agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin > Ağaç Dostları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 06-07-2009, 11:46   #1
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Göğsüme hançer sağlanıyor

Anlatan: Emin Değirmencioğlu

Konu doğa ve Tarzan olunca anlatmalar bitmiyor. Çocukluk arkadaşım Emin Değirmencioğlu, daha önceden anlatılan ve yazılanları bir kez daha bana anlatıyor:

"Tarzan mutluluğunu ve hüznünü babamla paylaşırdı. Babam onun en yakın dostuydu. Çünkü ikisi de doğaya aşıktılar.

Size anlatacağım olayda ağaç kesenleri lanetlememek mümkün mü?

Tarzan her hafta yaptığımız dağ gezilerine katılırdı. Bir dağ gezisi dönüşünde Tarzan bizimle birlikte kente indi.

Eve yeni girmiştik. Kapı çalındı. Karşımızda duran Tarzan perişan bir durumdaydı. Dokunsanız ağlayacak. Onu bu zamana kadar hiç böyle görmemiştik. Babam Tarzan'a dönerek :

-Ne oldu hayrola Tarzan, yoksa hasta mısın?
Tarzan:
-Biz dağda iken, benim yokluğumdan yararlanarak, yol açmak için ulu çam ağaçlarını kesmişler. Göğsüme hanaçer saplanıyor. Evlatlarını kaybetmiş bir baba gibiyim. Halit bey dayanamayacağım, ölüyorum... derken Tarzan ağlıyordu.

O gün ölümüne neden olan kalp krizini geçirerek, Tarzan hastaneye kaldırılmıştı."

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2009, 12:05   #2
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Seksen evladım gitmiş

"...Bir gün Tarzan'ı üzgün gördüm, sordum:

-Dayı dün geceki fırtınada 80 delikanlı evladım gitmiş. Belediye bahçıvanı fidanların dibine taflan dikmek için hendek kazdırmış, açık bırakmış, fırtına da ağaçları devirmiş." diye ağlamaklı sesle cevap verdi.
"Üzülme Tarzan yine dikersin, hem belki canlanır, kurtulurlar" deyince:

-Üzüntü dağların üzerine gelip, duran buluta benzer. Çok durunca yağmur olur, kar olur, yerleşir kalır. Başında üzüntüyü çok durdurmaya gelmez. Adam sende, yeniden dikeriz tesellisi rüzgar ile bulutu, daha bulut halindeyken kovmak lazım." diyerek adeta beni teselli eder yollu bir kahkaha atmıştı. Derviş tabiatlı, şakacı biriydi kendisi.
Bir gece toplantı sonunda aniden bastıran ve şakır şakır yağan yağmurda halk bekleşirken, "duşumuzu alalım" diyerek, yağan yağmura karşı yürüyüp gitmişti. (Yaşar Aksoy. Sarmaşık. 25 Şubat 1988)

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2009, 14:04   #3
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Tarzan hasta

Manisa Tarzanı bir efsaneydi. Çünkü tüm büyüsünü efsanevi Afrika Tarzanından almıştı. O hiç ölmemiş, hep filmlerde yaşamıştı. Oysa Manisa Tarzan'ı ölecekti. Çünkü gerçek bir insandı.
Manisa Beledye Başkanı Ertuğrul Dayıoğlu Tarzan'ın ölümünü anlatıyor:

" Bİr gün Halit ağabeyin evine gelmiş. "Halit bey kardeş, ben fenalaştım, göğsüm sıkışıyor nefes alamıyorum" demiş. Sadık Karaöz ile birlikte bana geldiler. Mesele onu doktora götürebilmekti. Çok bitkin ve sararmıştı. Ama hasta olduğunu kabul edip doktora gitmezdi. Kendisinden gizli, çeşitli hal tarzlarını düşündük. Sonuçta sevdiği, tanıdığı Dr. Cafer Soyer'e gösterip, çiçek ve ağaç merakını tahrik ve bahane ederek, Moris Şinasi Hastanesine götürmeyi planladık. Fakat Cafer beyi bulamadık. Durum ciddi olduğundan bu kere tesadüfen uğruyormuş gibi, "dağcı kardeşe uğrayalım."deyip, Dr. Neşet Tamer'e gittik ve durumu ona çıtlattık. Doktor yeni bir alet geldiğini söyleyerek, Tarzan'ı kandırıp, EKG sini aldırdı. Kalpten şüphelenmişti. Doğru çıktı. Uzun yılların hareketli hayatı kalbini büyütmüştü. Normale göre sol karıncık 9 mm. sağ karıncık 12 mm büyüktü. Yetersizlik vardı. Artık hareketli hayata paydos demek lazımdı. Ama Tarzan'a bunu kabul ettirmek güçtü. Hatta imkansızdı. Reçeteyi yaptırdık. Ancak Tarzan ısrarla avucundaki yaprağa sarılı paradan ilaçların bedelinin tamamını ödedi.

Hastaneye yatmayacağına ve misafir olmayı kabul etmeyeceğine göre, kendisine kulüpte bir yatak hazırladık. Orada geceleri yatacak, gündüzleri yine dolaşacak, evlatları ağaçlara bakacaktı. Hiç kimse hastalığını duyayacak, anlamayacaktı. İşin ciddiyetini anlatıp, güçlükle hiç değilse dağdaki klübesine çıkmamaya ve gündüzleri fazla yorulmamaya razı edebilmiştik. Topu da işi öğrettiği Topkale kır bekçisi atacaktı. Kimseye söylemeyecektik."

