başına çileğin harika olacağını düşünüyorum. Bence deneyin, belki yeniden çilek yapmama neden olursunuz.

denizakvaryumu
06-01-2010, 09:59
120876
http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

Sn.Sarıcan'ın verdiği linkteki gibi şişe şişe enzimleri yapacağız gibime geliyor :)

Şeker yerine bal da kullanılıyor.

Bu şekilde enzim yapmayı bu zamana kadar öğrenememiş olmam büyük kayıp.

Daha öğreneceğimiz ne kadar çok şey var kimbilir ?

Teşekkürler Sarıcan.

nariçi
06-01-2010, 10:00
İleriye doğru bir nişan atılıyor ona doğru koşuyoruz birşey bulabilirmiz onu çalışmalarımız gösterecek.

Aklıma gelen bir şey var; plastik bidonlar bu kimyasal tepkimelerden etkilenmez mi acaba! Gerek tat gerekse kimyasal karışıma birşeyler katarlar mı diye aklıma geliyor.

denizakvaryumu
06-01-2010, 10:12
Plastik bidonlar etkilenir, netteki resimlere de göz atarsanız hep cam kullanılmış.

Sarıcan
06-01-2010, 10:16
Sn. denizakvaryumu,

Ben teşekkür ederim. Ben hiç bir şey yapmadım, hazırdaki bilgileri sizinle paylaşıyorum. Benim için de ilginç deneyimler oluyor. İlk deneyimim de hata bile yaptım acemilikten ama umarım iyi olur. Sonuçta şekeri o veya bu şekilde de koysak fermentasyon oluşacak herhalde. Bundan sonra evde kavanoz kalmayıp enzim olacak herhalde:D:D:D

Sn. Nariçi,

Başta bende tereddüt ettim pet şişe kullanmakta. zannederim en ideali cam kavanoz kullanmak ama pet şişede içinde klorsuz temiz suyu bile hazır olarak insanın önüne gelince biraz kolaycılığa kaçıyor. Beni cesaretlendiren başka bir şey de uygulama yapanların çoğunun cam şişeyi şart koşmaması ve plastik şişede olabilir demesi.

Fakat yinede bence pet şişenin dışındaki diğer plastikleri kullanmamak lazım. Çünki özellikle renklendirilmiş plastik bidonlarda genellikle hurda plastiklerin kullanım oranı çok artıyor. Pet şişede hiç değilse böyle bir risk yok ve biz bunlarda gelen suyu içiyoruz.

denizakvaryumu
06-01-2010, 10:23
Beyaz pet şişeler bir kolaylık ama bunların tek kullanım için üretildiğini düşünüyorum.

Üstelik sadece su için üretiliyor.

Oysa biz 4 aya varan bir biolojik tepkime yapacağız ve yine defalarca kullanma gereği duyulabilecek.Plastik mutlaka etkilenecektir.

Camdan şaşmamak en iyisi, gerçi nargile düzeneği kurulmazsa ve ihmalkar davranılırsa cam şişe de bomba gibi patlar o da başka konu :)

sındırgılı
06-01-2010, 14:06
Cam şişe konusunda haklısınız.Ne de olsa içeceğiz.Geçen sene Adada şarap yapmaya çalışmıştım.O sistemi kurup, denemeye orda başlamalı. Pekmezi yine aynı oranlardamı kullanmalı? Ya da esmer şekerlemi devam etmeli karar veremedim? Ne dersiniz ? Not: şarap yapımını soracak olursanız sonunda sirkeye dôndü :)

denizakvaryumu
06-01-2010, 16:24
Bal da kullanılıyor.
http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

Oran konusunda formulü uygulayacağız. 1-3-10

300 gr pekmez-bal-şeker
900 gr meyve
3000 gr su

Kiraz
06-01-2010, 21:00
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=120865&stc=1&d=1262724837 Sn. Sarıcan'ın uygulaması

Turşu yaparken, sebzelerin su yüzeyinde kalmaması için en üste ağırlık konur, böylece doğrudan hava ile temas kesilir, şıra yaparken de gerekmez mi?

Halil Önen
06-01-2010, 21:58
http://www.agaclar.net/forum/attachment.php?attachmentid=120865&stc=1&d=1262724837

Turşu yaparken, sebzelerin su yüzeyinde kalmaması için en üste ağırlık konur, böylece doğrudan hava ile temas kesilir,

şıra yaparken de gerekmez mi?

Şıra!!! yaparken gerekmez.

Bir müddet sonra büyük kap'ta aşırı bir sıkışma olacaktır.
Hortumun diğer ucundaki kabın ağzı açık olmalı. Hortumun ucu devamlı suyun içinde olmalı ve büyük kaba hava kaçmamalı. Kaçarsa sirke olur.

Bu yöntemi, üzüm suyunda, yani üzümü sıkıyor ve suyu ile beraber, aynen sizin yaptığınız gibi yapıyoruz zaten de, 'şıra'ya giden şaibeli yolu bende merak ediyorum.

Halil Önen
06-01-2010, 22:14
Cam şişe konusunda haklısınız.Ne de olsa içeceğiz.Geçen sene Adada şarap yapmaya çalışmıştım.O sistemi kurup, denemeye orda başlamalı. Pekmezi yine aynı oranlardamı kullanmalı? Ya da esmer şekerlemi devam etmeli karar veremedim? Ne dersiniz ? Not: şarap yapımını soracak olursanız sonunda sirkeye dôndü :)

Kesin hava almıştır.

Şarap yaparken pekmez kullanılmaz. Şeker de...

Sevgili Kiraz'ın büyük kap, küçük kap örneği şarap yapımı için çok uygun.

Sarıcan
06-01-2010, 22:56
Hortumun diğer ucundaki kabın ağzı açık olmalı. Hortumun ucu devamlı suyun içinde olmalı ve büyük kaba hava kaçmamalı. Kaçarsa sirke olur.


Sn. Halil Önen,

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=551368&postcount=2 nolu mesajda nargile sisteminin nasıl yapıldığını anlattım.
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=551369&postcount=3 nolu mesajdaki resimde de göreceğiniz üzere küçük pet şişenin kapağında iki adet delik vardır. Deliğin biri hortumun devemlı su içinde kalmasını sağlayan sabitleme deliği, diğeri ise su içinden çıkan gaz kabarcıklarının şişeyi terk etmesi için düşünüldü.

Sevgili Sındırgılı şarap yaptığı fermentasyon kabına da böyle bir sistem ilave ederse büyük bir ihtimalle sirke yapmaktan kurtulur.

Bu söylediğim sistem Sn. Kirazın kuşkularını da gidermeye yeter ama ben üste bu kadar boşluk kalacağını bilseydim bu işlemi Erikli suyun yeni çıkan 8 lt' lik pet şişesinde yapardım. Üst kısımda daha az hava boşluğu kalırdı ama birinci gün geçtikten sonra zaten şişenin içinde karbondioksit gazından başka bir şey kalmıyordur. Arada bir şişeyi çalkalamak için gittiğimde fokur fokur gaz çıkışını görüyorum zaten.

Halil Önen
06-01-2010, 23:08
http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=551369&postcount=3 nolu mesajdaki resimde de göreceğiniz üzere küçük pet şişenin kapağında iki adet delik vardır.

Deliğin biri hortumun devemlı su içinde kalmasını sağlayan sabitleme deliği, diğeri ise su içinden çıkan gaz kabarcıklarının şişeyi terk etmesi için düşünüldü..

Eğer şarap yapacaksanız açtığınız deliklerden hortumu geçirdikten sonra mutlaka mumyalayın ya da macunlayın.

Basınçtan atabilir.

sındırgılı
06-01-2010, 23:14
Ben şarap yaparken, nargilenin ucu sudan çıkmıştı .Şeker veya pekmezin katılmayacağını, sizin kadar olmasada biliyorum.Burada yapılacak olan farklı, 27 aralıkta çöp enzime başladık.Ben şimdi 3 ay sonra içilecek enzim yapmak istiyorum. Mango enzimi yapacağım. Esmer şeker veya pekmez yerine bal kullanacağım. Gelişmeleri ayda bir aktarırım :(

Sarıcan
06-01-2010, 23:15
Halil Bey,

Bir ucu atmosfere açık bidonda basınç oluşmaz ki, bidonun içindeki basınç atmosfer basıncına eşit. Bu arada yine resimde tariflemek için koymuştum, akvaryum hortumunu kendinden 1 mm küçük bir deliğe geçirip sızdırmazlığı sağlıyoruz ve hortumun üstünde sıkılıktan boğum oluşuyor. Gönlünüzü ferah tutun, zorla çekip çıkarmazsanız hortum yerinden çıkmaz. Bence taşır veya yer değiştirirken dikkat edilsin yeter.

Halil Önen
06-01-2010, 23:50
Halil Bey,

Bir ucu atmosfere açık bidonda basınç oluşmaz ki, bidonun içindeki basınç atmosfer basıncına eşit.
Bu arada yine resimde tariflemek için koymuştum, akvaryum hortumunu kendinden 1 mm küçük bir deliğe geçirip sızdırmazlığı sağlıyoruz ve hortumun üstünde sıkılıktan boğum oluşuyor. Gönlünüzü ferah tutun, zorla çekip çıkarmazsanız hortum yerinden çıkmaz. Bence taşır veya yer değiştirirken dikkat edilsin yeter.

Üzümden şarap yapıyorsanır, gaz tahliye hortumunun ucu mutlaka ağzı açık bir kapta ve su içinde olmak zorunda. Birleşim yerleri macunlu olmalı. Yoksa şarap değil sirke içersiniz. Biz bazen içiyoruz da.:)

Ama sizin enzim denemenizi merakla takip ediyorum. Sonuçlarını paylaşın lütfen.

Sarıcan
07-01-2010, 00:07
Halil bey,

http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=551368&postcount=2 nolu mesajda hortumun suyun içinde ve şişenin üzerindeki ikinci deliklede atmosfere açık olduğunu anlatmıştım ama dikkatinizden kaçtı herhalde.

Çok basit bir sistem, kesin işinize yarar ve şarap yaparken sizi bir çok sıkıntıdan kurtarır. Bir tek üzümü doldurduğunuz kabın kapağını bilmediğim için ona bir şey diyemiyorum, tabi bir de kullandığınız hortum çapını. Gaz tahliye ettiğiniz için büyük çaplı hortuma ihtiyacınız yok. Akvaryum hortumu bu iş için yeterli.

Gerekirse akvaryum hortumunun şarap deponuza girdiği yeri macunlayın ama nargile için büyük kaba ihtiyacınız yok, bir bardak su bile yeter, yeterki hortumun ucu suyun içinden çıkmasın.

Bu da en güzel böyle 1/2 litrelik bir pet şişenin kağağına iki adet delik delmekle çok rahat oluyor. Şişenin kapağını açmadıktan sonra hortumun sudan kurtulması mümkün değil. İkinci delikte gaz çıkışı için yeterli zaten.

Dogasever
07-01-2010, 00:40
Sn Sarican'in nargile sisteminin bilimsel adi "hava kilididir" Ingilizcesi "Air Lock" Aslinda bu cihazlari burada evde bira ve sarap yapanlara malzeme satan yerlerde kesin hatirlamiyorum ama tanesi yaklasik 2 TL'ye satiyorlar. Yarin resmini ceker buradan yollarim.

denizakvaryumu
07-01-2010, 07:31
Sn Sarican'in nargile sisteminin bilimsel adi "hava kilididir" Ingilizcesi "Air Lock" Aslinda bu cihazlari burada evde bira ve sarap yapanlara malzeme satan yerlerde kesin hatirlamiyorum ama tanesi yaklasik 2 TL'ye satiyorlar. Yarin resmini ceker buradan yollarim.

Hava kilidi

121023

121024
http://homesteadpretty.com/?p=86

linkteki bu karışıma bal şarabı mı bal enzimi mi demeliyiz :)

Dogasever
07-01-2010, 10:18
Bu hava kilitlerinden veya yukardaki mesajlarda Denizakvaryumu'nun gönderdiği resimlerdeki türlerden veya herhangi bir tür hava kilidi Türkiye'de var mı? Bilen varsa ben satın almak istiyorum. Lütfen bildirsin.

denizakvaryumu
07-01-2010, 11:15
Bu hava kilitlerinden veya yukardaki mesajlarda Denizakvaryumu'nun gönderdiği resimlerdeki türlerden veya herhangi bir tür hava kilidi Türkiye'de var mı? Bilen varsa ben satın almak istiyorum. Lütfen bildirsin.



Beyaz yakalıların yeni hobisi 'kendi şarabını kendin yap'. Yaklaşık 600 amatör şarapçı, iki ayrı mail grubu kurdu ve deneyimlerini paylaşıyor.

Gusto Dergisi, ev şaraplarının kalitesiyle ilgili bir dizi yayımlıyor. Amatör şarapçılar bağlara gidip şaraplık üzüm seçiyor. Bu sayede dost olanlar her hafta bir araya gelip şaraplarını birbirlerine tanıtıyor. İki amatör şarapçı önceki gün ‘‘Kendi Şarabını Kendin Yap’’ adlı bir de kitap çıkarttı.

Kendi şaraplarını yapanlar üst-orta gelir düzeyinden, şarap kültürüne meraklı insanlar. Aralarında mühendis, eczacı, yönetici, işadamı var. Şaraplar için hazırladıkları etiketlerin üzerine eşlerinin, çocuklarının ya da ev hayvanlarının isimlerini basıyorlar. En büyük keyifleri 'Bunu sen mi yaptın?' sorusunu duymak. Güzelce şişelenmiş bir ev şarabı eşe-dosta verilen hediyelerin başında geliyor.

Bu hobiyle genelde erkekler meşgul oluyor. Ama eşler de hallerinden memnun. Çünkü ilk birkaç gün mutfağın biraz kirlenmesi dışında pek bir zorluğu yok. Beyaz şarap yapmak daha kolay olduğu halde amatörler genellikle kırmızıyı tercih ediyor.

Çok lüks bir merak değil bu. Bursalı bir girişimci internet sitesine sipariş alarak bütün ekipmanı ve hatta seçtiği tür üzümü eve teslim satıyor. 300 milyon lirayı bir kez gözden çıkaran 40 şişe şarap yapabiliyor, sonra masraf sadece üzüm ve tükenen kimyasallarla sınırlı.

Şarap çilek, şeftali, nar ya da kividen de yapılabiliyor. Ama üzüm şarabı yapmaya merakınız varsa şimdi tam sırası çünkü bağbozumu zamanı.

KİTABINI DA YAZDILAR

Kitabın yazarları Burak Elmas (31) endüstri ürünleri tasarımcısı, Ankara'da yaşıyor. Dr. Ejder Varol ise İstanbullu bir mühendis. Arkadaşlarından da destek alarak ‘‘Kendi Şarabını Kendin Yap’’ isimli kitabı yazdılar. Kitapta temel bilgiler şekil ve tablolarla anlatıyor. Bu işe gönül verenler için çok faydalı. Mesela Cabernet Sauvignon yerine Öküzgözü, Chardonay yerine çekirdeksiz İzmir üzümü, pres yerine leğen ve çöp torbası, jelatin yerine yumurta akı kullanılabileceği gibi bilgiler içeriyor.

KİTABA GÖRE KIRMIZI ŞARAP YAPIMI

Üzümler seçilir, sapları, çürükleri ayıklanır.

Üzümler preste veya elde ezilir. Kabuklar ve şıra fermantasyona uygun bir kaba alınır.

