Tarzan kötüleşiyor
"Fakat planımız ilk geceden sökmedi. Tarzan kulüpte fenalaşmış. Gelmiş Belediye'ye sığınmış. Gece bekçisine tembih etmiş, uykusunun arasında göğsü sıkışıyor, boğuluyor gibi oluyor, çok ızdırap çekiyormuş. Hemen ilacın bir parçasının su ile verilmesi halinde biraz iyileşiyormuş. Onu aradım, buldum. İlk defa o zaman hastaneye yatmasını söyleyebildim. Garip Tarzan çaresiz boynunu büktü.
Ertesi gün Moris Şinası Hastanesine yatırmayı düşündük. Hastane ağaçlık ve çiçekli olduğu için onu sıkmayacaktı. Ancak merhum başhekim DR. İbrahim Akgürleyik, nizamlara göre pijama giymesini, saçını sakalını kestirmesini söyledi. İşte bu olmazdı. Zaten "Tarzan hastalanmış, hastaneye yatmış" sözü bile onu ölümden daha fazla üzüyordu. Buna razı olamazdı. Böylece onu Devlet Hastanesine götürdük. DR. Osman Gürkan yakın ilgi gösterdi ve onu hemen yatırdı. Hiç bir şart koşmadı. Biz de emin ellerde diye içimiz rahat döndük.
Bütün Manisalılar kendisini ziyaret ediyordu. Herkes üzülmüştü. Bu Tarzan'a çok büyük mutluluk veriyordu. "Dayı, Manisalılar dünyanın en iyi insanları, benim gibi bir garip çıplak adamı bile bak nasıl unutmuyorlar." diyordu.
Bir müddet sonra Dr. Osman Bey'e "ben artık iyileştim, beni çıkarın, milletin parası boşa gitmesin, burada başka hastlar yatsın" diye söylenmeye başlamış. Doktor, "burada yatmaya yerden göğe kadar hakkın var, daha yatmalısın." diyerek ikna etmiş.
Bu kere de "doktor izin ver, bari sebze ayıklayayım, bulaşık yıkayayım. Buna kuvvetim var, bedava yiyip içip, yatmaktan rahatsız oluyorum. ne olur izin ver" demiş. doktor kafi miktarda adam var, işimiz görülüyor, olmaz demiş, ama artık Tarzan'ı orada tutamayacağını anlamış.
Hakikaten sanki iyileşmişti, rengi yerine gelmişti. Doktor, Tarzan'ın ısrarına dayanamamış, talimatlarını vererek taburcu etmişti.
Çocuk Parkında Tarzan'a bir kulübe yapacaktık. Aylığının yarısı ile Park Otel'de bir oda kiralamıştı. Bir kaç gün iyi göründü, sonra yine fenalaştı. Öğütleri dinlememiş, kendisini iyi hissedince dağa çıkmış ve top atmıştı."
|