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2009, 14:41   #4
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Tarzan kötüleşiyor

"Fakat planımız ilk geceden sökmedi. Tarzan kulüpte fenalaşmış. Gelmiş Belediye'ye sığınmış. Gece bekçisine tembih etmiş, uykusunun arasında göğsü sıkışıyor, boğuluyor gibi oluyor, çok ızdırap çekiyormuş. Hemen ilacın bir parçasının su ile verilmesi halinde biraz iyileşiyormuş. Onu aradım, buldum. İlk defa o zaman hastaneye yatmasını söyleyebildim. Garip Tarzan çaresiz boynunu büktü.

Ertesi gün Moris Şinası Hastanesine yatırmayı düşündük. Hastane ağaçlık ve çiçekli olduğu için onu sıkmayacaktı. Ancak merhum başhekim DR. İbrahim Akgürleyik, nizamlara göre pijama giymesini, saçını sakalını kestirmesini söyledi. İşte bu olmazdı. Zaten "Tarzan hastalanmış, hastaneye yatmış" sözü bile onu ölümden daha fazla üzüyordu. Buna razı olamazdı. Böylece onu Devlet Hastanesine götürdük. DR. Osman Gürkan yakın ilgi gösterdi ve onu hemen yatırdı. Hiç bir şart koşmadı. Biz de emin ellerde diye içimiz rahat döndük.

Bütün Manisalılar kendisini ziyaret ediyordu. Herkes üzülmüştü. Bu Tarzan'a çok büyük mutluluk veriyordu. "Dayı, Manisalılar dünyanın en iyi insanları, benim gibi bir garip çıplak adamı bile bak nasıl unutmuyorlar." diyordu.

Bir müddet sonra Dr. Osman Bey'e "ben artık iyileştim, beni çıkarın, milletin parası boşa gitmesin, burada başka hastlar yatsın" diye söylenmeye başlamış. Doktor, "burada yatmaya yerden göğe kadar hakkın var, daha yatmalısın." diyerek ikna etmiş.
Bu kere de "doktor izin ver, bari sebze ayıklayayım, bulaşık yıkayayım. Buna kuvvetim var, bedava yiyip içip, yatmaktan rahatsız oluyorum. ne olur izin ver" demiş. doktor kafi miktarda adam var, işimiz görülüyor, olmaz demiş, ama artık Tarzan'ı orada tutamayacağını anlamış.

Hakikaten sanki iyileşmişti, rengi yerine gelmişti. Doktor, Tarzan'ın ısrarına dayanamamış, talimatlarını vererek taburcu etmişti.
Çocuk Parkında Tarzan'a bir kulübe yapacaktık. Aylığının yarısı ile Park Otel'de bir oda kiralamıştı. Bir kaç gün iyi göründü, sonra yine fenalaştı. Öğütleri dinlememiş, kendisini iyi hissedince dağa çıkmış ve top atmıştı."

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2009, 15:00   #5
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Tarzan'ın ölümü

" Bu kez Vali Nİyazi Araz, Sağlık Müdürünü görevlendirerek, kendi otosu ile Tarzan'ı Ege Üniversitesi Hastanesine gönderdi. Bizzat ziyaret etti. Gerek Manisalılar, gerek İzmirliler çiçeklerle odasını dolduruyordu. Ama morali bozuktu. Dayı, rezil oldum. Tarzan hastalanır mı hiç? Manisa'yı özledim.Başımı alıp dağlara gideceğim, oralarda kaybolurum, hiç değilse kimse hasta süründüğümü, öldüğümü görmez." diyordu.

Oradan da çıkmak için baskı yapıyor, yakınıyordu. Halsiz, bitkindi. Manisa'ya gelip, yine Devlet Hastanesine yatırmak zorunda kaldık. "Oh dayı dünya varmış, burası cennet gibi" diyordu. İzmir'e giderken yürümüştü. Bu kez hastaneye sedye ile taşındı.

Öleceğini anlamıştı. Ziyaretine gittiğimde "Dayı, artık pil bitti" diye sızlandı. (Dağda yorulan genç dağcılara "volt düştü mü" diyerek takılırdı) Kendisini azarladım, iyileşeceğini söyledim. Fakat çok bitkindi. O gece 31/05/1963 gecesi vefat etti.

Sabahleyin Sayın Vali Niyazi Araz, kadirşinaslığın güzel örneğini vardi. Askeri ve sivil bando, askeri kıta, polis ve belediye zabıtası kıtaları, talebe temsilcileri, izciler, tüm vilayet erkanı, memurlar ve binlerce Manisalı, merhum büyük fotoğrafı ve İstiklal Madalyası, bayrağa sarılı tabutu arkasından, başta Vali ve Garnizon Komutanı olmak üzere, şehrin hemen bütün sokaklarını yürüyerek, eller üzerindeki tabutla, mezarlığa gelindi. Vali bizzat konuşma yaptı. Naaşını mezara talimatı üzerine ben ve Halit Ağabey birlikte indirdik.
Naaş onun elbisesi idi. Toprağa verdik. Tabiat sevgisinin sembolü Tarzan ölmüştü. :(

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2009, 15:14   #6
Ağaç Dostu
 
Müjgan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-08-2004
Şehir: Ankara
Mesajlar: 4,544
Galeri: 30
Tarzan günü mutlaka kutlanmalı

Tarzan'ın ölüm günü 31 Mayıs 1963 ...Tüm Manisa bu büyük insanı anmak için kolları sıvamalı ve 'Yeşil Manisa' idealinde birleşmelidir. Bu törenler, 5 haziran Dünya Çevre Günü ile birleştirilebilir.

Müjgan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Kapalı
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:58.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025