Kükürtlenerek mikroorganizmalardan arındırılır. Bir süre serin yerde bekletilir. Mayalanma yapılır. Fermantasyona ve meserasyona (renk ve tat maddelerinin sökülebilmesi için şıra ve kabukların bir arada bulunması) başlanır.

5-30 gün arası: Cibre adı verilen ezilmiş üzüm kabuklarının etlerinin çekirdeklerinin ve şıranın bir arada bulunduğu bulamaç alınarak maserasyon sona erdirilir. Şarap ikinci fermantasyon için cam damacanaya aktarılır.

İlk aktarmayla tortu alınır. Havayla teması sınırlandırılır. Serin bir yerde bekletilir.

Fıçıda 1-12 ay: İlk aktarma sonrasında isteğe göre şarap meşe fıçıda bir süre yıllandırılabilir.

3-18 ay arası: İkinci ve üçüncü aktarmalar yapılır ve tortu alınır. Yıllandırma cam damacanada sürdürülür.

Yıllandırma bittiğinde: Şişeleme öncesinde gerekiyorsa durultma, temizleme ve filtrasyon yapılır. Şarap şişeye alınır ve mantar takılır.

YENİ BAŞLAYANLARA BEYAZ ŞARAP

Beyaz şarap yapmak kırmızıya göre daha kolay. Çünkü üzüm kırmızıda olduğu kadar kaliteyi belirleyici değil. Beyaz şarapta kırmızıda olduğu gibi uğraş gerektiren meserasyon yapılmaz. Fermantasyon daha düşük ısıda gerçekleştiğinden, şıranın yüksek ısılara çıkması ve mayayı durdurması neredeyse hiç olmaz. Fermantasyon sonrasında şarapta kalabilecek küçük miktarda şeker, saklama aşamasında sorun yaratmaz.

Piyasadakilerden daha kalitelisini yapıyorum

İşsizlikten mi yoksa çok işten mi bilmiyorum ama iki yıl önce bu meşgaleye başladım. İlk denememde sonuç pek parlak olmadı. Ama bir yöntem buldum. Şişeleri tek tek numaralandırıyorum. Bilgisayarda kayıt tutuyorum. Böylece sonradan hangi şarabı nasıl yaptığımı bilebiliyorum. Böylece geçen yıl, ikinci denememde başarılı oldum. Piyasada satılan birçok şaraba göre daha kaliteli şaraplar yapabiliyoruz.

Apartmanın şarabı oldu: Chateau Evranos

Okan Ergüven (35) bir bilgisayar yazılım şirketinin sahibi. Eşi Kuğu (34) ise işletme mezunu. Şarap üretimiyle ilgilenmeye başlayınca Okan Bey ABD California Üniversitesi'nin sitesine girmiş: ‘‘300 dolar ödeyerek, uzaktan eğitimle 2 ay internet üzerinden şarap derslerini izledim. Sertifika aldım. Bir Londra seyahatinde gerekli malzemeleri de alınca kolları sıvadık. Marketten 22 kilo üzüm aldık. Elle sıktığımız üzümlerden ilk amatör şarabımızı 2000'de içtik.’’ Şarap yapma fikri ile alay eden arkadaşlarına parti düzenlediler. Bu partiden yeni amatör şarapçılar doğdu. Şaraplarının adı Chateau Evranos. Çünkü Evranos Apartmanı'nda oturuyorlar.

Kızı üzümleri ezmeyi reddetti

Hakan Doğu (37) homewinemakers-turkey adlı internet sitesinin kurucusu. Bu gruptan başka yahoo'da winelover adlı başka bir grup daha var. Toplam üye sayısı 600 civarında. Ev şaraplarının yayılmasında katkısı büyük. İlk denemesini 4.5 kilo üzümle yaptı. Sonuç: ‘‘Çok güzel sirkemiz olmuştu...’’ İkinci denemesini 100 kilo üzümle yaptı. Küçük kızından üzümleri ayağıyla ezmesini istedi. ‘‘Reddetti, ben de üzümleri şişeyle ezdim. Sonuç mükemmeldi. Artık her bağbozumunda şarap yapıyorum. Şarabın içine parke fabrikalarından aldığım meşe talaşlarından atıyorum. Enfes bir koku yaratıyor.’’

REFİK MELİKOĞLU (40) Makine mühendisi

Bunu nasıl yaptın sorusu gurur veriyor

İlk şarabımı bu yaz yaptım. Bağbozumundan önce tecrübe olsun diye çilek ve şeftali şarabı denedim. Dağ çilekleri kullandığım için çok güzel esanslı bir şarap ürettim. Mutfakta çalışıyorum, ortalık biraz dağılıyor ama eşim de destekliyor. Şarabın gazının çıkışını bir akvaryum izler gibi keyifle izliyorum. Evinize gelen bir dostunuza kendi yaptığınız şarabı ikram etmek, pahalı bir Fransız şarabı açmaktan daha değerli. ‘Bunu nasıl yaptın?’ sorusu insana gurur veriyor. Bu kış için Cabernet Sauvignon ve Merlot'dan 60 şişe kırmızı şarap yapacağım.

AHMET DİKENCİK (37) Tekstilci

Bu hobi sayesinde dostluklar kurduk

Evde şarap yapma fikri mail grubuyla tanışmamla başladı. Şarap kültürüne öteden beri merakım vardı. Teknik detaylarda birbirimize yardımcı olurken dostluklar da kurduk. Ailece görüşüp birbirimize yaptığımız şarapları tattırıyoruz. Yaptığım şarap sirke bile olsa aldığım zevk bana yeter. Bu sefer Merlot'dan üç ayrı parti kırmızı yapacağım. Belki biraz da Narince beyazı yaparım. Bazıları şaraba çocuklarının ismini veriyor. Ama tesadüf bu ya, kızımın adı Lal, oğlumunki Emir. Biri şarap adı, diğeri üzüm cinsi!

EVE TESLİM ÜZÜM VE ŞARAP YAPIM SETİ

Şarap yapmak için gereken ekipmanı bulmakta eczacı olarak bile zorlandığını söyleyen Tunca Toker, kurduğu keyifdunyasi.com.tr adlı siteden bu işe yeni başlayanların ihtiyaç duyabileceği malzemeleri içeren bir setin satışını yapıyor. 100.33 sterlinlik (yaklaşık 230 milyon lira) set bir kez alınıyor. Kullanıldıkça biten kimyasallar yeniden sipariş edilebiliyor.

Bu yıl İstanbul ve yakın çevresinden şaraplık üzüm siparişi de verilebiliyor. En az 25 kiloluk paketlerde satılan üzümler önümüzdeki yıldan itibaren tüm Türkiye'den sipariş edilebilecek. Narince'nin kilosu 2.5, Cabernet Sauvignon ve Merlot'nun kilosu 3 milyon lira. 50 kilo üzümden 35-40 şişe şarap çıkıyor. Üzümleri ayıklayıp sıkmak zor geliyorsa, biraz daha sabretmeniz gerek, çünkü yakında şarap yapmaya uygun konsantre üzüm suyu da satışa sunulacak. www.keyifdunyasi.com.tr ya da 0224-211 50 92.

ŞARAP SETİNDE NELER VAR?

Champagne maya (2 adet)

Tartarik asit (50 gr)

Tanen (50 gr)

Jelatin (100 gr)

Sodyum metabisülfat (200 gr)

Vinometre

Hidrometre

Termometre

Asit test kiti

Hava kilidi (2 adet)

Hava kilidi mantarı (3 adet)

Oto-sifon (4,5 litre)

Mantar (50 adet)

Alüminyum şişe kapüşonu (50 adet)

Şişe (12 adet)

Şişe temizleme fırçası

Mantarlama aparatı

Filtre kiti

Plastik kova (18 litre 2 adet)




http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2003/10/04/352746.asp

Dogasever
07-01-2010, 11:44
Tesekkurler Denizakvaryumu!

berduray
07-01-2010, 12:15
Hava kilidi bulamayanlar serum aparatlarıyla bu problemi halledebilirler...bir fikir...

Sarıcan
07-01-2010, 12:56
Belki yaptığımı görünce güleceksiniz ama sizin için pratik bir hava kilidi yaptım. Resimde görülen elbette daha estetik ve güzel bir şey ama bulamayanlar için fonksiyonel bir önerim olacak. İkinci bir pet şişe belki yer ve taşıma açısından zor gelebilir, görüntü. Bu yaptığım daha pratik bir şey ama ne yazık ki fotoğraf makinamın şarjı bitti. Çektiğim resimleri yükleyemiyorum.

Bu arada içilebilir enzimden kalan meyve kabuklarını çöp enzim yaptım ve hava kilidini de onun üzerine monte ettim, bakalım iş göerecek mi? Hem de fonksiyonel olarak deneme şansımız olacak. Hoşunuza giderse herkes kendi hava kilidini kendisi yapar. Resimleri akşama ilave ederim.

Sarıcan
07-01-2010, 12:58
Sn. Berduray,

Benden çok yaşayın. Biraz önce yazdığım hava kilidin de serum aparatının haznesini de kullandım ama belki o hazne olmadan da çalışabilir deneyip göreceğim. Resimleri akşama göndereceğim.

MeyveliTepe
07-01-2010, 13:09
Siboplu tenekeler var. Öyle bir şey uydurulamaz mı?

denizakvaryumu
07-01-2010, 13:14
Teneke tepkimeye girebilir, bir de içinde ne olup ne bitiyor görmemiz lazım :)

MeyveliTepe
07-01-2010, 13:16
Teneke değil de siboplu şişe kapağı söz gelimi. Belki de yapmışlardır öyle bir şey.

malina
07-01-2010, 13:16
Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=27)

Konu çöple başlamış ama siz burada içeceğiniz şeyler yazışıyorsunuz :)
Bu kadar eski üye, bu forumun en temel kuralını es geçiyorsunuz, pes yani :)

Ayıklama işini ben yapmayayım, rica etsem biriniz mutfak bölümüne taşınacak mesajların numaralarını sırayla yazabilir mi?

denizakvaryumu
07-01-2010, 13:21
Çöp/gübre enzim ile içilebilir enzim farklı gibi görünse de yapılış teknikleri birebir aynı olduğundan ortak gidiyor :)

denizakvaryumu
07-01-2010, 13:23
Teneke değil de siboplu şişe kapağı söz gelimi. Belki de yapmışlardır öyle bir şey.

Tenekeleri biliyorum da sadece kapak olarak hiç görmedim.

Bu serum olayı mantıklı, akşama bir resimleri görelim derim :) Sanırım bu hava aldırmama olayını en basit bu serum düzeneği ile çözeceğiz.

Dogasever
07-01-2010, 13:35
Mutfak atığı ile içmek amacıyla meyveden yapılan enzim arasında bence de fark yok! Zaten bu yöntemle; beklemiş çöp, et, süt, peynir, yumurta atıklarını işlemeye kalkarsanız, sonuçta son derece kötü kokabilen bir ürün elde edersiniz ki, bunun ne insanlara ne de bitkilere faydası vardır. Ama sadece meyve ve meyve kabuklarıyla yaparsanız, hem bitkiler hem de insanlar için yararlı olabilir. İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz. Bu kapsamda bakıldığında, bence mesaj ayıklamaya gerek yok.

malina
07-01-2010, 13:43
Çöp/gübre enzim ile içilebilir enzim farklı gibi görünse de yapılış teknikleri birebir aynı olduğundan ortak gidiyor :)

Bu doğru ama ben içecek yeni birşeyler yapmak isteyen bir üye olsam forumun mutfak bölümünü kontrol ederim, gübre bölümünü değil.

malina
07-01-2010, 13:47
Mutfak atığı ile içmek amacıyla meyveden yapılan enzim arasında bence de fark yok! Zaten bu yöntemle; beklemiş çöp, et, süt, peynir, yumurta atıklarını işlemeye kalkarsanız, sonuçta son derece kötü kokabilen bir ürün elde edersiniz ki, bunun ne insanlara ne de bitkilere faydası vardır. Ama sadece meyve ve meyve kabuklarıyla yaparsanız, hem bitkiler hem de insanlar için yararlı olabilir. İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz. Bu kapsamda bakıldığında, bence mesaj ayıklamaya gerek yok.


Enzim lafını ilk kez duyacaklar ve ancak içecek olarak kullanmayı düşünebilecekler için mesajların ayrılması gerektiğini düşünüyorum.

Konuyu bilenler olarak kendi aramızda yazışıyoruz, bilmeyenler bizi bulmasın demiyorsunuz herhalde...

Dogasever
07-01-2010, 13:55
Burada hem insan hem de bitki içeceğini tartışmamızın bir diğer nedeni de, ki bence bu neden herşeyden çok daha önmelidir, kendi içeceğimizi bitkilerle paylaşıyor ya da bitki içeceğini (buna sıvı gübre de deniyor!) insanların da içiyor olmasıdır. Bir düşünün bakalım, bu zamana kadar kaç kişi zirai bir gübrenin insan sofrasına da içki olarak gelebileceğini düşündü! Sanırım çok az kişidir. Bunlardan biri benim ve ürettiğim EM sıvı gübresini aynı zamanda içiyorum. Avrupa ve Amerikada benim gibi, yüzbinlerce insan var. Web sitelerinde EM probiyotik olarak satılan ürünler, işte buradaki gibi, EM ile çeşitli bitkisel ürünlerin fermantasyonu sonucu üretiliyor. Bence insan içeceği, bitki içeceği diye ayırım yapmayalım ki, insanlar ne kadar faydalı ve çevre açısından zararsız (hatta faydalı) birşey yaptığımızı tam olarak anlasınlar!. Çünkü ozon olayını saymazsak, en azından dağ gibi hastalık saçan vahşi çöplükleri azaltacağız. Kirlenmiş göller ve akarsularda da, yararı olacaktır. SAdece enzimin yararının çok fazla olacağını zannetmiyorum. Bunu bizzat yaşamış bir kişi olarak söylüyorum: Enzim ve EM mikroorganizmalarının birlikte yararı, sadece enzimden daha fazladır. Şimdi piyasada satılan diğer tüm mikrobiyal gübre üreticilerine sormak istiyorum: Hanginiz tarımsal amaçlı ürettiğiniz ürününüzü içebilirsiniz?

denizakvaryumu
07-01-2010, 13:55
İçine biraz akvaryum balıkçılarında satılan mercan kalsiyumu da koyabilirsiniz.

Neden ?

Dogasever
07-01-2010, 14:07
ProEM-1 Probiotic Supplement
$22.95
The first probiotic health supplement on the market to contain phototropic bacteria, a group of beneficial bacteria known to break down toxic substances and promote the healthy restoration of intestinal microflora. Probiotics (meaning "for life") are the reverse of antibiotics. Instead of indiscriminately destroying all bacteria, probiotics act to restore the body’s healthy microbial balance. This product also acts to detoxify.
One 9 oz Bottle.

Çeviri
Fototropik bakteri de içeren piyasadaki ilk sağlık içeceği. Bu bakteriler, bağırsak mikroflorasında toksik maddeleri parçalar ve daha sağlıklı olmasını sağlar. Probiyotikler ("yaşam için" anlamına gelir) antibiyotiklerin zıttıdır. Probiyotikler, hiç ayrım yapmadan bakterileri yok etme yerine, vüvutta sağlıklı mikrobiyal dengeyi kurmaya yardımcı olurlar. Bu ürün ayrıca detoksifikasyon da yapmaktadır.

Kaynak: http://www.emearth.com/emshop/index.php?main_page=product_info&cPath=65&products_id=193

Dogasever
07-01-2010, 14:08
Neden ?

Mineral sağlamak için!

berduray
07-01-2010, 14:13
Ph'ı da düşürüyormuş...

MeyveliTepe
07-01-2010, 14:41
Konunun yeri bence doğrudur. Esas amaç bitki besini olarak enzim yapmaktır. Bunu içmek ya da içmemek yapan kişilere kalmış bir şey. Kaldı ki, kimin ne içip ne içmeyeceğini de kestirmek zor :)

Sarıcan
07-01-2010, 14:41
Haklısınız Sn. Malina;

Ben önce çöp enzim olarak açtım konu başlığını fakat iki enzim çeşidi birbirine karıştı. İsterseniz bir başlıkta mutfak bölümüne sadece içilebilir enzim olarak açalım ama ortak paydaları çok fazla. Mutfak bölümüne bir başlık açıp bu bölüme link bağlasak olur mu?

Çöp Enzim:

Yaklaşık 900 gr Meyve Kabuğu (Elma, Portakal, Kivi,Mandalina)
300 gr Kahverengi şeker
3 lt Su

Yapılışı:

İçilecek enzim imalinden artan meyve kabukları ve mutfaktan çıkan diğer meyve kabukları toplanarak pet kavanoza aralarına kahverengi küp şeker karıştırarark dolduruldu. Artan küp şekerler en üst kata konuldu. Sonra 3 lt içme suyu ile sistem tamamlandı ve kapağı sıkıca kapatıldı.

Hava kilidi:

İçilebilir enzim şişesindeki nargile düzeneğinden farklı olarak Sn. denizakvaryumu ve doğasever' in verdiği resimlerden esinlenerek yine akvaryum hortumundan basit bir hava kilidi uygulaması yaptım. Bu sefer kavanoz kapağına bu hava kilidini uyguladım. Sonuçlarını deneyerek sizlerle paylaşacağım. Bakalım beğenecekmisiniz. Hortum içindeki su hareketini görmek için sıvıyı renklendireyim diye düşündüm ama ne katacağım aklıma gelmedi.

Malzemeler:

50 cm akvaryum hortumu
1 Adet çoçukların balonuna takılan plastik boru çubuk ( İkiye böldüm)
1 Adet serum hortumu haznesi
5 Adet Paket Lastiği

Yaplılış;

Kavanoz kapağına 4.5 mm delik delindi. Akvaryum hortumu bu deliğe sıkı ve sızdırmaz şekilde takıldı. 25-30 cm sonra kesilerek ucuna plastik boru takıldı. Akvaryum hortumundan kalan 20 cm parça plastik borunun ucuna takılıp U yapılarak diğer ucuna tekrar plastik boru takıldı. Paket lastiklerinin yardımıyla opastik borulardan oluşan U kavanoza tesbit edildi ve içine su dolduruldu. Açıkta kalan uca ise küçük bir akvaryum hortumu yardımıyla serum hortumunun plastik haznesi takıldı. Plastik hazne olmadan da belki sistem çalışabilir ama riske girmek istemedim. Gaz çıkışını gözlemledikten sonra karar vereceğim.

Dogasever
07-01-2010, 14:50
Sn Sarıcan
Siz düzenek konusunda bir dahisiniz! Makina Mühendisliğinizi emekliliğinizde bu kadar sık kullanacağınız hiç aklınıza gelmiş miydi? Şaka bir yana, nargileden terfi ettiniz. Bu sistem çok daha pratik. Bu arada, şarapçıların hava kilidini 20 TL civarında sattıklarını öğrendim. Acaba diyorum, seri üretime başlasanız nasıl olur? Bu arada, konuları insanlar ve bitkiler için diye ayırmaya hiç gerek olduğunu zannetmiyorum. Birbirinin içine geçmiş durumda zaten!

Sarıcan
07-01-2010, 15:25
Sn. Doğasever,

Bu iltifatları sizden duymak ayrıca güzel, çok teşekkür ederim. Mühendislik bir yaşam biçimi, ondan emekli olamıyorsunuz. Emekli olmama rağmen geçen seneye kadar çalışıyordum. Emekli olduğum firmada da, son çalıştığım firmada da patent alınmış (Faydalı model) değişik konularda tasarımlarım vardır. Ben işin ticari yönünü hiç beceremedim, işin mutfağını daha çok seviyorum.

Dogasever
07-01-2010, 15:49
İşin ticari yönünü benim de pek becerdiğim söylenemez. Becermiş olsaydım bu sitede yazı yazmazdım.
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.

denizakvaryumu
07-01-2010, 16:01
Hortum içindeki su hareketini görmek için sıvıyı renklendireyim diye düşündüm ama ne katacağım aklıma gelmedi.



İyi fikir, küçük paketlerde satılan vişne suyu olabilir.

Malzemeler:

50 cm akvaryum hortumu
1 Adet çoçukların balonuna takılan plastik boru çubuk ( İkiye böldüm)
1 Adet serum hortumu haznesi
5 Adet Paket Lastiği



Balona takılan plastik boruları kullanmadan, akvaryum hortumunu U şeklinde yapamaz mıyız?

denizakvaryumu
07-01-2010, 16:10
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.

Türkiye'de rafine edilmemiş şeker bulmak imkansız.

Esmer şeker bile beyaz şekerin melasla boyanmış hali.

Rafine edilmemiş pancar-şeker kamışı şekerini Türkiye'de satan-pazarlayan kişinin tez zamanda zengin olacağına eminim.

(Himalaya kristal tuzu gibi)

Sarıcan
07-01-2010, 17:15
İyi fikir, küçük paketlerde satılan vişne suyu olabilir.



Balona takılan plastik boruları kullanmadan, akvaryum hortumunu U şeklinde yapamaz mıyız?

Vişne suyu öneriniz çok güzel ama şekerli su zamanla hortum içinde çökelti yapar mı bilemiyorum.

Akvaryum hortumunu U şeklinde kullanabilirsiniz, ben kavanoza tuttururken stabil tutturabileyim diye ilave yaptım. Hiç bir sakıncası yok.

Sarıcan
07-01-2010, 17:24
İşin ticari yönünü benim de pek becerdiğim söylenemez. Becermiş olsaydım bu sitede yazı yazmazdım.
Bu arada, kullandığınız esmer şeker yine de rafine edilmiş şeker. Şeker Fabrikalarında büyüdüğüm için şekeri resminden tanırım. Paketini inceleyin üzerinde büyük ihtimalle rafine edilmiştir yazıyordur! Aslında rafine edilmemiş şeker kullanırsanız daha iyi sonuç alırsınız.

Sn. Doğasever,

Ambalaj üzerinde rafine edilmiş ibaresi yoktur.

İçindekiler kısmında Şeker/Şeker Kamışı Melası yazıyor. tahmin ederim Sn. Denizakvaryumun dediği gibi şekeri şeker kamışı melası ile kahverengi yapmışlar.

Aslında şeker fabrikalarına yakın olan arkadaşlar büyük kütleler şeklinde işlenmemiş ham şekere ulaşabilirler. Eskiden alınıp evde kırılarak kullanılan şekerlerden.

Birde aklıma baklava imalatçılarının kullandığı şekerler geliyor ama henüz soramadım. En kısa zamanda öğrenmeye çalışırım.

MeyveliTepe
07-01-2010, 17:42
Onlar genelde fruktoz, glukoz vb. kullanıyorlar. Türkiyede gerçek kahverengi şeker hiç olmayabilir.

Kiraz
07-01-2010, 17:49
Şarap ekipmanları satan bir adreste, depolama kabı hakkında aşağıdaki bilgiyi buldum. Bu adreste hava kilidi de satılıyormuş.

"Damacana
19lt lik mavi polikarbonat su damacanaları ülkemizdeki en ideal damacanalardır. Bunun yanı sıra 3 lt lik cam su damacanaları veya hiç bulunamazsa 5 lt lik su pet damacanaları, fermentasyon ve stabilizasyon aşamalarında kullanılabilir."
www.keyifdunyasi.com.tr

Sarıcan
07-01-2010, 17:53
Sn. meyvelitepe,

Biz zaten glikozun fermentasyonu ile uğraşmıyor muyuz? Endüstride bulunuş şekillerini pek bilmiyorum ama kimyasal terkip olarak bir farklılıkları var mıdır? Kahverengi şeker' inde aslı glikoz değil midir?

Kiraz
07-01-2010, 18:02
Enzimi içecek olarak ya da bitkiler için kullanacağımıza göre GDO'dan uzak kalmak (ne kadar kalabiliyoruz orası meçhul) gerekir diye düşünüyorum. Hazır gıdalarda kullanılan tatlandırıcıların çoğunda mısırdan yararlanılıyor, GDO'suz mısır da kalmadı.

denizakvaryumu
07-01-2010, 19:06
Birde aklıma baklava imalatçılarının kullandığı şekerler geliyor ama henüz soramadım. En kısa zamanda öğrenmeye çalışırım.

http://www.lafmacun.org/bak/misir+sekeri

http://www.iyilikguzellik.com/haber.php?haber_id=119

http://www.beslenmebulteni.com/bes/index.php?option=com_content&task=view&id=187&Itemid=295

acemi_caylak
07-01-2010, 19:37
Melas satışı daha çok hayvan yemi ticareti yapanlarda bulunuyor galiba. Aşağıda 2 adet güncel satış ilanı buldum. Belki bizde birleşerek sipariş verirsek alabiliriz.

http://http://www.e-sirket.com/firmaara/Melas/
http://www.yempazari.com/yemcinsi.aspx?ID=1


Satıcı: Erol Sevim
Hayvan besicilerine pancar melası
Tel: +905324260071

Satıcı: Öysu Melas Şilempe Tic. Ltd. Şti
Yurdun her yerine özel araçlarimizla melas şilempe yerinize teslim
Telefon : +90 2246143565

nariçi
07-01-2010, 20:30
Bu satışların küçük ambalajlarla az miktarlarda olacağını sanmam.

Sarıcan
08-01-2010, 08:36
İçilebilir enzim karışımını yaparken sıralamayı pekte yanlış yapmamışım. http://www.youtube.com/watch?v=8oq1gdWMV14 videoda suyun içine kahverengi şekeri boşaltıp çalkalayarak eritiyorlar. Meyva dilimlerini daha sonra ilave ediyorlar. Tam benim uyguladığım gibi. Sonuçları göreceğiz, bakalım nasıl olacak.

Yalnız bu videoda da başka bir çelişki yakaladım. Bunlarda bir ay sonunda sistemde metan gazı oluştuğunu söylüyor. Şu gaz olayını bir açıklığa kavuştursak diyorum.

Bu http://www.youtube.com/watch?v=MVD148Pon5o&feature=related videoda yine ozon gazına vurgu yapmış ama kimyasal reaksiyon sonucu nasıl oluştuğunu yine tam anlatmıyor veya ben anlayamadım.

acemi_caylak
08-01-2010, 09:34
Benim bildiğim havasız (anaerobik) fermentasyonda metan gazı oluşumu vardır. Hatta biyogazlar bu yöntemle üretiliyor. Acak bizim uyguladığımız yöntemde hangi aşamada oluşuyor tam olarak bilmiyorum. Biraz daha araştırmakta fayda var.

Sarıcan
08-01-2010, 09:57
Sn. acemi_caylak,

Araştırdıkça metan gazı ile ilgili şu kanıya vardım, belkide ozon ile de aynı mantığı yürütmek lazım. Başka türlüsünü bir türlü çözemiyorum.

Eğer mutfaktaki bu organik atıkları enzim yapmayıpta çöpe atsak, deneysel olarak biliyoruz ki çöplüklerde organik atıkların çürümesinden yoğun miktarda metan gazı oluşuyor ve zaman zaman patlamalara bile sebep oluyor. Çöplerden çıkan bu metan gazıda atmosfere karışarak küresel ısınmaya sebep oluyor.

Videoda da buna vurgu yaparak metan gazı küresel ısınmada karbondioksit gazına nazaran 21 defa daha fazla etkendir diyor. Bu açıdan bakarsak evlerden çıkan organik atıkları enzime çevirip geridönüşüm projelerini hızlandırırsak küresel ısınmayı 21 kat yavaşlatmış oluruz. Ben bu sonucu çıkardım.

Küresel ısınmanın bir sebebide atmosferdeki ozon tabakasının çeşitli nedenlerden dolayı incelmesine bağlanmıyor mu? Bu mantıkla bakarsak yeni ozon üretmesek bile atmaosfer tabakada ki mevcut ozon tabakasını 21 defa daha koruyarak küresel ısınmayı yavaşlatmamız mümkün olabilir.

Kimyasal reaksiyon sonucu ne metangazı ne de ozon gazı üretildiğini zannetmiyorum. Enzim' in kataliz etkisinden bahsediliyor. Kataliz etki bu olsa gerek. Yani sebep olduğu yan etkileşimlerle atmosferi kirletecek ürünlerin azalmasına yardımcı oluyor. Yorumlarınızı bekliyorum.

"REDUCE ENVIROMENTAL POLLUTION THROUGH RECYCLING

Methane Gas are not only produced by animal's waste gas and burning fossil fuels. It is also produced from rotting plants and rubbish.

Methane Gas trap about 21 times more heat than CO2"

Tercümesi:

Metan gazı sadece havansal atıklardan ve fosil atıkların yanmasından üreyen bir gaz değildir. Aynı zamanda çürüyen bitki ve çöplerden de ürer.

Metan gazı karbondioksitten yaklaşık 21 defa daha ısınmaya tuzak hazırlar.

acemi_caylak
08-01-2010, 10:07
Sn. Sarıca,

Bu gidişle organik kimya kitaplarını iyice hatmetmemiz gerekecek anlaşılan.

Sarıcan
08-01-2010, 10:41
Bizim fermentasyon kabında bilimsel olarak gerçekleşen reaksiyonun formülü bu, yani glikozun parçalanırken Etil alkol ve Karbondiksit'e ayrışması ve enerji açığa çıkması.

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

Bunun dışında bir parçalanma veya kimyasal reaksiyon tesbit eden arkadaşların bulgularını paylaşması iyi olur. Organik atıklarından ve şekerden glikoz dışında bir ana ürün çıkıyorda onun parçalanması sonucu başka reaksiyonlar gelişiyorsa onu bilmek lazım.

acemi_caylak
08-01-2010, 10:57
Sn. Sarıcan,

Birden fazla fermentasyon türü var. Bizimki sanırım laktik asit kısmına giriyor. Aşağıda bununla ilgili ayrıntılı bilgi var.

Fermentasyon

Fermentasyon (mayalanma), genellikle glikozun alkole dönüştüğü reaksiyonlar için kullanılan bir isimdir. Bu dönüştürme işi maya adı verilen tek hücreli canlıların sitoplazmalarında gerçekleşir. Ancak fermentasyonun daha uygun bir tanımı, karbonhidratların alkol ve asitlere dönüştürülmesidir.
Fermentasyon, anaerobik şartlarda, yani oksidatif fosforilasyon olamadığı durumlarda, glikoliz yoluyla ATP (adenozin trifosfat) üretimini sağlayan önemli bir biyokimyasal süreçtir.
Fermentasyon işlemi pek çok farklı besin maddesinin üretiminde kullanılmaktadır. Yoğurt, boza, alkollü içkiler fermentasyon yoluyla üretilen pek çok besinden bazılarıdır.
Özel olarak fermentasyonla ilgilenen bilimin adı ¨Zimoloji¨dir.

Alkol fermentasyonu

Fermentasyon, anaerobik koşullarda, glikoliz yoluyla ATP üretilmesinin devamı için önemlidir. Fermentasyon esnasında glikolizin son ürünü olan pirüvat farklı maddelere dönüştürülebilir. Homolaktik fermentasyonda pirüvattan laktik asit, alkol fermentasyonunda etil akol, heterolaktik fermentasyonda ise laktik asit ve bazı başka asitler ve alkoller üretilir.

Reaksiyon
Reaksiyona giren şekerin türüne göre, reaksiyon eştiliğinde değişiklikler olur.
Sembolle eşitliği
C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)
Yazıyla
Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

Organizmalarda
Mitokondrisi olmayan hücrelerde, oksijen kaynağı tükenen dokularda anaerobik glikoliz yoluyla laktik asit üretilir. Fermentasyon bakteriler ve maya hüvreleri tarafından enerji üretmek için kullanılır. Fermentasyon yapan bakterilere bir örnek yersinia pestis olabilir.
Fermentasyonda glikoz (veya başka bir bileşik) hidrojenlerini teker teker kaybederek enerji üretimini sağlar. Oksijen olmadığı için bu parçalanma sonucunda ortaya çıkan basit organik bileşikler hücrenin kullanabileceği nihai elektron ve hidrojen alıcıları olurlar.
Fermentasyonun son adımı (pirüvatın fermantasyon ürünlerine dönüşmesi) enerji üretmese dahi, bu süreç anaerobik bir hücre için önemlidir çünkü glikozun pirüvata dönüşmesi sırasında harcanan nikotinamit adenin dinükleotit'in (NAD+) yenilenmesini sağlar; glikolizin devamı için bu gereklidir. Örneğin alkol fermentasyonunda pirüvattan oluşan asetaldehit, NADH + H+ tarafından etanola dönüşür, bu da hücreden dışarı atılır.
Glikozun fermantasyonunda genelde en sık üretilen basit bileşik pirüvat veya ondan türemiş bir veya bir kaç bileşiktir: bunlar arasında etanol, laktik asit, hidrojen, bütirik asit ve aseton sayılabilir. Şeker ve amino asitlerin fermantasyonu çeşitli canlılarda görülmekle beraber, bazı ender organizmalar alkanoik asitler, pürinler, pirimidinler ve başka bileşikler de fermente edebilir. Çeşitli fermantasyon tipleri ürettikleri ürünlere göre adlandırılırlar.
Fermentasyon terimi biyokimyada oksijen yokluğunda enerji üreten reaksyonlar için kullanılmasına karşın, gıda sanayisinde daha genel bir anlam taşır, mikroorganizmaların oksijen varlığında yaptığı parçalama reaksiyonlarını da kapsar (sirke fermantasyonu gibi). Biyoteknolojide bu terim daha da genel kullanılır ve büyük tanklarda büyütülen mikroorganizmalara yaptırılan her türlü üretime (proteinler dahil) fermantasyon denir.

Türleri

Glikozun Fermentasyonu
Glikoz fermentasyonu sırasında pirüvat çeşitli bileşiklere dönüşür:
•Alkol fermentasyonu pirüvatın alkol ve karbon diyoksite dönüşümüdür.
•Laktik asit fermentasyonu iki tipli olabilir:
◦Homolaktik fermentasyon, pirüvattan laktik asit üretimidir; Bakteriler arasında Streptokoklarda (örneğin Streptococcus lactis) ve laktobasillerde (örneğin Lactobacillus casei, L. pentosus) görülür. Kaslar da yeterince oksijen almadıkları zaman laktik asit üreterek kısa süreli olarak enerji üretimini sürdürürler. Glikoz başına 2 ATP üretilir.
◦Heterolaktik fermentasyon (veya heterofermentasyon) ise laktik asit ile diğer asit ve alkollerin üretimidir. Örneğin E. coli, fosfoketolaz yoluyla glikozdan laktik asit + etanol + CO2 üretip, bu yolla 1 ATP elde edebilir.

Laktik asit fermentasyonunun nihai ürünü laktik asittir. Glikoz fermentasyonu ile yalnızca laktik asit üreten organizmalara homofermentatif denir. Glikozu birden çok nihai ürüne (asetik asit, etanol, formik asit, karbon dioksit gibi) fermente eden organizmalar ise heterofermentatif denir. Bu özelliğe sahip olan Lactobacillus, Leuconostoc ve Microbacterium türleri, Enterobacteriaceae familyasından bakteriler (örneğin Escherichia coli, Salmonella, Shigella ve Proteus türleri), ve zorunlu anerobik Clostridium türleri, fermentasyonla CO2, H2 ve çeşitli asitler (formik, asetik, laktik, süksinik gibi) veya nötür ürünler (etanol, 2,3-butilen glikol, bütanol, aseton, vd.) üretirler.
•Karışık asit fermentasyonu: Enterobacteriaceae grubunda görülür. Pirüvat'tan asetat ve format, veya pirüvat, suksinik asit ve formik asit meydana gelir ve glikoz başına 3 ATP elde edilir. Düşük pH'de (6pH'den küçük) formik asit CO2 + H2'ye dönüşür. Clostridium türleri de karışık asit fermantasyonu yapar.

•Butirik asit fermentasyonu: Asidojenik bir bakteri olan Clostridium tyrobutyricum ATCC 25755 başlıca fermantasyon ürünleri olarak bütirat, asetat, CO2 ve H2 meydana getirir.

•Solvent fermentasyonu: Bazı Clostridium türleri şekerleri asetik asit ve bütirik aside dönüştürüp sonra bunlardan aseton ve butanol yaparlar.
•Bütandiol fermentasyonu Erwinia-Enterobacter-Serratia grubunun özelliğidir, son ürün olarak bütandiol oluşur.
•Propionik asit fermentasyonu Bu fermentasyonda pirüvat oksaloasetik asite dönüşür, bu süksinik asite indirgenir, o da propionik aside dönüşür. Bu süreçte 9 karbondan sadece 1 ATP oluştuğu için bu yolu kullanan bakteriler çok yavaş büyür.
Aminoasit Fermentasyonu (Stickland Fermantasyonu)
Bu fermantasyon türü çürüme sırasında olur ve karbonhidrat yokluğunda, proteinden beslenen Clostridium cinsi bakteriler tarafından yapılır. Bazı amino asitler elektron alıcısı, bazıları da elektron vericisi olarak işler ve reaksiyon sonunda çeşitli kötü kokulu ürünler oluşur. Amino asit başına 3 ATP molekülü üretilir.

Enerji Üretimi
Glikoliz anaerobik şartlarda ATP'nin tek kaynağıdır. Fermentasyon ürünleri tamamen oksitlenmemiş olduklarından kimyasal enerji barındırırlar. Ancak, oksijenin (veya başka daha yükseltgenmiş elektron alıcılarının) yokluğunda bunlar daha fazla ****bolize olamadıklarından hücre için artık üründürler. Bu yüzden fermeantasyon yoluyla ATP üretimi, pirüvatın kabon dioksite kadar tamamen yükseltgendiği oksidatif fermantasyona kıyasla daha az verimlidir. Fermentasyonda glikoz başına iki ATP molekülü üretilmesine karşın, aerobik solunumda bu rakam 36-38 civarındadır. Enerji randımanı düşük olsa da, oksijen eksikliğinde yaşama olanağı sağladığından dolayı fermantasyon pek çok canlıya bir avantaj sağlar.

Kaslarda Laktik Asit Üretimi
Fermentasyon omurgalılarda dahi enerji üretiminin etkili bir yolu olarak özel şartlarda kullanılır. Kısa süreli ve yoğun güç sarfı gerektiğinde, kaslara giden oksijen aerobik ****bolizma için yeterli olmayınca kaslar fermentasyon yoluyla enerji üretimine gider. Ancak, bu fermentasyon uzun süreli devam edemez. Örneğin, insanlarda laktik asit fermentasyonu 30 sn ilâ iki dakika arası bir süre boyunca enerji sağlar.
ATP'nin fermentasyonla üretim hızı oksidatif fosforilasyona kıyasla 100 katı daha yüksektir. Laktik asit kasta birikince hücre sitoplazmanın pH'si hızla düşer ve bunun sonucunda glikolizden sorumlu enzimler engellenir. Genel inancın aksine, bu pH düşmesinin nedeni laktik asit değil, ATP tarafından hücre içine pompalanan hidrojen iyonlarıdır. İdman sonrası uzun vadeli kas ağrılarının nedeni ise laktik asit değil, kas iplikçiklerinde meydana gelen mikrotravmalardır.
Laktik asit ve diğer artık ürünler idman sonrası kaslardan hızla atılır, karaciğerde tekrar pirüvata dönüşür. Kaslar uzun süreli ama düşük seviyede enerji üretmek için aerobik glikoliz yöntemini kullanırlar.

Tarihçesi
Fransız kimyageri Louis Pasteur 1857'de fermentasyon etmeninin canlı maya hücreleri olduğunu bulmuştur. 1907 Nobel Kimya Ödülünü kazanan Eduard Buchner, fermantasyonun canlı hücrelere has bir olay olmadığını, maya hücrelerinin parçalanması sonucu elde edilen öz suyun da fermentasyon gücüne sahip olduğunu göstermiştir
Buchner'in bu sıvıda fermantasyon gücüne sahip etmene "zimaz" adını vermişti. Zimaz'ın aslında tek bir etmen olmadığı, izleyen yıllarda keşfedilen alkol dehidrojenaz, pirüvat dekarboksilaz, heksokinaz, glikoz fosfat izomeraz, pirüvat kinaz, enolaz, fosfofrüktokinaz ve aldolaz gibi enzimleri ortaya çıktı. Danimarka'daki Carlsberg araştırmacılarının bira mayalanması üzerindeki çalışmaları sayesinde hem maya hem de fermantasyon hakkında pek çok bilgi edinildi.

Not: Bu bilgiler aşağıdaki linkten alıntıdır.

http://www.bilgipasaji.com/forum/fizik-kimya-biyoloji-417/81143-fermentasyon.html

Sarıcan
08-01-2010, 12:01
Sn. acemi_caylak,

Bilgiler ve kaynak için çok teşekkürler. Aynı kaynağı okuduğumu hatırlıyorum. Dikkat ederseniz yazdığım formülde sizin verdiğiniz kaynakla aynı. Bu kadar araştırmaya rağmen dönüp dolaşıp başladığımız noktaya geri geliyoruz. Hala ozonla ilgili bir bilgi kırıntısı bile yok.

Okuduğum şu kaynakta
http://translate.google.com/translate?js=y&prev=_t&hl=tr&ie=UTF-8&layout=1&eotf=1&u=http%3A%2F%2Fthestar.com.my%2Fgogreenlivegreen%2 Fstory.asp%3Ffile%3D%2F2009%2F4%2F7%2Fgogreenliveg reen%2F20090406185815%26sec%3Dgogreenlivegreen&sl=en&tl=tr

Google translate' in bozuk tercümesi ile ozon için şunları yazıyor.

"Ise çöp enzimlerin temizleme yeteneği, onun diğer yeteneklerini alacak gibi görünüyor oldukça uzak açıklanabilir alındı - örneğin, ozon tabakası tamir ve küresel ısınma azaltılmasında rolü. Its proponents say ozone generated by the enzyme solution will bind with heavy metals in the air to reduce global warming. Onun savunucuları ozon enzim çözüm tarafından hava ağır metaller edecektir bağlama küresel ısınma azaltmak için oluşturulan söylüyorlar. The ozone will also react with other elements such as nitrogen and sulphur to form nitrates and sulphates, which make good plant nutrients. Ozon ayrıca azot ve nitrat ve sülfatlar, hangi iyi bitki besinleri yapmak forma kükürt gibi diğer elemanları ile reaksiyona girer.

The science behind these claims, however, is sketchy. Bu iddiaların arkasında bilim, ancak, yarım yamalak bir. It does not **** that the few documents available from Oon have been poorly translated into English from Thai. Bu birkaç belge Oon edinilebilir kötü İngilizce'ye Tay den çevrilmiştir yardımcı olmuyor. In Internet chat groups, some have censured the claims, especially the one about repairing the ozone hole. Internet, bazı varsa, ozon deliği onarma hakkında özellikle bir iddia censured grupları sohbet. It is argued that ground-level ozone is unstable and will break into oxygen before it has any chance to migrate to the stratosphere (10 to 48km above sea level) to form the beneficial ozone layer that prevents harmful UV radiation from reaching the Earth. Bu zemin düzeyinde ozon kararsız ve iddia olduğunu daha önce herhangi bir şans stratosfer (deniz seviyesinden 10 48km) yukarıda olduğu Dünya ulaşmasını zararlı UV ışınları engelleyen faydalı ozon tabakası formunu göç zorunda oksijen başlamak olacaktır."

Ben yine diyorum ki organik maddelerin geridönüşüm sürecinin hızlanmasının sonucu olarak metan gazı oluşumunun azalması ve buna bağlı olarak atmosferdeki faydalı ozon tabakasının hasara uğramasının yavaşlatılması küresel ısınmayı yavaşlatacaktır. Ortalıkta bir ozon üretimi görünmüyor.

acemi_caylak
08-01-2010, 12:32
Sn. Sarıcan,

Bence fermentasyon sırasında ozon oluşumu mümkün değil gibi gözüküyor. Basit bir mantık yürütürsek, doğada saf halde bir element içeren gazlar, çift atomdan oluşan moleküler yapıda (Oksijen-O2, Hidrojen-H2 vb.) bulunurlar. Normalde bu moleküllerin parçalanması için yüksek enerji gerekir. Örneğin, yıldırım veya ultraviyole ışınların O2 atomunu O-O şeklinde parçalaması ve daha sonra O2 ile O'nun birleşerek O3 şeklinde molekül meyadana getirmesiyle ozon oluşur. Bence fermentasyon sırasında açığa çıkan enerji bu kadar yüksek değildir.

121174

Dogasever
08-01-2010, 13:54
Eger yaptiginiz islem sirasinda ozon ciksaydi, o kavanozlara bir de tertibat kurulur ve merkezi isitma sistemi ile tum mahalleyi isitirdiniz. Kusura bakmayin ama ben bu konuda gerekenleri bundan onceki yorumumda yazdim. Ayrica ozon yeryuzu duzeyinden stratosfer tabakasina kadar yukselemez! (Ozon tabakasinin bu yolla onarilmasi sadece bir hayaldir!). Çeviri yaparken İngilizceden Taylandcayada Google'u kullandılar herhalde. Çeviri ciddi iştir. Hele Türkçe çeviriyi Googla ile yaparsanız, Karganın burnu ......dan çıkmaz! Bunlar mumkun degil. Saygilar.

Sarıcan
08-01-2010, 14:37
Sn. Doğasever,

Bizde sistemden ozon çıkmayacağını pekiştirmeye çalışıyoruz zaten. Google' ın tercümesinin bozuk olduğu zaten belli, bunu kılavuz karga benzetmesiyle açıklamanın ne gereği var. Sıkıştığımız yerde sizden çeviri isteyecek kadar ılımlı davranıyoruz.

Kılavuz olarak sizi herzaman hazır ve nazır bulamayacağımıza göre zaman zaman google dan faydalanıyoruz. En azından sözlük olarak. Acelem olduğu için gramer yapısına göre cümleleri hiç düzenlemeden, anlam bütünlüğüne bakmadan olduğu gibi kopyala-yapıştır yaptım.

Daha önceki çevirilerimde bir anlam bozukluğu var mıydı?

Dogasever
08-01-2010, 14:46
Tamam Sn Sarican hemen kizmayin. Hemen aliniyorsunuz. Ben kotu birsey soylemek istemedim. Fikir jimnastigi yapiyorsunuz anladim. Sizin icin yararli oluyorsa devam edin derim. Ben bu ara pek yardimci olamayacagim. Kusura bakmayin biraz mesgulum ama sizlerin ileri surdugunuz gorusleri de ilgiyle izliyorum. Saygilar

Dogasever
08-01-2010, 15:39
Asagıdaki Japonyadan Yükselen 21. yy Teknolojisi: EM adlı kitabımın 42 ve 43'üncü sayfalarını inceleyecek olursanız, ilgilendiğiniz konular hakkında açıklama bulabilirsiniz. 42'inci sayfa kirlenmiş akarsularda nitrit ve nitratın EM ile nasıl azaltıldığının teorik açıklamasıdır. Sizlerin kullandığı kavanozlardaki çözeltilerde tabii ki Nitrat yok. O yüzden, denitrifikasyon pek oluşmayacaktır ancak şeker olduğundan mayalar var demektir ve sonuçta mayaların tetiklediği bir fermantasyon söz konusudur. Metajenik mikroorganizmalar da yok. O yüzden metan gazı da oluşmayacaktır.

Metan gazı oluşturmak isterseniz, içine ahırdan alacağınız yarım kilo taze inek veya tavuk gübresi atınız. Ondan sonra sürekli metan gazı üretebilrisiniz. Sizin kavanozlarda sadece organik madde parçalanırken vereceği elektronu alacak bazı biyoaktif maddeler (sizler hepsine enzim diyorsunuz!) ve karbondioksit oluşacaktır. Saygılar.

Organik madde parçlanırken elektronunu kaybetmek zorundadır. Önce bu elektron su içinde erimiş oksijen tarafından alınır ve bu oksijen su molekülüne dönüşür. Oksijen bitince de, eğer kavanozunuzun içinde yeterince maya oluşturabilmişseniz, yararlı biyolojik aktif maddeler bu elektronu alarak oluşmaya başlar. (Bu elektronun bir şekilde kullanılması lazım!) Yoksa, patojen mikroorganizmaları duruma hakim olarak, elektronun Amonyak veya hidrojen sülfür gibi kötü kokan bileşiklerin oluşmasında kullanırlar ki kirlenmiş ve bu yüzden oksijeni bitmiş derelerimizde ve göllerimizde oluşan durum budur.

Dogasever
08-01-2010, 15:40
42 ve 43 unce sayfalar

Sarıcan
08-01-2010, 15:49
Asagıdaki Japonyadan Yükselen 21. yy Teknolojisi: EM adlı kitabımın 42 ve 43'üncü sayfalarını inceleyecek olursanız, ilgilendiğiniz konular hakkında açıklama bulabilirsiniz. 42'inci sayfa kirlenmiş akarsularda nitrit ve nitratın EM ile nasıl azaltıldığının teorik açıklamasıdır. Sizlerin kullandığı kavanozlardaki çözeltilerde tabii ki Nitrat yok. O yüzden, denitrifikasyon pek oluşmayacaktır ancak şeker olduğundan mayalar var demektir ve sonuçta mayaların tetiklediği bir fermantasyon söz konusudur. Metnojenik mikroorganizmalar da yok. O yüzden metan gazı da oluşmayacaktır. Metan gazı oluşturmak isterseniz, içine ağırdan alacağınız yarım kilo taze inek veya tavuk gübresi atınız. Sızın kavanozlarda sadece organik madde parçalanırken vereceği elektronu alacak bazı biyoaktif maddeler (sizler hepsine enzim diyorsunuz!) ve karbondioksit oluşacaktır. Saygılar.

Aşağıda kitap yok.

acemi_caylak
08-01-2010, 15:49
Sn. Dogasever,

Sanırım yanlış anladınız. Amacımız burada bir soruyu netleştirmekti.
Sn. Sarıcan'ın Google'da çevirisini yaptığı dökümanda da bu durum açıkça ifade ediliyor. Dökümanda, Ozon iddiasının zaten tutarlı olmadığı, eksik bir ifade olduğundan sözedliyor. Hatta Tayvanca'dan çeviri yapılırken hata olabileceğini söylüyor. (siyah bölümler)
Hatta dökümanda ve bir önceki mesajda benimde belirrttiğim gibi Ozon, ozon tabakasının bulunduğu yüksekliğe ulaşana kadar zaten yeniden oksijene dönüşecektir. Olsa olsa emzim üretimi, çöplerin metan'a dönüşmeden kullanımını sağladığı için daha az metan gazı üretimine neden oluyor. Buda yerkürenin ısınmasını engellemiş oluyor.

While the cleansing ability of garbage enzymes can be explained, claims on its other abilities seem ****** far-fetched – for instance, its role in repairing the ozone layer and in reducing global warming. Its proponents say ozone generated by the enzyme solution will bind with heavy metals in the air to reduce global warming. The ozone will also react with other elements such as nitrogen and sulphur to form nitrates and sulphates, which make good plant nutrients.

The science behind these claims, however, is sketchy. It does not **** that the few documents available from Ozon have been poorly translated into English from Thai. In Internet chat groups, some have censured the claims, especially the one about repairing the ozone hole. It is argued that ground-level ozone is unstable and will break into oxygen before it has any chance to migrate to the stratosphere (10 to 48km above sea level) to form the beneficial ozone layer that prevents harmful UV radiation from reaching the Earth.

Dogasever
08-01-2010, 15:58
tekrar deniyorum. Dosya türü uygun olmadığından az önce yüklenmedi.

Dogasever
08-01-2010, 16:03
Metan ayrışması reaksiyonu yukarda çıkmamış. Aşağıya kopyalıyorum.

Dogasever
08-01-2010, 16:13
Kitabımın elektronik kopyasını almak isteyenler olursa, ücretsiz olarak gönderebilirim. Lütfen kayalci@hotmail.com adresine bana mail atın ve ad ve soyadınızı ve agaçlar rumuzunuzu da yazarak isteyin lütfen. Herkese saygılarımla. (Sadece Agaclarnet üyelerine ücretsiz göndereceğim!)

Dogasever
08-01-2010, 16:27
Yukardaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, organik madde fermantasyon sonucu parçalanırken sonuçta hangi gazın veya maddelerin çıkacağı hakim olan mikroorganizmaların türüne ve suyun içindeki diğer bazı elementlerin konsantrasyonuna bağlı olacaktır. Bazen reaksiyonların birden fazlası da bir arada görülebilir. Bizler bitkilere yararlı olacak bileşiklerin ortaya çıkmasını istediğimizde ya da atııksulardan nitrat ve nitritin arıtılmasını istediğimizde EM mikroorganizmalarını kullanıyoruz. Böylece mikroflorayı kontrol altında tutabiliyoruz.

Dogasever
09-01-2010, 11:20
Sn Sarıcan,
Rica ederim. Mesajınız için ben teşekkür ederim. Aslında, bundan önceki mesajlarımda bazı yönlendirmeler vardı ama hakllısınız çok fazla bir bilimsel açıklama yoktu ama bunun nedeni var: Ben durup dururken bazı doğal olaylarlarla ilgili kendiliğimden burada yayınlamaya kalkarsam bu biraz ukalalık etmiş olmak gibi olabilir. Aslında, sizlerin yaptığı bu beyin jimnastiğinin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Hiç alakası olmasa bile gerçekleri bulmanın birinci yolunun soru sormaya başlamak olduğunun bilincindeyim. Siz, mühendislik bilgilerinizin yanında aynı zamanda iyi bir araştırmacısın. O yüzden asıl ben sizi tebrik ediyorum. Sizin araştırmalarınız olmasa, benim yapacağım açıklamalar havada kalırdı. Farkındaysanız, ve yazıları okursanız herşey belli bir mantık ardışıklığında adım adım ilerliyor.

Ben aslında malzeme mühendisiyim. İlk önce membran teknolojileri ortaya çıktıktan sonra bu teknolojilerin su arıtmada kullanılmasıyla uğraştım. Bu arada, suyun çok ilginç bir madde olduğunun farkına vardım. Gerçekten aslında sadece "SU" konusunda aylarca burada tartışılabilir. EM ile tanıştıktan sonra organik maddenin suda parçalanması çok ilginç gelmeye başladı ve bu konuya kafa yordum. Sizin bu başlıkta sorduğunuz soruların hepsini ben de kendi kendime sormuşumdur. Ancak her bir sorunun yanıtlarını alabilmem çok uzun zahmetler ve çabalar gerektirdi. Tekrar saygılar ve iyi çalışmalar. Bu arada İngilizce çevirileriniz son derece düzgün ve hatasız. Hatanın Taylandcadan İngilizceye çeviride olduğunu zannediyorum. Ozon da bu işin içine bu tür çeviri hatalarıyla girmiş olabilir. Ama tabii benim rastlamadığım fevkalade başka bir olay da olabilir.

malbman
09-01-2010, 11:28
Sevgili Sarıcan, çok yararlı bir konuda son derece enerjik giden bir başlık açmışsınız, tebrik ve teşekkür ederim. Hiç aklımda bile yokken aklıma enzim yapma fikri düşürdünüz. En kısa zamanda gerekli malzemeyi temin etmeye başlayacağım.

Bir de;

Hortum içindeki su hareketini görmek için sıvıyı renklendireyim diye düşündüm ama ne katacağım aklıma gelmedi.

demişsiniz. Bir parça gıda boyası bu işi halleder sanıyorum.

Sarıcan
09-01-2010, 13:05
Sevgili Malbman,

Sizin böyle bir konuya igisiz kalmanız düşünülemezdi zaten. Ayrıca konuya ilk başlarken tercüme desteğin içinde yeri gelmişken teşekkür etmeyi borç biliyorum. Malzeme almaya giderken bir de eczaneye uğra istersen. Yeni bir düzenek hazırladım, belki evde kendi likörünü yapmak istersin. Bir serum şişesi ve seti alırsan çok basit bir düzenek yapabilirsin.

Bu sefer taşıma ve bakım yaparken şişe hava almasın diye araya bir adet vana koydum ama hortumun en uç çıkışına çöp enzim kavanozuna yaptığım sistemdeki gibi bir genleşme tankı koymak lazım. Onun içinde serum setlerinin plastik haznesi çok güzel oluyor. Evdeki serum setinin haznesini kullandığım için bu düzeneğe takamadım. Yenisini almam lazım.

Renkli sıvı konusunda arkadaşların vişne meyve suyu önerisi vardı ama evde hazırda yoktu. Şişedeki sıvıyada karışsa zarar vermeyecek herhangi bir renkli içecek olabilir.

121250

Bu şişede de geçen günki enzimden artan çileklerden çilek enzimi yapacağım. Artık enzim mi olur, likör mü olur ona kendisi karar verecek.

Sarıcan
09-01-2010, 15:02
Bir litrelik serum şişesine

750 cc içme suyu
225 gr Çilek
75 gr Kahverengi kesme şeker
121265

121268

Fermentasyondaki gaz çıkışını gözlemledikten sonra hortumun ucuna genleşme haznesini koyup koymamaya karar vereceğim. İlk intiba sanki oluşan gaz hortumdaki suyu tamamen iterek boşaltacak gibi ama yinede denemek lazım. Garanti olsun diyorsanız hortumun ucuna mutlaka bir genleşme haznesi takınız.

121295

Denemeler hortumdaki suyun basınçla boşalıp şişenin hava alacağını gösteriyor. Bu yüzden hortumun çıkış ucuna tekrar genleşme haznesi bağlamaya karar verdim. Evde bulunan 5 cc lik enjektörün gövdesi bu genleşme kabı için uygun olacak gibi görünüyor.

Dogasever
09-01-2010, 15:14
Sn Sarıcan

Evde boş şişe kaldı mı?

Sarıcan
09-01-2010, 15:58
Sn Sarıcan

Evde boş şişe kaldı mı?

19 litrelik polykarbonat damacanayı gözüme kestirdim ama içişleri bakanlığından alkollü içecek üretme konusunda müsade almam lazım. Şimdi birde şarap yapacağım dersem veto yiyebilirim.:D:D:D

indomie
09-01-2010, 21:43
Sayın Sarıcan,

Her zamanki araştırma ve uğraşılarınız için candan tebrikler, teşekkürler. Allah enerjinizi arttırsın.

İki gün önce yeni açılan bir sitede açmış olduğunuz enzim başlıklı konuyu görüp verdiğiniz linki ziyaret ettikten sonra enzimle yatıyorum, enzimle kalkıyorum.

agaclar.net'teki yazılarınızı ise bu sabah gördüm. Sabahtan beri de okuduklarımı özümsemeğe çalışıyorum. Burada (Çeşmealtı-Urla) bulamadığım için dün İzmir'e giden eşime kahverengi şeker siparişi vermiştim. Bugün öğleden sonra şeker geldi. İlk fırsatta enzim yapmak üzere benzer bir düzenek kurmaya çalışacağım.

İnşallah gerekli olan şeker cinsi budur. Olmaz ise pekmez kullanacağım.

Enzimin hazırlanışı konusunda kafama takılan birkaç soru var:

Oluşacak gazın dışarı atılması için hazırlamış olduğunuz düzeneğin yapımı çok kolay ve kullanışlı olacak ve bizi hergün kapak açıp kapatmaktan kurtarak. Ancak, enzim yapımı ile ilgili olarak gezmiş olduğum hiçbir sitede böyle bir düzenek görmedim. Neden acaba? Enzim yapımını anlatan bir forumda üyelerden biri "oluşan gazı dışarı çıkarmak için hergün kapağı açtığımızda içeri hava girmeyecek mi? Enzim oluşması için basınca mı itiyaç var ki tekrar kapağı kapatıyoruz?" diye bir soru sormuş ama cevap verilmemiş. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?

Hemen her sitede enzim oluşması için üç aylık bir süre gerektiği belirtiliyor. Herhalde bu süre, içinde bulunduğumuz kış aylarında daha da uzayabilir. Enzimin tamamen oluştuğunu nasıl anlayabileceğiz?

Aşağıda linkini verdiğim sitede ise, altı aylık fermentasyondan sonra daha iyi bir enzim oluşacağından ve oluşan enzimin hiçbir zaman bozulmayacağından bahsediliyor.

8. Garbage enzyme is at its best after 6 months of fermentation. The longer it takes, the better it gets. Garbage enzyme will never expire.

http://reviews.ebay.com.my/Garbage-Enzyme-DIY-Steps_W0QQugidZ10000000008404585

Angarya olarak kabul etmezseniz, yapıcı araştırmacılığınız ve tükenmez enejinizle, lütfen bu konuları da araştırıp bizleri bilgilendirir misiniz?

Selam ve saygılarımla.

Sarıcan
09-01-2010, 23:23
İnşallah gerekli olan şeker cinsi budur. Olmaz ise pekmez kullanacağım.

Enzimin hazırlanışı konusunda kafama takılan birkaç soru var:

Oluşacak gazın dışarı atılması için hazırlamış olduğunuz düzeneğin yapımı çok kolay ve kullanışlı olacak ve bizi hergün kapak açıp kapatmaktan kurtarak. Ancak, enzim yapımı ile ilgili olarak gezmiş olduğum hiçbir sitede böyle bir düzenek görmedim. Neden acaba? Enzim yapımını anlatan bir forumda üyelerden biri "oluşan gazı dışarı çıkarmak için hergün kapağı açtığımızda içeri hava girmeyecek mi? Enzim oluşması için basınca mı itiyaç var ki tekrar kapağı kapatıyoruz?" diye bir soru sormuş ama cevap verilmemiş. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?

Hemen her sitede enzim oluşması için üç aylık bir süre gerektiği belirtiliyor. Herhalde bu süre, içinde bulunduğumuz kış aylarında daha da uzayabilir. Enzimin tamamen oluştuğunu nasıl anlayabileceğiz?


Sayın indomie,

Sevgi dolu sözleriniz için çok teşekkürler.

Türkiye' de şu an bulabileceğiniz kahverengi şeker bu. Bende aynı şekeri kullandım. Gerçi Sn. denizakvaryumu bu kahverengi şekerlerin doğal olmadığı, normal beyaz şekerin melasla esmerleştirildiğini söylüyor ve kutunun üzerindeki içindekiler kısmını okursanız Şeker/şeker kamışı melası yazısını göreceksiniz. Büyük bir ihtimalle doğruluk payı yüksek. Ama başka çeremiz yok. Bir başka çözümde söylediğiniz gibi aynı işlemi pekmezle yapmak.

Enzimin yapımı konusunda bir basınca ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum. Onun için bu gaz boşaltma sistemini uyguladım. Çünki burada asıl olan fermentasyon işleminin oksijensiz bir ortamda yapılması.

Eğer kapağı hergün açıp oluşan karbondioksit gazını dışarı çıkarmazsanız oluşacak basınç eğer kabınız cam gibi kırılgan bir madde ise tamamen dağılabilir veya esnek bir malzeme ise deforme olabilir.

Burada yaptığımız düzenek kavanoz veya şişenin içine oksijen girmeden içerdeki karbondioksit gazını dışarı atmak için düşünülmüştür.

Fermentasyon süreci ortam ısına bağlı olarak elbette bu mevsimde daha uzun sürecektir. Sıcak havalarda fermentasyonun daha hızlı oluştuğu bilinen bir gerçek.

Enzimin tamamen oluştuğunu anlamanın en kesin ve bilinen yolu enzimin pH değerini ölçerek tesbit etmek olacaktır sanırım. Fakat görsel olarakta bu yaptığımız düzenek sayesinde fermentasyon sonucu oluşan gazın kabarcıklar şeklinde suyu fokurdattığını göreceksiniz.

Eğer gaz çıkışı durmuş ise fermentasyon sona ermiştir diye düşünebiliriz. Birde arkadaşların resimlerini paylaştığı hava kilidi ve benim ondan esinlenerek yaptığım U şeklindeki hortum düzeneğinde U nun kollarındaki su seviyelerini kontrol ettiğinizde basınç olan taraftaki su seviyesinin daha düşük olduğunu görüyorsunuz ve bu da size içerde hala gaz üretiminin devam ettiğini, dolayısıyla fermentasyonun sürdüğünü gösteriyor.

Bu konuda bende sizin kadar acemiyim ve bende iki gün önce meyveleri suya koydum. İlgi ve sabırsızlıkla bekliyorum. Bu aralar arkadaşların dediği gibi elime geçen her kabı bir şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

Epeyden beri aklımda idi ama Sn. denizakvaryumu' nun paylaşımından sonra şimdi de evde şarap yapımına kafam takıldı ama ruhsat almak sıkıntısı var. (İçişleri bakanlığından:D)

İnternette bulduğunuz link aynı bizim paylaşımlarımız gibi suyunun suyu bir paylaşım. Benim konu başlığında verdiğim linki açan Thailand' lı doktordan bahsediyor ve hep aynı şeylerden bahsediyor. Enzimin ne kadar dayandığı konusunda kesin bir bilgi yok. Onu yaşayıp göreceğiz.

Desteğiniz ve iyi dilekleriniz için tekrar teşekkür ediyorum. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılar.

sındırgılı
10-01-2010, 08:46
Dun Mangolari soydum.Kup seklinde dogradim.Bal veya esmer sekerle enzim yapacagimi yazmistim.Fakat evdekiler eksik olmasin mutfaga gire cika mangolar eksilmeye basladi :) Sonra cocuklar, bunu enzim yapma da yiyelim dediler !!! Sonucta mangolar mide enzimine kavustular :) Onlarin olmadigi bir zamanda denemeye karar verdim.Ama kabuklari ve diger meyva kabuklari enzim yapilmaktan kacamadilar..

malbman
10-01-2010, 09:09
Sevgili Sarıcan, çeviri konusunda teşekkür etmenize hiç gerek yok. Uygun olduğum her an yardıma hazırım.

Ben de yarından itibaren enzim işine girişiyorum ama bir farkla: ben çakma esmer şeker:p:p yerine pekmez deneyeceğim. Eh birinin de pekmezi denemesi gerekiyordu, ben kendimi feda edeceğim:p

Şaka bir yana başlıktaki mesajların neredeyse iki tanesinden birinde esmer şeker yerine pekmez kullanılabilir denmesi, birinin de pekmezi denemesi gerektiğini düşündürdü bana. Ancak pekmezin miktarı ne olacak, onu bilemiyorum. Bunu tespit etmenin pratik nasıl bir yolu olabilir, fikri olan arkadaşlar varsa ve paylaşırlarsa çok iyi olur. Önümüzde yeni bir ufuk açılmış olur. Zira pekmez hem çakma esmerden ucuz, hem de ondan çok daha sağlıklı.

Benim aklıma bahse konu miktardaki şekeri, doymuş bir eriyik elde etmeye yetecek miktarda suda eritmek ve bunun hacmini ya da ağırlığını ölçerek bu ağırlığa eşdeğer miktarda pekmez kullanmak geldi. Ama içeriği gereği pekmez daha mı yoğun ya da zengin olacaktır, ya da şeker daha mı hızlı reaksiyona giriyor onu ölçme şansım olmayacak tabii.

Deneyip göreceğiz. :D

Sarıcan
10-01-2010, 09:15
Geçmiş olsun Sn. Sındırgılı,

Bunlar yol kazaları ama tatlı kazalar. Bende çileği kimse yemeyince çürümesinler diye enzim yaptım. Enzim kaplarını ilk günler çalkalayarak meyvelerin yer değiştirmesini sağlıyormusunuz. Hem fermentasyonda hızlanıyor böylece. Benim ilk yaptığım enzim şişesinin üzeri köpüklenmeye başladı. Gaz çıkışı da hızlandı.

Bir başka gözlemim de enzim yapımında su kullandığımız için fermentasyon biraz daha yavaş gelişiyor. Belki bu yüzden üç dört ay gibi uzun sürüyor. Yoğurt kovasında yaptığım çöp kompostta gaz çıkışını daha çabuk ve aktif görmüştüm, halada öyle. Bir taraftan onda da fermentasyon devam ediyor ve zaman zaman altaki musluktan oluşan sıvıyı boşaltıyorum.

Aldığım enzim gübreyi sulandırarak evdeki Mayer Limonumu sulamakta kullanıyorum. Sıvı gübrenin etkisimi yoksa Şubat ayına yaklaşıyoruz çiçek mevsimi geldi ondan mıdır bilemiyorum? Bol miktarda tomurcuk oluştu ve bir senedir ilk defa çiçek açacak. Yolunda giden mevsimsel gelişmeyi sıvı gübreye bağlayabilirmiyiz bilemiyorum?

Fazla gelen çöp sıvısını aynı zamanda sulandırarak lavabo ve klozete döküyorum. Hanım zaten titiz olduğu için orada koku falan olmuyor ve ben olmayan kokunun değişimini gözlemleyemiyorum, ben sadece kanalizasyondaki örgütlenmeye yardımcı olsun diye döküyorum.

Sarıcan
10-01-2010, 09:22
Sevgili Malbman,

Ödeşmiş olduk. Bu forumda herkes birbirine bir şeyler bulaştırıyor. Salgın hastalık gibi bir şey. Siz bana Red Robin bulaştırmıştınız, bu sene onlar olmasa balkonda perişan durumdaydım. Pembeler öldü, yaşasın Red Robinler.

Bence pekmezi aynı oranda kullanın gitsin, ölçülerin o kadar da hassas bir ayırım içerdiğini zannetmiyorum. Fermentasyonu başlatmak için bir miktar glikoz gerekli, bu 50 gr eksik olsa ne olur, 50 gr fazla olursa ne olur. Bu reçeteleri yazanların bunları labaratuarda yazdıklarını zannetmiyorum.

Hiç beklemeyin bence. Kolay gelsin.

sındırgılı
13-01-2010, 19:34
27/12/2009 Tarihinde basladigim enzim calismasinda, dun sabah pet siseyi patlamaktan zor kurtardim diyebilirim.Amorf hale gelen sisenin tepesine hemen serum hortumu koyup gaz cikisini sagladim.Bugun hic gaz cikisi olmadi. Acaba Fermantasyon bitmismidir? Sn.Sarican, icimizde en deneyimli olarak sizin bilgilerinize ihtiyac var..

indomie
13-01-2010, 19:57
Evimin 50 metre ilerisinde Çarşamba günleri pazar kuruluyor.
Bugün pazar alışverişimi yapmadan önce elime naylon bir poşet alarak, pazarcıların hasar görmüş sebze ve meyvelerini attıkları tezgah arkalarını dolaştım. Neler toplamadım ki... Portakal, Muz, Elma, Çilek, Nar, Domates, Brokoli, Lahana, Marul, Kereviz, Salatalık, Turp, Kabak vb...

Eve gelip bahçedeki masa üzerine koyduğum et tahtası üzerinde bunları bir güzel ayıklayarak 3-4 mm'lik parçalar halinde kestim. Yarım kova kadar bir karışım oluştu. Tam bir meyve ve sebze kokteyli. Görünümü güzel mi güzel.

1:3:10 oranlarına tam olarak uyma adına aldım elime kovayı ve iki adet poşeti gittim pazarcının elektronik tartısının başına. İki poşet 1,5 Kg'lık Meyve-Sebze kokteylini ölçmeğe çalışırken sabahtan beri tezgah aralarında atık sebze ve meyve topladığımı gören pazarcılar başıma toplandılar;

- Ağabey sen ne yapmağa çalışıyorsun?
- Bunlardan Enzim yapacağım.
- O ne ki? Ne işe yarar?
- (Ben de tam olarak bilmiyorum ya) Kahverengi şeker ve su katarak, işte bu gördüğünüz sebze ve meyve atıklarını çürütmeden, büyükçe bir şişe içerisinde organik gübre elde edeceğim.
- Boş ver ağabey yav. Yarın benim ineği getirip senin bahçeye bağlayayım, sen otunu suyunu ver, iki gün s..sın al sana gübrenin alası.
(Gülüşmeler)

Ahdettim, başarılı bir enzim elde edebilirsem ilk mahsülümü bu yakışıksız espriyi yapan pazarcıya vereceğim.

Oluşacak gazın çıkması için henüz herhangi bir düzenek yapamadım. İlk fırsatta Sayın Sarıcan'ın yaptığı düzenekler birini yapmağa çalışacağım.

Saygılarımla.

nariçi
13-01-2010, 20:06
Ben çöp enzimi için ilk acemi başlangıcı yaptım!
Karışık meyve kabukları içine kabın yarısı kadar su ve bir çay bardağı yoğurt suyu ile üç günsonrada bir çay bardağı pekmez koydum.
Fazla bir sapma var mıdır?

egetropical
13-01-2010, 21:06
Bu gün bir kaynaktan (Şeker fabrikasından) sıvı melas buldum 30 kg sipariş verdim. işallah gelir.
bu yaz gübre ve z.ilaç parası vermeyeceğiz galiba.

MeyveliTepe
13-01-2010, 21:12
- Ağabey sen ne yapmağa çalışıyorsun?
- Bunlardan Enzim yapacağım.
- O ne ki? Ne işe yarar?
- (Ben de tam olarak bilmiyorum ya) Kahverengi şeker ve su katarak, işte bu gördüğünüz sebze ve meyve atıklarını çürütmeden, büyükçe bir şişe içerisinde organik gübre elde edeceğim.
- Boş ver ağabey yav. Yarın benim ineği getirip senin bahçeye bağlayayım, sen otunu suyunu ver, iki gün s..sın al sana gübrenin alası.

Bu teklifi de yabana atmayın bence. Hem inek gelsin, hem de enzim yapın :)

Sarıcan
13-01-2010, 21:34
27/12/2009 Tarihinde basladigim enzim calismasinda, dun sabah pet siseyi patlamaktan zor kurtardim diyebilirim.Amorf hale gelen sisenin tepesine hemen serum hortumu koyup gaz cikisini sagladim.Bugun hic gaz cikisi olmadi. Acaba Fermantasyon bitmismidir? Sn.Sarican, icimizde en deneyimli olarak sizin bilgilerinize ihtiyac var..

Sn. Sındırgılı,

Yaptığınız gaz sistemini keşke resimleseydiniz. Şişenin üst kısmında fazla boşluk varsa ilk gün gaz çıkmayabilir. 15 günde fermentasyonun bitmesi mümkün değil. Sisteme ilave ettiğiniz hortumu güvenceye alarak bidonu biraz çalkalarsanız gaz çıkışını görebilirsiniz. Zaten ilk günlerde bidonun çalkalanması öneriliyordu. Yinede gaz çıkışı olmazsa bir miktar şeker ilave etmenizi öneririm. Kolay gelsin.

Sarıcan
13-01-2010, 21:59
Sn. İndomie,

Hayırlı olsun. Siz topraksız tarımdan böyle şakalara alışkın olmanız lazım. Ben artık acıyorum o insanlara. Sattıkları malı tanımıyorlar, "Arılı abi bunlar" diye bağıran pazarcı esnafı bunu bir pahalı satma reklam aracı olarak kullanırken, o domatesin nasıl yetiştirildiğini biliyor mu acaba? "Topraksız domates yetişirmi yav." diyecektir mutlaka.

Aynı kafa bataklıkta çiftlik mi kurulur mu, orada ot bile bitmez diye A.O.Ç' nin kuruluşu ilede dalga geçmişler ama Ankara'lı hala oranın sütlerini içiyor. Bu memlekette bizim gibi bir kaç deli olmazsa kimsenin bir şey yapacağı yok. Keşke o arkadaşın bilgisayar bitkisi olsayda ona inek için yem nasıl imal edilir onu gösterseydin.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=562647#post562647

Belki o zaman biraz utanırdı sizden. Ben inek besliyorum ama bunlardan haberim yok diye. Elbetteki geleneksel tarım ve hayvancılıkta yapılsın. Kendi bitki ve hayvan ırkımız en saf haliylede sürsün gitsin. Ama ülkem insanının kafasını kumdan çıkarmasının zamanı geldi de geçiyor bile.

Gaz tertibatını mutlaka yapın. Rahat edersiniz. Saygılar.

Sarıcan
13-01-2010, 22:04
Sn. Nariçi,

Pekmez ilave ettiğiniz üçüncü gün bidonın içinde çöpte fiziksel bir değişim veya kendiliğinden bir fermentasyon başlangıcı veya gaz çıkışı tesbit ettiniz mi? Keşke suyu koymadan bekleseydi üç gün. Ama bu bir deneme, başarısız olsanız ne yazar, kabukları o haliyle toprağa gömseniz organik olarak katkısı olacaktır. Gelişmeler göre yeniden değerlendiririz, hemde bizim için deneyim olur.

Sarıcan
13-01-2010, 22:10
Bu gün bir kaynaktan (Şeker fabrikasından) sıvı melas buldum 30 kg sipariş verdim. işallah gelir.
bu yaz gübre ve z.ilaç parası vermeyeceğiz galiba.

Pekmez veya şekere nazaran ne kadar ekonomi sağlıyacaksınız? Benim gibi balkonda uğraşanlar için pek cazip değil ama bahçesi olan arkadaşlar için yol gösterici olabilir.

Sarıcan
13-01-2010, 22:15
[/B][/I]Bu teklifi de yabana atmayın bence. Hem inek gelsin, hem de enzim yapın :)

Bence de fena teklif değil Sn. Meyvelitepe,

Sizin bahçede hayvancılık yapılacak kadar büyük herhalde. Yerinizde olsam sütünden de faydalanmak için bir inek beslerdim.

Polikarbon levha işinizi halledebildiniz mi?

MeyveliTepe
13-01-2010, 23:26
Teşekkürler, inek olmazsa da keçi beslemeyi düşünüyorum ileride. O firma kamyon bazında polikarbon satarmış. Şimdilik 6 mm için metrekaresi 6 euro'nun altında bulamadım. Aramaya devam ediyorum.

Sarıcan
13-01-2010, 23:34
Teşekkürler, inek olmazsa da keçi beslemeyi düşünüyorum ileride. O firma kamyon bazında polikarbon satarmış. Şimdilik 6 mm için metrekaresi 6 euro'nun altında bulamadım. Aramaya devam ediyorum.

İmes Sanayi sitesinde satan yer vardı diye hatırlıyorum ama iletişim bilgileri yok şimdi.

akinselcuk
14-01-2010, 00:18
Sevgili akınselcuk,

Beni mutlu ettiniz ama şunu söylemeden geçemeyeceğim. Ben agaclar.net' le ilk tanıştığımda etkin ve insanlara bir şeyler vermeye çalışan paylaşımı sizden öğrenmiştim.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=9631&page=4

Üzerinden tam bir sene geçmiş ve paylaşımlarınız hala bana ışık tutuyor. Bir eğitim sevdalısı olarak öğrencilerinize uygulattığınız topraksız çilek ağaçlarını bu forumu takip edenler hep büyük bir şaşkınlık ve hayranlıkla izlediler.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=11897

Forumda paylaşımın ne demek olduğunu anlamak için sizin konu başlıklarını takip etmek yeterlidir sanırım. Hiç bir şey saklamadan, gizlemeden. Tek amaç topluma bir şeyler verebilmek. Forumun sizin gibi yüreği paylaşıma açık bir kaç arkadaşa daha ihtiyacı var. Bunlardan biri olabilirsem kendimi mutlu hissedeceğim.

Saygılar...

Hocam teşekkür ederim. Yazımda Amerikanın yeniden keşfi cümlesinin bu forumda yazılmaması gereken bir şey olduğunun farkındayım. Fakat sonradan cümlemi düzeltmek istedim ama yoğunluktan ve yazıyı kolayca bulamadığımdan zamanında düzeltemedim. Bu cümle için kusura bakmayın.

Yeni bazı setler yaptık. Halende yapıyoruz. İki amacımız var. Biri piyasada kolayca bulacağımız malzemelerle basit ama modern topraksız tarım serası kurulabileceğini ispatlamak ikincisi bu işi küçük yerel bölgelerde yayabilmek.
Bu setleri iyi kötü resimliyorum ilk fırsatta topraksız başlığında yayınlarım. Yarın Bergama dan bir çok fide geliyor. Henüz bütün setlerimiz hazır olmasa da bu fideleri bu setlerde yetiştirmeyi umuyoruz.

Enzimlerin ya da kompostların kullanılacağı organik tarıma biraz soğuk duruyorum aslında. Zira ticari tarımda organik mecburen bir çok yerinden resmi olarak deliniyor. Çünkü yoğun organik tarımda azot haricinde bir çok elementin toprağa hızlıca kazandırılması kolay değil.

Saygılarımla....

indomie
14-01-2010, 02:54
Bu teklifi de yabana atmayın bence. Hem inek gelsin, hem de enzim yapın :)

Sayın MeyveliTepe,

Çok isabetli bir tavsiyede bulunduğunuz için teşekkür ederim. Fakat, maalesef bahçem birkaç gün de olsa bir ineği barındıracak büyüklükte değil. Bu yüzden yarışmada 71.9 kilo ile birinci seçilen balkabağımı, sahibini dahi henüz tanımadığım bitişik boş arsada yetiştirdim. Bu yıl arsadaki kullanım alanımı, komşularımın da teşvikiyle, biraz daha genişleterek 100 m²'ye çıkardım ve yeşil gübreleme yapmak üzere bakla ektim. Hayvansal gübreler tarımın olmazsa olmazı olduğu için, organik gübreler yanında keçi gübresi de kullanıyorum.

Bu arada web sitenizdeki değerli yazılarınızı zevkle okuyor, enerjik uğraşılarınızı hayranlıkla izliyorum.

Saygılarımla.

indomie
14-01-2010, 03:22
Sayın Sarıcan,

Çok haklısınız. Çiftçi ve köylümüzün büyük çoğunluğu teknolojik gelişmelere ayak uydurmağa çalışırken "Biz babamızdan böyle gördük" diyenler de hala mevcut.

Linkini verdiğin sayfayı hergün ziyaret ediyorum ve Sayın WISKHY'nin başarılı çalışmalarını takdirle karşılıyorum. Daha net resimler yüklediğinde yazıcıdan çıktı alıp kafasını kuma gömenlere göstereceğim.

Saygılarımla.

nariçi
14-01-2010, 08:05
Aslında sayın akinselçuk'un akademik bir enstitü veya lisans üstü ortamlarda çalışması lazım. Araştırmacı ve yeniliklere açık öğrenim-öğretim ufku var.

acemi_caylak
14-01-2010, 15:13
Melas yerine, pancar pekmezi veya üzüm pekmezi ile denemek evde yapılan kompostlar için en uygun alternatif gözüküyor. Ayrıca oranı biraz fazla tutarak üzüm hoşafı ilede yapılabilir diye düşünüyorum. Üzüm hoşafı ile bu hafta sonu bir şişe hazırlayacağım.

Sarıcan
14-01-2010, 16:23
Thailand' da bir çevre günü etkinliği. Enzimlerini dereye boşaltan gönüllüler ve kompost eğitimi çalışmaları.

sındırgılı
14-01-2010, 19:07
Pekmez ilave edip, çalkaladım.Gaz çıkışı tekrar başladı. Sevgıler.

egetropical
14-01-2010, 21:36
bugün bazı işlerimi erteleyip enzim yapmaya başladım. işallah güzel bir şey olur. serada bulunan bitkilerim meyveleri soğuk ve yeterli güneş olmaması nedeniyle tam olgunlaşamadı, bu meyvelerden yaptım. avatar ismimime uygun olsun diye biraz tropikal meyve demeti oldu. 750 pekmez, 2250 gr meyve, 7,5 lt bahçemedeki sulama artezyenimdeki kuyudan alınan sudan kullandım.
(meyveler; pepino,papaya,physalis,portakal,mandalin,kivi,muz)

121820
121821

şimdi sıra geldi 3 ay beklemeye gecermi 90 gün sn. sarıcan:D

acemi_caylak
14-01-2010, 21:45
Bu gün bir kaynaktan (Şeker fabrikasından) sıvı melas buldum 30 kg sipariş verdim. işallah gelir.
bu yaz gübre ve z.ilaç parası vermeyeceğiz galiba.

Sayın Egetropical,

Melası nasıl buldunuz? Kargo ile gönderebiliyorlar mı? Bilgi verebilirseniz sevinirim. Benim görüştüğüm melas satıcıları tonla satıyordu.

Teşekkürler

egetropical
14-01-2010, 22:13
sn. acemi çaylak; afyon şeker fabrikasında çalışan arkadaş ayarlayacak. 30 kg sipariş verdim. hatır işi oldu. ben tekrar görüşeyim buradan isteyenler için paylaşırız.

Dogasever
14-01-2010, 22:16
sn. acemi çaylak; afyon şeker fabrikasında çalışan arkadaş ayarlayacak. 30 kg sipariş verdim. hatır işi oldu. ben tekrar görüşeyim buradan isteyenler için paylaşırız.

Bizim melasların içinde patojen ve kirlilik olabiliyor. Kullanmadan önce 80 C dereceye ısıtıp birkaç saat bekletmenizi öneririm.

egetropical
14-01-2010, 22:19
sn. Sarıcan, sn. dogasever;
taze keci gübresine enzim veya em ve su katıp fermantasyon ile sıvı organik gübre yapılabilir diye düşünüyorum. bu konuda fikirleriniz nedir?

Sarıcan
15-01-2010, 00:18
Sn. egetropical,

Ömür geçiyor, biz ne 3 aylar gördük. Şaka bir tarafa sizin enzim ilaç gibi olmuş, bir şişe de bana gönderirsiniz artık. Papaya için çok iyi şeyler söylüyorlar, mevsiminde papaya isteriz sizden olmazsa.

nariçi
15-01-2010, 08:37
sn. Sarıcan, sn. dogasever;
taze keci gübresine enzim veya em ve su katıp fermantasyon ile sıvı organik gübre yapılabilir diye düşünüyorum. bu konuda fikirleriniz nedir?

Burada bir komşu sebzelerini, salma su ile suladığında taze inek gübrelerini suda sıvılaştırarak su ile birlikte veriyordu. Bu basit mekanik durma göre sizin öneriniz kimyasal yöntemle daha iyi bir sonuç verir.

akcan67
15-01-2010, 13:22
Sn Sarıcan

Bu konudaki açmış olduğunuz başlıkta yer alan 215 mesajı bıkmadan tek tek okudum.En başta size ve konuya katkısı olan bütün arkadaşlara teşekkür etmek gerekir.Söylenecek çok şey olduğu kesin ama en kestirmeden şunu söylemek isterim

YETENEK SİZSİNİZ

Aklıma takılan şu soruyuda sormak isterim.Yapacağımız bu enzime birazda humik ve fulvik asit katsak acaba burada fermantasyon sonucu mikroorganizma zenginliğini biraz daha arttırmış olurmuyuz.

Yaptığınız çalışmalarınızda tekrar başarılar dilerim.Bir müdaviminiz daha oldu.

Dogasever
15-01-2010, 13:33
sn. Sarıcan, sn. dogasever;
taze keci gübresine enzim veya em ve su katıp fermantasyon ile sıvı organik gübre yapılabilir diye düşünüyorum. bu konuda fikirleriniz nedir?

Sn Egetropical,
EM ve su katarsaniz icine biraz melas da koymanizi oneririm. Her ikisinden de genelde suyun 1/20 si oraninda koyabilirsiniz. Yani 100 litre su kullaniyorsaniz, 5 litre EM ve 5 litre melas. Elde edeceginiz urun enzim ve mikroorganizmalar acisindan son derece yararli olacaktir. Saygilar.

egetropical
15-01-2010, 14:23
Sn Egetropical,
EM ve su katarsaniz icine biraz melas da koymanizi oneririm. Her ikisinden de genelde suyun 1/20 si oraninda koyabilirsiniz. Yani 100 litre su kullaniyorsaniz, 5 litre EM ve 5 litre melas. Elde edeceginiz urun enzim ve mikroorganizmalar acisindan son derece yararli olacaktir. Saygilar.

Fermantasyon süresince sabit ısı verilerek (18 o veya 20 o) ne kadar olur. mikro organizmaların üremesi için.

Dogasever
15-01-2010, 14:48
30-35 C derece civarında tutarsanız daha iyi olur.

Sarıcan
15-01-2010, 23:57
Sn Sarıcan

Aklıma takılan şu soruyuda sormak isterim.Yapacağımız bu enzime birazda humik ve fulvik asit katsak acaba burada fermantasyon sonucu mikroorganizma zenginliğini biraz daha arttırmış olurmuyuz.

Yaptığınız çalışmalarınızda tekrar başarılar dilerim.Bir müdaviminiz daha oldu.

Sn. Akcan67,

Bütün iyi dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum. Yukarda ki sorunuzu cevaplamayı işin uzmanı arkadaşlara bırakıyorum. Bu konuda yorum yapmam ukalalık olur.

Sizde enzim yaparak deneyimlerinizi paylaşırsanız daha mutlu olurum.

Saygılar.

Sarıcan
17-01-2010, 22:50
Yaptığım üç enzimde yaptığım kontrollerde sade çilek ve meyve karışımından yaptığım içilebilir enzim şişelerinde gaz çıkışı devam ediyor fakat meyve kabuklarından yaptığım çöp enzimde gaz çıkışı yavaşlamıştı.

Hepsine aynı reçeteyi uygulamıştım ama meyve kabuklarında şeker oranı meyveye nazaran daha az olduğu için şekeri az geldi herhalde. 40-50 gr daha kahverengi şeker ilave ettim.

Havaların soğuk olmasıda fermentasyonun yavaş gitmesine neden oluyor herhalde.

acemi_caylak
18-01-2010, 19:45
Sn. Sarıcan,
Aslında yaptığımız enzimi içmeyeceğimize göre içine laktik asit katmakta yarar var sanırım. Ben www.hammaddeler.com (http://www.hammaddeler.com)'da 1Kg lık ve 5 Kg'lık laktik asit buldum. Bunuda sipariş edip deneyeceğim.

Bu arada kompost oluşum süreci tamamlanmamış olsada 10 gündür bekleyen şişeden (havuç, elma ve yonca yaprakları ile yapmıştım) yarım çay bardağı kadarını 2 litre su ile karıştırıp cumartesi günü evdeki limon ağacına verdim. Şimdilik bir olumsuz etkisi gözükmüyor. Aslında sizde Ph meter vardı galiba. Ph meter ile bir ölçüm yapsaydınız. Bildiğim kadarıyla Ph 4.5' in üzerinde ise melas veya laktik asit katılabilir diye düşünüyorum.

Not: Laktik asiti tercih etmemin nedeni Meyvelitepe'nin zeytin tatlandırırken laktik asit kullanmasından esintidir.

Sarıcan
18-01-2010, 20:20
Sn. acemi_caylak,

Bendeki pH test kiti 6,0 - 7,6 aralığını ölçen renk skalalı pH ölçer. Topraksız tarımda kullandığım renksiz besin sıvısını ölçerken yetiyor ama renkli sıvılarda ölçüm yapmak çok zor, hemde zaten ölçüm değerlerinin dışında. Digital pH metre almak lazım. Benim şu ana balkonda fazla deney yapma imkanım yok. Dikkatini çeken gelişmeleri paylaşırsan sevinirim.

Yaptığım meyve enzimlerini içmeyi düşünüyorum. Çöp enzimi de sakasılarda, temizlikte ve yapabilirsem arıtma özelliğini test etmede kullanmak istiyorum.

206 (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=563245&postcount=206) nolu mesaja pek yorumunuz olmadı ama, insanlar yaptıkları enzimleri düzenledikleri çevre gününde toplu olarak dereye döküyorlardı. Eğer böyle bir etkisi olabiliyorsa bence müthiş olur.

Yoğurt kabından yaptığım fermentasyon kovasından elde ettiğim sıvıyı da lavaboya döküyorum. Fakat dere veya göl gibi yerlerde arıtıcı özelliği varsa gerçekten denenmeye değer diyorum. Geçen gün aynı mesajdaki resmi Ergene nehri (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=565585#post565585)başlığına 36 nolu mesajda yorumsuz olarak koydum ama orada da kimsenin ilgisini çekmedi. İnsanlar örgütlü olarak bu işi ciddi ciddi yapıyorlar.

Sarıcan
22-01-2010, 09:36
4 nolu (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=551378&postcount=4)mesajımda yapılışını anlattığım ve 22.12.2009 da saksı toprağı ile karıştırıp dinlenmeye bıraktığım yoğurt kovası kompostumu üzerinde beyaz küflerin oluşması ve bir aylık zamanın dolması nedeniyle açtım. Bu küflü toprağı tekrar bir büyük kaba boşaltarak iyice karıştırdım. Organik maddece zenginleşmiş bu toprağa şaşırtma zamanı gelmiş red robin fidelerimden 3 Adet fideyi şaşırtarak ilk deneyimi tamamladım.

sındırgılı
24-01-2010, 22:38
Son durum: Yaptığım çöp enzimde hala gaz çıkışı var.Neredeyse 1 ay olacak. Pet su şişesi dibi basınçtan veya reaksiyondan dolayı dış bükey hal aldı.İçerideki çerçöpte sanki çözünmeden dolayı azalma görüyorum.Su bulanık halde.. İçilebilir enzimi cam şişede yapmıştım. Onuda en yakın bir sürede fotoğraflarım. Bu arada, digital bir PHmetre sahibi oluyoruz :) ' da başka nerede kullanacağım bilmiyorum.

nariçi
24-01-2010, 23:15
Çalışma devam ediyor. Bidon içindeki kabuklar karışık olduğundan suyun rengi koyulaşmış. havasını alırken kapak sıkışık oluyor. Ama bu başlığı görünce şimdi gidip baktım harika bir kokusu var. Laboratuvar malzemesi satan bir dükkan bulursam bir set alacağım.

acemi_caylak
25-01-2010, 06:18
Suyun bulanık olmasının nedeni suda yoğun olarak bulunan karbondioksit gazı. Karbondioksit çıkışı azaldıkça su daha homojenize bir görünüm alıyor.

Sarıcan
25-01-2010, 11:04
İçilebilir enzimlerde gaz çıkışı gözle görülebilir şekilde devam ediyor, çöp enzimde gaz çıkışı çok yavaş. İçerde gaz basıncı olduğunu sadece U hortumdaki su seviyesinin giriş tarafında daha düşük olmasından gözlemleyebiliyorum. Çilek şişesinde basınçtan dolayı sıvı genleşme haznesinde dururken çöp enzimde sıvı hortumdan yukarı çıkmıyor.

Sarıcan
25-01-2010, 11:13
Fermantasyon kapları için çok pratik ve çok komik hava kilidi. Youtube' da evde şarap yapımı videolarında gördüm çok güldüm. Fakat dayanamayıp iki şişe deney seti hazırladım. Sonunda ne çıkar bilmiyorum. Enzim şişelerinin çıkışına da rahatlıkla uygulanabilir. Eğer balonu bir iğne ile birkaç yerinden delmezseniz kompresör bağlamış gibi şişiyor, bu yüzden balonun patlamasını istemiyorsanız iki veya üç yerden delmeniz gerekiyor. Kolay gelsin.

Tarif vermeyi unuttum,

Konsantre üzüm suyu, Şeker ve kuru ekmek mayası.
Şişenin birine kontrolü kolay olsun diye 25 adet, diğerine 35 adet kesme şeker koydum. (Tanesi 2 gr hesabı ile 50 ve 70 gr). Şekeri az miktarda su ile erittikten sonra konsantre meyve suyunu ilave ettim. Sonrada bir paket kuru ekmek mayasını çok az su ile eriterek şişeye ilave ettim ve balon ile hava temasını kestim.

Takriben yarım saat sonra balon şişmeye başladı. Balonun patlamasını engellemek için tepe noktasında 3 yerden delik açtım. Gazın fazlası çıktıktan sonra belirli bir büyüklükte dengeye ulaştı. Bende fermentasyon sonucunu beklemek için loş bir yere kaldırdım.

nariçi
25-01-2010, 11:14
Çok güzel, bayağı güzel gözüküyorlar. Başarının devamı dileği ile hayırlı olsun.

acemi_caylak
25-01-2010, 11:27
Sn. Sarican,

Balon yöntemi cok pratik olmus. Acikcasi akvaryum hortumlu olani yapmak zahmetliydi. Balon yöntemini kesinlikle deneyecegim.

nariçi
25-01-2010, 12:06
Herhalde bu balon işi konsantrasyon bittiğinden sonra artık materyali süzüp sadece suyun bekletilmesi aşamasında kullanılabilir. Bidon-şişe ağzı dar olduğundan ham maddeler nasıl koyulacak!

Sarıcan
25-01-2010, 12:37
Sn Nariçi,

Geniş ağızlı pet şişe içinde başka bir çözüm önerisi sunmuşlardı ama onu yazmak istememiştim. Ama mecbur kalınırsa itici de olsa kullanılabilir. Youtube' da bir videoda balon yerine kondom kullanıyorlardı. Başka bir alternatif malzeme de kullanılabilir. Büyük balonların girişi pet şişeyi kapatacak şekilde esneyebilir.

Ya da geniş ağızlı bidon kapağına balon bağlanabilmesi için bir giriş adaptör ilave edilebilir.

denizakvaryumu
25-01-2010, 14:40
Bu durumda balon sönmeye başladğında fermantasyonun bittiğini anlacağız,sistemde devamlı co2 çıkışı olduğundan o2 içeri giremiyor...küçük çaplı içileblir enzim-şarap üretimi için şimdiye kadar gördğüm en pratik hava kilidi :)

Teşekkürler.

Sarıcan
25-01-2010, 17:35
Sn. denizakvaryumu,

Aynen öyle, ben fermentasyon sonucunu tarif etmeyi unutmuştum. Balonun delinmesinin bir sebebi de reaksiyonun bittiğini anlamak için tabii ki. Beğendiğinize sevindim.

Bir önceki mesajı yazdıktan sonra aklıma geldi ama deneme fırsatım olmadı. Daha büyük çaptaki deliklere bu sistemi monte etmek için belki balon yine kullanılabilir ama deneyip doğrulamam gerekir.

Bunun için balonu uygulayacağımız delik çapına uygun (Tahminen yarısı kadar olacak şekilde) balonun boğaz kısmından makasla düzgün şekilde keserek boğaz çapını genişletmek, daha sonra bu kesilen yerden yeniden rulo gibi kıvırarak kordon oluşturarak büyük deliğe esneterek adapte etmek.

nariçi
25-01-2010, 18:03
Sayın Sarıcan şimdi jeton düştü,:p Yağ bidon kapaklarında ki küçük bir kullanma musluğu çıkıntısı balon takmak için uygun bir durum. Malzeme koymaya da geniş ağız müsait olur.

nariçi
29-01-2010, 23:48
Deneme bidonlar:

Gübre enzimi
123540

Meşrubat enzimi
123541
123542

nariçi
30-01-2010, 12:37
Bu hortumlu düzeneğin gösterge tüpünde sabahleyin baktım ki hiç su kalmamış. Buhar mı olmuş yoksa kavanoza mı kaçmış anlayamadım.

Sarıcan
30-01-2010, 13:17
Hortumun içinde su varsa önemli değil. Ama hortumun içinde su kalmamışsa bidonu fazla sıkıp bıraktı iseniz içe doğru vakum yapmış olabilir. Taşırken veya yer değiştirirken bidona fazla baskı yapmamak lazım. Hortumdaki su miktarı çok az olduğu için tamamen vakum yapabilir. Dikkat etmek lazım.

nariçi
30-01-2010, 18:26
Hakikaten o olasılığı hiç düşünmemiştim. İçine yarım bardak pekmez koydum renk bayağı koyu bir pekmez şerbeti rengini aldı.
Başka bir şey koymak gerekli mi?
Gübre enzimine pekmez ve yoğurt suyu koymuştum.

Gübre enzimine meyve kabukları karışık olarak (narenciye de vardı) koyuldu.
Meşrubat enzimine ise narenciye kabuğu koymadım.

Meyve karışıklıklarının önemli bir sonucu var mı?

Sarıcan
30-01-2010, 18:48
Özellikle pet şişede kulpundan tutup kaldırınca şişe içerdeki karışımın ağırlığı ile uzayıp hacmi daralıyor, tekrar yere bıraktığınızda ise yanlara doğru genişleyerek şişmanlıyor ve hacim genişlemesi oluyor.

Bu hacmide dışardan emerek tamamlamaya çalışıyor. Bunu nargile sisteminde farkettim, pet şişenin içine dışardan su aktığını gördüm. Fakat şileli sistemde hortum sürekli suyun içinde olduğu için hava alma riski yoktu.

Gübre enzimde yoğurt suyundan bahsetmemişlerdi ama olsada bir şey farketmez herhalde. Önemli olan fermentasyon işleminin gerçekleşmesi ve zararlı mikroorganizmaların gelişmemesi.

Bu yüzden kendi yetiştirdiğimiz meyve ve sebzelerden yapmıyorsak kimyasal ilaç bulaşığına karşı sebze ve meyveleri zaten yerken iyice dezenfekte edip yıkamaya özen gösterdiğimiz gibi enzim yaparkende dikkat edersek iyi olur diye düşünüyorum.

Böyle bir riskten dolayı kabuğunu soyarak yediğimiz meyveleri enzim içine içilebilir enzim içine koyarken yine kabuksuz olarak koymaya özen gösterdim ama emin olduğumuz meyve ve sebzeleri kabuğu ile birlikte enzim yapmak daha iyi olur düşüncesindeyim.

Meyve karışımlarını şimdi denemelerde rastgele yaptık ama bence sağlık için içilebilir enzim yapılacaksa, çeşitli kaynaklardan araştırarak meyvelerin içerdiği elementlere uygun karışım yapmak daha iyi olur. Bunları daha ileriki aşamalarda tartışırız. Önce şu enzim denilen şey nasıl oluyor bir görelim. Bazı denemeler yapalım, ondan sonra daha geliştirmeye çalışırız.

acemi_caylak
31-01-2010, 18:44
Deneme amaçlı bir şişeye sadece yonca yaprağı koydum. Bakalım bitkiler için verimli bir sıvı oluşacak mı?
Diğeri ise oldukça çeşitli malzemeden oluşuyor. Havuç, elma, patates, salatalık, maydanoz, yonca yaprağı, kuş konmaz vs.



123723

123724

nariçi
31-01-2010, 19:29
Bence önemli olan faydalı içerikleri, bu bakımdan şimdiye kadar öğrendiklerimizin özeti meyve ve sebzelerin en faydalı maddelerinin bulunduğu bölüm kabukları veya kabuklarının alt kısımları. Bu nedenle ben kabukları kulanacağım ve kullanıyorum. Diğer iç bölümlerini zaten yiyoruz.

İçimlik enzim kavanozuna yarım bardak da köy yoğurdu koydum.

Sarıcan
31-01-2010, 22:15
Enzimleri henüz deneme fırsatım olmadı ama yoğurt kabında yaptığım fermentasyondan elde ettiğim organik sıvıyı sulandırarak evdeki saksıların sulamasında kullandım. Afrika menekşeleri ve mayer limon çiçeğe durdu. Saksı toprağını organik zenginleştirmeye tabi tuttuğum Red Robin fideleride sağlıklı olarak gelişimlerine devam ediyorlar. Bence organik maddece zenginleştirilmiş enzim sıvıları mutlaka bitkiler için en tabii organik gübreler olarak faydalı olacaktır.

Benim asıl merak ettiğim enzimlerin kirli atık suları arıtmada etkisi ne kadar etkili olacak. 206 (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=563245&postcount=206) nolu mesajdaki çalışmalar şayet fiyasko değilse şu aralar forumda tartışılan Ergene Nehri tartışmaları için çok güzel bir sivil toplum örgütü çalışması olur diye düşünüyorum. Bunun için nasıl bir deney yapmalı onu düşünüyorum. Küçük hacimli bir kirli su birikintisi bulursam ilk işim hazırladığım çöp enzimleri orada denemek olacak.

nariçi
01-02-2010, 07:41
Şöyle bir söylem ve sonuç da var. Ayran suyu - yoğurt suyu koyulan ağaç kurur. Bu durum ters bir durum gibi. Bu durumda oran veya fermantasyon farklılığı mı oluyor acaba?

acemi_caylak
01-02-2010, 07:51
İçimlik enzim kavanozuna yarım bardak da köy yoğurdu koydum.

Enzim olayında ekşimiş yoğurt, ekşimiş ayran veya yoğurt suyu kullanmak daha iyi bir çözüm verecektir. Ben yukarıdaki büyük şişede biraz yoğurt suyu kullandım.
Yoğurt suyu, ekşimiş yoğurt veya ayran laktik asit bakterilerinin üremesini sağlayarak, ortamın Ph seviyesini düşürmekte etkili oluyor. Nitekim dün şişenin gazını alırken fark ettim kokusu turşuya benziyordu. Buda laktik asitin ortama hakim olduğunu gösteriyor. En iyi kontrol yöntemi ortamın Ph seviyesini bir Ph ölçer ile ölçmek olacaktır. Ortamın Ph seviyesi 4.5 tan fazla olmazsa iyi olur.

Yoğurt veya ayranı direk bitkilere vermek bitkiyi kurutabilir. Ancak fermentasyon olayında yukarıda yazdığım gibi yoğurt farklı bir işlev görüyor.

Sarıcan
01-02-2010, 10:54
57 (http://www.agaclar.net/forum/showpost.php?p=558026&postcount=57) Nolu mesajda enzimlerin gübre olarak kullanılmasının tanımında seyreltme oranı olarak 1:100, 1:500 ve 1:1000 oranları veriliyor. Enzimleri bile bitkilere sulandırmadan vermemek lazım, bunu ben daha önce fermentasyon kovasından aldığım sıvıyı denerken yaşamıştım.

Sulandırma oranı gereğinden az olursa o bile zarar verebiliyor. Köklerin etrafı bakteriler tarafından kaplanıyor ve mantarımsı bir yapı oluşuyor. Buda bitkinin besin almasını engelliyor. Enzim içine yoğurt veya suyunun katılmasının bir sakıncası yok, yeterki bitkiye uygularken gerekli tarife uymaya özen gösterilsin.

nariçi
02-02-2010, 14:10
Boşalan suyu yeniden tamamlayıp gaz çıkışını gözlem yapmaya devam ediyoruz. Serum damlaması gibi hava kabarcıkları çıkıyor.

sındırgılı
03-02-2010, 19:35
Sevgili Arkadaşlar, 27 Aralıkta başladığım çöp enzim çalışmasında: İçerideki meyva ve sebze atıkları yavaş yavaş çözünüyor.Böyle giderse 3 ayın sonunda içerde birşey kalmayacak.Gaz çıkışı yok,belkide depo soğuk olduğu için olabilir. Normalmidir?

egetropical
03-02-2010, 19:56
benim enzim şisesindede gaz çıkısı durmuştu. oda sıcaklığına getirdim iki gündür gaz çıkışı arttı. renk iyice koyulmaya başladı. ısının fermantasyon sırasında etkisi var gibi.

sındırgılı
03-02-2010, 20:24
O zaman üst kata alayım.Dolaplardan birine koyarım. 3 ay sonunda içinde bir şey kalmayabilir ?